#dişlerimin hikayesi

[dumanaltiblog]

Öfkeli değilim.

Sen bana yazılacak bir aşk hikayesi vermedin. Sen bana uç uca eklenip yazılacak bir öykü vermedin. Sen bana hepi topu birkaç özdeyiş verdin. Onu da tutup yazsak bu kadar yazılacak ne vardı anlaşılmaz. E be maviş, hikayemizi yazmam gerek çünkü hikayeler biter. Oysa bak tutup anlatamadım sana, yazılacak bir hikaye yok ortada. Ağlatmıyor, acıtmıyor, kanamıyor ama kabuk da bağlamıyor. Can evimin ortasına tutup koyduğun -belki de bilmeden- düpedüz bir yara. Sürekli batan. Ne yapayım ben bu yarayla şimdi? Tutup atsan atılmaz. Acımıyor ki acıdan yitip gidelim. Sorularım da yok Maviş, cevaplanınca geçsin. Sen bana bir ömür aynada gözlerimi kaçıracağım bir sıfatı yapıştırdın, yapıştırdın da, yapıştırıp kaçtın benden o sıfattan sebep. Ben kalakaldım öylece. Aynada kendiyle göz göze gelmekten korkan, hiçbir saldırıya uğramamış fakat yine de düpedüz yenilmiş. Hiç bir yana dönemediğim bir çözümsüzlüğün ortasında. Yaşanmıyor bu sıfatla, bu sıfat uyurken dişlerimin gıcırtısı olup çıkıveriyor, gülerken gözümden damlayan yaş, kafamı kaldırıp önüme bakınca biteviye biri bulut, yemek yerken mideme oturan taş. Bana bir de bakalım. Bu sıfatla olduğum yerde kalsam ayaklarım zemine gömülüyor. Bana bir de bakalım ben ne yapayım Maviş. Bak benim de edecek çift çift laflarım var. Tutup rafa dizsem kütüphaneler yetmez. Tutup yere tükürsem Anadolu’yu sel alır. Ben bunları yuttum da sen bir onuruna sığdırıp bana bir “hadi eyvallah” diyemedin ya. Bak bu açık kapılar iyi gelmez bana, yaşım genç, boynumda düzleşme var. Aradaki rüzgar alır götürür bir umut desem, e bu sıfatın bir yere savrulası yok. Ne yapayım Maviş? Kafama sıkamayacak kadar çok seviyorum yaşamayı. Buna rağmen, bununla birlikte. Ya velayetini al besle büyüt, ya gel yüzüme tükür de ben de lanetler okuyup gidebileyim. Öyle uzaktan gözbebeğimin içine bakmakla olmaz bu işler. Sen yok saysan da inkar edemeyeceğin kadar canlıyım ben. Gözümün önünde beni üzemiyorsun Maviş. Sen sadece kafamın içinde batacak kadarsın.   

[yokyerkitapkulubu]

Yekta Kopan'ın Önerdiği 36 Kitap

Yekta Kopan’ın Önerdiği 36 Kitap

Yekta Kopan, twitter hesabından takipçilerine kitap önerilerinde bulunuyor. Bizde bu listeyi Yekta Kopan’ın önerdiği kitaplardan derleyip sizler için hazırladık.

Yazar: Leo Löwenthal Çevirmen: Beybin Kejanlıoğlu Yayınevi: Metis Yayıncılık Sayfa Sayısı: 248

Frankfurt Okulu’nun önde gelen düşünürlerinden Leo Löwenthal, sosyolojik bir çerçevede Batı’da edebi sanatların ve kitle iletişim araçlarının…

[bilalante]

Kalabalıkta Yüzler

Gölge Konuşuyor: Bu türden gerçeklik-kurmaca ilişkisini inceleyen romanlara bilindiği gibi ilgim çoğaldı son zamanlarda. Örneğin bundan okuduğum Rachel Cusk’ın Çerçeve üçlemesi aradan geçen aylara rağmen zihnimi meşgul etmeye devam ediyor. Kalabalıkta Yüzler’in benzer etki yapacağını düşünüyorum. Valeria Luiselli’nin Dişlerimin Hikayesi bana etkisi o derece fazla değildi oysa ki. Genelde bu tür…

[sizekitap]

Dişlerimin Hikayesi

Dişlerimin Hikayesi

devamı burada => https://goo.gl/D93E7y