#Yunan Sanatı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Tonio Hölscher – Yunan Sanatı (2023)
Antik Yunan kültürü, çoğunlukla imgelerden etkilenerek gelişmiş ve görsele dayalı sanat eserleri, yaşamın her alanına dâhil edilmiştir. Bu sanat dünyası, o dönemde yaşayan insanların hayatlarının da merkezinde yer alıyordu. Ortaya konulan eserler mabetlerde ve tapınaklarda, meydanlarda ve mezarlarda, evlerde kullanılan kapların ve eşyaların üzerinde yer alıyordu. Özellikle mitolojik kahramanlar…
View On WordPress
0 notes
Text
birdenbire çok hafifledi adımları. ayakları yerden kesildi, yükseldi. parmedines'in büyülü alanına girmişti: var olmanın o güzelim hafifliğini tadıyordu.
milan kundera - varolmanın dayanılmaz hafifliği
#kitap#edebiyat#blogger#felsefe#kitaplar#blog#kitap kurdu#charles bukowski#milan kundera#varolmanın dayanılmaz hafifliği#bir buluşma#roman sanatı#bilmemek#yavaşlık#ölümsüzlük#parmenides#greek philosophy#antik yunan#antik yunan felsefesi#platon#sokrates#aristoteles#aristotle#georg wilhelm friedrich hegel#karl marks#stoic felsefe#stoa felsefesi#zenon#sofist#kriton
6 notes
·
View notes
Text
Yunan Roma Mimarisi ve Sanatı 2022-2023 Vize Soruları
Yunan Roma Mimarisi ve Sanatı 2022-2023 Vize Soruları 1- Kilikia, Olba-Diocaesea’daki Zeus Olbios Tapınağı hangi düzendedir? Cevap : Korinth düzeni 2- Athena Nike Tapınağı’nın planı nedir? Cevap : Amphiprostylos 3- Ege Havzası hangi uygarlığın merkezini oluşturuyordu? Cevap : Eski Yunan Uygarlığı 4- En yüksek düzeyde görülen iş bölümü hangi tip yerleşmelerde özelliktir? Cevap : Şehir 5-…
View On WordPress
0 notes
Text
Matematiğin evrensel dili Mudanya'da anlatıldı
https://pazaryerigundem.com/haber/186795/matematigin-evrensel-dili-mudanyada-anlatildi/
Matematiğin evrensel dili Mudanya'da anlatıldı
6. Mudanya Kitap Fuarı, edebiyat ve sanatı bilimin ışığıyla buluşturmayı sürdürürken, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Betül Tanbay, matematiğin evrensel dilini anlattı. Yazarlar Şaban Akbaba, Zeki Baştürk ve Fehmi Enginalp ise Mudanya’nın zengin kültürel mirasını ele aldı.
BURSA (İGFA) – Bursa’da Mudanya Belediyesi tarafından “Değişim” temasıyla düzenlenen 6. Mudanya Kitap Fuarı, kültür, sanat ve edebiyatın yanında bilimi de kitapseverlerle buluşturuyor.
Fuarın dördüncü gününde, Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Tanbay, “Herkes İçin Matematik” konulu söyleşisinde, matematiğin evrensel dilini ve Anadolu’nun matematik tarihindeki önemini anlattı. Aynı gün, eğitmen ve yazarlar Şaban Akbaba, Zeki Baştürk ve Fehmi Enginalp, “Mudanya Kültürü” başlıklı söyleşide, Mudanya’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini tartışarak Girit kültürünün bölgedeki etkisine dikkat çektiler.
“Herkes İçin Matematik” konulu söyleşisinde matematiğin evrensel bir konu olduğunu belirten Tanbay, değişim istendiği yerlerde matematiğin ortak bir dil oluşturduğunu söyledi.
Dünyanın en tanınmış 150 matematikçisinden 50’sinin Anadolu’da doğduğunu vurgulayan Tanbay, “Bizim topraklarımızda müthiş bir zenginlik var. Şu an Arap ama Urfa’da doğmuş bir matematikçi ise, biz onu hiç benimsemiyoruz. Biz bunları neden kendi mirasımız olarak kabul etmiyoruz, anlayamıyorum.” dedi. Aynı topraklarda yaşamayı “toprakdaş” olarak tanımlayan Tanbay, “Antik Yunan Matematikçi ve filozof Thales Aydın’ın Didim ilçesinde doğmuştur. Toprakdaş üzerinden gidersek, yerli ve millideki yerliyi yer olarak, yani Didim olarak alırsak, Thales yerlidir. Bizim yerimizden ve bizim topraklarımızdandır. Biz Thales’i neden kendi zenginliğimiz olarak kabul etmiyoruz? Bunu anlamış değilim” dedi. Bugün Göbeklitepe’de 12 bin senelik tarihin neden bin senelik kısmının benimsediğine de anlam veremediğini söyleyen Tanbay, “Ben 12 bin seneyi de benimsiyorum. Göbeklitepe’yi gördüğüm zaman, bizim topraklarımızda olmasından, bizim onu ortaya çıkarmış olmamızdan iftihar ediyorum. Toprakdaş olduğumuz için bize ait olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
“GİRİT KÜLTÜRÜ MUDANYA İÇİN ÖNEMLİDİR”
“Mudanya Kültürü” başlıklı söyleşide ise eğitmen ve yazarlar Şaban Akbaba, Zeki Baştürk ve Fehmi Enginalp, Mudanya’nın tarihi ve kültürel değerlerini ele aldılar. Giritliler dışında Mudanya’ya göç edenlerin kültür ve geleneklerini taşıyamadığını söyleyen yazarlar, Mudanya’da yaşamış ve edebiyat alanında başarılı olan isimlerin yaşamlarından kesitler sundular. Girit kültürünün Mudanya için önemine de değinen yazarlar, Girit kültürünün yaşatılmasının önemine dikkat çektiler.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Link
#saygınlık#socrates#üçlü filtre testi#gerçek filtresi#iyilik fitresi#işe yararlılık filtresi#iletişim#bilgelik#doğruluk#iyi nyet#faydalılık#dedikodu#ilişkiler
0 notes
Text
Bir Tutku: Tiyatro
Tiyatro, bağ bozumu tanrısı Dionysos’un adına yapılan dinsel törenlerden günümüze kadar uzanan bir etkinlik. İnsanın var olmaya başladığı ilk çağlardan beri, henüz konuşamıyorken beden, jest ve mimik kullanarak anlaşmaya çalışmış dolayısıyla da tiyatronun temellerini atmıştır. Ardından bilinen ilk tiyatro Antik Yunan tiyatrosu, sonra Roma, Ortaçağ ve nihayetinde modern tiyatro olarak günümüzün en önemli sahne sanatı rolündedir.
Bugün hem izleyiciler hem de oyuncular tarafında bir tutkuya dönüşmüştür. Sahne tozu yutmak, okuduğumuz hikayelerin ete kemiğe bürünmesi ve çağlar ötesini yaşatmasıyla birçok sanat etkinliğinin bel kemiği konumundadır.
1 note
·
View note
Text
Dünya Sanat Tarihi
Sanat tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar tarih boyunca çevrelerine yaptıkları resimler, heykeller, mimari yapılar ve diğer sanat eserleriyle kendilerini ifade etmişlerdir. Bu sanat eserleri, insanların zaman ve mekanın ötesinde bir dilde iletişim kurmalarına izin vermiştir.
Sanat tarihi, sanatın farklı dönemlerindeki tarz, teknik ve estetik değişimleri ve evrimini inceler. İlk insanlardan günümüze kadar olan süreçte, sanatın tarzı ve biçimi sürekli değişti. Sanat tarihi, bu değişimlerin nedenlerini ve sonuçlarını araştırır.
Sanat tarihi, tarihin farklı dönemlerindeki sanatçıların yaşamlarını, yaratıcı süreçlerini ve eserlerinin anlamlarını da inceler. İnsanlar tarih boyunca sanatın birçok farklı şekilde kullanımını keşfettiler. Bazı sanatçılar, güzellik ve estetik için sanat yaparken, diğerleri siyasi, dini veya toplumsal mesajlar iletmek için sanatlarını kullanırlar.
Dünya sanat tarihi, farklı kültürlerdeki sanat formlarını, tarzlarını ve tekniklerini inceler. Avrupa sanat tarihi, Asya sanat tarihi, Afrika sanat tarihi ve Amerikan yerli sanat tarihi gibi alt dalları vardır. Her kültürün kendine özgü sanat formları ve tarzları vardır. Bu nedenle, dünya sanat tarihi, farklı kültürlerin sanatını bir araya getirerek, insanlığın tarihindeki sanatın evrimini daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
Sanat tarihi, sanat eserlerinin tekniklerine, malzemelerine ve stil özelliklerine göre de incelenir. Rönesans sanatı, Barok sanatı, Romantik sanat, Modernizm ve Postmodernizm gibi sanat tarzları, farklı zaman dilimlerinde ve farklı kültürlerde ortaya çıktı. Bu sanat tarzları, sanatın anlamı, estetiği ve yaratıcı süreçleri hakkında bize çok şey söyler.
Dünya sanat tarihi, hem sanatçıların hem de izleyicilerin sanatın rolü, işlevi ve anlamı hakkında düşündükleri bir alandır. Sanatın insanlar üzerindeki etkilerini ve insanların sanat üzerindeki etkisini inceleyerek, sanat tarihi, insanlık tarihinin bir parçası olan bu önemli disiplini anlamamıza yardımcı olur.
Sanat tarihi, insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Sanat, insanların dünya görüşleri, kültürleri, inançları ve toplumsal yapıları hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar. Sanat tarihi, insanların sanatı nasıl yarattığını, geliştirdiğini, farklı dönemlerde nasıl farklı tarzlara yöneldiğini ve neden bu tarzları benimsediğini anlamamıza yardımcı olur.
Sanat tarihi, tarih boyunca birçok farklı uygarlıkta gelişmiştir. Antik Mısır, Yunanistan ve Roma uygarlıklarında yapılan sanat eserleri hala günümüzde de çok sayıda insan tarafından hayranlıkla izlenmektedir. Ortadoğu, Asya ve Avrupa'da da birçok farklı sanat tarzı ve akımı gelişmiştir. Bu sanat akımları, kendi dönemlerinde birçok farklı toplumsal, siyasal ve kültürel faktörlerden etkilenmiştir.
Sanat tarihi, günümüzde hala gelişmeye ve değişmeye devam etmektedir. Özellikle son yüzyılda, modern sanatın ortaya çıkmasıyla birlikte, sanat tarihinde büyük bir değişim yaşanmıştır. Sanatın geleneksel anlamının dışına çıkılarak, farklı materyaller ve teknikler kullanılarak yeni sanat eserleri yaratılmıştır.
Sanat tarihi, sadece sanat eserlerinin incelenmesi ile sınırlı kalmaz. Sanat tarihi, sanat eserleriyle birlikte, sanatçıların hayatları, düşünceleri, sanatçılar arasındaki ilişkiler, sanatın toplumsal etkileri ve daha birçok konuyu da ele alır.
Sonuç olarak, sanat tarihi, insanların dünya görüşlerini, kültürlerini, inançlarını ve toplumsal yapılarını anlamamızı sağlayan önemli bir disiplindir. Sanatın gelişimi, insanlık tarihinin bir parçasıdır ve sanat tarihini öğrenerek, insanlık tarihini daha iyi anlayabiliriz.
Sanat tarihi, insanlığın varoluşundan beri süregelen ve kültürler arasında köprü görevi gören önemli bir disiplindir. Sanat tarihi, insanların yaptıkları sanat eserlerini tarihsel ve kültürel bağlamlarına yerleştirerek, onları anlamlandırmaya ve yorumlamaya çalışır.
Sanat tarihi, özellikle batı sanat tarihi, Antik Yunan ve Roma uygarlıklarından başlayarak Rönesans'a kadar uzanan birçok önemli dönemi içerir. Antik Yunan ve Roma, sanatın en eski formlarından bazılarını geliştirdi ve mimari, heykel, resim, mozaik ve seramik gibi alanlarda örnekler ortaya çıkardı.
Ortaçağ Avrupası, Hristiyanlık etkisi altında kaldı ve bu dönemde kiliselerde ve manastırlarda dini sanatın yükselişi yaşandı. Gotik tarzı, yüksek, kemerli katedraller ve vitraylı cam pencerelerle tanınır.
Rönesans, İtalya'da başlayan bir hareketti ve sanatçıların doğayı gerçekçi bir şekilde tasvir etmeye yönelmesiyle karakterizedir. Bu dönemde, Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Rafael gibi ünlü sanatçılar, bugün hala hayranlıkla izlediğimiz resim, heykel ve mimari eserleri yarattılar.
yüzyılda Barok tarzı ortaya çıktı ve heykeller, resimler ve mimari eserlerde aşırı hareket ve dramatik etkiler kullanıldı. Rococo, daha zarif ve süslü bir tarz olarak, Barok döneminin sonlarına doğru ortaya çıktı.
yüzyılda, Aydınlanma Çağı'nın etkisi altında klasik tarz yükseldi ve Antik Yunan ve Roma uygarlıklarının estetiğine geri dönüldü. Neoklasizm adı verilen bu hareket, heykel, mimari ve resim alanlarında etkili oldu.
yüzyıl, Romantizm hareketinin yükselişiyle karakterize edildi. Bu dönemde, doğanın güzelliği, insanların duygusal ve ruhsal deneyimleri ve ulusal kimlik konuları sıklıkla ele alındı. Realizm ve İzlenimcilik gibi diğer tarzlar da bu dönemde ortaya çıktı.
yüzyılda, modernizm ve postmodernizm gibi akımlar ortaya çıktı ve sıradan nesneler, fotoğraflar ve video gibi malzemeler sanatın bir parçası haline geldi. Sanatın sınırlarını zorlamak, yeni ifade biçimleri denemek ve izleyicileri şaşırtmak amaçlandı.
Rönesans'ın ardından Barok dönemi geldi. Barok, 17. yüzyılın ortalarında İtalya'da başladı ve 18. yüzyılın başlarında Avrupa'nın geri kalanına yayıldı. Rönesans'ın idealize edilmiş sanatsal formlarına kıyasla, Barok daha dramatik ve duygusal bir sanat tarzıydı. Bu dönemde, ressamların ve heykeltıraşların en önemli hedefi, dini hikayeleri ve mitolojik sahneleri şok edici ve duygusal bir şekilde sunmaktı. Barok sanatı, gösterişli detaylar, büyük ölçekler ve hareketli, yuvarlak hatlarla karakterize edilir.
Barok dönemi, aynı zamanda müzik tarihi için de önemlidir. Opera, bu dönemde İtalya'da ortaya çıktı ve kısa sürede Avrupa'nın geri kalanına yayıldı. Barok müziği, karmaşık ve süslü kompozisyonlarla karakterize edilir. Johann Sebastian Bach ve Georg Friedrich Händel gibi besteciler, bu dönemin en önemli isimleriydi.
Barok dönemi, 18. yüzyılın ortalarında yerini Rococo'ya bıraktı. Rococo, Barok'un aksine, daha hafif ve zarif bir sanat tarzıdır. Sadece sanat ve mimariye değil, aynı zamanda moda, mobilya tasarımı ve iç mekan dekorasyonuna da yansıdı. Rococo, pastel renkler, kabarık kumaşlar ve sıradışı şekilli mobilyalarla karakterize edilir.
Son olarak, Rococo'nun ardından, 19. yüzyılın başlarında Romantizm dönemi geldi. Romantizm, sanatta duygusallığa, doğanın güzelliğine ve bireysel özgürlüğe odaklandı. Bu dönemde, ressamlar ve yazarlar, doğayı ve duygusal deneyimleri yansıtan eserler ürettiler. Romantik sanat, yoğun, dramatik renkler ve özgür fırça darbeleriyle karakterize edilir.
Sonuç olarak, dünya sanat tarihi oldukça zengin ve çeşitlidir. Her dönem kendi özellikleriyle öne çıkar ve bir sonraki dönemi etkiler. Sanatın tarihi, insanlık tarihinin bir parçasıdır ve bize geçmişimizi ve kültürel mirasımızı anlamamızı sağlar.
1 note
·
View note
Text
Sokrates'in Savunması ve Eleştirel Bakış
Sokrates, antik Yunan felsefesinde önemli bir figürdür ve felsefi düşünceleri ve öğretileri birçok kişiye ilham vermiştir. Sokrates'in en büyük özelliklerinden biri, sorular sorma sanatındaki ustalığıdır. Bu sanatı kullanarak, insanların farkındalıklarını arttırmalarına ve düşüncelerini sorgulamalarına yardımcı olur. Sokrates, "Ben hiçbir şey bilmiyorum" diyerek kendini övmek yerine, bilgeliğin asla tam olarak elde edilemeyeceğini kabul eder ve bu nedenle her zaman öğrenmeye açık olur.
Sokrates'in savunması, aynı zamanda özgürlük, adalet ve insan hakları kavramlarını da ele almaktadır. Sokrates, her insanın düşüncelerini ifade etme özgürlüğüne sahip olduğunu ve herkesin adaletli bir yargılama hakkı olduğunu savunur. Bu düşünceler, günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır ve Sokrates'in düşüncelerinin evrensel bir değere sahip olduğunu göstermektedir.
Sokrates'in savunması, hem felsefi düşünceleri hem de insan haklarına olan inancını yansıtan önemli bir metindir. Sokrates'in dürüstlüğü, adaleti ve özgürlüğü savunan bu savunması, onun felsefi mirasının önemli bir parçası olarak kabul edilir.
Elestirel Bakış
Öncelikle, Sokrates'in sorgulama sanatındaki ustalığından bahsetmek gerekir. Evet, Sokrates'in soruları insanların farkındalıklarını arttırmalarına yardımcı olabilir ancak bazen bu sorular, tartışmanın asıl konusundan uzaklaşarak gereksiz bir şekilde dallanıp budaklanabilir. Ayrıca, Sokrates'in soruları bazen çok da açıklayıcı olmayabilir ve insanları daha da kafa karıştırabilir.
Sokrates'in savunmasında, kendini övmek yerine bilgeliğin elde edilemeyeceğini kabul ettiği söylenir. Ancak, bu duruş bazı eleştirileri de beraberinde getirir. Sokrates'in bu yaklaşımı, kendini daha bilgili ve zeki gören insanların, onunla aynı seviyede olmadıklarını düşünmelerine sebep olabilir. Ayrıca, bilgeliğin elde edilemeyeceğini kabul etmek, insanların kendilerini geliştirme yolunda bir motivasyon kaynağı olmaktan uzaktır.
Sokrates'in savunmasında bahsettiği özgürlük, adalet ve insan hakları kavramlarına gelince, bunlar evrensel kabul gören değerlerdir ancak Sokrates'in savunması bu kavramların önemine dair bir derinlik sunmaz. Sokrates'in savunması, bu kavramların önemini sadece yüzeyde vurgular ve daha fazla açıklama yapmaz.
Sokrates'in felsefi düşünceleri ve savunması, elbette ki önemli ancak eleştirilebilir noktaları da vardır. Sokrates'in sorgulama sanatındaki ustalığı, bazen gereksiz bir tartışmaya yol açabilirken, bilgeliğin elde edilemeyeceği kabulü, insanları kendi gelişimlerinden alıkoyabilir. Ayrıca, savunmasında bahsettiği kavramların önemine dair derinliksiz bir yaklaşım sergiler.
1 note
·
View note
Text
Adana'nın Ceyhan topraklarında...
Adana'nın Ceyhan topraklarında, bir zamanlar Thisbe diye bir genç kız, Pyramus diye de genç bir erkek yaşarmış. Bu iki genç, birbirlerine aşıkmış ama aileleri birlikte olmalarına izin vermezmiş.
Thisbe ve Pyramus, birbirine komşu olan evlerinin duvarındaki çatlaktan konuşurlarmış gizlice...
Günlerden bir gün, buluşmak için sözleşmişler. Şehrin dışındaki dut ağacı olmuş adresleri. Bunun son buluşmaları olduğunu bilmeden...
Önce Thisbe gelmiş dut ağacının altına.
Ama ondan önce gelen davetsiz bir misafir varmış: Ağzında kanlı bir et parçası ile bir aslan! Thisbe aslandan korkmuş ve kaçmaya başlamış. Koşarken eşarbını boynundan düşürmüş.Boynundan düşen eşarbı, rüzgarla birlikte aslanın önüne kadar gelmiş.
Karnı doyan aslan, eşarpla oynamaya başlamış. O sırada Pyramus gelmiş sevgilisini görmeye. Ama gördüğü şey; Ağzı kanlar içinde, Thisbe'nin eşarbını parçalayan bir aslan olmuş.
Sevgilisinin öldüğünü düşünen Pyramus dayanamamış bu acıya ve ��ekmiş belindeki hançeri, saplamış kalbine!
Aslanın önüne düşüp, son nefesini vermiş. Mağarada saklanan Thisbe, cesaretini toplayıp sevgilisini görmek için koşmuş tekrar dut ağacına doğru... Geldiğinde aslanın önünde kalbine hançer saplanmış yatan Pyramus'u görmüş!
Gözyaşları içinde almış hançeri eline, saplamış kalbine ve düşmüş sevgilisinin yanına. O anda buluştukları dut ağacının meyvelerine Pyramus'un kanı, yapraklarına da Thisbe'nin gözyaşları akmış.
Böylece ölümsüz bir aşkın meyvesi olan karadut doğmuş.
Karadut meyvesinin lekesi bu yüzden çıkmazmış. O lekeyi temizleyecek tek şey de, kendi ağacının yapraklarıymış. Pyramus'un kanı, Thisbe'nin gözyaşları...
#yunan mitolojisi#pyramus and thisbe#sanatı#karadut#yaprak#gözyaşı#aşk#imkansız#frases sad#love#art#celebrities#science#web series
122 notes
·
View notes
Text
"İstediğimiz gibi yaşamamalıyız, yaşayabileceğimiz gibi yaşamalıyız."
#afili-filintalar#Arthur Schopenhauer#Mutlu Olma Sanatı#Hayat Kuralı No. 6#Gnomici poetae Graeci#Antik Yunan Şairlerinden Vecizeler#felsefe
3 notes
·
View notes
Text
Paul Zanker – Roma Sanatı (2023)
Roma’nın büyük bir imparatorluğun merkezi hâline gelmesiyle birlikte Roma sanatı da kendine özgü nitelikler kazandı. Paul Zanker’in ustaca sunumu, Yunan kültürünün benimsenmesinin oynadığı rolü ve umumi yahut hususi yerlerin sanat dünyalarının Cumhuriyet ve İmparatorluk döneminde nasıl geliştiğini gösteriyor. Bunu yaparken, tasvirlerin kendi tarih bağlamlarında ilettikleri mesajlarla bizim için…
View On WordPress
0 notes
Text
kelimeleri unutan birini nerede bulabilirim? konuşmak istediğim kişi o.
chuang tzu - zhuangzi metinleri
#kitap#edebiyat#blogger#kitaplar#blog#felsefe#kitap kurdu#zhuangzi metinleri#lao tzu#budha#byron katie#erich fromm#sevme sanatı#milan kundera#vladimir nabokov#umberto eco#antik yunan felsefesi#sokrates#platon#sofist#friedrich nietzche#felsefe blog#bulantı#albert camus#rolend barthes#yas günlüğü#adam phillips#selçuk baran#martin heidegger#john berger
35 notes
·
View notes
Text
Yunan Roma Mimarisi ve Sanatı Final Deneme-4
Yunan Roma Mimarisi ve Sanatı Final Deneme-4
Yunan Roma Mimarisi ve Sanatı Final Deneme-4 1. Çekirdeğini bir castrumun oluşturduğu büyük ticaret kenti hangisidir? a) Cosa b) Roma c) Pompeii d) Ostia e) Falerii Cevap :d)Ostia 2. Emekli askerler için kurulmuş koloni kentlerinin örnek aldığı plan ne idi? a) Düzenli plan b) Araziye bağlı plan c) Izgara plan d) Düzensiz plan e) Castrum Cevap :e)Castrum 3. Pax Romana (Roma Barışı) Dönemi’nde…
View On WordPress
0 notes
Text
Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesinin üç kilometre güneybatısındaki İyonya kıyısında ve sonraları önemli bir Roma kenti olan antik bir Yunan kentiydi. Kuruluşu Cilalı Taş Devri MÖ 6000 yıllarına dayanır.
Efes Müzesi - İzmir
The english 👇
Ephesus was an ancient Greek city on the west coast of Anatolia, on the Ionian coast three kilometers southwest of the Selçuk district of today's İzmir province and later an important Roman city. Its establishment dates back to the Polished Stone Age 6000 BC.
Efes Museum - İzmir
#history#histoire#art museum#museum collections#art#artdesign#homedesign#home decor#books#books & libraries#book history#sanatsal#sanatkar#sanateseri#sanattarihi#sanatı#yunan mitolojisi#mitologia#mitosis
0 notes
Text
Müzik
do re mi
a b c
ses bir ki!
Kimileri için sanat, kimileri için eğlence, kimileri içinse uzak durulması gereken boş heves. Çok çeşitli tanımlar, fikirler, yaklaşımlar var. Tam da bu nedenle bir fenomenden bahsediyoruz: Müzik.
TDK sözlüğe baktığımızda, “Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki” şeklinde açıklanmış. Kelime Fransızca kökenli. Biraz geriye gidersek Arapça kökenli musikiye, daha geride Yunanca kökenli müz’e rastlıyoruz. Hepsi benzer seslerden türemiş gözüküyor. Türkçede bu anlama en yakın farklı kelime, nağme.
Yunan mitolojisinde esin perileri anlamına gelen muse sözcüğü Türkçeye Müz'ler olarak geçmiş; müzik kelimesi bu açıdan, “Müz'e ait, Müz'e yaraşır bir sanat” anlamına geliyor. Müz'ler, dans ederek ve şarkılar söyleyerek hastaları iyileştirir ve iç karartıcı düşünceleri uzaklaştırır. (Vikipedi¹)
Zamanla bu yaklaşımlar müzik terapisi ve müzik psikolojisi gibi adlarla pozitif bilimde yer almaya başlamış.
Günümüz teknoloji ortamına baktığımızda müziği çok farklı açılardan analiz edebileceğimizi görüyoruz. Akıllı cihazlarda kullanımı yaygın olan bazı uygulamalar kişilerin müzik dinleme alışkanlıklarına ilişkin (ses ve duygu niteliklerini etiketleyen) verileri depoluyor. Kalp hızı ve cilt tepkisi gibi fizyolojik ölçümleri kaydedebilen giyilebilir cihazlar (örneğin saatler, kulaklıklar), kişinin anbean etkinliğini, konumunu, ruh halini ve sosyalliğini izleyen mobil teknolojiler, anket araçları, dijital ayak izleri. Cihazlar pek çok ölçümle birlikte biyopsikososyal ölçümleri bir dakikadan kısa bir sürede tespit ediyor. Bu teknolojileri birleştirilerek müzik psikolojisine dair yepyeni sonuçlar elde edebilmek için araştırmalar yapılıyor. Büyük müzik verileri (big data), müziğin davranışları ve sağlığı nasıl değiştirdiğini bilimsel olarak haritalayabilir, tıp alanında yeni tedavi yöntemlerini ortaya çıkarabilir.²
Sağlıklı kişilerin küçük bir yüzdesi müziği zevkli bulmuyor, bu durum “müzikal anhedoni” olarak biliniyor. Araştırmalar, kişinin müzikle ilgili etkinliklerinde görev alan belirli sinir yollarının varlığına işaret ediyor.³
Yani müziğin tıbbi anlamda etkileri halen keşfedilmeye devam ediyor.
Ses fiziği: Titreşim ve basınç
Ses psikolojisi: Oluşan sesin özelliklerinin algılanması
İşitme duygusu çevredeki verileri (bilgileri) sağlarken, merkezi sinir sistemi de işin içinde aktif rol alıyor.⁴
Dil ve müzik etkileşimi, dilbilim alanında da araştırılan bağlamlardan biridir.
Gelecekte müzik
“Türe özel müzik.” Müzisyen Janet Marlow çok farklı bir izleyici kitlesine sahip: Evcil hayvanlar. Marlow, 20 yıl önce evcil hayvanlarını müzikle sakinleştirebileceğini fark ettikten sonra hayvanlar için müzik yapmaya başladı. 150 beste üretti. (businessinsider, Katie Navarra 11.12.2021)
Bir hayvan sağlığı merkezinin müdürü olan Sarah Ruess, atların yaklaşık yüzde 80’inde ülser bulunduğunu, tedavi masraflarının binlerce dolara ulaştığını, müzikle terapi yöntemiyle olumlu sonuçlar almayı umduklarını söylüyor.
Fotoğraf kaynağı: equusmagazine
Marlow, hayvanların müziği duymasının insanlardan çok farklı olduğunu, müziği bütünüyle duyduklarını ve bir saniye içinde davranışsal tepkiye karar verebildiklerini, insanların analitik, atların fiziksel karşılık verdiklerini anlatıyor. Müzik yapmanın çikolatalı kek pişirmeye benzediğini söylüyor. "Klasik müziğin sıkıcı olduğunu düşünen insanlar, bunun hayvanları sakinleştirdiğini sanıyor, bu doğru değil.” Seçilen her ses, her hayvanın tam işitme (desibel) aralığı içinde olmalı. (a.g.e.)
Atları sakinleştiren beste:
youtube
Yapay zeka
Zeki Müren’den Adele’in bir şarkısını veya Frank Sinatra'dan Britney Spears’in Toxic şarkısını dinlemek ister miydiniz? Yapay zeka ile bu “mümkün”.
Eğitimde
Araştırmalar, müzik yapmanın ve dinlemenin çocukların özgüvenini ve sosyal becerilerini artırmaya, küçük çocukların okula odaklanmasına yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Müzik telaffuzu ve ezberlemeyi geliştirir. Bazı kurallar şarkı sözleri içine serpiştirilerek öğrenme sağlanabilir. Hafıza tekniği olarak kullanılabilir. Hayal gücünü artırabilir. Çocuklar kendi şarkısını üretebilir. Sosyalliği artırıcı oyunlar haline getirilebilir; örneğin kartlara her şarkı için bir şekil çizilerek rastgele seçilen şekillerle şarkılar eşleştirilebilir. Hem dikkat artırıcı hem de resmetme yeteneğini geliştirici bir aktivite olarak, her enstrüman bir renkle eşleştirilip müzik çalarken enstrümana uygun renklerle resimler çizilebilir. Ritim çalışmalarıyla motor ve zihinsel becerilerin gelişmesine destek olunabilir. Dikkat gerektiren bazı işlerde arka plan (fon) müziği kullanılarak odaklanma artırılabilir. (motherly)
Ninni söylemek erken dil gelişimini uyarır. Müzik, çocukların konuşulan dili uygulamalarına yardımcı olur, cümleleri duyar, bağlantılar geliştirmeye başlarlar. Müzik, okumayı öğrenmenin çok önemli bir parçası olan dinleme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur. Küçük yaşta bir müzik aleti öğrenen çocuklar, beynin sol ve sağ yarım küreleri arasında bağlantılar kurar. Müzik, bilginin işlenmesinden ve alınmasından sorumlu olan beynin gri maddesinin gelişmesine yardımcı olur. (a.g.e.)
Şu açılardan da müzik dikkat çekici bir araçtır:
Öğrenme disiplini
Uyum
Birlikte çalışabilme
Sınırları fark etme
Kompoze etme
Kendini ifade
Bir iletişim şekli: ses kullanımı
Paylaşma
Sunum
Armoni hissi ve ilgili melodik gelişim, basit matematikle anlaşılabilen fiziksel ilkelere dayanıyor. Bilim insanı olmayanlara, fizik, matematik ve mühendislik öğretmek için bir araç olarak müziğin kullanılması tartışılıyor. “Müziğin temelinde fizik yatıyor.”⁵
Stanford Üniversitesi Müzik ve Akustikte Bilgisayar Araştırmaları Merkezi, bir doktora programına, Elektrik, Makine gibi mühendislik ve psikoloji öğrencilerini davet ediyor.
Yani kariyer açısından baktığımızda, illa müzisyen olmak gerekmiyor, matematikçi, bilişimci veya sosyal bilimci olarak pekala bu alanda çalışabilirsiniz.
Duygusal modülasyon yaparak bir mesajı müzikle (besteyle, tınıyla) kolayca iletmek ve “öğretmek” mümkündür. Bu özellik (duygudaşlık da diyebiliriz) eğitim ve öğretimde olumlu şekilde kullanılabilmektedir. Örneğin milli marşlar, takım marşları, çeşitli sloganlar.
Olumsuzluklar
Özellikle eğitimde, ders çalışırken müzik dinlemek (doğru mudur) çok sorulan sorulardan. Buna kestirmeden verilecek cevap, “duruma göre değişir” olabilir. Müziğin sözsüz olması, uyaranlar açısından bilgi yüklü olmaması öğrenmeyi destekleyebilir. Ama genel bir kural istenirse, tavsiye edilmez.
Bazı kişiler öğrenme anında odaklanmayı sadece müzikle (aslında bir takım seslerle) sağlayabilir. Kimileri “gürültü” tarzı bir ses olmadan uyuyamayabilir. Bu istisnalar için bir uzmandan kişiye özel fikir alınması doğru olacaktır.
Yukarıda bahsi geçen duygusal modülasyon, olumsuz iletilerin yayılmasında da kullanılabilmekte, insan psikolojisi manipüle edilebilmektedir. Medyada bunun örneklerini görürüz.
Koçlukla İlgisi
Şahsen müzikle ilgilenen, enstrüman çalan kişileri (özellikle öğrencileri) bazı açılardan şanslı bulurum. Yaşamın bir ritmi olduğu gibi okumanın, öğrenmenin de vardır. Belli döngülerle ilerlersiniz, arada geri dönmeniz ve tekrar etmeniz gerekir. Aynen müzikte olduğu gibi. Fark şudur, yaşamdaki döngülerde müzikteki kadar keyif almayız. Ama keşfedebiliriz değil mi?
Sosyal ortamlarda insanları tanımak, kaynaşmak için müzik güzel bir araçtır. İletişimde ortak bir alan açar. O alanda “birlikte” yürüyebilirsiniz.
Bir ifade şekli olarak (özellikle tıkandığınızda) konuyu anahtar kelimelerle, hatta birkaç dize ile ifade etmek ilham verici olabilir. Beste yapamayabiliriz ama yukarıdaki bağlamlar üzerine düşünebiliriz.
Sonuç
Müzikle, sanatla, ilhamlarla ilişkimizi koparmayalım. Duygulu, coşkulu ya da depresif olduğumuzda, bunu yansıtmanın, yansıtarak kendimize bakmanın bir yolu müzik olabilir. Dilerseniz müzik kelimesi yerine beste, nağme, ses veya melodiyi kullanabilirsiniz.
Derler ki, en güzel enstrüman insan sesidir. Ve tüm bu hikayenin asıl kahramanı da odur.
Sesle kalın!
Fatih Gökler
_______________
¹ İlyasoğlu, Evin (1994). Zaman İçinde Müzik: Başlangıcından Günümüze Batı Müziğinin Evrimi (2009 bas.). İstanbul: Yapı Kredi. s. 12. ISBN 975-363-292-4.
² GREENBERG, David M.; RENTFROW, Peter J. Music and big data: a new frontier. Current opinion in behavioral sciences, 2017, 18: 50-56.
³ MAS-HERRERO, Ernest, et al. The impact of visual art and emotional sounds in specific musical anhedonia. Progress in brain research, 2018, 237: 399-413.
⁴ IAKOVIDES, Stefanos A., et al. Psychophysiology and psychoacoustics of music: Perception of complex sound in normal subjects and psychiatric patients. Annals of general hospital psychiatry, 2004, 3.1: 1-4.
⁵ GIBSON, J. M. The birth of the blues: how physics underlies music. Reports on Progress in Physics, 2009, 72.7: 076001.
6 notes
·
View notes
Text
Canlılar içinde sadece insan kendi sonunu hazırlayacak mükemmel hatalar yapar. Kimsenin işine yaramamak büyük bir talihsizlik, herkesin işine yaramaksa bir başka talihsizliktir çünkü yolun ortasında duran taşa herkes tekme atar. Gecenin kör vakti elinde fenerle ''İnsan arıyorum'' diyen Diyojen misali bizler de insanlığımızı arıyoruz. Bir Yunan bilgesi şöyle der: "Yarım bütünden daima büyüktür." Sadece yarımınızı gösterin ki göstermediğiniz diğer yarımla bütünden daha fazlasını vaat etmiş ol'' Bazen ortadan kaybolmayı, insanların size ulaşamamasını sağlayın. Uzun süre tüketilen her şey insanda doygunluk yaratır, çok olan şey her zaman ucuza satılır. Bir şey ancak kıtlık zamanlarında değerlidir, çok kullanışlı olmanın sorumluluğu artırdığı bir gerçektir. ancak Her şeyden sorumlu olmak bir anlamda köleliktir. Etrafınızdakiler sizden sadece yardım almak için çırpınıyorsa özgürlüğünüz tehlikededir kendinize sürekli bir görev yüklenmeniz ya da insanların sizden yardım istemesi kirli egonuzu okşamasın. Bu genellikle sizi bağımlı hale getirmek için kurulan bir tuzaktır ***Sağduyu sahibi insanlar çatışmaya düşmez, kendileriyle çatışmaya düşülmesine de meydan vermezler. Düşünce hürdür, ona karşı güç kullanılamaz ve kullanılmamalıdır. Bu nedenle akıllı insanlar sessizliğe gömülürler. Bunun dışına çıksalar da gölgeler ardında konuşur ve bunu çok az sayıda ve uygun insanların önünde gerçekleştirirler. Sadece aptalların ve ölülerin düşünceleri değişmez Hatalarınızı ilk itiraf eden siz olun böylece son sözü de siz söylemiş olursunuz. Bu kendini aşağılama değildir kahramanca bir cesarettir. Kendimizi överken değil, eleştirirken daha asil görünürüz. Bazı insanların karakteri gecekondu odasına açılan saray koridoru gibidir oysa hayatta önemli olan şeylerden biridir uğurlanmalar... Yeni bir yere girdiğinizde nasıl karşılandığınız değil oradan nasıl uğurlandığınızdır asıl mesele.... Tutkuyla sevilmektense, saygıyla sevilmeyi tercih edin. izliktir. Zor Zamanlar İçin İnsan Kalma Rehberi, Akıllı Yaşama Sanatı,
Baltasar Gracian
4 notes
·
View notes