#Gazetecilik ilkeleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Popüler Tiyatro Yazarı Cevat Fehmi Başkut
Kalın gözlüklerinin ardından İnceleyici bakışlarıyla ve kısık sesiyle Cevat Bey, gazete İçinde bir disiplin kurmuştu. Duyarlı bir gazeteci, ilerici bir yazardı. Onunla çalıştığım sürede geniş hoşgörüsünü izlemek fırsatını buldum. O sıralar (sanırım 1962 yılıydı) İran Şahı Türkiye’ye gelmişti. Ben de zalim İran Şahı’na verip veriştiren bir yazı döşenmiştim. Bir süre sonra Cevat Bey odama geldi-,…
View On WordPress
#Büyük Şehir#Buzlar Çözülmeden#Cevat Fehmi Başkut#Gazetecilik ilkeleri#Halk yazaraı#Harputtabir amarikalı#Işın Güner Tuzcular#Muhsin Ertuğrul#Neyya Edebiyat#Popüler yazar#Saatli Edebiyat Takvimi#Türkiye GAzeteciler Cemiyeti#Tiyatro#Yaşar Kemal#İlhan Selçuk
0 notes
Text
Düzceli gazetecilerden Vali Aslan’a ziyaret
https://pazaryerigundem.com/haber/183890/duzceli-gazetecilerden-vali-aslana-ziyaret/
Düzceli gazetecilerden Vali Aslan’a ziyaret
Düzce Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyeleri, Düzce Valisi Selçuk Aslan’ı ziyaret ederek, yeni oluşturulan yönetim kurulu üyelerini tanıttılar.
Berkay KILIÇ / DÜZCE (İGFA) – 5 Temmuz 2024 tarihinde yapılan olağan genel kurulla Cihat Tutkun başkanlığında seçilen Düzce Gazeteciler Cemiyeti yeni yönetimi Düzce Valisi Selçuk Aslan’ı makamında ziyaret etti.
Ziyarete Başkan Cihat Tutkun, Başkan Yardımcısı Hakan Çakır ve Atilla Keskin, Muhasip Üye Tolga Hünkar, Genel Sekreter Sefer Demir ile yönetim kurulu üyeleri Enes Bektaş, Cahit Üstüner ve Tezcan Solmaz katıldılar.
Düzce Valisi Aslan, yeni yönetime başarılar dileyerek, basın ahlak ve ilkeleri çerçevesinde hareket edilmesinin Düzce’nin lehine olacağını söyledi.
Düzce Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cihat Tutkun, göreve gelen yeni yönetimin il genelinde gazetecilik mesleğinin daha ileri gitmesi ve kalitesinin artması için yeni düzenlemeler ve çalışmalar yapacaklarını, Düzce’nin lehine olan tüm durumlarda gazeteciler olarak göreve hazır olduklarını dile getirdi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Gazeteciliğin Yeni Yüzü
Günümüzde gazetecilik, hızla değişen dinamiklerle şekillenen bir meslek haline geldi. Teknolojinin ilerlemesi, sosyal medyanın yükselişi ve bilgiye erişimin kolaylaşması, haberin sunum ve tüketim şekillerini kökten değiştirdi diyebiliriz. Artık sadece haberin hızlıca ulaştırılması değil, aynı zamanda doğruluğunun ve güvenilirliğinin sağlanması da ön planda.
Geleneksel medyanın yanı sıra dijital platformlar da güçlü bir etki alanı oluşturdu. Web3 teknolojileri ve kripto paralar gibi yeni gelişmeler, medya endüstrisine farklı bir bakış açısı getiriyor. Bu dönüşüm sürecinde, gazetecilik mesleğinin temel ilkeleri ve etik değerleri, yenilikçi yaklaşımlarla nasıl bir araya getirilebilir? Bu soruları tartışırken, değişen haber tüketim alışkanlıklarının da gazetecilik pratiğini nasıl etkilediğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Bu blogda, günümüzün dinamikleri içinde gazeteciliğin evrilen yüzünü görmeye ve anlamaya çalışacağız.
Gazetecilik Web3 İle Karşılaşıyor
Bilgi Üniversitesi'nde Yeni Medya ve İletişim bölümünde öğretim üyesi olan Erkan Saka, NewsLabTurkey'de, kripto piyasalarının henüz gerçek bir 'kış' dönemine girmeden önce yazdığı yazısında, geleneksel medya ve dijital medyanın Web3 arayışlarının hız kazandığını ve yeni bir model için umut verici olduğunu vurguluyor.
Ne anladık biz bu yazıdan?
Web3 ve Gazetecilik: Web3 teknolojileri (örneğin blokzincir) ile gazetecilik arasında yeni bir kesişim noktası ortaya çıkıyor. Bu, interneti merkezsizleştirme ve medya operasyonlarını potansiyel olarak dönüştürme amacını taşıyor.
Zorluklar ve Fırsatlar: Web3, gelir elde etme için NFT'ler gibi fırsatlar sunarken ve okuyucu katılımı için DAO'lar gibi yapılar üzerinde dururken, büyük zorluklar da içermektedir. Önceki denemeler, Civil gibi projelerin başlangıçtaki heyecanının sürekli başarıya dönüşmediğini göstermiştir.
Adım Adım Kabul: Web3'ün genellikle yatırımcı odaklı ilgisinden dolayı, gazetecilikte bu teknolojilerin benimsenmesinde dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor. Geçmiş başarısızlıklardan ders çıkarmak ve gazetecilik etiği ile iş modeli üzerindeki etkileri dikkatle değerlendirmek önemlidir.
Geleceğe Yönelik Keşif: Belirsizliklere rağmen, Web3 ve gazetecilik alanında gelecekteki deneyler ve yenilikler konusunda iyimserlik var denebilir. Bu, merkezsiz yapıların medya yönetimi ve okuyucu katılımını nasıl şekillendirebileceğini keşfetmek anlamına geliyor.
Teknolojik Gelişmeler ile Etik Düşüncelerin Dengelenmesi: Blokzincir'in medya iş akışlarına entegrasyonu, yönetişim, sahiplik (NFT'ler gibi) ve geleneksel gazetecilik uygulamalarındaki merkezsiz yapıların rolü gibi etik soruları gündeme getiriyor.
Gelişmelerin İzlenmesi: Web3'ün medyada evrimi devam edecek ve endüstri üzerindeki etkilerini gözlemlemek ve analiz etmek sürekli bir gereklilik olacak.
Bu çıkarımlar, dijital peyzajın evrilen karmaşık ilişkisinde teknolojik yeniliklerle gazetecilik ilkeleri arasındaki etkileşimi vurgular niteliktedir.
Reuters Institute Digital News Report 2024
Reuters Institute Digital News Report 2024, küresel haber medyasındaki güncel eğilimler ve zorluklar hakkında değerli iç görüler sunuyor.
Ne anladık biz bu rapordan?
Yalan Bilgi Endişesinin Artması: Piyasalar arasında, gerçek ve sahte haberleri ayırt etme konusundaki endişe artıyor (%59 küresel, ABD'de %72). İzleyiciler tamamen uydurma haberlerden ziyade, önyargılı raporlama veya dayanaksız iddialar konusunda daha az endişeli.
Video İçeriklerinin Yükselişi: Haber için video tüketimi devam ediyor, özellikle genç izleyiciler arasında. Kısa haber videoları popüler, katılımcıların %66'sı haftalık olarak izliyor. Yayıncılar, genellikle YouTube ve TikTok gibi video platformlarında dağıtılan podcastler dahil olmak üzere video formatlarına doğru giderek artıyor.
Sosyal Medya Dinamiklerinde Değişim: Facebook gibi platformlar, algoritma değişiklikleri, paylaşılan haberlere duyulan güvensizlik ve izleyici yorgunluğu nedeniyle haber geçişlerinde önemini kaybediyor. Genç demografi, haber tüketimi için TikTok, YouTube ve Instagram gibi platformları tercih ediyor, bu da yayıncıların sosyal medya stratejilerini adapte etme ihtiyacını vurguluyor.
Yapay Zeka ve İzleyici Algısı: Haber odalarında yapay zekaya karşı dikkatli bir iyimserlik var, özellikle transkripsiyon ve özetleme gibi üretkenlik görevleri için. Ancak, yapay zekanın içerik üretmesine yönelik kuşkular var ve kullanımının şeffaflığı önemli olsa da, izleyici güvenini artırmıyor.
Abonelik Modellerindeki Zorluklar: Haber endüstrisi, deneme abonelerini uzun vadeli ödeyen müşterilere dönüştürmede zorluk yaşıyor. Ağır indirimler ve denemeler başlangıçta kayıtlar için etkili olabilir ancak alışkanlıklar ve algılanan değer nedeniyle tam fiyat aboneliklere dönüşmeyebilir.
Haber tüketiminin evrilen manzarasını vurgulayarak, izleyici tercihlerine uyum sağlamanın, şeffaf uygulamalarla güveni korumanın ve dijital çağda gelir modellemelerini yeniden değerlendirmenin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Gazetecilik, teknolojinin hızla evrilen etkileriyle yeni bir çağa adım atıyor. Geleneksel ve dijital medyanın Web3 arayışları, haber tüketim alışkanlıklarını derinden etkilerken, sektörde yeni fırsatlar ve zorluklar ortaya çıkıyor. Web3 teknolojilerinin medya endüstrisindeki potansiyeli büyük; ancak bu teknolojilerin gazetecilik ilkeleriyle nasıl dengeleneceği ve etik değerlerle nasıl uyum sağlayacağı önemli bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Haber alma ve paylaşma biçimlerindeki bu hızlı değişim sürecinde, medyanın toplum üzerindeki etkisi ve sorumluluğu da aynı ölçüde önem taşıyor. Bu bağlamda, geleceğin gazeteciliği için hem teknolojik yeniliklere açık olacak hem de güvenilir ve etik bir haber sunumunu sağlamak adına ilkelerin korunmasına özen gösterilmesi gerektiği sonucuna varabiliriz.
0 notes
Text
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan’ın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınladığı mesaj,
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan'ın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınladığı mesaj, gazeteciliğin önemine ve ülke kalkınmasında basının rolüne vurgu yapıyor. Alan, mesajında öncelikle kamuoyunun haber alma hakkının karşılanması ve doğru bilgilendirilmesi adına medyanın demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu ifade ediyor. Bu bağlamda, gelişen teknolojiyle birlikte hayatımıza giren yeni medya mecralarının gazetecilik adına sunduğu imkânların da meslek ilkeleri ve basın ahlakından taviz vermeden kullanılması gerektiğini belirtiyor. Alan, ardından hakkaniyet sahibi basınımızın ve gazetecilerimizin; ülkemiz ve ilimizde barış, huzur ve güven ortamının güçlenmesi yanında ekonomik alanda büyümesindeki paylarının oldukça fazla olduğunu dile getiriyor. Medyanın, milletimizin hassasiyetlerini gözeterek, doğru bilgilendirme görevini yerine getirip demokrasimize katkıda bulunduklarını görmekten duyduğu memnuniyeti ifade ediyor. Alan, 100 yıla yakın bir geçmişe sahip olan Elazığ medyası hakkında da değerlendirmelerde bulunuyor. Elazığ medyasının köklü basın tarihiyle başta Ahmet Kabaklı olmak üzere çok sayıda saygın gazeteci ve yazarı basın camiasına kazandırmış bir şehir olduğunu söylüyor. Elazığ medyasının, geçmişten aldığı güç ve referansla bugün de güçlü ve etkin bir şekilde çalışmalarını yürüttüğünü ve ilimizin her alanda kalkınma ve gelişmesine katkı sunduğunu ifade ediyor. Son olarak, görev başında vefat eden gazetecilere Allah'tan rahmet dileyen Alan, tüm basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor ve başarılar diliyor. Alan'ın mesajı, basının önemini ve ülke kalkınmasında basının rolünü vurgulayan nitelikli bir mesaj olarak değerlendirilebilir. Mesajda, gazetecilerin meslek ilkeleri ve basın ahlakından taviz vermeden çalışmalarının önemine vurgu yapılması, özellikle günümüzde önem arz eden bir husustur. Ayrıca, Elazığ medyasının geçmişten gelen köklü bir geçmişe sahip olması ve ilimizin kalkınmasına katkı sunması da Alan'ın mesajında dikkat çeken bir noktadır. Read the full article
0 notes
Photo
BAŞKAN TÖREN’DEN “10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ” MESAJI Altınordu Belediye Başkanı Aşkın Tören “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Basının demokratik ve şeffaf yönetimlerin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu belirten Başkan Tören, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesinde basın mensuplarına çok büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu kapsamda şehrimizdeki, ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmelerin doğru şekilde anlaşılıp yorumlanması ve halkımızın bilgilendirilmesinde gazetecilerimizin etkin bir rolü bulunmaktadır. Özellikle günümüzün hızla küreselleşen dünyasında; kitle iletişiminin önemi daha da artmıştır. Basın; milletimizin, insanımızın ve şehrimizin ortak sesi ve kamuoyunun da vicdanını temsil etmektedir. Gelişen teknolojiyle birlikte hayatımıza giren yeni medya mecralarının gazetecilik adına sunduğu imkanların da meslek ilkeleri ve basın ahlakından taviz vermeden kullanılması hayati önemdedir. Bilginin yayılma hızının baş döndürücü şekilde arttığı günümüzde, doğru ve dürüst habercilik anlayışı her zamankinden daha da kıymetli hale gelmiştir. Milletimizin gözü, kulağı ve dili olan, vatandaşlarımızın haber alma ve bilgi edinme ihtiyacının doğru biçimde karşılanmasına vesile olan basın mensuplarımızın en önemli vasıfları; gücünü halktan alarak, tarafsız ve bağımsız bir şekilde haber ve yayın yapma, toplumu doğru bilgilendirme, elde ettiği haber ve bilgileri kamuoyuna objektif, ahlaki ve ilkeli bir biçimde yansıtmalarıdır. Şehrimizin gelişimi ve daha güzel yarınlara ulaşması noktasında birlikte yürüdüğümüz Altınordu’muzun değerli basın mensupları başta olmak üzere tüm gazeteci dostlarımızın ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, sağlık esenlikler ve çalışma hayatlarında başarılar diliyorum. Bu vesile ile tüm basın emekçilerini en kalbi duygularımla selamlıyorum.” https://www.instagram.com/p/CnOnN6SM91a/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ 2020-2021 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI YARIYIL SONU (FİNAL) SINAV PROGRAMI
24 MAYIS 2021 PAZARTESİ (1. GÜN) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II İlk yardım ve Acil Sağlık Hizm. Moda Tasarımına Giriş Türk Dili II 25 MAYIS 2021 SALI (2. GÜN) Araştırma Yöntem ve Teknikleri II Aydınlanma Felsefesi Banka Muhasebesi Çağdaş Felsefe Akımları Çevre Politikaları Depolama ve Envanter Yönetimi Dosyalama ve Arşivleme Epidemiyoloji Eskiçağ Mezopotamya-Mısır Tarihi Etiketleme ve İşaretleme Finansal Hizmet Pazarlaması Gelişme Sosyolojisi Gümrük İşlem ve Uygulamaları Güvenlik Yönetimi Hava Yolu Yönetimi Havacılık Emniyeti ve Güvenliği İnternet Programcılığı II İslam Tarihi II Kameramanlık Kaynaştırma Eğitimi Makina ve Teçhizat Modern Mantık Ofis Uygulamaları Organizasyon Güvenliği Osmanlı Türkçesi II Özel Eğitimde Araç Gereç Geliştirme Özel Gereksinimli Çocuklar ve Eğitimi Sağlık Kurumları ve Sosyal Güv. Mev. Sigorta Muhasebesi Sözlü İletişim ve Hitabet Spor Pazarlaması Spor Tesisleri İşletmeciliği Tapu ve Kadastro Bilgisi Turizm ekonomisi Yolcu ve Yer Hizmetleri Zaman ve Toplantı Yönetimi 26 MAYIS 2021 ÇARŞAMBA (3. GÜN) Alternatif Turizm Anayasa Hukuku Çocuk Gelişimi II Çocuk ve Drama Gıda ve Personel Hijyeni Kimyasal Maddeler ve Tehl. Renk Bilgisi Tıbbi Terminoloji Yeni Medya ve Gazetecilik Uyg. Yiyecek İçecek Hizmetleri Yön. 27 MAYIS 2021 PERŞEMBE (4. GÜN) Sosyal Hizmette Bilişim Tekn. Temel Bilgi Teknolojileri II Yabancı Dil II Blok Uygulama II Blok Uygulama 28 MAYIS 2021 CUMA (5. GÜN) Adli Sosyal Hizmet Afetlerde Halk Sağlığı Hizmetleri Afetlerde İnsan Kaynakları Yön. Aile Sosyolojisi Biyoistatistik Çocuk Edebiyatı ve Medya Çocuk Gelişimi Uygulamaları Çoklu Ortam Uygulamaları Dış Ticaret Belgeleri Dış Ticaret İşlemleri Yönetimi Eğitim Sosyolojisi Gayrimenkul Değerleme İlkeleri Gayrimenkul Mevzuatı Gıda Güvenliğinin Temel Prensip. Göstergebilim Gündelik Yaşam Sosyolojisi Kişilerarası İletişim Kurtarma Araçları Eğitimi Mali Hukuk Bilgisi Medeni Hukuk II Medya Planlaması Meteoroloji Muhasebe Denetimi Okul Sosyal Hizmeti Özel Güvenlik Hukuku Psikiyatrik Sosyal Hizmet Siyasi Tarih Suni Tohumlama ve Veteriner Doğum Bilgisi Temel Harekât Hizmetleri ve Ramp Temel Sağlık Bilgisi Türk Siyasi Hayatı Türk Sosyologları Uluslararası Halkla İlişkiler Yanma ve Yangın 31 MAYIS 2021 PAZARTESİ (6. GÜN) Adalet Meslek Etiği Din Eğ. ve Din Hizmetler. Rehb. Hadis Halkla İlişkilerde Uygulama Teknikleri İş Güvenliği Mevzuatı Kriz Yönetimi Lojistik Yönetimi Maliyet Muhasebesi II Masaüstü Yayıncılık Meslek Hastalıkları Pazarlama İlkeleri Proje Yönetimi Reklam Kampanyaları ve Reklamcılık Uygulamaları Risk Değerlendirmesi Sosyal Antropoloji Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri Sosyal Hizmet Etiği Türkiye’nin Toplumsal ve Ekonomik Yapısı Türkiye’nin Toplumsal Yapısı Vergi Hukuku Veri Tabanı Yönetim Sistemleri Yaşayan Dünya Dinleri 01 HAZİRAN 2021 SALI (7. GÜN) Afetlerde Haberleşme Arapça II Bebeklik Döneminde Gelişim Bireylerle Sosyal Hizmet Cezaevi Yön. ve İnfaz Hukuku Bilgisi Din Sosyolojisi Ekip Çalışması ve Liderlik Hayvan Davranışları ve Refahı İletişim Kuramları İnsan Davranışı ve Sosyal Çevre II İnşaat Muhasebesi Kalem Mev. ve Tebligat Hukuku Bilg. Kamu Maliyesi Mikro İktisat Oyun Çocukluğu Döneminde Gelişim Örgütsel İletişim Para ve Bankacılık Pazarlama İletişimi Protokol ve Sosyal Davranış Kuralları Sağlık Ekonomisine Giriş Sosyolojiye Giriş Spor ve Turizm Stratejik Yönetim Şirketler Muhasebesi Tefsir Tarihi ve Usulü Temel Kredi İşlemleri Temel Sigortacılık ve Risk Toplumla Sosyal Hizmet Tüketici Davranışları Uluslararası İktisat Yazışma Teknikleri Yerel Yönetimler Yönetim Bilişim Sistemleri 02 HAZİRAN 2021 ÇARŞAMBA (8. GÜN) Afet ve Acil Durum Mevzuatı Arapça IV Bilgisayar Donanımı Ceza Muhakemesi Hukuku Çağdaş Sosyoloji Kuramları Dağıtım Kanalları Planlaması E-Ticaret Felsefe Görsel İletişim Tasarımı Hareketli Görüntü Tarihi İcra ve İflas Hukuku İletişim Tarihi ve Sosyolojisi İnsan Hakları ve Sosyal Hizmet İstatistik Analiz Kelama Giriş Kurumsal İletişim Yönetimi Müşteri İlişkileri Yönetimi Sağlık Hukuku Sağlık Kurumları Yönetimi II Sosyal Hizmet Tarihi Sosyal Hizmet Yönetimi Sosyal Politika Sosyoloji Tarihi Sponsorluk Tedarik Zinciri Yönetimi Türk İslam Edebiyatı Veteriner Dış Hastalıkları Bilgisi Veteriner Farmakol. ve Toksikol. Veteriner İç Hastalıkları Bilgisi Web Editörü 03 HAZİRAN 2021 PERŞEMBE (9. GÜN) Aile Eğitimi Ceza Hukuku Çağdaş Psikoloji Akımları Çağdaş Sanat Akımları ve Moda Çağrı Merkezi Yönetimi II Çağrı M. İçin Temel Satış Tekn. Çalışma Ortamında Risk Etm. Dış Ticaret Teşvikleri Dış Ticarette Yazışma Tekn. Dijital Kültür ve Sosyal Medya Estetik ve Sanat Felsefesi Fotoğraf ve Video Proje Gel. Giysi Konstrüksiyonu Görme Biçimleri Görsel Programlama II Grafik Tasarım Tarihi Haber Toplama ve Yazma Tekn. İçerik Yönetim Sistemi İlk Müslüman Türk Devletleri İş Hijyeni Lojistik Maliyet Analizi Maden ve Yapı İşlerinde İSG Nesne Tabanlı Programlama II Öğrenme ve Öğretme Teknik. I Özel Eğitim II Radyo- Televizyonda Program Yapım ve Yönetim Reklamda Yaratıcılık Rekreasyon ve Animasyon Seyahat Acentacılığı ve Tur Operatörlüğü Sigortacılık Uygulamaları Tarih Metodolojisi Temel Tasarım II Ticaret Hukuku Turizm Coğrafyası Turizm Mevzuatı Uluslararası Bankacılık Yeni Medyaya Giriş Yönetici Asistanlığı 04 HAZİRAN 2021 CUMA (10. GÜN) Afetlerde Risk ve Kriz Yönetimi Büro Yönetimi Dış Ticaret İşlemleri Muhasebesi Doğal Afetler ve Afet Yönetimi Dönem Sonu Muhasebe İşlemleri Emlak Komisyonculuğu Teknikleri Finansal Yönetim Fizyopatoloji Gelişim Psikolojisi Genel Antrenman Bilgisi Girişimcilik ve Küçük İşletmeler Güvenlik ve Acil Durum Pros. Haberleşme ve Seyrüsefer Sist. Hadis Tarihi ve Usulü Halkla İlişkilerde Strateji ve Planl. Hasta ve Çalışan Güvenliği Havacılık Kuralları İletişim Hukuku İslam Hukukuna Giriş İslam Kurumları ve Medeniyeti Kriminoloji Kültürlerarası İletişim Mantık Marka Yönetimi Matematik II Olay Yönetim Sistemi Patlayıcı-Parlayıcı Madd. ve Önl. Pazarlama Yönetimi Rapor Yazma İlke ve Teknikleri Reklam Fotoğrafçılığı Sağlık Ekibi Sağlık Kurumlarında Fin. Yön. Sağlık Sosyolojisi Sanat Sosyolojisi Sermaye ve Para Piyasaları Sivil Toplum Örgütleri Siyasi Düşünceler Tarihi Sosyal Güvenlik Sistemi Spor Ekonomisi Spor Organizasyonları Yönetimi Türk vergi Sistemi Türk Yönetim Tarihi Uçuş Teorisi ve Temel Uçak Bilgisi Veteriner Biyokimya Veteriner Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Veteriner Parazitoloji
2 notes
·
View notes
Text
İFTİRALARA KARŞI İPEKYOLU BELEDİYESİNDEN AÇIKLAMA
Terörle iltisakı nedeniyle Belediye Başkanı görevden alınarak Belediye Başkan Vekili görevlendirilen İpekyolu Belediyesi ile ilgili “Krt Tv” ve “Yeni Yaşam Gazetesi” ile tamamen yalan ve iftira niteliğindeki beyanları ve haberler üzerine kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına açıklama ihtiyacı doğmuştur.
KRT Tv’de “Olağan İşler” adlı programın 08.06. 2022 tarihli yayınında "İPEKYOLUNA BAK, TÜRKİYEYİ GÖR" üst KJ başlığı altında yazılan ve alt KJ’ de “Tehdit, rüşvet İddiaları, lüks araçlar, eş-dost kayırmacılığı” ve YENİ YAŞAM gazetesinin 18.07.2022 tarihli yayımında 1 ve 3 numaralı sayfalarda "KAYYUM VE EŞİNİN KEYFİ YERİNDE ", “AİLECE BELEDİYEYE ÇÖKTÜLER” başlıkları başlığı ile sözde “haber” yapılmıştır.
Söz konusu yalan ve iftira haber ile İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın hakkında 3,5 Milyon TL değerinde süper lüks bir jipe bindiği, bu aracın Temizlik, Genel Temizlik, Kent Temizliği vs. adlı ihaleyi alan şirkete yönelik yaptırımlar neticesinde temin edildiği, eşi Cansu Aydın’ı İpekyolu Kaymakamlığı Proje Biriminde işe aldığı, eşine özel oda tahsis ettiği, bu özel oda tadilatının Belediye kasasından ödendiği ifade edilmiştir. Yine aynı yayında müvekkil İpekyolu Belediyesi hakkında da “kasaba, ufacık, küçücük” şeklinde tanımlamalar yapılmıştır. Ancak sözde haberlerin; bütünüyle yalan, hayal ürününden ibaret olan, haber niteliği olmayan, iftiradan öteye geçemeyecek mahiyette olması nedeni Basını ev Kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı hasıl olmuştur. Şöyle ki; 1- İpekyolu Belediyesi ; 2021 yılı itibari ile 339.952 nüfusa sahip, Van ilinin sosyal ve ekonomik bakımdan en gelişmiş İlçesi olup aynı zamanda ülkemizin de en büyük 64. İlçesidir. 2- Hali ile İpekyolu Belediyesi son süreçte açıkladığı yatırım programları, gerçekleştirdiği hizmetler ve kamu yararını gözetmeye yönelik attığı cesur adımlar belirli gruplar tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. “Krt TV” ve “Yeni Yaşam Gazetesinin” yapılan sözde “haberlerinin de” bu amaca yönelik olduğu açıktır. İçinde bulunduğumuz çağda “ İDDİA OLUNUYOR” haberciliği yaparak gazetecilik mesleğinin ne yazık ki tükendiğini ispat etmiş bulunmaktasınız. Bilginin doğruluğunu teyit etmek habercinin asli görevi olup buna aykırı biçimde hayal dünyanızdan yola çıkarak ürettiğiniz haberlere “iddia olunuyor” ibaresini ekleyerek, bu haberlere itibar edilmesini beklemeniz de ayrıca son derece gülünçtür. Öyle ki ismi İhsan Emre Aydın olan İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekilinin adı dahi yanlış verilmiş, Ali İhsan Emre Aydın olarak açıkça yanlış sunulmuştur. İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili İhsan Emre Aydın, Belediye Başkan Vekilliği görevine başladığından bu yana halka hizmet ilkesi ile hareket ederek bu kapsamda onlarca proje gerçekleştirmiştir. Gerçekleşen bu projelere bizatihi tanıklık eden, diledikleri her anda İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekilinin ile doğrudan ve yüz yüze görüşme yapan yöre halkının yalan haberlerinize itibar etmeyeceği muhakkaktır. Nitekim yalan haber yapılamayacağı mevzuat kapsamında ve 6112 sayılı kanunun 8. Maddesi “ ı) Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz” hükmünde belirtilmiş olup bu sebeple hukuki ve cezai sorumluluğunuza gidileceğini fazlaya dair tüm yasal haklarımız saklı kalmak kaydı ile haberlerin tekzip edilmesi için noter aracılığıyla gerekli işlemler başlatılmıştır. 3- Temizlik, Genel Temizlik, Kent Temizliği vs. adlı ihaleyi alan şirkete yönelik yaptırımlar neticesinde 3,5 Milyon TL değerinde süper lüks bir aracın usulsüz biçimde temin edildiği “haberine” dayanak gösterilen; Temizlik, Genel Temizlik, Kent Temizliği vs. adlı ihale yapılması teknik olarak ve kanunen mümkün değildir. Çünkü 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127. Maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 23 ve 24. Madde hükümleri kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarının “Mal ve Hizmet Alımı “ ihalesi yapamayacağı yani temizlik ve benzeri işlerin kurum bünyesinde istihdam edilecek sürekli işçiler ile yapılacağı kesin hükme bağlanmıştır. Nitekim bu durum 2018 yılında, halk arasında bilinen tabiri ile taşerona kadro müjdesi şeklinde ifade edilmiş, oldukça yankı bulmuş ve sevinç yaratmıştır. Bir haberci olarak böylesi bir olayı bilmiyor olmanız ve ihale yapılması teknik ve yasal olarak mümkün olmayan bir konuda ihale yapıldığını iddia etmeniz, konuya vakıf olmadan söylenti ve dedikodular üzerinden haber yaptığınızı göstermekte olup kabul edilmezdir. Tüm çalışanlar nezdinde yankı bulan sevinç uyandıran bir hususu dahi bilgisizlik ve kötü niyetiniz ile gölgelemeye çalışmanızın, başarılı işler gerçekleştiren İpekyolu Belediyesi üzerinden kamuoyunda algı oluşturmaya yönelik beyhude bir çaba olduğu açıktır. 2021 yılı Eylül ayında görevine başlayan İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili İhsan Emre Aydın’ın temizlik işi için ihaleye yaptırması, ihalenin 2019 yılında yapılmış ve halen yürürlükte olması nedeniyle mümkün olmayıp müvekkile ölçüsüz boyutta iftira atıldığı tek başına ortaya koymaktadır. 4- Sözde haberinize konu edilen, araç ile ilgili olarak; müvekkil, tüm belediye başkan vekilleri gibi kendisine tahsis edilen zırhlı aracı kullanmaktadır. Nitekim Belediyenin birçok programında bu zırhlı araç görüntülere de yansımıştır. Zırhlı aracın kullanılamadığı dönemlerde; araç kiralama işi yapan yüklenici firma tarafından sözleşme yükümlülüklerine binaen araç temin etme yükümlüğü kapsamında, yüklenici firma ve Belediyemiz arasındaki sözleşme ve ilgili kanunlara uygun olarak ikame araç temini gerçekleştirilmektedir. Eğer; doğru olarak ifade etmeyi dahi beceremediğiniz haberinize konu ettiğiniz araç, İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekilinin kullandığı ikame araç ise; Yani Kaymakam ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın’ın kendisine araç tahsis ettirmek ya da bir menfaat elde etmek karşılığında ihale verdiği, iş yaptırdığı algısı oluşturmak istemekte iseniz bu hususunda yalan olduğunu bildiririz. Çünkü ikame araç temin eden şirketin ihalesinin yapıldığı tarih 07.10.2019 dur. İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın’ın, göreve başladığı tarihten NEREDEYSE İKİ YIL ÖNCE yapılmış bir ihaleye katılan şirketleri tehdit ettiğini, rüşvet aldığını “ iddia etmek” habercilik anlayışınızı, sorgulanmasına neden olmuştur.” Bu sebeple aşağıda belirtilen hüküm kapsamında yasal sorumluluğunuzu yerine getirerek tekzip metni yayınlamak sureti ile en azından hatanızdan dönme, yalan ve iftira haberiniz dolaysıyla özür dileme fırsatını sizlere tanımayı uygun bulmaktayız. 6112 sayılı kanunun Düzeltme ve cevap hakkı MADDE 18 - (1) Gerçek ve tüzel kişiler, kendileri hakkında şeref ve haysiyetlerini ihlâl edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması hâlinde, yayın tarihinden itibaren altmış gün içinde, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmamak ve suç unsuru içermemek kaydıyla, düzeltme ve cevap yazısını ilgili medya hizmet sağlayıcıya gönderir. Medya hizmet sağlayıcılar, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde, cevap ve düzeltmeye konu yayının yapıldığı saatte ve programda, izleyiciler tarafından kolaylıkla takip edilebilecek ve açıkça anlaşılabilecek biçimde düzeltme ve cevabı yayınlar. Düzeltme ve cevap hakkı doğuran programın yayından kaldırıldığı veya yayınına ara verildiği durumlarda, düzeltme ve cevap hakkı, yedi günlük süre içinde anılan programın yayın saatinde kullandırılır. Düzeltme ve cevapta, buna neden olan yayın belirtilir. 5- Sözde haberin alt KJ de “Tehdit, rüşvet İddiaları, lüks araçlar, eş-dost kayırmacılığı” ve gazetenin 18.07.2022 tarihli yayımında 1 ve 3 numaralı sayfalarda "KAYYUM VE EŞİNİN KEYFİ YERİNDE ", “AİLECE BELEDİYEYE ÇÖKTÜLER” başlıkları şeklindeki algı oluşturmak maksadı ile özel olarak seçilmiş ifadelere gelince; kimin kimi tehdit ettiği, tehdit sonucu bir suç duyurusu olup olmadığı tehdit edildiği iddia olunanların herhangi bir beyanı bile olmadığı görmezden gelinmiştir. İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın’ın bünyesinde çalışma yapan şirketler yahut şahısların müvekkiller aleyhine herhangi bir şikayeti, suç duyurusu ya da yargı merciine bildirimi olmadığı halde tehdit etmek şeklinde bir suç işlenmiş gibi ifadelere yer vermek TCK 267. Madde kapsamında İftira, TCK 123. Maddesi kapsamında Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarını teşkil etmektedir. Aynı şekilde “rüşvet iddiaları” denilerek açıkça İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın zan altında bırakılmış ve iftiraya maruz kalmıştır. Oysa yukarıda tüm detayları ile açıklandığı üzere İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın ne bir temizlik ihalesi ne de bir araç kiralama ihalesi yapmıştır. İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın göreve başlamasından neredeyse iki yıl önce yapılmış ihaleden rüşvet aldığının iddia edilmesi kabul edilmezdir. Kronolojik bakımdan da mümkün olamayacak bir hususta açık biçimde gerçek dışı ifadeler kullanmak TCK 301. Maddesi kapsamında Devletin kurum ve organlarını aşağılama suçunu teşkil etmektedir. Eş-dost kayırmacılığı olarak sunulan kısımda ise müvekkilin Eşi Cansu Aydın’ın kişilik haklarına saldırı niteliğinde ifadelere yer verilmiştir. Doğrudan Kaymakamlık’ a bağlı bir birim ve/veya Belediye bünyesinde hiçbir çalışması ve bağı olmadığı halde Cansu Aydın’ın adının, mesleğinin televizyon ekranında açıkça anons edilir gibi ifade edilmesi TCK 134. Madde kapsamında Özel hayatın gizliliğini ihlal, TCK 135. Madde kapsamında Kişisel verilerin kaydedilmesi, TCK 136. Madde kapsamında Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını teşkil etmektedir. Suç unsuru taşıyan ifade ve iftiraların “haber yapıldığı” kılıfı altına saklanamayacağı sabittir. Çünkü haberciye iddiasını araştırma, doğrulama görevi yüklenmiştir. İddianın doğrulanması bir yana müvekkilin adını bile araştırma gereği duymadan yanlış olarak verdiğiniz haberin açık biçimde tek hedefinin karalama olduğuna şüphe yoktur. Kaldı ki; Tarafınızca habercilik olarak, ispat olarak gösterilen “ çok gizli “ olduğu algısı yaratılan fotoğraflar zaten Belediye önünde çekilmiş olup hem koruma görevlilerinin hem belediye çalışanlarının bulunduğu bir alandır. İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın görev yaptığı Belediye önünde arabaya binmesini görüntülemenin üstün bir gazetecilik /televizyonculuk örneği olarak servis edilmesi de izahtan varestedir. Zaten bu görüntüler haber tarihinden çok öncesine ait olduğu gibi haber tarihinde söz konusu araç kullanılmamaktadır. Yaptığınız haberden de görüldüğü üzere, sürekli takip edilen, fotoğraflanan, terör örgütlerinin hedefinde bulunan bu sebeple yıpratılmak istenen kişi ve kurumlar İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın’dır. Kamu kurum ve Kuruluşların önemli pozisyonlarında görev yapan kişilerin her türlü yasa dışı işlemi yapabileceğini düşünmek ve bunu zaten görev yaptığı Belediye önünde çekilmiş bir fotoğrafla ispat ettiğini sanmak, yalnızca iddia olunuyor haberciliği yapmaya mahkum kalmış, iftiraya haber adı koyan siz muhatapların hayal dünyasından ibarettir. 6- İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın’ın eşi üzerinden de, kendisine haksız ve mesnetsiz saldırıda bulunmaktasınız. Müvekkilin eşi hiçbir zaman ne Belediyede ne de Kaymakamlık makamında yahut bu kurumlara bağlı birimlerde çalışmamıştır. Kendisi zaten İpekyolu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün personelidir. Müvekkilin Van ilinde göreve başlaması üzerine eşi de İpekyolu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü‘ne Bakanlık ataması ile gelmiştir. Cansu Aydın, müdürlük bünyesinde ki görevini 3 meslektaşı ile birlikte aynı odada çalışarak ifa etmektedir. Makam odası tahsis edildiği gibi iftira nitelikteki hususlarının algı yaratma, kamu kurum ve kuruluşlarına açıkça saldırı niteliğinde olduğu bellidir. Kaldı ki Cansu AYDIN halen İpekyolu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün başka bir biriminde çalışmaktadır ve belirtilen oda ise yine Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başka personelleri tarafından kullanılmaktadır. Buna rağmen kaymakamlık binasında oda tahsis edildiği, bu odanın tadilatlarının belediye kasasından ödendiği iddialarının nasıl uydurulduğunu dahi anlamış değiliz. Yine aynı şekilde İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın’ın eşi Cansu Aydın’a İpekyolu Belediyesinde üst düzey yöneticilik görevi verildiği iddiası da en hafif tabirle abesle iştigal olup hiçbir şekilde ne Belediye ne de Kaymakamlık’ a doğrudan bağlı birimlerde herhangi bir görev verilmemiştir. İpekyolu Kaymakamı ve Belediye Başkan V. İhsan Emre Aydın’ın; eşi üzerinden, hayal ürünü ifadelerle saldırıda bunulması habercilik /gazetecilik mesleği adına utanç vericidir. Mevzuat kapsamında aşağıda belirtilen tekzip metnin iş bu ihtarın tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren yasal süresi içinde (7 gün ) yayınlanmasını/ yayımlanmasını aksi halde sair tüm haklarımız saklı kalmak kaydı ile yargı yoluna başvuracağımızı bildiririz. YAYINLANMASI BİLDİRİLEN TEKZİP METNİ KRT TV Olağan İşler programının 08.06.2022 günü yayınlanan bölümünde "İPEKYOLUNA BAK, TÜRKİYEYİ GÖR" üst başlıklı “Tehdit, rüşvet İddiaları, lüks araçlar, eş-dost kayırmacılığı” alt başlıklı sözde haber; gerçek ile hiçbir ilgisi olmayan, müvekkilin şahsını, görev yürüttüğü kurumları karalamaya, itibarsızlaştırmaya yöneliktir. Müvekkil, Başkan Vekilliği görevine 09 Eylül 2021 tarihinde başlamış olup bu tarihte kendisine zırhlı bir araç tahsis edilmiştir. Bu aracın kullanılamadığı bir dönemde, ikame araç tedarik edilmiştir. İkame aracı tedarik eden şirketin ihalesi ise müvekkilin göreve başlamasından yaklaşık iki yıl önce yapılmıştır. Yani ortada ne müvekkilin yaptığı herhangi bir ihale, ne de iş verdiği bir şirket vardır. Buna rağmen müvekkilin bir çıkar elde ettiği şeklindeki asılsız, algı oluşturmaya yönelik habercilik ve gazetecilik ilkeleri ile bağdaşmayan, kamunun doğru haber alma hakkını da ihlal eden yayını kınamaktayız. Müvekkilin eşi Cansu Aydın, Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki görevini 3 meslektaşı ile paylaştığı bir odada ifa etmiştir. Müvekkilin eşi ne Kaymakamlık ne de Belediye bünyesinde görev almamıştır. Makam odası bulunmamaktadır ve Belediye kasasından oda tadilatı ve harcaması yapılmamıştır. Ayrıca Kaymakamlık bünyesinde “Proje Birimi” şeklinde bir birim dahi bulunmadığını kamuoyu bilgisine sunmaktayız. Müvekkiller İpekyolu Belediyesi ve Belediye Başkan Vekili İhsan Emre Aydın hakkında 08.06.2022 tarihli yayınınız ile belirtilen hususların gerçek dışı olduğu, müvekkilin göreve başladığı tarihten bu yana herhangi bir temizlik ihalesi yapmadığı, araç kiralama ihalesinin ise müvekkil göreve başlamadan iki yıl önce yapıldığı, eşi Cansu Aydın’ın ne Kaymakamlık ne de Belediye bünyesinde görev almadığı, haberlerin asılsız olduğu kamuoyuna saygı ile duyurulur. YAYIMLANMASI BİLDİRİLEN TEKZİP METNİ Yeni Yaşam Gazetesinin 18.07.2022 tarihli yayımında 1 ve 3 numaralı sayfalarda "KAYYUM VE EŞİNİN KEYFİ YERİNDE ", “AİLECE BELEDİYEYE ÇÖKTÜLER” başlıklı sözde haber; gerçek ile hiçbir ilgisi olmayan, müvekkilin şahsını, görev yürüttüğü kurumları karalamaya , itibarsızlaştırmaya yöneliktir. Müvekkil , Başkan Vekilliği görevine 09 Eylül 2021 tarihinde başlamış olup bu tarihte kendisine zırhlı bir araç tahsis edilmiştir. Bu aracın kullanılamadığı bir dönemde, ikame araç tedarik edilmiştir. İkame aracı tedarik eden şirketin ihalesi ise müvekkilin göreve başlamasından yaklaşık iki yıl önce yapılmıştır. Yani ortada ne müvekkilin yaptığı herhangi bir ihale, ne de iş verdiği bir şirket vardır. Buna rağmen müvekkilin bir çıkar elde ettiği şeklindeki asılsız, algı oluşturmaya yönelik habercilik ve gazetecilik ilkeleri ile bağdaşmayan, kamunun doğru haber alma hakkını da ihlal eden yayını kınamaktayız. Müvekkilin eşi Cansu Aydın, Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki görevini 3 meslektaşı ile paylaştığı bir odada ifa etmiştir. Müvekkilin eşi ne Kaymakamlık ne de Belediye bünyesinde görev almamıştır. Makam odası bulunmamaktadır ve Belediye kasasından oda tadilatı ve harcaması yapılmamıştır. Ayrıca Kaymakamlık bünyesinde “Proje Birimi” şeklinde bir birim dahi bulunmadığını kamuoyu bilgisine sunmaktayız. Müvekkiller İpekyolu Belediyesi ve Belediye Başkan Vekili İhsan Emre Aydın hakkında 18.07.2022 tarihli yayımınız ile belirtilen hususların gerçek dışı olduğu , müvekkilin göreve başladığı tarihten bu yana herhangi bir temizlik ihalesi yapmadığı, araç kiralama ihalesinin ise müvekkil göreve başlamadan iki yıl önce yapıldığı ,eşi Cansu Aydın’ın ne Kaymakamlık ne de Belediye bünyesinde görev almadığı , haberlerin asılsız olduğu kamuoyuna saygı ile duyurulur. Read the full article
0 notes
Text
Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Uğur Mumcu’yu anma mesajı yayınladı
Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Uğur Mumcu’yu anma mesajı yayınladı
Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu 24 Ocak 1993’te hain bir saldırı sonucu katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’yu anma mesajı yayınladı. Başkan Ekicioğlu, mesajında şunları ifade etti: “24 Ocak 1993’te katledilen demokrasi savunucusu gazeteci yazar hemşehrimiz Uğur Mumcu hümanist; eşit, özgür ve insanca bir yaşamı savunuyordu. Uğur Mumcu,gazetecilik meslek ilkeleri doğrultusunda nasıl…
View On WordPress
0 notes
Text
Erdoğan'dan Gazeteciler Günü bildirisi: Basın özgürlüğü kavramının istismar edilmesine de asla müsaade etmeyeceğiz
Erdoğan’dan Gazeteciler Günü bildirisi: Basın özgürlüğü kavramının istismar edilmesine de asla müsaade etmeyeceğiz
Erdoğan iletisinde şu sözleri kullandı: – Yeni medya mecralarının gazetecilik ismine sunduğu imkanların meslek ilkeleri ve basın ahlakından taviz vermeden kullanılması hayati değerdedir. – Türkiye olarak basın özgürlüğünden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz üzere, bu kavramın istismar edilmesine de asla müsaade etmeyeceğiz.
View On WordPress
0 notes
Text
İVME Meydan - Muratcan Işıldak: Basın Özgürlüğü
İVME Meydan: İvme Hareketi blog sayfasında yazmak isteyen ve İVME’nin ilkeleri ile kesişen herkesin davetli olduğu mecra.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında basın hürdür ve sansür edilemez ifadesi 28. maddede yer almıştır. Anayasal ve uluslararası sözleşmelerle de Türkiye Cumhuriyeti'ne basın hürriyetinin tesis edilmesi ve korunması için görev ve yetki tanınmıştır. Basın özgürlüğünün sağlanması için her türlü önlem alma görevi devlete verilmiş olduğundan gazetecilerin haber yapma özgürlükleri ve vatandaşların bilgiye erişim haklarının tesisi için basın-yayın hakkı özel korumaya alınmalıdır.
Bunun için kullanılacak en temel yöntem ise, gazetecilerin haber yapabilmesi için uygun koşulların sağlanmasıdır.
Basın özgürlüğü konusunda araştırmalar yapan ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House verilerine göre basın özgürlüğünde en hızlı düşüş yaşayan üçüncü ülke olan ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) verilerine göre 2019 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde 180 ülke içinde 157. sırada bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratikleşmesi için devletin girişimlerde bulunması ve koruyucu tedbirler alması gerekmektedir.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu kötü durumdan kurtarmak ve Anayasal ilkelerle koruma altına alınan “Basın hürdür sansür edilemez” temel ilkesinin gerçekleştirilmesi için öncelikle gazetecilerin üzerindeki sosyal ve siyasal baskıların kaldırılması gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa Sosyal Şartı’nda yer alan hükümlerle koruma altına alınan ve temel insan hakkı olarak kabul edilen basın ve yayın hakkının korunması için ülkemize yükümlülükler verilmiştir.
Bu sebeple basın mensuplarının meslekleri ile ilgili yapılan yargılamalarda tutuksuz yargılanması ve basın mensuplarının her türlü dış tehditten korunması gerektiği açıktır.
Ancak mevzuat sistemi söz konusu tedbirleri almaktan uzak ve hatta bu tedbirlerin alınmasını engelleyici niteliktedir. Bu tedbirlerin alınması için devletin basın özgürlüğü ve bireylerin haber alma özgürlüğü ile devletin tüzel kişilik hakları karşılaştırıldığında devletin bireysel özgürlüklerden yana tavır alması haliyle devletin demokratik devlet yapısına sahip olduğu kabul edilebilir.
Anayasa’nın Cumhuriyetin temel nitelikleri kenar başlıklı m.2’de devletin demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir.
Anayasa’nın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kenar başlıklı 26. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir” ifadesi ise salt habere ilişkin bir önlem olup haberciye ilişkin bir sınırlama değildir.
Kaldı ki, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.10’da anılan “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatma özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir” hükmü ile de açıklığa kavuşturulmuştur.
Anayasanın milletlerarası anlaşmaları uygun bulma kenar başlıklı m. 90’da yer alan “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” hükmü bir arada değerlendirildiğinde Anayasa m.26’da yer alan söze konu sınırlamanın metinden çıkartılması gerekmektedir.
Devlet mekanizmasının elindeki karar alma, uygulama ve yargılama yetkileri devlet mekanizmasındaki bazı kişilerce kasıtlı olarak ya da siyasal baskılarla kötüye kullanılması sonucu basın sansür edilemez ilkesi defalarca çiğnenmiş ve haber alma hürriyeti hakkının özüne dokunulmuştur.
Basın özgürlüğü denilince gerek elektronik ortam kullanılarak gerek basılı medya veya görsel basın vasıtasıyla (gazete, dergi, radyo, televizyon, internet vb.) görüş ve düşüncelerini açıklayabilme ve yayma hakkı olduğunu belirtmek gerekir. Bu kapsamda devlet mekanizmasının elindeki karar alma, uygulama ve yargılama yetkileri; devlet mekanizmasındaki bazı kişilerce kasıtlı olarak ya da siyasal baskılarla kötüye kullanılması sonucu defalarca çiğnenmiş ve bireylerin de haber alma özgürlüğü hakkının özüne dokunulmuştur.
Gazeteciler yaptığı haberler dolayısıyla def'aten tutuklanmış ve kimi zaman hüküm giymiştir. Tutuklu yargılanmaları ise gazetecilerin mesleklerini yapabilmelerini engellemiştir. Bu, devletlerin demokratik olma ya da demokratik olmama noktasında en önemli kriterdir ve devlet gücünün, devlet otoritesince hovarda kullanımından başka bir tutum değildir.
George Orwel'in de dediği gibi gazetecilik, "birilerinin yayınlanmasını istemediği haberleri yazmaktır, gerisi halkla ilişkilerdir." Bu sebeple basın hür kalmalı ve sansür edilmemelidir.
Gazetecilere mesleki faaliyetleri dolayısıyla yapılan yargılamada yargılama süresince getirilecek olan tutuksuz yargılanma, hukuki dokunulmazlık olarak algılanmamalıdır. Bu yargılama herhangi bir prosedüre bağlanmamıştır. Gazetecilerin mesleki faaliyetleri sırasında nefret söylemi, hakaret, yalan haber, devlet sırlarını ifşa, casusluk gibi eylemler haber içeriğinde olan olaylar ise; yargılama sonucunda kişiler hüküm alabilmektedir. İfade özgürlüğü kavramı, masumiyet karinesinin en hassas uygulanması gereken olgu olmalıdır. Öyle ki; Voltaire "Senin düşüncelerine katılmıyorum ama düşünceni özgürce ifade edebilmen için canımı bile verebilirim" ifade özgürlüğünün dokunulmaz olduğunu ifade etmiştir.
Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde basın özgürlüğü başı çekmeli ve düşüncenin serbestçe ifade edilebilmesi sağlanmalıdır.
Gazetecilik, görülmeyeni göstermektir. Öyle ki; uluslararası basına kapalı bölgeler olan Kuzey Kore, Tibet, Çeçenistan, Papua, Birmanya gibi bölgelerde nelerin yaşandığı bilinmemektedir. İnsanlık ortak mirası ve insanlık ortak onuru bakımından basın bizlere gerçeği aktaran aracıdır. Kaldı ki uluslararası basına açık olan savaş alanlarında dahi bunu bizlere anlatan gene gazetecilerin yapmış olduğu haberlerdir. Bu bölgelerde basın yayın hakkının kullanılmış olması insan haklarının korunması için teminattır. Basın yayın hakkının kullanılması, temel insan haklarının uluslararası güvencesidir.
Demokratikleşme ideasında olan devletlerde demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan gruplar hiç bir zaman basın mensupları olmamıştır. Basın mensuplarının; milletvekili kavramını oluşturan yasama dokunulmazlığı ve yasama sorumsuzluğu, bir diğer anlatımla kürsü dokunulmazlığına sahip olması ile ancak özgür basın olgusunu oluşturabilecektir. Bireylerin kafasındaki şablon ve algılara göre davranış modeli geliştirilmektense genel ilkeler etrafında toplanmak daha meşru ve demokratik olacaktır. Algı yönetimi ve taraf algısı yaratmak basın mensuplarının etrafında toplandığı özgürlük ve bağımsızlığa, tarafsız haber anlayışına, ifade hürriyetine uygun düşmeyecektir. Ancak gazetecilerin siyasal aktörlerce sansürlenmesi ya da siyasal faktörlerce sansürleneceği fikri içine işleyen gazetecilerin oto-sansüre sebep olması ise; temel hak olan düşünceyi yayma hürriyeti ve habere ulaşma özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Öyle ki basın yayın hakkı temel hak olarak koruma altına alınmışken ve bu hakkı koruma görevi devlete verilmişken ülkemizdeki uygulama ne yazık ki tam tersine bir hal almıştır. Koruma görevinden çok öte, basın yayın hakkına en çok zarar veren “devlet otoritesi “olmuştur.
Basın mensuplarının tutuklu yargılanması kavramı sansür ile eşdeğerdedir. Sansür ya da tutuklu yargılama; ifade özgürlüğüne tahammülün olmamasının tezahür etmesi durumudur. Suç olgusunun karşısında cezai müeyyide var iken, haber yapma iddiasıyla mukim olan kişileri tutuklamak düşünceyi yayma hürriyeti ile bağdaşmamaktadır. Basın mensubu kişilerin tutuklu yargılanması olgusu masumiyet karinesine verilen büyük zarar, ifade özgürlüğü ile haber alma hürriyetinin önünde büyük engeldir. Muratcan Işıldak
0 notes
Photo
Yayın İlkeleri Esasen basın özgürlüğüne bağlı olarak bizim hukukumuzda basın kuruluşlarının ve basın mensuplarının uymak zorunda oldukları belirli bir “ilkeler metni” bulunmamaktadır. Doğal olarak basın kuruluşları ve basın mensupları açısından genel hukuk kurallarının ötesinde hukuken bağlayıcı nitelikte herhangi bir ilke veya kural bulunmamaktadır. Bu nedenle basın mensupları çalışmalarında hukukun genel kurallarına uymakla yükümlüdür. Ancak ülkemizde faaliyet gösteren Basın Konseyi’nin benimseyip ilan ettiği bazı temel ilkeler bulunmaktadır. Urfa Yazar olarak bizim de kabul ettiğimiz temel ilkeler şunlardır: 1. Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınamamak, aşağılamamak, 2. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı yada incitici yayın yapmamak, 3. Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet etmemek, 4. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer vermemek, 5. Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu yapmamak, 6. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlamamak, 7. Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe yayınlamamak, 8. Bir basın organının dağıtım süreci tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği ürün, bir başka basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna sunmamak, ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının belirtilmesine özen göstermek, 9. Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse “suçlu” ilan etmemek, 10. Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfetmemek, 11. Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korumalıdır. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal ekonomik vb. nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır. 12. Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınmak, 13. Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınmak, 14. İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu niteliklerini, tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirtmek, 15. Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı göstermek, 16. Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duymak. #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler
0 notes
Text
Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Uğur Mumcu’yu anma mesajı yayınladı
Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, Uğur Mumcu’yu anma mesajı yayınladı
Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu 24 Ocak 1993’te hain bir saldırı sonucu katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’yu anma mesajı yayınladı. Başkan Ekicioğlu, mesajında şunları ifade etti: “24 Ocak 1993’te katledilen demokrasi savunucusu gazeteci yazar hemşehrimiz Uğur Mumcu hümanist; eşit, özgür ve insanca bir yaşamı savunuyordu. Uğur Mumcu,gazetecilik meslek ilkeleri doğrultusunda nasıl…
View On WordPress
0 notes
Text
ATATÜRK’ÜN YAZARLIĞI VE GAZETECİLİĞİ (Tarihçi) - Türkçe Tarih
ATATÜRK’ÜN YAZARLIĞI VE GAZETECİLİĞİ
Kemal ARI Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Müdürü Mustafa Kemal Atatürk’ün en az bilinen yanlarından birisi, onun yazarlığı ve gazeteciliğidir. Saptayabildiğimize göre O, 14 ayrı kitap yazmış bir yazardır. Bu düzeye gelinceye dek Atatürk, büyük bir...
Devamını okumak için: https://turkcetarih.com/ataturkun-yazarligi-ve-gazeteciligi/
Atatürk, Gazetecilik, Hakimiyet-i Milliye, İrade-i Milliye, Minber, Mustafa Kemal, Mustafa Kemal Atatürk, Yazarlık
#Atatürk#Gazetecilik#Hakimiyet-i Milliye#İrade-i Milliye#Minber#Mustafa Kemal#Mustafa Kemal Atatürk#Yazarlık
5 notes
·
View notes
Photo
Devletin gerçek yüzünü gösteren pencere: Hrant Dink Bu yazıyı yazmak için, artık benim için çok aşina gelen ama her anlatışımda içinde kaybolmuş hissettiğim Dink davasının on yılına baktığımda bir resim çizmek kadar, o resmi anlaşılır kılmak da çok zor. Ama Hrant Dink, hiç kendisini tanımamış olsam da benim hayatımda devleti, yargıyı ve hatta insanları biraz daha anlamamı sağlayan bir pencere oldu. 19 Ocak 2007 günü Hrant Dink’in öldürüldüğünü öğrendiğimde Nevizade’deydim. Hiçbir şeyden haberi olmayan biri olarak politik arkadaşlarımdan öğrenmiştim cinayeti. Kim olduğu, ne yazdığı, neden öldürüldüğü hakkında hiç fikrim yoktu. 23 Ocak’ta yüzbinlerin katıldığı cenaze sırasında ben Bağcılar’a bir staj görüşmesi için ulaşmaya çalışıyordum. Eminönü’nde otobüs beklerken bir kadının söyledikleri hala aklımda: “Gavur ölür, çilesi müslümana düşer.” Ben Hrant Dink’i böyle tanıdım. Kim olduğunu, ne anlattığını, neden hedef haline getirildiğini öğrenmem bir anda olmadı. Nasıl öğrendiğimi de hatırlamıyorum. Ama geç öğrendim. Çok geç. Gazeteciliğe başladığımda ilk takip ettiğim dava, ilk adliye haberim de Hrant Dink cinayeti davasıydı. Sadece kimin yargılandığından öte bir bilgimin olmadığı davayı izlerken yargı haberciliğini öğrendim. Dink’in hedef haline getirilmesi sadece Sabiha Gökçen haberiyle olmadı. Öldürülmesi, bir grup bilgisiz, sorgusuz gencin “milliyetçi duygularının” depreşmesinin sonucu olmadı. Bu ülkenin “amirali” ilan edilen gazetenin bir köşesinde, gazetecilik ilkeleri katledilip cımbızla laf seçilirken Dink hedef gösterildi. Amiralin peşine takılan tekneler de az değildi. Genelkurmay, Valilik, Milli İstihbarat Teşkilatı… 2004-2007 arasında, Dink her zaman bu kurumların bir “meselesi”ydi. Gerek resmi açıklamalarla, gerek “sohbetlerle” “ayar çekmeye” çalıştıkları bir gazeteciydi. Fethullah Gülen cemaati ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sıkı fıkı oldukları dönemlerde kendilerine “mesele” etmelerine rağmen, Dink’i tehditlere karşı korumayan, cinayete çanak tutan, başlarını çeviren devlet çalışanlarının yargılanması hep engellendi. Yargıtay’ın bozduğu kararın verildiği gün, 17 Ocak 2012’de, salonda isyan vardı. Dava 2013’te yeniden başladığındaysa sebat. Dava yeniden başladığında artık ülkedeki siyasi ittifak bozulmuş, Dink’i gerçekten adalet isteyenlerin altı yıldır dile getirdikleri cinayette sorumlu kamu görevlilerinin yargılanması için bir imkan ortaya çıktı. Vaktiyle adliye önünde Hrant’ın Arkadaşları tarafından adliye önünde yargılanmaları için çağrılan ama hep birilerince korunan isimler birer birer savcı karşısına çıktı. Kimisi dokunulmazlığını korurken kimisi hakkında dava açıldı. Dava birleştirilip yeniden görülmeye başladığında, artık tetikçi Ogün Samast da, dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah da, yeni görevden alınan eski İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç de, cinayet döneminde Trabzon İl Emniyet Müdürü olup İstihbarat Daire Başkanlığı’na yükselen Ramazan Akyürek de aynı sanık koltuğundaydı. Dava hala sürüyor. Savunmalar alınırken devletin içindeki siyasi ittifakların nasıl birbirlerinden istihbarat kaçırdığına, gerektiğinde de nasıl birbirlerini korumak için yan yana geldiklerinde tanık oluyoruz. Siyasi yakınlaşmaların nasıl fiziksel yakınlaşma haline dönüştüğünü görüyoruz. Sanık sandalyelerindeki “taraflar” belli. Cinayet dönemindeki Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube görevlisi sanıklar İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlisi sanıkları suçluyor. İstanbul İl emniyet Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube görevlisi sanıklar Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı görevlisi sanıkları suçluyor. İstihbarat Daire Başkanlığı görevlisi sanıklar İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlisi sanıkları suçluyor. Ve tüm sanıklar Trabzon Jandarma Komutanlığını suçluyor. Sanıkların ifadelerinden anlıyoruz ki, bir cinayet istihbaratı gelmiş, o cinayet istihbaratının “cinayet” anlamına geldiğinin üstünü örtmek için taklalar atmışlar, o cinayet istihbaratını yeniden duymamak için resmen kulaklarını tıkamış, gözlerini yummuşlar, cinayet olduğunda bari arkamızdaki izleri silelim demiş ama birbirlerine düşmüşler. Savunmalar hala devam ediyor, hali hazırda bir de Dink’in evinin önünde keşif yapan jandarma görevlilerinin iddianamesini bekliyoruz. Görülüyor ki, devletin kendi içindeki kavgasını daha çok izleyeceğiz. Ve etkin soruşturmanın önündeki her bir engel, bu çırpınışların bulandırdığı suyu daha da çamurlaştıracak. Ancak nasıl ki geçmişte “korunanlar” ve terfi ettirilenler bugün gözden çıkarılabiliyorsa, yarın da bugün korunanlar gözden çıkarılacak. Öyle ya da böyle, Dink cinayeti her anlamda devletin gerçek yüzünü göstermeye devam edecek. Keşke bu yüze daha fazla insan tanık olsa, daha çok kişi salonu doldursa. Tıpkı davanın ilk günlerindeki gibi. Bugün, Dink’in öldürülmesinin üzerinden tam 10 yıl geçti. Ben 10 yıl önce Nevizade’de otururken bir Ermeni gazetecinin öldürüldüğünü öğrenen Elif’ten çok başka bir yerdeyim. Benim için yaşarken hiç farkında olmadığım ama geriye dönüp baktığımda hayatımda bir mihenk taşı olan bir gün 19 Ocak 2007. Tıpkı Türkiye için olduğu gibi. Elif Akgül (Bianet)
6 notes
·
View notes
Text
Haberin Kaynağı Haberso.com
Haberso, dünyadan gündeme ait bütün haberleri tarafsız ve doğru bir şekilde okuyucularıyla buluşturmaktadır. Tamamen gerçek verileri baz alarak, tarafsız habercilik ilkesine uygun bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedirler. Sosyal medya gazetesi görevini üstlenen Haberso, topluma yönelik bütün haberleri özgür bir şekilde okuyuculara yansıtmaktadır. Geniş kapsamlı habercilik imkanı sunan Haberso.com sitesinde dünyadan gündeme ait öğrenmek istediklerinize yönelik farklı kategoriler bulunmaktadır. Haberso haber sitesine giriş yaptıktan sonra karşınıza gündem ile alakalı dünya haberleri, ekonomi haberleri, sağlık haberleri, yurttan haberler, siyaset haberleri, bilim ve teknoloji, asayiş haberleri, kültür- sanat- yaşam haberleri ve illere ait önemli haberler çıkmaktadır.
Haberso.com İlkeleri
Haberso, topluma yönelik özgür habercilik sistemiyle gündemdekileri yansıtırken topluma karşı olan sorumluluklarını ve gazetecilik ilkelerini göz önünde bulundurmaktadır. Dil, din, ırk, cinsiyet, mezhep fark etmeksizin toplumda ki farklılıklara saygı duymaktadır. Toplumun gündemde ki haberlerin çarptırılmaksızın, gerçek ve doğru yönüyle yansıtılmasını savunmaktadır. Gazetecilik etiğinden hiçbir şekilde taviz oluşturmadan, basın özgürlüğünü sonuna kadar savunmaktadır. Haberso.com sitesinde yayınlanan tüm haberler gündeme ait başlıkları içerir. Aynı zamanda yurttan ve dünyada ki tüm son dakika haberlerine haber sitesi üzerinden kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Haberso.com üyelerine ve okuyucularına gün içerisinde onlara kolaylık sağlayabilecek belli başlı servisler sunmaktadır. Bu servisler; yol durumu, hava durumu, eczaneler, namaz vakti, anketler, lig fikstürü şeklindedir. Haberso.com sitesine giriş yaptıktan sonra ‘Menü’ seçeneğine tıklayarak içerik, servisler ve kurumsal kategorilere ulaşabilirsiniz. İçerik kategorisinde dünyadan ve yurttan tüm son dakika haberlerine ulaşabilirsiniz. Tarafsız ve doğru haberlerin yansıtıldığı, gündeme dair bütün son dakika haberlerinin yer aldığı Haberso, gereken önem ve özeni göstererek okuyucularının güncel haberlere anında ulaşmasını hedeflemektedir. Haberso.com sitesi üzerinden gündemde ki konu başlıklarına yönelik detaylı bilgiler alabileceğiniz, tüm son dakika haberlerine ulaşabileceğiniz gibi ilginç bulduğunuz ya da haber olarak gördüğünüz bütün haber içeriklerini sitede ki ‘ Haber İhbar’ seçeneğinde yer alan formu doldurarak ya da Whatsapp iletişim hattı üzerinden site yetkilileri ile iletişime geçebilirsiniz. Form üzerinde ki boş alanların hepsini eksiksiz bir şekilde doldurmanız haber ile ilgili size ulaşmaları konusunda site yetkililerine yardımcı olacaktır.
0 notes