#antimikrobiyal tedavi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hayatta kalması mucize... Beyin yiyen amipten kurtuldu
Hindistan’da bir çocuk, “beyin yiyen amip” olarak bilinen Naegleria fowlerinin sebep olduğu Primer Amibik Meningoensefalit (PAM) hastalığından kurtulan nadir kişilerden oldu. Belirtiler, Tedavi ve Korunma Yolları Primer Amibik Meningoensefalit (PAM), Naegleria fowleri adlı serbest yaşayan bir amip tarafından neden olunan nadir fakat ölümcül bir enfeksiyondur. Bu amip genellikle tatlı su…
#antimikrobiyal tedavi#beyin enfeksiyonu#beyin sağlığı#burun tıkacı#Dr. Aylin Yaman#Dr. Serhat Ünal#erken teşhis#fotofobi#medikal araştırmalar#Naegleria fowleri#nöbetler#PAM#Primer Amibik Meningoensefalit#Prof. Dr. Mehmet Ceyhan#sağlık önlemleri#sıcak su kaynakları#tatlı su kaynakları
0 notes
Text
Antibiyotiklerin Gereğinden Kısa Ya da Uzun Kullanılması Sıkça Yapılan Bir Hata
Antimikrobiyal Direnç ve Akılcı Antibiyotik Kullanımı Antimikrobiyal direnç, günümüzde sağlık alanında en önemli sorunlardan biri haline gelmiştir. Özellikle antibiyotiklerin yanlış ve gereksiz kullanımı, bu direncin artmasına yol açarak, tedavi süreçlerini zorlaştırmaktadır. Bu yazıda, antimikrobiyal direncin nedenleri, etkileri ve akılcı antibiyotik kullanımının önemi üzerinde…
0 notes
Text
Ozon, kuvvetli bir antimikrobiyal ajandır.
* Ozona dirençli bakteri, virüs, mantar yoktur.
* Bağışıklık sistemini regüle eder. İmmünmodülator etki adı verilen bu etki sayesinde, bağışıklık sisteminin dengeli ve sağlıklı çalışmasını sağlar.
* Metabolizmayı hızlandırır.
* Dolaşımı destekler, dolaşım sistemi bozukluklarının tedavisinde kullanılır.
* Genel anlamda vücudun oksijen kapasitesini artırır, tüm dokuların tüm hücrelerin görevini daha iyi yapmasını Sağlar.
* Vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını destekler.
DEVAMI...
📌Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza başvurunuz.
☎ +90232 290 36 46
📱+90545 290 36 46
🖥 www.drtubakavala.com
🖱️https://linktr.ee/drtubakavala
#drtubakavala #izmir #ozontedavisi #alsancakozontedavisi #ozonetherapy #ozonbakım #kanozon #ozontorbası #izmirozontedavisi #damartıkanıklığı #kalphastalıkları #hastalıklardaozontedavisi #ozontedavisiizmir #kronikyorgunluk #kendinimiyorgunhissediyorum #yorgun #zihinselyorgunluk #kanser #vajinalenfeksiyon #vajinalozonozontedavisi
📷Talatpaşa Bulvarı Nazar Apt. No:23 Daire:1 (Gazi Orta Okulu Karşısı) Alsancak / İZMİR
0 notes
Text
Gümüşün Tıpta ve Sağlıkta Kullanımı
Gümüşün antibakteriyel ve antimikrobiyal özellikleri, binlerce yıldır tıp alanında kullanılmasına neden olmuştur. Antik çağlardan bu yana, gümüşün çeşitli sağlık problemlerini tedavi etmek için kullanıldığına dair birçok kayıt bulunmaktadır.
Antik Çağlarda Gümüşün Tıptaki Kullanımı
Antik Mısırlılar ve Yunanlar, gümüşün sağlık üzerindeki olumlu etkilerini keşfetmişlerdir. Özellikle yaraların tedavisinde ve enfeksiyonların önlenmesinde gümüş kullanılmaktaydı. Yunan hekim Hippokrates, gümüş nitratın enfeksiyonları önleme gücünü vurgulamış ve gümüş içeren karışımları tedavi süreçlerinde kullanmıştır.
Orta Çağ ve Sonrası
Orta Çağ döneminde de gümüş, şifa verici özellikleri nedeniyle popülerliğini korumuştur. Gümüş kaplar, suyun ve yiyeceklerin temiz tutulmasında kullanılmış, suyun saf kalmasına yardımcı olmuştur. Ayrıca aristokratlar arasında gümüş yemek takımlarının kullanımı yaygındı, bu da gümüşün bakteriyel hastalıkları önleme özelliğinden kaynaklanıyordu.
Modern Tıpta Gümüş
Gümüş, modern tıpta da çeşitli şekillerde kullanılmaktadır. Özellikle antibiyotik direncinin artmasıyla birlikte, gümüş bazlı tedavilere olan ilgi yeniden canlanmıştır. Gümüş içeren yara pansumanları, yanık tedavisinde ve cerrahi operasyonlar sonrasında enfeksiyonların önlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Gümüşün Antimikrobiyal Etkisi
Gümüş, mikroorganizmaların hücre duvarına saldırarak onların metabolik süreçlerini bozar. Bu da bakterilerin çoğalmasını engeller ve enfeksiyon riskini azaltır. Gümüş iyonları, hem Gram-pozitif hem de Gram-negatif bakterilere karşı etkilidir. Bu özellikleri, gümüşü yaraların iyileştirilmesinde, enfeksiyonların önlenmesinde ve çeşitli tıbbi malzemelerin üretiminde önemli bir madde haline getirmiştir.
Gümüş Nanopartiküller ve Gelecekteki Potansiyeli
Son yıllarda gümüş nanopartikülleri, nanoteknoloji alanındaki araştırmaların önemli bir konusu haline gelmiştir. Bu parçacıklar, tıp ve sağlık alanında birçok yenilikçi çözümün temelini oluşturabilir. Gümüş nanopartiküller, ilaç taşıyıcı sistemlerde ve doku mühendisliğinde kullanılmaktadır. Ayrıca, antikanser tedavilerinde ve tıbbi cihazların kaplamasında da gelecekte büyük bir potansiyele sahip olabilirler.
Sonuç olarak, gümüş hem geçmişte hem de günümüzde insan sağlığı, ekonomi ve teknoloji açısından büyük bir öneme sahip bir elementtir. Antik medeniyetlerden modern bilime kadar geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir ve gelecekte de potansiyelini korumaya devam edecektir.
0 notes
Text
Gereksiz Antibiyotik Kullanımına Dikkat!
Türk Toraks Derneği, gereksiz antibiyotik kullanımının sepsisin yönetimini zorlaştırdığı ve ölüm oranlarının artmasına neden olduğu konusunda uyarılarda bulundu. 13 Eylül Dünya Sepsis Günü'nde açıklama yapan Türk Toraks Derneği Yoğun Bakım Çalışma Grubu Sekreteri Doç. Dr. Sabri Kasapoğlu, antimikrobiyal direncin ve yeni virülan mikroorganizmaların ortaya çıkışının sepsis tedavisini güçleştirdiğini ve ölüm oranlarını artırdığını belirtti. Erken Tanı Hayat Kurtarır Doç. Dr. Kasapoğlu, sepsisin erken teşhis edilmesinin ve hızla tedavi edilmesinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, yetersiz beslenme, yoksulluk, aşı ve sağlık hizmetlerine ulaşım zorlukları gibi nedenlerden dolayı sepsis tedavi başarısının düşük olduğunu belirtti. Sepsis, vücudun bir enfeksiyona verdiği yanıtın kendi dokularına ve organlarına zarar vermesiyle ortaya çıkar ve erken tanı ve tedavi edilmezse şoka, çoklu organ yetmezliğine, sakatlığa ve ölüme yol açabilir. Kasapoğlu, sepsisin yaygın olarak akciğer enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, karın içi enfeksiyonlar ve cerrahi yaralar gibi enfeksiyonlardan kaynaklandığını ve riskin özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, yaşlılarda, bebeklerde, hamilelerde ve kronik hastalığı olan bireylerde yüksek olduğunu ifade etti. Sepsis Yönetimi Sepsisin tedavisinde erken tanı ve hızlı müdahalenin kritik önem taşıdığını belirten Kasapoğlu, tedavi sürecinde enfeksiyonun kaynağını kontrol altına almak ve vücuttaki aşırı enflamatuar yanıtı durdurmanın hedeflendiğini söyledi. Bu amaçla geniş spektrumlu antibiyotikler genellikle ilk tedavi seçeneği olarak kullanılırken, gerekli durumlarda mekanik ventilasyon ve diyaliz gibi organ destek tedavileri de uygulanabilir. Kasapoğlu, yoğun bakım ünitelerinin yeterli yatak kapasitesine sahip olmasının ve hastaların bu ünitelere erişimindeki engellerin kaldırılmasının hasta sağlığı açısından kritik olduğunu vurguladı. Farkındalık Hayat Kurtarır Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Doç. Dr. İpek Candemir ise sepsisin önlenmesinde enfeksiyonların önlenmesinin önemine dikkat çekti. Özellikle pnömokok, meningokok ve grip gibi bakteriyel ve viral enfeksiyonlara karşı aşılama yapmanın sepsis riskini azaltabileceğini belirtti. Ayrıca, el hijyenine dikkat etmek, cerrahi yaraların bakımına özen göstermek ve hastanelerde enfeksiyon kontrol protokollerine uymanın sepsis riskini önemli ölçüde azaltabileceğini vurguladı. Candemir, sepsisin ölümcül sonuçlarını önlemek için erken müdahale ve uygun tedavi stratejilerinin en etkili yollar olduğunu ifade etti ve "Farkındalık Hayat Kurtarır" diyerek, sepsis farkındalığının artırılmasının hem sağlık profesyonelleri hem de toplum genelinde bu ciddi durumun daha hızlı tanınmasını ve tedavi edilmesini sağlayacağını belirtti. Read the full article
0 notes
Text
Ağız Kokusu ve Uçucu Yağlar
Ağız Kokusu ve Uçucu Yağlar
#AğızHijyeni, #AğızKokusu, #AğızKokusuGidericiBitkiler, #AğızKokusuGiderme, #AğızKokusuNaneLimon, #AğızKokusuNasılGeçer, #AğızKokusuNedenleri, #AğızKokusuÖnleme, #AğızKokusuTedavisi, #AğızKokusuVeDoğalÇözümler, #AğızKokusuVeSağlık, #AğızSağlığı, #ÇayAğacıYağı, #ÇayAğacıYağıAğızKokusu, #DoğalAğızKokusuÇözümleri, #DoğalÇözümler, #EvdeTedavi, #LavantaYağıAğızKokusu, #LimonYağı, #LimonYağıFaydaları, #NaneYağı, #NaneYağıAğızKokusu, #NaneYağıKullanımı, #OkaliptüsYağı, #PortakalYağı, #UçucuYağlar, #UçucuYağlarVeAğızSağlığı https://is.gd/xH7QB2 https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/agiz-kokusu-ve-ucucu-yaglar/
Ağız kokusu ve uçucu yağlar ile günlük hayatımızda utanç verici durumlara yol vermeden kullanımını nasıl sağlarız? Diş fırçalama ve diş ipi kullanımı gibi temel ağız hijyeninin yanı sıra, uçucu yağlar da ağız kokusunu gidermek için kullanılabilir.
Uçucu yağlar nasıl işe yarar?
Uçucu yağlar, antimikrobiyal ve antiseptik özelliklere sahiptir. Bu sayede ağızda bulunan ve kokuya neden olan bakterileri yok etmeye yardımcı olurlar. Ayrıca, ağızdaki iltihabı ve tahrişi azaltarak ferah bir nefes sağlarlar.
Ağız kokusu için hangi uçucu yağlar kullanılır?
Nane: Nane yağı, ağız kokusunu gidermek için en popüler uçucu yağlardan biridir. Nane yağı, ferahlatıcı bir etkiye sahiptir ve ağızda uzun süre kalıcı bir koku bırakır.
Çay Ağacı: Çay ağacı yağı, antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahiptir. Ağızda bulunan bakterileri yok etmeye ve mantar enfeksiyonlarını tedavi etmeye yardımcı olur.
Okaliptüs: Okaliptüs yağı, solunum yolu rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanılır. Ağız kokusu da solunum yolu rahatsızlıklarından kaynaklanabilir. Okaliptüs yağı, bu rahatsızlıkları hafifleterek ağız kokusunu gidermeye yardımcı olur.
Limon: Limon yağı, C vitamini bakımından zengindir. Ağızda bulunan bakterileri yok etmeye ve ağız hijyenini sağlamaya yardımcı olur.
Portakal: Portakal yağı, limon yağı gibi C vitamini bakımından zengindir. Ağız kokusunu gidermenin yanı sıra, ağızda hoş bir tat bırakır.
Uçucu yağlar nasıl kullanılır?
Su ile seyrelterek gargara yapabilirsiniz. 2-3 damla uçucu yağı bir bardak suya ekleyin ve gargara yapın.
Diş fırçanıza bir damla uçucu yağ ekleyebilirsiniz. Diş fırçanızı her zamanki gibi kullanın.
Difüzör kullanabilirsiniz. Birkaç damla uçucu yağı difüzöre ekleyin ve evinizin atmosferini ferahlatın.
Uçucu yağları kullanırken dikkat edilmesi gerekenler:
Uçucu yağları asla yutmayın.
Uçucu yağları cildinize uygulamadan önce bir taşıyıcı yağ ile seyreltin.
Hamile veya emziren kadınlar, uçucu yağları kullanmadan önce bir doktora danışmalıdır.
Uçucu yağları çocuklardan uzak tutun.
Uçucu yağlar, ağız kokusunu gidermek için etkili bir doğal yöntemdir. Doğru şekilde kullanıldığında, ağız hijyeninizi sağlayabilir ve ferah bir nefes alabilirsiniz.
Not: Bu makale sadece bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya ilaç kullanıyorsanız, uçucu yağları kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir.
#ağız hijyeni#ağız kokusu#Ağız kokusu giderici bitkiler#Ağız kokusu giderme#Ağız kokusu nane limon#Ağız kokusu nasıl geçer#Ağız kokusu nedenleri#Ağız kokusu önleme#Ağız kokusu tedavisi#Ağız kokusu ve doğal çözümler#Ağız kokusu ve sağlık#Ağız sağlığı#çay ağacı yağı#Çay ağacı yağı ağız kokusu#Doğal ağız kokusu çözümleri#doğal çözümler#evde tedavi#Lavanta yağı ağız kokusu#limon yağı#Limon yağı faydaları#nane yağı#Nane yağı ağız kokusu#Nane yağı kullanımı#okaliptüs yağı#Portakal yağı#uçucu yağlar#Uçucu yağlar ve ağız sağlığı
0 notes
Link
0 notes
Text
En İyi Yanık Kremi İz Birakmayan
En iyi yanık kremi iz bırakmayan, güneş yanıklarının yanı sıra diğer yanıkların da tedavisinde kullanılabilir. Yanık kremi seçerken, en iyi seçimi yapmak için özellikle iz bırakmayan formüllere sahip ürünlere odaklanmak önemlidir. İşte, iz bırakmayan en iyi yanık kremleri hakkında bilgi: - La Roche-Posay Cicaplast Baume B5: Bu yanık kremi, cildinizi nemlendirirken, hızla iyileşmesine yardımcı olur. Formülünde yer alan madecassoside, ciltteki hasarı onarır ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Ayrıca, parfüm, koruyucu ve renklendirici içermeyen bu krem, cildinize zarar vermeyecek şekilde tasarlanmıştır. - Bioderma Cicabio Creme: Bioderma Cicabio Creme, cildinizi rahatlatarak, hızlı bir şekilde iyileşmesine yardımcı olur. Zengin formülü, cildinizi nemlendirir ve hasar gören cildinizi yeniler. Formülünde bulunan bakır, cildin doğal iyileşme sürecini hızlandırır ve iz oluşumunu engeller. - Avene Cicalfate Restorative Skin Cream: Avene Cicalfate Restorative Skin Cream, hafif bir dokuya sahiptir ve cildinizin rahatlamasına yardımcı olur. Formülünde bulunan su bazlı bakır, cildinizi yeniler ve iltihapları azaltır. Ayrıca, parfüm içermez ve alerjik reaksiyonlara neden olmaz. - Vichy Mineral 89: Vichy Mineral 89, cildinizi nemlendirir ve onarır. Formülünde yer alan hyaluronik asit, cildin nem seviyesini artırır ve hasar gören cildinizi yeniler. Ayrıca, cildinizde iz bırakmadan hızla emilir ve günlük kullanım için uygundur. - Eucerin Aquaphor Repairing Ointment: Eucerin Aquaphor Repairing Ointment, kuru ve çatlamış ciltleri hızla iyileştirir. Formülünde yer alan gliserin ve pantenol, cildinizi nemlendirir ve onarır. Bu yanık kremi, cildinizi iyileştirirken, iz bırakmadan cildinizin eski sağlığına kavuşmasını sağlar. Unutmayın, herhangi bir yanık kremi kullanmadan önce, cilt tipinize uygun bir ürün seçmek önemlidir. Ayrıca, yanık cildinizin iyileşmesi için bol su içmek ve cildinizi güneş ışınlarından korumak da önemlidir.
Yanık tedavisinde en çok tercih edilen krem
Silverdin, yanık tedavisi için kullanılan bir kremdir. İçeriğinde %1 gümüş sulfadiazin bulunur ve antimikrobiyal özellikleri vardır. Bu özelliği nedeniyle, yanık bölgelerdeki enfeksiyon riskini azaltmak ve enfekte olmuş yaraların tedavisine yardımcı olmak için kullanılır. Silverdin, yanık tedavisi için özellikle ikinci derece yanıklarda (derinin alt tabakalarının etkilendiği) ve üçüncü derece yanıklarda (derinin tamamen etkilendiği) kullanılır. Yanıkların iyileşmesini hızlandırır ve aynı zamanda ağrıyı azaltır. Kremi yanık bölgesine uygulamak, enfeksiyonun yayılmasını engelleyerek, cildin iyileşme sürecini hızlandırır. Silverdin, genellikle doktorlar tarafından reçete edilir ve ciddi yanıkların tedavisi için kullanılır. Ancak, yanık kremleri hakkında doktorunuza danışmadan kullanmamanız önemlidir. Bazı durumlarda, yanık kremi kullanmak yanık tedavisinde yeterli olmayabilir ve ciddi yanıklar için daha agresif tedavi yöntemleri gerekebilir. Silverdin'in yan etkileri arasında alerjik reaksiyonlar, kaşıntı, kızarıklık ve yanık bölgesindeki cildin soyulması gibi cilt reaksiyonları bulunabilir. Eğer bu tür yan etkiler görürseniz, kremi kullanmayı bırakın ve doktorunuza başvurun. Sonuç olarak, Silverdin, yanık tedavisi için yaygın olarak kullanılan bir kremdir. Ancak, herhangi bir yanık kremi kullanmadan önce, yanık türü ve cilt tipinizi göz önünde bulundurarak doktorunuza danışmanız önemlidir.
Yanık Türleri ve iyleşme süreleri
Yanık türleri hakkında Wikipedia kaynaklarından aldığımız bilgiye göre aşağıda tablo olarak listelenmiştir. TürGörünümDokuHisİyileşme SüresiYüzeysel (Birinci derece)Kırmızı ve kabarcıksızKuruAğrı verici5-10 günKısmi kalınlıkta yüzeysel (İkinci derece)Şeffaf kabarcıklar ile kızarıklık. Bası ile beraber beyazlık.NemliÇok ağrır2–3 haftadan daha azDerin kısmi kalınlıkta (İkinci derece)Sarı veya beyaz. Daha az beyazlık olur. Su toplayabilir.Epeyce kuruBası ve gerginlik3–8 haftaTam kalınlıkta (Üçüncü derece)Katı ve beyaz/kahverengi, Beyazlık olmaz.Kayış gibiAğrı olmazUzun sürer (ay bazında) ve tam olarak tamamlanmaz.Dördüncü dereceSiyah; kavrulmuştur ve eskar oluşmuştur.KuruAğrı olmazKesip çıkarılmayı gerektirir Yanık izi kalmaması için ne yapmak lazım?Yanık Bölgesini Temiz Tutmak: Yanık bölgesinin temizliği, enfeksiyon riskini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır. Yanık Bölgesini Nemlendirmek: Yanık bölgesinin nemli kalması, iyileşme sürecini hızlandırır ve iz oluşumunu önler. Yanık bölgesinin iyileşme sürecinde, sağlıklı beslenmek ve bol miktarda su içmek önemlidir.Silverdin krem ne işe yarıyor?Silverdin krem, yanık tedavisi için kullanılan bir kremdir. İçeriğinde %1 gümüş sulfadiazin bulunur ve antimikrobiyal özellikleri vardır. Bu özelliği nedeniyle, yanık bölgelerdeki enfeksiyon riskini azaltmak ve enfekte olmuş yaraların tedavisine yardımcı olmak için kullanılır. Öncelikle yanık durumunuz için geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Ardından gün içerisinde güneşin zararlı ışınlarından korunmak için "En Beğenilen 5 Güneş Kremi Önerileri" başlıklı yazımızı okumanızı tavsiye ederim. Read the full article
0 notes
Text
Colidur Kullananlar Yorumlar – Bağırsak İçin!
Colidur içeriğindeki etken madde risafsimin, Escherichia coli adlı bir bakterinin neden olduğu ishali tedavi etmek için kullanılır. Karaciğeriniz normal çalışmadığında ortaya çıkan bir durum olan hepatik ensefalopatiyi önlemek için de kullanılır. Bu ilaç ayrıca ishalli irritabl bağırsak sendromunu tedavi etmek için de kullanılır.
Colidur kullananlar ortalama 3 gün içerisinde semptomlarında iyileşme gördüklerini dile getirmekle birlikte, bazı durumlarda bu süre uzayabilir.
Colidur Nedir?
Bağırsaktaki iltihaplanma tedavi edilmezse büyük sorunlar yaratabilir. Bunların en büyük başında bağırsak florasında dengesizlik gelir ve bu ishal gibi hastalıklar yaratır.
Turist ishali olan adlandırılan ve şiddetli mide-bağırsak iltihaplanmalarına sebep olan bakteriyel enfeksiyonun yarattığı semptomların tedavisinde Colidur antibiyotik kullanılır. Bunu yanında
Son araştırmalarda Colidurun içeriğinde Risafsimin:
Geniş antimikrobiyal spekturum
Az yan etkisi
Diğer ilaçlarla az etkileşim
Gibi sebeplerden tercih edilen bir antibiyotiktir.
Colidur nasıl kullanılır?
COLİDUR 200 mg ve 550 mg dozları bulunmaktadır. Doktorounuz uygun dozu hastalığın durumuna göre reçete edecektir.
Colidur, yiyecekle birlikte veya yemeksiz ağızdan alınacak bir tablet olarak alınır. Bol suyla alınmalıdır ve dışkının rengini değiştirebilir. Colidur, kısa sürece etki edecek bir mekanizmaya sahiptir ve ortalama 3 gün içerisinde etkisini gösterir.
Fakat 3 günlük tedaviden sonra belirtileriniz devam ederse veya tekrar ortaya çıkarsa, COLİDUR’ u ikinci defa kullanmayınız ve doktorunuza danışınız.
Colidur kullanmaya başladıktan sonra bağırsak iltihabının azalmaya başladığını görseniz bile, bu ilacı çok erken almayı bırakmayın çünkü enfeksiyonunuz geri dönebilir.
Colidor kullananlar hakkında daha fazla bilgi edinin.
Colidur Yan Etkileri Nedir?
Antibiyotikler yanlış kullanıldığında bir çok yan etkilere sebebiyet verebilir. Aşırı kullanımlarında ise bağırdaki faydalı probiyotik bakterilere de zarar verir.
En yaygın yan etkileri arasında:
Bağ ağrısı
Baş dönmesi
Gaz
Karında şişkinlik
Kabızlık
Karın ağrısı
İshal
Tuvalet ihtiyacı(Acil)
Bulantı
Bu semptomlar antibiyotik kullananlarda genelde sıkça görülen yan etkilerdir. Colidur güçlü bir antibiyotik olduğu için reçetesiz alamazsınız
0 notes
Text
Jojoba yağının yüz, saç ve vücut için 10 faydası, kullanımı ve yan etkileri
Jojoba yağının yüz, saç ve vücut için 10 faydası, kullanımı ve yan etkileri
Jojoba yağı binbir derde devadır. Sivilceleri tedavi eder, saç dökülmesini önler, kirpikleri uzatır. Jojoba yağı E ve B vitamini içerir, antioksidanlar, antimikrobiyal ve antienflamatuardır. Pek çok saç ve cilt bakım ürününde de jojoba yağı yer alır. Hem cilt hem de saç için kullanılabilir. Saçları güçlendirir, cildi nemlendirir, sivilceye iyi gelir. Jojoba yağının faydalarına kavuşabilmek için…
View On WordPress
0 notes
Text
Antimikrobiyal Direnç Nedir? Antimikrobiyal Direncin Nedenleri Nelerdir? Antimikrobiyal Direnç Nasıl Önlenir?
Antimikrobiyal Direnç: Tehditler ve Çözümler Günümüzde, antimikrobiyal direnç (AMD), global sağlık sistemlerini tehdit eden en büyük sorunlardan biridir. Mikropların, tedavi amacıyla kullanılan ilaçlara karşı geliştirdiği direnç, enfeksiyonların tedavisini zorlaştırmakta ve bu durum ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. 2019 yılında AMD nedeniyle yaklaşık 5 milyon insan hayatını kaybetmiştir.…
0 notes
Text
Ozon tedavisi, ozon gazının tıbbi amaçlarla kullanılmasıdır. Ozon gazı, üç oksijen atomundan oluşur ve antimikrobiyal, antiinflamatuar ve oksijen sağlayan özellikleri nedeniyle birçok sağlık sorununun tedavisinde kullanılabilir. İşte ozon tedavisinin kullanılabileceği bazı durumlar:
✅Bağırsak hastalıkları ✅Kanser tedavisi ✅Cilt hastalıkları ✅Astım tedavisi ✅Şeker hastalığı
DEVAMI... https://drtubakavala.com/ozon-tedavisi/ozon-tedavisi/
📌Bu içerik bilgilendirme amaçlı olup, tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza başvurunuz.
☎ +90232 290 36 46 📱+90545 290 36 46 📩 [email protected] 🖥 www.drtubakavala.com 🖱️https://linktr.ee/drtubakavala
#drtubakavala#izmir#ozontedavisi#alsancakozontedavisi#ozonetherapy#ozonbakım#kanozon#ozontorbası#izmirozontedavisi#damartıkanıklığı#kalphastalıkları#hastalıklardaozontedavisi#ozontedavisiizmir#kronikyorgunluk#kendinimiyorgunhissediyorum
📷Talatpaşa Bulvarı Nazar Apt. No:23 Daire:1 (Gazi Orta Okulu Karşısı) Alsancak / İZMİR
0 notes
Text
Menenjit Nedir Menenjit Belirtileri
7 Soruda Menenjit
Menenjit, her yaşta görülebilen, ancak özellikle iki yaşın altındaki çocuklarda endişe verici tablolar yaratabilen bir hastalık. Menenjit nedir? Menenjit, beyin ve omuriliği saran zarların (meninks) enfeksiyonunu ifade ediyor. Meninkslerin beyin dokusu ile komşuluğu nedeniyle beraberinde beyin iltihabı da (meningoensefalit) gelişebiliyor. Çocuklarda ateşle birlikte seyreden menenjit, en sık rastlanılan santral sinir sistemi hastalıklarından birisidir. Menenjit neden olur? Neden mikroorganizmalardır. Her türlü mikrop menenjite neden olabilir. Hastanın yaşı ve bağışıklık düzeyi ile bağlantılı olmakla beraber ilk sırada virüsler (kabakulak, herpes virüs), bakteriler (en sık S. pneumoniae, N. meningitidis, H. influenzae tip B) ve daha az sıklıkla mantar ve parazitler geliyor. Mikroplar kan yoluyla beyin zarlarına ulaşabiliyor. Ayrıca, bunların yanı sıra, otit (kulak iltihabı), sinüzit, mastoidit gibi enfeksiyonlarda komşuluk yoluyla, daha ender olarak da kafatası ameliyatları veya delici travmaları sonrasında da mikrop meninkslere yerleşip enfeksiyona neden olabiliyorlar. Menenjit nasıl bulaşır? Menenjit genellikle kış ve ilkbahar aylarında, salgınlar şeklinde görülüyor. Bakteriyel menenjite neden olan etmenler genellikle insanların burun ve boğaz mukozalarında bulunuyor. Ancak her zaman hastalığa neden olmuyor. Bağışıklığın düşük olduğu zamanlarda hastalık görülüyor. Geçiş şekli insandan insana solunum yolu sekresyonları, öksürük ve hapşırmayla etrafa dağılan sıvı partikülleri yoluyla oluyor. Kreş, yurt, gündüz bakım evi, askeri kışlalar, hac, umre gibi kalabalık ortamlarda bulaşma ve taşıyıcılık olasılığı artıyor. Kimler risk altında? Menenjit her yaşta görülmekle beraber, özellikle beş yaş altındaki çocuklarda daha sık rastlanıyor. İki yaş altındaki çocuklarda ise mikroplara özgü bağışıklık sistemi tam gelişmediğinden dolayı ölüm oranı yüksek oluyor. Menenjitin belirtileri nelerdir? Etkenden bağımsız olarak tüm menenjitlerde ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma (bazen fışkırır tarzda), iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, ışık hassasiyeti, bel- boyun ağrısı ve sertliği, uyku hali, epileptik nöbet, koma görülebiliyor. Meningokoksik menenjitte deride mor-kırmızı döküntü olabiliyor. Tanı ve tedavi nasıl planlanıyor? Menenjitte erken teşhis ve hemen antimikrobiyal tedaviye başlamak, hastanın yaşamını korumak ve oluşabilecek komplikasyonları önlemek açısından önem taşıyor. Kesin tanı için beyin omurilik sıvısının mikrobiyolojik ve biyokimyasal incelenmesi gerekiyor. Zamanında ve yeterli tedavi edilmeyen hastalarda ölüm oranı yüksek oluyor. Ayrıca beyin absesi, felç veya organ kaybı gibi komplikasyonlar da gelişebiliyor. Menejitten nasıl korunulur?
0 notes
Text
Ezentere
Ezentere
#AğrıKesici, #Antimikrobiyal, #Çekem, #ClusteredDaphne, #Daphnetin, #Daphnetin7OGalactoside, #Daphnetin7OGlucuronide, #Daphnetin7ORhamnoside, #IltihapÖnleyici, #Ovit, #Sıyırcıkgiller, #YabaniDefne https://is.gd/BO8jJw https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/ezentere-daphne-glomerata/
Ezentere (Daphne glomerata), familyası Thymelaeaceae olan bir bitki türüdür. Bu bitkinin bilimsel adı Daphne glomerata’dır. İngilizce adı ise “clustered spurge laurel” veya “spurge laurel” olarak bilinir. Bu bitkinin drogu, çeşitli rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılır. Sık ormanlarda ve nemli bölgelerde yetişir. Bitkinin kökleri ve yaprakları kullanılır. İçerdiği etken maddeler arasında alkaloidler bulunur. Bu bitki, güneşi seven ve nemli bir iklime ihtiyaç duyar. Nihai olgunlaşma süresi, yetiştiği koşullara bağlı olarak değişebilir. Güneşli veya hafif gölgeli bölgelerde yetiştirilebilir. Halk arasında, bu bitki bazı cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanılır.
Ezentere bitkisi, doğal çözümler arayışında olan birçok insan için merak uyandıran bir bitkidir. Bu bitki, bilimsel adıyla Daphne glomerata, Thymelaeaceae familyasına aittir ve tıbbi açıdan çeşitli faydalar sunar. İşte bu ilginç bitkinin bilmeniz gereken bazı özellikleri.
Ezentere Bitkisinin Kullanım Alanları
Bu bitkinin kökleri ve yaprakları geleneksel tıpta kullanılır. İçeriğindeki alkaloidler sayesinde bazı sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olabilir. Özellikle cilt rahatsızlıkları için doğal bir çözüm arayanlar için tercih edilen bir bitkidir.
Ezentere Bitkisinin Yetişme Koşulları
Güneşi seven bir bitki türüdür ve nemli bir iklimde yetişir. Bu bitkiyi bahçenizde yetiştirmek istiyorsanız, güneş alan veya hafif gölgeli bir bölge seçmelisiniz. Yetiştirme süreci, bitkinin nihai olgunlaşma süresine bağlı olarak değişebilir.
Doğadan sağlığınıza uzanan bir yolun kapısını aralayan ilginç bir bitki olarak karşımıza çıkıyor. Geleneksel tıpta kullanımı ve doğal çözümlere duyulan ilgi arttıkça, bu bitkinin popülaritesinin de yükselmesi muhtemeldir. Cilt rahatsızlıkları gibi sorunlarınız varsa, bu bitkiyi kullanarak doğal bir alternatif denemeyi düşünebilirsiniz.
Ezentere Bitkisinin Olası Yan Etkileri
Her ne kadar ezentere bitkisi bazı sağlık sorunlarına iyi gelebilecek özelliklere sahip olsa da, kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır. Bitkinin bazı alkaloidler içerdiği unutulmamalıdır, bu nedenle yanlış kullanım ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ezentere bitkisini kullanmadan önce mutlaka bir uzmana veya herbaliste danışmak önemlidir.
Ezentere Bitkisinin Diğer Bitkilerle Kombinasyonu
Ezentere bitkisi, bazı diğer bitkilerle bir araya getirilerek daha etkili bir şekilde kullanılabilir. Özellikle cilt rahatsızlıkları için faydalı olabilecek bitkilerle kombinasyonu düşünülebilir. Adaçayı, lavanta veya calendula gibi bitkilerle hazırlanan karışımlar, cilt sağlığınızı destekleyebilir.
Ezentere bitkisi, doğadan gelen bir hediye olarak sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan önemli bitkilerden biridir. Ancak her bitkide olduğu gibi, kullanmadan önce uzman tavsiyesi almak ve dikkatli olmak önemlidir. Ezentere bitkisi, doğal çözümlere ilgi duyanlar için ilginç bir seçenek olabilir, ancak herhangi bir bitkisel tedaviyi başlamadan önce doktorunuza veya herbaliste danışmanız her zaman en iyisi olacaktır.
Uyarı: Ezentere, tıbbi amaçla kullanıldığında doktor tavsiyesi alınmalıdır. Bitkinin bazı yan etkileri olabilir.
#ağrı kesici#Antimikrobiyal#Çekem#Clustered Daphne#Daphnetin#daphnetin-7-O-galactoside#daphnetin-7-O-glucuronide#daphnetin-7-O-rhamnoside#iltihap önleyici#Ovit#Sıyırcıkgiller#Yabani Defne
0 notes
Link
0 notes
Text
AYI ELMASI FAYDALARI VE ZARARLARI
Ayı elması bitkisinin bilinirliği fazla yaygın değildir. Oldukça merak edilen ayı elması faydaları ve zararları nelerdir? konusu hakkında küçük bir araştırma yaptık. Ayı elması, dış yüzeyi benzediği için, aynı zamanda; “yabancı portakal ağacı kızılderili portakalı” diye isimlendirilir. Latince ismi ise “maclura pomifera”dır. Ayı elması, dikenli bir ağaçtır ve asıl ana yurdu Amerika’dır. Meyveler 10 ila 15 cm çapındadır. Dış görünüş bakımından geniş ve yuvarlaktır, dutgiller familyasına aittir. Erkek çiçekleri tabla şeklinde, dişi çiçekleri ise yuvarlak olur. Ayı elması meyvesinin olgunlaşma dönemi eylül-ekim, kullanılabilir hâli ise kasım-aralık aylarıdır. Ev içinde budanarak da yetiştirilebilir.
Ayı Elması Nedir? Nerelerde Yetişir?
Ayı elması ülkemize ait bir bitki değildir. Ana yurdu Amerika olan tropikal bir meyvedir. Türkiye'de az kişi tarafından bilinip kullanılsa da üretimi gerçekleştirilmektedir. Peki ayı elması Türkiye'de daha çok nerelerde yetiştirilir? Ayı elması ülkemizde daha çok Akdeniz ve Ege kıyılarında Adana, Gaziantep, İskenderun, Bursa, İstanbul bölgelerinde yetiştirilir. Şifa kaynağı olarak kullanılmasının dışında çit bitkisi olarak da kullanılmaktadır.
Ayı Elması Ne İşe Yarar? Ayı Elması Yenir mi?
Ayı elması yenilecek bir meyve değildir. Ancak içerisinde bulunan süt kıvamlı sıvıyla merhem yapılır. Bu merhem çok kişi tarafından bilinmese de başta eklem ağrıları ve kireçlenme olmak üzere pek çok rahatsızlığa iyi gelir. Ayı elması faydaları ve zararları olan bir bitkidir. Ayı elması şifa amaçlı kullanılmasının dışında saksıda yetiştirilerek süs bitkisi olarak da kullanılır.
Ayı Elması Nasıl Kullanılır?
Ayı elması yenerek tüketilmez. Fakat ayı elmasının ezilerek merhemi ve kurutularak da çayı yapılır. Bu merhem, meyvenin salgıladığı süt ve saf zeytinyağı karışımından elde edilir. Merhem olarak kullanmak istemezseniz, meyveyi keserek direkt olarak ağrıyan bölgeye bağlayabilirsiniz. Ayı elması her hâliyle ağrıya iyi gelir, doğal şifa olarak bilinir.
Ayı Elması Özellikleri
Ayı elması içerisinde;
Alkalitler,
Glikozitler,
Şekerler,
Nıuhtelif Asitler,
Morin ve rutin flamonitleri,
Katranlı maddeler,
Yapraklarında ise C vitamini bulunur.
Ayı elması; antimikrobiyal anti bakteriyel ve antiinflamatuar özelliklerine sahiptir. Ayı elması taban suyu yüksek ve rutubetli yerlerde yetişir. Genelde ormanlık alanlarda, dere kenarlarında ve yol kenarlarında görülür. Aynı zamanda değişik toprak tiplerine de uyumludur. Ayı elması faydaları ve zararları internette bir çok kişi tarafından araştırılmaktadır.
Ayı Elması Nerelerde Satılır?
Bilinirliğini git gide artıran ayı elmasını bulmak eskisinden daha kolay. Ayı elması artık büyük marketlerin çoğunda bulunuyor. Ayı elması faydaları ve zararları kullanılmadan önce bilinmelidir. İsterseniz marketten almak yerine evinizde kendinizde yetiştirebilirsiniz. Ayı elmasını ister süs bitki olarak ister merhem olarak kullanabilirsiniz.
Yalancı Portakal Kremi Nasıl Yapılır?
Yalancı portakal kremi yapımında ihtiyacınız olan şeyler;
Ayı elması
Saf zeytinyağı
Ayı elmasının içerisinde ki sütü cam bir kaba alın ve saf zeytinyağı ile karıştırın. Bu karışımı yapar yapmaz kullanabilirsiniz. Ağrıyan bölgelerinize, yaralarınıza, geçmeyen lekelerinize vs. pek çok yere yalancı portakal kremini sürebilirsiniz.[yazi ilgili_yazi_id="3484"]
Yalancı Portakal Kremi Faydaları
Yalancı portakal kremi merhem olarak kullanıldığında, yaralarda daha hızlı iyileşme sağlar. Eklem ağrıları için merhemi sürüldüğünde kısa sürede ağrının geçmesini, iyileşmesini sağlar. Cilt için kullanıldığında ise yüzü daha pürüzsüz ve bebeksi hale getirir. Yalancı portakal kremi cilt üzerinde sivilce ve lekeler varsa tedavi amaçlı da kullanılır. Yalancı portakal bitkisinin yağı, saçlara sürüldüğünde saç kabarması ve elektriklenmesi gibi sorunların önüne geçer.
Yalancı Portakal Egzamaya İyi Gelir mi?
Vücuttaki neredeyse pek çok yere iyi gelen yalancı portakal, kontrollü ve doğru kullanıldığı takdir de, egzamaya hatta diğer cilt rahatsızlıklarına (sedef, rozasea) da iyi gelir. Tek yapmanız gereken yalancı portakal bitkisine egzamalı bölgenize istikrarlı bir şekilde uygulamaktır. Kremlerin fayda etmediği egzamanızın, yalancı portakal sayesinde, kısa sürede iyileştiğini göreceksiniz.📷
Yalancı Portakal Cilde Faydaları ve Zararları
Yalancı portakal cilde;
Makyaj temizleyici olarak,
Nemlendirici olarak,
Sivilce, leke ve siyah nokta temizliğinde,
Kolajen üretimi için,
İnce çizgileri gidermek için,
Kırışıklıkların görünümünü azaltmak için sürülebilir.
Yalancı portakal kreminin, cilde tek katman veya sadece lekeli bölgelerin üzerine sürülmesi uygundur. İçeriği temiz ve doğal olduğu için rahatlıkla cildinize uygulayabilirsiniz. Yalancı portakal cilde faydaları düzenli kullanımda gözle görülür biçimde ortaya çıkar. Günde iki defa ya da gece yatmadan önce cildinize tek katman olacak şekilde uygulayabilirsiniz. Cildinizde tahriş veya kızarıklığa sebep olduğunu fark ederseniz kremi kullanmayı bırakabilirsiniz. Aksi hâlde daha fazla tahrişe veya lekeye sebep olabilir.
Yalancı Portakal Çayı Faydaları
Yalancı portakal çayı faydaları şunlardır;
Gerginliği ve stresi azaltarak sakinlik sağlar.
Kremi ile birlikte düzenli kullanımda daha aydınlık bir cilt, görünüm sağlar.
Vücuttaki toksinleri atmaya yardımcı olur.
Soğuk algınlığına kar
https://faydasivezararlari.com/ayi-elmasi-faydalari-ve-zararlari/.html
0 notes