Tumgik
#Hadi 31 Aralık Cumartesi
Text
neden ölmeyi seçtim, bilmiyorum
ölmeyi ben mi seçtim, bilmiyorum
ölmekten ve yok olmaktan bu kadar korkarken
nasıl oldu bu
bilmiyorum
hayata devam etmemi sağlayan sadece sorumluluk
yapmak istemiyorum
yapmaktan nefret ediyorum
ama yapmak zorundayım
ve yapamıyorum
işte sorun bu
güzel olan her şey öldü
içimde çürüyorlar
gömülmeleri gerek
belki yakılmaları
bir şekilde ortadan kalkmaları
onları kesip atamam
onlar benim parçam
onlar benim ölen ve çürüyen parçalarım
nasıl hâlâ hayattayım
hayatta mıyım
nefes alıp veriyorum
hayatta mıyım
hadi hayattayım diyelim
yaşamda mıyım
31 Aralık Cumartesi, 2022, 02:45
0 notes
yeniyeniseyler · 4 years
Text
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (2 Ocak 2021)
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (2 Ocak 2021)
Cem Avnayim, Tarık Uğur Özenbaş, Aslı Melisa Uzun ve Hilal Şefkatli’nin dönüşümlü olarak sundukları para ödüllü canlı bilgi yarışması “Hadi” bugün 10:30, 11:30, 12:30, 13:30, 14:30, 15:30, 16:30, 17:30, 18:30, 19:30, 20:00, 20:30, 21:00, 21:30, 22:00, 22:30, 23:00 ve 23:30’da. Bugünün yayın akışı ve ödülleri şu şekilde: Saat 12:30’da “Süper Maraton”da 100 TL / 3 Joker Hakkı. Saat 13:30’da “Süper…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mashiroerg-blog · 7 years
Photo
Tumblr media
31 Aralık 2017 pazar saat 23.25 Yarım saattir büyük bir zevkle masamı topladım. Gereksiz kağıt çöplerini attım, silgi çöplerini süpürdüm, kitapları topladım, bozuk paraları para cekmecesine attım ve en sonunda bir ıslak mendille güzelce masanın üstünü sildim. Ne kadar küçük kahve çay lekesi veya kalem izi varsa hepsini yokettim ve geriye güzel ve büyük bir tahta parçası kaldı. Yeni yıla girmek çok da önemli değil şu an gözümde. "bu sene çok büyük hedeflerim var çok çalışıp hepsini başaracağım" veya "yeni yıl da neymiş yeaa, bırak bunları geçen senenin aynısı" ayaklarında da değilim. Senenin anlam ve önemi de benim açımdan resimde sanırım. Hadi bu senenin güzel sözü kaç beni senelerce cumartesi pazar günleri erken kaldıran Avatar'dan gelsin. Iroh amca seni unutursak ciğerimiz solsun. " Huzur ve refah dolu bir hayatın yanlış bir tarafı yoktur. Tavsiyem hayatınızda neyi neden istediğinizi iyi düşünün"
7 notes · View notes
merhaba!
en son 21 ağustos günü gelmişim. bugün 10 nisan.
galiba buraya uğramam.
biz, bxb dediğim şahısla sevgili olmuştuk. 6 ay olmamıza 1 gün kala ayrıldık. 16 kasım günü bitti her şey.
hadi biraz derdimi dökeyim buraya, o kadar hasta bir bünyem vardı ki! buraya yazmamışım bile utancımdan. e hadi adı gxy olsun. benden küçük biriydi. ne hissettiğimi hala anlayamıyorum o dönem. bxb ile sevgiliyken aklıma takılıyordu. ama onu sevmiyordum. ondan korkuyordum hatta. onu görmekten..
haliyle, insanın istemediği ot burnunun dibinde bitermiş, çocuğu daha çok görmeye başladım. bxb ile sevgili olduğumuz gün: o günün sabahı ona her şeyi kağıda döküp vermiştim. o günün akşamı bxb ile çıkmıştık.
bu şey böyle devam etti. ama zorlanıyordum, neden korkuyordum bilmiyordum ama korkuyordum ondan. ilerledi bu şey, okul açıldı kafayı yiyecek duruma geldim. bxb dedi ki git konuş. gavatlıkta çığır açtı.
tabii bu sürede olaylar vardı, mesela ağustos ortasında açtığım bir instagram sayfasında resmen gxy ile dertleşiyordum. bxb bilmiyordu. çocuk biliyordu. ağustos sonunda mesaj atmıştı. engellemişti sonra.
okulun ilk haftasının son günü, bir caddede karşılaştım gxy ile. o cadde sıradan değildi elbette. hem benim en sevdiğim yerdi -hala öyle- hem de sayfanın adı oydu. hem de çocuk da orada yaşıyordu ama bu korkutuyordu beni. gelmeyeceğinden emin olduğum bir taraftaydım. ama geçmişti önümden.
her şey o gün kötü oldu. bxb bunu bilmedi o zaman. konuş dedi.
konuştum çocukla. tamam dedim, rahatım.
ama rahat değildim. mektubu verdikten sonra rahat edemediğim gibi, bu konuşmadan sonra da rahat olamamıştım. içimde bir şeyler vardı, panik, merak, stres, kaygı...
yazmayı bıraktım o sayfaya, caddeye de gitmedim: bu 4 hafta sürdü. dayanamadım.
bir süre her şey düzgün ilerledi. ben sayfaya yazdım. okumadı.
zannediyordum.
yorumları açık bıraktığım 1 post vardı sadece. oraya da çok sonra yorum yaptığım içindi.
başka hesaptan baktım, ne göreyim! çocuk yorumumu beğenmiş amk. ama beni engellediği için ben göremiyorum.
11 kasımdı, salıydı.
ona mesaj attım. sen yazdıklarımı mı okudun dedim. okudum dedi.
sonra, neden bunları yazıyorsun, sevgilin yok mu dedi. onu sevmediğimi, sadece sevgilimin bile beni anlamadığını, yalnızlıktan yazdığımı söyledim. anlamadı.
bunu bxb yine bilmedi.
15 kasım cuma, ben ağlarken, derslerden dolayı, bxb beni tek bıraktı. o gün soğuduk. ertesi gün cumartesi ayrıldık.
ama bilmiyordum ne yapacağımı.
size hep utançlarımı falan yazdım buraya, kaygılarım da vardı, bunlar daha da arttı o zaman. resmen yalnızdım. daha çok yazmaya başladım.
sonra.. gxy’yi sevdiğimi fark ettim. ama çok farklıydı. yani, fotoğraflarıyla yaşıyordum mesela, onu çok göremiyordum zaten. neyse.
yaklaşık 3 hafta sonra şunu öğrendim: onun sınıfında bir kıza anlatmış her şeyi, kız ortak arkadaşımızdı. anlatmış sayfayı falan. göt oldum gibi hissettim. olmuştum da zaten.
aralıkta, 6 aralıktı evet, benim sınıfımla gezim vardı okulda yoktum. en iyi arkadaşım başka sınıftaydı, çocukla konuşmuş. çocuk engeli kaldırıp sayfaya mesaj attı. sert konuşuyordu, küfür ediyordu ortaya, amk falan diyordu mesela.
onu sevdiğimi o gün söyledim.
size çocuğu da tanıtayım bari. aşk saçma geliyormuş beyefendiye. sanki istediğim şey aşk amk. bakmayın, orospu olsam dibimden ayrılmazdı. kendisi aşk saçma diyor ama kızlarla dip dibe. maşallah amk. sarılıyorlar falan sürekli. neyse mal işte.
tabii 11im, sınavlar da geliyor, e bir de üniversite sınavı var. içten içe kötü oluyordum, kaygılanıyordum bir de utanıyordum her şeye.
mesela insanların tek derdi soru çözmekti, ben ağlıyordum bir sik yapamıyordum. iğrenç bir his arkadaşlar. buna sonra da değineceğim.
aralık ortasında 1 kere daha yüz yüze konuştuk çünkü bir yanlış anlaşılmayı düzeltmeliydim. konuştuk.
arkadaşları var bunun 3 tane. erkek. adlarını bilmediğim için isim vermiştim onlara. sayfada. neyse işte, bunlar da pis pis gülüyor beni gülünce amına kodumun salakları. çocuk hariç herkes ilgileniyor olayla neredeyse. sonra, 31 aralıkta, o caddeye giden otobüste karşılaştık. elbette bir şey olmadı. o gün yılbaşı, kutlamam lazım çocuğun. yazdım dedim ki bugün için özür dilerim mutlu yıllar. “sanada” dedi. da ayrı amk salağı diyemedim. neden dedi. söyledim. “farketmedim” dedi. LAN AYRI AMK diyemedim. tamam dedim. ulan geri zekalı gözümün içine baktın. mal ya. ama çok tatlı....
neyse, böyle geçti zaman, birkaç kere daha yazdım ben ama bir şey olmadı.
şubatta çok kötü olmaya başladım. rehberlikle konuştum. sever beni hala ben de severim çok. ailemle konuştu yardım almam için. ailem istemedi. hala istemiyorlar. neyse dediğim gibi sonra.
asıl olaya gelelim. 3 mart olayı.
şöyle, biraz öncesi:
bu çocuk ve birkaç arkadaşı o caddede oturuyor ya, ben de haftada 2 ya da 3 gün gidiyorum oraya. dolayısıyla aynı otobüse biniyoruz. benim de bir arkadaşım var o otobüse binen. onunla biniyorum ben. benim binmediğim bir gün, arkadaşı ona “kız 2 saattir seni kesiyor görmüyor musun” falan demiş. sana ne orospu evladı.
neyse ben anladım iyice battığımı. ama ondan başka yolum yoktu işte.
böyle geçti zaman. 3 mart’a kadar.
3 martta iyice göze battım ama istemeden olmuştu. şöyle ki rehberlik bunun sınıfıyla aynı katta. ve onun sınıfından birkaç kişiyle işimiz vardı hocayla birlikte. hoca topladı hepimizi kapıya. çok yakınımdan geçti. sıçtım dedim. sonraki teneffüs de o en yakın arkadaşımla rehberliğin önündeydik. yine sınıftan çıktı karşılaştık. sıçıyordum arkadaşlar.
içim içimi yedi.
mesaj attım.
özür diledim yine. bugün için, aslında her gün için dedim. neden dedi. 
sana rezil oluyorum dedim. evet dedi. ne yapacağımı bilmiyorum dedim. resmen ondan yardım istiyordum. her şeye takarak bir yere gelemezsin dedi. istemeden takıyorum diyemedim. kafanı dağıtacak bir şey yap, boş durdukça daha çok sarıyorsun kendine dedi. sana rezil olmuyor muyum dedim.
oluyorsun dedi. anladım artık, kimsem yoktu, batıyordum.
bıraktım caddeye gitmeyi, hala gitmiyorum.
şunu söylemeyi unuttum: hani sayfaya yazıyordum ya, o işi iyice azalttım şubatta bir deftere başladım. şu an 170′e yakın sayfa var. oraya yazıyorum resmen şizofren gibi. neysee.
resim yapıyorum bazen, yaptım yine astık hocayla.
bu resim asılmadan önceki gün, yazdığım kalem kaybolduğu için sayfaya yazmak zorunda kalmıştım galiba. onu yakın arkadaşlarıma ekleyip story olarak attım çünkü 2-3 kişi bakıyordu hikayelerime, postlar zaten ortadaydı. gizledim onları da. 6 parça attım. bakmadı. öne çıkardım.
resmi astım, o gün kalemim kayıptı hatırlıyorum, yine sayfaya yazmıştım. baktım bakıyor hikayelere. bazen öne çıkarılmışlara, bazense direkt 1 gün geçmemişken bakıyordu.
ama bu beni tedirgin ediyordu. sonuçta ona rezil olduğumu söylemişti, o zaman neden bakıyordu oraya? birkaç şey yazdım yine hikayelere, sana rezil oluyorsam git o zaman dedim.
ertesi gün baktım engellemiş. ama hikayelere bakmamıştı.
bunun sebebini sonra öğrendim. bxb salağı çocukla konuşmuş. bu arada onunla arkadaşız. ama çocuğa demiş ki kız umutlanıyor acaba diyor.
ulan bak amına koyduğumun salağı, acaba olmamın sebebi dalga geçiyor olabilmesiydi diyemedim. engelimle kaldım. çocuk bilmiyor gerçeği. umut kim ben kim. umut vermemek için sikmediği kaldı çocuğun. aşağılandım, küfür bile yemişimdir amk. neyse.
ben bunu sonra öğrendim dediğim gibi. şu an arada sayfaya yazıyorum okuyor mu sanmıyorum.
tabii bir de en yakın arkadaşım gidip konuştu, yazdı yani ona. çünkü engeli kaldırdı sandık amk. sikesim geldi çocuğu.
orada film koptu. çocuk saydırdı.
sonra hani 3 arkadaşı var demiştim.
bunların 2si yazdı bize peş peşe.
ilk gelen bana karşı iyiydi. durumunu anladım falan dedi. bu arada, onlara verdiğim isimleri biliyordu. ama sayfayı bilmiyorlarmış sordum öyle dedi. e amcık sayfayı bilmiyorsan bunu nasıl biliyorsun. neyse işte..
2.si saydı sövdü amına kodumun salağı, engelledim zaten.
ilkinin dediğine göre, gxy okul açılınca benimle konuşacaktı. okul kapandı amına koyim.
neyse bu da son olaydı.
ama 3 gün önce wpden yazdım gxy’ye. nasıl olduğunu merak ettim. kötü olmasından korktum.
işte böyle arkadaşlar.... okuyan varsa tabii.
0 notes