#benim favori mekan
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yine uğradığımız bir taciz olayı daha... Adada gençlik merkezi diye bir yerde kalıyorduk. Dört kız bir odada, Arca'yla Başar'da farklı odalarda kalıyordu. Bu sayede arkadaşlarımız gelip gittikçe erkeklerin odasında kalabiliyordu. Fakat yine bir taciz olayı loading tabii ki. Yan tarafımızda dört polis vardı. TDK tanımına göre polis; kentte kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlamakla görevli kişi. Fakat bu adamlar huzursuzluk çıkarmak için doğmuslar. Body shaming yapmak istemiyorum ama hepsi de öküz gibiler. Her akşam içip içip sürekli ayyaş gibi geziyorlar ortalıkta. Yanlarından her geçmem de ısrarla selam veriyorlardı ve ben ısrarla sesimi çıkartmıyordum. Bizim kızları kenara çekip evli misin, müslüman mısın gibi sorular sorup; çok güzelsin, seksisin gibi ithamlar da bulunuyorlamış. Hatta arkadaşlarımıza bakire olup olmadığımızı bile sormuşlar. Gel de öldürme. Ben zaten bu söylediklerini duyduğum zaman inanılmaz öfkelendim ve kaldığımız yeri değistirmelerini talep ettim. Onlar düşünüyor ki beni seçebilirler, istedikleri kadını elde edebilirler. Hayır abi. Sen beni seçemezsin, fiziksel veya sözlü taciz edemezsin, kişisel alanıma müdahale edemezsin, o erkeklik nefsini benim vücudumla ben istemediğim müddetçe doyuramazsın. Ayy yazarken bile sinirlendim. Allah'ın belaları. O yüzden burda hep gittiğimiz raid cafe diye bir yer var. Oranın sahipleri ve çalışanları inanılmaz tatlı insanlar. Sahibinin kızı Lina'yla da arkadaş olduk. Kafelerinin üstü otel olarak kullanılıyor. Sağolsunlar durumu anladıktan sonra bizim gençlik merkezine yalnız dönmemize izin bile vermediler ve eşyalarımızı toplayıp otele geçiş yaptık.
Meryem ve Fathi... Tunus'ta aşk başkadır arkadaşlar. Aşkın kendisi direkt bambaşkadır aslında. Ve sizi hiç ummadığınız bir zamanda, hiç ummadığınız bir yerde kıskıvrak yakalayıverir. Meryem ve Fathi burda tanıştılar. Aralarındaki duygunun bu kadar yoğunlaşabileceğini düşünmemiştim. Sadece takılırlar, flört ederler diye düşünmüştüm. Ama şimdi ayrılık vakti yaklaştıkça Fathi'yi de Meryem'i de sürekli ağlarken görüyorum. Hayır aga. Öyle bir şey ki tesellisi de yok bu durumun. Kanser olmuş ölecek bir insana üzülme iyileşirsin demek gibi bir şey bu. Meryem'de benim gibi. En doruk noktalarda yaşıyor her şeyi. Tam seviyor, tam bağlanıyor. Bizim gibiler için daha zordur o yüzden birinden vazgeçebilmek, kendini önceliklendirebilmek, mantığınla hareket edebilmek. Ve bu tip insan ilişkileri öyle bir şeydir ki, her şeyin belki en zalimi... Kurtulmak istemezsin çogu zaman. Kurtulmaya çalışsan da daha çok yakana yapışır. Çünkü öyle ya da böyle, gerçek duyguların yok olduğu bu dünyada herkesin inanılmaz bir sevgi ihtiyacı var. Bunu bulduklarında ise ilişki toksikleşse bile sadece o sevgiyi almaya devam edebilmek için o iliskinin içinde kalıp kendilerine eziyet etmeye devam ediyorlar. Fathi zaten benim burdaki favori adamım, Meryem'i de çok seviyorum. İkisinin hislerine de inanıyorum. Ellerinden gelse birbirleri için ülke değistirecek durumdalar. Fathi'nin ablası gelmiş uzun zaman sonra Fransa'dan. Çocuk hiç sevmediği Kerkennah Adasında günlerdir Meryem için kalıyor ve bırakıp ablasını görmeye gidemiyor. Allahım bir gün şöyle sevilmeyi bana da nasip et nfndmdmddm. Uzun lafın kısası umarım her şey gönüllerince olur.
Zaaim diye bir cafe var burda. Akşam oraya gidelim diye konuşuyoruz. Ben de sandım ki canlı müzik falan var, eğleniriz gideceğimiz yerde. Hâlbuki mekan Koç odeon nero. Millet piyasaya oturmuş orda. Ayy şaka gibiler gerçekten. Kafeye girdiğimizde elli kişilik insan topluluğu dönüp ibne ibne bizi izlemeye başladı. Hayatımda sosyal anksiyetem daha önce çok nadir anlarda bu kadar artmıştır. Assil o kadar meraklı ki kızlara... Adam en köşeye, her yeri rahatlıkla görebilecek bir yere oturup, gelen geçeni dik izlemeye başladı. Hayır bir de asıl rahatsız edici olan, bunlar böyleyse demek ki diğer oturanlar da böyle. Cinnetlikler gerçekten.
Otostop çekmek... Türkiye'de en son başıma gelen olaydan sonra tövbe etmiştim aslında. Keşke o tövbem de kalsaymışım. Otostop çekip ulaşıma para ödeyen tek insanlar olduk sanırım. Bir gün proje yerinden dönüyoruz, taksi bulamadık. Ben de başladım otostop çekmeye. Transporter durdu bir tane. Gideceğimiz gere geldiğimizde; dört kişiden, kişi başı 5 dinar olmak üzere 20 dinar istedi. Lan ben taksiyle gitsem dört kişi toplam 10 dinar ödüyorum. Bu nasıl kazıkçı bir millet. On dinar verip yürüdük daha sonra. Otostopu çektiğimiz çocukta burda Saida diye çok güzel bir kuruvasancı var, orda çalışıyor. Geçen gün Meryem tatlı almış. Normalde tatlıyı koydukları pakete bu zamana kadar hiç para ödememişken, kızdan 1.3 dinar para almış puşt. Bunlar Türkleri de geçmişler artık gerçekten. He bir de otostop demişken, geçen gün hep beraber kastil otele gittik. Çok kalabalıktık ve tek arabamız vardı. Fathi kızları ve Arca'yı alıp gitti. Fedi, ben ve Assil ise Fathi ikinci tura gelene kadar yürümeye başladık. Saat akşam 7 falan. Ben de dedim ki otostop çekelim. Yola durup gelen arabanın bir tanesini durdurdum. Adamlar durduktan sonra çocuklara sadece o gelsin demişler ya inanabiliyor musunuz. Fedi; bunu bir daha yapma yoksa ikinciye kavga etmek zorunda kalırım, bu adamlar gündüzden beri içiyorlar, ben durdursaydım erkek olduğum için saygı gösterip dururlardı ama sen kadın olduğun için sadece onlarla gitmek istediğin için durduruyorsun zannediyorlar dedi. Hayatımda kendimi ve cinsiyetimi bu kadar aşağılayacak bir an daha yaşamamıştım sanırım. Çok üzüldüm. Hödükler abi kısaca. Dünyadaki hırboların yüzde ellisi buraya toplanmış gibi.
3 notes
·
View notes
Note
Yaz için favori mekanın?
Benim yaz kış gittiğim tek mekan karavan, yani gittiğim yerin adını bi arkadaşla karavan koymuştuk ama maalesef oranın nerde olduğunu sana söyleyemem 🥲
0 notes
Photo
Bu pazar akşamı burger buluşmasında rota Acıbademdeki Burger X oldu. Farklı burgercilere gidip burgerlerini denemekten bizim gibi keyif alıyorsanız buraya ugramalısınız. Benim buradaki favori Davinci oldu beyaz truf mantarlı sosu ile harika idi 90-140-180 gr olarak secenekleri var. Tatlıda ise #magnolia sını tadın. 🍨😊👍#gezginnerede #acibadem #burger #burger🍔 #burgerporn #hamburger #delucious #mekan (Acıbadem / Istanbul) https://www.instagram.com/p/B5icgYtHb7C/?igshid=qry1f58h4mha
1 note
·
View note
Photo
Yeni kitaplar ve yeni hikayeler keşfedeceğimiz, toplumumuzun daha fazla nitelikli kütüphane ile buluşması umuduyla tüm kütüphane çalışanlarının ve kitapseverlerin #KütüphaneHaftası kutlu olsun. 29 Mart - 4 Nisan Kütüphane haftası 1. Kemal Tahir Kütüphanesi 2. Ömer Hekim Kütüphanesi 3. Bosna Şehit Çocukları Kütüphanesi Fotolar @pendikbelediyesi sitesinden alınmıştır. Bunlar benim Pendik'te en beğendiğim kütüphaneler siz de en çok beğendiğiniz kütüphaneleri yorum olarak yazabilirsiniz Gönül isterdi ki kitap kafe tarzı mekanlar da paylaşayım ama maalesef hiç yok gibi. Kemal Tahir Kütüphanesi yanında senelerce kafe olup devir eden yeri kitap kafeye çevirmişler. O da yakında açılacak gibi Ama kitap okumak için çok güzel, konforlu, genelde sessiz ve sakin kafeler tavsiye edebilirim. Örneğin pendik marinada @douweegbertsmarina ve @gimmcafe Biraz içerlere doğru gidince çocukluğumuzun ilk kafelerinden @gulistansofras ve çarşıda @rubypluscafe Tabi yazın favori mekanlarından @ortacafe59 Havalimanına doğru gittikçe tabi buralarda daha geniş dükkanlar olduğu için daha da ferah kafeler ortaya çıkıyor. Mesela Kurtköy merkezde @berlinlounge @lensyasammerkezi içinde olmazsa olmazı @starbucks_tr daha da sakinlik isteyenler için de @seedbotaniccafe Ayrıca @happymoonscafe ve @bigchefscafe kafelerin ikinci katları kitap okumak için çok iyi mekanlar @viaportasia avm de ise @cookshoptr ve @thehunger Yenişehir merkezde @viyanabistrobilardo ve @caffeneroturkiye Harmandere mahallesinde de @goldguestlounge Bu saydığım mekanlarda kütüphanede yer bulamazsanız bile buralarda rahat rahat kitap okuyabilirsiniz. Tabi şunu da görüyoruz ki kitap kafelerin arttırılması gerekiyor. Bu da önce @istanbulbuyuksehirbld saraçhane binasının kütüphane kitap kahve olmasıyla başlayabilir. Engeller olmadan Baya mekan sıraladık sizin de tavsiye edebileceğiniz nezih ve sakin kafeler var ise onları da yorumlarda belirtiniz ki kitapseverlere kolaylık olsun 😃 #kitap #kahve #kütüphane #cafe #kemaltahirkütüphanesi #pendik #library #istanbul #sahaf #kitaplar #nekanlar https://www.instagram.com/p/CNFbLc3laGu/?igshid=xxomrubwr4cf
#kütüphanehaftası#kitap#kahve#kütüphane#cafe#kemaltahirkütüphanesi#pendik#library#istanbul#sahaf#kitaplar#nekanlar
0 notes
Text
Tarih boyunca İskandinav ülkeleri ile Rusya arasında bir geçiş noktası ve ticaret merkezi olan Estonya’nın başkenti Tallinn, bu günlerde ise Orta Çağ masallarını andıran mimarisi ve atmosferi ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Estonya tarih boyunca farklı dönemlerde Rusya hakimiyetine girse de sanıldığı gibi Rus kökenli bir millet değil. Bu konuda diğer Baltık ülkeleri Litvanya ve Letonya’dan ayrılan ülkenin tarihinde aslında Finlandiya ile akrabalık bağları bulunuyor. Bugün de Tallinn’de Estonlardan çok, Finlileri görmek mümkün.
Finlandiya Körfezi’ne komşu olan Tallinn’den Helsinki’ye feribot seferleri ile kısa bir zamanda ulaşılabiliyor. Eğer yeterli vakit olursa Tallinn seyahatine günü birlik bir Helsinki gezisi bile eklenebilir.
Tallinn Havalimanı’na iner inmez duvarlarda gördüğüm “Tallinn’de musluk suyu içilir” yazısı dikkatimi çekiyor. Bagajımı aldıktan sonra şehire kolayca varıyorum. Bugün yaklaşık 500bin nüfusa sahip olan Avrupa’nın bu küçük başkentinde ulaşım oldukça kolay. Hem yerel hem de dünya çapında bilinen cep telefonu taksi uygulamaları ile uygun fiyatlara istediğiniz yere ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca gezmek istediğiniz müze sayısına göre bir hesap yaparak Tallinn Card satın alabilirsiniz. Bu kart ile şehirdeki toplu taşıma hizmetleri ücretsiz kullanılabiliyor.
Tallinn Card’tan bahsetmiş iken Tallinn yaklaşık 70 müzeye ev sahipliği yapan bir şehir. Bu müzelerin arasından benim tercihlerim ise eşsiz bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan Kumu Sanat Müzesi ve bir buzkıranı gezip, bir denizaltının içini görebildiğim Lennusaadam Denizcilik Müzesi oldu.
Şehirin en can alıcı noktası ise insana kendini Orta Çağ zamanlarında hissettiren ve Unesco tarafından Kültür Mirası ilan edilerek koruma altına alınan Eski Şehir bölgesi. Etrafı tarihi duvarlar ile çevrili olan Eski Şehir’in sokaklarında kaybolmak, şehri çevreleyen tarihi duvarlar, geçitler, kuleler ve hatta kapıların arasında Orta Çağ’ın izlerini sürmek çok keyifli. Eski Şehir’den uzaklaştıkça Orta Çağ mimarisinin yerini komünist dönemin izlerini taşıyan apartmanlar alıyor.
Tallinn Avrupa’nın yürüyerek gezilebilecek en güzel başkentlerinden biri diyebilirim. Eski Şehir gezime iki kule arasındaki Viru Kapısı’ndan geçip, Aşağı Kasaba’da bulunan St. Olaf Kilisesi’ni ziyaret ederek başlıyorum. 12. Yüzyılda inşa edilen kilise yapıldığı dönem 159 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek yapısı imiş ve bu ünvanı uzun bir süre korumuş. St Nicholas ve Holy Ghost kiliseleri de bu bölgede. Buradan Pazar Yeri olarak anılan Ana Meydan’a varıyorum. Her tarafta hediyelik eşya satan dükkanlar, kafeler, Viking kıyafetli Eston kızlar ve tabii ki turistler ile burası şehirin en turistik noktası. Özellikle Noel zamanı burası tam bir şölen alanına dönüşüyor. Burada kurulan noel marketleri Avrupa’nın en ünlülerinden. Biraz üşüyünce meydandaki kafelerden birinde ünlü sıcak çikolatalarından içip biraz dinlendikten sonra Baltık Denizi’ne kadar bütün şehrin manzarasını görebildiğim Toompea Tepesi’ne üşünmeden çıkıyorum. Yol boyunca Arnavut kaldırımlar dikkat çekiyor. Burada “The times we had” duvar yazısı ile beraber şehir manzarası fotoğrafı çektirmek ise Tallinn’in en başta gelen ritüellerinden biri. Tepeye çıkmış iken, Estonya’da Rusya etkisinin en önemli sembolü olan ve güzel bir mimariye sahip olan Alexander Nevsky Katedrali de görülmeye değer.
Zaten çok küçük bir şehir olan Tallinn’de bu etkileyici ortamı hem gündüz hem de gece yaşayabilmek açısından konaklama için Eski Şehir ya da çevresini tercih etmek çok cazip.
Şehirdeki favori mekanım ise tadını unutamadığım enfes geyik eti ile Rataskaevu 16 oldu. Her konuda çok başarılı bir restaurant olduğunu söyleyebilirim. Bunun dışında Olde Hansa’da ortaçağ temalı, keyifli bir deneyim yaşatan bir mekan. Fiyatlar biraz pahalı olsa da, çalışanlarından, masalarına, tabak çatalından, yemeklerine kadar alışagelmedik, çok farklı bir ortam. Özellikle mantarlı çorbası nefis. Eski Şehir’de bulunan çikolatacı Kalev’in badem ezmeleri ise anlatılmaz, yaşanır ! Hediyelik eşya için troll ve viking bebekler var. Hepsi çok tatlı. Yün giysiler de çok popüler.
Gezmek için şehirde başka seçenekler de mevcut. Eski Şehir ve limandan yürüyüş mesafesinde olan bohem Kalamaja bölgesi sıcacık kafeleri ve rengarenk evleri ile turistlerin çok ilgisini çekiyor. Yeşil ile mavinin buluştuğu, insanın ruhunu dinlendiren Kadriorg Park’ta başka bir seçenek. Yalnız değilseniz Estonların sevdiği iki kişilik Tandem adı verilen bisikletler ile bu parkı gezmek keyifli olabilir.
Estonlar hakkında bahsedilmesi gereken bir konu ise iletişim ve bilişim sektörü. Bir çok Avrupa başkentinin aksine, Tallinn’de hemen hemen her yerde ücretsiz internet hizmeti(WİFİ) bulunuyor. Estonya özellikle bu konularda çok gelişmiş. Yazılım ve bilişime büyük yatırım yapıyor. İngilizceye hakim, açık görüşlü ve çok iyi eğitilmiş bir genç nesil var. Bu sektörde kendi insanına yaptığı yatırım ile günümüz iletişim çağında doğru yolda olduğunu düşündüğüm Estonya, geleceğin Finlandiya’sı olmaya aday görünüyor.
#tallinn#estonia#gezinotları#geziblog#gezici#gezifotograflari#geziyorum#gezinti#tatil#turizm#seyahat#gezilecekyerler
0 notes
Photo
Herkese merhaba,
Bugün sizlerle bir gün boyunca beş farklı semtte beş farklı yemek deneyeceğiz. Aslında çekmiş olduğum vlogu sizlere anlatacağım. Ama öncelikle bu ilk postum olduğu için ve sizlerde beni tanımadığınız için biraz kendimden bahsedeyim. Adım Muhammet, Beykent Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü 4. Sınıf öğrencisiyim. Farklı yerler görmeyi, farklı yemekler denemeyi seviyorum. Deneyimlerimi sizlerle paylaşmak ve sizlere bir nebze de olsa bilgi vermek istedim. Yorucu ve bir o kadar da keyifli bir gündü benim için. Hem yeni mekanlar görmüş oldum hem de daha önce tatmaya fırsat bulamadığım lezzetler tatmış oldum. O zaman lafı çok fazla uzatmadan semtlerimizi ve yemeklerimizi tanımaya başlayalım. İlk durağımız Eminönü. Eminönü ilçesi kuzeyde Haliç, doğuda İstanbul Boğazı, güneyde Marmara Denizi, batıda da Zeytinburnu ve Fatih ilçeleriyle çevrilidir. İlçe tümüyle İstanbul kentinin tarihsel çekirdeği olan sur içinde yer alır. İstanbul'un ilk çekirdeği olan Byzantion kentinin tümü bugünkü Eminönü ilçesi sınırları içindeydi. Bizans, Osmanlı dönemlerinde yönetim birimleri Eminönü'ndeydi. 1853'te Osmanlı yönetiminin Topkapı Sarayı'ndan Dolmabahçe Sarayı'na taşınması ve Cumhuriyet'le birlikte Ankara'nın başkent yapılması, ilçenin yönetsel açıdan taşıdığı önemi azalttı. İstanbul'un "Tarihi Yarımada" denilen bölümü olan sur içindeki iki ilçeden biridir. Esasen, Cumhuriyet dönemine kadar idari bölünmede "İstanbul" veya "Dersaadet" olarak adlandırılan yer de suriçindeki Fatih ile Eminönü'dür. Eminönü ilçesinin bulunduğu mevki İstanbul'un ilk kurulduğu mevkidir. İlçe, adını İstanbul limanının bir bölümünü teşkil eden ve Osmanlı döneminde bu mevkide bulunan Gümrük Eminliği'nden alır. Semt olarak Eminönü, Yeni Cami, Mısır Çarşısı ve çevresidir. Eminönü, 1928'de İstanbul Merkez ilçesinin ikiye ayrılmasıyla ilçe yapılmıştır.Tarihi İstanbul'un kuruluşu kadar eski olan Eminönü İstanbul'un ön önemli ve en bilinen tarihi eserlerini de içinde barındırır. Bizde bu güzel semtimizde iskelede bulunan balıkçıların yanında tarihi Eminönü Turşucusu’nu ziyaret ettik. Deneyimlerim doğrultusunda turşunun aslında pek bir farklı yanının olmadığını sadece tarihi özelliklerinin ününe ün kattığını gördüm. Balık yemek için gidenler yanında turşuyu tercih edebilir tabi ki. Görülmeye değer bir yer olduğu kesin. İkinci durağımız Fatih. Tarihi Vefa Bozacısı’nda bir boza tatmadan vloga devam etmek olmazdı tabi ki. Kurucusu Hacı Sadık Bey evinin altında kendi imkanları ile ürettiği bozasını altı yıl boyunca kış geceleri saray ve çevresinde, omzunda taşıdığı bakır güğümlerle dolaştırarak tanıtmıştır. 1876 yılının Eylül ayında Vefa semtinde boza ürününün dünyadaki ilk resmi ticarethanesini açmıştır. Hatta günümüzde Atatürk’ün içtiği bozanın bardağı Vefa Bozacısı’nda sergilenmektedir. Yumuşak bir içimi ve tazeliği ile paketlenmiş bozaların yanı sıra içinizi ısıtan bir yanı vardır Vefa Bozası’nın. Ben yanımda bir de arkadaşımı götürdüm. Daha önce hiç deneyimi olmamıştı ve kendisine bu güzel tadı denetmek istedim. Elbette bu taze ve sıcak bozayı kendiside oldukça beğendi. Günün birinde yolunuz Fatih’e düşerse mutlaka gidip bir bardak boza içmenizi tavsiye ederim. Üçüncü durağımız Tarihi Beyoğlu Çikolatacısı oluyor. Elit Çikolata ve Şekerleme A.Ş., 1924 yılında “Elite Çikolata, Meyveli Şeker ve Karamela Fabrikası” adı altında İstanbul’da kurulmuş. 1924 yılında Eminönü’nde başlayan Elit markası 1957 yılında Kasımpaşa semtine taşınmış. İlk yıllarda imalat grubunda üretim yaparken, zamanla perakende ürünlerini de portföyüne eklemiş. Bugün Elit Çikolata, çikolata kaplı draje çeşitlerinden madlen çikolatalara, spesiyal çikolatalardan tablet çikolatalara kadar çikolatanın hemen her çeşidinden oluşan dev ürün yelpazesiyle, Elit ustalığını dünyanın birçok ülkesinde çikolata severlere sunmaktadır. Bizde bu tarihi çikolatayı tatmadan turumuza devam etmek istemedik haliyle. Ben Fındıklı Sütlü Çikolata denedim. Ve size şunu söyleyebilirim ki bundan sonraki favori çikolatam kesinlikle bu oldu. İçerisindeki fındıkların tazeliği ve çikolatanın ağızda dağılışı gerçekten son derece muazzamdı. Beyoğlu’nda birden fazla şubesi bulunan Tarihi Beyoğlu Çikolatacısı’nı mutlaka ve mutlaka ziyaret etmelisiniz. Bu eşsiz çikolatadan denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Gelelim dördüncü durağımıza. Tarihi Oktay Kurabiyecisi. 1934’te faaliyete başlayan bu fırında tek sorun ne yiyeceğinize karar vermek çünkü odun fırınında pişen tüm ürünler çok lezzetli. Şimdiki sahipleri İsmail ve Nuray Oktay çifti üçüncü kuşak... Bu denli köklü bir tarihe sahip bu mekanı da görmeden turumuza devam etmek istemedik tabi ki. Mekanda kurabiye çeşitliliğinin yanı sıra sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi olacak poğaçalar, simitler ve böreklerde raflarda yerlerini alıyor tabi ki. Biz bütün gün gezmiş olmanın ve yeni lezzetler denemiş olmanın vermiş olduğu doygunlukla kurabiyelerinden tatmaya karar verdik. Tarçınlı kurabiye ve yanında demli bir çay sipariş ettim. Sunumları ve servisleri oldukça iyi olan mekanın çalışanları da ayrı bir güler yüzlü ve sevecen karşıladılar bizi. Kurabiyeyi tattığımda akşam saatinin vermiş olduğu hafif bir bayatlama durumu sezdim ancak tat bakımından oldukça başarılıydı. Yanında sıcacık bir çayın, samimi ufak bir mekanın verdiği huzur ve rahatlama hissini anlatamıyorum bile. Bence mutlaka ve mutlaka gidip Oktay Kurabiyecisi’nde sıcak bir çay eşliğinde çeşit çeşit kurabiyelerin tadına bakmalısınız. Yalnız tek tavsiyem hem tazelik hem de sakinlik açısından erken saatte gitmeniz olur. Ve geldik beşinci ve son durağımıza. Tarihi Karaköy Çorba Evi. 15’den fazla çorba çeşidi bulunan küçük, samimi ve sıcak bir mekan. İlk isimleri Hebun Çorba Evi’ymiş. Daha sonra Karaköy Çorba Evi olarak değişmiş. Ben sevdiğim bir çorba çeşidi olan mercimek çorbasını seçtim. Gerçekten oldukça taze ve tat olarak da oldukça güzeldi. İçerisine biraz limon ve yanında servis ettikleri kıtır ekmek ile muazzam bir akşam yemeğine merhaba. Fiyat aralığı olarak da oldukça uygun. 6 TL’den 15’TL ye kadar bir fiyat aralığına sahip. Öğlen yemeklerinizi, akşam yemeklerinizi küçük ve samimi bir ortam eşliğinde ailenizle, sevgilinizle ve arkadaşlarınızla geçirebileceğiniz bir mekan. Karaköy’ün tarihi mekanlarına oldum olası sevmişimdir zaten. Sokaklarını, insanları, ve şehrin keşmekeşini gözlemleyebileceğiniz bir semt. Ve bu karmaşıklığın içerisinde her zaman bir sakinlik barındırmayı da sağlıyor şaşırdığım bir şekilde. Aslında daha gitmek, görmek ve farklı lezzetler tatmak istediğimiz bir çok mekan ve semt var ancak bugün yeterince yorulduğumuzu ve yeterince doyduğumuzu söyleyebilirim. Aslında uzun zamandır böyle bir tur yapmayı planlıyordum ancak bunu yazmak ve sizlerle paylaşmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Ama şimdi bu satırları yazarken iyi ki bu deneyimlerimi sizlerle de paylaşacağım diyorum.
Bütün gün gezdik dolaştık. Farklı yerler ve farklı tatlar gördük ve tattık. Sizlerle koca bir güne beş farklı semt ve beş farklı tat sığdırdık. Umarım bu mekanlara gider ve bu lezzetleri tatma fırsatı bulursunuz. Ben oldukça memnun kaldığım bu mekanlara gitmenizi ve verimli bir gün geçirmenizi kesinlikle ve kesinlikle tavsiye ederim. Ve umarım sizlere elimden geldiğince anlatmaya çalıştığım bu bilgileri verimli ve bilgilendirici bulmuşsunuzdur. Ben sizlerle bu paylaşımda bulunduğum için oldukça mutluyum. Umarım sizde bu yazıdan memnun kalırsınız.
Yeni mekanları ve yeni tatları gezip tadacağımız bir başka yazıda görüşmemiz dileğiyle.
0 notes
Photo
👉Stockholm’ü adım adım keşfetmeye devam. Bugünkü durağım Södermalm bölgesi. . . 🔶#södermalm , Stockholm’de gezilecek yerler listemdeki en keyif aldığım ada oldu. . . 🔸Turuncu ve sarımtırak sokaklarıyla, bohem ruha sahip bir bölge aslında. . . 🔸Vogue dergisi dünyanın en cool bölgeleri arasında Södermalm’ı 3. sıraya koymuş. . . 🔶Götgatan en kalabalık caddesi. Gülün gülün biz çok eğlendik bu isim ile, sürekli ağzınıza takılacak. Bu cadde üzerinde yürüyün, lezzetli kahveler içeceğiniz mekanlara uğrayın, barlar da takılın ve vintage mağazalara uğrayın. 🔸Mekan tavsiyesi olarak Drop Coffee Roasters, Coffice benim favori kahve dükkanlarım. Ne kadar kötü kahve içebilirsiniz ki bu şehirde. O yüzden gözü kapalı istediğiniz mekanı tercih edebilirsiniz bence. . . 🔸Adanın gündüzü başka akşamı bir başka güzel o kadar çok yer var ki her birini yürüyerek gezip keşfedebilirsiniz. . . 🔸İtirafta buluyorum biz bir günde yaklaşık 20km yol yapmışız. . . 🔸Her yeri yürüyerek gezmeyle şehrin tadının ancak böyle çıkacağına inandığım için her gittiğim ülkede bol bol yürüme geziyorum. . . . . . . . . . . #cokgezenlerkulubu #stockholm_insta #visitstockholm #gencgezginler #travelholics #hurriyetseyahat #sheisnotlost #rural_love #urbanexplorer #borntotravel #culturetrip #lonelyplanet #geziyorum #gezgör #yolacikyolacik #otostoprail #fotogezginleri #shetravels #keepexploring #travelingpost #tourtheplanet (Södermalm) https://www.instagram.com/p/BvQyGs-Hgcp/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1qfljytq5gojh
#södermalm#cokgezenlerkulubu#stockholm_insta#visitstockholm#gencgezginler#travelholics#hurriyetseyahat#sheisnotlost#rural_love#urbanexplorer#borntotravel#culturetrip#lonelyplanet#geziyorum#gezgör#yolacikyolacik#otostoprail#fotogezginleri#shetravels#keepexploring#travelingpost#tourtheplanet
0 notes
Video
youtube
Shiatsu eğitiminde 35 yılı aşkın tecrübe sahibi Klaus Metzner Türkiye’de derin bir Shiatsu eğitimi verebilmek üzere tekrar İstanbul’a geliyor.
Bu videoda kendisi, 10-12 ve 17-19 Nisan 2020 tarihlerinde (cuma akşamları + iki hafta sonu) İstanbul/Şişli’de gerçekleşecek ESI-Shiatsu Temel Programı’nda sizleri neler beklediğine dair fikir veriyor.
Videonun ayarlar kısmından Türkçe alt yazıları açabilir veya aşağıdan takip edebilirsiniz.
Hello - merhaba Türkiye’de bulunan sevgili Shiatsu dostları!
Evet, Istanbul için bir takım planlar yapmaktayız. Size ESI Shiatsu başlangıç programı ve neler öğrenebileceğinize dair biraz fikir vermek isterim.
Bu video geçen seninin sonunda Münih’teki okulumuzda çekildi.
Benim adım Klaus Metzner. ESI Münih’in yöneticisiyim.
ESI, European Shiatsu Institute (Avrupa Shiatsu Enstitüsü) kısaltması. Münih Almanya’nın bir şehri.
Burada öğrencilerimizin Level 1 (Temel Program) ile neler öğrendiğini görüyorsunuz.
Programın sonunda tüm vücut Shiatsu uygulaması yaptılar.
Temel Shiatsu tekniklerini öğrendiler.
Ayrıca Yin&Yang, Ki-yaşam enerjimizin doğası ve akupunkturda da kullanılan 12 meridyenin anlam ve fonksiyonlarına dair temel Çin Tıbbı içeriklerini öğrendiler.
Burada beni, öğrenciler final seanslarını vermeden önce onlara bazı konuları özetleyip ve önemli kısımları hatırlatırken görüyorsunuz.
Eğer ilgili ve meraklıysanız gelecek programlarımıza dair detaylı bilgi için lütfen Figen’le iletişime geçin. Kendisi (Fingu Shiatsu) sorularınızı cevaplayacaktır. (@fingushiatsu instagram hesabı veya e-posta [email protected] )
Son gün herkes favori yemeğini hazırlayıp getirdi ve kapanış için hep birlikte harika bir kapalı mekan pikniği yapmış olduk.
Şimdi ileriye bakalım. Belki gelecek etkinliklerimizin birinde sizi görürüm.
Hepinizle tanışmak isterim.
En iyi dileklerimle.
Kendinize iyi bakın.
Görüşürüz!
#shiatsu#zenshiatsu#Shiatsupractitioner#shiatsumaster#fingushiatsu#shiatsutraining#shiatsukursu#shiatsuistanbul#shiatsuturkey#shiatsutürkiye#klausmetzner
0 notes
Text
En İyi Galaxy S10 Kılıfları
Yeni haber paylaştı! https://www.mobil13.com/en-iyi-galaxy-s10-kiliflari-20824.html
En İyi Galaxy S10 Kılıfları
Bunlar en iyi Samsung vardır Galaxy S10 bol 2019 Samsung’un son telefonu yazında muhteşem kavisli ekran cihazı olup satın değer vakalar fantezi özellikleri . Aynı zamanda gerçekten pahalı ve ön ve arka cam kaplı. Temel olarak, bir dava isteyeceksiniz, bu yüzden burada telefonunuzu hayatın günlük tehlikelerinden koruyacak birkaç farklı stil var.
Aşağıda ince kasalardan, açık kasalardan ucuz seçeneklere ve ağır hizmet korumasına kadar her şeyi öneriyoruz. Cüzdan ya da kickstand kılıfları, Galaxy S10 batarya kılıfları ve Samsung tarafından üretilen resmi aksesuarlardan bahsetmiyorum . Bazıları birkaç dolara mal olurken, diğerleri daha pahalıdır ancak saygın markalara aittir.
Genellikle büyük bir markanın kaliteli ve dayanıklı kasalarını önermemize rağmen, Amazon’dan ucuz 9 dolarlık bir TPU çantası bile hiç yoktan iyidir. TPU kasalarının ince, hafif ve genellikle kablosuz şarj ile çalıştığından bahsetmiyorum bile, özellikleri kaybetmiyorsunuz. Bu, daha pahalı durumlarda telefonunuzu korumak için daha iyi bir iş yapacağını söyledi.
Neyse ki, Samsung’un en yeni telefonu olarak, aralarında seçim yapabileceğiniz düzinelerce dava ve marka var. Bunun son derece dayanıklı kılıflar, ince ve minimal bir şey, hatta bir dikme ya da cüzdan yerleşik bir durumda bile. Her iki durumda da, bir dava şiddetle tavsiye edilir ve kesinlikle 800 $ telefonunuzu korumak için satın almaya değer. Kırık bir ekranı düzeltmek için 200 dolar harcayarak tasarruf etmekten bahsetmiyorum bile .
Bu küçük çerçeveli ve kavisli cam kenarlı büyük, şık, birinci sınıf bir telefon, yani süper kırılgan. İlk düşürdüğünüzde Galaxy S10’unuzu son kullanışınız olmasına izin vermeyin. Bu nedenle, aşağıdaki slayt gösterimizden Spigen , Speck, Incipio, Olixar, Samsung, Nodus ve diğerlerinden harika koruma seçin . Bunlar şimdiye kadarki en iyi Galaxy S10 kasaları ve en iyi seçenekleri test edip buldukça bu yaz daha fazla ekleyeceğiz.
Bunlar en iyi Samsung vardır Galaxy S10 bol 2019 Samsung’un son telefonu yazında muhteşem kavisli ekran cihazı olup satın değer vakalar fantezi özellikleri . Aynı zamanda gerçekten pahalı ve ön ve arka cam kaplı. Temel olarak, bir dava isteyeceksiniz, bu yüzden burada telefonunuzu hayatın günlük tehlikelerinden koruyacak birkaç farklı stil var.
Aşağıda ince kasalardan, açık kasalardan ucuz seçeneklere ve ağır hizmet korumasına kadar her şeyi öneriyoruz. Cüzdan ya da kickstand kılıfları, Galaxy S10 batarya kılıfları ve Samsung tarafından üretilen resmi aksesuarlardan bahsetmiyorum . Bazıları birkaç dolara mal olurken, diğerleri daha pahalıdır ancak saygın markalara aittir.
Spigen Neo Hybrid
İlk Galaxy S10 kasa önerimiz her zaman Spigen’den bir şeydir. Akıllı telefon korumada en güvenilir isim.
Ancak, bu yıl Spigen tamamen popüler olan Neo Hybrid davası için yeniden tasarlandı. Herringbone dokusunu kazdılar ve tutması kolay ve tutuşunuzu geliştiren yeni ve temiz bir “WAVEY” dokusu eklediler. Galaxy S10’un her zamankinden daha büyük olduğunu düşünmek iyi bir şey.
Her zaman olduğu gibi, bu kılıf dayanıklı bir çengel emici TPU kılıf malzemesinden sonra polikarbonat bir tamponla sarılmıştır. Spigen, düğmeler ya da şarj portu için çerçeveyi her kesimden güçlendirdi ve onu en iyi ve en dayanıklı Neo Hybrid haline getirdi. Ve evet, daha kalın olan dalga tasarımı kablosuz ya da güç paylaşımlı ters kablosuz şarjı etkilemez. Tüm özellikler hala bu davada çalışıyor. Bugün bir tane satın alın!
Speck Presidio Pro
Hemen hemen her telefon için önerdiğimiz bir diğer marka ise Speck. Bunun nedeni, 10 ft düşme askeri sınıf derecesine sahip en dayanıklı davalardan bazıları olmasına rağmen, çok büyük olmadıklarıdır. Şirketin davaları için mükemmel bir orta yolu var.
Speck Presidio Grip normal önerimizdir, ancak yeni Pro serisi daha da iyi. Sert bir polikarbonat tampon çerçeve kullanıyorlar, dört köşesinde de kesiksiz ve iç astarın sıkıldığı her portta veya düğmede kullanıyorlar. Bu iç astar IMPACTIUM’dur – çok şok emici, yumuşak TPU benzeri bir malzeme. Galaxy S10’unuzu düşürdüğünüzde, bu malzeme düşme kuvvetini emer, kılıf boyunca ve köşelerden dağıtır ve telefonunuzu güvende tutar.
Temel olarak, bir Speck kasasıyla Galaxy S10’unuzu 10 ft’e kadar düşürebilirsiniz ve sadece gayet iyi çalışıyor ve ekranı kapsıyor. Çok çeşitli stil ve renklerde geliyorlar, o yüzden deneyin.
Unicorn Beetle Temizle Kabuk Supcase
Unicorn Beetle Temizle Kabuk Supcase
Benim gibiyseniz, Galaxy S10’un güzelliğini ve tarzını göstermek istersiniz. Özellikle o güzel yeni Kırmızı veya Prizma Mavisi renk türünü seçtikten sonra.
Öyleyse, SupCASE’ten temiz bir kabuk kılıfı almak istersiniz. Telefonunuzu güvende tutacak ultra ince ancak dayanıklı tüm TPU malzemelerini kullanıyorlar. TPU, kauçukla karıştırılmış esnek bir plastiktir. Akıllı telefon koruması söz konusu olduğunda size her iki dünyanın en iyisini vermek.
Supcase’nin Unicorn serisi son derece ince, hafif, saydam (veya gri renkli duman) ve her şeye erişebilmenizi sağlar. Bu davalardan gerçekten hoşlanıyoruz çünkü çok ince ve tutması kolay, telefonun artık kaygan olmadığı, ya da herhangi bir yığın eklemediği için yeterince doku ekliyorlar. Ayrıca, oldukça mükemmeller ve telefonları ve ekranları hayatın günlük tehlikelerinden korumak.
Pelikan Koruyucu Kılıf
Son derece sağlam ve dayanıklı valizler, dış mekan eşyaları, taşıma çantaları ve daha fazlasıyla tanınan marka Pelican, şimdi Galaxy S10 için mükemmel koruma sağlıyor.
Pelican Protector serisi, açık havada tutkunu veya her zaman hareket halinde olan biri için mükemmel bir durumdur.
Bu kılıf, telefonunuzu kesinlikle güvende tutacak bir çift katmanlı TPU tasarımı sunar. Herhangi bir çarpma, düşme veya kaza, TPU’dan hemen sıçramaktadır. Bununla birlikte, üçüncü kat sert polikarbonat plastik, kasanın tüm dış kenarına sarılır. Bu, geçmişte Pelikan’dan da gördüğümüz geleneksel kutulu ve açılı kenarlara sahiptir. Açılı kenarlar, telefonunuzu düştüğünüzde temiz olan ekrandan enerjiyi yönlendirmeye yardımcı olur.
Temel olarak, aynı koruma seviyesindeki bilim adamları ve ABD Silahlı Kuvvetleri’nin kullandığı Pelikan, şimdi Galaxy S10’unuz için hazır.
Tech21 Saf Temizle Kabuk
Tech21 Saf Şeffaf Shell kılıf, kristal netliğinde koruma arayanlar için bir başka harika seçenek. Güvende tutmak için telefonun etrafına sarılan ince ve dayanıklı bir TPU malzemesi kullanırlar.
Bununla birlikte, her Tech21 kasası, köşelerde küçük boşlukların olduğu “hava yastığı” teknolojisine sahip, telefon ve ekranı düşme veya kaza sırasında güvende tutar. Artı, tüm dış kenar sadece telefonla aynı hizada oturmuyor. Bunun yerine, telefonun tüm çerçevesine temel olarak bir TPU yayı ekleyen sırtlar ve dalgalanmalar eklediler. Temelde, bu durumda kesinlikle telefonunuzu güvende tutar.
Urban Armor Gear Monarch Çantası
Bir sonraki dava çok pahalı, ama Galaxy S10 için piyasadaki en ince ve en dayanıklı kasalardan biri. Urban Armor Gear olarak da bilinen UAG, gerçekten eşsiz vakalar yaratıyor. Bazı insanlar sağlam ve endüstriyel tasarımdan hoşlanmasalar da, sağladığı işlev ve iş, görünüş değil, bu önemli.
Her UAG kılıfı yumuşak bir tüy ışığına ve esnek darbeye dayanıklı göbeğe ve ayrıca rahatlık için yanlarda petek tutuş tutamaklarına sahiptir. Onlar da, basması kolay, büyük güzel dokunsal düğmelerini kullanırlar.
Daha sonra, hangi UAG modeline bağlı olarak TPU çekirdeğinin dış malzemeleri ve arkası farklıdır. Monarch serisi bizim favori UAG davamızdır. Bu model, Galaxy S10’unuzu güvende tutacak BEŞ farklı malzeme katmanına sahiptir.
Bu katmanlar, arkasında toz kaplı siyah metal bir çerçeve ile korunan, birinci sınıf bir ince taneli deri içerir. Ayrıca, telefonun 10 metreden yüksek düşmelere dayanmasını sağlayan çift katmanlı güçlendirilmiş köşeler kullanıyorlar.
Olixar Nefes Alabilir Hasır Kılıf
Hepimizin bildiği gibi, akıllı telefonlar gerçekten ısınabilir. Özellikle 1080p film izliyor veya saatlerce Fortnite oynuyorsanız. Bu nedenle Samsung ve Olixar gibi popüler markaların, telefonunuzun serin kalmasına yardımcı olacak nefes alabilen çantalar oluşturuyor.
MeshTex teknolojisine sahip Olixar Nefes alabilen kılıf dikkate değer. Kablosuz şarj ile çalışan, tüm bağlantı noktalarına erişmenizi sağlayan, basılması kolay düğmelere sahip ve elbette çoğu durumda nefes alan ultra ince bir çanta. Telefon, tutması son derece kolay, yumuşak TPU nefes alabilen örgü malzemeli kaymaz dokulu bir tasarıma sahip.
Zaman içinde kir ve cep tiftik birikimini nasıl kaldıracağından emin değiliz, ancak ilgilenen veya telefonlarını sınıra zorlayanlar için çok iyi bir durum.
Nodus Access Deri Cüzdan Çantası
Tanınmış iPhone kasa üreticisi Nodus, sonunda Galaxy S10 telefon ailesi için çarpıcı Access deri cüzdan çantalarını sunuyor.
Bu kılıflar, en ince taneli İtalyan derisinden, elle dikilmiş kenarlardan ve birinci sınıf malzemelerden üretilmiştir. Ayrıca, dış kenarında 3-4 kredi kartı ve bir miktar nakit para olan bir kapak var. Endişelenmen ve bir gece geçirmen için sana bir şey daha vermek. Bu yüzden zaman zaman Galaxy S10’unuzla veya günlük olarak kullanın.
Belki de Nodus kasalarının en iyi kısmı, benzersiz “mikro emme” tasarımıdır. Muhtemelen fark ettiğiniz gibi, Galaxy S10 sadece bir deri çanta üzerinde yüzüyor gibi görünüyor. En ucuz “flip cüzdan kılıfları” içeriye yapıştırılmış berbat bir TPU kılıfına sahiptir. Nodus ile telefonu güvenli bir şekilde yerinde tutan yüzlerce minik mikro vantuz var. ASLA düşmeyecek. Ancak, kolayca çıkar ve geride hiçbir kalıntı bırakmaz. Gerçekten çok temiz. Bu, sofistike bir Galaxy S10 kılıfı ile sadelik eşleştirmek isteyenler için birinci sınıf hakiki deri cüzdan çanta.
Spigen Tough Armor Kickstand Çantası
Ne zaman yeni bir telefon çıkarsa, Spigen Tough Armor’ı mevcut en iyi durumlardan biri olarak öneriyoruz. Bunun nedeni çok kalın ve hantal olmaması, çok ince olmaması, tonlarca koruma sağlaması ve bir kickstand kılıfı olması, telefonunuzun keyfini sonuna kadar çıkarabilmeniz.
Çoğu Spigen vakasında olduğu gibi, bu Sert Zırhın tüm telefonu kaplayan yumuşak, darbelere dayanıklı bir TPU çekirdeği vardır. Daha sonra, telefonun ve kasanın dış kenarlarına, köşelerine, yanlarına ve arkasına bir sahte metal polikarbonat kabuk eklediler. Bu onu son derece dayanıklı kılar.
Düğmeler büyük boy, TPU ve basılması kolaydır. Ardından, tüm önemli şeyleri güvende tutmak için ekranın etrafındaki kenarları ve kameraları yükselttiler. Sonunda, bazı hands-free filmler, YouTube veya Netflix için güçlendirilmiş polikarbonat kickstand’ı açabilirsiniz.
Dört farklı renkten birini satın al, o tekmeyi aç ve en iyi hayatını yaşa.
Oymalı Gerçek Ahşap Kasalar
Bazen, tipik engebeli sert kabuğum yerine, bir gece için şık ve benzersiz bir durum istiyorum. Bu güzel HAND-CARVED gerçek ahşap kasaların bulunduğu yer.
CARVED, Indiana’nın arka bahçesinde kesilmiş, gerçek ahşaptan yapılmış Galaxy S10 veya S10 + için güzel kılıflar yaratıyor. Her şey Amerikan yapımı.
Birkaç farklı oymalı ahşap stilleri, kasanın TPU çerçevesine yerleştirilmiş deniz kabukları veya hatta güzel ve eşsiz bir görünüm için ahşap ve reçine kaplamaya sahip iki tonlu “Uydu serisi” arasından seçim yapabilirsiniz. .
En sevdiğim Oyma davası Bierstadt Kakma’dır. Başka bir durumda olduğu gibi sert bir TPU çerçeve kullanıyorlar, daha sonra güzel bir dağ manzarası sahnesi oluşturmak için arkaya birden fazla tahta katmanı koyuyorlar. Oldukça güzel ve ben de her zaman davamla ilgili sorular alıyorum. Bunu Galaxy S10’unuz için edinin veya kullanmak için konuşan farklı bir tasarım seçin. Her birinin ayrıca gelişmiş bir tutuş için düğmelere ve dokulu kenarlara basması kolay.
Otterbox Simetri Serisi Örneği
Sıradaki Galaxy S10 için her zaman popüler olan Otterbox davası. Otterbox, telefonlar için farklı kasa stilleri ve tasarımları sunar, ancak dürüst olmak gerekirse, çoğu benim için çok hantal ve kalındır.
Açık havada çalışan meşgul bir kişiyseniz, elbette, bir Otterbox Defender edinin. Aynı ödüllü korumayı ince ve tutması kolay bir pakette isteyen herkes için, aşağıdaki linkten Symmetry serisini satın alın.
Simetri serisi, düşme veya kazalardan kaynaklanan herhangi bir kuvveti emmek için iç kısımda sentetik bir kauçuk ve TPU malzemesi kullanır, daha sonra telefonun geri kalanını sert bir polikarbonat plastik çerçeve ile korur. Daha zarif bir pakette bulunan tipik dayanıklı Otterbox çantanızdır ve beş farklı renkten birini alabilirsiniz.
İpek Galaxy S10 Cüzdan Avcısı
Silk adında bir marka en sevdiğim cüzdan çantamı yapıyor. Açılan ve kredi kartlarını ve nakit parayı tutan hacimli bir cüzdan folyo kılıfı fikrinden nefret ediyorum. Bu sadece ideal değil.
Silk “Wallet Slayer”, endişelenmesi ve taşınması gereken bir şey daha isteyen biri için mükemmel bir cüzdan çantası. Telefonun güvenliğini sağlamak için çift katmanlı, dayanıklı ve esnek bir TPU çerçeve kullanıyorlar. Hava boşluğu teknolojisine sahip güçlendirilmiş köşelerden bahsetmiyorum bile. Yükseltilmiş kenarlar ekranı da güvende tutar.
Ancak, ters çevirin ve arkasındaki özel şeyleri göreceksiniz. Silk, 2-3 kredi / bankamatik kartı veya kimlik kartı ve biraz para alabilen TPU çerçevesinin içine bir cüzdan yuvası tasarladı. Ve yalnızca bir kartınız varsa, kartlarınızı yerinde tutma gerginliği olduğu için güvenli bir şekilde tutar.
Kartın kaydırılmasını kolaylaştıran, kolay erişim için cüzdanın diğer ucundaki kesimi gerçekten seviyoruz. Her bir kılıf, tabancanın tutuşuna benzeyen dokulu bir malzemeye sahip yüksek kavrama dokulu taraflara sahiptir ve çok üstündür. Ayrıca, cüzdanın içinde saklanmak, kredi kartınızı veya kimliğinizi hands-free filmler ve TV izlemek için bir kickstand’a dönüştürebileceğiniz küçük bir yarıktır. Bu cüzdan çantası en iyisidir.
Gear4 Battersea Tampon Kılıfı
Sayfanın en üstünde videomuzda gördüğünüz gibi Gear4, Galaxy S10 serisi için gerçekten harika vakalar yaratıyor.
Her Gear4 kılıfı, iç kısımda düşme ve hasardan kaynaklanan darbeleri emen patentli bir “D3” teknolojisine sahiptir. Kurşun geçirmez yeleklerin içindeki teknoloji aynı. Telefonunuzun bir düşme veya kazadan ölmemesini sağlamak için kasa kenarlarını o nesnelere hizalar. Sonuç olarak, her biri 10 ft düşme garantisine sahiptir. Başka markaların da aynı teknolojiyi kullandığını gördük, ancak Gear4 de kasadaki ENTIRE’i kullanıyor. Bu delice güçlü.
Bu çanta, ince bir tasarıma, geliştirilmiş bir kavrama için sırtta dokulu sırtlara, basılması kolay düğmelere sahip ve kurşun geçirmez yelek malzemesinden kablosuz olarak şarj edilerek çalışıyor. Siyah veya Şeffaf olarak alın veya ciddi bir korumaya ihtiyacınız varsa Gear4’ten herhangi bir durumda deneyin.
Tendlin Ahşap Tahıl TPU Kılıfı
Tendlin, davalarla eğlenceli şeyler yapan başka bir marka. Galaxy S10 ve S10 + için tipik ucuz, ince ama dayanıklı ve esnek TPU kılıfınızı sunuyorlar, ancak TPU’nun arkasına gerçek bir ahşap tahıl kaplaması eklediler.
Bu, ince ve uygun fiyatlı bir dava aldığınız anlamına gelir, ancak yine de genellikle çok daha fazla para ödeyeceğiniz şık ve iyi bir görünüme sahiptir.
Temel olarak, bu sizin ince ve kullanımı kolay TPU kılıfınızdır ancak bazı stiller de eklenmiştir. Etrafındaki en sağlam veya dayanıklı kasa değil, ince, tutması ve kullanması rahat ve makul bir fiyata iyi bir koruma sağlıyor.
Galaxy S10 için Mophie Suyu Paketi
Son fakat en az değil, şimdilik, Galaxy S10 için yeni Mophie pil kutusu.
Bu, tipik dayanıklı sağlam TPU’nuz ve polikarbonat plastik kasanızdır, ancak daha sonra telefonunuzun daha uzun süre dayanabilmesi için içine büyük bir pil eklerler. S10 pil ömrü iyi olsa da, yaklaşık 6,000 mAh istiyorsanız, Mophie Juice paketini isteyeceksiniz.
Galaxy S10e, Galaxy S10 ve Galaxy S10 + için mevcut olan Juice Pack, Galaxy S10e ve S10 için 2.000mAh ek suyu ve Galaxy S10 + için 2.525mAh sunmaktadır.
3.400 mAh dahili bataryayı 2.000 ile birleştirin ve bu durumda Galaxy S10’unuzun toplam 5.400 mAh olmasına izin verir, bu işlem tek bir şarjla 2-3 gün dayanması yeterlidir.
Mophie kılıfları geçiş teknolojisi sunar, böylece USB Tip-C portu hala şarj etme ve senkronizasyon veya veri aktarımı için çalışır ve siz de kılıfla kablosuz olarak şarj edilirsiniz. Ancak, ters kablosuz (Powershare) şarjı kaybedeceksiniz. Kapak tarafında, alt hoparlörü öne bakan bir hoparlöre dönüştürür.
0 notes
Text
- YENİ MEDYA UYGALAMALARI –
Blog
Cumartesi günü sabah saat 10 gibi kalktım sınıf arkadaslarım Mert ,Hüsnü,yiğit Yeni medya dersinin ödevini hep beraber yapmak icin irtibata gectim ve Kadıköyden Ayazağaya doğru yola cıktım yolda Hüsnü ile konusup onu zincirli kuyu metrobüs durağından aldım ve beraber Ayazağaya doğru yola çıktık , mert ve yiğitle bulustukdan sonra kendimize vlog için plan yaptık ilk önce ayazağaya yakın olan Sarıyer börekcisine gitmeye karar verdik. Yarım saat sonra Sarıyer börekçisine ulaşmıştık park yeri aramak biraz sorun olsada sonunda bir yer bulduk ve hedefimize ulaştık Meshur Sarıyer börekçisine girdiğimiz zaman direk gözlerimize duvarda asılı olan gazete sayfaları çarptı
Mekan dolu olduğundan dolayı en üst katta kendimize yer bulduk garson yanımıza geldiği zaman ben kendime 1 porsiyon karısık (Peynir – Kıyma) börek söyledim yanına da ev yapımı limonata istedim mekanın manzarısı gercektende güzeldi mekanın en üst katından denizi cok rahat bir şekilde görebiliyorduk ,böreğimiz geldikden sonra tadını merak ettiğimiz meşhur Sarıyer böreğini tatmaya basladık
Ilk izlenimlerim böreğin gercektende cok az yağlı olmasıydı ve bu benim hosuma gitmişti fakat ne yazıkkı başka bir özelliğine rastlayamadım bildiğimiz her mahalle’de bulunan börekcide yiyebileciğimiz normal bir börekdi benim icin
Yemeğimizi yedikden sonra hesabı istedik porsiyon fiyatı 13,50 tl bana göre porsiyon fiyatı gayet normal geldi , hesabı ödedikden sonra Bebek semtine waffle yemeğe doğru sahilden yola cıktık . Bebeğe doğru giderken sahil yolundan gittiğimizden dolayı Trafik cok sıkısıktı ve Sarıyerden bebeğe gitmemiz yaklasık 45 dakikamızı aldı bebeğe vardığımızda ,arabayı isparka bırakıp bebek waffle doğru yürümeye basladık yaklasık 5 dk yürüdükden sonra bebek wafflecısına ulasmıstık
Ve hepimiz kendi damak tadımıza göre waffle söyledik , waffelarımızı elimize aldıkdan sonra waffle vlogumuza devam ettik , waffle tat olarak gayet güzel ve hoştu hamuru güzel pişmiş ve meyveler gayet tazeydi
Waffle fiyatı 25 tl idi olağan Pazar fiyatının biraz üstünde bir fiyatı vardı .
Bebekden sonra Ortaköy kumpircisine doğru yola cıktık , Trafik biraz daha acılmıştı ve 15 dakika gibi bir süre icinde bebekden ortaköye ulasmıstık Arabayı park ettikden sonra ortaköy meshur kumpirciler sokağına girmistik cok fazla curcuna vardı acıkcası rahatsız olmustuk seslerden kumpir satıcıları elimizde telefonla video cektiğimiz icin bizi trust sandılar ve bize doğru laf atmaya basladılar Türk olduğumuzu anlayınca sanırıım biraz üzüldüler ,en sonunda kendimize bir tane kumpirci secip onun tezgahına doğru yürüdük ve isteğimize göre kumpir yaptırmaya basladık ve yukarı cıkıp kumpirlerimizi beklemeye basladık kumpirlerimiz gelince vlog cekmeye devam edip tadlarına baktık şahsen ben bu kadar besini karıstırmayı sevmediğim icin pek beğenmedim ama arkadaslarım gayet beğendiler kumpirin fiyatıda 25 tl idi ve hesabı ödeyip vefa bozacına doğru yola cıktık cumartesi günü ve hava güzel olduğu icin yollar kalabalıktı ve bu bizi cok zorluyordu 1 saat sonra vefa bozacısına varmıstık basta bozaya karsı birazcık ön yargım vardı tadını pek beğenmiyordum onun bozanın akışkan katı hali beni rahatsız ediyordu vefa bozacısına vardığımızda bardağı 5 tl ye birer tane boza aldık gayet uygundu benim icin bozayı tatmaya basladığım zaman boza karsı olan tüm ön yargım birden bire ortadan kayboldu ve tadını beğendimi acıkca söyleyebilirim Vefa bozacısının kapısından iceriye girerken hepimiz kapının girişindeki aşınmış mermeri farkettik ve cok şaşırdık zamanla insanların üstüne basmasından dolayı aşınan mermer hepimizi neredeyse büyülemişti
Tarihi vefa bozacından sonraki Durağımız ,Sevda Gazozlarıydı ve gercekten benim icin favori kesinlikle bu gazozcuydu tarihi gazozcuda neredeyse aradığımız her meyveden gazoz vardı ve bu bizi cok sevindirmişti ben damla sakızlı gazozdan yana kullandım şansımı ve gayet hoş ve güzeldi ,gazoz fiyatları ise dört tl idi ve uygundur fakat yoğunluktan yana biraz şikayet ettik
Havanın güzelliğinden dolayı herkez ailesini alıp gelmişti vloglarımızı bitirdikden sonra hepimiz arabaya doğru yürüdük ve gercekten cok yorulmuştur artık vlogumuz icin kapanıs konusmasını yapıp bitirdik güzel ve yorucu bir gün gecirmiştik vlogumuzu bitirdiğimiz icin ordan ayrıldık ve evlere doğru yola cıktık ….
0 notes