#atmosferik
Explore tagged Tumblr posts
Text
Asteroit Düşmeden Önce Dinozorları Öldüren Neydi?
Asteroit Düşmeden Önce Dinozorları Öldüren Neydi?
K-T sınırının etrafında tarihlenen aktif volkanizmanın küresel atmosferik soğumanın ve o sırada azalan dinozor popülasyonunun nedeni olduğu iddia edilmektedir. Bu teori, büyük dinozorların ölümünün nedeni olarak asteroit çarpışmasının etkisine dayalı teoriye meydan okuyor. Yaklaşık 140 milyon yıl önce, Dünya bugün gördüğümüz gibi değildi. Hava sıcak ve nemliydi ve kutup bölgelerinde kıtasal buz…
View On WordPress
0 notes
Text
Atmosferik Motor Avantajları ve Dezavantajları
Atmosferik Motor Avantajları ve Dezavantajları Atmosferik Motor Avantajları ve Dezavantajları Nedir? Atmosferik motorlar, hava basıncının...
Atmosferik Motor Avantajları ve Dezavantajları yazısı ilk önce DezAvantajları üzerinde ortaya çıktı.
... devamı için sitemize gidin
#Genel#atmosferik motor avantajları ve dezavantajları#atmosferik motor nedir#atmosferik motora turbo takılır mı#benzinli araca turbo takılırmı#turbo motor
0 notes
Text
Türbülans Nedir?
Türbülans Nedir? Türbülans, sıvı veya gaz akışlarında ani değişimlerin neden olduğu dalgalanma, kararsızlık ya da kargaşa durumudur. Uçaklar ile uçuşlarda yaygın hissedilir, çünkü hava akımındaki ani değişimler uçağın hareketini tetikleyebilir. Bu nedenle, uçuş sırasında türbülans pilotlar için önemli bir endişe kaynağı olabilir. Türbülans Nedir? Türbülans, genellikle atmosferdeki hava…
View On WordPress
#Akıntı Bozulmaları#Atmosferik Önemli Olaylar#Dalgalı Hava Akımları#Doğal Felaketler#Hava Akımı Sürtünmesi#Hava Akımlarının İlişkisi#Hava Kirliliği#Hava Kütlesi Sınırları#Jet Akıntıları#Jet Streaks#Konveksiyonel Aktivite#Meteorolojik Olaylar#Mikroburstlar#nedir#Radyasyonel Soğuma#Rüzgarlar#Sıcaklık Farkları#Termal Kabarcıklar#Termodinamik Süreçler#Toprak Yüzeyi Özellikleri#Türbülans#Türbülans Nedir?#uçaklar#Yer Şekilleri#Yerel Hava Akımları#Yerel Hava Koşulları#Yüksek Rakımlar
1 note
·
View note
Text
Küresel İklim Değişikliği Ve Atmosferik Afetler 2022-2023 Final
Küresel İklim Değişikliği Ve Atmosferik Afetler 2022-2023 Final
Küresel İklim Değişikliği Ve Atmosferik Afetler 2022-2023 Final 1. Aşağıdakilerden hangisi doğal afetler sonucu görülen kayıpları arttıran etkenlerden biri değildir? A) Daha fazla değer üretilmesi B) Hızla artan dünya nüfusu C) Altyapı sorunları ve dayanıksız yapılaşma D) Teknolojide görülen değişimler E) Kalkınma ve gelişmeyle çabalarının doğa üzerindeki olumsuz sonucu Cevap : D) Teknolojide…
View On WordPress
0 notes
Text
Porsche 911 GT3 ve GT3 Touring modelleri yenilendi. Atmosferik, 6 silindirli, 4.0 hacimli motorla yine yollara devam ediyor. 510hp 450nm tork gibi bir performans veriyor. Yenür omega 5 :D Fiyat yazmaya gerek var mı sanmıyorum moral bozmanın bir anlamı yok :D
2 notes
·
View notes
Text
SUPRAAAA!
Toyota Supra MK4, 1993 ile 2002 yılları arasında üretilmiş efsanevi bir spor otomobildir. İşte bazı önemli noktalar:
Motor Seçenekleri: Supra MK4, 2JZ motoruyla ünlüdür. İki versiyonu vardır: 3.0L atmosferik 2JZ-GE ve çift turbolu 3.0L 2JZ-GTE. Turbo versiyonu, 320 beygir güç üretirken, modifiye edilerek çok daha yüksek güçlere ulaşabilir.
Performans: Hızlanma ve performansıyla tanınır. Çift turbolu versiyon, 0-100 km/s hızlanmasını 4.6 saniyede tamamlar. Hatta bazı modifiye edilmiş versiyonları, drag yarışlarında dünya rekorları kırmıştır.
Stil: Göz alıcı tasarımı ve ikonik farlarıyla tanınır. Ayrıca arka kanat seçeneğiyle de dikkat çeker.
Drift Kültürü: Drift yarışlarında sıkça kullanılan bir otomobildir. Arka tekerlekten çekişli yapısı ve güçlü motoru, drift için idealdir.
Filmlerde ve Oyunlarda: "The Fast and the Furious" serisi gibi filmlerde ve video oyunlarında sıkça görünür. Bu da popülerliğini artırmıştır.
Kıymetli ve Nadir: Üretimi sona erdiğinde, Supra MK4'un fiyatı yükselmiş ve nadir bulunmaya başlamıştır. Özellikle iyi korunmuş veya modifiye edilmemiş örnekler oldukça değerlidir.
Yeniden Canlanma: 2020'de Toyota, Supra'nın modern versiyonu olan GR Supra'yı piyasaya sürdü. Bu, Supra hayranlarının uzun zamandır beklediği bir geri dönüş oldu
Supra MK4, otomobil dünyasında efsanevi bir yere sahiptir ve hala birçok otomobil tutkunu tarafından çok sevilir.
2 notes
·
View notes
Text
24/5 MART PSYCHONAUT 4 KONSERİ (IF BEŞİKTAŞ)
Yerde ayaklarımı uzatmış, sırtımı kanepenin ayaklarına yaslamış oturuyorum. Sağımda içi ağzına kadar dolu küllük, kenarından sarkan, sönmeye yüz tutmuş bir sigara. Solumda neredeyse bitmiş büyük bir şişe rakı (Bardak yok..) Önümdeki “Tv” ekranında “Loop”a alınmış, sürekli dönen “Lethargic Dialogue” klibi. Bir rakıya, bir sigaraya, arada bir de ekrana bakıyorum. Videonun başında elde dönen çakmak gibi başım dönüyor. Depresif düşünceler, bitik bir karaciğer, antidepresanlar, anksiyeteler, ilaçlar, mahvolmuş bir hayat, “Psychonaut 4”… 2015’te keşfettiğim “P4” (böyle deyince aklıma bir “DSBM” grubundan ziyade evdeki “Play Station 4 Pro” geliyor ama kısaltma işte.) “Youtube”da gördüğüm günden beri dinlemeye asla ara vermediğim bir “DSBM” grubu. “P4” Yukarıda anlattığım hikaye ve binlercesi gibi bir çok zor anımda bana arkadaşlık etti. Konsere geçmeden önce nedir bu “DSBM” sadece biraz sert müzikle harmanlanmış, üzgün ergen intihar girişimlerimi, yoksa fazlası mı? Biraz bunlara bakalım.
“Depressive Suicidal Black Metal” 90’ların başında “Burzum” etkisiyle yeni şekillere bürünen Black Metal’in belki de en uç türlerinden biri. Ben şahsen tek albüm çıkarabilmiş olan “Silencer” grubu ve psikolojik vakaların en berbat donanımlarına sahip hasta ruhlu solistleri “Nattramn” ile “DSBM”le tanıştım. Bu müzikte, gruplarında, solistlerinde öyle hikayeler, öyle hezeyanlar var ki değme korku filmi senaryolarına taş çıkartır. Özellikle “Nattramn”ı hafif bir “google”larsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Bu tarz hikayeler okuyup birde bunlarla aşırı bağdaşan müziklerini dinlediğinizde, eğer sizde hafif, orta, şiddetli depresyon dönemleri geçirdiyseniz kendinizi bu işe fazlasıyla kaptırıyorsunuz. “Shining” “Lifelover” “Nocturnal Depression” “Apati” “Xasthur” “Happy Days” “Coldworld” “Thy Light” ve sayamayacağım diğerleri öyle gruplar ki, bunları acının müzikte şekil bulmuş halleri olarak yorumlayabilirim. Histeri krizleri yaşayan vokaller, hezeyan tarayan gitarlar, şarkıların arasındaki durulma bölümlerinde giren ilginç enstrümanlar, (Black metalde saksafon olur mu demeyin oluyor, güzelde oluyor.) zil kullanımı yüksek atmosferik davullar ve bazen şarkı aralarında, başında ya da sonunda giren diyalog bölümleri. Anlatılar, bozuk radyo konuşmaları, çocuk koroları, şarkıları…
“P4” yukarıda saydıklarımı ve daha fazlasını icra eden bir grup. Artık üretim yapamayan “Silencer” (Nattramn’ın akıl hastanesi projelerini saymazsak.) ve “Lifelover”ın (Aşırı doz kullanımı sonrası ölen gitaristleri sebebiyle grup dağıldı.) yeri dolamayacak olsa da, “P4” bu tarzın ciddi bir takipçisi oldu ve bayrağı onlardan devraldı diyebilirim. (Saydığım iki grubunda önemli şarkıları “P4” tarafından son albümlerinde coverlandı.) Dinlemesi zor bir tarz olan, abilerimiz, ablalarımızın, genel metal müzik dinleyicisinin dahi çok anlamlandıramadığı “DSBM” hala kısıtlı bir kesim tarafından bağra basılsa da, yaşamak zorunda olduğumuz çağ gereği giderek daha fazla takipçi kazanan bir akım. Konser açıklandığında üzülsem mi sevinsem mi bilemedim, müthiş bir şaşkınlık yaşadım. Uzun zamandır dinlediğim bir grubu sahnede izleyecek olmak sevinç vericiydi fakat diğer yandan geçirdiğim zor zamanları hatırlamak ve o günlere geri dönmek acı verici olabiliyordu. Tamda böyle duygularla gittim konsere. İki arada bir derede… “DSBM” ve “sevinç” kavramları birbiriyle çok bağdaşmıyor zannedebilirsiniz fakat size şunu söyleyebilirim ki benim nazarımda “DSBM”in yalnızlık, ölüm, intihar güzellemesi, aşırı doz, kendine zarar verme, alkolizm, vs. temaları yanı sıra, insana destek olan, hayata devam etmesini sağlayan, “güç” veren bir tarafı da var.
Zor, katlanılamaz dönemler geçirdiğimde kendi kendime yıllar içerisinde geliştirdiğim belki hastalıklı sayılabilecek bir yöntemim var. Bu dönemlerde genellikle depresif şeyler okumak, izlemek ve dinlemeye meyilli olurum. Holokost filmleri, savaş anıları, özellikle Doom/Black metal müzikleri bana yardımcı olur. Dünyada, senin o an yaşadığın acıdan daha büyük dramların olması, senden çok daha zor durumda kalan insanların hikayelerine odaklanmak konuyu en azından biraz olsun senden uzaklaştırır, hafif bir rahatlama hissi getirir. “P4” Gürcistanlı bir grup ve tarzlarını “Post Soviet Black Metal” olarak tanımlıyorlar. Bu tanımlama bile tek başına benim dikkatimi çekmeye yetmişti. Oraya ne yazdılarsa bu adamlar onu yapıyor, yaşıyor. Biz hiçbir zaman kanatlarını sonuna kadar açmış, ideolojisini ve baskısını bütün topraklarına zorla yaymış, egemen, düşman bir kuvvet tarafından yönetilmek zorunda kalmadık. (Ruhun şad olsun büyük Atatürk!) Ama bu adamlar yıllar boyunca bunu yaşadı ve bu olayın etkileri onlarda izler bıraktı, yaralar açtı. İçlerinde belki hala o günleri yaşıyorlar, hatırlıyorlar. Bu gözlerinden bile belli oluyor, birçok jenerasyona yayılmış bir durum bu. Konser boyunca arka planda, logolarının gerisinde gösterilen eski Sovyet bloğu mimarisinden örmekler bu dediklerimi destekliyor. Mega, güçlü, haşmetli, soğuk bloklar, toplu konutlar, binalar… Şükürler olsun ki onları anlayamıyoruz, belki biraz hissediyoruz. (Mimari dışında…) Anlayabilecek durumlar yaşamadık. Onları anlamaya çalışmamız Nasılsın? “İyiyim” diyalogları kadar saçma bir çaba oluyor. Sovyetler birliği devri ve sonrası dönem acılarını bize geçiriyorlar ve ben yine bu tarz şeyler yaşamadığım için rahatlıyorum evet ama sadece bununla sınırlı kalmıyor. “P4” ve “DSBM” grupları sayesinde artık kendimi yalnız hissetmiyorum. Dünyanın neresinde olursa olsun, benimle benzer acıları ve durumları, hissiyatları paylaşan insanlar var! Evet, yalnız değilim ve bu çok büyük bir güç. Belki o yerilen intihar temasının, kendisini öldüren ya da zarar veren müzisyenlerin, bağımlılıkların tam aksine insanı yaşama bağlayan, devam etmesi için insana dayanak olan bir güç. Dibe vurduğunda ayaklarını sağlam bir şekilde yere vurup, hızla yüzeye doğru çıkma gücü…
İŞTE OMUZ OMUZA JİLET ÇEKECEĞİMİZ AN!
Konsere giderken neyle karşılaşacağımı üç aşağı beş yukarı tahmin ediyordum ama yalan yok bu kadar iyi geçeceğini düşünmemiştim. Konser normalde Pazar günü gerçekleşecekti fakat grubun uçaklarındaki bir sorun nedeniyle “P4” gecikti ve etkinlik ertesi güne ertelendi. Bu konuda seyircide sıkıntılar yaşandı. Şehir dışından gelenler biletlerini iptal etti, konser hafta içine alındığı için gelemeyenler oldu vs. Sonuç olarak beklenenden biraz daha az bir kitleyle konseri geçirdik. Bu durum “P4” ün performansına bir eksi yazmadı, aksine daha da istekli ve enerjik şekilde konserlerini verdiler. Bu aksaklık için özür dilemeyi de ihmal etmediler. Genç nüfus ağırlıklı kitle tam bir “DSBM” dinleyicisiydi diyemem, zaten bunu beklemezdim de. Merakından gelen dinleyicide çok vardı, birkaç parça dinlemiş olup grup hakkında az buçuk fikir sahibi olanda, her şeye, bütün şarkılara hakim olup en önde translara girende. Tarzın gelişimi açısından bu yaşananlar gayet olumlu. Gördüğüm kadarıyla herkes konserden memnun ayrıldı. Memnun ayrılmamak mümkün değildi adamlar gerçekten o kadar hissiyatlı çalıp söyledi ki, hep birlikte gerçek bir inanmışlık, kendini adama deneyimi yaşadık.
“P4” ün ilk albümü “Have A Nice Trip”in yazının başında söylediğim gibi bende ayrı bir yeri vardır. Konser “Setlist”leri internette fazla dönmüyordu ve benim gördüğüm kadarki kısmında konserlerinde artık ilk albümden hiç parça çalmıyorlardı. Bu konserde daha ilk şarkıda, ilk albümden “Parasite” (en sevdiğim ikinci parçaları.) ile girmeleri tahmin edersiniz ki beni binlerce farklı duygu durum içerisinde bıraktı. Telefonla çekim yaparken telefonumda “Headbang” yaptı. İnanılmaz anlardı. “We Will Never Find The Cure” “Moldy” ve “Too Late To Call An Ambulance” konser öyle hissiyatlı, öyle derin duygularla geçiyor ki başka hiçbir şey anlatmama gerek yok aslında. Şarkı isimlerini okusanız yeter. David kendinden geçiyor, (zaten kendinden geçmesi ile tanınır…) şarkıları yerde sürünerek söylüyor, bağırıyor, kendini yerden yere vuruyor, çığlıklar, yardım çığlıkları, Allah’ın belaları! David, “Lifelover”dan “Kim Carlsson”a benzettiğim hareketler sergiliyor, ölüyor, bitiyor. Seyirciyle birkaç kelime dışında çok fazla “konuşamadığı” (İstanbul, helö, hıı..) için, konuşmaları ve seyirci iletişimlerini genelde gitar/vokalleri yaptı. Konserlerde bu durumu iyi ayırmışlar, güzel çalışıyorlar. David konuşma konusunda sazı eline alsa hepimizin tadı kaçabilir. Sen şarkını söyle, çığlıklarını at abi. Grubun aklıselim, beyefendi, papyonlu gitaristi konuşmaları yapar. Bize özel olarak yapacaklarını söyledikleri ikili acı seansı, gitaristin söylemesine göre “üzerine çok fazla çalışılmamış” “deneysel bir şey” beceremezsek bize kızmayın dedi fakat kızmak ne kelime, resmen nutkumuz tutuldu! Bu bir “Şov” olarak değerlendirilebilirse eğer ben böyle “Şov” görmedim diyebilirim. IF’in duvarlarından acı fışkırdı. Gidin bakın hala orada duruyordur. Acı mekana sinmiştir. Mahvettiler bizi…
“Beautyfall” (2020) albümlerinden “Sana sana sana cura cura cura” (Türkçe okuyunca ne kadar manalı oluyor, eski sevgiliye sitem edilen bir nefret şarkısı gibi.) çalınıyor. Bu hezeyan sonrası “Tbilisian trajedisi”. Yukarıda sigaraya çıkmıştım, melodiyi duyar duymaz merdivenleri üçer beşer inerek koştum geldim. Gitarist bunu çalmadan önce sanki “sıradaki şarkıyı biliyorsunuz, bunun için üzgün hissetmiyorum” deyip güldü. Konuşmanın başını kaçırdığım için ben pek bir mana veremedim, anlayan varsa yeşillendirsin. Hayırdır yani kardeş burasıda İstanbul tragedyası, hepimizin acıları var, bunlarımı yarıştıracağız… Neyse. “Beware the silence” sonrası bana ikinci şok geliyor. Yine yazının başında bahsettiğim, yıllar boyunca Loop’a aldığım şarkı “Lethargic Dialogue” (en sevdiğim “P4” şarkısı.) canlı çalınıyor! Benim bira fondiplendi, saçlar açıldı, darmadağın olundu… (Boynum hala ağrıyor…) Bu konserde ses o kadar iyiydi ki (belki “P4” için fazla iyi bile sayılır.) başka hiçbir konserlerinde bu kadar iyi ses aldıklarını düşünmüyorum bile. “Personal Forest” “My Sweet Decadance” (bu şarkı hep birlikte söylendi, elimizde çakmaklar eksikti.) ve “Bad morning” sonrası grup sahneden iniyor. Bizim çocuklar organize tabi “hurraa” kapıya derken “P4” tekrardan sahnede “The Stooges” Cover’ı olan “I wanna be your dog” şarkısını çalıyorlar. Hopluyoruz, zıplıyoruz. Resmen bu gece, burada, bütün acıları si……z!
“P4” muazzam bir acı resitali sonucunda sahneden iniyor. Tekrar gelmek için söz veriyorlar ve ben tekrardan geldiklerinde yine benzer bir performans sergileyeceklerini düşünüyorum. (Daha iyi diyemiyorum, bundan daha iyisi nasıl olur bilemiyorum..) Grup, kuliste biraz dinlendikten sonra önceden söz verdikleri gibi “Meet And Greet” için seyircinin arasından geçip “Merch” standının arkasına gidiyor. Uzun bir kuyruk “P4”ten imza almak, fotoğraf çektirmek için bekliyor. Sıranın sonu gelmiyor, herkes grupla kucaklaşmak, sarılmak, konuşmak istiyor. Seyirci duygusaldı, grup duygusal ve yorgundu. Bu işin tamamlanması zor gibi gözüküyordu. Dolayısıyla bir süre sonra “tamam artık yeter arkadaşlar” diyorlar ve kalan sırayı toplu fotoğraf çekimiyle kandırıp kulise dönüyorlar. Bir “DSBM” grubuyla fotoğraf çektirmek, sırıtırken “P4” elemanlarıyla fotoğrafının olması falan bunlar… Ne bileyim biraz “sırıtan”, çelişkili, konuyla bağdaşmayan şeyler gibi gelmiyor değil. (Benimde oldu gerçi kardeşim, anıdır neticede kehkeh…) Konser o kadar güzel geçti ki olumsuz bir not, gözlem, izlenim sunamıyorum. Bu sene Metal müzik konserleri açısından çok verimli geçiyor, birçok enteresan grupla, “Sound”la, janrayla karşılaşıyoruz, tanışıyoruz. Bu etkinlikleri gerçekleştirenlere hakaret etmek yerine bence tekrardan teşekkür edelim. Şartları, zorlukları, aksilikleri anlamaya çalışalım, anlamasakta saygı duyalım. Güzel memleketimizin, yaşamak zorunda kaldığımız şu boktan dönemlerinde adamlar sevdiğimiz, müziklerinde nefes aldığımız, gelmesi için belki dualar ettiğimiz grupları getirmeye çalışıyor. Bu işi ne kadar profesyonel şekilde planlarsan planla, iki taraflı aksilikler yaşanabiliyor, kriz yönetimi yapmak gerekiyor, hızlı aksiyonlar almak zoruna kalıyorsunuz vs. Üzüntüyü, hayal kırıklığını anlarım ama klavye başından küfür etmek nedir? Şartlar gereği konsere gelemeyeni anlarım ama tepki olsun diye sevdiğin bir grubun konserine gelmemek nedir? Her neyse gelmeyen çok şey kaçırdı bir kez daha bunu belirteyim. Konserin etkisi hala üzerimde ve “P4”ün şarkıları beynimde çalmaya devam ediyor. Tekrardan yoğun şekilde “DSBM” batağına düşüyorum. Kaçabilen kendini kurtarsın, benim için artık çok geç. “Too Late To Call An Ambulance”… Sevgiyle kalın, görüşmek üzere!
3 notes
·
View notes
Text
Good Time
"Good Time," Josh ve Benny Safdie kardeşler tarafından yönetilen ve başrollerini Robert Pattinson, Jennifer Jason Leigh ve Benny Safdie'nin paylaştığı 2017 yapımı bir suç dramasıdır. "Good Time," Connie Nikas (Robert Pattinson) adlı bir adamın, suç ortağı kardeşi Nick ile birlikte gerçekleştirdikleri bir soygunun ardından yaşadığı olayları konu alır. Soygunun başarısız olması üzerine Connie, kardeşini hapisten kurtarmak için tehlikeli bir kurtarma operasyonuna girişir.Robert Pattinson'ın performansı, genel olarak filmi taşıyan unsurlardan biridir. Connie karakterindeki gerilimi ve karmaşıklığı başarıyla yansıtarak izleyicileri etkiler.
Safdie kardeşlerin yönetmenlik becerisi, filmi enerjik, hızlı tempolu ve gerilim dolu kılar. Handheld kameraların kullanımı ve New York'un gece manzaralarının çarpıcı görselliği, izleyiciyi içine çeker.
Filmdeki müzik seçimleri ve ses tasarımı, genellikle gerilim dolu sahneleri vurgulayan etkileyici bir unsurdur. Müzik, filmi sürükleyici kılan önemli bir öğedir.
"Good Time," gerilim dolu bir suç draması arayan izleyicilere hitap eden başarılı bir film olarak öne çıkar. Hızlı tempolu sahneleri, atmosferik sinematografisi ve Robert Pattinson'ın dikkat çeken performansıyla dikkat çeker.
#across the spiderverse#eleştiri#dizi#ted lasso#the mandalorian#star wars#super mario#film#succession#taylor swift
4 notes
·
View notes
Photo
🌱⚡ Curious about the copper rod? We're tapping into the power of #Electroculture at @growninhaiti! 🇭🇹 This method harnesses atmospheric electricity to supercharge our soil, giving our plants a healthy boost. 🌿💚 Stay tuned for our blog post on growninhaiti.com for more electrifying details! 🔌🔋🌾 . . 🌱⚡ Kuriye sou baton kwiv la? Nou ap itilize fòs #KiltiElektrik nan @growninhaiti! 🇭🇹 Metòd sa a sèvi ak elektrisite atmosferik pou sipliye tè nou an, bay plant nou yo yon ogmantasyon an sante. 🌿💚 Rete branche pou atik blog nou sou growninhaiti.com pou plis detay elektrifyan! 🔌🔋🌾 . . #GrownInHaiti #GreenInnovation #SoilScience #PlantPower #ElectricGarden NaturalEnergy #EarthPowered #InovasyonVèt #SyansSòl #PouvwaTè #Copper #Haiti #Ayiti https://www.instagram.com/p/Cp6xRRKOud-/?igshid=NGJjMDIxMWI=
#electroculture#kiltielektrik#growninhaiti#greeninnovation#soilscience#plantpower#electricgarden#earthpowered#inovasyonvèt#syanssòl#pouvwatè#copper#haiti#ayiti
10 notes
·
View notes
Text
Küresel İklim Değişikliği Ve Atmosferik Afetler 2022-2023 Vize
Küresel İklim Değişikliği Ve Atmosferik Afetler 2022-2023 Vize
Küresel İklim Değişikliği Ve Atmosferik Afetler 2022-2023 Vize 1. Aşağıdakilerden hangisi geçmiş iklimleri anlamak için kullanılan yöntemler içinde canlılara dayalı bir yöntemi içerir? A) Eski meteorolojik kayıtlar B) Klimajeomorfoloji C) Dendroklimatoloji D) Buz karotları E) Sedimantasyon Cevap : C) Dendroklimatoloji 2. İçinde bulunduğu iklim kuşağının özelliğini yansıtan jeomorfolojik…
View On WordPress
0 notes
Text
Tales of Egypt
Tales of Egypt adalah permainan slot video online yang populer dan terinspirasi dari sejarah serta mitologi Mesir Kuno. Dikembangkan oleh berbagai penyedia permainan, slot ini sering menampilkan simbol-simbol ikonik dari Mesir, dewa-dewa, dan firaun, serta menawarkan pengalaman bermain yang imersif. Berikut adalah gambaran umum tentang elemen-elemen utama yang biasanya ditemukan dalam permainan slot bertema Mesir seperti ini:
Tema:
Permainan ini berlatar belakang Mesir Kuno, dengan simbol-simbol yang kaya, hieroglif, dan gambar-gambar seperti piramida, Sphinx, Mata Horus, scarab, firaun, serta dewa-dewa seperti Isis, Anubis, dan Ra. Slot ini biasanya memiliki nuansa mistis atau petualangan, yang mengundang pemain untuk "menemukan" harta karun yang tersembunyi di makam Mesir Kuno.
Reel dan Payline:
Reel: Permainan ini biasanya memiliki 5 reel, meskipun beberapa versi mungkin bervariasi.
Payline: Bisa ada antara 10 hingga 25 paylines, memberikan pemain berbagai cara untuk menang.
Simbol-Simbol:
Simbol Nilai Tinggi: Biasanya ini meliputi simbol-simbol yang terkait dengan mitologi Mesir, seperti Firaun, dewa-dewa seperti Ra atau Anubis, scarab suci, dan artefak-artefak berharga lainnya.
Simbol Nilai Rendah: Ini sering kali diwakili oleh kartu-kartu tradisional (A, K, Q, J, 10).
Simbol Wild: Sering kali diwakili oleh Mata Horus atau simbol mistis lainnya, wild dapat menggantikan simbol lain untuk membantu membentuk kombinasi pemenang.
Simbol Scatter: Biasanya, simbol scatter memicu putaran bonus, yang sering kali berupa putaran gratis atau pengganda.
Fitur Bonus:
Putaran Gratis (Free Spins): Banyak versi Tales of Egypt menawarkan fitur putaran gratis sebagai bonus. Mendapatkan sejumlah simbol scatter (biasanya 3 atau lebih) pada reel akan memicu fitur putaran gratis. Selama fitur ini, wild tambahan atau pengganda mungkin muncul untuk meningkatkan peluang meraih kemenangan besar.
Putaran Bonus: Beberapa slot juga menyertakan putaran bonus, di mana Anda mungkin diminta untuk memilih objek-objek tertentu (seperti peti atau kendi) untuk menemukan hadiah tersembunyi. Ini menambah lapisan kegembiraan dan interaktivitas dalam permainan.
Wild yang Meluas (Expanding Wilds): Dalam beberapa versi, simbol wild dapat meluas untuk menutupi seluruh reel, yang secara signifikan meningkatkan peluang meraih pembayaran besar.
Pengganda (Multipliers): Beberapa permainan mungkin juga menyertakan pengganda dalam putaran bonus, yang menggandakan kemenangan Anda dengan jumlah tetap (misalnya 2x, 3x, dll) tergantung pada berapa banyak simbol bonus yang muncul.
RTP (Return to Player) dan Volatilitas:
RTP untuk slot Tales of Egypt biasanya berkisar antara 95% hingga 97%, tergantung pada versi spesifik dari permainan tersebut. Volatilitasnya bisa bervariasi, dengan beberapa versi lebih volatil (berisiko lebih tinggi tetapi dengan hadiah yang lebih besar), sementara yang lain mungkin lebih rendah, menawarkan kemenangan yang lebih sering namun lebih kecil.
Grafik dan Suara:
Grafik dalam permainan ini biasanya sangat detail dan kaya, dengan fokus pada kuil-kuil Mesir, makam, dan artefak kuno. Soundtrack permainan umumnya terdiri dari musik mistis dan atmosferik yang memperkaya tema Mesir Kuno.
Strategi dan Tips:
Kelola anggaran Anda: Seperti halnya semua permainan slot, penting untuk bermain sesuai dengan anggaran Anda dan tahu kapan harus berhenti.
Taruhan pada semua payline: Jika anggaran memungkinkan, bertaruh pada semua payline yang tersedia akan memaksimalkan peluang Anda untuk mendapatkan kombinasi pemenang.
Manfaatkan putaran gratis: Selalu berusaha untuk memicu putaran gratis, karena fitur ini dapat secara signifikan meningkatkan kemenangan Anda tanpa risiko tambahan.
Versi Populer:
Pengembang permainan yang berbeda telah merilis versi mereka sendiri dari Tales of Egypt atau slot bertema Mesir lainnya, jadi Anda mungkin akan menemukan variasi dalam gameplay, fitur, dan grafik. Pengembang seperti Play'n GO, Pragmatic Play, dan NetEnt dikenal karena menciptakan slot bertema Mesir yang berkualitas tinggi.
Jika Anda penggemar mitologi Mesir dan menikmati permainan slot dengan fitur bonus, Tales of Egypt bisa menjadi pilihan yang menyenangkan untuk Anda
0 notes
Text
Ülkemizdeki Hava Durumu ve İspanya’daki Afet Üzerine
✍🏻 Prof. Dr. Murat Türkeş
Türkiye’nin birçok bölgesinde yağış beklenmiyor!
Haritada kırmızı renk kuvvetlenmiş ve duralar (istasyoner) karakterli yüksek basınç koşullarını (yüksek atmosferde kuvvetli bir yüksek sırtın blok etkinliği ve kararlılığı) ve bir süre daha çoğunlukla yağış beklenmeyen bölgeleri gösterir. Özetlemek gerekirse, Kuzey Anadolu (Doğu Marmara, Karadeniz Bölgesi vb.) dışında Türkiye’nin büyük bölümünde ne yazık ki önümüzdeki 10 gün boyunca etkili bir bölgesel yağış yok. Hava genel olarak açık ve parçalı bulutlu. Sıcaklıklar yarından başlayarak özellikle iç ve yükseklerde 5-6, diğer yerlerde birkaç derece düşecek. 5-6 gün sonra yeniden normallerinden 3-4 derece daha sıcak olacak. Marmara ve Ege denizlerinde kuzeyli kuvvetli rüzgarlar birkaç gün etkili olabilir.
İspanya Valensiya afetinde en yüksek yağış rekorlarından biri kırılmış durumda:
Aşırı yağış, sel ve su baskınlarının 205 kişinin yaşamına neden olduğu ve pek çok yerin 300 l/m²’den (metre karede 300 litre ya da 300 mm) fazla su aldığı Valencia yöresi en kötü etkilenen yer oldu. AEMET’e göre (Agencia Estatal de Meteorología), 29/30 Ekim tarihlerinde Chiva’daki bir meteoroloji istasyonu yalnızca sekiz saatte 491 l/m² yağış aldı; bu, o istasyon için bir yıllık yağışa eşdeğer.
İspanya’nın doğusunda Valensiya kenti yöresinde gerçekleşen ve 205 insanın ölümüne neden olan aşırı yağışlar ve bağlantılı sel ve su baskınlarının fiziksel coğrafi, meteorolojik ve atmosferik nedenlerine ve iklim değişikliğiyle ilişkisine ilişkin görüş ve öngörülerim:
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ispanyanin-soguk-damlasi-iklim-degisikligi-etkisiyle-sele-donustu/3381768?fbclid=IwZXh0bgNhZW0CMTEAAR3fdYxPBMa6RY8xwmiPDfEL95HCPDnabqHlM2jxS0JNf6AVpNJ5CWnDisQ_aem_A9V09DVTDgm-3auwQtloHg
Prof. Dr. Murat Türkeş
0 notes
Text
16.02.24 SEPTICFLESH KONSERİ (BEŞİKTAŞ IF)
Merhaba! “Septicflesh” konserini geride bıraktık. Konserden izlenimlerimi, anılarımı ve notlarımı yazmaya çalışacağım. Ön grup olarak sahne alan “On Thorns I Lay”i izleme fırsatı maalesef bulamadım. İçeride konuştuğum arkadaşlarım grubu gayet başarılı bulduklarını, seste herhangi bir sıkıntı olmadığını söylediler. Benimde merak ettiğim bir gruptu, umarım tekrar izleme şansı yakalarız. “Septicflesh” konseri malumunuz yine Beşiktaş If’te idi. Sevdiğim bir yerdir, önceki yazıda bolca bahsetmiştim.
“Septicflesh” senfonik altyapıyla “Death metal” sound’unu sentezleyen bir grup. Konserleri bu sayede genel olarak atmosferik bir havada geçiyor. Mitolojik öğeler, antik Yunan ve Mısır temalarına müziklerinde bolca yaylı enstrüman eşlik ediyor. Bunun yanı sıra grubun biraz bilimkurgu tarafı da var. Dinlerken kendimi şeytani bir mumyanın uyanışını anlatan filmlerde ya da çok eski devirlerde, Dünyaya iniş yapan uzay gemilerinin içinde bulabiliyorum. “Septicflesh”e yer yer bir film Soundtrack’i dinliyormuş hissiyatıyla yaklaşmadım değil. Grubun sahne kostümleri, duruşları ve seyirciye geçirdikleri enerjide bu algıları destekliyor. “Septicflesh” bu sene izlediğim ikinci Yunan asıllı grup oldu. Tarzdan bağımsız olarak “Rotting Christ”a göre biraz daha mistikler diyebilirim. Hemen hemen bütün konserlerinde “Senfonik Sound’ları” altyapıdan veriyorlar. Ciddi bir orkestrasyon eşliğinde verdikleri “Infernus Sinfonica” adlı inanılmaz bir konserleri var. Bu şekilde şarkıların bütün ağırlığı en iyi şekilde hissediliyor, anlam yoğunluğu daha ön plana çıkıyor. Belki bu tarz bir etkinlikle tekrardan ülkemize dönerler, neden olmasın?
ARE YOU READY MY FRIENDS?
Seneler önce kendimi yine fazla kaptırdığım bir “Katatonia” konseri sonrası internette dolaşırken, o konserde benim hallerimi yazan birini görmüştüm. “Endtime Jonas! Endtime! Bütün gece kulaklarımda bu çınladı yeter be” tadında bir şey yazmıştı benim için. Bende bu konserde vokal için benzer şeyler söyleyebilirim. Seyirciyle iletişim, küçük konuşmalar, şakalar şukalar iyidir tabi ama “Septicflesh” ya da “Seth” için bu konuşma olayı ayrı bir parantezi, paragrafı hak ediyor. Hemen her şarkının başında, sonunda, ortalarında uzun konuşmalar yaptı. Bazı şarkıların girişlerini uzun uzadıya anlattı. Aslında bir sohbetin ortasında olsak gayet hoşuma giden bir şey olur ama konserlerde o kadar işlemiyor sanırım.
Mekana girdik, seyircide bir yorgunluk hali var. Tabii Yaş kitlesi “Slaughter to prevail” konseri aksine ekseriyetle orta yaştan oluşuyor. Cuma günü mesai çıkış yorgunluğu, trafik stresi, haftanın ağırlığı çoğunluğun üzerinde. Ön grupta insanları biraz yormuş olabilir ama benim gözlemim, yılgınlık halinin If’i ele geçirdiğiydi. Bu yılgınlık “Portrait of a headless man” ile canavar gibi çıkış yapan “Septicflesh” in ilk birkaç şarkısında hissedilmeye devam etti. “Neuromancer” sonrası “The vampire from Nazareth” seyircinin uyanış anları oldu. Grubun enerjisi ve sahne performansına diyecek hiçbir şey yok, ellerinden gelenin fazlasını yaptıkları anlar bile oluyor. İyi bir davulcuları var, vokallere diyecek yok, Sotiris’in özel bir sesi var. Gitarlar öttürüyor vs. Başlarda genel olarak seste bir sıkıntı vardı. Sanki telefon hoparlöründen “Septicflesh” şarkısı dinliyor gibiydim. Bu sıkıntımı paylaştığımda çoğu kişiden beni destekleyen yorumlar aldım. Üst katta biraz daha iyi duyulmuş sanırım ama zaten konserin ilerleyen kısımlarında bu sorunda kısmen giderildi.
“Hierophant” (Sevdiğim bir şarkıdır.) ve “Martyr” çoşkusu sonrası geldik Cihannüma mahallesi muhtar adayının seçim konuşmasına… Gerçekten anlayabiliyorum… Çok yoğun olarak şarkılarını, mitolojilerini, fantastik edebiyatı, Force’u, Yoda’yı hissediyorlar. Zaten başka şekilde bu albümlerin yapılması, bu işlerin çıkması mümkün olmazdı. Helal olsun fakat özellikle dile vurduğu zaman, her şeyin fazlası zarara dönüşüyor, tecrübeyle sabit. “Prometheus” girişinde yapılan uzun, açıklayıcı konuşma hadi neyse ama ilerleyen bölümlerde “A desert throne” “Prototype” şarkı aralarına alınan konuşmalar, “Are you ready my friends’ler” konuyu kesintiye uğratıyor. Efsane bir Riff’te kafa sallamaya son sürat devam ederken boşa çıkan adamlar gördüm. Bu konuya biraz dikkat etmek lazım diye düşünüyorum. Konseri bitirelim, sonra istersen sabaha kadar anlat, canımı ye.
Yukarıda küçük bir sigara molası, biraz kritik, ses kötü ama düzeldi, neyse sen ne yaptın o işi vs. derken yine sevdiğim bir şarkı olan “The collector” ile sahalara döndüm. Çok iyiyim, her şey harika gidiyor fakat “Persepolis” başında İran şahımız yine küçük bir ulusa sesleniş konuşması yapıyor... Tam olarak ne olduğunu anlamadan grup sahneden iniyor ve “Anubis” ile muhteşem şekilde geri dönüyor. Bilinirliği daha fazla olan şarkıların konserlerde çalınması ayrı bir enerji katıyor. Eskiden çok sevdiğim gruplar için tam tersini düşünürdüm ama “Dark art” girişiyle birlikte akılda kalan her şey unutuluyor, ulan şimdi baştan başlasalar hissiyatları geliyor.
“Septicflesh” elemanları uzunca bir süre seyirciyi selamladıktan sonra sahneden indiler. Geriye tadı damakta kalan bir konser hatırası bıraktılar. Eksiden ziyade, fazlası olan bir grup olduklarını düşünüyorum. Ağırlıkları atsalar daha da uçacaklar gibime geliyor ama bu halleri de her zaman görülmeye, dinlenmeye değer. Konser dağılırken bende dağılmakta olduğum için bir süre hiçbir şey yapamadan olduğum yerde kalıyorum. Soluma bakıyorum, çıkılamayacak bir çıkış kuyruğu. Sağıma bakıyorum, merdivenlerden yukarıya çıkış yasaklanmış. Kulise gideyim fotoğraf falan çekiliriz belki, yok yahu şimdi akşam akşam başımıza iş almayalım. Pardon ben bir bira daha alabilir miyim?
GOOD NIGHT MY FRIENDS!
2 notes
·
View notes
Text
The Invisible Man
"The Invisible Man", 2020 yapımı bir bilim kurgu ve gerilim filmidir. Leigh Whannell tarafından yazılan ve yönetilen film, H.G. Wells'in klasik bilim kurgu romanı "The Invisible Man"e dayanmaktadır.
Elisabeth Moss'un Cecilia rolündeki performansı, karakterin karmaşık duygusal durumunu ustaca yansıtıyor. Film, onun bakış açısıyla izleyiciyi etkilemeyi başarıyor.
Görsel efektlerle desteklenen görünmezlik konsepti, filmi gerilim dolu anlarla dolduruyor. Kamera kullanımı ve atmosferik müzik, izleyiciyi olayların merkezine çekiyor.
Klasik bir hikaye olan görünmez adam teması, modern bir bakış açısıyla işlenmiş. Senaryo, sürükleyici ve izleyiciyi şaşırtacak detaylar içeriyor.
Görünmezlik teması, korku ve gerilimi başarıyla harmanlıyor. Aksiyon dolu sahneler, seyirciyi gerilimle bekletirken, film aynı zamanda duygusal derinlik sunuyor.
Film, izolasyon, zorbalık ve kontrol gibi toplumsal temalara odaklanarak hikayeye derinlik katıyor.
Sonuç olarak, "The Invisible Man," güçlü performansı, etkileyici görsel unsurları ve derin temalarıyla dikkat çeken başarılı bir bilim kurgu gerilim filmidir. Bilim kurgu ve gerilim türlerini sevenler için keyifli bir seyir deneyimi sunabilir.
#eleştiri#succession#ted lasso#the mandalorian#star wars#taylor swift#film#across the spiderverse#dizi#super mario
3 notes
·
View notes
Text
youtube
Review Game ALBATROZ
Gaming Gacor — Di ranah permainan atmosferik yang kaya akan alur cerita, game ALBATROZ yang dikembangkan oleh Among Giants dan diterbitkan oleh SOEDESCO, telah berhasil menarik perhatian para gamer. Game unik ini, berlatar di dunia distopia yang gelap dengan visual menawan, gameplay yang memikat, dan alur cerita yang terasa nyata, mulai menjadi perbincangan hangat di kalangan penggemar game di seluruh dunia. ALBATROZ menyajikan pengalaman yang memadukan eksplorasi, pemecahan teka-teki, dan cerita yang mendalam, memberikan pengalaman bermain yang menegangkan sekaligus menggugah pemikiran. Berikut ulasan mendalam tentang apa yang bisa diharapkan pemain dari ALBATROZ, mencakup mekanisme permainan, cerita, desain, dan elemen unik yang membuat game ini menonjol.
Cerita dan Latar ALBATROZ: Dunia di Ambang Kehancuran
ALBATROZ membawa pemain ke dunia distopia yang hancur karena kerusakan lingkungan dan krisis sosial. Pemain berperan sebagai karakter utama yang harus bertahan hidup, menggali rahasia yang tersembunyi, dan menghadapi tantangan demi tantangan. Judul ALBATROZ sendiri mencerminkan paradoks antara kebebasan dan keterbatasan, menghadirkan tema isolasi, ketangguhan, serta pencarian makna di tengah dunia yang sedang runtuh. Cerita berlapis ini menggugah pemain untuk merenungi pertanyaan mendalam tentang kemanusiaan, bertahan hidup, dan dampak dari tindakan manusia.
Kisah ALBATROZ menyoroti tema-tema seperti degradasi lingkungan, kontrol otoriter, serta kesepian dalam menghadapi tantangan di dunia yang keras. Pemain akan menemukan jejak-jejak peradaban berupa bangunan yang ditinggalkan, catatan tersembunyi, dan simbol-simbol misterius yang mengungkapkan peristiwa di balik kehancuran dunia ini. Setiap petunjuk yang ditemukan semakin memperkaya cerita keruntuhan manusia, yang diceritakan melalui unsur-unsur visual yang kelam dan penyampaian cerita lewat lingkungan sekitar.
Mekanisme Permainan: Eksplorasi dan Pemecahan Teka-Teki
Among Giants merancang ALBATROZ sebagai pengalaman imersif yang menekankan eksplorasi, pemikiran kritis, dan pemecahan teka-teki. Pemain bebas menjelajahi dunia yang luas dan rumit ini dengan jalur yang tidak linear, memungkinkan pemain memilih jalan mereka sendiri. Eksplorasi menjadi inti dari game ini, mendorong pemain untuk mengamati setiap sudut untuk menemukan petunjuk dan benda yang membantu perkembangan cerita.
Pemain akan dihadapkan pada beragam teka-teki, mulai dari tantangan logika hingga teka-teki mekanis kompleks yang membutuhkan kesabaran dan keterampilan. Setiap teka-teki bukan hanya sekadar rintangan, melainkan bagian integral dari cerita, mencerminkan tantangan yang dihadapi karakter utama dalam perjalanan mereka. Seiring kemajuan permainan, teka-teki semakin rumit, mendorong pemain untuk memperhatikan detail lingkungan dan interaksi sebelumnya. Kombinasi eksplorasi dan pemecahan teka-teki ini membuat game ini terasa seperti misteri interaktif yang memikat dari awal hingga akhir.
Selain itu, ALBATROZ menyertakan elemen bertahan hidup, yang menantang pemain untuk mengelola sumber daya dengan bijak. Pemain harus mencari dan menghemat sumber daya, menyeimbangkan kebutuhan dengan ancaman lingkungan dalam game. Elemen bertahan hidup ini menambah ketegangan ekstra, mendorong pemain untuk mempertimbangkan setiap keputusan dengan seksama.
Visual dan Atmosfer: Desain yang Indah dan Mencekam
Salah satu ciri khas ALBATROZ adalah desain visualnya yang menakjubkan. Among Giants berhasil menciptakan lingkungan yang indah sekaligus menyeramkan, sempurna menggambarkan tema distopia yang gelap. Gaya seni dalam game ini memadukan tekstur realistis dengan pencahayaan dan bayangan yang dramatis, memberikan kesan mimpi yang hampir nyata. Palet warna yang dominan abu-abu, biru, dan coklat menguatkan nuansa kesepian dan kehancuran.
Dunia ALBATROZ terasa luas, namun penuh dengan detail. Setiap bangunan, puing-puing, dan tumbuhan liar yang tumbuh berlebihan memiliki cerita tersendiri, menyumbang pada atmosfer game secara keseluruhan. Desain lingkungan memainkan peran penting dalam bercerita, dengan setiap lokasi dirancang untuk membangkitkan emosi seperti ketakutan, harapan, dan rasa ingin tahu. Pencahayaan dan desain suara saling mendukung untuk menciptakan kesan isolasi, membuat pemain merasa benar-benar sendirian di dunia yang sunyi ini.
Desain Suara: Simfoni Sunyi yang Mencekam
Desain audio dalam ALBATROZ sederhana namun kuat. Alih-alih menggunakan musik latar terus-menerus, game ini mengandalkan suara lingkungan untuk membangun atmosfer. Pemain akan mendengar suara angin berdesir di antara bangunan-bangunan yang ditinggalkan, suara hewan dari kejauhan, dan gema langkah kaki mereka sendiri saat menjelajahi lingkungan. Pendekatan minimalis pada desain suara ini menambah kesan kesepian dan ketegangan, menjaga pemain tetap waspada selama eksplorasi.
Ketika musik muncul, penggunaannya sangat jarang, hanya pada momen-momen penting atau emosi yang kuat dalam cerita. Musik yang dihadirkan memiliki nuansa melankolis dan menghantui, sempurna melengkapi tema-tema kehilangan dan bertahan hidup dalam game. Efek suara juga dikerjakan dengan teliti, sehingga setiap aksi — dari langkah kaki hingga interaksi dengan teka-teki — terasa nyata dan mengikat pemain.
Apa yang Bisa Diharapkan Pemain: Pengalaman yang Unik dan Menggugah Pikiran
ALBATROZ menawarkan pengalaman bermain yang berbeda dari kebanyakan game arus utama. Bukan sekadar aksi cepat atau grafik mencolok; ini adalah perjalanan perlahan melalui dunia yang terbengkalai dan terlupakan. Pemain yang menikmati game yang mengajak berpikir dan merasakan emosi mendalam akan menemukan banyak hal yang bisa dinikmati dalam ALBATROZ. Fokus game ini pada eksplorasi, bertahan hidup, dan narasi yang kuat membuatnya menjadi game yang wajib dimainkan bagi para penggemar game atmosferik dan berfokus pada cerita.
Eksplorasi Mendalam: Pemain akan menghabiskan berjam-jam menjelajahi dunia luas ALBATROZ, mengungkap rahasia tersembunyi, dan merangkai kisah kehancuran manusia.
Teka-Teki Menantang: Teka-teki dalam ALBATROZ dirancang untuk menguji logika dan keterampilan berpikir kritis pemain. Setiap teka-teki memiliki makna, menambah kedalaman cerita daripada sekadar menjadi penghalang.
Cerita yang Menggugah: Narasi adalah salah satu aspek terkuat game ini, menghadirkan cerita yang mendalam tentang bertahan hidup, kehilangan, dan dampak manusia terhadap dunia.
Visual dan Suara yang Atmosferik: Visual dan desain suara yang indah dan menghantui menciptakan dunia yang memikat. Setiap detail, dari pencahayaan hingga suara latar, dirancang dengan cermat untuk menarik pemain ke dalam dunia ini.
Among Giants, studio di balik ALBATROZ, dikenal karena fokusnya pada game yang imersif dan berfokus pada cerita. Kolaborasi mereka dengan SOEDESCO, penerbit yang mendukung pengembang indie, memperlihatkan komitmen untuk menghadirkan game yang unik dan kreatif ke audiens yang lebih luas.
Kesimpulan: Karya Masterpiece dalam Cerita Atmosferik
ALBATROZ bukan hanya sekadar game; ini adalah pengalaman yang membawa pemain dalam perjalanan melalui dunia distopia yang indah. Among Giants berhasil menciptakan game yang memukau secara visual dan menyentuh emosi, menawarkan perpaduan unik antara eksplorasi, pemecahan teka-teki, dan bertahan hidup. Dengan alur cerita yang kaya akan tema isolasi, ketangguhan, dan dampak manusia terhadap dunia, ALBATROZ menjadi pengalaman yang menggugah yang akan terngiang lama di benak pemain.
Bagi penggemar game atmosferik dan naratif, ALBATROZ adalah pilihan wajib yang diperkirakan akan menjadi salah satu rilisan menonjol di tahun 2024. Tidak hanya tentang bertahan hidup di dunia distopia, tetapi tentang menemukan makna di dunia yang hancur dan menemukan kekuatan untuk terus maju. Game ini sudah tersedia di PS5, Xbox Series X/S, dan Steam! Selami petualangan bertahan hidup yang penuh atmosfer ini di platform favorit Anda dan ungkap misteri yang tersembunyi dalam ALBATROZ.
1 note
·
View note
Text
Moon Mystery adalah game petualangan bertema luar angkasa yang membawa pemain menjelajahi sisi gelap bulan dengan berbagai misteri yang menantang. Dengan latar belakang yang penuh teka-teki dan unsur sci-fi yang kuat, game ini menggabungkan elemen eksplorasi, teka-teki, dan pertempuran yang menciptakan pengalaman seru bagi para penggemar game bertema antariksa.
Gameplay
Moon Mystery memberikan pemain kendali penuh untuk mengeksplorasi permukaan bulan, berinteraksi dengan objek misterius, memecahkan teka-teki, dan menghadapi ancaman yang tersembunyi. Pemain berperan sebagai seorang astronot yang menjalankan misi penting untuk mengungkap fenomena aneh yang terdeteksi dari bumi. Seiring berjalannya permainan, pemain menemukan petunjuk mengenai asal usul misteri di bulan dan melangkah lebih dalam ke dunia yang penuh dengan rahasia dan ancaman tak terduga.
Fitur Unggulan
Eksplorasi Menyeluruh di Permukaan Bulan: Pemain dapat bebas menjelajahi permukaan bulan dengan detail realistis, menemukan situs-situs bersejarah dan misterius.
Cerita yang Menegangkan: Alur cerita yang menarik menggabungkan unsur fiksi ilmiah dengan latar belakang yang menyiratkan adanya peradaban kuno atau makhluk asing di bulan.
Teka-Teki dan Misteri: Moon Mystery menyajikan berbagai teka-teki dan misteri yang menantang, membuat pemain harus berpikir kritis untuk membuka jalan dan melanjutkan misi.
Grafis dan Audio Sinematik: Visual yang mengesankan dan efek suara atmosferik menciptakan suasana yang mencekam dan meningkatkan nuansa petualangan.
Tips Bermain
Untuk mengatasi tantangan dalam Moon Mystery, berikut adalah beberapa tips yang bisa membantu pemain:
Perhatikan Lingkungan: Banyak petunjuk penting yang tersembunyi di sekitar, termasuk pada objek yang tampak biasa.
Kelola Sumber Daya dengan Bijak: Sebagai astronot, pemain memiliki persediaan terbatas, jadi pastikan untuk memanfaatkan setiap sumber daya dengan baik.
Analisis Petunjuk dengan Cermat: Teka-teki di Moon Mystery memerlukan kecermatan. Cobalah untuk menganalisis setiap petunjuk sebelum mengambil keputusan.
Kesimpulan
Moon Mystery menawarkan pengalaman eksplorasi bulan yang unik dengan cerita mendalam dan penuh misteri. Dengan mekanik permainan yang seru, grafis berkualitas, dan suasana yang menegangkan, game ini mampu menghibur dan menantang penggemar petualangan sci-fi. Bagi mereka yang tertarik dengan misteri luar angkasa dan cerita yang penuh intrik, Moon Mystery adalah game yang patut dicoba.
0 notes