#Güle Güle Sevdiğim
Explore tagged Tumblr posts
Video
youtube
Güle Güle Sevdiğim
0 notes
Video
youtube
Yıldıray Dirier | Güle Güle Sevdiğim
0 notes
Video
Yıldıray Dirier ༺✮•°◤ Güle Güle Sevdiğim
0 notes
Text
Çok Hızlı! (19) (Orhan 36 Y., Bursa)
Pazartesi Murat arayıp geldi. Onu işe aldım, arabaları kontrol edecek, bakım vs. yaptıracak, alış verişleri yapacak, Hatice teyzenin ihtiyaçlarını karşılayacak, İnşaat vs. işlerini kontrol edip bana raporlayacak, gerektiğinde şöforlük yapacaktı. Günlük yükümün yarısını ona aktarmıştım.
Evlerin inşaatı çok hızlı ilerliyordu. Behiye abla ve Fatma ile inşaatları kontrol ettik. İç dizaynı kalmıştı. Bir iç mimar, bir de peyzaj mimarı ile anlaşmıştık. Bir ay içinde evin içine girebilecektik. Müştemilatlar bitmişti bile. Havuzlar hazırdı. Arazi giriş kısmı dar sonra genişleyen hafif eğimli bir yapıdaydı. Müştemilatların olduğu bölüm aşağıda kalırken, mesela ben havuza girerken giriş kısmından onlar beni göremeyeceklerdi. Behiye abla ile benim villa arası 450 metre, ana girişten evlerin olduğu alan 400 metre vardı. Müştemilaların olduğu ana girişin eni 250 metreydi. Yani aynı arazide olmamıza rağmen mahremiyet tam olacaktı.
Kendi villamın yanından dışarı çıkılabilecek gizli bir kapı koydurdum. Duvarların altından tünellerle 3 demir kapıdan geçilerek, (50 metre ötedeki kimseye söylemeden alıp küçük bir garaj ve kulübe yerleştirttiğim tel örgülü 2 dönümlük) araziye çıkılıyordu.
Günlerim işlere koşup, her zamanki seks faaliyetleri ile geçiyordu. Bu arada Konya'ya gitmek istemeyen Nur kocasına boşanma davası açmış, Güzin ile üst katta kalmaya başlamıştı, çünkü Ümit sevgilisini annesinin evine getirmiş, orda yaşamaya başlamıştı.
Bir akşamüstü bürodan arka kısma geçtim. Nur'a birşeyler uydurup arka tarafa gelmesini istedim. Kısa bir şort ve askılı bir bluzla geldi. Sarılıp oturduk, konuşmaya başladık, ama birbirimize dokunmaya devam ediyorduk. "Güzin'e ne dedin?" dedim. Nur, "Onu da getirdim!" dedi ve kapının ardından Güzin çıktı. Nur ilk defa olması nedeniyle çok tutuk davranmasına rağmen, Güzin onu çabuk havaya soktu. İkisi birlikte iştahla yarağımı yaladılar. Güzin arada Nur'u öpüp amını yaladı, Nur bunlara karşılık veremiyor, ne yapacağını kestiremiyor, sanki ikilemde gibi davranıyordu. Sanki sürekli kafasında (neden sevdiğim adamı paylaşıyorum) ile (bunu yapmalıyım, alışmalıyım, yoksa bunca kadın beni parçalayacak) sorularıyla kendini sekse veremiyor, ama bir yandan da tenime değdiği, bana dokunabildiği anlarda mutluluktan havalara uçuyordu.
Güzin her zamanki gibi sınır tanımaz bir halde, Nur'a, "Ben de en başında senin gibiydim, ama bunun zevki başka!" deyip, ya yarağıma oturup kalkıyor, ya da ağzına alıp döllerimi yutmak için sabırsızlanıyordu. O tür zamanlarda Nur sadece dudaklarıma yapışıp, üstümde zıplayan Güzin'den gözlerini kaçırmaya çalışıyordu. Güzin orgazm olup kenara çekildikten sonra ancak Nur ile sevişmeye başlamıştık. Güzin sevişmemizi izleyip, biz boşaldıktan sonra, "Anladım..." dedi birasından bir fırt çekerek, "Biz hepimiz sana, sen Nur'a aşıksın!" dedi. İşimiz bitince iyi geceler dileyip yukarıya çıktılar.
Onlar gidince kaynanamı aradım. Müsaitse, kızı sevmeye geleceğimi söyledim. "Aramana gerek yok, burası da senin evin, ne zaman istersen gelebilirsin!" dedi. Gittiğimde kızım, "Ba-ba!" diye kucağıma atladı. Onunla geçen 10 dakika çok güzeldi, ama sonra mızıldamaya başladı, ki bu uykusu geldi demekti. Ben yatırdım bu kez kızımı. İçeri geri döndüğümde kaynana masa hazırlamıştı. Yemekden çok meze vardı, ama içki yoktu. "İçecek yok mu?" dedim. "Kalmadı!" dedi. Telefon edip istedim, 5 büyük şişe rakı, viski, votka ve 2 kasa bira...
10 dk sonra malzemeler kapıdaydı. İçkilerin çokluğunu görünce, kaynanam, "Ne yaptın?" dedi. "Dursun, gelip gittikçe lazım olacak!" dedim. Kiler gibi kullanılan odaya koydurdum malzemeleri. Rakı açıp içmeye başladık. Kaynanam tutuk ve tedirgindi. Ben dört yudum aldığımda, o dudağına değdiriyor içmiyor gibiydi. Ben ikinci kadehi bitirdiğimde o daha yarım kadehteydi.
Villa inşaatlarının bitmek üzere olduğunu söyledim. "Güle güle otur!" dedi. "Güle güle oturalım!" dedim. "O ne demek?" dedi. "Kızımı yanımda istiyorum, onu da senin yetiştirmeni istiyorum, oraya taşınacağız!" dedim. "Ama nasıl olur..." derken sözünü kestim, "İstersen burası da durur, bizden sıkılıp bunalınca kaçarsın!" dedim. "O nasıl söz?" dedi. "O zaman eşyalı kiraya veririz!" dedim. "Yaa sana engel olurum, gençsin, bayan arkadaşların olur vs. zorda kalırsın..." dedi. "Onları kızımın olduğu eve getirmem merak etme, olmaz ya, hai olursa!" dedim.
"Millet öyle demiyor ama!" dedi. "O ne demek?" dedim. "Geçen Hacer ablaya uğradım, Orhan oğluma takılan kocasını boşuyor dedi, bana laf soktu!" dedi." Benle ne alakası var?" deyip durumlarını anlattım. "Hımmm, hımm..." deyip dinledi.
Bir ara mutfağa gittiğinde, ben de peşinden gidip, yine tezgah ile arama alıp bu kez sırtı dönük, boynundan öpüp, "Düşündün mü?" dedim. "Çok düşündüm, ama sen kızımın kocasısın!" dedi. "Ben sadece torununun babasıyım, kızın da, kocan da yok artık ve hayat akıp gidiyor!" dedim. "Doğru söylüyorsun, ama..." dediği anda ters çevirip dudaklarına yapıştım. Kaynanam gerçekten işi biliyordu, dili ile dilimle oynuyor, sadece dudakları ile öpüşmüyor, resmen tüm çenesi yüzü ile öpüşüyordu.
Elim tişörtünün altına kaydı. Göğüslerini sıkmaya, uçlarını okşamaya başladığımda dili dudakları daha hızlı çalışır hale geldi. Altında, basma tabir edilen tam diz hizasında bol bir etek vardı. Ellerini tezgaha koyup belini geriye doğru çıkartıp eteğin altına kafamı soktum. Altında yine tanga vardı, ama bu kez kırmızıydı. "Hep tanga mı giyersin?" dedim. "20 yıldır normal külot giymedim hiç!" dedi. Önce kalçalarını iki elimle okşayıp, öpüp yaladım, küçük ısırıklar attım. Sonra kalçalarını tokatlayarak biraz daha kaldırtıp dilimi tanganın yanında amı ile buluşturdum. Yaladım, emdim, sonra da iki parmak hareketine geçtim.
Sadece, "Immmh, ohhhh!" diye mırıltılar çıkarıyor, kalçalarını sağa sola savuruyordu. Ben amından akan sularla klitorisine tokat atarken, klitorisi öyle büyümüş amından çıkmıştı ki, her dokunuşumda kaynanam yerinden sıçrıyordu. Kafamı etekt altından çıkardım, nasıl bağırmayıp o sesleri çıkardığını merak etmiştim. Tezgahtan aldığı tahta kaşığın sapını ısırmış meğerse. Kaşığı ağzından çekmeye çalıştım, resmen çenesi kilitlenmişti. Zorla aldım. Dişlerinin izleri kaşığın sapındaydı...
Elinden tutup yatağına götürdüm. Kıyafetlerimiz üzerimizdeyken, "Şimdi... Tamam mı, devam mı?" dedim. Gözlerini gözlerimden kaçırıp, "Devam!" dedi kısık bir sesle. Kendi ellerimle soyup yatağa uzattım. Gece lambasının ışığında muhteşem görünüyordu. Kendim de yavaş hareketlerle soyundum. Kaynanam yatakta doğrulup yatağın kenarına geldi, ben ayaktayken eline aldığı yarağıma önce küçük bir öpücük kondurdu, sonra da yalayıp, ağzına aldı ve sakso çekmeye başladı. Sanırım yarım saat sakso çekti ve "Çenem ağrıdı!" deyip yanıma yattı, "Nasıl bu kadar tutabiliyorsun, kocam... (yutkunup) şimdiye 10 kere boşalırdı!" dedi. Halbuki bilse hem haplıyım, hem de bugün kaç posta sikiştim :)
Kaynanamı yatakta dört ayak haline getirip, sadec yarağımı amcığına sürterek iki kez orgazm ettim. Mutfakta da en az iki kez orgazm olmuştu. Yarağımı amına köklediğimde, ikimiz de derin bir, "Ohhhh!" çektik. Kaynanam, "O plastiklerle sikişmekten amım da plastik gibi oldu, daha derine sok, daha hızlı sik!" diye inlemeye başladı. "Artık burdayım, o plastiklere ihtiyacın yok, kanlı canlı yarağım hizmetinde!" dedikçe kalçalarını bana vuruyor, kalçalarını kıvıra kıvıra yarağımı amının dudaklarına kadar çıkartıp geri alıyordu...
"Offf, harika bu, keşke geçen sefer kabul etseydim, kaç sikiş kaçırdım!" diye inliyordu. "Artık her istediğinde emrinde, villaya geçince de gece gündüz sikeceğim!" diye pompalıyordum amına. Sonra kaynanam, "Bitttim ben, bitirdin, ohhh, ben böyle sikiş görmedim!" diye diye orgazm olup yarağımdan kaçtı. 31 çekerek üzerine eğildim, döllerim göt deliğine gelecek şekilde kalçalarının arasına attırdım döllerimi...
Kaynanam çekmeceden aldığı kağıt mendille silinip temizlendi. Biraz dinlendik. Yeniden öpüşerek birbirimize dokunmaya başladığımızda, elimi götüne atıp, "Burdan yedin mi hiç?" dedim. "Hayır, hiç yapmadı, ama ben plastik yarakla iki kez denedim, çok canım yanınca bıraktım!" dedi. "Gel o zaman açalım yolu!" dedim. "Acır!" dedi. "Rahat ol!" dedim. Şifonyerin üzerinde duran Bebe yağına uzanıp, parmağıma ve göt deliğine bolca döküp alıştırmalara başladım. Birkaç dakika sonra orta parmağım komple içindeydi...
Parmağımı çekip yarağımın kafasını dayadığımda, acıyacak diye götünü kaçırmaya çalışıyordu. İki elimle belinden tutmama rağmen, kendini kasıp, öne kaçıyordu. Yarağımın kafasına döktüğüm Bebe yağı yüzünden kayıyor, yarağım göt deliğine bastırdığımda küçük bir kalça hareketiyle kayıp gidiyordu. Elimle kökünden tutup göt deliğini hizaladım, tek seferde olması en iyisiydi. Bastırınca yarısına kadar girdi, ama bağırışına kız uyanacak diye korktum bir an. Kıpırdamayıp bekledim. O da çırpınmayı kesti. Bir süre öyle durduktan sonra yavaş yavaş hareketlendim, baktım o da karşılık veriyor. Milim milim götüne köklemiştim. Şimdi daha rahat hareket ediyorduk...
Elimin biri göğüslerinde, biri amcığında, yarağımın hareketlerini götüyle o yönetiyordu. Artık ben sadece biraz ileri biraz geri yapıyordum. O kıvırıyor, Ohlar Ahlar çekiyordu. Sonra, "Gerçekten söyledikleri gibiymiş!" deyince, "Ne diyorlardı?" dedim. Kaynanam, "Bir kez götten ye, bir daha vazgeçemezsin diyorlardı! Evet, beni hep götten sik Orhan!" deyip kalçasını bana bastırıyordu. Şehvetli kadındı. Aklımdan bir an geçti, karım da böyle olsaydı, sanırım bunca kadın hayatımda olmazdı...
Elim de amında çalışırken kaynanam orgazm olup, "Döllerini götümün derinlerinde istiyorum!" diye bağırdı. Kırar mıyım kaynanamı, boşaldım götünün içine... Sabaha karşı yarağımda ıslaklıkla uyandım, kaynanam sakso çekiyordu. Hava yeni aydınlanıyordu. Kız uyanıp mırıltıları gelene dek sikiştik. Sonra ben kalkıp oturma odasına geçtim, küçük te olsa ilerde hatırlar falan, ne olur ne olmaz diye...
Evler komple bitmiş, açılışa hazırdı. Bu arada Sevgi ve Hikmet'i işlerinden istifa ettirtmiş ve müştemilatın birine yerleştirmiştik. Birine Muhittin abi ile Murat'ı, diğerine de Nur ve Güzin'i oturtmuştuk. Fatma ile Behiye abla bir villada, ben kaynanam ve kızım bir villadaydık. Tüm binaların temizlik işlerini Sevgi ile Hikmet, tüm arazinin bakımını bahçe işlerini Muhittin abi, satınalma ihtiyaç ve şöforlük işlerini Murat halledecekti.
Bir pazar günü mangalları yakıp eve hoş geldin partisi yapmaya karar verdik. Dışarıdan sadece Dr. Ahmet ve Merve davetliydi. Havuz başında başlayan parti, (kızımla kaynanamı, doktorun iki oğlunu, Sevgi'nin kızı ile Nur'u benim villaya göndermemden sonra) grup seks partisine dönüştü. Bir süre sonra masa altından Fatma'nın elle muamelesine karşılık veren Dr. Ahmet, karısı Merve Murat'a sakso çekerken arıza çıkardı. Hikmet ve Murat yardımıyla, Muhittin abinin yarağını ağzına aldığı pozisyonda fotolarını çekip, kimseye tek kelime etmemesini, karısı ve kendisinin çeşit çeşit yaraklar ağzındayken fotolarını gösterip Dr. Ahmet'i devre dışı bıraktık. Sonra Merve, Fatma, Sevgi, Güzin, Behiye abla, Muhittin abi, Hikmet, Murat ve ben inanılmaz seks dolu bir gece geçirdik. Daha sonra Merve de kocasından boşandı...
Fırtınalı ve çok hızlı bir 10 yıl oldu. Nur'dan iki oğlum oldu. Nur, kaynanam, kızım ve oğullarım villamdayız. Çevredeki arazilerden bir kısmını daha alıp güzel bir idari ofis yaptık. İşler genişledi, yeni bir sürü eleman aldık. Toplantıdan toplantıya gidiyoruz işyerine. Güzin ile Murat yakınlaştı ve bir kız çocukları oldu. Muhittin abi de artık villada Behiye abla ve Fatma ile yaşıyor. Muhittin abi çaptan düşer gibi olmasına rağmen, (kimseye söylememesi kaydıyla) haplarımla tekrar ayağa kaldırdık...
Her ne kadar benden olduğunu söylese de, Sevgi ile Hikmet'in bir kızları daha oldu. Merve, Muhittin abiden boşalan müştemilatta yaşayıp, güzellik salonu işine devam ediyor, oğulları kocasında kaldı, ama gelip gidiyorlar, hele ki havuz sezonunda...
10 yıldır cambazlık yaptığım tek kişi kaynanam, ondan kimsenin haberi yok, onunla da sevişmek için o gizli geçidin sonunda kimsenin bilmediği kulübeyi kullanıyoruz. Nur ise hiç bir zaman gruplara girmiyor, o evde kalıp her şeyi kabulleniyor. Tüm bunlar, "İkinci çocuğu düşünmüyor musunuz?" diyen Sevgi sayesindeydi...
Hikayem sona ererken, son 10 yılda kısa zamanlı hayatıma girip çıkan kadınları yazamadım bile!
[Orhan]
56 notes
·
View notes
Text
Nazlan. Sitem et. Kırıl bana. Beni geç vakit. Tek başıma suya yolla, bahçede yüzünü öteye çevir. Güle hayret ediyormuş gibi yap. Gülümseyerek konuş da başkalarıyla, somurt avluda sadece ikimiz kalınca. Kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık. En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden. Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık.
7 notes
·
View notes
Text
Tabip neşter vurma gönül yarama,
Kapat üzerini; sar, gizli kalsın,
Zahmet edip boşa ilaç arama,
Fark eden olmasın, dur gizli kalsın.
Yaradanım hoş yaratmış cismini,
Gönlümün köşküne astım resmini,
Sayıkladım durdum yarin ismini,
Allah'ın seversen, sil gizli kalsın
Sevdiğimi söyle, durma koş götür,
Mektup yazamadım, zarfı boş götür,
Gözlerimden birkaç damla yaş götür,
Götür sevdiğime ver gizli kalsın
Sevdasını çektim çile demedim,
Bülbüle demedim, güle demedim,
Kalbimde sakladım, ele demedim,
Bırak gönlümdeki yar gizli kalsın.
Eminoğlu sevda yaşattım serde,
Can dayanmaz aşk denilen bu derde,
Senden sorarsa "Mezarı nerde?"
Onu da söyleme, yer gizli kalsın.
118 notes
·
View notes
Text
GİZLİ KALSIN
Tabip neşter vurma gönül yarama,
Kapat üzerini; sar, gizli kalsın,
Zahmet edip boşa ilaç arama,
Fark eden olmasın, dur gizli kalsın.
Yaradanım hoş yaratmış cismini,
Gönlümün köşküne astım resmini,
Sayıkladım durdum yarin ismini,
Allah’ın seversen, sil gizli kalsın
Sevdiğimi söyle, durma koş götür,
Mektup yazamadım, zarfı boş götür,
Gözlerimden birkaç damla yaş götür,
Götür sevdiğime ver gizli kalsın.
Sevdasını çektim çile demedim,
Bülbüle demedim, güle demedim,
Kalbimde sakladım, ele demedim,
Bırak gönlümdeki yar gizli kalsın.
Eminoğlu sevda yaşattım serde,
Can dayanmaz aşk denilen bu derde,
Senden sorarsa “Mezarı nerde?”
Onu da söyleme, yer gizli kalsın.
4 notes
·
View notes
Text
Tabip neşter vurma gönül yarama,
Kapat üzerini; sar, gizli kalsın,
Zahmet edip boşa ilaç arama,
Fark eden olmasın, dur gizli kalsın.
Yaradanım hoş yaratmış cismini,
Gönlümün köşküne astım resmini,
Sayıkladım durdum yarin ismini,
Allah’ın seversen, sil gizli kalsın
Sevdiğimi söyle, durma koş götür,
Mektup yazamadım, zarfı boş götür,
Gözlerimden birkaç damla yaş götür,
Götür sevdiğime ver gizli kalsın.
Sevdasını çektim çile demedim,
Bülbüle demedim, güle demedim,
Kalbimde sakladım, ele demedim,
Bırak gönlümdeki yar gizli kalsın.
Eminoğlu sevda yaşattım serde,
Can dayanmaz aşk denilen bu derde,
Senden sorarsa “Mezarı nerde?”
Onu da söyleme, yer gizli kalsın.
Aşık Sıtkı Eminoğlu
9 notes
·
View notes
Text
Sevdiğim birilerinden iltifat alınca yaklaşık bir 2 saat polyanna gibi güle zıplaya dolanıyorum etrafta.
5 notes
·
View notes
Text
nazlan
sitem et
kırıl bana
beni geç vakit
tek başıma suya yolla
bahçede yüzünü öteye çevir
güle hayret ediyormuş gibi yap
gülümseyerek konuş da başkalarıyla
somurt avluda sadece ikimiz kalınca
kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık
en sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
7 notes
·
View notes
Text
~ Kırmızı güller aşkı simgeleyen nefretti
Papatyalar masum aşkın simgesi
Bülbüller güllerin peşinde koşan köle gibiydi
Kelebek narince papatyanın üzerine konandı
Güneş ile denizin aşkını bilmeyen yoktu
Kavuşamayan aşıklar gibi anılır oldu
Birbirlerini yakından tanıyan
Ama en uzak olan
Ay ise güneşe aşıktı
Hiç göremediği güneşe
Gerçek aşktı bunlar
Bülbül aşkından köle olurdu güle
Kelebek aşkından dokunmaya kıyamazdı papatyaya
Güneş ile deniz bakınmakla yetinirlerdi
Ay ise göremediğine aşıktı, imkansızına aşıktı
İmkansızlar bile aşılırdı belki ama
Bu aşklar kavuşur muydu
Kelebek 3 güne ölürdü
Gül yüz vermez bülbülü peşinde yürütürdü
Güneş ve deniz sadece bakışırdı
Ay ise nadiren görürdü güneşi, aşkını
Bu imkansız aşklar aşılır mıydı?
Bu aşklar en az senle ben gibi
İmkansız idi
Sevdiğim…
#i am alone#aşk acısı#aşk sözü#mesafe aşkı#umut bitti gezegeni yakın#aşk acıtır#aşksız#aşk bitti#mesafeler#bu kalp seni unutur mu#umut bitti sigara ver#siyah kadar yalniz#yak bi sigara#sevilmedik#sen gittin ve herkes ölmeye başladı#ay benim gece senin#böyle gitme#gözler yalan söylemez#gecenin şiiri#sevseydi gitmezdi#kuzey guney#ne olur gitme#ölmüş hisler ve geriye kalan bir mezar#herşey bitti#her şeyi yak#kalp kırıkları#seni unutmaya ömrüm yeter mi?#ben sana aşıktım#sen ona aşıksın#geri dönme
6 notes
·
View notes
Text
Güle güle sevdiğim bahtın açık olsun...!
youtube
2 notes
·
View notes
Text
nazlan
sitem et
kırıl bana
beni geç vakit
tek başıma suya yolla
bahçede yüzünü öteye çevir
güle hayret ediyormuş gibi yap
gülümseyerek konuş da başkalarıyla
somurt avluda sadece ikimiz kalınca
kızıp en sevecen adımlarla üst kata çık
en sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık
5 notes
·
View notes
Text
Bu hesabım burada açtığım ilk hesabım. Ve bu gönderimde ilk gönderim olucak. Hatta oluyor bile. Merhabalar. Selamlar. Kendimi tanıtmak isterim sizlere. Umarım beni seversiniz bxndns.İsimlerin yerine nokta koymaya karar verdim. Pek tanınmak istemem. Ben ..... ...... Şu anda adımın hikayesini anlatmak istedim. Benim adımı annem koymuş. Annemin ilk çocuğu olmasamda ilk kızıydım. Annemin kızıyım ben. Annem bana hamileyken bana verebileceği isimleri düşünmüş. Babama kırtasiyeden kız isimlerinin olduğu bir kağıt bile çıkartmış. '......' koymak istemiş. Komşunun kızının adı ....... diye vazgeçmiş. Galiba annem, başkalarında olmayan özel bir ad istemiş. '......' ismini vermek istemiş sonra bana. Ondan da vazgeçmiş. En sonunda '.......' ismine karar vermiş. Ve tatatam ismim ...... Her ismin hikayesi vardır ve hikayesizlikte bir hikayedir aslında. Neyse. Kendim hakkında biraz daha bilgi vereyim. 14 yaşındayım. Doğum günüm 26.10.2009. Garip bir şekilde doğum günümün kutlanmasını istemem , sevmem. Bunu başka bir zaman anlatırım. Şimdi boşverin. En sevdiğim renk yok. En sevdiğim yemek yok. En sevdiğim aktivite yok. En sevdiğim hayvan yok. En sevdiğim insan var;annem. Neyse bu kadar bilgi yeter. Şimdi gelelim burada ne paylaşacağıma. Bende bilmiyorum aslında. Belki kafama göre takılırım. O gün ne düşündüysem onunla ilgili gönderiler paylaşırım. Şu anda bir şey fark ettim. Yazmak hoşuma gidiyor. Kendimi beni hiç bilmeyen birilerine , birine açıklamak güzel.Hiç kimseye ulaşamadan ama birine ulaşma umuduyla yazmak da güzel. Umutlu olmak güzel. Ya galiba çok alakasız şeyler yazıyorum. Ama bilmiyorum. Bu hesapta başkalarının düşüncelerine göre değil , içimden geldiği gibi yazmak istiyorum. Bunu umarım başarırım. Güle güle. Mutlu kalın.🖤
2 notes
·
View notes
Text
05.01.23
yılların getirdiği duygular,tramvalar, düşünceler benim artık elimi kolumu bağlıyor. hayatıma yepyeni birini çok kısa sürede çok sevdiğim birini aldım yani barış'ı.
yalnız kalacağım,hissizleştim,mutsuzum sözlerimin üzerine bana gerçekten uzun süre sonra gerçek duyguları tattıran sana sonsuz kere teşekkür ederim
bahsettiğim konu aslınsa tam olarak bu değil çünkü sana olan sevgim ne kadar büyük ve derin olursa olsun bugün seninle quakkada oturup konuştuğumuzda bana acayip kelimeler cümleler kullandın ve inan hiç beklemiyordum.Aslında beklemek istemiyordum ve hala istemiyorum. yıllar sana değişirsem ne olacak hayat şartları ya bizi başka yöne savurursa gibi sözler kullandın ve o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü sadece sana bakakaldım hayatımın son dakikasına kadar seninle beraber geçirmek isteyen bana bunları böyle söylemen beni derinden etkiledi sana yeterli güveni,sevgiyi veya saygıyı gösteremedim mi? inan bilmiyorum ama gerçekten balım gerçekten seni çok seviyorum ve seni kaybetmek istemiyorum olur da aşamayacağımız ciddi büyük sorun sıkıntılar olursa canımız,sevgimiz sağolsun. Benim için çok büyük fedakarlıklar yapıyorsun ve hayatının neredeyse tüm çizgisini bana göre şekillendiriyorsun bu şekilde bu kadar benim için kendi hayatından gösterdiğin taviz beni mest etse de içten içe üzüyor ama seninle olmak istiyorum ve bunun sana çok büyük sorunlar vermeyeceğime inandığım şeyleri kabul edebiliyorum kendime kabul ettirebiliyorum.
seninle güldüğüm, eğlendiğim , ağladığım,sarhoş olduğum her anım her dakikam her saniyem benim için çok ama çok özel. İlk defa ben bunları hissettim ben ilk defa sevildiğimden tamamen emin oldum. İlk defa biri beni önemsedi biri beni tanımak istedi gerçek beni içimde yatan o küçük kız çocuğuyla tanışmak istedi.Bunu yapan kişi sen oldun barış sen! Bana karşı duygularının ne kadar yoğun olduğunu ve gerçekten hata yapmak istemediğini anlayabiliyorum ve eminim ki sende beni anlıyorsun. Yokuş aşağı inen bi otobüsün içinde sadece ikimiziz ve bir gün duvara çarparsak diye korkuyorum eğer ki çarparsak ikimiz için de güzel günlerin bizi beklemediğini biliyorum.Boş boş yatarak sadece bunları kafaya takmanın da bi manası olmadığını biliyorum. Elimden geldiğince olgunlukla karşılamaya çalışıyorum ama kaybetmek istemiyorum ne olursa olsun organım gibi hep yanımda elimde cebimde ol istiyorum her gün aynı insanın omzunda uyanmak her gün aynı insanı öpmek her gün aynı insanla gülüp eğlenmek istiyorum. Bana bu dünyanın en farklı yönlerini sen gösterdin sen öğrettin dünyama ışık saçtın, gözlerin ah o gözlerin hayatımda bu kadar güzel bakan bu kadar temiz kalpli bu kadar iyi olan her şeyi daha önce hiç görmedim ve bana bunu hissettirdin. Yeni yepyeni olsak bile yıllardır berabermişiz gibiyiz bu his beni çok mutlu ediyor her anımıza aşığım. güle gülen yüzüm,sevgilim,balım bu hayatta senin için karşıma alamayacağım tek biri bile yok ve seninle yapamayacağım tek bir şey yok. Yıllarımız daim olsun seni seviyorum.🤍
04.12.22
10.12.22
18.12.22
1 note
·
View note