#bellum omnium contra omnes
Explore tagged Tumblr posts
Text
Helfende Hand
So viel zu Hobbes' Beschreibung des Naturzustands als "Bellum omnium contra omnes", Krieg aller gegen alle, was sich seit dem 17. Jahrhundert bis heute in den Köpfen selbst von Philosoph*innen festgesetzt hat und trotz Abertausend Beispielen von Hilfsbereitschaft und Partnerschaften auch zwischen völlig unterschiedlichen Arten im sog. Tierreich nicht mehr loslässt.
Es beschreibt lediglich die Idee (beileibe nicht die Praxis!) des Konkurrenz- und Wettbewerbskapitalismus.
7 notes
·
View notes
Text
If, as Negri says, “the necessity of Keynesian ideology” arises in a “tension born of desperation,” it is not provoked by communism but by the onset of bellum omnium contra omnes that looms on the Keynesian horizon.31 This is the tension that motivates Keynes’s most famous contribution, The General Theory. That work, and virtually all those concepts and policies we call Keynesian, are essentially moments in a political economy of anxiety and hope—efforts to subdue the sources of social disorder and animate the untapped social and economic wealth immanent to what Keynes called “modern communities.” … Far more than the renewed interest in Keynesian economics, or Keynes the economist or statesman, it is the precariousness of “civilization” that makes the question of Keynesianism urgent. We are witness to the desperate refusal to abandon the belief that a non-revolutionary bliss is out there to be realized, that “something will turn up.” This anxious hope and trepidation are not confined to elites, governors, or the ruling class, and they exceed the realm of liberal politics. They are, rather, widespread across otherwise quite rigid lines of difference—millions of us have become, as Keynes was once described, “Geiger counters of future headlines.”33 ...
This cul-de-sac is precisely where Keynesian reason leads us. Many of those political features that make Keynesianism make sense to “progressives” are significant obstacles to a vital, mass-based progressive or Left movement—that is at least part of Keynesianism’s raison d’être. I am of course far from the first to point this out; some variation on it is a “radical” axiom. The problem that is almost never mentioned, however, is that recognizing Keynesianism’s limits, or even excoriating it for its “reformist” or “collaborationist” bases (as some “radicals” are often wont to do), does not thereby cut the ties that bind the Left to Keynesianism. Keynesianism is not something that the Left in the liberal capitalist North can just disavow at will. It has always been a crucial element of that social formation, and there is no politics that can escape its time. Keynesianism has been at the core of both liberalism and the critique of liberalism for more than two hundred years.36 It is, unintentionally but inescapably, no small part of what “progressive” or “Left” has come to mean, however much some might wish it were otherwise.
- Geoff Mann, In the Long Run We Are All Dead, 2017
#there's so much good i cut out of this excerpt too#the core of it is very depressing: it's a diagnosis of a liberal psychology with no solution. but the way it's presented is very gentle
2 notes
·
View notes
Text
"Toplum Sözleşmesi"
Antik Yunan’da devlet, doğal bir olgu olarak kabul edildiğinden devlet kavramının kökeni üzerinde pek durulmamıştır. 17. yüzyıla gelindiğinde ise devletin kökenine yönelik “toplum sözleşmesi” görüşü ortaya koyulmuştur. Bu görüşe göre, insanlar herhangi bir egemenin (devlet/kral) bulunmadığı, saf özgürlük ve hukuksuzluk durumu olan “tabiat hâli” içerisinde yaşarken bazı filozoflara göre temel hak ve özgürlüklerinin koruma altına alınması güdüsüyle, bazı filozoflara göre de güven içerisinde yaşayabilmek güdüsüyle, bir araya gelip toplum sözleşmesi ile devleti meydana getirmişlerdir. Bu görüşe göre, devletin kaynağı insan aklı ve iradesidir. Sözleşme öncesi tabiat hâli, yapılan sözleşmenin amacı, sözleşmenin niteliği ve kapsamı, sözleşmenin tarafları ile yükümlülükleri konusunda filozofların birbirinden ayrılan noktaları mevcuttur. Bu sebepten tabiat hâli ve toplum sözleşmesi kavramları, bu görüşün savunucusu olan üç filozofun en ünlüsü: J.J.Rousseau dur.(digeleri:Thomas Hobbes ve John Locke)
Rousseauya göre, insanların doğal hali, özgür ve eşitlikçi bir şekilde yaşadıkları, ancak yine de güvensizlik ve çatışma potansiyeli olan bir durumdur. İnsanlar, doğanın yasaları altında yaşamak zorunda kalırken, güvenlik ve refahlarını artırmak için bir araya gelme ihtiyacı hissederler. İşte bu noktada, "Toplum Sözleşmesi" kavramı ortaya çıkar.
Toplum Sözleşmesi'ne göre, bireyler doğal haklarından bir kısmını devlet otoritesine devretmeyi kabul ederler. Bu, bireylerin güvenlik ve refahlarını sağlamak için bir hükümetin oluşturulmasını gerektirir. Sözleşmeye dayalı hükümet, bireylerin ortak çıkarlarına hizmet etmek ve toplumun genel iradesini yansıtmak amacıyla kurulur.
Rousseau, bu sözleşme sürecinin demokratik bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini savunur. Toplumun üyeleri, eşitlik ve özgürlük ilkesine dayanarak bir araya gelir ve toplumun ortak çıkarlarını gözeten bir toplumsal sözleşmeyi kabul ederler.
Rousseau ayrıca, doğal hakların ve özgürlüklerin korunması için hükümetin sınırlanması gerektiğini vurgular. Hükümetin gücü, toplumun genel iradesinden ve hukukun üstünlüğünden kaynaklanmalıdır. Bireyler, hükümete itaat etmeyi kabul ederken, hükümet de bireylerin doğal haklarını ve özgürlüklerini korumakla yükümlüdür.
Bu düşüncelerle Rousseau, bireylerin özgürlüğünü korumak, eşitliği sağlamak ve toplumun genel iradesini temsil etmek amacıyla bir araya gelerek sosyal sözleşmeyi oluşturması gerektiğini vurgular. "Toplum Sözleşmesi" kavramı, modern demokratik düşüncenin temelini oluşturan önemli bir fikirdir.
Thomas Hobbes
hayatında korku kavramı çok büyük bir etkiye sahiptir. İngiltere’de yaşanan devrimde ülkenin zayıflamasını müteakiben olası bir İspanyol işgalinin korkusunu şiddetli bir şekilde hissetmiştir. Bu korkuların neticesinde Hobbes, ülke güvenliğinin sağlanmasını diğer her şeyin önünde tutma eğilimindedir. Onun bu endişeleri toplum sözleşmesine olan yaklaşımını da şekillendirmis ve tabiat hâlini “İnsan insanın kurdudur (homo homini lupus)” ve “herkesin herkesle savaşı (bellum omnium contra omnes)” sözleriyle özetlemistir.
İnsanlar içinde bulundukları bu kaos ve kargaşadan kurtulmak adına, aralarında yapacakları toplum sözleşmesiyle devleti ya da Hobbes’un verdiği bir diğer isimle Leviathan‘ı kuracaklardır. Buna göre, insanlar kaostan kurtulmak için tüm özgürlüklerini devlete devrederler. Hobbes’a göre mülkiyet hakkı da yapılan sözleşme birlikte mutlak gücün yani devletin eline geçmektedir. Tabiat hâlinde mülkiyet hakkının gasp edilmesi tehlikesi bulunduğundan bu tehlikenin bertaraf edilmesi karşılığında devlet, gerekli görmesi yahut istemesi hâlinde mülkiyet hakkına yönelik tasarrufta bulunabilir. Neticede devletin olmadığı bir durumda mülkiyetin pek de bir anlamı kalmayacaktır.
Hobbes, insanların tek bir efendiye hizmet etmeleri gerektiğini ve bu efendinin de dünyevi iktidarın sahibi olan devlet olması gerektiğini savunur.
John Locke
toplum sözleşmesi kuramını savunmakla birlikte Thomas Hobbes’un aksine, tabiat hâlini düzen ve barış içinde yaşanan bir dönem olarak görmektedir. Locke’a göre, bu dönemde huzur ve düzen içinde yaşayan insanlar suç işlendiği zaman gerekli cezayı verecek üstün bir otoritenin eksikliğini çekiyorlardı. Tabiat hâlinde cezalandırma hakkı insanların eşit ve özgür olarak doğmalarından dolayı herkese aitti ancak bu hakkı yalnızca güçlü olanlar kullanabiliyordu. İşte bu sebepten bir araya gelerek toplum sözleşmesi ile suç işleyen insanları cezalandırmaya ilişkin yetkilerini egemene devrettiler.
Locke’un Hobbes’tan ayrıldığı diğer bir nokta, sözleşmeyle devredilen yetkilerin kapsamıdır. Locke, egemene devrettiği yetkilerin adaletin sağlanması noktasında toplandığını ve insanların diğer haklarından vazgeçmediğini söylemektedir. Locke’a göre tabiat hâlinde mevcut olan doğal haklar sözleşme yapıldıktan sonra da insanların bünyesinde varlığını sürdürmektedir. Bu haklar; yaşam hakkı, mülkiyet hakkı ve özgürlüktür. Locke’a göre insanların kendileri üzerinde ve emek harcamak suretiyle elde ettikleri ürünler üzerinde mülkiyet hakları vardır ve bunlar üzerinde bir başkası hiçbir şekilde hak iddia edemez.
Jean Jacques Rousseau
tabiat hâlindeki duruma ilişkin bir nevi Hobbes ve Locke’un görüşlerinin bileşkesini benimsemektedir. Ona göre tabiat hâlinde ne tam bir kargaşa ve kaos ne tam bir huzur ve düzen bulunmaktadır. Rousseau’ya göre, o dönemde insanlar doğayla iç içe, bir ahenkle mutlu bir yaşam sürdürürken tarımın ve mülkiyetin ortaya çıkmasıyla bu mutlu yaşam sona ermiştir. Yaşanan gelişmeler neticesinde insanlar tek başına yaşamayı bırakıp iş bölümüne dayalı, kolektif güce ihtiyaç duyan bir topluluğa doğru değişim geçirmek zorunda kalmıştır. Toplum sözleşmesi de böylesine bir ortamda toplumsal bir uzlaşı sonucunda gerçekleşmiştir.
Toplum sözleşmesi ile her insan tüm haklarından toplum lehine feragat ederek genel iradenin hâkimiyetini kabul etmiştir. Rousseau’nun düşüncesi, insanların birey olarak haklarından feragat ederek genel iradenin bir parçası hâline gelmesini ve genel iradenin de kendi yararına işler yürüteceğinden yine kendisini oluşturan her bir bireyin yararına hareket etmiş olacağıdır. Rousseau’nun görüşünde insanlar aynı anda hem birey olarak yönetilen hem de genel iradenin bir parçası olarak yöneten statüsündedir.Rousseau, genel irade karar alırken azınlıkta kalan görüşlerin sahiplerinin bir hak ihlaline uğramadığını aksine onların genel iradeye uyarken özgürleştirildiklerini söylemektedir, ona göre tartışılan şey fikirlerin kabul veya reddi değil genel iradeyi uygunluğudur. Bir insan azınlıktaysa genel iradenin ne olduğu noktasında bir yanılgıya düşmüştür. Böylelikle insanlar tabiat hâlindeki benzer bir durum inşa etmiş olurlar. Genel iradenin çatısı altında birleşerek özgürce yaşayan, hayat koşulları yasalarla düzenlenmiş bir insan topluluğu kimliğine kavuşurlar.
***
üç filozofun da savunduğu toplum sözleşmesi görüşü nihayetinde bir varsayımdan ibarettir, bu sözleşmenin gerçek olduğuna ya da öncesinde yaşandığı iddia edilen tabiat hâlinin gerçek olduğuna dair herhangi bir delil mevcut değildir. Filozoflar bu iki varsayım üzerinden toplum ile devletin oluşumunu ve mahiyetini kendi fikirleri etrafında açıklamaya çalışmışlardır.
8 notes
·
View notes
Text
At work today I discussed with my colleagues the current government's decision to reduce the amount by which pensions will appreciate. They would ordinarily track inflation, but this time they will exceptionally be increased by a lot less than inflation, coincidentally they will increase by about the rate that wages increased at. This is in addition to the other major retirement reform, which is that the retirement age is being pushed up for young people. The claim is that the pension system isn't really solvent, so while everyone under 35 is being fucked out of their retirement, old people are being stiffed on inflation adjustment. The 35-65 year olds who voted the present government in are going to be fine, of course.
My colleagues noted that we'd been fucked out of inflation adjustment on our wages (I'd guess all in all we've taken a 10% real terms pay cut, but note that food prices are inflating faster than most) and that it was finally time for someone else to feel the pain as well. My colleagues do not understand that the government actively intervened in the economy to keep wage inflation down well below price inflation. What they do understand is that somebody has to suffer, and by god they don't want to suffer alone. It reminded me of when we were discussing wage levels in general, when they said anyone who wants to retire at some point, let alone buy housing or something, definitely needs to have a much better job than we do, and saw nothing horrible about it. They thought of that as just the way things are as well.
And it reminded me also of the people talking about how the injustice of racism is the fact that the bad things that disproportionally happen to certain minorities are happening in the first place. As summed up by triviallytrue, "police brutality is not bad because it's racist, racism is bad because it contributes to police brutality (among other things)". And this is definitely the most important reason, certainly, but I think you people are ignoring the reasons people don't see this.
Like, I understand that this is an absurd proposition (though even so there are people who believe it), but imagine that the amount of police brutality is fixed, that the maintenance of social order (which is necessary to avoid the bellum omnium contra omnes) requires a specific minimum amount of exemplary brutality, and that minimum is being diligently enacted without any more. Is it then unjust in itself if the vast majority of this police brutality is concentrated on a racial minority (scapegoat/punching bag)? I say it is, and fairly obviously so. Discriminatory distribution of a good or a bad is unjust in itself, even taken aside from the moral status of the production of that good or bad.
The thing is, there are quite a lot of people out there (like my colleagues) who believe that the amount of economic misery is fixed. There's nothing you can *really* do to address poverty (except perhaps "making everyone poor like the communists") and there's no real hope to fix the economy, so the only thing left is to litigate the distribution of misery. This is a horrible and incorrect thing to believe but it is self-consistent.
For a more specific example, look at unemployment. Under present economic systems a significant baseline rate of unemployment is an economic necessity, with the optimal rate "the market" will converge to depending on exact circumstances, and the maintenance of worker discipline (which is part of why baseline unemployment is valuable) requires unemployment be unpleasant or at least highly stigmatized. Under these conditions, if there is a de facto rule of "last hired, first fired" specifically targeting a particular minority, well, that's an injustice, and to people who think the present economic system is necessary, it is quite possibly going to be the most pressing one they see.
Now, the important thing to note of course is that other people have seen these same things and concluded we need radical changes to the economic system to eliminate the source of the injustices themselves and not merely redirect them, and they were correct to do so. The Black Panthers and MLK both ended up at this conclusion starting from the problem of racism in the US, and I wish more people would take their example instead of blindly following the market propaganda where it leads.
But if you believe, as most Americans tragically do, that the brutal and exploitative society is nonetheless the best possible one, but also believe that racism is bad, you have no choice intellectually but to attack the distribution. And I think it's important to understand what the error people are making is. They're not really making a moral error, the way people have been suggesting they are, neither pessimism nor vulnerability to propaganda are evil. They are failing to recognize economic injustice for the same reasons everyone else fails to recognize economic injustice, it's just that because they care about other kinds of injustice this is perceived as a betrayal by a lot of people on the left. In reality there is no more reason to feel betrayed by someone being really into Black Cops and Women CEOs than there is to feel betrayed by any other sucker.
14 notes
·
View notes
Text
2023 Album Purchases Pt. 2
LPs and EPs that were bought digital-only (usually through Bandcamp) are marked with an asterisk.
July:
Hell Is Empty And All the Devils Are Here by Anaal Nathrakh
A New Kind Of Army*, Mobilize*, The Terror State, and Cease-Fires* by Anti-Flag
Life Is But A Dream… by Avenged Sevenfold
Fallen Angel Of Doom.... by Blasphemy
Heavy Steps by Comeback Kid
Ascension Codes by Cynic
9 & Walnut by Descendents
Bellum Omnium Contra Omnes (War Of All Against All) by Diocletian
All That Emotion by Hannah Georgas
It Was A Home by Kaina
Gag Order by Kesha
Øf Kingdøm And Crøwn by Machine Head
Nothing by Meshuggah
72 Seasons by Metallica
Planet Satan by Mysticum
Stained Glass Revelations by Negative Plane
Hell-On by Neko Case
Hex (2023 Old Temple Reissue) by Nunslaughter
This Is Why by Paramore
Demo 2013*, Pure Disgust 7"*, Chained*, and Pure Disgust* by Pure Disgust
Total Vermin Tape* by Rat Cage
The Poisoner by Sanhedrin
Black Devotion Will Let The Devil In (Satanic Black Devotion, Split With Horned Almighty, Tyranny Returns, Disciple Of The Heinous Path, and Let The Devil In) by Sargeist
Morte Negra by Tormentador
5 notes
·
View notes
Text
Thariq dan Gorontalo Utara Belum Selesai
Oleh : Zulkarnain Musada/Penggiat Literasi dan Dosen Universitas Dumoga Kotamobagu HIMPUN.ID – Bellum omnium contra omnes, sebuah frasa Latin yang berarti “perang semua melawan semua”, adalah deskripsi yang diberikan Thomas Hobbes kepada eksistensi manusia dalam eksperimen pemikiran state of nature yang dia lakukan dalam De Cive (1642) dan Leviathan (1651). Penggunaan bahasa Inggris modern yang…
View On WordPress
0 notes
Text
RUSSIA fit status potentes
Quo nomine COMITATUS ADVENIENS?
D TE regnum Russiae saeculo nono auctore Rurik. A Norvegia condita. Ipse et alii piratae Norvegiae incolas Slavicas Russiae septentrionalis vicerunt et caput suum Novgorod fecerunt.
Postea Vladimirus Sanctus e principibus Russiae vocatus est. nupta reginae Annae de Constantinopoli. Ad eam instantiam vir Norvegianam religionem deserens fidemque christianam assumpsit. Hoc modo venit Russia sub Ecclesia Catholica Graeca (etiam Ecclesia Orthodoxa Graeca appellata) cum Pontifice Constantinopolitano in Capite, et non sub Ecclesia Catholica Romana, sicut in regionibus Europae occidentalibus. Per hunc contactum cum Constantinopolitano etiam Russia leviter impulsus civilis cultus civilis venit.
ORIENTAL HORDES EXERCITUS RUSSIA
Processus civilis tertio decimo saeculo intermissus est cum Genghis Khan, princeps Tartariae, Russiam cum suis orientalibus multitudine praeoccupavit. Inde est quod Russia postea assimilatus est patriae orientalis secundum habitum et consuetudinem. Saeculo XV, posteri Rurik Tartaros e Russia pellere coeperunt. Negotium peractum est cum regnum Russiae Moscoviae, cum Moscuae caput suum exstitisset, exsisteret usque ad diem operarium in navalibus operari.
Sed maximum studium eius in nave erat.
navigatio et navigium. In Hollandia et Anglia fecit
PETRUS MAGNUS
Proximus miliarius maximus in historia Russiae regula Tsar Petri Romanov est, quae Petrus Magnus appellatur. Russiam e semi-Orientali regione in modernam Europae regionem convertit.
Petrus admodum periculosus erat, et principi curriculo extraordinario. Propter animum fratris tsar coram eo, ipse et mater eius vitam in Kremlin, palatium Moscuae, secreta vivebant. Crevit in plateis et suburbiis Moscuae. Amicos cum peregrinis et nautis maxime amatus est, et in commercio cum iis perspexit patriam suam longe post Europam occidentalem esse.
Cum Petro successit fratri suo Tsar Russiae. Etiam amicissimos suos contrusit et saluti suae abscondit, cum repente animum amisit. Tota eius species ac mores magis quam principem viae barbarum simile. Sed ingenti operis facultate praeditus, patriaeque amore flagrans est animatus. Quapropter omnes suasit vires ad Russiam modernizandam eamque pari condicione cum aliis Occidentis regionibus deportandam.
RUSSIA accipit portum suum
Sicut legentes nostri Trekker, Petrus agnovit Russiam portum vocationis habere cum aliis terris in contactum habere. Sola Russian portum fuit Archangelus in septemtrionis
Sed octo menses extra annum frustra erat quod tunc constringebatur. Praeterea sita est via artis praecipui longius a. In bello contra Turcos, Taurus Asof in Ponto cepit, unde Russia primum portum suum in aqua calida dedit.
Hoc bellum Petro etiam magis persuasit Russiam maiorem partes habere non posse donec scientiam et apparatum Occidentis obtineret, quam ob rem Taar insolitum iter capere statuit et sibi videre quomodo res in Occidente fierent. .
ITER EXIMIA QUAESTIO
Anno 1697 suum extraordinarium iter incepit, contra ministrorum suorum acerbissimam oppositionem. Berolinum, Lutetiae, Amstelodamum et Londinum non principem, sed habitum studiosum ac saepe communem operarium invisit. Undique ivit. homines celeritate miratur qua res novas didicit. Rerum omnium fere quae ad se pervenire potuerunt prima manu habuit: machinationem, cursui, fabricandi chartarum et textorum, coriariorum, imprimendi, medicinae, etiam dentes extrahendi.
postea docere posse homines suos quomodo classem Russicam aedificaret. Ubique etiam studium administrationis patriae fecit.
Itinera eius seditione contra consilium occidentales interruptae sunt. Festinandum erat, ubi omnes principes seditionum interfecerunt.
Inde occidentalem serio coepit. Cognitio fabrum, artificum. doctores et magistri, ex omnibus Europae partibus collecti, Russos omnes occidentales methodos adiuvare docebant et Russiam e somno diuturno excitant.
ET NOBILITAS RADENDERE BARBAM
Scholares convertendi libros de omnibus rebus in Universitatibus Russicis et in scholis instituebant. Tsar etiam externa civilis cultus Orientalis signa evellere conatus est, quidam nobilium, qui barbam radere nolebant, vel longas Orientales stolas pro brevibus tunicas commutare, in manus proprias assumpsit, secans vestem breviorem et incisam. barbam abrumpere. In portis principalium civitatum tonsores et sartores loca capiunt. ut omnem barbam transeuntis raderent et longam vestem abbreviarent. Foeminae detraherent tintinnabulis.
Omnes hae reformationes acriter repugnantiam provocaverunt, sed Petrus ubique manu ferrea contra incredulos egit. Cum uxore sua in coenobio obstitit quod reformationibus adversabatur. Per filium Alexim eadem de causa prosecutum est et tandem eum in carcerem coniectum et ad necem verberavit.
Magna urbs in palude oritur
Petrus etiam alium portum in Mare Balthico voluit. Hoc conflictum duxit cum Suetia, qui dominabatur omnium orarum Maris Baltici. Primus impetus defecit, sed anno MDCCIX omnes possessiones Sueticas in oram maris Baltici orientali cepit. Nunc magnum portum habet, St. Petersburg, late landing. Quadraginta milia corporum in hoc laborare coacti sunt. Multi perierunt morbo et frigore, inundationibus et incursu Sueonum sub Carolo XII rege, sed Petrus fecit. eos ibi prohibuit, donec ex paludibus caput novum ei constituerent. Omnes nobilitas hic domos aedificare et quibusdam in locis coacta est
anni temporibus incolere. In fine administrationis eius Petrus potuit cum
sufficientia testificata successu laboris sui Russiam exercitum, classem et urbem modernam, necnon fodinas, industrias et mercaturam florentissimam cum reliqua Europa habuit. Praeterea Russia potestas nunc erat quod ceterae nationes adnumerandum erat.
Petro Magno successit inbecillitatis series, quae fere opus suum pessum dedit. Fortunate, imperatrix Catharina Magna, cessavit. Illa erat germana principissa quae Petro III Tsar nupsit, consobrino suo. Quem cum deposuisset, in pugna in carcere strangulatus est. Ab ipsa Occidente, Petri Magni emendationes continuavit. Ea quoque consilium dilatationis ad meridiem et occidentem supplevit vincendo totam oram septentrionalem Ponti et magnam Poloniae partem.
0 notes
Photo
lanternuary, 3 // bellum omnium contra omnes
#i will make the background look better later#also for some reason my art isn't showing up in the tags again :((#the sara drawing didn't......#anyways here u go!#my art#lanternuary#lanternuary2022#otgw#over the garden wall#otgw anna#otgw the beast#he isn't present but the lantern is there soo :)#bellum omnium contra omnes#war of all against all#illustration#digital art#wooosh.. finally got this day done
67 notes
·
View notes
Text
Back in '99, I was given a project where the subject was Thomas Hobbes. As an unconnected project, I drew a parody comic: "Calvin and Thomas Hobbes". It was such a fun idea, I thought to update it in a digital format!
[Credit to Bill Watterson for "Calvin and Hobbes" inspiration.]
#m3jcnv#muhthridgedoesart#muhthridge does art#m3jcnv does art#comic#comics#comic strip#comic strips#calvin and hobbes#calvin and thomas hobbes#thomas hobbes#bill watterson#parody#bellum omnium contra omnes#digital art#procreate#procreate art
2 notes
·
View notes
Link
#WILDS FORLORN#HEAVY METAL#METAL#BLACK METAL#atmospheric black metal#BANDCAMP#BELLUM OMNIUM CONTRA OMNES#2010 ALBUMS
0 notes
Audio
“Bellum Omnium Contra Omnes” - Matchess
5 notes
·
View notes
Text
Bellum omnium contra omnes
"Herkesin herkesle savaşı"
89 notes
·
View notes
Text
For the Lanternuary 2022 prompt: War of all against all - Bellum omnium contra omnes
Ok, I might have cheated a little on this one.
9 notes
·
View notes
Link
Después de haber recibido una ducha con una manguera de agua helada, Mia es conducida a una sala, donde sus captores la piden que haga algo por ellos.
Continuación de “Bellum omnium contra omnes”
10 notes
·
View notes
Text
Abyssus
abyssus by whiteautumn
Nagisa is dead, he really ought to remember that fact.
When Karma is compromised in battle, Gakushuu meets Nagisa again under peculiar circumstances.
Words: 1927, Chapters: 1/1, Language: English
Series: Part 2 of bellum omnium contra omnes
Fandoms: Assassination Classroom
Rating: Teen And Up Audiences
Warnings: Creator Chose Not To Use Archive Warnings
Categories: M/M
Characters: Shiota Nagisa, Akabane Karma, Asano Gakushuu, mentioned Akashi and Kuroko, Mentioned Ferid Bathory - Character
Relationships: Akabane Karma/Shiota Nagisa, Asano Gakushuu/Shiota Nagisa, mentioned akakuro
Additional Tags: set post-amor vincit omnia, if that wasn't obvious enough, OnS! au, implied possession of Karma by Nagisa, Gakushuu needs a break, so does Karma actually but he's getting his break now, spoiler alert for amor vincit omnia, Implied/Referenced Character Death, Gakushuu and Karma are now bros lol, Not Beta Read
Read Here: https://archiveofourown.org/works/7942447
1 note
·
View note
Text
night of February 27th, morning of February 28th 2021
hide me here by caro♡
More Than Friends (UNSL011) by Himera
something about us (club edit) by AGGROMANCE
stage of loyalty by roma zuckerman
Sacrifices & Privileges [VATUST02] by Various Artists
caro♡ "hide me here" Bby Eco "Water Song" Petal Supply "It's U" AGGROMANCE "something about us (club edit) Roma Zuckerman "I Like You" Kamixlo "Demonic Y" Yre Den "Ontolock" Debby Friday "Void" Venus Ex Machina "Mysterium" RAMZi "nos efants" Petal Supply "You're So Pretty" LILLITH twin Knechtjong "stay w me" Bladee & Mechatok "You" Fatshaudi "Collect Yourself" Brent Faiyaz "Skyline" White Ring "Got U" Minimal Violence "Mankind" The Modern Institute "Molten Gold" Marie Davidson "So Right" Matchess "Bellum Omnium Contra Omnes" Marxloh "Defore" Smerz "Believer" Buttechno "The Big R" Slikback "Hachiko" Manni Dee "Exploit Me I'm Yours" Visionist "Form" ENDGAME "Faithless" Tris “darkness” Bby Eco “Only In Dreams” Bladee & Mechatok “Rainbow” Jimmy Edgar & Sophie “METAL” Air Max ‘97 “Swelter” OOO “Recovery” Lala &ce “Atlantis” Iglooghost “Sylph Fossil” Rozzma “Sayeb” Reece Cox “Emotion 1” Potsja “Champion” RAMZi “nos enfants” Beat Detectives “Dead Party at a Party”
youtube
youtube
4 notes
·
View notes