#Gebelikte Adet gecikmesi
Explore tagged Tumblr posts
alittlefurtheroutoftheway · 3 months ago
Text
Boş Gebelik: Yaşayanlar Ne Dedi? Şok Edici Belirtiler Ortaya Çıkıyor!
Boş gebelik yaşayan kadınlar genellikle, normal bir gebelikte olduğu gibi, adet gecikmesi ve hamilelik testinin pozitif çıkması gibi belirtilerle karşılaşır. Ancak, bu belirtiler yanıltıcı olabilir. Yani, hamilelik belirtileri yaşarken aslında bir boş gebelik durumu söz konusu olabilir. Bu durum, kadının vücudunun hamilelik hormonlarını üretmeye devam etmesiyle ilgilidir. Boş gebelik yaşayanlar,…
0 notes
hamilelikte · 2 years ago
Text
Hamileliğin erken belirtilerinden biri kasıkta şişlik, ağrı, sertlik ve karıncalanmadır. Peki sol kasık ağrısı hamilelik belirtisi midir? Sol kasık ağrısı neden olur? "Sol kasık ağrısı hamilelik belirtisi midir? Sol kasık ağrısı neden olur?" sorusuna cevap arıyorsanız, yazımıza göz atın. Hamilelik planlayan kadınlar genellikle hamilelik belirtilerini önceden bilmek isterler. Pek çok kadının merak ettiği sorunlardan biri de kasık ağrısının hamilelik belirtisi olduğudur. Peki sol kasık ağrısı neden olur? İşte sorularınızın cevapları. Sol Kasık Ağrısı Hamilelik Belirtisi Midir? Bir kadının korunmasız ilişkiden sonra hamile kalmasının en olası belirtilerinden biri sol kasık ağrısıdır. Ani hareketler bu dönemde tek taraflı kasıkta keskin ağrılara neden olabilir. Bu ağrı, rahmi yerinde tutan bağların gerilmesinden kaynaklanır. Birçok anne adayının kasık bölgesinde kramplar ve ağrılar yaşadığı, daha sonra hamile olduğunu öğrendiğini söylemek doğru olacaktır. Mide bulantısı ve ağız kokusu gibi yaygın bir gebelik belirtisi olan kasık ağrısı yaşamasanız bile, hamile olduğunuzu öğrendiğiniz andan itibaren ağır veya ani hareketlerden kaçının. Yüksek tansiyon, vajinal renk değişikliği, daha fazla uyuma isteği vb., ancak hamilelikten önce ortaya çıktığı için en sık görülen semptomlar adet gecikmesi, kusma, ağız kokusu ve kasık ağrısıdır. Sol kasık ağrısı neden olur? Lekelenme ve kas kasılmaları da hamileliğin erken belirtileridir. Yumurta döllendikten sonraki 5 ila 12 gün içinde vücudun herhangi bir yerinde kas seğirmesi ve lekelenme görülebilir. Adet döngüsündeki değişiklikler, adetin başlaması, oral kontraseptif kullanımındaki değişiklikler, kullanım veya cinsel ilişki yoluyla enfeksiyon, çeşitli gecikme durumlarında bu belirtilere neden olabilir. Bununla birlikte, hamile olduğunuzu gösterebilecek başka birçok işaret vardır. Ancak bunların hiçbiri hamile olduğunuzu anlamanız için yeterli değildir. Kasık Ağrısı Hamilelik Belirtisi Midir? Kasık ağrısı günümüzde birçok kadın için yaygın bir sağlık sorunudur. Bunun birçok olası nedeni var. Özellikle son yıllarda birçok kadın hamilelik belirtileri konusunda endişe duymaktadır. Hamileliğin ilk haftalarında kasıkta ağrı olması normaldir. Ancak her kasık ağrısı hamilelik belirtisi değildir. Bu nedenle kasık ağrısı çeken kişilerin hamile olup olmadıklarını belirlemek için test yaptırmaları gerekir. Test, hamile olup olmadığınızı açıkça gösterecektir. Ayrıca ilişkiden sonra kasıkta ağrı görülür. Kas kasılmaları, iltihaplanma, enfeksiyon, cinsel ilişkiye hazır olmama ve kasılmalar gibi olaylar insanlarda kasık ağrısına neden olabilir. Çünkü hamileliğin erken belirtilerinden biri de alt karın bölgesindeki şişliktir. Kasık Ağrısı Hamilelik Belirtisi Midir Hamilelik başladığında vücutta birçok hormonal değişiklik meydana gelir. Bu hormonal değişiklikler kadınların hamilelik belirtileri yaşamasına neden olur. Gebeliğin en önemli ve erken belirtisi geç adet görmedir. Adet gecikmesi olan kadınlarda gebelik durumu araştırılmalıdır. Kasıkta ağrı hamilelik belirtisidir. Erken gebelikte adet krampları gibi görünüyor. Ancak hamilelik dışında kalça ağrısının başka birçok nedeni vardır. Gebeliğin erken belirtileri meme büyümesi, hassasiyet, çok yorgun hissetme, iştah artışı, geceleri sık idrara çıkma, sabah bulantısı ve kusmayı içerir. Bu belirtiler hamileliğe özgü değildir, ancak adetiniz geciktiyse hamile olduğunuzu doğrulamak için hamilelik testi yaptırmalısınız. Adetten Sonra Bacaklarda Sol ve Sağ Kasıkta Ağrı Adet Belirtisi Midir? Menstrüasyon bazı kadınlar için ağrılı ve acı vericidir. Özellikle kasıklarda ağrı, en sık görülen sorunlardan biridir. Kasıkta dolgunluk ile birlikte sağ ve sol kasıkta ağrı çok sık görülür. Bu ağrı birçok şeyden kaynaklanabilir. Bunlar adet krampları, fibroidler, kistler ve rahim enfeksiyonlarını içerir. Adet dönemindeki kadınlarda kasık ağrısı çok sık görülür. Adet görmenin habercisi olmasının yanı sıra birçok hastalığın belirtisi de olabilir.
Aynı zamanda ağrının tedavisi altta yatan nedene bağlıdır. Özellikle kadınlarda adet, düşük ve dış gebelik sırasında kasık ağrısı görülür. Sağ ve sol kasık ağrısının yaygın nedenleri şunlardır: Düşük Dış gebelik Rahim kisti Sezaryen doğum Endişe ve depresyon Kasık fıtığı Yumurtalık kisti patlaması
0 notes
cytotecsatinal · 5 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
WWE
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33
Cytotec düşük hapı ile gebeliğinizi 9 saat içinde sonlandırabilirisiniz.
WHATSAP İLETİŞİM :  SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33
Sitemizi komple okumadan test yapmadan kesinlikle aramayın…
Cytotec misoprostol Türkiyede eczanelerde bulunmamakdır.
Sipariş hattını aramadan önce test yaptırıp gebeliğinizi netleştiriniz.
Düşük hapının anneye herhangibir yan etkisi veya zararı yoktur.
Memnuniyet ve güvenirliğimizi yandaki resime tıklayarak okuyabilirsiniz.
Düşük hapı en iyi bebek düşürme yöntemlerindendir.
Cytotec düşük ilacı rahim ağzının açılmasını ve kramp girmesini sağlayan bir ilaçtır böylece gebelik tutunamaz ve düşük işlemi gerçekleşir bu işlem yaklaşık 7-12 saat kişinin bünyesine göre değişmektedir.
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33
Düşükten sonra hamile kalınır mı?
WHATSAP İLETİŞİM : SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Bebek düşürdükten sonra hamile kalınır mı sorusu yapılan düşük, gebelik sonlandırma işlemlerinden sonra merak edilen soruların başında yer almaktadır. Bu tür işlemlerin anne adayının yumurtalıklarına her hangi bir zararı olmayacağından tekrardan hamile kalınmaktadır, anne adayı gebelik sonlandırma, düşük işleminden hemen ardından kendini toparladıktan sonra tekrardan hamile kalabilir. Kafanız ve gönlünüz bu konuda rahat olsun tekrar hamile kalmaya engel değildir. Eğer bu sürecin her hangi bir aşamasıyla ilgili sorununuz olursa, uzman bir doktorunuza başvurunuz.
 cytotec bebeğe zarar verirmi,cytotec bebek düşürme, cytotec benzeri ilaçlar, cytotec satan eczaneler, cytotec dermaninin istifade qaydasi, cytotec dil altı, cytotec dil altı kullanımı, cytotec düşüğe neden olurmu, cytotec düşük hapı, cytotec düşük hapı düşük hapı nerede satılır düşük hapı sipariş düşük ilacı düşük nasıl yapılır kürtaj hapı, cytotec düşük hapı fiyatı, cytotec düşük ilacı,cytotec dusuklerde, cytotec düşükte kullananlar, cytotec gebelikte kullanım yöntemi, cytotec düşükte kullanımı, cytotec düşükte nasıl kullanılır, cytotec eczane, cytotec eczanede satılıyormu, cytotec eczaneden alabilir miyim, cytotec eczanelerde satılırmı, cytotec ekşi, cytotec reaksiyonları, cytotec etken maddesi, cytotec etki süresi, cytotec etkileri,cytotec etkisi, cytotec vajinal fitil, cytotec fiyat, cytotec fiyatları, cytotec gebelik, cytotec gebelik kategorisi, cytotec gebelikte kullanımı, cytotec geri çekme, cytotec hakkındaki tüm sorular, cytotec hamilelikte kullanımı, cytotec hangi eczanelerde,cytotec hap, cytotec hapı, cytotec hapı fiyatı, cytotec hapı ne işe yarar, cytotec hapı nedir, cytotec içeriği, cytotec ilaç,cytotec ilaç fiyatı, cytotec ilaç nedir, cytotec ilacabak, cytotec ile gebelik sonlandırma,
Cytotec düşük hapı ile evde kendi başınıza düşük yapabilirsiniz. Kullanım süresi boyunca destek hattımızdan yardım isteyebilirsiniz.Düşük işlemi adet döneminizden biraz daha fazla ağrılı ve kanamalı gerçekleşmektedir.
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Düşük ve Kürtaj Hapı İlacı
WHATSAP İLETİŞİM : SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Hamile kalmak her bayanın istediği bir durum olsa da kimi zaman farklı sonuçlar meydana getirebileceği düşünüldüğünden dolayı değişik yollara başvurulmaktadır. Bayanların genç bir bayan olduktan sonra ilk hayalleri aslında evlenmek, daha sonra da anne olmak yer alıyor. Ancak zaman geçtikçe ve aynı zamanda da yaşamın zor bir hal almasından sonra bayanlar gebeliklerini sonlandırmak isteyebilirler. İstenmeyen gebelik durumları adı altında birleştirdiğimiz binlerce sebep nedeni ile hamilelik sürecine son verilebiliyor. Hamileliğini sonlandırmak isteyen bayanların başvurduğu yöntemler arasında ise; düşük hapı kullanmak yer alıyor. Hapı kullanan bayanlar belirli bir süre sonra düşük yaşayarak bebeklerinin anne karnından kürtaj hapı yolu ile alınması için ilk aşamayı gerçekleştirmiş olurlar.
cytotec ile kürtaj, cytotec in yan etkileri, cytotec istanbul, cytotec ılacı, cytotec kaç para, cytotec kadınlar kulübü, cytotec karaborsa, cytotec kullananlar,cytotec kullandım, cytotec kullanıcı yorumları, cytotec kullanım şekli, cytotec kullanımı, cytotec kullanma talimatı, cytotec kürtaj, cytotec kürtaj sonrası, cytotec mcg nedir, cytotec misoprostol, cytotec misoprostol 200 mcg fiyat, cytotec misoprostol 200 mcg fiyatı, cytotec misoprostol 200 mcg nasıl kullanılır, cytotec misoprostol 200 mcg satın al, cytotec misoprostol fiyatı, cytotec misoprostol satın al, cytotec muadili, cytotec nasil alinir, cytotec nasıl kullanılır, cytotec ne ıse yarar, cytotec ne kadar, cytotec nedir, cytotec nedir nasıl kullanılır, cytotec nerden alabilirim, cytotec nerden alinir,cytotec nerden bulurum, cytotec nerede bulunur, cytotec ödeme, cytotec online, cytotec online satın al, cytotec online satış, cytotec özellikleri, cytotec reçete, cytotec reçetesiz satılır mı, cytotec ru-486, cytotec satan eczaneler, cytotec satan yerler, cytotec satın al, cytotec satın al türkiye, cytotec satın alma, cytotec satın almak, cytotec satın almak istiyorum, cytotec searle 200 mcg, cytotec sipariş, cytotec sipariş hattı, cytotec sonrası kanama cytotec searle ne işe yarar, cytotec tablet, cytotec tablet endikasyonları, cytotec tablet fiyatı, cytotec tablet kullanım şekli, cytotec tablet nasıl kullanılır, cytotec tablet nedir, cytotec tablet nerede bulunur, cytotec tablet satın al, cytotec temini, cytotec turkiye,cytotec türkiyede satılıyormu, cytotec vajinadan kullanımı, cytotec vajinal, cytotec vajinal fitil, cytotec vajinal kullananlar,cytotec vajinal
Düşük Hapı Nedir?
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Düzenli bir cinsel ilişki yaşayan bayanlar kısa bir sürenin ardından hem kendisinde, hem de ilişkiye girdiği erkekte kısırlık sorunu olmadıkça hamile kalmaktadırlar. Hamileliğini mide bulantıları, kusma ya da adet gecikmesi sonucunda bayanlar öğrenmektedir. Yukarıda saydığımız gibi hamilelik belirtileri siz de meydana geldiğinde bir hamilelik testi uygularsınız. Uygulanan testte sonucunuz pozitif çıkarsa da; hamile kaldığınızı anlarsınız. Bayanlar kimi zaman hamile kalmak istemezler. Gebe kalmak istemeyen bayanların birçok sebebi bulunabilir. Bunlardan söz etmek gerekirse; evlilik dışı oluşan hamilelikler, bayanın anneliğe hazır olmaması, eşinin bebek istememesi ya da ekonomik durum yetersizliği bu sebeplerin en başında yer alır. Sebeplerden en az bir tanesi bile olsa; gebeliği sonlandırmak isteyen bayanların imdadına düşük hapı yetişmektedir.
Düşük Hapı Nasıl Kullanılır?
WHATSAP İLETİŞİM : SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
İstenmeyen gebelik durumlarında bebeğin doğmasına engel olmak için birçok yöntem vardır. Bu yöntemleri en genel anlamı ile 2 gruba ayırabiliriz. İlk grup medikal yöntemler ile kürtaj işlemi iken; diğer grup ise; cerrahi müdahale yardımı ile gebeliğe son vermektir. Yazımızda bahsettiğimiz ve sitemizde de tanıtımını yaparak sattığımız ilaç sayesinde medikal yöntemlerden bir tanesini kullanmış olursunuz. İlacı satın alıp kullanarak istemediğiniz bir gebeliği yaşamak zorunda kalmaz ya da cerrahi müdahalelere maruz kalmazsınız. Hem kolay, hem de güvenli olan düşük hapı kullanmak için sadece ağızdan almanız yeterlidir.
Cytotec İlacı Nedir Ve Etkileri Nelerdir?
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Cytotec ilaç, aslında bir düşük ilacıdır. En önemli etkisi olarak da hamileliklere son vermesidir,. Bu yan etkisi sebebiyle de istenmeyen ya da hazır olunmayan gebelikleri sonlandırmaya yarayan bir ilaç olarak da kullanılmaya başlanmıştır. İlacın kullanılmasının ardından gebelik 9 saat içerisinde sona ermektedir. İlk gün etkisini sağlamaması durumunda ikinci günde Anneye herhangi bir zararı bulunmamakta olup kürtaj masasına yatmadan, herhangi bir anesteziye mağdur da kalmadan evde gebeliğin sonlandırılmasını sağlamaktadır. Tamamen doğal bir hap olup içerisindeki etken maddeler sayesinde rahmin ağzının açılmasını sağlayarak doğal bir düşük oluşturmaktadır. Annede normal adet döneminden biraz daha ağrılı ve kanamalı geçen bir süreçtir.
Düşük işlemi yapılabilmesi için bebeğin en fazla 10 haftalık olması gerekmektedir ve cytotec ilaç çoğunlukla 6 ile 10 haftası bebeklerin kürtajı için uygundur. Daha uzun süreli hamileliklerin sonlandırılması için kullanılması takdirinde birçok yan etkisi bulunmaktadır. Bu yan etkilerinden bazıları yüksek ateş, kusma, mide bulantısı, hazımsızlık, kabızlık, sürekli olan baş ağrısı ve anormal rahim kasıntıları ise vajina kanamalarıdır.
1 note · View note
bebekocomtr · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Gebelikte Erken Görülen Belirtiler . https://www.bebeko.com.tr/blog/gebelikte-erken-gorulen-belirtiler-364 . 👉Gebeliğin ilk günlerinde en erken görülen belirtiler şu şekilde sıralanır; . Hamilelik Belirtileri : Adet gecikmesi: . İlk belirti çoğunlukla beklenen adetin gecikmesidir. Bazı kadınlar gebeliğe rağmen adet görmeye devam edebilir ancak, devam eden bu adet genellikle normalden daha kısa ya da az olur. İmplantasyon kanaması (üstüne adet görme): Bazı kadınlarda gebeliğin en erken belirtisi lekelenme şeklinde kanama ve kramp tarzı karın ağrısı olabilir. Döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yerleşmesi sonucu oluşur. İmplantasyon kanaması çoğunlukla adet dönemine denk geldiği için adet kanamasıyla karıştırılabilir ancak adet dönemi kanamasına kıyasla çok daha hafif ve beneklenme şeklindedir. . 🍀Yazının tamamı için profilimizdeki linke tıklayabilir ve www.bebeko.com.tr adresine girip, diğer uzman görüşlerine de ulaşabilirsiniz. . #aile #çocuklariçin #bebekleriçin #çocukhastalıkları #anne #anneçocuk #anneçocukbağlanması #annebebekbağlanması #bebek #hamile #hamilelik #gebe #gebelik #bebekbakımı #bebeksağlığı #çocuk #çocuksağlığı #çocukgelişimi #çocukpsikolojisi #ekgıda #anneolmak #bebekbeslenmesi #bebekocomtr #bebeko #bebekocom (Ankara, Turkey) https://www.instagram.com/p/B2gehKsDoX4/?igshid=bq3y0tq30hlz
0 notes
neiyigelirportali-blog · 5 years ago
Text
Dış gebelik (Ektobik gebelik) nedir, neden olur? Dış gebelik belirtileri neler, nasıl sonlandırılır?
Hamilelik devrinde risk taşıyan bir durum olan dış gebeliğin nasıl ortaya çıktığını sizlere derledik. Dış gebelik belirtileri nelerdir? Dış gebeliğin riskleri neler? İşte cevabı…
Tıp literatüründe ‘Ektopik gebelik’ olarak geçen lakin bizler umumiyetle topluluk içerisinde ‘Dış gebelik’ olarak konuştuğumuz durum döllenen yumurtanın rahimde değil rahim dışına yerleşmesi ile gerçekleşir. Yumurtanın rahim dışında en sık yerleştiği mekanlardan birisi de Fallop tüplerinin olduğu mahaldir. Hamileliğin birinci trimesterında karşılaşılan mevt vakalarının en esas sebebi olan dış gebelik durumunun belirtileri olağan hamilelik belirtileri ile birebirdir. Hamileliğin başlangıcında regl gecikmesi, hamilelik testinin olumlu çıkması, göğüs ve göğüste hassasiyet, kusma üzere değişiklikler görülür. Embriyonun tüplere yerleşmesi başlangıçta ıstırap üzere görülmez iken ilerleyen vakitlerde tüpleri gererek yırtılmaya neden olur. Beraberinde gelen kanama fark edilmezse ve tedavi uygulanmazsa iç kanamadan ötürü ananın mevt riski artar. Buradan da anlaşılacağı üzere Ektopik gebeliğin yanı dış gebeliğin erken teşhisi çok kıymetlidir. Ana ve bebek sıhhati için bu denli değerli bir husus olan dış gebeliğin olduğunu nasıl anlayabiliriz? Dış gebelik belirtileri neler? Dış gebelik nedir, dış gebeliğe neden olan etmenler neler? İşte hamilelikte dış gebelikle ilgili bilinmesi gerekenler…
DIŞ GEBELİK NEDİR? HAMİLELİKTE DIŞ GEBELİK NEDEN OLUR?
Sperm ile yumurta hücresinin birleşmesiyle döllenmiş olan zigotun rahim içinde bir yana olmazda dışına yerleşmesi dış gebelik olarak tanımlanır. Birkaç mm’lik olan kanallardan oluşan tüplere, embriyo yerleştiği hengam tüpler gerilir ve devamında yırtılarak şiddetli kanamaya neden olur ve ana adayı mevt riski ile burun buruna gelir. Nispeten önemli bir durum olan bu gebelik çeşidindeki belirtilerle sıradan hamilelik belirtileri farksızdır.
 ‘Dış gebelikte adet olunur mu?’ derseniz, tıpkı sağlıklı hamilelikte olduğu üzere adet kanaması beklenmez lakin bu durumun katılığı yoktur, istisnai bir durum olabilir. Şiddetli kasık ağrısı ve kanama ile karşılaşılan bayanlarda dış gebelik kuşkusunun kalkması için bhcg testinin yapılması kuraldır.
DIŞ GEBELİĞİN NEDENLERİ:
Tüplerin sıhhatsiz olması, Daha öncesinden dış gebelik geçirme riski, Çikolata kisti, Cinsî yolla bulaşan enfeksiyonlar, Tüp meselelerinden ötürü uygulanan operasyonlar
DIŞ GEBELİĞİN BELİRTİLERİ:
Regl periyodu, hafif lekelenme yahut şiddetli kanama Şiddetli kasık ve karın ağrısı İç kanama ve bayılma vb.
DIŞ GEBELİK NE HENGAM VE NASIL ANLAŞILIR? 
Sıradan koşullar altında rahimde görülmesi gereken hamilelik durumu tespit edilemiyorsa dış gebelik ihtimali gelmektedir. HCG testi yapıldığında olumlu sonuçlar yüksekse lakin ultrasonda bebek görülmüyorsa bu üzere durumlarda dış gebelikten şüphelenebilir. 2 günde bir ölçüm yapılan bu testte sağlıklı hamilelik pahaları daha yüksek çıkarken dış gebelikte biraz daha az yükselme olur. Dış gebeliğin en net haliyle anlaşılabilmesi için veladet eksperi denetimi ile muayene yapılmalıdır. Hamilelikte karın ağrısı, hassasiyet, ele gelen kitle üzere belirtilerin üzerine çalışma için fiziki muayeneler yapılır.
Dış gebeliklerin birçoğu bu kısımda ortaya çıkar. Kesin bir tanı hali için bultrasonografik incelemeler yapılır. Bunların dışında Beta-HCG ve progesteron hormonlarının kandaki seviyelerinin belirlenmesine yönelik testler uygulanır. Hamilelik sırasında seviyeleri değişen bu hormonlar dış gebelik tanısının koyulabilmesi  kafidir.
DIŞ GEBELİK NASIL SONLANDIRILIR? DIŞ GEBELİK TEDAVİSİ
Yolunda gitmeyen bir hamilelik yahut düşük riski ile karşı zıdda olma ile emsal özellikleri olan bu durumda tanı çok güçlükle konulabilir. Bunun için birinci olarak Beta- HCG bedellerine bakılır. Şayet hamilelik şimdi ilerlememişse ve tüp yırtılmamışsa ilaç tedavisi uygulanır. Tek doz ya da birkaç doz halinde verilen ilaç sayesinde tüpler korunmuş olur. Tedavi olumlu istikamette ilerlemezse cerrahi süreç gerekerek  tüp yırtılmadıysa tüp üzerine kesi yapılabilir ya da büsbütün alınabilir. 
Dış gebelik geçiren bayanın bir sonraki hamileliğinde dış gebelik yaşama riski başkalarına nazaran daha afazla olacağı unutulmamalıdır.
Dış gebelik (Ektobik gebelik) nedir, neden olur? Dış gebelik belirtileri neler, nasıl sonlandırılır?
0 notes
minimintan · 6 years ago
Text
Çok Korktuğumuz Dış Gebelik Nedir? Nasıl Anlaşılır? Belirtileri Nelerdir ?
Tumblr media
Dış gebelik; Döllenmiş yumurtaların fallop tüpünde yerleşmesi burada gelişmesi sonucu normalin dışında bir gebelik durumunun olmasına verilen isimdir.
Dış gebelik Nedir ?
Gebeliğin olması durumunda normal yerleşim olarak rahim içinde olması gereken gebeliğin sıklıkla fallop tüpünde yerleşmesiyle burada gelişmesi sonucu normalin dışında bir gebelik durumunun olmasına verilen isimdir. Rahim içinde gecikmiş olan döllenmiş yumurta bu kısımda gelişir.
Dış gebelik Belirtileri;
Kasık ve karında ağrı Bulantılar ve kusma Adet gününde gecikme Çarpıntı ve tansiyon düşmesi sonucu baş dönmesi ve bayılma Vajinada kanama
Dış gebelik neden olur ?
Normalde, döllenmiş yumurta ilerleyerek rahim içine yerleşiyor. Fakat bu tüpler çeşitli sebeplerden dolayı hasarlı ya da tıkalı olması durumunda döllenmiş yumurta ilerleyemez ve rahme ulaşamadığı için bulunduğu yerde gelişmeye başlar. Fakat fallop tüpleri bir bebek gelişimine yetmeyecek kadar dar olduğundan, gebelik sonlanır.
Dış gebelik sebepleri
Tüpe ait olan ameliyat sonrasında tüp cidarının bozulması ile ortaya çıkan gebeliklerde, pelvik bölgede geçirmiş olan enfeksiyon durumlarında, cinsel yolla bulaşan hastalıkların olması halinde, tüplerin enfeksiyonu olması sonrası tüpün iç yüzeyinin hasar sağlanmasıyla kısmen ya da tamamıyla tıkanması sırasında ihtimal artışa geçer.
Dış gebelik nasıl oluşur ?
Yumurtalık apandisit ameliyatı sonrası genelde karın içi yapışıklıklar nedeniyle oluşabilme ihtimali ortaya çıkar. Ayrıca tüpün yapısal anomalilerinde değişiklik olması durumu oluşturabilir. Ayrıca dış gebeliğin olmasın da ileri yaş durumu olması, korunma yönteminin başarısız olması ve yumurtlama kısırlık tedavileri bu duruma etken neden yaratabilmektedir. Bir çok nedenden ortaya çıkabilir. Genelde adet gecikmesi, düzensiz olarak lekelenme hali vajinal kanama ve karın ağrısı şeklinde belirtiler gösterebilir.
Tumblr media
  Dış gebelikte adet olunurmu ? Normalde olmasını beklenmez, fakat asla olmaz diyemiyoruz. Bu sebepten adet olunsa bile kasık ağrısı olan kadınların kesinlikle dış gebelik belirtileri beta hcg değerlerine baktırmalıdır. Dış gebelik ne zaman anlaşılır ? Sinsi olarak seyretmiş ve belirti vermemiş olması daha yüksek bir ihtimaldir. Güne yakın olarak adet olunması, geç dönemde tüpün hasarı ya da kanama olması, karın içi kanamaya bağlı olarak hastada; ani şiddetli karın ağrısı, yaygın hassasiyet gibi bir takım ciddi tablolar ortaya çıkabilir. Bu durumun içerisinde kan basıncı düşer ve nabız da artış olur. Baygınlık, halsizlik, göz kararması hisleri ortaya çıkar. Yüksek boyutta büyüyerek dokuda yırtılma, karın içinde kanama oluşturabilir. Tanı konulması halinde ameliyatla veya medikal tedaviyle önlenebilir. Genelde nadir bir şekilde kendiliğinden gerileyerek vücut tarafından ortadan kaldırılması ihtimali de olabilmektedir. Kişinin daha sonraki hamileliğinde enfeksiyonlardan korunması, yalnızca progesteron içeren doğum kontrol hapları ve ertesi gün hapları kullanmaması, korunma yöntemi için ise araç (spiral) kullanılmaması gereklidir. Dış gebeliğin tanısının geç konulması durumunda; oluşan yerin yırtılması, karın içi kanama oluşması; hayati tehlike yaratan riskli bir durum oluşturabilmektedir. Dış gebelik görüntüsü
Tumblr media
Dış gebelik tedavisi Tanı erken konulduğunda, tüp yırtılması olmadan müdehale edilirse, henüz kan kaybı  başlamadan laparoskopik yöntemi ile tedavi olma ihtimali yüksektir. Laparoskopik tedavi ile hasta "tüpün içinin boşaltılarak" tedavi edilebilir, böylece tüpünün alınmasına gerek kalmaz. Dış gebelik ameliyatı Sorunlu gebelik gerçekleşti ise ilk önce ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisini almasında bir engel var ise ameliyat yöntemlerinden birini seçmesi istenir. İki faklı ameliyat yöntemi bulunmaktadır.  Bunlar ‘’laporotomi’’ ve ‘’laparoskopik’’ ameliyatlarıdır.   Read the full article
0 notes
Text
Tüp Bebek Tedavisinde Düşük Riski Yüksek Midir?
Toplum arasında dillendirilen ancak yanlış olan konulardan birisi de tüp bebek tedavisinde düşük oranının yüksek olduğu iddialarıdır. Bu iddialar bilimsel gerçekliğe dayanmamakla birlikte tamamen asılsızdır. Dolayısıyla tüp bebek tedavisi düşünen çiftlerin bunlara kulak asarak morallerini bozmamaları gereklidir.
Neden Böyle Bir Algı Var?
Eğer gerçek böyle değilse neden böyle bir algı bulunmaktadır diye soruyorsanız hemen cevaplayalım. Normal yollardan oluşan gebeliklerde ilk haftalarda düşük yaşanabilmekte ve çoğunlukla bu fark edilmemektedir. Sadece adet gecikmesi zannedilmekte ve geçiştirilmektedir. Dolayısıyla normal gebelikte düşük oranı daha düşükmüş gibi görünmektedir. Bunun yanı sıra tüp bebek tedavisi sırasında düzenli olarak kontroller yapıldığı için olası bir düşük yaşanması durumunda anında tespit edilebilmektedir. İşte bu durum da tüp bebek tedavisinde düşük riskinin fazla olduğu algısına neden olmaktadır. Bu ise ancak tüp bebek nedir sorusunun cevabının tam olarak anlaşılmamasından kaynaklanmaktadır.
Ne Zaman Başvurulmalı?
Evli çiftlerin tüp bebek tedavisine başvurmadan evvel normal yollardan çocuk sahibi olmayı denemeleri gereklidir. Bu kapsamda 35 yaş altı çiftler için en az 1 yıl 35 yaş üzeri çiftler için ise en az 6 ay boyunca korunmadan ilişkiye girmek gereklidir. Bu süre zarfında eğer bebek sahibi olunamaz ise tüp bebek uzmanı ile irtibata geçilerek tedavi sürecine başlanması doğru bir seçim olacaktır.
0 notes
annelerebilgiler-blog · 7 years ago
Text
İdrarda Yapılan Gebelik Testleri
Hamile olduğundan şüphelenen ve adet gecikmesi yaşayan pekçok kadın eczaneden kolayca temin ettiği gebelik testi ile hamile olup olmadığını öğrenmeye çalışır. Bu hem son derece ucuz, hem kolay hem de özel bir yöntemdir. Özeldir çünkü testi uygulayan kadından başka kimse sonucu bilemez. Pekçok kadın için bu önemli bir özelliktir. Kadın hamile olup olmadığını herkesten önce öğrenmek ve bu özel anı doyasıya yaşamak ister. Tam tersi şekilde istenmeyen bir gebelikten korkan kadın da hamile olup olmadığını başkalarının bilmesini istemeyebilir. Her yıl tüm dünyada milyonlarca gebelik testi satılmaktadır. Evde yapılan gebelik testi anlamında “home pregnancy test” (HPT) olarak adlandırılan bu yararlı kitler her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Hatalı pozitif ya da hatalı negatif sonuçlar kişide hem psikolojik hem de fiziksel travmaya neden olabilir. Bu nedenle gebelik testi kitlerini kullanırken çok dikkatli olmak gerekir. Öte yandan e-posta ile gelen pekçok sorudan HPT’lerin ne zaman ve nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili yeterli bilgiye sahip olunmadığı sonucu çıkmaktadır. HPT gebeliği nasıl saptar? Bir gebelik oluştuğunda herhangi bir testin bu gebeliği saptayabilmesi için hCG adı verilen hormonun varlığı temel şarttır.
hCG yalnızca gebelikte salgılanan bir hormondur ve salgılanabilmesi için döllenmiş yumurtanın blastokist aşamasına ulaşıp rahim içine yerleşmesi gerekir. Bu genelde yumurtlamayı takiben 6-10 gün içinde meydana gelen bir olaydır. Teorik olarak hCG döllenmeyi takip eden 9. gün civarında salgılanmaya başlar. Hormonun kanda yeterli düzeye ulaşıp idrarla da atılması için ek zamana gerek vardır. Çok erken dönemlerde hormon kanda yükselmeye başlamasına rağmen idrarl atılması gecikebilir. HPT’nin hassasiyeti ne demektir? HPT’nin hassasiyeti idrarda saptayabildiği en düşük miktardaki hCG değeri anlamına gelir. Bugün piyasada satılan pekçok gebelik testinin hassasiyeti 20-50 mIU/mL arasındadır. Yani hCG değeri 20-50 mIU/mL’nin altındaysa test sonuç vermez. Oysa kan testi hCG değerini tam olarak yansıtır.Bu nedenle kan testi daha adet gecikmesi ortaya çıkmadan sonuç verebilir. Testin duyarlılığı yani hassasiyeti ne kadar yüksekse yani ölçebildiği hCG düzeyi ne kadar düşükse gebeliği erken dönemde gösterme olasılığı da o kadar yüksektir. HPT nasıl yapılır? Her gebelik testinin kendine ait özellikleri olabilir. Bu nedenle eczaneden test aldığınızda kullanma talimatını mutlaka okuyunuz. Test için en uygun örnek orta akım idrarıdır. Yani idrar yapmaya başlayıp biraz idrarı boşa akıttıktan sonra idrar örneği almanız daha uygundur.
Testin özelliğine göre idrarınızı bir kaba alıp damlalık ile damlatmanız, idrar kabına batırmanız ya da direkt olarak idrarınızı yaparken testi akan idrara tutmanız uygulanabilecek yöntemlerdir. HPT en erken ne zaman sonuç verir? “Arkadaşımla ilişkide bulundum daha sonra hemen gidip gebelik testi aldım sonuç negatif çıktı. Kesinlikle hamile olmadığımdan emin olabilirmiyim? ” şeklinde sorular e-posta ya da telefon ile bana yöneltilen sorular arasında sıkça yer almaktadır. Bu kadar erken dönemde gebelik olup olmadığını ancak Tanrı bilebilir. Daha öncede belirttiğim gibi gebelik testinde gebeliğin saptanabilmesi için embryonun rahim içine yerleşmiş olması gerekir. Bu nedenle test en erken yumurtlamadan sonraki 8-9. günde saptanabilir. Ancak yumurtlamanın geç olması, embryonun beklenenden daha geç yerleşmesi gibi nedenler ile bu dönemde yapılan idrar testi genelde negatif çıkar. Bu dönemde yapılan gebelik testinin negatif çıkması hatalı negatif anlamına gelmez ve hamile olmadığınızı göstermez. En akılcı ve ekonomik yaklaşım adet kanamasını beklemek eğer gecikme olursa test yapmaktır. 2001 Ekim ayında JAMA dergisinde yayınlanan geniş kapsamlı bir araştırmada adet gecikmesinin olduğu günde yapılan idrarda gebelik testinin duyarlılığının %90 olduğu saptanmıştır (JAMA.
). Geriye kalan %10 olguda daha henüz embryo rahime bile yerleşmemiştir. Yine aynı çalışmaya göre bu testlerin duyarlılığı en fazla adet gecikmesinden 1 hafta sonra olmakta ve %97’ye kadar çıkmaktadır. Bu nedenle adet gecikmesinin takip eden 1-2 günde yapılan test negatif çıktığında mutlaka 1 hafta sonra test yeniden yapılmalıdır. Testi yapmadan önce idrar ne süre ile tutulmalıdır? Testi yaptığınız gün ne kadar geçse idrar tutmanız gereken süre o kadar azdır. Örneğin beklediğiniz adet kanaması 1 hafta geçmiş ise idrar tutmadan herhangi bir zamanda testi yapabilirsiniz. Öte yandan adet kanamasını beklediğiniz gündeyseniz ya da adet kanamanız 1-2 gün geciktiyse bu durumda 4 saat idrar yapmayıp daha sonra testi yapmalısınız. Test nasıl yorumlanır? Piyasada satılan değişik markalardaki idrar testleri birbirinden farklıdır. Bu nedenle kullndığınız testin kullanma talimatını mutlaka dikatlice okuyunuz. Genelde idrar testlerinde 3 tane pencere bulunur. Bunlardan birine idrar örneği damlatılırken yan yana bulunan iki pencereye bakılarak test yorumlanır. Bu pencerelerden birisi testin doğru şekilde yapılıp yapılmadığınız gösterir (kontrol penceresi).
0 notes
cehrenet-blog · 8 years ago
Text
Gebelik Semptomları Nelerdir?
Gebelik hormonlarının salgılanması ile birlikte vücutta bazı belirgin değişiklikler ve bulgular meydana gelir. Bu belirtileri ve bulguları takip ederek hamile olup olunmadığına dair bir fikir edinmek mümkündür. Bir çok kadın, gebeliğin daha ileri ki dönemine kadar bir belirti ile karşılaşmamış olabilir veya hissettiği bu bulguları regl döneminden önce yaşanabilen belirtiler ile karıştırabilir. Bu sebepten dolayı gebelik semptomları nelerdir? sorusu kafa karıştıran bir problem haline gelebilir. Bu nedenden dolayı bu yazıdaki yazılan bulguları görmemeniz, gebe olmadığınız anlamına gelmez. Bununla birlikte bu bulgulardan birine yada bir kaçına sahip olmanız kesin bir şekilde gebe olduğunuzu da göstermez. Bir çok anne adayı gebe kaldığını anlayana kadar doğum kontrol hapları kullandığı için telaşlanırlar. Bu konu hakkında yapılan çalışmalar ve araştırmalar panik yapmaya gerek kalmadığını gösterir.
Gebelikte Erken Dönemde Sinyal Veren İpuçları Nelerdir?
Aşırı yorgunluk hissi, mide bulantısı beraberinde kusma, iştah açılması ve bazı yiyeceklerden tiksinme durumu, çok sık idrara çıkma isteği, göğüste aşırı hassasiyet, baş dönmesi, sabahları yorgun uyanmak gebelik varlığının erken dönemlerinde hissedilebilen gebelik belirtilerdir.
Belirgin gebelik semptomları nelerdir? diyecek olursanız şu şekildeki belirtiler oluşabilmektedir. Alt karında şişkinlik, kasıklarda hafif sancılar, bel ağrısı, mide yanması ve aşırı gaz olma durumudur. Diğer belirgin bulgular ise şu şekildedir, belin kalınlaşması, ağızda kuruma, göz bebeklerinde büyüme, akşamları üşüme ve titreme, avuç içlerinde terlemedir.
Gebelik Testi Ne Zaman Yapılmalıdır?
Belirgin gebelik semptomları görüldüğünde, gebelik testi yaptırmak gerekir. Gebelik bulgularının en ciddi olanı adet gecikmesidir. Adet gecikmesinden bir hafta sonra idrarda gebelik testi doğru sonuç verecektir. İdrarda yapılacak gebelik testi erken dönemlerde belirti vermemektedir. Fakat, kanda yapılan gebelik testi , idrarda yapılan gebelik testine oranla daha erken dönemde ve daha güvenilir sonuçlar verir. Fakat iki gebelik testinin de yapılabilmesi için adetin gecikmesi gerekir. İdrarda gebelik testinin yapılması için eczaneden alınabilecek idrar testi temin edilebilir. Testin içindeki kullanma talimatları mutlaka okunmalıdır.
Gebelik Semptomları Nelerdir?
0 notes
gebemiyimben-blog · 8 years ago
Text
Gebe Olabileceğinizi Gösteren İşaretler
“Acaba gebe miyim?”, “Gebe kalmış olabilir miyim?”, “Hamile olduğumu nasıl anlarım?” gibi sorularınız varsa aşağıda göreceğiniz gebelik belirtileri listesi size yardımcı olabilir. Bu belirtilerden bir veya birkaç tanesini kendinizde görüyorsanız evet, gebe olabilirsiniz. Fakat bu sadece bir ihtimaldir. Durumdan tam olarak emin olmak için bir gebelik testi yapmalı ve sonucun pozitif çıkması halinde bir uzmanla görüşmelisiniz. Evde yapılan gebelik testinin doğruluk payının yüksek olması için testi adet döneminin üzerinden 10 gün geçmesini bekledikten sonra uygulamak gerekir. Testi evde yapmak yerine bir sağlık kuruluşunda yaptırmayı da tercih edebilirsiniz. Bu durumda hem daha ilk günlerindeki bir gebelik durumu bile belirlenebilir, hem de sonuç daha kesin olur.
*Adet gecikmesi belli başlı hamilelik belirtileri arasındadır ama kesinlikle hamile olduğunuzu göstermez. Bu gecikmenin farklı sebepleri de olabilir. Bebek sahibi olmayı çok istiyorsanız bu durum sizi strese sokabilir. Hevesle bekleyip sonradan adet kanaması geçirirseniz psikolojik olarak yıpranırsınız. Böyle bir durumda strese girmemeye gayret edin. Pozitif düşünün ve hamile kalıp kalmayacağınıza çok fazla odaklanmamaya çalışın.
*Halsizlik, bitkinlik ve her zamankinden daha fazla uyuma ihtiyacı da erken gebelik belirtileri arasında yer alır. Bunun sebeplerinden biri metabolizmanızın artık bir (Veya belki de birkaç) kişinin daha gelişimini desteklemek için hızlanmasıdır. Ayrıca gebelikte daha fazla salgılanan progesteron hormonunun yatıştırıcı etkisi de yorgunluk duygusuna sebep olur.
*Gebe kalan kadınlarda memelerde hassaslaşma ve meme uçlarında koyuluk durumları yaşanır. Bu belirtiler bazen döllenmenin hemen ardından başlar, bazen de ilerleyen haftalarda görülür. Hamile kaldıysanız göğüslerinizde karıncalanma, hassasiyet, dolgunlaşma, hafif veya şiddetli ağrılar olabilir. Memelerinizin yüzeyindeki damarların şişkinleştiğini de fark edebilirsiniz.
*Normalde rahatsız olmadığınız kokulardan rahatsız olmaya başladıysanız hamile olabilirsiniz. Gebe kadınların koku alma duygusu keskinleşir ve kokulara verdikleri reaksiyonlar değişebilir.
*Yerleşme kanaması terimini duydunuz mu? Bu, tıp dilinde implantasyon kanaması olarak anılan durumun halk arasındaki ismidir. Bu kanama normal adet kanamasından farklıdır, şiddetli değildir ve miktarı azdır, rengi pembe veya kahverengi olabilir. Yeni döllenmiş yumurtanın rahim duvarlarına tutunduğunu gösteren bu hafif kanama her kadında görülmez ve bazen adet kanamasıyla karıştırılır. Bu durumun yanı sıra vajinal akıntılarda fark edilir bir artış da olabilir.
*Gebeliğin gerçekleşmesinden 1 hafta kadar sonra tuvalete gitme sıklığı artabilir. Hızla yükselmeye başlayan gebelik hormonları kan miktarında da, idrar miktarında da artışa sebep olur.
*Hamile kadınların süreç boyunca yaşadığı ciddi miktardaki hormon değişiklikleri tat ve koku duyuları üzerinde belirgin etkiler yapabilir. Bunun yol açtığı durumlardan biri de bebek bekleyen kadınların büyük bir kısmında gözlenen aşerme durumudur. Hamile kaldıysanız belli gıda maddelerine karşı büyük bir istek duyabilir, hatta bazen normalde yemeyeceğiniz şeyleri yemek isteyebilirsiniz. Gıda maddelerine yönelik tutumla ilgili diğer bir gebelik belirtisi de bazı yiyecek ve içeceklerden tiksinmektir.
*Duygusal tepkilerinizde ani bir artış olduğunu fark ettiyseniz ve daha önce olmadığı şekilde yerli yersiz ağlama krizlerine giriyorsanız bu bir hamilelik belirtisi olabilir.
Yukarıdaki belirtilerin hepsini birden yaşasanız bile bunun yüzde 100 hamile olduğunuzu göstermeyeceğini unutmayın. Gebe kalmayı çok fazla istemek veya tam tersine hiç istememek herhangi bir belirtinin sizde büyük bir heves veya endişe yaratmasına yol açabilir. Gebelik alametleri her kadın ve her gebelik süreci için farklı olabilir. Ayrıca hamile kalıp da bu gibi belirtiler yaşamamak da mümkündür. Durumdan emin olmak için laboratuar tetkikleri yaptırmak ve bir uzmanla görüşmek gerekir.
Gebe Olabileceğinizi Gösteren İşaretler
0 notes
hamilelikte · 2 years ago
Text
Emziren anne hamile kalırsa anne sütünün yapısı ve tadı bozulur. Süt su, laktoz, proteinler, mineraller ve yağlardan oluşur. Hamilelik sırasında vücudunuz değiştikçe anne sütünüzün bileşimi de değişir. Emzirme ile ilgili çok fazla bilgi olmasına rağmen, çok az kişi emziren anne hamile kaldığında anne sütünün nasıl değiştiğini bilir. Gebelikte anne sütünün yağ içeriği artarken protein ve laktoz seviyeleri düşerek anne sütünün kalitesini düşürebilir. Peki emziren anne hamile kalırsa sütü ne zaman bozulur? İste bu soru ve emziren kadının hamile kalması durumunda sütünde meydana gelen değişikliklerle ilgili tüm bilinmesi gerekenler. Emziren Anne Hamile Kalırsa Nasıl Anlaşılır? Emziren anne hamile kalırsa anlaşılması biraz zor olabilir. Hatta karnı büyüyene kadar bile hamile olduğunun farkında olmayan, bu şişkinliğin bebek doğurmanın sonucunda oluştuğunu düşünen kadın sayısı oldukça fazladır. Şimdi size emziren anne hamile kalırsa nasıl anlaşılır kısaca açıklayacağım. emziren anne hamile kalırsa nasıl anlaşılır Adet gecikmesi hamileliğin ilk belirtilerinden biridir, ancak bazı kadınlar emzirirken adet görmezler. Bu nedenle emzirme döneminde hamilelik belirtisi olarak adet görmemesi güvenilir bir işaret değildir. Bu nedenle emzirirken hamileliğin en güvenilir belirtisi mide bulantısı ve kusmadır. Yorgunluk en yaygın emzirirken hamilelik belirtilerinden biridir. Bununla birlikte, emziren kadınlar da yorgunluk, halsizlik ve bitkinlik yaşarlar. Emzirme kadınlar için streslidir, bu nedenle hamilelik de bir sorunsa, yüksek hormonlar yorgunluğa katkıda bulunabilir. Emziren Anne Hamile Kalırsa Ne Olur? Hamilelik sırasında vücudunuz değiştikçe anne sütünüzün bileşimi de değişir. Hamilelik anne sütünün tadını değiştirir. Vücut hamilelik koşullarına uyum sağladıkça sütün bileşiminde bazı değişiklikler meydana gelir. Hamilelik sırasında bir kadının vücudu, düşük besleyici süt yerine "besleyici süt" üretimini uyaran hormonlar üretir. Anne sütünün tadı bebek büyümeye başladığında bebek için kabul edilemez hale geldiğinden, hamile ve emziren annelerin bebeği sütten kesmesi en iyisidir. Emziren anneler korunmasız ilişki nedeniyle hamile kalma riski altındadır. Emziren anneler cinsel ilişki veya yardımcı üreme teknikleri sonucunda da hamile kalabilirler. Son yıllarda, giderek daha fazla insan yeni doğan bebeklerini hamileyken emziriyor. Emziren anneler hamile kalma riski altındadır ve birçoğu hamile kalma riskinin olduğunun farkında değildir. Emziren anneler hamile kalabilir. Annelerin hamilelik döneminde bebeklerini emzirmenin riskleri ve yararları konusunda bilinçlenmesi önemlidir. Emziren anne hamile kaldığında anne sütünün tadındaki değişiklik nedeniyle bebeği emzirmek istemeyebilir. Emzirmeyi seçerse artan hamilelik hormonları nedeniyle anne sütüyle bu hormonlar bebeğe geçecektir. Emzirirken Hamile Kalınırsa Sütün Tadı Ne Zaman Değişir? Emzirirken hamile kalan annelerde anne sütünün tadında ve dokusunda değişiklikler olur. Emzirirken hamilelik anne sütünün besin değerini değiştirmez. Sadece gelen anne sütünün miktarı azalır, kıvamı değişebilir ve bebek tadını beğenmeyebilir. Emziren anne hamile kalırsa anne sütünün tadı kadının hormonlarının yükselmeye başladığı dönemde değişir. Bu da hamileliğin 2. Ayına denk gelmektedir. Yani emzirirken hamile kalınması durumunda gebeliğin ikinci ayından itibaren bebeğiniz emmeyi istemeyecektir. Emziren Anne Hamile Kalırsa Bebek Kusar Mı? emziren anne hamile kalırsa bebek kusar mi Emziren anne hamile kalırsa bebeğin kusup kusmayacağı sorusu birçok kadının gebe kalmadan önce kendilerine sorduğu bir sorudur. Bazı insanlar için bu sorunun cevabı evettir, ancak kadının bireysel durumuna bağlıdır. Emzirirken hamile kalırsanız, bebeğinize mama vermelisiniz. Bunun nedeni, anne karnındaki bebeklerin ve emzirenlerin gebelik hormonlarından etkilenebilmesidir. Emziren bir anne hamile kaldığında emzirilen bebek etkilenir. Sütün tadı ve dokusu değişeceği için bebekler kusabilir.
Anne de kusabilir Hamile ve emziren kadınlar sıklıkla mide bulantısı ve kusma yaşarlar. Hamile veya emziren kadınlar sıklıkla mide bulantısı ve kusma yaşarlar ve işe veya okula gidemeyebilirler. Çeşitli fiziksel, sosyal ve çevresel faktörler hastalığın süresini uzatır. Emziren annelerin bebeklerini beslemek için çok önemli bir görevi vardır. Bebekleri beslerken, onları kusma riskine sokan çeşitli sorunlarla karşılaşırlar. Hamile emziren anneler sadece mide bulantısı nedeniyle kendilerini hasta hissetmezler. Bazı hamile kadınlar her gün olmasa da kusma veya ishal yaşarlar. Emziren Anne Hamile Kalırsa Bebek İshal Olur Mu? Hamile kalan emziren anneler, hamileliğin erken dönemlerinde bebeklerinde hafif ishal yaşayabilirler ancak bu belirtiler genellikle bebeğin sindirim sistemi olgunlaştıkça düzelir. Büyüyen bir bebek için hafif ishal de normaldir. Emziren bir anne hamile kaldığında anne sütündeki laktoz konsantrasyonu azalır, böylece bebeği ishal olmaz. Emziren hamile kadınların hamilelik komplikasyonları geliştirme riski daha yüksek olabilir. Bu genellikle anne çok hızlı kilo aldığında olur. Hamilelik sırasında emzirmenin komplikasyonlara yol açmasının üç ana nedeni vardır: Anneye talep artar Yetersiz kilo alımı Yetersiz beslenme Emziren Anneler Hamile Kalırsa Emzirebilir Mi? Hamile ve emziren anneler genellikle hala emzirip besleyemeyeceklerini merak ederler. Cevap evet, ancak sürece başlamadan önce dikkate alınması gereken birkaç şey var. Hamilelik sırasında bebeğinizi emzirmeye çalışmadan önce aklınızda bulundurmanız gereken birkaç şey vardır. İkinci bir çocuk sahibi olmaya çalışıyorsanız, hamileliğin ilk altı haftasında emzirmemek en iyisidir. Bebekler 12 haftalıktan sonra ve sezaryen veya normal doğumdan sonra en az 6 hafta emzirilmemelidir. Doğumdan önce emzirmekten de kaçınmalısınız. Emzirmeyi bırakmak istemiyorsanız, sütü doğumdan önce sağıp saklamayı ve doğumdan sonra emzirmeyi düşünün. Emziren anne hamile kalırsa ne olur? Sorusunun cevabını özetleyecek olursak; emziren bir anne hamile kaldığında anne sütüne ne olduğu tartışmalı bir konudur ve doktorların net bir cevabı yoktur. Hamileliğin anne sütüne etkisi önemsizdir, ancak bileşiminin değiştiğini bilmelisiniz. Anne sütünün bileşimi hamilelik sırasında önemli ölçüde değişir. Emziren anne hamile kalırsa, anne sütündeki değişiklikler nedeniyle hamilelik sırasında emzirmekten kaçınılması önerilir. Hamileliğin anne sütü üzerindeki etkisinin önemsiz olduğunu, bileşiminin değiştiğini bilmelisiniz.
0 notes
ayyunet-blog · 8 years ago
Text
Gebelik Belirtileri Nelerdir
Gebelik Belirtileri Nelerdir adlı makalemiz sitemiz Ayyu.NET üzerinden yayınlanmıştır. Merak ettiklerinizi yorum atarak sorabilirsiniz, sorularınıza en kısa sürede cevap verilecektir. Gebelik Belirtileri Nelerdir
Gebelik Belirtileri Nelerdir? Kadınların en büyük hayali bebek sahibi olmaktır. Ancak her kadın gebe kaldığını uzun zaman anlayamaz. Gebelik belirtileri kadından kadına değişiklik gösterebilir, kadın çok hassas ise anlaması zor olmaz.
Gebelik Belirtileri Nelerdir
Gebelik belirtileri her kadında aynı belirmez. Bu nedenle en kesin yolu doktor kontrolü ve gebelik testidir. Yine de ilk gebelik belirtileri de kesin bilgi olmasa da anlamak mümkündür. Gebelik belirtileri arasında ilk belirti olarak adet gecikmesi veya gelmemesi sayılabilir.
Düzenli gelen bayanlarda adet kesilirse gebelik testi gerekmektedir. Gebe değilseniz de doktor kontrolüne kesinlikle gitmeniz gerekmektedir. Gebelik belirtileri genel olarak her hamile de görülen bulantı ve kusma da sayılabilir. Her şey size tiksindirici gelebilir ya da hiçbir şey yokken mideniz bulanabilir. Bunun gibi durumlar gebeliği kişiye anlatmaktadır.
Bunun yanında günümüzün hastalığı baş dönmesi de gebelik belirtisidir. Günümüzde kadınların tamamında baş dönmesi ve baş ağrıması problemi bulunmaktadır. Sıradan bir sorun olarak görülmemeli ve kontrol ettirilmelidir. Bu durum hem anne hem de bebek sağlığı için gerekmektedir. Bunlara bağlı olarak yorgunluk hissi de gebeliğin belirtisi olarak sayılabilir. Göğüsler gebeliğe bağlı olarak dolgunlaşıp hassaslaşabilmektedir.
En ufak bir darbede canınız yanabilir çünkü bebeğinize bağlı olarak süt yapmak için kendini kasmaktadır. Yavaş yavaş süt dolduğu için de dolgunlaşmaktadır. Göğüslerde ki değişikliklerden de gebelik anlaşılabilir. Ayrıca areola yani göğüs halkası genişler ve büyür. Bu durumda gebelik belirtisi olarak görülür. Son olarak kasıkta ağrılar oluşabilir ve genital bölgeden bazı akıntılar gelebilir. Gebelikte hormonlar değişiklik gösterdiği için vajinal bölge genişler ve akıntı olabilir.
Dolaşım arttığı için akan bu sıvı renksiz, kokusuz ve ağrısızdır. Bu yüzden pek çok kadın tarafından hissedilmeyebilir. Hassas kadınların hissettiği bu belirtide gebeliği ortaya koyabilir. Kadınların çoğu hamile olduğunu hissedebilmektedir. Bu durumda anne ile çocuğun ilk iletişimidir. Kadın içinde kendi çocuğunu hissedebilmektedir.
Bu kutsal bağ da gebelik belirtisi olarak görülmektedir. Kadınlar gebe kaldığında vajinal bölge de renk değişimi de yaşanabilir. Bu değişim damar genişlemesine bağlı olarak oluşabilir. Ayrıca ilerleyen zamanlarda oluşan aşerme de gebelik belirtileri arasında sayılmaktadır.
https://ayyu.net/gebelik-belirtileri-nelerdir/
0 notes
cytotecsatinal · 5 years ago
Text
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33
Cytotec düşük hapı ile gebeliğinizi 9 saat içinde sonlandırabilirisiniz.
WHATSAP İLETİŞİM :  SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33
Sitemizi komple okumadan test yapmadan kesinlikle aramayın…
Cytotec misoprostol Türkiyede eczanelerde bulunmamakdır.
Sipariş hattını aramadan önce test yaptırıp gebeliğinizi netleştiriniz.
Düşük hapının anneye herhangibir yan etkisi veya zararı yoktur.
Memnuniyet ve güvenirliğimizi yandaki resime tıklayarak okuyabilirsiniz.
Düşük hapı en iyi bebek düşürme yöntemlerindendir.
Cytotec düşük ilacı rahim ağzının açılmasını ve kramp girmesini sağlayan bir ilaçtır böylece gebelik tutunamaz ve düşük işlemi gerçekleşir bu işlem yaklaşık 7-12 saat kişinin bünyesine göre değişmektedir.
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33
Düşükten sonra hamile kalınır mı?
WHATSAP İLETİŞİM : SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Bebek düşürdükten sonra hamile kalınır mı sorusu yapılan düşük, gebelik sonlandırma işlemlerinden sonra merak edilen soruların başında yer almaktadır. Bu tür işlemlerin anne adayının yumurtalıklarına her hangi bir zararı olmayacağından tekrardan hamile kalınmaktadır, anne adayı gebelik sonlandırma, düşük işleminden hemen ardından kendini toparladıktan sonra tekrardan hamile kalabilir. Kafanız ve gönlünüz bu konuda rahat olsun tekrar hamile kalmaya engel değildir. Eğer bu sürecin her hangi bir aşamasıyla ilgili sorununuz olursa, uzman bir doktorunuza başvurunuz.
 cytotec bebeğe zarar verirmi,cytotec bebek düşürme, cytotec benzeri ilaçlar, cytotec satan eczaneler, cytotec dermaninin istifade qaydasi, cytotec dil altı, cytotec dil altı kullanımı, cytotec düşüğe neden olurmu, cytotec düşük hapı, cytotec düşük hapı düşük hapı nerede satılır düşük hapı sipariş düşük ilacı düşük nasıl yapılır kürtaj hapı, cytotec düşük hapı fiyatı, cytotec düşük ilacı,cytotec dusuklerde, cytotec düşükte kullananlar, cytotec gebelikte kullanım yöntemi, cytotec düşükte kullanımı, cytotec düşükte nasıl kullanılır, cytotec eczane, cytotec eczanede satılıyormu, cytotec eczaneden alabilir miyim, cytotec eczanelerde satılırmı, cytotec ekşi, cytotec reaksiyonları, cytotec etken maddesi, cytotec etki süresi, cytotec etkileri,cytotec etkisi, cytotec vajinal fitil, cytotec fiyat, cytotec fiyatları, cytotec gebelik, cytotec gebelik kategorisi, cytotec gebelikte kullanımı, cytotec geri çekme, cytotec hakkındaki tüm sorular, cytotec hamilelikte kullanımı, cytotec hangi eczanelerde,cytotec hap, cytotec hapı, cytotec hapı fiyatı, cytotec hapı ne işe yarar, cytotec hapı nedir, cytotec içeriği, cytotec ilaç,cytotec ilaç fiyatı, cytotec ilaç nedir, cytotec ilacabak, cytotec ile gebelik sonlandırma,
Cytotec düşük hapı ile evde kendi başınıza düşük yapabilirsiniz. Kullanım süresi boyunca destek hattımızdan yardım isteyebilirsiniz.Düşük işlemi adet döneminizden biraz daha fazla ağrılı ve kanamalı gerçekleşmektedir.
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Düşük ve Kürtaj Hapı İlacı
WHATSAP İLETİŞİM : SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Hamile kalmak her bayanın istediği bir durum olsa da kimi zaman farklı sonuçlar meydana getirebileceği düşünüldüğünden dolayı değişik yollara başvurulmaktadır. Bayanların genç bir bayan olduktan sonra ilk hayalleri aslında evlenmek, daha sonra da anne olmak yer alıyor. Ancak zaman geçtikçe ve aynı zamanda da yaşamın zor bir hal almasından sonra bayanlar gebeliklerini sonlandırmak isteyebilirler. İstenmeyen gebelik durumları adı altında birleştirdiğimiz binlerce sebep nedeni ile hamilelik sürecine son verilebiliyor. Hamileliğini sonlandırmak isteyen bayanların başvurduğu yöntemler arasında ise; düşük hapı kullanmak yer alıyor. Hapı kullanan bayanlar belirli bir süre sonra düşük yaşayarak bebeklerinin anne karnından kürtaj hapı yolu ile alınması için ilk aşamayı gerçekleştirmiş olurlar.
cytotec ile kürtaj, cytotec in yan etkileri, cytotec istanbul, cytotec ılacı, cytotec kaç para, cytotec kadınlar kulübü, cytotec karaborsa, cytotec kullananlar,cytotec kullandım, cytotec kullanıcı yorumları, cytotec kullanım şekli, cytotec kullanımı, cytotec kullanma talimatı, cytotec kürtaj, cytotec kürtaj sonrası, cytotec mcg nedir, cytotec misoprostol, cytotec misoprostol 200 mcg fiyat, cytotec misoprostol 200 mcg fiyatı, cytotec misoprostol 200 mcg nasıl kullanılır, cytotec misoprostol 200 mcg satın al, cytotec misoprostol fiyatı, cytotec misoprostol satın al, cytotec muadili, cytotec nasil alinir, cytotec nasıl kullanılır, cytotec ne ıse yarar, cytotec ne kadar, cytotec nedir, cytotec nedir nasıl kullanılır, cytotec nerden alabilirim, cytotec nerden alinir,cytotec nerden bulurum, cytotec nerede bulunur, cytotec ödeme, cytotec online, cytotec online satın al, cytotec online satış, cytotec özellikleri, cytotec reçete, cytotec reçetesiz satılır mı, cytotec ru-486, cytotec satan eczaneler, cytotec satan yerler, cytotec satın al, cytotec satın al türkiye, cytotec satın alma, cytotec satın almak, cytotec satın almak istiyorum, cytotec searle 200 mcg, cytotec sipariş, cytotec sipariş hattı, cytotec sonrası kanama cytotec searle ne işe yarar, cytotec tablet, cytotec tablet endikasyonları, cytotec tablet fiyatı, cytotec tablet kullanım şekli, cytotec tablet nasıl kullanılır, cytotec tablet nedir, cytotec tablet nerede bulunur, cytotec tablet satın al, cytotec temini, cytotec turkiye,cytotec türkiyede satılıyormu, cytotec vajinadan kullanımı, cytotec vajinal, cytotec vajinal fitil, cytotec vajinal kullananlar,cytotec vajinal
Düşük Hapı Nedir?
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Düzenli bir cinsel ilişki yaşayan bayanlar kısa bir sürenin ardından hem kendisinde, hem de ilişkiye girdiği erkekte kısırlık sorunu olmadıkça hamile kalmaktadırlar. Hamileliğini mide bulantıları, kusma ya da adet gecikmesi sonucunda bayanlar öğrenmektedir. Yukarıda saydığımız gibi hamilelik belirtileri siz de meydana geldiğinde bir hamilelik testi uygularsınız. Uygulanan testte sonucunuz pozitif çıkarsa da; hamile kaldığınızı anlarsınız. Bayanlar kimi zaman hamile kalmak istemezler. Gebe kalmak istemeyen bayanların birçok sebebi bulunabilir. Bunlardan söz etmek gerekirse; evlilik dışı oluşan hamilelikler, bayanın anneliğe hazır olmaması, eşinin bebek istememesi ya da ekonomik durum yetersizliği bu sebeplerin en başında yer alır. Sebeplerden en az bir tanesi bile olsa; gebeliği sonlandırmak isteyen bayanların imdadına düşük hapı yetişmektedir.
Düşük Hapı Nasıl Kullanılır?
 
WHATSAP İLETİŞİM : SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
İstenmeyen gebelik durumlarında bebeğin doğmasına engel olmak için birçok yöntem vardır. Bu yöntemleri en genel anlamı ile 2 gruba ayırabiliriz. İlk grup medikal yöntemler ile kürtaj işlemi iken; diğer grup ise; cerrahi müdahale yardımı ile gebeliğe son vermektir. Yazımızda bahsettiğimiz ve sitemizde de tanıtımını yaparak sattığımız ilaç sayesinde medikal yöntemlerden bir tanesini kullanmış olursunuz. İlacı satın alıp kullanarak istemediğiniz bir gebeliği yaşamak zorunda kalmaz ya da cerrahi müdahalelere maruz kalmazsınız. Hem kolay, hem de güvenli olan düşük hapı kullanmak için sadece ağızdan almanız yeterlidir.
Cytotec İlacı Nedir Ve Etkileri Nelerdir?
DÜŞÜK HAPI SİPARİŞ: SADECE WHATSAP : 0534 864 14 33 
Cytotec ilaç, aslında bir düşük ilacıdır. En önemli etkisi olarak da hamileliklere son vermesidir,. Bu yan etkisi sebebiyle de istenmeyen ya da hazır olunmayan gebelikleri sonlandırmaya yarayan bir ilaç olarak da kullanılmaya başlanmıştır. İlacın kullanılmasının ardından gebelik 9 saat içerisinde sona ermektedir. İlk gün etkisini sağlamaması durumunda ikinci günde Anneye herhangi bir zararı bulunmamakta olup kürtaj masasına yatmadan, herhangi bir anesteziye mağdur da kalmadan evde gebeliğin sonlandırılmasını sağlamaktadır. Tamamen doğal bir hap olup içerisindeki etken maddeler sayesinde rahmin ağzının açılmasını sağlayarak doğal bir düşük oluşturmaktadır. Annede normal adet döneminden biraz daha ağrılı ve kanamalı geçen bir süreçtir.
Düşük işlemi yapılabilmesi için bebeğin en fazla 10 haftalık olması gerekmektedir ve cytotec ilaç çoğunlukla 6 ile 10 haftası bebeklerin kürtajı için uygundur. Daha uzun süreli hamileliklerin sonlandırılması için kullanılması takdirinde birçok yan etkisi bulunmaktadır. Bu yan etkilerinden bazıları yüksek ateş, kusma, mide bulantısı, hazımsızlık, kabızlık, sürekli olan baş ağrısı ve anormal rahim kasıntıları ise vajina kanamalarıdır.
0 notes
sivilcevetedavisi-blog · 8 years ago
Text
Dış hamilelik nedir, dış gebelik riskleri nelerdir?
Dış hamilelik nedir, dış gebelik riskleri nelerdir?
Prof. Dr. Bülent Tıraş, “ Dış gebelik, sperm ve yumurta hücresinin birleşmesi neticeninde oluşan embriyonun, gebeliğin rahim içi dışında değişik bir yere yerleşmesidir. Embriyonun yerleşmesi şart olan natürel yer, rahim içidir. Lakin değişik alanlara yönlendirilmiş sebeplerle fallop tüplerinde veya bambaşka alanlara yerleşen embriyolar da mevzubahis olabilir. Dış gebelik, doğum ile sonuçlanmaz. Erken tanı edilirse çare bahtı yüksektir” diye konuştu.
Dış gebelik her kadında belirti göstermediğini izah eden Bülent Tıraş, “İstatistiki olarak her yüz gebelikten %2 ’sinin dış gebelik olduğu belirtilmektedir. Bu dış gebeliklerle zamanında müdahale edilmediği taktirde hayatsal rizikolara sebep olabilmektedirler. Dış gebeliğin birincil vakitleri, adi gebelikle benzerlikler gösterir. Genel haliyle, gebelik belirtileri olan adet döneminin gecikmesi, memelerin hassaslaşması ve mide bulantısı belirtiler içindedir.
Dış gebelik ilerledikçe, alışılmış gebelikte olmayan diğer belirtiler de görülmeye başlanır. Dış gebelik, kanamaya sebep olabilir. Bu kanamayı durdurmak için cerrahi yollara ihtiyaç duyulabilir.  Son zamanlarda dış gebelik için erken teşhis ve tanı zarfında operasyonsuz rehabilitasyon yolları mevcuttur. Bu şekilde iç kanamaya fırsat vermeden enjeksiyon aracılığıyla hap kullanımı ile operasyona gerek kalmamaktadır” biçiminde konuştu.
DIŞ GEBELİĞİN RİZİKOLARI NELERDİR?
Kadın ölümlerinin bir bölümünün dış gebelik kaynaklı olduğu söyleyen Tıraş bununla beraber dış gebeliğin rizikoları ile ilgili da bilgiler verdi. Tıraş, “Dış gebelik kaynaklı ölümler, kadın ölümlerinin bir bölümünü kapsayabilmektedir.  Gebeliklerin tümünde oluşan anne mortalitesinin  %9-13 ’ünü oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde dış gebelik kaynaklı ölümler takriben olarak binde 3 ’e düşecek kadar azalmıştır.
Gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran zıddı şekilde artmakta, yüz binde 300 ’e yükselebilmektedir. Dış gebelik, bitmiş dış gebelik oluşma rizikonunu arttırma, kanalların kapanması yüzünden kısırlık oluşturabilme, rahim boynundaki dış gebeliklerde tedavi öncesi rahmin alınmasına kapı aralayabilme gibi çoğu tehlike taşır” ifadelerinde bulundu.
A7GEAW A pregnant woman holding her bump
DIŞ GEBELIK BELİRTİLERİ NELERDİR?
“Dış gebelik, başlıca gebeliğin 5. ve 14. haftaları arasında semptom vermeye başlar” diyerek dış gebeliğin belirtilerini aktaran Tıraş, “ Karnın tek tarafında olan ara vermeden ve şiddetli Ağrılar, adet kanamasından farklı olan vajinal kanamalar, omuz ağrıları, idrara çıktıktan sonra daha aşağı karında oluşan ağrı, ishal ve kusma gibi belirtiler dış gebelik belirtileri arasındadır” dedi.
DIŞ GEBELİĞİN CERRAHİ MÜDAHALE İLE TEDAVİSİ
Tedavi çeşitlerine de değinen Tıraş, “Dış gebeliğin tedavi edilmesi adına yaygın olarak cerrahi müdahaleler uygulanmaktadır. Işlem için çeşitli metotlar mevcuttur fakat en yaygın usul, laparoskopik metotlardır.  Metodun sağladığı avantajlar ve yapılma şekli bakımından açtığı yaralar daha küçüktür. Dolayısı ile yara izleri de küçük olmaktadır. Dış gebelikte uygulanan bir diğer metot ise ilaç rehabilitasyonudur. Medikal rehabilitasyon yalnızca embriyonun yürek aktivitesi yahut ve yerinde hormon değerleri mevcutsa uygulanabilmektedir” diyerek sözlerini bitirdi.
Dış hamilelik nedir, dış gebelik riskleri nelerdir?
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
  Kadın hastalıklarının bazılarında, belirtilerden biri de karında büyüme olmasıdır. Karın büyümesi, kadın hastalıklarından başka hastalıklarda da sıklıkla görülebildiğinden bir kadın hastalığından kaynaklanıp, kaynaklanmadığını ayırdetmek her zaman kolay olmaz. Karında büyümeye yol açan olaylar ya karın derisinden kaynaklanır ya da karın içinde yer alan organların hastalıklarından. Karın derisinden kaynaklanan ve karını büyüten olaylar şunlardır; ileri derecede yağlanma, ödem (su toplanması sonucu şişme), fazla sayıda doğumlar, iri çocuk ya da ikiz, üçüz doğumlar sonucu karın kaslarının aşırı derecede gevşeyerek sonunda sarkması, karın kas ve diğer dokularından kaynaklanan tümörler, başka organlardaki kanserlerin karnı duvarına yayılması (metastaz), fıtıklar ve apseler. Karın-içi ile ilgili olarak karında büyüme görülmesiyle başlıca 3 olay sonucudur, bunlar; meteorizm (gaz nedeniyle olan şişkinlik), asit (karın boşluğunda sıvı birikmesi) ve tümörlerdir. Meteorizm: Bağırsak hareketlerinin azalmasıyla ilgilidir. Halk arasında “bağırsak düğümlenmesi” adı verilen ileus ya da kronik bir bağırsak stenozu (daralması) bu duruma yol açabilir. Bağırsakların genişleyerek gazla dolması ve şişkinliğe yol açması histerik ve sinirli kadınlarda sıklıkla görülür. Kadınların adet kanamasına yakın dönemlerinde karında bir şişlik hissetmeleri de hormonal etkinliğin normal bir sonucudur. Genellikle pek yakınmaya yol açmaz. Bu şişkinlik hissi adet kanamasının başlamasıyla birlikte ortadan kaybolur. Herhangi bir nedenle oluşan bir adet gecikmesi durumunda da bu şişkinlik daha da şiddetli olarak rahatsızlığa neden olabilir. Asit: Karında sıvı (asit) toplanmasına neden olan hastalıklar arasında, genellikle kanser gibi kötü huylu tümörler vardır. Bundan başka karın zarının tüberkülozu (tüberküloz peritonit] da karında asit toplanmasına yol açabilir. Ayrıca karın iç organlarının yaralanmaları, delinmeleri de iç kanamalara neden olarak, karın boşluğu içinde kan toplanmasına yol açarlar. Bunun bir örneği dış gebeliklerdir. Dış gebelikte fallop borusunun yırtılması sonucu oluşan kanama karın boşluğu içinde toplanır. Bu konuda daha önce söz etmiştik. Tümerlör: Kadınlarda karının büyümesine yol açan tümörler, genellikle üreme organlarından kaynaklanırlar. Fakat karın içinde yer alan diğer organ tümörleri ya da kanser metastazları da karını büyütürler. Kadın hastalıkları içinde karında büyümeye yol açan ve en fazla görülen hastalıklar, miyomlar ve ovaryum tümörleridir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
depresyonbelirtileri-blog · 8 years ago
Text
Depresyon İlaç Tedavisi İlaç İsimleri Depresyon İlaçları
Anksiyete Bozukluklarında Psikoterapi
Depresyon Tedavisinde ilaçlarla İlgili bilgiler Soru Cevap
Depresyon ve Panikatak Tedavisinde Ne Tür İlaçlar Kullanılmaktadır?Yan etkileri Nelerdir? İlaçlar Bağımlılık Yapar mı, Kalıcı yan etkileri var mı? İlaçlar Beyne hasar verir mi? Kansere yol açar mı? İlacı içmediğimizde fena oluyoruz, hep ilaç mı kullanacağız?(ilaç kesilme sendromu) İlaçları bıraktığımızda hastalık tekrarlar mı? İlaçları hangi dozda ve sürede kullanmak gerekir? İlaç iyi gelmediyse ne yapmalıyız?İlacı ne zaman değiştirebiliriz? İlacı kesme kriterleri nedir? Panik krizinde paniği durduracak bir ilaç var mı? Gebelikte ve emzirme döneminde kullanılacak ilaç var mı? Depresyonun ve Panikatağın bitkisel ilaçlarla tedavisi mümkün mü? Antidepresanların cinsel yan etkilerini gidermek için neler yapılabilir?
DEPRESYON TEDAVİSİNDE NE TÜR İLAÇLAR KULLANILMAKTADIR? a) Antidepresanlar Eski kuşak antidepresanlar Yeni kuşak antidepresanlar MAO inhibitörleri b) Anksiyete gidericiler -Yeşil reçeteye tabi olanlar -Normal reçeteli olanlar c) Yardımcı ilaçlar -Mide –Barsak sistemi için -Kalp-Damar sistemi için -B vitaminleri -Adet öncesi artan panik-depresyonu azaltan ilaçlar -Doğal –Bitkisel destek ürünleri
a) Antidepresanlar: Deprersyon ve Panikatak tedavisinde en önemli ve temel ilaçlar antidepresanlardır. Bu ilaçları kullanmaya başladıktan 15 gün sonra etkileri başlar. Nadiren ilk haftada da başlayabilir...Tam etkilerinin hisedilmesi ise; kişiden kişiye değişmekle beraber, 6- 8 haftayı bulabilir... Eski Kuşak Antidepresan İlaçlar: Tofranil, Anafranil, Ludiomil, Maprotil ,Laroxyl gibi ilaçlardır. Bu ilaçların yan etkileri, anksiyete-panik belirtilerini artırmaları nedeniyle çok tercih edilmezler. Bu etkisiz oldukları anlamına gelmez. Özellikle Tofranil panik tedavisinde çok etkilidir. Yeni geliştirilen bir çok ilaç Tofranille mukayeseli çalışmalar yapılarak geliştirilmektedir. Bu ilaçlar yeni kuşak ilaçlara göre çok ucuzdur...Doktor durumunuza ve ekonominize göre bu ilaçları tercih edebilir. İlaç ucuz diye şaşırmayın. Yan etkileride zamanla azalır. Daha çok başlangıç günlerinde yan etkiler yoğundur. Ne tür yan etkileri vardır? -Çarpıntı -Ağız kuruluğu -Ateş basması -Baş dönmesi -Kabızlık -idrarda tutukluk -iştahta artış (Yeni kuşak ilaçlarda da var) -Cinselliği baskılama(Yeni kuşakta da var) -Hipomani- Mani -Uykululuk, sersemlik, dalgınlık hali -Unutkanlık Yukarıdaki belirtilerin bir kısmı Depresyon ve panikatak ta da olduğundan bir çok insan bu ilaçları kullanmaktan çekinir.Ama doktor kontrolunde ve küçük dozlarla başlayıp artırılınca tolere edilebiliyor, Bazen çarpıntı giderici yardımcı ilaçlarla yan etkiler azaltılabiliyor....İlaçları mutlaka tedavi dozunda ve tedavi süresince kullanmak gerekir. Depresyon ve Panikatak da Tofranilin günlük dozunun 150-300 mg arasında olması gerekir.Süreyi ise hastalığınızın durumuna göre doktor belirler...
Yeni Kuşak Antidepresanlar: Prozac (deprex,zedprex,fulsac da prozac la aynı içeriğe sahiptir daha ucuzdurlar) ,Lustral(seralin,serdep) Cipram(citol,Relaxol,citara) , Cipralex, Citoless Efexor, Cymbalta, Remeron, Ixel, Desyrel , Faverin Seroxat, Paxil gibi ilaçlardır. Mutluluk yaratan serotonin ileticisinin işlevini yaptıktan sonra hücre içine alınıp yıkılmasını engellerler .Bu yüzden serotonin geri alım inhibitörleri denmektedir. Ne tür yan etkileri olabilir?
-İştah da artış:Özelikle tatlıya karşı aşırı bir istek olur Yemek miktarı artar, çabuk acıkılır.Kilo artışı görülebilir..Bazı insanlarda iştah azalır ve kilo kaybı olur.Bunun oranı % 5i geçmez. Kişiden kişiye çok değişir.Aynı ilaç birinde aşırı kilo diğerinde zayıflamaya sebep olur...Bazı insanlarda metabolizmayı yavaşlatarak kilo alımına sebep olabilirler. Tecrübelerimiz yeni çıkan Cymbalta'nın depresyon hastalarında %98 oranında kilo artışına sebep olmadığı yönündedir.
-Cinselliği baskılama: Erkeklerde geç boşalma bazen boşalamama.(erken boşalım sorunu olanlar için süper iyi bir etki) ,Sertleşme sorunu, cinsel isteksizlik. Kadınlarda da cinsel isteksizlik, orgazm olamama hali ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler asla kalıcı değildir. Zamanla azalır, bazen geçer, bazen aynen kalır ama tedavi bitince bunlarda geçer. Erkekler Viagra benzeri ilaçlarla ereksiyon sorununu giderebilme şanslarına sahipler.Kadınlar içinse çalışmalar devam etmektedir…Bu konuda başka neler yapılabileceğini aşağılardaki bölümlerde okuyacaksınız.
-Serotonorjik Sendrom:Bu ilaçlar antidepresan ve antipanik özelliklerini Serotonin üzerinden gösterirler. Serotonin halk arasında “mutluluk hormonu” olarak bilinir.Sinir sisteminde iletimde rol oynar.Duyarlı insanlarda ,aşırı serotonin deşarjı olur.Kişide huzursuzluk, anksiyete hali, panik belirtilerinde artış, aşırı ateşlenme, kafada basınç hissi, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler ortaya çıkar. Böyle bir durumda ilaç hemen kesilmelidir.Bir iki günde her şey normale döner.Zararlı bir etki olmaz....Bu etkiyi yaşayanların gittikleri doktora bu bilgiyi mutlaka vermeleri gerekir. Duyarlılığı olanlar farklı ilaçlar denemeli, o da olmuyorsa eski kuşak ilaç kullanılmalı. Bu sendromun görülme oranı %3-5 gibi düşüktür...
-Unutkanlık :Eski ve yeni kuşak ilaçların hepsinde bu yan etki vardır. -Dalgınlık-sersemlik-uyku hali: Bu oranda %5-10 arasıdır. Yeni kuşak ilaçlar genelde yaşamla uyumludur. Her işinizi aksatmadan yapabilirsiniz. Bazen gece alındıklarında uykuyu kaçırırlar.Gündüz kullanmak gerekir. Uyku yaparsa geceye kaydırılması gerekir... -Sinirlilik: Bazı kişilerde sinirlilik, huzursuzluk görülebilir.
-Hipomani-Mani: Daha önceden manik atak geçirenlerde ve maniye yatkın olanlarda antidepresanlar Hipomani veya Maniye yol açabilirler.Kişi aşırı coşkulu ve neşeli olur. Sürekli gezmek, eğlenmek ister. Çok konuşur bazen sesi kısılır.Az uyur ve kendine aşırı güvenir. Her işin altından kalkabileceğini düşünerek riskler alır ve zarara girer…Çok para harcar, ölçüsüz borçlanır ve sağa sola hediyeler almaya başlar. Karşı cinse ilgisi artar, sex gücü çok artar.Sık partner değiştirir.Sevgilisini, eşini aldatmaya başlar.Bazende aşırı dine yönelim olur.Bazıları kendisini ermiş, evliya gibi görür.Daha ileri gidenler paranoyakca düşünmeye başlarlar. Antidepresanların mutlaka doktor denetiminde kullanılmasının bir gerekçeside budur. Bu durumda ilaç hemen kesilip maniyi bastıracak ilaçlara geçilir.
-Aşırı Rahatlık: Bazı insanlarda uzun süreli antidepresan kullanımı duyarsızlık, aşırı rahatlık geliştirir.Eskiden alındığı, önem verdiği durumlara duyarsız kalır.Tepkisizlik gelişebilir. -Karaciğer enzimlerinde yükselme: Bütün antidepresanlar karaciğerde işleme tabi tutulurlar. SGOT, SGPT, GGT enzimleri normalin iki -üç katına çıkabilir.Bir zararı yoktur. Karaciğerinde sorunu olanların her ay enzim baktırması gerekir .Çok yükselirse doz azaltılır. Karaciğerinde hastalık olmayanlar korkmasın ,ama 6 ayda bir enzim baktırabilirler…
-Adet düzensizlikleri: Antidepresan alan hanımların bir kısmında adet gecikmesi ve düzensizlikleri olabilir. Korkulacak bir durum değildir.İki ay üst üste adet göremeyen hanımların jinekoloğa gitmesinde fayda vardır.
Mao İnhibitörleri: Sinir sistemindeki ileticiler: dopamin, serotonin, adrenalin in yıkımını sağlayan mao enzimini engelleyen ilaçlardır.Türkiye de Aurorix olarak bulunmaktadır. Kişisel görüşüm etkili bir ilaç olmadığı yönündedir… Bir çok antidepresanın prospektüsünde mao inhibitörleriyle birlikte kullanılmaması yazar.Türkiyede zaten nadir bir kombinasyondur. Hekimler genelde tek bir antidepresan yazarlar, kafaya takılacak bir durum değildir.Bazen bir arada kullanılabilen iki antidepresan bir hastada kullanılabilir.İlaçlar biribirilerinin etkisini artırır
. b)Anksiyete (kaygı)giderici, sedatif ilaçlar: Bu ilaçlar depresyonda % 50 oranında olabilen; anksiyete-panik belirtilerini gidermek için yardımcı olarak , geçici bir süreliğine kullanılabilir.
Yeşil reçeteye tabi olanlar: Xanax, Nervium, Diazem, Rivotril, Tranxline,Ativan gibi ilaçlardır. Panikatak da en sık kullanılan xanax tır. Bu ilaçlar kısa süreli 1-3 ay kullanılıp bırakılması gereken ilaçlardır.Bağımlılık yapma riskleri vardır. Zamanla merkezi sinir sistemini baskılayıp depresyona yol açarlar. Ayrıca xanak ve diğer yeşil reçete bağımlıları ilacı geciktirince veya alamadıklarında panikatak yaşarlar. Bir çok panikatak hastası yanında xanax taşır. Sıkışınca alır ve yatışır. Bazıları yıllarca taşır ama kullanmaz. Bir güvence nesnesi olarak yedekte bekler.Es kaza ilaç unutulmuşsa birden panik yaşayabilirler.Bu nedenle çok gerekmedikçe yeşil reçete ilaçlarına “bulaşmamak” gerekir. Bazı hastalarda xanak dan dolayı esas tedavisini geciktirmektedir.Böylece hastalık daha dirençli hale gelmektedir.
Yeşil reçeteye tabi olmayan kaygı gidericiler: Atarax, pasiflora, buspon, Nervikan, Dideral. En çok kullanılan bu ilaçlardır. Bağımlılık riskleri yoktur. Nervikan bitkisel kökenlidir.Melisa ve valleryan içerir. Dideral kalp ritmini düzenleyici, tansiyon ayarlayıcı bir ilaçtır. Beta blokerlerden olduğundan kaygıda giderir.Hatta guatırda, psikolojik el titremelerinde de kullanılmaktadır. Her ilaçta olduğu gibi, bunlarında mutlaka doktor tarafından reçete edilmesi ve takip edilmesi gerekir.Örneğin tansiyonu çok düşük olan birisi eczaneden yada birisinin önerisiyle “ezbere” dideral kullansa tansiyonu dahada düşecek belki şoka girecektir.
Bu ilaçlar yeşil reçete ilaçları kadar güçlü değillerdir.Ama daha güvenlidirler… Bir çok hasta “başı sıkıştığında “ pasiflora şişesini “ağzına dikmektedir”.Dahiliyeciler ve diğer branş doktorları bu ilacı sık reçete etmektedirler.Hafif bir ilaçtır Atarax ise aynı zamanda alerji gidericidir.Cildiyecilerde çok sık reçete etmektedirler.
C-Yardımcı İlaçlar: Depresyon ve Panik atak yaşayanların çoğunda midede gaz, şişkinlik, hazımsızlık olabilir. Çoğunda da çarpıntı, tansiyon yükselmeleri ,ateş basmaları , titremeler görülür. Psikosomatik mide hastalıklarında kullanılan Librax, Klipax ( Madde bağımlıları bu ilaçları suistimal ettiklerinden yeşil reçeteye alındılar) Tranko Buskas gibi ilaçlar ;depresyonun ve paniğin mide- barsak sisteminde yaptığı etkileri ortadan kaldırırlar. Bunlarında bağımlılık riski olabilir. 3 aydan fazla kullanmamak doğru olur. Panikatak sırasında tansiyonu yükselen ve çarpıntısı yoğun olan hastalara verilecek Dideral, Beloc benzeri ilaçlar hastaları çok rahatlatır.
 Bazı depresyonlarda da yoğun kaygı-panik hali bu tür ilaçlarla yatışır. Tekrar vurguluyorum “ her ilaç hem şifa hem zehirdir.” 
“ DOKTOR KONTROLU OLMADAN ASLA KULLANILMAZ”
B vitamini komplexleri de faydalıdır.B6 vitamini mutluluk hormonu denen serotoninin yapımında rol oynar.Genel anlamda sinir sistemini ve direnci güçlendirirler. Depresyona bağlı ağrıları, uyuşmaları gidermede yardımcı olurlar…Kan yapımını artırırlar. Adet öncesi sendromunu yaşayan ve depresyonu ,panik atağı artan hanımlarda çok yararlıdırlar. Adet öncesi bir hafta boyunca günde iki kez alınacak B vitamini komplexleri hanımların şikayetlerini azaltır. Günde 300-400 mg kadar alınacak Magnezyum tabletleri de adet öncesi artan paniği, depresyonu hafifletir…
Doğal-Bitkisel Destek Ürünleri: B vitamini ve sinir sistemini yatıştırıcı özelliği olan Magnezyumdan yukarıda kısmen bahsettik. Bunlara ilave olarak Omega 3 ürünleri de faydalıdır.Melisa, Papatya, Rezene, kediotu, Sarı kantaron da bitkisel destek ürünleridir.
Şunu hatırlatayım ki, her bitkisel şey zararsızdır diye bir kural yoktur. Bunları çaylarıda satılmaktadır. Günde bir fincan melisa,bir papatya, bir rezene çayı panik belirtilerini azaltabilir…Ihlamur ve ada çayıda faydalıdır. Östrojeni düşük olan hanımlar her gün bir bardak ada çayı içebilirler…Menapoz sorunu yaşayıp anksiyetesi artan hanımlar; buna ilave olarak “civan perçemi” kaynatıp her gün yarım kahve fincanı kadar içebilirler…
Haftada iki gün somon balığı yemek omega 3 ihtiyacını doğal yoldan karşılayabilir.(ızgara olarak) Kış mevsimlerinde Magnezyumdan zengin pırasa, folik asiten zengin ıspanak mutlaka yenilmelidir.Mide ve hazım sorunları için turp salatada mutlaka olmalıdır.Ton balıklı yeşil salata her gün yenebilir…
Omega 3 ve 6 dan zengin olan çörek otundan hergün bir tatlı kaşığı yemekte yararlıdır.Çörek otu bağışıklık sistemini güçlendirir.Sık sık enfeksiyon geçirenler için yardımcı bir üründür. Bu yardımcı doğal destek ürünleri ilaçlarla birliktede alınabilir ( önerdiğim ölçülerde).Depamda çoğu hastama bunları öneriyorum… Tamamen doğal yöntemlerle tedavi olmak isteyenlere bu ürünleri bir paket proğram şeklinde uyguluyorum. Tecrübelerim gösteriyorki, hafif panikatak ve depresyonlarda etkililer. Orta ve ağır olgularda kesinlikle kimyasal ilaç kullanmak gerekir…
Hamile ve süt emziren hanımlarda doğal destek ürünleri ilk tercihimdir. Ağır olgularda kar- zarar hesabı yapılıp kullanılabilen kimyasal ilaçlara geçiyorum. İleride bu konuyu ayrı bölümde okuyabileceksiniz… İLAÇLAR BAĞIMLILIK YAPAR MI? KALICI YAN ETKİLERİ VAR MI? Depresyon ve Panikatak tedavisinde kullanılan ilaçlar Depresyon giderici ilaçlardır(Antidepresanlar). Bağımlılık yapmazlar.Alışkanlık yapmazlar. Asla kalıcı bir yan etkileri yoktur. Yeşil reçeteye tabi olan Xanax benzeri ilaçlar, doktorun önerisi dışında kullanılır, yada doktor gereğinden fazla uzun kullandırırsa bağımlılık riski vardır. Antidepresanların birden kesilmesi durumunda ;baş dönmesi, bulantı, ateş basması, sinirlilik, huzursuzluk, hastalık belirtilerinde artış gibi “kesilme sendromu” yaşanır. İlaç alınınca bu belirtiler geçer. İşte bunu yaşayan hastalar, “ eyvah ilaca bağımlı oldum” diye düşünürler. Oysaki bağımlılık söz konusu değildir. Diğer yandan, ilacı yetersiz kullanan, kısa sürede kesen insanlarda da hastalık tekrarlar. Morali bozulan hastalar ilaçsız yapamayacaklarını düşünürler. Halbuki ilaç kullanım kurallarına uyulmamıştır…
İLAÇLAR BEYNE ZARAR VERİR Mİ? KANSERE YOL AÇAR MI? Antidepresanların bir çoğu dikkati, hafızayı, refleksleri baskılayabilir.Bazı kişilerde uyku hali, sersemlik oluşturabilir. Bu etkiyi yaşayan kişiler “ilaç beynime hasar mı verdi?” diye düşünürler. Bir kısmı ilacı bu yüzden bırakır.Bu yan etkiler zamanla azalır.Bazı insanlarda ise beyinsel fonksiyonlar artar. Uzun vadede antidepresanlar zihinsel fonksiyonları artırır. Hatta bağışıklık sistemini de güçlendirirler.Bu nedenle asla Kansere yol açmazlar. Stres bağışıklık sistemimizi baskılayarak her türlü enfeksiyona, kalp hastalıklarına ve kansere yol açar. Antidepresanlar stresi yok ederek kansere ve enfeksiyonlara karşı vucudu korur. Yapılan bilimsel araştırmalarda; uzun süreli strese maruz kalanların savunma hücreleri zayıflamaktadır. Bütün hastalıklarda aşırı ve uzun süreli stres baş rol oynamaktadır.Antidepresan tedaviyle savunma hücreleri eski gücüne kavuşmaktadır.
İLACI İÇMEDİĞİMİZDE FENA OLUYORUZ, HEP BU İLACI İÇECEKMİYİZ? Antidepresanlar birden bırakıldığında “Kesilme Sendromu” na yol açarlar. “fena oluyoruz” denen olay budur.Şiddetli baş dönmesi, iteklenme hissi, düşme bayılma hissi, bulantı, sıkıntı, sinirlilik, huzursuzluk, terleme, titreme, ağrılar, çarpıntı ve hastalık belirtilerinde artma görülür. Antidepresanlar asla birden bırakılmaz. Yeşil reçete ilaçları da aynı kurala tabidir. Hatta daha da önemlidir. Günlere, haftalara hatta aylara yayarak kesmek doğru olur. Kesilme sendromundan bir an önce kurtulmak için bırakılan ilacı hemen almak gerekir. Almak istemezsek ne olur? Bir iki hafta kadar sıkıntı yaşanır ve geçer. Tedavi olmadan kesmişsek hastalık tekrar yaşanır…
İLAÇLARI BIRAKTIĞIMIZDA HASTALIK TEKRARLAR MI? Her hastalıkta olduğu gibi Depresyon ve panikte de belli bir tedavi süresi vardır. İlk defa Depresyon ve panik atak yaşayan birinin en aşağı bir buçuk yıl ilaç kullanması gerekir. İyi olur olmaz ilacı kesmek yanlıştır.Zaten bir süre sonra hastalık tekrarlar. Depresyon ve Panikatak sık tekrarlayan bir hastalıklardır.. Tam ve düzenli bir tedaviyle %40 tam düzelme şansı vardır. %40 hafif tekrarlarla seyreder. % 20 oranında da düzelir fakat aynen tekrarlar ve hep tedavi gerektirir… Dolayısıyla şöyle toparlayalım: -zamanından önce kesilen ilaç tedavisi hastalıkların tekrarlamasına sebeptir. -Tam ve kuralına uygun tedaviyle ;kimi hastada hastalık tekrarlamaz.Kimisinde tedavi gerektirmeyecek düzeyde “yoklamalar” olur. Kimisinde de tedavi gerektirecek düzeyde tekrarlar olur. Ailesel yatkınlığı olan, kişilik problemi olan, yoğun stres altında olanlarda hastalık tekrarlama eğilimindedir. İlaç tedavisiyle beraber psikoterapi görmek tekrarları azaltır… İLAÇLARI HANGİ SÜREDE VE HANGİ DOZDA KULLANMAK GEREKİR? Depresyon tekrar edebilen bir hastalıktır. Ailesinde benzer hastalıkları olanlarda tekrar riski daha fazladır. Panik bozukluk panikataklarla seyreden bir hastalıktır. Çoğunlukla depresyon, agorafobiyle birliktedir. Bu nedenle tedavinin uzun süreli olması gerekir. Her bireyin hastalığı kendine has olduğu için, tedavi de ona has olmalı…Tedavi süresi ve ilaç dozuda kişiye özel olmalı. Tıpta bir kural vardır. “Hastalık yoktur hasta vardır” hastalığın süresi, şiddeti, ailesel yatkınlığın olması ,tekrar edip etmediğine göre tedavi süresi ve ilaç dozu değişebilir. Genel bir şeyler söylemek gerekirse; İlk defa Depresyon ve panikatak teşhisi konan birisi; tam düzelip ,önceki normal yaşamına dönene kadar ilaç kullanmalı. Fakat ilacı yine kesmemeli .İyi olduğu halde bir-bir buçuk yıl daha “koruyucu” tedavi görmeli. Bu uygulama , ilerideki olası tekrarları aza indirmek içindir… Kişi düzeldikten sonra , günün birinde tekrar Depresyon ve panikatak yaşar ve başa çıkamazsa ,tedavi süresi 2-3 yıl arası olmalı. Yine günün birinde üçüncü tekrarını yaşarsa 4-5 yıl sürdürmeli. Bütün bunlara rağmen tekrarlar oluyorsa ömür boyu koruyucu tedavi görmeli. Tansiyon ,şeker, kalp hastası nasıl ömür boyu ilaç kullanıyorsa ; sık tekrarlayan panik ve depresyonlarda da devamlı ilaç kullanılmalı. Kişi bunu kompleks yapmamalı. Eğer ilaçla her şey normale dönüyor ve yaşam kalitesi yükseliyorsa neden kullanılmasın? Fiziksel hastalıklar hastalıkta panik- depresyon hastalık değil mi? Ve kullanılan ilaçlarda tedavi amaçlı ve zararı olmayan ilaçlardır. Uzun süreli ilaç kullananların yılda bir kez, genel çek-up tan geçmesi gerekir. Antidepresanlar Depresyon ve Panikatakda Hangi Dozda kullanılmalı? Yeni kuşak (ssrı) antidepresanlar)(paksil, prozac,lustral,cipralex, cipram gibi) 20- 40 mg arası kullanılabilir.Nadiren 60 mg a kadar kullanılabilir Efexor (snrı) 150-450 mg arasında kullanılabilir. Eski kuşak antidepresanlar (Tofranil, anafranil gibi) 75-300 mg arası bir dozda kullanılabilir. Ludiomil, Maprotil gibi ciddi depresyon ilaçları ise 100-225 mg arasında kullanılabilir. Tekrar vurgulamak gerekirse, ilaç dozu kişiye özeldir. O kişiyi depresyon ve panikten tamamen arındıran dozu yakalayana kadar ilacı artırmak gerekir…
İLAÇLAR İYİ GELMEDİYSE NE YAPMALIYIZ? İLAÇLARI NE ZAMAN DEĞİŞTİREBİLİRİZ? 
Bazı kişiler ;ilacın alınır alınmaz etki etmesini ve birkaç gün yada hafta içerisinde hemen etkili olmasını bekler.Bazıları da hemen düzelmeyi umud eder. Olmayınca “ bu ilaç bana iyi gelmedi” denir. Oysa antidepresanlar kullanılmaya başlandıktan iki- üç hafta sonra etkili olmaya başlarlar. Tam etkisi ise aylar sonra ortaya çıkar. Panikatak ve depresyondaki belirtiler birden geçmez.sırayla ve azala azala geçer. Kimi insan bir iki kutu ilaçla her şeyin düzeleceğini zanneder. Kimisi bazı yan etkilerden dolayı ilacı hemen bırakır başka ilaca geçer, ondanda memnun değilse başka ilaç… bazende doktorların bazıları, zamanından önce, gereksiz ilaç değişiklikleri yaparlar… Yazımızın başlarında değindiğimiz gibi, antidepresan ciddi bir yan etki yapmadıkca (serotonorjik sendrom) kullanılmaya devam edilmelidir.
Bir ilacın iyi gelmediği nasıl anlaşılır ve ilaç değişikliği ne zaman yapılır? Herhangi bir antidepresan; iki aylık sürede ve tam tedavi dozunda kullanıldığı halde hala sonuç vermiyorsa değiştirilebilir. Örneğin Efexor günde 300 mg, seroxat-paxil 40 mg dozunda iki ay kullanıldığı halde , hiçbir ilerleme yoksa, o zaman başka bir ilaçla değiştirilebilir. Her ilaç için bu kural geçerlidir…Pek tabiî ki iki ayda tam düzelmeyi beklemeyin. Panikatak ve depresyonda belirtiler birden yok olmaz. Azalarak ve zaman içerisinde yok olur. Bu yüzden iki ayda beklenen , çok azda olsa düzelmenin baş göstermesi ve hastanın “yeşil ışık” görmesidir. Bazı uzmanlar bu süreyi altı aya kadar uzatırlar. Bana göre; bir hekimin verdiği ilaç ve hekimin uyguladığı tedavi yöntemi , altı ayda hiçbir değişiklik oluşturmuyorsa, o hekimi değiştirmek daha doğru olur…
İLACI KESME KRİTERİ NE OLMALIDIR? Bir çok insan , haklı olarak devamlı ilaç kullanmak istemez. Her gün ilaç alma mecburiyeti ,hakikaten sıkıcı bir durum. Mükemmeliyetçi ,titiz kişilikte ve aşırı kontrollu bireyler ;ilacı yaşamlarına bir müdahale gibi gördüklerinden , ilaca pek sıcak değillerdir. Ama sağlıklı olmak için gerekiyorsa, mecburuz. Bunu da içselleştirmek gerekir. Panik problemi olan birisi ne zaman ilacı kesmeli? Aşağıdaki 1. maddedeki önerilerim, kısa süreli ilaç kullanmaktan yana olan kişiler içindir: (Kendi klinik deneyimlerimde, daha uzun süreli tedaviler önerdiğimi yukarılarda okumuşsunuzdur) 1-ilk defa Depresyon ve panikatakla tanışanlar, tedaviyle tam düzelip, bu düzelmeyi en aşağı, altı ay sürdürmeleri durumunda kademeli azaltıp kesebilirler… Bir süre sonra Depresyon ve panikatak tekrarlarsa , bu sefer süreyi bir buçuk- iki yıla uzatmak gerekir. 2-Ailesinde Depresyon, panikatak ve diğer anksiyete bozuklukları problemi olanlar ,2-3 yıl kadar tedaviyi sürdürmeliler.Genetik yatkınlığı olanlarda hastalık tekrarı sık olabilmektedir… Bu kişilerde tedaviden sonra, yine ataklar tekrarlarsa, tedavi süresini 5- 6 yıla çıkarmak gerekir. Buna rağmen yine tekrarlarsa ömür boyu koruyucu tedavi görmek tercih edilebilir.
PANİK KRİZİNİ DURDURAN BİR İLAÇ VAR MI? Bugün itibarıyla panikatağı durduran bir ilaç yok. Ama paniğin şiddetini azaltan ilaçlar vardır. Bunlardan en bilineni ,panikataklıların çokca kullandıkları xanax’tır. Bir çok hasta nöbet anında kullanırım diye xanax ı cebinde taşımaktadır. İyi olmanın bir ölçüsü de; xanax ı üzerimizden ve her yerden uzaklaştırmaktır…Ben xanaxın kötüye kullanıldığını görüyorum. Çok dikkatli kullanıp kısa sürede kesmek gerekir. Ativan, Diazem , Rivotril diğer yeşil reçete ilaçlarıdır. Panik başladığı gibi mutlaka biter. Bu ilaçlara mümkün olduğunca “bulaşmamak” gerekir. PSİKİYATRİDE SIK KULLANILAN İLAÇLAR I. ANTİDEPRESAN İLAÇLAR Depresyon çok sık görülen önemli bir hastalıktır. İsteksizlik, hayattan zevk almama, sinirlilik, uyku ve iştah bozukluğu gibi belirtileri vardır. Unutkanlık, yorgunluk, cinsel sorunlar, okul başarısında düşme, iş performansında azalma, aile içi geçimsizlik gibi durumlar da tabloya eşlik edebilir. Antidepresan ilaçlar, depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Depresyonda beyinde serotonin, noradrenalin, dopamin maddeleri azalmıştır. Antidepresanlar bu maddelerin miktarını arttırarak etki gösterir. 1. Antidepresan ilaçlar beyinde bozulmuş olan dengeyi yeniden sağlar. 2. Antidepresan ilaçların etkileri geç başlar (4-6 hafta sonra). Arada bir 1-2 ilaç alarak depresyondan kurtulmak mümkün değildir. 3. Antidepresan ilaçlar gelişigüzel bırakılmamalıdır. Kişi haftalar içinde tamamen iyileşse bile, antidepresan ilaca en az 6 ay devam edilmelidir. 4. Antidepresan ilaçlar bağımlılık yapmaz. 5. Antidepresan ilaçlar depresyon dışındaki durumlarda da faydalıdır. Obsesif kompülsif bozukluk, panik bozukluğu ve sosyal fobi gibi. Yeni kuşak antidepresanlar Sertralin (Lustral, Seralin, Selectra, Serdep) Sitalopram (Cipram, Eslopram, Citol, Vodalex, Citara) Paroksetin (Seroxat, Paxil) Fluvoksamin (Faverin) Fluoksetin (Prozac, Depreks, Zedprex, Fulsac, Florak) Essitalopram (Cipralex, Eslorex, Citoles) Venlafaksin (Efexor, Veniba) Milnacipran (İxel) Reboksetin (Edronax) Tianeptin (Stablon) Mirtazapin (Remeron, Mirtaron) Agomelatin (Valdoxan)    Klasik antidepresanlar Moklobemid (Aurorix) Mianserin (Tolvon) Trazodon (Desyrel) Bupropion (Zyban) Amitriptilin (Laroxyl) Klomipramin (Anafranil) İmipramin (Tofranil) Opipramol (İnsidon, İnsomin) II. ANTİPSİKOTİK İLAÇLAR Antipsikotik ilaçların başlıca kullanım alanı şizofreni ve diğer psikotik bozukluklardır. Şizofrenide temel bozukluk, beyinde dopamin fazlalığıdır. Antipsikotik ilaçlar dopaminin beyindeki etkisini azaltarak etki gösterir. Ayrıca, duygudurum (bipolar) bozukluk, psikotik belirtilerin eşlik ettiği veya dirençli depresyon, anksiyete bozuklukları gibi tablolarda da kullanılırlar. Antipsikotikler bağımlılık yapmaz, uyuşturucu değildir. Bazıları uyku ve sersemliğe yol açabilir. Klasik antipsikotik kullananlarda bazen kasılma, yerinde duramama; yeni kuşak antipsikotik alanlarda ise iştah artşına bağlı kilo alımı görülebilir. Klasik antipsikotikler Haloperidol (Norodol) Klorpromazin (Largactil) Pimozid (Nörofren) Trifluoperazin (Stilizan) Sülpirid (Sülpir, Meresa, Dogmatil) Flufenazin (Prolixin) Zuklopentiksol (Clopixol) Flupentiksol (Fluanxol)         Yeni kuşak antipsikotikler Risperidon (Risperdal) Olanzapin (Zyprexa, Rexapin) Ketiapin (Seroquel, Cedrina) Aripiprazol (Abilify) Risperidon (Risperdal Consta) Klozapin (Leponex, Clonex) III. ANKSİYOLİTİK (KAYGI GİDERİCİ) İLAÇLAR ‘Müsekkin’ veya ‘sakinleştirici’ olarak bilinen ilaçlar bu gruptandır. Etkileri çabuk başlar. Bu ilaçlar kullanan kişide endişe ve huzursuzluğu azaltır, rahatlama hali meydana getirir. Çoğu yeşil reçete ile verilir. Yatkın kişilerde, tedavi amacı dışında, uzun süreli ve yüksek dozlarda kullanıldıklarında bağımlılık riski vardır (Psikiyatride bağımlılık riski olan tek ilaç grubu). Tedavi dozunda, uygun süreli kullanıldıklarında bağımlılık tehlikesi söz konusu değildir. Anksiyolitikler Diazepam (Diazem, Nervium, Spazmo-Valibrin) Alprazolam (Xanax) Klonazepam (Rivotril) Lorazepam (Ativan) Klordiazeposid (Librax, Librium, Klipaks) IV. DUYGUDURUM DÜZENLEYİCİLER Bu ilaçlar aslında epilepsi (sara) tedavisinde kullanılır (Lityum dışındakiler)Ancak, psikiyatride de özellikle manik depresif hastalıkta da (iki uçlu mizaç bozukluğu veya bipolar bozukluk) kullanılır. Söz konusu amaçla en sık kullanılan ilaç lityum adında bir tuzdur. Duygudurum düzenleyiciler Karbamazepin (Tegretol, Karazepin, Teril, Karberol) Valproat (Depakin, Convulex) Lamotrijin (Lamictal) Topiramat (Topamax) Gabapentin (Neurontin) V. DİĞER İLAÇLAR Özellikle antipsikotiklerin oluşturduğu hareket bozukluklarının azaltılmasında ve giderilmesinde kullanılan ilaçlar: Biperiden (Akineton) Kaygı giderici: Buspiron (Buspon) Bunama (demans) tedavisinde: Memantin (Ebixa), Donepezil (Aricept, Doenza), Rivastigmin (Exelon), Galantamin (Reminyl) Özellikle dikkat eksikliği olanlarda: Metilfenidat (Ritalin, Concerta) Uyku artışı ile giden depresyonlarda antidepresanlara ek olarak: Modafinil (Modiodal) Sadece uyku ilacı olarak: Zopiklon (Imovane) Erkeklerin sertleşme bozukluklarında: Sildenafil (Viagra, Levitra, Sildegra)
0 notes