#Feminist Gece Yürüyüşü
Explore tagged Tumblr posts
apsny-news · 2 years ago
Text
Kadınların yaşam hakları pazarlık konusu yapılamaz... - Evrim Kepenek
Fotoğraf: Hikmet Adal/bianet/ 8 Mart 2023 Feminist Gece Yürüyüşü Yeniden Refah Partisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başını çektiği Cumhur İttifakını destekleyeceğini açıkladı.  Bu desteği de bazı şartlara bağladı. Hızlıca, bir seçimi kazanmak için yaptıkları protokolü inceleyelim.  Yumuşatılarak kabul etmek… Basına yansıyan bilgiye göre, Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakına katılımına ilişkin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gggmedya · 5 years ago
Photo
Tumblr media
"'Feminist Gece Yürüyüşü'ne izin yok" https://gggmedya.com/antalya/feminist-gece-yuruyusune-izin-yok/
0 notes
kulampara · 8 years ago
Video
Feminist Night Walk 8th of March 2017 İstiklal Street, İstanbul
2 notes · View notes
manyetikbant · 8 years ago
Text
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlik Rehberi
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlik Rehberi
90’larda büyümüş “apolitik” kuşağın bir üyesi olarak katıldığım ilk eylemlerden biri, 2012’de Kadıköy’de gerçekleşen kürtaj hakkı eylemiydi. Binlerce kadınla birlikte, kendi bedenimizle ilgili kararları ancak kendimizin verebileceğini haykırırken Altıyol’daki dershanelerin pencerelerinden sloganlara alkış tutan genç kızları gördüğümde hissettiğim umut ve yaşama isteğini unutamam. Yıllar süren…
View On WordPress
2 notes · View notes
mavra · 8 years ago
Photo
Tumblr media
272 notes · View notes
raperinagel · 5 years ago
Text
8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü, polis ablukasına rağmen başladı
8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü, polis ablukasına rağmen başladı
8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü, valilik yasağı ve polis ablukasına rağmen başladı. Kadınlar, “İnadına isyan” sloganıyla İstiklal Caddesi’ne yürüyor.
İstanbul Valiliği tarafından izin verilmeyen 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü, tüm engellemelere rağmen “İnadına isyan” sloganıyla başladı. Sabahın erken saatlerinden itibaren Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ne çıkan bütün yollar polisler…
View On WordPress
4 notes · View notes
gazetelinkmedya · 6 years ago
Text
'Ezanı ıslıkladılar' yalanı yandaşları böldü! İktidar medyası muhabiri: Ben de ordaydım, ezanı duymadım
‘Ezanı ıslıkladılar’ yalanı yandaşları böldü! İktidar medyası muhabiri: Ben de ordaydım, ezanı duymadım
“Ezanı ıslıkladılar” yalanı yandaş medyayı böldü İktidar medyası muhabiri: Ben de ordaydım, ezanı duymadım
Feminist Gece Yürüyüşü’ne dönük “Ezanı ıslıkladılar” yalanını köşesinde dillendiren Türkiye yazarı Süleyman Özışık, kadınların açıklaması sonrası özür mesajı yayımladı. HaberTürk yazarı Sevilay Yılman ise iktidar medyasından bir muhabirin “Polisi protesto vardı, ben de ezanı duymadım”…
View On WordPress
0 notes
ozgenercan · 8 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
malummedya · 2 years ago
Text
Kadınların ‘zıplama’ duruşması ertelendi
Kadınların ‘zıplama’ duruşması ertelendi
İSTANBUL- Taksim’de 8 Mart’ta yapılan “Feminist Gece Yürüyüşü”nde “zıpladıkları” için yargılanan kadınların duruşması ertelendi.   İstanbul Beyoğlu’nda Taksim’de 8 Mart 2021’de 19’uncusu gerçekleştirilen Feminist Gece Yürüyüşü’nde zıpladıkları için “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme, yönetme ve bunların hareketine katılma” iddialarıyla yargılanan,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
apsny-news · 2 years ago
Text
Feministler: 8 Mart yasaklanamaz - bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın Beyoğlu Kaymakamlığı’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle feministlerin bu akşam Beyoğlu’nda düzenleyeceği Gece Yürüyüşü’nü yasaklamasına, feministler tepki gösterdi. “Feminist isyandayız”  Feminist Gece Yürüyüşü organizasyon komitesinden yapılan açıklamada, şöyle denildi: “8 Mart Yasaklanamaz! 2003’te 100’e yakın kadınla başlayan Feminist Gece Yürüyüşü’müz…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pinarworks · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Beyoğlu’nun çilesi Her daim yontulan, değişen, dönüşen ama hiçbir kalıba sığmayan İstanbul’un en sık müdahaleye uğrayan bölgelerinden biri Beyoğlu ve İstiklal Caddesi. Caddenin bugünkü adı Kurtuluş Savaşı'na atıfta bulunuyor, Osmanlı döneminde ise Arapça Cadde-i Kebir olarak biliniyor. Tanzimat sonrası Avrupa’nın artan etkisini yansıtan Rue de Pera ismini alıyor. Cumhuriyet ile birlikte İstiklal Caddesi adını alan canlı sosyal hayatıyla modern Türkiye’nin vitrini haline dönüşüyor. Yani ezelden beri hem ekonomik hem kültürel değeriyle değişen iktidarların ilk el attığı yer olma özelliğini taşıyor. İktidarının ilk yıllardaki devamlılığını kamusal alanları seküler elit tarafından dışlanan muhafazakârlara geri kazandırma çabalarıyla sağlayan AKP’nin, Beyoğlu’nu bu davada önemli bir durak olarak gördüğü gerçek. Cadde’nin kadim seküler sembollerini kendi değerleriyle değiştirmek dışında bu kamusal mekân savaşları AKP için Beyoğlu özelinde çoğu zaman polis şiddeti, yoğunlaşan neoliberal politikalar ve sonu gelmeyen bir kentsel dönüşüm furyasıyla sürüyor. Zaten İstiklal Caddesi, bu iki ideoloji arasındaki kültür savaşlarında uzun süredir AKP’nin en önemli projelerinden biri; 2013’teki Gezi protestolarından ve 2016’daki darbe girişiminden sonra alınan katı güvenlik önlemlerinin sergi salonu. Gezi’den beri cadde, silahlarıyla etrafta gezinen özel polisler, ekstra güvenlik kontrolü noktaları ve park halinde veya sokaklarda dolanan savaş araçlarının işgali altında. Ayrıca Onur Yürüyüşü, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü, 1 Mayıs ve Cumartesi Anneleri gösterilerine de hâlâ kapalı. Seküler kitle için Beyoğlu’nun yeni hali “maçı kaybetmek” ile aynı anlama geliyor ve Cadde’nin “düşüşü” karşısında duyulan hicap, genelde kendini Arap turistleri ve göçmenleri hedef alan ırkçı bir kibirde gösteriyor. Bu kitlenin sahiplendiği “Beyoğlu bitiyor” ve yeni çıkan bir insiyatifin “Beyoğlu’nu geri alıyoruz” sloganları aslında iktidarın dominant fetih söylemine benzeyen, Sekülerceye “taarruz ediyoruz” şeklinde çevrilebilecek bir savaş söylemi. TC’de modernlik Batı hayranlığı ve Ortadoğu karşıtlığıyla yoğrulmuş olduğundan caddenin değişen demografisi, paranoyak seküler Türkiye için en baştan beri tehlike arz ediyor. “İstiklal bitti” ya da “Beyoğlu’nu geri alıyoruz” gibi şikâyetler de bu bağlam içinde, Arap/Afgan/mülteci düşmanlığına çanak tutan söylemler olarak beliriyor. Bu söylemlerin temelini oluşturan Arap-fobi, aynı zamanda eskiden Beyoğlu’nda takılan beyaz Türklerin birkaç sene önce Kadıköy’e taşınmasının da esas nedenlerinden biri. TC'nin kadim seküler vs muhafazakar kavgasının bir sembolü olarak Beyoğlu her iki taraf için de bir fetiş nesnesi. Sekülerler burayı Batılılık sembolü nosyonlar ile donattı, bu anlatıyı destekleyen “takım elbiselerle gezen beyefendiler” gibi mitler üretti. Bu melankolik kitle için caddenin muhafazakarlara ve Araplara açılması hâlâ bir “kayıp” olarak görülüyor. AKP’nin eksik bulduğu ise buradan dışlanan kendi kitlesi, kendi dostları idi. Ve elbette semt iktidarın neoliberal politikaları ve intikam arzusunun da birinci adresi olageldi. Beyoğlu kent hakkı için mücadele edilmesi gereken bir ortak alan değil, sahip olunacak, “geri kazanılacak” bir ganimet adeta. Bitmek bilmeyen bir ideolojik savaşın ortasında orada oraya savrulan bir pinpon topu. Ama şehirler farklı katmanlardan oluşur. Çoğu zaman, caddelere hayat katmak için en fazla çaba sarf edenler aynı zamanda da en az görünür olanlardır. Evet, kuir camia, mekânlarda, sokaklarda çalışan işçiler, evsizler, başka şehir ve ülkelerden hayatta kalmak için buraya gelenler yani. Kentsel dönüşümün, polis baskısının ve neoliberal düzenlemelerin bedelini en ağır ödeyenler. Ayrıcalıklı seküler orta sınıf kendi zevkine göre dönüştüreceği yeni yerlere yelken açarken değişimin asıl mağdurları bu ideolojik pinpon müsabakasının da asıl kurbanı oluyor. Neoliberal düzenlemelerle kurumsal seviyede, “Beyoğlu’nu geri alıyoruz” gibi söylemlerle de sosyal seviyede aslında asıl harcanan, ​​şehrin gerçek kurucuları oluyor. Her iki taraf için de istenmeyen, tiksindiren, ilkel varsayılan ve “tercih edilen” kültüre uymayan herkes, İstiklal Caddesi’nden kovulmak isteniyor. Bugün örneğin “Beyoğlu’nu geri alıyoruz” insiyatifinde, caddeyi AVM’leşmekten kurtarmak değil, bir işletmeyi geri getirmek konuşulabiliyor, protesto ve yürüyüş hakkı için mücadele etmek değil, kafelerde oturmak öneriliyor. Bu söylemin derdi Beyoğlu’nun aslen sermayeye göre düzenleniyor olması değil, hangi sermayeye göre düzenleniyor olduğunda kilitleniyor gibi görünüyor. “Hangi sermaye?” sorusu “Beyoğlu’nu geri alıyoruz” çağrısıyla birleşince de biraz yakın tarih bilenin tüyleri elbette diken diken oluyor. Devletin ezici bakışları altında eriyip giden bir sokakta seçili işletmelerde keyifli vakit geçirmeye, yani belirli bir sermayeyi korumaya yönelik bir hareket, Beyoğlu’nu nasıl ve kimden “geri” alacak? Akla elbette 6-7 Eylül saldırılarını örgütleyen “geri almak” motivasyonu geliyor. Saldırılar kendisini Türkiye’nin sahibi ilân eden sünni Türklerin, Beyoğlu’nu Gayrimüslim işletmelerin elinden alma operasyonuydu. Bu semtte “gavur sermayesine el koymak için” evler yakıldı, dükkânlar yağmalandı, insanlar yaşadıkları yerlerden kovuldu. Kalanlar sonsuz bir tedirginlikle yaşamaya mahkum edildi. Şehirler geri alınmaz, şehirlerde yaşanılır. Şehirlerde kozalar kurulmaz, başka insanlarla karşılaşılır, farklı olanla, Öteki’yle çarpışılır. Beklenmedik ilişkiler, işbirlikleri, yoldaşlıklar kurulsun diye vardır şehirler. Bu yüzden yalnızlaştıran neoliberal düzenlemelere karşı mücadele etmek, kamunun sadece sermayenin ihtiyaçlarına göre tasarlanmasına karşı bilinç ve direniş örgütlemektir acil olan. Şehirlerin dönüşümünün esas ceremesini çeken işçiler, göçmenler ve LGBTİ+’lar için Beyoğlu ölmüş ya da kaybedilmiş değil, zira ilk rahatsızlıkta rotayı yeni semtlere çevirenlerin aksine, gidecek Beyoğlu’ndan “daha iyi” bir yer, bazılarımız için yok. Nereye giderlerse gitsinler aynı mücadeleyi verecek olan onlar. Kamusal alanın neoliberal dönüşümünün ve bitmek bilmeyen ideolojik pinpon maçlarının asıl yükünü sırtlayanlar da.
https://www.5harfliler.com/beyoglunun-cilesi/
0 notes
isvicregundemi · 4 years ago
Text
İsviçre’de 8 Mart kitlesel bir şekilde kutlandı
Tumblr media
HABER MERKEZİ- İsviçre’nin 6 kentinde alanlara çıkan kadınlar 8 Mart’ı kutladı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlamak isteyen kadınlar İsviçreli, Kürdistanlı, Türkiyeli ve göçmen kadın platformlarının öncülüğünde İsviçre'nin Basel, Luzern, Lugano, Bellinzona, Cenevre ile Lozan kentlerinde etkinlikler düzenledi. BASEL’DE 8 MART FEMİNİST GECE YÜRÜYÜŞÜ İLE KUTLANDI 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlamak isteyen İsviçreli, Kürdistanlı, Türkiyeli ve göçmen kadın platformlarının öncülüğünde Basel kentinde feminist gece yürüyüşü düzenlendi. Salgın kısıtlamaları ve yürüyüşü engelleme çabası içerisinde olan Basel kanton polisinin kurmuş olduğu barikatlara rağmen kadınlar “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganıyla yürüdü. Yüzlerce kadın Theatherplatz’da bir araya gelerek sık sık kadın emeğini sömüren kapitalist sisteme, erkek egemen devlet sisteme karşı sloganlar atarak kadın mücadelesinin yükseltilmesi çağrısında bulundu. Kanton polisi tarafından yürüyüş güzergahları kapatılan kadınlar yolları uzun süre trafiğe kapatarak burada kurumlar adına açıklamalarda bulundu. Kanton Parlamentosu, kadın cezaevleri başta olmak üzere önemli merkezlerde duran kadınlar buralarda bildiri okudu. “Bizleri Korona değil sizin erk zihniyetiniz katlediyor” mesajının verilerek yürüyüşünü sürdüren kadınlar tüm dillerde 'Kadın, yaşam, özgürlük sloganları attı. Read the full article
0 notes
captain-hasan-kaya · 4 years ago
Text
Polis İstiklal Caddesi'nda kadın yürüyüşüne izin vermedi
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Türkiye’nin çeşitli kentlerinde kadınlar sokağa çıktı. Polis, İstanbul’da Feminist Gece Yürüyüşü için İstiklal Caddesi’ne girmek isteyen kadınlara ise izin vermedi. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle en geniş katılımlı kadın eylemi İstanbul’da gerçekleşti. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla kadınlar akşam saatlerinde Feminist Gece…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gazetelinkmedya · 6 years ago
Text
Taksim ablukada! Feminist Gece Yürüyüşü öncesi İstiklal Caddesi kapatıldı
Taksim ablukada! Feminist Gece Yürüyüşü öncesi İstiklal Caddesi kapatıldı
8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü öncesi İstiklal Caddesi kapatıldı
Kadınların 2003 yılından beri her sene düzenlediği ve bu 8 Mart’ta da saat 19:30’da Fransız Kültür Merkezi Önü’nde başlaması planlanan “Feminist Gece Yürüyüşü” öncesi İstiklal Caddesi polis tarafından ablukaya alınarak girişler kapatıldı.
Caddeye meydan tarafından İş Bankası şubesi sonrasında geçişler engellenirken; Tünel tarafında…
View On WordPress
0 notes
geceyim · 4 years ago
Text
8 Mart'a Doğru; Feminist Gece Yürüyüşünün Tarihçesi
8 Mart'a Doğru; Feminist Gece Yürüyüşünün Tarihçesi 'Melek Odabaş . . . #geceyim #8mart #kadınlargünü
Her yıl 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü ülkemizde de büyük coşkuyla kutlanmakta. Feminist Gece Yürüyüşü ise 2003 yılından beri ülkemizde gerçekleşmekte. 8 Mart’a doğru giderken gelin birlikte Feminist Gece Yürüyüşünün tarihçesine bakalım. İlk olarak 2003 yılında Taksim Meydanı’ndan başlayarak Mis Sokak’a doğru gerçekleştirildi. İlk yürüyüşün teması ise ‘Savaş ve Barış’tı. 2004 yılında…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
malummedya · 2 years ago
Text
Gece Yürüyüşü davasında iki kişiye takipsizlik
Gece Yürüyüşü davasında iki kişiye takipsizlik
ANTALYA – Antalya Gece Yürüyüşü’nde darp edilerek gözaltına alınan avukat Ahmet Çevik ve üniversite öğrencisi E.K. hakkında açılan davada takipsizlik kararı verildi.   Antalya Kadın Platformu üyelerinin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinin finalinde gerçekleştirmek istediği Feminist Gece Yürüyüşü, polis tarafından engellenmişti. Polis saldırısında 5 avukatın da aralarında olduğu 40 kişi…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes