#az daha sabır
Explore tagged Tumblr posts
Text
Sabır Artık Bana Ağır Geliyor...!!
#az daha sabır#hayat işte#anlamlı yazılar#anlamlı cümleler#anlamlı sözler#dil#haykırış#insanlık#özlü söz#güzel ahlak#edep
3 notes
·
View notes
Text
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Düşünüyorum, düşünüyorum
Sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi
Sana ulaşmak istiyorum
#insanlar#spotify#soundcloud#ölümlü dünya#az daha sabır#kaçmak#sevgi#acı çekmek#acıtıyor#gitmek#az insan çok huzur#bazen#boş insanlar#geride kalanlar#hayat bazen#history#hiç kimse#üşüyorum#her şeyi bitirmeyi düşünüyorum#ulaşmak#insan olmak#hiçbir#hiç#eşrefziya
1 note
·
View note
Text
Bir yıl sabır öyle mi?
Sabırla okuyun lütfen.
★
21 yıl önceydi, 2002 yılı, Akp iktidara geldi, asrın liderimiz “iki yıl sabır” istedi, “milletimden biraz sabır istiyorum, iki yıl içinde icraatlarımızın neticesini göreceğiz” dedi.
İki yıl geçti, 2004 yılı oldu, netice filan görmediğimiz için asrın liderimize sorduk, “biraz sabır” istedi, “malum biz sihirbaz değiliz, elimizde sihirli değnek yok, biraz sabır istiyorum” dedi.
Bir yıl daha geçti, 2005 oldu, asrın liderimiz “biraz sabır daha” istedi, “her geçen gün biraz daha iyiye gideceğiz, ama sabır isteyen bir yoldayız, biraz daha sabır istiyorum” dedi.
Bir yıl daha geçti, 2006 oldu, asrın liderimiz gene tarih verdi, “sonbahara kadar sabır” istedi, “bu sonbaharda sıkıntılarımızı aşacağız, biraz sabır” dedi.
2007 oldu, asrın liderimiz “sabırın faydalarını” anlattı, “Türkiye’nin sorunlarını çözen aktörler olacağız, buna inanıyorum, ama sabırlı olmanın faydasına da inanıyorum, biraz daha sabır istiyorum” dedi.
2008 oldu, asrın liderimiz “sabır tavsiyesi”nde bulundu, “vatandaşlarımıza biraz sabır tavsiye ediyorum” dedi.
2009 oldu, gene “biraz daha sabır” istedi, “felaket tellallarının beklentileri teğet geçecek, biraz sabır istiyorum” dedi.
2010 oldu, gene “biraz sabır” istedi, “çözemeyeceğimiz sorun yok, biraz sabır” dedi.
2011 oldu, neden “sabırlı olmamız” gerektiğini izah etti, “erken doğum olmaz, erken doğum olursa sıkıntılı olur değil mi, sabırlı olmamız gerekiyor” dedi.
2012 oldu, “sabırla aşacağız, biraz sabır” dedi.
2013 oldu, sabır olmazsa neler olmayacağını izah etti, “sabır yoksa zafer yoktur, sabreden için zafer mukadderdir” dedi.
2014 oldu, sabrın hassasiyetini izah etti, “aman biraz sabır, sabır hassasiyeti çok önemli” dedi.
2015 oldu, sabırı aceleye getirmemek gerektiğini izah etti, “yapacaklarımız öyle bir anda olmaz, sabır gerektirir” dedi.
2016 oldu, sabır mücadelesinin meyvelerini almaya başladığımız için biraz daha sabıra ihtiyacımız olduğunu anlattı, “sabırla yürüttüğümüz mücadele sayesinde hamdolsun bütün sıkıntıları defediyoruz, biraz daha sabır” dedi.
2017 oldu, sabırın hayatımızdaki önemini açıkladı, “insanı maksadına en hızlı ulaştıran kılavuz sabırdır, biraz sabır” dedi.
2018 oldu, millete şahsi sabırını örnek gösterdi, “şu an şahsen benim sabır safhamdır” dedi.
2019 oldu, sabretmeyen muhalefeti suçladı, “muhalefette bir akıl tutulması görüyoruz, süreci sabırla götürmek zorundayız, biraz sabır” dedi.
2020 oldu, sabreden vatandaşlara teşekkür etti, “sabır gösteren vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum, biraz daha sabır” dedi.
2021 oldu, bu defa ayetle sabır istedi, “muhakkak ki, sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneriz, sabredenleri müjdele” dedi.
2022 oldu, sabırsız davranırsak, sabretmezsek başımıza neler geleceğini anlattı, “hepimiz aynı gemideyiz, gemi hızla yol alırsa hepimiz kazanacağız, gemi su alırsa hepimiz boğulacağız, bu yüzden milletimden biraz sabır istiyorum” dedi.
★
2023 oldu.
Depremlerde şimdilik 35 bin insanımızı kaybettik.
Asrın liderimiz sabır konusunda herhangi bir endişesinin olmadığını izah etti, “benim milletim bugüne kadar gösterdiği sabır neyse, bundan sonra da aynı sabırı gösterecektir, vatandaşlarımdan bir yıl sabretmelerini istiyorum” dedi.
★
(Tüik verilerine göre, doğal ömür sınırımız veya çeşitli felaketler nedeniyle, Türkiye’de yılda ortalama 450 bin insanımız ölüyor.Asrın liderimizin sabır istemeye başlamasından bu yana 20 yıl geçti.Bu 20 yılda en az 9 milyon insanımız öldü.En az 9 milyon insanımız sabrın sonunu göremedi.)
★
Hâlâ sağ kalmayı başaranlar, dayanın, şunun şurasında bir yılcık sabır istiyor!
Yılmaz Özdil
31 notes
·
View notes
Text
"aşkı sabırla iyileştirebileceğimizi düşündük, ancak her gün aşk daha fazla ve sabır daha az oldu."
54 notes
·
View notes
Text
Çok az kaldı.. bir kaç hafta sonra kendi hayatımı yaşamaya başlamış olucam.. deniz kıyısında oturucam, elimde buz gibi biram.. uzaklara bakıp yeni düşler kurarken özgürlüğümü kutliycam..
azıcık daha sabır
27 notes
·
View notes
Text
... neler yazacaktım neler yazdım..
evde yalnızım bir tuhaf hissediyorum. kızlar şu an semalarda bir saat sonra izmir'de olacaklar. çok enerjik ve mutlu gittiler ve iki hafta yoklar :( dün gece beraber otururken "anne biz yokken canın çok sıkılır mı" diye sordu english teacher yok ya dedim ben takılırım kendimce sıkıntı yok :) küçük kızçemin sınavına çok az kaldı ve onu evde yalnız bırakmak istemiyorum o yüzden sadece o okulda ve dershanede iken gitmek durumundayım derneğe. evdeki işlerimi halletmeyi seviyorum yalnızken onları hallederim bayram geliyor temizlik de olmuş olur. evde biraz içime dönerim, kendimi dinlerim (hiç dinlemiyormuşum gibi) ben bu yalnızlığı fırsata çevirebilirim ve bundan hoşnut da olurum. çoğu zaman bu evde birgün tamamen yalnız yaşayacağımı da düşünürüm ki bu çok mümkün. kızlar atanır ya da yuva kurarsa, küçük kızçem üniversite okumaya başka şehre giderse yalnız yaşamak kaçınılmaz olur. elhamdülillah kendimi her şart ve koşulda ortama adapte edebilen ve hayatın olumlu olumsuz getirilerine karşı beyin olarak hazırlıklı olan biriyim. olumsuz da düşünmem hiç kendime bunu kodlamam, ne olacaksa o andaki ruha karışmayı ondan mutlu olmayı becerebilmeyi öngörmeye çalışır aklım. gelecek ile ilgili de plan yapmam hiç zamanında kurduklarım elimden alındığı için. Allah ne verirse, neyi nasip ederse o olacak ve bunun içinde benim gayretim ve duam da vardır bunu bilirim. şükretmeye, yaşamımın zorluklarından çok verilen nimetlerin farkındalığında olmaya çabalıyorum şükür ve teslimiyet için bu şart. dünyayı çok iyi tanıdım, ona ve insanlara çok fazla bağlanır bel bağlarsam yarıda öylece bırakacağını bilirim. o yüzden an'da, an'da olanlarla, an'ın getirdikleri ve gelecek için de duayla şu hayatı O'nun da yardımıyla yaşamaya çalışıyorum. ne yazacaktım konu nerelere geldi hep böyle oluyor zaten. bugün için evi temizleme ve market alışverişi yapma planım var. derneğe bugün ve yarın gitmeyeceğim. yarın iki arkadaşımı yatıya çağırdım ve cuma günü inşallah bizden derneğe geçeceğiz genel merkezden misafirlerimiz var seminer ve toplantı olacak. Allah hayatı kolay ve insanca yaşayabilecek kabiliyet versin hepimize. insanız, yanlış yaparız, hataya düşeriz farkeder telafi ederiz ve yolumuza yine devam etmekle yükümlüyüz. acılarımız, sevinçlerimiz, kaygılarımız ve daha birçok duygu bizim birer parçamız yeter ki hepsini makul seviyelerde yaşayalım itidalli olalım ve bu hayatta kalbim için en çok dilediğim istediğim ve çoğunlukla öyle hissettiğim ve insanlar için de en çok sahip olsunlar istediğim merhamet duygusunu diliyorum, dileniyorum herkes için. merhametin olduğu bir kalpte kötülük barınmaz, barınamaz çünkü. Allah yumuşak sekinet dolu bir kalp, selim bir ruh, hayırla açılan kapılar, güzel bir yaşam, uzun, hayırlı, sağlıklı, salih bir ömürden sonra hakka yaraşır bir ölüm nasip etsin hepimize. amin.
("plan yapmam" dan kasıt bugün ve yarını içeren rutin işler güçler, güncel konular vs'den ziyade gelecekle ilgili, geleceğe ait hayal, istek vs tüm mevzular. ben asla programsız, plansız yaşayamayan biriyim zaten. anlatmaya çalıştığım konu daha, geniş ve kapsamlı geleceğe dair planlardan uzak durduğum)
*uzun yazmayı çok seven biri olarak okuyacaklara sabır dilerim ve okuyanlara dua 🤍
47 notes
·
View notes
Text
Nikahını kıydığım gelin hanıma sordum:Mehir olarak eşinden istediğin şey nedir?10 gram altın, dedi.Bu benim daha önce hiç duymadığım bir rakamdı. Çok hoşuma gitmekle beraber bir miktar da şaşırmıştım. Sordum o şaşkınlıkla.Az değil mi?Neye göre az, dedi.Ne bileyim, şimdiye kadar bir çok nikah kıydım ama böyle düşük rakam söyleyene hiç denk gelmedim, dedim.Evet, etrafta çok farklı rakamların telaffuz edildiğini biliyorum. Ama bunların yanında benim bildiğim bir şey daha var. Hani Peygamberimiz (s.a.v); "Nikahın en hayırlısı kolay ve külfetsiz olanıdır." buyurmuyor mu? Benim ölçüm bu. Başkalarının ne yaptığı beni ilgilendirmez, dedi (Şaşkınlığıma bir de hayranlığım eklenmişti.)Geleceğe dair bir kaygın yok mu? Elinde bir sağlamlık olsa fena mı olur, diye sordum mahsustan.Hocam, benim eşim sağlam olsun. O sağlam olmadıktan sonra bu tür şeylerin bana göre hiçbir kıymeti yoktur. Ben Allah'a güveniyorum. Benim tevekkülüm O'na dır.Ben eşime de güveniyorum. Ben eşimi mağazadan kıyafet alır gibi seçmedim çünkü. Öyle bir takım yaldızlı sözlerine kanarak "tamam, kabulümsün" de demedim.Soyunu sopunu biliyorum. Nasıl bir ailede büyüdüğünü biliyorum. Dahası bu işe bir başıma da karar vermedim. Büyüklerimin görüşlerinden, tecrübelerinden ve tavsiyelerinden de yararlandım, dedi...Şu an çocuklarını evlendirmek isteyip de uygun aday bulamayan velilerin "keşke, böyle bir gelin de bize denk gelse" diye iç geçirdiklerini tahmin edebiliyorum.Fakat bu arzu ve beklenti içerisinde olanlara şunu hatırlatmak isterim.Bu bilinçte çocuklar istemekle olmuyor, yetiştirmekle oluyor.Bu kalitede çocuklar 'çocuktur, çok da üzerine gitmemek lazım' demekle olmuyor.Bu tür çocuklar emek istiyorlar, sabır istiyorlar ve en önemlisi de dertli bir yürek istiyorlar.
8 notes
·
View notes
Text
Şey ve Hiçlik Arasında
Sonsuzluk, var oluşun budanıp elle tutulmuş öznel bir yapıyla karşılaşırken kendine çarpması gibi bir şey mi?
‘Şey’ olarak nitelendirirken sonsuzluğu, var oluşun yok oluştan geldiğini unutmadan, herhangi bir şeyin içinde birden fazla şey mi, bir tek şey mi olmamız gerektiğini bize anlatmaya çalışan asıl sorumluluk ve gerçek, sonsuzluğun acılarımızda serin ve derin olması mı? Duygulara kaftan giydirip zamanı kendimize bölerken, kendimizden neyi saklamamız gerektiğini bilmiyoruz. Sorular ve sorunlar arasında bir girdapta, var oluşun yaşamsal faaliyetlerin yerine getirilip eylemsel bir çığlıkta akıp gittiği sanrısında kendimize garip dedikodular türetiyoruz.
İnsan, kendi iç sesiyle de dedikodular yapabilir: pekala. En fazla ünlüler ile ünsüzlerinin yer değiştirmesine izin verirsin; kendi var oluşunun.
Ölmek, yeniden doğmak ile bir zıtlık içerisindeyse, ölürken mi doğmuş oluruz? Hangisi daha gerçek ve evrensel bir parantezde açılıyorsa yaşama; orada mı gerçek vardır? Kendimize ‘şey’ diye nitelendirdiğimiz isimli isimsiz her şey, bir ünlem ve soru işaretine bakıyor aslında. Altını çizdiklerimize soru işareti, üstünü çizdiklerimize ünlem bırakıyoruz.
Her birimizin beden denilen kıyafeti farklıyken, bize yakıştırılanı mı giydik, bize yakıştığını düşündüğümüz kıyafeti mi? Açık uçlu sorularla ömrü uzatıp saçlarımızı kestiğimizi sandık; aslında çoğu zaman.
Kim için var oldum, kim için yaş alırken kim için daha yeni doğan bir bebek oldum? Kayıplarımız bir ecza dolabına atılan reçetesiz ilaçlarla dolu. Sabır deseninde şükrederek çoğumuz var oluşumuzun kilitli kapısına dokunmayıp o kapının önünde yaşanacakları bekler olduk.
‘Kader, nasip, kısmet’ ipliğiyle bağlanan derin yaşamın, mayasına ne çalındı? Sazlar sustu, güfteler tenor adamların elinde ezberlenen bir keşke oldu. Zaman, durduğunu sandığımız yerde aktı, aktığını sandığımız yerde aslında belki de hiç yoktu.
Neredeyiz biz? Yaşam nerede? Özgür ruhların kanalizasyonda bir nefret ile geçirdikleri tenha yollara sıfatı şifacı zannedilen nazarları değerken unuttuğumuz dualar nerede? Hangimiz iyi, hangimiz daha iyiyiz? Her sebepten.
Var oluşumun ikonik zaman çizelgesinde saate bakmadan da akıp giden bir yaşam varsa önümde, duvar saatlerinin kol saatime çelme takmasına izin vermemek niye?
Her soru gurme olur yaşamda. Yediği içtiği ise ayrı gitmez aklınla. Sonra ne olur? Düşündüğüm bir an. An, şu an. Peki beş dakika önce de bir an değil miydi? Yağacaksa beş dakika sonra yağmur, engellenir mi? Batacaksa her gün güneş, hep aynı yerden. Bu ezberden vazgeçilir mi? Hangisinin adı yaşam, hangisinin ezberi külliyen yalan?
Şu an da az önce bir şu an. Dahi anlamındaki ekleri ayıracağım diye ettiğim şu çaba kadar, hayatıma gül saçmadım. Sorarsan hepsi hüsnü-zan...
Tencere kapağa der ki: Kapak olmazsa tencere açık olur ve üşür. Kapak tencereye der ki: Tencere olmazsa Kapak boş kalır ve üşür.
Her sebepten doğma büyüme sorgu meclisi başkanıyız sanırız, kendimizi. Halbuki en çok kendimize yabancıyız. Sor sana, sen kimsin? Var oldun da mı oldun? Yok oldun da mı var oldun? Çokken mi azsın? Azken mi daha çok varsın? Müptela gecenin ışıkları açıldı.
Dila VARLI
#keşfet#tumblr#blog#deneme#edebiyat#yazar#dilaraaksoy#essay#yalnızlık#dilavarlı#varoluş#zaman#gece#felsefe#ölümle yaşam arasında#hiçlik
5 notes
·
View notes
Text
Allah indinde "acele" yoktur.
O'nun zamanı bizim zamanımıza benzemez.
Biraz daha sabır,
Çok az kaldı...
"Azabın çabuk gelmesini istiyorlar.
Allah vaadinden asla dönmez.
Bilinmeli ki, Rabbinin katındaki bir gün sizin saymakta olduklarınızın bin yılı gibidir."
Hac Suresi, 47. Ayet
#Filistin #Gazze #Kudüs 🥀🇵🇸
#islam#islamic#allah#ayetelkürsi#ayetler#dua#kuran#gif#hz muhammed#animation#dualar#gazze#kudüs#kudüsi̇slamındır#animated#artists on tumblr#art
34 notes
·
View notes
Note
Merhaba ablacım öncelikle hayırlı bir yola çıkmışsınız. Adınıza çok mutlu oldum, Rabbim iki cihandada mutlu mesut eylesin. Mevlam sizden razı olsun sizi birbirinize bahtiyar kılsın inşallah. Sorum belki biraz özel olacak sormak istedim. Çok şükür ailem sağlıklı sıhhatliler bende öyleyim elhamdülillah. Bir okul hayatım var şükür ki öğrenciyim. Ancak çok umutsuzum hayattan. Biliyorum teslimiyetle sabırla tevekkül ederek beklersem hepsi olur. Ama insanız işte. Aslında sormak istediğim şu, kalbim ne zaman birine meyl edecek, yüzüne bakınca ham edeceğim birisiyle ne zaman karşılaşacağım? Ne zaman şükür ki buldum yarabbi diyeceğim? Halihazırda görüştüğüm kimse yok, istemiyorum da. Benimle tanışmak isteyenler oldu ama biliyorum ki olmazdık. İçim almazdı. Geri durdum hep. Ancak çevremdeki herkesi mutlu bir ilişki içinde görünce onlar adına çokça seviniyorum ama kendi zamanım ne zaman gelecek çok merak ediyorum. İstediğim gibi bir insan olacak mı çok korkuyorum. Bu durumda olan birisine öneriniz var mı acaba? Şimdiden çok teşekkür ederim ama kendimi fazlaca geç kalmış hissediyorum. ;(
Merhabalar ablacım öncelikle selamün aleyküm :) seni bu kadar beklettiğim için çok üzgünüm hakkını helal et fırsat bulup uzun uzun yazamadım. Geçiştirmekte istemedim o yüzden biraz fazlaca bekletmiş oldum. güzel dilek ve duaların için çok teşekkür ediyorum çok mutlu ettin beni Allah razı olsun, aminn inşallah :’) kaygılarını az çok anlıyorum anlatmak istediklerinden. Kaç yaşındasın bilmiyorum okulun devam ettiğine göre daha küçüksün diye tahmin ediyorum. Endişeleneceğin tasa edeceğin hiçbir şey yok inan bana. Her şey zamanı geldiğinde öyle güzel ilmek ilmek işlenecek ki ömrüne, bir anda hiç beklemediğin bir vakitte ya da belki de en çok istediğin o anda. Dua etmeye devam et karşına çıkacak insan için durmadan dua et. Ne istiyorsan kalbinden ne geçiyorsa nasıl birini murad ediyorsan dualarına o şeklinde devam et. Bol bol hacet namazı kılmanı öneririm ben onun bereketini çok görüyorum ömrümün son zamanlarında. Umutsuz olma sakın vesveseye kapılma. Biliyorum bu devirde hayr üzere mutlu huzurlu bir aile kurmak kolay değil ama inan bana imkansız da değil. Bunun için sana çok iş düşüyor burda dediğim gibi vazgeçmeden pes etmeden tüm kalbinle ve salihane bir şekilde dualarına devam et. Kendini sakın bir şeylere geç kalmış gibi hissetme. Eğer olmadıysa henüz ya hayırlı zamanı gelmediği içindir ya da daha iyisi için seni bekleyen bir nasip vardır. Sakın bu süreçte yanlışa meyl etme olur mu kardeşim. Burası çok önemli. Sakın kalbini yorma yanlışla meşgul etme. Ömrünü yanlış bir kapıda bekleyerek heder etme. İnan bana sevmek sevilmek öyle güzel ki o anları yaşadığın vakit geride kalan tüm yorgunluklarını tasalarını endişelerini unutup gideceksin :’) sadece zamanını beklemek önemli. Cenab-ı Allah kaderimize kim bilir ne güzellikler yazdı da biz vaktini beklerken haddi açıp şerri diliyoruz. Şer için acele edip hayr olanı kaçırıyoruz. Çokça dua, hakiki bir teslimiyet ve fazlaca sabır elimizden bu gelir. Dualarım seninle inşallah kardeşim. Rabbim tez zamanda en hayırlısıni en güzelini nasip etsin, bahçen baharlara kavuşsun en güzele emanetsin inşallah 🌸 ne zaman istersen tekrar yazabilirsin. Her zaman beklerim.
4 notes
·
View notes
Text
Günde en az 2 kere uyuması gereken maymunum daha hiç uyumadı. Sabır ver yarabbi
8 notes
·
View notes
Text
Dua:
Allah'ım! İşimi hayırlı eyle. Benim için hayırlı olanı takdir eyle.
(Tirmizî , "Deavât", 85)
“...Ey Rabbimiz! Bizi ve imanda bizden önce olan din kardeşlerimizi mağfiret eyle ve kalbimizde mü’minler için kin ve haset bırakma. Ey Rabbimiz! Sen çok şefkat ve çok merhamet sahibisin.” (Haşr, 59/10)
Ayet:
Allah, iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara söz vermiştir; onlar için bağışlama ve büyük bir mükâfat vardır.
(Mâide, 5/9)
Hadis:
Şu üç duaya kesinlikle karşılık verilir: Mazlum kimsenin duası, yolcunun duası ve babanın çocuğuna ettiği dua.
(İbn Mâce, "Duâ", 11)
Kim sabrederse, Allah ona dayanma gücü verir. Kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir ikram verilmemiştir. (Müslim, Zekât, 124)
TÂLÛT VE CÂLÛT KISSASİ
Tâlût ve Câlût’un kıssası sabır eğitimi için önemli bir örnektir. Kıssa, sayıları az da olsa sabırlı dayanıklı ve arzularına hâkim olabilen, disiplinli bir ordunun yapabileceklerini anlatır.
Tâlût komutasındaki İsrailoğulları, Câlût’un ordusu ile savaşmak üzere karşı karşıya gelmişti.
Ordu, karşılarına çıkan bir nehir ile sınanmıştı.
Askerlerin nehrin suyundan içmemeleri gerekiyordu, ancak çoğu sudan içti.
Nehri geçmişlerdi ama bu defa su içen askerlerin bütün savaşma azmi kırılmıştı.
Tâlût’un sözünü dinleyen ve Al- lah’a hesap vereceğini aklından çıkarmayan, imanı güçlü olanlar ise şöyle diyordu:
“Nice az birlik vardır ki, Allah’ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 2/249) Allah, kendine ve arzularına hâkim olarak emirlerine uyanlar ile birliktedir.
O, kendi yolundan çıkanlara karşı kararlılıkla cihad eden müminlerin yardımcısıdır. Rablerinin yardım ve desteğiyle zafere ulaşacak olan da onlardır.
2 notes
·
View notes
Text
bazı şeylere sırf o şeyi yapanlara cesaret versin diye bile zaman ayırdığım oluyor. bir şeyler yapmanın ne kadar zor olduğunu bildiğim için böyle diyorum, yoksa ona zaman ayırmamı o şey için bir lütuf olarak gördüğümden değil. bir şeyler yapmanın zorluğu sadece maddi veya imkan anlamında değil, o şeye sabır göstermenin, onu tasarlamanın, onun eksik veya yanlış yanlarıyla yüzleşmenin veya bitirdiğini kabul etmenin ve onu sunmaya hazırlanmanın da zorluğu var.
mesela barbara kruger hakkında bir yazı okuyorum. yazının sanatçının çalışma metodlarıyla ilgili olmasını beklerken sanatçının kadın hareketi aktivizmiyle sanatının ilişkisi hakkında bir noktaya geldi. yine de okuyorum çünkü birisinin, zaten az kişinin ilgilendiği bunların daha da azının bir şeyler kurcaladığı bir konuda az tıklanan bir web sitesine bu yazıyı yazmak için zaman ayırmasını, bunun farkında olmasına rağmen belki bir işe yarar hevesiyle bunu yapmasını cesaretlendirilesi ve takdir edilesi buluyorum. ya da belki öğrencidir ve 300 lira için yazdığı incelemelerden biridir. belki de bu kadar romantik olmamak lazım.
romantik olmayınca da yazacak bir şey bulamıyorum. hikaye çıkmıyor.
4 notes
·
View notes
Text
Allah razı olsun yani şu küçük kızçemin sabah okula giderken yükümlü olduğu sanki üzerine yapışmış o sabah agresifliği şeysinden nasipleniyorum yine. bu ergenlik geçişi nasıl mendebur bir duygudur ki benim pamuk gibi çocuğumu bile sabah ve günün belli saatleri böyle patlamaya hazır havai fişek gibi yapıyor. aman ya rabbim saatli bomba. çocukluğumuzda bedenimizdeki fiziksel değişiklikler dışında bir ergenlik mefhumu yoktu, yani ne bize ne ailemize yansımıyordu böyle bir hal. muhakkak ruhsal değişimler yaşamışızdır ama demek ki içimizde patladı her şey. düşününce yürek yemiş olmalıydık kim çekerdi bizim agresif ergenliğimizi. geriye gidiyorum büyük kızlarımda da bana hatıra kalacak, aklıma işlenmiş bir hikaye yok. gerçi çevreme bakınca benim yavrumunki yunmuş, yıkanmış, steril edilmiş, yumuşak bir ergenliğe geçiş hali fakat alışkın olmayınca buna da, bir tık eğreti ve uç duruyor. neyse geçici süreçtir biter zaten mühim değil bir de bence Allah mükafat da veriyordur sonuçta sabır hırkasını giydik :) yalnız şunu diyorum bu saatten sonra evlenip anne olacak adaylara derviş hırkası az gelir, peygamber sabrı temenni ederim. nesil ilerledikçe davranışsal olarak da çöküşlere gidiyor, elbet aile terbiyesi büyük etken gözünüzü korkutmak için söylemiyorum sadece daha zor daha meşakkatli olacak. Allah neslimizi, neslinizi ve gelecek nesilleri korusun. amin.
10 notes
·
View notes
Text
Nikahını kıydığım gelin hanıma sordum:
Mehir olarak eşinden istediğin şey nedir?
10 gram altın, dedi.
Bu benim daha önce hiç duymadığım bir rakamdı. Çok hoşuma gitmekle beraber bir miktar da şaşırmıştım. Sordum o şaşkınlıkla.
Az değil mi?
Neye göre az, dedi.
Ne bileyim, şimdiye kadar bir çok nikah kıydım ama böyle düşük rakam söyleyene hiç denk gelmedim, dedim.
Evet, etrafta çok farklı rakamların telaffuz edildiğini biliyorum. Ama bunların yanında benim bildiğim bir şey daha var. Hani Peygamberimiz (s.a.v); "Nikahın en hayırlısı kolay ve külfetsiz olanıdır." buyurmuyor mu? Benim ölçüm bu. Başkalarının ne yaptığı beni ilgilendirmez, dedi (Şaşkınlığıma bir de hayranlığım eklenmişti.)
Geleceğe dair bir kaygın yok mu? Elinde bir sağlamlık olsa fena mı olur, diye sordum mahsustan.
Hocam, benim eşim sağlam olsun. O sağlam olmadıktan sonra bu tür şeylerin bana göre hiçbir kıymeti yoktur. Ben Allah'a güveniyorum. Benim tevekkülüm O'na dır.
Ben eşime de güveniyorum. Ben eşimi mağazadan kıyafet alır gibi seçmedim çünkü. Öyle bir takım yaldızlı sözlerine kanarak "tamam, kabulümsün" de demedim.
Soyunu sopunu biliyorum. Nasıl bir ailede büyüdüğünü biliyorum. Dahası bu işe bir başıma da karar vermedim. Büyüklerimin görüşlerinden, tecrübelerinden ve tavsiyelerinden de yararlandım, dedi...
Şu an çocuklarını evlendirmek isteyip de uygun aday bulamayan velilerin "keşke, böyle bir gelin de bize denk gelse" diye iç geçirdiklerini tahmin edebiliyorum.
Fakat bu arzu ve beklenti içerisinde olanlara şunu hatırlatmak isterim.
Bu bilinçte çocuklar istemekle olmuyor, yetiştirmekle oluyor.
Bu kalitede çocuklar 'çocuktur, çok da üzerine gitmemek lazım' demekle olmuyor.
Bu tür çocuklar emek istiyorlar, sabır istiyorlar ve en önemlisi de dertli bir yürek istiyorlar.
11 notes
·
View notes