#edebi fragmanlar
Explore tagged Tumblr posts
Quote
ben her şeyi hem görüyor, hem de ümitsizce öyle olmadığının söylenmesini bekliyordum.
oğuz atay - günlük ve eylembilim
#oğuz atay#günlük ve eylem bilim#günlük#korkuyu beklerken#bir bilim adamının romanı#tutunamayanlar#tehlikeli oyunlar#oyunlarda yaşayanlar#tiyatro#Bertolt Brecht#blog#blogger#kayıp kelimeler#edebiyat#edebi fragmanlar#kitap#kitap kurdu#kitaplar#kitaplık#literatüre#selim ışık#turgut özben#okuma günlüğü#anton çehov#mikhail lermontov#marguerite duras#gabriel garcia marquez#yüzyıllık yalnızlık
123 notes
·
View notes
Text
Eleştirel Fragmanlar
Eleştirel Fragmanlar Friedrich Schlegel Ayrıntı Yayınları
Wilhelm Schlegel, 22 Ocak 1798’de Jena’dan, Berlin’de kardeşi Friedrich Schlegel ile küçük bir evi paylaşan Schleiermacher’a, kardeşinin yarattığı skandallardan dolayı sitem dolu bir mektup yazar ve yakın zamanda taşınmış olduğu Berlin’den Jena’ya, kendisinin yanına dönmesi için Friedrich’i ikna etmesini ister; zira kardeşi, Schiller ile girdiği münakaşa sonrasında yayımladığı son metniyle tümden tozu dumana katmıştır. Öyle ki, aynı soyadını taşımasıyla Wilhelm dahi gözden çıkarılmanın eşiğine gelmiştir.
Sonunda, Goethe tartışmaya dahil olur ve Friedrich ile babacan bir konuşma yaparak, ondan kibarca, bundan sonra başka bir alan üzerine, başka bir yerde çalışmasını ister. Oysa Friedrich bu tavsiye üzerine gittiği Berlin’de, çoktan kendi çevresini kurarak yeni bir edebi akımın öncülüğü görevini üstlenmiştir.
Henüz 25 yaşındaki bir genç tarafından yazılıp böylesi büyük bir etki yaratan, yepyeni ve tümüyle özgün bir düşünsel hareketin öncüsü olan bu metin, Eleştirel Fragmanlar’dı ve yalnızca 37 sayfalık 127 aforizmadan oluşuyordu. Aradan geçen neredeyse iki yüz yıl boyunca Eleştirel Fragmanlar üzerine yüzlerce kitap yazılacaktı. Schlegel kimilerine göre yaygaracı, kimilerine göre dâhi olarak adlandırılacak, ama her halükârda Romantik hareketin düşünsel temellendiricisi olarak tarih sahnesindeki yerini alacaktı…
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
Bu kitap ve daha fazlası hakkında haber alın!
Adınız
E-posta Adresiniz*
Bu kitabı kitap listenize ekleyin!
devamı burada => https://is.gd/PGuSMS
0 notes
Photo
EMPERYALİST HEGEMONYANIN YENİ DİLİ POST MODERNİZM-2 Post modernizm, her türden, spesif(özgün) tanımdan kaçınır. Belirsizlik, muğlâklık, post modern düşüncenin mottosudur. Hiç bir şey var olmamıştı ve gelecekte, hiç bir şey var olmayacaktır. Her şey an içinde gerçekleşen, bir yanılsamalar zinciridir. Post modern düşünce, bilim, nesnelik, diyalektik gibi, maddi temele dayanan, her türlü pozitif söylemi dışlarken, her türden karşıt görüşü, ( antagonizmalar) yapı bozuma uğratarak, onları muğlâklaştırır. Böylece sınıfsal olanı, red eder, özneyi bertaraf eder ve aslında her türden, Özgürleşme söyleminin anlamsız, tahakkümsüz bir dünya düşüncesinin ise bir mitoz olduğununu vurgular. “ Postmodernizm bize, iktidar ilişkilerinin olmadığı bir toplumun, sadece bir soyutlamadan ibaret olduğunu söylüyor. Doğanın ölümünü kabul etmediğimiz sürece, bir zamanlar var olan ve tekrar bulabileceğimiz şeylerden vazgeçmediğimiz sürece, bu bir yalandan ibarettir. Gelecekteki İlkel, John Zerzan Post modernizm ampirik olana, her zaman, kuşkucu biçimde yaklaşır. Geçmiş ve gelecek ile ilgili, üstün anlatılara karşı çıkar. Bu anlatıları doğal koşullar ve çevreleri ile ilgili epistemlerden yoksun olduğu için tutarsız bulur. Böylece post modernizmin metafizik retoriği, tahakkümsüz bir dünya anlatısının birer yanılsama olduğunu savunur. Bu iddiayı genelleştirip, her türden anti otoriter nosyonu, muğlâklaştırarak onu bozguna uğratır. Derrida'nın değimi ile "Sorun kişinin kendisini baskıcı olmayan yeni bir düzende var etme sorunu değildir, yeni olabilecek hiçbir düzen yoktur. Tarihsellikten yoksun, muğlâklaştırılmış bir özne kurgusu ile post modernizm, her türlü sembolik alana ve gelecek kurgusuna savaş açar. Post modern özne, geç kapitalizm ve onun ideolojik üstyapısına göre, kurgulanmış metafizik şablondur. Anti otoriter, hiç bir itkiye sahip olmayan, nesnel bir töze dayanmayan, tüm aşkınlığı ve muhalif içeriği boşaltılmış, teknolojinin, tüketimin ve meta ekonomisinin tahakkümünde, fragmanlar biçiminde, kendisini, yeniden üreten, akıl kimlik sınıf vb. tüm nosyonları red eden, tahakkümsüz bir dünya hümanizmine dayanan, tüm ilerici nosyonları, Ortodoks ve otantik bulan, geçmiş ve gelecek kurgusu olmayan, gerçekte özne olmayan anonim bir yapıdır. “ Postmodern özne, tabii özne oluştan geriye bir şey kalmışsa,daha ziyade, teknolojik sermayenin bizzat kendisi çıkarlarıiçin oluşturduğu bir kişilik gibi görünüyor; Marksist teorisyen Terry Eagleton bu kişiliği şöyle tanımlıyor; "dağıtılıp bertaraf edilmiş, ahlaki özü ve fiziksel içselliği boşaltılmış, şu veya bu tüketim eyleminin, medya serüveninin, cinsel ilişkinin ve moda trendinin gelip geçici bir işlevi haline getirilmiş libidinal bir bağlaşıklık yumağı john zerzan Post modernizm, sürekliliği temsil eden, ideoloji, sınıf, felsefe, sanat vb. akımlardan, nitel bir kopuşu temsil eder. Her türden üst anlatıların ve ideallerin son bulduğu, her türlü temsilin ortadan kalktığı, bir dönemdir post modernizm. Post modernistlere göre, ilerleme fikrine dayanan, otorite karşıtı nosyonlar, kendi içinde, bir tahakküm üreterek, iktidar yaratırlar. Post modernist ideolog, Faucault göre, iktidar her yerdedir ve görünmezdir.Bu nedenle, post modernizm, her türlü özne kurgusuna ve ilerlemeyi ifade eden, toplumsal nosyonlara karşı çıkar ve onları Ortodoksi üretmek ile suçlar. Böylece post modenizm, üstün anlatıya savaş açar ve her türde anlam nosyonunu, bozguna uğratır. Sanatta sıradanlık, mimaride yüzeysellik, felsefede hakim olan neo idealizm, toplumsal yaşamda da, başat hale gelen, nihilizm-hiççilik, narsistik-hedonist, tüketici birey kültürü, siyasette gerileme apolitikleşme post modern kültürün nesnel sonuçlarıdır “ Foucault, modern toplumun mihenk taşı olan kurumları ele alırken, bu toplumun maksatlı bir kontrol etrafında toplandığını ve kapitalizmin hiçbir kurtuluş umudu bırakmayan mantıksal finalini ifade eden "hapsedici bir süreklilik" anlamına geldiğini savunur. Oysa iktidar,öznelerin hem iktidarın ürünü hem de öğeleri oldukları bir ilişkiler yumağı veya hapishanesidir. Böylece her şey iktidara eklemlenmektedir ve bu yüzden, karşısında savaşılacak temel", baskıcı bir iktidar bulma çabası sonuçsuz kalacaktır. Modern iktidar sinsidir ve "her yerde oluşmaktadır". TıpkıTanrı gibi, hem her yerdedir hem de hiçbir yerde. john zerzan Post modernistler, tüm toplumsal sınıfların, homojenleştiğini ve mevcut üretim biçimi içinde, kaynaştığını idda ederek, özne yapı çatışmasını ve uzlaşmaz karşıtlıklar biçimde, ifade bulun, burjuvazi-proleter ya sürtüşmesinin, ortadan kalktığını ileri sürerler. Adre Gorz, elveda proleter ya eserinde, proletaryanın, buharlaştığını öne sürerken, neo liberal burjuva ideolog Francis Fukumaya, neo liberalizmin mutlak ve edebi zaferini ilan ettiği, tarihin sonu ve son insan adlı eserinde, Sosyalizm vb, ABC fikirlerin ve her türden alternatif modellerin iflas ettiğini ve geçerliğini yitirdiği yönünde bir tez ortaya sürmüştür. Fukuyumanın, tarihin sonunu, ilan ettiği, o meşhur tezine göre, Neo liberal sistem, sorunsuz, çatışmasız ve özgürlükçü bir model olarak, tüm dünyada, alternatifsiz ve ebedi bir sistem olarak, kendisini kanıtlamıştır. Bundan sonra, insanın ideolojik evrimin, temsil eden, hiç bir toplumsal sistemin, kalmadığını belirten Fukuyama, bir anlamda, insanlığın ideolojik evriminin, tamamladığını öne sürerek, tarihi, donuk, değişmez ve durağan bir nicelik olarak, ele almıştır. Post modernizm, sabit hiç bir kimlik ve toplumsal değerin kalmadığını, tüm kimliklerin ve toplumsal düşüncelerin, akışkan olduğuna inanır. Post modern, Feminizmin temsilcilerinden Judith Butler, cinsiyet belası adlı eserinde, toplumsal cinsiyet çalışmalarını, bir adım ileri götürerek, klasik pozitif bilimde, kabul edilen, biyolojik cinsiyetinde aslında, üretim biçimi ve onun üst yapı araçları tarafından belirlenen, toplumsal cinsiyet gibi, performatif ( akışkan) olduğunu öne sürerek, pozitif bilimde kabul gören, tüm biyolojik göstergeleri parçalayarak, aslında biyolojik cinsiyetin de kurgusal, yani bir sosyal inşa olduğunu savunur. Böylece dişil ve eril göstergelerin, doğanın evrimsel gelişmesinin bağlı sabit normlar değil, toplumsal çevre tarafından, belirlenen akışkan kimlikler olduğunu öne sürer. Tüm çiftli sistemleri, yapı bozuma uğratarak, onları muğlâklaştıran post modernizmin, özne kurgusu da benzerdir. Örneğin Lyotard teoriyi, terör olduğu gerekçesiyle kınar.Üst anlatıların ya da büyük ideallerin "içkin dogmatizmi"değil, bunun yerine, "küçük öyküsel anlatımlar" yumağı olan bir özne kurgusu Lyotard'ın idealidir. POSTMODERNİZM VE BİREY. Sanatsal, felsefi, kültürel, toplumsal ve entelektüel her alanda, geç kapitalizmin momenti haline dönüşen post moderizm, geç kapitalizmin, ticari dili biçimin alarak, onun üstyapısına göre, bireyi yeniden örgütleyip, egemen sınıfın, pazar ihtiyaçlarına ve metaların sınırsız dolaşımına uygun, kültürle kodları ve tüketiciler yaratır. Post-endüstriyel kültür, ben odaklı, tüketim kültürüdür. Post modern, meta kültürü ve onun egemen imgeleri tarafından, üstyapı ve üretim biçimine göre, kodlanmış post modern birey, tüketici bir özne olarak egemen, üstyapıya ve üretim biçime göre, formüle edilmiş, kültürel bir kalıptır. Post modern, meta kültürü içinde birey, tüm duygusal, fiziksel, psikolojik, ahlaki, kültürele ve cinsel faaliyetleri ile egemen iktisadi yapıyı yansıtır. Hiper bireycilik çağında, insanlar arasındaki ilişkilerin nesneler arasındaki ilişkilere dönüşmüş, bireyin tüm toplumsal faaliyetleri tüketim ile eşitlenmiştir. Maddi ilişkilerin, tüm gerçek ilişkilerin yerini aldığı ve tüketimin biricik ahlak biçimine dönüştüğü, post modern toplumda, ruhun yerini beden almıştır. Post modern, meta kültürü içinde, arzunun sonsuz görüngüleri, içinde kuşatılan beden, tüm uhrevi niteliklerinden arındırılmış ve dünyevileştirilmiştir Kapitalizm tarafından kutsanan ve yüceltilen, post modern bireyin, aşırı özerkleşme arzusu, onu özgürleştirmek bir yana, daha fazla tahakküme zorlamış yapay bir labirentin içine tutsak etmiştir. Tüm toplumsal faaliyetleri tüketim ile eşitlenen birey, doğal olandan koptukça, yabancılaşma yalnızlık, rutinleşme, tekdüzelik, tatminsizlik,ile baş başa kalmıştır. Post modern benlik yitirilmiş, erozyona uğramış, atomize edimiş bir benliktir. Özerk olma iddiası ile kışkırtılan bireyin, gerçekte hükmedeceği bir direniş noktası, yada alan kalmamıştır. Kendisi bizzat, post tüketim rejiminin ve egemen imgelerin yaratığı, kitle kültürünün, bir nesnesine dönüştürülerek, buharlaşmıştır. Kroker ve Cook'un şu sözlerinin doğruluğu yadsınamaz;"post modern kültür bir unutuştur, nereden gelindiğinin ve nereye varılacağının unutuluşudur " Stres, yalnızlık, bunalım, sıkıntı; bunların tümü günlük yaşamdaki çılgınlıklardır. Giderek devasa boyutlara ulaşan mutsuzluk, içten içe de olsa beraberinde, her şeyin farklı olabileceği düşüncesini getirmektedir. Teknolojik toplumda, bu yabancılaşma ve bunalım çölünde, herhangi bir sevinç kırıntısı kalmış mıdır? Akıl sağlığı uzmanları, sadece yüzde yirmimizin psiko-patolojik semptomlar sergilemediğini belirtmektedir.Yani, ciddi biçimde sağlıksız bir toplumun kronik ruhsal sefaletiyle belirlenen bir "normallik patolojisi" sergiliyoruz. Jhon zerzan KORAY AKER
0 notes
Text
Manifesto (2015)
Bu film, 21. Yüzyılın manifestosudur. Rosefeldt’in sanat anlayışının ilanıdır. Yalnızca diğer sanat manifestolarından farklı olarak sinemasal bir yöntemle ortaya konmuş, o kadar. Bir manifesto filmi... Bir manifestonun filme alınması için ilgi çekici ve yaratıcı bazı yöntemlerin bulunması ve Cate Blanchett gibi usta bir oyuncuya teslim edilmesi harika bir fikir. Her ne kadar cezbedici ya da şairane olursa olsun yönetmenin elinde filme alması gereken bir metin var ve edebi metinler bir filmin sinemasal gücünü zayıflatırlar. Bu nedenle yönetmen, filmi fragmanlar halinde kurgulamış ve manifesto metnini bu fragmanlarda yer alan gerçekliğin içinde sunmayı başarmış. Örneğin büyük bir tesiste anons biçiminde, bir aile yemeğinde yemek duası biçiminde ya da bir modern dans kareografının söylenmeleri içinde manifesto izleyici ile buluşuyor. Ve tüm bu fragmanlarda, birbirinden farklı karakterleri harika bir biçimde canlandıran Cate Blanchett, manifesto metnini bile gölgede bırakıyor. Tüm filmi hayatım boyunca şiir okurken yaşadığım çaresizliğe benzer bir duyguyla izledim. Kelimelere yüklenen anlam ile kafamda oluşan imgeler 93 dakika boyunca savaştı ve sonunda kazanan ben oldum.
0 notes
Quote
hani beyaz badanalı daracık sokaklar vardır, dalar gidersin güzelliğine yürürsün yürürsün de hiç ummadığın anda birden kocaman engin deniz çıkar karşına. öyle bir şey işte.
erdal öz - yaralısın
#erdal öz#yaralısın#gülünün solduğu akşam#havada kar sesi var#ülkü tamer#ahmed arif#ahmet telli#aleksi zorba#Zorba the Greek#nikos kazancakis#kenarda#ahmet erhan#kanayan#odalarda#yılmaz güney#duvar#ahmet kaya#edebiyat#edebi fragmanlar#okuma günlüğü#küçük prens#yaşar kemal#ince memed#haydar ergülen#gülten akın#murathan mungan#selim ileri#sonsuzluk ve bir gün#eternity and a day#blog
86 notes
·
View notes
Quote
ben sana aldanabilirim. sen beni aldattın sanma.
ismet özel - bir yusuf masalı
#ismet özel#erbain#bir yusuf masalı#şiir#şiir blog#şiir alıntısı#blogger#edebiyat#edebi fragmanlar#poetika#haydar ergülen#şükrü erbaş#ahmet erhan#ahmet erhan şiirleri#kayıp şiirler#kayıp kelimeler#birhan keskin#ümit yaşar oğuzcan#sevmek zamanı#vesikalı yarim#murathan mungan#yaz geçer#bilge karasu#selim ileri#cemal süreya#üvercinka#sevda sözleri#ayrılık sevdaya dahil#attila ilhan
43 notes
·
View notes
Quote
hepimiz sahtekar olduğumuz için birbirimize tahammül ederiz.
emil cioran - çürümenin kitabı
#emil cioran#çürümenin kitabı#kitap blog#blogger#blog#felsefe blog#arthur schopenhauer#friedrich nietzsche#deccal#böyle buyurdu zerdüşt#Walter Benjamin#pasajlar#gözyaşları ve azizler#doğmuş olmanın sakıncası üstüne#yabancılaşma#Roland Barthes#ezeli mağlup#oscar wilde#edebiyat#edebi fragmanlar#dostoyevski#Milan Kundera#kitap#kitap kurdu#kitaplık#kitap alıntısı#Chuck Palahniuk#dövüş klübü
77 notes
·
View notes
Quote
geçmeyen geçmiş bir varlıktır. dur durak bilmeden çözümlememiz gereken farklı biçimler alan geri döndürülemez, unutulamaz, silinemez, onarılamaz, onulmaz, değiştirilemez, telafisi imkansız vs.- şey, geçmişin ve geçmiş olayın aynı zamanda bu geçemez oluşu, bu geçemezliğidir.
jacques derrida - bağışlamak
#jacgues derrida#bağışlamak#marx'ın hayaletleri#literatür#edebiyat#edebi fragmanlar#Rainer Maria Rilke#duino ağıtları#Arthur Rimbaud#cehennemde bir mevsim#yannis ritsos#felsefe blog#felsefenin tesellisi#felsefe#psikanaliz#Jacques Lacan#blog#blogger#vladimir nabokov#lolita#olric#susan sontag#kitap#kitap kurdu#kitaplar#şiir#poetika#selim ileri#bu yaz ayrılığın ilk yazı olacak#erdal öz
39 notes
·
View notes
Quote
önemli olan tek şey yalnızlığın: ne yaparsan yap, nereye gidersen git, gördüğün hiçbir şeyin önemi yok, yaptığın her şey boşuna, aradığın her şey sahte.
georges perec - uyuyan adam
#georges perec#uyuyan adam#osho#rabindranath tagore#avare kuşlar#franz kafka#ingeborg bachmann#Sappho#oğuz atay#tutunamayanlar#charles bukowski#friedrich nietzsche#böyle buyurdu zerdüşt#literatüre#edebiyat#edebi fragmanlar#emile cioran#kitap#kitap kurdu#kitaplar#felsefe#felsefe blog#felsefi sözler#aforizmalar#aylak adam#kürk mantolu madonna#murathan mungan#emrah serbes#ahmet erhan#blog
33 notes
·
View notes
Quote
var olmak rol yapmaktır. bizler farklı farklı oyuncuların dokularıyız ama yine de bir hiçiz. bizleri kurtaran şey, sözlerin mutlak tanrısallığıdır.
iris murdoch - kara prens
#iris murdoch#kara prens#literatüre#Jacques Lacan#lacan'da aşk#lacan seminerler#ulus baker#Bertolt Brecht#hegel felsefesine giriş#aristoteles#stoic felsefe#stoic philosophy#osho#friedrich nietzsche#karl marks#edebiyat#edebi fragmanlar#tutunamayanlar#Roland Barthes#Theodor Adorno#Minima Moralia#Walter Benjamin#pasajlar#flaneur#kitap#kitap kurdu#kitap blog#felsefi fragmanlar#alain de botton#adam phillips
24 notes
·
View notes
Quote
gece, sanki, bir günün ölüsü gibi.
yakup kadri karaosmanoğlu - yaban
#yakup kadri karaosmanoğlu#yaban#kiralık konak#falih rıfkı atay#çankaya#sodom ve gomorra#hüküm gecesi#ahmet altan#edebiyat#literatüre#kitap#kitap kurdu#kitaplık#kitaplar#edebi fragmanlar#edebiyat blog#blog#blogger#türk edebiyatı#türk romanı#adalet ağaoğlu#yaşar kemal#ince memed#kuyucaklı yusuf#sabahattin ali#nazım hikmet#yeşil gece#okuma günlüğü#selim ileri#oğuz atay
31 notes
·
View notes
Quote
mutluluk benim için hiçbir zaman önemli bir kavram olmadı. daha çok bir rastlantı gibi yaşadım mutluluğu. kısa anların hediyesi gibi. yaşamın karşıma çıkardığı bazı anlar benim için mutluluk demekti o kadar… hem unutmayın, mutluluk her zaman eğlenceli bir şey değildir. insan mutlu olmak için aşık olmaz, aşk bir kaçınılmazlıktır.
murathan mungan - şairin romanı
#murathan mungan#şairin romanı#yaz geçer#yalnız bir opera#yüksek topuklar#lale müldür#sevgi soysal#tezer özlü#yaşar kemal#edebiyat#edebi fragmanlar#literatür#blog#şiir blog#şiir#şiir sokakta#şiir heryerde#kayıp kelimeler#Marcel Proust#yakalanan zaman#küçük prens#charles bukowski#can yücel#sevda sözleri#sabahattin ali#kürk mantolu madonna#ahmet erhan#ahmet telli#kitap#kitap kurdu
34 notes
·
View notes
Quote
unutmaya bile gücüm yok.
ahmet erhan - burada gömülüdür
#ahmet erhan#ahmet erhan şiirleri#burada gömülüdür#yılkı atı#bugün de ölmedim anne#nevzat çelik#şiir#şiir blog#şiirsel#seçilmiş şiirler#pablo neruda#haydar ergülen#gülten akın#şükrü erbaş#edebiyat#edebiyat notları#edebi fragmanlar#birhan keskin#selim ileri#kitap#kitap blog#kitap kolik#dergi#buz üstünde yürür gibi#nuri bilge ceylan#nilgün marmara#anna ahmatova#Federico García Lorca#blog#blogger
13 notes
·
View notes
Quote
insanoğlunun iç dünyasındaki kuraklık, ayrıntıda kılı kırk yarmadan, genelde ise umursamazlıktan oluşma o korkunç karışım...
robert musil - niteliksiz adam
#robert musil#niteliksiz adam#literatür#charles bukowski#alain de botton#friedrich nietzsche#Theodor Adorno#pasajlar#edebiyat#edebi fragmanlar#blog#edebi blog#felsefe#arthur schopenhauer#ulus baker#emil cioran#şiir#kitap#kitap kurdu#kitaplar#psikoloji#Roland Barthes#Jacques Lacan#felsefi yazılar#Sigmund Freud#carl gustav jung#andrei tarkovsky#anton çehov
16 notes
·
View notes
Quote
yaşamaya tahammül edemiyorum.
lale müldür - bizansiyya
#lale müldür#bizansiyya#buhurumeryem#haller leyla#apokalips#kuzey defterleri#saatler geyikler#anemon#şiir sokakta#şiir heryerde#aşk şiirleri#şiir#nilgün marmara#edebiyat#edebi fragmanlar#attila ilhan#kürk mantolu madonna#sabahttin ali#charles bukowski#denemeler#blog#blogger#sevmek zamanı#yas günlüğü#Roland Barthes#bir aşk söyleminden parçalar#kırık bir aşk hikayesi#selim ileri#selim ışık#tutunamayanlar
16 notes
·
View notes
Quote
aziz mahluk, senin en ufak kımıldanışınla bütün ümitsizliklerim yeni baştan canlanır.
paul verlaine - chanson d'automne
#paul verlaine#sonbahar şarkısı#Arthur Rimbaud#cehennemde bir mevsim#literatüre#paul auster#blog#blogger#şiir blog#poetika#poems#sabahattin ali#kürk mantolu madonna#can yücel#louis aragon#paul eluard#edebi fragmanlar#arzunun karanlık nesnesi#ahmet altan#kitap#kitap kurdu#şiir heryerde#aşk sözleri#aşk şiirleri#lover#artist
15 notes
·
View notes