#bedelsiz pay
Explore tagged Tumblr posts
Text
AG Anadolu Grubu Holding Sermaye Artışını Duyurdu
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/ag-anadolu-grubu-holding-sermaye-artisini-duyurdu-44728/
AG Anadolu Grubu Holding Sermaye Artışını Duyurdu

AG Anadolu Grubu Holding, sermaye artışı ile ilgili önemli gelişmeleri duyurdu. Şirketin büyüme stratejileri ve finansal hedefleri hakkında detaylar için makalemizi okuyun.
https://lefkosa.com.tr/ag-anadolu-grubu-holding-sermaye-artisini-duyurdu-44728/ --------
#AG Anadolu Grubu#bedelsiz pay#esas sözleşme değişikliği#KAP#sermaye artırımı#sermaye düzeltme#şirket büyümesi#Ekonomi
0 notes
Text
Yeni vergi paketi komisyondan geçti! Cezalar yeniden belirleniyor... İşte detaylar
https://pazaryerigundem.com/haber/184217/yeni-vergi-paketi-komisyondan-gecti-cezalar-yeniden-belirleniyor-iste-detaylar/
Yeni vergi paketi komisyondan geçti! Cezalar yeniden belirleniyor... İşte detaylar

En düşük emekli aylığının 12 bin 500 lira olmasını da içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Cezalar yeniden belirlenirken, yurt dışı çıkış harcı da arttırılıyor.
ANKARA (İGFA) – Teklifle, Danıştay’ın iptal kararı doğrultusunda Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da değişikliğe gidiliyor. Buna göre, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerince, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemelerde de “borcu yoktur” belgesi aranılması yönünde Hazine ve Maliye Bakanına yetki veriliyor.
Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı gelir vergisinden istisna tutulacak.
Hizmet erbabı tarafından bu şekilde iktisap edilen pay senetlerinin; iktisap tarihinden itibaren 3 tam yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin tamamı, 4 ila 6 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin yüzde 75’i, 7 ila 12 yıl içerisinde elden çıkarılması halinde istisna edilen verginin yüzde 25’i, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte işverenden tahsil edilecek. Bu şekilde istisna nedeniyle zamanında alınmayan vergilere ilişkin zaman aşımı süresi, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen pay senetlerinin hizmet erbabı tarafından elden çıkarıldığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacak. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
YÜZDE 20’DEN FAZLA FARK TESPİTİNDE MÜKELLEF İZAHA DAVET EDİLECEK
Mükellefler nezdinde yapılacak yoklamalar sonucunda tespit edilen günlük hasılat tutarlarının ortalaması alınarak mükelleflerin aylık ve yıllık hasılat tutarları tespit edilecek. Bu şekilde tespit edilen hasılat tutarları ile mükelleflerin faaliyette bulundukları döneme ilişkin beyan ettikleri hasılat tutarları karşılaştırılacak ve karşılaştırma sonucu bulunan farkın yüzde 20’den fazla olması durumunda mükellefler, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan “izaha davet müessesi” kapsamında izaha davet edilecek. Bu hüküm, kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.
Elektronik ticaret pazar yerlerinde elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarının mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapılmasına veya sipariş verilmesine imkan sağlayan aracı hizmet sağlayıcılarının ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının, ilgili hükümlere göre faaliyette bulunan hizmet sağlayıcılarına ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına faaliyetleri dolayısıyla yaptıkları ödemeler vergi kesintisi kapsamına alınıyor.
Mal ve hizmet alanlarına ilişkin gerçek kişilere yapılan ödemeler üzerinden Cumhurbaşkanınca belirlenen sektör ve faaliyet konuları dikkate alınarak vergi tevkifatı yapılması öngörülüyor. Böylece vergi güvenliğinin sağlanması ve kayıt dışılığın azaltılması amaçlanıyor. Cumhurbaşkanına vergi kesintisine tabi ödemeler için faaliyet konuları, ödeme türleri, sektörler, iş grupları ve iş nevileri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte oran belirleme yetkisi veriliyor.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçeleri dikkate alınarak teklifle, Vergi Usul Kanunu’nda değişiklik yapılıyor. Buna göre, teminat uygulaması kapsamındaki mükelleflerden istenecek teminatın üst sınırı, 10 milyon liradan fazla olmamak üzere, düzenlenmiş sahte belgelerde yer alan toplam tutarın yüzde 10’u tutarında olarak belirleniyor.
İstenen teminatın verilme süresi 30 günden 60 güne çıkarılırken, yükümlülüklerini öngörülen şekilde yerine getiren mükelleflere teminatın iade edilmesi ve belirlenen kişilerin teminat isteme tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş tüm vergi borçlarından sorumlu olmamaları sağlanıyor.
ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARI
Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişiklikle tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğuna ilişkin yetkinin kapsamı, kayıt dışı ekonomiyle mücadele amacıyla genişletiliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığının elektronik ticaretin yanı sıra internet dahil olmak üzere her türlü dijital ortamın reklam, ilan, satış ve kiralama gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde vergi güvenliğini sağlaması amaçlanıyor. Buna göre, elektronik ticaret hizmet sağlayıcılar, başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına ortam sağlayan gerçek ve tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcılar ile elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların yanı sıra erişim, içerik, yer ve sosyal ağ sağlayıcılara, iktisadi ve ticari faaliyetlerine ilişkin bildirim verme yükümlülüğü getiriliyor. Düzenlemeyle başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına ilişkin bildirime konu bilgilerle içerik sağlayıcılar tarafından üretilen veya sağlanan bilgilerin, aracı hizmet, elektronik ticaret aracı hizmet, erişim, yer veya sosyal ağ sağlayıcılar tarafından alınması zorunluluğu getiriliyor.
Teklife göre kıymetli madenler borsasında işlem gören kıymetli madenlerin değerleme işlemlerinde, değerleme ölçüsü olarak borsa rayici kullanılabilecek.
Altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli madenler borsa rayici ile değerlenecek. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel olarak bu rayiç yerine maliyet bedeli esas alınacak. Bu hükümle kıymetli madenle olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da cari olacak. Kıymetli madenle olan mevduat veya kredi sözleşmelerine dayanan alacaklar ve borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacak. Kıymetli madenlere dayalı olarak açılan mevduat hesapları ile kredi hesaplarından kaynaklı alacak ve borçların değerleme günü kıymetine ircasına ilişkin olarak mevcut uygulamadaki gibi Kanun’un “yabancı paralar”, “alacaklar” ve “borçlar” başlıklı hükümleri geçerli olacak.
Vergi ziyaı cezası, vergi dairesinin bilgisi dışında mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunarak vergi ziyaına sebep olunması halinde yüzde 50 artırılacak. Aynı vergi türü ve dönemine ilişkin daha sonra yapılacak tarhiyatlar nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarına da aynı artırım hükmü uygulanacak.
Vergi Usul Kanunu’nda “özel usulsüzlükler ve cezaları” hükmünde yapılan değişikliğe göre, bir takvim yılı içerisinde ilgili hükümler uyarınca birden fazla özel usulsüzlük cezası kesilmesi durumunda caydırıcılığı artırmak amacıyla artan ceza uygulaması getiriliyor. Öte yandan hükme, mükellef grupları ve ilgili usulsüzlüklere yönelik cezaların yer aldığı yeni bir cetvel de ekleniyor.
Bu kapsamda yer alan bazı cezaların, her yıl yeniden değerleme oranında yükseltilmesinin yanı sıra tutarları yeniden belirlenerek caydırıcılığın artırılacağı öngörülüyor. Bir takvim yılı içerisinde birden fazla özel usulsüzlük cezası kesilmesi durumunda caydırıcılığı artırmak amacıyla artan ceza uygulaması getiriliyor.
Kanun kapsamı dışında belge düzenleyenlere 2 kat özel usulsüzlük cezası kesilecek, bu durumun idarenin bilgisine girmeden önce belgeyi almak zorunda olanlar veya belge muhteviyatı işlemin muhatapları tarafından 5 iş günü içerisinde bildirilmesi halinde ise Kanun kapsamı dışında belge düzenleyenlere 6 kat özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Yasada sayılan belgeleri düzenleme zorunluluğu bulunanların yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde bu durumun belge muhteviyatı işlemin muhatapları tarafından 5 iş günü içerisinde idareye bildirilmesi halinde bu kimselere ceza kesilmeyecek; belgeleri düzenlemeyen, eksik veya yanıltıcı düzenleyenlere ise özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanacak.
Teklifle, öngörülen artan tutarlı ceza uygulamasında uygulanacak ceza tutarlarına ilişkin cetvel, Kanun’a ekleniyor.
CEZALAR YENİDEN BELİRLENİYOR
Düzenlemeyle, damga vergisi ödenmemiş kağıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına kesilen özel usulsüzlük cezasının her bir kağıt için alt sınırı 40 Türk lirası olarak belirleniyor.
Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerine uymayanlara yönelik cezalar her yıl yeniden değerleme oranında artırılırken, düzenlemeyle bu cezalar yeniden belirlenerek caydırıcılığının artırılması hedefleniyor.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların bilgi değişimi hükümleri kapsamında bilgi toplanmasına ilişkin hüküm uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Elektronik ticaretin yanı sıra internet dahil olmak üzere her türlü dijital ortamın reklam, ilan, satış ve kiralama gibi iktisadi ve ticari amaçlarla kullanıldığı hallerde vergi güvenliğini sağlamak amacıyla kendisine bilgi verme yükümlülüğü getirilenlerin, bu yükümlülüklerine ilişkin olarak bildirimde bulunmamaları veya bildirimlerini eksik ya da yanıltıcı bir şekilde yapmaları durumunda uygulanması gereken özel usulsüzlük cezası, bu mükelleflerin ekonomik ve ticari büyüklükleri ile orantılı olacak.
Tevsik zorunluluğu kapsamında olup da bu zorunluluğa uymayanlara uygulanan özel usulsüzlük cezası da artırılıyor. Bu zorunluluğa uymadan ödeme yapanların, durumu 5 iş günü içerisinde idarenin bilgisine girmeden bildirmesi durumunda ise ceza kesilmeyecek.
Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya PTT aracılığıyla başkalarının adı veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda her bir işlem için bu hükme göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın yüzde 10’u oranında, mal teslimi ya da hizmet ifasını yapanlarla adına veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilecek. Bu hüküm uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon lirayı geçemeyecek.
Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için bu hükme göre belirlenen özel usulsüzlük cezasının 3 katı uygulanacak. Bu kapsamda bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon lirayı aşamayacak.
İstenilen teminatın süresinde verilmemesi veya tamamlanmaması halinde teminatı vermeyenler veya tamamlamayanlar adına, hüküm kapsamında verilmesi veya tamamlanması gereken teminat tutarı kadar özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Vergi güvenliğinin sağlanması amacıyla kullanılma zorunluluğu getirilen cihaz ve sistemlerle nitelikleri belirlenen veya onaylanan elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri üreten, ithal eden, bu cihazlara çeşitli hizmetler veren ödeme kaydedici cihaz üreticisi veya ithalatçıları ile bu cihazlara ilişkin hizmet veren güvenli servis sağlayıcıları, bankalar, elektronik para kuruluşları, ödeme kuruluşları, şarj ağı işletme lisansı sahipleri ve elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması hususlarından herhangi biri için hizmet verme konusunda yetkilendirilenler ile sipariş, satış, muhasebe, stok takip gibi programları kullandıran, teslim eden veya satan mükelleflere ilişkin olarak bunlar tarafından yapılması, yapılmaması ya da yerine getirilmesi gereken hususlara aykırı davrananlara, her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere hükümde yer alan özel usulsüzlük cezasının 10 katı tutarında ceza kesilecek. Bu hüküm uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon lirayı geçemeyecek.
Bu hüküm kapsamındaki tek bir fiilin, Kanun’un ilgili hükmünde yer alan özel usulsüzlük cezasını gerektiren birden fazla cezayı gerektirmesi halinde, bu cezalardan en ağır olanı kesilecek.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI PERSONELİNE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ
Teklifle, vergiye gönüllü uyumun artırılması amacıyla, vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılıyor. Vergi Usul Kanunu’nda bu kapsamdaki hükümler yürürlükten kaldırılıyor.
Gelir İdaresi Başkanlığının normal mesai saati haricinde ve daire dışında fiilen çalışan personeline, bu şekilde çalıştıkları her bir saat için 160 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda fazla çalışma ücreti ödenecek. Bu ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmayacak. Her bir personel için ödenebilecek fazla çalışma ücreti ayda 50 saati ve fazla çalışma ücreti ödenebilecek personel sayısı ise Başkanlık taşra teşkilatı kadro ve pozisyonlarında bulunan toplam memur ve sözleşmeli personel sayısının yüzde 20’sini geçemeyecek.
Kanun Teklifi’ne göre, mevcut uzlaşma başvuruları, Vergi Usul Kanunu’nun değiştirilmeden önceki hükümlerine göre sonuçlandırılacak.
Ticari olmayan gezi, eğlence, spor gibi faaliyetlerde kullanılan deniz taşıma araçlarına yat limanlarında verilen kiralama, bakım gibi hizmetlerde KDV istisnası ve indirimi kaldırılıyor.
Birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde, devreden KDV ve iade hakkının 5 takvim yılı kriterine veya zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi yoluyla yeni şirkete devrine izin veriliyor.
Mükelleflerin KDV beyannamelerinde yer alan indirilecek KDV tutarlarının 5 takvim yılı süresince indirim yoluyla giderilememesi halinde, bu süre sonunda kayıtlardan çıkarılarak yapılacak vergi incelemesi ile gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınmasına imkan sağlanıyor.
Mükelleflerin KDV iadelerinin doğru bir şekilde yapılması ve haksız KDV iadesine sebebiyet verilmemesini teminen KDV iadelerindeki esas usul “vergi incelemesi” olarak belirleniyor.
İndirilemeyecek katma değer vergisi, sonraki döneme devreden katma değer vergisi hesabından çıkarılarak özel bir hesaba alınacak. Özel hesaba alınan sonraki döneme devreden katma değer vergisinin, 3 yıl içinde mükellefler tarafından yapılacak talep üzerine, Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen zamanaşımı süreleri ile bağlı olmaksızın talep tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılacak vergi incelemesi sonucunda, incelemenin tamamlandığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınacak. Bu suretle talepte bulunulmayan katma değer vergisi gider yazılamayacak.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, ilgili maddenin uygulanmasında vergi incelemesi dışında farklı usuller tespit etmeye, maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olacak.
YABANCILARIN DEPREM YARDIMLARINA KDV İSTİSNASI
Teklifle, yabancı devlet kurum ve kuruluşları tarafından deprem nedeniyle yapılacak yardımlara KDV istisnası sağlanıyor.
6 Şubat 2023’te meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, genel bütçeli kamu idareleri ile yabancı devlet kurum ve kuruluşları arasında imzalanan protokol kapsamında genel bütçeli kamu idarelerine bağışlanmak üzere, konut, iş yeri, okul, öğrenci yurdu, hastane, ibadethane, kültür ve sanat merkezi, kütüphane gibi taşınmazların inşasına ilişkin yabancı devlet kurum ve kuruluşlarına 1 Ocak 2024’ten itibaren yapılan teslim ve hizmetler ile bu yerlerde genel bütçeli kamu idareleri ile yabancı devlet kurum ve kuruluşları arasında imzalanan protokol kapsamında genel bütçeli kamu idarelerine bağışlanacak konutların yabancı devlet kurum ve kuruluşlarına teslimi, 31 Aralık 2025’e kadar katma değer vergisinden müstesna olacak.
Bu kapsamda yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilecek. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, Kanun hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilecek.
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların, yurt içine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan gelir ve kurumlar vergisi istisnası kaldırılıyor. Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükellefler, sadece bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin yurt dışına satışından elde ettikleri kazançlar, gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacak. Düzenleme, 1 Ocak 2025’ten itibaren elde edilen kazançlara uygulanacak.
KISA VADELİ SİGORTA KOLLARI PRİM ORANI YÜZDE 2,25 OLARAK BELİRLENİYOR
Teklifle, ulusal güvenlik kuruluşlarının ithal edeceği bazı malların yurt içi teslimi ve ithalatında oluşan ÖTV uygulaması farklılıkları gideriliyor.
Bazı tütün mamullerinden alınan asgari maktu vergi tutarının “yüzde 20’sine kadar” olan sınırlama kaldırılacak; birim ambalajda bulunan mamul için alınacak asgari maktu vergi tutarı kadar maktu vergi alınabilecek.
Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı yüzde 2,25 olarak belirleniyor; bu oranı yüzde 1,5’e kadar indirmeye, yüzde 2,5’e kadar artırmaya Cumhurbaşkanına yetki veriliyor.
Düzenlemeyle, yaşlılık, malullük, ölüm aylığı ödenenlere ve hak sahiplerine dosya bazında 10 bin lira olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarı 12 bin 500 liraya yükseltiliyor.
Teklifle, 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı sayılanlardan, ilk defa yaşlılık veya emekli aylığı bağlananların, aynı iş yerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam etmeleri halinde işverenlere sağlanan 5 puanlık sosyal güvenlik destek priminin Hazine tarafından ödenmesine ilişkin uygulama sonlandırılıyor.
Kanun Teklifi ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, malullük ve yaşlılık sigortasından ödenen aylıklar ve aylıklarla birlikte her ay itibarıyla yapılacak ödemeler kapsamında ortaya çıkan ödenek ihtiyacını karşılamak amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin ilgili tertibine 2024 yılında ödenek eklemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, Türkiye’de kurulmuş olmaları şartıyla kurumlar vergisinden istisna tutulanlardan taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıkların, ticari mal niteliğinde olanlar dahil sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların yüzde 50’sinin, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar kar payı olarak dağıtılması gerekecek.
Bu süre içerisinde belirtilen orana kadar karın ortaklara dağıtılmaması durumunda istisnadan faydalanılması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış sayılacak. Bu hüküm, 1 Ocak 2025’ten itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Elektronik ticaret pazar yerlerinde elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarının mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapılmasına veya sipariş verilmesine imkan sağlayan aracı hizmet sağlayıcılarının ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının, ilgili hükümlere göre faaliyette bulunan hizmet sağlayıcılarına ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına faaliyetleri dolayısıyla yaptıkları ödemeler vergi kesintisi kapsamına alınıyor.
Mal ve hizmet alımlarına ilişkin tam mükellef kurumlara, yapılan ödemeler üzerinden Cumhurbaşkanınca belirlenen sektör ve faaliyet konuları dikkate alınarak vergi tevkifatı yapılacak.
Vergi kesintisine konu ödemeleri faaliyet konuları ve ödeme türleri itibarıyla, vergi kesintisine konu mal ve hizmetleri ise faaliyet konuları, sektörler, iş grupları, iş türleri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirme ve kurumlar vergisi oranına kadar yükseltme konusunda Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
YURT İÇİ ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ
Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’a göre gerçekleştirilen projeler ile Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre kamu özel işbirliği modeli çerçevesinde yürütülen projelerde faaliyette bulunan kurumların kazançları üzerinden yüzde 30 oranında kurumlar vergisi hesaplanacak.
Düzenlenmeyle, bu kurumların münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara değil, tüm faaliyet kazançlarına bu oran uygulanacak. Hüküm, bu yasalara göre düzenlenen sözleşmelere doğrudan taraf olan kurumlar için geçerli olacak, taşeron sözleşmeleriyle alt yüklenicilerin bu kapsamda yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlarında kurumlar vergisi oranına yönelik genel hükümler geçerli olacak.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen “yurt içi asgari kurumlar vergisi” başlıklı hükme göre, hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10’undan az olamayacak. Bu hesaplamada tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası, emisyon primi kazanç istisnası, sahip olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında yatırım fon ve ortaklıklarının istisna kazançları, risturn istisnası, finansal kiralama şirketleri ve varlık kiralama şirketleri ile yapılan “sat, geri kirala” işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna, Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilerin işletilmesi ve devrinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna ile girişim sermayesi fonu indirimi ve korumalı iş yeri indirimi dikkate alınmayacak. Mikro ve küçük işletme tanımına giren kurumlar vergisi mükelleflerinin teknoloji geliştirme bölgesi kazanç istisnası ile aynı işletmelerin AR-GE ve tasarım indirimleri de hesaplamada kazançtan indirilecek.
Payları, Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda ilk defa işlem görmek üzere en az yüzde 20 oranında halka arz edilen kurumlar, ihracat yapan kurumlar ile sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan indirimler nedeniyle ödenmeyen verginin yanı sıra düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere mükelleflerin indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri kurumlar vergisi, asgari vergi hesaplaması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülecek.
İlk defa faaliyete başlayan kurumlar hakkında faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren 3 hesap dönemi boyunca bu hükümler uygulanmayacak. Bu düzenlemedeki indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı ibaresi, hesap dönemi sonundaki ticari bilanço karına, kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutarı ifade edecek.
Söz konusu oranı, sektörler, faaliyet konusu, iş kolları ya da üretim alanları itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, hükmün uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Bu hükümler, 2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
YEREL VE KÜRESEL ASGARİ TAMAMLAYICI KURUMLAR VERGİSİ
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, nihai ana işletmesinin konsolide finansal tablosundaki yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki 4 hesap döneminin en az 2’sinde 750 milyon avro karşılığı Türk lirası sınırını geçen çok uluslu işletme gruplarının bağlı işletmelerinin ilgili hesap dönemindeki kazançları, “yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi”ne tabi tutulacak. Hesap döneminin 12 aydan farklı olması durumunda, hesaplanan konsolide hasılatın bir yıla tamamlanmasıyla tespit edilen tutar, söz konusu hasılat sınırının tespitinde dikkate alınacak.
Bu hüküm 2024 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi çerçevesinde Kanun’a bazı tanımlar ekleniyor, bu vergiden muaf olanlar ile bu vergiden istisna tutulan kazançlar belirleniyor.
Uluslararası deniz taşımacılığı faaliyetinden elde edilen kazançlar ile bu faaliyetle bağlantılı olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerden elde edilen kazançlar yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinden istisna tutulacak.
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderler veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararlar, istisna dışı kazançlardan indirim konusu yapılamayacak.
Vergi yükünün tespitinde dikkate alınan düzeltilmiş kapsanan vergilerin hesaplanması hüküm altına alınıyor. Çok uluslu işletme grubunun ülkesel bazlı vergi yükü hesaplamasında, o ülkede bulunan bağlı işletmelerin hesaplanan düzeltilmiş kapsanan vergileri dikkate alınacak.
İlgili ülkenin mevzuatında kurumlar vergisi oranının asgari kurumlar vergisi oranı olan yüzde 15’in altında olması durumunda, Kabul Edilebilir Finansal Muhasebe Standartları’na göre hesaplanan ve ertelenmiş vergi varlığı hesaplarına alınan tutarlar, asgari kurumlar vergisi oranı uygulanarak yeniden hesaplanacak.
Kurumlar vergisinin uygulanmadığı ülkelerdeki işletmelere, zararların asgari kurumlar vergisi oranıyla çarpılması sonucu tespit edilen tutarları, sonraki hesap dönemlerindeki kapsanan vergilerde dikkate alabilme imkanı veriliyor.
DİĞER HÜKÜMLER
Teklifle, vergi yükünün ayrı hesaplanacağı işletme gruplarına, ek cari dönem asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi hesaplanacağı durumlara ve kapsanan vergilerin bağlı işletmeler arasındaki tahsisatına ilişkin düzenlemeler de hüküm altına alınıyor.
İşletme bazlı kazanç veya zarar, işletmelerin finansal muhasebe net kazanç veya zararına belirtilen düzeltmeler uygulanarak tespit edilecek.
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisine yönelik bir vergi güvenlik müessesesi oluşturuluyor. Bu kapsamda aynı grup içerisindeki bağlı işletmeler arasındaki finansman temini işlemlerinde, borç alan bağlı işletmenin bulunduğu ülkedeki vergi yükünün asgari kurumlar vergisi oranının altında olması, borç veren bağlı işletmenin bulunduğu ülkede ise vergi yükünün asgari kurumlar vergisi oranının üstünde olması veya grup içi finansman nedeniyle oluşan faiz gelir ve giderleri dikkate alınmaksızın hesaplanan vergi yükünün asgari kurumlar vergisi oranının üstünde olması durumunda, borç alan bağlı işletme nezdinde katlanılacak ve işletme bazlı kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacak faiz gideri, borç veren bağlı işletmenin gelir olarak dikkate aldığı tutarla sınırlı olacak.
Alacaktan vazgeçme nedeniyle bağlı işletmelerin kayıtlarında gelir olarak dikkate alınan tutarların hangi durumlarda işletme bazlı kazanç veya zararın tespitinde dikkate alınmayacağı; nitelikli ve nitelikli olmayan vergi kredilerinin vergi yükünün tespitinde yapılacak oranlamada nasıl dikkate alınacağı belirleniyor.
Teklifle, bağlı işletmeler arasında emsallere uygun olmayan işlemlerin nasıl düzeltileceği, ana merkez ve ona bağlı iş yeri arasındaki kazanç veya zararın veya vergi şeffaf işletmenin kazanç veya zararının tahsisine yönelik düzenlemeler hüküm altına alınıyor.
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranının tespitinde önem arz eden vergi yükünün hesaplanmasına yönelik hükümler düzenleniyor. Bu hükümleri uygulayan mükelleflerin, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranını tespit edebilmesine imkan sağlanıyor.
Kanun Teklifi’ne göre, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda düzenlemelere gidiliyor.
Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin oranı yüzde 15 olacak.
Asgari kurumlar vergisi oranı ile bu kanuna göre tespit edilen oran arasındaki fark, küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi oranı olacak. Ülkesel bazlı vergi yükünün asgari kurumlar vergisi oranını aşması halinde ise küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi hesaplanmayacak.
Mükellef olacak küresel asgari tamamlayıcı kurumların belirlenmesi, vergilendirme dönemi, beyanı, tarhı, ödenmesi, vergi matrahının hesaplanmasına ilişkin hususlar belirleniyor.
Çok uluslu işletme gruplarına bağlı ve Türkiye’de yerleşik olan bağlı işletmeler ve iş ortaklıklarını tanımlayan “yerel asgari tamamlayıcı kurumlar”ın vergisi, vergilendirme dönemi, beyan, tarh ve ödenmesine ilişkin hükümler de düzenleniyor.
İşletmelerin yeniden yapılandırılması uygulamasıyla gerçekleştirilen devirlerde vergi ertelemesi müessesi uygulanacak. Bu kapsamda varlıkların ve borçların devredilmesi sonucu oluşan kazanç veya zararlar, devreden bağlı işletmenin işletme bazlı kazanç veya zararının tespitinde dikkate alınmayacak.
Teklifte, birleşme, bölünme ve pay devirlerinde uygulanacak usullere yer veriliyor.
ÖZEL VERGİLEME HALLERİ
Teklifle, Kamu İhale Kanunu’nda özel vergileme halleri de hüküm altına alınıyor. Buna göre, çok uluslu işletme grubunun nihai ana işletmesi olan şeffaf işletmenin işletme bazlı kazancı, belirlenen durumlarda bu işletmenin mülkiyet payına isabet eden miktarda azaltılacak.
Vergilemede indirilebilir kar payı uygulaması ve bu sistemin uygulandığı durumlarda işletme bazlı kazanca ilişkin koşullar belirleniyor.
Kar dağıtımına dayalı vergileme sisteminin uygulandığı durumlarda düzeltilmiş kapsanan vergilerin hesaplanması ve bu yöntemi kullanan bağlı işletmelerin izlemeleri gereken kurallar tespit ediliyor. Yatırım işletmelerine yönelik hesaplama yöntemi konusunda düzenlemeye gidiliyor.
Söz konusu düzenlemelere ilişkin usul ve esasları belirlemede Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Teklifin, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisine yönelik hükümleri, 2024 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılacak değişiklikle, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin uygulamasına yönelik vergileme kurallarıyla ilgili geçiş hükümleri düzenleniyor. Buna göre, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin matrahında indirim konusu yapılacak maddi duran varlıkların net defter değerlerinin oranları ile bağlı işletmelerin çalışanlarının brüt ücretlerinin oranları 2032 hesap dönemine kadar yıllar itibarıyla yeniden belirleniyor.
Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi beyannamesi, 2024 hesap dönemi için hesap döneminin kapandığı ayı izleyen 18. ayın son günü akşamına kadar beyan edilecek ve vergi bu tarihe kadar ödenecek, sonraki dönemlerde ilk defa bu verginin kapsamına girenler için beyan ve ödeme yönünden de bu hükümler uygulanacak.
1 Ocak 2024’ten önceki işlemler nedeniyle finansal tablolarda ertelenmiş vergi varlığı veya yükümlülüğü olarak kayıtlara alınan tutarlar, bu düzenlemenin uygulamasında dikkate alınacak. 30 Kasım 2021’den sonra ertelenmiş vergi varlığı olarak dikkate alınan ve ülkesel bazlı kazanç ve zararın hesaplanmasına dahil edilmeyen işlemlerden kaynaklanan tutarlar vergi yükünün tespitinde dikkate alınmayacak. Yetersiz vergilendirilen ödemeler esası kapsamında ilgili hükümler 1 Ocak 2025’ten itibaren elde edilen kazançlara uygulanacak.
Kurumlar vergisi oranının en az yüzde 20 olarak uygulandığı ülkelerde yetersiz vergilendirilen ödemeler esası kapsamında hesaplanan vergi, 31 Aralık 2025’ten önce başlayan (bu tarih dahil) ve 31 Aralık 2026 tarihi itibarıyla sona eren hesap dönemleri arasında sıfır olarak kabul edilecek. Belirtilen şartları birlikte sağlayan çok uluslu işletme grupları, ilgili ülke için bahsi geçen hükümlerde yer alan uygulamalardan herhangi birini seçebilecek.
YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCI ARTIRILIYOR
Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, yurt dışına çıkış yapan vatandaşlardan çıkış başına alınacak harç tutarı 500 liraya yükseltiliyor.
Buna göre harç, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacak. Bu şekilde hesaplanan harç tutarının 10 liraya kadarki kesirleri dikkate alınmayacak. Bu kapsamda hesaplanan harcın uygulandığı yılın ocak ayının 10’uncu günü sonuna kadar yapılan yurt dışına çıkışlarda, bir önceki yılın sonu itibarıyla geçerli tutar üzerinden yapılmış harç ödemeleri için fark alınmayacak. Bu hüküm, düzenlemenin yayımını izleyen 10’uncu günde yürürlüğe girecek.
Öte yandan, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerin, iade hakkı tanınan istisnalardan çıkarılarak kısmi istisna kapsamına alınması; bu istisna nedeniyle yüklenilen KDV’nin, gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider veya maliyet olarak dikkate alınmasına ilişkin madde, önergeyle teklif metninden çıkarıldı. Böylece, mali etki analizine göre yaklaşık 3,8 milyar liralık ilave gelirden vazgeçildi.
Komisyonda, kanun teklifine iki madde ihdası yapıldı.
Buna göre, Türk Kızılay Derneği ile bu derneğe ait veya bağlı işletmelerde çalışanların, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alması halinde dahi bu aylıkları kesilemeyecek.
Kamu görevlileri sendikasının kurulu olduğu hizmet kolunda sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az yüzde 1’ini sendika üyesi kaydeden kamu görevlileri sendikalarına üye olup aylık ve ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, aylık veya ücretleriyle birlikte aylık 707 gösterge rakamının, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda toplu sözleşme ikramiyesi ödenecek. Toplu sözleşme ikramiyesi ödenen kamu görevlilerine ayrıca toplu sözleşme desteği yapılmayacak.
Üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Kamu Görevlileri Sendikaları Ve Toplu Sözleşme Kanunu hükümleri gereğince Resmi Gazete’de yayımlanan en son tebliğ esas alınacak.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
FTX idaresi, iflastan evvel yapılan 220 milyon dolarlık mutabakat nedeniyle Sam Bankman-Fried’a dava açtı. Şirket avukatları, eski CEO Sam Bankman-Fried, kurucu ortak Zixiao Wang ve eski üst seviye yönetici Nishad Singh’e pay senedi takas platformu Embed’in 220 milyon dolara satın alınmasında gerekli itinanın gösterilmediği savıyla dava açıyor. FTX, Fonları Telafi Etmek İstiyor17 Mayıs’ta yapılan müracaata nazaran FTX, Embed’i ABD’deki iştiraki aracılığıyla satın almak için 220 milyon dolar ödemiş ve argümana nazaran platform üzerinde neredeyse hiç durum tespiti gerçekleştirmemiş.FTX’in iflas müracaatında bulunmasının akabinde, süreçlerden sorumlu olan yargıç Embed ve FTX’in öbür varlıklarının satışını onayladı. Lakin, platform için en yüksek teklifi veren yalnızca 1 milyon dolar teklif etti ve FTX’in avukatları mevzu ile ilgili yorumlarda bulundu. Avukatlar yaptığı açıklamada şu tabirlere yer verdi:” Teklif verenler, FTX kümesi, Embed’i satın almadan evvel kıymetlendirme zahmetine katlanmadı. Aslında yazılım platformunun esasen bedelsiz olduğunu anlamışlardı.” FTX’in avukatlarına nazaran Embed’in kurucusu ve eski CEO’su Michael Giles, satın alma ile irtibatlı olarak 157 milyon dolar aldı. Lakin, Embed’in mülkiyetini tekrar kazanmak için verdiği son teklif, 1 milyon dolar üzere cüzi bir sayıydı. Avukatlar ayrıyeten FTX içindeki bireyleri, Embed’in satın alınmasını kolaylaştırmak için zimmete geçirilen müşteri fonlarını kullanarak dolandırıcılık yapmakla suçladı. Avukatlar, Alameda’nın Embed satın alımının finansmanındaki rolünü gizlemek için aldatıcı kayıtlar oluşturduğunu ve fonların FTX kuruluşları ortasında transfer edildiğini söyledi. FTX, süreçlerin önlenebilir hileli transferler olarak tanımlanmasını ve FTX’in fonları telafi edene kadar davalılar tarafından yapılan taleplerin kabul edilmemesini istiyor.
0 notes
Text

Miniyol Birinci Aşama Yatırım Turuna Çıktı Erciyes Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesinde KOSGEB AR-GE ve İnovasyon desteği ile 2020 yılında kurulan, online araç kiralama teknolojileri konusunda faaliyet gösteren Miniyol, fonbulucu platformunda yatırım turuna çıktı. Değer önerisi olarak hızlı ara yüzler ile tek platformdan tüm araçları kıyaslama ve minimum ödemeyle rezerve etme imkanı sunan yerli girişim, şirket paylarının %12’sinin arzıyla 10 milyon 200 bin TL fona erişmeye çalışıyor. Miniyol’un hedefi, beş yıl gibi kısa sürede Mobility Super App haline gelmek. Ankara Kalkınma Ajansı'nın tura katılmasıyla, fonbulucu Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun 1 milyon TL yatırım yapma kararı aldığı tur, 18 Ocak 2023’e kadar devam edecek. Biletall.com’un kurucuları ve yöneticileri tarafından Erciyes Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesinde KOSGEB AR-GE ve İnovasyon desteği ile kurulan Miniyol girişimi, paya dayalı kitle fonlama platformu fonbulucu’da yatırımcılarını arıyor. Onlarca araç kiralama platformunun, binlerce aracını kıyaslamak için yüzlerce web sayfasını ziyaret edip, manuel kıyaslama yapma problemine çözüm olarak yola çıkan girişim, şirket paylarının %12’sinin yatırımcılara arzıyla 10 milyon 200 bin TL finansmana ulaşmayı hedefliyor. Ankara Kalkınma Ajans ile fonbulucu Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun eş finansman modeliyle 1 milyon TL yatırım yapma kararı aldığı tura, fonbulucu CEO’su Hakan Yıldız ve farklı melek yatırımcıların da katılımıyla 1 milyon TL’nin üzerinde fon sağlanacak. Ayrıca yatırım turunun başlama tarihi olan 12 Aralık Pazartesi günü saat 10.00 itibari ile 15 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %20 bedelsiz pay verilecek. Ek olarak, yatırımcıların fonbulucu10 indirim koduyla Miniyol.com üzerinden yapacağı işlemler, bir yıl boyunca %10 indirimli olacak. Miniyol Mobility Super App'in ilk aşaması olan günlük araç kiralama pazaryeri Miniyol, 2021 Haziran'da hizmete açılarak, halihazırda 1 milyon 500 binden fazla ziyaretçiye ve ilk 17 ayda 11 milyon TL ciroya ulaşmış durumda. Yatırım turunun başarıyla tamamlanmasıyla birlikte kullan-bırak araç kiralama hizmeti verecek olan Miniyol Express ve kişiden kişiye araç kiralama hizmeti verecek olan Miniyol Self ürünlerinin 2023 yılında hayata geçirilmesi planlanıyor. “Araç kiralamanın yeni yolu” mottosuyla ilerleyen Miniyol, yeni ürünlerinin devreye alınmasının ardından beş yıl içerisinde Mobility Super App haline gelecek. Türkiye'nin ikinci online araç kiralama pazar yeri Hizmetleri hakkında bilgi veren Miniyol Kurucu Ortağı Yaşar Çelik, “Miniyol, araç kiralama hizmeti veren firmaların Miniyol sistemlerine entegre edilmesi ile miniyol.com web sitesi ve mobil uygulamaları üzerinden araç kıyaslama ve rezervasyon yapma hizmeti veren platform. Platform üzerinde Sixt, Garenta, Europcar, Rentgo, Avec gibi global, ulusal ve bölgesel hizmet veren 80'den fazla firmanın 80 binden fazla aracı yer alıyor. Miniyol.com'u rakiplerinden ayıran temel farklılıklar ödeme yöntemleri, müşteri sadakat programları ve koşulsuz iptal, iade hakları. Bu donanımı ile birlikte Miniyol.com bir yıl gibi kısa sürede Türkiye'nin ikinci online araç kiralama pazar yeri konumuna geldi” dedi. Miniyol Kurucu Ortağı Furkan Çelik, “Sürdürülebilir bir dünya için yeni iş modelleri ve teknolojileri geliştiren bir şirketiz. Geliştireceğimiz ürünler ile yeni gelir modelleri oluşturuyor, paylaşım ekosistemi ile karbon emisyonunun azaltılmasını sağlıyoruz. Dolasıyla insana, topluma ve dünyaya yönelik bir değer üretimi içerisindeyiz. Hedef kitlemiz olan Y ve Z kuşağının paylaşım ve kiralama ekosistemine olan ilgisi giderek artarken kalıcı değer öneriyle yola çıkan şirketlerle bağ kurmayı tercih ettiğin de farkındayız. Toplumsal sorumluluk bilinci tabanında gelişen mobilite ekosisteminin geleceğine inanan tüm bireysel ve kurumsal yatırımcılarınızı hikayemize ortak olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. Miniyol Kurucu Ortağı Ömer Faruk Çelik ise, “Mobilitenin dünyada ve ülkemizde ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Kitle fonlaması modeli ile Miniyol Mobility Super App projemize dahil olacak yatırımcı ve paydaşlarımızla birlikte yüksek getirili, hızlı büyüme potansiyeline sahip ve global exit’e açık bir şirket haline gelerek hep birlikte kazanacağımız model inşa etmek istiyoruz. Erken aşamada çıktığımız bu yatırım kampanyasıyla amaçladığımız ölçeğe ulaşınca daha yüksek değerleme ile alacağımız yatırımlardan sonra hisse değerimizi artıracağız. İlk 17 ayda 11 milyon TL ciroya ulaştık. Beşinci yılımıza geldiğimizde yıllık 548 milyon TL ciro ile devam edebileceğimizi öngörüyoruz” sözlerini kaydetti.
0 notes
Link
Mazhar Zorlu Holding A.Ş'de bedelsiz pay alma tarihi belirlendi.
0 notes
Photo

BAZI KILIKLILARA, "KENDİME YÖNELİK HİÇBİR KONU, DAVRANIŞ İLE İLGİSİ YOKTUR." YAZIP, BİTİRİP PAY ETTİKTEN SONRA' YAZISI... HANİ "KİMSEN KALMADIĞINI" DÜŞÜNDÜĞÜN ZAMANLARINDA HERKESİN YERİNE, BELKİ DE HERŞEYİN OLARAK KOYDUĞUN KİŞİLER OLMUŞ, OLUYOR VE NEREDEN BİLECEKSİN Kİ; OLACAKTIR YA⁉️ HEH İŞTE; BİR GÜN SANA GERÇEK YA DA SAHTE SONRA BELLİ OLACAK IŞILTILI UMUTLAR YÜKLEYEN, YÜKLEYECEK OLAN HAYRAN KURBAN KALABALIKLARLA KARŞILAŞTIĞINDA SAKIN ONLARA GÖNÜL KOYDURMA, O DÜNÜ, GÜNÜ UNUTUP ONLARI ÖNEM SIRASINDA ALTLARA, YEDEĞE ALMAYA ÇALIŞMA, HAKİKATSIZLIK YAPMA❗ ELBETTE HERŞEY GÖNLÜNCE OLSUN AMA ZOR GÜN DOSTU, SANA İÇTENLİKLE CAN BİLE FEDA EDECEK KİŞİLER ZATEN ÇOK OLMAZ AMA ARTIK NEREDEYSE KALMADI DA VE ASLA UNUTMA Kİ; BETERİN DE BETERİ VAR; KAZA VAR, HASTALIK, BELA VAR, HERŞEY İNSAN İÇİNDİR❗ YILLAR YILI EMEK HARCANMIŞLIKLARI, KATLANILMIŞLIKLARI, SEVGİ İLE KUCAKLANMIŞLIKLARI O VEFAKARLARI GÖZÜNDEN KOLAY ÇIKARMA; GÖZDEN ÇIKARILAN YÜREKTE ÖLÜR. ONLAR HER ZAMAN AYAKTA DURABİLİRLER VE O AN YALNIZ OLSALAR/KALSALAR DA BİRBİRLERİNİ BULABİLECEK DÜNYANIN EN KALABALIK NÜFUSUDURLAR; SENİN DEĞİŞTİĞİN JANJANLI KALABALIKLARINA SIĞINTILANDIĞIN YENİ GÜÇ ODAKLARINA (Kİ; BEDELSİZ KİMSE KİMSEYE BİRŞEY OLMAZ/OLANAK VERMEZ) DAİMA GALİP GELECEK, GELMİŞ OLACAKLARDIR❗ KALABALIĞI GÖRÜNCE DEĞİŞENLERİN ÖMRÜ O KALABALIK YALNIZLIĞA TERK EDENE KADAR DİR VE BAŞKASINI DEĞİŞENİ ÖNCESİ BAŞKA OLSA BİLE SONRASINDA MUTLAKA DEĞİŞİRLER HEM DE BESBETERLİKLE❗ ÖZETLERSEK; O BAZI İNSANLAR SADECE SEN İSTEDİĞİN İÇİN DEĞİL KENDİLERİ İSTEDİKLERİ, SEVGİ BESLEDİKLERİ İÇİN DE YANINDALAR, YANINDAYDILAR, OLACAKLAR. ÖYLEYSE BİRLİKTE KARŞILIKLI MÜTAKABAT, UZAKLIKLAR DA GEÇERLİ GEREKÇELERLE ORTAK KARARLA SAĞLANMALIDIR; SAYGI İLE... AKSİ; İŞTE HISIMLIKTAN HASIMLIĞA, YARLIK, YARENLİKTEN YAĞILIĞA DERKEN DÜNYA CEHENNEME DÖNÜŞÜYOR İŞTE; YAZIK DEĞİL Mİ⁉️ KİŞİNİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ DE BOŞVER, SEN LAFIN BÜYÜKLÜĞÜNE BAK VE 'BÜYÜK LAF' DİNLEMEK İYİ DİR. BENDEN SADECE KÜÇÜK BİR HATIRLATMA; İNCE BİR AYAR AMA EMİN OL GÜZELLİĞE DE UYAR❣️ KİME Mİ? LAFIM HİÇ KİMSEYE, CAN SIKINTISI İŞTE ÖYLE😉 26042022 2313 31200 #ZEKİYÜNCÜOĞLU🪄 #KÖKTÜRÜG_MANAS 🌀 #Kılık ÖZ Türkçe; Karakter https://www.instagram.com/p/Cc1BDTFq_ZG/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
SPK, Kimteks Poliüretan'ın halka arzını onayladı
SPK, Kimteks Poliüretan’ın halka arzını onayladı
SPK haftalık bültenine göre, kurul, Kimteks Poliüretan’ın hisse başına 22,5-24 liradan halka arz başvurusuna onay verdi. Vakıf Finansal Kiralama AŞ’nin 250 milyon liralık bedelli sermaye artırımı, Arsan Tekstil Ticaret ve Sanayi AŞ’nin ise 51 milyon 449 bin 465 liralık bedelsiz sermaye artırımı onaylandı. Jantsa Jant Sanayi ve Ticaret AŞ (JANTS) pay piyasasında 17 Aralık 2020-10 Şubat 2021…

View On WordPress
0 notes
Text
New Post has been published on LiftArt Merdiven Asansörü
New Post has been published on https://liftart.com.tr/engelli-platform-asansoru-satin-alinacak/
Engelli Platform Asansörü Satın Alınacak
ENGELLİ PLATFORM ASANSÖRÜ, AYAKLI JETONLU DÜRBÜN, FOTOKAPAN, DRONE KAMERASINA UYUMLU (ZENMUSE X7) LENS SETİ SATIN ALINACAKTIR BALIKESİR DKMP İL ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI BAKAN YARDIMCILIKLARI Engelli Platform Asansörü Alımı, Ayaklı Jetonlu Dürbün, Fotokapan, Drone Kamerasına Uyumlu (ZENMUSE X7) Lens Seti Alımı mal alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İKN : 2021/54816 2-İhale konusu mal alımın a) Adı : Engelli Platform Asansörü Alımı, Ayaklı Jetonlu Dürbün, Fotokapan, Drone Kamerasına Uyumlu (ZENMUSE X7) Lens Seti Alımı b) Niteliği, türü ve miktarı : Kısım-1 : 1 Adet Engelli Platform Asansörü Alımı. Kısım-2 : 3 Adet Ayaklı Jetonlu Dürbün, 30 Adet Fotokapan, 1 Takım Drone Kamerasına Uyumlu (ZENMUSE X7) Lens Seti Alımı. Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. c) Yapılacağı/teslim edileceği yer : Kısım-1: Engelli Platform Asansörü Alımı Balıkesir/Bandırma İlçesi Kuşcenneti Milli Parkı Kuş Gözlem Kulesine çalışır vaziyette teslim edilecektir. Kısım-2: Ayaklı Jetonlu Dürbün, Fotokapan, Drone Kamerasına Uyumlu (ZENMUSE X7) Lens Seti Alımı Çayırhisar Mah. Orman Fidanlık Lojmanları Sok. No:7 10185 – ALTIEYLÜL / BALIKESİR DKMP Şube Müdürlüğü’ne teslim edilecektir. ç) Süresi/teslim tarihi : İşe başlanmasından sonra 60 gün içinde teslim edilecektir. d) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalanması ile işe başlanmış olacaktır. 3-İhalenin a) İhale (son teklif verme) tarih ve saati : 22.02.2021 – 10:30 b) İhale komisyonunun toplantı yeri (e-tekliflerin açılacağı adres) : Balıkesir İl Şube Müdürlüğü Toplantı Salonu 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için aşağıda sayılan belgeler ve yeterlik kriterleri ile fiyat dışı unsurlara ilişkin bilgileri e-teklifleri kapsamında beyan etmeleri gerekmektedir. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirkülerine ilişkin bilgileri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi bilgileri, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler (anonim şirketler tarafından her durumda bu bilgileri gösterir pay defteri) ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat bilgileri. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecek olup yerli malı teklif eden yerli istekliye ihalenin tamamında % 15 (yüzde on beş) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanı EKAP üzerinden bedelsiz olarak görülebilir. Ancak, ihaleye teklif verecek olanların, e-imza kullanarak EKAP üzerinden ihale dokümanını indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, EKAP üzerinden elektronik ortamda hazırlandıktan sonra, e-imza ile imzalanarak, teklife ilişkin e-anahtar ile birlikte ihale tarih ve saatine kadar EKAP üzerinden gönderilecektir. 9. İstekliler tekliflerini, her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucunda, üzerine ihale yapılan istekli ile birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. 10. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 11. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 12. Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır. 13. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 14.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 15. Diğer hususlar: Aşırı düşük teklif değerlendirme yöntemi: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Kısım-1 : Engelli Platform Asansörü Alımı Kuşcenneti Milli Parkı Bandırma/BALIKESİR Kuş Gözlem Kulesine Teknik Şartnameye uygun olarak bağlantısı yapılarak çalışır vaziyette teslim edilecektir. Kısım-2 : Ayaklı Jetonlu Dürbün, Fotokapan, Drone Kamerasına Uyumlu (ZENMUSE X7) Lens Seti Alımı Teknik Şartnamesine uygun olacak. Fotokapana uyumlu metal koruma kutusu , cihaza uyumlu piton kilit, cihaza uyumlu 2 ADET 64 GB Class 10 Hafıza Kartı Fotokapan fiyatına dahil olacaktır.
LiftArt Engelli Platform Asansörü Şubat 2021
window.dataLayer = window.dataLayer || []; function gtag()dataLayer.push(arguments); gtag('js', new Date());
gtag('config', 'UA-75204618-1');
0 notes
Photo

Temettü Almak İçin Ne Zaman Hisse Almalı? Temettü almak için her şeyden önce hissenin bedelsiz değil, şirketin hisse dağıtımı yaptığı bir pay olmalıdır. Temettü almak için temettüsüz işlem tarihi öncesi hisse almanız gerekmektedir.
0 notes
Text
ASELSAN’dan kâr payı açıklaması

Geçtiğimiz hafta yıllık olağan genel kurulunu gerçekleştiren ASELSAN, KAP (Kamuoyu Aydınlatma Platformu) açıklaması yaptı: “ASELSAN’ın 19.06.2020 tarihinde yapılan 45. Olağan Genel Kurul Toplantısında pay sahiplerine 335.000.000 TL nakit ve sermayenin %100’ü oranında 1.140.000.000 TL’nin bedelsiz kâr payı olarak dağıtılmasına karar verilmiştir. Şirket, pay olarak dağıtılacak kâr payı işlemleri kapsamında gerekli yasal süreçleri başlatmış olup 03.07.2020 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yapmış olduğu açıklamada Yönetim Kurulu’nun esas sözleşme tadiline ilişkin karar aldığını duyurmuştur” Read the full article
0 notes
Text
New Post has been published on LiftArt Merdiven Asansörü
New Post has been published on https://liftart.com.tr/engelli-asansoru-insa-edilecek/
Engelli Asansörü İnşa Edilecek
Engelli asansörü inşa edilecek yerler
Engelli asansörlerinin inşa edilecek yer ve mekanlar hakkında bilgi almak için EKAP ihale sisteminden veya ihalelerin açıklandığı diğer benzer sitelerden bilgi alınabilir. Bu sitelerde ihale kanunları, ihalelerin içerikleri, ihale dokümanları, ihalenin tarihleri ve ihalelerle ilgili diğer bilgileri bulabilir, ulaşabilirsiniz. Aşağıda ekap sitesinden alıntılanmış engelli asansörü ihalesi hakkında bir örnek bulabileceksiniz.
Engelli asansörü ihalesine örnek: ZONGULDAK İL ÖZEL İDARESİ YATIRIM VE İNŞAAT MÜDÜRLÜĞÜ
Çaycuma Kültür ve Sanat Merkezi Engelli Asansörü Yapımı İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İKN : 2021/26315 1-İdarenin a) Adı : ZONGULDAK İL ÖZEL İDARESİ YATIRIM VE İNŞAAT MÜDÜRLÜĞÜ b) Adresi : Kokaksu Mahallesi / Kardeşler Köyü Çaydamar Mevkii 67013 ZONGULDAK MERKEZ/ZONGULDAK c) Telefon ve faks numarası : 3722531264 – 3722534752 ç) İhale dokümanının görülebileceği ve e-imza kullanılarak indirilebileceği internet sayfası : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu yapım işinin a) Adı : Çaycuma Kültür ve Sanat Merkezi Engelli Asansörü Yapımı İşi b) Niteliği, türü ve miktarı : 1 adet Engelli Asansörü Yapım İşi Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. c) Yapılacağı/teslim edileceği yer : Çaycuma Kültür ve Sanat Merkezi ç) Süresi/teslim tarihi : Yer tesliminden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. d) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. 3-İhalenin a) İhale (son teklif verme) tarih ve saati : 29.01.2021 – 10:30 b) İhale komisyonunun toplantı yeri (e-tekliflerin açılacağı adres) : İl Özel İdaresi Ek Binası Kokaksu Mahallesi / Kardeşler Köyü Çaydamar Mevkii 67013 MERKEZ ZONGULDAK 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için aşağıda sayılan belgeler ve yeterlik kriterleri ile fiyat dışı unsurlara ilişkin bilgileri e-teklifleri kapsamında beyan etmeleri gerekmektedir. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler (anonim şirketler tarafından her durumda bu bilgileri gösterir pay defteri) ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım İşlerinde İş Deneyiminde Değerlendirilecek Benzer İşlere Dair Tebliğ de yer alan CIII Grubu işler benzer iş olarak kabul edilecektir.
4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Makine Mühendisliği diploması
5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanı EKAP üzerinden bedelsiz olarak görülebilir. Ancak, ihaleye teklif verecek olanların, e-imza kullanarak EKAP üzerinden ihale dokümanını indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, EKAP üzerinden elektronik ortamda hazırlandıktan sonra, e-imza ile imzalanarak, teklife ilişkin e-anahtar ile birlikte ihale tarih ve saatine kadar EKAP üzerinden gönderilecektir. 9. İstekliler tekliflerini, her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucunda, üzerine ihale yapılan istekli ile birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. 10. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 11. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 12. Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır. 13. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 14.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 15. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Aşırı düşük teklif değerlendirme yöntemi: Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir.
LiftArt Engelli Asansörleri Ocak 2021
window.dataLayer = window.dataLayer || []; function gtag()dataLayer.push(arguments); gtag('js', new Date());
gtag('config', 'UA-75204618-1');
0 notes
Text
Çürüyor Bir Vatan, Her Gün Biraz Daha....

Bir sahtelik sarmalının içerisinde bütün bütün o riya, yalan ve inkar halleriyle bir başına kalakalmış menzil yeni ülke diye bildiriliyor. Yeni denilen dünün bir çürümüş tekrarında dolaşırken, kötülük dört bir yanı sarmalarken bu haller gelişi güzel geçiştiriliyor. Bu yerin biyopolitikasının tezahürü onca bariz kastı kaldırmıyor artık. Bir yaşam sahnesinin açıkta dönüşümü mütemadiyen bet / feci olandan devşirilirken anlatılanlar hakikati karşılamıyor. Bütün bir menzil, yaşamdan alıkonuluyor artık. Her anlamda bariz bir düş kırımı sahnesi yeniymiş gibi sunuluyor. Bir menzil yalanların, tehdit ve tahakkümün esiri kılınırken ol cerahatini uzak ötede değil hayatın tam kalbinde çürümeyi güncelliyor artık.
Bir düzen ki durmak yok yola devam diye çıkagelen cerahati özne kılıyor. Yaygın, daimi ve kesintisiz olan biçimlendirme hali ile sıradan olan hayatlar kuşatılıyor. Hayat her dem olduğundan daha açık bir biçimde çitleniyor. Eksiltilen, azaltılan, yarım yamalak konulan hepimizin hakikati oluyor. Bir biçimde yalan, riya ve nefretle bugün yeni denilenin imali, yapılandırmasına devam olunuyor. Hiçbir türlü hayata yer bırakmayan bir cerahat elinde vatan yaşatan değil bariz bir halde tüketen kılınıyor. Sanki ülke mefhumu böyle bir bahis böyle bir meseleymiş gibi, hala bir vatan varmış gibi cerahatle, cühela cüretiyle yalın ve bariz bir kırım pay ediliyor.
Her renge, her söze düşmanlıkla her kimliğe ve her öteki addedilene nefretle, hınç / şiddet ve açıktan ayrımcılıkla bir ülke var deniliyor. Bugün, dününün devamlılığında bir deneyin sahası kılınıp, biçimsizlik süreğenleştiriliyor. Parti devleti, polis devleti, yazınsal metinler dahilinde kaldığı zikredilen otoriterliğin devleti, tahakkümden yön bulan / belirginleştiren bir şiddet sahnesi hala ülke diye pazarlanır. Bunlarla, tüm bu hallerle biteviye çürümenin güncelliği ol yeni ülkeyi gösterir. Bir arayış değil, topyekun yitirilenin menzili günbegün yapılandırılır. Bir sahtelik sarmalının orta yerinde bir ülke varmış gibi yapılır, hala iş bu bahisle gün kurtarılır! Nereye kadar?
Bir tahayyül olmaktan öte elini sürekli olarak halkının cebine atmaktan çekinmeyen açık ve yalın bir biçimde biz bize yeteriz kampanyasındaki gibi on liralık bağışların handiyse zorunlu bir sınav olarak var edildiği, pandemi sürecinin hiçbir yeri düzgün değilken hiç ama hiçbir biçimde sıradanın hayatının garantisi söz konusu edilmemişken verilen işsizlik maaşlarının da toplanmış işsizlik fonundan kesintilerle var edildiği bir ülkenin portresi karşımıza çıkar. Bunlarla kalmayan devletin en son gözünü diktiği mesel çalışan / emek gücünün tek dayandığı dal olan kıdem tazminatını alaşağı etmek, iç etmeye teşne olmak halidir. Bugünün dününden beter, şimdinin yarının yıkıcılığına zemin teşkil edildiği bir yer bir sahada hayatın bedelsizliği yeni ülkenin kodlamalarından birisidir.
Cumhuriyet Gazetesi’nden, Olcay Büyüktaş’ın haberidir: “Kıdem tazminatının fona devri anlamına gelen TES’e, yalnız özel sektör çalışanlarının katılacağının duyurulması yeni tartışlamaları da gündeme getirdi. Çalışma Bakanlığı’nın tüm tarafları çağırmadığı bir toplantı ve yine tüm taraflara verilmeyen bir taslağa göre, kıdem tazminatıyla ilgili iki ayrı fon oluşacak.
Çalışma “İşçilerin hem kıdem tazminatı hem de emeklilik maaşları artacak” diye pazarlanıyor. Kamuoyu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın da açıkladığı bu tasarının ayrıntısını üç gün önce Anadolu Ajansı’nda yer alan haberden öğrendi, o haberde pek de vurgulanmadan geçen bir cümleye göre, “Sistem 1 Ocak 2022 itibarıyla başlayacak ve tüm özel sektör çalışanları yeni sisteme girecek.” Aynı bilgi sosyal güvenlik uzmanı Doç. Resul Kurt tarafından Star.com.tr’de yazıldı.
Peki hükümet neden çalışanları kamu ve özel diye ayırdı? İlk akla gelen unsur, yıllardır her kıdem tazminatına el uzatıldığında çok sert tepki veren işçinin birlikteliğini ve gücü kırmak. Zira 16 milyon civarındaki işçinin yaklaşık 1.7 milyonu kamuda. Kıdem tazminatı kapsamındaki emekçilerin ağırlıklı bölümü özel sektörde.
Kamudaki işçilerin sendikalılık oranı Çalışma Bakanlığı verilerine göre yüzde 67, özelde bu oran yüzde 12, 13’ler civarında. Kıdem tazminatında yapılacak bir değişiklikte, örgütlülüğü düşük bu kesimin sesini gür bir şekilde çıkaramayacağı bekleniyor. İktidar, önce greve çıkması zor olan ve kamu işçisinin desteğini almakta güçlük yaşayacak olan özel sektör emekçilerinden başlamak istiyor.
Katılımı zorunlu olacak TES’te, önce memurlara “sizlerin emekli ikramiyesini vermeyeceğiz. Parça parça emekli maaşınıza ekleyeceğiz” denilmesi beklenirdi. Ama ortada kamuya dair bir şey yok. Son verilerle sayıları 2.4 milyon civarında olan memurların bunu kolaylıkla kabul etmeyeceği ortada. Asgari ücret kadar maaş alan bir memur, 25 yıl sonra 25x2900 lira alacakken, ona denecek ki “Hak ettiğinin dörtte birini vereceğiz, geri kalanı da 15 yılda taksit taksit emekli maaşına ekleyeceğiz”.
Bu söylenir söylenmez memurla sendikası karşı karşıya gelecek, üyesi sayısı 1 milyonu aşan Memur Sen, iktidar ile üyesi arasında seçime zorlanacaktı. Kamuyu bu işin dışında tutan hükumet kendisine yakın sendikayı da üzmemiş olacak.
Kamuda da özelde de kolay kolay kabul görmeyecek bu sistem, Meclis’te çıksa bile uzmanlara göre ayrımcılık yapıldığı için Anayasa Mahkemesi’nden dönecektir.”
Sınamaların tükenmediği, yoksulluk ve yoksunluğun herkese paylaştırıldığı bir düzlem içinde, hala ve hala sıradanın alacağı / yaşama gayretine düşeceği bir menzilin varlığına kasıt güncellenir. Bunca çabanın, al takke ver külah kurulmaya çalışılan tezgahların ol hayat idesini yıkmak için, “normalleşme” denilen meseldeki normalin devletin kıyıcılığı olmasını göstere gelen bir deneysellik önümüzde, gözlerimizin içine baka baka var edilir. Bu hamleler, 2 bin 500 lira dolaylarındaki o açlık sınırında yaşamın var edildiği bir saha, yerde hayatın nasıl onarılamayacak yaralara rehin bırakıldığını, bırakın kenarını köşesini hiçbir zaman olumlanabilir tek bir idenin varlığının geriye konulmadığını göstere gelen bir yekundur. Burası bir ülke midir, mezbaha mı yanıt o tırpanlanmaya, insan gibi yaşam halinin önüne kurulmak istenen bu engelleme, gasp etme hallerindedir.

Evvelki hafta Savunma Üniversitesi, geçtiğimiz hafta Cumartesi günü Lise Giriş Sınavları gerçekleştirilir. Bu düzenin, şu ülke denilen kepazelikler toplamının normalleşme inadını nereye taşıdığını göstermesi açısından, çürümenin boyutunu kalıcı / gizlenemez kılan bir mefhum mesel ortaya dökülür. Hak gasplarının tavan yaptığı bir menzilde çocukların canları da tezgaha serilir. Yığınlar birbirine girerken, sınav telaşesinde o geçimde olduğu gibi asgariyi bile var etmemiş ülkenin yönetim katının cerahati kendini gösterir. İzdiham hallerinden, endişeli bekleyişlere, Adıyaman’da Covid19 tanısı konulmuş çocukların hakları ellerinden çalınıp, ifşa edilmelerinden Manisa’da bir Covid19 hastası çocukla aynı yerde sınava giren 19 çocuğun karantina altına alınmasına türlü çeşit rezillikle devletin de o virüs kadar yıkıcı / cana kast eden olduğu bir kez daha kanıtlanır.
Sol’dan aktaralım: “Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan da soL'a yaptığı açıklamada, sınırlı sayıda kişinin katıldığı sınavlar ertelenirken, üniversiteler yıl sonu sınavlarını uzaktan yapma kararı alırken ısrarla LGS sınavının yapılmasının tüm öğrenciler açısından bir eğitim hakkı ihlali olduğunu söyledi. Önümüzdeki hafta da YKS sınavı yapılacağını hatırlatan Aydoğan, bugünkü tablonun ardından kamuoyuna, bütün kaygıları giderecek şekilde açıklama yapılmasının zorunlu olduğunu dile getirdi.
Aydoğan şunları söyledi: "Yaptığımız itirazların ne kadar haklı olduğunun tablosu bir kez daha ortaya çıktı. Öncelikle salgın yayılımının vaka sayılarının artmaya başladığı bir süreçte sınavların ertelenmesi gerekiyordu. Defalarca dile getirmiştik. Ancak sınırlı sayıda kişinin katıldığı sınavlar ertelenirken, üniversiteler yıl sonu sınavlarını uzaktan yapma kararı alırken ve en son yine bakanlığın sitesinde tereddüt edilen konulara verilen cevaplarda da Haziran ayında yüz yüze çalışmaların yapılmaması uyarısına rağmen bu hayata geçirildi. Bir kez daha aslında siyasi iktidarın da eğitim yöneticilerinin de tercihinin sermayeden yana olduğunu görmüş olduk.
Ertelememe ısrarı devam edince çok temel sorular sormuştuk: bir sınıfta kaç öğrencinin sınava gireceği sorusu bunlardan biriydi. Bunu tüm görev alanların ve öğrencilerin, öğrenmek hakkıydı, cevaplanmadı. Bugünkü görüntülerde de ortaya çıktığı gibi bina önlerinde, binaya alım sırasında ve binaya girdikten sonra fiziksel mesafenin korunmasıyla ilgili hangi önlemlerin alındığı sorumuza da cevap verilmedi. Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Üniversitesi'nde de yine benzer görüntüler vardı. Yani tüm bu süreç kaygılarımızın haklılığını kanıtlamış oldu."
"Burdaki en temel görüşümüz yıllardır, merkezi sınavların kaldırılması ve her öğrencinin istediği okulda eğitim görme hakkına sahip olması gerektiğiydi. Salgının arttığını bir dönemde üstelik her çocuğun istediği okulda eğitim almasını sağlayabilecek bir planlama mümkündü.
Bugün karantinada olan, hastanede tedavi gören öğrencilerin ısrarla bu sınavın dayatılmış olması, tüm öğrenciler açısından bir eğitim hakkı ihlali, sınırlandırması olarak görüyoruz. Önümüzdeki hafta da YKS sınavı var. 2,5 milyona yakın öğrenci de bu sınava girecek. Yaşanan tablo üzerinden bir kez daha ortaya çıktı ki, önlemler, hazırlıklar yetersiz. Bununla ilgili önümüzdeki haftaya ilişkin de hem öğrencilere hem de görev alan bütün eğitim emekçilerine ve ebeveynlere aslında kamuoyuna, bütün kaygıları giderecek şekilde sorduğumuz sorulara cevap vermek ve açıklama yapmak zorundalar."
Bütün bütün yalan, riya ve talanla karışan görüşen olmadığı için hayatlar ulu orta şu yeni ülke bahsi bunca zikredilirken eksik konulmaya devam olunur. Sınav garabetliği bir yana bir de aralıksız sanki şartmış gibi bir pandemi güncesinin tam da orta yerinde hayatların bedelsiz konulması ilan edilir. İnsanlar balık istifi kapılara yığılıp, kapıdan içeriye sınava sosyal mesafe kuralları ile alınsa ne olur, alınmasa ne olacaktır sorgusuna düşenler için bir kez daha on – on dört günlük vaka bilançosu hazanı yeniden buluşturulandır. Kim verecektir ki hesabını! Karışan görüşen olmayınca maarif de böyle idare edilecektir. Her gün bir yerden, her an başka bir biçimlendirme ile sıradan kuşatılırken, çocuk hayatının sınavdan daha elzem olduğu gözlerden kaçırılır. Ne de olsa burası yeni ülkedir, şahsım deyip duranın deney sahası!
Artı Gerçek’ten iliştirelim: “Prof. Dr. Fatih Tank, 1 Haziran ile başlayan normalleşme döneminde yaşanan insan hareketliliğiyle ilgili DHA’ya açıklamalarda bulundu. Google'ın tüm ülkelerde pandemi dönemindeki insan hareketliliklerini izlediğini ve seçilen 6 mekandaki hareketlilikleri düzenli olarak ölçerek belirli aralıklarla açıkladığını belirtti. Türkiye'deki Coronavirus salgını sürecini 4 dönem halinde incelediklerini belirten Tank, bunların 11 Mart öncesi, 11 Mart ile sokağa çıkma kısıtlamalarının başladığı 10 Nisan arası, 10 Nisan ile kısıtlamaların sona erdiği 31 Mayıs arası ve 1 Haziran’da geçilen normalleşme dönemi olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Tank, 10 Nisan'da büyükşehirlerde kısıtlamaların uygulanmaya başlandığı dönemde, sokağa çıkma kısıtlamasının öncesinde ve sonrasında yaşanan hareketliliğe dikkat çekerek, "Hemen bir gün öncesi ve sonrası çok büyük hareketlilikler gözlendi. Bu hareketliliklerin vaka sayılarına nasıl yansıdığını il bazında ölçemiyoruz çünkü iller ile alakalı veri yok ama Türkiye geneline baktığımızda arasında bir ilişki olduğu gözüküyor. Özellikle nerede çıkıyor bu hareketlilikler? Marketlerde ve eczanelerde çıkıyor karşımıza. Belki burada bir kısıtlama olmasa veya olduğunda marketler açık kalsaydı, bu kadar hareket edilmiyor olabilirdi. 11 Mart öncesindeki gidişlerimizden çok daha fazla sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu dönemde market ve eczanelere gitmişiz. Evet, sokağa çıkma yasağının olduğu günler hareket etmiyoruz doğal olarak, evimizde kalıyoruz ama onun öncesindeki ve sonrasındaki hareketlilikler, belki evde kalmış olduğumuz dönemdeki hareketsizliğimizi götürüyor, nötrleştirebiliyor" diye konuştu.
1 Haziran ile başlayan normalleşme dönemindeki hareketlilik verilerini de değerlendiren Prof. Dr. Tank, şunları kaydetti: “1 Haziran sonrası çok enteresan. Biz sanki hiç 11 Mart-31 Mayıs arasını yaşamamışız gibi bütün alanlardaki hareketliliğimiz neredeyse pandemi ilanından önce yani Türkiye'de ilk vakanın ilanından önceki dönemle hemen hemen aynı seviyeye gelmiş. Bu şu demek aslında. 11 Mart'ta bizim 1 tane vakamız var. Ama bugün itibarıyla aramızda yaklaşık 23 bin tane vaka var ve biz 11 Mart'tan öncesi gibi davranır durumdayız.”
“En çok hareketlilik market ve eczanelerde gözüküyor. Daha sonra artış hızına baktığımızda ise iş yerleri hareketlilikleri artmış, doğal bir sonuç olarak. Ama çeşitli bileşenler incelendiğinde vaka sayısını etkileyen en önemli hareketlilik noktasının, toplu taşım istasyonları ve doğal olarak da toplu taşımadaki hareketliliğin olduğu gözüküyor. Başlangıç noktası bir kere toplu taşım. Çünkü işe toplu taşımla gidiyor, işten eve gelirken toplu taşımla geliyor. Dolayısıyla bir kişi evden çıkar çıkmaz, toplu taşım istasyonuna gidene kadar kendi bireysel risk yönetimini eğer yaparsa maskesini takarsa hijyenine uyarsa ve sosyal mesafesini korursa bunun yansımalarının az olacağı düşünülebilir. Ama tabi ben bu yorumumu sayısal olarak yapıyorum."
1 Haziran öncesindeki parametrelere göre yaptıkları simülasyonlarda salgının 180 günde bitebileceğinin öngörüldüğünü hatırlatan Tank, "Ama özellikle vurgulamıştım 'Eğer daha fazla hastalık bulaşırsa veya biz o günkü parametreleri değiştirecek birtakım hareketlerde bulunursak bu tarih öteye atacaktır' demiştim. Bana kalırsa bu olumsuz anlamda gerçekleşti. Çünkü biz 11 Mart-31 Mayıs arasını hiç yaşamamış gibi hareket ediyoruz" dedi.
Prof. Dr. Tank, Türkiye'de salgının pik noktasına ulaştıktan sonra inişe geçtiğini ancak tedbirlere gereken özenin gösterilmemesi durumunda her şeyin tersine dönebileceğini vurgulayarak, şu uyarıları yaptı: "'Uçak inişe geçti' demiştim ama bir türbülans yaşadık gibi gözüküyor. Eğer biz tedbirlerimizi almaya devam edersek en üst düzeyde tutarsak ben doğru bir seyir haline gidebileceğimiz ümidini taşıyorum. Tedbirlere dikkat etmezsek belki uçak havalanmaya tekrar başlayabilir. Çok dikkatli takip edilmesi gereken bir dönemdeyiz. Hareketliliğin mümkün olduğunca düşürülmesi, mümkün olduğunca kalabalık alanlara girilmemesi ama girilmek zorundaysa kendi önlemlerimizi en üst düzeyde tutmamız gerekiyor ki sayılara olumlu yansısın."”
Eline çoktandır kan bulaşmış sermaye ile hiçbir zaman “normalleşmesi” şu koşullarda mümkün olmayan turizm sektörünün ara gazı için hayatlar ortaya serilir. Sağlık Bakanı titrini taşıyan zatın bir sermayedar olması bir yana bizatihi iyi gidiyor dediği sürecin ol hazin tablosu Prof. Dr. Tank tarafından zikredilir. Her gün bir öyle bir böyle yapılan ve bir biçimde yaşamını yitirenlerin rakam kılındığı bir menzil var edilir. Her gün bir aşağı bir yukarı çıkartabilmek için PCR testi gibi önemli bir veri / hasta tanımlama durumuna belirti göstermiyorsa yapılmasın “engellenmesi” beraberinde getirilir. Test sayısı bunca zamanda, yüz beş koca gün sonra hala iki milyon bandında sabitlenirken, Pekin’de salt birkaç vaka sonrası 2.3 milyon testin varlığı karşımıza çıkartılır, bunlara da boş boş baka duran bir bakanımız vardır, daha ne olsun!
Bir yol haritası olmayan, bırakılmayan menzil var ediliyor. Bir biçimde dünü gibi işte bu şimdisi de karanlıkta bir yer yurt diye yutturulmaya çalışılıyor. Bir düzenin hayata kasıtla güncelliği sağlama alınıyor. Bir yerde hayat meseli / mefhumu geri konulmuyor. Varsa ve yoksa baş amirin tek başına var ettiği, hakikat kılmaya çalıştığı bir şablona sıkıştırılıp her gün biraz daha kuşatılıyor sıradan. Milenyumun üçüncü on yıllık zaman diliminde kendi kendinin kıyametini devletli eliyle güncelliyor bu saha. Bir ev olmaktan alıkonulan gerek pandemi, gerek ekonomik, gerekse siyaseten soluk aldırmayan bir düzlemin inşası, insaf nedir bilmeyen zevatın elinden çıkagelen her yeni yıkıcı eylemle bütünleşik / bağdaşık bir halde var ediliyor. Hayat meseli çürümeye terk ediliyor. Çürüyor bir vatan, her gün biraz daha. Çürüten bir düzenekle hayatlar kuşatılıyor bariz anbean her yerde ve her şekilde. Bu sahanın yaşamla ilintisi, ilişkisi, iletisi kesiliyor. Yerle bir olunmaya her yerden saldırılmaya devam olunan şey ortak hikayemizdir.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2020
Görseller: Gazete Karınca 1 ve 2
#çürük düzen#meram#arzihal#tahakküm#biçem#yıkım#su çürüdü#hayat hakkı#yaralar#pandemi#covid19#çürümeye karşı isyan#sözcükler#anlam#devlet102#siyasa#madun siyaset#akp#başka türkiye var#seçim#sandık#sınav#yara#insan hakları#sağlık politikası#durum#günce#ses#biyopolitika#1 haziran
0 notes
Text
2020 Hisse Temettü Ödeme Tarihleri
2020 yılı temettü tarihleri, hisse türleri arasında değişiklik gösterebilmektedir. Neredeyse bütün hisseler, temettü veren hisseler kapsamındadır. 2020 yılında bedelsiz veren hisseler ya da temettü tarihleri henüz tam olarak tarih belirtmiş değil. Fakat geçen yılki dağıtım tarihlerine bakacak olursak; ağırlıklı olarak 2020 yılının Mart ve Aralık ayında ödeme yapılacağını söylemek mümkün. Temettü veren hisseler, yerli ya da yabancı olabilmektedir. Tek bir şirkete ya da firmaya bağlı olmayan temettü veren hisseler, bu nedenle farklı tarihlerde ödeme yapabilmektedir. Bir işletmede ya da şirket – firmada hisse sahibi olan kişiler dönem içerisinde elde edilen kardan pay almaktadır. Bu kar payına verilen isim hisse temettü ödeme olarak ifade edilmektedir. Temettü, şirket ya da firmaların çıkarmış oldukları hisselerin ortaklarına sağlamış olduğu haklardan yalnızca biridir. Bu hakkı elinde bulunduran bütün hisse sahibi olan kişiler; belirli bir dönem içinde elde ettikleri kardan kendilerine düşen payı ödeme olarak alırlar. Hisse sahibi kişilerin tamamı aynı şekilde ödeme almaz.

Her hak sahibinin alacağı ödeme miktarı birbirinden farklıdır. Hangi hisse sahibinin ne kadar kar payı alacağı; ödeme yaptıkları sermaye ile doğru orantıdadır. 10 bin Türk Lirası sermaye ile hisse sahibi olan bir kişi ile 100 bin Türk Lirası sermaye ile hisse sahibi olan kişiler birbirlerinden çok daha farklı oranlarda kar payı almaktadır. Bir firmanın hisse sahibi olan kişiye ödeme yapacağı kar payı; şirketin yıllık net karına göre belirlenmektedir. Bu kar oranından giderler ve devlete ödenen vergiler çıkarıldıktan hemen sonra; kalan tutarın en az yüzde 20’si hisse sahibi olan yatırımcıya ödenmektedir. Bu ödemeler, her şirketin ya da firmanın daha önceden belirlemiş olduğu dönemlerde yapılmaktadır. 2020 Hisse Temettü Tarihleri Ne Zaman? Hisse temettü tarihleri, birbirlerinden farklıdır. Bu nedenle yalnızca tek bir tarih belirtmek elbette yanlış olur. Henüz temettü veren hisseler, temettü tarihlerini yayınlamış değil fakat yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi; geçen yılın temettü tarihleri konusunda bir araştırma yaparak; 2020 yılında hisse temettü ödeme tarihlerinin net olarak Mart ayı ila Aralık ayı arasında gerçekleşeceğini söylemek mümkün. 2020 Yılında Hangi Hisseler Temettü Dağıtacak? 2020 yılında aşağıda yer alan hisselerin tamamı temettü dağıtacaktır. Temettü tarihleri henüz belirlenmiş olmasa da; yıl içerisinde hisselerin resmi internet sitelerinde tam tarih yayımlanacaktır. Temettü dağıtacak hisseler arasında Türk firmalar da yer almaktadır. Birçok teknoloji firmasının ve aynı zamanda bankanın hisselerinin yer aldığı temettü ödemeleri için, yıl ortasını ve sonunu beklemek doğru olacaktır. Zira ödemeler genellikle bu dönemlerde yapılmaktadır.

2020 Temettü Takvimi Hisse Nakit Temettü (1000TL) Nakit Temettü VD % (Sermaye %) Nakit Temettü HBVD TL Nakit Temettü HBVH TL Gerçekleşti (Uygulandı) SPK Onayı ACSEL 637.941,000 % 7 0.07 0.0595 Evet Evet ADANA 109.780.731,000 % 146.47 1.4646 1.2449 Evet Evet ADBGR 73.187.154,000 % 104.15 1.0415 0.8853 Evet Evet ADEL 17.008.819,000 % 84.7 0.847 0.7199 Evet Evet ADNAC 20.329.765,000 % 14.47 0.1446 0.1229 Evet Evet AEFES 255.067.105,000 % 50.68 0.5068 0.4307 Evet Evet AGHOL 25.000.000,000 % 10.27 0.1026 0.1026 Evet Evet AKCNS 129.858.546,000 % 79.8 0.798 0.6783 Evet Evet AKGRT 171.666.000,000 % 0 0.66 0.561 Evet Evet AKMGY 40.245.120,000 % 85 1.08 1.08 Evet Evet AKMGY 31.674.400,000 % 85 0.85 0.85 Evet Evet AKMGY 18.632.000,000 % 50 0.5 0.5 Evet Evet AKSA 173.997.125,000 % 110.65 1.1065 0.9452 Evet Evet AKSGY 54.000.000,000 % 12.56 0.1255 0.1255 Evet Evet AKSGY 54.000.000,000 % 12.56 0.1255 0.1255 Evet Evet ALARK 63.079.350,000 % 17.06 0.1706 0.145 Evet Evet ALCAR 0,000 % 0 0 0 Evet Evet ANACM 76.500.000,000 % 12 0.12 0.102 Evet Evet ALKA 27.198.577,000 % 60.95 0.6094 0.518 Evet Evet ALKIM 48.097.516,000 % 228.86 2.2885 1.9453 Evet Evet ALGYO 27.053.017,000 % 254 2.54 2.54 Evet ASELS 49.300.000,000 % 5.09 0.0508 0.0432 Evet Evet ANHYT 110.500.000,000 % 30.23 0.3023 0.2569 Evet Evet ANSGR 85.000.000,000 % 20 0.2 0.17 Evet Evet ATEKS 7.497.000,000 % 35 0.35 0.2975 Evet Evet ASELS 49.300.000,000 % 5.09 0.0508 0.0432 Evet Evet ASELS 49.300.000,000 % 5.09 0.0508 0.0432 Evet Evet AYGAZ 328.100.000,000 % 128.67 1.2866 1.0936 Evet AVISA 34.000.000,000 % 22.22 0.2222 0.1888 Evet Evet AYES 751.410,000 % 5 0.05 0.05 Evet Evet AVISA 51.000.000,000 % 33.33 0.3333 0.2833 Evet Evet 2020 Temettü Ödeme Tarihleri 2020 yılı için henüz bir açıklama olmasa da ön görülen temettü tarihleri, Mart ayı ila Aralık ayında olacağı yönündedir. Geçtiğimiz yıl yapılan temettü ödemelerine bakarsak; ilk ödeme Mart ayının 7’sinde gerçekleştiğini ve son ödemenin ise Aralık ayının 22’sinde gerçekleştiğini söylemek mümkün. Her yıl benzer tarihlerde ödeme yapılmaktadır bu nedenle de 2020 yılında Mart ve Aralık ayını beklemek, en doğrusu olacaktır. Fakat tüm bunlara nazaran net bir bilgi alabilmek için; firmaların ya da hisse sahiplerinin açıklama yapmalarını beklemek gerekecektir. Eğer detaylı bilgi almak isterseniz, resmi iletişim kanallarından hisse hakkında bilgi alabilir ve temettü veren hisseler temettü tarihleri konusunda fikir sahibi olabilirsiniz.

Bir önceki içeriğimiz olan 2020 tarla destek parası ne zaman verilecek konusu da ilginizi çekebilir Bunlara ek olarak güncel temettü ödeme tarihlerinde hızlıca bilgi alabilmek ve tarihler net olarak belirlenir belirlenmez öğrenmek isterseniz; internet sitemizi sık kullanılanlara ekleyebilir ya da zaman zaman internet sitemize giriş yaparak; temettü ödeme tarihleri konusunda bilgi alabilirsiniz. Net, tarafsız ve doğru bilgilere ulaşmak için internet sitemizi gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. Read the full article
#2019temettüverenşirketler#bedelsizsermayenedir#hangihisselertemettüverecek2019#temettühesaplama#temettüödemetarihleri2019
0 notes
Text
İmar Kanunu'nda değişiklik teklifi TBMM'de

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, imar planlarında karşılaşılan davaların ivedi yargılama ile mahkemelerde görülmesinin önünü açan, kaçak yapılarla ilgili düzenlemeler getiren, yüksek binaların inşasının önüne geçilmesini amaçlayan kanun teklifini bugün Meclis Başkanlığına sunduklarını bildirdi. Teklife göre, Ulusal Coğrafi Veri Sorumluluk Matrisinde yer alan coğrafi verilerin, Ulusal Coğrafi Veri Paylaşım Matrisine göre kamu kurum ve kuruluşları arasında paylaşımı, erişimi ve kullanımı bedelsiz olacak. Yerli-yabancı gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerin söz konusu coğrafi verileri toplayabilmesine, üretebilmesine, paylaşabilmesine ve satabilmesine yönelik düzenleme yapılacak; bu düzenlemelere uyulmaması durumunda idari para cezası belirlenecek. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından satış ve kira sözleşmesine konu edilen taşınmazlar hariç olmak üzere, mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan arsa ve arazilerin, gerçek veya tüzel kişilerce işgali halinde, TOKİ, ecrimisil istemeye, ecrimisilin tahsiline ve taşınmazın tahliyesine ilişkin işlemleri uygulamaya veya Milli Emlak Genel Müdürlüğü eliyle uygulatmaya yetkili olacak. Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun kapsamında alınacak olan ecrimisiller ve taşınmazın tahliyesiyle ilgili tahsil edilen tutarların yüzde 50'si genel bütçeye gelir kaydedilecek ve yüzde 50'si tahsilatı takip eden ayın sonuna kadar Toplu Konut İdaresi Başkanlığına aktarılacak. İvedi yargılama usulüne tabi olacak İmar planları ile imar planlarına göre yapılan arazi ve arsa düzenleme işlemlerine karşı açılan davalar, ivedi yargılama usulüne tabi olacak. Kesinleşen planların kopyaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığına elektronik ortamda gönderilecek ve ilgili idaresi tarafından elektronik arşiv ortamına yüklenecek. Böylelikle Bakanlığın taşra birimlerinin Mekansal Veri Arşiv Sistemi (MVAS) benzeri bir yapıya doküman yükleme yükü azaltılacak. Planlar, plan değişiklikleri ve plan revizyonları; E-plan otomasyon sistemi üzerinden Plan İşlem Numarası alacak ve planların sayısal verileri bu ortamda toplanacak. Böylelikle, plan verilerinin erişilebilirliğinin artırılması, kontrollü ve doğru şekilde izleme ve arşivleme işlemlerinin yapılması planlanıyor. Onaylanan imar planlarının hak sahipleri ve kamuoyunca haberdar olunması için ilgili muhtarlıklarda planın askıya çıkarıldığına dair ilan ile değişikliğin yapıldığı alanda da tabela ile bilgilendirme yapılacak. Kentsel tasarım projeleri uygulama imar planlarıyla birlikte hazırlanabilecek. İmar planlarının ve imar uygulamalarının sürüncemede kalmaması, mülkiyet haklarının kısıtlanmaması ve idari işlemlerin istikrarının sağlanması amacıyla kesinleşmiş planlara ve parselasyon planlarına karşı kesinleşme tarihinden itibaren her halde beş yıl içinde dava açılabilecek. İmar planlarında bina yükseklikleri serbest olarak belirlenemeyecek Sanayi alanları hariç olmak üzere meri imar planlarında serbest (Yençok) olarak belirlenmiş yükseklikler; emsal değerde değişiklik yapılmaksızın çevredeki mevcut teşekküller ve siluet dikkate alınarak, imar planı değişiklikleri/revizyonları yapılmak suretiyle ilgili idare meclis kararı ile belirlenebilecek. Bu şekilde ilgili idare tarafından belirlenmeyen yükseklikler, maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça belirlenecek. Oluşacak maliyetlerin yüzde 100 fazlası ilgili idareden tahsil edilecek. Büyükşehirlerde İl Özel İdareleri kaldırıldığından ve Büyükşehirlerde yer alan köyler mahalleye, muhtarlar da artık mahalle muhtarlarına dönüştüğünden ve bu alanlar ilçe belediyelerinin hizmet alanına girmesi nedeniyle, İl Özel İdaresi ve muhtarların görevleri ilçe belediyelerince yürütülecek. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan imar planı çalışmalarında kamu kurum ve kuruluşlarının görüş bildirme süresi 15 günden 30 güne çıkarılacak; söz konusu süre içerisinde görüş bildirilmemesi durumunda olumlu görüş bildirilmiş sayılacak. Deprem riskine karşı mühendis gözetimi Deprem riskine karşı ileri tasarım yöntemleri ve teknolojileri gerektiren binaların projeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelik çerçevesinde yeterli uzmanlığı haiz mühendislerin gözetiminde yapılacak. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başladığı gerekçesiyle inşaatı durdurulan yapının imar mevzuatına aykırı olduğuna dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kaydedilmek üzere ilgili idaresince tapu dairesine en geç yedi gün içinde yazılı olarak bildirilecek. Aykırılığın giderildiğine dair ilgili idaresince tapu dairesine bildirim yapılmadan beyanlar hanesindeki kayıt kaldırılamayacak. Muhtara bırakılan yapının durdurulduğuna dair tebligatın bir nüshası da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderilecek. Yıktırılamayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça yıkılabilecek veya yıktırılabilecek. Yıkım maliyetleri yüzde 100 fazlası ile ilgili idaresinden tahsil edilecek. Bu şekilde tahsil edilememesi halinde İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun gereğince aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunacak. Tahsil olunan tutarlar, Bakanlığın döner sermaye işletmesi hesabına gelir olarak kaydedilecek. Gözetmenlere de ceza getiriliyor Mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya ilgili maddelere aykırı davranan yapının gözetmenlerine de ceza getirildi. Ruhsata tabi tarım ve hayvancılık maksatlı yapılardaki aykırılıklar için verilecek olan idari para cezası, 1.000 liradan az olmamak üzere uygulanacak. Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibi, yapı müteahhidi veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesul hakkında yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre verilecek para cezası 500 liradan en az 1.000 liraya çıkarılıyor. Köy ve mezralarda ruhsat aranmayan yapılar için de aynı ceza miktarı geçerli olacak. Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için verilen idari para cezasına, mevzuata aykırılığa konu alanın arsa payına isabet eden arsa alanı ile emlak vergisine esas arsa ve arazi asgari metrekare birim değerinin çarpımı ile bulunan bedel kadar idari para cezası ayrıca ilave edilecek. Zorunlu haller dışında rekreatif amaçlı iskele yapılamayacak Kıyı Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, kıyının kumluk veya çakıllık olduğu alanlarda denize girme, güneşlenme, amatör su sporları gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesine yönelik rekreatif amaçlı iskele yapılamayacak. Ancak kıyının kayalık karakter gösterdiği ya da kıyının kumluk veya çakıllık olmasına rağmen niteliği gereği su alanından başka türlü faydalanmanın mümkün olmadığı zorunlu hallerde genişliği üç metreyi geçmeyen ve platform niteliği taşımayan rekreatif amaçlı iskeleler kurulabilecek. Buna ilişkin usul ve esaslar Turizmi Teşvik Kanunu kapsamındaki alanlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken, diğer alanlarda ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenecek. İmar planı kararıyla kıyılarda millet bahçeleri yapılabilecek. Bitlis Ahlat'ta, kanun teklifinde sınır ve koordinatları gösterilen, Kıyı Kanunu'na tabi bölgede, imar planı kararıyla resmi kurum alanları yapılabilecek. Belediye sınırları içinde olanlar dahil köy statüsünü koruyan, köy yerleşme alanlarının sahil şeridinde kalan ve yapıldığı tarihteki mevzuatına uygun olarak 11 Temmuz 1992 tarihinden önce yapılmış yapılar mevcut haliyle korunacak. Bu yapılar, kat mülkiyeti tesis edilmemek ve herhangi bir müktesep hak teşkil etmemek ve mevcut kontur ve gabari aşılmamak kaydıyla yöreye uygun cephe değişikliği ve onarımıyla can ve mal güvenliği için güçlendirme yapılarak kullanılabilecek. Bu nitelikteki köy yerleşme alanlarının sahil şeridinde kalan kısımlarında yeni yapı yapılamayacak. İdari müeyyideler ve para cezaları yeniden düzenleniyor Yapı Denetimi Hakkında Kanun'da yapılan değişikliklere göre, yapı denetim kuruluşlarına ödenecek hizmet bedeli, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ve sanayi siteleri onaylı sınırı içerisinde yer alan tüm yapılar için yüzde 30'u geçmemek üzere indirimli uygulanacak. Kanun teklifiyle mevzuata uymayanlara yönelik idari müeyyideler ve idari para cezaları da yeniden düzenleniyor. Buna göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, mevzuata uygun hareket etmeyen yapı denetim şirketlerine, İl Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine 1 yıl yeni iş almaktan men cezası verilebilecek. Yapı denetim kuruluşunda ortak veya görevliyken başkaca mesleki ve inşaat işleriyle ilgili ticari faaliyette bulunan veya laboratuvarlarda ortak olan ya da görev alan yapı denetimi kuruluşunun ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ile diğer teknik elemanlarına 10 bin lira idari para cezası verilecek. Yeni iş almaktan men cezası alan yapı denetim kuruluşunun ortakları ceza süresince, faaliyete son verme cezası alan yapı denetim kuruluşunun ortakları ise üç yıl süreyle herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamayacak, başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamayacak. Yapı denetim kuruluşlarına üç ayrı teknik inceleme raporu kapsamında üç idari müeyyide uygulanmasına sebebiyet vererek kayıtları tutulan denetçi mimar ve denetçi mühendisler ile diğer teknik personel, Merkez Yapı Denetim Komisyonunun kararı ve Bakanlığın onayıyla üç yıl herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamayacak, başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortaklığını yapamayacak. Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na eklenen maddeyle, yapım ve yapım ile ilgili danışmanlık hizmet işlerine ilişkin sözleşme uyuşmazlıklarında karşılaşılan ihtilafların çözümü için ilgili idarenin talebiyle anlaşmazlıkları incelemek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde yer alan Yüksek Fen Kurulu görevli ve yetkili olacak. Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı, sözleşmede bulunmayan veya fiyatı belirli olmayan işlerin fiyatının tespiti, ihale dokümanını oluşturan belgeler arasındaki uyumsuzluk, iş programı ihtilafları, fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması, sürenin uzatılması ve ödenek aktarılması, geçici ve kesin kabul işlemleri, gecikme halinde uygulanacak cezalar, yaptırılabilecek ilave işler ve iş eksilişlerinde sözleşme anlaşmazlıklarını inceleyecek. Yüklenici veya idareler, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan anlaşmazlıklar nedeniyle yargılama veya Sayıştay incelemesine konu edilmemiş olmak şartıyla anlaşmazlığın çözümü için Yüksek Fen Kuruluna başvurabilecek. Yüklenici itirazları, sözleşmeyi düzenleyen idarelere, kesin kabul aşaması tamamlanıncaya kadar yazılı olarak yapılacak. İtirazlar, ilgili idareler tarafından en geç 30 gün içinde Yüksek Fen Kuruluna gönderecek. Kurul, itirazları en geç 60 gün içinde karara bağlayacak. Lisanslı harita ve kadastro mühendisleri, Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürüttükleri süre içerisinde serbest harita ve kadastro mühendislik ve müşavirlik faaliyeti yürütemeyecek, harita ve kadastro mühendislik müşavirlik hizmetlerini yerine getiren şirketlere ortak olamayacak. Lisansın iptali şartları arasına, lisanslı mühendisin 65 yaşını doldurmuş olması şartı da eklenecek. Lisanslı mühendislik faaliyetini sürdürenler hakkında bu madde, yayımı tarihinden 2 yıl sonra uygulanacak. İskanda aile kabul edilecekler Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olan göçmen ailelerin kalıcı olarak iskan edilinceye kadar beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarına yönelik görevleri, İçişleri Bakanlığınca yürütülecek. İskanda aile kabul edileceklerlerle ilgili de değişiklik yapılıyor. Mevcut düzenlemede, "anasız ve babasız kardeş çocuklar birlikte ve eşit hisselerle, bir aile olarak iskan edilirken" değişiklikle, "anasız ve babasız bekar kardeş çocuklar birlikte ve eşit hisselerle; bekar kardeşi olmayan ya da tek kalan çocuklar başlı başına" bir aile olarak iskan edilmesi öngörülüyor. Yapılacak yapılara ilişkin ruhsat ve izinler, Belediye Gelirleri Kanununa göre alınan bina inşaat harcı ve imarla ilgili harçlardan muaf olacak. Bu yapılara ilişkin belediyece ve il özel idaresince verilen hizmetlerden ücret alınmayacak. Read the full article
0 notes