Tumgik
#Biçer
bunedycom · 2 years
Text
Diyarbakır annesinin sevinç gözyaşları! PKK'dan söke söke aldığı evladına nişan yaptı
Diyarbakır annesinin sevinç gözyaşları! PKK’dan söke söke aldığı evladına nişan yaptı
Diyarbakır annesinin, PKK’dan söke söke aldığı evladına nişan yaptı HDP il binası önünde 3 Eylül 2019’da oturma eylemi başlatan 3 anneden biri olan Ayşegül Biçer, eşi Rauf Biçer ile aylar süren mücadeleleri sonucu güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra 29 Temmuz 2021’de kavuştuğu oğlu için bir düğün salonunda nişan yaptı. Törende, askerlik görevini tamamlayan Mustafa Biçer, Şevin Gençer ile…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pinardenizs · 18 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Midnight at the pera palace 2.03.
72 notes · View notes
helmstone · 21 days
Text
Midnight at the Pera Palace season 1 — some thoughts
Midnight at the Pera Palace season 1 — some thoughts
I just finished my rapid watch (binge sounds out of control, I did pause here and there, honest!) of Midnight at the Pera Palace season 1, just ahead of the arrival of Thursday’s season 2. On the downside, this means it’s taken me over two years to discover and enjoy the show. On the upside, I only wait a couple of day to find out what happens next! What is Midnight at the Pera Palace…
1 note · View note
damladanummana · 5 months
Text
Ek ki Biçesin
Beklemek edilgen bir eylemdir, sonucu başkalarına bağlıdır, siz pasif sinizdir. Başkalarına bağlı bir şeyi beklemek hem yorar, hem yıpratır, hemde hayatın olağan akışına aykırıdır. Buna karşın Yapmak etken bir eylemdir. Aktif olarak hayata katılırsınız. Siz yaparsınız, siz yön verirsiniz,  zira hayat beklemeden yapanların, eyleme geçenlerin şekillendirdiği bir süreçtir. Ondan sebep beklemek…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dipnotski · 1 year
Text
Yıldırım Koç – AKP’nin Yarattığı Mutlak Yoksullaşma (2023)
AKP, yirmi küsur yıllık iktidarını toplumun her kesimiyle organik bağ kurmuş olan tarikatlara sağladığı imkânlar ile dinsel ve milliyetçi ideoloji aracılığıyla devam ettiriyor: İlk yıllarında kullandığı her türden özgürlükçü/liberal ideolojinin ardından son on yılında da her türden dinsel ve milliyetçi ideolojiyi sınırsızca kullandı. AKP tarikatlarla/kitlelerine kendi kontrolümde olmalarını şart…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
Tumblr media
OKUYANA HELAL OLSUN OKUMAYANDA ÇOK ŞEYİ KAÇIRIR DEMESİ BENDEN .
5 DAKİNANI ALIR
~CEHENNEM~
Artık sokağa çıkacak takati kalmamıştı İhsan beyin... Her sabah mutlaka gittiği çorbacıya gidecek gücü dahi yoktu ayaklarının sancısından... Uzun uzun aradı masanın çekmecelerini... Nihayet bulmuştu lokantanın kartını...Yakın gözlüklerini takıp numarayı çevirdi...
-"On kere çaldı telefon. Ağaç olduk burda.Hadi uzatmada bir kase çorba gönder benim eve... Hadi hadi söylenme... Senin o ekşi kokan çorbalarını bir ben alıyorum zaten. Soğuk gönderirsen geri gönderirim.Para filanda vermem-"
Lokantacı Hüseyin sinirle kapattı o an telefonu.Ve,
-"Şu yaşlı bunak deli eder adamı. Hem cimri. Hem huysuz... Hemde lanet herifin teki.Birtek zavallı eşi katlanabilirdi buna. ALLAH rahmet eylesin... Çocukları bile terketti bunu... Hadi Safderun al şu çorbayı da Yeşil sokak, Hanzade apartmanı 7 nunaraya götür. Yoksa bu huysuz ihtiyar mahalleyi başımıza yıkar... - "demişti yeni çırağına... On dakika sonra kapı çalınmış İhsan bey söylene söylene açmıştı kapıyı... Sonrada,
-" Aptal çocuk. Açlıktan öldük burda. Bir saat oldu neredeyse.Şeytan diyor dök şu çorbayı kafasından aşağıya-"demişti. Tam çocuğun koluna asılı poşeti alırken kolunun yarıdan aşağıya çolak olduğunu görmüş, fakat yine yüzünü ekşiterek parayı uzatmıştı... Tam kapıyı kapatırken ise ayaklarındaki acıyla yere yuvarlanmıştı biranda... Çocuk hemen yardımına koşmuş ve içeriye kadar yürümesine yardımcı olmuştu yaşlı adamın... İhsan bey dikkatlice bakınca çocuğun sağ ayağının da protez olduğunu görmüştü...
-"Ne oldu koluna ve ayağına? -" diye sorunca çocuk içtenlikle gülümseyerek,
-"Köyde küçükken döver biçere kaptırdım. Kolumda, bacağımda çolak kaldı. Ama şükürki diğerleri var işimi görebiliyorum-" demişti... Yaşlı adam tekrar,
-"Adın ne? -" diye sordu yüzünü herzamanki gibi olabildiğince ekşiterek.
-"Safderun dur adım...-"
-"Ne aptal bir isim. İlk defa duydum. Hadi hadi çık evimden. Patronun olacak adamada söyle hergün aynı saatte çorbayı kapımda isterim.İnsanın elinde azıcık lezzet olur.Yakınlarda başka biri şu çorbayı yapmış olsa. Yemin billah almam şu bulaşık suyu gibi çorbayı.Bak hala duruyor aptal çocuk. Hadi kış kış-"dediğinde çocuk adamın söylediklerine aldırmamış bir halde sızladığı için elleriyle ovuşturduğu ayaklarına, dizlerine bakıyordu...
Ertesi sabah Safderun beş dakika önce kapıdaydı. Ve kapıyı çalınca bağıra çağıra kapıya yaklaşan İhsan beyin sesini duymuştu...
-" Patlama be... Geldik işte... Saf bilmemnemiydi adın? Sağır değilim bir kere çal kapıyı yeter. Anladınmı? Aptal aptal bakma? -" demiş ve çolak koluna asılı olan çorba kasesinin olduğu poşeti almıştı yine.
-"Diğeri de senin İhsan emmi. Zor oldu ama. Bir aktardan hatmi çiçeği buldum. Sana çayını yaptım.Babam köyde biryerimiz ağrıdığı zaman hep bunu içirirdi bize. Bak bunu iç ayaklarında ağrı kalmayacak-" demişti ışıl ışıl gözleriyle gülümseyerek.
-"Doktor musun sen? Hem sana ne benim ayağımın ağrısından. Hem kolun hem bacağın yok.Kendi derdine yanacağına milletin işine burnunu sokuyorsun... -" Yaşlı adam böyle karşılık verince gözlerini yere çevirmişti çocuk.
-"Ustam doğru demiş. Çocukları bile gitmez ziyaretine. Huysuz aksi ihtiyarın tekidir. Bu adam yalnız ölecek diye. Şimdi anladım sebebini. -"
-"Hadi be ordan aptal çocuk. Sen ne biliyorsun da konuşuyorsun. Ben cehennem hayatı yaşıyorum. Herkes kendi derdini bilir.Ustan halt etmiş. Fazla uzatma da yarın sabah aynı saatte getir çorbamı-"
-"Rahmetli dedem hep derdi cehennemin neresi olduğunu...-"
-"Başlatma dedenden. Hadi yoluna...Kış kış-"
Çocuk kapıyı kapattıktan sonra çorbasını içmişti İhsan bey. Ayaklarının ağrısı dayanılmaz olduğunda ise çocuğun getirdiği bitki çayını içti biraz sonra söylene söylene... Bir saat sonra ayaklarında ağrı kalmayınca şaşırmış, uzun zamandır ilk defa rahat bir öğlen uykusu çekmişti. Ertesi sabah kapısı çalınınca. Bu defa söylenmeden aldı çorbayı.Çocuğun bir önceki gün söylediklerine hiç aldırmamış gibi yine aynı bitki çayından getirdiğini görünce şaşırmıştı. Usulca içeri buyur etti ve bir çay getirdi ışıl ışıl gözleriyle kendisine gülümser gibi bakan çocuğa...
-"Kaç para bu çayın karşılığı-"
-"Ben onu para için getirmedim emmi.Sen iyi ol diye-"
-"Hadi hadi uzatmada söyle-"
-"İyiliğin karşılığı beklenmez-"
-"Yani para istemiyormusun? Harbiden aptal bir çocuksun-" demişti ilk defa gülümseyerek. O gün öyle sıcak bir sohbet etmişlerdiki Safderun la.Çocuk köyündeki kırlardan, okulundan,komşularından, arkadaşlarından, köydeki köpeği Boncuktan bahsettikçe gerçekten ne kadar saf kalpli olduğunu anlamıştı... Hergün Safderun aynı saatte çorbasını getiriyor, sanki onun ellerinden çorba dahada lezzetli bir hal alıyordu....Bir gün yine ona çay ikram ettiğinde,
-"Bilirmisin oğul şu kapıdan içeri belki on beş yıldır tek çocuk girmedi.Kendi evlatlarım bile bana düşman.Neymiş efendim cimriymişim.Katı yüreli, şirret bir adammışım... Cehennemi yaşıyorum Safderun.Hani ustan demişya yalnız ölecek bu adam diye. Korkuyorum... Ben yalnız ölmek istemiyorum. Cehennem neresi bilirmisin? Şu sessiz sedasız evimin ortasıdır cehennem. -"demişti gözyaşlarını çocuğa göstermek istemeyerek...
O an çocuk heyecanla yerinden kalkmıştı...
-" Sende biten şeyleri geri almamız gerek İhsan emmi-"
-" Ne bitmişki? Ne diyorsun sen çocuk? Ben anlamadım birşey? -"diye sorduğunda masanın üzerinde duran boş kağıt ve kalemlerden birini getirmişti. Ben senin çocukların olsam. Şunca boşa geçen zamandan sonra neler demek isterdin bana. Onca kavgadan sonra. Onca küskünlükten sonra. Hadi beni oğulların ve kızlarının yerine koy. Torunlarında varmış bak. Hayal et bunları. Hergün yaz olurmu? Ve yazdıklarını bana ver. Ha birde para lazım. Eğer bana güveniyorsan birazcıkta para ver-"
İhsan bey yine çelişkiye düşmüş," acaba bana para içinmi iyi davranıyor? - "hissine kapılmıştı. Fakat yinede bir miktar para verdi Safderun'a... Her gece oğullarına kızlarına hissettiği şeyleri yazıyor. Onca senenin pişmanlıklarını onlara söyleyemediği biçimde, gururunu yenerek kağıda döküyor ertesi sabah çorbasını getiren Safderun'a veriyordu. İçindekileri kağıda dökmek, onca senenin suskunluğunu bozmak öyle huzurlu hissettirmiştiki İhsan bey'e.Yaşlı adamın huysuzluğu günden güne geçiyordu. Safderunla her sabah yaptığı güzel sohbetler, aralarında oluşan güzel dostluk sanki yeniden hayata bağlamıştı onu... Bir sabah penceresinden bir ses işitti. Başını pencereden dışarıya uzattığında yirmi kadar çocuğun sevinçle kendisine el salladığını görmüş ve çok şaşırmıştı.
-"İhsan dede... İhsan dede... -" diyede bağırışıyorlardı üstelik...
Ertesi sabah Safderun babasının şehirdeki işinden ayrıldığını ve tekrar köylerine döneceklerini söylediğinde içine ılık ılık birşeyler akmıştı İhsan beyin. Küçük dostuna sarıldı sarıldı. Adresini alıp her ay mutlaka mektup göndereceğini söyledi... Çok zor vedalaştılar...
-"İhsan emmi ben seni unutmayacağım. Sende beni unutma emi? -" derken ikisininde gözlerinden yaşlar akıyordu...
İki gün sonra kapısı çalınmış oğullarını ve kızlarını torunlarıyla birlikte kapıda gördüğünde öyle tarif edilmez mutluluk duymuştuki...
-"Baba onca mektupta yazdıkların bizi öyle etkilediki.İnatlarından vazgeçip, huysuzluklarını bir kenarıya bırakmış olman bizi çok mutlu etti.İlk adımı attınya bizi daha hiçbirşey koparamaz. Seni böyle sevecen görmek ne güzel -" demişler ve yüzünü gözünü öpmüşlerdi huysuzluklarını bırakmış pamuk gibi olmuş ihtiyar babalarının... Ve kızları muazzam bir sofra kurdular hemen. Neşe içinde yemeklerini yediler. O anlarda kapı çalmış ve yirmi kadar çocuk içeriye ellerinde çiçeklerle girmişlerdi... Her hallerinden sokak çocukları olduğu belliydi..
İçlerinden biri çiçeği İhsan bey'e uzatarak,
-"Hayatımızda ilk defa senin sayende güzel elbiselerimiz ve oyuncaklarımız oldu. Çorbacı çırağı o elbiseleri ve oyuncakları senin aldığını ve bizi manevi torunların olarak gördüğünü söyleyince ne kadar mutlu olduk bilemezsin İhsan dede. Seni çok seviyoruz-" dediğinde İhsan bey gözyaşlarıyla düşüncelere dalmıştı çocuklara sevgiyle sarılırken... Safderun 'un yazdığı mektupları oğullarının ve kızlarının adresilerine gönderip, kendisinden aldığı paraylada bu kimsesiz çocukları kendi adına sevindirdiğini anlayınca öylesine mutlu olmuştuki... İçi sevgi doluydu... Hayatının en mutlu aynıydı o anlar....
Ertesi gün postacı bir mektup bırakmıştı posta kutusuna. Kucağında torunuyla mektubu açtığında bir demet hatmi çiçeği görmüştü. Gözyaşlarıyla kokladı küçük dostunun gönderdiği bir demet çiçeği... Hemen bir mektupta o yazdı...
İki gün sonra Safderun köyde dere kenarında İhsan emmi sinin yazdığı mektubu okuyordu. Şöyle yazıyordu mektupta:
-"Kendi torunlarımın haricinde yirmi kadar manevi torunum var artık... Biliyormusun sokağa bile çıkmaya başladım.Dizlerimin ağrısı geçti. Ne zaman sokağa çıksam çocuklar etrafımda pervane oluyor ellerimden tutup şarkı söylüyorlar. Bir oyuncak bir elbiseyle bu kadar mutlu olabiliyormuş demek çocuklar. Oğullarım kızlarım eskisindende iyi bana karşı... Anladım çocuk anladım. Bitti dediğin şey benim içimdeki sevgiymiş... Cehennem evimin orta yeri değilmiş meğer.Cehennem insanın yürrğinde sevginin bittiği yermiş... Sayende cenneti yaşıyorum. Bitki çayın sayesinde ayaklarım, sıcacık sevgin sayesinde yüreğim iyileşti... En kısa zamanda seni köyünde ziyaret edeceğim adı gibi saf yürekli çocuk... İHSAN EMMİN"
Emin olun bir hikaye bazen binlerce gönüle dokunabilir. Hikayeyi beğendiyseniz paylaşıp yoruma sevdiklerinizi etiketlerseniz daha çok yüreğe dokunabiliriz....
"YAZAR SUAT ÖZGE"
167 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 7 months
Text
Hele bakın kimler gelmiş canlarım emniyet müdürleri sevgi eken sevgi biçer
Tumblr media
71 notes · View notes
yakazakalb · 2 months
Text
من جد وجد ومن زرع حصد و من سار على الدرب وصل
Çok çalışan bulur, eken biçer, yolu takip eden ulaşır.
23 notes · View notes
futbollcunuz-18 · 2 months
Text
Kendi tercihlerinizden pişman olma lüksünüz yok herkes ektiğini biçer
11 notes · View notes
pohotocolors · 1 month
Text
- Gidenler döner mi olric?
- Döner efendim. Ama ne siz bıraktıkları aynı insansınızdır ne de onlar aynı kalırlar.
- İnsanlar değişir olric. Ve zaman olgunlaştırır gidenleri de kalanları da.
- Öyledir efendimiz. Önemli olan kalpteki sevgidir.
- Ve mesafeler sevgiye değer biçer, öyle mi olric?
- Öyledir efendimiz.
- Sen hep benimle kal olric.Gözden ırak gönülden ırak, demiş atalarımız...
- Korkmayın efendimiz,ben sizin iç sesinizim. Kovsanız da sizden gidemem .
İyigecelerdünya🌹
Ayşe Dikici
Tumblr media
8 notes · View notes
ayten-ali · 3 months
Text
Tumblr media
🍂 Bir insanın beynindeki fikir, yüreğindeki zikir, yüzünde taşıdığı ifade elbette ki sırtındaki çuldan, cebindeki puldan daha önemlidir.
Maddeye değil mânaya, yüze değil öze bakanlara Selam olsun.
👉 İnsanlar iki çeşittir ya Yusuf'un soyundan, yada Yusuf'un kardeşlerinin huyundan.
Rabbim Yusufl'ardan eylesin...🤲
👉 Kalp bir tarladır kimi muhabbet eker,
kimi nefret diker.
Mahsulü ameldir, herkes ektiğini biçer!
🤲 🌹Rabbim kararmış kalplerimize aydınlık,
Daralmış gönüllerimize ferahlık,
Evlerimize huzur,
Sönmüş ruhlamıza nûr,
Donmuş cesetlerimize sürûr,
Hayatımıza lezzet,
Mematımıza cennet ihsân eylesin.
. •Âmin ecmain 🤲
Selâm ve dua ile
11 notes · View notes
saliha-biri · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Ektiğini biçer insan... ne ümit et..ne kaygılan.......
44 notes · View notes
helmstone · 25 days
Text
Midnight at the Pera Palace — first impression
Midnight at the Pera Palace — first impression
Very late in the day, and prompted by the incoming season 2, I gave the first episode of Midnight at the Pera Palace a watch. It had always been something I meant to try and never managed. First impression — it looks like a fun mix of mystery / history and time travel with (I assume) romance thrown in. I may just binge the rest! You want more? Read on… What’s Midnight at the Pera Palace…
0 notes
ziyapasa-01 · 4 months
Text
Yürü bre yalan dünya
Sana konan göçer bir gün.
İnsan bir ekin misali
Seni eken biçer bir gün. Karacaoğlan
....yarınınız bu gününüzden hayırlı olsun dileğimle
___///Hayırlı Geceler .
Tumblr media
14 notes · View notes
veddua · 4 months
Text
Tumblr media
Yollara diken serpmekten vazgeçmek gerek.
"Bu dünyada herkes ne ekerse onu biçer. İyilik yaparsan iyilik bulursun, kötülüğünün neticesi ise yine kötülüktür. Buğday ekilen yerde arpa biter mi hiç? O halde şuna buna bahane bulma, iyi kötü her ne biçiyorsan bil ki kendi ektiğinden başkası değildir. Gönül kazanmak istiyorsan sevgi tohumu ek, cenneti kazanmak istiyorsan yollara diken serpmekten vazgeç."
Mevlana C. Rumi
"Herkese yaptıklarının karşılığı verilecek ve kimseye zerre haksızlık yapılmayacak."
(Nahl, 111)
7 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 5 months
Text
Tumblr media
Sabah mahmurluğuyla,
safiyane bir niyaz.
Allah'ım ümmet-i Muhammed'i rahatlat biraz.
Biz azdık ne desen az.
Kerem eyle,lutfeyle bize
Önünde diz çökmeyi nasip et.
Eli yüzü yunmadık,
Allah kulu denmediklerden,
Nursuzlardan eyleme bizi.
Temizlediklerinden,sevdiklerinden et.
Bir yandan sevdiklerimizi kaybetsekte
diğer yanımızla hayata devam ederiz
Bir gün bizde bu kaybolanlar listesine gireceğiz
Ve herkes yine hayata devam edecek
Yanımızda kalan tek şey yaptığımız iyilikler ,
hakkıyla kılınmış
NAMAZ Ve Salih Ameller
İnsanın kalbi bir tarladır
Kimi insan muhabbet eker
Kimi insanda nefret diker
Ektiğin mahsulün ameldir
Her insan ektiğini biçer der
Ekiminiz vede Mahsülünuz
Ahiretlik İyilik guzellik olsun
İki Cihan Sadetine Ulaşsın
Güzel bir günün
Güzel sabahına doğru
Yol alıyoruz.
Karanlığı yara yara
Geliyor aydınlık.
Bilenler bekliyor vuslatı.
Gafiller bîhaber.
Ne namaz ne niyaz.
Öylece geçti bahar yaz
Oysa diz çöken gönüller
Alnı secde gören yiğitler var
Hele bir de Kuran bülbüleri
Okunsa sabah ezanları.
Ey Rabbim !
İçinden çıkamadığınız zorlukları kolaylaştır.
Aşamadığımız sıkıntıları selamete ulaştır
Bizleri nefis ve şeytanın şerrinden
Bütün kötülüklerden
Kaza ve belalardan muhafaza eyle 🤲
Vakt-i Sabah Hayr Ola
Selam ve dua ile..
15 notes · View notes