#Rahmi

[peanutty]

the postcard legacy challenge: generation 1 (the farmer)

willa ballantine -animal enthusiast, goofball, clumsy

win at least 3 times at the Finchwick fair in Henford (1/3)

[hollowayhqs]

Character information

Name: rahmi 'ra' patel

Age: 39

Gender: cis male 

Pronouns: he/him

Species: siren

Face claim: rahul kohli

Character Occupation: er doctor @ holloway clinic

Neighbourhood of residence: amythest ridge

Affiliation: none

Length of stay in Holloway: eight months

Character summary:

rahmi is a recent transplant to holloway. despite having been in town for over half of a year, virtually no one really knows him at all. rahmi is from maine, more specifically a small town along the coast. despite having been born and raised in maine, rahmi chose to leave after a very public breakup with his ex-fiancee. both were considered to be of well-known status in their hometown, with rahmi being one of only a few doctors and his ex being from a generationally wealthy family. prior to becoming engaged, the pair had dated for the better part of three years. it was a mere two weeks before their wedding that his ex disappeared, having run off with a fast-talking tourist sporting shoulder-length hair and driving a harley. she left without anything more than a goodbye note, leaving rahmi, their plans, and their future shattered. it was only a few months after she left that rahmi followed, taking a little over a year to do some traveling in an attempt to mend his heart. unfortunately, the plan didn't work quite as well as he'd hoped, which lead him to holloway. since arriving in town he has kept primarily to himself outside of working hours, and very little is known about him or his past. 

[modernlex]

townie makeover wips - henford-on-bagley edition

[cafunes-world]

Bedri Rahmi’nin bu eseri😮‍💨

[atlas-nsfw]

werewolf who likes to chase their mate! kind of like hide and seek and it always ends with the werewolf pouncing and cuddling up to their sweet little mate for giving them such an enjoyable game

Amala and Rahmi have this game they play, a way for them both to get a release for their instincts. Once a month they would wander out to the woods and Rahmi would get a five-second head start (too much and Amala would never catch her in the undergrowth). The rabbit shifter would bolt through the trees, feet agile, cutting corners as she could hear Amala close behind her. Amala's mouth would water as she ran, gaining quickly on her partner. Rahmi would break into the clearing every time, knowing it would bring their game to an end. Pouncing through the air, Amala rolled with Rahmi in her arms, giggling and licking the rabbit's black ears. They ended the night lying there, under the stars, cuddled together in a mess of fur and kisses.

Amala (she/they) is a Tibetan grey wolf and Rahmi (she/they) is a Himalayan rabbit! I imagine Amala's human form has short fluffy brown-orange hair and a medium skin tone. Rahmi is fairly pale with long black hair. I know most other monster writers tend to be non-descript but I have an addiction to making OCs. Hope you still liked this uwu

[okuryazarlar]

Hüseyin Rahmi Gürpınar 159 yaşında!

Eserlerinde; toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri konu alan, dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla bir zamanların İstanbul’unu işleyen, başta "Şık ve Gulyabani" olmak üzere daha birçok unutulmaz eserin sahibi usta yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar 17 Ağustos 1864'te dünyaya gelmişti.

[queeniecook]

February 27 - Part 2

With everything going on with Ellie, I guess it didn't fully register in my brain where the baby shower was being held until I was driving down a street I used to know very well.

The house has changed a bit from when I owned it but I still had that brief feeling of home hit me as well as the many memories I made inside those walls. My life has changed so much since I moved from Brindleton Bay but my time in that town is part of who I am.

"Kind of weird being back in this house again, huh?" Aubree asked me. I nodded my head. She had stayed with me on several occasions and August had proposed marriage to her in my living room. 

"Yeah...it's a weird feeling. It's different from when I go back to Sulani because Apollo still lives there, so it still feels like mine in a way." I explained. He still has a room for me there after all. 

But today was not about me or my trip down memory lane. It's about Jillian and Slade, who was sleeping away upstairs. Jillian looked happy today and I'm happy for her, especially after the scary situation she went through to give birth to Slade.

Rahmi came with me from Henford-on-Bagley - we took turns driving. Turns out Andrew knows Rashidah, so Rahmi took the opportunity to talk with him and get to know him a little. He seems like a good young man...even if he did hit me on the first time I met him. 

"This smells amazing, Mrs. Ambrose." Rahmi commented before sitting down with her plate.

"Oh please, call me Denise. I've never been much for formal titles." Denise said with a smile. 

I especially enjoyed the cake and asked Denise for the recipe.

"ANDREW!" Jillian exclaimed, making a face before throwing the box on the ground. A pair of dingy granny panties fell out of the box. "These gifts are supposed to be for your nephew!"

Andrew laughed so hard in his chair, I thought he was going to fall out of it. 

"Andrew...that wasn't nice to prank your sister." Denise scolded him while hiding a small smirk behind her glass of wine.

"You're pretty. I like your hair." Andrew told Aubree. 

"Thank you." She said with a smile before flashing her wedding ring at him. 

Andrew shrugged "I still stand by my statement."

<-previous/next->

[apricote]

harvestfest was spent at the pumpkin patch located in new henford, and bob can’t help but feel like incredibly thankful for the new community and friends he has found among the villagers of henford-on-bagley. he knows in his heart that he was lucky to be accepted as one of them so easily.

[ahhasret]

BUNLARI BILIYOR MUYDUNUZ ?

CAHİT SITKI

Küçükken yaramazlık yaptığı için babası tarafından pencereden aşağı sarkıtılmıştır. O günden sonra ölümden korkmuş ve eserlerinde hep “ölüm” temasını işlemiştir.

NAZIM HİKMET

Nazım Hikmet’in en değişik özelliği devamlı beyaz pantolon giymesiydi. İlham geldiğinde aklındaki sözleri hemen beyaz pantolonuna not alıyormuş. Tüm dünyanın tanıdığı bir şair olmak, böyle değişik özelliklere sahip olmaya bağlıdır belki de.

Bursa cezaevinde ıslak ıslak çok dayak yediği için onun en büyük korkusu su olmuştur.

ÖZDEMİR ASAF

"R" leri söyleyemeyen şair...

Bir gün matbaadan çıkıp Karaköy’e gitmek için bindiği taksinin şoförü sorar:

“Neğeye biğadeğ?” Utancından “Kağaköy” diyemez, “Eminönü” der. İner. Oradan Karaköy’e kadar yürür.

YAHYA KEMAL

Hiç evi olmamıştır. Ölene kadar otelde yaşamıştır. Nazım Hikmet’in annesine aşık olmuştur.

TEVFİK FİKRET

Aynı zamanda iyi bir ressamdır. Evinin planını da kendisi çizmiş ve evine isim veren ilk şairimiz olmuştur. En büyük takıntısı: Sol tarafında kimseyi yürütmemek.

AHMET HAŞİM

Hastalık derecesindeki takıntısı ise: Toprak yemesidir. Haşim’in şiirlerinde hep gün batımı, gece, ay ışığı, hüzün olmasının sebebi çirkin olmasından derler.

TOMRİS UYAR

Üç büyük şairi ( Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever) kendisine tutsak eden kadın… Bahsi geçen güzel.

CEMAL SÜREYA

Sevgili Cemal soyismindeki iki y’den birini bir iddia sonucu kaybetmiştir. Evet, soyismi tek “y” ile yazılıyor.

ORHAN VELİ

Ölümü belediyenin açtırdığı bir çukur yüzündendir. Çukura düşmesi sonucu başından yara almış ve ölüm sebebi bu olmuştur.

CEMİL MERİÇ

En ünlü sözleri kitap okumak üzerine olan Cemil Meriç gözlerinde oluşan bir rahatsızlık nedeni ile yazıları okumayacak duruma gelmiştir. Gözleri göremez duruma geldiğinde ise yakınlarının yardımı ile yazmaya devam etmiş hatta en verimli eserlerini gözlerinin görmediği dönemlerde kaleme almıştır.

SABAHATTİN ALİ

Sabahattin Ali su gibi Türkçesi ile kitaplarını kaleme almıştır. Kısacık ömründe hayata her daim pozitif düşüncelerle bakan Ali diksiyon takıntısına sahipmiş. Yanlış telaffuz edilen bir söz duyduğunda hemen bunu düzeltme girişiminde bulunurmuş. Hatta bu durumundan eşi Aliye Hanım oldukça rahatsızmış olur bunu da kendisine söylermiş. Sabahattin Ali bu olayı arkadaşlarına “ Aliye hanım bana bu yüzden fena içerliyor. Karı koca ağız tadı ile kavga edemiyoruz. Kavganın ortasında tutup diksiyon yanlışlarını düzeltiyorum” diye anlatırmış.

AHMET ARİF

Türkçeyi en iyi kullanan şairlerimizden Ahmed Arif aynı zamanda Zazaca, Arapça ve Kürtçe dillerini de biliyordu. Ata binmeyi daha küçük yaşlarda öğrenen Arif şahlanmayan ata binmezdi. Yaşamının büyük bir bölümünde günde 4 paket sigara içen Ahmed Arif tam bir sigara tiryakisiydi.

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR

Kulağa sevimli gelen bir alışkanlık! Unutulmaz filmlerden olan Gulyabani filminin esinlenildiği aynı ismi taşıyan kitabın yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar temizlik hastasıymış. Öyle ki, bu özelliğinden dolayı hiç evlenmemiş ve devamlı eldivenleri ile gezmiş. Kendini sosyal ortamlardan soyutlayan büyük yazar evde örgü örmekten çok hoşlanır. Yurtdışından yeni örgü modelleri getirtirmiş. Aynı zamanda örmediği ve yazmadığı zamanlarda mutfağına kapanır ve ev reçelleri yaparmış.

YAŞAR KEMAL

Yaşamı boyunca Türk edebiyatına sayısız eser bırakan usta kalem Yaşar Kemal çocukluğunda pek bir talihsiz olaylar yaşamış. Babası Van’dan göç ettiği sırada yanına aldığı Yusuf isimli bir çocuğu kendi çocukları ile birlikte büyütmüş. Yusuf’un camide namaz kılarken babasını kalbinden bıçaklayarak öldürülmesine tanık olan Büyük yazar 12 yaşına kadar kekeleyerek konuşmuş. Sağ gözündeki durum ise daha küçük yaşlarda eniştesinin kurban kesmesini izlerken bıçağın bir anda fırlayarak Yaşar Kemal’in gözüne gelmesi ile kör olmasına neden olmuş.

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Söylenenler göre Ümit Yaşar yirmi üç kez, kendi sözlerine göre de üç kez intihara kalkışmıştı.

1973 yılında Ümit Yaşar Oğuzcan’ın on yedi yaşındaki oğlu Vedat Oğuzcan, Galata Kulesi’nden aşağı atlayarak intihar eder. Rivayet odur ki, cansız bedeni yerde yatarken avucundaki kağıtta bir not yazılıdır: “Baba intihar öyle edilmez, böyle edilir!”

Çok acı hikayeleri varmış, hepsini rahmetle ve özlemle anıyorum.

[sen-de-oku]

Şimdicek bu kederli dünyanın sefası yalnız tımarhanelerde kaldı.

Hüseyin Rahmi Gürpınar (Efsuncu Baba)

[peanutty]

the postcard legacy challenge: generation 1 (the farmer)

willa ballantine -animal enthusiast, goofball, clumsy

!!!Breaking News!!! Willa finally has enough ingredients to make something other than fruit salad!!! She made her grammie’s famous fried chicken samwiches and invited her neighbors over to share.

[orionyldz]

"Fakat işin kötü tarafı adamın ruhu yaşlanmıştı."

-Bedri Rahmi Eyüboğlu

[gunce-34]

[delfin-44]

KİTAP ÖNERİSİ

Kitap adı: Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç

Yazar: Hüseyin Rahmi Gürpınar

Konusu: Kuyrukluyıldız'ın Dünya'ya çarpacağı vb. şeyler gibi söylemler üzerine İrfan kadınların ilgisini çekecek bir konferans düzenler bu konu hakkında. Daha çok kadınları korkutmak ister. Konferans bitiminde bir tane mektup alır. Mektupta bir kadının kuyrukluyıldız ile ilgili soruları ve merakları vardır. İrfan mektuby yazan kadına aşık olur. (Çok iyi anlatamadım ama genel olarak kitap bunlardan ibaret diyebilirim)

Kendi düşüncelerim

Genelde klasik kitap okumam daha doğrusu okuyamam, dili bana ağır ve sıkıcı gelir. Ancak bu kitap beni hiç sıkmadı. Yaklaşık üç günde bitirdim. Hatta arkadaşıma da ertesi gün önermiştim. Benim aksime fazla kitap okuyan biri değil buna rağmen o da iki günde falan bitirmişti. Kısaca dili gerçekten iyi ve kendisini okutturuyor. Stefan Zweig'in kısa olan kitapları dışında iki yıl sonra bir klasik kitabı bu kadar kısa sürede okudum. Kitapta bana saçma gelen yerler de vardı. Tamamen kusursuz diyemem ama o zamanın koşulları göz önünde bulundurulduğuna gayet normal.

[hazanla]

Hüzün geldi baş köşeye kuruldu

Yoruldu yüreğim yoruldu..

[okuryazarlar]

Hüseyin Rahmi Gürpınar 160 yaşında!

Eserlerinde; toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri konu alan, dar sokakları, ahşap evleri, konakları, yalıları ve çarşılarıyla bir zamanların İstanbul’unu işleyen usta yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar, 17 Ağustos 1864'te dünyaya gelmişti.