#celp

[aquariumpacific]

We are proud to announce the recipients of our 2025 Community, Equity, Learning, and Persistence (CELP) Scholar Program! Fifteen students studying fields related to the ocean at Southern California higher education institutions have been awarded $10,000 each to support their academic pursuits. The CELP Scholar Program seeks to broaden participation in marine sciences, help more students find their own community in STEM, and support students’ persistence in the field. With this program, the Aquarium looks to bring a greater variety of lived experiences to the challenge of ensuring a healthy and sustainable ocean for everyone. “Growing up, I did not see a lot of Black scientists within the marine field or the veterinary field, and so I want to be a part of that change within diversity, especially for the younger generation and younger Black scholars to be able to know that they have a possibility to thrive within the marine field as well,” said Hayden Washington, a 2025 CELP Scholar. Visit pacific.to/celp25 to learn more about this program and meet our 2025 scholars! The CELP Scholar Program is supported by contributions. The public is invited to make a donation at pacific.to/celpfund

[askeralimi]

https://yarbay.net sitemiz asker alımları ve askerliğe dair tüm detaylarla ilgili bilgi vermek için açıldı.

[marcogiovenale]

5 maggio, roma, tor vergata: giornata di studi dedicata a joë bousquet

Venerdì 5 maggio all’Università di Roma Tor Vergata una giornata di studi, la prima in Italia, dedicata a Joë Bousquet in occasione della pubblicazione di Lettere a Poisson d’Or (Moretti & Vitali). Incontro curato da Tor Vergata, CELP e SFERA. Società Filosofica Europea di Ricerca e Alti Studi . cliccare per ingrandire

[ballpitbee]

Splatoon/fish au ideas <3

[everhonest]

and if i can make your days a little better that'd be more than enough.

[mailsparaaminhairma]

Xirico 33 - Um Adeus e Um Até Breve

[son-damla]

Çünkü bulamamak başka, bulmamak başkadır.

Kuş bilir ki, kanatları yorulduğunda

Allah'ın rahmetini celp edecek ve ona nimet verecek.

O yüzden sadece kanat çırpar.

Sen sabrettiğin kadar sever sevdiğin kadar sabredersin.

Ve kainatın sahibi buyurur ki

"Allah sabredenlerle beraberdir"

Eğerki sabır, oturup beklemek olsaydı:

Kuşlar rızık aramaz, dereler, denizlere koşmaz, toprak kuru iken yeşermez, ağaç, kupkuru bir odun iken meyve vermezdi. Çünkü sabrı, yuvasından ya bugün rızık bulamazsam demeyen kuştan öğrenir insan.

Çünkü o, bulacağını umar.

Sabır, oturup beklemek değildir ki, oturup kedere, acıya susalım.

Sabır, ileriyi görmektir.

Zorluktan sonra kolaylığı, Her gözyaşından sonra mutluluğu, Her kederden sonra gelen, güzel kaderi görmektir sabır.

#Sabr

[thenerdkingqueen]

he did it for me

QUACKITY DID UT FOR ME OKAY?? THANK YOU KING I LOVE YOU

QUACKITY FOLLOWED CELLBIT?? PLEASE BE A GUEST AT THE RPG PLEASE QUACKITY IM BEGGING IM ON MY KNEES PLEASEEEEEEEEE

[okuryazarlar]

Mustafa Kemal Atatürk, Samsun'a ayak basalı dört ay olmuş. Geride bıraktığı annesine gönderdiği mektupta kısaca durumunu ve yapacaklarını anlatıvermiş, meraklanmasın diye.

Ağustos 1919

Muhterem Valideciğim,

İstanbul'dan mufarakatımdan beri sizlere birkaç telgraftan başka bir şey yazmadım. Bu sebeple büyük merak içinde kaldığınızı tahmin ediyorum. Bilhassa hakkımda gerek ötekinden berikinden ve gerek gazetelerden işittiğiniz natamam haberler şüphesiz merakınızı tezyit etmiştir. Halbuki şimdi vereceğim izahatla mutmain olacağınız veçhile şayan-ı endişe hiçbir şey yoktur.

Malumunuzdur ki, daha İstanbul'da iken ecnebi kuvvetlerin devleti, milleti fevkalade sıkıştırmakta ve millete hizmet edebilecek ne kadar adamımız varsa cümlesini hapis ve tevkifve bir kısmını Malta'ya nefy ve tazip etmekte pek ileri gidiyorlardı. Bana nasılsa ilişememişlerdi. Fakat 3. Ordu müfettişi olarak Samsun'a ayak basar basmaz İngilizler benden şüphelendiler. Hükümete benim sebebi izamımı sordular. Nihayet İstanbul'a celbimi talep ve bunda ısrar ettiler. Hükümet beni iğfal ederek İstanbul'a celp ve İngilizlere teslim etmek istedi. Bunun derhal farkına vardım. Ve bittabi kendi ayağımla gidip esir olmak doğru değildi. Padişahımıza hakikat hali yazdım. Ve gelemeyeceğimi arz ettim. Zat-ı şahane de evvela buna muvafakat etti. Fakat daha sonra İngilizlerin tazyiki ziyadeleşti. Nihayet o da İstanbul'a avdetimi irade etti. Bu suretle artık resmi makamımda kalmaya imkan göremediğim gibi askerliğimi muhafaza ettikçe İngilizlerin ve hükümetin hakkımdaki ısrarına mukabele edilemeyecekti. Bir tarafında bütün Anadolu halkı tekmil millet hakkımda büyük bir muhabbet ve itimat gösterdi. "Seni bırakmayız" dediler. Filhakika vatan ve milletimizi kurtarabilmek için yegane çare askerliği bırakıp serbest olarak milletin başına geçmek ve milleti yekvücut bir hale getirmekle hasıl olacak kudret ve hareket-i milliyeyihüsn-i istimal eylemekten başka çare mutasavver değildi. Binaenaleyh ben de böyle yaptım. Elhamdülillah muvaffak da oluyorum. Pek yakında netice-i maddiyeyi bütün cihan görecektir.

Zübeyde Hanım'�� aramızdan ayrılışının 101. yılında saygıyla anıyoruz.

[fabiansteinhauer]

Superlative

Je mehr man eins mag, desto mehr mag man alles. Je mehr man einen Menschen liebt, desto mehr liebt man alle Menschen, je mehr man ein Gebäude liebt, desto mehr liebt man alle Gebäude.

In der Liebe und anderen Zuneigungen sind Superlative fehl am Platz, darum ist das Edificio Sudene nicht mein Lieblingsgebäude in Recife, nur eines von denen, die mein Mögen besonders steigern. Im Stil ist es dem Prédio Celpe eng verwandt (gleiche Zeit, teilweise waren sie selben Personen beteiligt). Dieses Gebäude steht leer (auch 2019 stand es schon leer), auf google maps ist es nicht mehr eingezeichnet, dafür ist es auf google earth gut modelliert.

Das Gebäude wurde zwischen 1968 und 1974 gebaut, entworfen wurde es von Pierre Reithler, Ricardo Couceiro, Paulo Roberto de Barros e Maurício do Passo Castro. Die Gartenanlagen wurden von Burle Marx entworfen. Ungefähr 270 Meter streckt es sich als große Bar/ als großer Balken der Stadtautobahn entlang, es ist wohl nur ca 10-12 Meter tief. Einen Tag lang habe ich versucht, es gut zo fotografieren, das ist mir kaum gelungen, es ist nicht fotogen. Mit James Gibson gesprochen: das visuelle Feld und die visuelle Welt gehen hier zu sehr auseinander.

Guter Blog zur Architektur in Recife:

Kanonische Literatur:

[aquariumpacific]

Get your tissues ready! Our 2025 CELP Scholars were notified of their acceptance into the program via phone call a few weeks ago. Here’s how it went! 📞🥹

Visit pacific.to/celp25 to learn more about this program and meet our 2025 scholars!

The CELP Scholar Program is supported by contributions. The public is invited to make a donation at pacific.to/celpfund

[apollos-boyfriend]

not the celps revival I'm not strong enough i can't be 12 again

you gotta tell that to the streamers then cause there was NO heterosexual explanation for that ending

[piksel]

Sevgilin asker mi (meslek olarak

yok kanki ya askere gidiyo celp donemi iste

[umutbittigezegeniyakin]

Bi an aklıma geldi, yakında gidiyorum demiştin hala gitmeyi düşünüyor musunn

temmuz 28 de askerlik celp dönemleri açıklanacak sanırsam, dün girdiğim polis fiziki mülakatı iyi geçti sıra sözlü mülakatta onunda tahmini ağustos bası olduğunu düşünürsek ve sonuc acıklanması falan eğitim cart curt eklediğimizde sanırsam 2 hafta-2 ay sürem kaldı

[oopsallkevins]

Skirp skorp fleep celp

To test tumblr’s reading comprehension…

you can do ANYTHING to this post, reblog, add polls, start a fuckin roleplay in the notes, like it, I don’t give a shit.

BUT

you can’t add tags

[muhimmat]

 Hazreti Seleme İbnu Sahr el-Beyazi nakediyor ki:

Ben, bir başkasında rastlanmayacak derecede kadın mevzuunda zaafı olan (ve şiddetli ihtiyaç duyan) bir kimseydim. Ramazan ayı girince (tahammül edemeyip oruçlu iken) hanımına temas ediveririm diye korktum. Ve Ramazan boyu devam edecek bir zıharda bulundum. Sabah olunca yakınlarıma gidip durumu haber verdim. Ve: "Benimle Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelin" dedim. "Vallahi hayır! Gelmeyiz!" dediler. Resulullah'a tek başıma gittim, durumu haber verdim.

"Yani sen böyle mi yaptın ey Seleme?" buyurdular.

Ben: "Eve,t ben öyle yaptım! Evet, ben öyle yaptım. Ancak Allah'ın emri karşısında sabırlıyım, Allah size her ne göstermişse onu bana hükmedin!" dedim.

"Bir köle azad et!" emrettiler.

Ben: "Sizi hak peygamber olarak gönderen Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun şundan başka rakabem yok" deyip rakabeme elimle şaplattım.

"Öyleyse peş peşe iki ay oruç tutacaksın!" buyurdular.

Ben: "Ama ben bu günahı oruç yüzünden işledim !" dedim.

"Öyleyse" buyurdular, "altmış fakire bir vask kuru hurma taksim et!"

"Seni hak peygamber gönderen Zat-ı Zülcelale yemin olsun (ben ve hanım, her) ikimiz aç ve yiyeceksiz olarak geceyi geçirdik" dedim.

Aleyhissalatu vesselam bu sözüm üzerine: "Beni Zureyk'in sadaka mallarına bakan memura git, o miktar (hurma)yı sana versin, sen altmış fakire yedir. Geri kalan bakiyeyi de sen ve iyaliniz yeyin" buyurdular.

Ben kavmime döndüm. Onlara: "Sizden zorluk ve bed fikir gördüm. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'de ise genişlik ve latif fıkh buldum. Bana sadakanızdan verilmesini emretti!" dedim.

{Ebu Davud, Tirmizi, ibnu Mace- Talak}

Köle âzadı hususunda da ülemânın farklı bir değerlendirmesi dikkati celp eder: Hadisin ıtlakını esas alan Atâ, Nehâî ve Ebu Hanîfe rahimehumullah: "Kölenin mü'min olup olmamasına bakılmaz, herhangi bir kölenin âzadı yeterlidir" demişler. İmam Mâlik, Şâfiî ve diğer bir kısım ülemâ: "Kâfir kölenin âzad edilmesi ne câizdir ne de yeterli!" demişlerdir. Bunlara göre, bu mutlak hadis, katille ilgili kefareti beyan eden âyette "iman" şartı ile kayıtlanmıştır. Bu iddiaya da: "Bir hükmü diğer bir meselenin hükmüyle kayıtlamak caiz olmaz" diye cevap verilmiştir.