#Orta Koridor
Explore tagged Tumblr posts
Text
EIT RawMaterials ve TETHYS İş Birliği ile Orta Koridor'un Dönüşümü
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/eit-rawmaterials-ve-tethys-is-birligi-ile-orta-koridorun-donusumu-37914/
EIT RawMaterials ve TETHYS İş Birliği ile Orta Koridor'un Dönüşümü
EIT RawMaterials ve TETHYS’in iş birliği ile Orta Koridor’un dönüşümü, sürdürülebilir malzeme yönetimi ve inovasyon odaklı stratejilerle daha verimli hale geliyor. Detaylar için makalemizi okuyun!
https://lefkosa.com.tr/eit-rawmaterials-ve-tethys-is-birligi-ile-orta-koridorun-donusumu-37914/ --------
#dijitalleşme#EIT RawMaterials#ekonomik entegrasyon#enerji geçişi#ESG uyumlu projeler#Future Minerals Forum#kritik hammaddeler#Orta Koridor#sürdürülebilir madencilik#TETHYS#yerel toplumlar#yeşil enerji#Ekonomi
0 notes
Link
Hakan Fidan'ın katılımıyla gerçekleşen Türkiye, Azerbaycan ve Özbekistan üçlü zirvesi ve Orta Koridor projesinin önemi hakkında kapsamlı bir analiz. Ankara Bildirisi'nin detayları ve bölgesel iş birliğinin geleceği ele alınıyor.
0 notes
Text
Ürünlerinizi Güvenle Saklayın Raf Sistemleri ile Depolama Alanı Düzenlemenin İpuçları
Modern iş dünyasında, etkili depolama çözümleri işletmelerin operasyonel başarısını doğrudan etkiler. Raf sistemleri, depolama alanlarını verimli kullanmanın en pratik ve güvenilir yollarından biridir. Bu yazıda, raf sistemlerinin türlerini, seçim kriterlerini ve depolama alanınızı optimize etmek için uygulayabileceğiniz yöntemleri detaylıca inceleyeceğiz.
Raf Sistemlerinin Önemi: Neden Gerekli?
Doğru bir raf sistemi, işletmenizin depolama ihtiyaçlarına cevap verirken aynı zamanda birçok avantaj sunar:
Depolama Alanının Maksimum Kullanımı: Yatay ve dikey alanları optimize ederek daha fazla ürün depolamanızı sağlar.
Ürün Takibi Kolaylığı: Malzeme akışını düzenleyerek stok yönetimini kolaylaştırır.
İş Güvenliğini Artırır: Güvenli depolama, hem personel hem de ürün hasarlarını önler.
Operasyonel Maliyetlerin Azalması: Daha az alanla daha fazla depolama imkanı sunarak maliyetleri düşürür.
Ürün Hasarlarını Minimuma İndirir: Uygun raf sistemleriyle ürünlerinizi güvenle saklayabilirsiniz.
Raf Sistemleri Türleri ve Özellikleri
1. Sırt Sırta Raf Sistemleri
Depolama alanında en çok tercih edilen bu sistem, iki raf sırasının sırt sırta yerleştirilmesiyle oluşturulur.
Avantajlar: Orta ölçekli depolar için idealdir. Kolay erişim ve yüksek yük kapasitesi sağlar.
Kullanım Alanları: Lojistik depolar, mağaza stok alanları.
2. Tek Yüzlü Raf Sistemleri
Duvara monte edilerek kullanılan bu sistemler, dar alanlar için tasarlanmıştır.
Avantajlar: Alan tasarrufu sağlar, küçük depolar için uygundur.
Kullanım Alanları: Perakende mağazalar, arşiv odaları.
3. Yüksek Raf Sistemleri
Modern depo çözümlerinde vazgeçilmez olan bu sistem, dikey alanı en verimli şekilde kullanır.
Avantajlar: Yüksek depolama kapasitesi sunar, forklift gibi ekipmanlarla erişim sağlanır.
Kullanım Alanları: Büyük ölçekli lojistik merkezleri, endüstriyel depolar.
Raf Sistemi Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
İşletmeniz için doğru raf sistemini seçerken şu faktörleri göz önünde bulundurun:
1. Depo Özellikleri
Tavan yüksekliği ve zemin dayanıklılığı.
Kapı genişlikleri ve yükseklikleri.
Havalandırma ve aydınlatma koşulları.
2. Ürün Özellikleri
Ürünlerin ağırlığı ve boyutları.
Saklama süreleri ve devir hızları.
Özel muhafaza gereksinimleri (örn. soğuk hava depoları).
3. Operasyonel Gereksinimler
Kullanılacak ekipman türleri (örneğin forklift).
İş akış süreçleri ve personel gereksinimleri.
İş güvenliği standartları.
Depolama Alanını Verimli Kullanmak İçin İpuçları
1. Alan Optimizasyonu
Koridor genişliklerini ve raf yüksekliklerini dikkatlice planlayın.
Dikey alanı etkin kullanarak daha fazla depolama alanı yaratın.
2. Ürün Yerleşimi
Hızlı Hareket Eden Ürünler: Kolay erişim sağlanan yerlere yerleştirin.
Ağır Ürünler: Alt raflara koyarak güvenliği artırın.
Gruplandırma: Benzer ürünleri bir arada tutarak düzen sağlayın.
FIFO (First In, First Out): İlk giren ürünün ilk çıkmasını sağlayan yöntemi uygulayın.
3. Güvenlik Önlemleri
Yük kapasitelerini aşmayın.
Koruma bariyerleri ve işaretlerle güvenliği artırın.
Raf sistemlerini düzenli olarak bakım ve kontrolden geçirin.
4. Teknoloji Entegrasyonu
Modern raf sistemlerini depo yönetim yazılımları ve teknolojik çözümlerle entegre ederek:
Stok Yönetimini Kolaylaştırın: Barkod ve RFID sistemlerini kullanın.
Hata Oranlarını Düşürün: Otomatik sistemlerle süreçleri optimize edin.
Sipariş Toplama Sürelerini Kısaltın: Teknoloji destekli planlama ile verimliliği artırın.
Sonuç: İşletmenizin Geleceği İçin Doğru Raf Sistemleri
Raf sistemleri, yalnızca bir depolama aracı değil, işletmenizin genel verimliliğini ve karlılığını artıran bir yatırımdır. Doğru seçim ve düzenleme ile hem yerden tasarruf edebilir hem de iş süreçlerinizi optimize edebilirsiniz.
Unutmayın, her işletmenin ihtiyaçları farklıdır. Profesyonel bir danışmanlık hizmeti alarak işletmenize özel en iyi çözümü belirleyebilirsiniz. Raf sistemleriyle düzenli, güvenli ve verimli bir depolama alanı oluşturun!
#raf#raf sistemleri#raf sistemleri izmir#izmir#izmir raf sistemleri#galvaniz üretim raf sistemleri#otomotiv yedek parça raf sistemleri#otel rafları#market rafları#bakkal rafları#manav reyonları#yapı market rafları#depo rafları#yazar kasa masaları#market arabaları#el sepetleri#mağaza rafları#teşhir ekipmanları
0 notes
Text
Türk ihracatçıları Çin seferine çıkıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/191554/turk-ihracatcilari-cin-seferine-cikiyor/
Türk ihracatçıları Çin seferine çıkıyor
Türk ihracatçıları Çin’in 2,6 trilyon dolarlık ithalatından daha fazla pay almak, Çin ile Türkiye arasında 41,6 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığını azaltmak için Çin seferine çıkıyor.
İZMİR (İGFA) – Dünya’nın en büyük ithalat fuarı ve Çin’in en prestijli fuarı olan “CIIE – Çin Uluslararası İthalat Fuarı 2024” Türkiye Milli Katılım organizasyonuna Ege İhracatçı Birlikleri (EİB)’nin Türkiye Milli Katılım organizasyonuyla 13’ü gıda sektöründen 15 firma katılıyor.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2024 yılında 13 uluslararası fuara milli katılım organizasyonu yaptıklarını, CIIE – Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın 2024 yılının son organizasyonu olacağını dile getirdi.
Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından bizzat planlanan, önerilen ve teşvik edilen önemli bir etkinlik olduğu bilgisini veren Eskinazi, “Çin’in yıllık ihracatı 3,38 trilyon dolara ulaşsa da, yıllık ithalatı da 2,56 trilyon dolar seviyesinde. Çin başka bir ifadeyle devasa ithalat yapıyor. Türk ihracatçıları için Çin ithalat yapmak için uzak değilse, ihracat yapmak içinde uzak bir ülke değil. Çin’e karşı verdiğimiz 41,6 milyar dolarlık dış ticaret açığını kapatmak için çalışıyoruz ve Çin İthalat Fuarı’nı dış ticaret açığımızın kapanması için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Çin ile karşılıklı siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmek Hükümetimizin de öncelikleri arasında. Maliye ve Hazine Bakanımız Mehmet Şimşek 6-8 Kasım 2024 tarihlerinde Çin’i ziyaret edecek. Bu siyasi ilişkilerdeki olumlu ortamı ihracat rakamlarımıza yansıtmak istiyoruz” diye konuştu.
ÇİN-AVRASYA EXPO FUARI’NA DA MİLLİ KATILIM ORGANİZE ETMEK İSTİYORUZ
Ege İhracatçı Birlikleri’nin Çin pazarına yönelik yaptığı çalışmaların 2018 yılı sonrasında hız kazandığını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Çin’i gerek yüzölçümünün büyüklüğü ve 1,5 milyarlık nüfusundan dolayı bir ülke değil bir kıta gibi değerlendirmek gerektiğinin altını çizdi.
Ticaret Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle 26-30 Haziran 2024 tarihlerinde Urumçi’de Çin Ticaret Bakanlığı, Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT) ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi Hükümeti tarafından ortaklaşa düzenlenen “8. Çin-Avrasya Expo” Fuarı’na katıldıklarını hatırlatan Ertan, “İpek Yolu’nun yeni fırsatlarını sunan ve Avrasya’nın yeni dinamiklerini harekete geçirecek fuara 2025 yılında Türkiye Milli Katılım Organizasyonuyla daha güçlü katılmak istiyoruz. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamında çok önemli bir rol oynuyor. Çin’i Orta Asya ve Avrupa’ya bağlayan stratejik bir konumda yer alıyor. Bölgede demiryolları, karayolları ve havalimanları gibi önemli altyapı projeleri gerçekleştirilmiş ve halen gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Özellikle Çin-Avrupa demiryolu hatları, Sincan üzerinden geçmekte. Urumçi, Çin-Orta Asya-Azerbaycan-Türkiye’den geçen orta koridor hattı boyunca ve Çin-Avrupa ticaretinde önemli bir lojistik merkezi konumunda. Bölge, Orta Asya’dan Çin’e uzanan petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçiş noktası. Kuşak ve Yol İnisiyatifi projeleri sayesinde bölgede üç tane serbest bölge kurulmuş, ekonomik aktivite artmış, istihdam olanakları genişlemiş bulunmakta. Bu gelişmelerin heyecanını her kesimde gözlemlemek mümkün. Biz Türk ihracatçıların ve yatırımcıların bu bölgeye şimdiden ilgi göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira önümüzdeki 10 yıl o bölgede hızlı bir gelişim süreci yaşanacaktır. Dünyada denize en uzak şehir olan Urumçi; denizden uzaklığına rağmen, İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle tarihte ve günümüzde önemli bir ticaret merkezi. Çin hükümeti bölgenin gelişimine özel önem vermekte ve Çin’in batıya açılan kapısı olarak görülmekte” şeklinde konuştu.
ÇİN, GIDA İHRACATINA BÜYÜK FIRSATLAR SUNUYOR
Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında Çin’e yönelik pazarlama faaliyetlerine yoğunlaşmak istediklerini dillendiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Çin’in gıda ihracatçıları için büyük fırsatlar sunduğunu kaydetti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri ve Kullanım Alanları
Karabağ Kilimleri, Kafkasya bölgesinin en değerli kültürel miraslarından biridir. Karabağ Kilimi, geleneksel desenleri ve zengin renk paleti ile tanınır. Bu kilimler, yüzyıllardır bölgenin kültürel ve estetik değerlerini yansıtan önemli birer sanat eseri olarak kabul edilir. Öğretmenler Halı gibi markalar, bu tarihi kilimleri modern dünyaya tanıtarak, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlamaktadır.
Karabağ Kilimlerinin Tarihçesi
Karabağ kilimleri, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilir ve tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanır. Bu kilimlerin dokuma sanatı, bölgede yaşayan halkların yaşam tarzını ve inançlarını yansıtır. Karabağ kilimleri, Orta Asya'dan göç eden Türk halkları tarafından geliştirilen dokuma teknikleriyle yapılmaktadır. Bu kilimler, köylerde kadınlar tarafından evlerde dokunur ve genellikle aile yadigârı olarak nesilden nesile aktarılır.
Karabağ Kilimlerinin Özellikleri
1. Desen ve Renkler
Karabağ kilimleri, zengin ve canlı renkleri ile dikkat çeker. Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı gibi renkler, doğadan elde edilen doğal boyalarla elde edilir. Desenler ise geometrik şekiller, çiçek motifleri ve hayvan figürlerinden oluşur. Her bir motifin kendine özgü bir anlamı vardır ve bu motifler, kilimlerin dokunduğu bölgelerin kültürel ve tarihi zenginliklerini yansıtır.
2. Dokuma Teknikleri
Karabağ kilimleri, genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı bir dokuma tekniği ile dokunur. Bu teknik, kilimlerin dayanıklılığını artırır ve uzun yıllar kullanılmalarını sağlar. Dokuma işlemi sırasında kullanılan teknikler ve araçlar, bölgenin geleneksel dokuma kültürünü yansıtır.
3. Boyut ve Şekil
Karabağ kilimleri, çeşitli boyutlarda ve şekillerde dokunur. Küçük el kilimlerinden büyük halılara kadar geniş bir yelpazede üretilirler. Bu çeşitlilik, kilimlerin farklı kullanım alanlarına uyum sağlamasını kolaylaştırır.
Kullanım Alanları
1. Dekoratif Amaçlı Kullanım
Karabağ kilimleri, ev dekorasyonunda önemli bir yere sahiptir. Geleneksel desenleri ve canlı renkleri ile odalara sıcaklık ve karakter katar. Oturma odası, yatak odası veya koridor gibi farklı mekanlarda dekoratif amaçlı olarak kullanılabilirler. Ayrıca, duvar dekorasyonu olarak da tercih edilirler.
2. Fonksiyonel Kullanım
Bu kilimler, sadece dekoratif değil, aynı zamanda fonksiyonel amaçlarla da kullanılır. Yere serilerek halı olarak kullanılabilir veya mobilya örtüsü olarak değerlendirilir. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilirler.
3. Koleksiyon Parçaları
Karabağ kilimleri, koleksiyoncular tarafından da büyük ilgi görür. Antika kilimler, tarihî ve sanatsal değerleri nedeniyle yüksek fiyatlara alıcı bulur. Bu kilimlerin her biri, benzersiz bir sanat eseri olarak kabul edilir ve koleksiyoncular için değerli bir yatırım olabilir.
4. Hediyelik Eşya
Karabağ kilimleri, özgün ve değerli bir hediye seçeneği olarak da tercih edilir. Özellikle, kültürel mirasa ve sanata değer veren kişiler için mükemmel bir hediye olabilir. Bu kilimler, estetik görünümleri ve kullanışlılıkları ile hediye edilen kişiyi mutlu eder.
Karabağ Kilimlerinin Bakımı ve Korunması
Karabağ kilimlerinin uzun ömürlü olması için düzenli bakım ve temizlik gereklidir. Kilimlerin doğal yapısı nedeniyle, toz ve kir birikimi önlenmelidir. Düzenli olarak süpürülmesi ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir. Ayrıca, kilimlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve nemli ortamlardan uzak tutulması, renklerinin solmaması ve yapısının bozulmaması için önemlidir.
Sonuç
Karabağ kilimleri, tarihî ve kültürel değerleriyle öne çıkan, estetik ve fonksiyonel açıdan zengin ürünlerdir. Bu kilimler, hem dekoratif hem de fonksiyonel kullanım alanlarıyla yaşam alanlarını güzelleştirir. Karabağ Kilimi ve Öğretmenler Halı gibi markalar sayesinde, bu değerli kültürel miras günümüzde de yaşatılmaya devam etmektedir.
SSS
Karabağ kilimlerinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Karabağ kilimleri, canlı renkleri ve geometrik desenleri ile bilinir. Genellikle yün veya ipekten yapılır ve sıkı dokuma teknikleri ile üretilirler.
Karabağ kilimlerini nerelerde kullanabilirim?
Bu kilimleri ev dekorasyonunda, fonksiyonel amaçlarla halı veya mobilya örtüsü olarak, koleksiyon parçası veya hediyelik eşya olarak kullanabilirsiniz.
Karabağ kilimlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
Kilimlerin düzenli olarak süpürülmesi, güneş ışığından korunması ve gerektiğinde profesyonel temizlik hizmetlerinden yararlanılması önerilir.
Karabağ kilimleri hangi dönemden beri üretilmektedir?
Karabağ kilimleri, yüzyıllardır Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde üretilmektedir. Bu kilimlerin tarihçesi, bölgenin kültürel ve tarihî geçmişi ile derin bir bağlantıya sahiptir.
Karabağ kilimleri neden değerlidir?
Bu kilimler, zengin tarihî ve kültürel mirasları, estetik görünümleri ve dayanıklılıkları nedeniyle değerli kabul edilir. Ayrıca, antika kilimler koleksiyoncular tarafından yüksek fiyatlara alıcı bulmaktadır.
0 notes
Text
UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoya Lojistiğe Katkı Ödülü
UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy’a Lojistiğe Katkı Ödülü
UTA Lojistik Dergisi’nin 8. Ekonomi ve Lojistik Zirvesi kapsamında gerçekleştirdiği 7. Yılın Lojistikte Başarı Ödülleri sahiplerini buldu. Lojistik ve reel sektör yönetici ve şirketlerine verilen ödüllerde UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy, Yılın Lojistiğe Katkı Ödülü’nün sahibi oldu.
Başkan Ulusoy, iki gün süren zirvenin birinci günü ise katıldığı Başkanlar Oturumu panelinde lojistik sektöründe değişimin rotasını belirleyen parametreler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Cumhuriyetin 100. Yılında Dünden Bugüne Lojistiğin Panoraması ve Gelecek Perspektifleri” başlıklı panelin moderatörlüğü UTİKAD Yönetim Kurulu Eski Başkanı ve FIATA Kıdemli Başkan Yardımcısı Turgut Erkeskin tarafından yapıldı. Panelde DTD Yönetim Kurulu Başkanı Onur Küçükakdere ve TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Erdemir de konuşmacı olarak yer aldı.
Lojistik sektörünün ekonomik yansımasına yönelik yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin jeopolitik konumu sebebiyle ülkemizde lojistik faaliyetlerin oldukça gelişmiş durumda olduğunun altını çizen Başkan Ayşem Ulusoy, uluslararası lojistik koridorlara yakınlığı ve bağlantıları sayesinde ülkemizin bölgesinde bir lojistik merkez olarak öne çıktığını belirtti.
Son dönemlerde altyapıya yapılan yatırımlar, teknolojik ve yenilikçi sistemlerle kurulan deniz limanları ve uluslararası arenada öncü hava meydanları ile lojistiğin ülke ekonomisindeki etkisinin bir yansıması olduğu tespitini yapan Ulusoy, Türkiye’nin 4 saatlik uçuş mesafesiyle 1 milyar 650 milyon insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya sahip ve 7 trilyon 45 milyar dolar ticaret hacmi olan 67 ülkenin merkezinde yer alan değerli bir konuma sahip olduğunu belirtti.
15 trilyon TL olarak gerçekleşen 2022 gayrisafi yurt içi hasıladaki payının yüzde 12 olduğunu ve yüzde 12’lik payın yarısı dış ticaret firmaları tarafından, diğer yarısı ise doğrudan lojistik hizmet üreten firmalar tarafından gerçekleştirildiğini belirten Başkan Ulusoy, 2022 verileri göz önünde bulundurulduğunda lojistik hizmet üreten firmaların gayri safi yurt içi hasılaya katkısının 1 trilyon TL’ye yaklaştığını ve bu veriler ışığında muazzam büyüklükte bir sektörden bahsedildiğinin altını çizdi.
2022 yılında 90 milyar dolar olarak gerçekleşen tüm hizmet sektörlerinin ihracatı içerisinde yolcu ve yük taşımacılığı ihracatı toplamının ise yaklaşık 37 milyar dolar olduğunu sadece yük taşımacılığı hizmet ihracatının ise 20 milyar doların üzerinde seyrettiğini belirten UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy konuşmasının devamında Türkiye lojistik sektörünün taşıma modlarına ve gelecek tasarımlarına yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:
Türkiye’nin değer bazında dış ticaret taşımalarının taşıma türlerine göre dağılımlarına bakıldığında denizyolu taşımacılığı yaklaşık olarak yüzde 63, karayolu taşımacılığı yüzde 25, havayolu taşımacılığı yüzde 11 ve demiryolu taşımacılığı yüzde 1 pay almıştır. Havayolu taşımacılığı bu oranlara göre taşımacılık tercihinde 3. sırada yer almasına rağmen değeri en yüksek ürünlerin taşınmasında ilk sırada gelmektedir.
Dünya Bankası’nın yayınladığı Lojistik Performans Endeksi raporuna göre, ülkelerin puanları 6 farklı kritere göre belirlenmektedir. Gümrük, altyapı, hizmet kalitesi, zamanında teslimat, uluslararası sevkiyat, takip ve izlenme ülkelerin puanlandıkları kriterlerdir. Bu doğrultuda, Türkiye LPI sıralamasında 2018 yılında 47. iken 2023 yılında 38. sıraya yükseldi. Bu yükseliş ülkemizde sunulan uluslararası lojistik hizmetlerin kalitesinde ve rekabetçiliğinde iyileşme olarak yorumlanabilir.
Türkiye, lojistik sektöründe aldığı aksiyonlarla transit taşımacılık merkezi olmayı hedeflemelidir. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının etkisi ile canlanan Orta Koridor, Türkiye’nin bu noktada önemini daha da artırdı. 2022 yılında Orta Koridordaki yük hacmi yaklaşık yüzde 40 oranında arttı. Limanlarımız, taşıma filomuz ve depolarımızla birlikte bu transit yük hacmi ülkemiz üzerinden taşındı. Orta koridor üzerinde gümrük geçişlerinin dijitalleşmesi ve transit geçişin liberalleştirilmesi bu rotada transit sürenin azaltılmasına katkı sağlayacak önemli bir unsur olacak.
Türkiye’nin güçlü ekonomisi, genç iş gücü ve yetenekli lojistik altyapısı, her lojistik profesyoneline daha büyük potansiyel ve kazançlı fırsatları halihazırda karşılamakta ve artarak bu başarısını sürdürmeye devam edecektir.
The post UTİKAD Başkanı Ayşem Ulusoy’a Lojistiğe Katkı Ödülü first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/utikad-baskani-aysem-ulusoya-lojistige-katki-odulu/
0 notes
Text
Mobile Legends en güçlü karakter hangisi sorusuna yanıt bularak oyun tarzınıza göre en iyi karakteri seçebilirsiniz. Sorunun cevabı sizin oynanan koridora göre değişkenlik gösterebileceğinden, yazımızı okuyarak Mobile Legends en güçlü karakter seçimini oyun tarzınıza uygun şekilde yapabileceksiniz. Mobile Legends oyununda 4 farklı koridor bulunmaktadır. Bu koridorlar üst koridor, orta koridor, alt koridor ve orman olarak sıralanabilir. Her koridordaki karakter, farklı bir görevi üstlenir. 5 vs 5 olarak oynanan bu oyunda temel amaç rakibin kulelerini yıkmak ve üssünü yok etmektir. En güçlü karakter siz olmak istiyorsanız; rakibinizi sürekli rahatsız etmeli ve takım arkadaşlarınız ile yardımlı oynamaya özen göstermelisiniz. Çünkü meta'da bulunan karakterleri bile alsanız, rakibe gereksiz ölerek rakibinizi kastırmış olursunuz. Mobile Legends Karakter Güçlendirme Nasıl Yapılır? Mobile Legends karakter güçlendirme yapabilmek için birkaç taktik bulunuyor. Bu taktikleri uyguladığınızda karakteriniz oyun başında rakibinize üstünlük sağlayabilir. Mobile Legends karakter güçlendirme taktikleri şu şekilde sıralanabilir: Karakteriniz için bir kostüm satın alın. Kostüm satın almak, karakterinize +8 büyü gücü, saldırı puanı gibi ekstralar kazandıracaktır. Kullandığınız amblemi maksimum seviyeye çıkartın. Kullandığınız amblem setlerini sihir tozu ve amblem parçaları ile yükseltebilirsiniz. Amblem setleri için maksimum seviye 60 olarak belirlenmiştir. Amblem setlerini yükselterek, oyun içerisinde karakterinize avantaj sağlayacak özellikler kazandırabilirsiniz. Karakter kombolarını öğrenin. Karakter kombolarını öğrenmek, size oyun içerisinde avantaj sağlayacaktır. Örnek olarak Franco kombosu Işınlan + Q yeteneğidir. Franco karşı tarafa kanca fırlattığında, rakibi tuttuğu anda ışınlan kullanabilirsiniz. Kuleye yakın bir yerdeyseniz, rakibinizi kulenin daha yakınına çekme şansına sahip olursunuz. Mobile Legends karakter güçlendirme taktiklerini uygulayarak, oyun içerisinde avantajlı duruma geçebilirsiniz. Mobile Legends En Güçlü Karakter Hangisi? 2023 Mobile Legends en güçlü karakter serisine başlamadan önce, oyun içerisinde bulunan karakter türlerini öğrenmemiz doğru olacaktır. Mobile Legends oyununda 6 tür karakter çeşidi bulunmaktadır. Bu karakterler: Tank, Savaşçı, Suikastçı, Büyücü, Nişancı ve Destek olarak sıralanabilir. Alt liglerde oyuncular birden fazla nişancı, savaşçı ve suikastçı alma eğilimindedir. Bu eğilim genellikle size oyun kaybettirir. Bu sebeple birden fazla karakter oynamayı bilmek, oyun içerisinde sizi joker oyuncu yapar. Mobile Legends En İyi Ormancı Karakterler Mobile Legends en iyi ormancı karakterler şu şekilde sıralanabilir: Gusion: Efsane, Mistik gibi liglerde ilk banlanan karakterlerdendir. En iyi ormancı olabilmesi için, oynayan kişinin, elinin çok hızlı olması gerekmektedir. Eğer Gusion'u iyi oynayabilirseniz, tam bir ölüm makinesine dönüşürsünüz. Saber: Ulti yeteneği sayesinde nişancı, büyücü gibi karakterlerin baş belasıdır. Oynaması kolay ve zevklidir. Rakibi iyi takip etmeli ve doğru zamanda baskın yapmalısınız. Hızlı kasılmak için zekice davranmalısınız. Ling: Duvardan duvara atlayabilen, yetenekleri sayesinde rakibin ultisinden kurtulabilen bir karakterdir. Fanny: Bu karakteri kullanabilmek için özel kabiliyetiniz olması gerekmektedir. Duvardan duvara ip fırlatabilen Fanny, iyi kasıldığında kolayca 5 rakibini aynı anda öldürebilir. 5 rakibi aynı anda öldürme olayına Penta Kill denmektedir. Karina: Ultisi ile bir rakibi öldürdüğünüzde, ulti bekleme süresi kalkar. Yani rakiplerinizin canları çok azaldığında Karina ile ortaya çıkarsanız; katliam kaçınılmazdır. Hayabusa: Rakibi kolayca rahatsız edebilen gölgelerde dolaşan, ulti yeteneği ile rakibinin içine giren bir karakterdir. Oynaması oldukça keyiflidir. Kimmy: Kimmy tam bir joker kahramandır. Çünkü orman, adc veya büyücü olarak Kimmy oynayabilirsiniz. Oynanış bakımından zor sayılabilir.
Yetenekleri sayesinde rakiplerinden kolayca kaçabilir ve ultisi ile uzaktaki düşmanlarına hasar verebilir. Ayrıca oyun içerisinde bazı karakterler, iki farklı koridorda oynayabilmektedir. Örneğin Harley ve Selena, büyücü yani orta koridor kahramanı olmasına rağmen, ormancı olarak da başarılı bir şekilde oynayabilir. Mobile Legends en iyi suikastçi karakter listemizde eksik olduğunu düşündüğünüz bir karakter var ise bize yorumlar kısmından bildirmeyi unutmayın. Mobile Legends En Güçlü Büyücü Karakterler Mobile Legends en güçlü büyücü karakterler şu şekilde sıralanabilir: Alice: Dayanıklı ve rakibi ile yakın temasta bulunabilen ender büyücü karakterlerdendir. Q yeteneği sayesinde rakiplerinden kolayca kaçabilir. Harley: Rakibine kart fırlatan haylaz ama sevimli bir karakterdir. Q yeteneği ile rakibinden kolayça kalabilir. Ultisi rakibe yoğun hasar vermektedir. Pharsa: Kuş olup uçabilir, alan büyüsü ile etrafındaki düşman ve yaratıklara yüksek hasarlar verebilir. Rakibe göre alınması oldukça önem arz eder. Lunox: İyi kasıldığında bir ölüm makinesine dönüşebilir. Ultisi açılana kadar kule altında kalması akıllıca olacaktır. Selena: Yüksek hasara sahip bir karakterdir. Orta koridor ve ormancı olarak oynayabilir. Q yeteneği ile rakiplerini sersemletebilir. Kagura: Yüksek hasara sahip bir karakterdir. Orta koridorda rakibini sürekli rahatsız ederse kolayca kasılabilir. Luo Yi: Baskın atmak için arkadaşlarını, bir bölgeden başka bir bölgeye ışınlayabilir. Bu sayede tek başına kalmış rakip kolay bir şekilde avlanabilir. Mobile Legends en güçlü büyücü karakterler listemizin sonuna geldik. Listemizde eksik olduğunu düşündüğünüz bir karakter var ise bize yorumlar kısmından bildirmeyi unutmayın. Mobile Legends En İyi Nişancı Karakterler Mobile Legends en iyi nişancı karakterler şu şekilde sıralanabilir: Layla: Geliştikçe, vuruş alanı büyüyen bir karakterdir. Hızlı gelişmesi durumunda rakiplerine aman vermez. Moskov: Rakibini duvara sıkıştırıp, sersemletebilir. Ultisi, haritada bulunduğu bölgeden haritanın bitişine kadar gider. Uzak koridordaki savaşa ulti atarak destek olabilirsiniz. Kimmy: Yukarıdaki listelerde de bahsettiğimiz üzere 3 farklı alanda oynayabilir. Rakibe sürekli rahatsızlık veren bir karakterdir. Natan: Hızlı kasıldığında tam bir ölüm makinesidir. Karşısındaki rakip, Natan kadar kasılamamışsa hiç şansı yoktur. Clint: Biriken ultisi sayesinde rakibe peş peşe yüksek ve kritik hasar verebilir. Oynaması keyiflidir. Wanwan: Rakibin zayıf yönünü gördüğünde ultisi ile havadan vuruş yaparak, rakibini katleder. Lesley: Alt liglerde oynaması çok keyifli, üst liglerde ise rakibe göre tercih edilebilecek, kritik hasarı yüksek bir karakterdir. Mobile Legends en iyi nişancı karakterler listemizin sonuna geldik. Listemizde eksik olduğunu düşündüğünüz bir karakter var ise bize yorumlar kısmından bildirmeyi unutmayın. Mobile Legends En İyi Savaşçı ve Tank Karakterler Mobile Legends en iyi savaşçı ve tank karakterler için liste hazırlamak istemedik. Çünkü tank karakterler, yüksek can ve defansa sahiptirler. En iyi tank her zaman takım savaşında en çok hasarı alan ve rakibin ultilerini kendine atılmasını sağlayandır. Savaşçı karakterlerse büyücü, nişancı ve ormancı karakterlere göre daha daha dayanıklıdırlar. En iyi savaşçı karakter ise tankın olmadığı yerde öncü olarak oynayandır. Mobile Legends: Bang Bang Karakterler Mobile Legends: Bang Bang karakterler listesi şu şekilde sıralanabilir: Miya Balmond Saber Alice Nana Tigreal Alucard Karina Akai Franco Bane Bruno Clint Rafaela Eudora Zilong Fanny Layla Minotaur Lolita Hayabusa Freya Gord Natalia Kagura Chou Sun Ruby Yi Sun-Shin Moskov Johnson Cyclops Estes Aurora Lapu-Lapu Roger Karrie Gatotkaca Harley Irithel Grock Argus Odette Lancelot Diggie Hylos Zhask
Helcurt Pharsa Lesley Jawhead Angela Gusion Valir Martis Uranus Hanabi Kaja Selena Aldous Claude Vale Hanzo Belerick Kimmy Thamuz Faramis Badang Khufra Granger Guinevere Esmeralda X.Borg Ling Dyrroth Lylia Baxia Masha Wanwan Cecilion Atlas Popol ve Kupa Yu Zhong Luo Yi Barats Brody Mathilda Paquito Gloo Beatrix Phoveus Natan Aulus Aamon Edith Floryn Yin Melissa Xavier Joy Mobile Legends: Bang Bang karakterler oyun içerisinde bilet, altın veya elmas ile satın alınabilir. Karakter almak için oyun içerisinde çekiliş sistemi ve etkinlikleri de takip etmelisiniz. Mobile Legends en güçlü karakter hangisi başlıklı yazımızın sonuna geldik, konumuzda farklı koridorlardaki en güçlü karakterler hakkında bilgi vermeye çalıştık. Mobile Legends'te en iyi karakter seçimi yaparken, takımınızda eksik bulunan koridora yönelmeniz, takımınıza avantaj sağlayabilir. Son olarak Yeni Başlayanlar İçin Mobile Legends Tavsiyeleri başlıklı yazımıza da göz atmayı unutmayın.
0 notes
Text
alt koridoru kazansak diğer koridorları kaybediyoruz en sıkıntılı yer orman oluyor diye gittim orman aldım orta hariç her yer kastı bilin bakalım hangi koridor yüzünden yenildik :D
3 notes
·
View notes
Text
Günlerden cumartesi, Moda'da oturan bir kaç arkadaşla akşamdan kalmayız. Binanın çelik kapısını çekip çıktım. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Üzerimde bir t-shirt'ten başka bir şey yoktu. Daha önce de belirttiğim gibi benim gibi adamlar yağmur durduğunda nasıl taşıyacaklarını bilmedikleri için şemsiye taşımazlar, Islanmayı yeğlerler.otobüs durağında 15-BK'yı beklerken daha vakit olduğunu görüp yolun karşısındaki seyhan müzik isimli kitapçıdan bozma, zamanla züccaciyeye evrilmiş dükkana giriyorum. Rafların arasında Kazım Baran Yılmaz'ın kırık bej'ini bulamayıp kapıya yöneldiğim sırada şık giyimli dükkan sahibesinin oturduğu kasanın hemen önünde duran limon yeşili postitler dikkatimi çekiyor. Bir kaç tane de renkli kalem alıp hızla yolun karşısındaki durağa geçiyorum.
Orta kapının arkasındaki ikili koltuğun koridar tarafında dizlerimi neredeyse birleştirmiş oturuyorum. Yanımda oturan kırklı yaşların başındaki adamın hacmi ortalama bir kutup ayısı ile aynı. Adamın indiği Acıbadem durağında hikayenin koridor tarafına güneş açmaya başlıyor. Ben hala ıslağım.
Adama inmesi için izin verdikten hemen sonra cam kenarına geçtim, biri gelip koridor tarafına oturdu. Hikaye yüzümü çevirdiğim anda başladı.
Üzerinde, diz ve muhtelif bir kaç noktasından daha yırtık kot. Nar çiçeği renginde ince yazlık bir bluz. Saçları siyah ve uzun ve ayakkabısı. Tam olarak ne zamandır kadınların ayakkabısına göre karakter analizi yapıyordum bilmiyordum ama ayağına converse giyse bile yine de çekici görünürdü.
Sekizinci harika hemen yanımda oturuyprdu, virajlarda birbirine değen omuzlarımızdan başka bir iletişimimiz yoktu.
Olması gerektiğinde akla gelmeyen her fikir, gerçekleşmesi gerektiğinde asla olmayan herhangi bir mucize gibi onunla konuşmam mümkün değildi.
Bir erkek elinde küçük bir poşetle otobüste son derece komik durumdadır. Bunu iyi bilirsiniz, poşeti saklayarak "taşıyıcı" görünümünden çıkmak istersiniz. Ben dizlerimin ortasında birleştirdiğim ellerimin arasına aldığım poşetin avuç içlerimi terletmesine hayretle tanık oluyor, plastik malzeme ile aramda olası bir etkileşim olduğunu düşünmeye başlamıştım.
Bir şey denemeye karar verdim, sadece denemek. Delice ama en azından denemiş olacaktım.
Poşetin içindeki postiti sol elime aldım, en üsttekü sayfaya.
-Bu Beykoz otobüsü, değil mi yazdım ve sekizinci harikaya gösterdim. Harika ne tür bir şeye bulaştığının farkında olmadan, başını yukarı aşağı sallayarak "evet"dedi.
Evet yapmıştım, harika ile tanışabilmek için sağır dilsiz numarası yapıyordum ve iyi bir başlangıç yaptığmda net bir şekilde görülüyordu.
İkinci postit'e.
- Peki, Ne kadar sürer yazdım.
harika bir adım daha atarak postiti ve kalemi elimden alarak kağıda "45 dk" yazdı.
sekizinci harika ile ilişkimizin sese dayalı olduğu söylenemezdi ama bilirsiniz, ilişkinin başlarında çiftler pek konuşmaz. Açıkçası onunla sürekli omuz teması halinde kalabilmek için sonsuza kadar dilsiz takliti yapabilirdim. abarttığımı düşünebilirsiniz ama ben piyasadaki çok adamın harika ile yan yana durabilmek için evcil hayvan numarasına girişebileceğinden de emindim.
postit 3.
-Beykoz Merkezde ineceğim, geldiğimizde haberdar edebilir misiniz?
sekizinci harika her postitte biraz daha fazla harf kullanmaya başlamıştı. Ben, aynı kalemin git gel yapmaması için poşetten bir kalem daha alıp ona verdim.İlişkimiz git gide olgunlaşıyordu ben her gecen dakika daha da dilsiz sağır oluyordum.
Harika, 3.postite daha da özverili ve beni benimsemiş biçimde "evet" yazdı.Harika bu seferki evet'i daha bi içten yazmıştı sanki. Ben pek yüz vermiyordum, ilk defa bir kadın bana otobüste asılıyordu ve ağırdan almalıydım.
Yol boyunca onsekiz postit kullandık.
4-5-6-7.postitlerde neredeyse tanışmıştık. Bir ara neredeyse sesli yanıt vererek her şeyi batıracaktım.
sekiz ve dokuzuncu postitlerde Yalıköyde oturduğunu, Kadıköyde bir hukuk bürosunda çalıştığını ve kadıköy -beykoz otobüsünde yolcu olmak konusunda master yaptığını öğrendim.
onbeşinci postit'e kadar her şey yolundaydı. İlişkimiz anlam kazanmaya başladığı sırada otobüse kavacıktan binen yaşlı bir kadın orta kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı, sekizinci harikanın kendisine doğru adım adım yaklaşan tehlikeye yer vereceğinden hiç şüphem yoktu. Ben ilişkimizin böyle yarıda kalacağı endişesi ile dilsiz sağır bir gerginlik yaşıyor, içimden "Hay amına koyayım, ne işi var bu yaşta kadının belediye otobüsünde diyordum, otursana evinde torunlarını sevsene, fındık yesene, çorap örsene" diyordum.
O anda bir mucize gerçekleşti ve kendisiyle hemen hemen aynı yaşlarda bir amca kalkarak yaşlı teyzeye yer verdi. Belli ki amca teyzeye iş atıyordu, heyecan doruktaydı. Yaşkı teyzenin memesinin altına kadar çektiği fistan eteği amcanın gözünü alıyor, yaşlı teyze de bu durumu kayıtsız kalmayarak yaşlı amcaya başını sallayarak teşekkür ediyordu.
16. postit..
-Adın ne?
-Sekizinci harika: Ece..
17.postit;
- Biliyor musun, adım naile deseydin bile çok güzel bir adın olduğunu düşünecektim. Çünkü isimleri güzel yapan onları taşıyan kişilerdir. Ama ece gerçekten güzel.
- Sekizinci harikanın adı "Ece"idi.
Ece, 15 Bk'da başlayan ilişkimizi bir adım daha ileri götürerek Kavacık -Tokatköt dolmuşunda da sürdürelim diye sormak geçti içimden, daha sonra eceyle ilişkimiziniz sonraki adımının Kadıköy-Eminönü vapurunun kıç tarafı olması gerektiğini düşündüm .Bu yüzden sorumu erteledim.
Anadolu kavağında yaşadığımız dönemlerde annemin sürekli kazak ören Naile isminde bir arkadaşı vardi. Kadın tek seferde omuzunda 20 litrelik su bidonunu yaşıyabiliyordu. O yaşıma kadar hayatımda onun kadar çirkin bir kadın görmemiştim. ( Bir defa babaannemi köydeki evde duş alırken görmüştüm, ondan bile daha çirkindi.) Naile teyze muhtemelen ölmüştür,ölünce naile teyzenin kişisel tarihi güzellik kazanmıştır belki.
15 yaşında öğrenmiştim. Bir cenazenin kalabalığı kişinin yaşarken ne kadar sevildiğinin göstergesidir.Sonra bir şey daha öğrendim, cenaze pazar günleri ve yağmurlu havada olunca ilk öğrendiğim anlamını yitiriyordu.
18 postit.
İneceğim yere daha çok var mı ?
Bunu sormamın bir amacı yoktu İneceğim yere sadece iki durak kaldığını biliyordum. Onunla olayımıza bir kaç kelime daha eklemek için yazılmış öylesine bir soru sadece..
( Seni aşağılık piç kurusu, orospu çocuğu, yavşağın önde gideni lan kızla konuşabilmek için sağır-dilsiz takliti mi yaptın lan sen,
-evet.
( arkamda melih gökçek var, o kadar öndeyim yani), parantez içinde parantez açılır mı bilmiyorum o yüzden bu parantezi işler daha da karışmadan kapatıyorum )
Sekizinci harika Postiti aldı..
* Bu durakta ineceksin, yazdı ve bana gösterdi.
Sahi sekizinci harikanın nasıl bir sesi vardı, ince?, kalın, Nutellanın ilk, sigaranın son nefesi gibi?
Hiç bir fikrim yoktu..
Otobüs durağa yanaşırken ayağa kalktım ve harikanın geçmem için sola kıvırdığı sizlerinin önünden koridora ayak bastım.
Şoförün kapıyı açmasını bekledim, kapı açılır açılmaz ona döndüm..
ve,
sesimle, "Yardımın için teşekkür ederim" dedim..
Harikanın kahverengi gözleri ağaca kuyruğundan asılmış habeş maymunu gibi ters döndü. Bir anlık kapalı algı kanunlarına esasen..
-Rica ederim dedi..
Gülümsedim..
Hızlıca "Son postit'in arkasına bak" dedim..
5 dakika sonra, otobüsten iner inmez aradı.
Ciddiyetle "efendim" dedim, gülerek..
Muhteşemsin, dedi..
Bir de, nişanlıymış, konuşmanın sonlarına doğru söyledi.
ö.s.ö
2 notes
·
View notes
Text
Kalkınma Yolu'nda hedef yerli ve milli tren seti
https://pazaryerigundem.com/haber/190586/kalkinma-yolunda-hedef-yerli-ve-milli-tren-seti/
Kalkınma Yolu'nda hedef yerli ve milli tren seti
Türkiye dünya demiryolu araçları pazarından yılda 1 milyar dolar pay alıyor. Kalkınma Yolu demiryolu sanayisi ve pazarının gelişmesi açısından büyük bir fırsat. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca koridor üzerinde işletme yapacak olan şirketlerin hat üzerinde kullanacağı yeni tren setlerinin Türkiye’deki firmalar tarafından yerli ve milli olarak yapılması en önemli hedeflerden biri.
ANKARA (İGFA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Araştırmaları Merkezi Başkanlığı (UDHAM) ile Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri (ARUS) Kümelenmesinin birlikte gerçekleştirdikleri Raylı Sistemler Zirvesi’ne katıldı.
Bakan Uraloğlu burada yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin 101. yılını tekrar kutluyorum. Yine geçen hafta TUSAŞ’ımıza yapılan saldırıyı buradan tekrar kınıyorum. Bu vesileyle şunu da size anlatmak istiyorum. TUSAŞ’ın ürettiği birçok teknolojik ürünün bir tanesi de Hürjet. Bu saldırı sırasında Hürjet’in başındaki yönetici olan arkadaşımız ekibini topluyor. Saldırıda ekibini güvenli bir hangara alıyor ve sayım yaptırıyor. Sayımda 3 kişinin olmadığını tespit ediyor. Apar topar onların nerede olduklarını araştırıyorlar; bakıyorlar ki o 3 kişi gitmiş bir brandayla ikinci ürettikleri Hürjet’in üstünü kapatmaya çalışıyorlar. Niye? Teröristler içeriye girerse Hürjet’e zarar vermesin diye. Kardeşlerim bu bilinçle, Allah’ın izniyle bizim yolumuzu hiç kimse kesemez. Sizler gibi girişimciler olduğu müddetçe biz Allah’ın izniyle yolumuza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin kendi otomobilini, haberleşme ve gözlem uydularını, savaş uçaklarını, helikopterlerini, gemilerini, elektrikli trenlerini üreterek tarihe damga vuran bir süreç yaşadığını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Son 22 yılda yerli sanayimizi geliştirerek; savunma sanayi ürünleri, makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik ve haberleşme sektörleri gibi birçok stratejik alanda yüksek teknolojiye sahip milli ürünlerimizle dünya çapında küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olduk. Bu süreç, milletimizin kendi gücüyle yükselişinin, öz güveninin ve aydınlık geleceğimize olan inancının simgesi oldu. Bu başarı, tüm Türkiye’nin ortak çabasıyla elde edildi. Bu yükselişi sekteye uğratmak isteyenler, milletimizin öz güvenini yıkmak isteyenler geçen hafta savunma sanayimizin gurur kaynağı kuruluşlarından biri olan TUSAŞ’a alçakça bir terör saldırısı düzenledi. Türkiye’nin gelecek vizyonunu; teknolojiyi yakından takip ederek ve daima entegrasyonu merkeze koyarak şekillendireceğiz. Bunu da araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla ve inovasyonla yani yeni fikirlerle ve yenilikçilikle sağlayacağız.” dedi.
“DEMİRYOLU UZUNLUĞUMUZU 13 BİN 919 KİLOMETREYE YÜKSELTTİK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde demiryollarını 2002 yılından itibaren devlet politikası olarak ele aldıklarını vurgulayan Uraloğlu, “2003 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demiryolu uzunluğumuzu; 2 bin 250 kilometresi YHT ve Hızlı Tren Hattı olmak üzere yaklaşık 3 bin kilometre artırarak 13 bin 919 kilometreye yükselttik. Türkiye’yi Avrupa’nın 6., dünyanın 8. yüksek hızlı tren işletmecisi yaptık. Demiryolu ulaşım ağımızı geliştirirken bir diğer hedefimiz de dünyadaki gelişmeleri takip etmek ve yeni teknolojilerle donatılmış yerli demiryolu ve raylı ulaşım sistemleri sanayimizi geliştirmekti. Hamdolsun, devlet eliyle yapılabilecek her türlü yasal düzenlemeleri yapıp özel sektörün önünü açtık.” şeklinde konuştu.
“MİLLİ ELEKTRİKLİ HIZLI TREN SETİ PROJESİNDE TASARIM ÇALIŞMALARINI TAMAMLADIK”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ilgili kuruluşu TÜRASAŞ’ı, Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem araç üreticilerinden birine dönüştürdüklerini kaydeden Uraloğlu, “Bugüne kadar uluslararası standartlarda; yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu ve yük vagonları, cer konvertörü ve motoru, Tren Kontrol Yönetim Sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz. Yine geçen yıl ilk milli ve yerli elektrikli tren setlerimizi hizmete aldık. Saatte 160 kilometre hıza sahip Yeni Sakarya ismini verdiğimiz 3 setimiz şu an Adapazarı-Gebze arasında yolcu taşımacılığı yapıyor. Yüzde 70 yerlilik oranı ile üretilen yerli ve milli sürücüsüz metro aracımızı da raylara indirdik. İlk yerli ve milli metro sinyalizasyon sistemlerini kullanmaya başladık. Saatte 225 kilometre hıza sahip Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti Projesinde de tasarım çalışmalarını tamamladık, imalat hazırlıklarına devam ediyoruz. Eskişehir 5000 Milli Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi’nde de test çalışmaları ve sertifikasyon çalışmalarına devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
“MİLLİ BANLİYÖ TREN SETİ PROJESİ İLK SETİNİ BU YILIN SONUNDA TAMAMLAYACAĞIZ”
Bakan Uraloğlu, diğer yandan TCDD Taşımacılık için sipariş edilen 95 lokomotifin üretimi için de seri üretim çalışmalarını sürdürdüklerini kaydederek “Üretim ve montaj aşamaları devam eden Milli Banliyö Tren Seti Projesi ilk setini de bu yılın sonunda tamamlayacağız. Bu seti İZBAN, Marmaray ve Başkentray’dan sonra ülkemizdeki dördüncü banliyö işletmesi olan Gaziantep’teki Gaziray’da kullanacağız. KARDEMİR, TCDD’nin verdiği destekle uluslararası standartlarda hızlı tren rayları üretiyor. Yine, KARDEMİR bünyesinde monoblok tren tekerleği üretimi de gerçekleştiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kalkınma Yolu hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, Irak’ta inşa edilen FAV Limanı’ndan Londra’ya kadar kara ve demir yolu ile Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşım sağlayacaklarını kaydetti. Ovaköy’den Edirne’ye kadar uzanan 2 bin 94 kilometrelik güzergâhtaki demiryolu altyapısını geliştireceklerini belirten Bakan Uraloğlu sözlerine şunları kaydetti:
“Burada demiryolu sanayimizin ve pazarımızın gelişmesi açısından çok büyük bir fırsat doğduğunu görüyoruz. Bu noktada Kalkınma Yolu’nun hayata geçmesiyle bu koridor üzerinde işletme yapacak olan şirketlerin hat üzerinde kullanacağı yeni tren setlerinin ülkemizin firmaları tarafından yerli ve milli olarak yapılması en önemli hedeflerimizden biridir. Yarın Bağdat’a bir ziyaretimiz olacak. Öncelikle demiryolunun inşa edilmesi; sonrasında da demiryolunda koşacak setlerin ülkemizde yapılması ve işletmeciliğinin de bizim tarafımızdan yapılması noktasında çok ciddi bir gayret içerisindeyiz. Zaten, Türk firmaları kendilerine fırsat tanınması halinde neleri başarabileceklerini bugüne kadar hayata geçirdikleri proje, ürün ve eserlerle göstermişlerdir.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Günlerden cumartesi, Moda'da oturan bir kaç arkadaşla akşamdan kalmayız. Binanın çelik kapısını çekip çıktım. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Üzerimde bir t-shirt'ten başka bir şey yoktu. Daha önce de belirttiğim gibi benim gibi adamlar yağmur durduğunda nasıl taşıyacaklarını bilmedikleri için şemsiye taşımazlar, Islanmayı yeğlerler.otobüs durağında 15-BK'yı beklerken daha vakit olduğunu görüp yolun karşısındaki seyhan müzik isimli kitapçıdan bozma, zamanla züccaciyeye evrilmiş dükkana giriyorum. Rafların arasında Kazım Baran Yılmaz'ın kırık bej'ini bulamayıp kapıya yöneldiğim sırada şık giyimli dükkan sahibesinin oturduğu kasanın hemen önünde duran limon yeşili postitler dikkatimi çekiyor. Bir kaç tane de renkli kalem alıp hızla yolun karşısındaki durağa geçiyorum.
Orta kapının arkasındaki ikili koltuğun koridar tarafında dizlerimi neredeyse birleştirmiş oturuyorum. Yanımda oturan kırklı yaşların başındaki adamın hacmi ortalama bir kutup ayısı ile aynı. Adamın indiği Acıbadem durağında hikayenin koridor tarafına güneş açmaya başlıyor. Ben hala ıslağım.
Adama inmesi için izin verdikten hemen sonra cam kenarına geçtim, biri gelip koridor tarafına oturdu. Hikaye yüzümü çevirdiğim anda başladı.
Üzerinde, diz ve muhtelif bir kaç noktasından daha yırtık kot. Nar çiçeği renginde ince yazlık bir bluz. Saçları siyah ve uzun ve ayakkabısı. Tam olarak ne zamandır kadınların ayakkabısına göre karakter analizi yapıyordum bilmiyordum ama ayağına converse giyse bile yine de çekici görünürdü.
Sekizinci harika hemen yanımda oturuyprdu, virajlarda birbirine değen omuzlarımızdan başka bir iletişimimiz yoktu.
Olması gerektiğinde akla gelmeyen her fikir, gerçekleşmesi gerektiğinde asla olmayan herhangi bir mucize gibi onunla konuşmam mümkün değildi.
Bir erkek elinde küçük bir poşetle otobüste son derece komik durumdadır. Bunu iyi bilirsiniz, poşeti saklayarak "taşıyıcı" görünümünden çıkmak istersiniz. Ben dizlerimin ortasında birleştirdiğim ellerimin arasına aldığım poşetin avuç içlerimi terletmesine hayretle tanık oluyor, plastik malzeme ile aramda olası bir etkileşim olduğunu düşünmeye başlamıştım.
Bir şey denemeye karar verdim, sadece denemek. Delice ama en azından denemiş olacaktım.
Poşetin içindeki postiti sol elime aldım, en üsttekü sayfaya.
-Bu Beykoz otobüsü, değil mi yazdım ve sekizinci harikaya gösterdim. Harika ne tür bir şeye bulaştığının farkında olmadan, başını yukarı aşağı sallayarak "evet"dedi.
Evet yapmıştım, harika ile tanışabilmek için sağır dilsiz numarası yapıyordum ve iyi bir başlangıç yaptığmda net bir şekilde görülüyordu.
İkinci postit'e.
- Peki, Ne kadar sürer yazdım.
harika bir adım daha atarak postiti ve kalemi elimden alarak kağıda "45 dk" yazdı.
sekizinci harika ile ilişkimizin sese dayalı olduğu söylenemezdi ama bilirsiniz, ilişkinin başlarında çiftler pek konuşmaz. Açıkçası onunla sürekli omuz teması halinde kalabilmek için sonsuza kadar dilsiz takliti yapabilirdim. abarttığımı düşünebilirsiniz ama ben piyasadaki çok adamın harika ile yan yana durabilmek için evcil hayvan numarasına girişebileceğinden de emindim.
postit 3.
-Beykoz Merkezde ineceğim, geldiğimizde haberdar edebilir misiniz?
sekizinci harika her postitte biraz daha fazla harf kullanmaya başlamıştı. Ben, aynı kalemin git gel yapmaması için poşetten bir kalem daha alıp ona verdim.İlişkimiz git gide olgunlaşıyordu ben her gecen dakika daha da dilsiz sağır oluyordum.
Harika, 3.postite daha da özverili ve beni benimsemiş biçimde "evet" yazdı.Harika bu seferki evet'i daha bi içten yazmıştı sanki. Ben pek yüz vermiyordum, ilk defa bir kadın bana otobüste asılıyordu ve ağırdan almalıydım.
Yol boyunca onsekiz postit kullandık.
4-5-6-7.postitlerde neredeyse tanışmıştık. Bir ara neredeyse sesli yanıt vererek her şeyi batıracaktım.
sekiz ve dokuzuncu postitlerde Yalıköyde oturduğunu, Kadıköyde bir hukuk bürosunda çalıştığını ve kadıköy -beykoz otobüsünde yolcu olmak konusunda master yaptığını öğrendim.
onbeşinci postit'e kadar her şey yolundaydı. İlişkimiz anlam kazanmaya başladığı sırada otobüse kavacıktan binen yaşlı bir kadın orta kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı, sekizinci harikanın kendisine doğru adım adım yaklaşan tehlikeye yer vereceğinden hiç şüphem yoktu. Ben ilişkimizin böyle yarıda kalacağı endişesi ile dilsiz sağır bir gerginlik yaşıyor, içimden "Hay amına koyayım, ne işi var bu yaşta kadının belediye otobüsünde diyordum, otursana evinde torunlarını sevsene, fındık yesene, çorap örsene" diyordum.
O anda bir mucize gerçekleşti ve kendisiyle hemen hemen aynı yaşlarda bir amca kalkarak yaşlı teyzeye yer verdi. Belli ki amca teyzeye iş atıyordu, heyecan doruktaydı. Yaşkı teyzenin memesinin altına kadar çektiği fistan eteği amcanın gözünü alıyor, yaşlı teyze de bu durumu kayıtsız kalmayarak yaşlı amcaya başını sallayarak teşekkür ediyordu.
16. postit..
-Adın ne?
-Sekizinci harika: Ece..
17.postit;
- Biliyor musun, adım naile deseydin bile çok güzel bir adın olduğunu düşünecektim. Çünkü isimleri güzel yapan onları taşıyan kişilerdir. Ama ece gerçekten güzel.
- Sekizinci harikanın adı "Ece"idi.
Ece, 15 Bk'da başlayan ilişkimizi bir adım daha ileri götürerek Kavacık -Tokatköt dolmuşunda da sürdürelim diye sormak geçti içimden, daha sonra eceyle ilişkimiziniz sonraki adımının Kadıköy-Eminönü vapurunun kıç tarafı olması gerektiğini düşündüm .Bu yüzden sorumu erteledim.
Anadolu kavağında yaşadığımız dönemlerde annemin sürekli kazak ören Naile isminde bir arkadaşı vardi. Kadın tek seferde omuzunda 20 litrelik su bidonunu yaşıyabiliyordu. O yaşıma kadar hayatımda onun kadar çirkin bir kadın görmemiştim. ( Bir defa babaannemi köydeki evde duş alırken görmüştüm, ondan bile daha çirkindi.) Naile teyze muhtemelen ölmüştür,ölünce naile teyzenin kişisel tarihi güzellik kazanmıştır belki.
15 yaşında öğrenmiştim. Bir cenazenin kalabalığı kişinin yaşarken ne kadar sevildiğinin göstergesidir.Sonra bir şey daha öğrendim, cenaze pazar günleri ve yağmurlu havada olunca ilk öğrendiğim anlamını yitiriyordu.
18 postit.
İneceğim yere daha çok var mı ?
Bunu sormamın bir amacı yoktu İneceğim yere sadece iki durak kaldığını biliyordum. Onunla olayımıza bir kaç kelime daha eklemek için yazılmış öylesine bir soru sadece..
( Seni aşağılık piç kurusu, orospu çocuğu, yavşağın önde gideni lan kızla konuşabilmek için sağır-dilsiz takliti mi yaptın lan sen,
-evet.
( arkamda melih gökçek var, o kadar öndeyim yani), parantez içinde parantez açılır mı bilmiyorum o yüzden bu parantezi işler daha da karışmadan kapatıyorum )
Sekizinci harika Postiti aldı..
* Bu durakta ineceksin, yazdı ve bana gösterdi.
Sahi sekizinci harikanın nasıl bir sesi vardı, ince?, kalın, Nutellanın ilk, sigaranın son nefesi gibi?
Hiç bir fikrim yoktu..
Otobüs durağa yanaşırken ayağa kalktım ve harikanın geçmem için sola kıvırdığı sizlerinin önünden koridora ayak bastım.
Şoförün kapıyı açmasını bekledim, kapı açılır açılmaz ona döndüm..
ve,
sesimle, "Yardımın için teşekkür ederim" dedim..
Harikanın kahverengi gözleri ağaca kuyruğundan asılmış habeş maymunu gibi ters döndü. Bir anlık kapalı algı kanunlarına esasen..
-Rica ederim dedi..
Gülümsedim..
Hızlıca "Son postit'in arkasına bak" dedim..
5 dakika sonra, otobüsten iner inmez aradı.
Ciddiyetle "efendim" dedim, gülerek..
Muhteşemsin, dedi..
Bir de, nişanlıymış, konuşmanın sonlarına doğru söyledi.
128 notes
·
View notes
Text
Corona'dan Sonrası
Corona’dan Sonrası
Corona virüs salgınıtüm dünyanın ekonomiye ve günlük hayata olan bakış açısını ciddi manada sarstı. Ekonomistlerin, stratejistlerin, komplo teorisyenlerinin kısacası her alanda uzman olduğunu iddia eden kişilerin corona sonrası hakkında elle tutulmayan, gözle görülmeyen bir takım iddiaları var. Kimisi için dijital dünyaya geçiş için gerekli bir basamak, kimisine göre dünyada değişen ekonomik…
View On WordPress
#Bir Kuşak Bir Yol#Çin İhracat ve Kredi Sigortası#Corona virüs salgını#Emtia Piyasaları#FED#orta koridor#Sinosure#Türkiye Varlık Fonu (TVF)#Wang Tingke#yüksek enflasyon
0 notes