#bardaklar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Butik Seramik Ürünlerin Güzelliğini Keşfetmek: House of Ceramic'den Bir Kılavuz
Seri üretilen ürünlerle dolu bir dünyada, el yapımı butik seramik ürünlerin gerçekten özel bir yanı var. Bu parçalar sanatı, işçiliği ve kişisel dokunuşu yansıtarak onları yalnızca işlevsel öğelerden öte bir sanat eseri haline getiriyor. İster evinizi dekore ediyor, ister benzersiz bir hediye arıyor olun, ister sadece günlük rutininize biraz zarafet katmak istiyor olun, butik seramik ürünler, güzellik ve kullanışlılığın, eşi benzeri olmayan bir karışımını sunar.
Özel seramik ürünlerin önde gelen destinasyonu olan House of Ceramic, butik seramiğin kalıcı çekiciliğinin bir kanıtıdır. Koleksiyonları, sanata ve kaliteye değer verenlerin ihtiyaçlarını karşılamak için özenle seçilmiştir. Bu makalede, butik seramik dünyasına dalacağız, bu ürünlerin benzersiz çekiciliğini ve House of Ceramic'i seçici alışveriş yapanlar için birinci sınıf bir seçim haline getiren şeyin ne olduğunu keşfedeceğiz.
Butik Seramik Ürünlerini Ne Tanımlıyor?
Butik seramik ürünler genellikle küçük partiler halinde, yetenekli zanaatkarlar tarafından yaratılan el yapımı ürünlerdir. Seri üretilen seramiklerin aksine bu ürünler tasarım, şekil ve stil bakımından benzersizdir. Her parça bir hikaye anlatır ve çoğunlukla yapımcının kültürünü, ilhamını ve bağlılığını yansıtır.
Butik seramiklerin bazı temel özellikleri şunlardır:
El işi: Butik seramikler genellikle el yapımıdır ve her parçaya benzersiz kusurları, çekiciliği ve karakteri kazandırılır. Sanatçının kişisel dokunuşu her kıvrımda, renkte ve dokuda açıkça görülüyor.
Ayrıcalıklı Tasarımlar: Butik seramikler küçük partiler halinde yapıldığından genellikle özel veya sınırlı sayıda üretilen tasarımlara sahiptirler. Bu ayrıcalık, gerçekten özel bir şey isteyen koleksiyonerler ve tasarım meraklıları için çekiciliğini artırıyor.
Zanaatkarlık Kalitesi: Butik seramiklerin üretiminde yüksek kaliteli malzemeler ve geleneksel teknikler kullanılmaktadır. Bu, yalnızca estetik açıdan hoş değil, aynı zamanda dayanıklı ve uzun ömürlü ürünlerle sonuçlanır.
Kişiselleştirilebilirlik: Butik seramik ürünlerinin en heyecan verici yanlarından biri de kişiselleştirilebilme potansiyelidir. Pek çok zanaatkar, müşterilerin renkleri, desenleri seçmesine ve hatta seramik parçaları için özel tasarımlar talep etmesine olanak tanıyan ısmarlama hizmetler sunuyor.
Neden Butik Seramik Ürünlerini Seçmelisiniz?Hızlı ve ucuz seçeneklerin kolayca bulunabildiği bir çağda, butik seramik ürünler farklı bir şey sunuyor; zamansız güzellik ve uzun ömürlü değer. İşte butik seramiklerin öne çıkmasının birkaç nedeni:
Sanatsal Değer: Butik seramiğin her parçası bir tabak veya vazodan daha fazlasıdır; sanatsal bir yaratımdır. House of Ceramic gibi yerlerden satın aldığınızda, yaratıcılıklarını ve tutkularını ürettikleri her ürüne aktaran sanatçıları destekliyorsunuz.
Benzersiz Dekor: İster güzel bir kase, ister el yapımı bir kupa veya zarif bir vazo olsun, butik seramikler her odanın estetiğini yükseltebilir. Evinizin dekoruna kişisel bir dokunuş katarak alanınızı gerçekten eşsiz kılar.
Sürdürülebilirlik: Birçok butik seramik sanatçısı, yerel kaynaklı malzemeler ve çevre dostu üretim yöntemleri kullanarak sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Butik seramikleri seçmek, gezegene önem veren küçük işletmeleri desteklemek anlamına gelir.
Kültürel Önem: Birçok seramik tasarımı kültürel mirastan, geleneksel desenlerden ve tarihi tekniklerden ilham almaktadır. Butik seramik satın alarak yalnızca bir ürün satın almıyorsunuz; zengin bir işçilik geçmişiyle bağlantı kuruyorsunuz.
Butik Seramik Ürün Çeşitleri
House of Ceramic, her biri hem işlevsel hem de dekoratif amaçlara hizmet edecek şekilde özenle tasarlanmış çok çeşitli butik seramik ürünleri sunmaktadır. İşte koleksiyonlarında bulabileceğiniz bazı popüler butik seramik türleri:
Sofra Takımı: Tabak, kase ve kupa gibi seramik sofra takımları her evin vazgeçilmezidir. Butik seramik sofra takımı, işçiliği ve tasarımıyla öne çıkıyor ve kullanışlılıktan çok daha fazlasını sunuyor. Bu parçalar genellikle el yapımıdır ve mükemmel bir şekilde parlatılır, bu da her yemeği özel bir gün haline getirir.
Ev Dekorasyonu: Vazolar, saksılar ve mumluklar gibi dekoratif seramikler her mekana zarafet katar. Karmaşık tasarımları ve benzersiz yüzeyleri ile bu parçalar, bir odayı dönüştürebilecek merkez parçaları görevi görüyor.
Mutfak Gereçleri: El yapımı karıştırma kaselerinden benzersiz seramik saklama kavanozlarına kadar butik seramik mutfak gereçleri, pişirme alanınıza sofistike bir dokunuş katıyor. Bu ürünler güzel oldukları kadar dayanıklıdırlar, tarzdan ödün vermeden günlük kullanım için tasarlanmıştır.
Seramik Sanatı: Bazı butik seramikler işlevin ötesine geçerek tamamen sanatsal sergileme amaçlıdır. Seramik ustaları tarafından yaratılan heykeller, duvar süsleri ve sanatsal fayanslar, her evde veya galeride göz kamaştıran çarpıcı parçalar oluşturur.
Takı ve Aksesuarlar: İster inanın ister inanmayın, seramik eşsiz mücevher parçaları yaratmak için de kullanılıyor. Seramik küpeler, kolyeler ve broşlar, seri üretilen hiçbir şeye benzemeyen, moda ve işçiliğin benzersiz bir karışımını sunuyor.
0 notes
Text
Taşınırken Bardaklar Nasıl Paketlenir? Detalı Bilgi İçin İnceleyin
Taşınırken bardaklar nasıl paketlenir sorusuna Deha nakliyat firması olarak elimizden geldiği kadar açıklamaya çalışacağız. Bazen bir işi yazarak anlatmak oldukça zor oluyor. Bunun içinde sizlere bir video hazırladık. Tam anlamanız için içeriğimizi okuduktan sonra videomuzu izlemenizdir. Veya videoyu izledikten sonra içeriğimizi okumanız sizlerin tam olarak konuyu anlamanızı sağlayacaktır.
Taşınırken bardaklar nasıl paketlenir ve benzeri aşağıda yazmış olduğumuz konular hakkında sizlere bilgi sunacağız.
Bardak nasil paketlenir? Kırılacak eşyalar nasıl paketlenir? Porselen nasil paketlenir? Taşınırken tencereler nasıl paketlenir? Cam eşya Paketleme malzemeleri Cam Eşya Sarma Kağıdı
Taşıma işlerinde en zor bölümlerden biri kırılacak eşyaların toplanmasıdır. En önemlisi de kırılmadan bunların taşınmasıdır. Kırılmadan, zarar görmeden taşımak içinde birkaç konuya olabildiğince dikkat etmek gerekir.
Peki, firmamız bu konuda nasıl çalışır? Kırılacak eşyalarınızın paketlenmesinde bizler şu malzemeleri kullanmaktayız.
Streç film, Kraft kağıt, sıfır koli, ip ve bant cinsi malzemeler kullanarak kırılacak tarzı eşyalarınızı paketlemekteyiz. Hijyeniğe önem veren bir firma olarak markalı kendi kolilerimizi kullanırız. Bir diğer hijyen ve sağlık konusu da kırılacakların paketlenmesinde gazete ve benzeri ürünler insan sağlığını kötü etkiler. Deha nakliyat şirketi olarak bizler daha önce hiç kullanılmamış müşteriye özel sıfır Kraft kâğıt kullanmaktayız.
Taşınırken bardaklar tabaklar nasıl paketlenir gelin şimdi bunu anlatalım. Öncelikle sıfır kolimizin alt kısmı bant ile kapatılır. Kraft kağıdımız mutfak tezgâh veya masa üzerine açılır. Personelimiz mutfak dolaplarının tüm gözlerini öncelikle açarak kontrol eder. Bu sayede nerden başlayacağına karar verir.
Ağır olan porselen ve benzeri ürünlerin paketlenmesinden başlanır. Yani koli zeminine ağır olan porselen veya tabak cinsi ürünler kalın bir şekilde Kraft kağıda sarılarak konulmalıdır. Tabi bunu yaparken de en çok yapılan yanlış tabakların masada yemek yenir şekilde konulmasıdır. Doğrusu şu şekilde olmalıdır. Cam eşya paketleme malzemeleri ile paketlenen tabaklar kolinin kısa bölümüne yaslanmak suretiyle dik şekilde konularak koli doldurulmalıdır.
Bu sayede taşınma esnasında kolinin yere bırakılması gibi uygulamalarda tabakların dik konulması yukarıdan aşağıya yapılan basıncın daha az etki yaratmasını sağlar. Mutfak eşyalarının paketlenmesi sırasında paketleme ürünü oldukça fazla şekilde kullanılmalıdır. Yani kalın bir şekilde sarılması sağlanmalıdır.
Kolinin taban bölümü dolduktan sonra koli üzerinde kalan boşluğu ise bardak tarzı ürünler paketlenerek doldurulmalıdır. Kesinlikle koli boş bırakılamamalıdır. Ve tam olarak kapak seviyesine kadar çıkıntı yaratmayacak şekilde doldurulmalıdır. Boşluk bırakılan koli içerisinde bulunan eşyaların kırılması kesinlikle daha fazla olur.
Diğer önemli olan bir konu ise koli dolduktan sonra bant ile kapatarak hazır hale geldiğini düşünmektir. Bant kolinin ağırlığına göre kendini bırakabilir. Bunun sonucu olarak taşıma esnasında ağzı açılan koliniz içerisindekiler düşerek kırılır. Bizler bunun için iple kolileri bağlama yöntemini kullanmaktayız.
#Bardaknasilpaketlenir? #Kırılacakeşyalarnasılpaketlenir? #Porselennasilpaketlenir? #Taşınırkentencerelernasılpaketlenir? #CameşyaPaketlememalzemeleri #CamEşyaSarmaKağıdı
https://www.dehanakliyat.com.tr/blog/tasinma-ile-ilgili-genel-bilgiler/ev-tasirken-mutfak-esyasi-nasil-toplanir/
0 notes
Text
KUPABARDAKCİ - PLATİN
Kalite ve Estetiği Bir Araya Getiren Kupa Bardaklar!
KupaBardakci.com, kupa bardak ihtiyaçlarınızı karşılamak ve özel tasarımlarla sizi buluşturmak için ideal bir platformdur. Kupa bardak baskı, toptan kupa bardak seçenekleri ve kupa bardak fiyatları KupaBardakci.com, kalite ve estetiği bir araya getirir.
Çeşitli Kupa Bardak Seçenekleri: İhtiyacınıza Uygun Tasarımlar
KupaBardakci.com, geniş ürün yelpazesi ile her zevke uygun kupa bardak sunar. Sade ve şık tasarımlardan özel baskılara kadar çeşitli seçenekler arasında dilediğiniz tarzı bulabilirsiniz.
Kupa Bardak Baskı: Kişiselleştirilmiş ve Özgün Hediyeler
Kişiselleştirilmiş kupa bardaklar, sevdiklerinize özel ve anlam dolu hediyeler sunmanın harika bir yoludur. KupaBardakci.com, istediğiniz tasarımı baskıya dökerek size özel kupa bardak baskı ile oluşturmanıza olanak tanır.
Toptan Kupa Bardak Fırsatları: İşletmeler İçin İdeal Çözüm
İşletmeler, etkinlikler ve organizasyonlar için toptan kupa bardak alımlarıyla bütçenizi dostça tutabilirsiniz. KupaBardakci.com, toptan kupa bardak fırsatları ile işletmelerin ihtiyaçlarını karşılar.
Rekabetçi Fiyatlar: Kaliteli Ürünlerde Ekonomik Çözümler
KupaBardakci.com, kaliteli ürünleri ekonomik fiyatlarla sunar. Rekabetçi fiyatlarla kupa bardaklara sahip olabilir, bütçenizi zorlamadan kaliteli ürünlere ulaşabilirsiniz.
Hızlı Teslimat ve Güvenilir Alışveriş Deneyimi
KupaBardakci.com, hızlı teslimat ve güvenilir alışveriş deneyimi sunar. Siparişleriniz titizlikle hazırlanır ve istediğiniz adrese güvenle teslim edilir.
Neden KupaBardakci.com?
Geniş Ürün Yelpazesi: Sade, şık, renkli ve özel tasarımlar arasından seçim yapma imkanı.
Kupa Bardak Baskı: Kişiselleştirilmiş hediye seçenekleri ve özel tasarımlar.
Toptan Fırsatlar: İşletmeler ve organizasyonlar için uygun fiyatlarla toptan alım imkanı.
Rekabetçi Fiyatlar: Kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla sunan ekonomik çözümler.
Hızlı ve Güvenilir Teslimat: Siparişlerinizin hızlı ve güvenilir bir şekilde adresinize ulaştırılması.
KupaBardakci.com ile kaliteli, estetik ve özel tasarım kupa bardaklara sahip olabilir, sevdiklerinize ve işletmenize özel hediyeler sunabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve ürünleri incelemek için KupaBardakci.com adresini ziyaret edin.
541 notes
·
View notes
Text
Tatlı Komşum! (8) (Furkan 31 Y., Manisa)
Ertesi gün Hatice, "Biz bu hafta sonu gitmeyeceğiz, oğlum arkadaşları ile kalacakmış, müsaitsen Cumartesi akşamüzeri çıkıp Pazar akşamı dönmek kaydıyla kısa bir tatil yapalım mı?" dediğinde, "Uzaklaşmak iyi gelir!" dedim. Aslında aklıma Ankara'ya Boris'lere gitmek geldi, ama bunu konuşmadan ne diyeceğini bilemiyordum. Cumartesi akşamüzeri Hatice'nin arabasıyla yola çıktık. "Nereye gidiyoruz?" dedim. "Bursa'ya!" dedi. "Ne yapacağız Bursa'da?" dediğimde anlattı. "Benim lisedeyken bir sınıf arkadaşım vardı, Büşra. Hukuk okudu, Bursa'da görev yapıyor. Seni anlattım, ne zamandır alıp getir diyordu, ona gidiyoruz!" dedi...
Vardık Bursa'ya. Asansörden inip dairesine geldiğimizde, kafamda daha önce canlanan, nemrut, saçlarını topuz yapmış, döpiyes giymiş, kara kuru, çatık kaşlı kadının aksine, Büşra hanım, bukle bukle kıvırcık uzun saçları, omuzlarını açıkta bırakmış kırmızı güllerle bezeli belden büzgülü, önü arkasına göre daha kısa olan, beyaz uzun elbisesi içinde siyah gözlerini ortaya çıkaran bembeyaz tenine sanki ışık saçan gülümsemesi ile karşıladı. Hatice ile sarmaş dolaş oldular. Bana da yine o sıcak tebessümle, "Hoşgeldiniz Furkan bey!" dedi.
Çok şık bir dairede, açık mutfaklı bir yemek odasında, çok güzel bir masa hazırlanmış, mumlar yakılmış, masaya çeşit çeşit mezeler, bardaklar dizilmiş, 5-6 çeşit de alkol şişesi köşede yerini almıştı. Fakat masada 4. bir servis daha açılmış olmasına rağmen başka kimse yoktu. Masaya geçtik. Bunlar hemen servis yapmaya başladılar. Tabağı gösterip, "Beklemeyecek miyiz?" dedim. Büşra, "Çağırsam mı çağırmasam mı karar veremedim..." deyince, Hatice hemen atladı, "Kim?" diye. Büşra, "Yok, öyle ciddi bir birliktelik değil, öyle takılıyoruz işte, o yüzden siz de o da rahat edebilir mi bilmiyorum!" dedi. Hatice, "Çağır, çağır!" diye atladı hemen. Ama benim aklım Büşra'da olduğundan pek sesimi çıkarmadım. Büşra da benim sessiz kalmamı istemediğim anlamında anladı ve aramadı.
Nasıl tanıştığımız gibi detaylardan sonra Büşra, "Teşekkür ederim Furkan, bu güzel kadının uzun yıllardır ilk kez bu kadar mutlu olduğunu gördüm sayende!" dedi. Ben de, "Onun bana yaşattığı mutluluğun yanında hiç kalır!" dedim. Hatice uzanıp yanağımdan öptü. Daha ilk kadehler bitmişti ki, Büşra'nın telefonu çaldı. Büşra açıp, "Arkadaşlarım var... Manisa'dan arkadaşım ve sevgilisi... Tamam gel, tanışırsınız!" dedi.
15 dk sonra onun da hukukçu olduğunu öğrendiğimiz kişi elinde bir şişe şarap ve iki küçük buketle geldi. Birini Hatice'ye birini de Büşra'ya verdi. Kendi kendime (Dallamasın Furkan, elin boş götün yaş geldin!) dedim. "Mert ben!" dedi elini uzatıp. Tanıştık, oturduk. O an Hatice'nin telefon çaldı. "Efendim?" diye açtı. "Hı hı, Büşra'dayız, sorun yok, tamam tamam, onların da sana selamı var!" dedi kapattı. "Ahmet... bize vardınız mı diye soruyor!" dedi. Mert aval aval bakıyordu. Büşra, Mert'e, "Kocası!" dediği anda Mert'in suratındaki ifade, Hatice, Büşra ve benim kahkahalarla gülmemize neden oldu. Mert, "Kocası mı?" dedi. Ben de, "Şanslı adamım!" dedim sadece. Mevzuyu anlatıp ortamın tadını bozmadık hiçbirimiz. Bir ara hanımlar mutfağa geçince, Mert soran gözlerle bana baktı. Parmaklarımla yuvarlak yapıp, "Top!" dedim gülerek. "Haaaa!" dedi o da gülmeye başladı. Sus işareti yaptım...
"Müzikli bir yerlere gidip biraz kurtlarımızı dökelim!" dediler. Çıkıp bir mekana gittik. Onları tanıyorlarmış, bize güzel bir loca verdiler, dans pistine bakan. Sonra hanımlar dans etmek istedi, ben ve Mert kalkmadık. Onlar önümüzde dans ederken, Mert kulağıma eğilip, "Gerçekten çok şanslı adamsın, Hatice çok güzel kadın!" dediğinde, "Valla ben de senin aynını düşündüm, nekbet ters bir kadın beklerken Büşra'ya bak, hayat fışkırıyor!" dedim. "Evet, eğlenilecek kadın!" dedi. Evlenilecek demediği dikkatimi çekti...
Bir ara nerden çıktı anlamadığımız iki kişi bizim hatunlara doğru yanaştı, ama iki dakika içinde birileri adamları alıp kapı dışarı etti. Gece 01:30 gibi hanımlar daha çok, biz de bayağı çakır olup, eve geri döndük. "Biz üzerimizi değişeceğiz!" deyip gittiler. İkisi de kısa saten askılı gecelik giyip geldi. Bize de şort tişört çıkardıklarını söylediler. Bana tam uydu giydiklerim, meğer Hatice dün alıp bavuluna koymuş. Birer kadeh viski konuldu. Hatice alkol sınırını aşmıştı, ikili koltukta otururken kahkahalarla gülüyor, hiç toplanma gereği duymadan tepiniyor, kah öpüyor kah boynuma sarılıyordu. Büşra ise topladığı bacaklarıyla Mert'in oturduğu koltuğun kolçağına tünemiş oturuyor, o da Hatice'ye eşlik ediyordu.
Mert'le birbirimize baktık, olacaklar belliydi. Ben kafamı salladım OK! der gibi, o da aynı hareketi yaptı. Mert kalktı, gelip Hatice'yi elinden tutup kaldırdı, belinden tutup kendine çekip dudaklarını dudaklarına aldı. Ben de aynını Büşra'ya yaptım. Hatice bir an kendini çekip, "Ay durun, ne oluyoruz, biz şimdi grup mu olduk?" deyip kahkahayı bastı. Büşra ise halinden memnun nefessiz öpüşüyordu benimle...
Sonraki geçen bir saatte amlar yalanıyor, yaraklar ağızlarda dolaşıyor. Büşra ile Hatice sürekli aramızda yer değiştiriyordu. Daha sikmeden bir saat oynaştık. Büşra, "Hadi gel bakalım Furkan bey, Hatice'nin neden bu kadar mutlu olduğunu anlayalım!" deyip, yarağımı tutup amcığına sürtmeye başladı. Sonra da ilginç bir hareketle komple yarağımı içine aldı. Beni kendine çekmemiş, kendisi bana doğru gelmişti yattığı yerden, yani o bana soktu amını. Mert çoktan domalttığı Hatice'nin amına gömmüş, Hatice, "Ohhhh ne güzel, ohhhh sikiliyorum, hem sikişenleri seyrediyorum, rüya gibi!" diye inliyordu. Tüm olayı Büşra idare ediyor, ben kalçalarını avuçlamışken kafamı göğüslerine bastırıp emdiriyor, saçlarımdan çekip dudaklarımı kemiriyor, ya da boynumu emiyordu...
Hatice orgazm olmuş, ama Mert halen amında hareket halindeyken, kucağımdaki Büşra'nın oturup kalkışlarından zıplamasından doruğa yaklaştığı anlaşılıyordu. Mert Hatice'yi bırakıp yanımıza geldi. Niyetini anlamıştım, Büşra'nın belinden bastırdım. O hareketsizlikte Mert yarağını götüne dayadı. Büşra yarağı göt deliğinde hissedince bir an kaçmak istedi, ama ben belinden bastırdığım Mert de kalçalarından tuttuğu için kaçamadı. Mert'e bakıp, "Iııhh, yapma!" dedi, ama Mert çoktan yarağının başını sokmuştu bile. Yarağım arkadan giren yarağın yarattığı basınçla daha da daralan amcığında kısıldı. Ben hareketsiz dururken, Mert arkadan pompalamaya başladığında ben de onun geri çektiği anlarda ileri ittiriyor, iki taraflı Büşra'yı kudurtuyorduk...
Büşra, "Ohhhh hiç denememiştim, offfff, ahhhhh, harikasınız, ağzıma da yarak olsa keşke, ohhhhhhh çok güzellllll, Hatice görüyor musun of nasıl sikiyorlar!" diye inliyor, ardı ardına kasılıp orgazm oluyordu. Hatice gelip orta parmağını yarak gibi Büşra'nın ağzına soktuğunda, emmeye çalışıyor, ama aldığı zevkten inlemelerini kontrol edemiyordu. Önce Mert, sonra da ben boşaldım. İki deliğinden de döller akarken Büşra koltuğa devrilip, "Offff, öldürdünüz beni! Hatice yok böyle bir zevk, seni de alsınlar aralarına!" diye konuşup duruyordu. Hatice dudaklarını büküp, "Ben de istiyorum!" dedi şımarık çocuk edasıyla...
Kafalar bayağı yerine gelmeye başlamıştı. Birer kadeh viski daha konuldu. Kadınlar gidip birer duş alıp geldiler. Sonra da bizi duşa gönderdiler. Soğukla ılık arası aldığım duş daha da canlandırdı. Odaya geri döndüğümde, Büşra ile Hatice çıplak ve hazırdı. Yatak odasına geçtik. Bu kez Mert alta yattı, Hatice üzerine çıkıp hazır yarağı amına aldı, yavaş yavaş oturup kalkmaya başladı. Mert avuçladığı memeleri sıkıyor, uçlarıyla oynuyordu. O ara Büşra önümde diz çöküp yarağımı ağzına aldı, bir süre emip iyice ıslattı ve Hatice'nin götüne kendi eliyle dayayıp sokmama yardımcı oldu. Hatice daha rahat almak için Mert'in üzerine kapaklanmış, Mert'in dudaklarını dilini emiyor öpüyordu...
Santim santim içinde kayan yarağım köküne kadar girdi götüne. Ben hareket ettikçe Mert geri çekiyor, ben geri çekince amcık ona kalıyordu. Kafamı çevirdim, Büşra elinde cep telefonu Hatice'nin amcığını ve götünü çekmeye çalışıyor, resmen yerlerde sürünüp uygun açıyı bulmaya çalışıyordu. Hatice, "Bu çok güzel, ohhh çok güzel, ohhh nasıl bir zevk buuuu!" diye inliyor, "Furkan'ım, ya hep istersem?" diye bağırıyordu. Ben, "İstersen sikeriz yavrum! Mert'le Büşra gelir canın isteyince amını götünü sikeriz!" deyince, "Ohhhh, ohhh!" diye inliyor, vıcık vıcık amcık sularından Mert'in yarağı 'Şlop şlop!' ses çıkarıyordu...
Hatice, "Offff, orgazmlar bitmiyorrrr, Büşra, amım götüm saçlarımın telleri bile orgazm oluyor, ohhhhhh! Offf, yoruldum!" diye inleye inleye durdu ve aramızdan kayıp yıkıldı yatakta. Elimle yarağımı sıvazlayarak Büşra'yı önümde diz çöktürüp ağzına yüzüne göğüslerine fışkırttım döllerimi. Hatice hiçbir şeyden geri kalmak istemiyor gibiydi, doğrulup Mert'in yarağını avuçladı ve "Sen de beni yıka!" dediğinde, Mert boşalmaya başlamıştı heryerine. Herkes pert bir şekilde bir kenara kıvrılıp uyudu...
Sabah, daha doğrusu öğlen uyandığımda Mert'le Hatice halen yataktaydı. Kalktım. Büşra mutfakta, başı ağrıyor olsa gerek, kendine soda limon hazırlıyordu. Önünü kapatmadığı kimono türü kısa bir sabahlık giymişti. Usulca arkadan yanaşıp yarağımı dayadım götüne, ellerimi koltuk altından geçirip göğüslerini avuçladım. "Dur, dur ne yapıyorsun?" deyince, "Başını geçireceğim!" dedim. Gülm eye başladı. Dediğimi yaptım, mutfak tezgahına domaltıp güzelce siktim. İkimiz de boşaldığımızda, kendi sesimizden duymadığımız sesler geliyordu yatak odasından. "Ohhhh, Mert, harika, çok iyi geldi bu sabah sabah, ohhhh!" diyen Hatice'nin sesi...
Giyinip dışarda kahvaltıya gittik. Kahvaltı sonrası biz geri dönüş için yola çıktık. İlk yarım saat hiç konuşmadık. Sonunda sordum, "Pişman mısın yoksa?" diye. "Pişman değilim, aksine çok sevdim, ama senin ne düşündüğünü bilemediğim için sustum!" dedi. "Bence de çok güzeldi, hem de uyumlu olduğumuz bir çifte denk geldik!" dedim. "Buna çok sevindim, kahvaltı yaptığımız yerde Büşra ile tuvalete giderken, Furkan ve Mert hakkımızda ne düşünüyor acaba diye konuştuk!" dedi. "Büşra tecrübeli gibi geldi?" dedim. "Yok, o da ilk kez yapmış! Hatta biz ilk dışarıdan gelip sarhoşlama o gecelikleri giydik ya, o zaman ben, bu kıyafetle yanlarına gidersek odalara bile götürmeden orda sikerler bizi dedim, Buşra da, siksinler kızım, zaten sikilirken seyretmek ve seyredilmek nasıl birşey diye merak ediyordum diye güldü, ama grupseks yoktu olayın içinde!" dedi. Ben de, "Bir dahaki sefere biz onları ağırlayalım!" dedim. "Olur aşkım! Mert de senin kadar iyi sikici, ne zaman isterlerse gelsinler!" dedi...
Hava kararmıştı. Otobandaki tesisleri gösterip, "Çek şuraya, kuytu bir yere yanaş!" dedim. Hatice, "Bu kadar çok am göt sikiş muhabbeti yapınca sen de kudurdun benim gibi değil mi?" dedi. En kuytu kısma park etti. Arka koltuğa geçip pantolonu sıyırdım. Arkası bana dönük kucağıma gelip, yarağımı amına aldı, oturup kalkmaya başladı. "Ohhh, acaba bizi seyredenler var mıdır, ohhh, Furkanımmm!" diye diye, hem kendisi orgazm oldu, hem beni boşalttı.
[Furkan]
51 notes
·
View notes
Text
Soğuk kahve yaptık bardaklarımız falan öyle mükemmel olduğu için arkadaşım İnstaya Pinterest'ten bulduğu fotoğrafı atmış, aaa bizim bardaklar buraya çıkınca ne kadar da büyümüş dedim
@morrlale 🫣
Sosyal medyanın ışıltılı hayatının asıl gerçekleri 😅😂
21 notes
·
View notes
Text
HEDİYEMEN - MEGA+ (2)
Hediyemen: Özel Anlarınıza Özel Hediyeler
Sevdiklerinize anlamlı ve özel bir hediye vermek istediğinizde, Hediyemen size yardımcı olmak için burada! Her türlü özel anınıza, her türlü özel hediyeyi bulabileceğiniz bir platform olan Hediyemen, sevgi dolu duygularınızı en güzel şekilde ifade etmenizi sağlar. İster bayana, ister arkadaşa, ister yıldönümüne özel olsun, Hediyemen'de aradığınız her şeyi bulabilirsiniz.
Bayana Hediye:
Bayana hediye seçmek bazen zor olabilir, ancak Hediyemen ile bu sorununuzu kolayca çözebilirsiniz. Romantik takılar, kişiye özel aksesuarlar, güzel bir çiçek buketi veya hoş bir parfüm... Hediyemen'de bayanlara özel birçok seçenek sizi bekliyor.
Arkadaşa Hediye:
Arkadaşlarınızı mutlu etmek ve onlara özel olduğunu hissettirmek için Hediyemen'de birçok seçenek bulabilirsiniz. Kişiye özel kupa bardaklar, komik tişörtler, eğlenceli oyunlar veya nostaljik hediyeler... Arkadaşa hediye seçmek hiç bu kadar kolay olmamıştı!
Kişiye Özel Hediye:
Hediyemen'de bulunan birçok ürünü kişiselleştirebilir ve sevdiklerinize tamamen özel bir hediye sunabilirsiniz. İsimler, tarihler, fotoğraflar veya özel mesajlarla hediyenizi daha da anlamlı hale getirebilirsiniz. Kişiye özel hediye, anahtarlık, çerçeve veya duvar saati... Seçenekler sınırsız!
Yıldönümü Hediyesi:
Özel günlerinizde sevgilinize veya eşinize özel bir hediye vermek istiyorsanız, Hediyemen'de romantik ve duygusal seçenekler bulabilirsiniz. Kişiye özel aşk notları, romantik çerçeveler, kalpli yastıklar veya romantik bir piknik seti... Yıldönümünüzü unutulmaz kılmak için en güzel yıldönümü hediyesi seçin!
Siz de Hediyemen Ailesine Katılın:
Sevgi dolu duygularınızı en güzel şekilde ifade etmek ve sevdiklerinizi mutlu etmek için Hediyemen'i tercih edin. En özel anlarınızı daha da özel kılın ve sevdiklerinizi mutlu edin! Hediyemen ile sevgi dolu anlarınızı unutulmaz kılın!
827 notes
·
View notes
Text
Kadın çok seviyordu. Adamsa o sevgiden habersizdi. Bir rakı masası geleneği olarak, o gecenin şerefine kalktı bardaklar havaya. "Yarasın." dedi adam. "Haklısın." dedi kadın içinden. "Yara'sın."
84 notes
·
View notes
Text
Gelecekte alınacak bardaklar jshxjfks
#kocam#umut bitti sigara ver#komik post#gelecek#umutbittigezegeniyakin#postlarim#hayaller ve hayatlar#hayaller#bardak#couple post#couple aesthetic#couple goals#çiftler#evli çift#gerçek aşk#aşk sevgi#umut bitti gezegeni yakın#umutlar#komikli#komikresim#uyumsuz#birlikte#alışveriş#edebiyat#aşk#mücadele#postlarım#3391kilometre#egeninincisi#3391km
18 notes
·
View notes
Text
İçmişim, sarhoşum da bardaklar kırılıyor beynimde.
19 notes
·
View notes
Text
Bu saatte canı çay isteyene çaylar benden bardaklar sizden 😊
63 notes
·
View notes
Text
Kadın çok seviyordu. Adamsa o sevgiden habersizdi,bir rakı masası geleneği olarak o gecenin şerefine kalktı bardaklar havaya. "yarasın" dedi adam, "haklısın" dedi kadın. "yara'sın..."
39 notes
·
View notes
Text
Meursault'la Konuşmalar 41
Bugün temizlik günü. Neyse ki sıra bende değil. Evdeki odalardan en azından biri temizlenene kadar kardeşlerimin odasında takılıyorum. Çünkü odam süpürüleceği zaman her şeyi yatağımın üzerine toplamam gerekiyor ve başka oturulacak oda da yok. Bir iş yapamadığım için bilgisayardan kitap okuyacaktım, sonra baktım burada metin ekranını açıp boş bırakmışım, doldurayım dedim.
Dün Üsküdar'da Emre Abiyle denk geldik, insanın doğru anlaşılır mıyım endişesi taşımadan konuşabilmesi harika bir şey. Öncesinde de çalışmak için çıkmıştım ama çalışmak dışında her şeyi yaptım. Keyfim yerinde gibiydi buna rağmen. Rutinlerimi aksatmadan sürdürmeyi yavaş yavaş öğreniyor olmamın etkisi var sanırım. Şimdilik sadece bakım rutini olsa da bunu büyütebileceğime inanmaya başladım. Bu benim için çok kıymetli.
Önceki günlerden birinde hem çalıştım, hem güzel bir sohbet imkanı yakaladım yeni tanıştığım biriyle hem de akşamında bir seminere gittim ki seminer Abdülmecit Efendi Köşkündeydi, seminer konusu da mimaride moda bağlamında el-Hamra etkisiydi. Pratiğe anında yansıyan çok keyifli bilgiler öğrenmek, ortamın ambiyansı, yeni insanlar tanımak, tanıdıklarla karşılaşmak vs. derken tam tamına dolu bir gün ve akşam oldu. Daha önce söylemiş miydim bilmiyorum, beş yaşımdan beri ne olmak istiyorsun sorusuna fıkıhçı cevabını veriyorum, bu cevap yalnızca bir kez 11. sınıftayken kısa bir süre değişti ve mimarlık oldu, sonra mimarlığın bana keyif veren kısmının sanata yansıyan yönü ve İstanbul olduğunu, teknik kısmından zevk almayabileceğimi fark ettim ve bundan vazgeçtim. Ama ilgim baki kaldı. Hala mimarlık üzerine dinlemeyi, okumayı ve keşfetmeyi seviyorum. Çoktandır uzaktan uzağa güzel şeyleri görüp okuyup geçmekle iktifa ettiğim için bu alanda bir şey dinlemek beni ayrıca mutlu etti. Mayıs sonunda bir seminer daha olacak aynı yerde, iple çekiyorum.
Evdeki ortamım stabilleşse ve huzursuz hissetmeme sebep olan sorunlar tahammül edilebilir bir noktaya gelse ritmimi bulurum gibi yavaş yavaş. Ama o kısım oldukça zor. Biraz da o yüzden "kendime ait bir düzen" arzum bu kadar tavan yapıyor. Çok yoruldum çünkü.
Sonraki gün Meydan Avm'de çalıştım ama yine hiçbir şey istemiyordu canım. Bir koltuk bulup ona gömülme arzusuyla yanıp tutuşuyordum ama eve gitsem göze batacaktım. Çok sevdiğim badem unlu kek bile tat vermemişti o derece. Sonra oturduğum yerden kalkıp Nero'ya geçtim, kahvemi alırken baktım, her zaman dolu olan koltuk boştu. Olabilecek en rahat ve korunaklı pozisyonda oturdum ve kitap okuyup kahvemi içtim. Kurtarılmış bir an gibiydi. Çalışmadım ama olsun. Kitap okumak da boş durmak değil sonuçta.
Bu süreçte dört kitap okudum ve bir de tabak yaptım. Deseni çıkarırken çekmişim ama bitmişini çekmemişim. Bir de ilk defa kendi başıma trilin çektim tabağıma, güzel de oldu. Bir şeyi daha kendi başıma halledebilmiş olmak iyi geldi. Aldığım bardaklar için de desen buldum bugün, becerebilirsem ona başlayacağım. Geleneksel bir desene denemiştim ama hoşuma gitmemişti, yakışmamıştı bardağa. Yine de onu da boyayacağım, ziyan olsun istemiyorum emeğim.
Annem bunu tabağa geçirirken ve tahrirlerken ne kadar uğraştığımı görünce "bir daha bu kadar zor desen seçme, çok uğraşıyorsun, başka işlerin olmasa neyse " dedi. Seviyorum deyip geçiştirdim. Tezimi kastediyor elbette. Her gün tezle ilgili bir şey buluyor soracak. Panik bir insan olsam sürekli paniklerim, öyle sorular. Kendince o da beni düşündüğünü düşünüyor. Bu soruların hiçbir faydası olmadığını, aksine zararı olduğunu kaç kere anlattım ama kârı olmadı. Yavaş yavaş umursamamayı da öğreniyorum. O soracak, ben sakince cevaplayıp geçeceğim.
İşte böyle Meursault, insanoğlu her şeye alışıyor ve acele etmezse yavaş da olsa bir şeyleri fark etme fırsatı buluyor, bulabiliyor. Bu da öyle bir haftaydı işte. Şimdi oturup dün akşam S'yle izlediğimiz dizinin kitabını okuyacağım. Agatha Christie'nin bir kitabından uyarlanmış ve çok kötü uyarlanmış. Çok da anlamsız bitti. Bu yüzden kitabını okumaya karar verdik. Şu anda bir iş yapamadığım için ona odaklanacağım.
Güncelleme
Diziyi yaparken bütün detayları çorba etmişler, kitap ne kadar harika çiziyor oysa her şeyi. Sonunu bilmeme rağmen merakla okuyorum. Christie okumayı da özlemişim.
10 notes
·
View notes
Text
ablam bize cay hazirlamis yanina kurabiye falan da koymus oturduk icmeye bi baktik bardaklar yok, bardak koymayi unutmus.. asik falan mi oldu napti acaba, bi anda cay icer misin diye sormasi da normal degil
6 notes
·
View notes
Text
Şarap demişken, sen en çok bir şaraba benziyorsun Dea. İçmişim, sarhoşum da bardaklar kırılıyor beynimde.
78 notes
·
View notes