#Evcilleştirilmiş Yalnızlık
Explore tagged Tumblr posts
dipnotski · 20 days ago
Text
Jean-Michel Quinodoz – Evcilleştirilmiş Yalnızlık (2024)
Jean-Michel Quinodoz, İsviçre Psikanaliz Derneği’nde eğitim analisti ve İngiliz Psikanaliz Derneği onur üyesi olarak psikanaliz alanında önemli bir figür. ‘Evcilleştirilmiş Yalnızlık: Psikanalizde Ayrılık Kaygısık’ adlı eseriyle, psikanalizin temel konularından biri olan ayrılık kaygısı üzerine derinlemesine bir inceleme sunuyor. Quinodoz, ayrılık kaygısının insanın temel bir deneyimi olduğunu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
seouzmaninet · 6 months ago
Text
Hayvanlar, insan hayatında önemli bir yer tutar. Doğada özgürce yaşayan hayvanlar olduğu gibi, insanlar tarafından evcilleştirilmiş evcil hayvanlar da vardır. Evcil hayvanlar, sahiplerine sundukları dostluk ve sevgiyle, yaşamlarına neşe ve anlam katar.
Hayvanlar, doğanın bir parçası olarak ekosistemde önemli roller üstlenirler. Yaban hayatında yaşayan hayvanlar, doğal dengeyi korur ve biyolojik çeşitliliği sağlar. Örneğin, arılar bitkilerin tozlaşmasını sağlarken, yırtıcı hayvanlar popülasyon kontrolü yapar. Öte yandan, evcil hayvanlar, insanlar için daha kişisel ve özel bir anlam taşır. Köpekler, kediler, kuşlar ve balıklar gibi evcil hayvanlar, sahiplerine arkadaşlık eder ve onların ruh sağlığına olumlu katkılarda bulunur.
Evcil hayvanlar, sahiplerine birçok fayda sağlar. Fiziksel aktiviteyi artıran köpek gezdirmek, sahiplerinin sağlığını olumlu etkiler. Kediler, sakinleştirici etkileriyle stresi azaltır ve huzur verir. Kuşlar, renkli tüyleri ve melodik ötüşleriyle evlere canlılık katar, balıklar ise görsel bir şölen sunar. Evcil hayvanlarla etkileşim, insanların yalnızlık duygusunu azaltır ve mutluluk hormonu olan oksitosin salgısını artırır.
Hayvanlar ve evcil hayvan sahiplenmek, büyük bir sorumluluk gerektirir. Bu hayvanların sağlık, beslenme, temizlik ve sosyal ihtiyaçları düzenli olarak karşılanmalıdır. Veteriner kontrolleri ihmal edilmemeli, aşıları ve sağlık taramaları düzenli olarak yapılmalıdır. Ayrıca, evcil hayvanların mental ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için onlarla yeterli zaman geçirilmelidir. Bu, hayvanların mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlar.
Evcil hayvan sahiplenirken, barınaklardan veya hayvan kurtarma organizasyonlarından hayvan sahiplenmek önemlidir. Bu, hem hayvanlara ikinci bir şans verir hem de barınaklardaki hayvan nüfusunu azaltır. Sahiplenilecek hayvanın yaşam tarzınıza ve ev koşullarınıza uygun olması da dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır. Her hayvanın farklı ihtiyaçları ve kişilik özellikleri vardır, bu nedenle doğru hayvanı seçmek hem sizin hem de hayvanın mutlu bir yaşam sürmesi için kritiktir.
Sonuç olarak, hayvanlar ve evcil hayvanlar, insan yaşamına derin ve anlamlı katkılar sağlar. Onların sunduğu sevgi ve dostluk, sahiplerinin yaşamlarını zenginleştirir. Ancak, bu sorumluluğu alırken hayvanların ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara iyi bakmak büyük önem taşır. Bu sayede, hayvanlar ve sahipleri arasında güçlü ve sağlıklı bir bağ kurulabilir
1 note · View note
entelektia · 1 year ago
Text
Kedilerin Gizi: Sağlıklı ve Mutlu Bir Kedi İçin İpuçları
Tumblr media
Kediler genellikle bağımsız ve temiz hayvanlardır. Evrimleşmiş avcı içgüdüleri vardır ve genellikle etobur olarak kabul edilirler. Sosyal varlıklar olabilirler, ancak bazıları daha bağımsız olma eğilimindedir. Evde beslenen kediler genellikle insanlarla yakın ilişkiler kurarlar ve çeşitli türleri vardır, her biri farklı fiziksel özelliklere, karakterlere ve bakım ihtiyaçlarına sahiptir. Kedilerin Anavatanı Neresidir? Kedilerin evcilleşmiş türü olan Felis catus'un kökeni Mısır olarak kabul edilir. Antik Mısır'da kediler, zararlıları avlamak ve evleri korumak için insanlarla bir araya geldi ve zamanla evcilleşti. Bu nedenle, Mısır genellikle ev kedilerinin anavatanı olarak kabul edilir. Kediler Türkiye’de Ne Zamandan Beri Varlar? Kediler, Türkiye'de tarih boyunca var olmuş ve evcilleştirilmiş hayvanlardır. Özellikle antik çağlardan itibaren, çeşitli medeniyetlerin yaşadığı bu coğrafyada kedilerin insanlarla bir arada yaşadığına dair arkeolojik bulgular bulunmaktadır. Ancak, tam olarak ne zamandan beri Türkiye'de var olduklarına dair belirli bir tarih vermek zor, çünkü bu süreç zamanla ve organik bir evrimle gerçekleşmiştir. Kedilerin Ömrü Ne Kadardır? En Uzun Yaşayan Kedi Kaç Yaşına Kadar Yaşamıştır? Kedilerin ömrü genellikle 12 ila 15 yıl arasında değişir, ancak bu süre genetik faktörlere, bakım koşullarına ve genel sağlık durumlarına bağlı olarak değişebilir. İyi bir bakım ve düzenli veteriner kontrolü ile ömürleri uzatılabilir. En uzun yaşayan kedi olarak Guinness Dünya Rekorları'na giren Creme Puff isimli kedi, 38 yıl 3 gün yaşamıştır. Bu, oldukça olağanüstü bir yaşam süresi olup, genellikle kedinin sağlık, genetik ve bakım koşulları gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Sokak Kedileri ve Evcil Kedilerin Bağışıklığı Aynı mıdır? Sokak kedileri genellikle daha fazla dış ortam etkileşimine maruz kalır ve çeşitli tehlikelerle karşılaşabilir, bu nedenle bağışıklık sistemleri evcil kedilere göre daha güçlü olabilir. Ancak, bu durum genel bir kural değildir ve bireysel farklılıklar, genetik faktörler ve yaşam koşulları da önemli rol oynar. Evcil kediler genellikle düzenli veteriner kontrolü, dengeli beslenme ve güvenli bir çevre sağlandığında sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olabilirler. Ancak, her iki durumda da bireysel sağlık durumları önemlidir ve kedi sahipleri düzenli veteriner ziyaretleri ile kedilerinin sağlığını korumaya özen göstermelidir. Kedi Bakmanın Sağlık İçin Faydaları Kedi bakımının sağlık için çeşitli faydaları vardır: Stres Azaltma: Kedilerle vakit geçirmek, stresi azaltabilir ve genel ruh halini iyileştirebilir. Duygusal İyi Hissetme: Kediler, sahiplerine bağlılık ve sevgi göstererek duygusal destek sağlayabilir. Düzenli Aktivite: Kedilere bakmak, onlarla oynamak ve ilgilenmek, fiziksel aktivite düzeyini artırabilir. Sosyal İletişim: Kediler, sahipleri arasında sosyal etkileşimi teşvik edebilir ve yalnızlık hissini azaltabilir. Düzenli Rutin: Kedilerin bakımı, günlük bir rutin sağlayarak günün daha düzenli ve yapılandırılmış hissedilmesine katkıda bulunabilir. Kalp Sağlığı: Kedilerle etkileşimde bulunmak, kalp atış hızını düşürebilir ve kan basıncını azaltabilir. Ancak, kedi bakımının yanı sıra, alerjiler, hijyen konuları ve sorumlulukları da göz önünde bulundurmalısınız. Kedilerin Mırlaması İnsanlara Nasıl Hissettirir? Kedilerin mırlamasıyla ilgili yapılan bilimsel araştırmalar, bu davranışın çeşitli olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. İşte bazı bulgular: Stres Azaltma: Kedilerin mırlaması, hem kendilerini hem de etraflarındaki insanları sakinleştirebilir. Mırlama, bir tür terapi olarak düşünülebilir. Ağrı Kesici Etki: Bazı araştırmalar, kedilerin mırlamasının, kemik ve doku iyileşmesini hızlandırıcı ve ağrı kesici bir etkisi olabileceğini öne sürmüştür. Kendi Kendine İyileşme: Yaralı veya hasta kedilerin mırlaması, hücre büyümesini teşvik edebilir, kemik yoğunluğunu artırabilir ve yaraların iyileşme sürecini hızlandırabilir. Ancak, bu konudaki araştırmalar hala devam ediyor ve tam olarak mırlamanın mekanizmaları net olarak anlaşılmamıştır. Ayrıca, her kedi bireyidir, bu nedenle mırlamanın etkileri bireysel farklılıklar gösterebilir. Kedilerin Asla Yememesi Gereken Yiyecekler Kedilerin asla yememesi gereken bazı yiyecekler şunlardır: Çikolata: İçerdiği teobromin maddesi kediler için toksiktir ve sinir sistemlerine zarar verebilir. Soğan ve Sarımsak: İçerdikleri maddeler kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasına neden olabilir, bu da anemiye yol açabilir. Kahve ve Çay: Kafein içerdikleri için kediler için zararlıdır ve sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabilir. Süt ve Süt Ürünleri: Birçok yetişkin kedi laktoz intoleransına sahiptir, bu nedenle süt ürünleri ishal ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Alkol: Kedilerin karaciğerleri alkolü işleyemez ve bu nedenle alkol zehirlenmesine yol açabilir. Kemikler: Küçük kemik parçaları kedilerin boğulmasına veya iç organ yaralanmalarına neden olabilir. Tuzlu Yiyecekler: Fazla tuz, kedilerde tuz zehirlenmesine neden olabilir. Her zaman kedinize insan yiyeceklerinden kaçınmayı ve özel olarak formüle edilmiş kedi mamasını tercih etmeyi unutmak önemlidir. Eğer kedine farklı bir besin eklemek istiyorsan, veterinerinle konuşmak en iyisidir. Kedilerin Beden Dili Bize Ne Anlatır? Kediler, beden dili aracılığıyla duygularını, isteklerini ve rahatsızlıklarını ifade ederler. İşte bazı yaygın kedi beden dili işaretleri: Kuyruk Durumu: Kedinin kuyruğu, genellikle duygularını gösterir. Mutlu veya güvende hissediyorsa dik bir kuyruk, korkulu veya saldırgan hissediyorsa düşük bir kuyruk görebilirsiniz. Kulak Durumu: İleri doğru yönlendirilmiş kulaklar, merak veya dikkat gösterirken, geriye doğru çekilmiş kulaklar korku veya rahatsızlık anlamına gelebilir. Göz Teması: Kedinin size doğru baktığı göz teması, güven ve genellikle sevgi ifade edebilir. Aynı zamanda, uzun süreli dik bir bakış veya gözkapaklarındaki değişiklikler stres veya rahatsızlık belirtisi olabilir. Pislik Temizleme: Kediler, temizlik yaparak kendilerini rahat hissettiklerini gösterirler. Ancak sürekli olarak vücut temizliği yapmak aşırı stresin bir belirtisi olabilir. Yumruk Yapma: Kedi, genellikle mutlu ve rahat hissettiğinde veya sizi sevdiğinde yumruklar yapabilir. Bu sinyaller, kedinizin duygusal durumu hakkında genel bir fikir verir, ancak her kedi bireyidir ve davranışları farklılık gösterebilir. Kedinizin beden dilini anlamak, onun ihtiyaçlarına daha iyi yanıt vermenize yardımcı olabilir. Kediler Sahiplerini Nasıl Görür? Kediler dünyayı çoğunlukla koku, işitme ve görme duyularını kullanarak algılarlar. Kedilerin görme yetenekleri, insanlara kıyasla daha farklıdır. İşte kedilerin sahiplerini nasıl gördüklerine dair bazı unsurlar: Renk Görme: Kedilerin renk algıları sınırlıdır ve genellikle renkleri mavi ve sarı tonlarında ayırt edebilirler. Kedilerin dünya görüşleri daha çok gri ve tonlarına benzer. Hareket Algısı: Kediler, hızlı hareket eden nesneleri daha iyi algılayabilirler. Bu nedenle, sahiplerinin hızlı hareketleri kediler için dikkat çekici olabilir. Yüz Tanıma: Kedilerin insan yüzlerini tam olarak tanıyabildiklerine dair kesin bir bilgi yoktur, ancak bazı kediler sahiplerinin yüzlerini tanıyabilir ve farklı ifadeleri algılayabilir. Koku Duyusu: Kediler, güçlü koku duyularını kullanarak sahiplerini tanır. Koku, kediler için çok önemli bir iletişim aracıdır. Kediler genellikle sahiplerini, seslerini, kokularını ve hareketlerini birleştirerek tanırlar. Kedilerin sahiplerine karşı hissettiği sevgi ve bağlılık, bu algılama yöntemlerini kullanarak gelişir. Sokak Hayvanları İçin Neler Yapabiliriz? Sokak hayvanlarına yardım etmek için şu adımları düşünebilirsiniz: Yiyecek ve Su Sağlama: Sokak hayvanlarına düzenli olarak yiyecek ve temiz su sağlamak, onların beslenmelerine yardımcı olabilir. Barınak Sağlama: Kış aylarında sokak hayvanlarına sığınabilecekleri barınaklar sağlamak, onları hava koşullarından korur. Veteriner Kontrolü: Sokak hayvanlarının sağlığını düzenli olarak kontrol etmek ve gerektiğinde veteriner yardımı sağlamak önemlidir. Kısırlaştırma ve Kısırlaştırma: Sokak hayvanlarının kontrolsüz üremesini önlemek için kısırlaştırma ve kısırlaştırma programlarına destek vermek önemlidir. İnsan Dostu Olma: Sokak hayvanları genellikle insanlara alışık değildir, ancak onlarla sakin bir şekilde etkileşimde bulunarak güvenlerini kazanabilirsiniz. Yardım Kuruluşlarına Destek: Sokak hayvanlarına yardım etmek için yerel hayvan koruma kuruluşlarına destek vermek veya gönüllü olmak, daha geniş bir etki sağlayabilir. Bilinçlendirme: Sokak hayvanlarına yönelik farkındalığı artırmak için toplum içinde bilinçlendirme çalışmalarına katılabilir veya bu konuda bilgilendirici materyaller paylaşabilirsiniz. Sokak hayvanlarına yardım, yerel düzenlemelere ve hayvan haklarına saygılı bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Read the full article
0 notes