#Kaza ve kader
Explore tagged Tumblr posts
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/92681edbfa8d97ee22e733c4c54b7c14/6dfee1158710dcff-ba/s540x810/cd32f83063329138f24d537ab7160861b40b0024.jpg)
40 HADİS ŞERHİ (NEVEVİ)
KAZA Ve KADERE İMÂN:
Kaza, şanı Yüce Allah'ın birşeyin varlığı veya yokluğuna dair ezelî hükmüdür.
Kader ise, şanı Yüce Allah'ın birşeyi özel bir zamanda keyfiyeti üzre var etmesidir. Kaza ve kaderin biri diğerinin yerine kullanıldığı da olur.[18]
Buna göre kadere iman, imanın rükünlerinden bir rükündür..
Nitekim Rasûlullah (s.a) da bu hadis-i şerifte: "Ve hayrıyla şerriyle kadere iman etmendir" diye açıklamıştır.
İbn Ömer (r.a.)'in bu hadisi irâd ediş sebebine gelince [19] bu, kaderi inkâr edenlerin ve işin sonradan tesbit edildiğini iddia ederek ezelden beri Allah'ın o hususta herhangi bir kaderinin bulunmadığını ileri sürenlerin kanaatlerini reddetmek maksadı ile olmuştur.
İbn Ömer, böyle diyenlerin s��zlerine oldukça kızmış, onlara ağır sözler söylemiş, onlardan uzak olduğunu ifade etmiş, amellerinin yüzlerine geri çarpılacağını, kadere iman etmedikleri sürece onlardan asla kabul olunmayacağını açıkça ifade etmişti.
İlim adamlarının açıkladığı şekliyle kadere iman iki şekilde olur:
1- Şanı Yüce Allah'ın ezelden beri ilminde kullarının hayır, şer, itaat ve masiyet kabilinden neler yapacaklarını, onları var etmeden önce bildiğini; kimin mutlulardan olacağını, kimin bedbahtlardan olacağını bildiğini;
bunu Levh-i Mahfûz'da tesbit ettiğini tasdik etmek.
Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuştur:
"Allah gökleri ve yeri yaratmadan elli bin sene önce bütün mahlukâtın mukadderatını yazmıştır."
Bir rivayette de: "Ve Arş'ı su üzerinde idi [20] ifadesini de eklemektedir.
Yaratıkların amellerinin Yüce Allah'ın yazdığına mutabık olması ve onun ezeli ilminde tesbit edilen şekle göre cereyan etmesi kaçınılmaz birşeydir.
Mabed el-Cühenî, Amr b. Ubeyd ve onlara benzer Kaderiyyenin aşırı giden mensupları bunu kabul etmemişler, ümmetin selefinin kabul ettiği bu görüşlere muhalefet ettiklerinden dolayı da doğru yoldan sapmışlardır.
Ahmed, Şafiî ve İslâm âlimlerinin diğer önder imamları, Allah'ın ezelî ilmini inkâr edenlerin tekfir edileceği kanaatindedirler.
2- Şanı Yüce Allah, küfür, iman, itaat ve masiyet gibi kullarının bütün fiillerini yaratır ve meşîetiyle onlar bu işleri yaparlar.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Allah sizi de, amellerinizi de yaratandır." (es-s&mt, &/39)
İşte Ehl-i Sünnet'in itikadı budur.
Ancak Ashâb-ı Kiramın son dönemlerinde bid'atleri ortaya çıkan Kaderiyye, bu hususta onlara muhalefet etmişlerdir.
İşte bundan dolayı İbn Ömer'e onların haberi ulaşınca, kendisine bu haberi getirenlere şöyle demiştir:
"Bu gibi kimselerle karşılaştığın vakit, onlara şunu bildir ki:
Ben onlardan uzağım, onlar da benden uzaktırlar.
Abdullah b. Ömer'in adına yemin ettiği zat (Allah) hakkı için, eğer onlardan herhangi birisi Uhud dağı kadar altını Allah yolunda infak edecek olursa, yine de Allah bunu ondan kadere iman etmedikçe kabul etmeyecektir.[21]
Kaza Ve Kader Hususunda Yanılmaktan Korunma: Bilindiği gibi, insanların bir çoğu kadere imanı anlamak hususunda ümmetin selefinin izlediği yoldan sapmıştır. Bunun birtakım sebepleri vardır.
Bazılarını şöylece sıralayabiliriz:
1- İslâm'a kin duyan İslâm düşmanları, insanları saptırmak hususunda kaderi kullanma yoluna gitmişlerdir.
Çünkü onlar konu ile ilgili naslarda müslümanları saptırmak, onları şüphelere düşürmek, kader hakkındaki nasları birbirine çarpıştırmak için bir gedik bulmuşlardı.
Müslümanların bir çoğu da bu gibi kimselerden etkilenmişler ve bu temel esası doğru bir şekilde anlamaktan sapıp uzaklaşmışlardır.
Kimisi Allah'ı -hâşa- zulüm ve boş iş yapmakla nitelendirirken,
kimisi de konu ile ilgili olarak vârid olmuş nasları anlamayı sûre başlarında yer alan Mukatta Harfleri anlamayı Allah'a havale ettiği gibi- havale etmişlerdir.
Bilindiği gibi Allah bize (kaza ve kadere dair) bu naslar üzerinde düşünmemizi emretmiş, bu konuda kapıyı önümüze kapatmamıştır.
Dileseydi bunu yapardı. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Bir de sana ruh hakkında sorarlar.
De ki: Ruh Rabb'imin emrindendir.
Size ilimden ancak az birşey verilmiştir." (et-tsm, u/85)
2- Kader ile ilgili nasları kısır anlayış. Onlardan
kimisi konunun cüz'î bir yanından söz eden bir
nastan umumi bir anlam çıkartır.
Bazılarının Yüce
Allah'ın şu buyruğunu anladıkları gibi: "Muhakkak
Allah dilediğini saptırır, dilediğine de hidâyet
verir." (Fâtır, 35/8)
Bu nassı yanlış olarak, rneşîetin tümüyle Allah'a ait olduğu, kulun hiç bir meşîetinin olmadığı, aksine kulun fiilini mecburen işlediği
şeklinde anlamışlardır.
Böyle bir anlayış ise kader
ile ilgili nasları cüz'i olarak anlamanın ve naslara
kapsamlı bir şekilde bakmayısın bir sonucudur.
3- Bu mesele İle ilgili naslar pek çok hususla da iç
içedir.
Tıpkı sebep ile netice arasındaki, ilişki gibi.
Şanı Yüce Allah'ın irâdesi ile kulun irâdesi arasındaki, ilişki de buna örnektir.
İşte bu iç~<içe
oluş, pek çok kimseyi karışıklığa ve şaşkınlığa düşürmüştür.
4- İslâm'a kin duyan kimselerin desiselerinden
etkilenen birtakım kimselerin kısır anlayışlarının
Şanı Yüce Allah'ın Kitab-ı Kerîmi'nde, Resulullah'ın da onların menkıbelerini açıklamaya dair
oldukça yaygın bilinen ha-dis-i şeriflerinde tezkiye
ettiği ümmetin selefinin anlayışının önüne geçirmek.
Bize düşen, iKitab ve Sünnet'in naslarını
anlamak hususunda onların anlayışlarına
öğrencilik etmektir.
Çünkü hayır bundadır.
Şu beyiti söyleyen şair gerçekten doğruyu dile
getirmiştir:
"Her türlü hayır selefe tabi olmaktadır.
Her türlü şer ise sonradan gelenlerin çıkardıkları
bidatlerdedir."
Bundan dolayı kaza ve kader ile ilgili naslar
hususunda araştırma yapacak olan kimsenin, Aziz
ve Celil olan Allah'ın bu esasa dair inanmamızı istediği sağlıklı kavrayıştan sapmaktan
korunabilmesi için, aşağıdaki hususları iyice
bellemesi gerekmektedir: [22]
#İMAM #NEVEVİ
#40HADİS #ŞERHİ
2 notes
·
View notes
Text
seni sevdim, yine olsa yine seni severdim ki seni hâlâ çok seviyorum. ama gözlerimi kapatıp seni düşlediğimde koskoca bir hiçliğin, siyahtan daha siyah bir karanlığın içinde kayboluyorum. adını bağırıyorum kalabalığın içinde, hani bir ihtimal, olmaz da hani olur belki diye, oradasındır ve efendim dersin diye bekliyorum. tesadüf değil asla muhakkak kader öyledir, tanrı bir defalığa mahsus mürekkebi az kaldı diye bir yazmıştır bizi, ona da mecbur kaldığından. yoksa bizim adımızı yan yana anmazlar bile. düşün, düşün diyorum, düşün meliha bir yolu olmalı. bu kadar imkansızlık tanrıya bile fazla. mutlaka bir yol olmalı meliha ve sen onu her şeye rağmen o yolda bulmalısın, elini uzatmalısın diyorum. bak ben bunları sürekli söylüyorum, düşünüyorum, düşünmekten kafayı yiyorum ama sen, sana uzattığım elimi bir kere bile tutmuyorsun. ben boşuna mı seni göreceğim diye dünyayı tavaf ediyorum. sen elimi bile tutmayacaksan, ben tanrıya niye kafa tutuyorum. sen bir kere öpmeyeceksen beni, ben niye bir kaza kurşununda geberip gitmemek için elalemin piç oğluna boyun eğiyorum. sen bir kere, bak bir kerecik bile dolamayacaksan ellerini belime, ben niye kesmiyorum bileklerimi dikine. insanlar dost görünüp düşman bellediklerini sırtından vurabilmek için bile sarılırken, ben bu kadarını da hak etmiyor olamam, yapma gözünü seveyim.
15 notes
·
View notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/804704254b5cb45ff2860d0e801308d6/bc46c5ce02c7438f-d5/s540x810/d645eae7eb30cc4b8c42810b81d7f1feedc57fe1.jpg)
Mükâfat sabırda gizlidir.
Sabır, sınavdır.
Sabır, inanandan başkasına ağırdır.
Sınav, Ar'dır.
Ar olanla Allah vardır.
Hepsinin ortasında hamd vardır.
Hamd edene Allah yâr'dır...
Elhamdülillah.
Farkina var; İmtıhandasın!
Sabret. sakın isyan etme. ne olursa olsun sen hep
''Elhamdülillah'' de!
çünkü seni bu kadar üzüntüyle
deneyen Allah, sana karşılığını fazla fazla verecektir...
“Allahım!
Benim veya kullarından birisinin yanında sabaha çıkan her nimet, yalnızca sendendir.
Senin ortağın yoktur.
Hamd, yalnızca sanadır. Şükür de sanadır.”
Kuluna göz verdin ''gör beni'' dedin.
Dil verdin ''bilene sor beni'' dedin.
Gönül verdin ''hayra yor beni'' dedin.
Gördüm, sordum, yordum sana yöneldim.
Bütün dualarımızı kabul eyle ya Mucib.
Allah'm
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/8a77341dd874dd4c8b45ca40d46427e8/bc46c5ce02c7438f-30/s640x960/8bf8fbebb730a73e9bd61a105015503eef67220e.jpg)
Bize Sarsılmaz Bir İMAN
Hayırlı Bir ÖMÜR
Güzel Bir AHLAK
Şükreden Bir KALP
Sabreden Bir BEDEN
Zikreden Bir DİL
Kaza ve Kadere
Rıza Gösteren TAKVA
Hayırlı Ameller
Faydalı İLİM
Dünya ve Ahiretimiz İçin
Güzellikler İHSAN Eyle Amin
Dünyada bir olan sizde bin olsun,
kâinatta damla olan sizde Okyanus olsun ,,
El açıp ettiğiniz her dua kabul olsun,,
AMİN
Esselamu Aleyküm
Hayırlı Sabahlar
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/c9c6ca63cf99dbb556c981f5403faefd/bc46c5ce02c7438f-52/s540x810/7da64ef34105a4cd2e70085a4ead77b6c7282364.jpg)
12 notes
·
View notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/2622c4ae4a306512aa2413eed9bec611/2673eaf91e45a1d1-e8/s540x810/059f300bb511804ef19b8d5fb492735ba0c5d971.jpg)
Ve aleyküm selam anonim
Pek müsait vaktim olmuyo ilk fırsatta yazayım dedim. Bu soruların cevabını bir şüphen mi var kitabında okumuştum özellikle Rabbimizin kötülüklere müsait etmesi konusunda, insanın cüzi iradesi konusunda çok güzel açıklamalar ve deliler sunmuştu hocamız. Oradan da alıntı atayım yine aklınıza takılan bir yer olursa elimden geldiğinde yardımcı olmaya çalışırım.
Cennet ve cehennem sorusunda da kaza ve kader meselesi devreye giriyor. Rabbimizin bir şeyi bilmesi onun ilmindendir bizim seçimimiz ise irademizdendir. Az önce yaşadığım bir olayı anlatayım benzetmek gibi olmasın haşa yanlış bir şey söylemekten Rabbime sığınırım. Öğrencilerime sınav yaptım ama sınav öncesinde hangi öğrenci bu soruyu yapar hangisi yapamaz bunu biliyordum bak dedim sen 100 alacaksın çünkü soruyu ben hazırladım ve onlarıda süreç içinde gördüm. Rabbimiz bizi yaratmadımı bizi bizden iyi bilmez mii kulun ne günah işleyip neye meyledeceğini bilmez mii çünkü soruları o hazırladı hatta daha ilerisi bizi o yarattı biz bu aciz halimizle öğrencimizin yüksek alacağını biliyorsak o öğrenciyide haşa yaratmadığımız halde rabbimiz bizi yarattığı halde bilmezmi
Kitapta geçen yeri atayım👇
"Allah kötülüklere engel olsaydı yani daha doğrusu kötülükleri yaratmasaydı imtihanın bir anlamı kalır mıydı? İmtihanın olmayışıyla dünyada oluşumuzun mantıklı bir gerekçesi olacak mıydı? Hep iyilik, sevap olacak olsaydı Allah���ın insana verdiği cüz-î irade ne işe yarayacaktı?
Allah her şeyi zıddıyla yaratmıştır: İyilik-kötülük, soğuk-sıcak, gece-gündüz, güçlük-zayıflık, ihtiyarlık-gençlik, zenginlik-fakirlik v.s... İnsan dilediğini seçme iradesine sahiptir. Allah ateşi, insanın ihtiyaçlarını karşılaması için yaratmıştır; fakat insan o ateş nimetini bir yeri yakmak için de kullanabilir. Bu durumda “Allah niçin ateşi yarattı” denilebilir mi? Allah iyinin yanında kötüyü de yaratmıştır. Seçme iradesi insanın elindedir. Sınavda “Hocam neden doğru şıkkın arasına yanlış şıkları koydunuz sadece doğru şıkkı koysaydınız olmaz mıydı?” veya “Hocam siz yanlış şıkları koyduğunuz için ben doğru şıkkı bulamadım.” diyen bir öğrenciye öğretmeni ne cevap verebilir? Öğrencinin yanlış tabiri caizse kötü dediği şıkları doğru olan şıkkın arasına koymasak sınavın ne anlamı kalır? Hatta böyle bir yanlış şıkkı olmayan bir soru hazırlamak mantıksız olmaz mı? Dolayısıyla bu dünyada hep iyilik olacaksa imtihanın ne hikmeti olacaktı? Demek ki iyinin yanında kötü de olmalı ki insan cüz-î iradesiyle iyi olanı tercih edebilmeli. Hep sıcak olsa soğuğun ne anlamı olur? Veya hep karanlık olsa gündüz olmasa… Görüldüğü gibi zıt olan iki şeyden biri ortadan kalkarsa diğerinin de anlamı olmayacaktır.
(Vaktiniz varsa bu konu 3-4 sayfalık atabilirim)
Güzel bir video da bırakayım 👇🏻
youtube
13 notes
·
View notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/8f1ce74725cc1eadd09ee1b0fc025941/07ad5ff1a9b9641d-0b/s640x960/e109e9cf93c97afbc7f4c0c9830a9752a4716e7f.jpg)
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/5bab9c161bc1a3ee5128a048190fc73d/07ad5ff1a9b9641d-47/s540x810/5b2c4d02d860c85586d59b241e5a23a9c957925d.jpg)
📚📚📚
Seyyiâtım Senin kazândandır’ ne demektir?
“Mesnevi-i Nuriye’de geçen şu cümle ki, “Ya İlâhî! Hasenatım Senin atândandır. Seyyiatım da senin kazândandır. Eğer atân olmasaydı helâk olurdum” ne demektir?
Açıklar mısınız?”
KADER TERİMLERİ
Allah Mukaddir’dir, Hâlık’tır, Latif’tir, Kerim’dir. Yani takdir eder ve plânlar, yaratır, lütfeder, kerem eder. Bediüzzaman bu sıfatları kader terimleriyle ifade eder ve der ki: “Cenab-ı Hakk’ın ata, kaza ve kader namında üç kanunu vardır. Ata, kaza kanununu; kaza da, kaderi bozar. Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir. O kararın infazı, kaza demektir. O kararın iptaliyle hükmü kazadan affetmek, ata demektir.”2
Şöyle diyelim: Allah’ın takdir edip plânlamasına ve karar vermesine kader diyoruz.
Bu İlâhî plânın icra sahasına dökülmesine, yani uygulanmasına kaza diyoruz.
Allah’ın, hususi iltifatı ile, keremi ile, feyzi ile, hidayeti ile, fazlı ile, lütfu ile kulunu kazadan affetmesine ve kulunun derecesini yükseltmesine ise ata diyoruz.
Bu durumda buna üç kanun prensibi diyelim.
Her şey bu üç kanun prensibiyle yaratılıyor.
ŞEYTANIN İSYANI VE SEYYİÂTLARI
Bu kanunları şeytanın üzerinde tatbik edelim:
Allah’ın şeytanı yaratırken şeytanda haset, kıskançlık ve kibir duygularını plânlaması kaderdir. Bu duyguları şeytanda yaratması kazadır.
Şeytanın bu duygularla amel etmesi de kaza oluyor. Oysa şeytan bu rezil duygularla amel etmeyip, bu duyguları terbiye etseydi ve Allah’ın emrine itaat etseydi…
Ya da diyelim bu terbiye ve itaati gerçekleştiremedi; Allah’tan bağışlanma dileseydi!
Veya diyelim bağışlanma dilemedi; Allah ata buyurarak, kendisine soru açtığında kusurunu anlayıp itiraf etseydi ve affını isteseydi…
Nihayet Allah yine ata buyurup kerem ederek kendisini derhal helâk etmeyişi üzerine tövbe etseydi…
Tövbeye de muvaffak olmadı; Allah’ın tekrar ata buyurup lütfederek hayatını kıyamete kadar bağışlaması üzerine yaptıklarından pişman olduğunu ifade etseydi ve özür dileyip yalvarsaydı…
Pişman olup özür dilememekle beraber, hasedine, kıskançlığına ve kibrine yenik düşerek, “Ben, Senin kullarını azdıracağım!”3 diye Allah’a isyanını sürdürmeseydi…
Acaba Allah’ın o her şeyi kuşatan rahmetine mazhar olmaz mıydı?
Bunlar sadece sesli düşüncelerdir. Ata’yı ve kazayı kavramak için…
Yoksa olan olmuş tabiî ki!
ATA VE KAZA İNCELİKLERİ
Kaderi yazan, plânı ve mukadderatı çizen, her şeyi kendi takdir buyurduğu bir proje çerçevesinde yaratan bizzat Alla h’tır.
Allah’ın kaderi iki biçimde icra sahasına giriyor: 1- Ata. 2- Kaza.
Klasik İlm-i Kelam’da ikisine de kaza denmekle beraber; Bediüzzaman Hazretleri teknik manada ata’yı kaza’dan ayırıyor.
Bediüzzaman Allah’ın lütfu, ihsanı, ikrâmı, feyzi, bereketi, hidayeti, fazileti, rahmeti, affı, mağfireti, muhabbeti, merhameti gibi Rahmaniyet ve Rahimiyet tecellilerine “ata”; cezaî muamelelerinden olan adalet, gazap, celal, kahır, galibiyet, kibriya, terbiye gibi Rububiyet ve Ulûhiyet tecellilerine “kaza” diyor.
ATÂ OLMASAYDI İNSAN NASIL HELAK OLURDU?
Mesela insan ruhunda şehvetin yaratılışı kazadır. Yani İlâhî proje olan kadere uygun bir tecellidir. Şehveti yaratan Allah’ın, Peygamber ve Din göndermek suretiyle şehveti disiplin altına alması ata’sından olduğu gibi, insan ruhunda iffeti yaratması ve iffeti şehvete hâkim kılması da ata’sındandır. Eğer bu ata’lar (İlâhî ihsanlar) olmasaydı, insan şehvetini iffetsizce kullandığında başına bir sürü bela gelecekti ve insan helak olacaktı.
Yine mesela insan ruhunda öfkenin yaratılması bir kazadır. Öfkeyi yaratan Allah’ın kitap ve şeriat göndermek suretiyle öfkeye şer’î bir mecra yapması ata’sından olduğu gibi, insan ruhunda şecaati, adaleti, merhameti, şefkati ve insafı yaratması ve bu faziletlerle şiddeti durdurması da ata’sındandır.
Aksi takdirde bu şecaat, adalet, merhamet, şefkat ve insaf ile ifade edilen ata’lar (İlâhî ihsan ve lütuflar) olmasaydı insan şiddeti, kini, öfkesi ve kavgası yüzünden helak olurdu.
Dipnotlar:
1- Mesnevî-i Nuriye, s. 175
2- Mesnevî-i Nuriye, s. 175
3- Hicr Suresi: 39
#bediüzzaman said nursi#kaza#kader#ata#iman#islam#ihlas#saidnursi#nefis terbiyesi#içimizdeki şeytan#iblis
12 notes
·
View notes
Text
Yüzbin cefâ etsen vazgeçmem, sevdim seni. Kaza ve kader kalemi alnıma böyle yazmış; sevdim seni.
Dokuz gök döndükçe bu sözden dönmem: Sevdim seni; yer, gök, aşkıma şâhit olsun.
| Şeyh Galip
13 notes
·
View notes
Text
꧁🌻📖🌻﷽🌻📖🌻 ꧂
#Bismillahirrahmanirrahim
YaErhamerrahimin!...
Hayırlı işlerin hepsine Bismillah
Şerlerin hepsine Euzu billah
Her korkuda Lâ ilahe illallah
Her hüzün ve kederde Maşallah
Her günaha Estağfirullah
Her musibette İnna lillah
Her nimette Elhamdulillah
Her bolluğa Eş-şükrü lillah
Her şaşılacak şey için Sübhanallah
Her darlık için Hasbiyallah
Her kaza ve kadere Tevekkeltü al-allah
Her itaat ve isyanda
Lâ havle vela kuvvete illa billah.
SelamVeDuaile
#Hayırlı_VAKİTLER🌳🌻🌳
17 notes
·
View notes
Text
ATATÜRK’ÜM
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/9c135af1d48aa108ebc92930eb6bff8d/1808f8d079c49fd6-eb/s540x810/7260657f484934a8cd66682a4095d4a87d76e58e.jpg)
Kaza ve Kader, Talih ve Tesadüf deyimleri Arapçadır...
Türkleri ilgilendirmez.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
9 notes
·
View notes
Text
Milletimizin başı sağolsun 🥺
"Kaza, kader, talih ve tesadüf deyimleri Arapçadır; Türkleri ilgilendirmez."
Mustafa Kemal ATATÜRK
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/4650927a4021925f2da85a6283227911/75e1bc6c7c979e91-6a/s540x810/5119c38013c3bc90231703729fbceb8ec196a41b.jpg)
#mustafa kemal atatürk#başımızsağolsun#deprem#kahramanmaraş#hatay#antakya#elbistan#gaziantep#adıyaman#eartquake
3 notes
·
View notes
Text
Kaza, kader, talih ve tesadüf kelimeleri Arapçadır; Türkleri ilgilendirmez.” Mustafa Kemal Atatürk.
2 notes
·
View notes
Text
Şans Nedir? Hayatımızdaki Rolü ve Önemi
Şans, insan yaşamında sıklıkla tartışılan ve farklı anlamlarda kullanılan bir kavramdır. Kimi zaman bir piyangoda büyük bir ödül kazanmak, kimi zaman ise bir kaza anında ufak sıyrıklarla kurtulmak olarak tanımlanır. Peki, şans nedir ve neden bu kadar önemlidir?
Şans, genel olarak rastlantısal olaylar sonucunda ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz durumları ifade eder. Ancak şansı yalnızca bir tesadüf olarak değerlendirmek yanıltıcı olabilir. Çünkü hayatımızdaki birçok olay, hem bireysel seçimlerimizin hem de çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan oluşur. Örneğin, başarılı bir iş teklifi almak, yalnızca kişinin yeteneklerine değil, aynı zamanda doğru zamanda doğru yerde olmasına da bağlıdır.
Şansın önemi, bireylerin yaşamlarına etkisinde gizlidir. Şans faktörü, birçok alanda başarıyı veya başarısızlığı belirleyebilir. Ancak şansı bir bahane ya da kader olarak görmek yerine, onunla uyum içinde hareket etmeyi öğrenmek daha etkili bir yaklaşım olacaktır. Şans kapıyı çaldığında hazırlıklı olmak, onun getirdiği fırsatları değerlendirme becerisini kazandırır.
0 notes
Text
Elif Zeynep Engin’in hatırası anlamlı bir bağışla yaşatılıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/201364/elif-zeynep-enginin-hatirasi-anlamli-bir-bagisla-yasatiliyor/
Elif Zeynep Engin’in hatırası anlamlı bir bağışla yaşatılıyor
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/e5a76c67e775acf0e11560886576b0ae/6690d38cfd24e63f-78/s540x810/dccf5df18b051482de0f48da2efdb9ac1b62e21c.webp)
Edirne Keşan Belediye Başkanı Op.Dr. Mehmet Özcan, 2002 yılında elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden Elif Zeynep Engin’in anısını yaşatmak isteyen Sibel Engin ve Mustafa Başar Engin çiftinin, belediyeye anlamlı bir bağışta bulunduğunu belirtti.
Erdoğan Demir /Keşan Postası (EDİRNE İGFA) Engin ailesi, kızlarının hatırasını onurlandırmak amacıyla bir dizüstü bilgisayarı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Sena Avcu’ya hediye edilmek üzere Keşan Belediyesi’ne bağışladı.
BİLGİSAYAR, EĞİTİM İÇİN TESLİM EDİLDİ Bağışlanan dizüstü bilgisayar, Sena Avcu adına annesi Kader Avcu’ya Keşan Belediye Başkanı Özcan belediye tarafından teslim edildi. Yapılan teslim töreninde Engin ailesine, bu anlamlı bağışları için teşekkür edildi.
ANISINI YAŞATIYORUZ
Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan “Elif Zeynep Engin’i sevgi ve rahmetle anıyoruz. Evlatlarının hatırasını bu değerli bağışla yaşatan Engin ailesine teşekkür ediyor, Sena Avcu’ya eğitim hayatında başarılar diliyoruz.” açıklamasını yaptı.
Elif Zeynep Engin’in adı, ailesinin duyarlılığı sayesinde eğitime katkı sağlayarak yaşatılmaya devam ediyor. Bu anlamlı bağış, gençlere ilham kaynağı oldu.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/e5a76c67e775acf0e11560886576b0ae/6690d38cfd24e63f-78/s540x810/dccf5df18b051482de0f48da2efdb9ac1b62e21c.webp)
0 notes
Note
Herkesin kendine özgü bir yaşam yolu ve hızı var biliyorum (böyle Türkçeye çevirince de tam olmadı) ancak bunu kabullenmekte öyle zorlanıyorum ki… Çevremde bulunan, aynı yollardan geçtiğim birçok yaşıtım insanın aşk, arkadaşlık, akademik hayatında ve kariyerinde ilerliyor. Bugün yine birinin italyada YL yapacağını ve makale yayınladığını gördüm. Bense iki ay sonra ise alınıp alınmayacağı belli bile olmayan bir stajyerim. Burada ise girersem YL yapmak imkansıza yakın olacak. Param olsa dahi annemi yalnız bırakamayacağım için yurtdışı eğitimim hayal oldu. İnsanlar sosyal hayatı, eğitim ve kariyeri nasıl dengeliyor onu da anlamış değilim. Siz böyle hissettiğinizde özel bir şey yapıyor musunuz? Bir öneriniz var mı? - Hayatin her alanında tökezleyip çukura düşmüş biri
merhaba! ben bu soruyu cevaplamayı unutmuşum. epey zor bir soru sormuşsun, buna tam net bir cevabım var mı inan bilmiyorum. benzer şeyleri hissettiğim zamanlar oluyor, hem de sık sık oluyor. hatta sanırım terapide de üzerine biraz düştüğüm bir konuydu. hatta hep kendime sorduğum sorulardan birisinin "böyle bir hayata tahammül edebilir miyim?" sorusu olduğunu keşfetmiştik, bu soruyu hâlâ soruyorum ve sormaya da devam edeceğimi düşünüyorum. ama her şeyi hallediyor, idare ediyor gibi görünen insanların da çoğunun sadece öyle göründüğünü düşünüyorum. herkes kendi mücadelesini veriyordur bir şekilde. herkese zor gelen şeyler de başka neticede. kıyaslama yapmaktan biraz kendimizi alıkoymak iyi olabilir belki bu noktada. çünkü ister istemez hep daha iyi durumda olan birileriyle kıyas yapıyoruz ve haliyle daha az yetenekli, daha az zeki, daha az başarılı görüyoruz kendimizi. bir de hırs çok tüketici bir şey. ben çoğu zaman en iyisi olmak zorunda olmadığımı kendime hatırlatmaya çalışıyorum. elinden gelenin en iyisini yapmak ile var olanın en iyisi olmak aynı şeyler değil. elinden gelenin en iyisini yaptıktan sonra kendini hırpalamak da çok yıpratıcı. her zaman daha iyisi olacak. ama daha iyisi olmak daha mutlu olmak anlamına da gelmiyor. başarı ölçülerimiz çok sınırlayıcı. ama bu da toplumun bize dayattığı bir şey, içselleştirmişiz bir şekilde ve farkında olmadan etkiliyor kendi kendimizi değerlendirme biçimimizi.
daha iyi hissettirir mi bilmiyorum ama benzer şeyleri yaşayan birilerini dinleyince gelen o aa yalnız değilmişim hissini güçlendirici bulduğum için paylaşmak istiyorum. ben de yurtdışı eğitim hayali olan birisiydim. lisansımın son yılında hangi burs ile hangi ülkede hangi üniversitenin hangi programına başvurmak istediğim dahi belliydi kafamda. ama belki de benzer bir yerden, senin annemi yalnız bırakamam demen gibi, engelli bir annenin en büyük kız çocuğu olarak rafa kaldırdım bu hayallerimi o zamanlar. şimdi yine başka bir ülkede başka bir program var hayallerimi süsleyen. hayat ne getirir bilmiyorum ama yakın zamanda pek mümkün görünmüyor o da. tüm hayatını akademiye odaklamış biriyim. ne kariyer, ne aşk adına hiççççbir şey yok hayatımda. arkadaşlık desen, evet kıymet verdiğim ve bana kıymet veren insanlar var, ama çoğu uzakta. düzenli görüştüğüm, aynı şehirde yaşadığım neredeyse hiç arkadaşım yok. yeni, derin arkadaşlıklar kurmak ise belli bir noktadan sonra zor oluyor sanırım. her şeyin dengesini kuran insanları ben de tebrik etmek isterim. iyi hissetmek için de sanırım Allah ile olan bağım yardımcı oluyor. kaza, kader ve ahiret inancı bana inanılmaz huzur veriyor. bir şeyleri Allah'a havale etmek, hayırlısı olsun demek vs. gerçekten çok iyi geliyor bana. elde edemediğim, ulaşamadığım o hayallerin hepsinin Allah için ne kadar minik olduğunu düşününce, yani diyorum zaten dünyada mükemmel bir hayat çok da şart değil, inşallah ahiret güzel olsun. ha tabii ki gönül ister ikisi de güzel olsun ama belki tekrar tekrar hayal kırıklığı yaşamamak için, ben burada hayallerimi ve beklentilerimi bir tık kısma yoluna gittim. senin için faydalı olabilecek şeyler söyledim mi bilemiyorum. ferahlık diliyorum, hoşça kal
0 notes
Text
Gayrettepe'de, gece kulübü tadilatında çıkan yangında 29 işçinin hayatını kaybetmesine karşı eylem düzenlendi
Gayrettepe’de, gece kulübü tadilatında çıkan yangında 29 işçinin hayatını kaybetmesine karşı eylem düzenlendi İstanbul Gayrettepe’de 16 katlı bir binanın -1 ve -2. katında faaliyet gösteren Masquerade adlı gece kulübünde tadilat yapıldığı esnada yangın çıkan yangında 29 işçi hayatını kaybetmişti. Sendikalar bugün Sinan Pasajı önünde basın açıklaması gerçekleştirerek, “Kaza, kader değil bu bir…
youtube
View On WordPress
0 notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/36374ef3ca21218b9c0a7c680a81eb49/f8c521d1f098c592-33/s540x810/21b5e126c457c6d3d181a37f7715dd5dc22f64c0.jpg)
Ubade İbnu's-Sâmit el-Ensarî (radıyallahu anh) hazretleri demiştir ki: "Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: "Kim Allah'tan başka ilâh olmadığına Allah'ın bir ve şeriksiz olduğuna ve Muhammed'in onun kulu ve Resûlu (elçisi) olduğuna, keza Hz. İsâ'nın da Allah'ın kulu ve elçisi olup, Hz. Meryem'e attığı bir kelimesi ve kendinden bir ruh olduğuna, keza cennet ve cehennemin hak olduğuna şehâdet ederse, her ne amel üzere olursa olsun Allah onu cennetine koyacaktır.”
Buhârî, Enbiya 47; Müslim, İmân 46, (28); Tirmizî, İmân 17, (2640)
#hadis #günlükhadis #buhari #muslim #peygamber #islam #hadisler #hadiskitabı #kütübisitte #nesai #tirmizi #ebudavud #ibnmace #muhammed #muhammet #ﷺ #lailahaillallah #isa #kul #elçi #meryem #ruh #kaza #kader #cennet #cehennem
0 notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/f86dbe67f5ef9946b48437f3b699af9a/511537b2e92b501c-a4/s540x810/7d8614a3719853d830cfb9e3f592cfeecf5ecbd5.jpg)
@ruhsalrehber 👇yazısı
Bazıları kader diyor, bazıları şans diyor, bazıları kaza diyor, bazıları tesadüf diyor, bazıları dualara cevap diyor, ben ise karma diyorum.
Eğer elinizden gelenin en iyisini birine verirseniz, bu kesinlikle size geri dönecektir, çoğunlukla da tamamen farklı bir kişiden.
Başkalarına karşı sergilediğiniz nezaketsizliği, sahtekarlığı ve aldatmacayı hatırlayın... konu sizi ısırmaya geldiğinde şaşırmayın.
Eğer gerçekten kötü bir insansan sinek olarak geri dönecek ve kaka yiyeceksin.
Bir sevgi tohumu ektiğinizde çiçek açan siz olursunuz.
Her şeyin bir nedeni var? Hayır. Her şey olur ve nedeni biziz.
#RuhsalRehber
@ruhsalrehber
Alıntıdır
1 note
·
View note