#deri alerji testi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Gıda İntoleransı Hangi Rahatsızlıklara Sebep Olur?
Gıda İntoleransı Hangi Rahatsızlıklara Sebep Olur?
Gıda İntoleransının Sebep Olduğu Rahatsızlıklar
Sindirim Problemleri
Deri Reaksiyonları
Enerji Düşüklüğü
Ruh Hali Değişiklikleri
Baş Ağrıları
Kas ve Eklem Ağrıları
Gıda intoleransı, belirli gıdaların vücutta olumsuz tepkimelere yol açmasına neden olan bir durumdur. Bu durum, çoğunlukla sindirim sisteminin bazı besin maddelerini yeterince sindirememesi veya tolere edememesiyle ilişkilidir. En yaygın belirtileri arasında şişkinlik, gaz, karın ağrısı ve ishal yer alır. Özellikle laktoz intoleransı olan bireyler, süt ve süt ürünlerini tükettiklerinde bu tür sindirim sorunlarıyla sıkça karşılaşırlar. Gluten intoleransı (çölyak hastalığı) da benzer sindirim problemlerine yol açabilir, bu da bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz etkiler.
Deri reaksiyonları, gıda intoleransının bir diğer önemli belirtisidir. Bu durum, belirli gıdalara karşı vücudun verdiği inflamatuar yanıtların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Egzama, kaşıntı ve döküntü gibi problemler, gıda intoleransı olan bireylerde sıkça görülmektedir. Bu tür cilt sorunları, gıdaların vücutta yarattığı olumsuz etkilerin bir yansımasıdır ve bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Özellikle alerji ile karıştırılmaması gereken gıda intoleransı, ciltteki tepkimelerin kaynağını bulmak için dikkatli bir değerlendirme gerektirir.
Gıda intoleransı, fizyolojik etkilerinin yanı sıra psikolojik durumları da etkileyebilir. Bireyler, sindirim sorunları ve cilt problemleri nedeniyle sürekli bir enerji düşüklüğü hissi yaşayabilirler. Bu durumda, vücut yeterli besin maddelerini ememez ve bu durum günlük aktiviteleri zorlaştırır. Ayrıca, gıda intoleransı olan kişilerde ruh hali değişiklikleri ve anksiyete belirtileri de görülebilir. Sindirim sistemindeki rahatsızlıklar, genel sağlığı ve ruhsal durumu olumsuz etkileyerek, bireylerin yaşam kalitesini düşürür.
Gıda intoleransı baş ağrıları ve kas-eklem ağrıları gibi fiziksel rahatsızlıklara da yol açabilir. Bu tür ağrılar, vücudun gıda intoleransına verdiği yanıtlar sonucu ortaya çıkar. Bireyler, hangi gıdaların bu tür ağrılara yol açtığını belirlemek için dikkatli bir izleme yapmalıdır. Gıda intoleransı, bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını etkileyen çok yönlü bir durumdur. Bu nedenle, belirtilerle karşılaşıldığında bir uzmana başvurmak ve uygun bir diyet planı oluşturmak önemlidir.
Ayrıntılı bilgi ve gıda intoleransı testi için Gıda İntoleransının Sebep Olduğu Rahatsızlıklar Nelerdir?
#gıda intoleransı#gıda intoleransı testi#rahatsızlıklar#gıda alerjisi#saç telinden test#intolerans testi#laktoz intoleransı
0 notes
Text
Kedi Alerjisi Belirtileri
Kedi Alerjisi Nedir? Kedi alerjisi, bağışıklık sisteminin kedi tüyleri, tükürükleri veya idrarları gibi alerjenlere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu alerjenlere maruz kalan kişilerde hapşırma, burun akıntısı, gözlerde kaşıntı ve sulanma, ciltte kızarıklık ve kaşıntı gibi belirtiler görülebilir. Kedi Alerjisi Belirtileri: Hapşırma Burun akıntısı veya tıkanıklık Gözlerde kaşıntı ve sulanma Öksürük ve hırıltı Ciltte kaşıntı ve kızarıklık Göz altlarında şişlik ve morarma Kedi Alerjisi Teşhisi: Kedi alerjisi teşhisi için doktorunuz tıbbi geçmişinizi dinleyecek ve fiziksel muayene yapacaktır. Ayrıca alerjinin varlığını kesinleştirmek için aşağıdaki testlerden birini veya birkaçını önerebilir: Deri testi (prick testi): Cildinize küçük miktarda kedi alerjeni enjekte edilerek reaksiyon gözlemlenir. Kan testi: Kanda kedi alerjenine karşı üretilen antikorların seviyesi ölçülür. Eliminasyon testi: Bir süre kedilerden uzak durarak ve belirtilerin azalıp azalmadığını gözlemleyerek teşhis konulur. Kedi Alerjisi Tedavisi: Kedi alerjisinin kesin bir tedavisi yoktur. Ancak, alerji belirtilerini hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için çeşitli yöntemler mevcuttur: Kediyi evden uzak tutmak: Mümkünse, kediyi evden uzak tutmak en etkili çözümdür. Ev temizliği: Evi düzenli olarak temizlemek ve toz almak önemlidir. HEPA filtreli elektrik süpürgeleri alerjenleri daha etkili bir şekilde toplar. Kediyi yıkamak: Kediyi düzenli olarak yıkamak tüylerde ve deride biriken alerjenleri azaltabilir. Hava temizleyicileri: HEPA filtreli hava temizleyiciler kullanarak evdeki hava kalitesini artırabilir ve alerjen miktarını azaltabilirsiniz. Antihistaminikler: Doktor tavsiyesi ile kullanılan antihistaminik ilaçlar alerji belirtilerini hafifletebilir. Burun spreyleri: Burun spreyleri burun tıkanıklığı ve akıntısını azaltmada yardımcı olabilir. Aşı tedavisi: Alerji aşıları uzun vadede alerjenlere karşı duyarlılığı azaltabilir. Kedi Alerjisine Karşı Önlemler: Kediyi evden uzak tutmak Evde düzenli temizlik yapmak Kediyi yıkamak HEPA filtreli hava temizleyicileri kullanmak Kediye özel alan oluşturmak El ve yüz temizliğine dikkat etmek Antihistaminik ilaçları doktor tavsiyesi ile kullanmak Kedi Alerjisi Hakkında Ek Bilgiler: Kedi alerjisi her yaştan insanı etkileyebilir. Kedi alerjisi kalıtsal olabilir. Kedi alerjisi astım gibi diğer alerjik hastalıkları tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Kedi alerjisi olan kişilerde egzama gibi cilt problemleri de görülebilir. Read the full article
0 notes
Text
youtube
✏️Note: Turkish🇹🇷,English🇻🇬,German🇩🇪,İtaliano🇫🇷,French🇷🇺, Spanish🇪🇸,Russian🇷🇺 and Arabic🇸🇾 description ❗️
🇹🇷🇹🇷🦋Alerjik Rinit ve Burun estetiği (Rinoplasti) ameliyatları❗️
✏️Burunda şekil bozukluğu nedeniyle rinoplasti yapılacak hastaların bazılarında alerjik rinit de görülmektedir.
✏️Burun kıkırdak (septum) eğriliği (septum deviyasyonu), burun etleri (konkalar) büyümesi, burunda polip, kronik sinüzit gibi problemler rinoplasti ameliyatı esnasında düzeltilir.
✏️Bu problemleri yaşayan hastaların bir kısmında alerjik rinit de görülmektedir. Rinoplasti esnasında bu problemleri düzeltilen hastaların bir kısmında alerjik rinitte düzelme görülmektedir.
✏️Alerjik Rinit; saman nezlesi de denir. 3 alt tipi vardır;
1)Mevsimsel alerjik rinit ( saman nezlesi):
2)perenial: tüm yıl boyunca görülür.
3) Karışık (miks): Yukardaki iki tipin karışımı.
✏️Alerji yapan 300 civarında etken saptanmıştır ( polenler, ev tozu akarları, kimyasallar vs).
✏️ Allerjik rinitin kesin tedavisi olmamakla beraber yukarda sayılan problemler rinoplasti esnasında düzeltilirken rinit şikayetleri de azalmakta veya bazen yok olmaktadır.
✏️Alerjik rinitte semptomatik ( burun akıntısı/tıkanma, hapşırma, gözlerde sulanma/kaşınma gibi) tedavi olarak antihistaminik, dekonjestanlar ve steroid içeren ilaçlar ile burun spreyleri verilebilir.
✏️Alejik rinit medikal tedavisinde son yıllarda aşı uygulaması (immünoterapi) WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından önerilmektedir.
✏️Ayrıca rinoplasti esnasında alerjik riniti olan hastaya burun boşluğunda bulunan ve burun akıntısı/tıkanıklık gibi problemlere neden olabileceği düşünülen ‘vidian sinir’ e cerrahi müdahale ( ablatif diod lazer veya kriyoprob kullanarak) yapılmaktadır. ✏️Tanı:Alejik Rinit ve burun deformitesinde hasta öyküsü (anamnezi) ve fizik muayane çok önemlidir.
Ayrıca gerekli görülürse direk röntgen (X-Ray), paranasal sinüs tomografisi (BT), alerji için kan testleri, IgE ve deri prick testi, rinomanometre.
✏️Özetle alerjik rinit ve burunda şekil bozuluğu, kıkırdak/kemik eğriliği, burun eti (konka) büyümesi, sinüzit ve burun polipleri olan hastaya aynı ameliyatta ayrı ayrı uygulamalar yapılabilmektedir.#alerjikrinit #alerjikastım #alerjikrinittedavisi #alerjikrinitbulguları #fonksiyonelestetiktanponsuzburunestetiği #doğalburunestetiği #rinoplasti #rhinoplasty #naturalrhinoplasty #drazimetozdemir #plastikcerrahi #estetikcerrahi #plastiksurgery #nişantaşıestetikdrazimet #şişliestetikdrazimet #istanbulestetikcerahdrazimet #turkeydrazimet #istanbul #turkey
✏️Note: Turkish🇹🇷,English🇻🇬,German🇩🇪,Italian🇫🇷,French🇷🇺, Spanish🇪🇸,Russian🇷🇺 and Arabic🇸🇾 description ❗️
🇻🇬🇺🇸🦋Allergic Rhinitis and Rhinoplasty surgeries❗️
✏️ Allergic rhinitis is also observed in some patients who will undergo rhinoplasty due to nasal deformity.
✏️Problems such as nasal cartilage (septum) curvature (septum deviation), nasal turbinates (turbinates) growth, nasal polyps, chronic sinusitis are corrected during rhinoplasty surgery.
✏️Allergic rhinitis is also observed in some of the patients experiencing these problems. Some patients whose problems are corrected during rhinoplasty experience improvement in allergic rhinitis.
✏️Allergic Rhinitis; Also called hay fever. There are 3 subtypes;
1)Seasonal allergic rhinitis (hay fever):
2)perennial: seen all year round.
3) Mixed (mix): A mixture of the two types above.
✏️ Around 300 factors that cause allergies have been identified (pollens, house dust mites, chemicals, etc.).
✏️ Although there is no definitive treatment for allergic rhinitis, the problems listed above are corrected during rhinoplasty, and rhinitis complaints decrease or sometimes disappear.
✏️ Antihistamines, decongestants, steroid-containing drugs and nasal sprays can be given as symptomatic treatment for allergic rhinitis (such as runny nose/stuffiness, sneezing, watery/itchy eyes).
✏️In recent years, vaccination (immunotherapy) has been recommended by WHO (World Health Organization) in the medical treatment of allergic rhinitis.
✏️In addition, during rhinoplasty, surgical intervention (using ablative diode laser or cryoprobe) is performed on the 'vidian nerve', which is located in the nasal cavity of the patient with allergic rhinitis and is thought to cause problems such as nasal discharge / congestion. ✏️Diagnosis:Patient history (anamnesis) and physical examination are very important in Allegic Rhinitis and nasal deformity.
Additionally, if necessary, direct x-ray (X-Ray), paranasal sinus tomography (CT), blood tests for allergies, IgE and skin prick test, rhinomanometer.
✏️They allergic rhinitis and nose in the nose, cartilage/bone curvature, nasal meat (turbine) growth, sinusitis and nasal polyps can be applied separately in the same surgery. #naturalrhinoplasty #drazimetozdemir #plasticcerrahi #aestheticcerrahi #plasticsurgery #nişantaşıestetikdrazimet #şişliestetikdrazimet #istanbulestetikcerahdrazimet #turkeydrazimet #istanbul #turkey
✏️Hinweis: Türkisch🇹🇷, Englisch🇻🇬, Deutsch🇩🇪, Italienisch🇫🇷, Französisch🇷🇺, Spanisch🇪🇸, Russisch🇷🇺 und Arabisch🇸🇾 Beschreibung ❗️
🇩🇪🇩🇪🦋Allergische Rhinitis und Nasenkorrekturen❗️
✏️ Bei einigen Patienten, die sich aufgrund einer Nasendeformität einer Nasenkorrektur unterziehen, wird auch eine allergische Rhinitis beobachtet.
✏️Probleme wie die Krümmung des Nasenknorpels (Septum) (Septumdeviation), das Wachstum der Nasenmuscheln (Nasenmuscheln), Nasenpolypen und chronische Sinusitis werden während einer Nasenkorrektur korrigiert.
✏️Bei einigen Patienten mit diesen Problemen wird auch allergische Rhinitis beobachtet. Bei einigen Patienten, deren Probleme durch eine Nasenkorrektur behoben werden, kommt es zu einer Besserung der allergischen Rhinitis.
✏️Allergische Rhinitis; Auch Heuschnupfen genannt. Es gibt 3 Untertypen;
1) Saisonale allergische Rhinitis (Heuschnupfen):
2) mehrjährig: ganzjährig zu sehen.
3) Gemischt (Mix): Eine Mischung der beiden oben genannten Typen.
✏️ Es wurden rund 300 Allergieauslöser identifiziert (Pollen, Hausstaubmilben, Chemikalien etc.).
✏️ Obwohl es keine definitive Behandlung für allergische Rhinitis gibt, werden die oben aufgeführten Probleme während der Nasenkorrektur behoben und die Rhinitis-Beschwerden nehmen ab oder verschwinden manchmal.
✏️ Antihistaminika, abschwellende Mittel, steroidhaltige Medikamente und Nasensprays können zur symptomatischen Behandlung einer allergischen Rhinitis (z. B. laufende Nase/Verstopfung, Niesen, tränende/juckende Augen) verabreicht werden.
✏️In den letzten Jahren wurde von der WHO (Weltgesundheitsorganisation) eine Impfung (Immuntherapie) zur medizinischen Behandlung von allergischer Rhinitis empfohlen.
✏️Darüber hinaus wird während der Nasenkorrektur ein chirurgischer Eingriff (mittels ablativer Diodenlaser oder Kryosonde) am „Nervus vidian“ durchgeführt, der sich in der Nasenhöhle des Patienten mit allergischer Rhinitis befindet und vermutlich Probleme wie Nasenausfluss / Stau. ✏️Diagnose: Anamnese (Anamnese) und körperliche Untersuchung sind bei allergischer Rhinitis und Nasendeformität sehr wichtig.
Zusätzlich bei Bedarf direktes Röntgen (Röntgen), Nasennebenhöhlentomographie (CT), Blutuntersuchungen auf Allergien, IgE- und Pricktest, Rhinomanometer.
✏️Allergische Rhinitis und Nase in der Nase, Knorpel-/Knochenverkrümmung, Nasenfleischwachstum (Turbine), Sinusitis und Nasenpolypen können separat in derselben Operation angewendet werden. Oplastik #natürlicheRhinoplastik #drazimetozdemir #plastische Cerrahi #ästhetische Cerrahi #plastische Chirurgie #nişantaşıestetikdrazimet #şişliestetikdrazimet #istanbulestetikcerahdrazimet #türkeidrazimet #istanbul #türkei
✏️Nota: turco🇹🇷, inglese🇻🇬, tedesco🇩🇪, italiano🇫🇷, francese🇷🇺, spagnolo🇪🇸, russo🇷🇺 e arabo🇸🇾 descrizione ❗️
🇮🇹🇮🇹🦋Interventi di rinite allergica e rinoplastica❗️
✏️ La rinite allergica si osserva anche in alcuni pazienti che si sottoporranno ad un intervento di rinoplastica a causa della deformità nasale.
✏️Problemi come la curvatura (deviazione del setto) della cartilagine nasale (setto), la crescita dei turbinati nasali (turbinati), i polipi nasali, la sinusite cronica vengono corretti durante l'intervento di rinoplastica.
✏️In alcuni pazienti che presentano questi problemi si osserva anche rinite allergica. Alcuni pazienti i cui problemi vengono corretti durante la rinoplastica riscontrano un miglioramento della rinite allergica.
✏️ Rinite allergica; Chiamato anche raffreddore da fieno. Esistono 3 sottotipi;
1) Rinite allergica stagionale (raffreddore da fieno):
2)perenne: vista tutto l'anno.
3) Misto (mix): Una miscela delle due tipologie sopra.
✏️Sono stati identificati circa 300 fattori che causano allergie (pollini, acari della polvere domestica, sostanze chimiche, ecc.).
✏️ Sebbene non esista un trattamento definitivo per la rinite allergica, i problemi sopra elencati vengono corretti durante la rinoplastica e i disturbi della rinite diminuiscono o talvolta scompaiono.
✏️ Antistaminici, decongestionanti, farmaci contenenti steroidi e spray nasali possono essere somministrati come trattamento sintomatico per la rinite allergica (come naso che cola/ostruzione, starnuti, lacrimazione/prurito agli occhi).
✏️Negli ultimi anni la vaccinazione (immunoterapia) è stata raccomandata dall'OMS (Organizzazione Mondiale della Sanità) nel trattamento medico della rinite allergica.
✏️Inoltre, durante la rinoplastica, viene eseguito un intervento chirurgico (utilizzando laser a diodi ablativi o criosonda) sul "nervo vidiano", che si trova nella cavità nasale del paziente con rinite allergica e si ritiene causi problemi come secrezione nasale / congestione. ✏️Diagnosi: l'anamnesi del paziente e l'esame obiettivo sono molto importanti nella rinite allergica e nella deformità nasale.
Inoltre, se necessario, radiografia diretta (X-Ray), tomografia dei seni paranasali (CT), esami del sangue per allergie, IgE e prick test cutaneo, rinomanometro.
✏️La rinite allergica e il naso nel naso, la curvatura della cartilagine/osso, la crescita della carne nasale (turbina), la sinusite e i polipi nasali possono essere applicati separatamente nello stesso intervento chirurgico. oplastica #rinoplasticanaturale #drazimetozdemir #plasticcerrahi #aestheticcerrahi #plasticsurgery #nişantaşıestetikdrazimet #şişliestetikdrazimet #istanbulestetikcerahdrazimet #turkeydrazimet #istanbul #turchia
✏️ملاحظة: الوصف بالتركية🇹🇷، الإنجليزية🇻🇬، الألمانية🇩🇪، الإيطالية🇫🇷، الفرنسية🇷🇺، الإسبانية🇪🇸، الروسية🇷🇺 والعربية ❗️
🇸🇾🇦🇪🇰🇼🦋جراحات الأنف التحسسية وتجميل الأنف❗️
✏️يلاحظ أيضًا التهاب الأنف التحسسي لدى بعض المرضى الذين سيخضعون لعملية تجميل الأنف بسبب تشوه الأنف.
✏️يتم تصحيح مشاكل مثل انحناء الغضروف الأنفي (الحاجز) (انحراف الحاجز)، ونمو القرينات الأنفية، والزوائد اللحمية الأنفية، والتهاب الجيوب الأنفية المزمن أثناء جراحة تجميل الأنف.
✏️يلاحظ أيضًا وجود التهاب الأنف التحسسي لدى بعض المرضى الذين يعانون من هذه المشاكل. يعاني بعض المرضى الذين تم تصحيح مشاكلهم أثناء عملية تجميل الأنف من تحسن في التهاب الأنف التحسسي.
✏️التهاب الأنف التحسسي؛ وتسمى أيضا حمى القش. هناك 3 أنواع فرعية.
1) التهاب الأنف التحسسي الموسمي (حمى القش):
2) معمرة : تشاهد على مدار السنة .
3) مخلوط (مخلوط): خليط من النوعين السابقين.
✏️ تم تحديد حوالي 300 عامل مسبب للحساسية (حبوب اللقاح، عث غبار المنزل، المواد الكيميائية وغيرها).
✏️ على الرغم من عدم وجود علاج نهائي لالتهاب الأنف التحسسي، إلا أنه يتم تصحيح المشاكل المذكورة أعلاه أثناء عملية تجميل الأنف، وتقل شكاوى التهاب الأنف أو تختفي في بعض الأحيان.
✏️ يمكن إعطاء مضادات الهيستامين ومزيلات الاحتقان والأدوية التي تحتوي على الستيرويد وبخاخات الأنف كعلاج لأعراض التهاب الأنف التحسسي (مثل سيلان الأنف/الاحتقان، والعطس، وعيون دامعة/حكة).
✏️في السنوات الأخيرة، أوصت منظمة الصحة العالمية (منظمة الصحة العالمية) بالتطعيم (العلاج المناعي) في العلاج الطبي لالتهاب الأنف التحسسي.
✏️بالإضافة إلى ذلك، أثناء عملية تجميل الأنف، يتم إجراء التدخل الجراحي (باستخدام ليزر الصمام الثنائي الاستئصالي أو المسبار بالتبريد) على "العصب الفيديان"، الموجود في التجويف الأنفي للمريض المصاب بالتهاب الأنف التحسسي ويُعتقد أنه يسبب مشاكل مثل إفرازات الأنف / ازدحام. ✏️التشخيص: تاريخ المريض (سجل المريض) والفحص البدني مهمان جدًا في التهاب الأنف التحسسي وتشوه الأنف.
بالإضافة إلى ذلك، إذا لزم الأمر، الأشعة السينية المباشرة (X-Ray)، التصوير المقطعي للجيوب الأنفية (CT)، اختبارات الدم للحساسية، IgE واختبار وخز الجلد، مقياس ضغط الأنف.
✏️ يمكن تطبيق التهاب الأنف التحسسي والأنف في الأنف والغضاريف / انحناء العظام ونمو لحم الأنف (التوربينات) والتهاب الجيوب الأنفية والزوائد اللحمية الأنفية بشكل منفصل في نفس الجراحة. #istanbulestetikcerahdrazimet #turkeydrazimet #istanbul #turkey
#aesthetic#surgery#plastic#turkey 🇹🇷#bestplasticsurgeon#opdrazimetozdemir#☎️+905322058604#rhinoplasty#allerjig rhinitis#alerjik rinit#istanbul#septoplasty#Youtube
0 notes
Text
Alerji Kan Testi Nedir? Nasıl Yapılır ve Sonuçları Nasıl Yorumlanır?
Alerji Kan Testi, bağışıklık sisteminin zararsız olarak kabul edilen bazı maddelere (alerjen) karşı aşırı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Alerjik reaksiyonlar, hapşırık, burun akıntısı, gözlerde kaşıntı, kızarıklık, deride döküntü, kurdeşen, nefes darlığı, öksürük, astım, gıda intoleransı, ilaç alerjisi gibi çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Alerji testi ise, kişinin hangi alerjenlere karşı duyarlı olduğunu belirlemek için yapılan bir testtir. Alerji testleri kan veya deri yoluyla yapılabilir. Bu yazımızda alerji kan testi nedir, nasıl yapılır ve sonuçları nasıl yorumlanır sorularına cevap vermeye çalışacağız. Alerji Kan Testi Nedir? Alerji kan testi, kişinin kanında alerjik reaksiyonlarda rol oynayan immunglobulin E (IgE) adlı antikorların seviyesini ölçen bir testtir. IgE antikorları, vücudun alerjenlere karşı savunma mekanizmasının bir parçasıdır. Alerjenle karşılaştığında IgE antikorları mast hücreleri adı verilen hücrelere bağlanır ve bu hücrelerden histamin gibi iltihaplanmaya neden olan maddeler salgılanır. Bu maddeler de alerjik reaksiyonların belirtilerine yol açar. Alerji kan testi ile kişinin kanında belirli alerjenlere karşı üretilen spesifik IgE antikorlarının düzeyi ölçülür. Bu sayede kişinin hangi alerjenlere karşı duyarlı olduğu tespit edilebilir. Alerji Kan Testi Nasıl Yapılır? Alerji kan testi yapmak için öncelikle doktorunuzdan randevu almanız gerekir. Doktorunuz size hangi alerjenlere karşı test yapılacağını söyleyecektir. Testten önce herhangi bir hazırlık yapmanız gerekmez. Test günü doktorunuz veya hemşireniz kolunuzdan bir damardan kan örneği alacaktır. Kan örneği steril bir tüpe konulacak ve laboratuvara gönderilecektir. Laboratuvarda kan örneğinizdeki IgE antikorlarının seviyesi özel cihazlarla ölçülecektir. Test sonuçları genellikle birkaç gün içinde hazır olur. Alerji Kan Testi Alerji Kan Testi Sonuçları Nasıl Yorumlanır? Alerji kan testi sonuçları genellikle kU/L (kilo ünite/litre) olarak ifade edilir. Bu birim IgE antikorlarının kandaki konsantrasyonunu gösterir. Test sonuçları aşağıdaki şekilde yorumlanabilir: - 0-0.34 kU/L: Negatif sonuç. Bu değer test edilen alerjene karşı duyarlılık olmadığını gösterir. - 0.35-0.69 kU/L: Sınırda sonuç. Bu değer test edilen alerjene karşı hafif duyarlılık olabileceğini gösterir. - 0.70-3.49 kU/L: Düşük pozitif sonuç. Bu değer test edilen alerjene karşı orta derecede duyarlılık olduğunu gösterir. - 3.50-17.49 kU/L: Orta pozitif sonuç. Bu değer test edilen alerjene karşı yüksek derecede duyarlılık olduğunu gösterir. - 17.50-49.99 kU/L: Yüksek pozitif sonuç. Bu değer test edilen alerjene karşı çok yüksek derecede duyarlılık olduğunu gösterir. - 50.00 kU/L ve üzeri: Çok yüksek pozitif sonuç. Bu değer test edilen alerjene karşı aşırı derecede duyarlılık olduğunu gösterir. Alerji Kan Testi Alerji kan testi, kişinin hangi alerjenlere karşı duyarlı olduğunu belirlemek için kullanılan bir testtir. Kan örneğindeki IgE antikorlarının seviyesini ölçerek alerji tanısına yardımcı olur. Test sonuçları negatif, sınırda, düşük pozitif, orta pozitif, yüksek pozitif veya çok yüksek pozitif olarak yorumlanabilir. Alerji kan testi sonuçları tek başına yeterli değildir. Doktorunuzun klinik bulguları ve hastalık öyküsü ile birlikte değerlendirilmelidir. Alerji Kan Tetsi Güvenilir Midir?Alerji kan testi, alerjenlere karşı duyarlılığı belirlemek için kullanılan güvenilir ve yaygın bir testtir. Ancak tek başına yeterli değildir, doktorunuzun klinik bulguları ve hastalık öyküsü ile birlikte değerlendirilmelidir. Ayrıca bazı durumlarda farklı alerji testleri de gerekebilir.Alerji kan testi fiyatı ne kadardır?Alerji kan testi fiyatı, testin yapıldığı laboratuvar, test edilen alerjen sayısı ve testin kapsamına göre değişiklik gösterebilir. Genellikle 100-300 TL arasında bir fiyat aralığı söz konusudur. Ancak bu fiyatlar kesin değildir, test yaptırmadan önce laboratuvarlardan fiyat bilgisi almanız tavsiye edilir.Alerji testi öncesi nelere dikkat edilmelidir?Alerji testi öncesi doktorunuzun size vereceği talimatlara uymalısınız. Genellikle testten 3-7 gün önce antihistaminik ilaçlar, alerji ilaçları, bazı ağrı kesiciler ve bazı bitkisel ürünlerin kullanımını bırakmanız istenir. Çünkü bu ilaçlar ve ürünler test sonuçlarını etkileyebilir. Ayrıca test günü cildinizin temiz ve kuru olmasına dikkat etmelisiniz.Alerji kan testi SGK kapsamında mıdır?Alerji kan testi, SGK tarafından karşılanan bir testtir. Ancak SGK’nın belirlediği fiyat tarifesine göre ödeme yapılır. Bu fiyat tarifesi, laboratuvarların uyguladığı fiyatlardan farklı olabilir. Bu durumda aradaki fark hastadan talep edilebilir. Bu nedenle test yaptırmadan önce laboratuvarlardan fiyat bilgisi almanız tavsiye edilir.Alerji kan testi acıtır mı?Alerji kan testi, kolunuzdan bir damardan kan örneği alınması şeklinde yapılır. Bu işlem sırasında iğne batması hissedebilirsiniz. Ancak bu his çok kısa süreli ve hafiftir. Ayrıca kan alınan bölgede morarma veya şişlik oluşabilir. Alerji kan testi sonuçları, alerjik reaksiyonların şiddetini veya sıklığını tam olarak yansıtmayabilir. Bazı kişilerde yüksek IgE seviyelerine rağmen belirgin bir alerjik reaksiyon görülmeyebilir. Bazı kişilerde ise düşük IgE seviyelerine rağmen ciddi bir alerjik reaksiyon yaşanabilir. Bu nedenle alerji kan testi sonuçları, doktorunuzun klinik bulguları ve hastalık öyküsü ile birlikte değerlendirilmelidir. Read the full article
0 notes
Text
Bahar Alerjisine İyi Gelebilecek 14 Öneri
Baharın habercisi olan havaların ısınması, çiçeklerin açması ve ağaçların yeşermesi beraberinde bahar alerjisini de getiriyor. Saman nezlesi ya da alerjik rinit olarak da bilinen bahar alerjisi en çok çayır, çiçek ve ağaç polenlerinden kaynaklanıyor. Hapşırma, göz kaşıntısı, burnu tıkanıklığı gibi belirtileri olan ve bazı durumlarda başka hastalıklarla da karışabilen bahar alerjisinin tanısı için alerji deri testi yapılması gerekiyor. Tedavi edilmediğinde astıma dönüşebilen bahar alerjisine karşı alınacak önlemler ise hastalığın daha hafif geçmesine yardımcı oluyor. Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Selda Kaya, bahar alerjisi ve alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi. 3 yaş üstü çocuklar ve erişkinleri etkiler Bu aylarda çiçek tozları denilen çayır, çiçek ve ağaç polenlerinin havada dolaşımı artış gösterirken, polen alerjisi olan kişilerde de alerjik rinit belirtileri görülmektedir. Saman nezlesi olarak da bilinen bahar alerjisinin toplumda izlenme sıklığı ise yüzde 15-30 oranında değişirken, bu rahatsızlık daha çok 3 yaş ve üstü çocuklar ile erişkinleri etkilemektedir. Çayır, çiçek ve ağaç polenlerine dikkat! Alerjinin ortaya çıkma sebebi tam olarak bilinmese de yapılan araştırmalar, bazı özelliklere sahip kişilerde çeşitli maddelere alerjik reaksiyon gelişebildiğini göstermektedir. Özellikle genetik geçiş, bahar alerjisinin gelişmesinde risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bahar alerjisinin ortaya çıkma zamanı ve şiddeti, ilgili alerjen maddenin ortamda bulunma yoğunluğuyla yakından ilişkilidir. Bahar alerjisi yaygın olarak mevsim geçişlerinde görülmekle birlikte, bu alerjiyi tetikleyen en önemli etken çayır, çiçek ve ağaç polenleri olmaktadır. Ağaç polenlerine alerjisi olanlar erken bahar aylarında, çimen alerjisi olanlar baharın son dönemi ile yaz aylarında alerjik reaksiyon göstermektedir. Göz kaşıntısı ve burun tıkanıklığı sık görülen belirtilerdendir Genellikle her yıl belirli zaman diliminde tekrarlayan bahar alerjisinin başlıca belirtileri arasında hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akması, burun kaşıntısı, kaşıntılı sulu gözler, ağız veya boğaz kaşıntısı, göğüste sıkışma bulunmaktadır. Bununla birlikte baş ağrısı, nefes darlığı, hırıltılı solunum, öksürme ve bazı kişilerde koku ve tat duyusunun azalması ise daha az görülen semptomlar arasında yer almaktadır. Alerji deri testi ve kan testleri ile tanı konulmalıdır Mikropların sebep olduğu hastalıklarla karışabilen bahar alerjisinin tanısı ayrıntılı muayenenin yanı sıra alerji deri testi veya kan testleri ile konulmalıdır. Bunlara ek olarak kantitatif Ig tespiti, serum total Ig E, allerjene özgü I gE solunum fonksiyon testleri de hasta özelinde istenebilmektedir. Alerjenlere maruziyet azaltılmalı Bahar alerjisinin yarattığı şikayetleri önlemenin en iyi yolu alerjenlerden kaçınmaktır. Polenlerin yoğun olduğu yerlerde az zaman geçirmek, gündüz camları kapalı tutmak, eve gelince duş almak yararlı olmakta; bununla birlikte tedavide antihistaminik antialerjik ilaçlar, burun spreyleri ve alerji aşıları kullanılmaktadır. Tedavi edilmeyen alerji astıma neden olur Uygun tedavi ve takip ile kontrol altına alınmayan bahar alerjisi astıma neden olabilmektedir. Toplumun ortalama yüzde 10’unda görülen astımın en önemli nedeni alerjidir. Astım ise düzenli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Bahar alerjisine karşı alınacak önlemler - Alerjenlerin bulunduğu ortamdan uzaklaşılmalı, - Alerji mevsimi öncesi doktor kontrolüne gidilmeli ve uygun ilaçlara başlanmalı, - Dışarıda geçirilen zaman kısıtlanmalı, - Klima kullanılmadan önce temizliği yapılmalı, - Burun tuzlu su ile hazırlanan gargara veya steril spreyler ile sık sık temizlenmeli, - Yeterli miktarda sıvı tüketilmeli, - Kıyafet, ayakkabı, saç aksesuarı gibi eşyalar değiştirilerek alerjenler evin dışında bırakılmalı ve duş alınmalı, - Dışarıda giyilen ayakkabı veya terlikler kapının dışında bırakılmalı veya kapalı bir dolaba kaldırılmalı, - Polenlerin yoğun olduğu zamanlarda maske takılmalı, - Sağlıklı beslenilmeli ve bağışıklık desteklenmeli. Her öğünde mutlaka en az bir adet taze meyve ve sebze tüketilmeli, - Üzüm, elma, portakal ve domates gibi alerji belirtilerini artıran gıdalar dikkatli tüketilmeli, - Bulunulan ortamdaki nem buhar makineleri ile uygun seviyeye getirilmeli, - Sigaradan uzak durulmalı, - Polenler çamaşırlara yapışabildiğinden çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır. Read the full article
0 notes
Text
Çocuklarda astım belirtileri ve tedavisi
New Post has been published on https://bebekler.name.tr/cocuklarda-astim-belirtileri-ve-tedavisi.html
Çocuklarda astım belirtileri ve tedavisi
Alerjik Bronşit belirtileri tekrarlayan öksürük, hışıltı, nefes almada zorluk ve hırıltı olarak görülmektedir. Çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonlarından dolayı alerjik ataklar gelişmektedir. Ataklar genellikle tekrarlayıcı olmasından dolayı bronş açıcı ilaçlar kullanılır. Ayrıca kimyasal kokular, rutubet, sigara dumanı, ev tozu akarları hastalığı tetiklemeye neden olabilir.
Çocuklarda Astım Nedeni
Çocukluk döneminde yaşanan astımın %80-90 civarı alerjik nedene bağlı olduğu bilinir. Çocukluk dönemi astımı genetik bir hastalıktır. Çocukluk çağı astımı ayrıca alerjik bronşit olarak isimlendirilir. Küf mantarları, ev tozu akarları, köpek kedi döküntüleri gibi etkenler bronşlarda alerjik tepkimeye sebep olur. Gelişen alerjik tepkime bronşlarda hassasiyet oluşturur. Bu nedenle bronşlarda daralma görülür. Ev içerisindeki alerjenler; ev tozu akarları, deri döküntüleri, hamam böceği dışkıları, köpek kedi tüyleri, küf ve rutubet. Ev dışarısındaki alerjenler; Çimen, ağaç, ot, küf, (arpa, mısır, yulaf, çavdar) polenleri Astımı Tetikleyen Durumlar • Duygu sendromları / Stres • İlaç kullanımları • Soğuk Algınlığı ve Enfeksiyonlar • Polenler • Besinlere katılan katkı maddeleri • Ani ısı değişimleri • Ev tozu akarları • Koruyucu ve Küf maddeler • Sigara dumanı
Çocuklarda Astım Tanısı
Çocukluk çağı astım tanısı koymak için hastanın öyküsü önemlidir. Nefes darlığı, hırıltı ve öksürük belirtileri var ise ve gece bu belirtiler şiddetleniyorsa astım düşünülmelidir. Sabaha karşı şiddetlenen belirtilere karşı bronş genişletici ilaçlar tepki veriyor ise astım tanımlanmalıdır.
Çocuklarda Alerji Teşhisi
Astıma neden olan alerjiyi tespit etmek için ve alerjinin neden olduğu maddenin saptanması için alerji deri testi uygulanır. Kolun ön yüzüne delme uygulaması ile uygulanan deri testi kabarıklık ve kızarıklık durumuna göre değerlendirme yapılarak hastanın hangi maddeye etken alerji olduğu belirlenir. Alerji deri testi uygun olmadığı hastalar; alerjik egzemaya sahip kişiler, 3 yaşın altındaki çocuklar ve “anti-histaminik” içeriğine sahip ilaç kullanan hastalarda kan testi “spesifik immünoglobulin E” uygulanabilir.
Çocuklarda Astım Tedavisi
Alerjik bronşite sahip olan hastalarda ilk tedavi yöntemi alerjiye neden olan maddeden uzak durmasını sağlamaktır. Doktor tarafından verilen öneriler ve alınacak çevre önlemleri hastalığının belirtilerini ve bronşlardaki duyarlılığı azaltabilir. Önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda ilaç tedavisi uygulanır. Genelde bu tarz ilaçlar havayolu ile akciğerlere ulaşarak bronşları gevşetmeye yönelik ilaçlardır. Aynı zamanda bu tür ilaçlar rahatlatıcı özelliğine sahip olup bronş duyarlılığını azaltarak kontrol altında tutan ilaçlardır.
Rahatlatıcı ilaçlar “terbutalin” veya “salbutamol” içeriğine sahip bronş gevşetici ilaçlardır. Hastalığının şiddetlendiği durumlarda kullanılır. Kontrol edici ilaçlar atakları önlemede kullanılır. Kortizon içeriğine sahip ilaçlardır. Alerjinin bronşlarda neden olduğu hasarı en aza indirmek için uygulanan tek seçenektir. Kortizonlu ilaçlar doktor kontrolü altında ve uygun dozda kullanılmalıdır. Fazla doz kullanımında kortizonun sebep olduğu yan etkileri görülebilir. Bu tarz ilaçlar “İnhaler” sprey olarak isimlendirilir. İnhaler ilaçlar aracı tüp ile kullanılmalıdır. İnhaler spreyler doğru şekilde kullanılmalı ve alerji uzmanı tarafından kontrol altında tutulmalıdır.
Çocuklarda Alerji Aşıları
Alerji aşıları tıp dilinde “Alerjen Spesifik İmmünoterapi” olarak isimlendirilir. Çocuklarda ilaç tedavisi ile beraber alerjinin çözümü için aşı tedavisi uygulanabilir. Bu aşılar “Dil altı damla aşı” ve “İğne aşı” olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır. Günümüzdeki gelişmeler nedeniyle Dil altı damla aşıları tercih sebebidir. Aşı tedavisi uygulanacak çocuğun kararı mutlaka çocuk alerji uzmanı tarafından uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.
14 notes
·
View notes
Text
Anestezi
Cerrahi operasyonlar, yaklaşık 150 yıldır anestezi kullanılarak yapılmaktadır. Ameliyat tekniklerinin gelişmesi anesteziyolojideki gelişmeler ile paralel olarak ilerlemiştir. Günümüzde tıp bilimindeki ilerlemeler sayesinde anestezi biliminde de büyük gelişmeler kaydedilmiştir.
Hastalar, cerrahi operasyonlar öncesinde anestezi ile ilgili yeterli bilgi sahibi olamadıklarında, ameliyatın kendisinden çok anestezi almaktan korkmaktadır. Halbuki, anestezinin kullanım amacı hastaların güvenli ve konforlu bir ameliyat geçirmelerini sağlamaktır.
Magnet hastanesi, Ankara özel hastaneler içerisinden alanında uzman anestezistleri, son teknolojik cihazları ve konforlu ameliyathaneleriyle ayrışmaktadır.
Anestezi Nedir?
Anestezi, kelime anlamı olarak “hissizlik, duygusuzluk” anlamına gelmektedir. Anestezi etkisi altında olan hastalar için ameliyatlar ağrısız ve hatırasız işlemlerdir. Ameliyat sürecinin güvenle ilerleyebilmesi için, duyunun ortadan kaldırılması gereklidir, ancak yeterli değildir.
Anestezi, ağrısız ve güvenli bir ameliyat ortamı sağlamak için, çeşitli ilaçlar yardımıyla hastanın ağrı ve acı duyması için geliştirilmiş bir dizi tıbbi uygulamadır. Ameliyat süresince, hem hastanın acı duymasının önüne geçmek, hem de operasyonu uygulayan cerraha uygun bir çalışma ortamı yaratmak için anestezi kullanılmaktadır.
Modern anestezi teknikleri sayesinde, hastaların çok az riskle konforlu bir ameliyat olmaları mümkün kılınmaktadır. Seçilecek anestezi yöntemi, hastanın genel sağlık durumuna, farklı hastalıkların varlığına ve ameliyat edilecek bölgeye göre anestezi doktoru tarafından belirlenir. Anestezi uygulamaları genel anestezi, lokal anestezi, sinir bloğu anestezisi, spinal anestezi ve epidural anestezi şeklinde olabilir.
Genel Anestezi
Genel anestezi, bilincin ilaçlar yardımıyla ortadan kaldırıldığı ve tüm vücudun anestezi etkisi altında olduğu anestezi tekniğidir. Genel anestezi yöntemi, geniş alanları kapsayan beyin ameliyatı, karın ameliyatı, kalp ameliyatı gibi ameliyatlarda kullanılmaktadır.
Genel anestezi, damardan verilen bir ilaçla başlar. Daha sonra, hastanın ağzından nefes borusuna doğru bir tüp yerleştirilir. Bu tüp yardımıyla, anestezi makinesi oksijenin ve diğer anestezik gazların akciğerlerden kan dolaşımına geçişini sağlar; böylece anestezi durumunun devamlılığı sağlanır. Ek olarak, hastanın ağrı duymasını engellemek için damardan ağrı kesici ilaçlar da verilebilir.
Ameliyat sonunda, anestezi makinesinden verilen gazlar sonlandırılır. Hastanın bilinci ve solunumu geri döndükten sonra nefes borusundaki tüp nazikçe çıkartılır.
Genel anesteziyi güvenilir kılmak için;
1. Ameliyat Öncesinde Mutlaka Muayene Olun
Hasta cerrahi operasyondan önce mutlaka anestezi doktoru tarafından muayene edilmeli ve sorulan sorulara eksiksiz yanıtlar vermelidir. Anestezi uzmanı hastaya düzenli kullandığı ilaçlar, kronik rahatsızlıklar, daha önce genel anestezi alıp almadığı hakkında sorular yöneltecektir.
2. Sigarayı Bırakın
Sigara, ameliyat sonrası solunum problemlerine yol açabilmektedir. Sigara içen insanların akciğerlerinde düzelme görülmesi 1 hafta ile 6 ayı bulmaktadır. Bu yüzden, cerrahi operasyon gerekliliğini öğrendiğinizde, eğer kullanıyorsanız hemen sigarayı bırakmalısınız. Sigarayı bırakmada zorlanıyorsanız, Sigara Bırakma Birimimize başvurabilirsiniz.
3. Vücut Kitle İndeksinizin Normal Seviyede Olduğuna Emin Olun
Şişman insanlarda ameliyat sonrası görülen komplikasyonlar ve problemler daha sık görüldüğü için, ameliyat öncesinde vücut kitle indeksinizin normal seviyede olduğuna emin olmanızı tavsiye ediyoruz.
4. Cerrahi Operasyon Öncesi Hiçbir Şey Yiyip İçmeyin
Yaşa göre değişiklik gösterse de, erişkin hastalarda genel anestezi öncesinde 6 saatlik bir açlık dönemi gerekli görülmektedir. Çünkü, tokluk dolayısıyla kusma, mide içindekilerin akciğerlere kaçışı gibi problemler anestezi sırasında ve sonrasında önemli sorunlara sebep olabilir.
Önceden planlı ameliyatlarda, aç kalma konusunda anestezi doktorunun söyledikleri dikkate alınmalıdır
Lokal Anestezi
Lokal anestezi, hastanın vücudunun bölgesel olarak uyuşturulduğu anestezi türüdür. Çoğunlukla deri altından enjekte edilen anestezik ilaçlar sayesinde, sadece belirli bir bölgedeki sinir duyuları etkisizleştirilir. Hastanın bilinci açık olur; ancak, hasta operasyon geçirdiği bölgede ağrı veya acı hissetmez.
Lokal anestezi, uygulandıktan yaklaşık 15 dakika sonra etki eder. Anestezinin etki süresi ise, kullanılan anestezik ilacın türüne ve miktarına göre değişiklik göstermektedir.
Genellikle göz, burun, boğaz, kulak, göz, omuz, deri, periferal kan damarı, diş cerrahi operasyonlarında kullanılan lokal anestezi iki şekilde uygulanır;
İnfiltrasyon
Dokuya etki eden anestezi türü olarak bilinen infiltrasyon, cilt altına veya yüzey dokuları içine anestezik ilaçların enjekte edilmesiyle yapılır. Böylece, ameliyat edilecek bölge hissizleştirilirken hastanın bilincinin yerinde olması sağlanır.
Topik Anestezi
Yüzeyden emilen anestezi türü olarak bilinen topik anestezi, iğne kullanılmadan uygulanmaktadır. Anestezik madde, operasyon yapılacak bölgeye damlatılır, sürülür veya püskürtülür. Genellikle ağız ve diş sağlığı doktorları, göz cerrahları tarafından kullanılan topik anestezi, yapılan operasyonun hissedilmemesi için çok önemlidir.
Spinal ve Epidural Anestezi
Genel cerrahi, kadın doğum ve ortopedik cerrahisinde sıkça yararlanılan iki yöntem olan spinal ve epidural anestezi, son yıllarda oldukça yaygınlık kazanmıştır. Epidural anestezi sayesinde, ameliyat sonrası ağrı kontrolü de sağlanabilmektedir.
Spinal anestezi, hastanın bel bölgesindeki omurilik sinirlerin geçtiği spinal aralığa anestezik maddeler verilmesiyle yapılır. Hastada herhangi bir bilinç kaybı olmaz, hastanın şuuru açıktır; ancak, anestezi uygulanan bölgede ağrı hissedilmez. İğnenin yapıldığı seviyenin üç omur üzerinden başlayarak hastanın ayak parmaklarına kadar ilacın yayılması şeklinde bir uyuşma gerçekleşir. Ağrısız doğum, sezeryan gibi kadın doğum cerrahi operasyonlarında; fıtık, apandisit gibi genel cerrahi ameliyatlarında ve bacak ortopedi ameliyatlarında tercih edilmektedir.
Epidural anestezi ise, epidural aralıktan küçük bir kateter yerleştirilerek o bölgede bırakılması ile uygulanır. Ameliyat sonrasında, bu kateter ağrı kesici ilaçlar verilerek ağrıların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, epidural anestezi ile genel anestezide kullanılan ilaçların yarattığı riskler en aza indirgenebilir.
Anestezi Uzmanı Kimdir?
Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanı ve anestezist olarak da bilinen anestezi uzmanı, anestezi uygulamasını yapan doktordur.
Anestezi doktoru, cerrahi operasyon öncesinde hastayı muayene edip, yapılacak ameliyat için en uygun anestezi yöntemine hastayla birlikte karar vermektedir.
Magnet hastanesi, alanında en iyi anestezi uzmanları ile çalışmaktadır. Ağrısız ve güvenli bir ameliyat için gerekli ortamı yaratacak anestezi uzmanı, hem hastalar hem de cerrahlar için konforu sağlayacaktır.
Anestezi Öncesi Değerlendirme Nasıl Yapılır?
Magnet hastanesi olarak, anestezi öncesi değerlendirmede şu süreçleri takip etmekteyiz:
Anestezi doktoru hasta ile tanışır. Ardından, hastanın sağlık durumuyla ilgili değerlendirmeler yapmaya başlar. Hastanın genel sağlık durumu, hastalığıyla ilgili edinilen veriler, ilaç alerjileri, diğer alerjileri, düzenli ilaç kullanımı, varsa daha önceden geçirdiği ameliyatlar, hastanın daha önce geçirdiği ameliyatlarda kullanılan cerrahi yöntem ve anestezi teknikleri, hastanın kan grubu hakkındaki bilgiler dikkatle değerlendirilir.
Gerekli görülmesi halinde, kişinin var olan hastalıkları değerlendirilir, ameliyata engel teşkil eden bir durum olup olmadığı tartışılır ve tedavi yöntemleri yeniden düzenlenir.
Hastalar, bilinen alerji durumunu muhakkak anestezi uzmanına bildirmelidir. Özellikle ilaç alerjilerinin varlığının bilinmesi, bu ilaçların ameliyat sırasında kullanılması halinde oluşabilecek alerjiye bağlı komplikasyonları önlemek için çok önemlidir.
Düzenli kullanılan ilaçların varlığı halinde, durumun anestezi uzmanıyla önceden paylaşlması da önemlidir. Aksi halde, bazı ilaçlar kanamaya yol açabilir veya anestezide kullanılan ilaçlarla istenmeyen etkileşimlere girebilir.
Anestezi Öncesi Değerlendirmede Kullanılan Tanı Yöntemleri
Anestezi doktoru, anestezi öncesi değerlendirme için hastadan akciğer filmi, elektrokardiyografi, kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testi isteyebilir.
Gerekli görüldüğü durumlarda, farklı tetkikler de istenebilir. Hastada kronik bronşit, astım gibi bir akciğer hastalığı bulunuyorsa, solunum fonksiyon testi talep edilebilir. Kan sayımı sonucunda hastada kansızlık olduğu tespit edilirse ameliyat öncesinde durumun düzeltilmesi gerekebilir.
Anestezi ilaçlarının bazıları, karaciğer ve böbreğe yan etki gösterebilir. Bu nedenle, hastanın karaciğer ve böbrek fonksiyonları dikkatle değerlendirilmeli, herhangi bir bozukluk saptanması durumunda gerekli önlemler alınmalıdır.
Anestezi uzmanı ile yapılan görüşme ve testler sonrasında, ameliyat riski belirlenir. Ameliyat ve hastanın güvenliği için ortaya çıkabilecek risk faktörleri en aza indirgenir.
Anestezi Yöntemine Nasıl Karar Verilir?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, genel anestezi dışındaki diğer yöntemlerde, hastanın bilinci açık olur. Anestezi yöntemi, anestezi doktoru tarafından belirlenir. Hasta, ameliyat öncesi belirlenecek olan anestezi uygulaması hakkında detaylı olarak bilgilendirilir ve olası riskleri anladığına emin olunur.
Anestezi Alma Süreci
Hasta ameliyathaneye alındığında, göğüs bölgesine elektrotlar yerleştirilmektedir. Böylece, hastanın kalp atışı ve ritmi ekran üzerinden takip edilebilir.
Kola yerleştirilen manşon sayesinde kan basıncının takip edilmesi mümkün hale getirilir. Tırnak yatağına yerleştirilen alet ile kandaki oksijen miktarı incelenebilir. Gelişmiş bazı cihazlar sayesinde de kandaki karbondioksit miktarı ölçümlenebilir.
Ameliyat süresince, hastanın kalp ritmi, kandaki oksijen miktarı ve kan basıncı anesteziyoloji uzmanı tarafından yakın bir şekilde takip edilir. Parametrelerde gelişebilecek değişiklikleri normale çevirmek için ilaçla müdahale uygulanabilir.
1 note
·
View note
Text
DERİ ALERJİLERİ NEDİR, ALERJİK DERİ NE DEMEKTİR,
DERİ ALERJİLERİ NEDİR, ALERJİK DERİ NE DEMEKTİR,
Kırlarda dolaşmayı sevenlerdenseniz, otlar arasında yürürken seyrek de olsa rahatsız edici deri alerjilerine yol açabilecek bir bitkiye sürtünebilirsiniz.
Şimdiye kadar daha çok vücudunuz içinde, midede, bağırsaklarda, akciğerlerde ve sinüslerde başlayan alerjik tepkilerden söz ettik. Oysa birçok madde yalnızca derinize sürtünmeyle bağışıklık sisteminizi ayağa kaldırabilir. Sonucu…
View On WordPress
#alerji deri testi yan etkileri#bebeklerde cilt alerjisi neden olur#bebeklerde cilt alerjisine ne iyi gelir#cilt alerji tedavisi#cilt alerjisi ne zaman geçer#deri alerji bitkisel tedavi#deri alerji çeşitleri ve belirtileri#deri alerji tedavisi bitkisel#deri alerji testi#deri alerji testi fiyatı#deri alerji testi hangi bölümde yapılır#deri alerji testi kaç yaşa yapılır#deri alerji testi nasıl yapılır#deri alerji testi nasıl yapılır video#deri alerji testi ne kadar#deri alerji testi nerede yapılır#deri alerji testleri#deri alerjileri#deri alerjileri nedenleri#deri alerjileri tedavisi#deri alerjileri ürtiker ve anjioödem#deri alerjisi#deri alerjisi bitkisel çözüm#deri alerjisi bitkisel tedavi#deri alerjisi bulaşıcımıdır#deri alerjisi çeşitleri#deri alerjisi ilaçları#deri alerjisi kaç günde geçer#deri alerjisi nasıl geçer#deri alerjisi ne zaman geçer
0 notes
Text
Sivilce İzi Tedavisi
Sivilce izleri sizi rahatsız ederse, güvenli ve etkili bir tedavi uygulanabilir. Tedavi ciltte depresyona neden olan akne izlerini azaltabilir. Tedavi ayrıca, akne izlerinin oluşmasını güvenli bir şekilde azaltabilir. Birçok tedavi mevcuttur. Tedaviler arasında lazer tedavileri, küçük cilt ameliyatları, kimyasal peelingler ve dolgu maddeleri bulunur. Bir dermatolog veya dermatolojik bir cerrah bu tedavileri tıbbi bir ofiste yapabilir.
Sivilce Lekeleri
Yaşlandıkça, sivilce izleri sıklıkla daha belirgin hale gelir, çünkü cildimiz kollajen kaybeder. Etkili tedavinin anahtarı, her skar tipi için en iyisini seçmektir. Örneğin, bazı derin yaraları olan bir hasta, cilde hacim katan bir dolgu maddesinden faydalanabilir. Bunu lazer tedavileri izleyebilir.
Sivilce izleri için tedavi görmeden önce sivilcenizi temizlemek önemlidir. Yeni akne oluşumları yeni sivilce izlerine yol açabilir. Sivilce olması da cildinizin iltihaplandığı anlamına gelir. Enflamasyon sivilce izleri için tedavinin etkinliğini azaltır.
En iyi sonuçları elde etmek için, bir dermatolog önce cildinizi inceler. Peki bu tedaviler nasıl uygulanır ? Aşağıdaki sivilce lekeleri ve scar görünümü için tedavi seçenekleri detaylı aktarılmaktadır.
Sivilce İzi Nasıl Geçer ?
Akne izlerinin azaltılmasına yardımcı olmak için çeşitli tıbbi tedaviler mevcuttur. Bir dermatolog, bir kişinin cilt tipine ve yara izinin derecesine bağlı olarak farklı prosedürler önerebilir. Akne izleri için tıbbi tedaviler şunlardır:
Kimyasal peeling
Bir dermatolog, bir kişinin cilt tipine, akne şiddetine ve yara izine uygun bir tür peeling önerebilir. Sivilce yara izi tedavisi trikloroasetik asit (TCA) adı verilen belirli bir kimyasal peeling türü kullanılır. Diğer kimyasal peelingler daha az etkili olabilir. Örneğin, glikolik asit kullananların TCA kullananlara göre yüzde 25'i izlerin görünümünde herhangi bir azalma görmedi. Hangisinin işe yaradığını belirlemek için farklı poeeling türlerini denemesi gerekebilir. Doktorunuz size uygun olan dereceyi aşamalı şekilde muayenesinde uygulayacaktır.
Enjeksiyonlar
Bir kişinin hipertrofik veya keloid izleri varsa, kortikosteroid enjeksiyonu, akne skar dokusu tedavisinde yardımcı olabilir. Tedavi tipik olarak bir dizi enjeksiyondan oluşur. Bir dermatolog bu enjeksiyonları birkaç haftada bir ofislerinde yapabilir ve sonuçları izler.
Dermal dolgu
Bazı durumlarda, dermatologlar izlerin görünümünü azaltmak için yumuşak doku dolgu maddeleri kullanılmasını önerebilirler. Dermatologlar, alerji testi gerektirebilecek kollajen bazlı bir üründen oluşan bir dolgu maddesi seçebilirler. Alternatif olarak, kullanılacak vücudun başka bir bölümünden yağ alınması bir seçenek olabilir. Polimetilmetakrilat (PMMA), hyaluronik asit (HA) ve poli-L-laktik asit (PLLA) gibi başka ticari dolguları da kullanabilirler. Dermal dolgu maddeleri atrofik izlerde en iyi sonucu verir, ancak çoğu geçicidir. Tedavi tipik olarak 6 ila 18 ay arasında sürer. Bununla birlikte, bir kişinin dermatoloğu ile karar verebileceği bazı kalıcı seçenekler vardır.
Lazer tedavisi
Lazer tedavisi cildi kimyasal veya kese kullanmadan yeniden yapılandırır. Alttaki genç cilt hücrelerini ortaya çıkarmak için en üstteki cilt katmanını çıkarır ve bu da yara izi görünümünü azaltmaya yardımcı olur.
Ancak lazer tedavisi herkes için uygun değildir, çünkü başarısı çoğunlukla kişinin sahip olduğu sivilce izine ve cilt tipine bağlıdır. Tedavi ayrıca bazı kişilerde, özellikle hassas cilde sahip olanlarda reaksiyona neden olabilir.
Sivilce Lekeleri için Evde Basit Tedavi
Aşağıda verilen düşük kapasiteli kimyasal peeling maddeleri ve diğer doğal içerikler hafif scar görünümleri için işe yaramakla beraber sivilce sonra leke oluşmaması adına da kullanılabilir.
Salisilik asit
Sivilce yaygın bir cilt şikayetidir, birçok insanda akne izleri görülür. Salisilik asit, genellikle sivilce cilt bakım ürünlerinde bir bileşen olan doğal olarak oluşan bir bileşiktir. Salisilik asit, kir, cilt hücreleri ve cildin gözeneklerinden akneye yol açan diğer kalıntıları temizlemeye yardımcı olur. Ayrıca, bölgede yara izi ve kızarıklığın azaltılmasına yardımcı olur ve bu da yara izinin görünümünü en aza indirir. Salisilik asit tüm skar tipleri için faydalıdır. Akne ile yaşayan çoğu insan için günlük cilt bakım rutini için iyi bir katkı sağlar.
Hassas cilde sahip kişilerin kuruluğu veya tahrişe neden olabileceğinden, bu asidi içeren bir ürünü tüm yüzünde kullanmadan önce küçük bir cilt bölgesinde test etmeleri gerekebilir.
Retinoidler ( Sivilce Lekeleri için Kremler )
Bazı topikal retinoidler sivilce izlerinden kurtulmanıza yardımcı olabilir. Topikal retinoidler iltihabı tıkar , akne lezyonlarını azaltır ve hücre yenilenmesini hızlandırır. Retinoidlerin, koyu ten rengi olan insanlar dahil olmak üzere, hiperpigmente akne izlerinin hafifletilmesine yardımcı olabilir.
Retinoidlerin cildi güneşe duyarlı hale getirebileceğini not etmek önemlidir. Sivilce veya yara izi tedavisi için retinoid kullanan herkes, dışarı çıkarken güneş kremi kullanmalıdır.
Alfa hidroksi asitler
Alfa hidroksi asitler (AHA'lar) ölü deri hücrelerinden kurtulmaya yardımcı olabilir ve gözeneklerin tıkanmasını önleyebilir. Doktorlar sivilceleri tedavi etmek ve sivilce izlerinin görünümünü azaltmak için AHA'ları önerebilirler.
AHA'lar, altındaki yeni ve taze cildi ortaya çıkarmak için cildin dış katmanını kesen hafif bir asit şeklidir. Bu işlem, yara izi nedeniyle renk atmasına yardımcı olabilir.
Laktik asit
Laktik asit, ölü cilt hücrelerini uzaklaştırmak için yumuşak bir kabuk işlevi görebilir. İzlerin görünümünü azaltmaya ve cildin genel dokusunu pürüzsüzleştirmeye yardımcı olabilir.
Laktik asit, bazen hiperpigmentasyona neden olmasına rağmen koyu skar dokusunu hafifletmeye de yardımcı olabilir . Bu olası ters etki nedeniyle, sivilce izlerini tedavi etmek için kullanmadan önce laktik asit içeren ürünleri küçük bir cilt yaması üzerinde test etmek en iyisidir.
Sivilce için pek çok ürün laktik asit içerir. Aynı zamanda daha doğal ve uygun maliyetli bir tedavi sağlayan seyreltilmiş elma sirkesinde de bulunur.
Sivilce Lekeleri için Doğal İlaçlar
Birçok insan sivilce izlerini gidermeye yardımcı olmak için doğal ilaçlar kullanır, ancak arkalarındaki bilim belirsizdir. Bazıları daha fazla tahrişe veya başka sorunlara neden olabilir, bu yüzden insanlar onları dikkatli kullanmalıdır. İnsanların akne lekelerini tedavi etmek için geleneksel olarak kullandıkları ev ilaçları şunlardır:
hindistancevizi yağı
shea yağı
aloe vera jeli
çiğ bal
karbonat
limon suyu
Yüz Lekelerine Kesin Çözüm yazımıza da bakabilirsiniz.
1 note
·
View note
Text
Alerji Nedir? Alerji Belirtileri ve Alerji Çeşitleri
Alerji Nedir? Alerji Belirtileri ve Alerji Çeşitleri
Yaşam kalitesine büyük darbe vuran, kimi zaman hayati tehlikeye varan reaksiyonlara neden olabilen alerji pek çok farklı etkenle tetiklenebiliyor. Kiminde yumurta ve fıstık, kiminde ise polen ya da evdeki tozlar alerjiyi ortaya çıkarabiliyor. Bazen deri alerjisi, bazende besin alerjisi olarak kendini gösteriyor. Alerji, normal kişilerin reaksiyon göstermediği zararsız maddelere karşı duyarlı olan bireylerde görülen bir reaksiyondur. Bu maddeler ‘alerjen’ olarak tanımlanırlar. Alerjiler mevsimsel olabilir (örneğin bahar aylarında), ya da yıl boyu sürebilir. Ana alerjenleri çayır poleni, ev tozu akarı, hayvan kılları, küf mantarı, arı venomu ve bazı gıda alerjenleri olarak sıralamak mümkündür. En sık alerji yapan gıdalar ise yumurta, kuruyemiş ve baklagillerdir. Alerjik olduğunuz bir madde ile karşılaştığınız zaman immun sistem onu tehlikeli görerek histamin adı verilen kimyasal ajanı salıyor. Bu histamin deride döküntü, baş ağrısı, hapşırma, burun akıntısı, deride şişme, bulantı ve diareye neden oluyor. En tehlikeli reaksiyon ise ‘anafilaksi’ adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Herkesin alerjisi farklıdır Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir. Alerjen yediğiniz bir madde ise ağız, mide ve bağırsaklarda reaksiyon oluşur. Böyle durumlarda, allerji uzmanı yakınma ve öykünüzü değerlendirir. Sonrasında kan ve deri testi uygulayarak, neye alerjiniz olduğunu bulur. Korunma, ilaç tedavisi, gerektiğinde immunoterapi uygulayarak rahatlama sağlar. Alerjiler besin, deri, ilaç ve bahar alerjisi olarak sınıflandırılabilir. Hepsinin alerjen etkenleri, kişileri etkileyiş biçimleri ve tedavi yaklaşımları farklıdır. Çocuklara yumurta ve fıstık yedirirken dikkat! Besin alerjisi, çocukların yaklaşık yüzde 5’ini, erişkinlerin yüzde 3’ünü etkileyebilir. Besin alerjisi hafiften ağıra doğru giden bir yelpazede kişilerde reaksiyona neden olabilir. Tüm reaksiyonların yüzde 90’ının oluşumunda genellikle şu gıdalar sorumludur: Yumurta, süt, fıstık, balık, karides, buğday ve soya. Çocuklarda en çok süt, yumurta ve fıstık alerji yapabilmektedir. Besin alerjisinde en etkili tedavi gıdadan uzak durmaktır. Dayanılmaz kaşıntının nedeni alerji olabilir Deri alerjileri, atopik dermatit (egzama), ürtiker ve anjiyoödem olarak sınıflandırılabilir. Atopik dermatit, egzamanın en sık görülen formudur. Kuru kaşıntıya ve kırmızı deri lezyonlarına neden olur. Alerjenler, toz akarı, hayvan kılları, sabun, deterjan, losyonlar, kuru kış havası egzamayı tetikleyebilir. Alerji uzmanı, egzamanın olası tetikleyicilerini ortaya koyar, yakınmaları azaltıcı, kaşınmayı engelleyici tedbirler alır. Ürtiker, deri üzerinde kırmızı kabarıklıklardır. Bazı gıdalar, ilaçlar, arı sokması, soğuk sıcak güneş maruziyeti, lateks, kan transfüzyonu, bakteri enfeksiyonu ve viral enfeksiyonlar tetikleyebilir. Bilinen tetikleyicilerden uzak durmak esastır. Anjiyoödem, daha derin cilt tabakalarının ödemidir. Göz, ağız, dil, el ayak ve boğazda şişme ile soluk almada güçlük şeklinde kendini belli eder. Tedavisinde en sık kullanılan ilaç seçeneği antihistaminiklerdir. İlaç alerjisi kolyenizi yanınızda taşıyın İlaç alerjisi, ilaçla ilk karşılaşıldığında reaksiyon oluşturmaz. Organizma, bu ilaca karşı antikor oluşturur. İlacın ikinci kez alınışında immun sistem uyarılır ve bu ilaç yabancı olarak değerlendirilip, histamin ve bazı maddeler açığa çıkar. Bunun sonucunda; deri döküntüsü ve ürtiker, kaşıntı, hırıltılı solunum, şişme, kusma, baş dönmesi ve anafilaksi ortaya çıkar. Hastanın öyküsünün alınması ve fizik muayenenin değerlendirilmesinin ardından, alerji uzmanı, deri testi veya kan tahlilleri isteyebilir. İlaç alerjilerinden şüphe ediliyorsa, ilaç deri testleri ve provokasyon testi uygulanabilir. Alerji doktoru, mevcut ilaç dışında potansiyel tehlikesi olan ilaçları gözden geçirir, yakınmaları oluşturan ilaçların alternatiflerini ortaya koyar, alerjiyi gösteren kolye, bileklik veya cüzdanınızda belgenizi bulundurmanızı önerir.
0 notes
Text
Alerji Testi Nasıl Yapılır?
Alerji Testi Nasıl Yapılır?
Bağışıklık sistemi, vücudu çevredeki yabancı zararlı maddelerden koruyan ve vücuda burun, bağırsaklar, nefes ve deri yoluyla giren zararlı ve yabancı maddelerden korur. Bazı durumlarda bağışıklık sistemi yabancı ve zararlı maddelere aşırı tepki verebilir. Bu duruma alerji denir. Genetik olarak yatkın alerjilerin nedenleri tam olarak anlaşılmasa da bazı alerjenler hastalığa önemli katkıda bulunur.…
View On WordPress
0 notes
Photo
SİVİLCE İZLERİNİ VE CİLT LEKELERİNİ GİDEREN MUCİZE İKSİR: #şifabul
Malzemeler: 1 çay kaşığı Madecassol krem 1 çay kaşığı Bepanten 1 adet E vitamini Ampulü
Yapılışı: Yukarıdaki malzemeleri bir araya getirin ve karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı göz ve dudak kenarları haricinde tüm yüzünüze veya sadece sorunlu bölgelere de sürebilirsiniz. Cildinize sürdüğünüz karışımı cildinizde 1 saat beklettikten sonra önce bir pamukla ardından da su ile temizleyebilirsiniz.
Süresi: Bu cilt bakımını ayda bir kere yapmanız yeterlidir.
MEDECASSOL KREM NEDİR? Centella asiatice bitkisinin ham maddesinden yapılan ve ciltte deri yapıcı, yara iyileştirici, tahriş giderici bir etkiye sahip eczanelerden temin edebileceğiniz bitkisel bir pomaddır. Tek başına bu kremi günde 1-2 kere kullanabilirsiniz.
MADECASSOL KREMİN FAYDALARI: - Uçuk yaralarını iyileştirir. - Yanık izlerini tedavi eder. - Cilt lekesi, sivilce lekesi iyileştirme özelli��i var. - Dudak ve vücut çatlaklarını tedavi eder. - Kuru olan cildi nemlendirir.
UYARI: Tüm malzemeleri bileğinize küçük bir alana sürüp alerjiniz olup olmadığını bir alana sürüp alerji testi yapın. Güneşe çıkacaksınız koruyucu krem kullanın ve direkt güneş temasından kaçının.
#şifa#şifa bul#şifabul#şifa bul youtube#madecassol#madecassol krem#sivilce izleri#sivilce#sivilce tedavisi#bepanten#e vitamini#cilt lekeleri#cilt güzelliği#cilt bakım#güzellik#bakım#sağlıklı beslenme#sağlık haberleri#sağlık bilgileri
1 note
·
View note
Text
Baharı alerjiyle değil neşeyle karşılamak mümkün
Baharı alerjiyle değil neşeyle karşılamak mümkün
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emin Maden, neredeyse her 20 kişiden birinde görülen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bahar alerjisinin önemsenmesi gerektiğini belirterek, “Alerjinin kendi kendine geçmesi beklenilmemelidir. Tanı süreci deri testi, kandan moleküler alerji testi ile gıda alerjileri tespit edilebilir ve uygun tedavilerle hastalık kontrol altında tutulabilir” dedi. Özellikle…
View On WordPress
0 notes
Text
Sinirsel Ağrılar Nasıl Geçer? Sinirsel Ağrılara Bitkisel Çözüm
Sinirsel ağrılar nelerdir?
Sinirsel ağrılar oldukça şiddetli olabilir ve günlük hayatı etkileyebilir. Birçok bitki kronik veya uzun süren sinir ağrılarını yatıştırmaya yardımcı olmaktadır. Sinir ağrısı veya nevralji, sinir yolu üzerinde oluşan ağrılardır. Bu ağrıların oluşmasında pek çok faktör olabilir. Bazı ilaçlar, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, zona, frengi, travma, şişme ve iltihap kronik sinir ağrısının nedenleri arasındadır. Ancak kronik sinir ağrısı için bitkisel çözümler denenmeden önce olası yan etkileri ve uygun doz için doktor ile konuşmakta fayda olacaktır.
Sinirsel ağrılar nerelerde olur?
Sinirsel ağrılar bacak, sırt, boyun, mide ya da baş gibi çeşitli vücut alanlarında olabilir.
Sinirsel ağrılara ne iyi gelir: Sinirsel ağrılara bitkisel tedavi
– Çayırkuşu otu Çayırkuşu otu kronik sinir ağrısı tedavisinde en etkili bitkisel çözümler arasındadır. Geleneksel Çin tıbbında alerji, kardiyovasküler problemler, katarakt, inflamasyon ve ağrı gibi sağlık sorunları tedavisinde kullanılan bir bitki olan çayırkuşu otu; ağrı giderici ve yatıştırıcı özelliklere sahiptir. Çayırkuşu otunu kronik sinir ağrılarının tedavisinde kullanmadan önce doktor ile konuşmakta fayda olacaktır. – Kedi otu Kedi otu, kronik sinir ağrılarını durdurmak için kullanılan bir başka bitkisel çözümdür. Antik Yunanlılar ve Romalılar zamanından beri kullanılan kedi otu kökleri ve köksaplarından kapsül, tablet ve sıvı formlu özler üretilmektedir. İçerisindeki bileşikler ile rahatlatıcı ve yatıştırıcı etkiler yaratan kedi otu; huzursuzluk, histeri, duygusal stres, uykusuzluk, anksiyete, gerginlik, çarpıntı ve zona tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak kedi otu kullanılmadan önce uygun doz için mutlaka doktora danışılmalıdır. – Erkeçsakalı Kandul otu da bilinen erkeçsakalı kronik sinir ağrılarını durdurmak için oldukça etkilidir. Michigan Üniversitesi’nde sağlık sistemine göre erkeçsakalı aynı zamanda idrar söktürücü, terletici, sıkıştırıcı, anti-inflamatuar ve antibakteriyel özelliklere sahiptir. Erkeçsakalı anti-enflamatuar özelliği ile ağrıların hafiflemesini sağlar. Erkeçsakalı, soğuk algınlığı, grip, kronik gastrit, romatoid artrit ve sinir, kas ve deri iltihaplarında kullanılmaktadır. Alerjik reaksiyonlara neden olabileceği için kandul otu kullanılmadan önce mutlaka alerji testi yaptırılması önerilir. – Sinirsel ağrı tedavisi nasıl yapılır? Analjezik ilaç tedavisi kronik sinir ağrısı rahatlamaya yardımcı olur. Asetaminofen, COX-2 inhibitörleri ve steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar genellikle nispeten daha hafif ağrılar ve iltihaplanmalarda kullanılır. Opiods, kodein ve morfin gibi ilaçlar ise oldukça şiddetli ağrılarda reçeteli olarak kullanılmaktadır. Ancak, fiziksel bağımlılık riski nedeni ile bu tür ilaçlar dikkatli kullanılmalıdır. Doktora gidilerek uygun ilaç tedavisine başlanabilir. – İnvaziv tedaviler İnvaziv tedavilerde üç spinal iğne omuriliklere uyarıcı olarak kullanılır. Spinal stenoz gibi kronik sinir hastalığı durumlarından şikayetçi hastalarda epidural enjeksiyon yapılabilir. Bu ağrının azaltılmasını sağlar. – Tamamlayıcı tıp Pek çok doktor, tamamlayıcı ve alternatif tıp yöntemleri ile kronik sinir ağrılarının desteklenmesini önerir. Öncelikle beslenmeye dikkat edilmelidir. Ağrılara iyi gelen besinler beslenme düzenine eklenebilir. Ayrıca masaj ve zihin beden terapileri de yapılabilir. Masaj için ağrılara iyi gelen bitkisel yağlar kullanılabilir. Kronik ağrı tedavisine yardımcı olmak için aromaterapi ve masaj uygulamaları oldukça etkilidir. Enerji terapileri, akupunktur ve acupressure gibi yöntemler uygulanabilir. Meditasyon, müzik terapiler ve yoga gibi zihin egzersizleri de sinir ağrılarının azalmasına yardımcı olur. Sinirsel ağrılar oldukça acı vericidir. Bu ağrıları gidermek için kullanılan tedavi yöntemlerinin yanı sıra bitkisel çözümler de kullanılabilir. Bitkisel çözümlerin kullanılması sırasında dikkatli olunması gerekmektedir. Bazı bitkiler kullanılan ilaçlar ile etkileşime neden olup çeşitli komplikasyonlara sebebiyet verebilir. Alerjik reaksiyonların yanı sıra bazı yan etkiler de görülebilir. Bu nedenle bitkisel çözümler denenmeden önce mutlaka doktora danışılmalıdır. Sinir ucu iltihabı ve ciddi sağlık sorunları oluşabilir. Bu nedenle eğer ağrı geçmiyorsa ya da şiddetlenerek artıyorsa mutlaka bir doktora görünülmelidir. Bitkisel tedaviler uygulansa da ilaç tedavisi göz ardı edilmemelidir. Read the full article
0 notes
Photo
Bahar aylarında artan alerjik hastalıklara dikkat Alerjik hastalıklar, dünya genelinde çok sık rastlanan hastalık grupları arasında yer alıyor. Özellikle ilkbahar aylarının gelmesiyle birlikte polenlerin de etkisiyle alerjisi olan bireyler için açık havada dolaşmak kabus haline gelebiliyor. Alerji denildiğinde akla ilk olarak polen alerjisinin neden olduğu alerjik rinit ve astım gelse de etrafımızda ev tozu akarları, yünlü kumaşlar, parfüm ve deodorantlar gibi alerjiye neden olabilecek pek çok etken bulunuyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Zeliha Arslan Ulukan, alerjik reaksiyonlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Alerjik hastalıkların genellikle bahar dönemlerinde artış gösteren ve basit kaşıntı ile hapşırma gibi reaksiyonlardan alerjik şoklara kadar varabilen sorunlara neden olabilen bir hastalık grubu olduğunu söyleyen Ulukan, "Özellikle alerjik astım, solunumu önemli ölçüde etkileyebilen reaksiyonlara yol açabiliyor. Kuru ve kesik kesik öksürme, nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi belirtilere neden olabilen bu hastalıkta en yaygın görülen etken polenler olsa da özellikle yıl boyu devam eden alerjik astım şikayetlerinde farklı etkenler rol oynayabiliyor. Alerjik astım teşhisi alan bireylerde deri yüzeyinden yapılan basit bir alerji testi olan Prick testi ile kişinin hangi etkenlere karşı alerjisinin bulunduğu tespit edilebiliyor. Tedavi sürecinde ise bu etkenlerden mümkün olduğunca uzak durmaya ek olarak ilaç tedavileri yer alıyor" dedi. "Ev tozu akarları konusunda dikkatli olunmalı" Alerjik reaksiyonlara yol açan tetikleyicilerin arasında polenlerden sonra ikinci sırada ev tozu akarları yer aldığını belirten Ulukan, "Yünlü kumaşlar, halı ve kilimler, yastık, yorgan, perde, havlularda yer alan akarlar solunum yolu ile vücuda girerek alerjik reaksiyonlara yol açıyor. Alerjik hastalıkları olan bireylerde sıklıkla reaksiyonlara yol açan ev tozları ve ev tozu akarlarından uzak durabilmek adına yün ve yünlü kumaşlar yaşam alanlarından tamamen çıkarılmalı. Yastık ve yorgan gibi eşyaların antialerjik ve akar tutmayan versiyonları tercih edilmelidir. Evde halı kullanımından mümkün olduğunca kaçınılmalı" diye konuştu. Doç. Dr. Zeliha Arslan Ulukan, tüm bunlara ek olarak evlerde, iş yerlerinde ve arabalarda klima bakımlarının düzenli olarak yaptırılması, toz tutan malzemelerin yaşam alanlarında mümkün olduğunca bulundurulmaması gerektiğini belirtti. Alerji, genetik ve çevresel faktörlerin birlikte tetiklemesine bağlı olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Ulukan, "Çevre faktörlerini değiştiremediğimize göre ailesinde alerjik hastalık öyküsü bulunan bireylerde alerjik reaksiyonların görülme olasılığı diğer bireylere oranla oldukça yüksek. Buna karşın alerjen olarak adlandırılan tetikleyici etkenler her bireyde farklı şekilde reaksiyonlara neden oluyor" şeklinde konuştu. Ulukan konuşmasını öksürme, hapşırma, cilt kızarıklığı ve döküntüler, nefes darlığı gibi alerji belirtileri konusunda bilinçli olunması ve bu reaksiyonlar ortaya çıktığında sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğinin altını çizerek tamamladı. #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler
0 notes
Text
Çocuklarda geçmeyen öksürüğün altında kalp hastalıkları çıkabilir
20 Kasım 2019, Çarşamba 09:34
İstanbul
İSTANBUL, (DHA)- Çocuklarda öksürüğün birçok nedenle meydana gelebileceğini belirten Dr. Mine Başıbüyük “Öksürük kronikleştiğinde alerjik durumlar, reflü, kronik akciğer ve kalp hastalıkları, nörolojik rahatsızlıklar araştırılmalı” dedi.
Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Başıbüyük, öksürüğe neden olabilen sebepleri belirterek aileleri uyardı. Başıbüyük, öksürüğün akciğerleri koruyan ve temizleyen gerekli bir refleks olduğuna dikkati çekerek “Çocuklarda psikojenik durumlar, reflü, alerjik durumlar, baharatlı ve sert parçalı yiyecekler, geniz akıntısı, alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları, yabancı cisim aspirasyonları, kalp hastalıkları gibi birçok sebep öksürüğe yol açabilir. Aileden alınan ayrıntılı hikaye, fizik muayene ve gerekli görülen tetkikler ile öksürüğün sebebi ortaya çıkarılabilir” bilgisini verdi.
“UYKUDA DEVAM EDİYORSA DİKKAT”
Günde ortalama 10-11 kez öksürüğün normal olduğunu belirten Başıbüyük “Çocuklarda ani ortaya çıkan, morarmanın eşlik ettiği, hızlı nefes alıp verme, solunum sıkıntısı, balgamlı, havlar tarzda, egzersizle artan, sabah daha belirgin olan, uykuda kaybolmayan, ateş ve kilo kaybının eşlik ettiği öksürük durumunda mutlaka doktora başvurulmalı” ifadelerini kullandı.
“NÖROLOJİK RAHATSIZLIKLAR”
Başıbüyük, kısa süreli çok şiddetli olmayan öksürüklerin genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olduğuna işaret ederek şöyle devam etti:
“Öksürük dört haftadan uzun sürerse kronik öksürük olarak tanımlanır. Öksürük kronikleştiğinde alerjik durumlar, reflü, kronik akciğer ve kalp hastalıkları, nörolojik rahatsızlıklar araştırılmalı. Çocukların sigara maruziyeti de mutlaka sorgulanmalı. Sigara dumanına maruz kalan çocuklarda öksürük sık görülür, astım ve kronik akciğer hastalıklarına yol açabileceği de akılda tutulmalı. Uykuda kaybolan, gürültülü ve garip öksürükler muayene ve tetkik sonuçları normalse psikojenik olabilir. Ateş ve kilo kaybının eşlik ettiği kronik öksürüklerde tüberküloz (verem) hastalığı kan, PPD deri testi ve akciğer filmi ile araştırılmalı.”
“BAL VE ZENCEFİL HERKES İÇİN FAYDALI DEĞİL”
Öksürük tedavisinde su tüketiminin önemine değinen Başıbüyük, şu tavsiyelerde bulundu: “Öksürüğün semptomatik tedavisinde su tüketimi artırılmalı, bir yaş üstü çocuklara bal verilebilir. Bal ve zencefil karışımı da alerjisi olmayan çocuklara verilebilir. Yine ıhlamur, adaçayı ve kekik gibi bitki çayları da öksürüğü rahatlatır. Balgamlı öksürükte bakteriyel enfeksiyon varlığında antibiyotik tedavisi, balgam sökücü ve hava yolları genişletici ilaçlar kullanılabilir. Astım ve bronşiolit gibi hava yollarını daraltan durumlarda hava yolu genişletici inhaler tedaviler fayda sağlar. Alerji saptanan hastalarda antihistaminik gibi alerji ilaçları kullanılabilir. Burun tıkanıklığı varsa deniz suyu ile burun temizliği yapılmalı. Sık geniz akıntısı olan çocuklarda geniz eti büyümesi olabileceği unutulmamalı ve kulak burun boğaz uzmanının kontrolü de istenmeli. Reflüsü olan çocuklarda gece beslenmesi uygun olmaz, anti reflü ve antiasit ilaçlar kullanılabilir. Reflüyü artıran kızartma, çok yağlı yiyecekler, çikolata ve çay çocuklara verilmemeli, beslendikten hemen sonra yatırılmamalı.”
Kaynak: DHA
Bu Yazı Çocuklarda geçmeyen öksürüğün altında kalp hastalıkları çıkabilir adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/cocuklarda-gecmeyen-oksurugun-altinda-kalp-hastaliklari-cikabilir/
0 notes