#Tarihi Roman
Explore tagged Tumblr posts
izmirspotcu · 2 years ago
Text
Tire’de 2.El Komple Ev Eşyası Alan Spotçular 0536 740 29 20
İzmir Tire’de İkinci El Spot Eşya Alım-Satım 0536 740 29 20 / Tire Spotçu 0536 740 29 20 İzmir Tire İkinci El Eşya Alım-Satım 0536 740 2920
#izmir #tire #İzmirTire #Tireİzmir
0 notes
no-463 · 4 months ago
Text
"Bir roman okumuştum Nilay. Bundan yıllar önce. Şimdi adını hatırlamıyorum. Romanın kahramanı bir polisiye yazarı. Dünyaca meşhur ve Nobel ödüllü bir yazar. İmza günleri düzenleniyor ve önünde binlerce kişilik bir kuyruk oluşuyor. Kitaplarını imzalaması için yazar adına iki günlük bir organizasyon gerçekleştirmişler. Yazar, önüne konan her kitaba bir paragraf yazıyor, altına da tarihi ve tam olarak saati kaydediyor. İki gün boyunca yüzlerce kitabın ilk sayfalarını bu şekilde doldurup ortadan kayboluyor. Ancak yazdığı paragraflar, ilk bakışta son derece anlamsız görünseler de, hayranlar kulübünden birkaç kişinin fark etmesiyle anlam kazanıyor. Çünkü paragraflar birbirini takip ediyor. Yazarın son romanını imzaladığı kitaplara parça parça yazdığı ortaya çıkıyor. Gazetelere ilanlar veriliyor, televizyon haberlerine konu oluyor. imza günlerine katılmış herkes bir araya getiriliyor. Ancak romanın sonu yok. Yazar da ortada yok. Herkes merak ediyor. Çünkü bütün roman bir katil ve bir kurban üzerine. Adlan bilinmiyor. Ama romanda bütün ayrıntısıyla katilin kurbanı neden öldürmesi gerektiği anlatılıyor. Hayranları bu bilinmezlik içinde deliye dönüyor. En sonunda yazarın nereye saklandığını buluyor ve adresini öğreniyorlar. Eve girdiklerinde duvarlarda sprey boyayla yazılmış paragraflar görüyorlar. İlk gördükleri paragrafta şöyle diyor: "Kalabalık bir grup eve girdi. Kapıyı açık bulduklarına bile şaşırmadılar, tek şaşırdıkları duvardaki yazılardı... " Biraz daha ilerliyor ve evin ikinci katına çıkıyorlar. Kapalı bir kapının üzerindeyse şöyle yazıyor: "Sadece öğrenmek istiyorlardı. Katilin ve kurbanın kim olduğunu öğrenmek istiyorlardı. Ağızlarından salyalar, avuçlarından terler akıyordu. Bütün bakışlar ve düşüncelerin kaygan olduğu bir koridorun sonundaki kapıyı açtılar... " Kalabalık büyük bir heyecanla üzerinde yazı olan kapıyı açıyor ve yazarı kendini vurmuş olarak buluyorlar. Ölü yazarın kapaklanmış olduğu çalışma masasının dayandığı duvarda, "Kurban da, katil de benim. Hepsi benim..." yazıyor.
114 notes · View notes
fikret-i · 6 months ago
Text
Tumblr media
Roman ve romanvari kitapları okumayı zaman kaybı olarak görüyorum. Tarihi bir roman olur dönemi yansıtan olayları karakterleri konu alır belki. Roman okumayı dizi film izlemeye benzetiyorum. Sürükleyici eserler, bir an önce nasıl neticelenmiş merak ediyorsun bir çırpıda bitiriyorsun ama neticesindeki "bana katkısı ne" diye kendime sorduğumda falancanın aşkı, kaprisleri, çektiği acılar... Bu çağ zaten zihnimizi bulandırmış daha da boş beleş bilgiler koymaya ne lüzum var. İki kriterim var: Ya bana sevap kazandıracak ya da kendi kariyerime, işime, kişiliğime katkısı olacak, ve de ruhuma hitap edecek.
Bu manada en sık okuduğum kitaplar Kur'an-ı Kerim, başta Risale-i Nurlar olmak üzere tefsir kitapları, Peygamber ve Sahabe Hayatlarını anlatan eserler, düşünce kitapları, mesleki kitaplar ve sevdiğim bir kaç şairin şiir kitapları.
26 notes · View notes
felsefebilim · 10 months ago
Text
Roma'nın Kökeni ve Kuruluş Mitolojisi
Tumblr media
Roma'nın ünlü şairi Vergilius tarafından yazılan Aeneas Destanı, Roman tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu destan, Roma şehrinin kuruluşunu ve aslında Romalıların kökenine değinir.
Bilindiği üzere Roma tanrıların çoğu Antik Yunan tanrılarıyla aynıdır, sadece birçoğunun ismi farklıdır. (Venüs - Afrodit, Athena - Minevra, Zeus - Iupiter gibi) Bu durum esinlenmekten ya da çalmaktan değil tam tersi Roma'nın kökeninin de Troya'ya dayanmasından kaynaklanır.
Aeneas Destanı'nın baş kahramanı Aeneas, Troyalı bir prensti. Harabeye dönen şehirden kaçarak Batı İtalya'da bulunan Latium'a ulaşır ve orada bir krallık kurar. Latinium Krallığı, Roma İmparatoruluğunun kurulduğu topraklarıdır ve imparatorluğun temellerini oluşturur, bu şehir imparatorluğa uzun süre başkentlik de yapmıştır.
Vergilius, Aeneas'ı tanıtırken onun annesinin tanrıça Venüs olduğunu söyler ve tanrıçanın Roma İmparatoru Augustus ile bir kan bağına sahip olduğunu da ekler. Destandaki bu detay da, Antik Yunan tanrılarının soy olarak Roma tanrıları da olduğununun göstergesidir.
Roma'nın kuruluşu ile ilgili bir diğer mit-destan ise ünlü Romalı tarihçi Livius'a aittir. Livius, miti de aslında Aeneas'a dayanır.
Antik Roma'nın aile tanrıçası olan Vesta adına ailelerin küçük kız çocuklarından seçilen ve adlarına Vesta Bakireleri denen bakirelerden Aeneas'ın soyundan gelen Rhea Silvia, savaş tanrısı Mars'ın (Yunan mitolojisinde Ares) tecavüzüne uğrar. Bu olay sonrasında ise ikiz oğulları olur. Anne, bir tecavüzün sonucu olan ikizleri, nehire bırakıp boğulmaya terk etmek zorunda kalır. Dişi bir kurt tarafından bulunup emzirilen ikizler Romulus ve Remus sonrasında bir çoban tarafından evlat edinilir. Büyüdüklerinde bir şehir kuracaklarının hayaliyle büyüyen çocuklar, bu şehre de Roma adını vereceklerini daha henüz küçükken karar vermiştir. Büyüdüklerinde ise kardeşlerden Romulus kurulan şehrin, Roma'nın ilk kralı olmuştur.
20 notes · View notes
elestirenadam · 7 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Günün Filmi: Im Westen nichts Neues (2022)
Yönetmen: Edward Berger
"Ben ne bilirim ki? Hiçbir şey. Tüfekli bir botum sadece."
"Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" Erich Maria Remarque'ın romanı. İlk olarak yazıldıktan bir yıl sonra, 1930'da beyazperdeye aktarıldı. 1979'da tekrar çekildi. Bu üçüncüsü... Film gerçekten görsel anlamda çok başarılı. Filmin hemen başındaki üniforma sahnesi, savaşın öğütücü biçimini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Savaş sırasındaki girdikleri siperde ateş altında yemek yemeleri, insanî boyutu çok gerçekçi bir biçimde resmetmiş. Tankla karşılaştıkları anlar ve lav silahıyla yanışları, şokun tarihi açısından incelenmeye değer. Bunun üzerine bir iki şey söylemek isterim.
AT VE BİNİCİNİN ŞOKU
Freud, tramvayı başta cinselliğin sebep olduğu nevrozlar çerçevesinde oluşturuyor. Fakat 1. Dünya Savaşı, savaşın niteliğini de değiştiriyor. Ve "mermi şoku" bir savaş nevrozu olarak ortaya çıkıyor. Freud de tezlerini güncelliyor. Maalesef burada da görüyorum. Freudyen analiz diye, Freud'un bile geride bıraktığı tramva tezlerine sarılanlar var. Neyse konumuza dönelim. Şok, "choc" çarpma demek. Ama bu askerî anlamı. Daha önce Cermen dillerinde "ekin destelerinden oluşan yığın" veya "60 parça" anlamına geliyormuş. Trübner, "shock" kelimesinin Orta-Hollandacadaki "schokken" (çarpma/çarpışma) fiiliyle roman dillerine girdiğini belirtiyor. Bilirsiniz, özellikle Türkler atları savaşta çok iyi kullanır. Ortaçağ'da özellikle atların önemi büyüktür. Bizim turan taktiğini düşünün. En önemli iş atlı birliklerdedir. Yine Türklerde hafif süvari birlikle büyük etkinlik gösterirler. Bu saldırılarda at ve binicinin birliği, bütünlüğü önemlidir. Yaya birliği darbeyi eliyle vurur. Ama zırhlı atlı birlikleri, darbeyi bütünleşik olarak yapar. Yani binici, darbeye yön veren olmuştur. Bu da tahrip gücünü yükselten bir adımdır. Atlı şok savaşı bir dönemin "barutu" kadar etkilidir ve çığır açmıştır.
İKİ BİRLİĞİN ÇARPIŞMASININ YARATTIĞI ŞİDDET
Burada önemli olan kas gücünün harici bir güçle birleşmesidir. Modern ordular, esasında "binici-at" biçimine göre kurgulanmıştır. Binici ve atın oluşturduğu birlik, artık tüm askerî güçlerin oluşturduğu birliktir. Bunda insanın yanına makinelerin eklenmesinin de önemli bir işlevi olmuştur. İşte "şok" artık iki askeri birliğin çarpışması demektir. Bu da filmde çarpıcı bir biçimde anlatılıyor. Ama askerî birlikler çarpışırken, makineler de çarpışıyor. Ve bu çarpışmanın şiddeti ne kadar yüksekse, darbe, çarpma ve çarpışmanın şiddeti de o kadar büyük oluyor.
SALVOLARIN ALTINDA
Teknolojik gelişmeler, bir kademe daha artar. Ve yeni çağdaki askeri birliklerin çarpışması, yerini salvo atışlarına bırakır. Yani artık sadece yaralanan askerler değil, silah salvolarına maruz kalan askerlerde de bazı sorunlara yol açar. Bu durum şok kavramını da değiştirir. G. H. Groeningen, "şok" kavramının aktif anlamından pasif anlama döndüğünü, tıbbî terim olarak darbenin sonucunu anlattığına dikkat çeker. Mermi-şoku, yara-şoku yerini sarsıntıya bırakır. Bu filmin bence en önemli başarısı, işte bu şok kavramının insana bıraktığı etkileri çok iyi vermesi. Gelelim filmin "esas" anlamına.
FAKAT AYIRMAMIZ GEREKEN BİR ŞEY VAR
Remarque'nin romanı yazdığı tarih, 2. Dünya Savaşı'ndan sadece 10 yıl öncedir. İlginçtir, belki bu kadar hızlı sinemaya çekilen bir roman yoktur. Hemen bir yıl sonra, kitabın filmi çekilir. Çünkü bir acele vardır. Versay Anlaşması ile aşağılanan Almanya'nın tek çıkışı vardır. Savaş giderek yaklaşmaktadır. Emperyalist güçler bir yandan silahlanma yarışını artırırken bir yandan da kültürel propagandaları sıklaştırır. Kitap ve filmin ortak vurgusu şudur: "Savaşa katılan herkes bir şekilde ölür. Ya bedenen ya ruhen." Yani bu kitap ve film, pasifizmin en temel eserlerinden biridir. Filmim tekrarlarının Soğuk Savaş yıllarının zirvesinde çekilmesi ve şimdi dünyada emperyalizme karşı silahlı direnişin artmasında bir kez daha beyazperdeye getirilmesi tesadüf değildir. Bu filmin mesajı Batıya değil, doğu halklarınadır. Savaşma, direnme. Bak böyle ölürsün! Bu yıl çıkan bir diğer film olan "Civil War" filmi de, benzer bir işlevdedir. Ama onun mesajı doğrudan Trump'a. Başkan olursan iç savaşa hazırlan!
HAKLI SAVAŞ-HAKSIZ SAVAŞ
Hepimiz barış istiyor muyuz? Evet. Fakat şu gerçeği bilmeliyiz: Barış, savaşla gelir. Sevr anlaşması da bir barıştır, Lozan anlaşması da bir barıştır. Sevr anlaşmasını getiren, İtilaf devletlerinin zafer kazanmış silahlarıdır. Lozan Anlaşmasını getiren ise Mustafa Kemal Paşa komutasındaki BMM ordularının zafer kazanmış silahlarıdır. Lozan'da görüşmelerin tıkandığı dönemde, Mustafa Kemal'in Mehmetçiğe İstanbul üzerine yürüme emri, barışın kilidini tekrar açmıştır. Yani barış, zor gücünün ürünüdür. Evet, insanlık 20. yüzyılda iki dünya savaşı yaşadı. Bunlar emperyalistler arasında paylaşım savaşı olarak başladı. Ama bu savaşlarda vatan savaşı veren güçler de vardı. O halde, haklı savaşlar ve haksız savaşlar vardır. Savaşın hepsini toptan bir torbaya koymak emperyalizmin bir buluşudur. Amaç zulme karşı silaha sarılmayı lanetlemektir. Vatan uğruna dökülen kan ile emperyalizm uğruna dökülen kan aynı değildir. Zalimlerin kanıyla mazlumların kanı bir değildir. Bugün yeni bir dünya kuruluyor. O yeni dünyayı kuran ezilen ve gelişen uluslar��n silahıdır. Türkiye'nin terörle mücadelesi, Rusya'nın Ukrayna müdahalesi, Filistinlilerin Aksa Tufanı, Çin'in Tayvan'da silah göstermesi... Özetle silahların daha da fazla patlayacağı bu günlerde, böyle filmlerin tekrar tekrar çekilmesinin sebebi, haklı ve haksız savaşları bir torbaya atarak, savaşı tek ve kötü bir anlama sığdırarak, insanları bir pasifizme sürüklemektir. Film güzel ama esas anlamı budur.
19 notes · View notes
turqlands · 5 months ago
Text
Tumblr media
Göğe Komşu Topraklar "Artvin'i, 1960/ 1970'liYıllarını Anlatan İlk Ve Bir Tarihi Roman"... Okudukça Artvin'i Yaşayabileceğiniz, İnsanlarını Tanıtıcı Değerli Roman !
Tumblr media Tumblr media
Türkiye'nin, Bulut Denizi Vilayeti "Artvin"...
5 notes · View notes
serazad · 4 months ago
Text
Tumblr media
Orhan Pamuk'u zaten sevmezdim bu kitapla daha sevmemeye başladım. Bu kadar ideolojik bir romancı olur mu ya. Kitap özet: Veba meba aşk meşk derken Osmanlı son döneminde Müslümanlara, şeyhlere, Abdülhamit'e nasıl giydiririm... He bu arada kitap kurgu, tarihi bir roman değil. Dolayısıyla hayal gücünün alabildiğine algı oyunu yapmış. Benim artık Müslümanları değersizleştirme üzerinden kasılan prim, değer, ilgi hiçbir şeye tahammülüm kalmadı bakın. Kitap 2021'de basılmış. Orhan Pamuk'un daha öncesinde dört kitabını daha okudum. Ama günümüzde iyice azdırılmaya çalışılan Müslüman düşmanlığını, Müslüman seküler çatışmasını körüklemeye hizmet etmek için yazılmış gibi.
Meydan boş, her zamankinden daha fazla çamur atılıyor.
5 notes · View notes
kafkaslordu · 1 year ago
Text
İşte Tumblr için chat gpt ile hazırlanan 150 soru:
1. En son hangi filmi izledin ve ne düşündün?
2. En sevdiğin kitap nedir ve neden?
3. Bugün ne tür müzik dinliyorsun?
4. Favori yemek tarifin nedir?
5. Bir çocukken hangi çizgi film karakterini en çok seviyordun?
6. Hayatının en iyi konseri hangisiydi?
7. Şu an için en büyük hedefin nedir?
8. Hangi ülkeleri ziyaret etmek istersin?
9. En sevdiğin alışveriş mağazası neresi?
10. En son gittiğin tatil nereydi?
11. Kendi müzik çalma yeteneğin var mı?
12. Hangi sporları izlemeyi seversin?
13. En son ne zaman bir şeyler öğrendin ve neydi?
14. En iyi arkadaşınla en son ne zaman buluştunuz?
15. Hayatta yapmak istediğin en cesur şey nedir?
16. Hangi sanat dalını en çok takip ediyorsun?
17. En sevdiğin doğa harikası nedir?
18. Gece gökyüzünü izlemeyi sever misin? Yıldızları görebiliyor musun?
19. Hangi dizi veya TV şovunu en son izledin?
20. Hangi yemekleri yapmayı seversin?
21. En sevdiğin renk nedir ve neden?
22. Hafta sonları genellikle ne yaparsın?
23. En sevdiğin hayvan nedir?
24. Gezi veya macera hikayelerini sever misin?
25. En son hangi restoranda yemek yedin?
26. Hangi takımı tutuyorsun, spor veya video oyunlarında?
27. En sevdiğin mevsim nedir?
28. Hangi film karakterine en çok benziyorsun?
29. Hangi sanatsal etkinlikleri yapmayı seversin?
30. Hangi tür kitapları okumayı tercih edersin: korku, romantizm, bilim kurgu vb.?
31. Favori çocukluk anın nedir?
32. En son hangi konserdeydin?
33. Hangi becerileri geliştirmek istersin?
34. En sevdiğin tatlı nedir?
35. Kendi şarkılarını yazıyor musun? Yazıyorsan hangi konuları işliyorsun?
36. En son keşfettiğin müzik sanatçısı kim?
37. Hangi video oyununu en çok oynamayı seversin?
38. Hangi tür filmleri izlemekten hoşlanırsın: komedi, aksiyon, dram vb.?
39. En iyi arkadaşınla yapılan en eğlenceli şey nedir?
40. Hangi ünlü kişiyi tanımak isterdin?
41. Gelecekle ilgili en büyük hayalin nedir?
42. Hangi tür sanat eserlerini veya ressamları seversin?
43. En son okuduğun kitap neydi ve nasıl buldun?
44. Hangi sporu yapmaktan keyif alırsın?
45. Hangi dilleri öğrenmek istersin?
46. Kendi hobi projelerin var mı?
47. Hangi film fragmanı sizi en çok heyecanlandırdı?
48. En son gittiğin konserde hangi şarkıyı en çok beğendin?
49. Hangi ülkenin mutfağını denemek istersin?
50. En son izlediğin belgesel nedir?
51. Hangi ünlüyle bir gün tanışmak isterdin?
52. Hangi yaratıcı yeteneklerini geliştirmek istersin?
53. En son hangi oyunu oynadın ve nasıl bir deneyimdi?
54. En sevdiğin dizi karakteri kim?
55. Hangi tür dansı öğrenmek istersin?
56. Hangi bilim dalı seni en çok ilgilendirir?
57. Hangi ülkenin kültürünü daha yakından tanımak istersin?
58. Hangi tür fotoğrafçılığı seversin: doğa, portre, sokak vb.?
59. Hangi korku filmi seni en çok korkuttu?
60. En son nereye seyahat ettin?
61. Hangi tür konserlere gitmekten keyif alırsın?
62. Hangi müzik en çok sana ilham verir?
63. Hangi tarihi döneme yolculuk yapmak isterdin?
64. Hangi süper güce sahip olmak isterdin?
65. En son yaptığın spor etkinliği neydi?
66. Hangi sanat eseri seni en çok etkiledi?
67. Hangi müzik en çok sana huzur verir?
68. Hangi ülkenin festivallerine katılmak isterdin?
69. Hangi roman kahramanı seni en çok etkiledi?
70. Hangi mutfak aletini daha iyi kullanmayı öğrenmek istersin?
71. Hangi doğal güzellikleri görmek istersin?
72. Hangi tür hikayeleri yazmayı seversin: bilim kurgu, gerilim, romantizm vb.?
73. Hangi spor dalında daha fazla bilgi sahibi olmak isterdin?
74. En sevdiğin çocukluk oyunu nedir?
75. Hangi sanatçının konserine gitmek isterdin?
76. Hangi tür çiçekleri seversin?
77. Hangi müzik türü en çok sana enerji verir?
78. Hangi ülkenin tarihini daha fazla öğrenmek istersin?
79. Hangi film seni en çok güldürdü?
80. Hangi tür aksiyonu seversin: doğa sporları, macera vb.?
81. Hangi hayvanla daha fazla vakit geçirmek istersin?
82. Hangi yılın moda tarzını seversin?
83. Hangi
84. Hangi müzik aletini çalmayı öğrenmek istersin?
85. Hangi tür eğlence parkı sana daha fazla eğlence sunar?
86. Hangi ülkenin mutfağını denemek seni heyecanlandırır?
87. Hangi bilim dalı seni en çok şaşırtır?
88. Hangi tarihi olaya tanık olmak isterdin?
89. Hangi süper kahramanın gücüne sahip olmak isterdin?
90. Hangi sporu daha fazla denemek istersin?
91. Hangi sanat eseri seni en çok duygulandırdı?
92. Hangi müzik türü seni en çok motive eder?
93. Hangi ülkenin doğal güzelliklerini keşfetmek istersin?
94. Hangi tür hikayeleri yazmak seni daha fazla tatmin eder?
95. Hangi film seni en çok düşündürdü?
96. Hangi tür seyahatleri yapmayı seversin: şehir gezileri, doğa turları vb.?
97. Hangi hayvanı daha iyi tanımak istersin?
98. Hangi moda tarzını benimsemek sana daha uygun gelir?
99. Hangi dilde daha fazla yetenek sahibi olmak isterdin?
100. Hangi müzik aletiyle daha fazla vakit geçirmek isterdin?
101. Hangi eğlence parkında bir gün geçirmek istersin?
102. Hangi ülkenin tatlılarını denemek seni mest eder?
103. Hangi bilim dalı seni daha fazla ilgilendirir?
104. Hangi tarihi figürle bir sohbet yapmak isterdin?
105. Hangi süper gücü daha çok kullanmak isterdin?
106. Hangi sporu daha iyi yapmak istersin?
107. Hangi sanatçının eserleri seni daha çok etkiler?
108. Hangi müzik türü seni daha iyi hissettirir?
109. Hangi ülkenin doğal güzelliklerini daha yakından görmek istersin?
110. Hangi tür hikayeleri yazmak senin için daha eğlenceli?
111. Hangi film seni en çok etkiledi?
112. Hangi tür seyahatleri yapmayı seversin: kültürel geziler, macera turları vb.?
113. Hangi hayvanın davranışlarını daha iyi anlamak isterdin?
114. Hangi moda tarzı senin tarzına daha uygun?
115. Hangi dilde daha fazla sözcük öğrenmek istersin?
116. Hangi müzik aletini daha iyi çalmayı öğrenmek isterdin?
117. Hangi eğlence parkında daha fazla zaman geçirmek isterdin?
118. Hangi ülkenin mutfağı seni en çok cezbeder?
119. Hangi bilim dalı seni daha çok meraklandırır?
120. Hangi tarihi dönemi daha iyi anlamak isterdin?
121. Hangi süper kahramanın özelliklerini seversin?
122. Hangi sporu daha fazla izlemeyi tercih edersin?
123. Hangi sanatçının eserleri seni daha çok ilham verir?
124. Hangi müzik türü seni daha çok rahatlatır?
125. Hangi ülkenin doğal güzelliklerini daha yakından görmeyi düşlersin?
126. Hangi tür hikayeleri yazmak seni daha çok tatmin eder?
127. Hangi film seni en çok düşündürdü?
128. Hangi tür seyahatleri yapmayı seversin: tatil plajları, şehir gezileri vb.?
129. Hangi hayvanla daha fazla vakit geçirmek isterdin?
130. Hangi moda tarzını daha fazla benimsemek istersin?
131. Hangi dilde daha iyi iletişim kurmak seni daha mutlu eder?
132. Hangi müzik aletini daha iyi çalmak isterdin?
133. Hangi eğlence parkında daha fazla macera yaşamak isterdin?
134. Hangi ülkenin mutfağından en çok lezzet aldın?
135. Hangi bilim dalı seni daha fazla şaşırtır?
136. Hangi tarihi olayın içinde bulunmak isterdin?
137. Hangi süper güce sahip olmak seni daha fazla heyecanlandırır?
138. Hangi sporu daha fazla denemek isterdin?
139. Hangi sanatçının eserleri seni daha çok etkiler?
140. Hangi müzik türü seni daha fazla enerjik yapar?
141. Hangi ülkenin doğal güzelliklerini keşfetmek seni daha çok motive eder?
142. Hangi tür hikayeleri yazmak senin için daha eğlenceli?
143. Hangi film seni en çok güldürdü?
144. Hangi tür seyahatleri yapmayı seversin: doğa turları, tarih gezileri vb.?
145. Hangi hayvanı daha yakından incelemek isterdin?
146. Hangi moda tarzı en çok seni yansıtır?
147. Hangi dilde daha iyi iletişim kurmak istersin?
148. Hangi müzik aletini daha iyi çalma yeteneği kazanmak isterdin?
149. Hangi eğlence parkında daha fazla eğlence yaşamak istersin?
150. Hangi ülkenin mutfağından daha fazla lezzet tatmak isterdin?
17 notes · View notes
saireyn · 2 years ago
Text
Vadideki Zambak - Honoré de Balzac
Tumblr media
Asıl adı Honore Balssa olan Honoré de Balzac, 20 Mayıs 1799 tarihinde Fransa’nın Tours şehrinde dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan beri yazına olan ilgisiyle bilinen Balzac, kariyerine trajedi türünde eserler üreterek başlamıştır. Ancak, bu türdeki eserlerinin beğenilmemesi neticesinde roman türüne yönelmiştir.
Edebiyat dünyasının en ünlü eserlerinden biri olarak kabul edilen ünlü eseri “Vadideki Zambak”, ilk kez Fransız yazar Honoré de Balzac tarafından 1835'te yayınlanmıştır. Yıllar içinde onlarca dile çevrilen bu eser edebiyat tutkunlarına ilham vermeye devam ediyor.
“Bir yürek sizin için açıldığında, bir kulak sizi dinlediğinde, bir bakış size karşılık verdiğinde mutluluğun sonsuzluğunu ancak siz hissedebilirsiniz.”
Vadideki Zambak Romandaki Karakterler
Félix de Vandenesse: 20 yaşında olan Felix romanın ana karakteridir. Roman Félix'in bakış açısıyla anlatılır.
Madame de Mortsauf (Henriette): Lenoncourt Dükü'nün kızı ve Monsiuer de Mortsauf'un eşidir.
Monsieur de Mortsauf: Henriette'in kocasıdır. Oldukça huysuz ve zor bir kişiliğe sahiptir.
Lady Dudley: Félix'le aşk yaşayan bir İngiliz soylusudur.
Natalie de Manerville: Félix'in Henriette ve Lady Dudley den sonraki sevgilisidir.
Vadideki Zambak Romanının Teması
Realist ve natüralist bir tarza sahip olan Balzac’ın bu romanında da kır yaşamını, felsefik bakış açılarını ve özel yaşamı işler. Roman, aile yaşamında kimi zorluklar yaşayan bir genç olan Félix'in, mutsuz bir evlilik sürdüren Henriette ile aralarındaki ilişkiye odaklanır. Romanın başlıca temaları; karakterler arasındaki karmaşık ilişkilerin yanı sıra sınıf yapıları, toplumsal normlar, aşk, ihanet ve hırsı içerir.
“Dakikalar, mutluluk getirmesi beklenen yüzyıllardır...”
Vadideki Zambak, Louis-Philippe dönemindeki tarihi Paris atmosferinde, karakterlerin kişisel ilişkilerini ve ahlaki açmazlarını araştırır. Balzac'ın tarihsel kavrayışı ve derinliği, bu kitabın çok beğenilmesine ve onun en ünlü eserlerinden biri haline gelmesine neden olur.
Balzac, bu eseriyle birlikte edebiyat çevrelerinde büyük saygınlık kazanmıştır. Balzac'ın benzersiz yazı stilinin klasik bir örneği olan Vadideki Zambak, günümüzde de Fransız edebiyatının önemli başyapıtlarından biri olarak görülmektedir.
“İnsanlarda gerçekleşmeyecek umutlar uyandırmayın.”
Bu yazımda, Fransız edebiyatının başyapıtlarından biri olan Vadideki Zambak romanını tanıtmaya çalıştım. Kitap incelemelerine ve tanıtımlarına yer verdiğim yazılarımdan haberdar olmak için takipte kalın. İyi okumalar dilerim…
Yıldız TOKMAK
Kaynaklar:
Honoré de Balzac, Vadideki Zambak
Vikipedi
https://www.turkedebiyati.org/vadideki-zambak-balzac/
32 notes · View notes
oguzatayinruhu · 10 months ago
Text
Tumblr media
Oppenheimer
Nolan bey napıyosunuz? Batman filmlerinizden sonra çizgi roman filmlerine can getirdiniz, bu filmden sonra da tarihi kişilik filmlerine mi can getireceksiniz.
Bu adamın cast seçimi muhteşem. Murphy o kadar iyi ki robert downeyin kariyer performansı bile yetişemiyor :)
Bilim, kimin içindir? "ve şimdi ölüm oldum, dünyaların yokedicisi" sözüyle mitolojik bir tanrı rolüne doğru giderken oppi yaşadığı etik ikilimleri hissediyoruz, downey in karakterinin karaktersizliği ve otoriteyi kullanımı da tam bürokrasi kavramına yakışır vaziyette, biz 25 yıldır bunlarla haşır neşir olunca bize tuhaf gelmiypr tabi :), pughun komunist depresif bağımlı kadın rolü olmasa da olur muydu bilmiyorum ama her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardırı blunt muhteşem yaşatıyor.
Savaşta her yol mübahtırcılığın başladığı nokta olabilir.
5 notes · View notes
movie-characters · 10 months ago
Text
Draco Malfoy
Draco Malfoy Harry Potter'ın Hogwarts'taki rakibi ve Slytherin binasının en popüler öğrencisidir.
Draco Malfoy, J.K. Rowling’in fantastik roman serisi Harry Potter‘da kurgusal bir karakterdir. Harry Potter’ın Hogwarts’taki rakibi ve Slytherin binasının en popüler öğrencisidir. Draco Malfoy’un Özellikleri: Doğum tarihi: 5 Haziran 1980 Köken: Safkan büyücü Bina: Slytherin Kişilik: Kibirli, küstah, kurnaz, zaman zaman da korkak. Ailesi: Lucius ve Narcissa Malfoy’un oğlu. Güçleri: Draco,…
Tumblr media
View On WordPress
2 notes · View notes
fullmoonserin · 2 years ago
Text
Tumblr media
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı topladım geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. Bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. Beni uyandır."
~Oğuz Atay...
Ben sana gelirken yalnızlığa alışkındım, sen beni hep yanımda olacağına inandırıp gittiğinde ben o alışkanlığımı kaybettim. Sen bana, hep yanında olacağım dedikten sonra ben yalnızlıktan kaçtım, yalnızlıktan korkar oldum. Sonra gittin... Yalnız kaldım. Korktuğum başıma geldi. Yetinemedin başkalarıyla denedin. Yetinemedin başkalarıyla mutlu oldun. Ben senin yokluğuna dahi ihanet edemezken sen mutluydun. Mutluluğunda asla gözüm olmadı. Hatta mutlu olman en çok beni mutlu etti, lakin canımı da ziyadesiyle yaktı. Sen yokken bile çok sevdim ben seni. Ben senin aklına gelmezken, sen benim aklımdan hiç çıkmadın. Ben seninle yaşadım. Ve hatta seninle ölmeye kalkıştım. Ben sana mecburdum. Ben senin sevgine muhtaçtım. İlk defa beni birinin sevdiğini hissetmiştim. Beni ilk defa birisi çıkar ile değil de ben olduğum için seviyor demiştim. Yanılmadığıma eminim. Sadece gerçek bir sevgi miydi şüpheliyim. Ben ki kimse tarafından sevilmemişim.. gaflete kapıldım işte. İster aptallık de buna ister tecrübesizlik. Ben halen seni sevmekte kararlıyım. Hayatım boyunca değişmeyecek bir gerçek var ise o da seni sevdiğim, seviyor oluşum, ve seveceğimdir. Seni kimse ben gibi sevmez demeyeceğim. Senin hislerin ile değişir çünkü sevgilerin boyutu lakin ben kimseyi sevmeyeceğim senden sonra. Bu sevgi tek kişilikti. Tarihi geçmez, günü bitmez. Ebediyen tek bir kişiye kullanılabilirdi, sana kullandım. Benim gönlümde ebedisin sevdiğim. Benim gönlümde senin sevgin payidar...
10 notes · View notes
temkinlifuturist · 2 years ago
Text
Wunderwaffen
Tumblr media
Çizgiroman okumayı ve çizgiroman dükkanlarını gezmeyi çok severim. Yine bu gezmelerden birisinde raflarda WUNDERWAFFEN adlı dergi boyu bir çizgiromana rastladım. Alfa Yayınları tarafından Türkçeye çevrilmiş ve basılmıştı. Eski nesil uçakları sevdiğim için sayfalarındaki görseller ilgimi çekmişti. Çizgiromanın çizilme tarihi 2011. Bu nedenle dehşet bir taraviri kolleksiyonuna sahip dostumdan yardım istedim ve elindeki taraviri malzemeyi edindim. Kolleksiyonun biraz eksikleri olmasına rağmen seri hakkında fikir edinmemi sağlamıştı.
Tumblr media
Serinin yazarı Richard D. Nolane. 1955 doğumlu Fransız yazar-çizer.
Dergi Fransız Soleil Yayıncılığın çalışması. Bu ekip “ikinci dünya savaşı bu şekilde bitmeseydi bugün neler yaşardık” senaryosunun pek çok versiyonuna çalışmış. Ekipte ana çizim MAZA’ya ait. Ancak ilginç bir şekilde Sırp kökenli çizerlerin desteği yoğun. Jovan Ukropina, Zeljko Vladetic, Desimir Miljic, Desko, Marko Nikolic.
Tumblr media
Digikore Studios çizimleri renklendirmiş. Bu stüdyo grafik renklendirme, VFX üzerine grafik animasyon stüdyosu. Çizgi roman, bilgisayar oyunları ve film görsel efektleri üzerine çalışıyor. VFX üzerine çalışan ekibin hemen hepsi Hintli. Jumanji, Stranger Things, Transformars, Titanic 3D, Vortex, Expandables, Ninja Turtles, Need for Speed, Hayalet Sürücü, Deadpool gibi pek çok sinema filminde çalışmış. Holivut’un vazgeçilmez firmalarından. ( https://digikorevfx.com/ )
Wunderwaffen’de Ana çizer olarak MAZA adı geçiyor ve bazı çizgiroman sitelerinde 1924 doğumlu Kübalı sanatçı Heriberto Maza olduğu yazılıyor. Soleil Yayıncılığın sayfasında MAZA nın kim olduğu konusu muallakta bırakılmış. Azıcık karıştırınca bu çizerin 1965 Bosna-Hersek doğumlu MAZA olduğu ortaya çıkıyor. Yine de asıl adını bulamadım.
Tumblr media
https://mazastrip.blogspot.com/
Wunderwaffen birkaç alt seri ile birlikte yayınlanmış.
Wunderwaffen 25  sayılık, 21. Sayı Mayıs 2023’te yayınlanmış – İlk sayısı 2012 de yayınlanmış.
Wunderwaffen -Mission Secrets -3 sayı  (2019-2021-2022)
Wunderwaffen – Spaca Reich – 5 sayı – 2015 -2017-2018- 2019- 2022 ye aralıklı yayın
Wunderwaffen – Zeppelin’s War -  4 sayı -2014-2016 – 2018- 2021
Tumblr media
Serinin yaratıcısı Nolane ve Maza’nın dünyasında  takvim 1946 yılında durmuş. Normandiya çıkarması başarısızlığa uğramış. Savaş havada sürüyor. Almanların güç uğruna savaş teknolojisinde başlattığı yarışa Amerikalılar, ucundan Fransızlar ve bozguncu olarak İngilizler katılıyor.
Tumblr media
Maza’nın havacılık terminolojisi, uçaklar, uçuş tarihi, uçuş teknolojileri konusunda oldukça kapsamlı bir bilgisi var. Uçak modellerini çok iyi yansıtmış. Savaş sahneleri göz alıcı.    
Ağırlıklı olarak savaş sanayinde ortaya çıkan fantastik denemeleri, devamlılığı olmayan veya üstü örtülmüş çalışmaları göz önüne çıkartan bir öyküleme. Wunderwaffen tarihi değiştirebilecek konseptlere ve uçak tasarımlarını inceleyen, havacılık temalı bir dizi olarak tasarlanmış.
What if
Eğer böyle olmasaydı, zamanın akışı nasıl olurdu çeşitlemesinin Nazi Almanyası ve Hitler karakteri üzerindeki örneklerinden birisi. Nazi Almanyasının bütün karakterleri (Gobbels, Goering, Hesse vd) her macerada boy gösteriyor. Askeri olarak Alman ordusu, araçlar, rütbeler, olay kurgusu çok iyi çalışılmış. Sonra da gerçek zaman akışı Normandiya çıkartmasında kırılarak “eğer ollmasaydı ne olurdu” senaryosu yazılmış.
Tumblr media
Bu seri ile ilgili pek çok eleştiri var. Nazi propagandası yaptıkları iddia ediliyor. Seriyi oluşturan ekibin ağırlıklı Sırp kökenli olması şüpheleri arttırıyor. Nazi Almanyasının görkemi, kudreti, gücü resimlerde yansıtılıyor.
Ancak komplo teorilerini kıran bir durum söz konusu. O da bütün görsel Nazi ihtişamına karşın, öykü senaryosu, anlatılanlar, kahramanların konuşmaları bu etkiyi köreltiyor ve başka tarafa akıtıyor. Ciddi bir sistem eleştirisi var, Hitler saplantılı bir ruh hastası olarak kimlikleniyor, Hitler, Himmler’in kuklası halinde, etrafındaki herkes güç sarhoşu ve kişisel çıkarlar peşinde. Diğer taraftan Amerikan, İngiliz ve Fransız başkanları ve diğer siyasetçilerin kirliliği, çıkarcılığı, sahtekarlığı, kumpasları epeyce ortaya dökülmüş. Churchill’in entrikaları, Amerikan Başkanı Lindberg’in Hitler özentisi güç yönetimi epeyce kurcalanmış. Bir tek De Goulle hakkında yandan çarklı yaklaşımlar var.  Malum dergi Fransız kökenli. O kadar da olsun.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Seride Nazi Almanyasının askeri teknolojide yaptığı gizli çalışmalar senaryonun taşıyıcı parçası olmuş.
Ben okuduğum kadarıyla ilginç buldum. Hatta bazı tarihi olaylar hakkında hatırlatmalar iyi oldu. 
Teknolojinin NİYE insanları yok ederken bu kadar ilerleyebildiğini yeniden fark ederek hafifçe ürperdim.
İyi ürpermeler.
6 notes · View notes
erolcelik · 23 hours ago
Text
Malik. Tarihi Gerilim Öyküsü. Çok Kısa Tuhaf Öyküler. Sesli Kitap. (32....
youtube
Daha Önce Hiçbir Yerde Yayınlanmamış 
Çok Kısa Tuhaf Öyküler.
Öykünün Adı: Malik.
Sesli Öykü. 
Tarihi Gerilim Öyküsü.
     Derler ki; zamanlardan bir zaman, padişahın has kulu bir veziriazam varmış. Pek heybetli, pek zeki bir adammış. Padişah hazretleri onu pek göz önüne çıkarmaz, kimsenin bilmesini istemediği görevleri ona bizzat yaptırırmış. 
     Bir gün, o gün hangi gün bilinmez, heybetli padişah huzuruna veziriazamı çağırtmış. Hani o gözlerden ırak tuttuğu kulunu. Kırmızı tahtında, sedef işlemeli kalpağıyla oturuyorken, gözlerinden zekâ fışkıran, yetmişlerine gelmesine rağmen, yirmilik oğlanlara taş çıkartacak atiklikteki vezir huzurda eğilerek, destur dilenmiş. 
Malik, bir tarihi gerilim öyküsü. Osmanlı gerilim öyküsü. Osmanlı'da geçen bu gerilim öyküsünün ilginç bir kurgusu var.  
Çok Kısa Tuha Öyküler serisinde 32. öyküye geldik.
     Kara vezirin atı gereğinden fazla huysuzdur. Gözlerini belertmiş, bir köpeğe, bir ihtiyara bakıyordur. Aşağıdan, yolun ağzından bir inek sürüsü geçmeye başlar. Küçük bir kız çocuğunun ağlaması, bir anda tüm köyü susturmaya yeter. 
     “Başıma musallat olanlar var.”
      Beli bükük ihtiyar azıcıkta olsa doğrulup, köpeğininkine benzeyen bir öfkeyle, değneğini sallayarak, “Geldiğin topraklardaki kocakarılar sana yardım eder, hadi git işine!” diye, def olmasını işaret eder. Onun hiçbir şeyden korkmadığını anlamak için gözü kara bir vezir olmanıza gerek yoktur. 
#sesliöykü #seslikitap #kitap #DistopikÖyküler #PostapokaliptikHikayeler #KısaÖyküler #BilimKurgu #ücretsizkitap #Gerilim #seslikitapdinle #TürkçeHikayeler #seslikitaplar #Seslendirme #kitapyurdu #kitapoku #hikaye #hikayeler #seslikütüphane #roman #seslendirme #dublaj #romanlar #osmanlı #gerilimöyküsü #podcast #Korku #YaratıcıYazarlık #asmr
0 notes
hasanakbal19 · 9 days ago
Text
TÜRKİYE DİYANET VAKFI 2025 AİLE HAFTASI ROMAN YARIŞMASI DÜZENLEDİ, BİRİNCİ'YE 50.000. İKİNCİYE 35.000, ÜÇÜNCÜYE 20.000 LİRA ÖDENECEK.(SON İŞTİRAK TARİHİ.11 NİSAN 2025)...
-Yarışmaya yurt içinden ve yurt dışından, 18 yaşını doldurmuş ve Türkçe yazabilenler katılabilir. -Yarışmaya Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı çalışanları katılamazlar. -Yarışmaya seçici kurul üyelerinin birinci derece yakınları ile daha önce TDV İLKSAY Kurulu Başkanlığı’nca düzenlenen yarışmalarda ödül almış olan yazarlar katılamazlar. -Her bir yarışmacı yalnızca tek eserle…
0 notes
kunyekultursanat · 9 days ago
Text
TÜRKİYE DİYANET VAKFI 2025 AİLE HAFTASI ROMAN YARIŞMASI DÜZENLEDİ, BİRİNCİ'YE 50.000. İKİNCİYE 35.000, ÜÇÜNCÜYE 20.000 LİRA ÖDENECEK.(SON İŞTİRAK TARİHİ.11 NİSAN 2025)...
-Yarışmaya yurt içinden ve yurt dışından, 18 yaşını doldurmuş ve Türkçe yazabilenler katılabilir. -Yarışmaya Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı çalışanları katılamazlar. -Yarışmaya seçici kurul üyelerinin birinci derece yakınları ile daha önce TDV İLKSAY Kurulu Başkanlığı’nca düzenlenen yarışmalarda ödül almış olan yazarlar katılamazlar. -Her bir yarışmacı yalnızca tek eserle…
0 notes