#behçet hastalığı
Explore tagged Tumblr posts
sifatipmerkezi · 5 days ago
Text
Behçet Hastalığı Belirtileri Resimli
Behçet hastalığı, vücudun çeşitli sistemlerini etkileyen bir hastalıktır ve genellikle ağızda, gözde, ciltte ve genital bölgede lezyonlarla kendini gösterir. Bu hastalık, otoimmün bir bozukluk olup, bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırmasına neden olur.
Ağızda oluşan yaralar, hastaların sıkça karşılaştığı ilk belirtiler arasında yer alır. Bu yaralar genellikle ağrılıdır ve tekrarlayan bir şekilde meydana gelir.
Genital bölgede de yaralar görülebilir ve bu durum, hastalar için oldukça rahatsız edici olabilir. Ciltte ise kırmızımsı, ağrılı yaralar veya şişlikler ortaya çıkabilir. Resimli açıklamalar, bu cilt lezyonlarının hangi durumlarda Behçet hastalığını işaret edebileceğini daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Behçet hastalığı belirtileri resimli ayrıntıları şu şekildedir:
Tumblr media
Behçet Hastalığı Nedir?
Behçet hastalığı, bir tür otoimmün hastalık olup, damarları etkileyerek çeşitli organlarda iltihaplanmalara neden olur. Genetik ve çevresel faktörlerin birleşimi, bu hastalığın gelişimine yol açabilir. Vücuttaki kan damarları iltihaplandığında, kan akışı ve organ fonksiyonları olumsuz yönde etkilenebilir.
Bu hastalık, genellikle genç yetişkinlerde görülür ve farklı organları etkileyebilir. Göz, deri, ağız ve genital bölge gibi yerlerde belirtiler görülebilir. İleri vakalarda merkezi sinir sistemi ve kalp gibi hayati organlar da etkilenebilir.
Behçet hastalığı, hastanın bağışıklık sisteminin kendi vücuduna saldırdığı bir durumdur. Bu otoimmün tepki, vücutta çeşitli inflamasyonlara yol açarak birçok sistemi etkiler. Tedavi edilemez bir hastalık olmasa da, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlar gelişebilir.
Behçet Hastalığı Belirtileri
Behçet hastalığının en belirgin semptomlarından biri ağızda meydana gelen aftlardır. Bu yaralar genellikle yuvarlak, beyazımsı bir merkezle çevrilidir ve ağrılı olabilir. Ağız yaralarının tekrarlayan bir şekilde ortaya çıkması, Behçet hastalığının bir göstergesi olabilir.
Genital bölgede de benzer yaralar oluşabilir ve bu da hastayı rahatsız edebilir. Ciltte kırmızımsı şişlikler veya iltihaplanmalar meydana gelebilir. Gözlerde iltihaplanma ve görme sorunları da hastalığın yaygın belirtilerindendir.
Behçet hastalığı, nadiren de olsa, merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olabilir ve nörolojik belirtilere yol açabilir. Baş ağrıları, felç, görme kaybı gibi durumlar daha ileri vakalarda görülür. Ancak, hastalık kişiden kişiye farklı semptomlar gösterdiği için teşhis koymak zordur.
Resimli Behçet Hastalığı Belirtileri
Resimler, Behçet hastalığının belirtilerini tanımlamada önemli bir rol oynar. Ağızda görülen aftların görselleri, hastaların bu belirtileri kolayca tanıyabilmesini sağlar. Genital bölgedeki yaralar, çoğu zaman yanlış tanı ile karıştırılabilir, ancak resimler doğru farkındalık yaratmada yardımcı olur.
Ciltteki lezyonlar da Behçet hastalığının bir diğer belirtisidir. Kırmızımsı şişlikler, çürük gibi görünen lekeler, görsellerle daha kolay tanımlanabilir. Ciltteki bu tür değişiklikler, hastalığın cilt üzerindeki etkisini anlamada görsel referanslar sunar.
Gözdeki iltihaplanma ise hastalığın daha ciddi belirtilerindendir ve görseller, gözdeki iltihabın hangi aşamalarda nasıl göründüğünü gösterir. Gözdeki rahatsızlıklar tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Resimlerle, hastalar semptomlarını daha iyi anlayabilir ve erken teşhis şansını artırabilir.
Behçet Hastalığı Neden Olur?
Behçet hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin birleşimi bu hastalığa yol açabilir. Genetik yatkınlık, hastalığın daha yaygın görüldüğü bazı ırklar ve bölgelerde önemli bir rol oynar. Özellikle Orta Doğu ve Asya kökenli bireylerde daha sık görülür.
Çevresel faktörler de Behçet hastalığının tetikleyicisi olabilir. Viral enfeksiyonlar veya çevresel toksinler, bağışıklık sisteminin anormal bir şekilde tepki göstermesine neden olabilir. Bununla birlikte, stres gibi psikolojik faktörlerin de hastalığın seyrini etkileyebileceği düşünülmektedir.
Bağışıklık sistemi, vücudun sağlıklı dokularına karşı saldırıya geçtiğinde bu tür hastalıklar ortaya çıkabilir. Behçet hastalığı da, bağışıklık sisteminin vücudun kendi damarlarına saldırması sonucu gelişir. Bu anormal bağışıklık tepkisi, iltihaplanmaya yol açar ve hastalığın belirtilerini tetikler.
Behçet Hastalığı Ölümcül Müdür?
Behçet hastalığı genellikle ölümcül olmayan, ancak yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Tedavi edilmediğinde, hastalığın ciddi komplikasyonlar oluşturma riski vardır. Özellikle göz, merkezi sinir sistemi ve kalp gibi organlar etkilenirse, ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Erken teşhis ve doğru tedaviyle hastalar, çoğu zaman normal bir yaşam sürdürebilir. Ancak hastalığın ilerleyen vakaları, özellikle gözdeki iltihaplanma veya sinir sistemi üzerindeki etkiler ölüm riski taşıyabilir. İleri safhalarda tedavi seçenekleri sınırlı olabilir, bu da hastalığın daha ölümcül olmasına yol açar.
Behçet hastalığının seyrini, hastanın genel sağlık durumu ve bağışıklık sistemi de etkiler. Bazı hastalar daha hafif belirtiler gösterirken, diğerleri daha şiddetli ve uzun süreli semptomlar yaşayabilir. Bu nedenle, hastalığın ölümcül olup olmadığı kişisel faktörlere bağlıdır.
Behçet Hastalığı Görselleri
Behçet hastalığı ile ilgili görseller, hastaların belirtileri doğru şekilde tanıyabilmesi ve tedaviye başlama zamanını doğru seçebilmesi açısından önemlidir. Ağız yaraları, genital yaralar ve ciltteki değişiklikler, hastalığın ilk belirtilerini gösterebilir. Bu görseller, hastaların durumlarını doktorlarına doğru bir şekilde anlatmalarını sağlar.
Gözdeki iltihaplanma da Behçet hastalığının kritik bir belirtisidir. Görseller, gözdeki bu tür değişikliklerin erken aşamalarda nasıl göründüğünü gösterir. Gözdeki iltihaplanma tedavi edilmezse görme kaybına yol açabilir, bu nedenle gözdeki belirtilerin fark edilmesi çok önemlidir.
Ciltteki şişlik ve lezyonlar da Behçet hastalığının yaygın belirtilerindendir. Resimli anlatımlar, bu tür cilt değişikliklerinin hangi durumlarla ilişkilendirilebileceğini görsel olarak ortaya koyar. Bu görseller, hastaların durumu daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Tumblr media
Behçet Hastalığına Hangi Bölüm Bakar?
Behçet hastalığının tedavisi, birden fazla uzmanlık alanının işbirliğini gerektirir. İlk adım genellikle cildiye tarafından atılır çünkü hastalığın cilt üzerindeki etkileri en belirgin olanlardır. Ayrıca, hastaların ağız ve genital bölgedeki yaraları nedeniyle diş hekimleri ve jinekologlar da tedavi sürecine dahil olabilir.
Gözdeki iltihaplanmalar nedeniyle göz hastalıkları uzmanları (oftalmologlar) tedaviye katılabilir. Bu uzmanlar, gözdeki ciddi hasarın önlenmesi için önemli bir rol oynar. Behçet hastalığının nörolojik etkileri görüldüğünde ise nörologlar devreye girer.
İç organlara zarar veren Behçet hastalığı vakalarında, kardiyologlar ve nörologlar gibi diğer uzmanlık alanları da dahil olabilir. Tedavi süreci multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğinden, hastaların farklı alanlardaki uzmanlarla düzenli takip edilmesi önemlidir.
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi Behçet Hastalığı Tedavisi
Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi, Behçet hastalığına yönelik kapsamlı bir tedavi süreci sunmaktadır. Hastalığın semptomlarına göre kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturulmaktadır. Bu süreçte dermatologlar, göz hastalıkları uzmanları ve diğer sağlık profesyonelleriyle koordineli bir şekilde çalışılmaktadır.
Behçet hastalığının tedavisi, ilaç tedavisi, immün sistem baskılayıcı tedaviler ve ağrı yönetimi gibi çeşitli yöntemleri içerir. Tıp merkezimiz, hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedeflerken, tedavi sürecinde en son bilimsel verileri kullanmaktadır. Ayrıca, hastalarımızın tedaviye uyumunu artırmak için eğitim ve destek hizmetleri de sunulmaktadır.
Pendik Şifa Tıp Merkezi, hastaların tedavi sürecinde yalnızca fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda psikolojik iyilik halini de göz önünde bulundurarak, holistik bir yaklaşım benimsemektedir. Bu sayede, Behçet hastalığına sahip bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkı sağlanmaktadır.
0 notes
manisadasunnet · 2 months ago
Text
Behçet Hastalığı Belirtileri Teşhisi ve Tedavisi Behçet sendromu olarak da adlandırılan Behçet hastalığı, vücudunuzun her yerinde kan damarlarının iltihaplanmasına neden olan nadir bir hastalıktır. Hastalık Read the full article
0 notes
fiyatinedir · 2 months ago
Text
Uğur Harputluoğlu Kimdir?
Tumblr media
1974 yılında Balıkesir’in Bandırma ilçesinde dünyaya gelen Uğur Harputluoğlu, eğitim hayatına İstanbul’da başlamıştır. İlkokul ve lise yıllarını başarıyla tamamlayan Harputluoğlu, ailesinin eğitime verdiği önem sayesinde küçük yaşlardan itibaren disiplinli bir öğrenim süreci geçirmiştir. Bu akademik yolculuğun bir sonucu olarak, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kabul edilmiştir. Buradan 2000 yılında mezun olduktan sonra, uzmanlık alanını Kulak-Burun-Boğaz (KBB) ve estetik cerrahi olarak belirlemiş ve 2005 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde KBB uzmanlığını tamamlamıştır.
Profesyonel Kariyer ve Başarılar
Tumblr media
Uğur Harputluoğlu Profesyonel Kariyer ve Başarılar Dr. Uğur Harputluoğlu, uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’da birçok önemli hastanede görev almıştır. Kariyerinin ilk yıllarında edindiği deneyimler, onun mesleki yetkinliğini artırmış ve estetik cerrahi alanındaki uzmanlığı ile dikkat çekmesini sağlamıştır. Özellikle piezo burun estetiği gibi modern teknikleri uygulayarak, hastalarına hem estetik hem de fonksiyonel çözümler sunmaktadır. Uluslararası tıp dergilerinde yayımlanan bilimsel makaleleri ile tanınan Harputluoğlu, işitme kaybı, Behçet hastalığı ve diğer KBB ile ilişkili konularda yaptığı araştırmalarla bilim dünyasına değerli katkılar sunmuştur. Bu çalışmalar, onun hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda saygın bir isim haline gelmesinde etkili olmuştur. Dikkatinizi çekebilir; Biyoportre Dr. Uğur Harputluoğlu Söyleşi Gerçekleştirdi
Hastalarına Yaklaşımı ve Mesleki Felsefesi
Hasta memnuniyetini öncelikli hedef olarak benimseyen Dr. Harputluoğlu, her bir hastasına bireysel bir ilgiyle yaklaşmaktadır. Sağlık hizmetlerinde yüksek standartları benimseyerek, hem cerrahi hem de estetik alanında etkili sonuçlar elde etmektedir. Mesleki hayatında disiplin ve özveriyi temel prensipler olarak belirleyen Harputluoğlu, sürekli kendini geliştirerek yeni teknikler öğrenmekte ve bu sayede hastalarına en iyi hizmeti sunmaktadır.
Özel Hayatı ve İlgi Alanları
Yoğun bir çalışma temposuna sahip olmasına rağmen ailesiyle vakit geçirmeye özen gösteren Uğur Harputluoğlu, sosyal sorumluluk projelerine de aktif olarak katılmaktadır. Kitap okumak, seyahat etmek ve spor yapmak gibi hobilerle ilgilenen Harputluoğlu, aynı zamanda tıp alanındaki yenilikleri yakından takip ederek mesleki gelişimine katkı sağlamaktadır.
Etki ve Miras
Dr. Harputluoğlu, Türkiye’nin KBB ve estetik cerrahi alanındaki öncü isimlerinden biri olarak, gerçekleştirdiği başarılı operasyonlar ve bilimsel çalışmalarıyla sağlık sektöründe derin bir iz bırakmıştır. Eğitimci kimliğiyle genç doktorlara rehberlik ederek, onların mesleki gelişimlerine destek olmaktadır. Harputluoğlu’nun mesleki mirası, yalnızca hastalarına sağladığı çözümlerle değil, aynı zamanda gelecekteki doktorlar için ilham kaynağı olma özelliğiyle de dikkat çekmektedir. Dikkatinizi çekebilir; Burun Estetiği Deneyimim: Uğur Harputluoğlu İle Mükemmel Bir Değişim
Güncel Çalışmalar ve Hedefler
Halen İstanbul’da özel muayenehanesinde ve çeşitli hastanelerde hizmet vermeye devam eden Dr. Uğur Harputluoğlu, hastalarına en iyi sağlık hizmetini sunmak için çalışmalarını sürdürmektedir. 2024 yılı itibarıyla hem cerrahi hem de estetik alanlarda yenilikçi yaklaşımlarını uygulamaya devam etmektedir. Dr. Uğur Harputluoğlu, kariyerinde elde ettiği başarılar, mesleki disiplini ve hasta odaklı yaklaşımı ile yalnızca sağlık sektöründe değil, aynı zamanda akademik dünyada da takdir edilen bir isimdir. Mesleki prensipleri ve etik değerleri, onu alanında bir rol model haline getirmiştir.
Kaynaklar ve Referanslar
- Uğur Harputluoğlu Resmi Web Sitesi - Uğur Harputluoğlu Biyografi - Doktortakvimi Profili - Uğur Harputluoğlu Bulut Klinik Profili - YouTube Röportajları ve kanalı Read the full article
1 note · View note
haytaogluyunus · 10 months ago
Text
Tumblr media
ANMA:
BUGÜN 08 MART (1948)
TÜRK TIP VE HEKİMLİĞİNİN ÖNEMLİ İSİMLERİNDE VE
BEHÇET HASTALIĞININ BULUCUSU
HULUSİ BEHÇET’İN
ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ RAHMETLE ANIYORUM.
Hulusi Behçet (20 Şubat 1889 - 8 Mart 1948, İstanbul), Türk dermatoloji uzmanı ve bilim insanıdır.
1937 yılında, bir kan damarı enflamasyonu (vaskülit) hastalığı olan ve bugün kendi adıyla anılan Behçet hastalığını tarif eden ilk bilim insanı olmuştur.
Zor bir çocukluk geçiren Behçet çok genç yaşta annesini kaybetmiş ve büyükannesi tarafından büyütülmüştür. Babasının Şam'daki işleri sebebiyle ilk öğrenimini o dönemler Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunan Şam'da tamamlamıştır. Fransızca, Almanca ve Latince öğrenmiştir. Tıp öğrenimini Darülfünun Tıp Fakültesinde almıştır. 1910 yılındaki mezuniyetinden sonra dört yıl boyunca dermatoloji ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar alanında ihtisas yapmıştır. I. Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında Edirne'deki askerî hastanede dermatoloji ve zührevi hastalıklar uzmanı olarak çalışmıştır. Savaştan sonra (1918-1919 arası) tıbbi bilgisini geliştirmek amacı ile önce Budapeşte'ye sonra da Berlin'e gitmiştir. Birçok ünlü meslektaşı ile tanışma fırsatı bulmuştur.
Türkiye'ye döndükten sonra serbest çalışmaya başlamış; önce Hasköy Cinsel Hastalıkları Hastanesi'nde (Haliç) başhekim olmuş, sonra Vakıf Gureba Hastanesi'ne geçmiştir. O dönemde İstanbul Tıp Fakültesi'nin bir parçası olan hastanede profesörlük de yapmıştır.
1933'te eski Dar-ül Funun'dan İstanbul Üniversitesi yeni kurulmuştu. Bu reform döneminde İstanbul Üniversitesi'nde dermatoloji o zamanki adıyla Deri Hastalıkları ve Frengi Kliniğini kurmuş ve profesör seçilmiştir. Hulusi Behçet, Türk akademisinde profesör unvanını alan ilk kişidir. Mesleğinin ilk yıllarından beri dermatoloji konusunda üretken bir bilim insanı olarak, birçok ulusal ve uluslararası kongreye özgün makalelerle katılmış ve birçok bilimsel dergide makalesi yayınlanmıştır.
Ünlü Alman patolog Prof. Philipp Schwartz onun için, "Behçet dünya çapında ünlü bir bilim insanı ama Türkiye'de değil," demiş ve eklemiştir: "O her zaman yurt dışında buluşlarını tanıtıyor; bunun için onu Türkiye'de bulamıyorsunuz."
Behçet, yeni kuşakların eğitimine yardımcı olmak için çok sayıda makaleyi Türkçeye çevirdi ve Kore gibi çok uzak ülkelerle ilişki kurmak için uluslararası derlemelerde özgün olgu sunuları yayınladı.
1922'den itibaren frengi üzerinde çalışmalar yaptı ve frenginin tanısı, tedavisi, kalıtımsal özellikleri, serolojisi ve toplumsal yönleri üzerine birçok uluslararası makale yayınladı. Leishmaniasis (Oriental sore) 1923'ten itibaren Dr. Behçet'in üzerinde çalıştığı bir diğer hastalıktı. Hakkında pek çok makale yayınladı ve diathermi ile tedavisinde başarılı oldu. Bir leishmania olgusunda, kabuk kaldırıldığında görünen "çivi belirtisini"[1][2] ilk defa tanımladı. Yayınlanmış yapıtlarının bir kısmı parazitoz ile ilgiliydi. 1923 yılında Türkiye'deki "gale cereal - uyuz?" etkenlerini tanımladı.
Aynı zamanda Türk tıbbının gelişiminde yayıncılıkta da öncüydü ve 1924'te Türkiye'deki "Turkish Archives of Dermatology and Syphilology" isimli ilk dermato-veneroloji dergisinin sorumlusuydu
0 notes
saglikevreni · 1 year ago
Text
Behçet Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Tumblr media
Behçet Hastalığı, tekrarlayan ağız ve genital ülserler, göz iltihabı (üveit), cilt lezyonları ve eklem problemleri gibi belirtilerle karakterize edilen kronik bir inflamatuar hastalıktır. Bu hastalık, adını Türk dermatolog Dr. Hulusi Behçet'ten almıştır ve genellikle Akdeniz bölgesinde yaygındır. Bu rahatsızlık, bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması sonucu ortaya çıkar. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, enfeksiyonlar ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir. Behçet Hastalığı, çeşitli organ sistemlerini etkileyebilir ve semptomları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Belirtiler arasında ağızda çıkan ağrılı aftlar, genital ülserler, gözde kızarıklık, bulanık görme, gözde ağrı, deride pişik benzeri lezyonlar, eklemlerde ağrı ve şişlik yer alır. Ayrıca, mide-bağırsak sorunları, damarlarda iltihaplanma, beyin ve sinir sistemi problemleri gibi daha ciddi komplikasyonlar da görülebilir. Behçet Hastalığı tanısı, semptomların ve fiziksel muayenenin yanı sıra bazı laboratuvar testleriyle konulur. Tedavi genellikle semptomlara yöneliktir ve hastalığın seyrini kontrol altına almaya odaklanır. İlaçlar, ağız yoluyla uygulanan veya enjeksiyon şeklinde verilen anti-enflamatuar ilaçlar, kortikosteroidler ve immünosupresanlar gibi çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Behçet Hastalığı, kronik bir durum olmasına rağmen, uygun tedavi ve düzenli doktor takibiyle semptomların hafifletilmesi ve komplikasyon riskinin azaltılması mümkündür. Bununla birlikte, her hasta için tedavi planı bireysel olarak belirlenmeli ve multidisipliner bir yaklaşım benimsenmelidir. Behçet Hastalığı, inflamasyonla ilişkili çeşitli semptomlarla kendini gösteren kronik bir hastalıktır. Erken tanı ve uygun tedavi, hastaların yaşam kalitesini artırabilir ve potansiyel komplikasyonları önleyebilir. Bu nedenle, belirtilerinden şüphelenilen kişilerin derhal bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir.
Behçet Hastalığı Nedenleri
Behçet hastalığı, otoimmün bir hastalık olarak bilinen ve genellikle damarları etkileyen inflamatuar bir durumdur. Bu hastalığın kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi pek çok faktörün rol oynadığı düşünülmektedir. Genetik yatkınlık, Behçet hastalığı geliştirme riskini artıran önemli bir faktördür. Araştırmalar, belirli genlerdeki değişikliklerin hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunduğunu göstermektedir. Özellikle HLA-B51 geni, Behçet hastalığı olan bireylerde daha sık görülür. Bununla birlikte, bu genin varlığı hastalığın kesin olarak ortaya çıkacağını göstermez ve başka faktörlerin de etkisi olabilir. Çevresel faktörlerin de Behçet hastalığı gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Örneğin, bazı enfeksiyonlar (örneğin, herpes virüsü), sigara içmek ve bazı ilaçlar Behçet hastalığıyla ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, bu faktörlerin hastalığa direkt neden olduğu değil, hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebildiği düşünülmektedir. Bağışıklık sistemi bozuklukları da Behçet hastalığıyla ilişkilendirilmiştir. İmmün sistem normalde vücudu enfeksiyonlara karşı korurken, Behçet hastalığında bağışıklık sistemi yanlışlıkla kendi dokularına saldırmaktadır. Bu durumda, inflamasyon ve damar hasarı meydana gelir. Bağışıklık sisteminin neden bu şekilde tepki verdiği tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genetik ve çevresel faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir.
Tumblr media
Behçet hastalığına yol açan nedenler hala tam olarak anlaşılamamış olsa da genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi bozukluklarının hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu nedenle, Behçet hastalığına yönelik araştırmalar ve tedavi yaklaşımları, bu faktörleri daha iyi anlamayı hedeflemekte ve hastalığı etkileyen mekanizmaları aydınlatmayı amaçlamaktadır.
Behçet Hastalığının Tanısı Nasıl Konur?
Behçet hastalığı, bir otoimmün bozukluktur ve genellikle kan damarlarını etkileyen yaygın bir inflamatuar durumdur. Bu hastalık, vücudun çeşitli bölgelerinde iltihaplanmaya yol açarak bir dizi belirti ve semptom üretebilir. Behçet hastalığının doğru şekilde tanınması ve teşhisi önemlidir, çünkü erken müdahale tedaviyi kolaylaştırabilir ve komplikasyonları azaltabilir. Behçet hastalığının tanısı, tıbbi öykü alımı, fiziksel muayene ve bazı laboratuvar testlerine dayanır. Hastanın semptomları ve doktorun gözlemleri, tanı sürecinin başlangıcını oluşturur. Genellikle, kişiden ağrı, yorgunluk, deri lezyonları, ülserler, göz problemleri veya eklem ağrıları gibi semptomlar hakkında detaylı bilgi alınır. Fiziksel muayene sırasında, doktor cilt lezyonlarına, ağız yaralarına, göz tutulumuna veya diğer organların etkilenmesine dikkat eder. Ayrıca, hastanın nabzı, kan basıncı ve eklem hareketliliği gibi vitalleri de kontrol eder. Bu gözlemler, klinik tabloyu tamamlamak için değerli bilgiler sağlar. Tanıyı doğrulamak ve diğer olası nedenleri dışlamak için laboratuvar testleri yapılabilir. Kan testleri, iltihaplanma belirteçlerini ölçmek ve bağışıklık sistemi yanıtlarını değerlendirmek için kullanılır. Ayrıca, göz muayenesi, idrar tahlili veya dokuların biyopsisi gibi spesifik testler de gerekebilir. Behçet hastalığının tanısı genellikle semptomların sürekliliği ve farklı organları etkileme eğilimi ile teşhis edilir. Çoğu durumda, tanıya yönelik bir test bulunmamaktadır ve doktorun deneyimi ve bilgisi önemlidir. Bu nedenle, birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcısından bir reumatologa yönlendirme almak önemlidir. Behçet hastalığının tanısı, semptomların dikkatli değerlendirilmesi, fiziksel muayene ve laboratuvar testlerine dayanır. Erken ve doğru bir tanı, uygun tedaviyi başlatmayı mümkün kılar ve hastanın yaşam kalitesini artırabilir. Bu nedenle, herhangi bir şüpheli semptom yaşayan kişilerin bir sağlık uzmanına başvurması önemlidir.
Behçet Hastalığı Tedavisi ve Yönetimi
Behçet hastalığı, inflamatuar bir durum olup, vasküler sistemdeki kan damarlarını etkileyerek çeşitli semptomlara yol açar. Bu rahatsızlık, genellikle ağızda ve genital bölgede yaralar, deride lezyonlar, gözde iltihaplanma, eklem ağrıları ve sindirim sistemi problemleri gibi belirtilerle kendini gösterir. Behçet hastalığına sahip bireylerin tedavisi ve yönetimi, semptomların şiddetine, yaygınlığına ve etkilediği organlara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Tedavi yaklaşımları arasında ilaç kullanımı önemli bir rol oynar. Anti-inflamatuar ilaçlar, ağrıyı azaltmak ve inflamasyonu kontrol altına almak için sıklıkla reçete edilir. Steroidler ise daha ciddi semptomların tedavisinde kullanılır. Bununla birlikte, her bireyin tedaviye farklı yanıt verebileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla, doktorunuzla sürekli iletişim halinde olmak ve tedavi planınızı düzenli olarak gözden geçirmek önemlidir. Behçet hastalığının yönetimi ayrıca sağlıklı bir yaşam tarzını içerir. Beslenme düzeninde anti-enflamatuar özelliklere sahip gıdaların tercih edilmesi, stresin azaltılması ve düzenli egzersiz yapılması önerilir. Bunlar, semptomların şiddetini azaltmaya ve genel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Behçet hastalığıyla yaşayan kişiler için psikolojik destek de önemlidir. Bu hastalığın belirtileri ve tedavi süreci psikolojik stres yaratabilir. Destek gruplarına katılmak veya bir terapistle görüşmek, duygusal ihtiyaçların karşılanmasına yardımcı olabilir ve hastanın motivasyonunu artırabilir. Behçet hastalığının tedavisi ve yönetimi, bireysel özelliklere ve semptomların ciddiyetine bağlı olarak değişir. İlaç kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri ve psikolojik destek gibi faktörler, hastaların semptomlarını kontrol altında tutmalarına ve yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olabilir. Ancak, en etkili tedavi planını belirlemek için her zaman bir doktorun rehberliği ve takibi gereklidir.
Tumblr media
Behçet Hastalığı Komplikasyonları
Behçet hastalığı, vasküler sistemdeki iltihabi bir durumdur ve genellikle ağız, genital bölgeler ve gözlerde görülen ülserlerle karakterizedir. Bununla birlikte, Behçet hastalığı daha fazla soruna neden olabilir ve çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Birincil komplikasyonlardan biri, gözler üzerinde ortaya çıkan problemlerdir. Behçet hastalarının yaklaşık üçte biri uveit adı verilen göz iltihabına sahip olma riski taşır. Bu durum, gözde kızarıklık, bulanık görme, fotofobi (ışığa karşı hassasiyet) gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Uveit tedavi edilmezse, kalıcı görme kaybına yol açabilir. Beyin ve sinir sistemi de Behçet hastalığından etkilenebilir. Nöro-Behçet olarak adlandırılan bu durumda, baş ağrısı, hafıza kaybı, denge sorunları, felç ve nöbetler gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Beyin damarlarında ve sinirlerde iltihaplanma meydana gelir ve bu da ciddi sonuçlar doğurabilir. Behçet hastası olan bireylerde derin ven trombozu riski artar. Derin ven trombozu, derin venlerde pıhtılaşma olması durumudur. Bacaklarda ağrı, şişme ve kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu durum, akciğer embolisi gibi daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Behçet hastalığına bağlı olarak gastrointestinal sistem de etkilenebilir. Mide ve bağırsak ülserleri, karın ağrısı, kanlı dışkılama, kilo kaybı gibi semptomlara neden olabilir. Ayrıca, mide ve bağırsakların daralmasına veya tıkanmasına yol açabilecek iltihaplanmalar da meydana gelebilir. Son olarak, Behçet hastalığı eklem sorunlarına da sebep olabilir. Eklemlerde ağrı, şişlik ve sertlik ortaya çıkabilir. Bazı hastalarda eklemlerin hareket kabiliyeti sınırlanabilir ve kronik artrit gelişebilir. Behçet hastalığıyla yaşayan bireyler için bu komplikasyonlar önemli bir endişe kaynağı olabilir. Bu nedenle, hastaların düzenli takip ve tedavi altında olmaları önemlidir. İlaç tedavileri, semptomların kontrol altına alınmasına ve komplikasyon riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Behçet Hastalığında Uzun Vadeli Bakım ve Takip
Behçet Hastalığı, otoimmün bir hastalık olup vaskülit denilen damar iltihabıyla karakterizedir. Bu nadir görülen hastalık, genellikle ülkemizde ve Orta Doğu'da daha sık görülür. Behçet Hastalığı olan bireylerin uzun vadeli bakım ve takibi oldukça önemlidir. Uzun vadeli bakım ve takip, Behçet Hastalığı olan bireylere yönelik tedavi sürecinin etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar. İyi bir sağlık ekibi tarafından sağlanan uygun tedavi ve izlem, hastaların semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir ve yaşam kalitelerini artırabilir. Bu süreçte, hasta ve sağlık profesyonelleri arasında güçlü bir iletişim ve işbirliği gereklidir. Hastaların semptomlarını ve ilerlemeyi düzenli olarak rapor etmeleri, tedavinin gerekli ayarlamalarının yapılmasına olanak tanır. Ayrıca sağlık ekibi, hastaların ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı oluşturmalı ve bunu düzenli olarak gözden geçirerek iyileşme sağlamalıdır. Behçet Hastalığı, birçok sistem ve organı etkileyebileceği için multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, dermatologlar, romatologlar, göz doktorları, nörologlar ve diğer uzmanlar gibi farklı tıbbi alanlardan oluşan bir ekip, hastaların ihtiyaçlarına en uygun şekilde yanıt verebilir. Uzun vadeli bakım aynı zamanda hasta eğitimini de içerir. Hastalığın semptomları, tetikleyicileri ve yönetimi hakkında hastaların bilinçlenmesi önemlidir. Kendi sağlık durumlarını takip etmeyi öğrenmeleri, semptomların kötüleşmesini erkenden fark etmelerine yardımcı olur ve gerektiğinde tıbbi yardım almalarını sağlar. Behçet Hastalığı olan bireylerin uzun vadeli bakım ve takibi, hastalığın etkilerini kontrol altına almak ve yaşam kalitesini iyileştirmek için hayati öneme sahiptir. İyi bir sağlık ekibi ve hasta eğitimi ile desteklenen bu süreç, hastaların daha iyi bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olabilir.
Tumblr media
Behçet Hastalığı İle Yaşamanın İpuçları
Behçet Hastalığı, vücutta tekrarlayan ağız yaraları, deri lezyonları, göz problemleri ve eklemlerde ağrı gibi belirtilerle kendini gösteren kronik bir inflamatuar bir hastalıktır. Bu rahatsızlıkla yaşayanlar için günlük yaşam zorlu olabilir. Ancak, Behçet Hastalığı ile yaşamak mümkün olduğu kadar rahat ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilir. İşte size bu süreçte yardımcı olabilecek bazı ipuçları: 1. Doktorunuzla İletişim Kurun: Behçet Hastalığına sahipseniz, tedavi ve yönetim planınızı doktorunuzla düzenli olarak tartışmanız önemlidir. Belirtilerinizde herhangi bir değişiklik varsa veya yeni semptomlar ortaya çıkarsa, hemen doktorunuza danışmalısınız. Uzmanınızın önerilerine uymak, hastalığınızı kontrol altına almanıza yardımcı olacaktır. 2. Sağlıklı ve Dengeli Beslenin: Behçet Hastalığıyla beslenme ilişkili olabilir. Anti-enflamatuar özelliklere sahip gıdaları tercih etmek, semptomların şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Renkli sebzeler, meyveler, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve protein kaynakları gibi besinlerle dengeli bir diyet oluşturun. Aynı zamanda şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak da önemlidir. 3. Stres Yönetimine Önem Verin: Stres, Behçet Hastalığı semptomlarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Stresi azaltmak için gevşeme teknikleri, meditasyon, yoga veya egzersiz gibi yöntemlere başvurabilirsiniz. Kendinize zaman ayırmak, hobilerle uğraşmak ve destekleyici bir sosyal çevre oluşturmak da stresi kontrol etmeye yardımcı olabilir. 4. Düzenli Egzersiz Yapın: Fiziksel aktivite, Behçet Hastalığı ile yaşarken vücudu güçlendirmek ve genel sağlığı iyileştirmek için önemlidir. Ancak, aşırı egzersizden kaçınmak ve bedeninizi dinlemek de önemlidir. Doktorunuzla konuşarak uygun bir egzersiz planı oluşturabilirsiniz. 5. Göz Sağlığınıza Dikkat Edin: Behçet Hastalığı bazen gözleri etkileyebilir ve görme problemlerine yol açabilir. Gözlerinizi düzenli olarak kontrol ettirmek, doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanmak ve güneş gözlüğü takmak gibi önlemler alarak göz sağlığınızı koruyabilirsiniz. 6. Destek Gruplarından Faydalanın: Behçet Hastalığı ile yaşayan insanlarla iletişim kurabileceğiniz destek gruplarına katılmak, deneyimleri ve tavsiyeleri paylaşmanıza yardımcı olabilir. Bu gruplar, duygusal destek sağlayabilir ve hastalıkla baş etme sürecinde size ilham verebilir. Behçet Hastalığıyla yaşarken, tedavi planınıza sadık kalmak ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak önemlidir. Doktorunuzun rehberliğinde kendinize iyi bakmak, semptomların kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir ve hayat kalitenizi artırabilir. Behçet hastalığından şüpheleniyorsanız mutlaka doktorunuza başvurmalısınız. Sağlık Bakanlığı üzerinden randevu alarak doktorunuza başvurabilirsiniz. Hastalıklar ile ilgili yazılarımıza göz atmak isterseniz Hastalıklar kategorimizi inceleyebilirsiniz. Read the full article
0 notes
edebiyatsoylesileri · 2 years ago
Text
Fikret Ürgüp / Yazdım, çabaladım, yaşadığımı anlatmak istedim
Tumblr media
Ayrı bir üslup sahibiydi Ürgüp, özgün, taze, çarpıcı biçimlerdeydi hikâyeleri. Sait Faik'in dostu ve doktoru olmuştu. O da Sait Faik gibi, dünyada rahatlıklar içinde hep bir yadırgamayı beslemiş, büyütmüş, kendi dünyasını boşluk, tedirginlik, uyumsuzluk alanında kurmuş bir sanatçıydı. Behçet Necatigil ve Selim İleri anlatıyor...
Gazetedeki ölüm duyurusunda (Cumhuriyet, 9 Mart 1977) birkaç akrabasının adları, yakınlık dereceleri sıralanıyor, sonra da "Dr. Fikret Ürgüp bu dünyadan kurtuldu. Cenazesi 9 Mart 1977 Çarşamba günü ikindi namazı kılındıktan sonra Çengelköy'deki aile mezarlığında huzura kavuşacaktır" deniyordu. Kim yazdıysa (yoksa çok önceden kendi vasiyeti miydi?) ne kadar yalın ve içten bir gerçeği dile getirmişti. Sanatçı kişiliğini bilenler için zaten gereksizdi hikâyeci olduğunu belirtmek; bilmeyenler içinse, artık bundan sonra hatırlatmak değmezdi! Rahat günlerde ve huzurda bir boşluk yaşayan; yazdıklarını ancak acılarda, yitik ve sıkıntılarda yazanlar vardır; belki ben de böyle olduğum için, nedenler arasında farklar da olsa, Fikret Ürgüp'ü biraz da bu yüzden seviyordum. Onun yazması için de gerilim, gerginlik ve sarsıntı gerekiyordu. Ölümler de çokluk böyledir, bir yazma kapısıdır. Sağlığında yazamayıp ölümünde yazmak. Ölümlerde bazan birdenbire beni zorlayan şey, bir bağışlanma isteği midir? Ölüler bağışlamaz, ama tek olan ölümün sonrasında çeşitli yaşamalar, unutulmayışlar da var.
Yaşıyorum, seviyorum, dayanacağım
Birkaç yıldır ağır bir hastalık geçirdiğini biliyordum. Neydi hastalığı? Adını, ayrıntılarını bilmiyorum, öğrenmek de istemedim. Bir hastanedeydi, hangisi, onu bile bilmiyorum. Öğrensem gidebilir miydim? Ziyaret günleri, saatleri nerden nasıl öğrenilirdi? Kalkıp gitsem kapıdan çevrilebilirdim. Ne nöbetçi doktora kadar ulaşıp özel bir izin koparmak ne de hastane kapısından bir hademeyle, yazılı bir hatır sorma, bir geçmiş olsun deme kartı göndermek benim harcım değildi. Becerikli olmak, hayat adamı olmak da bir ilimdi. Çok seyrek karşılaştığım, konuştuğum Fikret Ürgüp'ü sanatçı yönüyle pek beğenirdim. Tekrar tekrar okuduğum pek az hikâye yazarından biriydi. Ona bir de mektup yazmış olmalıyım ki, 17 mayıs 1969 tarihli bir cevabı duruyor bende: "Ne kadar sevindim bilmezsin mektubuna. Yazıyorum, yapıyorum, kimse takmıyor. Senin anlayacağını zaten biliyordum, onun için yazdım, çabaladım, yaşadığımı anlatmak istedim, sana ve birkaç kişiye. Lodos Hikâyeleri'nin önsözü bunu anlatır. Kimse bir şey yazmadı bu işler üzerinde şimdiye kadar. Ama ben yaşıyorum, seviyorum, dayanacağım." Fikret Ürgüp'ün iki kitabı var: Van (1966), Kısa Lodos Hikâyeleri (1968). Kendi bastırdı. Şimdi hangi kitapçılarda bulunur? Yoktur. Doğru dürüst piyasaya bile çıkaramadı, tezgâhlama nedir bilmiyor, hattâ tam adamını bulmuş, bana soruyordu o mektubunda: "Bir yol gösterebilir misin?" Kısa hikâyelerdi bunlar. Bazıları, kendi deyişiyle "çok kısa hikâyeler". İki kitabında toplam 42 hikâye. Van kitabını Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü'nde (1971) şöyle değerlendirmişim: "Sık mecazlar, alegoriler dokusu. Olayları değil, izlenim ve atmosferleri belirliyor. Hepsine çağımız insanının bunalım ve yalnızlıklarını, geçerlikteki değerlere yabancılaşmasını duyuran bir deneme. Franz Kafka esprisini güzel özümlemiş birer düzyazı-şiir gözüyle de bakabiliriz. Van kitabında Ürgüp karakteristiği, en belirgin çizgileriyle, Yolculuk, Van, Orada, Tenis Topu, Hatırlayış vb. örneklerinde açıkça görülür."
Pul kolleksiyoncusunun, Saksunya vazodan içtiği şekersiz Vermut'tur kısa hikâyeler
Ürgüp'ün kendi kaleminden hikâye anlayışı, Kısa Lodos Hikâyeleri kitabında önsözde dile gelmişti: "... Çok kısa hikâyeyi anlamak, hissetmek güç ister. Okuyanın kendine yabancı gelecek yaşantı parçalarına, kendi hesabına iştirak etmesini gerektirir. Gerçek üstü olmayıp sahici gerçek (süperrealism) insan yaşantısının üç değişik alanını birden içine alır. Onların bir karışımıdır: Bilinç, bilinçaltı ve rüya. Süperrealist hikâyeyi okuyanın, yazarı ve kendini bu üç alanın karışımı şeklinde anlamaya, kapıları açık olması gerekir. (Bu da olur mu?) şaşkınlığından kurtulmak. Hepsi kısa hikâyelerdir. Pul kolleksiyoncusunun, Saksunya vazodan içtiği şekersiz Vermut'tur kısa hikâyeler. Van hikâyelerini bastırmıştım. Bir kadın okumuş, -korktum, dedi. Korkacak bir şey yoktu. Ne rüya ne de uydurma. Yaşantının ta kendisiydi. Van'a gittin mi, diye soranlar oldu. -Hayır, ben Van'ı Haydarpaşa'daki trenciler arasında yaşadım. -Olur mu böyle şeyler? Olur gibi yazmış. Adamı kapatmalı. Deli mi nedir? diyenler oldu. Ne deli, ne bir şey. Ne ayıp, ne günah. Apaçık, sahici insan gerçeğinin yaşantısından parçalardı kısa hikâyeler. Yaşanırken başkadır. Yazılınca sanat olur, eğer okutturuyorsa kısa hikâyeler..."
Rahatlıklar içinde yadırgama
Ayrı bir üslup sahibiydi Ürgüp, özgün, taze, çarpıcı biçimlerdeydi hikâyeleri. Yazıları uzun bir süre Yeditepe ve Varlık dergilerinde yayınlanmıştı. Sait Faik'in dostu ve doktoru olmuştu. Sait üzerine en içtenlik dolu, en aydınlık yazıların çoğu onun kaleminden çıkmıştır. O da Sait Faik gibi, dünyada rahatlıklar içinde hep bir yadırgamayı beslemiş, büyütmüş, kendi dünyasını boşluk, tedirginlik, uyumsuzluk alanında kurmuş bir sanatçıydı. -Görüşelim! derdi, bindebir karşılaştığımızda. Telefon numarasını verirdi. Ara beni! -Ararım, görüşelim! Ama neyi görüşecektik? Onun hayatı başkaydı, benimki başka. Hikâyeleri bana yetiyordu. Cenazesini Çengelköy'deki aile mezarlığında toprağa verirken çevreme bakındım. Tanımadığım aile fertleri, sonra sanat dünyasından birkaç tanıdık: Leylâ Erbil, Suavi Koçer, Ertuğrul Şevket ve Mina Urgan. Hepsi bu. O akşam Radyo, gene o gün bir başka mezarlığa gömülmüş bir gazetecinin (sıradan bir hikâyeciydi o da) töreni üzerine bilgi verdi; Gazeteciler Cemiyeti sahip çıkmıştı ona. Ve Fikret Ürgüp, bu ilginç hikâyeci, gelebilen beş on kişinin önünde sessizce gömüldü. Hayattır ve cenazelere işimiz, engelimiz yoksa, yakın bir yerse ya da çok önemli kişiyse gidebiliyoruz. Doğaldır ve ölümse ölümdür. İster çok kişi, isterse yakınlar, uzaktan sevenler, kim o gün boşsa. Fikret Ürgüp, o hikâyeleri yazan, eminim, bunları çok iyi anlardı. Her sanatçı sevdiği sanatçılarla ölüyor, sonra gene, birkaç saat geçince, uzun kısa yeryüzünde yaşamasına koşuyor. Gemiler geçtikten sonra, deniz üstü dalgasız. (Behçet Necatigil / Nisan 1977 / Varlık dergisi )
Tumblr media
Fikret Ürgüp, Birkaç Çizgi
Fikret Ürgüp'ü ilk kez Kemal Tahir'in evinde görüşümü daha önce yazdım, 12 yıl önce. Lâcivert ceketi, boyunbağı, gri pantalonu... Ve Fikret Ürgüp sarhoş gibiydi. Biz derli topluların dünyasında sözcükleri yaya yaya konuşan bu adam hem ürkütücü, hep şaşırtıcıydı. Ürkütücü: Herhalde sarhoş, alkolik... Şaşırtıcı: Öteki sarhoşlara benzemiyor, boyunbağı takmış, olağanüstü kibar...
Kemal Tahir konuğunu savunmak ihtiyacıyla Fikret Ürgüp'ün saygın, seçkin ailesinden söz açıyordu. Hekim oluşundan, Şizofreni adlı, Türkçe'de kendi alanında "pek güzel" bir eser yazmış olduğundan. Fikret Ürgüp bir kadeh konyak istemiş, Kemal Tahir'in sözlerini uzaktan dinlemişti.
Van bir korkular kitabıdır
UZAKTAN: Bir gün Behçet Necatigil aracılığıyla Şizofreni’yi, Van’ı okuyunca Fikret Ürgüp'ün birinci tekil kişiden üçüncü tekil kişiye dönüşümünü, bu, yazıya geçmiş evrimi (ya da kişisel devrimi) ayırt edecektim. Fikret Ürgüp biz derli topluların dünyasına sövgüler yağdırmıyordu ama o dünyada var olmadığını açık açık söylüyordu.
Van bir korkular kitabıdır. Küçücük okur topluluklarından ün ve kazanç bekleyen muhteris yazarlar o zaman var mıydı, şimdi kestiremiyorum. Ama Van o zaman da şaşkın okur topluluğuna ulaştırılmamıştı. Bu topluluğun kendisine sunulandan öte pek bir istemi olmadığı için Van da, Kısa Lodos Hikâyeleri de has edebiyata gönül açmış tektük kitapevinin raflarında tozlanıp görünmeden yitmiş olmalı.
Van üzerine Behçet Necatigil'in yazdıkları vardı. Edebiyatımızda örneğine onca rastlanılmayan bir çizgiyi tutturduğunu söylüyordu. Fikret Ürgüp, Leylâ Erbil'in bir romanında, Karanlığın Günü’nde göründü. Acımasız bir eleştirelliği yansılıyordu. Leyla Erbil gerçekliğin parçalandığı, dayanılamaz bir toplumsal ortamda iz sürüyor ve Fikret Ürgüp'ten derli topluların niçin 'kaçıştığını' yazıyordu. Karanlığın Günü’ nden:
"Fikret Kapadok bu dünyadan kurtuldu.
Cenazesi ikindi namazından sonra
Çengelköy'de toprağa verilecek."
Sevim Burak’la aynı gece kulübünde
Kitaplarına girmemiş, dergilerde yayımlanmamış öyküleri, yazılan, şiirleri alkolle bulanmış sanılabilir. Oysa "bu dünyadan" kurtulmak isteyen bir yazarın söylemi başka nasıl olabilirdi7 O zamanlar ya Kulüp 12 ya da Gup 12 diye adı ışıklı harflerle yazılmış, artık modası geçmiş, bir hayli köhnemiş bir 'gece kulübü'nde Fikret Ürgüp'ü çılgıncasına dans ederken görmüştüm. Birkaç kez; hep çılgıncasına dans ederken. Orada müthiş yeşil gözlü bir kadın boğuk sesiyle şarkılar söylerdi: Renata. Bazen birlikte dans ederlerdi.
Orada bir gece yarısı Sevim Burak, şimdi yazarçizerler katına erişmiş bir arkadaşımızın "Bu hanım burada mı çalışıyor? Konsonmatris mi?" sorusuna çılgıncasına bir kahkahayla karşılık vermiş ve henüz yazarçizerler katına erişememiş, yaşıtım, o zamanki genç arkadaşa "Şekerim, bana bir bol ısmarlamayacak mısın?" demişti.
Fikret Ürgüp bu dünyadan 8 Mart 1977'de kurtuldu.
Renata ölmüş, galiba bir trafik kazasında, galiba canına kıymış...
Sevim Burak'ın oğluna yazdığı harikulâde mektuplar ancak geçen yıl yayınlandı: Mach 1'den Mektuplar.
Uğultularla donatılmış yolculuklar
MEKTUPLAR: Bir gün, Kafes’i yazarken, tekrar okuduğum Şizofreni’de birçok sayfanın seslendiğini ayırt ettim. Yalnız Neveser Reşat'ı (Esat Bey'i) değil, Süha Rikkat'i ve Hayal ve Istırap’da, hatta hepsini sesleniyor sandım. Sesleniyorlardı. Öylesine ıssızlık dolu sayfalardı ki bu seslenen sayfalar, kâğıt üstünde çıkılan yolculuğu... kâğıt üstünde çıkılmış bütün yolculukları uğultular donatıyordu. İşte benim uydurduğum kişiler Şizofreni’yle çoktan beri yazışmaya koyulmuşlar. Ben de onları yanı başımda görüyormuşum.
Prens Mışkin'in portresine bakıyorum. Fikret Ürgüp'ün öteki karakalem çalışmalarını gözümün önüne getirmek istedim. Biri, Bülent Erbaşar'dadır: Karakalemle eski bir İstanbul evi, yeşil kuruboyayla yapraklar, bir ağaç ve sonsuz dinginlik. Prens Mışkin cinnet dolu ifadesiyle hiç de benim düşlediğim Mışkin değil. Belki de sonra sonra böyle görülüyor...
(Selim İleri / Haziran 1991 / Argos dergisi)
Tumblr media
1 note · View note
guzelbilgiler1 · 3 years ago
Text
Behçet Hastalığı Nedir? Belirtileri, Nedenleri Ve Tedavisi
Behçet Hastalığı Nedir? Belirtileri, Nedenleri Ve Tedavisi
Behçet Hastalığı Nedir? Behçet hastalığı bağışıklık sisteminin yanlış çalışarak eklem, akciğer, bağ dokusu, damar, göz, deri, mide-bağırsak ve beyinde hasarlar oluşturan bir hastalıktır. En sık tutulan organlar göz, deri ve eklemlerdir. Hastalık adını 1937’de ilk tanımlayan kişi olan Dr. Hulusi Behçet’den almıştır. Hulusi Behçet bir Türk dermatoloğudur. Behçet Hastalığı Belirtileri…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bilimveteknoo · 5 years ago
Photo
Tumblr media
https://www.bilimvetekno.com/behcet-hastaligi/
Behçet Hastalığı
Behçet hastalığı Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında tıp literatürüne kazandırıldı. Bu hastalığa çoğunlukla Akdeniz ülkelerinde, Türkiye, Orta Doğu, Japonya ve Güneydoğu Asya’da rastlanmaktadır. Türkiye de her 250 kişiden birinde görülmektedir. Behçet hastalığı kronik bir hastalıktır ayrıca her türlü damarı tutabilen ve damar iltihaplanması ile tüm organları etkileyebilmektedir.
Behçet Hastalığı Belirtileri
Ağızda yaralar
Genital yaralar
Gözde oluşan hasar
Damarlarda hasar
Ciltte bozulma
şeklinde gözlenmektedir.
Ağız yaraları hastaların %97’sinde görülen bir belirtidir. Ağız içerisinde ortaya çıkan bu yaralar ayda bir kaç kez ortaya çıkabilirken çiğneme  ve yutmayı da etkilemektedir. Genital yaralar da ağız yaralarına benzer yaralardır ve genital organ üzerinde gözlemlenir, bu yaralar ağrılıdır ve izleri kalabilir. Cilt üzerinde akneye benzer iltihapsız lezyonlar ile gözlemlenir. Ağır vakalarda, kalıcı görme kaybı  ve felç gibi ciddi ve hayati tehlike oluşturan problemler de vardır.
Behçet Hastalığı Nedenleri
Behçet hastalığına  iltihabın sebep olduğu, ancak bunun neden olduğu henüz belli değildir. Viral veya bakteriyel bir enfeksiyonun durumu tetiklemesi olasıdır, ancak spesifik bir enfeksiyon tanımlanmamıştır. Behçet hastalığının  bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırdığı otoimmün bir hastalık olması da mümkündür, ancak bu henüz kesin değildir. Behçet hastalığı bulaşıcı değildir.
Behçet Hastalığı Teşhisi
Teşhisinde kesin bir test yoktur ancak bazı testler sayesinde elde edilen bulgular dahilinde tanı konmaktadır.
Paterji testi
Kan testleri
İdrar testleri
CT taraması
MRI taraması
ve HLA doku tipleri araştırılır.
Belirli bir kan testi için belirteç bulunmamasından kaynaklı belirtilerin ortaya çıkmasından sonra hastalığın teşhis edilmesi arasında uzun bir zaman dilimi vardır. Türkiye’de de araştırmalara göre her 100 bin kişiden 80-420 kişi bu hastalıkla mücadele etmektedir. Yetişkin erkeklerde Behçet hastalığına daha sık rastlanmaktadır. Aynı zamanda hastalığın yetişkin bireylerde ki şiddeti de yüksektir.
Behçet Hastalığı Tedavisi
Hastalığın tam olarak  nedeni bilinmemesine karşın tedavisi bulunmaktadır. Ancak bu tedaviler sadece  semptomları hafifletmeye ve ciddi komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Behçet Hastalığı Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
kortikosteroidler – güçlü anti-enflamatuar ilaçlar
immünosupresanlar – bağışıklık sisteminin aktivitesini azaltan ilaçlar
biyolojik tedaviler – iltihaplanma sürecine dahil olan biyolojik süreçleri hedef alan ilaçlar kullanılmaktadır.
Kaynakça
https://www.youtube.com/watch?v=cu-pkV6BKs4
https://www.versusarthritis.org/about-arthritis/conditions/behcets-syndrome/
https://www.nhs.uk/conditions/behcets-disease/
Kaynak >>> https://www.bilimvetekno.com/behcet-hastaligi/
0 notes
aynurant · 5 years ago
Text
CORONAVİRÜS nedeniyle son zamanlarda Özellikle İtalya ve Ispanya,Türkiye ile Tıp Alanında kıyaslanıyor.Özellikle İtalya'da aydınlar Türkiye kadar olamadınız diye sağlık politikalarını eleştiriyorlar.
İtalya Bilim Kurulunun bu eleştirilere verdiği cevap muhteşemdir.
Aynen şöyle diyorlar;”Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sinir cerrahı Prof.Gazi Yaşargil isminde bir Türktür.
ALS Hastalığı üzerinde dünyada en önde olan isim Prof. Hande Özdinler'dir.Unutmayın o da bir Türktür.
Ülkesinde yüz ve kol naklini gerçekleştirdikten sonra dünyada ilk rahim naklini gerçekleştiren de bir Türk.Adı Prof.Ömer Özkan.
Dünyada ilk kez Beyin Hücrelerinin ölümünü engelleyen hocanın adı DR.Murat DİGİÇAYLIOĞLU değil mi.O da bir Türk.
Robotla ilk kalp ameliyatını yapan,kalp krizini önceden haber veren Elektronik CİP i de bulan Prof.Tayfun Aybek de bir Türk.
Behçet Hastalığını da 1937 senesinde bulan,teşhis eden,tedavisini gerçekleştiren doktor da bir Türk.Onun da adı Hulusi Behcet.
Türkler geleneksel olarak Tıp Alanında Avrupa Devletlerinden daima önde olmuşlardır.Unutmayın onlar hep İmparatorluklarda yaşadılar.Geçmişleri,tıp alanında deneyim ve hizmetleri çok derin.
Türkler tarihte hayvancılık ve harp sanatında dünyanın en sözü geçen milleti olduğundan,bulaşıcı hastalıkların tedavisinde de insanlığa büyük hizmetleri olmuştur.
Göktürklerde Hekim Biguta,Karluklarda Hekim Haruna MS 728 yılından bu güne unutulmaz hekimler arasındadır.
Müzikle ilk tedaviyi Osmanlı Devleti gerçekleştirmiş,Dünyada ilk Devasa Çadır Hastahanelerini 10-11-12 Y.Yılda Selçuklu Türkleri kurmuştur.
1037 senesinde vefat eden İbn i Sina Hekimlerin Hükümdarı olarak İtalyan okullarında okutulmuyor mu.?
Karaciğer ve sarılık hastalığını bulan,mikrobu tanımlayan da İbn- Sina’dır.
14. Asırda yaşamış FATİH’in manevi hocası Akşemsettin
Dünyanın en önemli bulaşıcı hastalıklar hekimiydi.Mikrobun da mucididir.”
Dr.
Erdoğan Karatay
Gelmiş geçmiş tüm sağlıkçılarımıza sonsuz saygılar sevgiler...
Görsel: Beyin Cerrahı Profesör Gazi Yaşargil..
İbn-i Sina..
Akşemsettin..
7 notes · View notes
medyadergisi · 4 years ago
Text
Behçet Hastalığı Nedir?
Adını bir Türk dermatologdan alan Behçet Hastalığı tedavisi hakkında bilgiler vermeden önce hastalığı oluşturan hastalık risk faktörlerinden bahsetmek daha doğru olacaktır. Hastalığın nedenlerine dair net bilgiler bulunmasa da aşağıda yer alan risk faktörleri üzerinde durulmaktadır. Behçet Hastalığı Nedir? Vücudun bağışıklık sisteminde meydana gelen hasarlar nedeniyle oluşan enfeksiyon…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
manisadasunnet · 2 months ago
Text
Tumblr media
Behçet Hastalığı Belirtileri Teşhisi ve Tedavisi Behçet sendromu olarak da adlandırılan Behçet hastalığı, vücudunuzun her yerinde kan damarlarının iltihaplanmasına neden olan nadir bir hastalıktır. Hastalık Read the full article
0 notes
sagliklikalnet-blog · 7 years ago
Link
0 notes
cehrenet-blog · 7 years ago
Text
Behçet Hastalığına Dikkat Edin
Öncelikle Behçet hastalığı ağızda ve cinsel bölgede sürekli tekrarlayan yaralar ile belirtisini gösterdiği sinir tutumlarıyla seyreden bir romatizma hastalığıdır. İlk kez 1937 yılında Türk dermatolog Hulusu Behçet tarafından tanımladığından onun ismiyle adlandırılmıştır. Behçet hastalığına dikkat edin çünkü hem fiziksel hem de ruhsal sizleri sıkıntıya sokabilecek bir rahatsızlıktır. Ne yazık ki bu hastalığın günümüzde belirli bir tedavisi bulunmamaktadır bunun yanında Behçet hastalığı tüm vücudumuzu etkileyebilecek bir rahatsızlıktır ataklar halinde görüldüğü için aniden belirtileri ortaya çıkabilir.
Behçet Hastalığının Belirtileri ve Çoğunlukla Kimlerde Görülür?
Çoğunlukla 20 – 45 yaş arasında görülen bu hastalık ülkemizde de büyük oranda görülmektedir son ölçümlere göre her 250 kişiden birisi bu hastalığa yakalanmaktadır erkeklerin kadınlara nazaran daha çok yakalandığı bu hastalık ülkemizde ipek yolu üzerindeki şehirlerde çoğunlukla görüldüğünden ipek hastalığı da denmektedir. Günümüz tıp dünyasında henüz kesin bir nedeni bilinmemektedir fakat çeşitli araştırmalar ve izlenimlere göre bu hastalığın genetik olarak insanların eğilimli olduğu düşünülmektedir bunun yanı sıra uçuk virüsünün de bu hastalığın belirtisi olduğu ve hastalığı kapmaya sebep olduğu söylenmektedir. Behçet hastası olan her insanda aynı belirtiler gözlenmemektedir ama büyük bir kısmında ortak olan belirtilerden en büyüğü ağızda çıkan yaralardır bu yaralar Behçet hastalığının ilk habercisi olarak nitelendirilir bunun yanı sıra bir diğer büyük belirti ise cinsel organlarda çıkan yaralardır ilk önce sivilce gibi çıkan bu yaralar git gide daha kötü bir hal almaya başlar ağız yaralarından farlı olarak bu yaralar çoğunlukla iz bırakır
Behçet Hastalığının Tedavisi
Başta da dediğimiz gibi bu hastalığın henüz bir tedavisi yoktur tedavilerde bu hastalığın bulgularını azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Tedavi belirtilerin görüldüğü organa göre çeşitlilik göstermektedir. Bulguları iyileştirmek için çeşitli ilaç tedavileri kullanılmaktadır ama düzenli kan testleriyle tetkikler yaparak araştırma ve denemek çok büyük ilerleme kaydetmenize yardımcı olacaktır
Behçet Hastalığına Dikkat Edin
0 notes
cehrecom · 8 years ago
Text
Behçet Hastalığı
Bu hastalık bir Türk doktoru olan Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında teşhis edilmiştir. Bu sebeple uluslararası literatür de Behçet Hastalığı ya da Behçet sendromu olarak adlandırılan bir hastalıktır. Deri altı, göz, beyindeki kan damarlarının iltihaplanmasına yol açan, sebebi nedir bilinmeyen ve çok nadir görülen bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalıktır. Bu hastalık en çok otuz kırk…
View On WordPress
0 notes
vandanhaber · 2 years ago
Link
0 notes
ekonominabiz · 2 years ago
Link
0 notes