#duyu kontrolü
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bel Fıtığı Tedavisi Nedir? Bel Fıtığı Ameliyatı Sonrası
Bel Fıtığı Tedavisi Nedir? Bel Fıtığı Ameliyatı Sonrası
Fıtık tedavisi mutlaka cerrahi ile mi yapılmaktadır?
Kesinlikle yanlış bir bilgi ve tutumdur. Bel fıtıklarının %85 gibi büyük bir çoğunluğu 1.5-2 aylık cerrahi dışı tıbbi tedavilerle iyileşmektedir. Sadece ağrısı olan olgularda ilaç ve istirahat tedavisi sorunu genellikle giderir. Bu yolla cevap alınmazsa sırası ile fizyoterapi ve algolojik yöntemler denenmelidir. Bu yönde tedaviler de bir kısım hastada iş görür ve hasta rahatlar. Zaman yukarıda da bahsedildiği gibi hep hasta lehine çalışmakta fıtıklanma giderek küçülmektedir. Ancak, cerrahi dışı tüm tıbbi yöntemlerle iyileşememiş ve 2 ay gibi bir süre geçmesine karşın ağrı yakınması süren hastalarda geçmeyen ağrı nedeni ile uygulanacak başkaca bir tıbbi yöntem kalmadığından cerrahi ile bel fıtığı tedavisi uygulanabilmektedir. Ağrı yakınması dışında bulgusu olan hastalarda ise karar almada farklı bir bakış söz konusudur. Ağrı var veya yok daha baştan nörolojik eksiklik, bozulma görülen hastalarda doğrudan cerrahi karar da alınabilir. Cerrahi gereklilik (indikasyon) olan hastalar özetlenecek olursa: 1.5 – 2 ay kadar süren tıbbi tedavilerle hala ağrı geçmiyorsa; başlangıçta veya tedavi esnasında nörolojik olarak kuvvet kaybı ortaya çıkmış ve ilerliyorsa; kuvvet ve duyu kusuru, reflekslerde azalmaya ilaveten idrar ve dışkı kontrolünün bozulması, cinsel iktidarda ve istekte düşüş, makat etrafında eğer tarzında duyu kusuru ortaya çıktı ve “cauda equina sendromu” oluşturduysa söz konusudur. Geçmeyen ağrılar görece (rölatif) bir cerrahi gereklilik taşırken, nörolojik bulgular ortaya çıktığında mutlak bir gereklilikten bahsedilir.
Fizik tedavi fıtığı geçirir mi?
Fizik tedavi, uygulanması diskin kurumasını hızlandırarak ancak uzun vadede bir kazanım sağlar. Tahminen 5-10 yılda doğal olarak büzüşmesi beklenen ameliyat düşünülmeyen tipte bir fıtıkta fizik tedavi büzüşme ve kurumadaki bu süreyi kısaltabilir. Bel fıtığı tedavisi için birçok fizik tedavi yöntemi bulunmaktadır. Fizik tedavi uzmanı, bu tedavilerin bir veya birkaçını tedavide tercih edebilir. İsmen belirtmek gerekirse sıcak-soğuk uygulamaları (Hot pack, ısıtıcı yastıklar ve parafin gibi yüzeysel ısıtıcılar), ağrı kesici elektrik akımı ile uyarma tedavileri (elektroterapi - TENS, elektrik stimülasyonu, ultrasonik ısıtma, lazer, enterferansiyel akım), ESWT, mobilizasyon, bazı esneme germe ve postür egzersizleri, çalışma hayatında ergonomik ortam hazırlama, dirençli aletlerle egzersizler, bantta veya suda yapılan egzersizler, korse, bazı bitkiseller, kineziyo bant ile bantlama, traksiyon, vakumlama, PRP, proloterapi, kayroprakti gibi maniplasyon masajları, banyo tedavileri, iğne enjeksiyon yöntemleri (spinal enjeksiyon) ile epidural veya kök blokajları sayılabilir. Kilo kontrolü omurgaya binen yükü azaltacağından mutlaka göz önünde tutulmalıdır.
0 notes
Text
Pratyahara basamağında birey kendini test etmeye başlar. Hislerin ve onları üzerine çeken maddi nesnelerin doğasını araştırır; nesneler hisleri nasıl çeker, hisler maddi nesnelere kapılarak zihni nasıl etkiler, zihin zekayı nasıl harekete geçirir, zeka egoyu nasıl yönetir ve ego ruhu nasıl kontrol altında tutar? İnceleme esnasında bireyin bu olayların mekanizmasını anlatan bilgilere ihtiyacı vardır. İnsan kendi kendinin dostu ya da düşmanı olabilir. Pratyahara basamağında birey her zaman kendinin dostu olmayı öğrenir. Aslında zihin insanoğlunun köleliğinin veya özgürlüğünün nedeni olabilir. Eğer zihin maddi nesnelere bağlanmışsa kölelik, maddi nesnelerden kurtulmuşsa özgürlük getirmektedir. Şayet zihin; maddi nesneler yüzünden tatminsiz ve mutsuz ise bu kölelik, tüm maddi istek ve korkulardan arınarak kurtulmuşsa bu da özgürlüktür. İyilik ve maddi haz insanı hareketlendirmektedir. Yogi iyiliği maddi hazdan üstün tutar. Diğerleri duygularına kapılarak onlar tarafından yönetilirken maddi hazzı iyilikten üstün yere koyar ve hayatın gayesini kaybeder. Yogi ise sadece varoluşundan zevk alır. O, hislerini ne zaman ve nasıl durduracağını bildiği için huzur içinde yaşar. Yoginin eylemleri başkasına zehir gibi acı gelse de aslen onlar NEKTAR GİBİ TATLIDIR. Diğerleri hisleri arzuladıkları maddi nesnelerle birleştirmek için çabalar, oysa başlangıçta nektar gibi tatlı olsa dahi bu seçenek sonunda zehir gibi acılaşır. Yogi ise öngörü yeteneğini geliştirerek her şeyin sonunda nasıl neticelenebileceğini görmektedir. Duyuların maddi nesnelerden zevk alma yolu çok geniş ve kolayd��r, ancak sonunda insanı çöküşe götürür. Duyu ve zihin kontrolü o kadar kolay olmamakla birlikte sonuçta DOYUM, HUZUR, DEVAMLI MUTLULUK ve KURTULUŞ sağlar.
Yoga Nedir Ne Değildir- Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
#doyum#huzur#mutluluk#eylem#duygular#duyu kontrolü#yoga psikolojisi#psikoloji#depresyon#kişisel gelişim#spiritüalizm#spiritüel#yoga kitabı#akif manaf#yogi
2 notes
·
View notes
Text
Bizim için hissedilen en güzel şey 'ne için yaşadığımızı keşfetmek' olsa gerek. Doğduğumuz andan itibaren bir yaşam savaşının ortasında yalnızlık ve birlikteliği beraber sürdürürken koştuğumuz yıllar adına hiçbir şey hatırlamıyoruz, bir şeyleri ezbere götürürken bizde yarattığı boşluk hissini kenara itip durduğumuz için var oluş sancısı çekiyoruz. Hiçlerin yaşattığı mutsuzlukla sürükleniyoruz, bir trafiğe takılı kalırken içimizdeki öfkeyi nasıl çıkartıyorsak hayatın trafiğinde o öfkeyi parçalara ayırıp tüm vücuda yayıyoruz. Bir temiz hava alıp soluklanalım, tekrar düşünüp bu hayatın bir kereliğine yaşandığını unutmadan, aldığımız nefesin bir sonrakiyle aynı olmayacağını benimseyerek devam edelim. Dünyalık olan tüm endişelerin yaşam mücadelesi verirken unutulduğunu bir kenara yazın! Yakartop oynarken takımındaki kişinin vurulması seni etkilemez ve oyuna devam edersin ama son kalan kişi de vurulursa bu senin oyunu kaybetmenle sonuçlanır. Hayattan aldığın darbeler her zaman bir sonraki için mücadele etmene yarayacaktır, kötü ya da iyi tüm durumların ders verişi sana hayatı öğretirken bunları sığ bir pencereden görmen başarısızlık ve kötü şansa sürükler. Pencereni genişlet, saatini ayarla ve güvercinin sesine kulak ver.Şimdi tüm sorunlarımızı sıralayacağım ; Zaman, korkaklık, duyguların kontrolü, başarısız olmanın olumsuzluğu, karanlıktan hoşnutsuzluk, bir şeyleri ters düşünmek..
Kontrol bizde kendimizi hazırlayalım ne olursa olsun ölümden başka her şeyin çaresi bu dünyada. Kendimizi disipline edebilirsek bu durumların bir girdap gibi bizi çekmesine izin vermeyiz. Saydığım şeyleri tek tek ele alalım. Zamanın elimizde olmaması onu hükümdar yapıyor değil mi ? Hayır zamanı kendimize ayarlamak için Allah'ın bize verdiği düzeni kullanacağız. Beş vakitten oluşan günün her dakikasına kadar hükmedebiliriz işte o zaman hükümdarın yalnızca düzenleyici ve koruyucu olduğunu anlayacağız, kontrol bizde. Korkaklığı duyguların kontrolünde almadım çünkü bunun başlı başına yön değiştirici bir eylem olduğunu düşünüyorum.Korkaklığın bizi şekillendirmesine izin vermek yerine savunmaya geçip kendi güvenliğimizi koruyarak yapacağımız durumla kendimizi karşılaştırmalıyız, insan karşılaşmaktan korkar ve bir şeylerin kendiliğinden düzelmesini ister bu yüzden bahanelerin en güzelini ortaya atar. Fiyuuuu tüm duvarın arkasına geçerek rüzgardan korunmaya çalışırken okyanusun kenarında olduğumuzu unutup tsunamiyi unutuyoruz. Örülen duvar bir zaman kaybıyken okyanustan uzaklaşmayı akıl etmeyen biz korktuğumuz tüm şeylerin başımıza gelmesini işte böyle bekliyoruz. Duygularımızın bir yandan diğer yana sürüklenmemesi sadece bir kalp kadar uzağımızda, bizim kontrolümüzde olan şeyleri idrak edip kontrol dışı olan tüm duyguların geride kalmasına izin verebiliriz, işte zaman burada en iyi ilaç olup düzenlediğimiz tüm yaşamda unutma eylemiyle bir bütün haline gelecektir. Bir şeyin 40 günü aştığında kaybolduğunu ya da alıştığınızı unutmayın. Duyu organlarınızı duygu kontrolü için kullanmayı öğrenerek biraz daha zaman kazanın ! Hayatınızı kolaylaştıracak kişi sizsiniz, yaptığınız tüm kör düğümleri makasla kesebilirsiniz ve kendiniz için yaptığınız düğümleri gemici düğümü gibi sıkı ama sadece sizin çözebileceğiniz hale getirebilirsiniz. Ve şunun tevekkülünü etmeyi asla unutmayalım 'Allah bize üstesinden gelemeyeceğimiz bir zorluk vermeyecek, bunu güç haline getiren bizleriz.' Başarısız olmak neden gurur kırıcı olmak zorunda ? neden düştüğümüzde utanıyoruz ? neden yaptığımız yanlışı düzeltebileceğimizi suistimal edip saklanıyoruz ? Emekleyemeyen bir bebeği kusurlu bulmayız çünkü sadece gelişirken bir şeyleri farklı şekilde yapar, emeklemeyip belli zaman sonra yürüyen bebeğin başarısız değil asıl amacına nasıl ulaştığını görürüz. Bebeklerde bir nevi küçük insalardır öyleyse bunu örnek almakta sorun yok. Gittiğiniz yolun size getirisine bakın, başarısız olduysanız başka yoldan devam edin, tekrar tekrar başarısız mı oluyorsunuz amacınızı değiştirin sizin başarınız orada değil çünkü. Sakin olun ve her şeyinizi kabul edin, kabul etmediğiniz gerçekliğinizi nereye kadar götürebilirsiniz, kendinizden başkası bu yolda sizinle yürümeyecek. Karanlığın yakınlarında muhakkak ışık vardır sizin sadece görüş alanınız dar olduğu için karanlığa söversiniz. Atın taktığı gözlüğü çıkarın ve karanlığın bu dünyadan olduğunu unutmayın, gece dinlenmek için vardır ve karanlık yolunuzu düzeltmeniz için bir fener olarak karşınızdadır. Unutmayın tüm çıkmazların gizli bir geçidi vardır ve bunlar insan yapımıdır, istediğiniz sürece engellerin teker teker yok olduğunu göreceksiniz. Neden olumsuz düşünceleri kafamızdan atmıyoruz ? Hiçbir şey tek yaratılmamıştır yani kötünün olduğu yerde her zaman bir iyi bulunur. Bataklıklar nilüferlerle doludur, denizler yosunlarla doludur, dünya insanlarla doludur işte bu bir sistem her şeyin tersi - düzü bizimle. Çıkmaz yola girdiğinizde oturup beklemek yerine geriye gidip diğer yolları denemeyi unutmayın, düştüğünüzde yaranızın ne kadar derin olduğuna bakmak yerine iyileştirin, geriye gelmeyecek anılarla üzülmek yerine kendinize daha güzel anılar oluşturun, hayat her zaman size seçenek sunacaktır elinizde olan bunu güzelleştirmek ve devam etmek. Kendinizi bu dünya için hırpalamak yalnızca zamanınızı çöplüğe dönüştürecektir,biz kalıcı değiliz kendi kusurlarımız ve kusurlarla dolu dünyayı kabul edelim. Sonu ölüm olacak bir yolu ne kadarını güzelleştireceğimiz bize bağlı.
2 notes
·
View notes
Text
YOGA ve YÜZME / Beyza Dağlı
Hariom Yoga Uzmanlık Programını Bitirme Projemi, hem yoga ve yüzme benzerliği hem de benim için değerli anlamları sebebiyle; yüzme ve yoga’nın birbirini bütünleyiciliğinin, kendi tecrübelerim üzerinden tespiti ve profesyonel yüzücülerin performanslarının pranayama ve meditasyon çalışmaları, kriya uygulamaları ve yoga asana pratikleri ile nasıl desteklenebileceği üzerine hazırladım.
1) İnsan & Su & Kundalini Enerjisi & Yılansı Varlıklar & Suyun Şifalı Etkisi:
Omurgamız makrokozmos olan evren ile mikrokozmos olan bedenimizin bağını temsil eder, evrendeki kökümüzdür. İlahi kozmik enerji olan Kundalini enerjisi omurgamızdan akar. Omurgamız, Evren-Dünya Ekseni ya da Dünya Sütunu olarak bilinen Eksen Mundi’nin mikrokozmosu olarak kabul edilir. Sütun sabittir, ancak evrenin sürekli hareketliliğini sağlar. Omurgamız da mikrokozmos açısından baktığımızda bize aynı paradoksallığı yaşatır, hem bu dünyadaki kökümüzdür, hem de su’suluğumuzun simgesidir.
Jung’a göre omurganın simgesi yılandır ve yılan bilinçaltını simgeler. Kundalini enerjisinin de sembolüdür. Akışı ve dönüşümü simgeler. Üst ve alt bedenimizi bağlayan, dönüşüm ve akış noktası olan sakrum bölgesinden uyandırıp, omurgamız boyunca yerçekimine karşı hareketlendirilmeye çalışılır. Çakra sistemlerini ve yoga asana çalışmalarını bu prensip üzerinden inceleriz.
%70i sudan oluşan bedenimiz, kundalini enerjisi, omurga, yılan, yılanın su’suluğu, bizim su’suluğumuz ve evren ile olan bağımız, su ve suyun şifalandırıcı etkisi ile yoganın şifalandırıcı etkisi.. Yoga ve yüzmenin akış temelli, içgüdüsel ve bütünleyici ve birleştirici bağını kurabilmek, hissedebilmek önemlidir.
2) YÜZME VE MEDİTATİF ETKİSİ: Meditasyon, Odaklanma, Mantra ve Yantra:
Yüzmek meditatiftir. Yüzme esnasında kişi suyun içinde saatlerce tek başına idman yapar, kendisi ve zihni ile başbaşadır. Hayaller kurar, düşünür, değerlendirmeler yapar, kararlar alır bazen alamaz, hedefler koyar.. ve kendi içinden gelen, iç müziğini dinler.. Yüzücünün meditasyon ve pratyahara çalışması yapması , zihnini, duygularını ve duyularını kontrol altına alabilmesi sayesinde, içten ve dıştan gelen uyaranların sessizleştirilerek, kişiyi etkilememesini, konsantrasyonunun bozulmamasını sağlar. Aslında yüzücülerin pratyahara’yı suda deneyimlediklerini düşünüyorum. Suyun içinde, minimum ses ve görsel uyaranla, duyu organları en minimum düzeyde kullanılıyor.
Yüzücünün, yüzme yarışlarının bitiş anını görselleştirerek, meditasyon esnasında yantra olarak kullanması ya da aum mantrasını söylemesi zihnini sakinleştirmesine ve odaklanmasına faydalı olabilir.
Meditasyon yapmak, zihni dinginleştirme ve zihni odaklama çalışmaları ile sporcunun sonuca odaklanmasını ve performansını artırmasını sağlayacaktır.
3) YÜZME VE NEFESİN RİTMİ : Pranayama & Vayular & Bandha Çalışmaları :
Yüzme sporunda kas gücünden daha önemli olan nefes’tir. Doğru kontrol edilmesi ve yönlendirilebilmesi, performans anlamında başarılı olunabilmesinde kilit noktadır. Nefes kontrolü ve yönlendirmesi ile daha hafif hisseden beden, suda da daha hızlı gider, daha uzun süre performans gösterebilir. Yogayı da cimnastik,pilates gibi diğer beden performansı sporlarından ayıran nefes ile çalışma şeklidir.
Yogada her bir nefesimizi, her bir hareketimize entegre etmemiz ve nefesin ritmini yakalamamız, yogayı diğer bedensel aktivitlerden ayıran özelliktir.
Yüzmede de aynı şekilde, her bir hareket nefes ile ritmik olmalıdır ve açık göğüs ile, diyafram nefesi kullanılmalıdır. Nasıl ki yogada asanaları tek taraflı yapmıyorsak, yüzmede de 3 kulaçta 1 bedenin her iki tarafından eşit döngüde nefes alınır. Suyun içine her girişte nefes ver, her kulaçla nefes al, takla ve dönüşlerde nefes tut.. gibi.. yüzmede de hareketin ve nefesin entegre, bütünlüklü ritmiyle akar.
Nefes kontrolü sayesinde, içsel enerjimizi verimli kullanabiliriz. Pranayama çalışmaları disiplin için, kişiyi bedensel ve zihinsel olarak hazırlar.
VAYULAR:
Yüzme sporunda üst beden kasları çok aktif ve yoğun çalıştığı için prana-vayu ve samana-vayu’nun farkındalığı ve yönlendirilebilmesi, yüzücünün performansını artırıcı etki yapacaktır. Apana-vayu’nun da doğru nefes tekniği ile yukarı yönlendirilmesi, yüzme esnasında yüzücünün ileriye doğru gitmesine ve hızlanmasına fayda sağlayacaktır.
Bedendeki vayuların ve nefesin doğru yönlendirilebilmesi için pranayama çalışmaları yapmak etkili ve faydalı olacaktır. Pranayama çalışmaları ile, nefesin bilinçli ve farkındalıklı bir şekilde alınması, verilmesi ve vayuların prana enerjisi ile yönlendirilmesi sağlanır.
PRANAYAMA:
Yogada asana çalışmaları yapmak ya da yüzmek, kasların ritmik kasılması ve gevşemesi ile bütün bedende kan dolaşımını ve bedendeki enerji akışını artırır. Pranayama çalışması ile doğru nefes alarak, akciğer, kalp ve diğer bütün organlara oksijen akışı artırılarak sağlıklı ve verimli çalışmaları desteklenir.
· Ujjayi Pranayama
· Kapalabhati
· Bhastrika
· Kumbhaka (akciğer kapasitesini artırmak ve diyaframı güçlendirmek için önemlidir)
· Viloma & Anuloma Pranayama / Nadi Sodhana Pranayama
· Sitali / Sitkari Pranayama (İdman ya da yarış sonrası uygulanabilir)
BANDHALAR: Bandha uygulamaları ile mevcut enerjimizi doğru yönlendirebilir ve istediğimiz harekete kanalize edebiliriz. Böylece enerjimizi efektif kullanmış oluruz. Yüzme esnasında hareket ileri gitmeye ya da yarışa başlangıç aşamasında yani depar çıkışında ileri sıçramaya odaklıdır. Doğru kilitleri kullanarak ve enerjiyi yönlendirilerek yüzme esnasında performans ve dayanıklılık artışı sağlanır.
· Jalandhara Bandha
· Uddiyana Bandha
· Mula Bandha
4) YÜZME VE KRİYA UYGULAMALARI:
Klorlu suda idman yapan yüzücülerin kriyaları düzenli olarak uygulamaları sağlıkları açısından faydalı olacaktır.
· Jala Neti (Sinüs, burun temizliği)
· Danta Dhauti (Tüm ağız ve göz temizliği)
· Trataka (Gözler yaşarana kadar sabit bir noktaya/muma bakmak)
· Nauli (iç organlara masaj)
5) YÜZME VE OKSİJEN:
Pranayama çalışmaları, akciğerleri temiz tutarak , temiz kan akışını hızlandırmaya destek olur. Dolaşımı ve kardiyovasküler kapasiteyi destekler. Temiz kan akışının sağlanması, bedende kaslara da oksijen gidişini artıracağı için, asana yaparken, özellikle ters duruş ve twistlerde, ve yüzerken bedendeki laktik asit birikim hızını yavaşlatır. Böylece, yüzme performansı esnasında, kasların yorgunluk süresini azaltarak, yüzücünün daha uzun süre ve daha az yorularak performans göstermesini sağlayacaktır. Laktik asit birikiminin yavaşlatılabilmesi dolayısıyla da, bedenin kendisini daha hızlı yenilemesini sağlayacaktır.
6) YÜZME VE YOGA ANATOMİK BENZERLİKLER : (Kas yapısı & Kas Grupları & Eklem esnekliği, Rotasyon Kabiliyeti , Dayanıklılık çalışmaları, yenilenme..vs)
Yogada kişinin kendi beden ağırlığı ve yerçekimi etkisi ile dayanıklılık ve kas gelişimi sağlanmakta, böylece yoga yapan kişinin kas yapısı uzun kas olarak gelişmektedir. Yüzmede de aynı şekilde, kişinin kendi beden ağırlığı ve su direnciyle kas gelişimi sağlanmasıyla, uzun kas yapısına sahip olunmaktadır. Böylece yoga ile, yüzücülerin uzun ve esnek kas yapılarına sahip olmaları desteklenir. [Örn: Yüzücülerin kas yapılarını değiştirecek kadar, ağırlık çalışmaları ya da bisiklete binmeleri tavsiye edilmez. ]
Yüzücüler idmanlarının ağırlıklı bir kısmını su idmanı olarak yaptıkları için, iskelet ve kas sistemlerinde, yerçekimine karşı hareket edilmemesinden kaynaklı olarak; omurga hizalanmasında ve kemiklerin güçlenmesinde problemler ya da eklemlerin fazlaca esnek olması gibi olumsuz etkiler yaşayabiliyorlar. Bu nedenle, bedeni güçlendirmek için yerçekimine karşı dayanıklılık ve güçlendirme egzersizleri yapılması kemik ve kas gelişimi için çok önemlidir. Özellikle daha büyük risk altında olan kadın yüzücülerin ileriki yaşlarında osteoporoz (kemik erimesi) yaşamaması için dikkat etmeleri gerekmektedir.
Yoga asanalar ile, yüzücülerin, beden farkındalığı, dayanıklılığı, esnekliği ve rotasyon kabiliyeti ile, hareketlerin hafifliği ve atikliği sağlanır. Eklem [özellikle omuz ve kalça eklemleri ile el ve ayak bilekleri ] esnekliği ve hareketliliği desteklenir. Yüzme esnasında sakatlanma durumlarında, iyileşme sürecini destekler. [örn: restorative sekanslar]
7) YÜZME VE YOGA ASANA PRATİKLERİNİN ETKİSİ: (Pawanmuktasana , Asana Grupları, Örnek ders..)
Core gücünü ve dayanıklılığı artırıcı asanalar, kandaki oksijeni ve sirkülasyonunu artırıcı twistler ve ters duruşlar, omurgayı uzatan, omuz ve göğüs açıcı, kol güçlendirici gibi üst bedene odaklanan asanalar, ile, quadriceps, psoas ve kalça açıcı asanalar tercih edilmelidir.
İskelet sistemine ve zihnin odaklanmasına olumlu etkilerine ek olarak, bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve stres seviyesini azaltarak duygusal hale olumlu etkileri ile de yoganın faydalarından yararlanılmalıdır.
Yüzme stillerine göre yoga pratiklerinde odaklanılacak bölgeler:
Örnek Pratik Sekansı:
· kapalabhati, nadi sodhana pranayama [& whole lesson with ujjayi pranayama]
· pawanmuktasana, standing shoulder stretch, side stretch, salabhasana, virasana, sun salutation
· warrior 1 & 2, side-angle, dolphin plank, leg lifts, extended curls, hand stands, crow, scorpion w props, pigeon, baddha konasana, seated forward folds, spine spinal twists... & savasana & meditation şeklinde bir ders akışı tercih edilebilir.
YÜZME VE YOGA ASANALARININ BENZERLİKLERİ
Butterfly
Kelebek stili
Adho Mukha Svanasana
Urdhva Mukha Svanasana / Bhujangasana
Salabhasana A + B
Free style (Serbest stil)
Salabhasana A + B
Backstroke (Sırtüstü stil)
Salabhasana A + B
Breast stroke (Kurbağalama stili)
Namaskara mudra
Bhekasana ( kurbağa pozu)
Baddha Konasana & Utkatasana
Depar Çıkışı:
depar taşı üstünde
uttanasana / ardha uttanasana
parsvottanasana
suya girişte
virabhadrasana 3
urdhva hasta tadasana
sırt üstü depar çıkışında
apanasana
chakrasana
su içinden çıkışta
apanasana burgu
ayak parmak ucunda urdhva hasta tadasana (kendini ileri itme)
Round Dönüşlerde:
Flip turn:
apasana / balasana, burgu & salabhasana B
Nefes Alışlar:
Serbest stilde
arm twist w head up and twist
Pranayama
Ujjayi pranayama & Kumbakha
Uddiyanabandha & MulaBandha / apana up.
Ön ısınma:
Pawanmuktasana, yüzüstü omus açma
İdman sonrası
oturarak burgu
Namaste!
Beyza Dağlı
3 notes
·
View notes
Photo
Turkish, 09.AUG.2020 Om Sri Sai Ram 09-AĞUSTOS-2020 OM SRİ SAİ RAM Duyu kontrolü alanında şimdi ve beş yüzyıl önceki Hindistan arasında çok büyük bir fark vardır. Bugün, duyuların serbest oyun oynamasına izin verilmektedir; insanlar açgözlülüğün, şehvetin ve egoizmin kölesidir. Hata tamamen ebeveynlere ve yaşlılara aittir. Çocuklar maneviyata geçtiklerinde, birçok insan onları küçümser ve bir delilik işareti olarak uyarır! Birçoğu hâlâ dinin gençlerin değil yaşlıların işi olduğuna inanıyor! Eğer çocukları bu konuda cesaretlendirirseniz, kendilerini yaşam savaşı için daha iyi donatabilirler! Gazetelerde büyük başarı öyküleri okuyorsunuz, ancak hepsi maddi! Her biri duyuların cazibesine karşı savaşmalı, iç düşmanları fethetmeli ve egosuna karşı zafer kazanmayı öğrenmelidir. Tebrikleri gerçekten hak eden gerçek zafer budur! Öz-yönetim olarak bahsettiğim şey budur. Hepiniz çocuklarınıza pratik yaptırmalı ve tavsiyelerde bulunmalısınız: "Bize rehberlik eden ve koruyan Tanrı olduğuna ikna olun. Onu minnettarlıkla anın. Sizi saf kılması için O'na dua edin. Herkesi sevin; herkese hizmet edin. İyi arkadaşlıklara katılın." Divine Discourse, 01 Ocak 1967. Sathya Sai Baba www.sathyasai.org #sathyasai #saibhakta #sathyasaibaba #saibaba #saimaa https://www.instagram.com/p/CFWLDQtgHk7/?igshid=1ejhgyque7ccr
0 notes
Photo
Hidroksiklorokinin Covid-19'u önlüyor mu? Tüm dünyada devam eden çalışmalara rağmen halk sağlığını tehdit eden Covid-19'a karşı malesef henüz etkin tedavi sağlayan aşı veya ilaç geliştirilemediğini belirten Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı UzmanıYrd. Doç. Dr. Hatice Kemal Günsel, hastalığa neden olan virüsün etkisiz hale getirilmesinde bazı ilaçların kullanılabileceği yönündeki haberlerin de gerçekleri yansıtmadığını, özellikle hidroksiklorokininin, Covid-19 enfeksiyonunun önlenmesi amacıyla kullanılmasına ilişkin bilgi kirliliği bulunduğunu söyledi. “Hidroksiklorokinin ilacı, sıtma tedavisi ve korunmasının yanı sıra romatizmal hastalıkların tedavisinde de uzun yıllardır kullanılmaktadır. İlk olarak 1955'de üretilen ilacın, Covid-19 salgınında antiviral ve antibiyotik tedavileriyle birlikte kullanımında virüsü etkisiz hale getirebildiği gösterilmiştir” diyen Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal, bugün sahip olunan güncel bilgilerin sadece Covid-19 salgınından ciddi şekilde etkilenmiş olan Çin tecrübelerine dayandığını, ilacın etkinliğiyle ilgili deneysel araştırmaların ise hala devam ettiğini belirtti. “Ciddi kalp hastalıklarına neden olabilir” Hidroksiklorokinin ilacı kullanımının en sık kalp ve gözlerde olmak üzere oldukça önemli yan etkileri bulunduğuna değinen Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal Günsel açıklamalarına şöyle devam etti; “İlacın kullanım dozuna bağlı olarak kalp üzerinde etkileri ölüme kadar varabilmektedir. Kalp üzerinde toksik etkilere sahip olup kalp kasının zayıf kasılmasına veya kalınlaşmasına bağlı (kardiyomiyopati) kalp yetmezliğine yol açabilmektedir. Kalp elektrik sisteminin olumsuz etkilenebilmesi nedeniyle de kalp pili ihtiyacı gelişebilecek ritim bozuklukları görülebilmektedir. Kalp atım dalgalarını etkileyerek “QT” aralığının uzamasına ve buna bağlı ani ölümle sonuçlanabilecek çok ciddi ritim bozukluklarına yol açabilmektedir. Ayrıca bu yan etkiler uzun veya kısa süreli kullanımda görülebilir. Bu nedenle ilacın kesinlikle doktor kontrolü dışında kullanımı sakıncalıdır.” “Sık kullanılan ilaçlarla etkileşiminde zehirleyebiliyor ya da tedavi sürecini bozabiliyor” Kalp üzerindeki etkileri haricinde başta gözler olmak üzere, kan ve lenf sistemi, beyin ve duyu organları üzerine çok ciddi yan etkileri olduğu bilinen ilacın vücuttan atılımının böbrekler üzerinden gerçekleştiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal Günsel, ilacın böbrek yetmezliğinde de dikkatli kullanımının hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilinen yan etkileri haricinde, farklı ilaçlarla birlikte kullanımının başka sağlık sorunlarına da yol açabileceğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Günsel, hidroksiklorokininin birçok sık kullanılan ilaç ile etkileşime girdiğini, kullanılan ilaçların etkilerini artırıp zehirlenmeye yol açabildiği gibi etkinliğini azaltarak tedavi süreçlerini bozabildiğini de bildirdi. Günsel, konuyla ilgili açıklamalarına şöyle devam etti: “Şeker hastalığı olan kişilerde kullanılan insülin veya şeker hapları ile etkileşimi söz konusu olduğundan, kan şekerinde düşmeye yol açabilir. Kalp ritim problemi nedeni ile anti-aritmik ilaç kullanan kişilerde, ilaç doz ayarlanması hayati önem taşımaktadır. Kalp ritminde ölümcül olabilen “QT” uzamasına yol açması nedeniyle, antibiyotik gibi benzer etkilere sahip ilaçlarla kullanılması ölümcül olabilir. Epilepsi ve nöbet ilaçlarının etkinliğini azalttığından doktor tarafından doz ayarlaması yapılmalıdır.” Sadece enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları veya romatoloji uzmanları tarafından reçete edilmesi halinde kullanılmalıdır” “İlacın, Covid-19 virüsü ile bulaş olmadan veya bulaş olduktan hemen sonra yüksek riskli sağlık çalışanları ya da toplum tarafından enfeksiyonu engelleyici olarak kullanılmasının ne gibi sonuçlar doğuracağı henüz bilinmemektedir” diyen Günsel, hidroksiklorokinin ile ilgili umut vaad eden çalışmalar olmasına rağmen, henüz yeterli düzeyde klinik çalışma bulunmadığına dikkat çekerek, ilacın doktor onayı ya da önerisi olmadan kullanılmasının sakınca yaratabileceğini, sadece enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları veya romatoloji uzmanları tarafından reçete edilmesi halinde kullanımının doğru olacağını ifade etti. #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler
0 notes
Text
Halifelik rüyasından dürtülerek uyanma vakti SAİD SEFA ´Halkımızıın sistemi tam anladığını sanmıyorum´ diyen Erdoğan’ın kafası kendisi için hayat memat meselesi olarak gördüğü bir seçim öncesinde ilk kez net değil. Oysa çok değil daha 5 yıl önce İslam Halifesi olma hayallari kuruyordu. O hayalden Türk tipi partili cumhurbaşkanlığı diye adlandırılan tek adamlık ucubesine dönüş yapmak zorunda kalındı. İslam aleminin dolayısıyla Ortadoğu'nun halifesi olayım derken, içe kapanmış, komşularıyla ve AB, Almanya, ABD gibi uluslararası politika belirleyicilerle sorunlu hale gelmiş, devlet kurumları, ekonomisi çöküntü içerisinde olan bir ülkenin tek adamı olma yolunda ilerliyor. Böyle bir ortamda isteklerini alsa bile Erdoğan’ın eline ne geçecek? Dünya nezdinde saygınlık mı? Ülke içinde itibar mı? Ekonomik ve sosyal açıdan kalkınmış bir ülke mi? Güçlü bir ordu mu? Dünyada nüfuz sahibi güçlü bir ülke mi? Bunlar normal bir liderin isteyeceği türden şeyler, ancak şu bir gerçek ki ne başkan olduğunda ne de sonrasında bunlardan birini bile tesis edemeyecek. O zaman Erdoğan başkanlığı neden istiyor? Geçmişte ve hali hazırda yaptığı fiillerden sorumlu tutulmaktan korkuyor. Zorunlu olarak müttefik olduğu yapının er geç kendisini devireceğinden korkuyor. Devrilmesi halinde ne olacak, ailecek yargılanacak çünkü hepsini kendi suçlarına alet etmiş ve bunu çok iyi biliyor Erdoğan. Erdoğanizmin savunucuları da en küçük bir yalpalamada hep birlikte başaşağı yuvarlanacaklarını bildiklerinden başkanlığı cansiperane savunuyorlar. Hayır diyecek olanlara ellerinden gelse hayat hakkı tanımayacaklar. Erdoğanizm kendini kurtarma adına ülkeyi sömürgeleşmiş 3. Dünya ülkesi haline getirmek için ne gerekiyorsa onu yapıyor. Ülkeyi uluslararası alanda yalnızlaştır, siyasi, ekonomik ve sosyal kaos çıkar, orduyu, polisi, adalet sistemini çökert. Böylece kapalı devre olan şeffaflıktan uzak bir şekle büründür ki istediğin ölçüde at oynatabilesin. Türkiyenin içine düştüğü mevcut durumdan kim memnun? İçerideki Avrasyacılar ve onların ağababaları Rusya ve İran. Yukarıda yazılanlar çerçevesinde Suriye hususunu ele alalım. İşin başında 6 ay sonra Şam/Emevi camiinde namaz kılınacakken şimdi Türkiye'ye 25 km mesafedeki El Bab'dan daha derine inilemeyeceği dillendiriliyor. Bir bakıyorsunuz, çok değil bir hafta sonra bunu dillendiren Erdoğan gidiyor, yerine IŞİD'in kalesi Rakka'ya operasyon düzenleyeceğini söyleyen bir Erdoğan geliyor. Anlaşılıyor ki TSK´nın Suriye macerası, düzenli bir ordunun savaş stratejilerinden çok uzak, tek adamın günlük değişen hırslarına ve/veya bu tek adama birileri tarafından dikte edilen fikirlere göre şekilleniyor. Rusya ve İran’ın temitanıyla Elbab´a Avrasyacı komutanlarla giren Erdoğan Trump´ın teminatı Nato´nun isteğiyle Rakka´ya gireceğini düşünebiliyor. Durumun vehameti de ortada. TSK olduğu yerde sayıyor, her geçen gün can kaybı veriyor. Irak topraklarında ABD ve İran'ın, Suriye topraklarında Iran ve Rusya'nın izni olmadan bir adım atamazsınız. Türkiye, bunu Başika’da acı bir şekilde test etti. Bu coğrafyada size bırakın başat rol oynamayı rüya bile gördürmezler. Ancak, basın önünde ağıza çalınan bir parmak bal misali, "bölgedeki vazgeçilmez müttefik ülke" yalanından öteye geçemezsiniz. Nasıl vazgeçilmez olduğumuzu, göreve başladıktan sonraki görüşmelerinde Ortadoğu'ya ağırlık veren Trump'ın, Erdoğan’ı onlarca liderden sonra aramasında görebilirsiniz! Rusya yıllardır Suriye’de, iki yıldır sahada aktif. Iran, Suriye rejim güçlerinin savaşan dinamosu, yani ta kendisi, savaşın başından itibaren sahada. Bu oyuncular tabir yerindeyse ezelden beri bu coğrafyada at koşturuyor, bu ülkelerin yurtta sulh cihanda sulh anlayışı yok aksine Akdeniz'e inme ve Şii hilali yayma gibi arzuları var ve tabiki buna uygun bir dış politikaları ve komşu ülkelerde askeri ve siyasi ilişkileri var. Sen kalk yaklaşık 100 yıllık dış politikayı çöpe at, hiçbir toplumsal, siyasi ve askeri ön hazırlığın olmadan, üstelik istihbarat zaafiyetinle saldırgan bir sınır politikası izle. İstihbarat zaafiyeti had safhada çünkü MİT'in Suriye ve Irak masalarında, muhaliflerin, ÖSO'nun, Türkmenlerin dışında yani karşı cepheden Türkiye`ye gerçek bilgileri aktaracak kaynakları yok. Nereden mi biliyorum olmadığını. Çünkü bu birimler 6 ay sonra Emevi camisinde namaz kılınacak zihniyetle ve yeni Suriye'yi şekillendirme sevdasıyla kuruldu ve hala o şekilde hareket ediyor. Durum böyleyken elin kolun gözün bağlı, karış karış paylaşılmış Suriye ve Irak topraklarında at koşturmaya çalışıyorsun. Buna, Başika’da olduğu gibi ne İran izin verir, Rakka hayalleri kurarsan -El Bab'da kazaen (!) vereceğin can kayıplarında olduğu gibi- ne Rusya izin verir, ne de bugüne kadar PYD hususunda olduğu gibi ABD izin verir. Erdoğan’ın Suriye planı dolayısıyla dış politikası, kendi kişisel çıkarları uğruna söz konusu ülkelerden kopardığı tavizler veya karşılığında feda ettiği şeylere göre şekilleniyor. Düne kadar ElBab'dan bir adım daha içeri adım atmayacağını ilan eden Erdoğan ne oldu da, CIA başkanı ile görüşmesinden sonra Rakka operasyonu söylemlerine başladı? İçeride Avrasyacılar Erdoğan’a diş biler bilemez, Erdoğan ABD yönetiminin bölgedeki yeni sopası olmaya can atar hale geldi. 15 Temmuz´u ABD yaptı arkasında NATO var, CIA var yoksa Gülenciler tek başlarına buna cesaret edemez demediler mi? Sonra ne oldu ilk fırsatta gidip kendi cellatlarının yatağına girdiler ya da 15 Temmuz´u zaten kendileri planladılar ve bir kısım aptalların bu tuzağa düşmesine zemin mi hazırladılar. Sizce hangisi? Suriye konusuna dönersek ABD'nin PYD'den vazgeçmesi söz konusu değil, aksine yeni yönetim Kürtlerle tam bir koordinasyon istiyor. ÖSO vb yapılara da haklı olarak güvenmiyor. Nasıl güvensin? Öyle gruplar var ki sabah muhalif, akşam Nusra'ya katılıyor, ertesi gün IŞİD'e biat ediyor. Ayrıca bunların TSK tarafından kontrolü artık çok zor ve bunlar IŞİD'den ziyade rejimle savaşma derdindeler. Hatların bu kadar yakın olduğu bir savaşta, rejimle dolayısıyla İran ve Rus birlikleri ile sıcak çatışmaların yaşanması , faturanın da TSK'ya çıkarılması an meselesi. Dolayısıyla muhtemel Rakka operasyonu PYD-TSK işbirliğinde yapılacak gibi görünüyor. Erdoğan’ın PYD´yi yeri göğü inleterek terör örgütü ilan etmek isterken PYD-TSK nasıl işbirliği yapar demeyin. Sabah kara, akşam ak diyen birinden bahsediyoruz. Erdoğan´ın neden buna razı olsun? 1. ABD, Rusya, İran hiç kimse PYD´yi terör örgütü olarak görmüyor aksine hepsi bir şekilde müttefik olmak istiyor dolayısıyla Erdoğan kendi kuruntusuyla başbaşa kaldı. 2- Putin´in kendisini sevmediğini ve ilk fırsatta onu yüz üstü bırakacağını biliyor. 3- Rusya ile kendisini barıştıran içerideki Avrasyacılar ona sırtlarını döndüler. 4. Rusya´yaya sığınarak ABD ve Nato´yu karşına aldığında iktidarının asla sürdürülemeyecek olduğunu kısa sürede anladı. Bu ülkede daha önce az da olsa demokrasi vardı ve meclisin sağ duyusu sayesinde 1 Mart tezkeresiyle bu ülke Irak bataklığına girmedi, ABD gibi binlerce askerini kaybetmedi. Peki şimdi? Demokrasi yok, mecliste sağ duyu yok, tek adam var. Ordu Suriye bataklığında. Şayet TSK Rakka´ya girerse sonuç ülkede onlarca intihar saldırısı yüzlerce sivil kaybı, cephede bir o kadar askerin ölmesi olacak. Suriye'deki operasyonlar sırasında TSK tarafından vurulacak Suriyeli sivil kayıplar da cabası. Bu senaryolarda neticede kazanan üstün demogojisi yeteneğiyle halkı uyutan ve korku kamçısıyla hareket ederek ülkeyi ve orduyu felakete sürükleyen, Erdoğan’ın kişisel menfaatleri olacaktır. İslam halifesi olacağım diye yola çıktı, üçüncü dünya seviyesine sürüklediği bir ülkenin Türk tipi partili cumhurbaşkanı olmaya razı oldu. Şimdi bunu bile ona çok görüyorlar!
0 notes
Text
Kendinizi Duyabiliyor Musunuz, İç Sesiniz Size Ne Diyor?
Bir saniye önce ne düşündünüz? Hatırlayabiliyor musunuz? Kimdi o içinizde konuşan? Bu yazıyı gece vakti okuduğunuzu varsayalım, hadi yat artık geç oldu ya da bir sayfadan bir şey olmaz, devam et diyen birini duydunuz mu?
Önsezi. Biliş. Ruh. İçgörü. Duyu. Birden fazla kelimeyle açıklanıp, bir o kadar da karışık olan iç ses, bilim insanlarının hala araştırmakta olduğu, gizemli bir oluşum.
İç ses 3 yaş civarında başlıyor Çocukluğumuzdan bu zamana kadar, iç ses, diğer adıyla iç monolog, hayat boyunca düşünce ve davranışlarımızda önemli bir rol oynar. Hayatı öğrendikçe, iç sesimiz zihnimizde farklı senaryolar oluşturur ve dünyada olanlara karşı bakış açımızı şekillendir. Rus Psikolog Lev Vygotsky’e göre iç sesin oluşması, üç yaş civarındayken çocuğun düşünce ve dil sistemlerini birleştirmeyi öğrenmesiyle başlıyor. Çocukken yapmanız gereken bilişsel bir aktivitede, kendi kendinize konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz? Bu yaptığınızı Vygotsky özel konuşma olarak adlandırıyor ve çocukların büyüdükçe bu konuşmaları daha içselleştirdiklerini öne sürüyor. Yapılan araştırmalar, iç sesimizin oluştuğu zamanlarda, beynimizde dil ve konuşmadan sorumlu olan Broca alanının aktive olduğunu gösteriyor.
Vygotsky’nin yaptığı bir başka araştırmada ise, iç ses oluştuğunda gırtlağın aktive olduğu gözlemlenmiş. Böylece bu ses ne kadar içimizde olsa da, aynı dış sesteki organların aktive edilmesiyle oluştuğunu görüyoruz. İç ses sizi olumlu olduğu gibi olumsuz da etkileyebilir!
Psk. Ceylin Sürek
Peki, iç sesimiz ne işimize yarıyor?
1996 yılında beynine inme inen ünlü Nöroanotomist Jill Bolte Taylor, “My Stroke of Insight” adlı kitabında iç sesinin kaybolması sonucu başına gelenleri anlatıyor. Kısaca iç sesini kaybetmesi sonucunda, biyografik anıları hatırlayamadığını, iç farkındalığıyla ilgili problemlerin oluştuğunu ve öz bilinçle ilgili duygularının kaybolduğunu belirtiyor. Hafıza demişken, alışveriş listesini ya da bir telefon numarasını nasıl aklınızda tutarsınız? İç sesiniz burada size yeniden yardımcı olur ve içinizden tekrar yaparak çalışma hafızasını güçlü tutar. Hafızaya ve kimlik duygusuna etkisi dışında, iç sesimiz motivasyon alanında da önemli bir rol oynar. Kendinizi bir sınavda, yarışta ya da zor bir durumda düşünün. İç sesinizi kullanarak başkasına ihtiyacınız olmadan kendi kendinizi motive edebilirsiniz. Maalesef bu durum her zaman pozitif yönde olmayabiliyor. Depresyon ve anksiyeteden mustarip insanlar iç monologlarını negatif şekilde gerçekleştirip, bunu sürekli tekrarlıyorlar. Bu nedenle psikoterapilerde bu tip danışanların negatif düşüncelerini alternatifleriyle değiştirme ve danışanın iç konuşmasını pozitif yönde değiştirilmesi amaçlanır.
Kontrolü ele alın
İç rehberliğinizi iç sesinizle sağlayabilirsiniz, peki vücudunuzda başka değişimler fark ediyor musunuz?
Bazı terapistler midenizi, duygularınızın koltuğu gibi düşünmenizi istiyor ve duygularınızı dinlemenizi öneriyorlar. Eğer midenizde güçlü bir ağrı varsa, iç sesiniz size bir şeylerin yanlış gittiğini söylüyor olabilir. Bazı insanlar da iç seslerini, kalplerinin sesi olarak nitelendiriyorlar. Kalbimiz, vücudumuzdaki en akıllı organlardan biri. 40.000 nörona sahip olan kalplerimiz; hissetme, öğrenme ve hatırlama becerilerine sahip. Bunları okurken kafanızda farklı imajlar canlanmış ya da farklı enerji ve duygular hissetmiş olabilirsiniz, bunlarda içsel bilgeliğinizi oluşturan oluşumlardır. Bakın, dinleyin ve hissetmeye çalışın.
İç sesinizi duymakta zorlanıyorsanız, buraya dikkat!
Sessizliğe ulaşın ve iç sesinizin gelmesi için alan oluşturun. Nasıl mı? Televizyonunuzu ve telefonunuzu kapatarak başlayabilirsiniz. Doğada yürüyüşe çıkın, kendinizle baş başa kalın. Bulaşık yıkama, duş alma ve egzersiz yapma gibi aktiviteler de zihninizi boşaltmaya ve iç sesinizi çıkarmaya yardımcı olur. En önemli araçlardan biri de meditasyon. Bırakın zihniniz sakinleşsin, ruhunuz konuşsun.
Duygularınıza dikkat edin, vücudunuzu dinleyin.
İç sesin bazen, bir duygu olarak gelebileceğinden bahsetmiştik. Duygularınız gerçekten size ne anlatmak istiyor, dinleyin. Utandığınız bir şey bile olsa onları bastırmaya çalışmayın, anlamlandırın. Diğer yandan sindirim sorunları, kalıcı öksürük, baş ağrısı ve sürekli yorgunluklara dikkat edin, iç rehberiniz sizi uyarıyor olabilir.
İç sesinizin yolunu bulmaya çalışın
Diğer ilişkilerinizde olduğu gibi, sezgilerinizle de ilişki kurmaya çalışın, onun ne dediğini ve ne anlatmaya çalıştığına bakın. Geçmişte yaşadığınız ve iç sesinizi dinleyip önemli bir karar verdiğiniz bir anı düşünün. Örneğin işe alınmaması gereken birini iç sesiniz onay vermese de işe aldınız ve sonucu kötü oldu ya da iç sesinizin gitme dediği bir yere gitmediniz ve sonucu olumlu oldu. Bu tarz örnekleri not edip, iç sesinizin gelme yoluna ve sonuçlarına bakabilirsiniz.
Aklınızın sizi ele geçirmesine izin vermeyin
Bazı insanlar karar verirken, içlerindeki sesi dinlemektense mantıklı düşünmeyi tercih ederler. Oysa zihnimiz, korkularımız ve sezgilerimiz bizim dikkatimi çekmek için içeride savaş verirler. Bu nedenle iç sesimizi duymakta zorluk çekeriz. Bazı psikologlar karar verirken; aklınıza ilk gelen düşünceyi dikkate almanızı savunurlar çünkü genelde bu yanıt, zihninizin işleme başlamasından önce gelen iç sesinizdir.
Durun ve nefes almak için zaman ayırın
Nefes ve yaşam koçu olan Gwen Dittman, karar vermede zorlandığınız durumlarda her zaman kullanabileceğiniz bu basit nefes egzersizini öneriyor. Burnunuzdan nefes alırken dörde kadar sayıyorsunuz, yedi saniye tutuyorsunuz ve sekiz saniyede ağızdan nefesinizi veriyorsunuz. Bu nefeslerden üç kere yapmayı deneyebilirsiniz. Dittmar bu teknikle kalbinizle daha iyi iletişim kuracağınızı savunur.
Yardım almaktan çekinmeyin
Ailenizden biri, yakın arkadaşınız ya da psikoloğunuz. Bazı zamanlar karar veremeyebiliriz, ya da zihnimize yön vermekte zorluk çekeriz. Bu insanların size doğru sorular sorması, bildiğiniz şeyleri ortaya çıkarmada yardımcı olur, bu nedenle her zaman yardım almaya vakit ayırabilin. Artık biliyorsunuz, bir dahaki sefer bir şeylerin doğru gitmediği hissi, midenizde bir ağrı ya da içinizde susmayan bir ses varsa, dikkat edin. İç sesiniz sizi, sizin için en iyi olana götürecektir. Zihnimiz zaten yeterince karışık, iç sesinizi bulun ve ona kulak verin, pişman olmayacaksınız!
source https://saglik.kocaali.com/kendinizi-duyabiliyor-musunuz-ic-sesiniz-size-ne-diyor/
0 notes
Text
Kendinizi Duyabiliyor Musunuz, İç Sesiniz Size Ne Diyor?
Bir saniye önce ne düşündünüz? Hatırlayabiliyor musunuz? Kimdi o içinizde konuşan? Bu yazıyı gece vakti okuduğunuzu varsayalım, hadi yat artık geç oldu ya da bir sayfadan bir şey olmaz, devam et diyen birini duydunuz mu? Önsezi. Biliş. Ruh. İçgörü. Duyu. Birden fazla kelimeyle açıklanıp, bir o kadar da karışık olan iç ses, bilim insanlarının hala araştırmakta olduğu, gizemli bir oluşum. İç ses 3 yaş civarında başlıyor Çocukluğumuzdan bu zamana kadar, iç ses, diğer adıyla iç monolog, hayat boyunca düşünce ve davranışlarımızda önemli bir rol oynar. Hayatı öğrendikçe, iç sesimiz zihnimizde farklı senaryolar oluşturur ve dünyada olanlara karşı bakış açımızı şekillendir. Rus Psikolog Lev Vygotsky’e göre iç sesin oluşması, üç yaş civarındayken çocuğun düşünce ve dil sistemlerini birleştirmeyi öğrenmesiyle başlıyor. Çocukken yapmanız gereken bilişsel bir aktivitede, kendi kendinize konuştuğunuzu hatırlıyor musunuz? Bu yaptığınızı Vygotsky özel konuşma olarak adlandırıyor ve çocukların büyüdükçe bu konuşmaları daha içselleştirdiklerini öne sürüyor. Yapılan araştırmalar, iç sesimizin oluştuğu zamanlarda, beynimizde dil ve konuşmadan sorumlu olan Broca alanının aktive olduğunu gösteriyor. Vygotsky’nin yaptığı bir başka araştırmada ise, iç ses oluştuğunda gırtlağın aktive olduğu gözlemlenmiş. Böylece bu ses ne kadar içimizde olsa da, aynı dış sesteki organların aktive edilmesiyle oluştuğunu görüyoruz. İç ses sizi olumlu olduğu gibi olumsuz da etkileyebilir! Peki, iç sesimiz ne işimize yarıyor? 1996 yılında beynine inme inen ünlü Nöroanotomist Jill Bolte Taylor, “My Stroke of Insight” adlı kitabında iç sesinin kaybolması sonucu başına gelenleri anlatıyor. Kısaca iç sesini kaybetmesi sonucunda, biyografik anıları hatırlayamadığını, iç farkındalığıyla ilgili problemlerin oluştuğunu ve öz bilinçle ilgili duygularının kaybolduğunu belirtiyor. Hafıza demişken, alışveriş listesini ya da bir telefon numarasını nasıl aklınızda tutarsınız? İç sesiniz burada size yeniden yardımcı olur ve içinizden tekrar yaparak çalışma hafızasını güçlü tutar. Hafızaya ve kimlik duygusuna etkisi dışında, iç sesimiz motivasyon alanında da önemli bir rol oynar. Kendinizi bir sınavda, yarışta ya da zor bir durumda düşünün. İç sesinizi kullanarak başkasına ihtiyacınız olmadan kendi kendinizi motive edebilirsiniz. Maalesef bu durum her zaman pozitif yönde olmayabiliyor. Depresyon ve anksiyeteden mustarip insanlar iç monologlarını negatif şekilde gerçekleştirip, bunu sürekli tekrarlıyorlar. Bu nedenle psikoterapilerde bu tip danışanların negatif düşüncelerini alternatifleriyle değiştirme ve danışanın iç konuşmasını pozitif yönde değiştirilmesi amaçlanır. Kontrolü ele alın İç rehberliğinizi iç sesinizle sağlayabilirsiniz, peki vücudunuzda başka değişimler fark ediyor musunuz? Bazı terapistler midenizi, duygularınızın koltuğu gibi düşünmenizi istiyor ve duygularınızı dinlemenizi öneriyorlar. Eğer midenizde güçlü bir ağrı varsa, iç sesiniz size bir şeylerin yanlış gittiğini söylüyor olabilir. Bazı insanlar da iç seslerini, kalplerinin sesi olarak nitelendiriyorlar. Kalbimiz, vücudumuzdaki en akıllı organlardan biri. 40.000 nörona sahip olan kalplerimiz; hissetme, öğrenme ve hatırlama becerilerine sahip. Bunları okurken kafanızda farklı imajlar canlanmış ya da farklı enerji ve duygular hissetmiş olabilirsiniz, bunlarda içsel bilgeliğinizi oluşturan oluşumlardır. Bakın, dinleyin ve hissetmeye çalışın. İç sesinizi duymakta zorlanıyorsanız, buraya dikkat! Sessizliğe ulaşın ve iç sesinizin gelmesi için alan oluşturun. Nasıl mı? Televizyonunuzu ve telefonunuzu kapatarak başlayabilirsiniz. Doğada yürüyüşe çıkın, kendinizle baş başa kalın. Bulaşık yıkama, duş alma ve egzersiz yapma gibi aktiviteler de zihninizi boşaltmaya ve iç sesinizi çıkarmaya yardımcı olur. En önemli araçlardan biri de meditasyon. Bırakın zihniniz sakinleşsin, ruhunuz konuşsun. Duygularınıza dikkat edin, vücudunuzu dinleyin. İç sesin bazen, bir duygu olarak gelebileceğinden bahsetmiştik. Duygularınız gerçekten size ne anlatmak istiyor, dinleyin. Utandığınız bir şey bile olsa onları bastırmaya çalışmayın, anlamlandırın. Diğer yandan sindirim sorunları, kalıcı öksürük, baş ağrısı ve sürekli yorgunluklara dikkat edin, iç rehberiniz sizi uyarıyor olabilir. İç sesinizin yolunu bulmaya çalışın Diğer ilişkilerinizde olduğu gibi, sezgilerinizle de ilişki kurmaya çalışın, onun ne dediğini ve ne anlatmaya çalıştığına bakın. Geçmişte yaşadığınız ve iç sesinizi dinleyip önemli bir karar verdiğiniz bir anı düşünün. Örneğin işe alınmaması gereken birini iç sesiniz onay vermese de işe aldınız ve sonucu kötü oldu ya da iç sesinizin gitme dediği bir yere gitmediniz ve sonucu olumlu oldu. Bu tarz örnekleri not edip, iç sesinizin gelme yoluna ve sonuçlarına bakabilirsiniz. Aklınızın sizi ele geçirmesine izin vermeyin Bazı insanlar karar verirken, içlerindeki sesi dinlemektense mantıklı düşünmeyi tercih ederler. Oysa zihnimiz, korkularımız ve sezgilerimiz bizim dikkatimi çekmek için içeride savaş verirler. Bu nedenle iç sesimizi duymakta zorluk çekeriz. Bazı psikologlar karar verirken; aklınıza ilk gelen düşünceyi dikkate almanızı savunurlar çünkü genelde bu yanıt, zihninizin işleme başlamasından önce gelen iç sesinizdir. Durun ve nefes almak için zaman ayırın Nefes ve yaşam koçu olan Gwen Dittman, karar vermede zorlandığınız durumlarda her zaman kullanabileceğiniz bu basit nefes egzersizini öneriyor. Burnunuzdan nefes alırken dörde kadar sayıyorsunuz, yedi saniye tutuyorsunuz ve sekiz saniyede ağızdan nefesinizi veriyorsunuz. Bu nefeslerden üç kere yapmayı deneyebilirsiniz. Dittmar bu teknikle kalbinizle daha iyi iletişim kuracağınızı savunur. Yardım almaktan çekinmeyin Ailenizden biri, yakın arkadaşınız ya da psikoloğunuz. Bazı zamanlar karar veremeyebiliriz, ya da zihnimize yön vermekte zorluk çekeriz. Bu insanların size doğru sorular sorması, bildiğiniz şeyleri ortaya çıkarmada yardımcı olur, bu nedenle her zaman yardım almaya vakit ayırabilin. Artık biliyorsunuz, bir dahaki sefer bir şeylerin doğru gitmediği hissi, midenizde bir ağrı ya da içinizde susmayan bir ses varsa, dikkat edin. İç sesiniz sizi, sizin için en iyi olana götürecektir. Zihnimiz zaten yeterince karışık, iç sesinizi bulun ve ona kulak verin, pişman olmayacaksınız! Read the full article
0 notes
Text
Yorgun uyanmanın diğer yaygın nedeni tok karnına uyumaktır. Birey tok karnına uyuduğunda beyin sürekli mide içeriğini parçalamakla meşgul olacaktır. Dolaşımdaki kanın önemli bir kısmı sindirim organlarına yönelecektir. Uykunun durgunluğunda mide fonksiyonları yavaşlayacak, bu durumda mide duvarı hasar görecektir. Beyin uykuda midede bekleyen içeriği çürümekten kurtarmak için çabalar. Birey uyandığında ise kendini yorgun ve yeterince uyumamış gibi hisseder.Böylelikle insan kendini kendi elleriyle tahrip eder. Uykudan en geç 2 saat önce akşam yemeği yenilmiş olmalıdır.
Yoga Pratyahara Duyu Kontrolü ve Astral Teknikleri Kitabı 2.Bölüm Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi
#yorgun#uyumak#mide#sindirim#sağlık#gece#beyin#akşam yemeği#sabah#pratyahara#duyu kontrolü#yoga ve sağlık#astral#yoga türkiye
1 note
·
View note
Link
Ankara Arçelik Klima Servisi, geniş servis ağı ile Ankara merkez, ilçe ve semtlerinde yaşayan ve Arçelik klima kullanarak teknik destek isteyen herkesin yardımına koşan garantili hizmet sunan bir servis olarak öne çıkar.
Yıllardır Arçelik marka beyaz eşya ve klimalarda oluşan arızaları onaran ve gerekli durumlarda orijinal parça değişini yapan servis 25 yıllık bir deneyime sahiptir.
Klimalar pek çok kapalı alanda kullanılan yaz aylarında adeta kurtarıcı niteliğindeki soğutuculardır. Piyasada farklı marka ve modellerde pek çok klima çeşidi bulunmaktadır. Marka ve modele göre değişiklik gösterseler de klimaların çalışma prensipleri aynıdır. Ayrıca düzenli bakım gerektirirler.
Ülkemizde beyaz eşya denilinde akla gelen ilk markalardan birisi de Arçelik’tir. Arçelik klimalarınızı kullanırken periyodik bakımlarını yaptırmayı ihmal etmemelisiniz. Özellikle kış aylarında pek kullanılmayan klimalar zaman geçtikçe bir takım kir ve tozları biriktirebilirler. Bu sebeple uzun bir aradan sonra klimanızı açacak iseniz öncesinde bir bakım yaptırmanız tavsiye edilir.
Arçelik klimalarda bir takım basit temizlik ve kontrol işlemlerini siz kendi başınıza yapabilirsiniz. Ancak bazı teknik detaylar vardır ki bunlar için mutlaka Arçelik servisinden yardım almalısınız. Örneğin bir hava filtresini siz temizleyebilirsiniz. Haftalık olarak yapabileceğiniz bu temizlik ile Arçelik klimanızı daha verimli kullanabilirsiniz. Hava filtreleri elektrik süpürgesi ile temizlenebilir ya da musluk altında yıkanabilir.
Ancak yıkayacaksanız yıkama sonrasında kuruması için kesinlikle güneş altında tutmayınız. Ayrıca yıkarken çitilemeyiniz, bu filtreye zarar verecektir. Filtreyi çıkarttıktan sonra herhangi bir suretle klimayı çalıştırmayın. Bu sizlere önerebileceğimiz basit bir temizlik. Ancak bir de mutlaka Arçelik servisi olarak bizlerin yapması gereken kontroller vardır. Mesela soket bağlantılarının kontrolü, R-22 gazının alçak ve yüksek basın değer kontrollerinin yapılması, drenaj tavasının ve hattının temizlik işlemleri, eksik gaz şarjı, duyu ile bir takım kontroller, basınçlı hava veya su ile evaparatör ve kondaserin temizliği gibi…
Kısacası klimalarınız her ne kadar verimli çalışıyor olsa da bu gibi temizliklerin yapılması, bakım ve kontrollerin rutin bir şekilde servisin gelerek ilgilenmesi önemlidir. Seçkin ve uzman personeli ile kaliteli ve güvenilir hizmet anlayışı ile Ankaralıların Arçelik klima sorunlarında destek sağlayan Ankara Arçelik Klima Servisi memnuniyet garantisi vermektedir.
Ankara Arçelik Klima Servisi Hesaplı ve Kaliteli
Kapıda nakit ya da kredi kartı ödeme imkânları da tanıyan servisimiz hizmetlerini uygun fiyatlarda tutmaktadır. En iyi servis ödülü sahibi olan firmamız ayrıca nöbetçi personel ile geceleri de tam kapasite hizmetlerine devam etmektedir.
Arçelik yerli üretimimiz de ilk sıralarda yer alan nadir firmalardan biridir. Ankara Arçelik Klima Servisi yıllardır sorunsuz bir şekilde hizmetlerine devam etmekte olup satış sonrası servis hizmetlerinde de başarısını tescillemiş bir firmadır.
Ankara' da yüzün üzerinde servis imkânı sunduğu gibi pek çok satıcı mağazalarda da Arçelik ürünleri bulmak mümkündür. Her türlü ihtiyaca ve fiyata göre ürün bulmanın en kolay adresi şüphesiz Arçelik olmuştur.
Ankara Arçelik Klima Servisi
Ankara Arçelik Klima Montajı
Ankara Arçelik Klima Tamir Ve Bakımı
Yaz aylarında daha çok tercih edilse de kış aylarında da kullanım oranı yüksek olan klima çeşitleri her geçen gün artmaktadır. Ankara Arçelik Klima Servisi satış yerleri ve servisleri, satış öncesi ve sonrası kaliteli hizmet anlayışıyla tüketiciyle buluşmaktadır.
Ankara Arçelik Klima Servisi çeşitleri düşük enerji tüketimi ile yüksek verimle çalıştığı için hem bütçeyi zorlamaz hem de ortamın ısısını dilediğiniz ısıya çok az bir zaman da dönüşmesini sağlar. Arçelik klimaların çeşitliliği ise tüketicilere sunulan hizmet standardının ne kadar yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Arçelik kuruluşundan bu güne kalite ve güven anlayışı ile yıllarca hizmet vermeye devam edecektir.
0 notes
Text
Beceriler
Yetenek skorları kısmında bu becerilere hangi bonusların eklendiğini zarların nasıl atıldığını öğrendik. Şimdi hangi beceri ne için kullanılır biraz ondan bahsedelim.
Dayanıklılık dışında her yeteneğin etkilediği beceriler vardır. En basiti Kuvvet, sadece Atletizm becerisini etkiler. Atletizm, kişinin sadece kas kütlesi oluşturmamış, aynı zamanda bunu etkili bir şekilde kullanmayı öğrenmiş olduğunu gösterir bize. Tüm tırmanma, zıplama, yüzme, koşu ya da klasik kapı kırma gibi fiziksel eylemlerde kullanılacak beceridir. Nadir olan savaş içerisinde kullanılabilen becerilerden biri ayrıca, düşmanı tutmaya (grapple) çalışmak için bu zar atılır. Hedef direnmek için ya gücünü kullanıp Atletizm zarı atar, ya da kendine dokundurmamak için Akrobasi.
Çeviklik, üç ayrı beceriye etki eder; Akrobasi, El Çabukluğu ve Gizlenme.
Akrobasi, atletizmin yerine çok kullanılan bir beceri olsa da bu kullanım genelde yanlıştır. Tırmanırken ya da zıplarken kullanılmaz, hayır siz ne kadar Bruce Lee tarzı duvarları tekmeleyerek tırmanma tasvir etseniz de kullanılmaz. Eğer oyuncu çok ısrar ediyorsa şu şekilde basit mantık kullanılabilir. Normal duvarı tırmanma kolay bir şeydir, yani DC 10 Atletizm. Duvarlardan sekme havada taklalar atma ise çok zor, yani DC 20 Akrobasi. Cool olmaya mı çalışacak yoksa düz tırmanmayı mı deneyecek artık oyuncuya kalmış. Buradaki DC’lerin örnek olduğunu unutmayın. Neyse bu becerinin esas kullanım amacı kaygan yüzeyde düşmeden ilerleme, bir halat üzerinde yürüme, küçük kaygan taşların üzerinden sekerek dereyi geçme ve yüksekten atlayıp takla atarak hasar almama gibi durumlardır.
El Çabukluğu, genelde kleptomanik düzenbazlarımızın kullandığı bir beceri. Genel kullanım alanı yankesicilik olsa da, bazen çaktırmadan büyü yapmaya çalışan büyü kullanıcılarının bedensel bileşenleri yapabilmesi için de kullanılır. Bu büyü kısmı resmi bir kullanım değil ama bir çok DM kullanır.
Gizlenme, bu karanlığa karışma da olabilir kalabalıkta dikkat çekmeme de. Kullanım alanları tahmin edilebilir. Anlık olarak bir bekçinin arkasından sıvışmak ya da günlerce ormanda dikkat çekmeden gitmeye çalışmak bu beceri yelpazesindedir. Bunda ekspertizi olan düzenbaz dostlarıma kötü haber vereyim, maalesef 30 gizlenme zarı atmış olmanız bir çok durumda size herhangi bir avantaj sağlamaz. Yani bekçinin arkasından geçip gidersiniz ruhu duymaz ama onun direkt baktığı kapıya yanaşmanız imkansızdır. Görünmezlik gibi büyülerden yardım almanız gerekir. Görünmezlik bile yine sizi kurtarmayabilir, yere dökülmüş un ya da su birikintisi doğrudan sizi ele verebilir. Ya da bu büyüyü savaşta kullanmak istiyorsanız, kurallar gereğince sizi görüşten çıkaracak bir etken olmadığı sürece saklanamazsınız. Yanlış anlaşılmasın, herkes gizlenmeyi kullansın. Çok işe yarar ve hayat kurtarır. Ama işin suyunu çıkartmaya çalışmayın, bu beceridir sadece 9. seviye büyü falan değil.
Zeka, beş ayrı beceriyi etkiler; Arcana, Tarih, İnceleme, Doğa ve Din.
Arcana, unutulmuş büyü ritüelleri, rünler, farklı boyutlar ve bu boyutlardan gelen varlıklar, asıl olarakta arcane büyü bilgisini temsil eder. Genel olarak savaş dışı kullanılır ve karakterin bilgi almasını sağlar ama en üst seviyelerde arcana zarları ile kontrol edilebilecek bazı artefaktlar vardır. Özellikle büyücü (wizard) ve diğer arcane büyü sınıflarının bilmesi gereken bir beceridir.
Tarih, çok açıklama gerektirecek bir beceri değil sanırım. Bir bölgede kimler yaşamış, onlar ne tip yapılar yapmış, kültürleri nelermiş gibi soruların yanıtlarını verir bize. İçinizde bulunduğunuz yöre hakkında daha güncel şeyleri bilmek için de kullanılabilir, bir toplumun görgü kurallarını bilme gibi.
İnceleme, Algılama becerisi ile çok karıştırılan ve yeterince kullanılmayan bir beceridir. Bir bireyin duvarı görmesi algılama, duvarın üzerindeki rünleri farketmesi inceleme gerektirir. Odadaki eşya yığınını görme algılama, bu eşya yığınında elması bulma inceleme gerektirir. Yani ne zaman bir şeyi görmek ya da bulmak için fazladan efor sarfederseniz bu artık içgüdüsel algılama değil, aktif düşünce ve zeka gerektiren incelemedir. Halktan ya da kütüphaneden bilgi toplamak için de kullanılabilir. Savaş içi kullanımı illüzyonları farketmek içindir, büyü DC’sine karşı bu beceri zarı atılır. Unutmayın illüzyonun karşınızda duruşunu algılarınızla farkedersiniz, bunun bir illüzyon olduğunu anlamak için inceleme gerekir.
Doğa, ender bitkileri tanıma, oluşumların doğal olup olmamasını farketme, doğal hayvanlar, elemental boyutlar ve bu elementlere dair bilgiler gibi özelliklere sahip olduğumuzu gösteren beceridir. Doğa büyüsü ve druidic ritüeller Arcana yerine bu bilgi ile işlenebilir.
Din, tanrılar ve onlara bağlı topluluklar, ibadet şekilleri, dini ritüeller gibi bilgileri kapsar. Her rahibin dini bilgiye sahip olması mantıklıdır ama bu beceri karakterin tanrılar ile bağını yansıtmaz. Tanrısal boyutlar ve varlıklar ya da tam zıttı zebaniler hakkında bilgileri de bu beceride buluruz.
Akıl, beş ayrı beceriyi etkiler; Hayvan İdaresi, Sezgi, Tıp, Algılama ve Hayatta Kalma.
Hayvan İdaresi, savaştan ürken atın kontrolü ya da size saldırmak üzere olan bir ayının sakinleştirilmesi gibi durumlarda kullanılır. Dil kullanılmadığı zamanlarda ya da büyü yardımı ile hayvanlarla konuşulduğunda onları ikna etmek için de bu beceri kullanılabilir. Genel olarak hayvanların vücut dilini anlamaya da yardımcıdır.
Sezgi, genel olarak canlıların niyetini ve vücut dilini anlamak için kullanılır. Birinin yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalışmak, bir grupta liderin kim olduğunu anlamak gibi durumlarda Aldatma ya da İkna zarına karşı Sezgi zarı atılır. Metagame durumu oluşmaması için DM’in Sezgi zarlarını oyuncular için onlardan gizli atması tavsiye ederim.
Tıp, hastalıklar, kalıcı yaralanmalar, büyü kullanmadan şifacılık ya da otopsi gibi durumlarda kullanılabilecek bir beceri. Oyunda kullanım alanı çok dar olduğu için, kalıcı hasar gibi mekanikleri ekleyen DMlerin oyunlarında daha işlevsel olur. Savaşta baygın bir karakter DC 10 Tıp zarı ile stabilize edilebilir.
Algılama, genel olarak pasif kullanılır ve kişinin algılarının ne kadar açık ve güçlü olduğunu belirler. Bu tüm duyu organlarımızı kapsar ve algılama tıkırtı duymaktan gölge görmeye, kükürt koklamaktan havanın bir anda soğuduğunu hissetmeye her şekilde gerçekleşebilir. Pasif beceri skorları 10 + beceri bonusudur. Gizlenme zarları düşmanların pasif algılamalarına karşı atılır. Durumsal olarak becerilere gelen avantaj ya da dezavantaj durumları pasif skora +5 ya da -5 olarak yansır. Bir köpeğin koku ile algısında avantajı yani +5′i varken, loş ışıkta nöbet tutan biri de dezavantajla yani -5 ile algılar.
Hayatta Kalma, kamp yeri bulma, avlanma, iz sürme gibi doğa ile başbaşa olduğunuz durumlarda kullanılır. Yaratıklardan organ falan toplamayı seven gruplar o tip durumlarda bu beceriyi kullanır. Maalesef bir çok DM saklanacak mağara bulmak için Doğa, iz sürmek için Algılama kullanır ve hayatta kalma çok dışlanır. Yapmayın kardeş o da.
Karizma, son dört sosyal becerimizi etkiler; İkna, Aldatma, Gözdağı ve Performans.
İkna, eğer sosyopat bir grubunuz yoksa en çok kullanılacak sosyal beceri. Bir kraldan yardım isterken ya da pazarlık sırasında, bir çok durumda kişileri ikna etmeniz gerekir. Genelde tepeden tırnağa kanla kaplı maceracılar şehre girerken “Abi cidden haydut değiliz biz, onlar saldırdı” diye dert anlatmaya çalışır. Tabii o anda tüm kılıçları ve zırhları cesetlerinden toplamamış olsalar işleri daha kolay olurdu. Ya da barbar onların kulaklarından kolye yapmasaydı. Sonuçta sosyal beceridir ama, bu zarda 30 atıp “Şimdi kaleyi bana ver soylu, mwahahahaa!” demeyiniz.
Aldatma, bariz bir yalan söyleyip çaktırmama sanatıdır. İkna ile eş zamanlı kullanılabilir. Başka açıklamaya gerek yok sanırım.
Gözdağı, bir soyluya yapılacak şantaj ya da diğer goblinleri korkutmak için birine uygulanacak vahşettir. Nerede nasıl kullanılacağına dikkat edin ama. Tüm şövalyeler üzerinize koştururken “Ee ben korkutmuştum ama...” demeyin mesela, soyluyu başarılı bir şekilde korkuttuğunuz için tehditi ortadan kaldırıyor.
Performans, müzik aletleri, dans, oyunculuk gibi şovların dışında kılık değiştirip birinin taklidini yapma durumunda da kullanılır. Sanırım şu ana kadar hiç bahşiş toplamaya çalışan ozanımız dışında kullanan olmadı.
İşin sonuna geldik ama sosyal beceriler için her grubun farklı olduğunu belirtmek gerekli. Kimi grupta ben şu soyluya bir ikna zarı atacağım denmesi çok normal görülse de, kimi grup bunları neredeyse hiç kullanmaz ve herkes karakter içinde konuşup ikna etmeye çalışır. Bu konuda bir tavsiyem yok, herkes sevdiğini yapsın ama her cümlede bir zar attırma biraz yıldırabilir. Belki burada da pasif becerileri göz önünde bulundurup sadece zor kararlarda zar attırmak en güzelidir.
Bu pasif beceri olayını atletizmde de kullanmak mantıklıdır. Eğer goliath barbarınız eski ahşap bir kapıyı kırmaya çalışıyorsa bırakın kırsın. Kırmak için DC 13′se ve barbarda +5 varsa bu pasif 15 demek. 20′lik zarda ortalama 10.5′tir, yani zarı 10 varsaymak ortalama altı bir sonucu almak demek. Eğer sonuç ona rağmen başarılıysa, cidden uğraşıp şansı buna dahil etmeye gerek var mı? 8 kuvveti olan gnome büyücü kırmayı denerse ona attır tabii. Ama sürekli iki tarafta atarsa 2.5 metrelik adamın kıramadığını 1 metrelik gnome’un indirdiği gerçeklik illüzyonunu bozan sahneler gerçekleşir.
Eğer arada ege şivem ortaya çıktıysa affedin. Ne kadar takip etmeye çalışsam da arada kaçırıyom napayım.
0 notes
Link
ADANA KLİMA TEMİZLİĞİ
Yaşadığımız ortamlarda iklimlendirme yapan cihazlar olan klimalarınızın periyodik bakımlarını aksatmamanız çok önemlidir. Firmamız alanında uzman teknik ekipleri ile Adana Klima Temizliği hizmet taleplerinize kaliteli, sonuç odaklı çözümler sunmaktadır. Cihazlarınızı sıfır cihaz kalitesinde olmak üzere bakımlarının yapılması sağlanmaktadır. Bu şekilde cihazlarınızdan aldığınız ilk günkü verimin uzun süre sürmesini sağlayabilirsiniz. Özellikle mevsim geçişlerinde farklı hava koşulları ile karşılaşabilirsiniz. Bu durum cihazlar içerisindeki serpantin ve özellikle de filtrelerin pisliklerden, tozlardan dolayı tıkanmasına neden olur. Bu durum cihazınızın daha fazla enerji harcamasına ve topladığı pislikleri ortama geri üflemesi nedeni ile çeşitli sağlık sorunlarına neden olması ile sonuçlanır. Tıkanan filtreler kirli bir hava oluşturur. Bu da alerjik hastalıklar başta olmak üzere pek çok hastalığa neden olabilir.
Klima Bakımında Yapılanlar
Isıtma ya da soğutma işlevini yerine getiremeyen klimalar, bu durum devam ettiği sürece arıza durumları ortaya çıkaracaktır. Bu nedenle periyodik olarak klima bakımlarının yaptırılması, sağlıklı ve uzun ömürlü bir sistem elde etmenizi sağlayacaktır. Bu alanda Adana Klima Temizliği hizmet taleplerinizde komple bir bakım sağlanmaktadır. Cihazınızda A’dan Z’ye bir temizlik yapılmakta ve tüm bağlantılar, parçalar temizlenmektedir. Bu temizlik çalışmalarında klima temizleme ilacı kullanılmaktadır. Bunun yanında basınçlı su ile temizlik çalışmaları sağlanıyor. Voltaj- akım değerlerinin kontrolünün sağlanmasının yanında R- 22 gazının değerlerinin kontrol edilmesi de çok önemlidir. Drenaj hattı ve tavasının temizliğinin yanında tüm bağlantıların kontrolü de sağlanıyor.
Klima Bakımının Faydaları
Hava filtrelerinin temizliği de çok önemlidir. Gaz kontrolünde eksiklik var ise ilavesi de yapılmaktadır. Periyodik olarak bakımı yapılan bir klima düzenli olarak çalışır. Ayrıca daha uzun ömürlü olur. Az enerji harcayarak yüksek verim sağlar. Bakım çalışmalarımızın en önemli faydası ise olmadık bir zamanda arızalanarak, farklı mağduriyetler oluşturmayacaktır. Bu alanda Adana Klima Temizliği hizmetlerimiz ile çok daha ekonomik bir çalışma sistemi elde edebilirsiniz. Bakımı düzenli yapılan bir klima, bakım yapılmayan bir cihaza göre yüzde 25 daha verimli çalışacaktır. Alanında uzman teknik ekiplerimiz klimanızın yıllık bakımlarını yaparak, cihazlarınızın çok daha verimli bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır.
Adana Klima Temizliği
Klimalar yazın soğutma, kışın ısıtma görevleri ile yaşam alanlarınızda kaliteli ortamlar oluşturmaktadır. Bu kalitenin sürekliliği için Adana Klima Temizliği hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz. Hava filtresi ve hava akımını destekleyen filtrelerin temizlenmesi de gereklidir. Bu alanda teknik destek ekiplerimiz kaliteli ve sonuç odaklı çalışmaları ile cihazlarınızın sıfır cihaz ayarında hizmet vermesi sağlanmaktadır.
Hava Filtrelerinin Temizlikleri
Hava filtresinin bulunduğu kısım ön panel üzerindeki yuvadır. Panelin alt kısmında aşağı doğru çekildiğinde rahatlıkla filtre çıkarılıyor. Temizlenen filtre aynı şekilde yerine takılacaktır. Bu kısımdaki filtrenin on beş gün içerisinde temizlenmesi gereklidir. Temizlenmediği taktirde hava sirkülasyonu engellenir. Evapotör yüzeyi karlaşır. Sonuç olarak ise ısıtma verimi düşer. Bu alanda Adana Klima Temizliği hizmet destekleri alabilir ve cihazların temizliklerinin sağlanması ile çok daha kaliteli bir çalışma verimi elde edebilirsiniz. Hava akımının filtrelerinin temizlenmesinde dikkat edilmesi gereken iki konu bulunuyor Bunlardan biri güneşte olabilir. İkincisi ise asılarak kurutulma yapılmamalıdır.
Periyodik Bakımda Yapılması Gerekenler
Periyodik olarak teknik destek personellerimizin yapması gereken kontroller bulunuyor. Bunun yanında evaparatör ve kondaserin özel ısı eşanjör deterjanı ile temizlenmesi gereklidir. R- 22 gazının kontrolü, elektrik tesisatının, V otomat, voltaj ve akım değerlerinin de kontrolü çok önemlidir. Bunların yanında tüm soket bağlantılarının da kontrolü, drenaj tavasının ve hattının temizliği yapılıyor. Tüm fan pervanelerinin temizliği, duyu ile ses kontrolü ve eksik gaz şarjı da yapılarak temizlik çalışmaları tamamlanır. Bu alanda Adana Klima Temizliği çalışmalarında ünitenin ve uzaktan kumandanında temizlenmesi gereklidir. Bunun için yumuşak bir bezle silinmesinin yanında sıcak su, aşındırıcı tozlar, tiner ve güçlü çözücülerinde kullanılması tavsiye edilmez. Cihazınızın bakımlarının tam ve periyodik olarak yapılması cihazınızı bir yıllık çalışma yükünden kurtaracak bir hizmet tercihi olacak ve verimli bir çalışma için karlı bir yatırım yapmış olacaksınız.
Klima Temizliği Konusunda Firmamıza Güvenin!
Klimalar son on yılda ciddi bir kullanıcı sayısına ulaşan bir cihazdır. Bulunduğu ortamın iklim kontrolü sağlayan mucizevî bir cihazdır. Adana klima temizliği alanında faaliyet gösteren firmamız klimanızın temizliği sırasında profesyonel bir hizmet vermektedir. Ortamın ısısını ve havasını temizleyen bu cihazların temizliğinin düzenli yapılmaması klima filtrelerinde zamanla sağlığa zarar veren küf ve mantarlara neden olur. Firmamız özel kimyasal ve cihazlar ile kullanıcının yapamadığı bölgelerin temizliğini kısa sürede gerçekleştirmektedir. Klima temizliği enerji tasarrufu dışında kullanıcıyı çeşitli hastalıklardan da korumaktadır.
Her elektronik cihazın bakımı ne kadar önemliyse klimaların temizliği de yılda en az 2 defa yapılması gerek cihaz grubundadır. Adana klima temizliği sektöründe hizmet veren firmamız klimanın kullanımdan kaynaklı filtrelerinde biriken toz ve kiri profesyonel bir şekilde temizlemektedir. Kullanılan kimyasalların tamamı insan sağlığına zararı olmayan elementlerden oluşmaktadır. Klima temizliğini düzenli yaptırdığınız takdirde klimanızın performansındaki artışı rahatlıkla hissedebilirsiniz. Gereksiz yere klimanız için ödeme yapmak zorunda kalmazsınız. Firmamız klimanızı istediğiniz performansa getirebilmek için titiz bir çalışma göstermektedir. Klimanın markasının hiçbir önemi yoktur. Bu konuda gerekli eğitim ve deneyime sahip firmamıza teslim edeceğiniz klimanız istediğiniz performansta çalışırken enerji tasarrufu sağlamanıza ve daha temiz bir havayı solumanıza da olanak sağlar.
Klima bakımları kapsamında yapılan temizliklerin düzenli olması olası bir arızanın oluşmasını engellemektedir. Adana klima temizliği işlerini profesyonel bir şekilde yapan firmamıza bakım konusunda güvenebilirsiniz. Bebeklerinizi özellikle tehdit eden bu klimalarının düzenli bakımlarının yapılması bu tehdidi ortadan kaldırmaktadır. Firmamızdan hizmet almaya karar verdiğiniz zaman randevu almanız yeterlidir. Size söz verdiğimiz zamanda bulunduğunuz konuma gelerek klimanızın temizliğini kısa sürede çözüme kavuşturabiliriz. Sektörde hizmetimiz ile ön plana çıkan firmamız klima temizliği konusunda ekonomik çözümler sunmaktadır.
Kaliteli Verim İçin Adana Klima Temizliği
Klimalar özellikle yaz aylarında sürekli çalıştıkları için toz ve kir biriktirmektedir. Bu birikim cihazların daha ağır çalışmasına neden olabilir. Hatta bazı durumlarda cihazların bozulmalarına da neden olabilir. Bu alanda Adana Klima Temizliği hizmetlerimiz ile cihazınızın sıfır cihaz ayarında verim sağlaması söz konusu olacaktır. Hava filtrelerinin bakımı bu alanda çok önemlidir. Bunun yanında periyodik olarak uzman teknik ekiplerimiz tarafından gerekli kontrollerin yapılması da çok önemlidir.
Klima Bakımı Nasıl Yapılır?
İç ünite ve dış ünite ayrı ayrı bakımları yapılmaktadır. Öncelikle kimyasal ilaçlarla iç üniteyi yıkayan teknik destek ekiplerimiz, fan kanatçıkları mutlaka iyi bir şekilde temizlemektedir. İç ünitede bulunan filtre çok titiz çalışmalarla temizlenmekte ve bu şekilde cihazın bir yıllık çalışma yükünden kurtulması sağlanmaktadır. Bunların yanında gaz ölçümlerine de önem veren elemanlarımız, eksik gaz olduğu durumda ilaveler yapmaktadır. Elektronik kart kısmında da temizlik yapılmaktadır. Elektronik kablo bağlantı uçları kontrol edilmekte ve dış ünitenin temizlenme aşamasına geçilmektedir. Bu alanda Adana Klima Temizliği hizmetlerimizde dış ünitenin temizliğine de kimyasal ilaçlarla başlanmaktadır.
Dış Ünitenin Temizliği
Drenaj tavacı ve bunun yanında borusunun da temizliği yapılmalıdır. Dış ünite de alçak ve yüksek basınç kontrolü sağlanıyor. Özellikle bakır boru bağlantıları üzerindeki kontroller ve izolasyonlar üzerindeki tedbirlerinde dikkatli bir şekilde kontrol edilmesine çok fazla önem vermekteyiz. Ayrıca tüm Adana Klima Temizliği hizmetleri sonrasında estetik görüntü kontrolüne de yer verilmektedir. Bu şekilde klimanın A’dan Z’ye tüm parçalarında bir temizlik sağlanmaktadır. Cihazlarınızda bulunan filtrelerin 15 günden bir temizliklerinin yapılması gereklidir. Bunun yanında her yıl yaz ayları öncesinde düzenli olarak klima bakımlarının yapılması, cihazlarınızın verim alanında sıfır cihaz kalitesinde çalışmasını sağlayacaktır.
Adana Klima Temizliği
Evlerin vazgeçilmezi haline gelen klimalar hem yazın hem de kışın adeta kurtarıcı olmaktadır. Yazın o sıcak günlerinde soğuk üfleyerek serinletme görevini fazlası ile yapan klimalar, kışın ise ısınma ihtiyacını en iyi şekilde karşılamaktadır. Ancak, klimalar da zamanla kullanıma bağlı olarak bakıma ihtiyaç duyuyor. Özellikle klimaların temizliği yapılmadığı zamanlarda istenilen performansı almak mümkün olmuyor. Biz Adana klima temizliği firması olarak klimalarınızın temizliğini en iyi şekilde yapıyoruz. Üstelik evinizin veya iş yerinizin hiçbir yeri kirlenmeden temizleme işlemini tamamlıyoruz. Sizlerin memnuniyeti bizim için en önemli unsurdur. Bu bilinç ile çıktığımız yolda her geçen gün daha da büyüyerek yolumuza devam ediyoruz. Bize ihtiyacınız olduğu her an gönül rahatlığı ile ulaşabilir ve hizmet talep edebilirsiniz.
Klimalardan en iyi performansı almak için düzenli olarak temizliğinin ve bakımının yapılması gerekmektedir. Eğer yapılmazsa istenilen ısıtma ve soğutmayı göremezsiniz. Klima temizliği ise kesinlikle işin ehli ellerde yapılması gerekmektedir. Biz Adana klima temizliği firması olarak 7/24 hizmetinizdeyiz. Bize dilediğiniz her an ulaşarak hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz. Klimanızdan kötü koku geliyorsa veya artık eskisi gibi soğutmuyor veya ısıtmıyorsa bizimle iletişime geçerek bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. Uygun fiyat politikamız ile müşterilerimize kaliteli hizmet sunmak için buradayız. Eğer klimanızın temizlenmeye ihtiyacı varsa hemen bize ulaşarak çok kısa sürede temizlenmesini sağlayabilir ve klimanızı yeniden kullanmaya başlayabilirsiniz.
Klima temizliği için uyguladığımız yöntem ile klimanın bulunduğu ortamı hiçbir şekilde kirletmeden işlemimize son veriyoruz. Klimanız tıpkı yeni alınmış gibi bir performans sergileyerek sizi yeniden ısıtır veya serinletir. Adana klima temizliği firması olarak size en iyi hizmeti vermek için son teknolojiyi takip ediyor ve memnuniyeti sağlamak için sürekli gelişiyoruz. Hizmetlerimizden faydalanmak için bize hemen ulaşabilir ve hizmetlerimizden yararlanabilirsiniz.
0 notes
Text
DUYGULARIN PSİKOLOJİSİ
PROF. DR. NEVZAT TARHAN (2006)
Artık bir kitabını okuma vakti gelmişti.Kütüphaneden gözüme kestirdiğim bir tanesini aldım.Bazı durumlarda ne hissettiğimi, bazı durumlarda neden öyle hissettiğimi tanımlamakta zorlandığım için, bir çırpıda okumak istedim.Duygularımı tanımlarsam kontrolü ve yönetmesi daha kolay olur ümidiyle.. duygularımızın da maddesel boyutları olduğu fikri işleri biraz somutlaştırdı ve güzelleştirdi ama ilerleyen sayfalar beni yine sonuca ulaştıramadı. Açıkçası baya da sıkıldım..
Duyguların aktarılması,düşünce bilgisinin duygu bilgisine önüşmesi için zihinsel malzemeler gerektiğini gösteriyor.Bu malzemeler de serotonin, noradrenalin, dopamin gibi kimyasallar,hormonlar ve enzimlerdir.
Yeni bilimsel bilgiler, duyguların maddesel varlığı olduğunu gösterdi.Duygular somut boyutu olan sezgilerdir ve tıpkı matematik, fizik, kimya gibi beynimizde yazılıdır.
Algılama organı olan beyin,beş duyu ile gelen bilgilerle birlikte, akıl yoluyla ulaşan düşünceleri, sezgi kanalından iletilen duyguları, dürtülerle sinyal gönderen istekleri de algılar. Hatta algılayamadığı bilgileri anlaşılır kılmak için inançları kullanır.
Gage Vakası
19. yüzyılda Amerika'da demiryolları yapımına çalışan,çok becerikli, tuttuğunu koparan, kendini geliştirmiş, dinamitlerle tünel açma konusunda parmakla gösterilen bir ustadır.Bir gün elindeki barut patlar ve 30 cm lik bir demir çubuk bir gözünden içeri girer,beyninin ön kısmından geçi dışarı çıkar. Gage hastaneye yetiştirilene kadar baygınlık geçirir. Ameliyatla beynine giren demir çıkarılan Gage, tek gözünü kaybetse de felç olmaktan kurtulmuştur.Ancak kazayı yaşadığı güne kadar dürüst,çalışkan,sorumluluk sahibi bir kişi olan Gage gitmiş, yerine yalancı, kotrolsüz, sorumsuz, laubali bir insan gelmiştir. Bunun üzerine ''beynin ön bölgesi, kişiliği organize eden beyin alanıdır'' görüşü ortaya atılmıştır.
Sevgiye ümit eklendiğinde, insanı harekete geçirir ve yaşama sevincini artırır.Sevgiyle ümit beraber olduğunda motivasyon ortaya çıkar.Eğer ümitsiz bir sevgi söz konusuysa çaresizlik duygusu doğar.
Vücudumuzda dolaşan kan ne ise iletişimde de duygu o anlama gelir.
Gönüllü itaat sevgiye,gönülsüz itaat korkuya dayalıdır.İstemeden sunulan itaatte, korku nesnesi ortadan kalktığında bağlılık da biter. Söze uymayı sağlayan asıl unsur sevgidir.
Şefkat sevginin şartsız halidir.
Empati duygusunu en iyi yansıtan olaylardan birisi, küçüklerin birbirlerine bakarak ağlamasıdır.
Bağışlanmayan her şey, ruhumuza ve sırtımıza bir yüktür.
Çalışmanın neticesini düşünmek insanın kaygısını artırır.
28.11.2018
0 notes
Text
Usta ve Çırak Sohbetleri
Usta ve Çırak Sohbetleri Parapsikoloji bilimle, görelilikle ve kuantum fiziğiyle çatışmalı mıdır? Durugörü nedir? Zaman ve mekânla ilişkisi nasıldır? Sıradan insanlar geleceği görebilir mi? Zihin kontrolü mümkün mü? Bir başkasının zihnine uzaktan girilebilir mi? Ölüm nedir? Ölümden sonra hayat var mı? Medyumlar gerçekten sıradan duyularla bilinmeyecek şeyleri bilirler mi? Duyu dışı algılar yoluyla ölmüş birisinin anılarına ulaşılabilir mi? Rüyalarımız bize ne gibi mesajlar verir? Rüyalarımızı kontrol edebilir miyiz? Beynin bilinç, zihin, bellek, karar verme süreçlerine kuantum biyolojinin etkisi var mıdır? Tasavvuf ile kuantum fiziğinin söylemleri arasındaki benzerlikler nelerdir? CIA ve MOSSAD gibi istihbarat örgütleri zihin kontrolü yöntemini kullanıyor mu? Tarihte hangi örnekler var? Mkultra ve Pandora zihin kontrol projeleri nedir? Hipnozla zihin kontrolü mümkün mü? Zihin bozucu ya da algıyı bozucu etki nedir? Günlük trans, uyku veya uyuşukluk halinden, robot tutumundan kurtulabilmek için ne yapmalıyız? Filmlerle verilen bilinçaltı gizli mesajlar neler? Kişi öleceğini bir şekilde hissedebilir mi? Ölümden sonraki yaşamın nasıl olacağı konusunda Kuran’dan bilgi edinebiliyor muyuz? Beyin-beden öldükten sonra varlığın, bilinç-bellek-kişiliğin devam ettiğine dair metafiziksel kanıtlar nelerdir? Ölüme yakın deneyim nedir? Reenkarnasyon nedir?
Usta ve Çırak Sohbetleri
#Usta ve Çırak Sohbetleri ac#Usta ve Çırak Sohbetleri ebook#Usta ve Çırak Sohbetleri indir#Usta ve Çırak Sohbetleri kitabı pdf#Usta ve Çırak Sohbetleri pdf#Usta ve Çırak Sohbetleri pdf indir#Usta ve Çırak Sohbetleri pdf oku
0 notes
Photo
Turkish, 07.DEC.2019 Om Sri Sai Ram 07-ARALIK-2019 OM SAİ RAM Beden tespiti eğilimine karşı savaşmak ve Tanrı'nın lütfunu kazanmak için, felsefi soruşturma, zihin ve duyu kontrolü ve diğer altı kat manevi disiplinler gibi manevi alıştırmalar ortaya konmuştur. Bunların uygulanması bilincin arındırılmasını sağlayacaktır; daha sonra herhangi bir nesneyi yansıtabilecek temiz bir ayna gibi olacak ve Öz açıkça ortaya çıkacaktır. En yüksek bilgeliğin elde edilmesi için, bilincin temizlenmesi kraliyet yoludur. Kalbimizdeki saflık için, bunu başarmak kolaydır. Bu, Bharatiya'nın nihai gerçeği (Paramartha) arayışının merkezi gerçeğidir. Bu, öğretimin en hayati nefesidir. - Sathya Sai Vahini, Ch 1. Sathya Sai Baba www.sathyasai.org #sathyasai #saibhakta #sathyasaibaba #saibaba #saimaa https://www.instagram.com/p/B6KLvohAJgs/?igshid=1yyedz9h4466
0 notes