Tumgik
#dizi ve filmler
koalaakizz · 11 months
Text
Ben o kadar yoğunum ki ve asla türk dizisi izleyemem o ne öyle 2-2.5 saat bir bölüm derken 17 bölümü izleyip günceline yetiştim. İnanın nasıl yaptım benim bile aklım almıyor.
10 notes · View notes
medya-burada · 2 years
Text
IPTV Server
IPTV satın al seçenekleri sayesinde kullanıma uygun olan paket seçilebilir. Paketi kullanacak olan kullanıcı sayısına göre seçmek, ilerleyen süreçlerde sorun yaşanmamasını sağlar. Yerli ve yabancı birçok yapımın yer aldığı platformda sınırsız seçenekler arasında kaybolmak mümkündür. Oldukça kolay kullanım sunan site tasarımı, kullanıcıların kısa süre içinde aradıkları dizi ve filmi bulmasına yardımcı olur
Tek bağlantılı, çift bağlantılı ve üç bağlantılı şekilde IPTV satın al işlemleri başlatılabilir. Paketlerde bağlantı sayısını artırmak; aynı anda farklı cihazlardan kullanım imkanı sunar. Tek bağlantılı olarak alınan paketlerde aynı anda iki farklı cihazdan izlemek mümkün değildir. Kullanıcı deneyimini artırmak için bağlantı sayısı fazla olan paketler tercih edilebilir.
0 notes
bigcollections · 10 months
Text
SALDANGO - PLATİN
Tumblr media
Saldango: Sony Telefonlarından Sinemaya, Dizilere, Film Tavsiyelerine Bir Adım Öte! Saldango, Sony telefonlarından sinemaya, dizilere, film tavsiyelerine kadar geniş bir yelpazede bilgi ve keyif sunan bir platformdur. Sony telefonları neden satmıyor sorusundan başlayarak sinema ve dizi dünyasına kadar birçok konuda merak ettiğiniz detayları Saldango ile keşfedin. Sony Telefonları Neden Satmıyor?
Tumblr media
Teknolojik Üstünlük: Sony telefonları, yüksek kaliteli kameraları, ses sistemleri ve ekranları ile teknolojik üstünlük sağlar. Ancak bazen pazarlama stratejileri, rakiplerle kıyaslandığında eksik kalmış olabilir. Pazarlama Stratejisi: Bazı durumlarda, diğer telefon markalarının agresif pazarlama stratejilerine karşı Sony'nin daha sakin bir yaklaşım benimsemesi, satışlarda düşüşe neden olabilir. Rakip Modeller: Pazarda rekabetin yoğun olduğu bir sektörde, Sony'nin bazı modelleri, aynı özelliklere sahip olmasına rağmen diğer markaların popüler modelleri karşısında geride kalabilir. Fiyat Politikası: Sony telefonlarının fiyat politikası, bazı kullanıcıları diğer markalara yönlendirebilir. Fiyat-performans dengesi, tüketicilerin tercihini etkileyebilir. Saldango'da Sinema ve Dizi Dünyasına Yolculuk:
Tumblr media
Sinema ve Dizi Haberleri: En güncel sinema ve dizi haberlerini Saldango üzerinden takip edebilirsiniz. Öne çıkan projeler, oyuncu haberleri ve sektörel gelişmelerden haberdar olun. Film Tavsiyeleri: Saldango, izleyicilere çeşitli film tavsiyeleri sunar. Farklı türlerdeki filmler hakkında detaylı incelemeleri okuyarak keyifli bir film seçimi yapabilirsiniz. Dizi Önerileri: Hangi diziyi izleyeceğinize karar veremiyor musunuz? Saldango, popüler dizilerden kült klasiklere kadar geniş bir dizi önerileri arşivine sahiptir. Eleştiriler ve İncelemeler: Saldango üzerinde film eleştirileri ve dizi incelemeleri bulabilir, izlemeyi düşündüğünüz yapımlar hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Saldango ile Bilgi Dolu Anlar Yaşayın! Saldango, Sony telefonlarından sinema ve dizi dünyasına kadar birçok konuda kullanıcılara bilgi, eğlence ve keyif sunar. saldango.com adresini ziyaret ederek bu renkli dünyada yerinizi alabilirsiniz.
825 notes · View notes
sahne-arkasi · 6 days
Text
Tumblr media
Oyuncu Olmak İstiyorum: Nereden Başlamalıyım?
Evet, “Oyuncu olmak istiyorum” diyorsun. Ama bu kararı verdikten sonra ne yapman gerektiğini biliyor musun? Oyunculuk yolculuğu sadece bir hevesle başlamaz. Planlı ve stratejik bir şekilde ilerlemen gerekiyor. İlk adımda oyunculuk kurslarına katılarak kendini geliştirmeye başlayabilirsin. Ayrıca, amatör tiyatrolarda sahne almak sana pratik kazandıracaktır.
Deneyim Kazanmanın Önemi
Sadece eğitim almak yetmez. Sahne tecrübesi kazanmak, kendini izleyici karşısında nasıl ifade edeceğini öğrenmek açısından çok önemli. Kısa filmler, amatör projeler veya öğrenci tiyatrolarında yer almak, dizi ve sinema dünyasına atacağın ilk adımlar olabilir. Unutma, ne kadar çok deneyim kazanırsan, bu yolda o kadar başarılı olursun.
44 notes · View notes
kisabir · 2 years
Text
Neiyiolur - Gold
Ne İyi Olur sitesi insanların daha çok şeyler öğrenmeleri adına işinde profesyonel olan kişilerin araştırmalarının ve önerilerin sunulduğu bir web sitesidir. Site içerisinde birçok başlık bulunmaktadır. Popüler bir başlık olan İnat TV, insanların ve özellikle maç severlerin sık sık araştırdığı bir konudur.  Maçları anlık bir şekilde ve hızlıca izleyebileceğiniz bir platformdur.
Fakat İnat TV’nin sizlere sunduğu sadece maç değildir. Tüm maç yayınlarının yanı sıra ücretli platformlarda yer alan birçok dizi ve filmi de İnat TV sayesinde izleme fırsatı sunar. İnat TV’nin son sürüm uygulamalarında devamlı bir şekilde güncel filmler ve diziler bulunmaktadır. Siz de İnat TV’ye sahip olmak istiyorsanız neiyiolur.com  adresinden indirebilirsiniz.
655 notes · View notes
heyecani · 4 months
Text
PRESTİJOTOMOTİV - GOLD
Tumblr media
Araç kaplama, araçları korumanın ve özelleştirmenin popüler bir yöntemidir ve çeşitli faydalar ve avantajlar sunar. Aracın dış kısmına uygulanan kalın bir koruyucu film olan vinil kaplama, yalnızca koruma sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çeşitli renk ve desen seçenekleri sunarak benzersiz kişiselleştirmeye olanak tanıyor. Araçların çeşitli çevresel faktörlere maruz kaldığı İstanbul gibi hareketli bir şehirde araç kaplama, aracın görünümünü ve bütünlüğünü korumak için pratik bir çözüm görevi görüyor. Araç kaplama önemini ve faydalarını vurgulayan bazı önemli noktalar şunlardır:
- Çizilmelere, UV ışınlarına ve küçük aşınmalara karşı koruma
- Geleneksel boya işlerine uygun maliyetli alternatif
- Aracın orijinal boyasına zarar vermeden kolayca sökülebilir
- Geliştirilmiş estetik çekicilik ve kişiselleştirme seçenekleri
Araç kaplama yalnızca aracın dış yüzeyini korumakla kalmaz, aynı zamanda araç sahiplerinin yaratıcı tasarım seçimleri ve renk şemaları aracılığıyla kendi kişisel tarzlarını ifade etmelerine de olanak tanır.
Bir diğer önemli araç koruma ve geliştirme seçeneği olan oto cam filmi, araç sahiplerine bir dizi avantaj sunar. Sürücüler camlara yüksek kaliteli filmler uygulayarak sürüş sırasında daha fazla konfor, mahremiyet ve güvenlik yaşayabilirler. Trafik sıkışıklığının ve yoğun güneş ışığının yaygın olduğu İstanbul gibi yoğun bir metropolde, oto cam filmi aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda fayda sağlayabilir:
- Araç içinde ısının azaltılması ve iyileştirilmiş iklim kontrolü
– İç mekana zarar verebilecek zararlı UV ışınlarına karşı koruma
- Yolcular ve eşyalar için artırılmış mahremiyet
- Aracın estetiği ve genel görünümü iyileştirildi
İstanbul'da sunulan profesyonel oto cam filmi hizmetleri ile araç sahipleri, araçlarının hem işlevsel hem de estetik fayda sağlayan yüksek kaliteli filmlerle donatılmasını sağlayabilirler.
Araçlarında kapsamlı koruma arayanlar için Boya Koruma Filmi (PPF) kaplama önemli bir avantaj sunuyor. Ppf kaplama, aracın boyasını çiziklerden, kırılmalardan ve diğer dış hasarlardan koruyan şeffaf bir katman görevi görerek aracın görünümünü ve yeniden satış değerini korur. Araçların günlük kullanım ve çevresel faktörlerden dolayı aşınma ve yıpranmaya açık olduğu Bağcılar gibi yoğun bir bölgede PPF kaplama gönül rahatlığı ve uzun süreli koruma sağlayabilir. PPF kaplamanın önemi şunları içerir:
- Yol kalıntılarına, kayalara ve böceklere karşı koruma
- Küçük çizikleri onarabilen kendi kendini iyileştirme özellikleri
- Aracın orijinal boya renginin ve kaplamasının bakımı
- Sık boya onarımı ihtiyacını azaltarak uzun vadeli maliyet tasarrufu
Araç sahipleri, araçları için PPF kaplamaya yatırım yaparak değerli eşyalarının zorlu sürüş koşullarında bile en iyi durumda kalmasını sağlayabilirler.
572 notes · View notes
Text
21. yüzyıl insanı farklı olmaya çalışıyor, üretken olmaya çalışıyor her gün farklı şeyler yapmaya çalışıyor. Özellikle internet ve akıllı telefonlar ile tüm dünya cebimize sığabiliyor, istediğimiz her şeye anında ulaşabiliyoruz. Yeni şeyler peşinde olup farklı olmak ve üretken olmak artık çok kolay görünüyor değil mi?
Fakat durum göründüğü gibi değil. Özellikle sosyal medyalar ve verilerin herkesin elinde cirit attığı bu dönemde herkes farklı olmak yolunda çıktığı bu yolda herkes aynı oldu. Muhakkak hala insan kalabildiğimiz yerler var fakat garip bir şekilde herkes aynı şeylerin peşinde koşuyor. Hepimiz bir şeyler yapmak istiyoruz ve bunu nasıl yapabileceğimiz düşünürken internetten aynı şeyleri izliyor ve okuyoruz. Birkaç sene önce insanlara çip takacaklar kontrol altına alacaklar diyorlardı ama çip takmadan herkesi benzer hale getirdiler. Sanırım bu noktada daha çok eskiye dönmeli daha çok kitap okumalı ve kendimi daha çok tanıyıp içimizden geldiği gibi yaşamlıyız. Hayat videolarda göründüğü gibi değil... Özellikle toplumsal hayattan çok artık bireyselliğin ön plana çıktığı bu çağda herkes bireysel çıkarlarına elde etmek ve amaçlarına hedeflerine ulaştırmak için her şeyi yapacaktır. O yüzden internette gördüğünüz hayatlardan ötürü kendinizi üzmenize gerek yok. Siz daha iyisine sahip olabilirsiniz... Yakın gelecekte asıl merak ettiğim bu bireyselleşmeyi yapay zekaların nasıl yönlendireceği olacak. Artık insanlar birbirleriyle çok daha az şeyle paylaşmaya başladığı bu günlerde her şey daha soyut olduğu bu zamanlarda yapay zeka bu durumu iyice artıracağını düşünüyorum. İnsanlar artık birbirlerine bir şeyler danışmak yerine soluğu çeşitli yapay zekalarda alıyor. Kimileri belki insanlara zayıf görünmemek için kimileri belki insanlardan bıktığı için... En çok merak ettiğim ilerde herkes daha soğuk olup yapay zekalarla daha çok mu vakit geçirecek. Böylesi aslında hükümetlerin daha çok işine gelir. Eğer insanlar istediklerini daha rahat elde ederse toplumları yönlendirmek çok daha basit olacaktır. Hayatımız dizi ve filmlere ne kadar sürede evrilecek bakalım...
7 notes · View notes
benimsiyahnotdefterim · 5 months
Text
Tumblr media
Bu gün oyunculuk kariyerimde ilk adımlarımı atıyorum.Bu sevincimi sizlerle de bölüşmek istedim.Türkiyedeki dizi ve filmlere oyuncu kadrosu toplayan bir castinge baş vurdum ve kabul edildim.İnşallah bir kaç aya beni türk dizilerinde göreceksiniz🥹
11 notes · View notes
endergelisenataklar · 6 months
Note
Saçma sapan diziler yüzünden böyle bir toplum olduk. Kurşun sıkmak serbest, öpüşmek yasak. Gençler ehliyetsiz araba sürüyor, silah bulup kullanmak çok kolay artık, uyuşturucu falan da öyle. Nereye gidiyor sonumuz Allah aşkına ya
lafım bizzatihi sana değil ama olan biten her şeyi dizi veya filmlere bağlamak, kolaya kaçmak gibi geliyor bana biraz. o bahsettiğin bütün mafyatik, gangstacılık oynayan; uyuşturucudan, kadından, kumardan dem vuran popüler türk dizilerini izledim. kurtlar vadisi'ni izleyen kişi ali'nin polat'a evrildiği meşhur kazasında, doksanlarda yaşanan susurluk olayına dem vurulduğunu anlayamayan biri, onun yerine mafyaya özeniyorsa kurtlar vadisi ne yapsın mesela? en çok tartışılan, koca bir nesili zehirlediği iddia edilen sıfır bir dizisi mesela. bi' 4-5 defa izlemişimdir. izlenmesi gereken bir dizi midir, değildir. benim 4-5 defa izlememin nedeni, yaşadığım coğrafyayı kısıtlı imkanlarla, güzel bir şekilde anlattıklarına olan inancımdı. sıfır bir'i izleyen herkes bilir ki; sıfır bir'in amacı, bizim yaşadığımız hayatın sonu ya dört duvar arasında özgürlüğe hasret olmak ya da kara toprak olmaktır. bu mesajı almak yerine ben cio olacağım diyorsa nesil, suç sıfır bir'in mi, nesilin mi? şu anda da tüm zamanların en iyi dizisi olarak bilinen breaking bad'i izliyorum, ikinci sezonunun ortasındayım, ve bay walter white bana kimya yerine uyuşturucu nasıl yapılır, uyuşturucudan nasıl para kazanılır onu öğretiyor. pardon? abi niye namluyu kötü taraflarımıza doğrultmuyoruz ki. internette her haltı halleden, ama evde iki yumurta kıramayan bireyler haline geldiysek, bunun suçlusu internet, telefon, teknoloji değil, bizleriz. kimse kusura bakmasın.
7 notes · View notes
pinhanmai · 8 months
Text
Bir ara -tıp fakültesine yeni başladığım zamanlar- uzmanlık olarak psikiyatri istiyordum. İlgim vardı yani. (Biraz da belki de psikiyatrist olursam kendime çare bulurum umudu fkglgl) O dönemler de daha çok psikoloji-psikiyatri ile alakalı kitaplardan uyarlanan diziler revaçtaydı ve sayıları gittikçe artıyordu. Başta danışanların anlattıklarını, isim vermeden ve eklemeler yaparak da olsa kitap konusu yapmak sonrasında da bunları dizilere filmlere uyarlamak bana çok yanlış geliyordu. Dizi filmlerde bunları konu etmenin farkındalık oluşturmaktan ziyade bu sorunları yaşamayan insanları dahi kötü etkilediğini, kötülük yapma potansiyeli olanlar için de 'eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek' misali yönlendirici olduğunu düşünüyordum.
İnsanlar "Gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanmıştır." ibaresini görünce sus pus oluyorlar, ortadaki uygunsuz durumlar direkt hoş görülür oluyor. "Bunu gerçekten yaşayan insanlar var!" diyerek her türlü mantıksızlığı, ruh sağlığını olumsuz etkileyecek durumu tolere ediyorlar. Evet toplumda bunları yaşayanlar var (keşke olmasa) ama toplumun geri kalanını bunlara maruz bırakıp, kendilerini her açıdan kötü hissetmelerine sebep olmak bana doğru gelmiyor. (Hayat hikâyesini anlattıkları kişilerin ya da çevrelerinin, anlatılanın kim olduğunu anladıkları durumda yaşadıklarından hissettiklerinden bahsetmiyorum bile.)
8 notes · View notes
venaamoris1 · 7 days
Text
"Bir Gece Masalı" diye bir dizi çıkmış. Bir bölümü Şile'de bizim köyün oralarda çekilmiş ve setin arka planında kuzenim yer almış bazı işlerde. Oturduk tüm aile "aaa bak burası işte bizim köyün sapağı" diye full odak izliyoruz. Ağaçlık yollarda çekilen tüm dizi ve filmler için dalgayla "aaa burası bizim köyün oralar galiba" diyordum. Bu sefer gerçekten öyleymiş. Bu benim başarım, bu benim galibiyetim, bu benim zaferim ya 👊🏻💪🏻
6 notes · View notes
akerimgnydn · 13 days
Text
Bu yazıda Sinema'nın öneminden ve topluma etkilerinden bahsedeceğim.
Sinema, sadece içinde bir çok koltuk bulunan ve perdeye görüntü yansıtılan yer değildir. Aslında; film, dizi, çizgi film ve hatta tiyatro gibi şeyleri kapsayan bir kavramdır. Yıllardır insanlık tarihinin bir parçası ve kültür aktarımının en önemli unsurlarından biri haline gelmiştir. İki asır önce tiyatro, piyeslerle insanlara geçmiş ve gelecek hakkında hikayeler canlandırılmış, bazı toplumları geçmişleri hakkında bilgilendirerek güçlendirmiş, bazılarına ise gelecek hakkında fikir vererek onları ilerlemiştir.
Günümüzde bir çok insan film, dizi, tiyatro izlemek gibi hobilere sahiptir. Bir çok çocuk ise çizgi filmler ile büyür, izledikleri onların karakterlerini inşa eder, bilinçaltına yerleşir ve onlarla büyür. Bu çocuklar ileride toplumun bireyleri haline gelir ve toplum şekillenir.
Peki yetişkinler? Onlara ne gibi bir etkisi olabilir?
Örneğin, iki birbiri ile ilgili sorunu olmayan ülke veya kesim var. Eğer ki bu kesimlerden biri geçmişleri hakkında bir film, dizi izlese ve buna inanıp diğer kesimin onlara bir kötülük yaptığını görse ona düşman olmaz mı? Burada önemli olan doğru veya yanlış değil, inandırmak veya inandıramamaktır. Veya bir insan aslında hiç umursamadığı bir konu hakkında izlediği bir film-belgesel sonrasında o konuya daha duyarlı yaklaşabilir.
Sinema'nın iyi etkileri olduğu kadar kötü etkileride vardır fakat topluma etkisi ve önemi tartışılamaz.
Ayrıca filmler ve diziler hakkında en son haberlere anında ve kolayca ulaşmak istiyorsanız buraya tıklayarak X hesabımı takip edebilirsiniz.
2 notes · View notes
Note
Bir kaç kitap önerisi verir misiniz? yada film yada herhangi birşey hiç fark etmez 😅
Tabi ki. Kitap, film ve dizi olarak üç kategoride önerilerim olacak. Umarım faydalı olur.
Kitap:
Kur'an: Bu ülkede yaşayıp inanan inanmayan herkesin okuması gereken bir kitap. Çünkü din artık bu ülkede bir kültür haline de geldi ve en azından kültürel anlamda ve verilen evrensel mesajlar açısından okunmalı diye düşünüyorum.
Nutuk: Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize özel bir mirası. Ülkenin kuruluş dönemine dair birinci ağızdan önemli bir kaynak. Yine Atatürk'ü sevmek ve sevmemekten bağımsız okunup incelenmesi gerek diye düşünüyorum.
Monte Cristo Kontu: Ezel dizisinin de uyarlandığı kitap. Benim favori kitabım. Çok özel bir hikayesi var ve okunmasını mutlaka öneririm.
Senin de Canın Yanacak: Önay Yılmaz'ın seri katil romanı. Okuduğum en zekice yazılmış Türk romanı. Mutlaka tavsiye ederim.
İyi Hissetmek: Psikolojik olarak insana terapi olabilecek özel bir kitap. Kitap resmen size bir psikolog gibi yaklaşıyor. Bence psikolojik açıdan önemli bir kitap. Bana da Psikoloji okuyan bir tanıdığım önermişti.
Kitaplar şimdilik bu kadar olsun. İlerde sadece kitap önerisi üzerine bir yazı yazarım belki.
Film:
Soul: Ruhlar ve dünyadaki amaç üzerine mükemmel bir film. En sevdiğim filmlerden biri.
Coco: Yine çok özel bir senaryoya sahip bir film. Hikayesi çok özel ve unutulmanın gerçek ölüm olduğunu çok güzel anlatmış.
Onward: Kendine güven ve yetenek keşfi üzerine çok değerli bir film.
Wall E: Dünyadaki tüm bitkilerin yok olduğu ve insanlığın bir gemide yaşadığı bir son. Başrolümüz wall e dünyada kalan tek robot ve görevi sadece bir yaprak bile olsa yeşile dair bir şeyler bulmak. Bence farklı senaryosu ve mesajlarıyla değerli bir yapım.
Tersyüz: 2 filmi de çok iyi. Duyguları o kadar güzel işlemişler ki. Özellikle 2. Filmde kaygının işlenişine hayran kaldım.
Evet biliyorum hepsi animasyon filmi oldu ama animasyon filmlerini diğerlerine göre daha çok sevdiğim için böyle bir tercih yaptım. Sadece filmlere özel bir yazı da gelebilir ilerde.
Dizi:
Şahsiyet: Dijitale yapılmış en iyi Türk dizisi. Emmy ödüllü zaten. Ama sadece ilk sezonunu izleyin çünkü 2. Sezonun bu başyapıta ihanet olduğunu düşünüyorum.
Prens: Orta çağda absürt komedi fikri inanılmaz iyi. Giray Altınok müthiş performans sergiliyor zaten. Komedi olsun diye saçmalamayan durumdan komedi çıkaran mükemmel bir iş.
Gibi: Yine komedi yapıyoruz diye zorlamadan olay üzerinden komediyi oluşturan bir dizi. Son yıllarda yapılmış en iyi işlerden biri net.
Öğretmen: Pandemi ve reyting kurbanı olan bir dizi. O kadar sürükleyici ve heyecanlıydı ki acaba değeri bilinse neler olurdu diye düşünmeden edemiyorum. İlker Kalelinin Poyraz Karayelden sonraki en güzel rolüydü bence.
Kuzgun: Bana kalırsa Barış Arduç'un zirve performansı. Dizi hem hızlı ve sürükleyici senaryosu ile izleyiciyi sıkmıyor hem de senaryo akmasına rağmen asla tıkanmıyor ve belli bir çizgide devam ediyor. Yine reyting kurbanı oldu 2. Sezonunda.
Ezel: Anlatmaya gerek yok. En iyisi. Başyapıt. Daha iyisi gelmeyecek.
Burda da hep Türk dizisi önerdim çünkü yabancılardan pek izlediğim yok. La Casa de Papel ve Stranger Things izlemiştim sadece. Hadi bunlar da bonus öneri olsun. Dizilerle alakalı da bir yazı düşünüyorum ilerde.
Bu güzel yazıya sebep olan ve bana yazı konusunda ilham olan anonim arkadaşa teşekkürler. Umarım verimli olmuştur.
3 notes · View notes
Text
Dönüş
Tumblr… Buraya 20'lerini bitirmişleri alıyor musunuz? En son 10 yıl önce buralara bir şeyler yazıyordum. Oldukça kötülermiş, biraz önce okudum. Burdaki enerjiyi mi yoksa eski beni mi özlemişim kestiremeden Spotify'a girip arama kutusuna indie yazdım. Çok uzun zamandır indie müzik dinlemiyorum. Çok fazla podcast dinliyorum artık. Çoğunlukla psikoloji, kendimizi keşfetmek vs. üzerine kurulu güzel podcastler. Saçma sapan kişisel gelişim zımbırtıları değil, tamamen bilimsel gerçeklere dayalı olanlar.
Bu sözcükleri iş yerimde, herkesten gizli yazıyorum. Şu an çalıştığımı sanıyorlar. Biri bana bakarsa, ekrana çok dikkatlice bakıp bir yerlere tıklıyorum. Yüzümde düşünceli ve matematiksel hesap yapan bir ifadeyle, arada bir gözlüğümle oynayarak. Bu benim çalışma yüzümdür.
Of… 30 yaşındayım. 10 sene önce buralara unicorn tüyünden şapkalar, sıcak ekmek kokuları gibi naif ve hayalperest şeyler yazardım. Şu an her şey inanamayacağım kadar farklı. Bakalım, bu 10 senede neler olmuş? Okulları bitirdim, iş hayatına girip bir müddet süründüm. Evlendim. Kendisi hayattaki en iyi arkadaşımdır. Sonra sevdiğim bir iş bulup sevdiğim şehre taşındım. Güneye indim. İstanbul'un kaotik lanetinden kurtuldum. Orayı gerçekten hiç sevememiştim. Yaklaşık on bir sene de sevmediğin bir yerde yaşamak için çok uzun bir zaman. Ehliyet aldım. Kolumu dirseğime kadar içine sokmak suretiyle kızgın yağda kazayla yaktım, aylarca iyileşmeyi bekledim. Parmağımı kırdığım oldu. Keman çalmayı ilerlettim, sonra birazdan açıklayacağım sebepten keman çalmaya ara verdim. Resim yapmayı bıraktım. Yazı yazmayı bıraktım. Çok fazla dizi izledim. Filmlere hala uzağım, çok uzun oldukları için sıkılıyorum. Kolaj sanatıyla tanıştım. Hala yapıyorum. Yıllardır istikrarla devam ettiğim tek şey. ( Merak edenler sayfamı kaydırınız). Hala bilim-kurgu ve fantastik edebiyat seviyorum. Geçtiğimiz on sene içinde birçok harika şeyin yanında Dune okudum. Hayatım boyunca hiçbir edebi eserden bu denli etkilenmediğimi belirtmek isterim. Bir ara dövmesini filan yaptırmalıyım. Annemi anlamaya başladım, onu anladıkça ona kızmaya başladım. Üstelik ergenliğimdeki gibi altı boş öfkeler değil. Buna sonra geliriz. İki seans terapi aldım. 22 yıldır görüşmediğim babamla barıştım. İlk adımı benim attığım şu an oldukça tatlı bir ilişkimiz var. Bu ilişkiyi bir sürü kişiden gizliyorum.Çünkü manipüle olmaya yatkın bir bünyem var. Aptal değilim ama oldukça safım. Hayatımda ilk defa kredi çektim. Araba da sürdüğüm anlarda kredimi ve ehliyetimi düşünüp yetişkin olduğuma şaşırıyorum. Hoş bir şey değil tabi, hala yirmilerimdeki hayalperestliğe sahip olmayı isterdim. Şu günlerde oldukça realist olmak zorundayım.
Anne oldum (burası keman çalmaya ara vermek zorunda olduğum yer). Evet, içimde bir insan büyüdü, her yerimi ağrıttı. Yürüyemedim, uyuyamadım, oturamadım, yiyemedim, hatta sıçamadım. Doğurduktan sonra da bunları yapamadım. İki yıl geçti, artık bazen bunları yapabiliyorum. Ama bazen. İsmini Ladin koyduk. "Usama bin Ladin mi öhöhöhöhejeheh" gibi aptal yaklaşımların olacağını bilmemize rağmen (ki oldu). Bir de ön isim koyduk, Mavi. Mavi tek başına mehhh bir isimken Mavi Ladin oldukça anlamlı. Hep doğadan bir isim koymak istemiştim. Mavi Ladin ağacını bilmeyenler için bkz. Google. (Gerçekten de mavi bir çam!)
Annelik… Çok zor. Ama bir canlının gözünün önünde büyümesi ve medeniyet kazanmasını izlemek müthiş bir deneyim. Bu konuya da sonra değineceğiz.
Fırsat buldukça yazmak istiyorum. Çünkü her terapist gibi benim terapistim de (seni bırakmak zorunda olduğum için çok üzgünüm ama sana vereceğim parayla bir koli prima aktif baby 5 numara alabiliyorum) yazmamı istemişti. Yani yazmayı bu kadar seven birinin bir anda bırakmasını o da anlayamadı. Ben de anlayamadım.
Kulağımda hala çok kötü bir indie şarkı çalıyor. And I'm too old for this shit.
13 notes · View notes
sayendeyirmiki · 7 months
Text
bu aralar iran yapımı dizi ve filmlere çok sardım özellikle şiirleri aşırı aşırı iyi
5 notes · View notes
maksurat · 2 years
Text
Babaannemi ötelere uğurladık. Aslında uzun zamandır alzehimerdı fakat yine de vefatı ani geldi. Şimdi anılarımızı hatırlayarak onunla olan bağımızı hissetmek, diri tutmak istiyorum. Bir kere tam bir Üsküp hanımefendisiydi. Kimsenin hakkında kötü konuşmazdı. Kibardı. Güzel olanı severdi. Son zamanlarına yakın olmasına rağmen üstümüzde hoşuna giden bir şey olsa çok güzelmiş diye söylerdi. Kızkardeşimle karanlık filmler seyrettiğimizi görünce güzel filmler seyredin bu ne böyle derdi. Kendisi dizi seyretmeyi severdi mesela biz küçükken yalan rüzgarını takip ederdi, gençken de yaprak dökümünü. Dedemle birbirlerini severlerdi, dedem ona şarkılar söylerdi. Kavga da ederlerdi ama birbirlerini sevdiklerini bilirdik. Bunaldığı zaman aman atık derdi. Küçükken onunla yatardım bazen. Ramazanda sahur vakitlerinde onların yatağına geçer bütün kardeşlerimle beraber Kuran okurduk. Kuran okur ve tesbih çekerdi. Öyle yerleşmişti ki bu hal, hiçbir şeyi tanımazken ve hatta iki kelimeyi yan yana getiremezken lailahe illallah diyebiliyordu. Kızlarımı çok seviyordu, onları görünce muhakkak iltifat ederdi. Onlarla oyun oynardı, benimle de oynardı hatta ben küçükken komşuculuk oynardık. Benim kocam Almanya' ya çalışmaya gitmiş olurdu ;)) ben de çocuklarımla tek başıma hayatı idare etmeye çalışır ona dert yanardım;)) beraber gezmelere, pikniklere, parklara giderdik. Beni ilk kez Ankara'ya ve Heybeli adaya babaannem götürmüştü. Kardeşimle denize giderken yanımıza verdiği sandviç ve erik sularını hala damağımda hissederim. Seni özleyeceğim babaanne, yaşadığımız günleri özledim bile...
15 notes · View notes