#ay-misali
Explore tagged Tumblr posts
ay-misali · 4 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
"Dağı tanıyan, nasıl tanımaz uçurumu?
Madem ki yükseliş var, iniş olmaz olur mu?"
Necip Fazıl Kısakürek
youtube
86 notes · View notes
1kartanesi-blogs · 4 months ago
Text
Çabaladığım her şeyin enkazında kalıyorum, bu çok ağır..
18 notes · View notes
aliaksahin · 1 year ago
Text
Taş taş üstünde. Taş güzelin önünde. Güzel denizin yanında. Ay denizi örteriken. Poyraz; güzele eserken. Ben mest olmuştum. Mest oluşların nadir eseri bu. Güzel bana bakarken, güzel bana karşı ben güzele
10 notes · View notes
pembebirkrizantem · 10 months ago
Text
Tumblr media
Suskunluklar biriktiriyorum bugünlerde...
Kapı kapı büyüyen ve anlatamadıkça insanın omzunda tıpkı ağır taşlar misali biriken suskunluklar...
Bir cümleyle yüreğimden akıp gidecek kadar hafif konuşacak olsam okyanuslar bile yetmeyecek sanki derinliğine. Ben yine de suskunluğa talibim. İçimde kendimle öylesine doluyum kı buna bir de sonsuz bir yalnızlık eklenince hiçbir şeyin gitmesini istemiyorum. Tek bir kelimenin, tek bir düşüncenin hatta tek bir zerrenin bile firarını kaldıramayacak kadar takatsizim...
Yollar yabancı, taşlar soğuk ve insanlar yine bildiğimiz gibiyken ben yalnızca kendi kendime yetme telaşesindeyim.
Bugün karnım tok mu?
Ellerim üşümüyor mu?
Ve sevdiklerim yanımda mı?
İşte o zaman diyorum ki çok bir şeye gerek yokmuş aslında. Aşk beni bulmasa da varsın zenginlik kapımı çalmasa da ve ben dipsiz bir suskunluğa bürünsem de mutluyum.
Sonuçta insan yağmuru izleyebiliyor ve annesine hala gülümseyebiliyorsa ne gerek var derde tasaya değil mi?
Güneşin doğuşuna ve batışına şahit olan gözler aşkına, ay ışığının nuruyla yıkanan aşıklar hürmetine ve masum bir bebeğin ilk tebessümü niyetine, birgün umudum tükenecek olsa da ben mutlu ayrılacağım bu dünyadan.
Ruhumdaki suskunluklar ve sevdiklerimin suretiyle silinip gideceğim ama ben gitsem de mutluluğum hep baki kalacak.
Tıpkı en sevdiğin şarkıyı bağıra çağıra söylerken dudaklarında bıraktığı o tatlı his gibi. Belki şarkının başı ve sonu unutulacak ama nakaratının güzelliği üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin hafızamdan silinmeyecek.
Silinip gidecek onca şeye inat...
Selam ve Dua ile.
193 notes · View notes
ahmet2135s · 2 months ago
Text
Tumblr media
Ben seni bir okyanusun derinliğinde buldum da sevdim parlak bir inciydin benim için paha biçilmez bir inci ben seni soğuk ve yağmurlu bir günde seni düşünürken gülüşündeki sıcaklığın içime dolupta beni sardığı bir anda sevdim seni sadece selvi boylum kumral saçların yada kara gôzlerin güzel bir yüzün var diye deyil fikirlerinle konuşmandaki güzelliğin ve benim o kor halde yanan yüreğimle sevdim ben seni derinden ve hissederek sevdim her kalp atışımda vucudumun dört bir köşesine yayıldığını beni sardığı her nefes alışımda ciğerlerime işlediğini bilerek sevdim seni kış gecelerinin o soğuk yatağında birlikte uyuyup beni ısıttığın yaz sicağında uyuyamayıp sıkıntılarım olduğun ve rüyalarımda buluştuğumuz gecelerde sevdim seni ellerinden tutup kanımın kaynadığı kalbimin yerinden fırlayacağını hissettiğim anlarda o ıslak dudaklarınla beni sevdiyini söyleyeceğin anları düşünerek sevdim ben seni o sensiz anlardaki boş ve dengesiz geçen dakikalarda kayıp zamanlarımızda seni arayıp bulamadığım çaresizlik içinde olduğum içki sofralarını dost bildiğim anlarda sevdim sen ne kadar uzak olsanda aramızdaki kilometreler nasıl çoksa bende seni okadar yorgun ve o denli çok sevdim seni kalbimde yanan ateşim ile zihnimde oluşan hayalerim o ay parçası çehrenle bana derinden bakan o gözlerindeki ışıltıyı göreceğim anları beklerken kalbimin yanıp tutuştuğu anlarda gelip o bu ateşi alevlendirerek bana sarılarak beni sevdiğini söyleceğin anları düşünerek sevdim korkuyorum hakkettiğin mutluluğu sana vermemekten korkuyorum seni beni sevdiğinden fazla sevmemekten korkuyorum senin sevgine layık olduktan sonra başkaları tarafından o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum seni kazandım derken seni kaybetmekten korkuyorum aramızdaki maneviyat haricindeki uçurumlardan korkuyorum senin kalbini daha fazla kırmaktan korkuyorum o temiz ve masum göz yaşlarını daha fazla akıtmaktan korkuyorum evet korkuyorum seni kaybetmekten seni daha fazla üzmekten korkuyorum yada yanlış anlaşılmaktan korkuyorum dostluğuna doymadan uluorta yanlız kalmaktan korkuyorum sevgi denen güzelliğinin bir gün beni terk etmesi den korkuyorum dostluğun ölüp yerine nefretin yeşermesi den korkuyorum korkuyorum evet seni kaybetmekten ve seni daha fazla üzmekten bir çiçek misali ne ellemeye nede koparmaya kıyamıyorum uzaktan seyrediyorum çünkü seni daha fazla i citmekten korkuyorum ömründe yaşadığın mutluluğu huzuru sana yaşatamamaktan korkuyorum sana kalbimden fazlasını vermemekten korkuyorum sonunda sana göz yaşından başka bir şey bırakmamaktan korkuyorum seni sevmekten değil dostluğunu suistimal etmekten seni kaybetmekten ve değerini bilememekten ve yüce rabbime hesap vermemekten korkuyorum belkide çok fazla korkuyorum ÇÜNKÜ,BEN İLK DEFA SEVİYORUM
20 notes · View notes
huzunluyol · 3 months ago
Text
Senden önceydi mevsimler,
Gün,ay mekan
Farketmeksizin kayıplardaydı hayatım.
Ki seni görene kadar,
Güneş misali gözlerini
Hayat misali sözlerini
Ve dertlerin devası, aşkla bakan gözlerini
Unutamam...h.h
Tumblr media
23 notes · View notes
kadir01sblog · 9 months ago
Text
Tumblr media
Sen gidince ben tükeniyorum yok oluyorum.
Eriyorum mum misali yavaş yavaş ve omzumda sancılı bir yük var gibi.
Sen gidince bu şehir yok oluyor. Caddeler buz kesiliyor geçilmiyor.
Sen gidince kokmuyor en alıcı çiçekler bile. Huzur vermiyor, tadı olmuyor hiç bir yaşantının.
Sen gidince güneş doğmuyor, ay parlamiyor..önümü göremiyorum kaybolmuyorum.
Sen gidince..
UMUT..
33 notes · View notes
leeyll · 1 month ago
Text
En son sana ne zaman yazdım hatırlamıyorum ama sanırım buna ihtiyacım var... Gelemedim mezarına bir süredir. Keşke elimde olsa da hep gelebilsem yanına. Çok yorgunum, nefes almak bile yorar oldu şu sıralar beni. Aslında sakinleşmiştim, durgundum yani en azından ağlamayı bırakmıştım lakin çok sürmeden yine ağlamalarım başladım, durduramıyorum. Hoş değil biliyorum, kabullenmem gerekiyor onu da biliyorum ama olmuyor. O eveher gittiğimde seni görememek çok gücüme gidiyor. Dardayım Ne yapacağım, nasıl yapacağım bilmiyorum. Ağlamamı durduramaz oldum, sanki tek çözüm yolum buymuş gibi... Sen olsan kızardın, güldürmeye çalışır sonrasında çözüm yolu arardın. Şimdi ben bunları nasıl yapacağım bilmiyorum. Yeni doğmuş bebek misali hiçbir şey bilmez oldum... 4 ay oldu hâlâ rüyama girmedin. Çok özlüyorum, bir kez görsem belki bunların hepsi geçer, sadece bir kez o bile yeter... Huzurla uyu meleğim, mekanın cennet olsun. Seni çok seviyorum.
13 notes · View notes
ay-misali · 6 months ago
Text
Tumblr media
Gönülde soluklanan ,baktıkça güzelleşen,sevdikçe büyüyen emsalsiz sevgiler vardır!..
Neşet Ertaş’ın dediği gibi;
“İnsan değer verdiği şeylere gözüyle bakar, yüreğiyle taşır.”
... ay-misali
youtube
95 notes · View notes
vangoghunkizii · 11 months ago
Text
5 ay kaldı sınava, peki ben 5 ay daha dayanabilecek miyim veya 5 ay sonra huzura varabilecek miyim? Peki, başarabilecek miyim? Eğer başaramazsan ne olur? Ve niceleri beni dürten bir tilki misali kafamda tekrarlıyor...
43 notes · View notes
girifit · 11 months ago
Text
gece veya gündüz. ay veya güneş. hiçbiri farketmez artık. bu acı bedenimi yuva bellediğinden beri zaman fark edilmez oldu. adımlarım yavaşladı. kalbime giren sancılar arttı. sigaralarım çoğaldı. zihnimde binbir intihar planı. hangisi, hangi gece çıkacak açığa; bilinmez. mumlarım acıma eşlik edercesine yanıyor her saat. çakmaklarımın gazı azalıyor. gözlerim gün içinde kapanır oluyor. ellerim titriyor, kalemi bile tutamaz oluyorum. bazı günler gelip vuruyor beni, tam sırtımdan. her şeyin geçtiğine inandığım saatler yalancı oluyor. ben bir yalana inanıp yine o yalana yenilen oluyorum. bir an gelip vurunca bana. sendeliyorum. düşmem sanırken yeri yuvam belliyorum. o kan gölünü sevmeye başlıyorum. ve beni asıl korkutan bu. kalbimdeki sızı yaşadığımı hissettiriyor bu yüzden benimsiyorum onu. bir anne-çocuk misali bağrıma basıyorum. pürüzlü tenimdeki izlere her dokunduğumda yaşadığımı ve biraz daha eksildiğimi hissediyorum. bazı geceler vuran uykusuzluk bana gündüzü göstermeye yemin etmiş gibi oluyor ve bunu seviyorum. bir tırnağım kırılınca yalnızca onu kesiyorum. diğerlerini değil. ve bu, benim canımı ne kadar yakarsan yak ölmeyeceğimi söylüyor sana. sağ elimin işaret ve baş parmağıyla sol elimin yüzük parmağına dokunduğum an ölecek gibi oluyorum. ruhumun benden alınıyor gibi hissettiğim her an yaptığım bir hareket bu. kanayana dek parçalıyor tırnaklarım parmak ucumu. bir acı değil bu. bir his. kanıtı yok ama içimde eksilttiği şeyler çok. şimdi sigaram yanıyor parmaklarımın arasında. ellerimde bir titreyiş, ruhumda bir yıkım. yalnızlığı üzerime bir hırka misali giymişim. şimdi, sigaram bitiyor. hoşçakal.
45 notes · View notes
almilagr · 3 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
300 gün kaldı, sevgilim. Seni benden, beni senden alıkoyan, zehirli bir hançer misali kalbimize saplanan bu ayrılığın bitmesine sadece 300 gün kaldı. Hani şarkıların birinde de söylendiği gibi:
-"Uzun oldu, ne zor oldu.
Kalp yoruldu, dön gel.
Herşey kalsın, yalnız aşkla
Dön gel."
Beni özlediğini düşündüğümde hissettiğim o heyecan o kadar değerli hissettiriyor ki, ben bin yıl daha beklerim seni. Sayende pek çok şey öğrenen ben, özleme sevgi duymaya başladım, o güzel gözlerinde yeniden kendimi göre bileceğim diye gözüme uyku girmez oldu, balığım.
Umut ettiğim herşeye kavuşacağım için garip bir huzur kapladı içimi, söylesene ruhum, sen de böyle misin? Midende uçuşan kelebeklerin rotası bana mı?
Zamanın hızla akıp gittiğini söyleyen herkese sensizliyin acısını birer birer anlattım, insanlar sabrıma hayran kalınca ben tekrar sana aşık oldum. Çünkü şükürler olsun ki, onlarca günün ardından aramızda hiç birşey değişmedi. Hala sen tamamile bensin, ben tamamile senim, seninim★
Ay ışığım, bana vaad ettiğin o mor okyanusun kıyısında oturmuş, bana gülümsemeni ve ciğerlerimi o eşsiz kokunla doldurmanı bekliyorum, sebebim olduğun gün aynı zamanda sonumda olan sana yemin ederim, 338 gündür kalbim sadaket ehlinin bir üyesi ve sabr taşının yolcusu, sarılana kadar, inci'm♥︎.
Tumblr media
7 notes · View notes
theslcn · 4 months ago
Text
"Ben senin babanım! Doğru konuş!" öfkeli bir nefes verdim.Sakinleşmem lazımdı ama o böyle konuştukca bu mümkün değildi. Hele son söyledikler. Babammış. Ay, güleyim de bayat espirisini orda burda yapmasın. Sakin ol kızım,sakin ol,sakin-
"Sana diyorum aptal!" diye konuşunca iyice zıvanadan çıktım.
"Ne babalığı be? Ne babalığı? Hangi babalığın? Hangi hakkın?" tabiri caizse bağırdım. Sahildekilerin bizden tarafa baktığını hissetsem de umursamadım. Gözlerim ateş saçıyordu sanki. Ellerim yaprak gibi titriyor,dişlerimi mengene misali sıkıyordum.
"Sen bana yara'dan başka bir şey değilsin."
Sesim sakın titreme,yalvarırım lütfen yapma bunu bana.
Derin nefes aldım "Sen,her kese her şey ola bilirsin. Ama bana yara'dan başka hiç bir şey değilsin, olamazsın!"
Tumblr media
9 notes · View notes
sarrafefendi · 5 months ago
Text
Ay ışığı gibi parıldayan yüzüne
Kainat'a benzeyen gülüşüne
Çiçek misali açan gözüne
Hayran kaldım senin sözüne
İYİ GECELER
19 notes · View notes
koalaarya · 8 months ago
Text
Unutma
Kafama dayadığım silahın kurşunu oldukça.
Kalbimden vuran merminin barutu yandıkça .
Ay semada parlarken.
Ben dünyaya lanet okudukça.
Beyaz gül kefen misali toprakta yeşeriyor.
Zaman hançeri boynuma dayanıyor.
Kan akıyor, beyaz güle damlıyor.
Toprak ona hayat verirken.
Kan öldürüyor.
- S.M.A
17 notes · View notes
earlgreyninja · 2 months ago
Text
Imagine a society ruled solely by children under the age of then. What might be the laws be?
Bu da baya garip bir soru olmuş. Açıkçası ilk aklıma gelenler hiç de öyle ay çocuklar ne temiz kalpli, dünyayı onlar yönetse her şey çok güzel olur, her yerden iyilik fışkırır falan gibi şeyler değil. Tam bir kaos olur açıkçası, gerçekçi olmak lazım.
Bu arada hani şunu da irdelemek lazım. Çocuklar özünde iyiler mi yani? Linç yiyeceğim belki ama bana pek öyle gelmiyor. Bir ton çocuk kötü niyetli olmasa da gidip hayvanlara türlü türlü işkence yapmıyor mu bilmeden? İyi falan değil de primitif anlamda saf demek daha doğru bence. Daha iyi ve kötü kavramları yok şeklinde düşünebiliriz bence çocukları.
Toplumun kuralları da aslında bizim iyi ve kötü kavramlarımız üzerine kurulu bir şey diye düşünürsek, belki de çocukların kurduğu bir toplum pek toplum olmaz diyebiliriz. Pek bir yasadan kuraldan bahsetmek çok mümkün olmayabilir. Ne bileyim hani yüzer kişilik farklı farklı kabileler gibi bir yapı canlanıyor gözümde. Çok bir medeniyetten söz edemiyorum yani. Hiç bir yere varmayan bir düzen açıkçası.
Böyle bakınca da insan düşünüyor tabi; zamanında bütün insanlık böyleymiş, nasıl gelişmiş şu anki halimize evrilmişiz diye. Doğal olarak her yeni nesilde tekrar tekrar baştan başlamayarak tabi. Bilgi birikimimizi bir sonraki nesile aktarıp üstüne koya koya devam etmesini sağlayarak. On yaşında küçük çocuklar yönetince toplumu bunun olması zor olurmuş gibi geliyor haliyle.
5 notes · View notes