#etekler
Explore tagged Tumblr posts
sadekadinlarr · 2 years ago
Link
Örneğin pilili mini etekler kolej tarzı sayılırken, modern trendler fermuar aksesuarları, asimetrik kesimlerle bir arada sayılabilir.
0 notes
slmcnmbenamcan · 19 days ago
Text
Yarinki kahvalti date icin etek giymeyi planliyorum fakat etek utuleme isini yarin sabaha biraktim insallah utulerim
6 notes · View notes
yorgunherakles · 13 days ago
Text
beni "şeylerin güzelliği içinde" bıraktın, şairin dediği gibi. ayakta kalmayı başarmalıyım.
jean louis fournier - widow
3 notes · View notes
mospartauto · 19 hours ago
Text
Marşpiyel Nedir, Ne İşe Yarar?
Marşpiyel, bir aracın yan tarafında yer alan, genellikle kaporta parçaları arasında bulunan ve aracın estetik görünümünü artıran bir otomotiv parçasıdır. Bu parça, aynı zamanda aracın aerodinamik yapısına katkıda bulunarak, rüzgarın aracın alt kısmına temasını azaltır ve sürtünmeyi minimize eder. Yan etekler, özellikle spor arabalar ve lüks araçlar için tasarlanmış bir aksesuar olarak öne çıkar, ancak her tür araç için de kullanılabilir. Yan etekler olarak da bilinen bu parça, araçların daha modern ve şık bir görünüme kavuşmasını sağlar.
Tumblr media
Marşpiyelin bir diğer önemli işlevi, aracın alt kısmını dış etkenlerden korumaktır. Özellikle yolun üzerinde bulunan taşlar, kum, çakıl gibi parçacıklar, aracın altına çarparak hasara yol açabilir. Marşpiyel, bu tür dış etkenlere karşı aracın alt kısmını koruyarak, kaporta parçalarının ömrünü uzatır. Aynı zamanda aracın sarsıntıyı azaltmasına yardımcı olarak, sürüş konforunu da artırır. Bu sayede, marşpiyel yalnızca estetik değil, fonksiyonel bir parça olarak da büyük öneme sahiptir.
Yan etekler, genellikle araç kaportasına monte edilen plastik, fiber veya metal malzemelerden üretilir. Farklı araç modelleri için özel olarak üretilen bu parçalar, aracın genel yapısına uyum sağlayacak şekilde tasarlanır. Marşpiyelin en büyük avantajı, araca ekstra bir yük getirmeden görsel ve aerodinamik faydalar sağlamasıdır. Mospart, Türkiye'de marşpiyel ve diğer kaporta parçalarının resmi distribütörü ve ana bayisidir, bu sayede yüksek kaliteli yedek parçalara erişimi garanti eder.
Bütün Araba Kaporta Parçaları için tıklayın
Marşpiyel Aracın Neresinde Bulunur?
Marşpiyel, aracın yan tarafında, ön tekerleğin hemen arkasında, arka tekerleğe kadar uzanan bir parça olarak yer alır. Bu parçanın montajı, genellikle aracın alt kısmına yapılır ve araca bağlı olarak tasarımı farklılık gösterebilir. Marşpiyel, aracın kaportasına entegre edilir ve çoğunlukla, araçların alt kısmını koruyan bir bariyer gibi çalışır. Böylece aracın altına çarpmalar, sürtünmeler ve çevresel faktörlerden kaynaklanan zararlar engellenmiş olur. Marşpiyel, aynı zamanda aracın yan etekleri olarak da bilinir ve genellikle şık bir görünüme sahip olurlar.
Yan etekler, araçtaki aerodinamik performansı da etkileyebilir. Bu parçalar, aracın alt kısmında rüzgarın nasıl akacağını kontrol eder ve daha stabil bir sürüş sağlar. Rüzgarın aracın altına etkisini azaltmak, aracın hızlanmasını engellemeyen bir tasarım sağlar. Özellikle spor araçlarda, marşpiyellerin aerodinamik özellikleri, aracın hız ve performansını doğrudan etkileyebilir. Mospart, Türkiye'deki otomobil meraklıları ve araç sahipleri için marşpiyel ve diğer kaporta parçalarının kaliteli yedeklerini tedarik etmekte, araç sahiplerine geniş bir seçenek sunmaktadır.
Aracın estetiği üzerinde de büyük bir etkisi bulunan marşpiyel, özellikle modern araçlar için önemlidir. Bu parçalar, araca daha dinamik ve sportif bir görünüm kazandırır. Araç sahipleri, marşpiyel sayesinde araçlarının tasarımını daha özgün hale getirebilir ve kişisel tercihlerine uygun renk ve stil seçenekleri ile aracı daha şık hale getirebilirler. Mospart, aracınız için uygun marşpiyel ve diğer kaporta parçalarını tedarik etmenin yanı sıra, yüksek kaliteli yedek parça çözümleri sunarak, aracınızın ömrünü uzatmanıza yardımcı olur.
Oto Yedek Parça Fiyatları ve Satıcılar
Oto yedek parça fiyatları, aracın markası, modeli ve parça türüne göre büyük farklılıklar gösterebilir. Marşpiyel gibi kaporta parçaları, genellikle aracın estetiğini tamamlayan ve aerodinamik performansını artıran yedek parçalardır. Bu tür parçaların fiyatları, kullanılan malzeme ve üretim kalitesine göre değişir. Örneğin, yüksek kaliteli plastik veya karbon fiber malzemelerle üretilmiş marşpiyeller, daha dayanıklı ve estetik olarak daha cazip olabilir, ancak fiyatları da buna paralel olarak yüksek olabilir. Mospart, Türkiye'deki en uygun fiyatlarla kaliteli yedek parça tedarikini sağlayarak, araç sahiplerine ekonomik çözümler sunar.
Yedek parça alırken, orijinal ve uyumlu parçaların seçilmesi son derece önemlidir. Uygun olmayan parça seçimleri, aracın performansını olumsuz etkileyebilir ve montajda zorluklar yaşanabilir. Bu nedenle, güvenilir bir satıcıdan orijinal ve kaliteli yedek parçalar almak, uzun vadede daha faydalıdır. Mospart, Türkiye'nin resmi distribütörü olduğu marşpiyel ve kaporta parçaları gibi yedek parçaların satışında, orijinal ürün garantisi sunar ve müşterilerine kaliteli hizmet verir. Mospart'tan alınan yedek parçalar, aracın orijinal özelliklerini koruyarak, daha uzun ömürlü ve dayanıklı olmasını sağlar.
Araç sahiplerinin, yedek parça satın alırken yalnızca fiyat değil, kalite ve güvenilirlik gibi faktörleri de göz önünde bulundurması gerekmektedir. Mospart, orijinal parça tedarikinde uzmanlaşmış bir firma olarak, araç sahiplerine yalnızca uygun fiyatlı değil, aynı zamanda güvenilir ve kaliteli yedek parça temini sağlar. Marşpiyel ve diğer kaporta parçaları için Türkiye'deki en büyük yedek parça tedarikçilerinden biri olarak, Mospart, geniş ürün yelpazesiyle müşterilerine her zaman güvenilir ve kaliteli seçenekler sunmaktadır.
Mospart Avantajları ile Toptan Yedek Parça Tedariki
Mospart, Türkiye'nin en büyük yedek parça tedarikçilerinden biri olarak, toptan yedek parça tedarikinde de büyük bir avantaja sahiptir. Özellikle marşpiyel gibi kaporta parçaları, otomobil bakım ve onarımında sıkça ihtiyaç duyulan parçalardır. Mospart, bu tür parçaların toptan satışını gerçekleştirerek, işletmelere ve araç servisi sağlayanlara ekonomik çözümler sunar. Toptan alımlarda sağlanan indirimler, araç sahiplerinin ve işletmelerin bütçelerini korumalarına yardımcı olur. Ayrıca, yüksek kaliteli yedek parçaların temin edilmesi, araçların güvenli ve uzun ömürlü olmasını sağlar.
Mospart’ın avantajlarından biri de geniş ürün yelpazesi ve hızlı teslimat seçenekleridir. Mospart, marşpiyel ve diğer kaporta parçalarının Türkiye genelinde hızlı bir şekilde temin edilmesini sağlar. Toptan yedek parça alımlarında, Mospart müşterilerine hızlı sevkiyat ve güvenilir teslimat garantisi sunar. Bu sayede, hem bireysel araç sahipleri hem de oto servisi işletmeleri, ihtiyaç duydukları yedek parçalara hızlıca ulaşabilirler. Mospart, her tür araç için uygun yedek parça seçenekleri sunarak, müşterilerine pratik çözümler sağlar.
Sonuç olarak, Mospart, marşpiyel ve kaporta parçaları gibi yedek parçaların resmi distribütörü ve ana bayii olarak, araç sahiplerine kaliteli, güvenilir ve ekonomik çözümler sunmaktadır. Hem bireysel müşterilere hem de işletmelere yönelik toptan yedek parça tedariki ile Mospart, sektördeki liderliğini pekiştirmekte ve aracınızın ömrünü uzatmak için gerekli olan her türlü yedek parçayı sunmaktadır.
0 notes
modatasarimkrs · 2 years ago
Text
Kadınların En Sevdiği Etek Modelleri
Tumblr media
Moda dünyasında kadınların gardıroplarında önemli bir yere sahip olan etekler, farklı stilleri ve çeşitleriyle her mevsimde popülerliğini koruyor. Kadınların zarafetini ve feminenliğini ön plana çıkaran etekler, şıklık arayan her kadının favori parçaları arasında yer alıyor. İşte kadınların en sevdiği etek modellerine bir göz atalım. Read the full article
0 notes
beraberblog · 10 months ago
Text
GELİNLİK - DRAGON+ (5)
Tumblr media
Canlı ve çeşitlilik dolu bir şehir olarak İstanbul, farklı zevklere ve tercihlere hitap eden çok çeşitli gelinlik stilleri sergiliyor. Bazı popüler İstanbul gelinlik stilleri şunlardır:
- Karmaşık dantel detaylarıyla gösterişli balo elbiseleri
- Göz alıcı bir görünüm için denizkızı veya trompet silüetleri
- Klasik ve zamansız bir çekicilik için A kesim elbiseler Bu stiller genellikle İstanbul'un düğün moda sahnesinin kozmopolit ve lüks atmosferini yansıtan zenginlik ve detaylara verilen önem ile karakterize edilir. İstanbul, bu büyük gününde kendini ifade etmek isteyen gelinler için geleneksel unsurları modern tasarım estetiğiyle harmanlayan çeşitli seçenekler sunuyor.
Çarpıcı kıyı manzaraları ve pitoresk ortamlarıyla bilinen Antalya, zarafet ve romantizmi bünyesinde barındıran gelinlik stillerine ilham veriyor. Bazı popüler Antalya gelinlik stilleri şunlardır:
- Yumuşak ve ruhani bir görünüm için dökümlü şifon veya tül etekler
- Romantizm dokunuşu için omuzları açık veya kalp şeklinde yakalar
- Karmaşık dantel vurgularıyla bohem esintili tasarımlar
Bu tarzlar genellikle Antalya'nın düğün mekanlarının doğal güzelliğini tamamlayan hafif kumaşlar ve zarif süslemeler içerir ve gelinler için özel günlerinde rüya gibi ve romantik bir ortam yaratır.
Türkiye'nin başkenti Ankara, farklı tercihlere hitap eden geleneksel ve modern gelinlik tarzlarının benzersiz bir karışımını sunuyor. Bazı popüler en iyi gelinlikler şunlardır:
- Temiz hatlara ve minimalist detaylara sahip, yapılandırılmış kılıf elbiseler
- Şık ve çağdaş bir görünüm için diz boyu veya midi elbiseler
- Sofistike bir dokunuş için yüksek yakalı veya illüzyon yaka tasarımları
Genellikle Ankara'nın dinamik ve kozmopolit atmosferini yansıtan bu tarzlar, düğün günlerinde rafine ve modern bir estetik arayan gelinlere hitap ediyor. Zarafete ve sofistikeliğe odaklanan Ankara gelinlik ve İstanbul gelinlik modelleri, gelenek ve yenilik arasında mükemmel bir denge sunarak modern gelinler arasında popüler bir seçim haline geliyor.
287 notes · View notes
meteokcu · 4 months ago
Text
BURSA'DA ZAMAN - 5
Meltem Abla o geceki sikiş sonrası bir kaç gün aramadı beni. Kızmış mıydı acaba? Telefonlarıma da çıkmıyordu. Sonunda "Çok yorgunum aşkım, bir kaç gün dinleneyim ben seni ararım" diye mesaj attı. Kadınını bir orospu gibi sikmek benim de içimdeki hiç bilmediğim dehlizleri keşfetmeme neden olmuştu. Sevgi dolu, yumuşak sikişler de güzeldi ama bazen de bir kadını hem bedenini hem ruhunu acıta acıta sikmek istiyordum artık.
Serhat Abi o gece Uludağ Üniversitesinden bir hatunla buluşacakmış. Ben de Oya'yı aradım. Heyecanla açtı telefonu, sanki onu aramamı bekliyor gibiydi. Hemen müsait değilmiş ama akşam gelebilirmişim evine. Adresini verdi, ben de 'akşam Serhat Abiyleyim' deyip izin aldım teyzemden.
Oya'nın evi Altıparmak'taydı. Altıparmak o yıllarda hâlâ orta sınıfın tercih ettiği, şimdiki gibi göçmenler nedeniyle kiraların çok düşmediği bir yerdi. Serhat Abinin sözünü dinleyip çiçek aldım bir apartmanın teras katındaki eve giderken. Beni şık bir blüz ve diz üstü etekle karşıladı ve komşular görmeden hızla içeri aldı. Şamdandaki mumların aydınlattığı çok güzel bir sofra hazırlamıştı. Bonfile ve makarnanın yanında içtiğimiz Kırmızı Yakut ikimizi de gevşetti ve derin mevzulara dalmaya başladık. Eşiyle sorunlarını, oğlunu, boşanma sonrası yaşadıklarını anlattı uzun uzun. Kocası hödüğün tekiymiş ve evliliği boyunca cinsellikten hiç keyif almamış.
"O zamanlar Eskişehir'de yaşıyorduk. Bu ev bana babamdan kalma, boşanıp Bursa'ya taşındım. Oğlum da liseye burada, Tophane Turizm Otelcilikte başladı. Zor bir süreçti onun için de, liseden sonra okumadı, çalışmaya başladı zaten. Geçen sene, boşandıktan sonra ilk kez bir erkek arkadaşım olduğunda çok kavga ettik ama artık kabul etti benim de bir cinsel hayatım olduğunu. Ben de kadınım ama öncelikle insanım. Hayattan zevk almak benim de hakkım değil mi?"
Şarabımı alıp yanına gittim, omzunu öpüp "tabii ki senin de hakkın canım" dedim. Şimdi düşünüyorum da nereden öğrendim acaba bu hareketleri? Gözleri dolmuştu. Ürperdi ben öpünce, sözlerimde hiç bir sahtelik sezmedi. Duymak istediği sözlerdi bunlar.
Masadan kalktı, müzik setine yumuşak bir CD koydu, kanepeye geçtik. Romantik bir şekilde sikilmek istediği belliydi. Yavaş yavaş boynunu, omuzlarını öpmeye başladım. Ben de acemiydim aslında ama Oya o yaşına rağmen benden de tecrübesizdi. Kanmaya hazır bir şekilde aşkla sevişmek istiyordu. Boynunu öperken "kıyafetin çok güzel" dedim. Serhat Abinin Jagler'ini sürmüştüm, gömleğimin düğmelerini açıp gözlerini kapattı ve göğsümden yükselen parfümü içine çekti. Başını göğsüme koydu, "çok mutluyum şu an" dedi hafiften sarhoş olmaya başladığı belli bir tonda.
"Ben de senin yanında çok mutluyum" dedim. Yavaş yavaş boynunu, yanağını öpüp dudaklarını öpmeye başladım. Önce o da yavaş yavaş öpüşüyordu benimle ama kısa süre sonra dilini ağzıma sokmaya elini bacak arama atmaya başladı. Romantik müzik ve şarap işlevini görmüş Oya'yı ateşlemişti. Elimi göğüslerine attım, o kocaman memelerini avuçlamaya başladım. Dayanacak hali yoktu, hemen blüzünü ve sütyenini çıkarıp göğüslerini serbest bıraktı. Ben göğüslerini yalamaya başlamışken artık iyice kendinden geçiyordu, "soyun hadi" dedi. Sikilmek için yanıyordu belli ki. Ben de zaten onun için buradaydım, ayağa kalktım, göğsüme yatarken açmaya başladığı düğmelerin kalanını açıp gömleğimi çıkarırken Oya dayanamayıp hemen kemerimi çözüp pantolonumu çıkarmaya başladı. Ben ağırdan aldıkça o daha da azıp hızlanıyor bir an önce altıma yatıp sikilmek için sabırsızlanıyordu. Pantolonumu ve donumu indirir indirmez yarı sertleşmiş sikimi eline alıp yalamaya başladı. İlk kez yarrak görmüş gibi öpüyor, yalıyor, yüzüne sürüyordu. 'Bu kadının azgınlığını dindirmek vakit alacak' dedim içimden. Sikimi kaldırıp taşaklarımı yalıyor sonra yüzünü kasıklarıma gömüp sarılıyordu bana, bu yarrak hep onun olsun ister gibiydi. Sikim iyice kalkınca önce eteğinin fermuarını çözüp eteğini sonra bu gece için özenle seçildiği belli dantelli külodunu çıkarıp çırılçıplak yatırdım kanepeye.
"Sok hadi" deyip elini sikime attı. Benim sikmemi bekleyecek halde değildi, sikimi ıslatmadan amına dayadı. Çoktan ıslanmıştı amı, ben başını dayarken kendini öne atıp sikimi içine aldı ve derin bir 'Ohh!' çekti. Dudaklarına yapışıp üstünde gidip gelmeye başladım. Yavaş yavaş, durgun denizde yol alan bir sandal gibi sikiyordum Oya'yı. O sikişi sertleştirmeye çalıştıkça onu altımda sabitleyip kendi istediğim hızda sikiyordum. Bileklerinden tutup hareketsiz bırakıp sikmeye başladım. Böyle bir kontrol onu iyice azdırdı. Dibine kadar yarrak yemek istiyordu ama üstündeki erkek köklemiyordu. Kımıldamaya çalışıyor ama hem bileklerini tutmam hem de ağırlığım altında onu sabitlemiş olmam nedeniyle kımıldayamıyordu. Çok azmıştı bu durumdan. "Hadi! Hadi" diye inlerken dayanamayıp ilk boşalmasını yaşadı. Sikim durgun bir deniz kadar ıslak amının içinde gidip geliyor Oya'nın kasılmalarına aldırmadan işini görüyordu. Oya kısa bir süre kendinden geçti. Kollarını bırakınca kollarını boynuma sarıp salıncağın ritmine uygun sallanıyor gibi bana eşlik etmeye başladı. Yarrağım gittikçe daha hızlı giriyordu amına, tempolu şekilde sikiyordum şimdi. Oya bir kez daha boşaldığında artık bacaklarım akan am suyuyla ıslanmaya başlamıştı. Oya seri halde boşalırken ben ritmik hareketlerle sikmeye devam ettim. Artık köküne kadar sokuyordum. Ohhh'lamaları Ahh'lamaya inlemeleri çığlıklara karışınca artık ben de sertçe köklemeye en derine kadar sokmaya başladım. Oya zevkin doruklarına çıkmış hödük kocasından görmediği ilgiyi görmenin ateşiyle bir kez daha boşalmaya çok yaklaşmıştı. "Aşkım benim" diyerek hızla kökleyip sert sert sokunca bağıra bağıra boşalmaya başladı ve sıkı sıkıya sarılıp sikimi içinde hapsetti. Benim de dayanacak halim kalmamıştı, sikimi çekip dışarı boşalmaya çalıştım ama Oya orgazmın şiddetiyle öyle bir kasılmıştı ki, içine boşalmak zorunda kaldım.
Üstüne yığılıp bir süre yattım öyle. Oya bayılmış gibiydi. Birazdan gözünü açıp gülümsedi ve "çok mutluyum şu an" deyip dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Ben içine boşalmanın pişmanlığını yaşıyordum "çekemedim son anda kusura bakma, içine boşaldım" dedim. "Önemli değil aşkım, geçen günden sonra korunmaya başladım, içime boşalabilirsin artık" dedi. Huzurla gülümseyip ben öptüm bu sefer Oya'yı. Sonradan yattığım kadınların çoğu böyle hızla iki üç kez boşalmayınca bir şeyleri yanlış mı yapıyorum diye düşündüm önce ama sonraki yıllardaki tecrübelerim istisnai iki kadınla seks hayatıma başladığımı anlattı bana.
Oya birazdan ayaklanıp yatak odasına götürdü beni. Yatağa yatırıp koluma yattı ve uyumaya başladı. Onu kollarıma alıp yatırmak bana da çok iyi geliyordu. Saçlarını kokluyor, terli boynundan yükselen kadınsı anaç kokusunu içime çekip yatıyordum. Ne kadar uyuduk bilmiyorum ama birazdan uyandım, Oya'yı uyandırmadan yataktan kalkıp önce salona gittim, donumu giyip cebimden sigaramı aldım sonra mutfağa geçip pencereyi açtım ve sıcak sigara dumanıyla beraber serin havayı içime çekip karanlık Bursa manzarasını izlemeye başladım. Teras katındaki ev doğu cepheydi ve Tophane'yi görüyordu. Saat kulesini ve Tophane'ye doğru yükselen evleri seyrettim biraz. Tam manzaraya dalmışken anahtar ve kapı sesiyle irkildim. Kendime gelemeden mutfağa giren çocukla göz göze geldik. Oya oğlunun geleceğinden hiç bahsetmemiş ben de sorma ihtiyacı duymamıştım ama şimdi karşımda oğlu olduğunu anladığım benden bir kaç yaş büyük olmasına rağmen benden bir kaç yaş küçük görünen çocukla birbirimize bakıyorduk. Ancak daha şaşırtıcı olan karşımdaki gencin İsmail Abinin geçen gece Tophane'de siktiği garson olmasıydı.
"Selam." dedim çocuğa, elimi uzattım "Mete ben". İfadesiz bir yüzle elimi sıktı "Serkan" dedi. Halimden ne durumda olduğumuz belliydi tabii.
"Oya içeride uyuyor" derken Oya sabahl��ğıyla mutfağa geldi "Geldin mi oğluşum? Seni Mete'yle tanıştırayım" dedi.
"Tanıştık biz" dedi Serkan gözleri hâlâ gözlerime dikili olarak.
"Aç mısın oğlum? Güzel yemekler yaptım, dolaptan çıkarıp ısıtayım" dedi Oya.
"Yok anne sağol, meyhanede yiyip de geldim. Çok uykum var zaten, yatacağım hemen. İyi geceler size" deyip odasına kaçtı Serkan. Oya da bana sarılıp "Biz de yatak odamıza geçelim mi?" dedi. Sigaramı söndürüp yatak odasına geçtik. Oya her ne kadar oğlunun artık erkek arkadaşlarını kabul ettiğini söylemiş olsa da bir kadını oğlu hemen yan odada yatarken sikmek biraz garipti ama daha garibi oğlanın seks hayatını da biliyor olmamdı. Geçen gece bu sefer o benden elli metre ötede götünü siktirmişti. Çok karışmaya başlamıştı ilişkiler ama açıkçası çok da sallamıyordum. Siken memnun sikilen memnundu sonuç itibariyle.
Oya'yla birbirimize sarılıp öpüşmeye başladık. Sabahlığı kenara atıp yine o dolgun göğüslerini yalamaya başladım. Oya az önceki sikişten sonra biraz sakinleşmiş daha yavaş sevişmeye başlamıştı. Elimi amına atıp yavaş yavaş deliğini parmaklamaya başladım. Az önce boşaldığım döllerimle şimdi ıslanmaya başlayan amının suyu birbirine karışıyordu. Islak parmağımı çıkarıp göt deliğiyle oynamaya başladım.
"Burdan sikeyim mi bu sefer?" deyip parmağımı yavaş yavaş götüne sokmaya başladım. Gözleri açıldı "Serhat geçen gün sen gelmeden denedi ama alamadım. Çok canım acıyor ordan" dedi. "Acıtmadan yavaş yavaş sikerim ben merak etme" deyip parmağımı içinde oynatmaya başladım.
"Önce amımdan sik ama" deyip elini sikime attı. "Tamam, madem öyle istiyorsun. Önce bi ağzında ıslatalım" deyip göğsüne doğru çıktım ve sikimi ağzına uzattım. Yine şevkle yalamaya başladı. Ağzına alıp dudaklarını büzüyor, ağzını daracık bir amcık gibi yapıp ileri geri kendini siktiriyordu. Kafasını elimle biraz kaldırıp daha derine sokup git gele başladım. Az sonra elimi itip öksürmeye başladı, çok derine sokmuştum. "Dur ben yapayım" deyip kendisi git gele başladı. Yarrağım ağzının içinde iyice kalkmış diğer deliklerine girme isteğim tavan yapmıştı. Ağzından çıkarıp arkasını döndürdüm. Boynunu öperken arkadan kaşık pozisyonunda amına geçirdim yarrağımı. Kalçasını daha çok bana yanaştırıp en dibine kadar kendini siktirmeye başladı. Bir elim göğüs uçlarıyla oynuyor alttan da sert sert yarrağımı sokuyordum. Yavaş yavaş Ohhlamaları artmaya başladı. "Çok güzel çok güzel" diye inliyordu kucağımda. Bu sırada kapının buzlu camında bir kıpırdanma sezdim. Sanırım Serkan kapıya gelmiş bizi dinliyordu. İsmail Abi götünü siktikten sonra utanmış hızla uzaklaşmıştı ama şimdi anasını sikerken bizi dinlemekten utanmıyordu demek ki. Biraz daha zevke gelsin diye sertçe sokmaya başladım, Oya'nın inlemelerinin şiddeti arttı. Amı sırılsıklamdı yine. Serkan'ın kapıda rahatça duyacağı şekilde bağırtıyordum Oya'yı. Boynunu emip kulaklarını yalarken bir elimi de klitorisine attım. Meltem Abladan öğrendiğim şekilde oynuyordum klitorisiyle. Öğretmenim çok iyiymiş ki Oya'nın inlemeleri daha da arttı. Çok fena gaza gelmişti. Yarrağımı daha hızlı köklemeye başladığımda çığlıkları odayı dolduracak şekilde boşalmaya başladı. Annesinin sesi Serkan'ı korkutmuş olacak ki kapının camında Serkan'ın odasına doğru bir karartı hızla geçti. O da otuzbir çekip anasının sikilmesini dinlerken boşalmış mıydı acaba?
Oya biraz dinlenirken ben de am suyuyla ıslattığım parmağımı götüne götürüp yavaş yavaş masaj yapmaya başladım. Kendine gelmeye başlayınca da "sıra bu dar göte geldi aşkım, onu da sikeceğim bu gece" dedim. Oya komidinden bebe yağını alıp "bununla sik o zaman, Serhat kremsiz, tükürükle deneyince alamadım ordan" dedi. Sonraki yıllarda da kadınları götten sikmeyi çok sevdim. İlk seferlerinde önce parmaklarımla alıştırıp sonra yavaş yavaş sikerken kadınların acı duyması ardından da zevk almaya başlaması beni hep çok tahrik etmiştir. Yine öyle yaptım, Oya'yı domaltıp bebe yağını önce parmaklarıma ardından Oya'nın daracık göt deliğine sürdüm. İlk boğumla içerisini yağlayıp parmağımı yağı yedire yedire soktum götüne.
"Kasma kendini aşkım, yavaş yavaş alıştırıp sikicem senin bu daracık götünü, kısa sürede çok zevk almaya başlayacaksın" deyip parmağımı sokup çıkarmaya başladım. Oya rahatlayınca ikinci parmağımı da sokup arkadan sırtını öpmeye başladım.
"Acıyor" dedi biraz tedirgin bir tonda.
"İlk başta acıması normal, sonra alışacaksın, merak etme" dedim. Karşısında oğlu yaşında bir ergen değil de tecrübeli bir adam varmışçasına itaat ediyordu her dediğime. İki parmağımı sokup git gele başlayınca 'Ahh!' seslerine kasılmalar eşlik etmeye başladı. Bir süre kastığı deliğine yara yara soktum yağlı parmaklarımı ve direnci kırılınca rahat rahat almaya başladı.
"Zamanı geldi aşkım" deyip bebe yağı sürdüğüm yarrağımı dayadım Oya'nın göt deliğine. Önce ucunu hafiften sokuyor gibi yapıyordum ama kendini kasıyordu. Götüne öpücük kondurur gibi baskı yapıp sürttüm bir süre. Elimi klitorisine atıp oynamaya başlayınca inlemeye başladı yine. Sonunda sokmayacağıma kanaat getirip götünü gevşetince sikimin kafasını soktum. Aynı anda çığlık atıp kaçmaya çalıştı ama sımsıkı tuttum Oya'yı kaçmasın diye.
"Tamam aşkım kafası girdi, bundan sonrası daha kolay olacak" deyip sakinleştirmeye çalıştım ama "Çıkar! Çok acıyor! İstemiyorum!" diye bağırıyordu. Kapının camındaki karartı geri geldi bu sırada. Serkan anasının götten sikildiğini anlamış kendi sikilmelerini düşünüp otuzbir çekerek götünü parmaklıyordu herhalde.
"Tamam aşkım, tamam bitanem! Geçecek merak etme sen. Dayan biraz senin de çok hoşuna gitmeye başlayacak. Bak ben çok zevk alıyorum seni götten sikerken." gibi laflarla sakinleştirdim Oya'yı. Götünün sızısı azalmıştı belli ki, Oya debelenmeyi bırakıp "lütfen kımıldama böyle bekleyelim" dedi.
"Sen merak etme aşkım, alıştırmadan sokmam, böyle bekleriz biraz" deyip sikimin başını içinde tutup bekledim biraz. Oya sakinleşince yavaş yavaş kımıldatmaya başladım sikimi.
"Bak ne güzel giriyor yarrağım götüne. Götünü siktirip çok mutlu ediyorsun beni, şimdi tam kadınım oluyorsun" deyip milim milim gidip gelmeye başladım Oya'nın götünde. Bana zevk verdiğini bilmek Oya'yı yatıştırmış ona dayanma gücü vermişti. Yarısına kadar sokunca "şimdi derin nefes al aşkım sonu geliyor" dedim. Derin derin nefes almaya başladı. Tam gevşediği anda kökledim götüne. Çığlığı basıp öne doğru kaçmaya çalıştı ama mengene gibi sıkıştırdım Oya'yı, bir milim bile kımıldayamıyordu.
"Ohhhh! Taşaklarıma kadar soktum aşkım benim! Ne güzel senin bu daracık götünü yara yara sikmek, çok zevk veriyorsun bana, seni hep sikmek istiyorum" derken ağlıyordu Oya. Kapıda bizi dinleyen Serkan da kesin ilk sikilmesini, daracık götünün ilk açıldığı zamanı, annesinin götten sikilmesini dinleyip yeniden yaşıyordu.
Bir süre bekledik böyle. Zaten yarrağımı öyle bir sıkmıştı ki kımıldamam imkansızdı. Birazdan kendine gelen Oya "Çok canım acıdı" dedi ağlamaklı bir sesle.
"İlk sefer olduğu için normal canım, şimdi köküne kadar soktuğumdan alıştıracağım o daracık götünü sikilmeye. Şimdi biraz gevşe ve sikilmenin tadını çıkar, sen hayattan zevk almayı hakeden bir kadınsın, her zevki yaşatacağım sana" derken biraz gevşemeye başlamıştı. Yavaş yavaş sikimi içinde kımıldatmaya başladım. Oya önce kasmaya çalıştı ama yarrağım yara yara içinde hareket etmeye başlayınca gevşedi. Bir kaç dakika sonra yarısına kadar sokup çıkartıyordum o daracık götüne. Az sonra inlemeye başladı. Bir elini klitorisine atıp kendini okşarken zevke geldiğini, götünde artık daha rahat git gel yapabildiğimden anladım. Kendini sikişin zevkine bırakmış götten sikilmenin tadını almaya başlamıştı, tıpkı kapıda bizi dinleyen oğlu gibi. Götünü kanırta kanırta sokup çıkarmaya başladım. İlk başta göt deliğinin sıkılığından sikimin derisi yüzülecek gibiysi ama şimdi göt deliği biraz açılmış, yarrağımı götüne daha rahat almaya başlamıştı. Yine de çok dardı götü, kim bilir kaç kez sikilince amı kıvamına gelecekti. Bu gece ilk kez başlamıştık götünü alıştırma operasyonuna.
"Hoşuna gidiyor mu aşkım?" dedim içinde gidip gelirken. Sesi küçük bir kız çocuğu ürkekliğinde çıkmıştı "Evet".
"Ben de senin götünü sikmekten çok zevk alıyorum, çok mutlu ediyorsun erkeğini. Artık senin her deliğini sikip uçuracağım seni." deyip daha sert sokmaya başladım. Oya yeniden kendinden geçmeye başladı. Çok çabuk alışmıştı götten sikilmeye de. Daracık götündeki acı yerini zevke bırakmıştı belli ki. Sertçe köklemeye başladım. Taşaklarım alttan amına çarpıyor, am suyuyla karışmış bebe yağının ıslaklığıyla odayı Şak Şak sesleri dolduruyordu. Köklemeye başlayınca yine canı yanıyor gibi bağırmaya başladı Oya. Bu sefer ben elimi klitorisine atıp oynamaya başlayınca daha fazla dayanamadı ve boşalmaya başladı, benim de bu daracık göte dayanacak gücüm kalmamıştı. Son bir köklememle derisi yüzülüyormuş gibi çığlık atınca içine attırmaya başladım döllerimi. Oya boşalırken iyice kastı göt deliğini, sadece çeyreğine kadar geri çekebiliyor sonra yine sokuyor ve götünün en derinlerine akıtıyordum döllerimi. Bu geceki en zevkli anlardan biriydi Oya'nın daracık götüne boşalmam.
Bu ilk götten sikilişi Oya'yı çok yordu, hemen sızıp kaldı. Götünden sikimi çıkarıp yatağa serildim ben de. Az sonra osuruk sesi geldi Oya'nın tam kapanmayan götünden. Bir an irkilip "özür dilerim aşkım tutamadım" dedi. "Normal aşkım, o kadar yarrak yedin, gevşemiştir deliğin tabii" deyip omuzuna bir öpücük kondurdum. Sakinleşti yine Oya ve uykuya geri döndü. Ter, döl ve am suyu kokan yatak odasında sabaha kadar deliksiz uyuduk ikimiz de.
58 notes · View notes
sillagen · 1 month ago
Text
Düz kahverengi eteğim yeşil triko hırka ve yeşil başörtüsü ile tam bir ağaç oldum. Kahverengi etekle gövdem bile var kfkfkfk
22 notes · View notes
yarsanabeni · 6 months ago
Text
Bilerek altıma kilot giymedim komsuya diz üstü etekle gitdim kankamin ayi kocası sikecek gibi bakıp bakıp durdu adami azdirdim vay kankamin haline 🥰🥰🥰 kankam kilot giymedimi biliyor
49 notes · View notes
elestirenadam · 5 months ago
Text
Kıvanç modası.
Benim "moda" diye tabir edilen kavramdan anladığım şu: Eğer zaruretten bir şeyler yapıyorsan rüküşsün. Ama eğer onu bilinçli yapıyorsan moda oluyor. Bir örnekle taçlandırayım. Bir arkadaş ortamı buluşması. Bir kişi bir gün yaz aylarında hafif spor bir botla geldi. Bir arkadaş da ona bu sıcakta bot mu giyilir, pişik olursun dedi. Çocuk da ayakkabımı tamire verdim bunu giydim çıktım dedi, utana sıkıla. Aradan üç hafta geçti. Pişik olursun diyen kişi, ayağında uzun bot, mini etekle geldi. Çevremdekiler çok güzel olmuşsun dedi. Ben de pişik olursun hatırlatması yaptım. Sen modadan anlamıyorsun dedi. O gün kendimle kıvanç duydum. Ben cehaletimle mutluyum arkadaşlar.
29 notes · View notes
dokuntuler · 5 months ago
Text
Çocukların basit giyinmesi gerektiğine inanıyorum. Renkli bıcır bıcır, abartısız.. file çoraplar, deri etekler, croplar, çocukların çocuksu yanını yok ediyor bence. Gerek var mı erkenden yetişkinleştirmeye. Etraf sapık dolu.
24 notes · View notes
sadekadinlarr · 2 years ago
Link
Midi etek modelleri ise tüm kadınlar için oldukça zarif bir görünüm sağlamaktadır.
https://sadekadinlar.com/2020-yazi-icin-muhtesem-16-etek-kombin-onerileri/
0 notes
bull7676 · 1 year ago
Text
Arkadaşımın Azgın Dul Annesi
Selam sex hikayesi severler, bundan 4 ay önce arkadaşımın annesini ilk defa nasıl siktiğimi paylaşmak istiyorum. Gezmeyi eğlenmeyi fazla seven biriyim, haftasonları Klüplere gider, sabaha kadar takılırım. Tabi bu takılmalarımda arkadaşım olan Serkan da olur yanımda. Serkanın dul annesi de kızardı, sabaha kadar gezmelermize, “Ne yapıyosunuz oralarda? Yabancı karılarla mı yatıyorsunuz? Hastalık falan kaparsınız!” diyordu sürekli. Serkanın annesiyle, yani Suna ablayla bayağı samimi konuşur olmuştuk son zamanlarda.
Yine bir akşam Serkanla Klübe gittik, orda daha önceden tanıştıgımız Rus karılarla buluşup, Serkanların evine atacaktık karıları. Serkan, annesinin evde olmadığını söylemişti. Neyse Rus karılarla buluştuk, biraz içip, eğlenip, tam kalkmak üzereyken, Serkana annesi telefon açıp, evde olduğunu söyledi. Planlarımız alt üst oldu tabii. Ama ben Rus karıyı sikmeyi kafaya koymuştum. Serkana, “Hadi karıları alıp otele gidelim!” dedim. Serkan da, “Yok, sen takıl, ben eve gidecem!” dedi. Tabi Serkana kızdım, bu geceyi beraber planlamışız, yavşak sonradan kayış atıyor. Aramızda tartıştık, Serkan bozuk bir şekilde çıkıp gitti. Ben de Rus karıyı alıp otele gittim. Bir posta siktikten sonra Serkanı aradım, her nekadar kızgın da olsam, arkadaş işte, merak ettim. Ama cep telefonu kapalıydı. Ben de evini aradım, eve gitti mi diye sormak için…
Telefona annesi çıktı ve “Serkan evde değil, senle beraber diye biliyordum!” dedi. Ben de, “Aramızda tartıştık, o da çıkıp gitti!” dedim. Annesi de, “Sen nerdesin peki?” dedi. Otelde olduğumu söyledim. Bana, “Yine yabancı karı mı var yanında? Bak birgün hastalık kapacaksın!” gibi şeyler söylemeye başlayınca, ben de dayanamdım ve “Ne yapayım Suna abla, sokaktaki karılara mı tecavüz edeyim?” dedim. O da, “Bul birini, sürekli onla takıl!” dedi. Ben de, “Herzaman aynı yemek yenmez ki!” dedim. Suna abla da, “Ben hep aynı yemeği yiyordum, ama bak şimdi onu da bulamıyorum!” dedi. Hem onun konuşmalarından, hemde alkollü olmamdan aldığım cesaretle, “Biz arayıp buluyoruz, sen de arasan bulursun, taş gibi hatunsun!” deyiverdim. O da, “Erkeler için aramak kolay oluyor da, kadınlar için zor!” dedi. Şakayla karışık, “Suna abla, istersen sana yardımcı olurum!” dedim. Birden ciddileşti, “Sen ne demek istiyorsun?” dedi. Ben de, “Bulalım iyi birini, evlendirelim seni! demek istedim…” dedim. “Tamam, hadi kapatalım telefonu, ben yatacam!” diyerek telefonu kapattı. Yanımda manken gibi Rus karı varken, nedense birden Suna ablayı canım çekti, Rus karıyı sikerken onu sikiyormuş gibi düşünerek siktim sabaha kadar.
Sabah otelden çıktım ve eve geldim. Suna abla benim geldiğimi görmüş, telefonla beni arayıp, “Serkan da yeni geldi eve, nerde sabahladıysa, hemen odasına gitti yattı. İşin yoksa arabayla beni alırmısın? Biraz konuşalım!” dedi. “Olur, işim yok!” dedim. “Tamam ben hazırlanayım, seni ararım!” deyip telefonu kapattı. Akşamdan beri hayalimde siktiğim Suna abla benimle konuşmak istiyordu, belki de sikişecekti benimle diye umutlandım, ama Rus karıyı okadar çok sikmiştim ki, Suna ablayı nasıl sikecektim? Hemen gidip Via.. hapı aldım. İki duble de Wiski içtim, daha rahat olmak için. Daha sonra beni aradı, hazır olduğunu, gelip kendisini almamı söyledi. “Tamam!” deyip almaya gittim…
Suna abla 44 yaşında, esmer, balık etli, gerçekten taş gibi kadın. Evet, o gün o da beni istiyor olmalıydı, giyinişinden anladım. Diz seviyesinde bir etekle, fileli çoraplarını giymiş, gelip arabaya yanıma bindi. Oturup üzerindeki kabanı çıkardığında, eteği yukarı doğru sıyrılmış, baldırlarını görüyordum. Bu da beni tahrik etmeye yetmişti, sikim kalkmış, pantolondan belli oluyordu. Benimle sikişmek istediğini hissediyordum, ama konuya nasıl girecektim, onu düşünüyordum ki, konuyu o açtı, “Akşam sen telefonda ne sapık sapık konuşuyordun?” dedi. “Ne sapıklığı yaptım ki?” dediğimde, “Bana taş gibi karısın falan dedin, bende gözün mü var yoksa?” dedi. “Yok valla, sen kadınlar erkekler kadar rahat bulamıyor deyince, ben de seni evlendirelim demek istemiştim!” dedim. “Ben bu saatten sonra evlenmem!” dedi…
Artık tamamen emindim, evlenmek te istemiyordu, ama azmıştı ve sadece kendini sikecek birini arıyordu. Tüm cesaretimi toplayıp, elimi bacağına koydum ve hafif sıkıp, “Yine kızma da, harbiden taş gibi kadınsın, istesen evlenmeden de herzaman bulursun!” dedim. Bana şöyle bir baktı ve elini önüme attı, sikimi sıkıp, “Sen de taş gibisin!” dedi ve gülümsedi. Artık ok yaydan çıkmıştı, fermuarımı açtım, sikimi çıkartıp eline verdim. O sikimi okşarken, ben de arabayı, akşam Rus karıyla sikiştiğim otele doğru sürdüm. Hemen bir oda kiralayıp anahtarı aldım ve Suna ablayla odaya çıktık. Hapın da etkisiyle sikim kazık gibi olmuştu. Odaya girer girmez, Suna ablanın beni yatağa itip, sikimi ağzına alması bir oldu…
Okadar iştahlı yalıyordu ki, ben de onu yanan amcığını yalamak istedim, hemen soyunup 69 yaptık. Amcığını yeni traş etmiş tertemizdi ve suları akıyordu. Hemen yumuldum amına, yalamaya başladım. Yarım saate yakın amının heryerini yalayıp, dilledim ve Suna ablayı çıldırttım. Resmen yalvarıyordu, “Hadi içime gir, sik beni, içimde patla!” diye. Onun yalvarması beni dahada azdrıdı ve “Tamam, senin amcığını yaracam şimdi!” deyip altıma aldım ve artık patlamak üzere olan yarağımı amına kökledim. Öyle derin bir ‘Ohhhhh!’ çekti ki, sikilmeyi nekadar özlediği belli oluyordu. Ben amına pompalarken nerdeyse mutluluktan ağlamak üzereydi. Altımda nekadar orgazm oldu bilmiyorum ama, ben sabaha kadar sikişmemin ve hapın da etkisiyle, ancak 45 dakika sonra amına boşaldım. “Ohhh erkeğim benim!” diyerek dudaklarımdan öptü ve sigara içmeye başladık.
Sigaralarımız bittikten sonra, Suna abla sikimi ağzına alıp, yine yalamaya emmeye başladı. Kadın gerçekten yarrak hasretiyle yanıyormuş, okadar iştahla yalayıp emiyordu ki, benim yarrak kazık gibi oldu. “Erkeğim boğa gibisin, sabaha kadar karı siktin, halen sikin demir gibi oluyor!” dedi. Konuşmaları yetiyordu zaten sikimin kalkmasına. “Orospummm benim, seni düşünerek siktim Rus karıyı sabaha kadar, şimdi sikim nasıl demir gibi olmasın?” dedim. Hoşuna gitmişti ona orospum demem, “Hadi sikicim, erkeğim, sik beni, doyur yarrağına!” dedi. Bacaklarını omzuma alıp, yanan amcığına kökledim. Abartısız 1 saate yakın, evire çevire, her pozisyonda siktim. Ben onu sikerken, o da beni tahrik edecek sözler söyleyip, daha çok azdırıyordu. “Orospumm, daha önce bu amı neden siktirmedin bana!” diyerek yüzüne tokat attım…
Attığım tokat ta hoşuna gitmiş ki, “Siz nezaman Klübe gitseniz, yabancı karıları sikeceğinizi bildiğimden, her seferinde seni düşünerek, amıma sokmadığım salatalık kalmadı! Ama oğlumun arkadaşısın, beni sikmezsin diye birşey söyleyemedim! Bundan sonra ben senin karınım, orospunum! Bundan sonra istediğin zaman gel sik orospunu, senin kölenim ben, erkeğim, sikicim!” dedi. Artık ikimiz de kopmuştuk, saçlarından tutup bunu domaltım. Belliydi sert sikişten hoşlandığı, kalçalarına tokat vurup, “Orospumm, seni götten sikmek istiyorum! Götünü yarmak istiyorum!” dedim. “Daha önce hiç yapmadım, yapanlardan duyduğuma göre çok acıyormuş, lütfen çok acıtma!” dedi. “Korkmana gerek yok, ben daha önce çoook göt siktim, canını yakmayacağım, çantanda krem var mı?” dedim. “El kremi var!” deyip, çantasından kremi çıkartıp bana verdi…
Kalçalarını elleriyle ayırttırıp, göt deliğine kremi sürdüm. Büzüğünün etrafını kremleyip masaj yaparken zevk almaya başladı, inliyordu. Hakikaten daha önce hiç sikilmemiş, dar ve küçüktü göt deliği, parmağımı soktuğumda bile, “Yavaş!” diye bağırdı. “Alıştırıyorum daha aşkım, birazdan götünün kızlığını bozacam!” dedim. Herhalde fazla parmakladım ki, sabırsızlandı, “Hadi erkeğim yarrağını sok götüme, sik götümü!” diye inlemeye başladım. Artık götü kıvama gelmişti, sikime de kremi sürüp göt deliğine dayadım. Yavaş yavaş kafasını sokup biraz bekledim. Suna abla bağırmamak için çarşafı yırtıyor, yastığı ısırıyordu. Acıtmak istemiyordum, ama böyle yavaş sokarsam, uzun süre acı duyacaktı, onun için kalanını bir seferde kökledim götüne. Attığı çığlık beni daha azdırdı ve hiç bekletmeden, hızlı hızlı pompalamaya başladım götüne…
10 dakika çığlıkları eşliğinde götünü siktikten sonra, götü alışmış, artık zevkten inliyordu, “Sik erkeğim, heryerim senin, dağıt amımı götümü, parçala beni, doldur döllerini götüme!” diyordu. Ben de artık fazla dayanamadım ve götünün içine patladım. İkimiz de yorulmuştuk, sigaralarımızı yakıp içtikten sonra banyoya girdik. Banyoda birbirimizi yıkarken, yine kalkan sikimi, “Kurban olurum ben bu yarrağa!” diyerek ağzına aldı, yalamıyor resmen yiyordu. Ben de ona hakkını verip aslan sütü içirdim. Döllerimin bir pendik escort damlasını ziyan etmeden hepsini yuttu ve sikimin içinde kalan döllerimi de, sikimi sıkarak çıkartıp yaladı…
Serkanla aramız halen bozuk, özellikle aramızı düzeltmiyorum ki, o sabahlara kadar tekbaşına Klüplerde yabancı karılara takılırken, ben evinde annesini rahat rahat sikiyorum :))
134 notes · View notes
yorgunherakles · 3 months ago
Text
her yolculukta, onu her düşündüğümde, sonuçta şunu haykırıyorum: geri dönmek istiyorum! - onun beni beklemek için orada olmadığını bildiğim halde.
roland barthes - yas günlüğü
4 notes · View notes
nabergelmedisendenbihaber · 24 days ago
Text
Çok güzel etekler buldumm yaz gelsiiiinnn
9 notes · View notes
yantekerlek · 2 months ago
Text
Tumblr media
az ötede çakma spor ayakkabılar, plastik terlikler, imitasyon burma bilezikler, yün yelekler, basma etekler ve dahi kokkkoreç satılmıyormuş gibi çektim.
10 notes · View notes