#Yine Ölmem
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yine___Ömür takviminden düştü bir yaprak daha___//🥀💙
Yine akşam oldu____// 🥀💙
🎼🎵🎶
Ben halâ deliyim____🥀
Hâlâ sevdalı____🥀
💙. 🥀. 💙
Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim ....🥀
Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Acma pencereni perdeleri çek....!!🥀
Sezai Karakoç - Monna Roza


97 notes
·
View notes
Text
Gönül Hanem ❤️❤️

Bir Gemi Gibiyim Nereye Dönsem,
Dalgalar Yönümü Değiştiriyor..!
Devrilip Batmaktan Değil ;
Yüreğimde Taşıdığım,
Kara Sevdamı,
Kaybetmekten Korkuyorum..!!!!
Senin, ÖZLEMİNİ nasıl dindirebilirim...?
Ben, O çocuksu Gülüşlerine, hasret,
Ben sana Tutsak,
Ben sevdana sürgün,
Sense, dikeni yakan gül bahçesi.
VE BEN YYİNE DE,
SENİ DÜŞÜNÜRKEN,
Çocuk gibi olurum...!!
Gündüz, oyuncağı elinden alınan çocuk,
Gece, hep seni düşünen,
Uykum, Firari,
Kendim, yorgun...!
Yine de,
Seni sevmek sevmelerin en güzeli..!!
Unutmak mı...? Ölmem Gerek...!!!
Sen, sendeki beni silersin, ama,
Bende ki seni silebilir misin...? ASLA...!!!!
Seni Seviyorum ❤️
Sağlıklı yaşam dileği ile 🖋️🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿
132 notes
·
View notes
Text
Yeni dönemin ilk dersine son 45 dakika kaldı. Gerginlikten bayılıcam. Öğretmenler odasında nasıl olduğumu soran arkadaşıma gerginim dedim, yeni hocalardan biri “niye gerginsiniz ki?” diye sordu. Ne desem bilemedim. Kaygılı bir bireyim hocam minvalinde bir şeyler s��yledim. Yeni bir şeyden önce gerilme konseptine bile aşina olmayan insanlar var ya inanılır gibi değil.
Kendimi sakinleştirmek maksatlı kardeşime “ben bunu hep yapıyorum, bu bir patern, korktuğum başıma hiç gelmedi, bu zamana kadar ölmedim şimdi de ölmem herhalde” dedim. Kardeşim de “bunlar son sözlerin olurmuş” diyor ellaaam.
Ölmez sağ kalırsam yine yazarım arkadaşlar kendinize iyi bakın.
20 notes
·
View notes
Text
Ölmemi en çok isteyen sensin. Can atıyosun ölmem için.. yalnızca benim ölümümü görmek için yaşıyorsun.. sanki ben yitip, bitip gidersem rahatlarmışsın gibi hissediyorum..
Hepiniz ölmemi bekliyorsunuz.. acı çekmeye bayılıyorsunuz. Ama benim acılarımı görmezden geliyorsunuz..
Her gün beni kendi ellerinizle intihara sürüklüyorsunuz haberiniz yok..
Yalandan ağlamalarınıza ihtiyacım yok..
Gözyaşları değmez ardımdan.. zamanla silinip giderim bunuda çok iyi biliyorum.
Yine ben pişman olurum da ben kimim onu bile unutursunuz..
Sahte sözde sevginizde size kalsın. Başbaşa bırakıyorum sizi kendi kaderinizle..
Neden uğraşıp duruyorum ki kaderinizde kalabilmek için..
Size sahte diyorum da ben sahteliğin kitabını çoktan yazmışım.. alın size de hediye ediyorum. Kendi sahteliklerinizle kendinize çeyiz düzersiniz..
Yakışır eminim ki eksiklik çekmezsiniz..
Süslü cümleler bulmaktan yoruldum ben..
Size cümleler türetmekten karakterimi bile bozdum.. kiminiz sevdiniz.. kiminiz yalandan ya da sözde sevgiyle sevdi beni..kimisi vazgeçmek için sevdi giderken.. kimisi katlandı sadece... kimisinde zorunda olduğu zorunda kaldığı için sevmeye çalıştı heralde.. gerce sevgiyle sevmeye çalışan biri eminim ki benden nefret ettiği anlar olmuştur.. kimse kandırmasın kendini. Bu hayatta seni en çok ailen sever onlarda biraz senden nefret etmiştir hayatın gerçeği bu..
İçimdeki bu nefret geçmiyor.. bu hayata.. insanlara.. aşkaa.. sevgiye.. gözyaşlarına... Paraya...
Benden beklentileriniz oldu hep.. beklentileriniz deki gibi olmaya çalışmaktan tükendim.. mürekkep dökülmüştü kalemden cebime..
O bile tükendi bende.. bende işte son kalan tükenmemiş hayallerimle gerçeğe tutunmaya çalışıyorum...
Hepsi saahte sahte sahte...
#uzun yazı#sadgirl#anlamadılar#anlamlı yazılar#kimse anlamıyor#içim acıyor#gece ve hüzün#hüzün hoş geldin#gecenin öteki yüzü bizim yüzümüz#geceye not#geceye bir söz bırak#gece mavisi#siyahtanda koyu#sanki hevesim hiç kırılmamış gibi
34 notes
·
View notes
Text
Mazeretsiz
Geceler çok vakit oldu, küs bana. Kabul tanrısıyım sanki ve ölmez yanımdan sıyrıklar birikiyor hayata. Tanrıyım ya, ölmem, ölemem. Kabul etmem gerekiyor kıyım sokaklarında kendime tarif edemediğim yollardan acıyla geçmek zorunda olduğumu.
Yazmak... en çok bu rahatlatır güya. Herkes herkesiyle çok vakit oldu; mutlu... Kendine sarıl, saçını okşa, yağan yağmurdan korkma. Gözlerin de iştirak ederse sakın sesini çıkarma. Kimse şemsiye olamaz sana.
İç sesim, meydan muhaberesinde sanki bu gece. Ne vakit oldu, sevmiyorum geceleri...
Sızım köylüsüyüm. Mahallenin Kabul telefinde harap olmuş bir soytarı, Tanrılığından istifa eden...
Anlamadınız, değil mi? Zaten hiç anlaşılmadım, hiçbir zaman. Yalnızlık oluverdi, öksüz, yetim satırlarımı kucaklayan...
Sevilmediğim yerden çıktı sorular ve kağıt boş. Tıpkı umutlarım gibi.
Kusura bakma hayat, ışıklar kapalıyken dua eder hadsizliğe vururum işi, gecenin hüzünlü soytarılığı işte! Olmak vardı, mutlu... Tamamlanmak en çok onun varlığıyla.
Hüsran köşesinden hicran köşesine bilet yine. En ön koltuk, yalnızlıkla...
Dilara AKSOY
8 notes
·
View notes
Text
elinde bir şişe içki ile gel kabrime. yarısını iç,yarısıyla toprağımı sula. otur konuşalım, söz edelim aşktan. yine şiirler söyleyelim istanbul’a. bak, ben öyle sefilcesine ölmem,ölürsem bir adamı severcesine severim toprağımı. en iyi ben ağlarım kendi ölümüme. en iyi ben bilirim sende yaşadığımı. taşmış, kitabeymiş hepsine boşver. kırık bir şişenin üstüne yaz adımı.
9 notes
·
View notes
Text
YouTube'da "YAR SELAM GÖNDERMİŞ ( ÖLMEM ) #birsesinöyküsü" videosunu izleyin
youtube
Bu gecede böyle olsun
İnsanoğlu ne garip,
Binlerce soru sorar cevabını yine kendi veriri,..
Soru; Neden,! niye,!
Cevap:; bahanesiy'di gitti.
Geceniz güzel gönlünüz hoş ola ahali, yar selam göndermiş...... 🙊🙈😔😁👍👍☝️☝️
25 notes
·
View notes
Text
Yerinden kalktı ve dalgalara doğru yürüdü. "Denize girersem özgür olurum ama yüzme bilmediğim için boğulurum. Yani, özgür olmam aynı zamanda ölmem demek. Ama yine de, özgür olmak istiyorum..."
14 notes
·
View notes
Text
Anlamıyorlar bilmiyorum tamam mı hiçbir şey bilmiyorum lanet olsun ben niye varım ki suçlu neden ben olmalıyım ki kim dedi bunu kimse kimseyi sevmiyor buna eminim kimse kimsenin umurunda değil herkes bencil herkes kendini düşünüyor bunu neden şimdi anlıyorum ki bundan nefret ediyorum her şey çok sahte her şey çok üzücü kimse yok ama herkes var bu ne biçim iş ben anlamıyorum hiçbir şeyi ve bu durumda bir şeyler yapmamı istiyorlar bir ben mi böyleyim niye kimse hiçbir şey yapmıyor ki tek bir kişi bile niye arkasına dönüp bakmıyor ben de buradayım ben bitiyorum artık hiçbir şeyin zevk vermemesini bile takamayacak hale geldim çünkü içimde dolu olan tek bir kısım bile kalmadı ben kimim ki ben neyim ki niye diğerleri gibi olamıyorum ben mi şanssızım onlar mı bilmek daha fazla acıtıyor sanki ben hiçbir şey yapmamıştım halbuki ben kötüyüm ki bunlar başıma geliyor lanet olsun neden böyleyim benim hiçbir şeyim yok tutunacak tek bir dalım bile yok benden ne istiyorlar ben ne yapmalıyım niye kimse yok her şey için çok mu geç ölmem gerekirdi ilk ölmeyi düşündüğüm zaman ölmeliydim ben onu o zaman yapmaliydim ben igrencim ben olmamaliydim ben dayanamıyorum gercekten her şeyi yine batırdım acı katlanilamaz olmaya başladı ben yapamıyorum lanet olsun ki çok çabaladım gerçekten çok çabaladım her şey gibi bunu da başaramadım o zaman daha küçükken bitirmeliydim bu işi şimdi çok daha zor
1 note
·
View note
Text
HANGİ GEZEGENDESİN?
19.04.2023
Bu gerçek mi? Gerçekten gittin mi Moon Bin?
1 hafta arayla 2 idolümü gökyüzüne uğurladım. Zaten berbat geçen günlerim yüzünden fazlasıyla doluydum ve Moon Bin'in ölüm haberi bardağı taşıran son damla oldu.
Satürn'den sonra ani ölüm haberlerinden nefret ettim. Paul hastaydı ve bu yüzden ölüm haberi beni çok yıkmamıştı ama Moon Bin... Yarın konseri vardı. Heyecanla konserden çekilen görüntüleri bekliyorduk. Ölemezdi o yüzden.
Grup üyeleri, kardeşi, ailesi ve yakın arkadaşları... Ne hale geldiler en ufak bir fikrim bile yok. Bildiğim tek şey canımın çok acıdığı. Yine bir pişmanlığım var. Umarım bunu zamanla atlatabilirim.
Bundan 4 yıl önce bir grup sözde aroha tarafından oppacı sanıldığım için linç yemiştim. Çoğu ölmem gerektiğini ve ölsem bile umurlarında olmadığını söyledi. 40 kişilerdi, abartmıyorum. O linç üstümde öyle bir etki bıraktı ki adminliğe devam edemedim. Zamanla Astro'dan uzaklaştım. O kadar uzun zaman olmuş ki onları takip etmeyeli.. Tam yeniden onları kucaklamaya başlamışken olmadı bu. Doyamadım idolüme. Güzel vaktimizi çaldılar bizden.
Neden hep güzel anıları zorba kişiler yüzünden kaybediyorum? Neden insanlar bu kadar acımasız? Neden idolümle anı biriktirmeme engel olacak kadar nefret kustunuz bana?
Bin-ah! Özür dilerim. Seninle güzel anı biriktiremediğim için özür dilerim. Seni sektörün bu yorucu temposundan koruyamadığım için özür dilerim. Şimdi hangi gezegendesin? Hangi gezegenin gökyüzünde bir yıldız olarak parlıyorsun?
3 notes
·
View notes
Text
Bu airfryerı yağsız yapayım diye aldım ama ben dayanamıyorum yağ atıyorum yine biraz daha güzel oluyor ölmem inş
6 notes
·
View notes
Text
Saygıyla...
Dağlarda Kar Olsaydım
Şu dağlarda kar olsaydım...
Bir asi rüzgar olsaydım...
Arar bulur muydun beni,
Sahipsiz mezar olsaydım?
Şu yangında har olsaydım...
Ağlayıp bizar olsaydım...
Belki yaslanırdın bana,
Mahpusta duvar olsaydım...
Şu bozkırda han olsaydım,
Yıkık, perişan olsaydım...
Yine sever miydin beni,
Simsiyah duman olsaydım?
Şu yarada kan olsaydım,
Dökülüp ziyan olsaydım...
Bu dünyada yerim yokmuş,
Keşke bir yalan olsaydım!
/*/
"Türküleri dövmeyin
Türküler gökyüzüdür karanlığa yıldızlar çakar
Üstümüze gelmeyin kardaş."
“Türküleri yakmayın!
Türküler çicektir, en umutsuz zamanda açar.
Kavgayı uzatmayın kardaş.
Yüzyıllardır tuz döke-döke
Çürüdü bu yaralar.
Kanatmayın diyorum, kanatmayın.”
/*/
Bir Anka Kuşu
(...)
Anne, ben diyar diyar umudun savaşçısı,
Bir tutam sevgi için dağladım gözlerimi.
Prometeus’tum, çiviyle çakılırken taşlara
Ciğerimi kartallara yedirdim.
Spartakus’tüm, köleliğin çığlığında.
Aslanlara yem oldum, tükendim.
Kör kuyuların dibinde Yusuf’tum,
Kerbela çölünde Hüseyin.
Zindanlarda Cem Sultan, sehpada Pir Sultan.
Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu?
‘Tanrılardan ateş çaldım,’
Yüzyıllarca tutuştum, üst üste yandım.
Bir Anka kuşu gibi anne,
Kendimi külümden yarattım.
Yusuf Hayaloğlu,
D: 1953,Ovacık, Tunceli
Ö: 3 Mart 2009, İstanbul
şair ve ressam.
Derleme: Semihat Karadağlı

6 notes
·
View notes
Text
neden olmasın, neden olmasın. çünkü kalbin yumruk kadar. oraya herkesi alamazsın.yürümenin yolu başka, kaçmanın yolu başka. durup seyretmekle başın yerde geçmek başka. koşarak çıktığın merdivenleri hatırla. sırtında çantanı hatırla. içinde dünyanı, içimde dünyayı, bizi bütün yapan bir şey hatırla. asla aynı bütünün iki yarısı olmayan bizi hatırla. farklı dallarda büyümüştük hatırla. ben uysal çocuktum sen çok yaramazdın, hatırla. yaz gelince kızarırdı yanakların. gözlerini kıstığın kaşlarını havaya kaldırdığın, güneşi çok sevmiş gibi yaptığın, beni çok sevmiş gibi baktığın, her şeyi biliyormuş gibi, çok iyi anlamış gibi, tereddütsüz baktığın bir fotoğrafın var. senelerce bakmasak da o fotoğraf hâlâ var. ben yüzünü senden iyi tanıyorum. o fotoğraf her şeyi senden iyi biliyor. tüm cümlelerimi sana versem sessiz soluksuz yine anlatıyorum. çatıdan bir güvercin düştü az önce. ben bu karanlıkta çırpılan kanatların sesini de biliyorum. çarpmayı biliyorum. çıkmayı biliyorum. parkın kenarında türkü söyleyen adamın derdini biliyorum. niye öğrettin bana bunları. ben aslında hiçbir şeyi bilmek istemiyorum. nefret ediyorum gücümden. girdiği her çukurdan sağ çıkan dizlerimden. böyle vahşice kazmayı bilen ellerimden nefret ediyorum. bana bir cümle kurdun senelerdir düşünüyorum. içimden oyduğun toprakla köklerini örtüyorum. nasılsa ölmedim çünkü. nasılsa ölmem. sen de yaşa istiyorum sen de büyü. bir gün beni anlayacağını biliyorum. o cümleyi hatırlayacağını biliyorum. iyi geçmeyen gecelerini biliyorum. nasıl öğrettim bunları kendime. niye hep saçlarımı kestim sana kırılınca. niye öyle baktığını biliyorum. hiçbir şeyin düzelmeyişini biliyorum. yine de düşünmeden yaşadığını. ben seni yanık ellerimden kısalmış saçlarımdan artık nereye koysam rahat uyuyamadığım başımdan biliyorum. her şeyi biliyorum ama hâlâ rüyamda evin kapısını anahtarla açtığını görüyorum. ben buna gülüyorum ama sonra kesin ağlarım diyorum. sonra kesin ağlıyorum. bağışlanıyor musun? ben bunu soramam kendime.
0 notes
Text
Yine aynı terane sandım. Yine düşüneceğim yalnız günler geldi sandım.
Ama hayır yavrum, düşünecek hiçbir şey yok.
Kavuşamamak veya beni istememen anlaşılabilirdi o dönem.
Ama beni istiyorken bunları yapmanın, ne kadar uğraşsam da bir açıklaması yok.
Nefes alamıyorum. Nasıl kıydın ki sen bana?
Benim canım hiç bu kadar yanmamıştı çiçek.
Her şey mükemmeldi. Öyle mükemmeldi ki ben bile bozamazdım.
O peşimi bırakmayan şanssızlık, sürekli ensemde hissettiğim bahtsızlık bu kez dokunmadı bana.
Daha perişan edecek bir şeyin habercisiymiş, bilemedim.
Öyle güzel gülen biri yakmaz canımı dedim.
Çocuğa o kadar bağlandım ki canımı yakan kadını hiç göremedim.
Öyle güzel baktın ki anlayamadım.
Canım yanmaz sandım,
Ölmem sandım çiçek.
0 notes
Text
Elbetteki kimseyi ilgilendirmez özel olarak ama bir gün herkesin ihtiyacı olabilecek bir sorudur. Ben kedi miyim?
Kediler mi dokuz canlıdır insanlar mı?
Herhalde ilk canımı kızgın bir boğaya yaklaştığımda ve boğa beni tepip havaya uçurduğunda harcadım. Nefesim kesilmişti. Ölmem gerekirdi. Sanırım orda ikinci can hakkım doğdu.
İkinci canımı aşısız biçimde geçirdiğim kızamık yada çiçekte harcadım.
Üçüncü dördüncü canlarım kendimi kimyasal zehirlerle boğmamla gitmiştir. Birinde harç kimysalıyla diğerinde yanan bir plastik borudan içime çektiğim zift ve dumanla boğdum kendimi. Yine nefesim kesildi. Boğuldum ama yine hayata döndüm.
Beşinci canımı iltihaplanan apandisit alacaktı. İki ucu pis bir ameliyattı. Doktorlar beni ya patlayan apandisitin zehiriyle ölmeye bırakacaktı ya dolu bir mideyle ameliyata almanın riskini taşıyacaktı. İkincisini tercih ettiler. Zor da olsa hayatta kaldım.
Altıncı canımı araba kazasında harcamışımdır. 80 km hızla taş duvara girmiştim. Başka bir araba konserve kutusu gibi ezilirdi. Arabanın tank gibi oluşu sayesinde hayatta kaldım.
Yedinci canımı kurşun alacaktı. Azrail düğünde sarhoş kız babası rolüne girmişti ve o ana kadar hiç tanımadığım adamın kanlı gözleri beni öldürmeyi seçti. Rol icabı yıkılırken çektiği tetikten çıkan kurşunun rüzgarını saçlarımda hissettim. O kadar yakın geçti.
Sekizinci canım yine kurşunlara fedaydı. Arkasına saklanacak tek bir ağaç tek bir taş bile olmayan, yerleşim yerlerinden uzak bir kırsal alanda ikisi silahlı ve arabalı bir polis ekibi, yine silahlı ve altında arabası olan bir sivil, toplamda beni öldürmeye karar vermiş silahlı ve arabalı üç kişinin saldırısından sadece yaralı olarak kurtuldum. Üstümde tırnak çakısı bile yoktu ve yayaydım. O kadar ki muhtemelen binlerce cinayet görmüş olan hastene polisi kapıda durmuş gülümseyerek beni izliyor.
-Hayırdır. Bir gelişme mi var diye sordum.
-Bu mucizeyi gerçekleştiren adamı bir daha görüyüm istedim. Allahın sevgili kulusun vallaha, yüzde yüz bir ölümden sen nasıl kurtuldun diye hayret ediyorum. Bunu başaran adamı bir kere daha görüyüm diye geldim" dedi.
O da bilemezdi ki ben henüz sekizinci canımı harcamıştım.
---
Sözün özü, hangi olayda yada kimin elinde kalır belirsiz ama bir canım kaldı gençlik.
0 notes