#centilmen
Explore tagged Tumblr posts
Text
centilmenlik desen var
Allh razı olsun iyi ki nişanlanıyoruz BAHESMWBSHD
#arda#leyla#leyla ile mecnun#leyla ve mecnun#mecnun1cinar#mecnun çınar#mecnunum leylamı gördüm#kesfet#keşfet#keşfetteyiz#centilmen
22 notes
·
View notes
Text
Çağatay Ulusoy - Centilmen TEASER
Netflix
5 notes
·
View notes
Text
2 notes
·
View notes
Text
Acımasızca kırıldıysan ama hâlâ nazik olma cesaretine sahipsen, o zaman sen bir meleğin kalbine sahip bir baş belasısın.
0 notes
Text
ben webtoon erkekleriyle çıtayı çok yükselttiğim için gerçek hayatta eş bulamayacakmışım gibi bir his
#23#ama çok iyi değiller mi#kibar centilmen herkese hr eşine mr kocayı gerçek hayatta nerde bulim#2D hep kazanır yazılı olmayan kural
12 notes
·
View notes
Text
Tam Bir Centilmen - A True Gentleman Review
The handsome Saygin is content servicing wealthy women until one customer demands exclusive rights from him in Turkish drama "A True Gentleman".
⭐⭐ Rating: 1.5 out of 5. Sneha Jaiswal (Twitter | Instagram) Saygin is a handsome, strapping sex worker, whose clientele is largely rich, old women in need for some spice and entertainment in their lives. However, things get complicated for Saygin his wealthiest client, Serap (Senay Gürler), demands that he exclusively serve her, but he finds himself falling for her daughter’s beautiful…
#A True Gentleman movie review#A true gentleman review#Tam Bir Centilmen#Tam Bir Centilmen - A True Gentleman Review
0 notes
Text
🤭😁😅😂🤣
Su sporları & water sports China
Kızı kırmadı centilmen beyefendi ama.?!
🤭😅😂🤣🤣
143 notes
·
View notes
Text
🤣🤣 Şimdi sen bunu yazıp yanıtları kapattın da beni susturabileceğini mi sandın?🙂 ben bu yorumuna şöyle yanıt vereyim. Bizim köyde bi deyim var, derler ki sen de laf çok ama biz de ona cevap verecek göt yok! Yok lan böyle değildi ben götümden uydurdum😁 neysee,..ben böyle kaba olabilirim, çirkinleşebilirim, yeri gelir çok mülayim, çok centilmen, romantik falan filan olabilirim. Çok renkliyimdir😊 yani rainbow, yani aboovv 😄
68 notes
·
View notes
Text
The Meeting [Part 1]
Hey! This my first time writing a thing like this. I hope you all enjoy it! And english is isn't my first language so I can make mistakes!
Part 2
It's my first day at a new school at Korea. I am from Japan but because of family problems wee have to move here. I can't really like meeting new people and moving new places but my mom didn't listen to me and make me start a school calf 'Seabom High'
"I don't want to! They are all going to look at me like am I some kind of alien or something!"
"I don't expect any excuse! Now go eat your food!"
I just grab my bag an strom of the house. I can hear my mom yelling me from the door but I pretend I didn't hear it. When I finally found the school I go inside and try to find the teachers room. When I looking at the walls and rooms to find what I am looking for some kind of wall thing hit me.
"Don't you see where you are going!" The male voice rang to my ears. I look up to see some bad boy looking student.
"Sorry" I say quickly and try to walk away, but he grab me by my hand and stop me.
"Where you think your going?" I look at him and pull my hand to my self.
"I don't know. If you'll excuse me" I turn around and keep looking for the teachers room. I know how I act there but if I see him again I am sure I am gonna ran away as fast as I can. When I finally meet my home room teacher I slightly bow to him.
"It's nice seeing you here y/n. I hope you can get along whit everyone in class" he said smiling sweetly. I smile at him and give a simple nod. When wee about to walk of a man looking old walk over to us.
"So you are the new student" he said while looking at me. I slightly bow and began to speak.
"Yes sir. I am Itō Yuki" I said and he began to smile.
"You are the girl that get high score at every class right?" I was surprised that he knows that. But why he don't know it? He is a teacher too after all. After a long talk Mr. Han speak.
"We should go to class" he said while smiling. He nod and we go to class.
"Good morning everyone! We have a new student. Can you come and meet everyone?" I nod and get in the classroom. I slightly bow and introduce myself.
"Hi! My name is Itō Yuki I like drawing and motorcycles I hope we can get along" I get up and look at the students who are staring at me. Than I see the bad boy type boy staring at me in shock. I smiled and look away. 'Why him in so many people?!' I thought.
"You can sit beside suho. Is that okey?" I nod my head. I can sit whit anyone but not that bod boy guy. When the class started I look at the suho guy.
"Can you tell me where you guys at?" He nod and grab my book when he is done he give it back to me. I smiled and whispered a small thank you to him. When the class end the bad boy guy come to my seat.
"We meet again. Don't you have something to say me?" I look at him whit horror in my eyes
"I don't think so.." I whispered. I think suho noticed something not right because he asked me if I wanted a tour of the school. I said a yes quickly and we got out of the classroom. Suho was a nice centilmen guy. I liked his personality. And I think he like mine too.
I hope you all enjoyed while reading it!!
291 notes
·
View notes
Text
Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle - Haydar Ergülen 1 Cumhuriyet sizi böyle kadınlı-erkekli bir arada gördüğü için çok sevinçli! 2 Birinci yüz yılında Cumhuriyet’in varlığı bizi çok sevindirdi, üzdüğü de oldu, ama üzdüğünden çok sevindirdi. Şimdi ikinci yüz yılında sıra bizde, ne sırası mı, Cumhuriyet’i sevindirme sırası elbette! 3 Cumhuriyet’i sevindirmek de Cumhuriyet’le sevinmek kadar kolay ve doğal. Bunun için “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” bireyler olmak yeterli. 4 20. yüzyıl büyük devrimler yüzyılı oldu. Önce 1917 Ekim Devrimi, sonra 1923 Cumhuriyet Devrimi, Çin Köylü Devrimi, Küba Devrimi. Cumhuriyet bize devrim sevincini yaşattı. 5 Devrimleri ancak romantikler yapar, Cumhuriyet’i de romantikler kurar, romantikler, yani hülyalılar! Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu denli çok sevilmesinin nedenlerinden biri de romantik ve hülyalı oluşudur. 6 Cumhuriyet’i düşünmek de sevinçtir Atatürk’ü düşünmek de. Düşüncesizler bunu bilmedikleri için bu kadar mutsuzlar! 7 İlhan Berk’in dizesindeki şu sevince bakın: “Cumhuriyet’in ilk günleri gibiydi yüzün.” 8 Keşke 100 yıl sonra da bu dizenin aydınlığı, temizliği ve ışığıyla, onun ilk günleri gibi sevinçli olabilseydik! 9 Nâzım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nda, hani Paşa’yı “sarışın bir kurd”a benzettiği o müthiş destanda “dağlarda tek tek ateşler yanıyordu” dizesindeki sevinçle ürperiyoruz hâlâ! 10 Coğrafyanın kader olmadığını göstermek için verdi kısacık ömrünü kurtuluşa! Rumeli’si, Anadolu’su ve Mezopotamya’sıyla bu yurt, Ortadoğu’ya komşu olsa da Ortadoğulu olmasın istedi Gazi. Yüzünü hep aydınlığa, çağdaşlığa çevirdi, son yıllara dek hayli sevindik, Yahya Kemal’in “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik” dizesindeki çocuklar gibi şendik. Çocuklarımızın da yine yeniden şen olacağına, sevineceğine inanıyoruz, çünkü “bu memlekette de bir gün sabah olacak”tır yeniden! 11 Cumhuriyet sevinci tam da “Gerçekçi ol, imkânsızı iste!” sözünün gerçekleşmiş hâlidir. 12 Stefan Zweig’ın Yıldızın Parladığı Anlar kitabında karşılığını bulan anlardan biri olarak yıldızlı bir sevinçtir Cumhuriyet. 13 Cumhuriyet en çok da bir “kadın devrimi” olmanın sevincidir. 14 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunun o ülkenin en centilmen insanı olmasının sevincidir. 15 Cumhuriyet, ülkenin en ünlü halk ozanının, gözlerinin olmasa da gönlünün açılmasının sevincidir. 16 Cumhuriyet tam da 100. yılında ulusal kadın voleybol takımının ona şampiyonlukla teşekkür etmesinin sevincidir, olmasaydı olmazlardı çünkü! 17 Cumhuriyet bir yaz sevinci olarak, yaz denizlerine kadınlı-erkekli dalmanın sevincidir. 18 Cumhuriyet karatahtaya yazılan ilk hecenin Türkçe sevincidir. 19 Cumhuriyet “Çok şükür çok şükür bugünleri de gördük” demenin yüz yıldır sevincidir. 20 Cumhuriyet, yolu geleceğe açık, yüreği sevgiye açık, saçları özgürlüğe açık genç kızların taze sevincidir.
21 Cumhuriyet bale yapan mini mini hanımların el ele tutuşmuş sevincidir. 22 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunu yitirdiği 10 Kasım 1938’den bu yana, tam 85 yıldır her 10 Kasım sabahı saat 9’u 5 geçe saygıyla ayağa kalkmak ve o büyük devrimciyi özlemle anmaktır. 23 Cumhuriyet eşitliğin sevincidir, sevinci de eşit paylaşmaktır. 24 Cumhuriyet, kadını yok sayan, ikinci sınıf sayan toplumların ne yazık ki bilmediği, duymadığı bir neşenin sevincidir. 25 Cumhuriyet düğününde babasıyla dans eden bir genç kızın sevincidir. 26 Cumhuriyet “Benzemez kimse sana” şarkısına gözleri parlayarak katılmanın sevincidir. 27 Cumhuriyet ilk öpüşmenin unutulmaz sevincidir. 28 Cumhuriyet ilk kitabını imzalayan genç yazarın sevincidir. 29 Cumhuriyet üniversitede okumak için büyük kente gelen genç kızların, delikanlıların özgürlük sevincidir. 30 Cumhuriyet “Kimsesizlerin kimsesi” olmanın sevincidir. 31 Cumhuriyet her çocuğun Ata’sını görmeye Anıt Kabir’e gitmesinin sevincidir. 32 Cumhuriyet dünyanın en güzel kentlerinden birinin denizlerinde yol alan vapurlarda olmanın mavi sevincidir. 33 Cumhuriyet “İzmir’in dağlarında çiçekler” açmasının sevincidir. 34 Cumhuriyet “Sarı saçlım mavi gözlüm nerdesin?” özleminin sevincidir. 35 Cumhuriyet adını taşıyan meyhanede iki kadeh parlatmanın sevincidir. 36 Cumhuriyet, Cumhuriyet Bayramlarında iki dirhem bir çekirdek giyinip kutlamaya gitmenin sevincidir. 37 Cumhuriyet, Cumhuriyet’in yanlışlarını, eksiklerini özgürce tartışma sevincidir. 38 Cumhuriyet, Aydınlanma sevincidir. 39 Cumhuriyet, kızlı-oğlanlı köy çocuklarının onlara hem bilgi hem beceri kazandıran Köy Enstitüleri’nde yetişmesinin sevincidir. 40 Cumhuriyet, zeybek oynamayı erkek tekelinden kurtarıp kadını da katmanın ve adını “Tarcan Zeybeği” koymanın sevincidir. 41 Cumhuriyet, bir zamanlar Bomonti bahçelerinde ailece bira içmenin sevincidir.
42 Cumhuriyet kadın pilotun anonsunu duyunca daha güvenli yolculuk yapacağını hissetmenin sevincidir. 43 Cumhuriyet kadın şairlerin, erkek şairlerden daha iyi şiir yazmasının sevincidir. 44 Cumhuriyet, dinin asla devlet işlerine karıştırılmamasının ve “Türkiye laiktir, laik kalacak” demenin sevincidir. 45 Cumhuriyet İdil Biret’i, Suna Kan’ı, Fazıl Say’ı yetiştirmenin sevincidir. 46 Cumhuriyet Yaşar Kemal’in destansı sevincidir. 47 Cumhuriyet Orhan Pamuk’un Türkçeyi bir edebiyat dili olarak dünyaya tanıtmasının güzel sevincidir. 48 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendisine yakışanı giymesidir.” (Düzgün) 49 Cumhuriyet “Annemin aldığı kırmızı rugan ayakkabılarım ve içinde dantelli beyaz çoraplarımla ilk kez dışarı ç��kıyor olmanın kız çocuksu heyecanıdır.” (Tuğçe) 50 “Cumhuriyet başının göğe bakmasının sevincidir.” (Şükran) 51 “Cumhuriyet nefes alıp vermek kadar kıymetli ve anlamlı bir sevinç.” (Kıymet) 52 Cumhuriyet sevinci “Bir Cumhuriyet kadını olarak, Cumhuriyet’in bu topraklara kazandırdığı bütün değerlerin yaşatıldığını ve yaşatılacağını iliklerine kadar hissetmektir.” (Hülya) 53 Cumhuriyet sevinci “göklere yazılmış bir destanın aydınlık yüzünü gururla okşamaktır.” (Ecem Fulya) 54 “Evlatlarımızın geleceğe umutla bakması, yitirdiklerimizin toprağa huzurla kavuşmasıdır Cumhuriyet sevinci.” (Mehtap) 55 “Bağımsızlığın ilk adımının, hayalinin peşinden koşmak olduğunu hissetmektir Cumhuriyet sevinci.” (Muhammet) 56 “Sevgilinin aşkına karşılık vermesidir Cumhuriyet sevinci.” (Hilal) 57 “Umut ekilen toprağı kucaklayan güneştir Cumhuriyet sevinci.” (Sema) 58 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendi kaderine terk edilmemesi demek.” (Esin) 59 “Cumhuriyet, özgürlüğü için bedel ödemiş bu milletin şölenidir.” (Gönül / Sevda) 60 “Hür doğdum hür yaşarım/ kime ne kime ne/ köle miyim sana ben/ sana ne sana ne?” şarkısını söylemenin sevincidir. 61 Bir köylü çocuğunun devletin okullarında parasız okuyup önce mühendis, ardından başbakan ve cumhurbaşkanı olup, kendine yakıştırdığı Çoban Sülü lakabıyla gurur duymasıdır. 62 Defterine kırık dökük harflerle “Ali, Ayşe’yi seviyo” yazan Ali’nin sevincidir. 63 Yazlıklarda, sitelerde yaşanan ilk yaz aşklarıdır.
64 Kasaba meydanındaki Atatürk’ün önünden geçerken onun sana gülümsediğini hissetmektir. 65 Başöğretmenin Atatürk olduğunu hiç unutmadan, önünden her geçişte durup selam vermenin çocuk sevincidir Cumhuriyet. 66 Uzak kasabalara, dağ köylerine atanan gencecik öğretmen kızların kendilerini Çalıkuşu gibi hissetmesidir Cumhuriyet. 67 Aziz Sancar’la Nobel, Nuri Bilge Ceylan’la Altın Aslan, Semih Kaplanoğlu’yla Altın Ayı kazanmanın sevincidir Cumhuriyet. 68 Kadınların toplum içinde yüksek sesle gülmesinin ayıp olduğunu söyleyen gericilere inat, ağız dolusu kahkahayla gülmenin sevincidir Cumhuriyet. 69 “’Gök yakut bulutun karnında/ ebemkuşağı direnişidir’ Cumhuriyet sevinci.” (Dilek) 70 Ülkenin bağımsızlığını her şeyin üstünde gören iki şairi, Mehmet Âkif Ersoy ve Tevfik Fikret’i farklılıklarıyla sevmek, saygıyla anmaktır Cumhuriyet. 71 Mehmet Âkif Ersoy’un bağımsızlığa ve özgürlüğe armağan ettiği “İstiklal Marşı���mızda, “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım/ hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizelerini hiç unutmamak ve “kadının yeri evidir” diyen zihniyetin yüzüne çarpmaktır Cumhuriyet. 72 Dünyanın sadece insanlara değil, hayvanlara da ait olduğunu bilmenin sevincidir Cumhuriyet. Kedilere, köpeklere, kuşlara bir parça yiyeceği, bir kap suyu çok görmemektir. 73 Halide Edip Adıvar’ın, nam-ı diğer Halide Onbaşı’nın bu ülkenin kadın yazarlarının direniş öncüsü olduğunu bilmenin ve kadınlara bu cesaretin ondan geldiğini anlamanın sevincidir Cumhuriyet. 74 Suat Derviş, Sevim Burak, Leyla Erbil, Adalet Ağaoğlu, Tomris Uyar, Füruzan, Sevgi Soysal, Tezer Özlü, Pınar Kür, Sevinç Çokum, Ayşe Kulin, İnci Aral, Ayla Kutlu, Erendiz Atasü, Buket Uzuner, Latife Tekin ve daha pek çok kadın yazarın varlığından onur duymaktır Cumhuriyet. 75 62 yıllık ömrünün 22,5 yılını hapishanelerde geçirmesine karşın “Memleketimi seviyorum, hapisanelerinde yattım” diyen Nâzım Hikmet gibi bir şairimiz olmasının sevincidir Cumhuriyet. 76 Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinasi Hisar, Sait Faik, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Peyami Safa, Aziz Nesin, Tarık Buğra, Fakir Baykurt, Oğuz Atay, Bilge Karasu, Vüs’at O. Bener gibi dünya yazarlarını Türkçe okuyabilmenin sevincidir Cumhuriyet. 77 Daha 1940’larda irticaya dikkat çeken ve “Tehlikenin farkında mısınız?” diye uyaran Orhan Veli gibi Garip bir şairimiz olmasının uzun sevincidir Cumhuriyet. 78 Türkmen ulusu Yunus Emre’nin izinde ve Türkçesinin güzelliğinde şiir yazmaya özenmektir Cumhuriyet. 79 Yahya Kemal, Ahmet Hâşim, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Ahmed Arif, Rıfat Ilgaz, İlhan Berk, Cahit Külebi, Ece Ayhan, Dağlarca, Can Yücel, Gülten Akın, Behçet Necatigil, Âsaf Hâlet Çelebi, Metin Eloğlu, Özdemir Asaf, Sennur Sezer, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Ülkü Tamer, Ceyhun Atuf Kansu, Hasan Hüseyin, Cahit Zarifoğlu, Metin Altıok, Arkadaş Z. Özger, Sina Akyol, Nilgün Marmara, Didem Madak, Ahmet Erhan, Behçet Aysan, küçük İskender, Ergin Günçe’yi Türkçe okumanın sevincidir Cumhuriyet. 80 İlhan Berk’in “Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi” dizesini sevinçle parlatıp teşekkür etmektir Cumhuriyet. 81 Çoksesli, çok renkli bir toplum yaratma düşü için çabalama sevincidir Cumhuriyet. 82 Can Yücel’in demesiyle Rengahenk bir ülkenin gökkuşağı sevincidir Cumhuriyet: Mavidir, kırmızıdır, turuncudur, yeşildir, mordur, sarıdır, eflatundur, beyazdır... 83 Ege’deyken Anadolu’yu, Anadolu’da Rumeli’yi, Rumeli’de Akdeniz’i, Akdeniz’de Güneydoğu’yu, Güneydoğu’da Karadeniz’i özlemektir Cumhuriyet.
84 Kimsenin milliyetinden, dilinden, dininden, mezhebinden, renginden, cinsiyetinden ötürü ötekileştirilmemesinin adıdır Cumhuriyet. 85 Ormanlarını, zeytinliklerini, sularını, ağaçlarını, meralarını, bağlarını bahçelerini, ovalarını yaylalarını korumak için öne atılan köylü kadınların direnişidir Cumhuriyet. 86 Her köşesinden bambaşka şarkılar, türküler duyulan, semaların, semahların dönüldüğü, horon tepildiği, kadın-erkek el ele gönül gönüle omuz omuza halayların çekildiği bir şölen sevincidir Cumhuriyet. 87 Üç yanı denizle, dört yanı iyilikle, her yanı özgürlükle çevrili bir ütopyadır Cumhuriyet. 88 “Güneş ufuktan şimdi doğar” demeden, güneş daha doğmadan güneş gibi doğandır Cumhuriyet. 89 Yasaklanan festivallere, dinletilere inat hep bir ağızdan söylenen bir itiraz şarkısıdır Cumhuriyet. 90 Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesine dönüştürmek, yurttaşlık bilincinin yerine kulluğu getirmek, Cumhuriyeti dinsel bir yönetime çevirmek isteyenlere biat etmemek, boyun eğmemektir Cumhuriyet. 91 Hep oğlanlar kızlara mı söyleyecek, kızların da oğlanlara “seni seviyorum” demesidir Cumhuriyet. 92 İkinci yüz yılında tam demokrasiyle, özgürlüklerle, devrimci ve halkçı bir buluşmaya hazırlanmaktır Cumhuriyet. 93 Her sabah otobüs şoförünü, tanıdığın tanımadığın herkesi, hayvanları, ağaçları, yeryüzünü “günaydın” diye selamlamanın sevincidir Cumhuriyet. 94 Cumhuriyet şeker fabrikalarıdır, Sümerbank’tır, Beykoz Kundura Fabrikası’dır, Paşabahçe fabrikalarıdır. 95 Cumhuriyet 23 Nisan’dır, 19 Mayıs’tır, 30 Ağustos’tur, 29 Ekim’dir, Cumhuriyet bir bayram sevincidir. 96 Cumhuriyet eleştiridir, özeleştiridir, “Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak/ nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyebilmektir. 97 Cumhuriyet tüm yurttaşların farklılıklarıyla, özgünlükleriyle, barış içinde, özgürce bir arada yaşamasının sevincidir. 98 Değerlerini, erdemlerini en az on kuşaktır paylaşan yurttaşların özgüvenidir Cumhuriyet. 99 Cumhuriyet bugün benim doğum günüm demektir. Cumhuriyet’te doğdu, Cumhuriyet’te yaşadı denilsin sevincidir. 100 Cumhuriyet, Nâzım Hikmet’in “Davet”idir. “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...” - Haydar Ergülen, Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle (100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi) - Fotoğraf: Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1925, Ankara'da düzenlenen Cumhuriyet kutlamaları (Cemal Işıksel)
#Haydar Ergülen#Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle#29 Ekim#29 Ekim Cumhuriyet Bayramı#29 Ekim 1923#Cumhuriyet Bayramı#Cumhuriyet#Atatürk#Mustafa Kemal Atatürk#Türkiye#Yürekbalı#Kutlama#100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi#Sevinç#Cemal Işıksel#Cumhuriyet'in İlanı#Cumhuriyet'in ilanı#cumhuriyetin ilanı#Ankara#Bayram#Millî Bayram#Milli Bayram#Nâzım Hikmet
19 notes
·
View notes
Text
Tam Bir Centilmen
Yeni Çağatay Ulusoy filmini izledim yeni. Filmi genel anlamda bakarsak biraz vasat buldum. Konu aşırı saçma ve altı tamamen boş bir film. Ayrıca 1 saat 50 dk film yapmışlar ama izlediğin zaman sanki bir fragman yada bir edit gibi izliyorsun. Çok farklı olma çabaları ve vasat diyaloglarla doluydu maalesef. Özellikle dizi de kahramanların bağlantıları ve durumları gelişimi Allaha emanet bir biçimde işlenmiş. Normalde çok az film yada dizi beğenmemezlik yaparım ama film hakikaten çok boştu. Tam anlamıyla film boştu, çünkü dizinin ne konusu vardı nede kurgusu vardı. Sadece Çağatay için izlerler zaten, biz ortaya saçma sapan bir şey yapalım da para kazanalım. Filmin benim çımdan tek güzel yanı Şenay Gürler'in filmde olmasıydı. Ben bu kadına hayranım ve onu gördüğümde büyüleniyorum. Seksi Fatoşumuz hala çok seksi ve ışık saçıyor.
28.9.2024
10 notes
·
View notes
Text
Kitap karakterleri neden gerçek değilsiniz ki siz ? Bu kadar centilmen ve kibar olmak zorunda mısınız sonra gerçeksiniz sanıyorum da yazık ama bana, bize
19 notes
·
View notes
Text
“kibar olmayı, centilmen olmayı sıfır beden kelime kalıplarına indirgeyebilecek insanlar en büyük düşmanımdır. savaşta ölen çocuklara starbucks’larda oturup şiirler yazabilecek kadar duygulu, mastürbasyon sonrasında pişmanlık duyup ‘keşke’ diyebilecek kadar naif insanları testereyle doğramak isteyecek kadar naifim. aslında suçum yok. insan olmayı, yine insanlardan öğrendim.”
37 notes
·
View notes
Text
Geçen gün yaşanan talihsiz olaydan sonra bir hayal kurdum istemsizce. Belki asla gerçekleşmez ama kendimi alıkoyamadım. Ben çok hayal kurarım. Bunları da hep paylaşmak isterim. Eğer sizde benimle hayal etmek istiyorsanız arkanıza yaslanın, kulaklığınızı takın, gözlerinizi kapatın ve düşünün...
20 yaşına gelmişim, hayatın tam başladığı noktadayım. Üniversite 2. sınıf öğrencisiyim. Öyle çok şatafatlı bir bölüm okumuyorum. Tıbbi sekreterlik yani, çok da büyük bir şey değil. Ama sorun değil. Bu bile bana yeter diye düşünüyorum. Bir yandan da okurken çalışıyorum. Böyle bir düzen kurmuşum. Ailemden pek uzak bir yerde okumuyorum, ama yine de onlarla kalmayı kabul etmiyorum. Ne uzak ne de yakın, her şeyin fazlası zarar.
Bir adamla tanışıyorum. Benden 3-4 yaş büyük. İlk başta sosyal medya üzerinden konuşuyoruz. Birbirimizi tanıyıp alışmaya çalışıyoruz. Git gide de alışıyoruz. Bir gün bana bir buluşma teklif ediyor. Bende kabul ediyorum. Cumartesi günü, saat 14.00'da buluşacağız. Bunu ayarladıktan sonra o güne kadar ne o, ne de ben yazmıyoruz nedensizce. Ama buluşacağımız kesin.
Buluşma günü uyanıyorum. Önce kahvaltımı yapıyorum. Sonra hazırlanmaya başlıyorum. Güzelce duş alıyorum ilk başta. Ardından dolabımı açıyorum. Ne giyebileceğimi düşünüyorum. Bordo straplez bir bluz ve siyah pantolona karar veriyorum. Bordo ojelerimi sürüyorum, saçımı kurutup dalgalarımı hafif belirginleştirip bırakıyorum, hafif bir makyaj yapıyorum, giyinip takıalrımı takıyorum, siyah çantamı ve topuklularımı da giyip çıkıyorum. Otobüse binip buluşacağımız kafeye gidiyorum.
Otobüsten inip kafeye yürüyorum. Giderken bir heyecan basıyor. Ya kötü geçerse diye düşünüyorum. Olumlu düşünmeye yönlendiriyorum kendimi. Kafenin yanına gelince onu görüyorum. Kafenin önünde, gayet karizmatik bir şekilde hazırlanmış beni bekliyor. Elinde çiçekler, ağır bir duruşla beni bekliyor. Onu görünce içimi bir heyecan kaplıyor. Telefonumun kamerasından kendime bakıyorum. Ardından kendimden emin bir şekilde yanına gidiyorum.
Yanına gidince ona sesleniyorum. Bana dönüp gülümsüyor. Elindeki çiçekleri uzatıyor tatlı tatlı. Utanıp gülümseyerek alıyorum çiçekleri. Teşekkür ediyorum. Beraber kafeye giriyoruz. Bir masaya geçiyoruz. Ben oturmadan sandalyemi çekiyor oturmam için. Teşekkür edip oturuyorum. O da karşıma oturuyor. Ortamda biraz garip bir hava var. İkimizde heyecanlıyız ve utanıyoruz.
Kahvelerimizi söyleyip konuşmaya başlıyoruz. İkimizde yavaş yavaş açılıyoruz. Sohbet çok iyi ilerliyor. Sevdiğimiz şeyler ve günlük yaşantımız hakkında konuşuyoruz. Beni ilgiyle dinliyor, gözlerimin içine bakıyor. Ağırbaşlı biri olmasına ve dışarıdan çok sert görünmesine rağmen aslında çok komik ve eğlenceli biri. Beni çok güldürüyor. Nazik ve centilmen bir adam. Hiç sıkılmadan konuşuyoruz saatlerce.
Hava kararmış ve akşam olmuş. O kadar derin bir sohbete dalmışız ki farkında bile değiliz. Eve gitmeden önce beni akşam yemeğine davet ediyor. Seve seve kabul ediyorum. Beraber çıkıyoruz o kafeden. Başka bir restorana gidiyoruz. Geldiğimizde oturmadan önce yine sandalyemi o çekiyor. Tekrar gülümseyerek oturuyorum. Çok centilmence davranışları var. Bu beni mutlu ediyor. O da karşıma geçip oturuyor.
Yemeklerimizi sipariş edip bekliyoruz. Beklerken gözlerimin içine bakıyor. Utanıp istemsizce gözümü kaçırıp başımı eğiyorum. O da gülüp eliyle yavaşça çenemi kavrayıp başımı kaldırıyor. Tekrardan gözlerinin içine bakmamı sağlıyor. Birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz. Bir anda yüzü ciddi bir hal alıyor. "Gözlerin çok güzel..." diyor bana. Teşekkür ediyorum sadece. Başka bir şey yapamıyorum. Kitlenmiş durumdayım o an.
O sırada garson yemeklerimizi getiriyor. Garsonun gelmesiyle yavaşça geri çekiliyorum. O da elini çenemden çekiyor. Kalbim çok hızlı atıyor. Kendimi çok garip hissediyorum. Bir şey çaktırmamaya çalışıyorum. O da gözlerini kaçırıp bir şey olmamış gibi davranıyor.
Yemeklerimizi yerken sohbet etmeye devam ediyoruz. Gülerek konuşarak yemek yiyoruz. Yemeğimiz bitince ise son bir kez bir şeyler içip sohbete devam ediyoruz. Yaklaşık bir saat daha sohbet ettikten sonra kalkmaya karar veriyoruz. Beni arabasıyla bırakmayı teklif ediyor. Kabul edip arabaya biniyorum.
Beni kaldığım yurdun önüne bırakıyor. Arabadan inecekken ona bakıp teşekkür ediyorum. Gülümsüyor, gözleri parlıyor resmen. "Asıl bu güzel gün için ben teşekkür ederim." diyor. Kalbimin tekrar teklediğini hissediyorum. İyi geceler dileyip arabadan iniyorum. Ben yurda girene kadar orada bekliyor. Ben içeri girince de arabayı çalıştırıp gidiyor. Bende odama çıkıyorum.
Üstümü değiştirip yatağa yatıyorum. Bu güzel günü düşünüyorum ağzım kulaklarımda. Çok güzel bir gün geçirdiğim kesin. Böyle bir adamın benimle çıkmak istemesi hala çok garip geliyor. Çok ince düşünceli, cömert, centilmen ve nazik. Ağırbaşlı, komik, eğlenceli. Tüm gün boyunca kalp atışlarımı hızlandırdığı ortada. Peki o ne hissediyordur? Onunda kalbi benimki gibi hızlanıyor mudur ki? Bundan sonra ne olacak peki?
Peki bu adam bu kızı seviyor mu? Kız adamı seviyor mu? Sonları nasıl olacak? Hiç bilmiyorum. İçimden nasıl gelirse hepsini öyle yazıyorum. Asla bir özellik yok. Belki devamını yazarım yazmam. Ruh halime bağlı. Bu ikiliye de bir isim vermek istiyorum. Bunu da düşüneceğim.
#aşk#aşka dair#3391km#3391kilometre#geceyedair#kitap alintilari#yalnızlık#tumblr girls#writers on tumblr#music#alıntılarım#kitaplarım#geceye not
6 notes
·
View notes