#Yeni doğan bebek
Explore tagged Tumblr posts
Text
Gaziantep'te Bebek Ölüm Oranları Artıyor: Endişe Verici Gelişmeler
Bebek Ölüm Hızında Artış: Gaziantep’te Endişe Verici Durum Gaziantep’te bebek ölüm hızıyla ilgili önemli bir iddia gündeme geldi. Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, bu şehirde bebek ölüm oranlarının ülke ortalamasının çok üzerinde olduğunu vurguladı. CGTN Türk’e yaptığı açıklamada, Gaziantep’teki bebek ölümlerinin son on yılda Türkiye genelinde ilk beşte…
#şüpheli bebek ölümleri#bebek ölümü#doğum süreci#Gaziantep#kamu hizmetleri#sağlık altyapısı#Sevda Karaca#sosyokültürel faktörler#yeni doğan bakımı
0 notes
Text
Çok kolay örgü bebek patik modeli yapımı İki şişle bebek patik modelleri yapılışı
Merhaba Gülümseten Marifetler Değerli Ailesi Öncelikle sizlere Sevgi ve Saygılarımı İletiyorum. Kanalımda Çok kolay Çok Pratik Yelek modelleri, Bebek örgü modelleri, Tığ işi yelek modelleri, İki Şişle Yelek Modelleri, Kolay Örgü ve Anlatımları, İki Şiş ile Patik Modelleri, Tığ işi Patik Modelleri, Çeyizlik Patik Modelleri, Örgü Modelleri, Kolay Patik Örnekleri Çeyizlik Lif Modelleri Lif Nasıl…
View On WordPress
#Babyschuhe stricken#bebek patiği#bebek patiği yapımı#bebek patik modelleri#bebek patik modelleri yapılışı#bebek patik modelleri yapılışı şişle#bebek patikleri#bebek patikleri yapılışı#çeyizlik patik modelleri#iki şişle bebek patik yapımı#iki şişle patik modelleri#iki şişli patik modelleri#örgü#örgü bebek patik modelleri#örgü patik modelleri#örgü patik yapılışı#Patik#patik modelleri#patik örnekleri#yeni doğan bebek patiği#yeni patik örnekleri
0 notes
Text
KİNDEROS - MEGA+ (3)
Çocuk gelişimi ve modası, her ebeveynin önceliklerinden biridir. Kinderos, bu alanda sunduğu kaliteli ve şık ürünlerle minik prenseslerin tarzını tamamlamaya yardımcı olmaktadır. Kız çocuğu elbiseleri ile zarif ve rahat bir görünüm elde etmek artık çok kolay. Özellikle yenidoğan dönemindeki bebeklere yönelik ihtiyaç listesi ve çocuk elbise seçenekleri, ebeveynlerin zamandan tasarruf etmelerini sağlarken, aynı zamanda çocuklarının mutluluğunu da ön planda tutar. Kinderos, benzersiz tasarımları ile her yaştaki çocuğa hitap ederken, ailelerin beklentilerini de en üst düzeyde karşılamayı hedeflemektedir.
Kız Çocuğu Elbiseleri
Kız çocuğu elbiseleri, minik hanımların stillerini ve kişiliklerini yansıtmaları için mükemmel bir seçenektir. Kinderos, geniş ürün yelpazesi ile her tarza uygun elbiseleri sunarak, küçük kızların modaya uygun görünmesini sağlar.
Her yaş grubundaki çocuklar için tasarlanan elbiseler, kaliteli kumaşlar ve şık tasarımlarla dikkat çekmektedir. Sadece güzel görünmekle kalmayıp, aynı zamanda rahatlık da sunan bu elbiseler, hem günlük kullanım hem de özel günler için idealdir.
Renkli desenler, farklı kesimler ve şirin aksesuarlar ile zenginleştirilen koleksiyon, çocukların hayal dünyasını ortaya çıkarmakta ve oyun saatlerini daha eğlenceli hale getirmektedir. Ayrıca, bu elbiseler, çeşitli mevsimlere uygun seçenekler ile her anı keyifle geçirmeye olanak tanır.
Kinderos'un sunduğu kız çocuğu elbiseleri, kompakt bir yenidoğan ihtiyaç listesi oluştururken de mükemmel bir katkıdır. Hem fonksiyonel hem de şık olan bu elbiseler, her aile için vazgeçilmezdir. Şimdi, kızınıza en güzel elbiseleri seçme zamanı!
Çocuk Elbise
Kız çocuğu elbiseleri, her yaştan küçük hanımların şıklığını ve rahatlığını ön planda tutarak tasarlanmıştır. Kinderos, geniş ürün yelpazesi ile dikkat çekiyor. Renkli, desenli ve şık elbiseler, kız çocuklarınızın mutlu anlarını daha da özel kılmak için seçilmiş.
Günlük kullanım için uygun olan rahat çocuk elbise, hem oyun oynarken hem de özel günlerde giymeleri için mükemmel bir seçenek sunar. Kinderos'un sunduğu kalite ve konfor, ebeveynlerin en çok tercih ettiği markalardan biri olarak öne çıkıyor.
Ayrıca, çocuklarınızın tarzını yansıtan çeşitli stillerle dolu kapsamlı bir koleksiyona erişim sağlayarak, onların bireyselliğine vurgu yapmanıza yardımcı oluyor. Birbirinden şık kız çocuk elbiseleri ile miniklerinizin hayallerindeki kıyafetleri bulması artık çok kolay.
Kinderos.com.tr'de yer alan elbiseler, hem estetik hem de fonksiyonel özellikleriyle çocuklarınızın gardırobuna renk katacaktır. Yenidoğan ihtiyaç listesi oluşturan ebeveynler için de, hem rahatlığı hem de estetiği bir arada sunan seçenekler mevcut.
Bu elbiseleri gözden kaçırmayın! Online mağazamızdan alışveriş yaparak, kız çocuklarınızın stilini mükemmel bir şekilde tamamlayabilirsiniz.
Yenidoğan İhtiyaç Listesi
Yeni bir aile üyesinin aramıza katılması her zaman heyecan verici bir süreçtir. Ancak, yenidoğan bebeğinizin ihtiyaçları konusunda bilgi sahibi olmak da oldukça önemlidir. Yenidoğan ihtiyaç listesi, bebeğinizin sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi için gerekli olan tüm unsurları içermektedir.
Bu liste, temel giyimler, bakım ürünleri ve uyku alanı gibi unsurları bir araya getirerek ebeveynlerin ihtiyaçlarını kolayca karşılamalarına yardımcı olur. Örneğin, yenidoğan elbiseleri, dokusu yumuşak ve koruyucu olmalı; yeni doğan cildini tahriş etmemesi için tasarlanmalıdır.
Ayrıca, bebeğinizin günlük bakımında kullanacağınız malzemeleri de unutmamak gerekir. Alt değiştirme seti, emzirme destek ürünleri ve hijyenik bakım ürünleri, bu süreçte olmazsa olmazlardandır.
Yenidoğan ihtiyaç listesi, yalnızca giyside değil, bebeğinizin sağlığını koruyacak diğer ürünlerle de zenginleştirilmiş olmalıdır. Şampuanlar, losyonlar ve bebek yastıkları da listenizde yer almalıdır. Bu şekilde, bebeğinize en iyi bakımı sağlarken kendinizi de huzurlu hissedebilirsiniz.
Doğru bir yenidoğan ihtiyaç listesi hazırlamak, hem bebeğinizin hem de sizin için oldukça faydalı olacaktır. Bu listeyle, çocuk elbise ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ve kız çocuğu elbiseleri gibi çeşitli seçeneklerle de şıklığı yakalayabilirsiniz.
535 notes
·
View notes
Text
"Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben ... biz artık geçmiş zamanız. Bir anlık öfke, binlerce sahne. Oyuz biz."
314 notes
·
View notes
Text
Türkiye tarihinin en korkunç cinayet olaylarından birini yaşıyoruz.
Yüzyılın en kötü, insanlık dışı, kahrolunası hadisesinde; yiğun bakım ünitelerinde ihtiyaçları olmadığı halde bebekleri 14 gün boyunca tutarak devleti soyan, görüp görebileceğiniz en insanlık dışı örgüt: "Bebek katili" Yenidoğan Çetesi...
- İsimlerini yeni doğan bebeklerden alıyorlar.
- Bebek acil hastalarını anlaşmalı hastaneye sevk ettiriyorlar.
- Sevk işlemini örgüte bağlı 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları gerçekleştiriyor.
- Bebeklerin durumu, olduğundan daha ağır gösteriliyor ve yatışları sağlanıyor.
- Anlaşmalı hastanelerin sahipleri ve başhekimleri yardım ederek maddi çıkar sağlıyor.
- Örgüte mensup bir şirket sahibi, pek çok hastanedeki yenidoğan ünitesini, elemanlarını yerleştirmek suretiyle örgüte tahsis ediyor.
- Bu sayede tedavi giderleri 3-4 kat artırılarak SGK'dan yüksek ücret tahsil ediliyor.
- Yenidoğan bakım üniteleri ticarethane gibi kullanıldığı ve tıbbi yöntemlere riayet edilmediği için bazı bebekler enfeksiyon kapıp ölüyor.
- Kullanılacak ilaçları tedaviden düşürüp dışarıda satabilmek adına bazı bebeklerin "bilerek" ölümüne neden olunuyor.
- Hayatını kaybeden bazı bebeklerin gerekli tıbbi tetkiklerden geçirilmemesi söz konusu.
- Örgüt hakkında tam 494 sayfalık iddianame düzenlendi.
- Olayı soruşturan savcı makam odasında ölümle tehdit edildi.
- İddianameye göre tam 21 şüpheli bebek ölümü mevcut.
- Savcılık örgüt irtibatı şeklinde tam 2400 görüşme saptadı.
- Saptanan telefon kayıtlarında geçen bazı talimatlar: "Çocuğu öldür, Bırak bebek ölsün, Tüpünü çek yaşamaz bu..."
"Gidip babayla anayla görüşeceğim bugün parayı alacağım. Bugün bir alem yaparız o parayı bir kurtarayım."
Para uğruna şimdilik bildiğimiz 12 masum bebeğin ölümüne neden olan, makamında savcıyı tehdit etmekten çekinmeyen ‘yenidoğan bebek çetesi’ adaletin önünde hesap vermelidir. Yoğun bakımlarını çetelere kiraladığı söylenen 19 hastaneyle ilgili soruşturmadaki, hastaneler kapatılmalı, sahipleri tutuklanmalı, mal varlıklarına el konulmalı ve adı geçen herkes en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
54 notes
·
View notes
Text
"Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben...biz artık geçmiş zamanız. Bir anlık öfke, binlerce sahne...oyuz biz." John Steinbeck , Gazap Üzümleri, s.107
571 notes
·
View notes
Text
Yeni doğan servisindeki bebek katilleri kaç gündür gündemde. Katil doktorları ve hemşireleri bahane edip doktorluğu veya hemşireliği kötüleyen bir kimseyi gördünüz mü? Ya da hastaneler kapatılsın diyen oldu mu hiç? Zaten normal olan budur, yani bir meslek grubunda birkaç kişinin yaptığı yanlış herkese mâl edilmez.
Ama bir müslümanın yapmış olduğu en ufak bir hatayı bütün müslümanlara mâl edip, tarikatlar kapatılsın diyen azgın zümreden bu insafı göremezsiniz.
35 notes
·
View notes
Text
Balililer yeni doğan bebekleri gökten inen ilahi yaratıklar olarak görüyor. Ve 210. güne kadar fani dünyaya dokunmanın doğru olmadığına inanıyorlar. Ve bunu kelimenin tam anlamıyla algılıyorlar: Bir çocuğun sadece yerde yürümesine veya sürünmesine değil, aynı zamanda yere uzanmasına veya ona dokunmasına da izin verilmez. İdeal olarak, toprak ile bebek arasında doğal bir koruma tabakası olmalıdır: beşiğin altında bir su havzası veya birkaç kat yaprak.
Bu işin içinden şöyle çıkıyorlar: Bebekleri sadece askıda taşıyorlar, beşiği yüksek kenarlarla koruyorlar ve suda daha fazla zaman geçirmeye çalışıyorlar. Doğumdan itibaren 210. günden sonra bebek tam teşekküllü bir insan haline gelir ve bu rolü üstlenerek ilk kez ayaklarını yere değdirir. Elbette artık yalnızca yerli Balili inananlar bu geleneği uyguluyor.
33 notes
·
View notes
Text
Yenidoğan Çetesi Olayında Türk Tabipler Birliği'nin Açıklamaları
Yenidoğan Çetesi Olayında Gelişmeler Her geçen gün yeni bilgilere ulaşan yenidoğan çetesi olayı, toplumda büyük bir infiale yol açtı. Bebekleri hayatını kaybeden aileler isyan ederken, Türk Tabipler Birliği (TTB) olaya karışan hastane yöneticilerinin cezalandırılması gerektiğini belirtti. TTB Ege Bölgesi Tabip Odaları toplantısı, 19-20 Ekim 2024 tarihlerinde Aydın Tabip Odası’nın ev sahipliğinde…
#Özel Hastaneler#Aydın Tabip Odası#bebek ölümleri#denetim eksiklikleri#etik değerler#kamu sağlığı#sağlık politikaları#sağlıkta dönüşüm#Türk Tabipler Birliği#yeni doğan çetesi
0 notes
Text
ölmek ne bahar? ölmek ne? senin ölmekle ne işin var? sen güzelsin, güzele ölüm yakışır mı? ben seni, buradan gittiğin günden beri bekliyorum, ölmek ne demek?
sen yeni doğan bebek kadar güzelsin.
95 notes
·
View notes
Text
"Ancak yeni doğan bebek baştan başlayabilir.
Sen, ben... Biz artık geçmiş zamanız.
Bir anlık öfke, binlerce sahne..."
~ John Steinbeck
82 notes
·
View notes
Text
Ama başlanmaz ki! Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben, biz artık geçmiş zamanız.
#gazapuzumleri#john steinbeck#my post#tumblr postları#geceyedair#iyi geceler#kitap alıntısı#kitap alintilari
5 notes
·
View notes
Text
Şey ve Hiçlik Arasında
Sonsuzluk, var oluşun budanıp elle tutulmuş öznel bir yapıyla karşılaşırken kendine çarpması gibi bir şey mi?
‘Şey’ olarak nitelendirirken sonsuzluğu, var oluşun yok oluştan geldiğini unutmadan, herhangi bir şeyin içinde birden fazla şey mi, bir tek şey mi olmamız gerektiğini bize anlatmaya çalışan asıl sorumluluk ve gerçek, sonsuzluğun acılarımızda serin ve derin olması mı? Duygulara kaftan giydirip zamanı kendimize bölerken, kendimizden neyi saklamamız gerektiğini bilmiyoruz. Sorular ve sorunlar arasında bir girdapta, var oluşun yaşamsal faaliyetlerin yerine getirilip eylemsel bir çığlıkta akıp gittiği sanrısında kendimize garip dedikodular türetiyoruz.
İnsan, kendi iç sesiyle de dedikodular yapabilir: pekala. En fazla ünlüler ile ünsüzlerinin yer değiştirmesine izin verirsin; kendi var oluşunun.
Ölmek, yeniden doğmak ile bir zıtlık içerisindeyse, ölürken mi doğmuş oluruz? Hangisi daha gerçek ve evrensel bir parantezde açılıyorsa yaşama; orada mı gerçek vardır? Kendimize ‘şey’ diye nitelendirdiğimiz isimli isimsiz her şey, bir ünlem ve soru işaretine bakıyor aslında. Altını çizdiklerimize soru işareti, üstünü çizdiklerimize ünlem bırakıyoruz.
Her birimizin beden denilen kıyafeti farklıyken, bize yakıştırılanı mı giydik, bize yakıştığını düşündüğümüz kıyafeti mi? Açık uçlu sorularla ömrü uzatıp saçlarımızı kestiğimizi sandık; aslında çoğu zaman.
Kim için var oldum, kim için yaş alırken kim için daha yeni doğan bir bebek oldum? Kayıplarımız bir ecza dolabına atılan reçetesiz ilaçlarla dolu. Sabır deseninde şükrederek çoğumuz var oluşumuzun kilitli kapısına dokunmayıp o kapının önünde yaşanacakları bekler olduk.
‘Kader, nasip, kısmet’ ipliğiyle bağlanan derin yaşamın, mayasına ne çalındı? Sazlar sustu, güfteler tenor adamların elinde ezberlenen bir keşke oldu. Zaman, durduğunu sandığımız yerde aktı, aktığını sandığımız yerde aslında belki de hiç yoktu.
Neredeyiz biz? Yaşam nerede? Özgür ruhların kanalizasyonda bir nefret ile geçirdikleri tenha yollara sıfatı şifacı zannedilen nazarları değerken unuttuğumuz dualar nerede? Hangimiz iyi, hangimiz daha iyiyiz? Her sebepten.
Var oluşumun ikonik zaman çizelgesinde saate bakmadan da akıp giden bir yaşam varsa önümde, duvar saatlerinin kol saatime çelme takmasına izin vermemek niye?
Her soru gurme olur yaşamda. Yediği içtiği ise ayrı gitmez aklınla. Sonra ne olur? Düşündüğüm bir an. An, şu an. Peki beş dakika önce de bir an değil miydi? Yağacaksa beş dakika sonra yağmur, engellenir mi? Batacaksa her gün güneş, hep aynı yerden. Bu ezberden vazgeçilir mi? Hangisinin adı yaşam, hangisinin ezberi külliyen yalan?
Şu an da az önce bir şu an. Dahi anlamındaki ekleri ayıracağım diye ettiğim şu çaba kadar, hayatıma gül saçmadım. Sorarsan hepsi hüsnü-zan...
Tencere kapağa der ki: Kapak olmazsa tencere açık olur ve üşür. Kapak tencereye der ki: Tencere olmazsa Kapak boş kalır ve üşür.
Her sebepten doğma büyüme sorgu meclisi başkanıyız sanırız, kendimizi. Halbuki en çok kendimize yabancıyız. Sor sana, sen kimsin? Var oldun da mı oldun? Yok oldun da mı var oldun? Çokken mi azsın? Azken mi daha çok varsın? Müptela gecenin ışıkları açıldı.
Dila VARLI
#keşfet#tumblr#blog#deneme#edebiyat#yazar#dilaraaksoy#essay#yalnızlık#dilavarlı#varoluş#zaman#gece#felsefe#ölümle yaşam arasında#hiçlik
4 notes
·
View notes
Text
"Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil anlamlarına değer verirdim. Az uyur, çok rüya görür, gözümü yumduğum her dakikada, 60 saniye boyunca ışığı yitirdiğimi düşünürdüm. Başkaları durduğu zaman yürümeye devam ederdim. Başkaları uyurken uyanık kalmaya gayret ederdim. Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın tadından zevk almaya bakardım. Eğer Tanrı bana birazc��k can verse, basit giyinir, yüzümü güneşe çevirir, sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla açardım. Tanrım, eğer kalbim olsaydı nefretimi buzun üzerine kazır ve güneşin göstermesini beklerdim. Gökyüzündeki aya, yıldızlar boyunca Van Gogh resimleri çizer, Benedetti şiirleri okur ve serenatlar söylerdim. Gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan dikenlerinin acısını hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek isterdim. Tanrım bir yudumluk yaşamım olsaydı…Gün geçmesin ki, karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk içinde yaşardım. Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakınca yaşlanır. Çocuklara kanat verirdim. Ama uçmayı kendi başlarına öğrenmelerine olanak sağlardım. Yaşlılara ise ölümün yaşlanma ile değil unutma ile geldiğini öğretirdim. Ey insanlar! Sizlerden ne kadar da çok şey öğrenmişim. Tüm insanların, mutluluğun gerçekleri görmekte saklı olduğunu bilmeden, dağların zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim. Yeni doğan küçük bir bebeğin, babasının parmağını sıkarken aslında onu kendisine sonsuza dek kelepçeyle mahkûm ettiğini öğrendim. Sizlerden çok şey öğrendim. Ama bu öğrendiklerim pek bir işe yaramayacak. Çünkü hepsini bir çantaya kilitledim. Mutsuz bir şekilde…Artık ölebilir miyim?
Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama, ikincisinde daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz…sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığı kadar çok az şeyi ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla, daha çok riske girerdim. Yolculuk ederdim daha fazla, daha çok gündoğumu izler, daha çok dağa tırmanırdım, daha çok nehirde yüzerdim. Görmediğim birçok yere giderdim. Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye. Gerçek sorunlarım olurdu, hayali olanların yerine. Yaşamımın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben. Elbette mutlu anlarım oldu ama yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu. Farkında mısınız bilmem; yaşam budur zaten. Anlar, sadece anlar. Siz de “an”ı yaşayın. Hiçbir yere yanımda termometre, su, şemsiye ve paraşüt. Almadan gitmeyen insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım. Eğer yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda ayakkabılarımı fırlatır atardım. Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla. Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır. Çocuklarla oynardım. Bir şansım olsaydı eğer. Ama işte 85’indeyim ve biliyorum. Ölüyorum. "
9 notes
·
View notes
Text
"Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben...biz artık geçmiş zamanız. Bir anlık öfke, binlerce sahne...oyuz biz."
John Steinbeck , Gazap Üzümleri
49 notes
·
View notes