#Hazır Gıdalarda Katkı Maddeleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Hazır Gıdalarda Bulunan Katkı Maddeleri? Çocuklar Zehirleniyor mu?
Hazır Gıdalarda Bulunan Katkı Maddeleri? Çocuklar Zehirleniyor mu?
#BesinMaddelerininÇocuklarÜzerindekiEtkileri, #BeslenmeVeÇocuklardaPsikolojikBozukluklar, #ÇocukBeslenmesindeSağlıklıAlternatifler, #ÇocukSağlığı, #ÇocukSağlığındaDoğalÜrünlereGeçiş, #ÇocuklardaAğırMetalVeToksinEtkisi, #ÇocuklardaGenetikYatkınlıklarVeBeslenme, #ÇocuklardaHiperaktiviteVeBeslenme, #ÇocuklardaHormonluVeGDOLuÜrünler, #ÇocuklardaİnsülinDengesiVeBeslenme, #ÇocuklardaSağlıklıBeslenmeAlışkanlıkları, #ÇocuklardaSağlıklıBeslenmeVeGenelSağlıkİlişkisi, #ÇocuklardaŞekerTüketimi, #ÇocuklardaŞekerinUzunVadeliEtkileri, #ÇocuklardaZehirlenme, #DoğalBeslenmeVeÇocuklardaOrganGelişimi, #ENumaralarınÇocukSağlığınaEtkisi, #GıdaKatkıMaddeleriVeSağlık, #GMOLarVeÇocukSağlığı, #HazırGıdalardaBulunanZararlıMaddeler, #HazırGıdalardaKatkıMaddeleri, #HazırGıdalardakiKimyasalMaddeler, #KatkıMaddeleriVeÇocuklardaAlerjikReaksiyonlar, #OrganikGıdalarVeÇocukSağlığı, #RenklendiriciVeKoruyucular, #SağlıklıBeslenmeVeÇocuklardaIQGelişimi, #ŞekerVeÇocukSağlığı, #TıbbiBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TransYağlarVeKalpSağlığı, #YüksekTuzİçeriğiVeÇocukSağlığı https://is.gd/M50MiF https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/hazir-gidalarda-bulunan-katki-maddeleri-cocuklar-zehirleniyor-mu/
Hazır gıdalarda bulunan katkı maddeleri çocuklar zehirleniyor mu? Tıbbi ve aromatik bitkilerin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini bilmek, aynı zamanda günlük hayatta karşılaştığımız diğer önemli konuları da göz ardı etmemizi engeller. Bu yazıda, sağlığımıza zarar verebilecek potansiyel tehlikelerden biri olan hazır gıdalardaki katkı maddelerine odaklanacağız. Özellikle çocuklarımızın bu maddelerle nasıl etkileşime girebileceğini ve zehirlenme riskini anlamak büyük önem taşır.
Yüksek Şeker İçeriği ve Çocuk Sağlığı: Hazır gıdalardaki aşırı şeker içeriği, çocuklarda obezite, diyabet ve konsantrasyon sorunlarına neden olabilir. Şekerin çocukların gelişen metabolizmasına olan etkilerini düşünerek, sağlıklı alternatiflere yönelmek önemlidir.
Renklendirici ve Koruyucuların Etkisi: Renklendiriciler ve koruyucular, bazı çocuklarda alerjik reaksiyonlara, hiperaktiviteye ve dikkat eksikliğine yol açabilir. Bu maddelerin, çocuklar üzerindeki olası etkilerini bilmek ve mümkünse doğal içeriklere sahip ürünleri tercih etmek önemlidir.
Trans Yağlar ve Kalp Sağlığı: Hazır gıdalardaki trans yağlar, çocuklarda kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir. Etiketleri okuyarak ve sağlıklı yağları içeren gıdalara yönelerek çocuklarımızın kalp sağlığını koruyabiliriz.
Yüksek Tuz İçeriği ve Çocukların Böbrek Sağlığı: Aşırı tuz tüketimi, çocuklarda yüksek tansiyon ve böbrek sorunlarına neden olabilir. Evde yemek hazırlarken tuz miktarını kontrol altında tutmak ve düşük tuz içeren ürünleri seçmek önemlidir.
GMO’lar ve Belirsizlik: Hazır gıdalarda bulunan genetik modifiye organizmalar (GMO’lar) hakkında bilgi sahibi olmak, çocuklarımızın sağlığı için önemlidir. GMO’ların uzun vadeli etkileri konusundaki belirsizlik nedeniyle, organik ve doğal ürünleri tercih etmek sağlıklı bir seçenek olabilir.
Hazır gıdalardaki katkı maddelerinin çocuk sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak, bilinçli bir ebeveyn olarak günlük alışveriş ve beslenme kararlarını daha bilinçli bir şekilde vermeye yardımcı olabilir. Sağlıklı bir yaşam için doğal ve besleyici gıdalara yönelmek, çocuklarımızın büyüme ve gelişmelerine olumlu katkılarda bulunabilir.
Hazır ve İşlenmiş Bazı Gıdalarda Bulunan Kimyasal Katlı Maddeleri
E310 Propyl Gallate: Hazır çorbalara, sakızlara, dilimlenmiş patatese vs. eklenir. Gastrite, cilt tahrişine neden olur. Kanserojendir. Kandaki hemoglobine zarar verir.
E320 BHA ve E321 BHT: Tahıl ürünlerinde, sakızlarda, bitkisel yağlarda, cipslerde vsi bulunur. Kanserojendir. Alerjiye, hiperaktiviteye, östrojen etkilere neden olur.
E621Monosodium glutamate (MSG): Hazır çorbalar, salata sosları, sucuk, salam, sosisler, tütsülenmiş balık, patates cipslerinde lezzet arttırıcı olarak kullanılır. Ani kalp ölümlerine neden olur.
E951 Aspartame (Equal, NutraSweet) : Genellikle diyet ürünlerde bulunurlar. Beyin tümörüne neden olduğuna dair bulgular vardır. Aspartama duyarlı çocuklarda ve yetişkinlerde baş dönmesi, baş ağırısı, halüsinasyonlara neden olur. Ödem yapıcı etkileri vardır.
E950 Acesulfame-K : Sofra şekerinden 200 defa daha tatlıdır. Pastalarda, sakızlarda, jelatinli şekerlemelerde ve meşrubatlarda bulunur. Hayvanlarda kanserojen olduğuna dair bulgular vardır.
Olestra : Kraker ve cipslerde kullanılır. Sentetik bir katı yağ olup vücut tarafından emilemez.İshale, karın ağrılarına, halsizliğe ve gaza sebep olur.
E250-E251 Sodium Nitrite ( Sodyum Nitrat): Sucuk, salam, sosis, tütsülenmiş balıklar ve diğer işlenmiş et ürünlerinde koruyucu, renk ve lezzet verici olarak kullanılmaktadır. Kanserojendir.
E220-E228 Sülfitler : Fırınlanmış ürünler, çaylar, çeşniler, deniz ürünleri, reçeller, jöleler, kurutulmuş meyveler, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, dondurulmuş patates ve çorba karışımlarında ve içeceklerde bulunurlar. Kan basıncında düşme, halsizlik, nabız hızlanması, ishal, karın krampı, kurdeşen gibi rahatsızlıklara neden olur.
E210-E219 Benzoatlar: Çikolata, şekerleme, hazır yemekler gibi pek çok alanda en sık kullanılan katkı maddesidir. Astıma , sinirsel bozukluğa ve çocuklarda hiperaktiviteye, kurdeşene neden olabilir. Bu gruptan olan parabenler ağır cilt hastalıklarına neden olurlar. Kanserojendir.
E102 Tartrazin ,E133 Blue 1 ve Blue 2 (Brilliant blue FCF) ,E127 Red 3(Erythrosine) ,E110 Yellow 6(Sunset Yellow, FCF, Orange Yellow S) gibi katkı maddeleride hazır gıdaların hemen hepsinde kullanılır ve özellikle çocuklara karşı ciddi tehlikeler içermektedir
Besin Maddeleri Özellikle Çocukların Kişiliğini ve Sağlığını Etkiliyor.
Çocuklarınıza yedirdiğiniz besin maddeleri onların kişiliklerine etki etmektedir. Bu doğal beslenmede normal, sağlıklı ve fark edilmez bir süreç olarak ilerlese de ne derece önemli olduğu kötü beslenme şartlarında kendini belli edecektir. Örneğin Çocuklarınıza yapacağınız aşırı şeker yüklemesi insülin dengesini alt üst edecek bu durum diğer organları ve hormonları etkileyecek çok uzun vadede diğer bileşenlerle birleşerek çeşitli hastalıkları, psikolojik bozuklukları, genetik yatkınlıkları, eğilimleri etkileyecektir. Öyle ki özellikle gdo ve hormonlu ürünler ve bu ürünlerin diğer zararlı bileşenlerle etkileşimi vücutta testosteron, östrojen dengesini bozabilmektedir. Vücuda çeşitli yollarla giren ağır bir metal veya gereğinden fazla bir metal birikintisi vücutta toksin etki yapacaktır.
Hazır besinlerin hemen hepsinde; buna masum görünen bisküviler, kuru pastalar, tatlılar da dahil; içeriklerinde onlarca kanserojen katkı maddesi vardır. Bu maddeler sadece kanserojen değil pek çok hastalığı tetiklemekte, astımda alerjiye, egzamadan diyabete kadar yüzlerce hastalığa neden olabilmektedir. Hatta katkı maddelerinin hiperaktiviteye, IQ düşüklüğüne varana kadar çeşitli sorunlara neden olduğuna dair araştırmalar vardır.
Çocukları Doğal Ürünlere Alıştırmak için Neler Yapılmalı?
Öncelikle çocuklarınızın sağlığı için; çocuklarınızı şekerlemelerden, tatlılardan, hazır ürünlerden mümkün olduğunca uzak tutmanız gerekmektedir. Yapmamanız gerekenleri uyguladıktan sonra, çocuklarınızı doğal ürünlere sevk etmeniz gerekecek. Bunu yapmak için önce ebeveynlerin kendisi örnek olarak davranışlar sergilemedir. Çocuklarınıza su içme alışkanlığı kazandırın, çikolata yerine kuru meyveleri çerezleri güzel paketler halinde verin. Çünkü paketler bir ürünün tüketilme oranını arttırmaktadır.
Çocuklarınızı keçiboynuzu meyvesine alıştırın. Hatta keçiboynuzu ununu kakao yerine kullanarak değişik tatlar hazırlayabileceksiniz. Sütlü ve meyveli-ballı tatlılar hazırlayarak onları rafine şeker ve rafine undan uzak tutmanız gerekecektir. Ayrıca az ve kaliteli beslenmeyi öğrenerek kendinizi ve çocuklarınızı organik gıdalara yönlendirebilirsiniz. Bu sayede hem kendinizin hemde çocuklarınızın ileriki yaşlarda daha sağlıklı bir bünyeye sahip olmalarını sağlayabileceksiniz.
#Besin Maddelerinin Çocuklar Üzerindeki Etkileri#Beslenme ve Çocuklarda Psikolojik Bozukluklar#Çocuk Beslenmesinde Sağlıklı Alternatifler#çocuk sağlığı#Çocuk Sağlığında Doğal Ürünlere Geçiş#Çocuklarda Ağır Metal ve Toksin Etkisi#Çocuklarda Genetik Yatkınlıklar ve Beslenme#Çocuklarda Hiperaktivite ve Beslenme#Çocuklarda Hormonlu ve GDO'lu Ürünler#Çocuklarda İnsülin Dengesi ve Beslenme#Çocuklarda Sağlıklı Beslenme Alışkanlıkları#Çocuklarda Sağlıklı Beslenme ve Genel Sağlık İlişkisi#Çocuklarda Şeker Tüketimi#Çocuklarda Şekerin Uzun Vadeli Etkileri#Çocuklarda Zehirlenme#Doğal Beslenme ve Çocuklarda Organ Gelişimi#E-numaraların Çocuk Sağlığına Etkisi#Gıda Katkı Maddeleri ve Sağlık#GMO'lar ve Çocuk Sağlığı#Hazır Gıdalarda Bulunan Zararlı Maddeler#Hazır Gıdalarda Katkı Maddeleri#Hazır Gıdalardaki Kimyasal Maddeler#Katkı Maddeleri ve Çocuklarda Alerjik Reaksiyonlar#Organik Gıdalar ve Çocuk Sağlığı#Renklendirici ve Koruyucular#Sağlıklı Beslenme ve Çocuklarda IQ Gelişimi#Şeker ve Çocuk Sağlığı#Tıbbi bitkiler#tıbbi ve aromatik bitkiler#Trans Yağlar ve Kalp Sağlığı
0 notes
Text
Gıda Katkı Maddelerine İhtiyacımız Yok
‘Fark Etmeden Yediklerimiz (Gıda Katkı Maddeleri)’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 84’üncü konuşmacısı olan Lokman Hekim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Gültekin “Hazır gıdalarda hem renklendiriciler hem de koruyucular kullanılıyor. Bizim bu gıda katkı maddelerine ihtiyacımız yok. Bunların çoğu gıda değil, sentetik maddeler” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ)…
#Lokman Hekim Üniversitesi#Marmara#Melike Nur Eroğlu#Nutri-Score Endeksi#Prof. Dr. Fatih Gültekin#Sakarya#Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi#SUBÜ#SUBÜ Haber#SUBÜ Konuşmalar#Türk Gıda Kodeksi
0 notes
Text
Gıda Katkı Maddelerine İhtiyacımız Yok
‘Fark Etmeden Yediklerimiz (Gıda Katkı Maddeleri)’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 84’üncü konuşmacısı olan Lokman Hekim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Gültekin “Hazır gıdalarda hem renklendiriciler hem de koruyucular kullanılıyor. Bizim bu gıda katkı maddelerine ihtiyacımız yok. Bunların çoğu gıda değil, sentetik maddeler” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ)…
#Lokman Hekim Üniversitesi#Marmara#Melike Nur Eroğlu#Nutri-Score Endeksi#Prof. Dr. Fatih Gültekin#Sakarya#Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi#SUBÜ#SUBÜ Haber#SUBÜ Konuşmalar#Türk Gıda Kodeksi
0 notes
Text
Bilmekte yarar var
Günümüzde hemen tüm salamuralarda kullanılıyor bildiğim kadarıyla
#LİMON_TUZU #KİMYASAL_BİR_ZEHİRDİR‼️
KULLANMAYINIZ‼️
Ne limondur Ne de tuz.
Çoğunluk Sitrik asit ile farklı miktarda asedik asit içermektedir.
Bunu önermek insanlara zarar vermektir.
Öncelikle ülkemizdeki yemek borusu tahriş ve hasarlarının başlıca sebebidir.
Kronik reflü denilen aslında yemek borusunun geriye döndürülemez derecede zedelenmesinin temel kaynağıdır.
Gırtlak ve mide kanserine yol açtığına dair araştırmalar bulunduğundan bir çok ülkede yasaklanmış olup , ülkemizde halen serbest olarak kullanıulmaktadır.
Kullanım oranları konusunda bu ülkede hiç bir kurum ve kuruluş tarafından oran bellirtilmemiştir
Bu nedenle aşırı oranlarda ve dozlardaki bu ve benzer ürünlerin zararları, Tıp fakültelerinin acil servislerindeki vakaalarda karşılaşılan tablolardır
İçinde iddia edildiği SİTRİK ASİT ve ASEDİK ASİT kimyasal prosesler ile üretilmektedir .
Sitrik asit doğal fermentasyon ile değil Kimyasal proseslerde sülfür ve potasyum ferrosiyanür indirgeme yapılarak üretilmektedir :
Dünyadaki narenciye kapasitesinden 100 kat daha fazla olarak üretilen sitrik asidin halen narenciyelerden doğal fermentasyon ile üretildiğini iddia etmek yanlış ve eksik bilgidir
Endüstride pratikte olmayan ve kullanılmayan bir işlemi , teoriye bakarak önerilmesi yanlıştır.
Asedik asit sirkedeki asidin adı olmasına rağmen kimyasal olarak üretilendir, sirkedeki fermentasyon ile üretilen asedik asit değildir .
Bu gruplarda defalarca Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmasını yayınladık..
Bütün yemek borusu yanıkları vakalarının adresi limon tuzu içeriğindeki kimyasal olarak üretilmiş olan sitrik asit ve asedik aittir
Ulusal Zehir Danışma Merkezi (UZEM) kaynaklarında sitrik asitin orta dereceli asit özelliğinde, allerjen ve irritan madde olarak yer aldığı ve içilmesi durumunda metabolik asidoz, hiperkalemi, hipotansiyon ve taşikardi gelişebileceği bildirilmektedir.
Bu ürünün çocuklar tarafından içildiğinde içerdiği sitrik asit ve asetik asit nedeniyle ölümcül komplikasyonlara sebep olabileceği bilinmeli ve çocukların ulaşamayacakları şekilde muhafaza edilmeleri sağlanmalıdır, uyarısı sürekli yapılmaktadır
TC. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hazır gıdalara konulan katkı maddeleriyle ilgili gıda katkı maddeleri ve etiketleme yönetmelikleri bulunmaktadır.
Ancak bu yönetmeliklerde direk olarak ‘’limon tuzu ile limon tuzu oranları ve dozları konularında ’’ içeriği ile ilgili maddeler bulunmamaktadır
Yoğun asetik asitin (%25), keskin kokusu ve yakıcı buharından dolayı kullanımı sadece laboratuvarla sınırlandırılmıştır.
Seyreltik asetik asit (sirke gibi) zararsızdır, ama daha kuvvetli çözeltileri insan ve hayvanlar için zararlıdır, uyarısı yayınlarda bulunmaktadır .
LİMON TUZU çaydanlıktaki tortuları temizlikte kullanılan, kaynatma yapın ve kesinlikle solumayın, zehirlenirsiniz diye uyarı yapılan , işlem bittikten sonra defalarca çaydanlığınızı su ile durulayın diye yazılar yazılmış bir üründür .
Ülkemizde turşularda , konservelerde, salçalarda, reçellerde kullanılması önerilmektedir
Endüstride çelikten pası gidermek için kullanılır çoğunlukla ..
Bize göre , analizleri kesinlikle yapılmayan olan denetim ve kontrolleri hiç yapılmamış olan LİMON TUZU ürününü önermek ciddi sağlık tehditidir.
Çaydanlıktaki kireci çözen kimyasal bileşimi gıdalarda kullanın , güvenin demek bize göre yanlıştır.
alinti
2 notes
·
View notes
Text
0 notes
Photo
Beslenme alışkanlıklarının değişmesi, ev dışında çalışanların sayısının gün geçtikçe artması ve bunun paralelinde de besin hazırlama için az zaman kalması, tüketicinin katkı maddeleri içeren hazır gıdalarla beslenmesine neden olmaktadır. Gıda katkı maddeleri sayesinde bir çok gıdalar bozulmadan uzun süre saklanabilmekte ve çeşit çeşit gıdalar üretilebilmektedir. Ayrıca insanların yaşam standartlarının yükselmesi, tüketici beğenisinin değişmesi, yeni üretim tekniklerinin gelişmesi ve mevsimlik gıdaların yılın her döneminde tüketilme isteğinin artması gıdalarda katkı maddelerinin kullanımını da arttırmıştır. #WorldHalalUnion #DünyaHelalBirliği #Helal #Halal #حلالا #할랄 #халал #халяль #Smiic #FoodAdditives
0 notes
Text
Doğal Ürün Seçenekleri
Her şeyin katkı maddeleri ile yapıldığı günümüzde doğal ürünler oldukça çok tercih ediliyor. Çünkü hazır gıdalar sağlığımızı oldukça çok tehdit ediyor. Günden güne koruyucu ve katkı maddesi içeren gıdalarda artış yaşanıyor. Bunun farkına varan tüketiciler ise doğal ürün arayışına giriyor. Doğal ürün bulmaksa hiç de kolay değil. Iste sizin için bu soruna çözüm buluyoruz. Yaş sebzenize varana…
View On WordPress
0 notes
Text
Gıdalarda En Çok Kullanılan Zararlı 10 Katkı Maddeleri Nelerdir?
Merhaba sevgili okurlarım. Bu yazımızda bir Gıda Mühendisi olarak gıdalarda kullanılan 10 zararlı katkı maddesinden bahsedeceğim.Gıdalarda kullanılan 10 zararlı katkı maddesi?Bu katkı maddeleri nelerdir? Gıdalarda nasıl tanıyacağız? Kodları nelerdir? ve Sağlık açısından etkileri nelerdir? Bilindiği gibi her katkı maddesinin bir ADI (sınır değeri) değeri vardır.Günlük alınması gereken dozdan alınması tehlike doğuracağından bu sınır değeri ulusal kararlar sonucu belirlenmiştir.Fakat bu sınır aşılmasa bile zararlı etkileri yok değildir.Şimdi kısaca bu katkı maddeleri hakkında bilgi vereceğiz ve gıdalarda bu katkı maddelerini nasıl tanıyacağız bunlardan bahsedeceğiz.
1: KARMİN
Gıda maddelerinde E120 koduyla kodlanır.Doğal kaynaklı ve gıdalara kırmızı rengini vermek için kullanılan bir katkı maddesidir. Cochineal isimle Afrika’da yaşayan böceklerin kendini korumak amaçlı salgıladığı enzim olan karminik asit in extrakte edilmesi sonucu elde edilir.Genel olarak bazı alerjik etkileri sebep olduğu kanıtlanmıştır.Aynı zamanda dini açıdanda tüketilmesi pek uygun görülmemiştir.
2.ASPARTAM
Özellikle sakız gibi bazı maddelerde tatlandırıcı olarak kullanılan Aspartam. Gıda maddelerinde E951 koduyla kodlanır.Araştırmalar sonucunda depresyon,duygusal bozukluk,diyabet,epilepsi,unutkanlık gibi sorunlar çıkardığı ortaya konmuştur.
3: GLUKOZ FRUKTOZ ŞURUBU
Bir çok şekerli tatlı gıdada şeker yerine kullanılan Glukoz şurubu şekerden daha tatlıdır.Gıda maddelerinde bir kodu yoktur direk bu isimle yazılmaktadır.Obezite,hormonal sistemi bozması,karaciğer büyümesi,şeker hastalığı,insülin bozukluğu gibi bir çok zararlı etkilere sebep olabilmektedir.
4: MSG MONOSODYUM GLUTAMAT- ÇİN TUZU
Özellikle cipslerde bolca kullanılan çin tuzu gıda maddelerinde E-621 koduyla kodlanmaktadır.Bir tadı olmamasına karşın katıldığı bütün gıdaların tadını güzelleştiren bir katkı maddesidir ve 4. tat olarak anılmaktadır.Özellike oboziteye sebep olduğu kanıtlanmıştır.Doyma istediğinin geç gelmesinden dolayı yemek isteği uyandırmaktadır.Fast-Food ürünlerinde oldukça fazla kullanıldığı için obeziteye etkisi burdanda kaynaklanmaktadır.Ayrıca yapılan araştırmalarda vücut sinirleri üzerinde olumsuz etkisi olduğu gözlemlenmiştir.
5: TRANS YAĞ
Gıdalar üzerinde trans yağ varlığı veya yokluğu yazılmaktadır.Ancak dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı trans yap miktarı %1 in altındaysa trans yağ yoktur ibaresi kullanılabilmektedir.Bu konuda devletimizin aldığı karar bu şekildedir bu yüzden buna bizim dikkat etmemiz gerekiyor.Kötü huylu kolesterol olan LDL seviyesini yükseltmektedir.Vücutta insülin direncini arttırır.Obeziteye sebep olabilir.Kalp krizi ve damar tıkanıklığına sebep olabilmektedir.
6: BAZI GIDA BOYALARI
Yukarıda bahsettiğimiz gibi bazı gıda boyaları katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.Bazıları doğal olarak elde edilse de ve zararlı etkileri az bile olsa bu gıdanın çok kullanılması durumunda zararlı olabilmektedir.Resmi olmadan yapılan bazı araştırmalarda gıda boyalarının çocuklarda IQ seviyesini düşürdüğüne dair tezler ortaya sunulmuştur.Kısaca gıdalarda bolca kullanılan bazı gıda boyaları kodlarını sizlerle paylaşalım.
Sunset Yellow ( E110)
Tartrazin (E102
Karmoisine( E122)
Quinoline (E104)
Allura Red( E129)
7: SODYUM SÜLFİT
Gıdalarda raf ömrünü uzatmak için içi kullanılan katkı maddesinden biri de sodyum sülfittir.Sucuk,salam gibi bazı fermente gıdalarda kullanılabilmektedir.Gıdalarda E250 koduyla kodlanmaktadır.Sülfit duyarlılığı olan kişilerde baş ağrısına,nefes problemleri,alerjilere sebep olabilmektedir.Yapılan bazı araştırmalarda Pankreas sorunları yol açtığı hatta kansere sebep olduğu iddaa edilmektedir.
8: BHA ve BHT
Bazı katı ve sıvı yağların bozulmalarını önlemek için kullanılan katkı maddelerinden biridir.Özellikle küflere karşı etkili olabilmektedir.Yapılan araştırmalarda Bütilat Hidroksi Anizol (BHA) ve Bütilat Hidroksi Toluen (BHT) sinir hücrelerine zarar verdiği tespit edilmiştir.Yapılan bir başka araştırmalarda ise davranış bozukluklarına sebep olabildiği söylenmektedir
9: SÜLFÜR DİOKSİT
Özellikle kuru gıdalardaki bozulmaların önlenmesi için kullanılan bu katkı maddeleri kuru meyve ve sebzeler,hazır çorbalar,kurutulmuş baharatlar,konserve ürünler gibi bazı ürünlerde kullanılmaktadır.Amerkia’da meyve ve sebzelerde kullanılması yasaklanmıştır.Baş ağrısı,ishal,baş dönmesi,astım gibi bazı hastalıklara sebep olabilmektedir.
10:POTASYUM BROMAT
Ekmek mamüllerinde hacim arttırmak ve renk beyazlatılması için kullanılmaktadır.Kalitesiz unlarda rengini güzelleştirmek için kullanılmaktadır.Fazla miktarı vücutta toksit etkiye sebep olmakta aynı zamanda kansere dahi sebep olabilmektedir.Kalitesiz beyaz unlardan uzak durmamızda fayda var.
Sonuç Olarak: Değerli okurlarım. Gönül ister ki yediğimiz içtiğimiz hiç bir gıdada katkı maddesi olmasın.Ancak bazı katkı maddelerinin kullanılması mutlak olarak gerekmektedir.Örnek olarak sucukta nitrit kullanılmaması sonucu Clostridium Botullinum adlı bakterinin çoğalmasına sebep olabilmektedir.Bu bakterinin ürettiği 1 gram toksit madde 1 milyon insanı öldürecek güçtedir. Bu yüzden Kayseri’de üretilen bir sucuğu Van’daki vatandaşımızın yemesi için bu katkı maddeleri kaçınılmazdır. Bilinmesi gereken nokta ADI değerinin olduğu yani fazla tüketilmemesi durumunda sorun teşkil etmemektedir.Zira kullanılmadığı taktirde ölüme kadar etkisi olan Closridium gibi bakterilerle karşılanmak istenmez.Bu yüzden bazı katkı maddeleri kullanılması gerekmektedir. Bunlara göz yummak zorundayız.
Ayrıca çok önemli konuya değineceğim ki bizim için sağlığımızın sigortasıdır.Piyasada üretilen ürünler,merdiven altı işletmeler sebebiyle bu katkı maddeleri tehlikeli hale gelmektedir.Buna engel olmak için Gıda Mühendislerinin istihdam edilmesi zorunludur.Zira herkes bildiği işi yapmalıdır.Gıda üretimlerinde gıda mühendisleri söz sahibi olduğu taktirde bu değerler aşılmayacak hatta düşürülmek için yeni yollar düşünülecektir.Tüm sorun gıda mühendislerinin işini yapamaması,gıdalarda yanlış kişilerin elinde üretilmesidir.Her ortamda bunu dile getirmeli,bu sorunu çözmenin tek yolu Gıda Mühendislerinin üretime geçmesidir. Zira işini bilmeyen kişiler gıda ürettiği taktirde bu katkı maddeleri daha da zararlı hale gelecektir.
0 notes
Text
Çocuk ve gençlerde tuz tüketimine dikkat edilmeli
Fazla tuz tüketimi, gelecekte “hipertansiyon” riski oluşturuyor
Özellikle çocuk ve gençlerin tuz tüketimi konusunda uyarıda bulunan uzmanlar, “Yüksek oranda tuz tüketimi çocukların ilerki yaşamlarında hipertansiyon gelişimine yatkınlığa sebep oluyor” dedi. 9-15 Mart haftası Tuza Dikkat Haftası olarak anılıyor. Bu haftada tuz tüketiminin sınırlandırılması ve farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Ayhan Levent, tuz tüketiminde miktara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Tuzun gereğinden fazla kullanılması zararlı
Sadece yetişkinlerin değil, çocuk ve gençlerin de tuz tüketiminde bilinçlendirilmesinin önemine işaret eden Dr. Ayhan Levent, şunları söyledi: “Vücutta sıvı dengesinin ve dolayısıyla kan basıncının düzenlenmesinde, asit-baz dengesinin sağlanmasında ve kas-sinir sisteminde uyarıların iletilmesinde tuzun önemli görevleri bulunmaktadır ama tuzun normalden fazla kullanılması sağlığı olumsuz etkiler. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) günlük toplam tuz tüketiminin 5 gramın altında olmasını önerir (1 çay kaşığı kadar). Sağlık Bakanlığı tarafından tuz tüketiminin azaltılması amacıyla da 2011 yılından bu yana çalışmalar yapılıyor. 18 gramdan 9,9 grama kadar düşürülen günlük tuz oranı, halen günlük önerilen tüketim miktarından çok fazla.”
Günde 5 gramdan fazla tuz tüketilmemeli
“Kan basıncı seviyesinin en önemli belirleyicisi, diyetle alınan tuz miktarıdır” diyen Dr. Ayhan Levent, “Günde 5 gram’dan fazla tuz tüketimi; yüksek kan basıncı, artmış kalp hastalıkları ve inme riski oluşturur. Günlük tuz tüketiminin azaltılması, kan basıncını düşürmeye yardımcı olur, kalp-damar hastalıkları, inme ve kalp krizi risklerini azaltır” uyarısında bulundu.
Hipertansiyon gelişimine yatkınlık olabilir
Tuz alımının 5 yaş üstü çocuklarda genellikle günde 6 gram olduğu, bu değerin yaşla beraber arttığını kaydeden Dr. Ayhan Levent, “Yüksek oranda tuz tüketimi çocukların ilerki yaşamlarında hipertansiyon gelişimine yatkınlığa sebep oluyor. Ayrıca yüksek tuz alımının dildeki tad reseptörlerini baskıladığı ve bu da ilerde çocukların daha fazla tuz içeren besinleri tercih etmelerine sebep oluyor” dedi.
Beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapılmalı
Aşırı tuz tüketiminin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde ilk adımın farkındalık oluşturularak beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzının değiştirilmesi olması gerektiğini kaydeden Dr. Ayhan Levent, şunları söyledi:“Beslenme alışkanlığı genellikle çocukluk çağında kazanılır. Bu nedenle anne ve babalara büyük görevler düşmektedir. Evde hazırlanan yiyecek ve içeceklerin tuz içeriğinin azaltılması, aile olarak tuzu az tüketmek, hem kendilerinin hem de çocuklarının ileri yaşlara kadar devam edecek sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmalarını sağlar.”
Tadına bakmadan tuz ilave etmeyin
Dr. Ayhan Levent, daha az tuz tüketmek için dikkat edilmesi gerekenleri de şöyle sıraladı:
- Tadına bakmadan yemeklere tuz eklemeyin ve sofradan tuzluğu kaldırın. - Yemeği hazırlarken veya pişirme sırasında ilave edilen tuzu azaltın. - Tuz yerine baharatlar, soğan, sarımsak, biber gibi doğal lezzetler kullanın. - Gıda sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı olarak tüketime sunulan gıdaların, işlenmiş ürünlerin içeriği etiketlerini kontrol edin. Daha az tuz tüketimi için tercihlerinizi değiştirin. - Evde yapılan turşu, salça, tarhana, kurutularak saklanılan gıdaları hazırlarken daha az tuz kullanın veya daha az tüketin. - Tuzun büyük bir kısmını satın alınan gıdaların içinde olduğunu; beyaz ekmek, pizza, pide, poğaça, siyah zeytin, yağlı peynir gibi günlük hayatta sıkça tüketilen besinlerin tuz içerdiğini unutmayın. - Yüksek miktarda tuz içerdiği bilinen hazır soslar, hazır çorbalar, yemeklik katkı maddeleri, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuruyemişler, mineralli içecekleri ve işlenmiş gıda ürünlerini daha az tüketin. - Süpermarkette satın alınan ambalajlı gıdalarda bulunan etiketlerde ne kadar tuz içerdiği bilgisi genellikle yer almamakta, bunun yerine etiketlerde ne kadar sodyum içerdiği yazmaktadır. 1 gram sodyum 2.5 gram tuza eşittir. Ambalajlı bir gıda etiketinde yazan sodyum değerinden ne kadar tuz (sodyum klorür) içerdiğini öğrenmek için, sodyum değerini 2,5 ile çarpmak gerekmektedir. 100 gram gıda için 1 gram sodyum konsantrasyonuna sahip olması, bu ürünün 2,5 gram tuz içerdiği anlamına gelmektedir.
Dr. Ayhan Levent, “Toplumda tuz tüketiminin azaltılması en fazla maliyet etkin sonuçlara sahip halk sağlığı uygulamasıdır. Tuz tüketiminin günde 5 grama düşürülmesi dünyada her yıl yaklaşık 2.5 milyon önlenebilir ölüm anlamına gelmektedir. Tuz tüketiminin azaltılmasını tüm topluma yaygınlaştırmak için Sağlık Bakanlığı çalışma yürütüp gıda sektörü ile iş birliği yapmalıdır. Bir yandan tuzu azaltılan ürünler geliştirilip diğer yandan toplum, fazla tuzun sağlığa zararları konusunda bilinçlendirilmelidir” diye konuştu.
source https://www.kocaali.com/saglik/cocuk-ve-genclerde-tuz-tuketimine-dikkat-edilmeli-h15446.html
0 notes