#evde diyet yöntemi
Explore tagged Tumblr posts
sonolumizle · 6 months ago
Text
Popoda sivilce nasıl geçer
Tumblr media
Popo bölgesinde sivilce oluşması, oldukça rahatsız edici ve utanç verici bir durum olabilir. Bu sivilcelerin birçok farklı sebebi olabilir ve tedavi yöntemi de sebebe göre değişir. Popo Sivilcelerinin Olası Sebepleri: - Tıkanmış gözenekler: Cildinizdeki yağ ve ölü cilt hücreleri gözeneklerinizi tıkarsa, bu durum sivilcelere yol açabilir. Popo bölgesi, terleme ve sürtünmeye maruz kaldığı için bu bölgedeki gözenekler daha kolay tıkanabilir. - Kıyafetler: Sıkı veya sentetik kumaşlardan yapılan giysiler, cildinizin nefes almasını zorlaştırarak gözeneklerinizi tıkayabilir ve sivilce oluşumuna neden olabilir. - Terleme: Aşırı terleme, gözeneklerinizi tıkayabilir ve sivilce oluşumuna yol açabilir. - Jilet tahrişi: Popo bölgesini tıraş etmek, cildinizi tahriş edebilir ve sivilcelere neden olabilir. - Hormonal değişiklikler: Ergenlik dönemi, hamilelik ve menopoz gibi hormonal değişiklikler sivilce oluşumuna katkıda bulunabilir. - Stres: Stres, hormonal dengesizliklere yol açarak sivilce oluşumunu tetikleyebilir. - Diyet: Sağlıksız beslenme ve yetersiz su tüketimi de sivilce oluşumuna katkıda bulunabilir. Popo Sivilcelerinden Kurtulmak İçin Öneriler: - Cildinizi nazikçe temizleyin: Popo bölgenizi her gün ılık su ve nazik bir sabunla yıkayın. Sert sabunlar veya kese kullanmaktan kaçının. - Gözeneklerinizi tıkamayacak ürünler kullanın: Sentetik kumaşlardan yapılmış giysiler yerine pamuklu veya doğal kumaşlardan yapılmış giysiler tercih edin. Ayrıca, cildinizin nefes almasını sağlayacak şekilde bol bol su için. - Terlemeyi kontrol edin: Aşırı terliyorsanız, terlemeyi önleyen ürünler kullanabilir veya terlemeyi tetikleyen aktivitelerden kaçınabilirsiniz. - Jilet tahrişini önleyin: Popo bölgesini tıraş ederken tüylerin uzama yönüne doğru tıraş olun ve jilet sonrası tahrişi önleyen ürünler kullanın. - Sağlıklı beslenin: Bol bol meyve, sebze ve tam tahıllar içeren bir diyet uygulayın. Yeterli su içmeyi de ihmal etmeyin. - Stresinizi yönetin: Yoga, meditasyon veya nefes egzersizleri gibi stresi azaltan yöntemler uygulayın. - Doktorunuza danışın: Yukarıda bahsedilen yöntemleri denedikten sonra da sivilceleriniz geçmiyorsa, doktorunuza danışmanız önemlidir. Doktorunuz, sivilcelerinizin sebebini teşhis ederek size uygun bir tedavi yöntemi önerecektir. Evde Uygulayabileceğiniz Doğal Çözümler: - Aloe vera: Aloe vera jeli, cildinizi yatıştırmaya ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir. Popo bölgenize aloe vera jeli uygulayarak sivilcelerin iyileşmesini hızlandırabilirsiniz. - Yoğurt: Yoğurt, antibakteriyel özellikler içerir ve sivilcelerin kurumasına yardımcı olabilir. Popo bölgenize soğuk yoğurt sürerek 15-20 dakika bekletebilir ve ardından yıkayabilirsiniz. - Bal: Bal, antibakteriyel ve anti-enflamatuar özellikler içerir ve sivilcelerin iyileşmesini hızlandırabilir. Popo bölgenize bal sürerek 15-20 dakika bekletebilir ve ardından yıkayabilirsiniz. Dikkat Edilmesi Gerekenler: - Sivilcelerinizi patlatmaktan veya kaşımaktan kaçının. Bu durum, sivilcelerin daha fazla iltihaplanmasına ve ize dönüşmesine neden olabilir. - Yeni ürünler kullanmadan önce cildinizin küçük bir bölümünde test edin. Herhangi bir alerjik reaksiyon olup olmadığını kontrol edin. - Popo bölgesinde sivilcelerinizle birlikte kızarıklık, şişlik veya ağrı gibi diğer semptomlar da varsa, doktorunuza danışmanız önemlidir. Umarım bu bilgiler popo sivilcelerinden kurtulmanıza yardımcı olur! Read the full article
0 notes
sarhosum · 4 years ago
Note
Haklısı neler yiyorsun kilo alınca fikir ver de ben de yapayım
şimdii liseden beri zayıflama gayreti içindeyim öncelikle onu söyleyeyim.
hatta burda bi ara zayıflama bloğu açmıştım neyse sildim onu şimdi ara ara tarifler veriyorum detoks suları ile ilgili zaten ama özet geçecek olursam
yeme saatlerin, uyku düzenin sabit olmalı hep. bu önemli uyandıktan hemen sonra kahvaltı oturulmamalı.
dün geceden yaptıysan detoks suyu onu iç, spor sevmiyorsan bile olabildiğince hareket etmeye çalış.
şahsen ben sporu istikrarlı yapamıyorum. kalkıyorum suyumu içiyorum evi topluyorum kedilerle ilgileniyorum vs sonra müzik falan açıp sonra kahvaltıyı hazırlıyorum
1) doyduğunu hissettiğin anda masadaki içeceğe geç çay vs.
2) serpme kahvaltıda ne yediğini anlamazsın
3) ekmek dilimi konusunda kendine keskin sınır koymalısın
nette gördüğün herhangi bi diyet listelerini yapma vücudunu dinle ne istediğine kendin deneme yanılma yoluyla ayarla. yemek konusunda tavsiye veremem.
tatlıyı azalt tatlı yerine alternatif koy tarçınlı meyve işe yarıyor.
yatmadan 4 saat önce herhangi bir şey yemeyi bırak
günde 3 litre su iç su içmeyi asla ihmal etme
detoks suyu tarifine gelirsek,
o an evde hangi ot varsa içine atıyorum ama genel malzemeleriyle
limon, maydonoz, taze nane
buna elma da ekleyebilirsin, salatalık, kabuk tarçın, biberiye, hatta form çayı falan aldıysan içine bi tane koyabilirsin.
sıcak suya yap geceden sabah posasını at
direkt suya kabuk tarçın koyduğumda da çok güzel verim aldım
bu arada sebzelerin yemeyi en sevdiğin pişirme yöntemlerini keşfet. geçen portakallı pırasa yapmıştım mesela. aynı şekilde portakallı kereviz yaptığımda da çok sevdim. karnabahar ve brokoli kızartması mesela. çokta kolay yemek yapma yöntemi. sebzeyi soyup soslayıp fırına atıyosun 30 dakikada banyo falan et sonra fırından çıkar ye yani aslında zamandan da çalmıyo
7 notes · View notes
kadinsiblog-blog · 6 years ago
Text
Evde Nasıl Kilo Verilir?
Yeni yazımız: https://www.kadinsi.net/evde-nasil-kilo-verilir/
Evde Nasıl Kilo Verilir?
Tumblr media
Evde Nasıl Kilo Verilir?
Evde hızlı kilo vermek spor merkezlerine vakit ayıramayanların genel olarak merak ettikleri bir durumdur. Günümüzde her 3 kişiden 2’si fazla kilolarından şikayetçidir. Beslenme ve diğer sağlıklı yaşam koşullarının ihmal edilmesi durumunda kilo dengesinde bozulmalar meydana gelmektedir. Kilo vermek isteyenler ancak spor salonlarına vakit ayıramayan ya da başka nedenlerden dolayı gidemeyen kişiler evde hızlı bir şekilde kilo verebilirler. İsteyen herkes evde tek başlarına hızlı bir şekilde kilo verebilirler. Ne yapılacağını bilmek bu durumda önem taşıyan bir durumdur. Süreç içerisinden istikrarlı olmak bu konularda yeterli olacaktır. Pek çok sporsuz evde zayıflama yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemleri kararlı bir şekilde kendi hayatınızda uyguladığınızda zayıflamak kaçınılmaz olacaktır.
  Evde Hızlı Kilo Vermek İçin Nelere Dikkat Etmeli
Evde hızlı kilo vermek isteyenler elbette neler yediklerine dikkat etmelidirler. Sporsuz bir şekilde zayıflama sürecine girilmek isteniyorsa ve bu doktor kontrolünde olacaksa buna yönelik bir diyet programı hazırlanabilir. Günlük alınan ve yakılan kalori durumlarına göre programlar hazırlanmalıdır. İlk olarak günlük alınan kaloriler hesaplanmalıdır. Alınan kalori miktarı ile normalde alınması gereken kalori miktarı karşılaştırılmalıdır. Daha sonrasında bir uzman ile birlikte günlük alınması gereken kalori miktarı aşılmadan liste hazırlanmalıdır. Bir haftada 5 kilo verdiren diyet, şok diyetler uygulamadan önceden bir uzmana danışmak sağlık problemleriyle karşılaşmamak adına oldukça önem taşır.
hızlı kilo verme
Hızlı Kilo Vermek İçin Neler Tüketilmeli?
Herkesin bildiği üzere hızlı kilo vermek için sebze tüketimi önemlidir. Ev ortamında kilo verebilmek için sebze tüketimi yapılmalıdır. Diyet dönemi içerisinde vücut ihtiyaç duyduğu bazı besinlerden yoksun kalmaktadır. Bu durumu dengelemek adına beslenme menülerine muhakkak sebze eklenmelidir. Ancak sebze tüketimi öyle rastgele bir şekilde yapılmamalıdır. Daha çok lifli olan sebze türlerine ağırlık verilmesi bu aşamada yarar sağlamaktadır. Sebze kadar meyve tüketimi de önemlidir. Kişiler gün içerisinde almaları gereken vitamin ihtiyaçlarını meyvelerden sağlayabilirler. Meyve tüketerek doğal yollardan vücudun gereksinimleri karşılanmış olur. Meyvelerin en büyük destekleri doğal şeker saplamasıdır. Şekerin zararları bilindiği üzere oldukça zararlıdır. Bu nedenle doğal yollardan şeker ihtiyacının karşılanması gerekmektedir.
0 notes
kilosorunum · 3 years ago
Text
Sülük Tedavisi ile Kilo Sorunu Nasıl Çözülür?
Tumblr media
Sülük tedavisi ile kilo sorununu çözme yöntemini alternatif bir tedavi olarak son zamanlarda özellikle çok fazla insan duymaktadır. İnsanlar genelde bu hayvanı gördüklerinde tiksinirler fakat tıp alanında oldukça fazla faydalarının olduğunu söylemek mümkündür. Bu sebepten ötürü çok fazla hastalığında iyileştirilmesinde en iyi şekilde yardımcı olan sülükler birçok hastalığa bakıldığı zaman da yararı net şekilde görülmüştür. Sülüklerin besinleri ise daha çok pis kan ve ölü deri olduğunu söylemek mümkündür. Sülüğün aslında çok fazla faydası vardır ancak son yıllarda kilo vermek için sülük tedavisi uygulanmaya başlandığına şahit olunmaktadır. Sülük tedavisinin genel anlamda sağlamış olduğu yararlara bakıldığında şu şekilde sıralanması da mümkündür: - Yüzde var olan lekelerin giderilmesini sağlar. - Cilde güzellik katar. - Yüzde meydana gelen kırışıklıkların giderilmesine katkıda bulunur. - Yüzdeki kan akışının hızlanmasını sağlar. - Hücre yenilenmesi konusunda oldukça başarılıdır. Sülük tedavisi ile kilo verirken sülükler tam olarak bütün yağları emmez. Ancak her biri 10 mililitre kadar kötü kanı emdikten sonra oraya tükürüğünü enjekte eder. Enjekte ettiği sıvı yaranın kapanmasını önler ve buradan daha fazla yağ yakar. Sülüğün konulduğu ya da yapıştırıldığı noktalarda kilo kaybı olmaya başlar ve kilo vermenin başlangıcı bu şekilde oluşur.
Sülük Tedavisi Kilo Verdirir mi?
Tumblr media
Sülük Tedavisi Kilo Verdirir mi? Sülük tedavisi ile kilo verme konusunda cilde olan faydaları baz alınarak ABD ve Avrupa'da test edilmiş ve gerçekten de başarılı olmuştur. Cilde pek çok konuda iyi gelen sülük tedavisi birçok alanda test edilmiş ve tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılmaktadır. Kilo vermeye olan yardımcı faydaları da son derece işe yaramakta ve bu gittikçe daha çok fark edilme başlanmaktadır. Her geçen gün kilo vermek için sülük tedavisi daha fazla artış göstermeye başlamaktadır. Artık kilo vermek için sülük tedavisi de tercih edilebilir bir yöntem olmuştur. Uzman doktorlar tarafından son zamanlarda fazlaca tercih edilen çözüm yollarından biri haline gelmiştir. Bakıldığı zaman sülük tedavisinin milattan önce kullanıldığı ve günümüze kadar hala ulaştığı da yadsınamaz bir gerçektir. Bu şifalı tedavinin kilo vermek amacıyla da kullanılması şaşılacak bir durum değildir. Özellikle çağımızda en büyük sorunun obezite olduğunu düşünürsek sülüğün obezite tedavisinde kullanılması da şaşılacak bir durum olmamaktadır.
Hacamat Nedir?
Tumblr media
Hacamat Nedir? Hacamat hem dini açıdan hem de maddi temizlik açısından faydalı bir uygulamadır. Aynı zamanda hacamat yaptırmanın sünnet olduğu da iddia edilir. Hacamat yaptırdıktan sonra kişinin vücudu oldukça rahatlamaktadır. Hacamat ile kişinin vücudundaki kirli kan çekilir ve toksinler atılır. Daha önce hiç bu uygulamayı yaptırmayan bir kişi düzenli olarak yaptırmaya başladığında vücudundaki değişimleri gözle görülür bir halde gözlemleyebilir. Hacamat uygulaması bağışıklık sistemini güçlendiren, vücut direncini artıran, ödemin atılmasını sağlayan, vücudu tertemiz yepyeni yapan bir uygulamadır. Her insan hayatının bir döneminde mutlaka hacamat yaptırmalıdır denilir. Hacamat ile Kilo Verilir mi?
Tumblr media
Hacamat İle Kilo Verilir mi? Hacamat ile kilo vermek metabolizmanın hızlandırılması şeklinde başlamaktadır. Hacamat uygulamasının 70 farklı hastalığa ve rahatsızlığa iyi geldiği söylenir. Bunların arasında metabolizmayı hızlandırmak da bulunmaktadır. Bu uygulamayı yaptırdıktan sonra vücut kendini yenilemeye başlar ve metabolizma hızlanır. Böylece diyet ile desteklendiğinde ve doğru şekilde beslenildiğinde hacamat yaptırdıktan sonra kilo vermek mümkündür. İşlem öncesinde kan değerlerinin uygun olup olmadığı ve işlem bakımından kan değerlerinin bilinmesi uygulamayı yapacak olan doktor tarafından kontrol edilmelidir. Bu uygulamayı yapmaya engel herhangi bir sonuç olmadığı takdirde hacamat yaptırmak ile tıpkı sülük tedavisinde olduğu gibi kilo vermeyi başarabilirsiniz. Hacamat ile Kilo Verirken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Tumblr media
Hacamat ile Kilo Verirken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Hacamat ile kilo verirken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Hacamat yaptırarak vücuttaki kirli kan ve toksinler atılabilir ve vücut kendini yenileyebilir. Vücudun kendini yenilemesinin yanı sıra metabolizmanın hızlanması da kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Sadece hacamat yaptırarak kilo verilmez. Bunun yanında diyet yaparak sağlıklı beslenmeli ve düzenli bir şekilde sporda yapılmalıdır. Sağlıklı bir yaşam için bunlar şarttır. Metabolizmanın hızlanması için ise en başta hacamat yaptırmak güzel bir yöntemdir. Hacamat ile verme tedavisinde dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekilde sıralanabilir: - Bol bol su içilmelidir. - Hafif ve yağlı olmayan sağlıklı gıdalar tüketilmelidir. - Gereğinden fazla uyumamalı ve normal uyku düzenine devam edebilmelidir. - Eğer uyku düzensiz ise hacamat yaptırdıktan sonraki dönemde mutlaka düzene sokulmalıdır. - Tedaviden 3 gün öncesi ve sonrası dönemde hayvansal gıdalar, protein ağırlıklı besinler yenmemelidir. - Bu tarz besinlerin sindirilmesi uzun zaman aldığından hem mideyi hem de bağırsakları yoran bir işlem olmaktadır. Eğer metabolizmayı hızlandırmak istiyorsanız bu organların dinlenmelerini ve toparlanmalarını sağlamalısınız. - Tedaviden en az 12 saat sonra duş alınmalıdır. - Egzersiz yapılmaya özen gösterilmelidir ve hacamat ile vücuda gelen tazelik ve yenilenmenin süresi daha uzun tutulmalıdır. - Hacamat sonrasında 3 gün cinsel aktivitelerden uzak durulmalı vücudu yoracak efor harcanacak her türlü aktiviteden kaçınılmalıdır. - Yaraların olduğu bölgeye zeytinyağı sürülmelidir. - Tedaviden önce vücut çok iyi bir şekilde dinlendirilmelidir.
Hacamat ve Sülük Uzmanlığı
Tumblr media
Hacamat ve Sülük Uzmanlığı Hacamat ve sülük uzmanı herkes olabilir. Fakat bu alanlarda uzman olmak için en az 3 sene gerekmektedir. Bu nedenle eğer hacamat yaptıracaksanız ve bu mucizevi tedavi yöntemi sayesinde sağlığınıza yeniden kavuşmak için kesinlikle gerekli tüm araştırmaları yaparak, klinik bir ortamda gerçekleştirmelisiniz. Hacamat ve sülük tedavisi ile ilgili bütün bilgilere sahip olan klinik ve hijyenik bir ortamda çalışan uzman bir doktor araştırmalı ve birkaç kişi ile görüşmelisiniz. Gerçekten hacamat ve sülük tedavisinde uzman bir kişi tarafından yapılmış olan hacamat ve sülük tedavisinin neredeyse bütün sistemik hastalıkların hem ruh hem de bedensel anlamda seanslar ile zaman içerisinde şifa bulması sağlanmaktadır. Evde ve hijyen kurallarına dikkat edilmeyen herhangi bir ortamda yapılan hacamat ve sülük tedavisi kesinlikle hiçbir yararı olmayan zararlı yöntemlerdir. Bu işlemlerin yapılabilmesi için kesinlikle klinik bir ortam, uzman bir hekim ve hijyenik bir ortam bulunmak zorundadır. Eğer bu şartlar sağlanmaz ise hacamat ve sülük tedavisi sağlığınıza kavuşturmak yerine sağlığınızı tehlikeye atacaktır. Bu nedenle kesinlikle öylesine birine hacamat ya da sülük tedavisi yaptırılmamalı mutlaka uzman bir hekime danışılmalıdır.
Hacamat ve Sülük Tedavisini Kimler Öğrenebilir?
Tumblr media
Hacamat ve Sülük Tedavisini Kimler Öğrenebilir? Hacamat ve sülük tedavisini isteyen herkes öğrenebilmektedir. Hacamat ve sülük tedavisinin bir kurs vasıtasıyla alan her kişi evde kendi kendini bunu yapabilecek düzeye gelmektedir. Fakat bu tedavilerin gerçekten işe yaraması için kesinlikle en az 3 sene bu konuda araştırma ve pratik yapmak gereklidir. Hacamat ve sülük tedavisi şakaya gelecek ya da rastgele bir yerde yaptırılacak bir işlem değildir. Sağlığınız açısından çok mükemmel faydaları bulunacak olan bu işleme kesinlikle doktor ve uzmanlara yaptırmalısınız. Fakat yine de eğer gerçekten bu işe merak ettiyseniz kurslarına giderek bu tedavileri yapmayı öğrenebilirsiniz. Read the full article
0 notes
mykutsalkadincom · 5 years ago
Link
Sigara sadece kötü bir alışkanlık değildir.Sigara bir tür bağımlılıktır ve sizin genel sağlığınızı olumsuz yönde çok kötü etkiler. Amerikan Akciğer Derneğine göre, tüm kanser ölümlerinin üçte birini ve ABD’de ölümcül kalp krizlerinin dörtte birinin nedeni sigaradır. Sigara çok kolay bırakılabilecek bir bağımlılıktır. Sigarayı bırakmanın ilk ve en önemli nedeni kötü bir ölümden kurtulmaktır. İnsanların sigarayı başlamalarının belli başlı sebepleri vardır. Bunlardan en yaygın olanları bulundukları ortamda bir kariyere sahip olduklarını düşünmeleri, strese girmeleri, medyadan etkilenmeleri, akran baskısı gibi nedenlerdir.  Her sigara ile vücuda giren nikotin, bünyede bağımlılık meydana getirir. En sonunda kişi sigaraya başlamış olur. Nikotin  insan vücudunda birçok sağlık sorunlarına neden oluyor. Solunum sağlık sorunları, artan kan basıncı ve kalp hızı, zayıf bir bağışıklık sistemi, erkeklerde düşük sperm sayısı, kadınlarda düşük doğurganlık, düzensiz adet döngüsü, erken menopoz , akciğer kanseri ve diğer kanser türleri sigaranın sigaranın insanı etkileyen kötü yönlerinden bazılarıdır . Sigara içmeyen ama sigara dumanına maruz kalan insanlarda da yani pasif sigara içicilerinde de nefes yolu ile ilgili hastalıklara yakalanma riski vardır. Sigaranın kötü etkilerine bakıldığında, kullanan kişinin en kısa zamanda bırakmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermesi gerekir. Sigarayı bıraktıktan sonra hayal kırıklığı, kaygı, öfke, konsantrasyon eksikliği, iştah artışı, baş ağrısı, yüksek tansiyon ve sürekli sigaraya özlem gibi yoksunluk belirtilerini hissetmeyi bekleyebilirsiniz. Günde iki tanede içseniz, iki paket de içseniz eğer bırakmayı istiyorsanız kesinlikle başarılı olursunuz. Bu konu ile ilgili olarak aile sağlık merkezlerinden ve hastanelerdeki sigara bırakma servislerinden profesyonel anlamda destek alabilirsiniz.Ayrıca bu kötü alışkanlığı bırakmanıza yardım edecek bazı basit, doğal yardımları seçebilirsiniz. Şimdi siz değerli takipçilerimize sigarayı bıraktıran 10 doğal tedavi yönteminden bahsedeceğiz. Bu yöntemleri sağlık kuruluşu gözetiminde denemeniz daha doğru olacaktır. 1. Lobelya lobelya, değişik renklerde çiçek demetleri veren bir bitkidir. Lobelya, vücuttaki nikotin etkilerini azaltan, bir aktif terkip maddesi olarak adlandırılan lobelin içerir. Lobelya bir çok aktarda mevcuttur. Normal  doz günde üç kez 20 ila 60 damladır. Bu tedavi yöntemine 3-5 damla gibi düşük bir dozda başlayıp tedbirli bir şekilde arttırmak en iyisidir. Lobelya bir derece zehirli olduğu gibi, nitelikli bir sağlık uygulayıcısı gözetimi altında bu bitkinin kullanımı önerilir. Not: Kalp hastalığı veya yüksek tansiyonu olan kişiler bu bitkiyi kesinlikle kullanmamalıdır. Hamile ve emziren kadınlar ve çocuklar da bu bitkiyi kullanmamalıdır. 2. Meyan Meyan sigarayı bırakmaya yardımcı olabilecek bir balgam söktürücü ve yatıştırıcı bir bitkidir. Meyan hafif tatlı bir tada sahiptir ve duman üflemeye olan isteği gidermeye yardımcı olur. Ayrıca, sigara içenlerin öksürüğünü rahatlatır. Ayrıca, bu bitki adrenal tonik ve kortizol seviyelerini dengelemeye yardımcı olabilir. Yorgunluğu azaltarak ve enerjinizi geri kazanmanızı sağlar. Küçük bir meyan kökünü çiğneyerek sigara içme arzunuzu tatmin edebilirsiniz. Hatta günde iki ya da üç kez meyan kökü çayı içerek aynı etkiyi görebilirsiniz. Not: Meyan diyabet, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı veya karaciğer hastalığı olan kişiler için tavsiye edilmez. 3. Acı biber Acı biber de dumanda bulunan tütün ve kimyasal maddelerin zararlarına karşı solunum sistemini duyarsızlaştırır. Artı, acı biberin antioksidan özelliği sigaranın akciğerlere verdiği zararları stabilize eder. Biber, taze biber, biber tozu, kapsüller veya sigarayı bırakmak için çay gibi çeşitli şekillerde kullanılabilir. Ancak, en iyi seçenek bir bardak su içine bir tutam acı biber eklemek ve günlük bu suyu içmektir. 4. Sarı Kantaron Bu şifalı bitki sigarayı bırakma evresinde insanlara yardımcı olabilir. Sigarayı bırakan insanlardaki sinir etkilerini ortadan kaldırır, stresle savaşmasına yardımcı olarak sakinleştirici bir özellik sağlar. Aslında, nikotinin eksikliği belirtileri zamanla geçebiliyor. Ama depresyona muzdarip olan kişiler sigarayı bıraktığı zaman anksiyete bozukluğu ve stres yaşadıkları görülmüştür. Bir pilot çalışmada, 24 kişi sigara bırakma danışmanı desteği ile birlikte günde iki kez kantaron kapsül alarak sigarayı bırakmayı denemişlerdir. 12 hafta sonunda bu 24 kişiden dokuzu sigarayı bırakmıştır. Tabi ki tüm sigarayı bırakma süreci bu çalışmaya bağlanmamalıdır. Ancak bu konu ile ilgili daha fazla araştırma yapılması şarttır. Not: Bu bitki eğer kullanıyorsanız kullandığınız ilaçlar ile birleştiği zaman yan etki gösterebilir.Bu bitkiyi almadan önce doktorunuza danışmanız tavsiye edilir. Ayrıca hamile veya emziren kadınlar için tavsiye edilmez. 5. Yeşil Yulaf Ayrıca Avena sativa veya yabani yulaf olarak bilinen yeşil yulaf, sigarayı bırakmaya yardımcı etkili bir bitkisel tedavi yöntemidir. Yapılan bir çalışmada yeşil yulafın nikotin arzusunu ve yoksunluk semptomlarını azalttığı gözlendi. Artı, yeşil yulafın sakinleştirici etkisinin yanı sıra bir tonik etkiye sahiptir. Sinir hastalarının sigarayı bırakmasında son derece faydası vardır. Yeşil yulaf kapsülü piyasada kolaylıkla bulunabilir. Güvenle günlük 300 mg yeşil yulaf kapsülü alınabilir, ama kendi bünyeniz için doğru dozu bulmak istiyorsanız kesinlikle doktora danışmanız tavsiye edilir. 6. Ginseng Ginseng sigara içme istek sıklığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu bitki böbreküstü bezleri için bir tonik olarak kabul edilir ve kandaki kortizol seviyelerini yeniden düzenlemeye yardımcı olur. Ginseng aynı zamanda fiziksel ve duygusal stres ile baş edebilmesini sağlayan bir bitkidir. Sigarasızlık belirtileri yaşamayan vücudun dengesini yeniden kazanmasını sağlar. Ayrıca, konsantrasyonu artırır, ruh gelişiminize yardımcı olur ve zihinsel strese iyi gelir. Kahvaltılarda gevreğe yada bir bardak süt içerisine bir çay kaşığı ginseng tozu eklenerek kullanılabilir. Bu yöntem sigaraya duyulan özlemi azaltır. Ayrıca bir parça kurutulmuş ginsengi çiğneyip ardından su ile yutabilirsiniz. Not: Eğer kalp problemleri, şeker hastalığı, şizofreni ya da hormon bozukluğu gibi bir hastalığınız varsa bu doğal bitkiyi kullanmayınız. 7. Kedi otu Kedi otu bir bitkisel yatıştırıcı ve anti-anksiyete takviyesi olarak çalışan bir çiçekli bitkidir. İnsanlarda sigarayı bırakmaya yardımcı olacak bir çok etkisinin olduğu bilinmektedir. Bu bitki, beyindeki GABA reseptörleri ile etkileşimde bulunur ve bir sakinleştirici etkiye neden olur.Vücut üzerinde sakinleştirici etkisini sigara içme isteğini ortadan kaldırarak gösterir. Ayrıca, kediotu insanlardaki sinirlilik, depresyon, huzursuzluk ve anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilir. Sigarasızlık hissettiğiniz zamanlarda size çok faydası olur. Kedi otu insanların daha dinlendirici bir uyku uyumalarına yardımcı olur. Kedi otu kapsüller halinde, toz veya tentür formatların da piyasada bulunabilir. Kesinlikle bir doktor gözetiminde bu yöntem kullanılmalıdır. 8. Çarkıfelek Çiçeği Çarkıfelek çiçeği vücudun gevşemesini sağlar, sinirlilik halini dindirir ve sigarayı bırakmanıza yardımcı olur. Ayrıca sigarasız dönemdeki uykusuzluk ve huzursuzluk hallerini ortadan kaldırır. Nikotin arzusunu azaltarak sigarayı hayatınızdan tamamen çıkarmanızı sağlar. Çarkıfelek çiçeği çay, tentür veya kapsül şeklinde kullanılabilir. Ancak, diğer otlar gibi, bir sağlık kuruluşu gözetiminde bu bitkiyi kullanmak daha iyidir.Bu bitki hamile ve emziren kadınlar için tavsiye edilmez.   9. Kulak Masajı Kulak masajı aşırı sigara içme isteği ile başa çıkmak için başka bir yoldur. Sigarayı bırakmada kulak masajı vücudun anahtar noktası olarak kabul edilir. Kulak masajı esnasında sigara içme dürtüsü ortadan kalkar ve akapuntur noktaları uyarılır. Bu yöntemi masaj salonlarında uygulatacağınız gibi kendinizde evde yaklaşık iki dakika boyunca kendi kulaklarınıza masaj yaparak sigara isteğinizi azaltmanıza yardımcı olabilirsiniz. Bu doğal ilaçlar size sigarayı bırakmada yardımcı olur. Ama, her zaman güçlü bir irade sigarayı bırakmada en önemli faktördür. Başarıyla sigarayı bırakma süreci sonunda, uygun bir diyet, egzersiz, meditasyon aracılığıyla sigaranın vücutta yol açtığı hasarı ortadan kaldırabilirsiniz.
0 notes
icteolan · 8 years ago
Text
Sağlıklı Bir Bağırsak Florası İçin… Kefir 🍶
Artık çoğumuz biliyoruz bağırsağın hayatımızdaki önemini. Sadece sindirim mekanizmasının bir parçası olarak değil aynı zamanda beyinle koordineli bir şekilde çalışan ve adeta ikinci bir beyin gibi işleyen bir sistem olduğu kabul edildi.Çünkü bağırsaklarımızda yaşayan faydalı bakterilerin yarattığı habitat (buna mikrobiyom deniyor) davranışlarımızı ve dünyayı algılayış biçimimizi etkiliyor. Mesela depresyonun en önemli sebeplerinden biri olarak serotonin eksikliği gösteriliyor.Ancak depresyon ve ruh hali üzerinde belirleyici rolü olan bu serotonin beyinde değil bağırsaklarda en yüksek oranda bulunuyor.Çünkü vücuttaki serotoninin %95 ini bağırsaklarda probiyotikler yapar, beyinde sadece % 5 i  üretilir. Yani gidip çeşitli antidepresanlar ile beyindeki serotonin oranını artırmaya çalışırken esas önemli olan sistemi gözardı etmemek lazım. Bu nedenle probiyotik zengini bir diyet hem ruh hem de genel sağlığımız açısından akıllıca bir yaklaşım olur.
Probiyotik ve prebiyotik çoğu zaman karıştırılan terimlerdir. Aralarında çok yakın bir ilişki vardır ve yaşamımızın en önemli kaynaklarındandır. İkinci beynimiz olan bağırsakların işlevini düzenli yerine getirebilmesinden bağışıklık sisteminin güçlü olmasına kadar temel işlevleri kanıtlanmıştır.
Prebiyotikler, bağırsaklarımızdaki faydalı bakterilerin çok sevdiği yiyeceklerdir. Her gün yemek yerken “acaba bugün bağırsak bakterilerimi yeterince besleyebildim mi?” diye kendimize sormalıyız. Çünkü bağırsaklarımızda ne kadar çok dost bakteri varsa hastalıklara karşı direnç de o kadar artar.
Probiyotikler ise, ağız yoluyla yeterli miktarda alındığında sağlığı olumlu yönde etkileyen canlı mikroorganizmalardır. Probiyotik olarak kullanılan mikroorganizmaların çoğu laktik asit bakterileri grubundandır.
En önemli probiyotik kaynaklar olarak yoğurt, turşu, sirke, kefir, tarhana, peynir, eski peynir ve boza; prebiyotik kaynaklar olarak  soğan, sarımsak,  sebzeler, kuru baklagiller ve tahıllar sayılabilir. 
Probiyotiklerden sirkeyi daha önce şurada anlatmıştım. Gelelim sağlık iksiri kefire.
Evde Kefir Mayalama
Probiyotik ailesinin en önemli fertlerinden birisi de kefir. Kefir krema kıvamında, hafif ekişimsi tadı olan fermente bir süt içeceğidir. İçeriğinde çok sayıda probiotik bakteri bulunmaktadır. Dominant yani baskın bakteri grubu; Lactococcuslardır.  Son yıllarda marketlerde hazırları satılıyor. Hatta meyvelileri, aromalıları var.  Ancak kefirden tam anlamı ile fayda görmek istiyorsak bence mümkünse ev yapımı (kefir danesi ya da ticari kefir mayası kullanarak) doğal olanları tüketmeye çalışmak market ürünlerine göre daha doğru olur. Meyve içeriği yok denecek kadar az olan,ancak aroma anlamında sentetik pek çok madde bulunan meyveli kefirlerdense hiç bahsetmek istemiyorum.
📍 Kefiri Kafkas dağlarındaki eski Türkler’in bulduğu ve Kafkas ırkının uzun yaşamının sırrı olduğu biliniyor. Kefir, süte karnabahara benzeyen ufak kefir tanecikleri (kefir danesi) katarak mayalanır. Yani yoğurt gibi kefir kefirle mayalanmaz. Her seferinde bu kefir danelerini ilave ederek mayalamak gerekiyor.  📍 Kefir danesi ile kefir mayalamak en geleneksel yol olmasına rağmen  nasıl, nerede kim tarafından ne şekilde çoğaltıldıkları ve nasıl muhafaza edildikleri tamamen muamma olan kefir danelerinden uzak durmanızı özellikle öneririm. Çünkü süt proteinlerini yapısında taşıyan kefir danelerinin aynı sütte olduğu gibi soğuk zincir koşullarına uyulması gerekir. Sağlıklı kefir danesi olmayan durumlarda paketlerdeki toz mayaları da kullanabilirsiniz. -50 derecede liyoflize yöntemi ile dondurularak toz haline getirliyor bu mayalar.
📍 Kefir tarifine geçmeden önce şunu da belirtmem gerekiyor. İBS (huzursuz bağırsak sendromu) rahatsızlığı olanlar için kefir tüketmek pek yerinde bir seçim olmayabilir (diğer süt ürünleri gibi) . Aklınızda bulunsun
Tumblr media
Evde kefir yapmak için ihtiyacınız olan malzemeler:
 ✔Süt  ✔Kefir Mayası  ✔Cam Kavanoz  ✔Süzgeç  ✔Silikon Spatula
 📍Kefir mayalarken hijyen kurallarına olabildiğince dikkat etmek gerekiyor. Dışardan küf, maya vb bulaşmamalı. Ayrıca kullanılan kefir danesi temiz olmalı. Doğru muhafaza edilmiş olmalı
📍UHT süt tüketmediğim için kefir mayalamak için ya günlük pastörize inek sütü sıklıkla ise mandıradan çiğ süt olarak alarak kaynattığım sütü tercih ediyorum.
📍Kefir yapımı esnasında kefirimize ve mayamıza çelik-emaye-bakır-demir gibi metal kaplar ve kaşıklar değdirmemek gerektiğini çok duydum, okudum. Emaye, bakır gibi metalleri anlayabiliyorum. Fakat paslanmaz çeliğin kullanılamamasının gerekçesini bilmiyorum. Açıkçası süt endüstrisinde ve diğer fermente süt ürünlerinde kullanılan tüm ekipmanlar paslanmaz çeliktir. Ve tahta kaşık da hijyenik bir malzeme değil. Mikropların üremesine neden olabilecek bir kaynak olabilir. O nedenle ben tahta kaşık kullanımını uygulamıyorum, önermiyorum. Paslanmaz çelik kullanmakta bir sıkıntı yaşamadım. 
Tumblr media
📍 Ben kefir yaparken cam kavanoza aldığım 1 litre sütün sıcaklığını 25-30 derece arasında ayarlıyorum. Yaklaşık bir çorba kaşığı kadar oda sıcaklığındaki kefir danesini spatula ile alıp  süte ekliyorum. Güzelce maya ve sütü karıştırıyorum. Mayaladığım kavanozun ağzını gaz çıkışı için hava alacak şekilde ya pamuklu bezle örtüyorum ya da kendi kapağını gevşek kalacak şekilde kapıyorum. Kavanozun etrafını bir bezle sarıyorum. Karanlık bir yerde, dolap içi gibi, 24 saat mayalanması için bırakıyorum. 24 saatin sonunda kefiri hafif salladığınızda yoğurtlaşma gibi kıvamlı bir görüntü varsa olmuştur. Kefiri süzgeçten süzüp bir tarafta kefirimi elde ederken diğer taraftan da süzgeç üzerinde kalan daneleri hassas bir şekilde spatulayla alıp ambalajlı (klor içermeyen, hijyenik) su ile yıkayarak cam bir kavanoza koyuyorum. Danelerin canlılığını koruması ve gelişimini sürdürmesi için üzerine süt döküp, kavanozun ağzını kapatıp dolaba kaldırıyorum. Sonraki kefir mayalama işlemlerinde aynı daneleri kullanıyorum. İçmek üzere süzdüğüm kefiri ise yine buzdolabında saklıyorum. Takriben 2-3 günde bir 1 lt kefir mayalıyorum bu şekilde.
📍 Şunu unutmamak lazım  bakteri dünyası demek gözle görülemeyen mikroorganizmaların dünyası demektir. Bu  şekilde sakladığımız kefir danelerinin gücünü yitirip yitirmediği, ölüp ölmediği ya da patojen bir mikroorganizmanın yapısına bulaşıp bulaşmadığı gözle anlaşılmaz; ya da anlaşıldığında çok geç olabilir.
Tumblr media
Şefin püf noktaları  😉
📍 Mayalama süresi uzadıkça kefir daha yoğun kıvamlı ve ekşi olacaktır. Ancak bunu iyi yorumlamak lazım. Çünkü muhtemelen kefir içerisindeki laktik asit bakterileri hızla gelişip diğer probiyotik bakterileri baskılamış olabilir. 
📍 Sade olarak tüketilebildiği gibi üzerine  1 çay kaşığı  kadar chia tohumu serperek de çeşitlendirebilirsiniz.
📍 Ya da 1 çay kaşığı soğuk sıkım çörekotu yağı veya zeytinyağı, 1er çay kaşığı karabiber ve  zerdeçal ilave ederek bağışıklık sisteminiz için güzel bir içecek hazırlamış olursunuz.Zerdeçalın içindeki aktif madde olan curcuminin yağda çözündüğünü ve karabiberle birlikte tüketildiği taktirde vücuttaki aktivitesinin arttığını unutmayın.
📍 Kefirin hafif ekşi tadını değiştirmek için çilek ve yaban mersini gibi meyveler ekleyip mutfak robotundan geçirerek pembe, mor renkli çok güzel bir içecek elde edebilirsiniz. İçindeki meyveleri değiştirerek farklı birçok lezzet elde edilebilir.
📍 Kefir daneleri sararmaya ve/veya yumak halinden çıkıp kum gibi dağılmaya başladıysa artık daneleriniz ölüyor demektir; daneleri kullanmayın. Ölmeye başlayan kefir daneleri toksik olabileceğini unutmayın.
📍 Kefirdeki yoğun olarak bulunan bakteri grubu Lactococcuslar dır. Kefir aynı zamanda çok güçlü bir laktik asit üretimi yaptığından D (-) izomerleri üretir ki bebekler bunu sindiremezler ve sorun yaşarlar.
Probiyotiklerle ilgili şu bilgiler de bir köşede dursun:
📍 Probiyotikler çocuklar için de çok önemlidir. Probiyotiklerini kaybetmiş olan çocuklarda Candida enfeksiyonları oluşur ve bu çocuklar şeker yediğinde Candida mantarı şekeri kimyasal bir reaksiyonla asetaldehite dönüştürür. Asetaldehit ise karaciğerde etil alkole parçalanır! Yani çocukta bir nevi sarhoşluk hali oluşur. Bu nedenle çocuklarımıza gıda endüstrisinin hükmetmesine mümkün olduğunca engel olalım.
📍 Gelişigüzel reçete edilen antibiyotikleri düşünün. Her bir antibiyotik tedavisi aldığımızda bağırsaklarmızdaki floranın önemli bir kısmı ölüyor. Üstüne bir de her gün içtiğimiz kimyasallarla dolu içecekleri, gdo lu besinleri, gofreti ıvır zıvırı eklediğimizde bir şekilde bağırsaklarımızın florasını düzeltmemizin gerekliliği ortada.
📍 Bazı önemli vitaminler probiyotikler tarafından üretilir. K ve H vitaminini vücudumuzdaki probiyotikler tarafından sentezlendiğini biliyor muydunuz?
📍 Probiyotikler alerjik hastalıkların önlenmesinde faydalıdır. Bu ve benzeri otoimmün hastalıkların tedavisinde artık probiyotiklerden yararlanılmaktadır.
📍 Yiyeceklerle alınan probiyotiklerden vücut takviye olarak alınanlara göre daha çok yararlanabiliyor, yani bu yiyeceklerin biyo yararlanımı yüksek.
📍 Tam teşekküllü bir kan tahlili yaptırdığınızda en yaygın görülen besin eksikliklerinin magnezyum, kalsiyum gibi mineraller ile D, B12,  E, A, C vitaminleri olduğu görülüyor. Pek çok hastalığın temelinde de bu eksiklikler rol oynuyor. Çünkü bu vitamin ve mineraller yüzlerce biyokimyasal işlemde rol alırlar. Besin eksikliklerine bakıldığında sorunun, beslenmede probiyotik gıdalar, yağlı balıklar, sebzeler, kuruyemiş ve tohumların yeterince yer almayışından kaynaklandığı söylenebilir.  Yoğurt ya da kefir 1 su bardağı 50 mg. magnezyum içerir. ( Günlük ihtiyacın %13'ü )
📍 Prebiyotikler gibi polifenoller de yararlı bağırsak bakterilerini besler. Soğan, yaban mersini, brokoli en iyi kaynaklardandır. (Kusursuz zeytinyağı en önemli polifenol kaynağıdır.)
Özetle dengesi bozulmuş bir mikrobiyom bizi çeşitli hastalıklara yatkın duruma getiriyor. Mikrobiyomumuza iyi bakmalıyız, bunun yolu da beslenmeden geçiyor.
Bol probiyotikli günler,
Sevgiler :)
22 notes · View notes
popop0p0l98k-blog · 14 years ago
Text
Ailece diyet yapmaya çalışmak
Aile içinde bir kişinin bile diyette olması veya tersine sağlıksız beslenmesi diğer tüm fertleri etkiler. İşte ailecek sağlıklı beslenerek form korumanın tüm yolları...
“Akşam yemekte makarna ve patates kızartması vardı dayanamayıp yedim”, “Bu haftasonu ailece mangal yapacağız, diyete bir gün ara versem iyi olur”, “Annem ev baklavası yaptı, şimdi yememek olmaz”… Bunlar kilo vermek isteyen ancak başaramayan kişilerden duymaya alışık olduğumuz yüzlerce bahaneden sadece birkaçı. 
Oysa diyet yapmak; “diyette olma” kavramının zayıflama, düşük kalorili besinler tüketmek zorunda kalma, kişiye özgü yemek pişirme olarak algılandığı son zamanlarda aile içinde beslenme düzeninde birtakım değişiklikler yapılması gerektiği akla gelmektedir. Bu sebeple de aile içinde bir kişinin bile diyette olması tüm fertlerin beslenmesine yansır.
Diyetin gerçek anlamı gün boyunca yenilen gıdaların toplamıdır. Diyetine dikkat eden kişi tüm gün yediklerine dikkat eden kişi olmalıdır. Bu düşük kalori almak veya evde farklı yemekler pişirip yemek olarak algılanmamalıdır. Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın, aile diyetini anlatıyor.
Evde ne pişiyorsa onu yiyin
Diyet yaparken doğru bilinen en büyük yanlış evde pişirilmiş yemeği tüketmek yerine yağsız, haşlama veya ızgara gibi tek tip pişirme yöntemleri ile hazırlanmış yemekleri tüketmektir. Oysa ki kilo vermenin en büyük amacı bu kiloyu korumaktır. Kiloyu korumanın temelinde günlük beslenmenizin dışında yiyeceklerle zayıflama yöntemi yoktur. Aksine evde pişen veya iş koşullarında bulabileceğiniz yemekler tüketerek kilo verilmelidir ki; kişiler kilo verdikten sonra aynı yaşam şekillerinde diyetisyen yardımı olmadan kendi kendilerine ne yapabileceklerini bilerek devam ettirsinler. 
Diyet yaparken uzun süre evden kendine sürekli haşlanmış sebze ve yağsız salata yapan bir kişi hedef kilosuna gelince bu beslenme ile devam etmekten sıkılır ve dışarıdaki tercihlerinde doğru seçme bilincini de oturtamadığı için bocalar ve hızla kilo alabilir. Bu sebeple aile diyeti sağlıklı beslenmeyi içinde barındırdığı sürece herkesin kolaylıkla uyum sağlayabileceği bir yeme biçimi olur. 
Sağlıklı beslenmek diyetin en önemli ögesidir. Kilo vermeye çalışan veya kilosunu dengede tutmaya çalışan her aile bireyi birlikte aynı diyeti uygulayabilir. Bu bir çeşit sağlıklı yeme planı olarak tanımlanabilir.
Sağlıklı yeme planı aile diyetinin temelini oluşturur. Kaliteli yaşam için doğru beslenme alışkanlıklarını uygulamak gerekir. Bu sebeple aile diyetinde ilk adımı; sağlıklı beslenme ikinci adımı egzersiz alır. Bu adımları açacak olursak;
Aile diyeti için sağlıklı yeme planında;
Alışveriş yaparken herkes için sağlıklı ürünler seçilmiş olacağı için buzdolabının rafları evde yaşayan kişi sayısına bölünmeyecektir. Bu sayede 4-5 çeşit peynir, süt, ekmek, sebze veya içecekler olmayacak sağlıklı olan besinler tercih edilecektir.
Bilinçsiz ve yanlış diyet yapan kişiler genelde tek başlarına yemek yemeği tercih ederek kendilerini aileden soyutlarlar. Ailede herkes sağlıklı beslenir ve yediklerine dikkat ederse bu durum ortadan kalkar.
Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği hep birlikte tüketileceği için aile fertleri birbirlerine vakit ayırmış olacaktır. Bu sayede gerek yetişkinler kendi aralarında gerekse çocuklarla ebebeynler arasında iletişim ve paylaşımlar artacaktır.
Ailece yapılan beslenmede birtakım olumsuz yeme davranışları varsa bunları değiştirmek daha mümkün olacaktır. Ebebeynlerin yeme alışkanlıkları çocukları da olumlu olumsuz etkileyecektir. Özellikle kazandırılması gereken alışkanlıklar:
Yemek yerken yanında mutlaka bir sıvı alınacaksa bunu su olarak tercih edin. Son yıllarda hazır meyve suları ve asitli içeceklerin yüksek miktarlarda tüketildiği bilinmektedir. Boş kalori olarak da adlandırılabilen bu içecekler besin içerikleri açısından düşük olup karbonhidrattan zengin içeceklerdir. Yüksek miktarda tüketimleri kilo aldırır, kemiklerden kalsiyum çekimine sebep olur ve dehidratasyonu oluşturur.
Sabah kahvaltılarında mutlaka domates, salatalık, biber, maydanoz gibi taze çiğ sebzeler ve taze meyveler bulunsun. Sabah kahvaltısında vitamin ve mineral açısından en önemli ilk besin kaynakları çiğ sebze ve meyvelerdir. Herkese enerji verir ve direnç, konsantrasyon sağlar.
Ev yapımı ekmekler hem sabah kahvaltısı hem de diğer öğünlerde olmazsa olmaz besin olmalıdır. Sağlıklı diyetin en önemli enerji kaynağı ekmektir. Özellikle tam buğday unu ile yapılmış ekmekler ev yapımı ile zenginleştirilerek daha da sevilir olmuştur.
Sabah kahvaltısında kimi zaman sebzeli veya peynirli gözleme, börek, simit gibi ev yapımı hamur işi besinlerle de haftada 1-2 gün değişiklik yapılarak kahvaltı zenginleştirilebilir.
Aile diyetinin bireylere kazandıracağı en iyi alışkanlıklardan bir tanesi ara öğün yapmaktır. Akşam yemeğinden 2- 2,5 saat sonrasında taze meyve iyi bir ara öğündür.
Yemek sonrası tatlı alışkanlığı yerini daha sağlıklı alternetiflere bırakır. Örneğin meyve ve dondurmadan oluşan bir tatlı, 1 kâse kuru meyve kuruyemiş karışımı veya sütlü bir tatlıda tercih edilebilinir.
Alışveriş esnasında dikkat edilecekler;
Yarım yağlı süt ve yoğurt tercih edilmelidir. Evdeki çocuklar için bile artık yağı azaltılmış kalsiyumla desteklenmiş sütleri tüketebilir.
Peynir için yarım yağlı ve az tuzlu olan bir beyaz peynir ailede herkesin rahatlıkla tüketebileceği doğru bir tercih olacaktır.
Alışveriş sırasında atıştırmalık besinler olarak; kuru meyveler, kuru yemişler veya ev yapımı kek, kurabiye, grisini ve kepekli bisküvi alınmalıdır.
Aile diyetinde evde doğru pişirme ve hazırlama teknikleri uygulanmalıdır. 
Örneğin;
Kızartma hariç tüm pişirme yöntemleri sağlıklıdır.
Salata her öğünün vazgeçilmezi olmalıdır, sofrayı o süslemeli ve renk vermelidir. Salataya kişi başı 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ilave edilmelidir. Salatanın içeriğindeki vitaminlerin emilimi için mutlaka koymak gerekir.
Yemeğin yanında asitli içecekler ya da hazır meyve suları tüketilmemelidir. Bu alışkanlığı olan ebebeynler çocuklarına kötü örnek olmaktan öteye gitmez. Çünkü bu içecekler boş kaloriye sahip katkı maddesi ihtiva eden sağlıksız alternatiftir. Yemeği bütünleyen güzel bir salata ve yanında yoğurt/cacık olmalıdır.
Aynı yemekler tüketilebilir fakat herkesin porsiyon miktarı farklıdır!
Her bireyin yaşına; cinsiyetine; beden kitle indeksine; sağlık durumuna ve sosyal yaşamına göre alması gereken kalori farklıdır. Bu sebeple aile diyetinde değişmesi gereken tek nokta tüketilmesi gereken porsiyon miktarlarıdır. Sağlıklı beslenmenin en önemli kuralı her çeşit besini bir arada tutan bir tabak modelidir. Bu diyette yasak bir besin yoktur. Herkes alması gereken porsiyonlarda aldığı sürece sıkıntı olmayacaktır.
Kronik hastalığı olan varsa diyetinde farklılıklar olabilir.
Diyabet, kalp, böbrek, karaciğer hastaları ve sindirim şikâyeti olan varsa yemeklerin yapımında birtakım farklılıklar olmalıdır. Kızartma harici tüm pişirme yöntemleri ile hazırlanan yemeklerden tüketilse de şekersiz olması, tuzsuz olması, sakadat kullanılmaması, az salçalı yapılması, gaz yapıcı besinlerle yapılmaması gibi daha birçok kısıtlama olabilir. Bu sebeple özel diyet alan aile bireyleri diyetine dikkat etmelidir. 
Sporunuzu da ailece yapın
Ailenin sağlıklı yaşam konusunda ikinci adımı spor yapmak olmalıdır. Bu konuda birlikte açık hava yürüyüşleri en güzel tercihtir. Bunun dışında birlikte oynanacak tenis, voleybol, besketbol veya grup egzersizleri de beraber vakit geçirmeyi sağlar. Ya da birlikte gidilen spor merkezinde kişinin istediği spor türüne göre egzersiz tercihi farklılaşabilir. Birlikte hareket etmek isteksiz olan aile ferdine teşvik edici olacağı için sonuçta alınan zevk ve mutluluk aynıdır.
0 notes
diyetisyenkenanyildirim · 5 years ago
Video
BAYRAMA ÖZEL 5 FİT ÖNERİ 1. Bayram sabahının ilk öğünü kahvaltı sevdikleriniz beraber daha keyifli oluyor. Ramazan ayında uzun süre kahvaltı yapmadığımız için ağır yağlı hamur işi, şerbetli tatlılar, aşırı baharatlı gıdalar tüketmemeye özen göstermeliyiz. Bu tür ağır yiyecekler yerine mideyi yormayacak güne sağlıklı ve zinde başlayacağımız kahvaltılıklar tercih etmeliyiz. Peynirli omlet, menemen, mantarlı omlet, tam buğday unuyla hazırlanmış krep, yulaf ve peynirle hazırlanmış omlet, soslu sebze sote sağlıklı kahvaltılar için örnek sayılabilir. 2. Öğlen ve akşam yemeklerinde aşırı yağlı ve baharatlı yemeklerler yerine sebze ağırlı ve haşlama yöntemi ile pişirdiğimiz gıdaları tercih etmeliyiz. Bağırsak hareketlerimizin yavaşlamaması için mutlaka öğlen ve akşam öğünlerinde salata ve yoğurt tüketmeyi ihmal etmemeliyiz. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih etmeliyiz. 3. Ramazan bayramında su tüketimi ihmal edilmemeli günlük 2-2,5 litre su tüketelim. Su tüketiminiz yetersiz olursa baş ağrısı, yorgunluk, kabızlık, kuru ve soluk bir cilt gibi şikâyetleriniz artabilir. Bayramda asitli ve yoğun şekerli içecekler yerine kahve, bitki çayı, sade soda, süt, komposto gibi içecekleri tercih ediniz. 4. Toplum olarak bizim kültürümüzde şerbetli tatlılar baklava, şekerpare, tulumba tatlısı gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar çok sık tüketilmektedir. Bu tatlılar kan şekerimizin hızlı şekilde yükselip düşmesine sebep olmaktadır özellikle insülin direnci olan kişilerde yorgunluk uyku hali ve ellerde yanma hissi gibi belirtiler vermektedir. Bu gibi şikâyetleri yaşamamak için tatlı porsiyonlarımızı küçültmeliyiz ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih etmeliyiz. 5. Karantinada olduğumuz bu bayram evde hareketsiz kalmamaya çalışalım evde bölgesel hareketler yaparak formumuzu koruyalım. Özellikle karın bölgesini çalıştıracak hareketleri gün aşırı yapmaya çalışalım. İyi bayramlar… #bayramdabeslenme #ramazanbayramı #diyetisyenkenanyıldırım #diyet #gebzediyet #istanbul #kocaeli (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/CAiP8-oDgN4/?igshid=153zvx143bolg
0 notes
kocaalihaber · 5 years ago
Text
Chia Tohumu İle Zayıflama
Kökeni Güney Amerika’ya dayanan ve chia bitkisinden elde edilen bir tohumdur. Tohumu dışarıdan hazır olarak alabileceğimiz gibi saksı içerisinde ve sıcak bir ortamda evde yetiştirmekte mümkündür.
Özellikle son zamanlarda zayıflama diyetlerinde oldukça yer verilmeye başlanmıştır. Kendisi küçük ancak etkisinin büyük olmasının birçok sebebi vardır.
Chia tohumunun 100 gramında 17 gram protein bulunur. Güçlü bir protein deposudur.
100 gramında 11 gram lif bulundurması tokluk hissi sağlayan dolayısıyla kilo kontrolü ve zayıflamada etkili bir içeriktir. Bu yönüyle sindirim sistemine kolaylık sağlar, kabızlık gibi problemlerde kullanılabilir. 
İçeriğindeki omaga-3 yağ asitleri beyin gelişimi için oldukça önemlidir. Hamilelerde bebeğin gelişimi için kullanılması tavsiye edilir.
Dyt. İrem Öncü 
Kolesterolü düşürür, kan şekerini dengede tutmaya yardımcı olur. Bu nedenle diyabet hastaları için de kullanılması oldukça rahat bir besindir.
İçeriği A vitamini ve kalsiyum açısından zengindir. Bu yönüyle de vücuda vitamin-mineral takviyesi yapar. Kemik sağlığına destek olur.
Kas gelişimine yardımcı olduğundan sporcularda, tok tuttuğundan ve kan şekerini düzenlediğinden diyet yapanlarda rahatlıkla kullanılabilir. 
  Chia tohumunun süt, yoğurt gibi sıvı besinlerin içerisinde şişme özelliği vardır. Tohumları bu besinlerin içerisinde bekletip tüketebileceğimiz gibi, çiğ olarak salata ve yemeklerin üzerine serperek de kolaylıkla kullanabiliriz. Çiğ olarak tüketmekte zorlananlar için ise blender yöntemi daha uygundur. Blenderda tohumları toz hale getirip çay olarak, tatlı ve yemeklerin içerisine baharat olarak kullanabiliriz. 
1 su bardağı süzme yoğurdun içerisine 1 tatlı kaşığı ekleyeceğiniz chia ve mevsimine uygun meyveler ile hafif ve sağlıklı bir ara öğün yaratabilirsiniz.
Farklı bir alternatif olarak yoğurt tüketmek istemeyeler için yağsız süt ile hazırlanacak ferahlatıcı bir smoothie tarifi de chia tüketmenizi sağlayabilir. 1 su bardağı süte çilek, muz veya ananas ilave edip üzerine isteğe göre 1 çay kaşığı kadar toz tarçın,1 tatlı kaşığı chia ekleyerek tümünü blenderdan geçirip kendi içeceğinizi hazırlayabilirsiniz. 
Omlet, puding, kurabiye, çorba ve birçok yemekte tüketim durumuna göre çeşitli alternatiflerde kullanılabilecek olan chia, günümüzde gözde hale gelmiş, yararlarıyla da bir o kadar adından söz ettirmeye devam etmektedir.
source https://saglik.kocaali.com/chia-tohumu-ile-zayiflama/
0 notes
fitnesshareketleri · 5 years ago
Text
Hızlı Kilo Vermenin Püf Noktaları
Hızlı kilo vermenin kanıtlanmış bir yöntemi, tıbbi olarak bilinen düşük kalorili diyetlerdir. Hızlı kilo vermenin birçok yolu vardır. Bununla birlikte, yapılan birçok diyet planı sizin aç ve tatminsiz hissetmenizi sağlamaktadır. Bunlar bir diyete uymayı zorlaştıran başlıca nedenleridir. Düşük karbonhidratlı diyetler Hızlı kilo kaybı için etkilidir ve yapması diğer diyetlerden daha kolay olmaktadır.
Düşük karbonhidrat diyetli ve aşağıdakileri amaçlayan 3 adımda Hızlı kilo verme planı
1. Karbonhidratları kesin
En önemli kısım şeker, nişasta ve karbonhidratları azaltmaktır. Bunu yaptığınızda, açlık seviyeleriniz düşer ve genellikle önemli ölçüde daha az kalori tüketirsiniz ( 1 ). Enerji için karbonhidratları yakmak yerine, vücudunuz enerji için depolanmış yağları yakmaya başlar. Bu sayede yağ kaybı oluşmaktadır.
Araştırmalar, düşük karbonhidratlı diyet uygulayan kişilerin, düşük yağlı diyetler uygulayanlardan daha fazla kilo verdiklerini göstermektedir. Bunun nedeni, düşük karbonhidrat diyetlerinin vücudunuzdaki fazla suyu atması, insülin seviyelerini düşürmesi ve ilk iki haftada hızlı kilo kaybına yol açmasıdır.(1 . 2 ). Bazı diyetisyenlere göre, düşük karbonhidratlı diyetin ilk iki haftasında vücuttaki yağ ve su kaybının 10 kiloya kadar çıktığı gözlemlenmektedir.
Fazla kilo sorunu olan sağlıklı bayanlarda yapılan bir çalışmada uygulanan çok düşük karbonhidratlı diyetin, kısa sürede kilo kaybı için düşük yağlı diyete göre daha etkili olduğu bildirilmiştir (4). Araştırmalar, düşük karbonhidratlı bir diyetin iştahı azaltabileceğini, ve daha az kalori tüketmenize neden olabileceğini göstermektedir. ( 5 ).
Basitçe söylemek gerekirse, karbonhidratları azaltmak hızlı ve kolay kilo kaybına yol açabilir .
Şeker, nişasta ve karbonhidratları diyetinizden çıkartmak iştahınızı azaltabilir. İnsülin seviyenizi düşürebilir ve aç hissetmeden kilo vermenizi sağlayabilir.
2. Protein, yağ ve sebze yiyin
Yemeklerinizin her birinde bir protein kaynağı, yağ kaynağı ve düşük karbonhidratlı sebzeler bulunmalıdır.
Genel bir kural olarak, günde iki ila üç öğün yemeyi deneyin. Öğleden sonra kendinizi aç bulursanız, dördüncü bir yemek ekleyin.
Yemeklerinizi bu şekilde inşa etmek, karbonhidrat alımınızı günde yaklaşık 20-50 grama düşürmelidir.
Protein
Bol miktarda protein tüketmek bu planın önemli bir parçasıdır. Araştırmalar, protein tüketmenin kalori harcamasını günde 80-100 kalori artırabileceğini gösteriyor (6 , 7 , 8 ). Kilo vermek söz konusu olduğunda, protein düşünülmesi gereken çok önemli bir besindir .
Sağlıklı protein kaynakları
Et: sığır eti, tavuk, domuz eti ve kuzu eti
Balık ve deniz ürünleri: somon, alabalık ve karides
Yumurta: yumurta sarısı ile bütün yumurtalar
Bitki bazlı proteinler: fasulye, baklagiller ve soya
Düşük karbonhidratlı sebzeler
Tabağınızı düşük karbonhidratlı sebzelerle doldurmaktan korkmayın. Sebzeler, besin maddeleri ile doludur ve günlük karbonhidrat seviyenizi aşmadan düşük miktarlarda ki sebzeleri bol bol tüketebilirsiniz. Çoğunlukla yağsız protein kaynaklarına ve sebzelere dayanan bir diyet, sağlıklı olmanız için gereken tüm lif, vitamin ve mineralleri içerir.
Karbonhidratı Düşük Sebzeler
Brokoli
Karnabahar
ıspanak
domates
süs lahanası
Brüksel lahanası
lahana
İsviçre pazı
marul
salatalık
Sağlıklı yağlar
Yağ tüketmekten korkmayın. Aynı zamanda düşük karbonhidrat ve az yağlı yapmaya çalışmak diyete yapışmayı çok zorlaştırabilir.
Sağlıklı yağ kaynakları
zeytin yağı
hindistancevizi yağı
Avokado yağı
Tereyağı
Her öğünü bir protein kaynağı, yağ kaynağı ve düşük karbonhidratlı sebzelerden bir araya getirin. Bu genellikle sizi 20-50 gramlık bir karbonhidrat aralığına sokar ve açlık seviyenizi önemli ölçüde düşürür.
3. Haftada üç kez ağırlık antrenmanı
Bu plan üzerinde kilo vermek için egzersiz yapmanız gerekmez, ancak ekstra faydaları olacaktır.Ağırlık kaldırarak, çok fazla kalori yakacak ve metabolizmanızın yavaşlamasını önleyeceksiniz, ki bu kilo vermenin yaygın bir yan etkisidir ( 11 ,12 ).
Düşük karbonhidrat diyetleri üzerinde yapılan çalışmalar, önemli miktarda vücut yağını kaybederken biraz kas kazanabileceğinizi göstermektedir ( 13 ). Ağırlık kaldırmak için haftada 3-4 kez spor salonuna gitmeyi deneyin. Spor salonunda yeni iseniz, bir eğitmenden tavsiye isteyin. veya fitness başlangıç rehberini okuyarak kendi programınızı oluşturmayı deneyin
Ağırlık kaldırmak sizin için iyi bir seçenek değilse, yürüme, koşu, bisiklete binme veya yüzme gibi bazı kardiyo egzersizleri yapmak yeterli olacaktır. Hem kardiyo hem de halter, daha fazla kilo kaybına yardımcı olabilir. Dilerseniz evde sıkılaşma hareketleri ile 30 dakika gibi bir sürede form tutarak zayıflayabilirsiniz.
Hızlı kilo vermek için 10 ipucu
Yüksek proteinli kahvaltı yapın. Yüksek proteinli bir kahvaltı yemek gün boyunca istek ve kalori alımını azaltabilir
Şekerli içeceklerden ve meyve suyundan kaçının. Bunlar kilo almanızı sağlayan gıdalar arasında bulunmaktadır.
Yemeklerden önce su için. Yapılan 3 aylık bir araştırmada, yemeklerden yarım saat önce içilen suyun kilo kaybını% 44 artırdığını gösterdi (14).
Kilo verme dostu yiyecekleri seçin. Bazı gıdalar kilo vermek için diğerlerinden daha iyidir. sağlıklı gıdaları tercih edin.
Çözünür lif yiyin. Çalışmalar, çözünür liflerin kilo kaybını teşvik edebileceğini göstermektedir. Glukomannan gibi lif takviyeleri de yardımcı olabilir
Kahve veya çay için. Kafein metabolizmanızı % 3-11 arttırır 
Antrenman yapın. Kardiyo hareketleri yapmak yağ yakımını hızlandıran en önemli faktörlerden biridir.
Yavaş yemek yiyin. Hızlı yemek zamanla kilo alımına neden olabilirken, yavaş yemek daha dolu hissetmenizi sağlar ve kilo verdiren hormonları artırır
Hergün tartılın. Çalışmalar, her gün kendilerini tartan insanların kilo verme olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Kaliteli uyku alın. Uyku vücudun biyolojik saatini düzenler bu yüzden dengeli ve sağlıklı yaşamak istiyorsanız kaliteli bir uyku uyumanız gerekmektedir.
Hızlı Kilo Vermenin Püf Noktaları
0 notes
kadincasagliklove · 5 years ago
Text
Üzerlik Tohumu Nedir ? Faydaları Nelerdir ? Zayıflamaya Nasıl Kullanılır ?
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/uzerlik-tohumu-faydalari-nedir/
Üzerlik Tohumu Nedir ? Faydaları Nelerdir ? Zayıflamaya Nasıl Kullanılır ?
Ülkemizde üzerlik tohumunu bilmeyen yoktur. Halk arasında üzerlik tohumu için nazar otu adı da kullanılır. Bu şifa kaynağını,  yazımızın bir kısmında nazar otu tohumu olarak da adlandıracağız. Bu tohum çoğu evde iplikle dizili olarak duvarda asılı olurken, bu işlemenin evleri nazardan koruduğuna inanılmaktadır.
Bazı evlerde üzerlik tohumları belirli günlerde metal bir tabak içinde yakılarak ev içerisinde gezdirilir. Bu ottan çıkan dumanın ev içinde bulunan kötü enerjiyi yok ettiğine dair bir inanış vardır. Bu inanışın tam olarak doğru olup olmadığı bilinmemesine rağmen, üzerlik tohumunun sağlığa yararlı olduğu ise bilinen bir gerçektir.
Üzerlik Tohumu Faydaları?
Sağlıklı olmak uğruna birçok bitki ürününden faydalanılır. Üzerlik tohumu sağlık açısından yalnızca Türkiye’de değil yurt dışında da yoğun olarak kullanılan bir tohumdur. Afrika, Asya ve Avrupa kıtasın da birçok ülkede bu tohumlar yetişiyor.
Bu ülkelerde çay olarak tüketiliyor. Bu çayların öncelikle zayıflama bakımından kullanıldığı ve farklı esanslarla karıştırılarak tüketildiği biliniyor. Nazar otu tohumu; Solunum yolları hastalıkları, sinüzüt, öksürük, boğaz iltihaplanması, zatürre gibi hastalıklarda son derece etkilidir.
Bu hastalıkları gidermek için üzerlik tohumunun yakılması ve dumanının koklanması gerekir. Uyku bozukluğu, depresyon, unutkanlık, baş ağrısı, hormon problemleri, bağırsak tıkanıklığı, karın ağrısı, göz ağrısı, mide sorunları gibi hastalıklarda aşırı kontrol sağlamaktadır. nazar otu tohumu, ilaç yapımında da kullanılan özel bitkilerden biridir.
Kansere karşı da etkileri bilinmekte olan üzerlik otu, macun kıvamına getirilerek bal ile karışım yapılarak tüketilmektedir. Ayrıca nazar otu tohumu için afrodizyak etkisi yarattığı da tıp bilimciler tarafından açıklanmaktadır.
Üzerlik Tohumu Kullanım Şekli?
Üzerlik tohumu, iki şekilde kullanılan bir bitkidir. Kullanımında, içerisine takviye destekler katılmasına rağmen başlı başına bir sağlık kaynağıdır. İlk ve daha kolay kullanılan yöntemi, metal bir tava ya da kürek içinde yakılmasıdır.
Ocağın üzerine konulan metal tavanın hem alt kısımdan hem de tavanın içine konulan üzerlik tohumlarının üzerinden yakılması gerekir. Bu işlem için bir kağıt parçasını yakarak tavanın içine atmak şarttır. Eğer bu işlem uygulanmazsa üzerlik tohumları tutuşmayacak ve dumanı çıkmayacaktır. Bu işlemden sonra çıkan duman gözler kapalı olarak buruna çekilmelidir.
İkinci şekli ise bir tutam üzerliğin, kaynamış su içine atılarak 5 dakika bu su içinde bekletilmesi şeklindedir. Gün içinde 3 kere tüketilmesi tavsiye edilmiştir.
Üzerlik Tohumu Zayıflamada Nasıl Kullanılır?
Üzerlik tohumunun en çok kullanıldığı tıbbi alan zayıflama konusundadır. Zayıflamak için nazar otu tohumunu kullanmak isteyen kişilerin öncelikle diyetlerine dikkat etmeleri şarttır. Diyetlerinde almaları gereken gıda miktarını aldıktan sonra, öğün sonrası üzerine bir fincan üzerlik çayı içilmesi diyete takviye yapıcı bir zayıflama seçeneğidir.
Üzerlik Tohumu Ve Sirke Nasıl Yapılır?
Üzerlik tohumunu zayıflamak için kullanmak isteyenler, üzerlik tohumu çaylarının üzerine bir iki damla kadar sirke ekleyebilirler. Sirkenin yağ yakıcı ve ödem giderici etkisi, üzerlik çayının zayıflamak için yapacağı etkiyi artıracaktır. Aynı zamanda sirkeyle nazar otu tohumunu karıştırılarak, vücutta ağrıyan bölgelere sürülerek ovulduğunda ağrıların giderildiği de bilinmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), üzerlik tohumunun 72 adet derde şifa kaynağı olduğunu buyurmuştur. Bu dertlerin en küçüğünün ise Cüzzam olduğunu açıklamıştır.
Üzerlik Tohumu Zararları?
Üzerlik tohumu da tıpkı diğer ot ya da bitkiler gibi aşırı kullanıldığında zarar verici etkiye sahiptir. Ağız içinde fazla tutulan nazar otu tohumu, boş vermişliğe, umursamazlığa, baş dönmesine, ağız tadı değişimine sebep olabiliyor. Dumanının koklanması ise gözlerde sulanma ve yanma hissine sebep olabiliyor. Gün içinde 8 gramdan fazla kullanılan üzerlik tohumu, halsizlik ve yorgunluk hissi de yaşatıcı bir etkiye sebep olabiliyor.
0 notes
kadindasaglikblog · 5 years ago
Text
Üzerlik Tohumu Nedir ? Faydaları Nelerdir ? Zayıflamaya Nasıl Kullanılır ?
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/uzerlik-tohumu-faydalari-nedir/
Üzerlik Tohumu Nedir ? Faydaları Nelerdir ? Zayıflamaya Nasıl Kullanılır ?
Ülkemizde üzerlik tohumunu bilmeyen yoktur. Halk arasında üzerlik tohumu için nazar otu adı da kullanılır. Bu şifa kaynağını,  yazımızın bir kısmında nazar otu tohumu olarak da adlandıracağız. Bu tohum çoğu evde iplikle dizili olarak duvarda asılı olurken, bu işlemenin evleri nazardan koruduğuna inanılmaktadır.
Bazı evlerde üzerlik tohumları belirli günlerde metal bir tabak içinde yakılarak ev içerisinde gezdirilir. Bu ottan çıkan dumanın ev içinde bulunan kötü enerjiyi yok ettiğine dair bir inanış vardır. Bu inanışın tam olarak doğru olup olmadığı bilinmemesine rağmen, üzerlik tohumunun sağlığa yararlı olduğu ise bilinen bir gerçektir.
Üzerlik Tohumu Faydaları?
Sağlıklı olmak uğruna birçok bitki ürününden faydalanılır. Üzerlik tohumu sağlık açısından yalnızca Türkiye’de değil yurt dışında da yoğun olarak kullanılan bir tohumdur. Afrika, Asya ve Avrupa kıtasın da birçok ülkede bu tohumlar yetişiyor.
Bu ülkelerde çay olarak tüketiliyor. Bu çayların öncelikle zayıflama bakımından kullanıldığı ve farklı esanslarla karıştırılarak tüketildiği biliniyor. Nazar otu tohumu; Solunum yolları hastalıkları, sinüzüt, öksürük, boğaz iltihaplanması, zatürre gibi hastalıklarda son derece etkilidir.
Bu hastalıkları gidermek için üzerlik tohumunun yakılması ve dumanının koklanması gerekir. Uyku bozukluğu, depresyon, unutkanlık, baş ağrısı, hormon problemleri, bağırsak tıkanıklığı, karın ağrısı, göz ağrısı, mide sorunları gibi hastalıklarda aşırı kontrol sağlamaktadır. nazar otu tohumu, ilaç yapımında da kullanılan özel bitkilerden biridir.
Kansere karşı da etkileri bilinmekte olan üzerlik otu, macun kıvamına getirilerek bal ile karışım yapılarak tüketilmektedir. Ayrıca nazar otu tohumu için afrodizyak etkisi yarattığı da tıp bilimciler tarafından açıklanmaktadır.
Üzerlik Tohumu Kullanım Şekli?
Üzerlik tohumu, iki şekilde kullanılan bir bitkidir. Kullanımında, içerisine takviye destekler katılmasına rağmen başlı başına bir sağlık kaynağıdır. İlk ve daha kolay kullanılan yöntemi, metal bir tava ya da kürek içinde yakılmasıdır.
Ocağın üzerine konulan metal tavanın hem alt kısımdan hem de tavanın içine konulan üzerlik tohumlarının üzerinden yakılması gerekir. Bu işlem için bir kağıt parçasını yakarak tavanın içine atmak şarttır. Eğer bu işlem uygulanmazsa üzerlik tohumları tutuşmayacak ve dumanı çıkmayacaktır. Bu işlemden sonra çıkan duman gözler kapalı olarak buruna çekilmelidir.
İkinci şekli ise bir tutam üzerliğin, kaynamış su içine atılarak 5 dakika bu su içinde bekletilmesi şeklindedir. Gün içinde 3 kere tüketilmesi tavsiye edilmiştir.
Üzerlik Tohumu Zayıflamada Nasıl Kullanılır?
Üzerlik tohumunun en çok kullanıldığı tıbbi alan zayıflama konusundadır. Zayıflamak için nazar otu tohumunu kullanmak isteyen kişilerin öncelikle diyetlerine dikkat etmeleri şarttır. Diyetlerinde almaları gereken gıda miktarını aldıktan sonra, öğün sonrası üzerine bir fincan üzerlik çayı içilmesi diyete takviye yapıcı bir zayıflama seçeneğidir.
Üzerlik Tohumu Ve Sirke Nasıl Yapılır?
Üzerlik tohumunu zayıflamak için kullanmak isteyenler, üzerlik tohumu çaylarının üzerine bir iki damla kadar sirke ekleyebilirler. Sirkenin yağ yakıcı ve ödem giderici etkisi, üzerlik çayının zayıflamak için yapacağı etkiyi artıracaktır. Aynı zamanda sirkeyle nazar otu tohumunu karıştırılarak, vücutta ağrıyan bölgelere sürülerek ovulduğunda ağrıların giderildiği de bilinmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), üzerlik tohumunun 72 adet derde şifa kaynağı olduğunu buyurmuştur. Bu dertlerin en küçüğünün ise Cüzzam olduğunu açıklamıştır.
Üzerlik Tohumu Zararları?
Üzerlik tohumu da tıpkı diğer ot ya da bitkiler gibi aşırı kullanıldığında zarar verici etkiye sahiptir. Ağız içinde fazla tutulan nazar otu tohumu, boş vermişliğe, umursamazlığa, baş dönmesine, ağız tadı değişimine sebep olabiliyor. Dumanının koklanması ise gözlerde sulanma ve yanma hissine sebep olabiliyor. Gün içinde 8 gramdan fazla kullanılan üzerlik tohumu, halsizlik ve yorgunluk hissi de yaşatıcı bir etkiye sebep olabiliyor.
0 notes
paylasimzamani · 3 years ago
Text
Nasıl takla atılır?
Nasıl takla atılır? #blog #bahce #bilisim #cocuk #dekorasyon #diyet #egitim #ekonomi #emlak #erkekce #tamirat #guzellik #hayvanlar #hukuk #kadinca #kariyer #makyaj #mobil #mobilya #muzik #oyun #nedir #otomobil #saglik #sanat #spor #turizm #teknoloji #turizm #yemektarifleri
Takla atmanın en can alıcı noktası cesaretin toplanılmasıdır. Cesaret toplamanın en kolay yöntemi ise güvenli ortamda çalışmaktır. Bu nedenle antrenman yapılırken yumuşak etki yapacak kum, çim, evde yaparken de bir jimnastik minderi kullanmanızda yarar vardır. Takla atmanın değişik stilleri vardır. Yerde öne doğru ve ters biçimde olduğu gibi, ayakta geriye doğru takla atma şekilleri…
View On WordPress
0 notes
mykutsalkadincom · 5 years ago
Link
Sigara sadece kötü bir alışkanlık değildir.Sigara bir tür bağımlılıktır ve sizin genel sağlığınızı olumsuz yönde çok kötü etkiler. Amerikan Akciğer Derneğine göre, tüm kanser ölümlerinin üçte birini ve ABD’de ölümcül kalp krizlerinin dörtte birinin nedeni sigaradır. Sigara çok kolay bırakılabilecek bir bağımlılıktır. Sigarayı bırakmanın ilk ve en önemli nedeni kötü bir ölümden kurtulmaktır. İnsanların sigarayı başlamalarının belli başlı sebepleri vardır. Bunlardan en yaygın olanları bulundukları ortamda bir kariyere sahip olduklarını düşünmeleri, strese girmeleri, medyadan etkilenmeleri, akran baskısı gibi nedenlerdir.  Her sigara ile vücuda giren nikotin, bünyede bağımlılık meydana getirir. En sonunda kişi sigaraya başlamış olur. Nikotin  insan vücudunda birçok sağlık sorunlarına neden oluyor. Solunum sağlık sorunları, artan kan basıncı ve kalp hızı, zayıf bir bağışıklık sistemi, erkeklerde düşük sperm sayısı, kadınlarda düşük doğurganlık, düzensiz adet döngüsü, erken menopoz , akciğer kanseri ve diğer kanser türleri sigaranın sigaranın insanı etkileyen kötü yönlerinden bazılarıdır . Sigara içmeyen ama sigara dumanına maruz kalan insanlarda da yani pasif sigara içicilerinde de nefes yolu ile ilgili hastalıklara yakalanma riski vardır. Sigaranın kötü etkilerine bakıldığında, kullanan kişinin en kısa zamanda bırakmak için elinden gelen her türlü çabayı göstermesi gerekir. Sigarayı bıraktıktan sonra hayal kırıklığı, kaygı, öfke, konsantrasyon eksikliği, iştah artışı, baş ağrısı, yüksek tansiyon ve sürekli sigaraya özlem gibi yoksunluk belirtilerini hissetmeyi bekleyebilirsiniz. Günde iki tanede içseniz, iki paket de içseniz eğer bırakmayı istiyorsanız kesinlikle başarılı olursunuz. Bu konu ile ilgili olarak aile sağlık merkezlerinden ve hastanelerdeki sigara bırakma servislerinden profesyonel anlamda destek alabilirsiniz.Ayrıca bu kötü alışkanlığı bırakmanıza yardım edecek bazı basit, doğal yardımları seçebilirsiniz. Şimdi siz değerli takipçilerimize sigarayı bıraktıran 10 doğal tedavi yönteminden bahsedeceğiz. Bu yöntemleri sağlık kuruluşu gözetiminde denemeniz daha doğru olacaktır. 1. Lobelya lobelya, değişik renklerde çiçek demetleri veren bir bitkidir. Lobelya, vücuttaki nikotin etkilerini azaltan, bir aktif terkip maddesi olarak adlandırılan lobelin içerir. Lobelya bir çok aktarda mevcuttur. Normal  doz günde üç kez 20 ila 60 damladır. Bu tedavi yöntemine 3-5 damla gibi düşük bir dozda başlayıp tedbirli bir şekilde arttırmak en iyisidir. Lobelya bir derece zehirli olduğu gibi, nitelikli bir sağlık uygulayıcısı gözetimi altında bu bitkinin kullanımı önerilir. Not: Kalp hastalığı veya yüksek tansiyonu olan kişiler bu bitkiyi kesinlikle kullanmamalıdır. Hamile ve emziren kadınlar ve çocuklar da bu bitkiyi kullanmamalıdır. 2. Meyan Meyan sigarayı bırakmaya yardımcı olabilecek bir balgam söktürücü ve yatıştırıcı bir bitkidir. Meyan hafif tatlı bir tada sahiptir ve duman üflemeye olan isteği gidermeye yardımcı olur. Ayrıca, sigara içenlerin öksürüğünü rahatlatır. Ayrıca, bu bitki adrenal tonik ve kortizol seviyelerini dengelemeye yardımcı olabilir. Yorgunluğu azaltarak ve enerjinizi geri kazanmanızı sağlar. Küçük bir meyan kökünü çiğneyerek sigara içme arzunuzu tatmin edebilirsiniz. Hatta günde iki ya da üç kez meyan kökü çayı içerek aynı etkiyi görebilirsiniz. Not: Meyan diyabet, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı veya karaciğer hastalığı olan kişiler için tavsiye edilmez. 3. Acı biber Acı biber de dumanda bulunan tütün ve kimyasal maddelerin zararlarına karşı solunum sistemini duyarsızlaştırır. Artı, acı biberin antioksidan özelliği sigaranın akciğerlere verdiği zararları stabilize eder. Biber, taze biber, biber tozu, kapsüller veya sigarayı bırakmak için çay gibi çeşitli şekillerde kullanılabilir. Ancak, en iyi seçenek bir bardak su içine bir tutam acı biber eklemek ve günlük bu suyu içmektir. 4. Sarı Kantaron Bu şifalı bitki sigarayı bırakma evresinde insanlara yardımcı olabilir. Sigarayı bırakan insanlardaki sinir etkilerini ortadan kaldırır, stresle savaşmasına yardımcı olarak sakinleştirici bir özellik sağlar. Aslında, nikotinin eksikliği belirtileri zamanla geçebiliyor. Ama depresyona muzdarip olan kişiler sigarayı bıraktığı zaman anksiyete bozukluğu ve stres yaşadıkları görülmüştür. Bir pilot çalışmada, 24 kişi sigara bırakma danışmanı desteği ile birlikte günde iki kez kantaron kapsül alarak sigarayı bırakmayı denemişlerdir. 12 hafta sonunda bu 24 kişiden dokuzu sigarayı bırakmıştır. Tabi ki tüm sigarayı bırakma süreci bu çalışmaya bağlanmamalıdır. Ancak bu konu ile ilgili daha fazla araştırma yapılması şarttır. Not: Bu bitki eğer kullanıyorsanız kullandığınız ilaçlar ile birleştiği zaman yan etki gösterebilir.Bu bitkiyi almadan önce doktorunuza danışmanız tavsiye edilir. Ayrıca hamile veya emziren kadınlar için tavsiye edilmez. 5. Yeşil Yulaf Ayrıca Avena sativa veya yabani yulaf olarak bilinen yeşil yulaf, sigarayı bırakmaya yardımcı etkili bir bitkisel tedavi yöntemidir. Yapılan bir çalışmada yeşil yulafın nikotin arzusunu ve yoksunluk semptomlarını azalttığı gözlendi. Artı, yeşil yulafın sakinleştirici etkisinin yanı sıra bir tonik etkiye sahiptir. Sinir hastalarının sigarayı bırakmasında son derece faydası vardır. Yeşil yulaf kapsülü piyasada kolaylıkla bulunabilir. Güvenle günlük 300 mg yeşil yulaf kapsülü alınabilir, ama kendi bünyeniz için doğru dozu bulmak istiyorsanız kesinlikle doktora danışmanız tavsiye edilir. 6. Ginseng Ginseng sigara içme istek sıklığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu bitki böbreküstü bezleri için bir tonik olarak kabul edilir ve kandaki kortizol seviyelerini yeniden düzenlemeye yardımcı olur. Ginseng aynı zamanda fiziksel ve duygusal stres ile baş edebilmesini sağlayan bir bitkidir. Sigarasızlık belirtileri yaşamayan vücudun dengesini yeniden kazanmasını sağlar. Ayrıca, konsantrasyonu artırır, ruh gelişiminize yardımcı olur ve zihinsel strese iyi gelir. Kahvaltılarda gevreğe yada bir bardak süt içerisine bir çay kaşığı ginseng tozu eklenerek kullanılabilir. Bu yöntem sigaraya duyulan özlemi azaltır. Ayrıca bir parça kurutulmuş ginsengi çiğneyip ardından su ile yutabilirsiniz. Not: Eğer kalp problemleri, şeker hastalığı, şizofreni ya da hormon bozukluğu gibi bir hastalığınız varsa bu doğal bitkiyi kullanmayınız. 7. Kedi otu Kedi otu bir bitkisel yatıştırıcı ve anti-anksiyete takviyesi olarak çalışan bir çiçekli bitkidir. İnsanlarda sigarayı bırakmaya yardımcı olacak bir çok etkisinin olduğu bilinmektedir. Bu bitki, beyindeki GABA reseptörleri ile etkileşimde bulunur ve bir sakinleştirici etkiye neden olur.Vücut üzerinde sakinleştirici etkisini sigara içme isteğini ortadan kaldırarak gösterir. Ayrıca, kediotu insanlardaki sinirlilik, depresyon, huzursuzluk ve anksiyete bozukluğu gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilir. Sigarasızlık hissettiğiniz zamanlarda size çok faydası olur. Kedi otu insanların daha dinlendirici bir uyku uyumalarına yardımcı olur. Kedi otu kapsüller halinde, toz veya tentür formatların da piyasada bulunabilir. Kesinlikle bir doktor gözetiminde bu yöntem kullanılmalıdır. 8. Çarkıfelek Çiçeği Çarkıfelek çiçeği vücudun gevşemesini sağlar, sinirlilik halini dindirir ve sigarayı bırakmanıza yardımcı olur. Ayrıca sigarasız dönemdeki uykusuzluk ve huzursuzluk hallerini ortadan kaldırır. Nikotin arzusunu azaltarak sigarayı hayatınızdan tamamen çıkarmanızı sağlar. Çarkıfelek çiçeği çay, tentür veya kapsül şeklinde kullanılabilir. Ancak, diğer otlar gibi, bir sağlık kuruluşu gözetiminde bu bitkiyi kullanmak daha iyidir.Bu bitki hamile ve emziren kadınlar için tavsiye edilmez.   9. Kulak Masajı Kulak masajı aşırı sigara içme isteği ile başa çıkmak için başka bir yoldur. Sigarayı bırakmada kulak masajı vücudun anahtar noktası olarak kabul edilir. Kulak masajı esnasında sigara içme dürtüsü ortadan kalkar ve akapuntur noktaları uyarılır. Bu yöntemi masaj salonlarında uygulatacağınız gibi kendinizde evde yaklaşık iki dakika boyunca kendi kulaklarınıza masaj yaparak sigara isteğinizi azaltmanıza yardımcı olabilirsiniz. Bu doğal ilaçlar size sigarayı bırakmada yardımcı olur. Ama, her zaman güçlü bir irade sigarayı bırakmada en önemli faktördür. Başarıyla sigarayı bırakma süreci sonunda, uygun bir diyet, egzersiz, meditasyon aracılığıyla sigaranın vücutta yol açtığı hasarı ortadan kaldırabilirsiniz.
0 notes
kadinaozelsrlar · 5 years ago
Text
Üzerlik Tohumu Nedir ? Faydaları Nelerdir ? Zayıflamaya Nasıl Kullanılır ?
https://www.kadinaozelsirlar.com/uzerlik-tohumu-faydalari-nedir/
Üzerlik Tohumu Nedir ? Faydaları Nelerdir ? Zayıflamaya Nasıl Kullanılır ?
Ülkemizde üzerlik tohumunu bilmeyen yoktur. Halk arasında üzerlik tohumu için nazar otu adı da kullanılır. Bu şifa kaynağını,  yazımızın bir kısmında nazar otu tohumu olarak da adlandıracağız. Bu tohum çoğu evde iplikle dizili olarak duvarda asılı olurken, bu işlemenin evleri nazardan koruduğuna inanılmaktadır.
Bazı evlerde üzerlik tohumları belirli günlerde metal bir tabak içinde yakılarak ev içerisinde gezdirilir. Bu ottan çıkan dumanın ev içinde bulunan kötü enerjiyi yok ettiğine dair bir inanış vardır. Bu inanışın tam olarak doğru olup olmadığı bilinmemesine rağmen, üzerlik tohumunun sağlığa yararlı olduğu ise bilinen bir gerçektir.
Üzerlik Tohumu Faydaları?
Sağlıklı olmak uğruna birçok bitki ürününden faydalanılır. Üzerlik tohumu sağlık açısından yalnızca Türkiye’de değil yurt dışında da yoğun olarak kullanılan bir tohumdur. Afrika, Asya ve Avrupa kıtasın da birçok ülkede bu tohumlar yetişiyor.
Bu ülkelerde çay olarak tüketiliyor. Bu çayların öncelikle zayıflama bakımından kullanıldığı ve farklı esanslarla karıştırılarak tüketildiği biliniyor. Nazar otu tohumu; Solunum yolları hastalıkları, sinüzüt, öksürük, boğaz iltihaplanması, zatürre gibi hastalıklarda son derece etkilidir.
Bu hastalıkları gidermek için üzerlik tohumunun yakılması ve dumanının koklanması gerekir. Uyku bozukluğu, depresyon, unutkanlık, baş ağrısı, hormon problemleri, bağırsak tıkanıklığı, karın ağrısı, göz ağrısı, mide sorunları gibi hastalıklarda aşırı kontrol sağlamaktadır. nazar otu tohumu, ilaç yapımında da kullanılan özel bitkilerden biridir.
Kansere karşı da etkileri bilinmekte olan üzerlik otu, macun kıvamına getirilerek bal ile karışım yapılarak tüketilmektedir. Ayrıca nazar otu tohumu için afrodizyak etkisi yarattığı da tıp bilimciler tarafından açıklanmaktadır.
Üzerlik Tohumu Kullanım Şekli?
Üzerlik tohumu, iki şekilde kullanılan bir bitkidir. Kullanımında, içerisine takviye destekler katılmasına rağmen başlı başına bir sağlık kaynağıdır. İlk ve daha kolay kullanılan yöntemi, metal bir tava ya da kürek içinde yakılmasıdır.
Ocağın üzerine konulan metal tavanın hem alt kısımdan hem de tavanın içine konulan üzerlik tohumlarının üzerinden yakılması gerekir. Bu işlem için bir kağıt parçasını yakarak tavanın içine atmak şarttır. Eğer bu işlem uygulanmazsa üzerlik tohumları tutuşmayacak ve dumanı çıkmayacaktır. Bu işlemden sonra çıkan duman gözler kapalı olarak buruna çekilmelidir.
İkinci şekli ise bir tutam üzerliğin, kaynamış su içine atılarak 5 dakika bu su içinde bekletilmesi şeklindedir. Gün içinde 3 kere tüketilmesi tavsiye edilmiştir.
Üzerlik Tohumu Zayıflamada Nasıl Kullanılır?
Üzerlik tohumunun en çok kullanıldığı tıbbi alan zayıflama konusundadır. Zayıflamak için nazar otu tohumunu kullanmak isteyen kişilerin öncelikle diyetlerine dikkat etmeleri şarttır. Diyetlerinde almaları gereken gıda miktarını aldıktan sonra, öğün sonrası üzerine bir fincan üzerlik çayı içilmesi diyete takviye yapıcı bir zayıflama seçeneğidir.
Üzerlik Tohumu Ve Sirke Nasıl Yapılır?
Üzerlik tohumunu zayıflamak için kullanmak isteyenler, üzerlik tohumu çaylarının üzerine bir iki damla kadar sirke ekleyebilirler. Sirkenin yağ yakıcı ve ödem giderici etkisi, üzerlik çayının zayıflamak için yapacağı etkiyi artıracaktır. Aynı zamanda sirkeyle nazar otu tohumunu karıştırılarak, vücutta ağrıyan bölgelere sürülerek ovulduğunda ağrıların giderildiği de bilinmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), üzerlik tohumunun 72 adet derde şifa kaynağı olduğunu buyurmuştur. Bu dertlerin en küçüğünün ise Cüzzam olduğunu açıklamıştır.
Üzerlik Tohumu Zararları?
Üzerlik tohumu da tıpkı diğer ot ya da bitkiler gibi aşırı kullanıldığında zarar verici etkiye sahiptir. Ağız içinde fazla tutulan nazar otu tohumu, boş vermişliğe, umursamazlığa, baş dönmesine, ağız tadı değişimine sebep olabiliyor. Dumanının koklanması ise gözlerde sulanma ve yanma hissine sebep olabiliyor. Gün içinde 8 gramdan fazla kullanılan üzerlik tohumu, halsizlik ve yorgunluk hissi de yaşatıcı bir etkiye sebep olabiliyor.
0 notes
popop0p0l98k-blog · 14 years ago
Text
Ailece diyet yapmanın püf noktaları
Aile içinde bir kişinin bile diyette olması veya tersine sağlıksız beslenmesi diğer tüm fertleri etkiler. İşte ailecek sağlıklı beslenerek form korumanın tüm yolları...
“Akşam yemekte makarna ve patates kızartması vardı dayanamayıp yedim”, “Bu haftasonu ailece mangal yapacağız, diyete bir gün ara versem iyi olur”, “Annem ev baklavası yaptı, şimdi yememek olmaz”… Bunlar kilo vermek isteyen ancak başaramayan kişilerden duymaya alışık olduğumuz yüzlerce bahaneden sadece birkaçı. 
Oysa diyet yapmak; “diyette olma” kavramının zayıflama, düşük kalorili besinler tüketmek zorunda kalma, kişiye özgü yemek pişirme olarak algılandığı son zamanlarda aile içinde beslenme düzeninde birtakım değişiklikler yapılması gerektiği akla gelmektedir. Bu sebeple de aile içinde bir kişinin bile diyette olması tüm fertlerin beslenmesine yansır.
Diyetin gerçek anlamı gün boyunca yenilen gıdaların toplamıdır. Diyetine dikkat eden kişi tüm gün yediklerine dikkat eden kişi olmalıdır. Bu düşük kalori almak veya evde farklı yemekler pişirip yemek olarak algılanmamalıdır. Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın, aile diyetini anlatıyor.
Evde ne pişiyorsa onu yiyin
Diyet yaparken doğru bilinen en büyük yanlış evde pişirilmiş yemeği tüketmek yerine yağsız, haşlama veya ızgara gibi tek tip pişirme yöntemleri ile hazırlanmış yemekleri tüketmektir. Oysa ki kilo vermenin en büyük amacı bu kiloyu korumaktır. Kiloyu korumanın temelinde günlük beslenmenizin dışında yiyeceklerle zayıflama yöntemi yoktur. Aksine evde pişen veya iş koşullarında bulabileceğiniz yemekler tüketerek kilo verilmelidir ki; kişiler kilo verdikten sonra aynı yaşam şekillerinde diyetisyen yardımı olmadan kendi kendilerine ne yapabileceklerini bilerek devam ettirsinler. 
Diyet yaparken uzun süre evden kendine sürekli haşlanmış sebze ve yağsız salata yapan bir kişi hedef kilosuna gelince bu beslenme ile devam etmekten sıkılır ve dışarıdaki tercihlerinde doğru seçme bilincini de oturtamadığı için bocalar ve hızla kilo alabilir. Bu sebeple aile diyeti sağlıklı beslenmeyi içinde barındırdığı sürece herkesin kolaylıkla uyum sağlayabileceği bir yeme biçimi olur. 
Sağlıklı beslenmek diyetin en önemli ögesidir. Kilo vermeye çalışan veya kilosunu dengede tutmaya çalışan her aile bireyi birlikte aynı diyeti uygulayabilir. Bu bir çeşit sağlıklı yeme planı olarak tanımlanabilir.
Sağlıklı yeme planı aile diyetinin temelini oluşturur. Kaliteli yaşam için doğru beslenme alışkanlıklarını uygulamak gerekir. Bu sebeple aile diyetinde ilk adımı; sağlıklı beslenme ikinci adımı egzersiz alır. Bu adımları açacak olursak;
Aile diyeti için sağlıklı yeme planında;
Alışveriş yaparken herkes için sağlıklı ürünler seçilmiş olacağı için buzdolabının rafları evde yaşayan kişi sayısına bölünmeyecektir. Bu sayede 4-5 çeşit peynir, süt, ekmek, sebze veya içecekler olmayacak sağlıklı olan besinler tercih edilecektir.
Bilinçsiz ve yanlış diyet yapan kişiler genelde tek başlarına yemek yemeği tercih ederek kendilerini aileden soyutlarlar. Ailede herkes sağlıklı beslenir ve yediklerine dikkat ederse bu durum ortadan kalkar.
Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği hep birlikte tüketileceği için aile fertleri birbirlerine vakit ayırmış olacaktır. Bu sayede gerek yetişkinler kendi aralarında gerekse çocuklarla ebebeynler arasında iletişim ve paylaşımlar artacaktır.
Ailece yapılan beslenmede birtakım olumsuz yeme davranışları varsa bunları değiştirmek daha mümkün olacaktır. Ebebeynlerin yeme alışkanlıkları çocukları da olumlu olumsuz etkileyecektir. 
Özellikle kazandırılması gereken alışkanlıklar:
Yemek yerken yanında mutlaka bir sıvı alınacaksa bunu su olarak tercih edin. Son yıllarda hazır meyve suları ve asitli içeceklerin yüksek miktarlarda tüketildiği bilinmektedir. Boş kalori olarak da adlandırılabilen bu içecekler besin içerikleri açısından düşük olup karbonhidrattan zengin içeceklerdir. Yüksek miktarda tüketimleri kilo aldırır, kemiklerden kalsiyum çekimine sebep olur ve dehidratasyonu oluşturur.
Sabah kahvaltılarında mutlaka domates, salatalık, biber, maydanoz gibi taze çiğ sebzeler ve taze meyveler bulunsun. Sabah kahvaltısında vitamin ve mineral açısından en önemli ilk besin kaynakları çiğ sebze ve meyvelerdir. Herkese enerji verir ve direnç, konsantrasyon sağlar.
Ev yapımı ekmekler hem sabah kahvaltısı hem de diğer öğünlerde olmazsa olmaz besin olmalıdır. Sağlıklı diyetin en önemli enerji kaynağı ekmektir. Özellikle tam buğday unu ile yapılmış ekmekler ev yapımı ile zenginleştirilerek daha da sevilir olmuştur.
Sabah kahvaltısında kimi zaman sebzeli veya peynirli gözleme, börek, simit gibi ev yapımı hamur işi besinlerle de haftada 1-2 gün değişiklik yapılarak kahvaltı zenginleştirilebilir.
Aile diyetinin bireylere kazandıracağı en iyi alışkanlıklardan bir tanesi ara öğün yapmaktır. Akşam yemeğinden 2- 2,5 saat sonrasında taze meyve iyi bir ara öğündür.
Yemek sonrası tatlı alışkanlığı yerini daha sağlıklı alternetiflere bırakır. Örneğin meyve ve dondurmadan oluşan bir tatlı, 1 kâse kuru meyve kuruyemiş karışımı veya sütlü bir tatlıda tercih edilebilinir.
Alışveriş esnasında dikkat edilecekler;
Yarım yağlı süt ve yoğurt tercih edilmelidir. Evdeki çocuklar için bile artık yağı azaltılmış kalsiyumla desteklenmiş sütleri tüketebilir.
Peynir için yarım yağlı ve az tuzlu olan bir beyaz peynir ailede herkesin rahatlıkla tüketebileceği doğru bir tercih olacaktır.
Alışveriş sırasında atıştırmalık besinler olarak; kuru meyveler, kuru yemişler veya ev yapımı kek, kurabiye, grisini ve kepekli bisküvi alınmalıdır.
Aile diyetinde evde doğru pişirme ve hazırlama teknikleri uygulanmalıdır. 
Örneğin;
Kızartma hariç tüm pişirme yöntemleri sağlıklıdır.
Salata her öğünün vazgeçilmezi olmalıdır, sofrayı o süslemeli ve renk vermelidir. Salataya kişi başı 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ilave edilmelidir. Salatanın içeriğindeki vitaminlerin emilimi için mutlaka koymak gerekir.
Yemeğin yanında asitli içecekler ya da hazır meyve suları tüketilmemelidir. Bu alışkanlığı olan ebebeynler çocuklarına kötü örnek olmaktan öteye gitmez. Çünkü bu içecekler boş kaloriye sahip katkı maddesi ihtiva eden sağlıksız alternatiftir. Yemeği bütünleyen güzel bir salata ve yanında yoğurt/cacık olmalıdır.
Aynı yemekler tüketilebilir fakat herkesin porsiyon miktarı farklıdır!
Her bireyin yaşına; cinsiyetine; beden kitle indeksine; sağlık durumuna ve sosyal yaşamına göre alması gereken kalori farklıdır. Bu sebeple aile diyetinde değişmesi gereken tek nokta tüketilmesi gereken porsiyon miktarlarıdır. Sağlıklı beslenmenin en önemli kuralı her çeşit besini bir arada tutan bir tabak modelidir. Bu diyette yasak bir besin yoktur. Herkes alması gereken porsiyonlarda aldığı sürece sıkıntı olmayacaktır.
Kronik hastalığı olan varsa diyetinde farklılıklar olabilir.
Diyabet, kalp, böbrek, karaciğer hastaları ve sindirim şikâyeti olan varsa yemeklerin yapımında birtakım farklılıklar olmalıdır. Kızartma harici tüm pişirme yöntemleri ile hazırlanan yemeklerden tüketilse de şekersiz olması, tuzsuz olması, sakadat kullanılmaması, az salçalı yapılması, gaz yapıcı besinlerle yapılmaması gibi daha birçok kısıtlama olabilir. Bu sebeple özel diyet alan aile bireyleri diyetine dikkat etmelidir. 
Sporunuzu da ailece yapın
Ailenin sağlıklı yaşam konusunda ikinci adımı spor yapmak olmalıdır. Bu konuda birlikte açık hava yürüyüşleri en güzel tercihtir. Bunun dışında birlikte oynanacak tenis, voleybol, besketbol veya grup egzersizleri de beraber vakit geçirmeyi sağlar. Ya da birlikte gidilen spor merkezinde kişinin istediği spor türüne göre egzersiz tercihi farklılaşabilir. Birlikte hareket etmek isteksiz olan aile ferdine teşvik edici olacağı için sonuçta alınan zevk ve mutluluk aynıdır.
Kaynak: pudra.com
0 notes