Tumgik
#et için mavi mürekkep
wwwetdamgacomtr · 7 years
Photo
Tumblr media
MÜREKKEP BİLHASSA GIDA MÜREKKEBİ BİZİM İŞİMİZ BİZ İŞİMİZİ AŞK LA YAPARIZ SİZİN İÇİN EN İYİSİNİ EN DOĞALINI ÜRETİYORUZ BELGELİ SERTİFİKALI İLK VE TEK MÜREKKEP PİGMENT 0553 444 88 88
0 notes
etdamgasi · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ET DAMGALAMA MÜREKKEBİ PİGMENT WWW.ETDAMGA.COM PİGMENT 0553 444 88 88
0 notes
etdamgacom · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRKİYE DE YILLARCA GIDAYA UYGUN OLMADAN KULLANILAN MÜREKKEPLERE ARTIK SON VERDİK İLK DEFA VE SADECE FİRMAMIZ DA ÜRETİLEN ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRK GIDA KODEKSİ HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITASI YÖNETMELİĞİNE HELAL GIDA YA HACCP ŞARTLARINA UYGUN OLARAK CE BELGESİ İLE ŞİŞESİNDE KAPAĞINA SUYUNDAN RENKLENDİRİCİLERİNE KADAR GÜVENLE KULLANABİLECEĞİNİZ TEK VE İLK MÜREKKEP TİR. BELGELERİMİZ İÇİN www.etdamga.com ADRESİNİZİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. PİGMENT 0553 444 88 88 İZMİR
0 notes
etdamga · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
MÜREKKEP İZMİR DEN ALINIR PİGMENT ET DAMGALAMA MÜREKKEBİ ET FİLESİ ET KEFENİ ET DAMGASI PİGMENT 0553 444 88 88
0 notes
defterarasindakiler · 7 years
Text
Sigaraların nasıl bittiğini bilmiyorum, barışmak değil isteğim, şu içimdeki adını koyamadığım tarifsiz bu hissin son bulması aslında. Aklımdan çıkaramadığım şeyler var. Benimki en kötüsü hem biliyor musun, deli gibi unutmak istiyorum iyi kötü sana dair ne varsa içimde. Ama nasıl bir aşkmış ki bu kısacık zamana upuzun şeyler sığdırmışım ben böyle. Sığdırmışız diyemiyorum, çünkü sen benim gibi değilsin, sen birini güzel sevmenin ne demek olduğunu bilmiyorsun. Sana karşı ayrılığımdan bu yana tek seferlik böyle bir şey yapıyorum. İlk ve son bu. İçimdekileri sana nasıl anlatırım bilmiyorum ama elimden geldiğince, dilim döndüğünce, geleceğe özlem, hasret ve umutsuzluk ile, vira bismillah. Sol gözden akarsa ilk damla o ağlayışın nedeni mutsuzlukmuş biliyor muydun? Ben 26 Eylül’den bu yana neredeyse her gün öğrendim. Seninle ilk kahvaltımız, kordonda hani. Tabağından salatalık çaldığım o an hiç çıkmıyor aklımdan mesela. Salatalık ulan, hıyar işte bildiğimiz. Nasıl anlamı olabilir değil mi? Var işte. Senin tabağından aniden salatalık çalıp ağzımı kocaman açıp o salatalığı hınzır hınzır yerken çocukluğuna dönmüştün sanki sen de bir kaç saniyeliğine, saftın yani. Temiz, tertemiz. Bana o gülümseyişin hiç çıkmıyor aklımdan. Unutmak istiyorum, unutamıyorum. Beni havalimanından aldığın ilk an bana kıskançlıkla ve özlemle olan o bakışın. Sen bilmezsin ama bakışların fena değil. En azından benim içimi ısıtacak kadar gerçekliğine inandırmıştı beni. Seninle uyuduğumuz ilk gece, yeni doğmuş bebek gibi hızlı atan kalbim, yabancı bir yatakta tenini bilmediğim, daha önce hiç dokunmadığım bir adamla uyudum. Sabah her ne kadar koltukta uyansam da.. Ben bir adamla ilk kez uyudum, biliyorsun bunu. Senin için önemli olmayabilir ama benim için çok önemliydi. Sen bana hiç yavaş gelmedin, beni tanıdığın ilk günden bu yana, hep talepkar hep vaat veren bir adam oldun, ben ilk kez birine güvendim. Sevgi ne demek belki bunu seninle öğrenmedim ama güven nasıl bir duygu bunu seninle öğrendim ben. Hem sevip hem güvendiğimde de aşk oldu. Sen benim bu yüzden ilk aşkımdın. Biriyle yan yana uyumak için sevmek yetmez, nefesini ona emanet edebilecek kadar güvenebilmeli insan, ben kendimi sana emanet etmiştim ama sen sahip çıkamadın, emanetime hıyanet, sevgime sadakatsizlik ettin. Sadakatsizlik illa ikinci bir kadın demek değildir, sen benim sevgimi taşıyamadın, tutunamadın ona, ya da elini sevgime hiç uzatmadın, herneyse ne işte. Seni tanıdığım ilk günden beri yazdım, yazdım, durduramadım kendimi. En uzun da beni telefonda evlendiğimiz zamandaki hamileliğe ikna edişini yazdım. En çok da “ karnının fotoğrafını her gün çekeceğim, seninle beraber ben de yer kilo alırım, sen dünyanın en güzel kadınısın benim çocuğumu taşırken hem nasıl güzelliğine güzellik katmazsın ki” kısmını sevmiştim. E sen benim seninle kurduğum kızımızın hayalini de öldürdün tabii. Ben böyle vaatlere hiçbir zaman inanan bir kadın olmadım. Ama sen fazla ikna ediciydin, ve nedense uzun bedeninde olan o küçücük suratın bana hep çok sevimli baktı. Migrenim tuttuğunda bana yaptığın masaj çok özeldi mesela, onu da unutmak istiyorum. Benim canım yandığın için canın acıdı sandım. Normalde böyle süslü cümleler her zaman kurmazdım sana ama her zaman çok süslü sevdim ben seni. Ben seni kinayelerle, teşbihlerle, edebiyatla sevdim çocuk. Sen anlamadın, insanlar anlamadı. Selim’i kucağına almanı sevdim ben, çocuğa olan hasretini, kucağıma Selim’i aldığımda bana olan bakışını sevdim. Ben bana aşkla ve umutla baktığını sanmıştım tabii. Şüphesiz ki bunu da unutmak isterim. Sana çocukluğumu anlattım ben, yaşayamadığım çocukluğumu. Sana anlattım ben ya, sen beni en güvendiğim yerden acımadan nasıl kırdın böyle? Bu ilişkiyi ben bitirdim evet, ama sen bizi hep uçurumun kenarına sürükledin. Sen ittin beni, ben tutundum, sen ittin ben direndim, en son itişin o kadar güçlü oldu ki ben uçurumdan bizimle beraber düştüm. Biz bittik ama ben de bittim. Nasıl seni tanıdığımdan beri yazdıysam ayrılığımızdan sonra da her gün bu yazı gibi defalarca yazdım. Yazdım, yazdım, kalemimden mürekkep yerine kan aktı. Ben kalemin kurşununu kağıda her dokundurduğumda kalbime bir kurşun atıldı, içim kanadı, gözyaşlarım sel olarak akmadı, çünkü taşkınları bilirsin anlıktır, bir anda bir tufan kopar ama ben ince bir sızıntı gibi hiç durmadan akıttım yaşlarımı, e atalarımız da haklı çıktı damlaya damlaya göl oldu ve o göl bugün taştı. Kemik aynı yerden iki kere kırılmaz be çocuk, sen beni kalbimin hep aynı yerinden defalarca kırdın, ben seni diğerlerinden farklısın sanmıştım, sen onlardan da beter çıktın. Arkadaş kalmak neydi? Sen beni arkadaş kalacak kadar az mı sevdin? Bunu nasıl başardın? Çünkü ben seni arkadaş kalacak kadar az sevmeyi hiç beceremedim. Beraber atlatılan aşk acısında sen vicdanını rahatlatmak isteyen taraf oldun. Peki rahatladı mı vicdanın? Sana beddua etmiyorum, ama Allah’ından bul, Allah’ın varsa tabii. Sana kızgın değil kırgınım, sana sinirli değilim. Kin de tutmuyorum, sadece ben sana sevmeyi öğretemediysem, hala da sevgi denilen şeyin ilişkimizde davrandığın hal ve tavır olduğunu zannediyorsan bugün bile öğretememişimdir. Yazık, bana yazıklar olsun. Benim için bittin evet, seni unutamıyor olmam, yaşadıklarımızın, anlattıklarımın ve dahi edebiyatımın yetmediği kadar özel olan tüm anların içimi sinsi bir kurt gibi her gün kemirmesine aldırış etmeden seni silemiyor olmam senin benim için bittiğin gerçeğini değiştirmez. Bugün sana bunları yazıyorum çünkü sen değil ama benim aşkım bunu hak etti. Dillere destan çocuklara masal olacak aşkım böyle bir sonu hak edebilirdi sadece. Yıllar geçecek, herkes kendine farklı bir yol çizecek, hayatın gerçeği bu. Belki Allah kırdığın bu kalbi çok sevdiğinden sana fazla gün yüzü göstermeyecek ama o kafeye her baktığında beni hatırlamayacaksın, ya da hayatına yeni giren birine o kafeyi gösterdiğinde ya logosu çok güzel olmuş derse sana, ticaret miydi yaptığın, bence o kadar duygusuz olamazsın. Olmamalısın. İç çamaşırı çekmecene bıraktığım notları buldun mu? Mavi kağıtlara aceleyle yazılmış o notları? Bulduysan da umursamadın. Bulmadıysan da çok bir anlamı kalmadı. Farklı illerde yaşamak bana yetmemiş olacak ki, ülke değiştirmeyi seçtim ben. Ocak 7, gidiyorum. Ve durmam için hiçbir sebep yok. Ömrümün sonuna kadar bir daha görmeyeceğim seni, farklı ağaçlar besleyecek soluduğumuz havayı, ıslandığımız yağmuru. Farklı denizler pekiştirecek üşüdüğümüz rüzgarları. Birini güzel sevebilmek evet önemli mesele ama ayrılmak da öyle. Kabul et, ben bize çok yakışır bir şekilde terkettim seni ve halen daha terkediyorum. Senin sandığın kadar basit bir kadın değildim, kıskançlık, öfke, sinir, şiddetli sözler değildi bendeki, benim sana her sinirlenmem ve sana olan kızgınlıkla yaptığım tüm konuşmalar sana seni seviyorum demenin farklı yoluydu. Seni kıskandığım her an, seni kaybetmek istemiyorum demiştim ben. Sen basit gördün, basit anladın ve sonucunda basit bir adam oldun. Ama ben ilk günden bu son güne kadar hep çok karmaşık, hep en deli, hep dopdolu ve hep masumdum. Bizim ilişkimizde kim ne zarar gördü bunun muhakemesini yapmayacağım, ya da hatanın oranının sayısal grafiğiyle hiç bir ilişiğim yok, tek bildiğim herşeyde olduğu gibi burada da bir tek masumların canı yandı ve ortadaki tek masum bendim. Benim gibi birisi bir daha çıkmayacak karşına, egodan değil, realistlik bu. Kim senden uzakta, hem de ayrıyken seni sana hala böyle anlatabilir ki? Gözü kimsenin gözüne dahi değmeden, bırak bakmayı başkasını hayal dahi etmeden. Ama sen seveceksin, aynı benim gibi hissedeceksin unutma ki kimse yaşadığını yaşatmadan ölmez, ölemez.. Bugün senden son isteğim o günde söylediğim gibi değişmedi, kimseye gerçekleştiremeyeceğin şeylerin hayalini kurdurma, çünkü hayal tüketmenin ne olduğunu bilemezsin. Benim seninle olan ayrılığım basit bir ayrılık değil, bir yas. Özgün benim için öldü ve ben bir ölünün arkasından yas tutuyorum, İnsanın annesi ya da babası öldüğünde hayatına devam eder ama başka hiçkimse ona anne, baba olamaz. Güler evet, eğlenir de ama hep bir yanı buruk, kalbinin bir yeri kapalı olur ya aynen öyle işte. Sen öldün benim için ve bu ömürlük bir yas. Seni unutamayacağım doğru, ama çaresizlik çok uzun bir kelime olacak her zaman bizim için. Hayatındaki parçalar bundan sonra tesirsiz olmasın. Beni unut demeyeceğim, yerinde olsam beni asla unutamazdım. Ama bırak umut fakirin ekmeği olarak kalsın, senin gibilerin iki kuruşluk yüreklerinde harcanmasın, sevgiye hasretle, hoşça-kal.
17 notes · View notes
murekkepink-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
MÜREKKEP GIDA MÜREKKEBİ ET MÜREKKEBİ 0553 444 88 88
0 notes
etboyasi · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRKİYE DE YILLARCA GIDAYA UYGUN OLMADAN KULLANILAN MÜREKKEPLERE ARTIK SON VERDİK İLK DEFA VE SADECE FİRMAMIZ DA ÜRETİLEN ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRK GIDA KODEKSİ HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITASI YÖNETMELİĞİNE HELAL GIDA YA HACCP ŞARTLARINA UYGUN OLARAK CE BELGESİ İLE ŞİŞESİNDE KAPAĞINA SUYUNDAN RENKLENDİRİCİLERİNE KADAR GÜVENLE KULLANABİLECEĞİNİZ TEK VE İLK MÜREKKEP TİR. BELGELERİMİZ İÇİN www.etdamga.com ADRESİNİZİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. PİGMENT 0553 444 88 88 İZMİR
0 notes
ahu-kaya-blog · 7 years
Text
ETKİLEYİCİ TWİTTER SÖZLERİ
New Post has been published on https://arkadasca.org/etkileyici-twitter-sozleri.html
ETKİLEYİCİ TWİTTER SÖZLERİ
ETKİLEYİCİ TWİTTER SÖZLERİ
    Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa, kim inanır senle ayrıldığımıza. Sanma unutulur, kalp ağrısı zamanla, her şeyi unutarak yaşanır sanma.
Mazi kalbimde bir yaradır. Bahtım saçlarımdan karadır. Beni zaman zaman ağlatan, işte bu hazin hatıradır.
Yerin seni çektiği kadar ağırsın, kanatların çırpındığı kadar hafif… Kalbinin attığı kadar canlısın, gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç… Sevdiklerin kadar iyisin, nefret ettiklerin kadar kötü… Ne renk olursa olsun kaşın gözün, karşındakinin gördüğüdür rengin…
Korkuyorum evet; seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten… Bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kıyamıyorum uzaktan seyrediyorum çünkü seni daha fazla incitmekten korkuyorum.  Ömründe yasadığın mutluluğu huzuru sana yaşatamamaktan korkuyorum. Sana kalbimden fazlasını verememekten korkuyorum. Sonunda sana gözyaşından başka bir şey bırakamamaktan korkuyorum.  Seni sevmekten değil; dostluğunu suiistimal etmekten, seni kaybetmekten ve değerini bilememekten ve Yüce Rabbime hesap verememekten korkuyorum. Belki de çok fazla korkuyorum…
Şeytan bile beklememiştir bir günahı, benim seni beklediğim kadar!
Al ömrümü koy ömrünün üstüne, senden gelsin ölüm başım üstüne…
Önemli olan seni sana nasıl anlattığım değil, seni başkalarına nasıl anlattığım. Duy, kendini kıskanırsın yemin ederim! arkadasca.org
Kimse seni sevmiyor diye üzülme, çünkü kimse sevmeyi bilmiyor!
Kanatlanan yüreğin aşamayacağı engel mi var? Ben karanlıkta da açarım tomurcuklarımı. Yeter ki aşkını benden esirgeme.
Bir kuş olduğunu hayal et ama uçma uçarsan senin kanadın benim kalbim kırılır.
Gece yatağına yattığında hangi hayal sana uyumayı unutturuyor ise gelecek sana onu yaşatsın.
Hani derler ya gökyüzünden her yıldız kaydığın da dilek tut ben her tuttuğum dilekte seni diledim bak gökyüzün den bir yıldız daha kaydı yine seni dileyecektim ki kayan yıldız değil ben mişim ve seni dileyemedim çünkü son nefesimi almışım be sevgili…
Önce kimseye güvenmemeyi öğrenirsin. Sonra duygularını belli etmemeyi ve sevdiğin insanlardan korkmayı öğrenirsin. Böylece büyürsün işte…
Konuşacaksan öyle bir konuş ki, inanayım. Ağlatacaksan öyle bir ağlat ki, susmayayım. Gideceksen öyle bir git ki, ölümüne unutayım. Ama seveceksen öyle bir sev ki konuşsan da, gitsen de, ağlatsan da seni yüreğimde yaşatayım…
Sen hayata ne verirsen hayat sana senin verdiğini geri verir. Ben hayata ne verdim bilmiyorum ama hayat bana hiç ummadığım kadar değerli bir şey verdi: Seni
Seni seviyorum dediğin zaman yalan söylüyor olsan bile o sözü dünyanın bütün gerçeklerine değişmeye hazırım bir tanem
Öyle karanlık olur ki bazen hayat bin ışık yaksan bir damla aydınlık bulamazsın. Ama çok sevdiğin birinin gülümsemesiyle unutursun.
Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni…
Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.
Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kir şeytanin bacağını birken beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde…
Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran www.orjinalsozler.com cinsten…
Yanında benden yakın başka biri de olsa, her şeyi inkâr etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da, biliyorum bu gece beni düşüneceksin.
Utanırım, söyleyemem yasadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.
Yaprak döken gençliğimin satir aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun bas harflerisin.
Kalem olsa dünyadaki bütün ağaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin şiirini yazamam yinede…https://arkadasca.org
Yıllar vardır nasıl geçtiğini bilmezdim, bir gün vardır yaşamın anlamını değiştirdi bana dair; hissetmediğimi, bilmediğimi yaşattı, iste o ani senle yaşadım senle sevdim.
Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin…
Aşk bir elma sekeridir. Şekeri yersin sapı kalır…
Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben https://arkadasca.org seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarın sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek…
Yanağına konan kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yönünü rüzgâra dön yeter. Çünkü ben o rüzgârdayım…
Sen elimden tutunca, deniz basardı içimi. Sen elimden tutunca, yüreğim yeşil yosunlara takılıp günlerce dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdim.
Seni benim kadar sevenler, sana benim kadar hasret kalsın.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: geçim giden zaman.
Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parçalayacak kadar asildir.
Üstüne `seviyorum` yazdığım bir kâğıttan, sandal yapıyor, dereye bırakıyorum. ister yüzsün, ister batsın, ister bir çalıya takılsın o kağıt sandal, hep derenin bir yerinde olacak biliyorum…
Önce düştüğümde kalkmayı öğrendim sonra aleve dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonra terk edilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim her şeyi öğrendim de yalnız unutmayı öğrenemedim…
Gece midir insani hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Eğer çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek; için gözyaşlarımla sulardım Eğer gözümdeki bir damlayan olsaydın; seni kaybetmemek; için hiç ağlamazdım…
Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara…
Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun, ama beni unutturmasın.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, Gözlerinin daldığı yerdeyim…
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem…
Gözlerin nehir, kirpiklerin köprü olsun, ben tam üzerinden geçerken ipler kopsun, düştüğüm o yer dudakların olsun…
Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun, kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.
Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce.
Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun
Bir gün bir rüzgâr eserse oralara… Benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla…
Kim bilir hangi aksam güneşle beraber bende söneceğim kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim belki göremeden öleceğim fakat yinede seni ebediyen seveceğim.
Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz, sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.
Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm…
Bize Adıyamanlı derler biz kırmızı pabuçlu kızlarla dans etmeyi bilmeyebiliriz ama şahinin yuva yapamadığı yerlerde ölümle dans edebiliriz…
Sen çölde tek bir çiçek olsaydın seni kurutmamak için ömür boyu ağlardım prensesim.
Bana kalsa gökyüzündeki tüm yıldızlar yerine, bütün insanlara senin gözlerinde ışıldayan bir çift yıldız gönderirdim.https://arkadasca.org
Yatağını gül yapraklarıyla, rüyalarını papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm… Tüm kâbuslarını da ben aldım ki sen rahat uyu bir tanem…
0 notes
kadimtanri · 7 years
Text
İki Kişiye Bir Dünya
Gelme diyorsun Bu gel demektir Birazdan güneş doğacak Dolu dizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim Gümüş mahmuzların parlaklığında Yağmur nal izlerini örtmeden Sana geleceğim Bekle beni Hindistan ‘da Banaras şehrinde seni aradım Ganj ‘ın sularında lanetlenmiş insanlar yıkanıyordu Ganj ‘ın suları pisti bulanıktı İçtim Bir kadın tanıdım Haydarabat ‘da Cüzamlıydı güzeldi üstelik Sana benziyordu Etli dudakları vardı Brahman mabetlerinde seviştik üç gün üç gece Taşların üstünde yattık Bir hayvan tarafımız vardı alımlı Bir Tanrı tarafımız vardı iğrenç Bir insan tarafımız olacaktı Aradık üç gün üç gece Bulamadık Bir Tanrı tarafımız vardı korkunç Sevemedik Sonra Nijerya ‘da Mozambik ‘te Altınsahillerinde Kulaklarımda ulu ormanların uğultusu Vahşetin musikisini dinledim yeşil yeşil Zifir gibi bir yalnızlıktı içimde yokluğun Belki bir tutam tuzdun kirli Seni düşündükçe susuyordum Nehirler göller kandırmıyordu beni O kadınlara gidiyordum O bakır tenli kadınlara Adam boyu yaprakların üzerinde Boyanıp boyanıp yeryüzüne çıkıyorduk derinlerden Yorgundum Kuşkuluydum İliklerime kadar bendim Bir yeşildim Bir beyazdım Karanlıktım İnsan eti yiyenler anladı beni Kanarya adalarında Bir kamış kulübede iki ayna buldum Birinde ellerim vardı kemik kemik Parmaklarım beni çağırıyordu sana Birinde gözlerim vardı Ağlıyordum Çiğnenmiş otlara döndüm Ağlamaklı denizlere Köpek balıklarının azı dişleri avutmaz beni Bir gemiydim  Battım Santa – İsabelle adasının önünde Şimdi 3200 metre derindeyim Sana ahtapot gözleri topluyorum Sana mürekkep balıklarının gözyaşlarını getireceğim Bırak beni Yosunlarla bir çeşmeden su içiyorum O derinliklerde bir mağarada buldum kendimi Önce garipsedim çıplaklığımı Utandım Sonraları alıştım güzelliğime Bir elim sendin Bir elim ben Ayaklarımı göremezdin Öyle uzaktaydı Sağ kolumu Mekke ‘de kestiler şafak vakti Utanmaz yalnızlığımla kaldım çaresiz Bitmez Haçlı seferleri boyunca anlatsam maceramı Yakına gel Dört yanımız iri ıstakozlarla dolu Yalnız değiliz Tut ki bu tuzlu balıklarda benim yüreklerim çarpıyor Tut ki gözümün yarısı elmada yarısı kapanık Tut ki ben beyaz peynirim ben zeytinim Al Ekmeğine katık et beni Dufy ‘nin bir sokağı vardı bilir misin İlkin seni o mor sokakta gördüm Temmuzun ondördüydü Bütün itliği üzerindeydi güneşin Bir yeşil elbisen vardı Bir siyah ayakkabın vardı Bir gözlerin vardı Bir dudakların vardı Ama ben yoktum o sokakta Tahiti adalarında Gaugin ‘le seni düşünüyordum Absent kadehlerinde ellerini içiyordum yudum yudum Dufy ‘nin sokağı aklıma nereden geldi Bir çift zar aldım Attım gökyüzüne Adis-Ababa şehrine düştü Adis-Ababa şehrinde kadınlar Hepyek bakıyordu yüzüme Yüzümde cinayetler işleniyordu her gece Kadmiyum kırmızısından kanlar akıyordu nehir nehir Sen baksan görürdün Her gözüme bir düşeş oturmuştu Sen görsen anlardın Titanyum beyazı yalnızlığımı Budapeşte köprüsünün üzerinde Bir çingene falıma baktı Dedi üç günde öleceksin Ben üçbin yıldır seni arıyorum Kapılara sığmıyor umutsuzluğum Lağım kokuları gibi çirkef gibi kederliyim İçimden dünyayı ipe çekmek geliyor Cümle yıldızlar şahidim olsun Yapmazsam adam değilim Çirkinsin dediler Pissin dediler Yıkandım arındım Afyon yüklü mavnalar geçiyordu Çin denizinden Birisi geçmişime küfretti Tuttum öldürdüm Geçmişim seninle güzeldi temizdi aktı Kirlettim Affet beni Hamamatsu ‘da bir geyşa kızı yüzüme tükürdü Pyong-Yang ‘da kurşuna dizdiler beni Tiz bir boru sesi üç defa ti çekti Trampetler başımda zonkluyordu Kederliydim Çaresizdim Canım Tchaikovski ‘yi dinlemek istiyordu Ah o keman konçertoları öldürdü beni Dinsizdim İstanbul ‘da minareler üstüme yıkıldı Yoksuldum Kudüs ‘te kiliseler kabul etmedi beni Gelme diyorsun Bu gel demektir Birazdan akşam olacak Rachmaninof ‘la bir meyhanede içmeliyim bu gece Sonra sana gelmeliyim Rachmaninof nereye giderse gitsin Şimdi bir derin mavide akşam oluyor Gök mavi deniz mavi Mor dağlar yeşil ağaçlar mavi Bozuk düzen, mavi gecelerden sesleniyorum sana Ne opera aryaları Ne beşinci senfonisi Beethoven ‘in Bir yalnızlık marşıdır çalınıyor uzakta Gün ışığı arkamızda kaldı bak Tanyerinde unuttuk gözlerimizi Gel artık Hayata yeniden başlayalım Gel artık Bu mavilerde kimseler görmez bizi Solfej anahtarlarını kaldıralım Do ‘ların mi ‘lerin önünden Bırakalım bu dünyayı, alabildiğine dönsün Ölmekse daha kolay ne var Yaşamaksa sensiz mümkün değil İskender adam edemedi bu dünyayı Biz mi edeceğiz Eflatun çözemedi yaşamanın sırrını Biz mi çözeceğiz Bütün yataklar bir kişilik Git diyorsun Nereye gideyim Birazdan gece olacak Ağır kılıçlar parçalayacak yüreğimi Pis bir koku gibi çökecek üstüme yalnızlığım Seni düşüneceğim stepler ortasında yorgun kimsesiz Dolu dizgin atlılar geçmeyecek yüreğimden Bir gözümde gümüş mahmuzların pırıltısı hazin Bir gözümde bozulmuş nal izleri Durup durup ağlayacağım Sen bu ayrılıklar için mi yaratıldın söyle Bu zehir zemberek kederler için mi Bak bütün orkestralar sustu Bütün ışıkları söndü dünyanın Korkma Haydi uzat ellerini Geçmiş yılları yeniden yaşayalım bir bir Bak dinle Bir seslenen var uzaklardan Bak dinle Kader kapıyı çalıyor Gelme diyorsun Gelme diyorsun Bu gel demektir.
0 notes
etdamgasi · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRKİYE DE YILLARCA GIDAYA UYGUN OLMADAN KULLANILAN MÜREKKEPLERE ARTIK SON VERDİK İLK DEFA VE SADECE FİRMAMIZ DA ÜRETİLEN ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRK GIDA KODEKSİ HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITASI YÖNETMELİĞİNE HELAL GIDA YA HACCP ŞARTLARINA UYGUN OLARAK CE BELGESİ İLE ŞİŞESİNDE KAPAĞINA SUYUNDAN RENKLENDİRİCİLERİNE KADAR GÜVENLE KULLANABİLECEĞİNİZ TEK VE İLK MÜREKKEP TİR. BELGELERİMİZ İÇİN www.etdamga.com ADRESİNİZİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. PİGMENT 0553 444 88 88 İZMİR
0 notes
etdamgacom · 7 years
Photo
Tumblr media
ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRKİYE DE YILLARCA GIDAYA UYGUN OLMADAN KULLANILAN MÜREKKEPLERE ARTIK SON VERDİK İLK DEFA VE SADECE FİRMAMIZ DA ÜRETİLEN ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRK GIDA KODEKSİ HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITASI YÖNETMELİĞİNE HELAL GIDA YA HACCP ŞARTLARINA UYGUN OLARAK CE BELGESİ İLE ŞİŞESİNDE KAPAĞINA SUYUNDAN RENKLENDİRİCİLERİNE KADAR GÜVENLE KULLANABİLECEĞİNİZ TEK VE İLK MÜREKKEP TİR. BELGELERİMİZ İÇİN www.etdamga.com ADRESİNİZİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. PİGMENT 0553 444 88 88 İZMİR
0 notes
etdamgacom · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRKİYE DE YILLARCA GIDAYA UYGUN OLMADAN KULLANILAN MÜREKKEPLERE ARTIK SON VERDİK İLK DEFA VE SADECE FİRMAMIZ DA ÜRETİLEN ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRK GIDA KODEKSİ HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITASI YÖNETMELİĞİNE HELAL GIDA YA HACCP ŞARTLARINA UYGUN OLARAK CE BELGESİ İLE ŞİŞESİNDE KAPAĞINA SUYUNDAN RENKLENDİRİCİLERİNE KADAR GÜVENLE KULLANABİLECEĞİNİZ TEK VE İLK MÜREKKEP TİR. BELGELERİMİZ İÇİN www.etdamga.com ADRESİNİZİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. PİGMENT 0553 444 88 88 İZMİR
0 notes
etdamgacom · 7 years
Photo
Tumblr media
ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRKİYE DE YILLARCA GIDAYA UYGUN OLMADAN KULLANILAN MÜREKKEPLERE ARTIK SON VERDİK İLK DEFA VE SADECE FİRMAMIZ DA ÜRETİLEN ET DAMGA MÜREKKEBİ TÜRK GIDA KODEKSİ HAYVAN SAĞLIĞI VE ZABITASI YÖNETMELİĞİNE HELAL GIDA YA HACCP ŞARTLARINA UYGUN OLARAK CE BELGESİ İLE ŞİŞESİNDE KAPAĞINA SUYUNDAN RENKLENDİRİCİLERİNE KADAR GÜVENLE KULLANABİLECEĞİNİZ TEK VE İLK MÜREKKEP TİR. BELGELERİMİZ İÇİN www.etdamga.com ADRESİNİZİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ. PİGMENT 0553 444 88 88 İZMİR
0 notes
etdamgasi · 7 years
Photo
Tumblr media
MÜREKKEP BİZDEN ALINIR PİGMENT WWW.ETDAMGA.COM 0553 444 88 88
0 notes