#dizi ve filmler
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ünlü Oyuncu Tekin Temel'in Vefatı
Ünlü Oyuncu Tekin Temel Hayatını Kaybetti Türk televizyon ve sinema dünyasının tanınmış isimlerinden biri olan Tekin Temel, 56 yaşında kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. Oyuncunun vefatını, Film-San Vakfı duyurdu ve bu haber sanat camiasında büyük bir üzüntü yarattı. Tekin Temel’in yaşamı, kariyeri ve katkıları hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin. Tekin Temel…
#dizi ve filmler#hayatını kaybetti#kalp krizi#Kariyer#Oyuncu#sanat camiası#Türk televizyonu#Türk tiyatrosu#Tekin Temel
0 notes
Text
Ben o kadar yoğunum ki ve asla türk dizisi izleyemem o ne öyle 2-2.5 saat bir bölüm derken 17 bölümü izleyip günceline yetiştim. İnanın nasıl yaptım benim bile aklım almıyor.
10 notes
·
View notes
Text
SALDANGO - PLATİN
Saldango: Sony Telefonlarından Sinemaya, Dizilere, Film Tavsiyelerine Bir Adım Öte! Saldango, Sony telefonlarından sinemaya, dizilere, film tavsiyelerine kadar geniş bir yelpazede bilgi ve keyif sunan bir platformdur. Sony telefonları neden satmıyor sorusundan başlayarak sinema ve dizi dünyasına kadar birçok konuda merak ettiğiniz detayları Saldango ile keşfedin. Sony Telefonları Neden Satmıyor?
Teknolojik Üstünlük: Sony telefonları, yüksek kaliteli kameraları, ses sistemleri ve ekranları ile teknolojik üstünlük sağlar. Ancak bazen pazarlama stratejileri, rakiplerle kıyaslandığında eksik kalmış olabilir. Pazarlama Stratejisi: Bazı durumlarda, diğer telefon markalarının agresif pazarlama stratejilerine karşı Sony'nin daha sakin bir yaklaşım benimsemesi, satışlarda düşüşe neden olabilir. Rakip Modeller: Pazarda rekabetin yoğun olduğu bir sektörde, Sony'nin bazı modelleri, aynı özelliklere sahip olmasına rağmen diğer markaların popüler modelleri karşısında geride kalabilir. Fiyat Politikası: Sony telefonlarının fiyat politikası, bazı kullanıcıları diğer markalara yönlendirebilir. Fiyat-performans dengesi, tüketicilerin tercihini etkileyebilir. Saldango'da Sinema ve Dizi Dünyasına Yolculuk:
Sinema ve Dizi Haberleri: En güncel sinema ve dizi haberlerini Saldango üzerinden takip edebilirsiniz. Öne çıkan projeler, oyuncu haberleri ve sektörel gelişmelerden haberdar olun. Film Tavsiyeleri: Saldango, izleyicilere çeşitli film tavsiyeleri sunar. Farklı türlerdeki filmler hakkında detaylı incelemeleri okuyarak keyifli bir film seçimi yapabilirsiniz. Dizi Önerileri: Hangi diziyi izleyeceğinize karar veremiyor musunuz? Saldango, popüler dizilerden kült klasiklere kadar geniş bir dizi önerileri arşivine sahiptir. Eleştiriler ve İncelemeler: Saldango üzerinde film eleştirileri ve dizi incelemeleri bulabilir, izlemeyi düşündüğünüz yapımlar hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Saldango ile Bilgi Dolu Anlar Yaşayın! Saldango, Sony telefonlarından sinema ve dizi dünyasına kadar birçok konuda kullanıcılara bilgi, eğlence ve keyif sunar. saldango.com adresini ziyaret ederek bu renkli dünyada yerinizi alabilirsiniz.
825 notes
·
View notes
Text
Oyuncu Nasıl Olunur? Doğru Eğitim ve Deneyim
Oyunculuk kariyerine başlamak isteyenler için temel bir soru var: oyuncu nasıl olunur? İşte bu sorunun en basit cevabı: sabırlı olun ve her fırsatı değerlendirin! Evet, belki hemen büyük bir projede yer almayabilirsiniz ama her deneyim size bir şeyler katacaktır. Kısa filmler, tiyatro oyunları veya dizi setlerinde küçük roller üstlenerek tecrübe kazanın.
Ajanslar ile Tanışın
Oyunculuk kariyerinde ajansların rolü büyüktür. Bir ajansa kaydolmak, sizin için önemli kapılar açabilir. Ancak dikkat edin, profesyonel ve güvenilir ajanslarla çalışmaya özen gösterin. Sizi doğru projelere yönlendirecek ve kariyerinizin gelişimine katkıda bulunacak bir ajans bulmak, büyük fark yaratır.
#oyuncu olmak istiyorum#oyuncu olmak için gerekenler#oyuncu olmak için ne gerekli#türkiye'de en çok izlenen diziler#en çok izlenen diziler#en çok izlenmiş diziler#oyuncu nasıl olunur#nasıl oyuncu olunur#çocuk oyuncu nasıl olunur#dizi#movie#backstage#movies#series#tv shows#tv series
43 notes
·
View notes
Text
Oyuncu Olmak İstiyorum: Nereden Başlamalıyım?
Evet, “Oyuncu olmak istiyorum” diyorsun. Ama bu kararı verdikten sonra ne yapman gerektiğini biliyor musun? Oyunculuk yolculuğu sadece bir hevesle başlamaz. Planlı ve stratejik bir şekilde ilerlemen gerekiyor. İlk adımda oyunculuk kurslarına katılarak kendini geliştirmeye başlayabilirsin. Ayrıca, amatör tiyatrolarda sahne almak sana pratik kazandıracaktır.
Deneyim Kazanmanın Önemi
Sadece eğitim almak yetmez. Sahne tecrübesi kazanmak, kendini izleyici karşısında nasıl ifade edeceğini öğrenmek açısından çok önemli. Kısa filmler, amatör projeler veya öğrenci tiyatrolarında yer almak, dizi ve sinema dünyasına atacağın ilk adımlar olabilir. Unutma, ne kadar çok deneyim kazanırsan, bu yolda o kadar başarılı olursun.
#en çok izlenen diziler#türkiyede en çok izlenen diziler#oyuncu olmak için gerekenler#oyuncu olmak için ne yapmalıyım#dizi oyuncusu olmak istiyorum#oyuncu olmak istiyorum#oyuncu#tv#tv dizisi#dizi#series#tv series#movies#tv movie#oyunculuk
44 notes
·
View notes
Text
Neiyiolur - Gold
Ne İyi Olur sitesi insanların daha çok şeyler öğrenmeleri adına işinde profesyonel olan kişilerin araştırmalarının ve önerilerin sunulduğu bir web sitesidir. Site içerisinde birçok başlık bulunmaktadır. Popüler bir başlık olan İnat TV, insanların ve özellikle maç severlerin sık sık araştırdığı bir konudur. Maçları anlık bir şekilde ve hızlıca izleyebileceğiniz bir platformdur.
Fakat İnat TV’nin sizlere sunduğu sadece maç değildir. Tüm maç yayınlarının yanı sıra ücretli platformlarda yer alan birçok dizi ve filmi de İnat TV sayesinde izleme fırsatı sunar. İnat TV’nin son sürüm uygulamalarında devamlı bir şekilde güncel filmler ve diziler bulunmaktadır. Siz de İnat TV’ye sahip olmak istiyorsanız neiyiolur.com adresinden indirebilirsiniz.
655 notes
·
View notes
Text
PRESTİJOTOMOTİV - GOLD
Araç kaplama, araçları korumanın ve özelleştirmenin popüler bir yöntemidir ve çeşitli faydalar ve avantajlar sunar. Aracın dış kısmına uygulanan kalın bir koruyucu film olan vinil kaplama, yalnızca koruma sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çeşitli renk ve desen seçenekleri sunarak benzersiz kişiselleştirmeye olanak tanıyor. Araçların çeşitli çevresel faktörlere maruz kaldığı İstanbul gibi hareketli bir şehirde araç kaplama, aracın görünümünü ve bütünlüğünü korumak için pratik bir çözüm görevi görüyor. Araç kaplama önemini ve faydalarını vurgulayan bazı önemli noktalar şunlardır:
- Çizilmelere, UV ışınlarına ve küçük aşınmalara karşı koruma
- Geleneksel boya işlerine uygun maliyetli alternatif
- Aracın orijinal boyasına zarar vermeden kolayca sökülebilir
- Geliştirilmiş estetik çekicilik ve kişiselleştirme seçenekleri
Araç kaplama yalnızca aracın dış yüzeyini korumakla kalmaz, aynı zamanda araç sahiplerinin yaratıcı tasarım seçimleri ve renk şemaları aracılığıyla kendi kişisel tarzlarını ifade etmelerine de olanak tanır.
Bir diğer önemli araç koruma ve geliştirme seçeneği olan oto cam filmi, araç sahiplerine bir dizi avantaj sunar. Sürücüler camlara yüksek kaliteli filmler uygulayarak sürüş sırasında daha fazla konfor, mahremiyet ve güvenlik yaşayabilirler. Trafik sıkışıklığının ve yoğun güneş ışığının yaygın olduğu İstanbul gibi yoğun bir metropolde, oto cam filmi aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda fayda sağlayabilir:
- Araç içinde ısının azaltılması ve iyileştirilmiş iklim kontrolü
– İç mekana zarar verebilecek zararlı UV ışınlarına karşı koruma
- Yolcular ve eşyalar için artırılmış mahremiyet
- Aracın estetiği ve genel görünümü iyileştirildi
İstanbul'da sunulan profesyonel oto cam filmi hizmetleri ile araç sahipleri, araçlarının hem işlevsel hem de estetik fayda sağlayan yüksek kaliteli filmlerle donatılmasını sağlayabilirler.
Araçlarında kapsamlı koruma arayanlar için Boya Koruma Filmi (PPF) kaplama önemli bir avantaj sunuyor. Ppf kaplama, aracın boyasını çiziklerden, kırılmalardan ve diğer dış hasarlardan koruyan şeffaf bir katman görevi görerek aracın görünümünü ve yeniden satış değerini korur. Araçların günlük kullanım ve çevresel faktörlerden dolayı aşınma ve yıpranmaya açık olduğu Bağcılar gibi yoğun bir bölgede PPF kaplama gönül rahatlığı ve uzun süreli koruma sağlayabilir. PPF kaplamanın önemi şunları içerir:
- Yol kalıntılarına, kayalara ve böceklere karşı koruma
- Küçük çizikleri onarabilen kendi kendini iyileştirme özellikleri
- Aracın orijinal boya renginin ve kaplamasının bakımı
- Sık boya onarımı ihtiyacını azaltarak uzun vadeli maliyet tasarrufu
Araç sahipleri, araçları için PPF kaplamaya yatırım yaparak değerli eşyalarının zorlu sürüş koşullarında bile en iyi durumda kalmasını sağlayabilirler.
572 notes
·
View notes
Text
Genel
Sanırım uzun zaman sonra ilk defa bir ayda bu kadar fazla kitap okudum. Ve daha da okumak gibi bir niyetim var. Ayrıca ilk defa aynı anda 2 kitap okuma olayına da giriştim ve fena gitmiyor. Ama okunan iki kitabın da tamamen farklı olmasına çok önem veriyorum. Mesela bir kitap fanstik yada ütopya tarzındaysa eğer diğeri daha çok klasik, modern klaksşk yada yeraltı edebiyatı. Şuan Ursula'dan bir ve Chuck'dan bir kitap okuyorum. Ama sanırım Ursula'nın kitabı daha erken bitecek gibi. Ayrıca İş Bankasının Modern Klasikler Dizisini ve Ayrıntı yayınlarının Yeraltı Edebiyatının serisini okuyacağım. Daha doğrusu bu seri altında çıkar farklı farklı yazarların kitaplarını. Modern Klasikler Dizisi serininden baya bir kitap okudum aslında ve daha yeni bir tanesini bitirdim.
Ayrıca dün bir dizimi bitirdim ve çok sevdim. Bu diziye sıfırdan başladım ve sevdiğim tarz ve sevdiğim oyuncular olunca hemen bitti. Tabii ki Kore dizisinden bahsediyorum. Ayrıca Sex and the City dizisinin çıkan 2 filmini de bitirdim ve şuan boşluktayım. Ama sanırım bu serinin devamı niteliğinde olan bir dizi serisi başlamış ama çok fazla yeni oyuncular ve tarz değişiklikleriyle. Seveceğime pek emin değilim ama izlemeden duramayacağım. Ayrıca yeniden Vintage filmlere düşmeye başladım ama bu sefer dönem olarak daha çok doksan sonu ve iki bin başı filmleri. Bundan önce yetmişler ve seksenler başı, seksenler sonu ve doksanlar başı süreçler geçirdim. Şimdi daha çok çocukluğumun ve ergenleğimin geçtiği doksan sonu ve iki bin başına gidiyorum. Zaten bir süre sonra daha çok daha eski zamanlara ışınlanacağım. Ama maksatım bu sefer elliler ve altımışlara ışınlanmak ve bir kere az süreliğine de olsa filmlerini izleme fırsatım olmuştu.
Ayrıca bu dönem filmlerini izlediğim zaman sadece film olarak değil şarkı ve genel tarihsel olarak da o dönemlere gidiyorum ve içli dışlı oluyorum. Bu bana çoğu konuda iyi geliyor ve çoğu şeyi geliştirmeme neden oluyor. İlk önce kültürel farklılıkları görmek, tarihi daha iyi kavramak ve o dönemin soyal, kğltürel, siyaset ve bir sürü şeyi görmüş ve okumuş oluyor insan. Ve bir süreden sonra onları şimdi ki zamanlarla eşleştirme fırsatı oluyor insan da. Belki bunların bazıları bana hiç lazım olmayacak ama bunları hiç düşünmüyorum.
Ayrıca artık daha fazla bir şeyler yazmam ve paylaşmam gerektiğinin farkındayım. Ama hayatın zamanla daha da karışık ve bunaltıcı hal alması bunları da etkiliyor. Ama benim artık bunlara bir dur demem gerekiyor ve artık somut adımlar atmam lazım. Bir süredir yine hayatım da terslikler devam ediyor ama hiç eskisi kadar dertli bir şekilde karşılamıyorum konuları. Artık bunlara ya alıştım yada artık görmezden gelmeye başladım. Bilmiyorum ama bu iyi gibi geliyor bana ama bunun toplanıp toplanıp daha sonra hiç ummadığım bir yerde patlamasından korkuyoryorum. Bunları böyle yazar ike insana yavaştan da olsa rahatlama geliyor ve bu hissi seviyorum. Hakikaten bazı şeyleri içeride tutmak insana aşırı bunaltı veriyor. Zaten zamanla bunlar eskidiğin de ve dönüm bunları okuduğumda eski bana her şey daha iyi olacak diyeceğim, kim bilir. Ama hep umutlu biri oldum ve hala umutluyum ve umutlu olmaya devam edeceğim.
Ayrıca yeni ilaç değişimim ve hani mevsim geçişi yüzünden bir haftadan çoktur aşırı kötü durumdayım. Sürekli astım alerjimin kabarsını geçtim de, diğer alarjilerim de tetiklenmeye devam ediyor. Ayrıca bunları yüzünden sürekli halsiz, uykulu, yorgun ve hasta hissediyorum. Bu süre zarfında doğru dürüst odaklanıp Almanca bile çalışmaya fırsatım olmadı. Sadece internet haber kanallarından felan ne okursam o. Odakla ilgili aşırı zorluk çekiyorum ama bir mekan değişikliği bana çok iyi geleceğini düşünüyorum. Şimdilik bu kadar gevezelik yeter ve ben gidip biraz almanca hikaye felan okumaya çalışayım. Ya da olmadı Heratstopper devamına başlarım.
22.10.2024
9 notes
·
View notes
Text
Film izle
hd film izle
Full hd film izle sitesi ile en yeni filmleri Türkçe dublaj ve Türkçe altyazılı 1080p full hd izle.
Film izleme, modern dünyanın en popüler eğlence aktivitelerinden biri haline gelmiştir. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla birlikte, artık istediğiniz her filmi kolayca bulabileceğiniz birçok film izleme sitesi bulunmaktadır. Film izleme siteleri, farklı kategorilerde ve dillerde filmleri sunarak geniş bir kullanıcı kitlesine hitap eder. Popüler anahtar kelimeler arasında yer alan hd film izle, full hd film izle gibi terimler, bu sitelerde en çok arananlar arasında yer almaktadır.
Film izleme siteleri, izleyicilere farklı seçenekler sunar. Örneğin, birçok kullanıcı yüksek çözünürlükte film izlemeyi tercih eder. Bu durumda hd film izleme siteleri, kullanıcılar için cazip bir seçenek haline gelir. HD ve full HD film seçenekleri, filmlerin görsel kalitesini en üst düzeye çıkarmakta, izleyicilere daha keyifli bir deneyim sunmaktadır. Bu bağlamda, fullhdfilmizlesene gibi platformlar, kullanıcıların en çok tercih ettiği sitelerden biri olmuştur.
Film İzleme Sitelerinin Geniş Kapsamı
İnternette film izlemek isteyen kullanıcılar, çok çeşitli seçenekler arasında kaybolabilirler. Bu yüzden, hd film izle gibi popüler arama terimleriyle en iyi siteleri bulmak önemlidir. Yüksek çözünürlüklü filmleri izlemek, film deneyimini çok daha kaliteli hale getirir. Bunun yanı sıra, film izleme siteleri sadece filmleri değil, dizileri de sunarak geniş bir içerik yelpazesi sunar. Örneğin, yabancı dizi izle ve türkçe dublaj dizi izle gibi seçenekler, dizi severler için idealdir.
Türkçe Dublaj ve Altyazılı Film İzleme Film izlerken birçok kişi, tercihini türkçe dublaj film izle veya altyazılı film izle seçeneklerinden yana kullanmaktadır. Türkçe dublaj, izleyicinin dili daha iyi anlamasını sağlarken, altyazılı filmler ise orijinal dildeki duygusal tonu koruma imkanı sunar. Özellikle yabancı dil bilen ya da öğrenmek isteyen kullanıcılar için altyazılı film izleme siteleri büyük bir nimettir. Popüler filmler arasında kung fu panda 2 izle, hızlı ve öfkeli 7 izle ve avengers infinity war izle gibi yapımlar da büyük ilgi görmektedir. Bu tür filmler, aksiyon ve macera severlerin gözde seçenekleri arasındadır. HD Film İzle ve Full HD Film İzleme Keyfi Yüksek çözünürlüklü filmler, sinema keyfini evinize getirir. HD film izle ve full HD film izle gibi seçenekler, kullanıcıların sinema kalitesinde bir deneyim yaşamasını sağlar. Özellikle aksiyon, bilim kurgu ve fantastik filmler, yüksek çözünürlükte izlenildiğinde çok daha etkileyici olur. Bu yüzden film izleme siteleri arasında HD kalitede içerik sunan siteler daha çok tercih edilmektedir. Film izlemek için bedava film izleme siteleri oldukça yaygındır. Ancak bu sitelerde güvenlik ve yasal durumlar konusunda dikkatli olmak gerekir. Örneğin, film izlesene, hdfilmcehennemi gibi platformlar, ücretsiz ve kaliteli film sunmalarıyla bilinir.
Film Kategorileri ve Çeşitleri Film izleme siteleri, kullanıcılarına çok çeşitli film kategorileri sunar. Aksiyon, macera, romantik, dram ve bilim kurgu gibi popüler türlerin yanı sıra, animasyon filmleri, korku filmleri ve komedi filmleri de izleyiciler arasında oldukça popülerdir. Özellikle animasyon film izle ve çizgi film izle terimleri, çocuklar ve aileler tarafından sıkça kullanılmaktadır. Film izlerken dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur da film çözünürlüğüdür. 720p film izle, 1080p film izle gibi seçenekler, kullanıcılara farklı çözünürlüklerde izleme imkanı sunar. Bu da internet hızınıza bağlı olarak uygun bir kalite seçimi yapmanızı sağlar. Popüler Filmler ve En Çok İzlenenler Film izleme sitelerinde, dönem dönem bazı filmler daha fazla ilgi görmektedir. Örneğin, hızlı ve öfkeli 10 izle ve 365 gün izle gibi popüler seriler, geniş bir izleyici kitlesi tarafından takip edilmektedir. Özellikle aksiyon ve macera filmleri, her yaş grubundan izleyicinin favorisi olmaktadır. Bunların yanı sıra, türkçe dublaj film izle ve altyazılı film izle seçenekleri, izleyicilere farklı deneyimler sunmaktadır. Türkçe dublaj filmler, daha rahat bir izleme deneyimi sunarken, altyazılı filmler orijinal dildeki duygusal tonu koruma fırsatı sunar. Örneğin, altyazılı film izle terimi, sıkça aratılan popüler anahtar kelimeler arasında yer alır.
Film izlemenin sihiri, yıllar içinde dönüşüm geçirerek, nostaljik bir sanat formuna dönüşmüş ve anılarımızda özel bir yer edinmiştir. Bir zamanlar, mahalleye gelen yazlık sinemalar, sadece bir gösteri sunmakla kalmaz, aynı zamanda topluluğu bir araya getiren sosyal bir etkinlik haline gelirdi. Aileler, gelecek filmler hakkında tahminlerde bulunur, bir araya gelip sosyalleşir ve böylece bir film gösterimi, mahallenin buluşma noktası olurdu. O dönemlerde, sınırlı film seçkisi, izlemenin masum bir hevesine dönüşmesine neden olurdu.
Zamanın akışı ve teknolojinin ilerlemesiyle, film izlemenin manası ve erişilebilirliği köklü bir dönüşüm yaşadı. Eski günlerin karıncalı beyaz perdeleri geride kaldı; yerini 720p, 1080p gibi yüksek çözünürlükler ve Blu-ray gibi üstün görüntü kaliteleri aldı. Bu, sadece filmleri seçme özgürlüğümüzü artırmakla kalmadı, aynı zamanda ses ve görüntü kalitesi üzerindeki denetimimizi de pekiştirdi.
Teknolojik aletler, özellikle bilgisayarlar ve akıllı telefonlar, film izlemenin kapılarını ardına kadar açtı. Bu cihazlar, dil seçeneklerinden altyazılara, görüntü kalitesinden ses ayarlarına kadar her türlü detayın kişiselleştirilmesine olanak tanıyor. Artık, yabancı filmleri Türkçe dublaj veya altyazılı olarak izlemek, sadece birkaç tıklama uzaklıkta.
Ayrıcalıklarımız, dil ve kalite seçenekleriyle sınırlı kalmıyor; hangi tür filmleri izleyeceğimize karar verme özgürlüğümüz de var. Film sektörünün ve internet yayıncılığının gelişimi sayesinde, istediğimiz türde filmleri seçebiliyor, geniş kategoriler arasında gezinebiliyoruz. Çocuklar için animasyonlar, gençler için aksiyon dolu sahneler, yetişkinler için bilim kurgu ve korku filmleri gibi geniş bir yelpazede seçim yapma imkanına sahibiz.
Film izlemek, günümüzde artık sadece bir eğlence değil, aynı zamanda kişisel bir deneyim zenginliği ve bir seçim özgürlüğüdür. Macera, komedi, dram, gerilim gibi çeşitli türlerdeki filmleri, istediğimiz kalitede, full HD, 1080p gibi seçeneklerle, Blu-ray görüntü kalitesinde izlemek, bu deneyimin en çarpıcı özelliklerinden biridir. En yüksek görüntü kalitesine sahip filmleri keşfetmek, bu zengin deneyimin bir parçası olarak öne çıkıyor. Film izlemenin sadece bir hobi olmanın ötesine geçip, sanat ve teknolojinin mükemmel birleşimi olarak yaşamımızda önemli bir yer tuttuğunu kanıtlıyor. Bu deneyimi en üst düzeyde yaşamak için, Full HD ve 4K kalitede en yeni filmleri sunan arşivimizle en kaliteli film izleme deneyimini sizlere sunuyoruz. Sinema zevkinizi ev konforunda, en yüksek kalitede ve kesintisiz bir şekilde yaşayın.
İnternet üzerinden film izleme siteleri, sinemanın dijitalleşmesinin en yeni örneklerindendir. Bu siteler sayesinde, herhangi bir sinema salonuna gitmeden, ücretsiz olarak dilediğiniz filmi izleyebilirsiniz. Pandemi döneminde sinema salonlarının kapanmasıyla birlikte, online film izleme platformları öne çıkmıştır. Kullanıcı dostu arayüz ve profesyonel altyapıları ile bu siteler, geniş bir film yelpazesi sunar. Yüksek görüntü ve ses kalitesi sunan bu siteler, sinema salonlarının teknik imkanlarını aratmıyor. İster Türkiye’de gösterime girmiş isterse başka bir ülkede yayımlanmış olsun, tüm filmleri bu platformlar üzerinden izleyebilirsiniz.
Online film izleme siteleri, geleneksel sinemaya alternatif bir deneyim sunarak izleme alışkanlıklarını değiştirdi. Ücretsiz olarak erişebileceğiniz bu siteler, geniş bir film arşivi, farklı dil seçenekleri ve 720p, 1080p veya 4K gibi yüksek çözünürlük alternatifleri ile dikkat çeker. Türkçe dublaj, altyazı ya da orijinal dil seçenekleri ile filmleri dilediğiniz şekilde izleyebilirsiniz. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, film detaylarının daha net görünmesini sağlayan bu siteler, seyircilere radikal bir izleme deneyimi sunuyor.
Fiziksel sinema salonlarının kendi kültürleri olsa da sınırlı film çeşitliliği ve vizyon programları gibi handikapları vardır. Online film izleme siteleri ise sınırsız bir arşiv sunarak, istediğiniz herhangi bir yılına ait filmi, özgürce ve sansürsüz izleme imkanı sağlar. Ayrıca, Metascore gibi değerlendirme puanları, film posteri, oyuncu kadrosu ve ekip bilgilerine de kolayca ulaşabilirsiniz. Bu siteler, gelişmiş ses miksajı ve kaliteli görüntü çözünürlüğü ile sinema keyfini evinize taşır.
7 notes
·
View notes
Text
"Bir Gece Masalı" diye bir dizi çıkmış. Bir bölümü Şile'de bizim köyün oralarda çekilmiş ve setin arka planında kuzenim yer almış bazı işlerde. Oturduk tüm aile "aaa bak burası işte bizim köyün sapağı" diye full odak izliyoruz. Ağaçlık yollarda çekilen tüm dizi ve filmler için dalgayla "aaa burası bizim köyün oralar galiba" diyordum. Bu sefer gerçekten öyleymiş. Bu benim başarım, bu benim galibiyetim, bu benim zaferim ya 👊🏻💪🏻
7 notes
·
View notes
Text
Bu gün oyunculuk kariyerimde ilk adımlarımı atıyorum.Bu sevincimi sizlerle de bölüşmek istedim.Türkiyedeki dizi ve filmlere oyuncu kadrosu toplayan bir castinge baş vurdum ve kabul edildim.İnşallah bir kaç aya beni türk dizilerinde göreceksiniz🥹
11 notes
·
View notes
Note
Saçma sapan diziler yüzünden böyle bir toplum olduk. Kurşun sıkmak serbest, öpüşmek yasak. Gençler ehliyetsiz araba sürüyor, silah bulup kullanmak çok kolay artık, uyuşturucu falan da öyle. Nereye gidiyor sonumuz Allah aşkına ya
lafım bizzatihi sana değil ama olan biten her şeyi dizi veya filmlere bağlamak, kolaya kaçmak gibi geliyor bana biraz. o bahsettiğin bütün mafyatik, gangstacılık oynayan; uyuşturucudan, kadından, kumardan dem vuran popüler türk dizilerini izledim. kurtlar vadisi'ni izleyen kişi ali'nin polat'a evrildiği meşhur kazasında, doksanlarda yaşanan susurluk olayına dem vurulduğunu anlayamayan biri, onun yerine mafyaya özeniyorsa kurtlar vadisi ne yapsın mesela? en çok tartışılan, koca bir nesili zehirlediği iddia edilen sıfır bir dizisi mesela. bi' 4-5 defa izlemişimdir. izlenmesi gereken bir dizi midir, değildir. benim 4-5 defa izlememin nedeni, yaşadığım coğrafyayı kısıtlı imkanlarla, güzel bir şekilde anlattıklarına olan inancımdı. sıfır bir'i izleyen herkes bilir ki; sıfır bir'in amacı, bizim yaşadığımız hayatın sonu ya dört duvar arasında özgürlüğe hasret olmak ya da kara toprak olmaktır. bu mesajı almak yerine ben cio olacağım diyorsa nesil, suç sıfır bir'in mi, nesilin mi? şu anda da tüm zamanların en iyi dizisi olarak bilinen breaking bad'i izliyorum, ikinci sezonunun ortasındayım, ve bay walter white bana kimya yerine uyuşturucu nasıl yapılır, uyuşturucudan nasıl para kazanılır onu öğretiyor. pardon? abi niye namluyu kötü taraflarımıza doğrultmuyoruz ki. internette her haltı halleden, ama evde iki yumurta kıramayan bireyler haline geldiysek, bunun suçlusu internet, telefon, teknoloji değil, bizleriz. kimse kusura bakmasın.
7 notes
·
View notes
Text
Bir ara -tıp fakültesine yeni başladığım zamanlar- uzmanlık olarak psikiyatri istiyordum. İlgim vardı yani. (Biraz da belki de psikiyatrist olursam kendime çare bulurum umudu fkglgl) O dönemler de daha çok psikoloji-psikiyatri ile alakalı kitaplardan uyarlanan diziler revaçtaydı ve sayıları gittikçe artıyordu. Başta danışanların anlattıklarını, isim vermeden ve eklemeler yaparak da olsa kitap konusu yapmak sonrasında da bunları dizilere filmlere uyarlamak bana çok yanlış geliyordu. Dizi filmlerde bunları konu etmenin farkındalık oluşturmaktan ziyade bu sorunları yaşamayan insanları dahi kötü etkilediğini, kötülük yapma potansiyeli olanlar için de 'eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek' misali yönlendirici olduğunu düşünüyordum.
İnsanlar "Gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanmıştır." ibaresini görünce sus pus oluyorlar, ortadaki uygunsuz durumlar direkt hoş görülür oluyor. "Bunu gerçekten yaşayan insanlar var!" diyerek her türlü mantıksızlığı, ruh sağlığını olumsuz etkileyecek durumu tolere ediyorlar. Evet toplumda bunları yaşayanlar var (keşke olmasa) ama toplumun geri kalanını bunlara maruz bırakıp, kendilerini her açıdan kötü hissetmelerine sebep olmak bana doğru gelmiyor. (Hayat hikâyesini anlattıkları kişilerin ya da çevrelerinin, anlatılanın kim olduğunu anladıkları durumda yaşadıklarından hissettiklerinden bahsetmiyorum bile.)
8 notes
·
View notes
Text
Bu yazıda Sinema'nın öneminden ve topluma etkilerinden bahsedeceğim.
Sinema, sadece içinde bir çok koltuk bulunan ve perdeye görüntü yansıtılan yer değildir. Aslında; film, dizi, çizgi film ve hatta tiyatro gibi şeyleri kapsayan bir kavramdır. Yıllardır insanlık tarihinin bir parçası ve kültür aktarımının en önemli unsurlarından biri haline gelmiştir. İki asır önce tiyatro, piyeslerle insanlara geçmiş ve gelecek hakkında hikayeler canlandırılmış, bazı toplumları geçmişleri hakkında bilgilendirerek güçlendirmiş, bazılarına ise gelecek hakkında fikir vererek onları ilerlemiştir.
Günümüzde bir çok insan film, dizi, tiyatro izlemek gibi hobilere sahiptir. Bir çok çocuk ise çizgi filmler ile büyür, izledikleri onların karakterlerini inşa eder, bilinçaltına yerleşir ve onlarla büyür. Bu çocuklar ileride toplumun bireyleri haline gelir ve toplum şekillenir.
Peki yetişkinler? Onlara ne gibi bir etkisi olabilir?
Örneğin, iki birbiri ile ilgili sorunu olmayan ülke veya kesim var. Eğer ki bu kesimlerden biri geçmişleri hakkında bir film, dizi izlese ve buna inanıp diğer kesimin onlara bir kötülük yaptığını görse ona düşman olmaz mı? Burada önemli olan doğru veya yanlış değil, inandırmak veya inandıramamaktır. Veya bir insan aslında hiç umursamadığı bir konu hakkında izlediği bir film-belgesel sonrasında o konuya daha duyarlı yaklaşabilir.
Sinema'nın iyi etkileri olduğu kadar kötü etkileride vardır fakat topluma etkisi ve önemi tartışılamaz.
Ayrıca filmler ve diziler hakkında en son haberlere anında ve kolayca ulaşmak istiyorsanız buraya tıklayarak X hesabımı takip edebilirsiniz.
2 notes
·
View notes
Note
Bir kaç kitap önerisi verir misiniz? yada film yada herhangi birşey hiç fark etmez 😅
Tabi ki. Kitap, film ve dizi olarak üç kategoride önerilerim olacak. Umarım faydalı olur.
Kitap:
Kur'an: Bu ülkede yaşayıp inanan inanmayan herkesin okuması gereken bir kitap. Çünkü din artık bu ülkede bir kültür haline de geldi ve en azından kültürel anlamda ve verilen evrensel mesajlar açısından okunmalı diye düşünüyorum.
Nutuk: Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize özel bir mirası. Ülkenin kuruluş dönemine dair birinci ağızdan önemli bir kaynak. Yine Atatürk'ü sevmek ve sevmemekten bağımsız okunup incelenmesi gerek diye düşünüyorum.
Monte Cristo Kontu: Ezel dizisinin de uyarlandığı kitap. Benim favori kitabım. Çok özel bir hikayesi var ve okunmasını mutlaka öneririm.
Senin de Canın Yanacak: Önay Yılmaz'ın seri katil romanı. Okuduğum en zekice yazılmış Türk romanı. Mutlaka tavsiye ederim.
İyi Hissetmek: Psikolojik olarak insana terapi olabilecek özel bir kitap. Kitap resmen size bir psikolog gibi yaklaşıyor. Bence psikolojik açıdan önemli bir kitap. Bana da Psikoloji okuyan bir tanıdığım önermişti.
Kitaplar şimdilik bu kadar olsun. İlerde sadece kitap önerisi üzerine bir yazı yazarım belki.
Film:
Soul: Ruhlar ve dünyadaki amaç üzerine mükemmel bir film. En sevdiğim filmlerden biri.
Coco: Yine çok özel bir senaryoya sahip bir film. Hikayesi çok özel ve unutulmanın gerçek ölüm olduğunu çok güzel anlatmış.
Onward: Kendine güven ve yetenek keşfi üzerine çok değerli bir film.
Wall E: Dünyadaki tüm bitkilerin yok olduğu ve insanlığın bir gemide yaşadığı bir son. Başrolümüz wall e dünyada kalan tek robot ve görevi sadece bir yaprak bile olsa yeşile dair bir şeyler bulmak. Bence farklı senaryosu ve mesajlarıyla değerli bir yapım.
Tersyüz: 2 filmi de çok iyi. Duyguları o kadar güzel işlemişler ki. Özellikle 2. Filmde kaygının işlenişine hayran kaldım.
Evet biliyorum hepsi animasyon filmi oldu ama animasyon filmlerini diğerlerine göre daha çok sevdiğim için böyle bir tercih yaptım. Sadece filmlere özel bir yazı da gelebilir ilerde.
Dizi:
Şahsiyet: Dijitale yapılmış en iyi Türk dizisi. Emmy ödüllü zaten. Ama sadece ilk sezonunu izleyin çünkü 2. Sezonun bu başyapıta ihanet olduğunu düşünüyorum.
Prens: Orta çağda absürt komedi fikri inanılmaz iyi. Giray Altınok müthiş performans sergiliyor zaten. Komedi olsun diye saçmalamayan durumdan komedi çıkaran mükemmel bir iş.
Gibi: Yine komedi yapıyoruz diye zorlamadan olay üzerinden komediyi oluşturan bir dizi. Son yıllarda yapılmış en iyi işlerden biri net.
Öğretmen: Pandemi ve reyting kurbanı olan bir dizi. O kadar sürükleyici ve heyecanlıydı ki acaba değeri bilinse neler olurdu diye düşünmeden edemiyorum. İlker Kalelinin Poyraz Karayelden sonraki en güzel rolüydü bence.
Kuzgun: Bana kalırsa Barış Arduç'un zirve performansı. Dizi hem hızlı ve sürükleyici senaryosu ile izleyiciyi sıkmıyor hem de senaryo akmasına rağmen asla tıkanmıyor ve belli bir çizgide devam ediyor. Yine reyting kurbanı oldu 2. Sezonunda.
Ezel: Anlatmaya gerek yok. En iyisi. Başyapıt. Daha iyisi gelmeyecek.
Burda da hep Türk dizisi önerdim çünkü yabancılardan pek izlediğim yok. La Casa de Papel ve Stranger Things izlemiştim sadece. Hadi bunlar da bonus öneri olsun. Dizilerle alakalı da bir yazı düşünüyorum ilerde.
Bu güzel yazıya sebep olan ve bana yazı konusunda ilham olan anonim arkadaşa teşekkürler. Umarım verimli olmuştur.
#yalnzadam#kitapkurdu#film#film önerisi#film önerileri#dizi#dizi önerisi#kitap#kitap önerileri#kitap önerisi
3 notes
·
View notes
Text
Dönüş
Tumblr… Buraya 20'lerini bitirmişleri alıyor musunuz? En son 10 yıl önce buralara bir şeyler yazıyordum. Oldukça kötülermiş, biraz önce okudum. Burdaki enerjiyi mi yoksa eski beni mi özlemişim kestiremeden Spotify'a girip arama kutusuna indie yazdım. Çok uzun zamandır indie müzik dinlemiyorum. Çok fazla podcast dinliyorum artık. Çoğunlukla psikoloji, kendimizi keşfetmek vs. üzerine kurulu güzel podcastler. Saçma sapan kişisel gelişim zımbırtıları değil, tamamen bilimsel gerçeklere dayalı olanlar.
Bu sözcükleri iş yerimde, herkesten gizli yazıyorum. Şu an çalıştığımı sanıyorlar. Biri bana bakarsa, ekrana çok dikkatlice bakıp bir yerlere tıklıyorum. Yüzümde düşünceli ve matematiksel hesap yapan bir ifadeyle, arada bir gözlüğümle oynayarak. Bu benim çalışma yüzümdür.
Of… 30 yaşındayım. 10 sene önce buralara unicorn tüyünden şapkalar, sıcak ekmek kokuları gibi naif ve hayalperest şeyler yazardım. Şu an her şey inanamayacağım kadar farklı. Bakalım, bu 10 senede neler olmuş? Okulları bitirdim, iş hayatına girip bir müddet süründüm. Evlendim. Kendisi hayattaki en iyi arkadaşımdır. Sonra sevdiğim bir iş bulup sevdiğim şehre taşındım. Güneye indim. İstanbul'un kaotik lanetinden kurtuldum. Orayı gerçekten hiç sevememiştim. Yaklaşık on bir sene de sevmediğin bir yerde yaşamak için çok uzun bir zaman. Ehliyet aldım. Kolumu dirseğime kadar içine sokmak suretiyle kızgın yağda kazayla yaktım, aylarca iyileşmeyi bekledim. Parmağımı kırdığım oldu. Keman çalmayı ilerlettim, sonra birazdan açıklayacağım sebepten keman çalmaya ara verdim. Resim yapmayı bıraktım. Yazı yazmayı bıraktım. Çok fazla dizi izledim. Filmlere hala uzağım, çok uzun oldukları için sıkılıyorum. Kolaj sanatıyla tanıştım. Hala yapıyorum. Yıllardır istikrarla devam ettiğim tek şey. ( Merak edenler sayfamı kaydırınız). Hala bilim-kurgu ve fantastik edebiyat seviyorum. Geçtiğimiz on sene içinde birçok harika şeyin yanında Dune okudum. Hayatım boyunca hiçbir edebi eserden bu denli etkilenmediğimi belirtmek isterim. Bir ara dövmesini filan yaptırmalıyım. Annemi anlamaya başladım, onu anladıkça ona kızmaya başladım. Üstelik ergenliğimdeki gibi altı boş öfkeler değil. Buna sonra geliriz. İki seans terapi aldım. 22 yıldır görüşmediğim babamla barıştım. İlk adımı benim attığım şu an oldukça tatlı bir ilişkimiz var. Bu ilişkiyi bir sürü kişiden gizliyorum.Çünkü manipüle olmaya yatkın bir bünyem var. Aptal değilim ama oldukça safım. Hayatımda ilk defa kredi çektim. Araba da sürdüğüm anlarda kredimi ve ehliyetimi düşünüp yetişkin olduğuma şaşırıyorum. Hoş bir şey değil tabi, hala yirmilerimdeki hayalperestliğe sahip olmayı isterdim. Şu günlerde oldukça realist olmak zorundayım.
Anne oldum (burası keman çalmaya ara vermek zorunda olduğum yer). Evet, içimde bir insan büyüdü, her yerimi ağrıttı. Yürüyemedim, uyuyamadım, oturamadım, yiyemedim, hatta sıçamadım. Doğurduktan sonra da bunları yapamadım. İki yıl geçti, artık bazen bunları yapabiliyorum. Ama bazen. İsmini Ladin koyduk. "Usama bin Ladin mi öhöhöhöhejeheh" gibi aptal yaklaşımların olacağını bilmemize rağmen (ki oldu). Bir de ön isim koyduk, Mavi. Mavi tek başına mehhh bir isimken Mavi Ladin oldukça anlamlı. Hep doğadan bir isim koymak istemiştim. Mavi Ladin ağacını bilmeyenler için bkz. Google. (Gerçekten de mavi bir çam!)
Annelik… Çok zor. Ama bir canlının gözünün önünde büyümesi ve medeniyet kazanmasını izlemek müthiş bir deneyim. Bu konuya da sonra değineceğiz.
Fırsat buldukça yazmak istiyorum. Çünkü her terapist gibi benim terapistim de (seni bırakmak zorunda olduğum için çok üzgünüm ama sana vereceğim parayla bir koli prima aktif baby 5 numara alabiliyorum) yazmamı istemişti. Yani yazmayı bu kadar seven birinin bir anda bırakmasını o da anlayamadı. Ben de anlayamadım.
Kulağımda hala çok kötü bir indie şarkı çalıyor. And I'm too old for this shit.
13 notes
·
View notes