#dökme zeytinyağı yasağı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Eylül ayında 81 ilde topyekûn planlı üretime geçiyoruz
Eylül ayında 81 ilde topyekûn planlı üretime geçiyoruz
#AileIşletmeleri, #DökmeZeytinyağıYasağı, #EtVeSütÜrünleri, #GıdaArzGüvenliği, #GlobalTarımTrendleri, #HayvancılıkDestekleri, #HububatÜretimi, #KentTarımı, #OrganizeTarımBölgeleri, #PlanlıTarımÜretimi, #StratejikTarımÜrünleri, #SuÜrünleri, #SuVerimliliği, #SulamaProjeleri, #Tarım, #TarımBakanlığı, #TarımIhracatı, #TarımSayımı, #TarımVeOrmanBakanıİbrahimYumaklı, #TarımVeOrmanBakanlığı, #TarımsalDestekProgramları, #TarımsalSuluma, #TohumKalitesi, #TohumculukPolitikaları, #TürkiyeTarımPolitikaları, #UluslararasıTarımIlişkileri, #YeniTarımNormalleri https://is.gd/BVN0Bo https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/manset/eylul-ayinda-81-ilde-topyekun-planli-uretime-geciyoruz/
Eylül ayında 81 ilde topyekûn planlı üretime geçiyoruz. Tüm dünyada yeni normal algısının değiştiğini ve tarıma da dünyadaki gelişmelerden farklı bir perspektiften bakılamayacağının altını çizen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “İklim değişikliği, göçler, savaşlar, nüfus artışı hayatımızın tam göbeğinde. Bunlar bizim yeni normallerimiz. Bunları erteleyemeyiz de ıskalayamayız da…
Dolayısıyla bizim birinci önceliğimiz Türkiye’nin gıda arz güvenliğini sağlamak” dedi. Bakanlık olarak stratejik ürünlerde; bitkisel, hayvansal ve su ürünleri başlıklarında üretimi artırmak için harekete geçtiklerini anlatan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, verimli, kaliteli, sürdürülebilir bir üretim ve kayıtlılığı sağlayacak “planlı üretim” programını Eylül 2024’te 81 ilde topyekun hayata geçirmek hedefiyle çalıştıklarını anlattı.
Bakan İbrahim Yumaklı, “Hububat ve yağlı tohumlar, et ve süt ürünleri ve su ürünleri stratejik ürün kapsamında ama tüm Türkiye’de bakanlık teşkilatımız çalışıyor. Belki stratejik ürün değil ama Türkiye çapında sürükleyici bir ürün çıkarsa onu da dahil edebiliriz” bilgisini verdi.
Altyapı hazır, eğitim süreci başladı
Türkiye’de tarımsal üretim yelpazesinin çok geniş olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, şunları söyledi: “Bu nedenle mevzuat çıkarıp hemen ‘planlı üretime geçiyorum’ demek kolay olmuyor. Süreç ve zaman gerektiriyor. Stratejik ürünlerden başlayarak bunların nerede, ne kadar üretileceğini planlamak, cesaretlendirecek ya da yönlendirecek mekanizmaları devreye sokmak gerekiyor.
Sistem oturdukça halkayı genişletebilirsiniz. Biz de önce yasal alt yapıyı hazırladık. Bütün illerde tarımsal üretim planlama ekipleri kurduk. Bunların içerisinde üreticiler, üretici temsilcileri, ticaret odaları, bakanlık çalışanlarımız var. Şimdi çok yoğun bir şekilde mart sonuna kadar kendi teşkilatımızı eğitiyoruz. Çünkü sadece bir yasal düzenleme çıkartıp ‘bunu uygulayın’ diyemezsiniz. Nasıl olacağını anlatmanız gerekir. Şu anda yoğun bir şekilde kendi teşkilatımızı eğitiyoruz.”
Destek programları 3 yıllık olacak
Tarımsal destek programlarının da planlı üretimi destekleyecek şekilde yeniden yapılandırıldığını bildiren Bakan Yumaklı, desteklerin temel, yönlendirici, verimlilik ve diğer destekler şeklinde 4 ana başlıkta olacağını aktardı.
Üretim planlaması yapılırken su ve sulama kaynakları dahil o bölge ile ilgili tüm kriterlerin önceden belirleneceğini dile getiren İbrahim Yumaklı, desteklerin de belirlenen kriterlerdeki kat sayılara göre verileceğini anlattı. Üretim planlamasına dahil olmayan ürünlerin ekilmesi durumunda o kat sayıya tekamül eden desteği alınamadığına dikkat çeken Bakan Yumaklı, planlamaların 3’er yıllık yapılacağını, dolayısıyla desteklerin de ortaya konulan kriterlerle 3 yıllık olarak açıklanacağını belirtti.
Aile ve ari işletmelere destekte yüksek puan
Tarımsal desteklerdeki gibi hayvancılık ve hayvansal üretim desteklerinin de kriterlere bağlandığını kaydeden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Özellikle hastalıklardan doğan ekonomik kayıpları engelleyip verimliliği artırmak istiyoruz.
Nüfus artışına göre üretimi artırmamız lazım. Bitkisel üretim de hayvansal üretim de aslında yaratılıştan gelen bir doğum hadisesi gibi. Doğum zamanı beklemek, beklerken de buna uygun hazırlıkları yapmak gerekir” yorumunu yaptı. Bu amaçla hayvan hareketleri kontrol noktaları oluşturmaya başladıklarını aktaran Yumaklı, ilkini Erzurum’da açtıkları yol kontrol noktasını 7’ye çıkaracaklarını açıkladı. Bakan, böylece hayvansal hastalıkların yayılmasının önüne geçileceğini söyledi.
Türkiye’de hastalıktan ari işletme sayısını çoğaltmak için destek paketlerini artırdıklarını ileten Bakan Yumaklı, “Yeni destek paketimizde buna yönelen işletmelere öncelik vereceğiz. Onlara daha yüksek puan vereceğiz. Aile işletmelerini de önemsiyoruz. Eğer aile işletmesi iseniz kriterde bir puan artınız var. Eğer kadınsanız ekstra bir puanınız var. Hem kadın, hem gençseniz ekstra bir puanınız daha var” dedi.
Tarım sayımı 2026’da tamamlanacak
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile imzalanan protokolle Türkiye’nin tarım sayımını yapacaklarını hatırlattığımızda ise Bakan Yumaklı, şu açıklamaları yaptı: “Bizim verilerimiz zaten var ama bu tarım sayımı sağlamasını yapacak. Nüfus sayımı gibi olacak.
Tarım arazileri, hayvan sayıları gibi doğrulanan verilerle Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeli ortaya çıkarılacak. Sonrasında da üretim sürdürülebilirlik, verimlilik, kalite, kayıtlılık ve sektöre yatırım diye bu 5 ana başlığın üzerine oturtulacak.” Bakan Yumaklı, tarım sayımının 2026’da tamamlanacağını da açıkladı.
Eleştiriler de alan et ve sığır ithalatına yönelik düzenlemeye de açıklık getiren Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Özel sektör yaptığı zaman kendine göre bir planı oluyor. Yani izin alıyor, istediği zaman getiriyor” dedi ve şöyle devam etti: “Bekleme süresini de eklenince bir anda ülkede fiyatlar ya çok dibe vuruyor ya yukarı çıkıyor. Biz de ‘planlamayı biz yapacağız. Talebi olanlar bize gelecek, bildirecek ve hiç aracı kullanmadan sadece Et ve Süt Kurumu bunu yapacak’ dedik. Neye ihtiyaç var talep toplayıp ithalatı Et ve Süt Kurumu yapacak. Şu an talep toplama aşamasındayız. Süreç devam ediyor.”
Talebi planlayıp üreticiyi koruyacağız
İthalata yönelik gelen talepleri alıp, aylık planlamalarla düzenli ve regüle bir piyasa oluşmasını sağlayacaklarını aktaran Bakan Yumaklı, “Burada en önemli konu içerdeki üreticiyi zarar ettirmeyecek planlamayı yapmak. Buna dikkat ederek Et ve Süt Kurumu regülasyon görevini de bu anlamda yerine getirecek.
Ben söylenenlerle ilgilenmiyorum, ülkede hayvansal üretim yapanlar zarar etmesin ona bakıyorum. Eğer ihtiyaç varsa bunun planlamasını biz üstleniyoruz. Belki bize 100 tane gelecek denilecek. Biz bakacağız belki 100’e gerek yok 20 yeter deyip dağıtımı yapacağız. Yani piyasayı regüle etmek için tek elden yönetim işini yürüteceğiz” açıklamasını yaptı.
Organize tarım bölgeleriyle daha güçlü tarım
Geçen yıl başlattıkları ‘kent tarımı’ projesinde gelinen noktayı da değerlendiren Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Kentlerin çeperlerinde oluşturulan tarım alanlarıyla o kentin ihtiyacı karşılanacak, yerinde istihdam da sağlanacak. Kent tarımının ikinci ayağı organize tarım bölgeleri.
Bununla ilgili geçen yıl 41 ilde 60 Organize Tarım Bölgesi (OTB) yer belirlendi. Bunların 39’una Bakanlığımız tarafından tüzel kişilik kazandırıldı. Aydın ve Denizli’deki OTB’ler üretime geçti. Diğerlerinin çalışmaları devam ediyor. Bunlardan bazıları jeotermal enerji kullanılarak tarımsal üretim yapılacak. Dünyanın en büyük organize tarım bölgesi şu anda Gönen’de yapılıyor. Buralara çok yoğun ilgi var.
Bunların hepsi büyük şehirlere mümkün olduğu kadar yakın. Bu hem aradaki taşıma maliyetlerini, hem fire maliyetlerini azaltacak, ürün daha taze gelecek. Bunların üzerine yoğunlaştık. Onları hem tohum hem de yönlendirme anlamında destekliyoruz. Tarımsal üretimimizi arttırıp içerideki ihtiyacı giderip fazlasını da ihraç etmek istiyoruz. İşte organize tarım bölgeleri tam da bunu yapacak. Örneğin yüzde 30’unu içeri verecek, yüzde 70’ini ihraç edecek” diye konuştu.
Bu yıl 527 sulama tesisi yapılacak
Yeni normallere göre tohumdan başlayarak bütün üretim süreçlerinin planlaması gerektiğini yineleyen Bakan Yumaklı, şunları anlattı: “Sulama yatırımları da b planlar içinde önemli bir yerde. Bu yıl 527 sulama tesisi yapacağız. Çünkü Türkiye artık 112 milyar metreküplük bir suyu tutuyor. Sulama projelerini de tamamlayarak artık kurak alanları, sulak alanlar haline çevirip buğdaydan bir dekarda 200 kg alacağına 800-bin kg almaya getirmemiz gerekir. Bu da ancak sulama projeleriyle olur.”
Basınçlı sulamada %50 hibe desteği
Bakanlık olarak gittikçe kıtlaşan su kaynaklarının bilinçli kullanımına dönük çalışmalar yaptıklarını anlatan İbrahim Yumaklı, şöyle devam etti: “Tarım en çok su kullanılan alan. Dolayısıyla su verimliliğine en çok dikkat etmesi gereken sektör.
Bizim sulama projelerimizin hiç birisi açık sulama sistemleri değil. Kapalı devre basınçlı sulama sistemleri ve toplamın yüzde 33’üne ulaştık. Bunu ne kadar arttırırsak su kaybını o kadar azaltmış olacağız. Aynı şekilde de o sulama sistemlerini alıp kendi tarlasını sulayacak olanlar da basınçlı sulama sistemlerini kullanırsa Bakanlık olarak onlara yüzde 50 hibe desteği veriyoruz.
Yani 100 liraysa maliyetin 50 lirasını biz vereceğiz.” Şehirlerde su kaybını önlemek için belediyeler arasında ‘su kardeşliği’ projesini başlattıklarını aktaran Yumaklı, iyi uygulamaların diğer kentlere de örnek olması için çalıştıklarını ifade etti. Bakan Yumaklı, sanayi tarafında da su verimliliği çalışmaları için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürüttüklerini aktardı.
Katma değer için dökme zeytinyağı ihracatı yasaklandı
Dökme zeytinyağı ihracatına getirilen yasaklara yönelik eleştirileri de değerlendiren Bakan Yumaklı, “Kuraklık nedeniyle İtalya, İspanya gibi ülkelerde geçen yıl zeytinyağı üretimi yüzde 60-70’lere varan oranda daraldı. Biz bunu önceden tespit ettik ve zeytinyağı fiyatlarının yükseleceğini belirledik. Nitekim öyle oldu.
Fiyat, 3-4 eurolardan 8-10 eurolara çıktı. Bizden dökme zeytinyağı alan yurtdışındaki alıcı, ülkesinde kendi etiketini basarak şişeledi. Yani bizden alıyor pazarını da kaybetmiyor. Biz dökme zeytinyağını 3 dolara satıyoruz. Onlar şişeleyip 8.5- 9 euroya satıyor. Biz de ‘elimizdeki stoklardan zeytinyağı ihracatı yapabiliriz ama kendi markamızla’ dedik. Yani katma değerli satışa yasak yok” dedi.
31 milyar dolarlık ihracat hedefi
Üretimin yeterli derecede olmasının sadece bugünün değil gelecekte de sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasının kritik olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Üretimi artırmanın diğer bir kastı da ihracat yapıp ülkeye döviz kazandırmak. Geçen sene 30 milyar dolarlık ihracatımız var. Bu sene 31 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyoruz. Dolayısıyla bu kadar da güçlü bir tarım sektörümüz var” dedi.
Tüm dünyada çalışmaların yeni normallere göre şekillendiğini ifade eden Bakan Yumaklı’ya göre, ülkelerin bazı konularda aldıkları tedbirlerin nasıl etkileyeceğini tespit edip ona göre pozisyon almak gerekiyor. Bakanlık bünyesine bu amaçla Gıda Arz Güvenliği Dairesi kurulduğunu hatırlatan Bakan, böylece dünya pazarında yaşanacak olası ticari değişimleri önceden tespit edebildiklerini söyledi.
Tohum sorunumuz yok, 97 ülkeye ihraç ediyoruz
Türkiye’de ata tohumunun yasaklandığı yönündeki eleştirileri yersiz bulan Bakan İbrahim Yumaklı, Bakanlık olarak tohum kalitesi ve iyileştirme yönünde çalıştıklarını söyledi.
Geçmişten gelen her tohumun ata tohumu olmadığına da işaret eden Bakan, “O tohumun belki toprağa olumsuz bir etkisi var. Belki bugünün şartlarında bir hastalık taşıyor. Dolayısıyla onları bunların uzunca bir inceleme, araştırma ve deneme süreçleri var. Bütün sonuçlar ortaya konulduktan sonra ‘evet bu ata tohumu’ denir tescillenip tohum bankasına kaydedilir” dedi.
Türkiye’nin tohumla ilgili hiçbir sorunu olmadığını söyleyen Bakan Yumaklı, şu bilgileri verdi: “Dünyanın 97 ülkesine tohum ihraç ediyoruz. 100 birim ithal ediyorsak 137 birim ihraç ediyoruz. Türkiye olarak artık uluslararası literatürde tohum üreticisi bir ülke olarak adlandırılıyoruz.”
Kaynak : Nurdoğan ARSLAN ERGÜN / Dünya Gazatesi
#aile işletmeleri#dökme zeytinyağı yasağı#et ve süt ürünleri#gıda arz güvenliği#global tarım trendleri#hayvancılık destekleri#hububat üretimi#kent tarımı#organize tarım bölgeleri#planlı tarım üretimi#stratejik tarım ürünleri#su ürünleri#su verimliliği#sulama projeleri#tarım#tarım bakanlığı#tarım ihracatı#tarım sayımı#Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı#Tarım ve Orman Bakanlığı#tarımsal destek programları#tarımsal suluma#tohum kalitesi#tohumculuk politikaları#Türkiye tarım politikaları#uluslararası tarım ilişkileri#yeni tarım normalleri
0 notes
Text
Yasak kararı esnetildi... Ticaret'ten 50 bin ton kota çıktı!
https://pazaryerigundem.com/haber/175128/yasak-karari-esnetildi-ticaretten-50-bin-ton-kota-cikti/
Yasak kararı esnetildi... Ticaret'ten 50 bin ton kota çıktı!
Türk zeytinyağı sektörü dökme ve varilli ihracat yasağının kaldırılmasını istedi, Ticaret Bakanlığı’ndan 50 bin ton kota çıktı.
İZMİR (İGFA) – Türkiye, 2024/25 zeytinyağı sezonunu iple çekiyor. Türkiye’nin 41 ilindeki 200 milyon zeytin ağacı 400 bin tonluk tarihi bir zeytinyağı rekoltesine hazırlanıyor. Türkiye’nin bu rekolteyle 2022/23 sezonundaki gibi dünya ikincisi olması bekleniyor.
Türkiye’de zeytinyağı sektörünün kaderini tayin eden Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifleri Birliği, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, odalar ve borsaların aralarında olduğu 20 kurum 24 Mayıs 2024 tarihinde yayınladıkları “Zeytinyağında dökme ve varilli ihracat yasağı hemen kaldırılmalıdır” başlıklı ortak bildiriyle, 1 Ağustos 2023 tarihinden beri 10 aydır devam eden dökme ve varilli zeytinyağı ihracat yasağının kaldırılmasını talep etmişti.
YASAK KARARI 1 KASIM 2024’E KADAR ESNETİLDİ
Zeytinyağı sektöründen gelen talep üzerine Ticaret Bakanlığı, yasak kararını esnetti. Türk zeytinyağı ihracatçılarına 1 Kasım 2024 tarihine kadar 50 bin ton kota verdi.
Sektörün ortak talebinin karşılık bulmasından mutlu olduklarını dile getiren Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı M. Emre Uygun, 50 bin ton kota sayesinde Türkiye’nin elindeki 200 bin tonluk stokun yüzde 25’inin katma değere dönüşeceğini, Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının 300 milyon dolar civarında bir artış kaydedeceğini vurguladı.
“Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlama ne üreticiye ne ihracatçıya ne de tüketiciye fayda sağlamadı” tespitinde bulunan Uygun, “Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen tedbir iç piyasada fiyatların düşmesi amacıyla alınmıştı. Tedbir kararı alındığında 180 TL olan zeytinyağı fiyatı düşmek bir tarafa 350 TL seviyelerini gördü. İhracatımız 2022/23 sezonunda 150 bin ton iken, 2023/24 sezonunda 7 aylık dönemde yüzde 70 civarında kan kaybetti. Tedbir kararı nedeniyle zarar gören sadece ihracatçı olmadı. Üretici ürünlerini ihracatçılara satamadığı için gelir kaybına uğradı. Her şeyden önce Türkiye ve Türk zeytinyağı ihracatçıları, ihraç pazarlarında itibar kaybetti. 50 bin tonluk kotayı Türk ihracatçılarımızın 1 Kasım’a kadar kullanacaklarına inanıyoruz. 400 bin ton civarında rekolte beklediğimiz 2024/25 sezonunda da kotaların olmadığı, ihracatçılarımızın serbest piyasa koşullarında dünya piyasalarında ihracat yapabileceği bir sezon diliyoruz. 24 Mayıs’taki açıklamamızda da dillendirdiğimiz gibi, tarım ürünlerinde ihracat üreticilerimizin sigortasıdır. Üreticilerimizin sigortasının elinden alınmaması hem üreticilerimiz hem de ülkemiz için hayati öneme sahip. Yasaklar geride kaldığı takdirde 2024/25 sezonunda Türk zeytincilik sektörü olarak tarihimizde ilk kez 1 milyar dolar ihracat hedefine ulaşacağımıza inanıyoruz. Türk zeytinyağı sektörünün ortak talebine olumlu yaklaşan Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Sayın Ömer Bolat’a, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı’ya teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
DÖKME VE VARİLLİ ZEYTİNYAĞI İHRACATIYLA İLGİNİ NE OLMUŞTU?
Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatı son 3 yılda 4 kez yasaklama ve fonla karşı karşıya kalmıştı.
Bunun üzerine zeytinyağı sektörünün kaderini tayin eden 20 kurum 24 Mayıs 2024 tarihinde kamuoyuna, “Zeytinyağında dökme ve varilli ihracat yasağı hemen kaldırılmalıdır” başlıklı bir bildiri yayınlamışlardı. Bildiride, sektörün 2024/25 sezonuna 200 bin ton stokla gireceği, 50 bin ton Afrin zeytinyağı ve beklenen 400 bin tonun üstündeki rekolteyle 2024-25 sezonunda 650 bin ton zeytinyağı varlığıyla karşı karşıya kalacağının altı çizilerek, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatı kısıtlamasının kaldırılması istenmişti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Link
Pandemi, ticarette dengeleri sarsmaya devam ediyor. Pandeminin yol açtığı belirsizlik ve artan yağ talebi gerekçe gösterilerek
0 notes
Text
CHP Hatay Payas'tan zeytinyağı üreticisine ses oldu
https://pazaryerigundem.com/haber/174210/chp-hatay-payastan-zeytinyagi-ureticisine-ses-oldu/
CHP Hatay Payas'tan zeytinyağı üreticisine ses oldu
CHP Payas İlçe Başkanı Erdinç Keskin, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında uygulanan kısıtlama nedeniyle ihracatçının, zeytin ve zeytinyağı üreticisinin sıkıntıya girdiğine işaret ederek, dökme zeytinyağı ihracatının serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
HATAY (İGFA) – Hatay’da CHP Payas İlçe Başkanı Erdinç Kesin, zeytin ve zeytinyağı sektöründeki kısıtlamayı eleştirdi
Başkan Keskin, Türkiye’nin en önemli tarımsal ürünlerinden biri olan zeytinin Hatay için de önemli olduğuna dikkat çekerek, Türkiye zeytin üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu gerçekleştiren zeytinin Hatay ekonomisi için vazgeçilmez olduğunu ifade etti. Başkan Keskin, depremin Hatay’da sadece evleri yıkmadığını, kent ekonomisini de yıktığını ifade ederek, “Hayatları da çok ciddi değiştirdi. Zeytin ve zeytinyağı üretimi Hataylı için önemli bir tarımsal ürün” dedi.
ZEYTİNYAĞI İHRACATI SERBEST BIRAKILMALIDIR
Ülke çapında üretilen zeytinyağının iç pazarın ihtiyacını karşıladığını ve stok fazlası verdiğini ifade eden CHP Payas İlçe Başkanı Keskin, “Ticaret Bakanlığı 1 Ağustos 2023 tarihinde dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında uygulanan kısıtlama tedbirini 18 Ekim 2023 tarihinde yaptığı açıklamayla bir sonraki duyuruya kadar uzattı. Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen sınırlama üreticiye ek maliyetler de getirecektir. Aynı zamanda Türkiye’nin Pazar kaybı yaşamasına da neden olacak. Tarımın, ekonominin bu kadar sıkıntı içinde olduğu bir dönemde getirilen yasağı anlamak mümkün değil. Bu kısıtlama asla Türk üreticine hizmet etmeyecektir. Dökme zeytinyağı ihracatı serbest bırakılmalıdır.” çağrısında bulundu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes