#almak istediklerimi
Explore tagged Tumblr posts
Text
jeonun son cekimleri beni cildirtti
#ve bu arada hem suan biraz birikmis harcligim var#hem haftasonuna biraz daha birikir#hemde harclik zamanim geliyor babam verecek#alacagim seyleri de yazicam ajandama#almak istediklerimi#bunun icinde jeonun yeni cekimlerini#taenin lover cekimlerini#jiminin tiffany cekimlerini#namjoonun herhangi bir doga fotografini#hoseokun fake love era fotografini#yoonginin turda agladigi fotolardan birini#jinin yemek yerkenki bi fotografini#fotokart olarak bastirip siparis eymeyi dusunuyorum#orijinal pc koleksiyonunu uniye ertwlixem#bu sene zorlar cunku
1 note
·
View note
Text
28 oldum. Zaman hızlı geçiyor falan diyordum ama 28 olacak kadar da hızlı geçmez gibi geliyordu. Sanki hep 20 li yaşlarımın başlarında olacaktım. Beni yaş almak aşırı üzüyor. Yolun başında değilim artık. Bir şeylere başlamak için erken değil ama bir şeyde başarmış değilim. Hayatta istediğim nokta da değilim. İstediklerimi yapamadım, hayaller kurdum yaşayamadım. Ama yaparım daha erken de diyemiyorum. Ya şimdi başlarım ve devamı gelir ya da bir kaç sene sonra bence gerçekten geç kalırım aklımdakiler için.
66 notes
·
View notes
Text
Allah'ım lütfen yarınki ders seçiminde hayırlısıyla kolayca almak istediklerimi tık diye alabileyim, amin. Geçenkinin üstüne bir kişiye daha hediye alacağım 🫠
10 notes
·
View notes
Text
öyle bi dönemdeyiz ki kitap satın alırken istediklerimi değil ucuz olanları almak zorunda kalıyorum (kargo girdiği için sipariş veremedim)
11 notes
·
View notes
Note
Kanka bazen aktüel ürünlerde %50 indirim oluyor bir kere denk gelmiştim çok şaşırmıştım almak istediklerimi yarı fiyatına aldım sonra 1 ay geçti bir daha indirim olmadı bunların belli zamanı mı var yoksa ayda yılda bir mi indirim oluyor
kanka bu çok karmaşık olay ya. mesela kırtasiye ürünleri satışa çıktıktan 1 ay sonra kaldırıldı satıştan ama birkaç gün sonra %50 satışa koyuldu. bunun gibi örnekler var. mağazalardan bilgiler alınıyor satıldı satılmadı tarzında elde ne kaldı falan
1 note
·
View note
Text
Hırsıma yenik düşmem. belki de lanet egom öldürdü benliğimi, bildiklerimi, sandıklarımı veya sayabildiklerimi. Baktığım gökyüzü sadece düşündürdü, unutturdu. Aldığım nefes ciğerlerime zarar verdi, bir daha nefes almak istemedim. İstemediğim her şeyi yaptım, artık söz vermedim. Verdiğim sözleri tutamadım, tutmak istedim ama yapamadım. Yapmak istedim ama istediklerimi de yapamadım. En sonunda ise sadece sessizlik vardı.
0 notes
Text
Zor Değil
kafam çok karışık çok dolu. nasıl ilerlemem gerektiğini bilmiyorum ama sadece ilerlemem gerektiğini biliyorum. buraya bile zorla getirdim kendimi belki kişiler yazmak kafamı toplar niyetiyle. neyse şu an maddi olarak sıkıntı yaşıyorum sadece o değil iş bulmam gerek ve kendi bölümümden beklediğim bir iş yeri biraz gecikecek gibi duruyor. Ama olacağından eminim. ümidimi kaybetmiyorum. Boşlukta gibiyimde değilim de. aslında bıraksan saatlerce ağlar gibiyim ama ağlamıyorum çünkü biliyorum bugünleri atlatacağım. En yakın arkadaşım haftaya italyaya gidecek bu durum beni mutlu ediyor ama neden bende gitmiyorum dedirtmiyor değil insana. çünkü aynı sınıftaydık her gün konuştuğum insanın yolu çok çok daha iyi olması insanı düşündürüyor ama her insanın yolu farklıdır öyle de bişey var. o yüzden çok da kafama takmıyorum. yıl sonuna kadar yapmak istediklerim almak istediklerim var ve bunları başaracağıma inanıyorum. Öncelikle para biriktirmem lazım ve kazanmam lazım. yarın alanım olmaya eve benim için yorucu olan bir işe başvurmaya gideceğim. belki başka işlerden de haber gelebilir bilmiyorum. yarın belli olacak sanırım. eğer bu dediğim işe girersem sabah 9-5 iş yapacağım ve full ayakta olacağım. 6 gibi evde olur ve kendi istediklerimi yaparım diye düşündüm. şu 1-2 ay benim için zorlu bir süreç geçecek ama yeni bir era ya yani döneme gerek istiyorum. Yeni bir genç kız gibi çünkü farkettim de bunu hiç yapmıyorum fakat artık yapmaya karar verdim fakat asla olmadığım insan gibi davranmam. bazı şeyler yarın belli olarcağı için çok bişey yazamıyorum sadece kafam çok dolu olduğu için bazı şeyler düşünmek zor geliyor bu yüzden erteliyorum. şu anlık bu benim için daha faydalı olucaktır.
0 notes
Text
Merhaba,
2020'li yıllarda kurumsal (ya da kurumsal gözükmeye çalışan) e-postalara bu şekilde başlıyoruz. Hatta "Merhaba X Bey, Y Hanım" şeklinde. X'i erkek, Y'yi kadın yapmam pek uygun olmadı sanki, bunu biyoloji dersinde mutlaka öğrenirsiniz. Öğrenmediyseniz veya anlamadıysanız genetik olarak benim çocuğum olma ihtimaliniz zaten sıfır...
Görece değişik bir başlangıcın ardından bu yazı serisine -ki umarım bir seri olur- neden başladığımı anlatmak isterim. Annenizle 23.09.2021 tarihinde evlendik. An, yani 13.07.2024 tarihi itibariyle henüz dünyaya gelmediniz. O kadar dünyaya gelmediniz ki portakalda vitamin bile değilsiniz. O kadar yoksunuz ki. Neyse ben lafı uzatmayı sevmeyen ama lafı uzatan insanlardanım sanırım. Şimdi sadede geliyorum:
22.10.2022 tarihinde babamı, yani dedenizi kaybettim. 27 yaşındaydım babamı kaybettiğimde. Metin dedeniz bana bu hayatta bildiğim her şeyi öğreten insan. Büyük insan. Herkes babasını çok sever, umarım siz de beni çok ama çok seversiniz ama ben babam olduğu için söylemiyorum bunu. O gerçekten konuşması, zekâsı, genel kültürü, vicdanı, iyi niyeti, yardımseverliği ve aslında sayamayacağım birçok iyi özelliğiyle “büyük” bir insandı; ancak kendini asla büyük görmezdi. Amacı “insanlardan bir insan” olmaktı. Şimdi babamla ilgili yazmaya kalksam giriş ve gelişme bölümleri olur, hatta güzel olur ama sonuç bölümüne asla gelemem. Çünkü onun yokluğu hayatımda asla bir sonuca bağlanmayacak. Bu yazının ana fikrinden uzaklaşmış gibi görünebilirim; ama asla öyle değil! Bu yazıyı kaleme almamın ana sebebi aslında Metin dedeniz.
Hayat. Deneyimleyeceğiniz bu garip dünya öyle bir yer ki; bir gün içinde bütün hayatınız baştan aşağı değişebilir. Yaşadım bunu evlat! O gün hayatımda o kadar çok şey değişti ki, birçoğunu kendime bile itiraf edemiyorum. Neden bu kadar önemli bu Metin dede? Bugün çok da iyiye gitmiyor hayatım. Yani genel olarak baktığınızda o kadar ihtiyacım var ki babamı arayıp: “Baba, ne yapayım? Baba neden böyle oldu? Baba benden olmayacak galiba… Baba mutsuzum.” demeye. Tabi yapamıyorum bunu. İşte bu yazı serisinin kaleme alınma sebebi de tam olarak bu. Anneniz size hamileyken ben belki de bir trafik kazasında, ya da aniden gelen bir kalp krizi neticesinde öleceğim. Belki sizinle hiç tanışamayacağız. İşte o yüzden size öğretmek ve anlatmak istediklerimi bu yazı serisinde ele almak istiyorum. Sizin kalplerinize dokunabilmek istiyorum.
Çoğul konuşmamın sebebi; belki iki belki de üç çocuğumuzun olacak olması. Kim bilir?
Motivasyonumu biraz kaybettim yazarken. Sanırım en azından beni biraz anladınız. Sizinle konuşmak istediğim ilk konunun “Dürüstlük” olduğunu düşünüyorum; ama fikrim değişebilir. Tabi ilk olarak olmasa bile bunu mutlaka konuşacağız. Görelim zaman içinde neler anlatacağım size…
Kalın sağlıcakla…
0 notes
Text
saat 5:40 Bu saatte ayakta olmamın sebebi tek bir kişi yüzünden. Daha önce de olduğu gibi bu saatlerde ayakta olmamın sebebi aynı kişi. Her ihtimali düşündüğümden dolayı ve bu düşüncelere iten kişi yüzünden uyuyamadım. Düşünmekten uyuyamadım. Başıma ağrı girdi. Her ihtimali düşündüm ama hiçbir düşüncenin gerçekleşmeyeceğini biliyorum. Diyorum ki o kadar yüzsüz olamazsın. Kafamdakiler gerçekleşecek kadar yüzsüz olamazsın diyorum kendime. Bir o kadar da gerçekleşsin istiyorum. Bitmedi, bitmiyor bu içimdeki şey. Adı ne bilmiyorum, hırs, kızgınlık, öfke, sevgi, aşk her neyse bilmiyorum ama bitmiyor bir türlü. Sana söylemek istediklerimi söyledim ama söylemek istemiyordum aslında. Senin yüzünden söyledim onları. Senden iğrenmemin sebebi sensin, farkında değilsin. Evet senden iğreniyorum, hatta nefret ediyorum. Aslında sana karşı hiçbir duygu beslememem lazım, nefret bile bir duygu hemde aşk kadar büyük bir duygu genel olarak herkes tarafından kabul edilmiş bir şey. Benim içinde büyük bir duygu çünkü ben herkesten kolay kolay nefret etmem ama bu da senin yüzünden. Senden o kadar çok nefret ederken aynı zamanda seni o kadar çok görmek istiyorum. Sana bağırıp çağırmak ve aynı zamanda sana sıkı sıkı sarılmak istiyorum. Kokunu almak istiyorum. Sana dokunmak istiyorum ama aynı zamanda senden iğreniyorum. Senden iğrendiğimi söylemek istememiştim ama zorundaydım çünkü bunu hakediyorsun. Daha kötüsünü hakediyorsun. Benim hissettiğim kadar kötü hatta daha beter hissetmeyi hakediyorsun. Ama yüzsüz olduğun için sana söylediğim şeyler sana biraz bile dokunmamıştır eminim. Sana gelme dedim, ama gelmeni istiyorum. Seni görmek istemiyorum ama görmek istiyorum. Beni böyle bir çelişkide bıraktığın içinde senden nefret ediyorum. İşte bu saate kadar ayakta kalmamı sağlayan bütün düşünceler bunlar. 11.12.2022
1 note
·
View note
Text
Zihimin odalarından bazen sesler duyuyorum ve olduğum yerde kalıp onları dinliyorum. Bazı anılar gözlerimin önüne geliyor. Hepsi kötü, hepsi acı, hepsi yara anılar. İyilerini unutuyorum, çünkü ben kötü anıların içinde yaşayıp güçlü kalmayı seçtim. Eski halimi anımsıyorum, acınası durumda olan o çocuğu. Nasıl da biri yardım eli uzatmamış diye düşünüp insanlığı suçluyorum. Ama ben hiçbir zaman kötü hissettiğimi dışarıya vurmadım ki, dudaklarım da hep bir gülümseme olurdu. Bu yüzden çoğu kez kendimi suçluyorum. Güçlü olmayı seçtiğim için. Tek başına ölmek istediğim için. Sevilmemeyi, değersizliği, karanlığı öğrendiğim için. Biliyorum, her şey benim seçimlerimden doğdu, farkındayım ben o acınası çocuk değilim ama geçmiş hep bir ayna gibi karşımda. Ben unutamıyorum. Yaşanan hiçbir şeyi, söylenilen hiçbir sözcüğü, hiçbir çığlığı ve hiçbir kavgayı. Zihnimden nefret ediyorum. Ama yaşamayı her şeye rağmen seviyorum. Tüm öfkeme ve kendime rağmen nefes almak istiyorum. Sevmek ve huzur, tek istediğim bu. Umarım hayat! Bana istediklerimi bir gece ansızın verirsin, çünkü bazı geceler sabahı bekleyecek gücüm olmuyor.
0 notes
Text
cümlenin gidişatını sürekli kafamda tekrar tekrar kurduğum için bazen bazı kelimeleri yazdım sanıyorum ama aslında yazmamış oluyorum
#özellikle hızlı hızlı bir şey anlatmaya çalışıyorsam cümleyi anlayabilene aşk olsun#aşk olsun bu anlamda kullanılmıyor aslında ama ben bu şekilde kullanmayı seviyorum#aşk kötü bir şey değil sonuçta dolayısıyla aşk olsun iyi bir anlama gelmeli bence#eksik eksik oluyor cümlelerim bu yüzden önemli konuları ya ses kaydı ya da telefonla konuşmayı seviyorum#gerçii o zaman da unuttuğum şeyler oluyor en iyisi ön hazırlık yapmak ve bahsetmek istediklerimi not almak#aman rozet altı üstü bir sohbeti sunuma çevirdin sen de#aşkolsun bitişik yazılıyor galiba yanlış yazmışım#internetten baktım biraz nadiren olsa da iyi anlamda da kullanılıyor sanırım#emin değilim çevremde hep sitem için kullanılıyor
6 notes
·
View notes
Text
Zihimin odalarından bazen sesler duyuyorum ve olduğum yerde kalıp onları dinliyorum. Bazı anılar gözlerimin önüne geliyor. Hepsi kötü, hepsi acı, hepsi yara anılar. İyilerini unutuyorum, çünkü ben kötü anıların içinde yaşayıp güçlü kalmayı seçtim. Eski halimi anımsıyorum, acınası durumda olan o çocuğu. Nasıl da biri yardım eli uzatmamış diye düşünüp insanlığı suçluyorum. Ama ben hiçbir zaman kötü hissettiğimi dışarıya vurmadım ki, dudaklarım da hep bir gülümseme olurdu. Bu yüzden çoğu kez kendimi suçluyorum. Güçlü olmayı seçtiğim için. Tek başına ölmek istediğim için. Sevilmemeyi, değersizliği, karanlığı öğrendiğim için. Biliyorum, her şey benim seçimlerimden doğdu, farkındayım ben o acınası çocuk değilim ama geçmiş hep bir ayna gibi karşımda. Ben unutamıyorum. Yaşanan hiçbir şeyi, söylenilen hiçbir sözcüğü, hiçbir çığlığı ve hiçbir kavgayı. Zihnimden nefret ediyorum. Ama yaşamayı her şeye rağmen seviyorum. Tüm öfkeme ve kendime rağmen nefes almak istiyorum. Sevmek ve huzur, tek istediğim bu. Umarım hayat! Bana istediklerimi bir gece ansızın verirsin, çünkü bazı geceler sabahı bekleyecek gücüm olmuyor.
61 notes
·
View notes
Text
en az benim kadar yorgun ve kanamalı satırlar okuyacağın konusunda emin olmanı isterim. o yüzden bunu okurken yanında birilerinin olması ve bir de kolonya olması ricamdır. ve bu bittikten sonra dik durman. tıpkı sahip olduğun gururun gibi. o gurura yakışan bir tavır takınman… bu senden seni istememin haricindeki ilk isteğimdir…
yaşım yirmi altı. bir makalede okumuştum, insanın iç organları kendi biyolojik yaşından daha ileride olabiliyor. yani çok yorgunum. yani çok yoruldum. kırgın ve kanamalıyım. oysa o kadar çok bağırmıştım ki gözlerimle gözlerine, kanamalı bir hasta için acilen ellerin gerekiyor diye. duymadın. o anons yapılırken kulaklığını takıp çarpık müzisyenlerin yapmaya çalıştığı o salak notalara kulak verdin…
inan ki, -bilemiyorum neden inanasın ama- çok mücadele ettim. fazlaca. bunca umutsuzluğa rağmen hep bir gün kafamı suyun altından çıkartıp nefes alabileceğimi düşündüm. zaman zaman bunun için tanrıyı kullandım. dua ettim. o da insanlar gibi davrandı. sırtını döndü. insanlara gelince, onlar bu konuda tanrıdan daha profesyonel çalışıyorlar. daha vurdumduymaz takılıyorlar.
yaşamak için mücadele etmem gerekiyordu. öyle dediler. oysa yaşamak için öncelikli olarak, gerçek anlamda nefes almak gerekiyordu. ben göğsümü dikmeye çalışıyordum bir elimle, diğer elimle de boğazımdaki yüzlerce eli çekmeye çalışıyordum. çünkü nefes alamıyordum. neden var olduğumu sorgulamakla geçti şu çeyrek asır. bir o kadar da boktan… sorgulayın dedi kitaplar. sorun ki, öğrenesiniz. bazı zamanlar kitap okuduğum için nefret ettim kendimden. cehaletin mutluluk olduğuna katıldım. öğrenmeseydim, bilmezdim. bilmeseydim, hayatın bana sunduklarıyla yetinebilirdim. daha iyisi olmalı, yapabilirim diye kendime yalan söylemek zorunda kalmazdım. yalan söylemek zorunda kalmasam, bu kadar mücadele içine girmezdim. enerjim nefes alışverişlerimde kullanılmak üzere depolanırdı vücudumda…
inan, tanrıya ulaşmayı da denedim. bulutların arasındaki o yüce adamdan yardımlar istedim, bağırdım, çağırdım, ağladım. kızdığım, öfkelendiğim zamanlar da oldu. ama o ne sakinliğime cevap verdi, ne öfkeme ne de herhangi bir şeye. sanki bir putla konuşuyormuşum hissini cebime sokuşturup gönderdi. istediklerimi vermesi önemli değildi aslında, oturup benimle konuşsaydı yeterliydi. rahatlamış olurdum en azından. herhangi bir gerekçe de istemezdim. ciddiyim.
en çok içimi acıtan şey, hayatımı mükemmele taşıyacak şeyler için artık yaralanmayacak olmam.
mesela artık o sahil kasabasındaki bahçeli müstakil evim olmayacak. hafta sonları akşamlarında o bahçede rakı masası kuramayacağım, ağustos böcekleri eşlik etmeyecek o akşam dinlediğim müzeyyen senar plaklarına. ve fırtınalı kış aylarında, sonbahar akşamlarında hüzünlü şeyler düşünüp sana mektuplar, sana şiirler, sana bir şeyler yazamayacağım ağlayarak…
kalbim kırık vedalaşmak zorundayım.
sen şimdi,bunu okuduktan dakikalar sonra gözlerin gibi bakmalısın hayata. biraz kahve, biraz bal. beni unutmanı istemem. ben olsam unutmazdım ancak sana yazdığım güzel şiirlerle, güzel yazılarla hatırla beni. karşında nasıl çocuklaştığımla hatırla. nasıl titrediğini içimin ellerin yüzüme dokunduğunda… öyle bir şeyler işte. yelkenlerin dolmalı ve ilerlemelisin buradan, bu talihsiz olaylardan alabildiğine uzaklara gitmelisin. gerekiyorsa rotanı kaybet, rotanı şaşır. ve her fenerin verdiği sinyale güvenme. karşına mutlaka seni sarıp sarmalayacak bir fener çıkacaktır. sabret. ben sabredemiyorum. kızma. ve senden ricam, kimsenin yüzüne benim yüzüme dokunduğun gibi dokunma. illa ki dokunacaksan birinin yüzüne, benim gibi yüzüne dokunduğunda titremesin. içini titreteme kimsenin. ki boşa gitmesin bu tavrım.
kızlarına sakın kızma. dört kolla sarıl onlara. onlarla kavga et. ve sonra sarıl. beraber ağlayın. vücutlarına dövmeler yaptırmasına müsaade et, sevgilisinden ayrıldığı efkârlı akşamlarında oturup onlarla rakı iç.sonra beraber sarılıp uyuyun. ağlayın. onları teselli et.ve her sabah uyandığında, zor da olsa gülümse şu mavi gökyüzünün altında.
son olarak,bir sahil kasabasında yaşamanı isterim. sevinçle, mutlu uyanmanı her sabah. mevsim sonbahar dahi olsa. sonbahar demişken, o mevsimde şayet oralarda yaşarsan, yorgun veya yaralı göçmen kuşlarını sev. cemal süreya’yı da… cemal süreya’dan dizeler oku onlara ve beni hatırla, sana kavuşmak için göçmekten vazgeçen bir kuş olduğumu falan.
şimdi ben bu talihsiz hikâyenin ortasında çıkıp gitmeliyim. tarihi benim gibi kaybetmeyle dolu, hepsinin rezil bir sonu olan diğer insanlara katılmalıyım. yıldızlı yaz akşamlarında gökyüzünde, ağaçların öldüğü sonbahar akşamlarında sararan, uçuşan yapraklarda, ilkbaharda açan çiçeklerin içinde, kışları da düşen yağmur tanelerinde beni bul. ben onların içinde olacağım hep. ben geç kalmayı hayat felsefesi haline getirmiş bir kadınım. sana da geç kaldığımın farkındayım. ama inan ki ilk kez bunu bilerek yapmadım. senin gibi bir adamın varlığından haberdar olsaydım yıllar önce doğar sana yıllar önce rastlar yıllar önce… bilmiyorum. seni çok sevdim. seni doğru bir kadının yüreğine emanet ettiğimi biliyorum. bana sık sık yaz diyebilmeyi isterdim. biliyorum ki gelirsin. biliyorum ki “zaten geç kaldığını söylüyorsun, şimdi nasıl gitmekten söz edebilirsin!” der ve zorla geri getirirsin. ah, göğsündeki her yarayı merhametle öptüğüm… geç kalınan hiçbir hayat, hayat değildir. hayatın olmayı dilerdim.
61 notes
·
View notes
Text
3 ay içinde yapmak istediklerimi planlayıp yazayım ve trendyoldaki almak istediğim ürünlere bakayım
7 notes
·
View notes
Text
Birinin dediği gibi 300 liralık saatte 5000 liralık saatte aynı saati gösteriyor. İntikamın alındıktan sonra bir değeri kalmıyor. Belgelerin takdir veya teşekkür olduğunun hiç bir anlamı olmuyor biri bana onur belgesi verdi diye onurlu bir insan olmuyorum, en azından onlara bir anlam yüklemediğim sürece böyle. Noktanın virgülle yer değişmesinin bir anlamı olmuyor anlıyorum işte. Kendimi üzenin, sevmemenin bir değeri yok bir tek günün sonuna değil günün her anında kendimle kalıyorum kendimi seviyorum. Kalp kırmanın bir manası yok o an önemli gelen şeyler 1 saat sonra unutuluyor ama kırdığım kalbi bir ömür unutamıyorum. Pahallı ayakkabılar, kıyafetler pahallı olduğu için istemiyorum, istiyorsam gözüme hoş gözüktüğü için istiyorum o ayakkabının ayağımda 6 ay sonra parçalanacağını biliyorum veya 20 yıl sonra o kıyafeti bir daha giymeyeceğimi. O pahallı telefonu yine insanlara hava atmak için istemiyorum sadece kendime kendi kazandığım parayla bir hediye almak istiyorum belki de kendi içimde onu bir sembol haline getiriyorum. Ya da o pahallı telefona insanlar pahallı olduğu için bakarken ben kendi paramla aldım bunu demek istiyorum. İstediklerimi eninde sonunda alıcam büyük konuşmak gibi olmasın ama yapıcam bunu. Ve kendimi seveceğim. Ve eğer yanılmazsam kendi hikayemin sonunda ben kazanmış olarak gideceğim. Daha yapacağım çok şey var mesala çocuk sevindireceğim, bir insanın en zor anında yanında olacağım ve bir insanın en mutlu anında mutluluğu paylaşacağım... Daha bir sürü şey
3 notes
·
View notes
Text
ne mi yapmak istiyorum aslında çok şey yapmak istiyorum ama sırasıyla galiba öncelikle adam akıllı iş istiyorum çünkü ihtiyacım var şu an aslında buldum gibi fakat daha başlamadım ve ne olacağını kestiremiyorum 1 temmuzda başlayacağın allahın izniyle o bile net değil aslında. Yarın ailem muğlaya gelecek umarım çok rahat şekilde gelirler. 2 haftamı onlarla geçireceğim. bu iki haftada bi an umutla dolu oluyorum gerçekten çok güzel vakit geçirmek istiyorum onlarla gezmek gördüğüm veya görmediğim yerleri onlarla görüp vakit geçirmek istiyorum ama bir yandan da bi huzursuzluk çıkar mı diye de endişelenmiyor değilim doğrusu. Umarım çok güzel vakit geçiririm. Bu aralar nasılım mı diye sorarsam kendime bilmiyorum karışığım ailem gelicek diye bir yandan mutluyum. Ama hayatımı bir an önce düzene sokmak istiyorum çünkü düzende olmadığını biliyorum ve böyle gitmeyeceğini de biliyorum. Sürekli erteliyorum ş bitsin su olsun diye diye yılı yarıladım ve bu durum beni çok üzüyor. En basitinden su an ailem gelsin gitsin diye erteliyorum. Umarım kazasız belasız gelirler. Diğer yandan bitmesi gerek bir şeyi bitirdim ve bunun benim için en iyisi olduğunu da biliyorum fakat beni hala o nokta da tutan şeyin egom olduğunuıda biliyorum fakat neden hala böyle hissediyorum bilmiyorum bazı şeyleri atlatmam için bana zamanın lazım olduğunu biliıoyrum ve bunu aşacağımıda biliyorum. Neler yapmak istediğime gelirsek öncelikle 1 temmuzda başlayacağım işte gerçekten iyi ilerlemek istiyorum yorulacağımı biliyorum fakat istiyorum. Daha sonra borçlarımı kapatmak istiyorum yavaştan çünkü biriktikçe hiçbir şey zevk vermiyor ve her adımda düşünmeye başlıyorum. Ve en en önemlisi ingilizceyi halletmek istiyorum gerçek anlamda ingilizcemin ilerlemesini istiyorum ve yurtdışına çıkmak istiyorum en azından B2 seviyesine gelmek istiyorum bu çok zor bir şey değil ama sürekli erteliyorum. şu an bunu yazarken bile az kalsın erteliyordum o derece. bir şeyleri istediğim zaman gerçek anlamda ilerleyip o işi başarıyorum bunu da biliyorum. 28 temmuzda alet sınavım var 80 üstü almak istiyorum ve yapmak istediğimde yapabileceğimi de biliyorum. İngilizcemi de aynı şekilde ilerletip yes den 70 almak istiyorum. Yazılım alanında temelimi çok güzel oluşturup kendimi ilerletmiştim fakat bir süredir bıraktım o ilgi ve hevesime geri dönmeliyim bunun farkındayım çünkü 25 yaşıma az kaldı ve istediklerimi başarmak istiyorum. İstediklerim arasında yurtdışına çıkmak ingilizcede belirli seviyeye gelmek ve yazılımda gerçekten iyi olmak istiyorum bunu yapabilecek potansiyelim var mesela çalışıyorum olmuyor dediğim hiçbir zamanım yok istiyorsam yaparım ama artık kendimi toparlamam gerektiğini biliyorum. Belirli bir kilo vermek istiyorum ve yogaya başlamak istiyorum çünkü bunlar tam bu yaşımda başarabileceğim şeyler hiçbir şey için geç değil fakat geç olmaması için de bir an önce toparlamam lazım. Artık duygusal düşünüp gururumu bir kenara bırakmamalıyım mantığımı kullanarak fakat iyi niyetimden taviz vermeden yoluma devam etmeliyim. bir ortama girdiğim zaman o ortam ben olduğum için kıymetli olacak kıvama getirmeliyim. Hiçbir şeyi ertelemden yoluna koymalıyım. Beni değersizleştiren kimseyi hayatımda kabul etmemeliyim. Yarın çok işim var. Bugün çok işim var demeliyim çünkü en yakın dostumun doğum günün kutlamam için yazıya ara vermem gerekti.
0 notes