#altnda
Explore tagged Tumblr posts
Text
Mevlana’nın güzel bir şiiri
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladim sevdiklerimi. ..
Ağladım.
Yaşamayı ögrendim.
Dogumun, hayatın bitmeye başladığı an oldugunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar oldugunu
ögrendim.
Zamanı ögrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacagını,
zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim...
Insanı ögrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler oldugunu...
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.
Sevmeyi ögrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı oldugunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kuruldugunu ögrendim.
İnsan tenini ögrendim.
Sonra tenin altnda bir ruh bulundugunu. ..
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu ögrendim..
Evreni ögrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını ögrendim.
Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektigin ögrendim.
Ekmeği ögrendim.
Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim.
Okumayı ögrendim.
Kendime yazıyı ögrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana...
Gitmeyi ögrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi...
Dünyaya tek başına meydan okumayı ögrendim genç yaşta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektigine aydım.
Düşünmeyi ögrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek oldugunu ögrendim.
Namusun önemini ögrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
sürmemek oldugunu ögrendim.
Gerçegi ögrendim bir gün...
Ve gerçegin acı oldugunu...
Sonra kararında acının, yemege oldugu kadar hayata da
lezzet kattığını ögrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...
MEVLANA
41 notes
·
View notes
Text
İlluminati gerçek mi ?
dünyayi perde arkasindan yönettigi iddia edilen ve gözümüzün gördügü her yere subliminal mesajlar ekleyen illuminati gerçekten var mi? yoksa bu da birilerinin ilgi çekip para kazanmak için sömürdügü bir komplo teorisi mi?
o hâlde baslayalim ve efsanevi illuminati örgütünün bilinen tarihine bir göz atalim. komplo teorilerinde sikça kargumiza çikan bu örgütün yapisina deginelim ve hakkin-da akan iddialarin kritigini yapalim. tabii isin bu kismi biraz karsik. çünkü günümüzde alakal alakasiz birçok orgüt, grup ve çesitli olaylar illuminati hikâyeleri bashgi altnda birbirine girmis vaziyette. birbirinden ayiklamast
aor bir bilgi kaosu ile kars: karsyaynz. ama bir yandan da
son derece ilginç ve irdelenmeye deger bir mevzu oldugu da su götürmez bir gerçek.
ayhan tarakci
illuminati ilk defa 1776 yrlinda, bugünkü almanyann bavyera eyaletindeki bir üniversitede ortaya çikti. bavye-radaki ingolstadt üniversitesinde kilise hukuku dersleri veren prof. adam weishaupt, o dönemlerde bir aydinlan-ma yasamaktaydi. ona göre insanligin devami ve ilerle-yisi için daha fazla özgürlesmesi gerekiyordu. fakat kilise bunun önünde çok büyük bir engeldi. ve bunun üzerin adam weishaupt, çevresindeki diger entelektüel dostla-riyla da bu fikirleri paylasti ve tasarisi ciddi anlamda kar-silik buldu. ona göre bu hareket entelektüel bir hareket olmak zorundayd1. elit sinif tarafindan dizayn edilmeliy-di. ilk safhada halktan bu harekete destek bulmak çok da mümkün görünmüyordu. önce elitler organize olmalydi; daha sonra halk isin içine dâhil edilmeliydi. bu yüzden o ve çevresindeki diger akademisyen arkadaslariyla hareketin tasarlanmasi üzerine görüsmelere basladi. ne var ki güçlü bir örgüt kurabilmenin yolu hâlihazirdaki güclü bir örgüte katilmaktan geçiyordu. adam weishaupt da öyle yapti ve kisa bir süre sonra bavyeradaki mason gruplara katilmaya karar verdi. bavyera masonlari arasinda da ciddi bir taraftar kitlesi toplamayi basaran weishaupt, kisa bir müddet sonra kendi örgütü olan "perfectibilists (mü-kemmellestiriciler)"i kurdu. bu aslinda illuminatinin ilk ismiydi. zamanla gruba baska üyeler dâhil oldukça örgütün adlandirilmasinda da degisimler olmaya basladi. son tahlilde bu örgütün adi "bavyerali aydinlanmacilar" olarak kayitlara geçti; yani bavarian illuminati...
illuminati baslangiçta mason grubunun bir parçasiydi.
daha sonra ayrilip kendi özel gruplarini olusturdular. fakat bu grup teskilatlanirken de masonik gelenekler üzerinden yol almaya devam etti. yönetim semasi ve yapilan-ma süreci birebir ayniydi. artik illuminati grubu bavyerada taraftar toplamaya baslamisti ve 1780'lerin ba-sinda, bazi kaynaklara göre seksen bazi kaynaklara göre
ala yüz civarinda üyeye sahipti. bu yillarda illuminati bavyera ve diger alman eyaletlerinde fok popüler bir örgüt hâlini almista: ama buna karsin gizli örgüt kimligine sahipti. orgüt büyüdükçe dogal olarak bavyera hükûme-tinin de dikkati gitgide bu noktaya yöneldi. özellikle pro-testan kilisesi bu örgütten son derece rahatsizdi. aslinda baglangiçta illuminati, kiliseyi dogrudan hedefe koymu-yordu. grubun savundugu düsünce daha çok kilisenin in-
aldeki hukk sistemini uygulamaya koymada bazn hatalar
ayhan tarakci
yaptigiyd1. örgüt büyiyüp güclendikçe kiliseye yönelhk argümanlar da biraz daha sertlesmeye ve hatlar belirgin-lesmeye basladi. artik örgüt yapilanmada gizli de olsa; kilisenin devlet yönetimine dâhil olmamasi gerektigini ila-nen savunuyordu. deyim yerindeyse bu örgüt herkesin bildigi "gizli" bir teskilatlanmaydi. ve zamanla çok tehlikeli sloganlar dile getirmeye baslamislardi. o dönem bav-yera'nin en yüksek siyasi otoritesi duke karl theodor bu örgütü gözüne kestirdi; ne var ki örgütün görünürde suç teskil eden hiçbir eylemi bulunmuyordu. o yüzden o da baslangiçta illuminatiye dokunmadi fakat yakin takibe aldi. üyeleri âdeta göz hapsindeydi ve haklarinda kayitlar tutuluyordu. nerede, kimlerle bulustuklar1, neler yaptikla-r1, aralarinda geçen diyaloglar, örgüte kaç kisinin katildigi gibi detay bilgiler tek tek kayit altina aliniyordu. ardindan da illuminati hakkindaki bilgileri içeren dokümanlar the-odor'a sunuluyordu.
1784 yilna gelindiginde kilisenin illuminati ile ilgili sikintilari ciddi boyutlara ulasmisti. örgüt o kadar büyü-müstü ki bazi iddialara göre üye sayis iki binleri asmisti.
artik kiliseye karsi olumsuz ve elestirel tutumlarini gizliden degil, açiktan beyan ediyorlardi. bir de örgütün üst düzey üyeleri theodor'un sarayina ulasmaya baslayinca;
bir baska deyisle theodor'un en yaknindaki kisiler de bu
orgite dâhil olmaya baslayinca theodor bu örgütün cid-
di bir tehdi haline gelebilecegini dustn ve 1784 vlr-
da bir kanun yayinladi. bu kanuna göre bavyera sinirleri komplo teorileri
iperisinde gial orgiterin butin faliyetleri yasaklanmist.
tahmin edebileceginiz üzere kanun çikar sikmaz ilk darbeyi yiyen illuminati oldu. örgütün bütün merkezlerine baskin yapildi ve bilinen bütün üyeleri tutuklandi. bir iddiaya göre weishaupt yakaland ve sürgüne gönderildi.
baska bir rivayete göreyse kaçmayi basarmis ve ameri-kaya gitmisti. bu tarih itibariyla illuminatiye ait her sey toplatildi ve fiili anlamda bu örgüt tamamen ortadan kal-dirilmis oldu.
iste tam bu noktada gerçek ve komplo teorileri yavas yavas birbirinden ayrismaya bashyor. iddialara ve komplo teorilerine göre bavyera dükü, illuminatinin bütün üyelerini yakalamayi basaramamisti. kaçmayi basaran üye-lerse avrupa'nin dört bir yanina yayilmislardi. en yogun olarak da fransa'ya gitmislerdi. ne var ki buralarda çok da fazla taraftar toplayamadilar. örgüt daha sonra merkez olarak amerika kitasini seçti ve burada çok büyük bir fir-sat yakaladilar. 1700'lerin sonlarinda abd hâlâ bir ingiliz sömürgesi ve kolonisiydi. fakat koloniler fokur fokur kaynamaya baslamisti ve kisa bir süre içinde savas peydah oldu. iddialara göre illuminati; amerikan bagimsizlik sa-vasini yöneten kurucu babalarla irtibata geçmisti. zaten
kurucu babalar da masondu ve bu gizli bir bilgi de degildi.
ladia oydu ki aralarinda bir anlasma yapilmisti ve bu an-lasmaya göre illuminati sahip oldugu istihbarat kaynagi sayesinde ingiliz ordusuna ait çok kritik bilgileri ame-rikahlara verecekti. bunun karsilginda ise amerikalilar ayhan tarakci
bagumsizhklarini elde ettikten sonra yeni kurduklar ülkede illuminatiye her türlü imkâni saglayacaklardi. bu anlasma çerçevesinde kisa bir süre sonra beklenen oldu ve amerika savast kazanip bagimsiz bir devlet kurdu. ve abd'nin bütün kapilan illuminatiye ardina kadar açilmis oldu.
abd'de korkunç bir hizla büyüyen örgüt daha sonra avrupadaki etkinligini de ciddi anlamda arturmayi basar-di. 1800'lü yillara gelindiginde örgüt öyle bir hâkimiyet alanina sahipti ki bu dönemde abd ve avrupada güçlü ve önemli olabilmek için illuminati'nin bir parçasi olmak ge-rekiyordu. illuminati o kadar büyümüstü ki o güne kadar kurulmus ve belli bir erke ulasmis tüm masonik gruplar ve örgütleri ezdi geçti. özetle illuminati bati dünyasinin mutlak hâkimiyetini elde etmisti.
bu örgüt, dünya ekonomisini idare edebilmek için çok büyük ve zengin aileler ortaya çikardi. iddialara göre ro-ckefeller ailesi, kennedy'ler de bunlardan biriydi. ve hatta avrupa'nin meshur rothschild ailesini de ele geçirmisler-di ve onlarin eski baglarini kullanarak çok kötü seyler ya-pabiliyorlardi.
1900'lü yillara gelindigindeyse artik bütün dünyanin kontrolü illuminatinin eline geçmisti. dünya üzerinde ne istiyorlarsa gerçeklestirebiliyorlard1. sahip olduklan im-kân ve güçle istedikleri cografyada savasi tetikleyebiliyor, kithk gikarabiliyorlardi; kavgalar, gürültüler, devrimler, komplo teorileri
salgin hastalklar gibi pek çok yapay yikim meydana geti-rebiliyorlardi. o koskoca dünya ve ona ait bütün dinamikler artik tamamen bu örgütün oyuncagi hâline gelmisti.
ve su anda da bütün dünya illuminati tarafindan yöne-tilyor, bütün devletler ve devasa sirketler, her sey onlarin kontrolü altinda. paranin yönetimi, medya ve hatta sosyal medya bile onlarin ellerinde. mark elliot zuckerberg bile ashinda illuminati'ye çaliçan bir casus. bugün popüler kültür içerisine birçok unsurlarini yerlestirmis durumdalar.
büyük film yildizlarinin, dünyaca ünlü sarkiclarin büyük bir kismi onlar için çalisan ajanlar aslinda... subliminal mesajlar ve gizli isaretlerle bilinçaltimizi etkileyerek bizleri birer köle hâline getirebilmek adina ellerinden geleni yapryorlar. ama neyse ki aramizdaki bazi uyank kimseler büyük resmi görüyorlar da sayelerinde bu oyunlar tek tek
ayhan tarakci
ifsa oluyor. en gizli projelerinden en gizli sirlarina kadart anadolunun en ücra kösesindeki mahalle kahvelerinde bile konusulur hâle gelmis durumda. yani günümüzün o uyanik zihinleri(!) sayesinde artik bu gizli örgütün hisbir gizliligi kalmamis görünüyor.
simdi... bütün bu komplo teorilerini bir kenara bura-kalim ve isin olasi gerçek kismina gelelim. 1784'te geri do-nüyoruz...
1784 yilinda illuminati'ye ait her sey sona erdirildi ve bu örgüt lagvedildi. bu örgütle iliskilendirilen hiçbir olay bu tarihten sonra rapor edilmedi. yalnizca; kisa bir süre sonra cereyan eden fransiz ihtilali neticesinde maglup olan taraflar bu örgütü dolayli olarak suçlamaya basladi-lar. onlara göre fransiz ihtilalinin vuku bulma sebepleri arasinda eski illuminaticiler de bulunuyordu. bu hikayeler ve komplo teorileri avrupada uzun yillar dillendirilmeye devam etti ama örgütün varligina ve etkinligine dair elle tutulur hiçbir sey ortaya çikmadigindan çok da ciddiye alinmadi. ne var ki illuminati hikâyeleri 19. yy.boyunca da devam etti; tabii bu zaman zaman ortaya çıkan örgütler gerçek degil, fason yapilanmalardi. tarih boyunca buna benzer daha birçok grup kuruldu, pek çok örgütlenme peydah oldu ve tüm bu örgü dâhilinde mey-cut mason gruplarina ait hareketler de hep illuminati ile iliskilendirildi. ama günün sonunda bu örgütün varlgina dair hiçbir emare göz önüne serilemedi. bunlar tamamen
bir fisiltidan ibaretti.
komplo teorileri
20. yüzyil boyunca da illuminati basligr altindaki hikâ-ye ve teoriler süregeldi. fakat bu zaman diliminde de örgütün varligini ispat eden bir delile rastlanmadi.
peki, nasil oldu da günümüzde illuminati yeniden bu kadar popüler olabildi? aslinda bu sorunun cevabini az cok çogunuz biliyorsunuz. dan brown ve onun meshur kitaplar... dünyanin üzerine bu illuminati paranoyasini yeniden atesleyen sey dan brownin o meshur "melekler ve seytanlar" kitabiyd1. kitabi okuyanlar bilir, son derece etkili ve sürükleyici bir eser. dan brown'un pek çok eseri için böyle bir etkiden bahsetmek mümkün. hemen hepsi heyecan dolu ve macera kurgusu ön planda eserler. ama çogu insan dan brown'un eserlerinde, özellikle de illumi-nati ve mason gruplariyla ilgili hikâyeleri içeren kitapla-nnda yer alan kurguyu gerçek olarak algilyor. hâlbuki brown'un kurgularinda pek çok olay, kisi, yer örgüsü yan-ls ve uydurma bilgiler iceriyor. yazar, avrupadaki pek çok efsaneyi, grubu, miti derlemis, bu derlemelerden güzel bir kurgu meydana getirmis ve en önemlisi de gerçekle bagini tamamen kopartmis; ne var ki ortaya iyi satan, okuru cezbeden ürünler çikarmis.
yani, sakin ola ki illuminati, masonik gruplar ve benzer olgular hakkinda çikarim yaparken dan brown'un ki-taplarini referans almaya yeltenmeyin.
her ne kadar yazarin eserleri birer kurgu ve kur-macadan ibaret olsa da kitaplarin dünyaya yayilmasi ayhan tarakci
ve ardindan uyarlama filmler, illuminati paranoyace tekrar ayyuka çikardi ve günümüzde bu sann oyle bie noktaya erismis vaziyette ki -deyim yerindeyse- çorba-mizin icinde bile "illuminatici" arar olduk. ne zama ekranda bir üçgen görsek ne zaman bir göz semboline rastlasak "aha bu illuminatici" yaftasini yakisturmana bashyoruz.
hikäyenin ash pek de öyle degil.
illuminati gibi gizli örgüt efsaneleri insanlann çok fala ilgisini çektigi için bu ilgiye talip olanlar ve ticari kazanç elde etme gayesi güdenler bu paranoyayi bize kars ciddi anlamda körüklüyorlar. misal; kaseti satsin isteyen sanatç sahnede elleriyle üggen simgesi yapmaya baghyoc. albümü ses getirsin isteyen kliplerine gizli göz sembolleri yerlestiriyor. bu paranoyanin meydana getirdigi muazzam ilgiden pay kapmak isteyen uyaniklar mlluminatiyi iurt eden sembol ve figürleri akliniza gelebilecek her platformda kullanmaya çahsyyorlar. bunu yaparken de sanki kasth degilmis de istemsiz bir sekilde açik vermis imaji gizivor-
lar. ve maalesef milyonlarca insan da bu numaralan tk
rar tekrar yemeye devam ediyor.
ozetleyecek olursak... evet, bir zamanlar illuminat diye bir örgüt vardi fakat bu örgüt, 1800 lerin hagnda la-
mamyla ortadan kalkt. giniminde sadece soylentiler ve
dedikodular var. bildiginia gibi dital dinyada bu somplo
reorileri durdurulamaz bir hiela yayalma sergiliyor ve komplo teorileri
bunlarin yayilmasi da birilerine büyük rant saglyor. bu pastadan nemalanmak isteyenler de size biraz komplo teorisi satiyor.
bu arada altini çizmekte fayda var ki; illuminatinin sembolü piramidin üzerindeki göz, bir üggen ya da tek hgguna bir göz de degildir. tüm bu semboller dünyanin dört bir yanina yayilmis mason gruplarinin kullandig veya bu yönde iddialar olan sembollerden ibarettir. günümüzde size illuminati adi altinda satilmaya çalisilan her ey, aslinda birilerinin para kazanmak ugruna kurguladigi birer metadir. yani öyle zannettiginiz gibi hiç kimse oraya buraya yanhslikla üçgen ya da göz figürü yerlestirmiyor.
maksat siz onu görün ve "aa bak bu adam illuminaticiy-mis, buraya subliminal mesaj koymus." deyin ve onlarn aradigi ilgi ve ragbeti ellerinizle sunun! bütün olay bu...
0 notes
Text
Bursa'da genç annenin can verdiği kaza saniye saniye kamerada
https://pazaryerigundem.com/haber/188509/bursada-genc-annenin-can-verdigi-kaza-saniye-saniye-kamerada/
Bursa'da genç annenin can verdiği kaza saniye saniye kamerada
Bursa’da bebeğiyle birlikte kaldırımdan yürüyen 28 yaşındaki Yıldız Polat, ara sokaktan çıkıp anayola dönüş yapan TIR’ın dorsesinin altnda kalarak can vermişti. Korkunç kazanın güvenlik kamerası ortaya çıktı.
BURSA (İGFA) – Kaza, 29 Eylül Pazar günü Yıldırım ilçesine bağlı Şirinevler Mahallesi��nde yaşanmıştı. Ara sokaktan Ankara Yolu Caddesi’ne çıkan Muzaffer U. yönetimindeki 06 AZB 72 plakalı TIR’ın dorsesi, manevra yaptığı sırada, kaldırımda ebek arabasıyla birlikte yürüyen, Yıldız Polat’ı altına ald��.
Talihsiz kadın dorsenin altında kalırken, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Polat, yapılan ilk müdahalenin ardından Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Talihsiz kadın, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayıp yaşamını yitirirken, TIR şoförü Muzaffer U. ise gözaltına alınarak, polis merkezine götürüldü.
TIR SÜRÜCÜSÜ SERBEST BIRAKILDI
Polis merkezinde ifadesi alınan TIR sürücüsü Muzaffer U., bugün adliyeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkarılan Musaffer U., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
KAZA ANI SANİYE SANİYE KAMERADA
Öte yandan kaza anı ise metro hattının güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde; Yıldız Polat’ın çocuğunun bulunduğu bebek arabasıyla kaldırımda yürüdüğü sırada ara sokakta çıkış yapan TIR’ın dorse tekerleğinin çarptığı ardından da altında kaldığı anlar yer aldı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Beni daha önce bulmadğ için ona öfkeliydim birlikte olmadan önce beni aramadğ için öfkeliydim heryerim yara bere içindeydi artk saf temiz ona layk değildim kader ağlarn bizim için çok geç örmüştü ben bunun altnda bu yükle ezilirken onun beni her koşuldan durumdan koruyacağn bilirken onun, ona söylenecek beni savunmas grekecek durumlardan hakkmda söylenen kötü şeylerden koruyamayacağm geçmişimden kaçamayacağm için kendime öfkeli ve sinirliydim hep kendimden kaçacak fakat ona bunu yapamayacak kasar ona aşk bir o kadarda sadktm ben bu acyla yanacak onunla kendimi her gün doğururken gözlerindeki masumane şkla kendimi öldürecektim kendimi yitiricektim o bunu fark edecek ama nedenini öğrenemeyeckti...
0 notes
Text
İlki "edep" ikincisi "gizlilik" diyor üstad.
Bir kitap cümle kurulur şmdi bunun üzerine. Ulu orta artık herşey. Ayak altnda sanki, öyle birbirlerinin üzerlerine basıp basıp geçiyorlar. Bende basıp basıp ezsem mi diyorum o çapsız kafaları acaba? Bir gücüm yetsekii?! Dünya yeniden şekillenir mi sonra? Şu ruhsuz topluluğu toplayıp yeniden insanlık mayalayabilir mi bilim adamları? Sahi ne yapıyor bu bilim adamları? Şu göğün yedi kat üzerine çıkan insanların egosunu bir vuruşla ait oldğu yere itecek bir mucize icad etmedikleri sürece bana bilimden söz etmesinler. Kansere çare, ölüme çare, hayatın kolaylığı için yapılan uğraşlar insanlığı yenilmezlik duygusundan, teknoloji canavarlığndan daha ileriye götürebilmiş mi sanki? İnsanlığn asıl kanseri şu bitmek tükenmez istekleri azizim... Ye, iç, seviş. Lidersin(!) işte. Yarınını hesap edemeyenlerle dolu yeryüzü... Bir adım snrasnda bütün varlığının yerle yeksan olma ihtimalinden bi'haber mahluklar işte .
1 note
·
View note
Text
kimsenin yardım edebilecek durumu malesef kalmadı zira kendimizi geçindiremez duruma düşürüldük çay simit hesabı yaparak oy isteyenler HALK KURU EKMEK YİYORLARSA DEMEKKİ TOKLAR DİYOR EKONOMİ BENDEN SORULUR DİYENE SORUYORUM ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞLARI NEDEN AÇLIK SINIRI ALTNDA
1 note
·
View note
Text
DAY3/100
Disarida calistigim bir gun olduuu hava aldim gezdim sevgilimle zaman gecirdim ve iyi oldu ve guzeldi. Dun karin agrilari ve zorlu bir gundu bir de tatli krizleri djsnwkks anladiniz siz 🤓🤓🤓 neyse iste yarin bu cektiklerimde hafifliceek sabah parka yurumeyi bir tur atmayi (yaklasik 4km) sonra bir kahve guzel bir ders calisma tabii en bi sevdigimle ardindan eve donuus 👌🏻 bazal metabolizmamin cokcok altnda kalori almamaya calisicam spor yuruyus icin enerjim olmali 8 hazirandan itibaren chole t. Spor videolarindan kendime yonelik 2 haftalik bir seri hazirladim oncesinde tartilip olculcem de bakalimm ne olcak 🧚🏻♀️ herkese mutluluk
#studyblr#study blog#study motivation#student#master of science#im so happy#students#my life#coffee#productivity#100happydays#100 days of productivity#i am so happy#immunesystem#molecular biology#motivating myself#study mood#motivation#starbucks#science#koronatürkiye#koronagünlükleri#stationery#stayhealthy#stayhome#lose weight#happy life#goodday#goodreads#genetics
7 notes
·
View notes
Text
dünyayi perde arkasindan yönettigi iddia edilen ve gözümüzün gördügü her yere subliminal mesajlar ekleyen illuminati gerçekten var mi? yoksa bu da birilerinin ilgi çekip para kazanmak için sömürdügü bir komplo teorisi mi?
o hâlde baslayalim ve efsanevi illuminati örgütünün bilinen tarihine bir göz atalim. komplo teorilerinde sikça kargumiza çikan bu örgütün yapisina deginelim ve hakkin-da akan iddialarin kritigini yapalim. tabii isin bu kismi biraz karsik. çünkü günümüzde alakal alakasiz birçok orgüt, grup ve çesitli olaylar illuminati hikâyeleri bashgi altnda birbirine girmis vaziyette. birbirinden ayiklamast
aor bir bilgi kaosu ile kars: karsyaynz. ama bir yandan da
son derece ilginç ve irdelenmeye deger bir mevzu oldugu da su götürmez bir gerçek.
ayhan tarakci
illuminati ilk defa 1776 yrlinda, bugünkü almanyann bavyera eyaletindeki bir üniversitede ortaya çikti. bavye-radaki ingolstadt üniversitesinde kilise hukuku dersleri veren prof. adam weishaupt, o dönemlerde bir aydinlan-ma yasamaktaydi. ona göre insanligin devami ve ilerle-yisi için daha fazla özgürlesmesi gerekiyordu. fakat kilise bunun önünde çok büyük bir engeldi. ve bunun üzerin adam weishaupt, çevresindeki diger entelektüel dostla-riyla da bu fikirleri paylasti ve tasarisi ciddi anlamda kar-silik buldu. ona göre bu hareket entelektüel bir hareket olmak zorundayd1. elit sinif tarafindan dizayn edilmeliy-di. ilk safhada halktan bu harekete destek bulmak çok da mümkün görünmüyordu. önce elitler organize olmalydi; daha sonra halk isin içine dâhil edilmeliydi. bu yüzden o ve çevresindeki diger akademisyen arkadaslariyla hareketin tasarlanmasi üzerine görüsmelere basladi. ne var ki güçlü bir örgüt kurabilmenin yolu hâlihazirdaki güclü bir örgüte katilmaktan geçiyordu. adam weishaupt da öyle yapti ve kisa bir süre sonra bavyeradaki mason gruplara katilmaya karar verdi. bavyera masonlari arasinda da ciddi bir taraftar kitlesi toplamayi basaran weishaupt, kisa bir müddet sonra kendi örgütü olan "perfectibilists (mü-kemmellestiriciler)"i kurdu. bu aslinda illuminatinin ilk ismiydi. zamanla gruba baska üyeler dâhil oldukça örgütün adlandirilmasinda da degisimler olmaya basladi. son tahlilde bu örgütün adi "bavyerali aydinlanmacilar" olarak kayitlara geçti; yani bavarian illuminati...
illuminati baslangiçta mason grubunun bir parçasiydi.
daha sonra ayrilip kendi özel gruplarini olusturdular. fakat bu grup teskilatlanirken de masonik gelenekler üzerinden yol almaya devam etti. yönetim semasi ve yapilan-ma süreci birebir ayniydi. artik illuminati grubu bavyerada taraftar toplamaya baslamisti ve 1780'lerin ba-sinda, bazi kaynaklara göre seksen bazi kaynaklara göre
ala yüz civarinda üyeye sahipti. bu yillarda illuminati bavyera ve diger alman eyaletlerinde fok popüler bir örgüt hâlini almista: ama buna karsin gizli örgüt kimligine sahipti. orgüt büyüdükçe dogal olarak bavyera hükûme-tinin de dikkati gitgide bu noktaya yöneldi. özellikle pro-testan kilisesi bu örgütten son derece rahatsizdi. aslinda baglangiçta illuminati, kiliseyi dogrudan hedefe koymu-yordu. grubun savundugu düsünce daha çok kilisenin in-
aldeki hukk sistemini uygulamaya koymada bazn hatalar
ayhan tarakci
yaptigiyd1. örgüt büyiyüp güclendikçe kiliseye yönelhk argümanlar da biraz daha sertlesmeye ve hatlar belirgin-lesmeye basladi. artik örgüt yapilanmada gizli de olsa; kilisenin devlet yönetimine dâhil olmamasi gerektigini ila-nen savunuyordu. deyim yerindeyse bu örgüt herkesin bildigi "gizli" bir teskilatlanmaydi. ve zamanla çok tehlikeli sloganlar dile getirmeye baslamislardi. o dönem bav-yera'nin en yüksek siyasi otoritesi duke karl theodor bu örgütü gözüne kestirdi; ne var ki örgütün görünürde suç teskil eden hiçbir eylemi bulunmuyordu. o yüzden o da baslangiçta illuminatiye dokunmadi fakat yakin takibe aldi. üyeleri âdeta göz hapsindeydi ve haklarinda kayitlar tutuluyordu. nerede, kimlerle bulustuklar1, neler yaptikla-r1, aralarinda geçen diyaloglar, örgüte kaç kisinin katildigi gibi detay bilgiler tek tek kayit altina aliniyordu. ardindan da illuminati hakkindaki bilgileri içeren dokümanlar the-odor'a sunuluyordu.
1784 yilna gelindiginde kilisenin illuminati ile ilgili sikintilari ciddi boyutlara ulasmisti. örgüt o kadar büyü-müstü ki bazi iddialara göre üye sayis iki binleri asmisti.
artik kiliseye karsi olumsuz ve elestirel tutumlarini gizliden degil, açiktan beyan ediyorlardi. bir de örgütün üst düzey üyeleri theodor'un sarayina ulasmaya baslayinca;
bir baska deyisle theodor'un en yaknindaki kisiler de bu
orgite dâhil olmaya baslayinca theodor bu örgütün cid-
di bir tehdi haline gelebilecegini dustn ve 1784 vlr-
da bir kanun yayinladi. bu kanuna göre bavyera sinirleri komplo teorileri
iperisinde gial orgiterin butin faliyetleri yasaklanmist.
tahmin edebileceginiz üzere kanun çikar sikmaz ilk darbeyi yiyen illuminati oldu. örgütün bütün merkezlerine baskin yapildi ve bilinen bütün üyeleri tutuklandi. bir iddiaya göre weishaupt yakaland ve sürgüne gönderildi.
baska bir rivayete göreyse kaçmayi basarmis ve ameri-kaya gitmisti. bu tarih itibariyla illuminatiye ait her sey toplatildi ve fiili anlamda bu örgüt tamamen ortadan kal-dirilmis oldu.
iste tam bu noktada gerçek ve komplo teorileri yavas yavas birbirinden ayrismaya bashyor. iddialara ve komplo teorilerine göre bavyera dükü, illuminatinin bütün üyelerini yakalamayi basaramamisti. kaçmayi basaran üye-lerse avrupa'nin dört bir yanina yayilmislardi. en yogun olarak da fransa'ya gitmislerdi. ne var ki buralarda çok da fazla taraftar toplayamadilar. örgüt daha sonra merkez olarak amerika kitasini seçti ve burada çok büyük bir fir-sat yakaladilar. 1700'lerin sonlarinda abd hâlâ bir ingiliz sömürgesi ve kolonisiydi. fakat koloniler fokur fokur kaynamaya baslamisti ve kisa bir süre içinde savas peydah oldu. iddialara göre illuminati; amerikan bagimsizlik sa-vasini yöneten kurucu babalarla irtibata geçmisti. zaten
kurucu babalar da masondu ve bu gizli bir bilgi de degildi.
ladia oydu ki aralarinda bir anlasma yapilmisti ve bu an-lasmaya göre illuminati sahip oldugu istihbarat kaynagi sayesinde ingiliz ordusuna ait çok kritik bilgileri ame-rikahlara verecekti. bunun karsilginda ise amerikalilar ayhan tarakci
bagumsizhklarini elde ettikten sonra yeni kurduklar ülkede illuminatiye her türlü imkâni saglayacaklardi. bu anlasma çerçevesinde kisa bir süre sonra beklenen oldu ve amerika savast kazanip bagimsiz bir devlet kurdu. ve abd'nin bütün kapilan illuminatiye ardina kadar açilmis oldu.
abd'de korkunç bir hizla büyüyen örgüt daha sonra avrupadaki etkinligini de ciddi anlamda arturmayi basar-di. 1800'lü yillara gelindiginde örgüt öyle bir hâkimiyet alanina sahipti ki bu dönemde abd ve avrupada güçlü ve önemli olabilmek için illuminati'nin bir parçasi olmak ge-rekiyordu. illuminati o kadar büyümüstü ki o güne kadar kurulmus ve belli bir erke ulasmis tüm masonik gruplar ve örgütleri ezdi geçti. özetle illuminati bati dünyasinin mutlak hâkimiyetini elde etmisti.
bu örgüt, dünya ekonomisini idare edebilmek için çok büyük ve zengin aileler ortaya çikardi. iddialara göre ro-ckefeller ailesi, kennedy'ler de bunlardan biriydi. ve hatta avrupa'nin meshur rothschild ailesini de ele geçirmisler-di ve onlarin eski baglarini kullanarak çok kötü seyler ya-pabiliyorlardi.
1900'lü yillara gelindigindeyse artik bütün dünyanin kontrolü illuminatinin eline geçmisti. dünya üzerinde ne istiyorlarsa gerçeklestirebiliyorlard1. sahip olduklan im-kân ve güçle istedikleri cografyada savasi tetikleyebiliyor, kithk gikarabiliyorlardi; kavgalar, gürültüler, devrimler, komplo teorileri
salgin hastalklar gibi pek çok yapay yikim meydana geti-rebiliyorlardi. o koskoca dünya ve ona ait bütün dinamikler artik tamamen bu örgütün oyuncagi hâline gelmisti.
ve su anda da bütün dünya illuminati tarafindan yöne-tilyor, bütün devletler ve devasa sirketler, her sey onlarin kontrolü altinda. paranin yönetimi, medya ve hatta sosyal medya bile onlarin ellerinde. mark elliot zuckerberg bile ashinda illuminati'ye çaliçan bir casus. bugün popüler kültür içerisine birçok unsurlarini yerlestirmis durumdalar.
büyük film yildizlarinin, dünyaca ünlü sarkiclarin büyük bir kismi onlar için çalisan ajanlar aslinda... subliminal mesajlar ve gizli isaretlerle bilinçaltimizi etkileyerek bizleri birer köle hâline getirebilmek adina ellerinden geleni yapryorlar. ama neyse ki aramizdaki bazi uyank kimseler büyük resmi görüyorlar da sayelerinde bu oyunlar tek tek
ayhan tarakci
ifsa oluyor. en gizli projelerinden en gizli sirlarina kadart anadolunun en ücra kösesindeki mahalle kahvelerinde bile konusulur hâle gelmis durumda. yani günümüzün o uyanik zihinleri(!) sayesinde artik bu gizli örgütün hisbir gizliligi kalmamis görünüyor.
simdi... bütün bu komplo teorilerini bir kenara bura-kalim ve isin olasi gerçek kismina gelelim. 1784'te geri do-nüyoruz...
1784 yilinda illuminati'ye ait her sey sona erdirildi ve bu örgüt lagvedildi. bu örgütle iliskilendirilen hiçbir olay bu tarihten sonra rapor edilmedi. yalnizca; kisa bir süre sonra cereyan eden fransiz ihtilali neticesinde maglup olan taraflar bu örgütü dolayli olarak suçlamaya basladi-lar. onlara göre fransiz ihtilalinin vuku bulma sebepleri arasinda eski illuminaticiler de bulunuyordu. bu hikayeler ve komplo teorileri avrupada uzun yillar dillendirilmeye devam etti ama örgütün varligina ve etkinligine dair elle tutulur hiçbir sey ortaya çikmadigindan çok da ciddiye alinmadi. ne var ki illuminati hikâyeleri 19. yy.boyunca da devam etti; tabii bu zaman zaman ortaya çıkan örgütler gerçek degil, fason yapilanmalardi. tarih boyunca buna benzer daha birçok grup kuruldu, pek çok örgütlenme peydah oldu ve tüm bu örgü dâhilinde mey-cut mason gruplarina ait hareketler de hep illuminati ile iliskilendirildi. ama günün sonunda bu örgütün varlgina dair hiçbir emare göz önüne serilemedi. bunlar tamamen
bir fisiltidan ibaretti.
komplo teorileri
20. yüzyil boyunca da illuminati basligr altindaki hikâ-ye ve teoriler süregeldi. fakat bu zaman diliminde de örgütün varligini ispat eden bir delile rastlanmadi.
peki, nasil oldu da günümüzde illuminati yeniden bu kadar popüler olabildi? aslinda bu sorunun cevabini az cok çogunuz biliyorsunuz. dan brown ve onun meshur kitaplar... dünyanin üzerine bu illuminati paranoyasini yeniden atesleyen sey dan brownin o meshur "melekler ve seytanlar" kitabiyd1. kitabi okuyanlar bilir, son derece etkili ve sürükleyici bir eser. dan brown'un pek çok eseri için böyle bir etkiden bahsetmek mümkün. hemen hepsi heyecan dolu ve macera kurgusu ön planda eserler. ama çogu insan dan brown'un eserlerinde, özellikle de illumi-nati ve mason gruplariyla ilgili hikâyeleri içeren kitapla-nnda yer alan kurguyu gerçek olarak algilyor. hâlbuki brown'un kurgularinda pek çok olay, kisi, yer örgüsü yan-ls ve uydurma bilgiler iceriyor. yazar, avrupadaki pek çok efsaneyi, grubu, miti derlemis, bu derlemelerden güzel bir kurgu meydana getirmis ve en önemlisi de gerçekle bagini tamamen kopartmis; ne var ki ortaya iyi satan, okuru cezbeden ürünler çikarmis.
yani, sakin ola ki illuminati, masonik gruplar ve benzer olgular hakkinda çikarim yaparken dan brown'un ki-taplarini referans almaya yeltenmeyin.
her ne kadar yazarin eserleri birer kurgu ve kur-macadan ibaret olsa da kitaplarin dünyaya yayilmasi ayhan tarakci
ve ardindan uyarlama filmler, illuminati paranoyace tekrar ayyuka çikardi ve günümüzde bu sann oyle bie noktaya erismis vaziyette ki -deyim yerindeyse- çorba-mizin icinde bile "illuminatici" arar olduk. ne zama ekranda bir üçgen görsek ne zaman bir göz semboline rastlasak "aha bu illuminatici" yaftasini yakisturmana bashyoruz.
hikäyenin ash pek de öyle degil.
illuminati gibi gizli örgüt efsaneleri insanlann çok fala ilgisini çektigi için bu ilgiye talip olanlar ve ticari kazanç elde etme gayesi güdenler bu paranoyayi bize kars ciddi anlamda körüklüyorlar. misal; kaseti satsin isteyen sanatç sahnede elleriyle üggen simgesi yapmaya baghyoc. albümü ses getirsin isteyen kliplerine gizli göz sembolleri yerlestiriyor. bu paranoyanin meydana getirdigi muazzam ilgiden pay kapmak isteyen uyaniklar mlluminatiyi iurt eden sembol ve figürleri akliniza gelebilecek her platformda kullanmaya çahsyyorlar. bunu yaparken de sanki kasth degilmis de istemsiz bir sekilde açik vermis imaji gizivor-
lar. ve maalesef milyonlarca insan da bu numaralan tk
rar tekrar yemeye devam ediyor.
ozetleyecek olursak... evet, bir zamanlar illuminat diye bir örgüt vardi fakat bu örgüt, 1800 lerin hagnda la-
mamyla ortadan kalkt. giniminde sadece soylentiler ve
dedikodular var. bildiginia gibi dital dinyada bu somplo
reorileri durdurulamaz bir hiela yayalma sergiliyor ve komplo teorileri
bunlarin yayilmasi da birilerine büyük rant saglyor. bu pastadan nemalanmak isteyenler de size biraz komplo teorisi satiyor.
bu arada altini çizmekte fayda var ki; illuminatinin sembolü piramidin üzerindeki göz, bir üggen ya da tek hgguna bir göz de degildir. tüm bu semboller dünyanin dört bir yanina yayilmis mason gruplarinin kullandig veya bu yönde iddialar olan sembollerden ibarettir. günümüzde size illuminati adi altinda satilmaya çalisilan her ey, aslinda birilerinin para kazanmak ugruna kurguladigi birer metadir. yani öyle zannettiginiz gibi hiç kimse oraya buraya yanhslikla üçgen ya da göz figürü yerlestirmiyor.
maksat siz onu görün ve "aa bak bu adam illuminaticiy-mis, buraya subliminal mesaj koymus." deyin ve onlarn aradigi ilgi ve ragbeti ellerinizle sunun! bütün olay bu...
0 notes
Text
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladim sevdiklerimi. ..
Ağladım.
Yaşamayı ögrendim.
Dogumun, hayatın bitmeye başladığı an oldugunu;
aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar oldugunu
ögrendim.
Zamanı ögrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacagını,
zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim...
Insanı ögrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler oldugunu...
Sonra da her insanın içinde
iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.
Sevmeyi ögrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı oldugunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kuruldugunu
ögrendim.
İnsan tenini ögrendim.
Sonra tenin altnda bir ruh bulundugunu. ..
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu ögrendim..
Evreni ögrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını ögrendim.
Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni
aydınlatabilmek gerektigin ögrendim.
Ekmeği ögrendim.
Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim.
Okumayı ögrendim.
Kendime yazıyı ögrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana...
Gitmeyi ögrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi...
Dünyaya tek başına meydan okumayı ögrendim genç yaşta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektigine aydım.
Düşünmeyi ögrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek
oldugunu ögrendim.
Namusun önemini ögrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
sürmemek oldugunu ögrendim.
Gerçegi ögrendim bir gün...
Ve gerçegin acı oldugunu...
Sonra kararında acının, yemege oldugu kadar hayata da
lezzet kattığını ögrendim.
Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının
hayatı tadacağını öğrendim.
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...
Hz.Pir'im 🧡
2 notes
·
View notes
Note
Sende bazen sana yüklenen sorumlulukların ve dertlerin altnda eziliyormuş gibi hissediyor musun?
Omzumdaki tek yük kendi tabutum. Sanırsın tüm dünyayı yüklemişler içine. Gel diğer omzuma koy da başını, ağırlığım dengelensin.
2 notes
·
View notes
Text
Hayattan ne ögrendim? MEVLANA
Sonsuz bir karanligin içinden dogdum. Isigi gördüm, korktum. Agladim. Zamanla işikta yaşamayi ögrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanliga ugurladim sevdiklerimi. .. Agladim. Yasamayi ögrendim. Dogumun, hayatin bitmeye basladigi an oldugunu; aradaki bölümün, ölümden çalinan zamanlar oldugunu ögrendim. Zamani ögrendim. Yaristim onunla... Zamanla yarisilmayacagini, zamanla barişilacagini, zamanla ögrendim... Insani ögrendim. Sonra insanlarin içinde iyiler ve kötüler oldugunu... Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim. Sevmeyi ögrendim. Sonra güvenmeyi... Sonra da güvenin sevgiden daha kalici oldugunu, sevginin güvenin saglam zemini üzerine kuruldugunu ögrendim. Insan tenini ögrendim. Sonra tenin altnda bir ruh bulundugunu. .. Sonra da ruhun aslinda tenin üstünde oldugunu ögrendim. Evreni ögrendim. Sonra evreni aydinlatmanin yollarini ögrendim. Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni aydinlatabilmek gerektigin ögrendim. Ekmegi ögrendim. Sonra baris için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini. Sonra da ekmegi hakça ülesmenin, bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim. Okumayi ögrendim. Kendime yaziyi ögrettim sonra... Ve bir süre sonra yazi, kendimi ögretti bana... Gitmeyi ögrendim. Sonra dayanamayip dönmeyi... Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi... Dünyaya tek basina meydan okumayi ögrendim genç yasta... Sonra kalabaliklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardim. Sonra da asil yürüyüsün kalabaliklara karsi olmasi gerektigine aydim. Düsünmeyi ögrendim. Sonra kaliplar içinde düsünmeyi ögrendim. Sonra saglikli düsünmenin kaliplari yikarak düsünmek oldugunu ögrendim. Namusun önemini ögrendim evde... Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu; gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el sürmemek oldugunu ögrendim. Gerçegi ögrendim bir gün... Ve gerçegin aci oldugunu... Sonra dozunda acinin, yemege oldugu kadar hayata da lezzet kattigini ögrendim. Her canlinin ölümü tadacagini, ama sadece bazilarinin hayati tadacagini ögrendim. Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim. Olur ya ... Kalp durur ... Akıl unutur ... Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur ... MEVLANA
9 notes
·
View notes
Photo
Önemli olan boy değil işlevidir. Kaldı ki K.Atatürk askeri liseli ve harbiyeli olmasından ötürü 1.70 in altnda değildi. 1.76 boyu vardı. Götünden başından askerlik nedir bilmeyen güruhlar beyin taşımadıkları için salakça bir hareket. Bu cehalet son bulacak elele defolacaklar. Bu arap seviciliği bitecek... https://www.instagram.com/p/CikBTw_L6aj/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
Devrilen Traktörün Altında Kaldı, Feci Şekilde Can Verdi
Devrilen Traktörün Altında Kaldı, Feci Şekilde Can Verdi
Muğla’nın Menteşe İlçesinde devrilen traktörün altında kalan Muharrem Soykan, olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza, akşam saatlerinde Menteşe İlçesi Bayır Mahallesi Yumaklı bölgesinde meydana geldi. Muğla’nın Menteşe İlçesinde devrilen traktörün altnda kalan Muharrem Soykan, olay yerinde hayatını kaybetti Kaza, akşam saatlerinde Menteşe İlçesi Bayır Mahallesi Yumaklı bölgesinde meydana geldi.…
View On WordPress
0 notes
Text
Yağmur yağıyor bugün.... Hava oysaki Güneşliydi altnda ıslandımmm. Ellerimin üşüdüğünü umursamadan... Yağmurda ıslanmak güneşlenmek ten daha güzel bir duygu sanırım 🧸🧸
1 note
·
View note
Photo
OCAK AYI TEŞVİK KAMPANYASI 🧡💚❤️ Unutma teşvik programını harika bir kazanç fırsatına dönüştürebilirsin 350 TL SİPARİŞİNİZE 🎁Huncalife Nature Isırgan Otlu Şampuan 500 ml + 🎁Needs Therapy Spa Duş Jeli 500 ml HEDİYE!🎉🎉🎉 500 TL SİPARİŞİNİZE 🎁Skin Magnifique Gündüz Kremi 50ml + 🎁Skin Magnifique Gece Kremi 50ml + 🎁Skin Magnifique Göz Kremi 15ml HEDİYE! 🎉🎉🎉 750 TL SİPARİŞİNİZE 🎁Insider Magic Kadın EDP 50 ml + 🎁Just Him Erkek EDT 60 ml HEDİYE! 🎉🎉🎉 Kampanya Koşulları: 1-31 OCAK 2021 tarihleri arasında geçerlidir. Kampanyadan yararlanabilmek için toplanacak puanların tek faturada gerçekleşme şartı yoktur. Belirtilen ürünlerin stoklarda tükenmesi halinde Huncalife’ın muadil bir ürün gönderme hakkı saklıdır. Kampanyalı ürünün iadesi yapılamaz. Kampanya katlamalı değildir. Hak edilen teşvik ödülleri bir sonraki ayın 10'undan sonra vereceğiniz ilk siparişiniz ile birlikte gönderilecektir. Hakedişler sadece ŞUBAT ayında geçerlidir. ŞUBAT ayında verilmeyen siparişlerde hakediş otomatik olarak iptal olacaktır. Promosyon ürünleri prim değersizdir. Ürün değişim hakkı saklıdır. Stokların bitmesi durumunda herhangi bir ürün gönderilebilir. Temsilciler iade yaparak belirtilen baremlerin altnda kaldığı taktirde kazanılan ürünler piyasa fiyatından temsilciye fatura edilecektir. 750 TLP ve üzeri siparişlerde, 350 TLP - 500 TLP - 750 TLP baremlerindeki tüm ödüller hak edilir. (Antalya Province) https://www.instagram.com/p/CJioIAesp_G/?igshid=1kl045vqwssa3
0 notes