#dikme
Explore tagged Tumblr posts
Link
0 notes
Text
İnsan cevresini güzelleştirmeli güzel anılmalı Mesela meyve ağaçları dikmeli mahallenin dört bir yanına
Gülmlüm-semeli
Gülüm-setmeli
#şiir#küfürsokakta#şiir sokakta#küfür#kötü insanlar#şiirler#geceyedair#geceye bir söz bırak#bu kalp seni unutur mu#gece
26 notes
·
View notes
Text
Dünyaya fazla bağlanma ki Allah seni sevsin. İnsanların elindekilere göz dikme ki insanlar seni sevsin.....
İbn Mâce, Zühd,1)
31 notes
·
View notes
Text
Bir demek çiçek yerine gelişimine şahitlik edebileceğin saksıda bir çiçek (can) veya doğaya bir can bağışta bulunabileceğin bir fidan alıp dikme gibi sevgiyi ifade etme şekilleri olsa ve bundan mutlu olan kişiler olsa keşke... 🩵
# bana göre #
#nature#naturphotography#artists on tumblr#photographers on tumblr#benim kadrajım#benim dünyam#maviyenot#kendime not#dünya#elhamdülillah#çok şükür#allah#tefekkür#tb#doğa#my post#postlarım#kafama göre#bana göre#Spotify#müzik#çiçekler#doğafotoğrafları#ağaç
11 notes
·
View notes
Text
Corona zamanları bahçeye erik ağacı dikme fikri meyvesini verdi tarım işinede el attık 🙃
15 notes
·
View notes
Text
Şu sıralar üstümde öyle bir yorgunluk hali var ki nasıl tarif edeyim size bilemedim.
Annemin en iyi anlaştığı eltisi, rahmetli amcamın eşi var. Ben küçükken annemle çok giderdik onlara. Yengem, gündüzleri bahçe ve ahır işleriyle meşgul olurken akşamları da boş durmaz kendisine bir meşgale bulurdu illa. Bu meşguliyet de genelde sökük, yırtık işleri olurdu. Bir de üstüne misafiri de eksik olmazdı. Garibim öyle yorgun olurdu ki ipi, iğneye götürürken dahi bir kaç saniyeliğine uyurdu. Bir türlü iğnenin deliğinden ipi geçiremezdi. Arada misafirlere "Allah'ınızı severseniz kusuruma bakmayın ha" der bir kaç kelam eder yine ipi iğneden geçirme işine yönelirdi. Herkes başka muhabbetlerle meşgul olurken ben ise aha başardı başaracak diye yengemin ip iğne mücadelesini izlerdim. Hatta bazen dayanamaz elinden alır ben takıp verirdim. Bu kez de dikme aşamasında uyurdu tabi.
Ha işte yengemin yorgunluğu gibi bir yorgunluk var üzerimde.
Bilmem izah edebildim mi?
Fikret İ
56 notes
·
View notes
Text
“Ulaşamamak tam anlamıyla varmak demektir.
Su canlısı suyu göremez
Ay'da yaşayan herkes
ay ışığının rengini göremez.
Uzaklık ve dostluk bizim hikayemizdir.
Bunun dışında herşey arzudur.
Duyguların ortada olduğu yerde,
kuşların seçimi kafestir.
Özgürlüğün küçük genişliğini
esirin gözünden görmek gerekir.
Dağlar sıra dağlar içinde,
dağı, çölde görmek gerekir.
Bahçem ağaçsız olsa da,
aklımda dikme düşüncesi var.
Şiiri, aşkı, tasavvuf'u
hepsini sahip olmadan yaşarım...
14 notes
·
View notes
Text
dalından düşmüş bir yaprağım bile yok buraya bırakacak. solmuş ve sararmış, dokunduğunda parçalanıp yok olacak bir yaprağım bile. şimdi sen. avucunda bahardan kalma bir yaprağı elini uzatıp dikme dallarıma. boyama yeşile. dursun böyle boş. zaten kış. zaten fırtına. bırak. dursun.. artık sıçrasam da uykumda soğuktan sıçrarım. bir gece üşüyüp kalbimden hasta olur öyle sıçrarım. yükseklerden kendimi bırak��r da öyle sıçrarım. başıma dokunma, okşama şefkatle. alışacak bir yastığım yok, yok boynun. dokunma buradaymış gibi. bırak. ben sıçrar biraz geç, yine uyurum. bir gece olur da kaçarsa uykun, açılır gözlerin ve üşürse ellerin, korkarsan karanlık ve karanlığın getirdiği şeylerden, kendine bir gece yarısı uykunda sana okuduğum masalı tekrar et. başucuna koyduğum kurşun askerlerden bahset. ben şimdi en çok belki biraz geç, geç kalırım.
34 notes
·
View notes
Text
A. teyze bebeğime elbise diker misin dedi. gel de dikme 🩷💛🩵
17 notes
·
View notes
Text
Bahçem ağaç'sız olsa'da,
Aklımda dikme düşüncesi var.
11 notes
·
View notes
Text
Dünyaya fazla bağlanma ki Allah seni sevsin, insanların elindekilere göz dikme ki insanlar seni sevsin.
İbn Mâce, "Zühd", 1
Hayırlı sabahlar 🤲🏻
17 notes
·
View notes
Text
DİNDE KIRK PRENSİP
YEDİNCİ PRENSİP (GAZALİ)
Bu prensip helâl rızkı aramakla ilgilidir.
Allah teâlâ şöyle buyurmuştur:
"Helâl ve temiz şeyler yiyin, sâlih amel işleyin ve yararlı işler yapın.
Ben neler yaptığınızı bilenim."Mü'minûn, 51
SAYFA 106 İMÂM-I GAZÂLİ
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm da şunları söylemiştir:
"Helâl rızk aramak farzdır."
"Kırk gün helâl yiyen (ve günah işlemeyen) kim- senin kalbini Allah teâlâ kendi nuruyla nurlandırır."
"Haram yiyenlerin ibadetleri kabul edilmez."82
82-Bu hadis-i şerif, uzun zamandan beri kafamı kurcalayan bir müşkülümü halletti.
Müşkül şuydu: Bazı insanlar, hiç kaçırmadan ibadetleri tam olarak, hatta bazen fazla olarak ifa ederler.
Buna rağmen bu ibadetlerin iyileştirici ve ıslah edici etkileri onların ahlâkında, vicdanında, beşerî ilişkilerinde, iş ve muâmelelerinde, hak ve hukuka yaklaşımlarında görülmez.
Halbuki, Kur'ân'ın açık ifadesiyle, namaz insanı kötü ve çirkin işlerden uzaklaştırır, oruç insana takva kazandırır, hac insanı yıkayıp dünyaya yeni gelmiş gibi temiz bir duruma getirir.
Fakat, demek ki, haram yedikleri ve haramla beslendikleri için, sözünü ettiğim insanların ibadetleri kabul edilmez.
İbadetler kabul edilmeyince de, hiç yapılmamış gibi olurlar.
Bu insanlar da bu yüzden hiç iyileşme alâmetleri göstermezler.
"Bir kimse on dirhem verip bir elbise alsa, o dirhemlerin içinde bir tanesi haram olsa, Allah teâlâ o kimsenin bu elbise içinde kıldığı namazları kabul etmez."
Abdullah ibni Ömer radıyallahu anh şunu söylemiştir:
"İki büklüm oluncaya kadar namaz kılsanız ve tel gibi inceleşinceye kadar oruç tutsanız, haram yemekten sakınmadıkça, ibadetleriniz kabul edilmez."
SAYFA107 DİNDEKIRKPRENSİP
Şöyle denilmiştir:
"İbadet etmekle birlikte haram yemek, ilaç kullanmakla beraber zehir içmek gibidir." Zehir ilacın etkisini bozduğu gibi, haram yemek de ibadetin sevabını, olumlu etkisini ve faydasını yok eder.
Bil ki, helâl ile beslenmenin kalp tasfiyesinde, nurlanmasında, marifet (Allah teâlâ'yı tanımak) kazanmasında ve hakikatleri anlamasında büyük etkisi vardır.
Bu sebeple, haramdan sakınmayan kimselerde bu hallerin oluşması zorlaşır. Belki de hiç mümkün olmaz. Haramdan sakınmak ise önem sırasına göre dört türlüdür:
1- Açık olan ve bilinen haramlardan sakınmak.
En önemli sakınma türü budur.
Çünkü açık olan haramlardan sakınmayan bir kimse şeriat nazarında fåsık olur ve adâlet vasfını kaybeder.83
83 -Şeriat hukukuna göre, her hangi bir konuda şahidlik edebilmek veya sözü makbul sayılmak için adalet vasfına sahip olmak lazımdır.
Bu vasıf, daha başka bazı işlerde de gereklidir.
2- Haram olma ihtimali ve şüphesi bulunan şeylerden sakınmak.
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm buna işaret ederek şöyle buyurmuştur:
"Sende şüphe bırakan şeyi terk et, şüphe bırakmayan şeyi yap." Bu sakınma türü, orta derecedeki sâlihlerin takvasıdır.
3- Harama yol açma ihtimali bulunan helâl şeylerden sakınmak. Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm buna işaret ederek şöyle buyurmuştur:
"Kul, sakıncalı olmayan ve fakat sakıncalı olana
yol açma ihtimali bulunan şeyleri terk etmedikçe, yüksek derecedeki takva ehlinin derecesine ulaşamaz."
Hz. Ömer radıyallahu anh da şunu söylemiştir:
"Allah Resûlu döneminde, biz harama yol açma ihtimalinden dolayı helâl şeylerin onda dokuzunu terk ederdik."
Helâl olan ziynetlerden ve lezzetli şeyleri yemekten sakınmak da bu kısma dahildir.
Çünkü bunların nefsi azdırıp bozmasından ve haram şeyleri de arzu edilir hâle getirmelerinden korkulur.
Dünya ehlinin malına bakmaktan ve nasıl yaşadıklarını öğrenmekten sakınmak da bu kısma girer. Çünkü bunlar da, nefiste harama karşı gıpta ve arzu uyandırırlar.
Bu sebeple, Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"İmtihan etmek için bazı kimselere geçici olan dünya hayatından verdiğimiz şeylere gözlerini dikme!
Rabbinin verdiği helâl rızk, (azda olsa) bu şeylerden daha hayırlıdır.
Ev halkına ve çoluk çocuğuna namazı emret.
Kendin de namaz üzerinde sabit ol...84
84-Bugün öğlen vakti, ben camiye gitmeye hazırlanırken dışarıdan komşunun sesi geliyordu.
Kapıdaki birisine seslenerek,
"Namaz kılıp geleceğim." diyordu.
Ben bu sesi duyunca, onun namaz kıldığını öğrendim. Fakat çocukları namaz kılmıyorlardı
Akıbet (iyi, sevindirici ve kalıcı olan son) takvanındır."
Taha, 132
İsâ aleyhisselâm da şunu söyleniştir:
"Dünya ehlinin mal ve mülklerine bakmayın.
Çünkü bunlara bakmak, imanınızın tadını bozarlar."
Ve şöyle denilmiştir:
"Elbisesi ince (ipekli, süslü, fantazi) olanın dini de ince (zayıf, çürük ve bozuk) olur."
O hâlde, yenilecek ve kullanılacak şeyin bizzat helâl olması yetmez, onun bir harama yol açma ihtimalinin bulunmaması da lâzımdır.
4- Allah teâlâ'ya şükretmek için vesile bulmak ve O'na ibadet etmek için kuvvet kazanmak maksadları dışında her türlü nimetten sakınmak. Bu sakınma türü sıddıkların takvasıdır.
Çünkü sıddıklara göre, şükür ve ibadet için kullanmayan her şey haramdır.
ve belki de Kıblenin ne olduğunu bilmiyorlardı.
Bu çelişkili aile tablosu üzerinde biraz düşündüm ve kendi kendime şöyle dedim: "Bu aile reisi (erkek veya kadın), eğer namaz kılmanın kişinin âhiret kurtuluşu için zarurî ve zorunlu olduğunu biliyorsa, nasıl çocuklarının namaz kılmamalarına ve hatta namazın ne olduğunu bilmemelerine seyirci kalabiliyor, şefkat ve vicdanı isyan etmiyor?
Ve eğer, namazın böyle zorunlu ve hayatî bir önemi olduğuna inanmıyorsa, o zaman da neden kendisi namaz kılıp rahat ve istirahatını bozuyor?
Kapıyı açıp bu düşüncelerimi kendisine söylemek istedim. Fakat, vazgeçtim.
Çünkü düşünerek cevap vermeyeceğini, basma kalıp ve harc-ı âlem şeyler söyleyeceğini biliyordum. Bunlar da beni tatmin etmezlerdi.
110İmam Gazâlî Risaleleri13
Kur'ân-ı Kerim'de bu anlayışa işaret edilerek şöyle buyurulmuştur:
""Allah, de!
Ondan sonra insanları bırak, daldıkları bataklıkta oynasınlar."En.am 91
Buradaki Allah demekten maksat, her şeyi Allah teâlâ hesabına değerlendirmektir.
Bataklıkta oynamaktan maksat ise, nefis hesabına yaşamak ve nimetleri nefis için tüketmektir.
#DİNDE #KIRK #PRENSİP
#HELÂL #RIZIK #ARAMAK
#7YEDİNCİ #PRENSİP
#İMAM-I #GAZÂLÎ
4 notes
·
View notes
Text
Peygamber efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki : "Dünyaya aldırma, dünyaya değer verme Allah seni sever. İnsanların elinde olan şeylerden de ümidini kes, onlara heveslenme, göz dikme o zaman insanlar da seni sever."
Demekki, ahireti seveceğiz dünyayı sevmeyeceğiz, Allah o zaman bizi seviyor. Ahireti seversek, ahireti özlersek, cenneti kazanmaya yönelirsek, dünyaya aldırmazsak Allah seviyor. İnsanların elindekilere tamah etmezsek, göz dikmezsek insanlar seviyor. Senin paran sana mübarek olsun, senin karın sana mübarek olsun, senin otomobilin sana mübarek olsun, senin kazancın sana mübarek olsun, gözümüz yok Allah daha çok versin diyeceğiz yani.
Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan Rahmetullahi Aleyh
44 notes
·
View notes