#Azandeler
Explore tagged Tumblr posts
Text
E. E. Evans-Pritchard – Azandelerde Cadılık, Kehanetler ve Büyü (2024)
Evans-Pritchard’ın bu kitabı, sosyal antropolojinin klasiklerinden biridir. Kitap, Afrika’nın Azande halkının büyü, kahinlik ve sihir inanç sistemlerini derinlemesine inceleyerek, bu inançların günlük yaşamları üzerindeki etkilerini ve toplumsal işlevlerini ortaya koyuyor. Azande halkı için büyü, doğal olayların ve olumsuzlukların ana nedenidir. Büyü, bir kişinin başka bir kişiye zarar vermek…
View On WordPress
#2024#Azandeler#Azandelerde Cadılık Kehanetler ve Büyü#Çağlar Enneli#E. E. Evans-Pritchard#Nota Bene Yayınları
0 notes
Photo
Some messier concept art for Reclaimed! Top image from left to right is an idea for armor for the kingdom of ivory cliffs (with a very large man in it ft. some guy for size comparison because. i wanted to ), an idea for the game’s HUD, and royal guard armor for the kingdom of emaria (which is loosely based on historical viking armor). Second image is some designs for prince alaric (sort of main antagonist - his whole kingdom is loosely based on gothic france), and the third image is an idea of what the city of azandele would look like!
17 notes
·
View notes
Text
Cadılık-3: Din Antropolojisi
Evans Pritchard, Witchcraft, Oracles and Magic Among the Azande'sinde (Azandeler Arasında Cadılık, Kehanetler ve Büyü) adlı çalışmasında, Azandelere göre cadılığın aynı cinsten ebeveynden kalıtılan bir psişik kudret olduğunu belirtir. Bu kudret kişinin bedeninde (incebağırsak) bulunan ve otopsiyle teşhis edilebilen bir tözden (mangu) kaynaklanmaktadır. Cadılar bu tözü isteyerek ya da iradelerinin dışında (örneğin öfke, nefret, kıskançlık gibi yoğun ve olumsuz duygulanım anlarında) harekete geçirir ve karşılarındakine zarar verirler. Azandeler kişilerin başına gelen olumsuzlukları her zaman cadılıkla açıklamaktadır (bu biraz bizlerin "şanssızlık", "talihsizlik" kavramlarımızı andırır); ve cadılığın kimden kaynaklandığını bulmak üzere çeşitli kehanet edimlerinde bulunurlar. Cadı teşhis edildiğinde ise (Pritchard'ın alan araştırmasını gerçekleştirdiği 1930'larda) para ya da angarya cezalarına çarptırılmakta ya da karşısındakine verdiği zararı tazmin etmesi istenmekteydi.
Azandelere göre sihir, başkalarına zarar vermek üzere iksir, ilaç ya da başka nesnelerin bilinçli kullanımını içermektedir ve her zaman kötü ve gayrimeşru bir edimdir. Ebeveynden kalıtılan cadılığın tersine, sihir, öğrenilmektedir. Böylelikle, Evans Pritchard'ın tahlilinde, cadılık ve sihir, kültürlerin birey ya da grupların başlarına gelen talihsizlikleri açıklama ve onlarla baş etmelerinde araçsaldır.
Çağdaş büyü açıklamalarında başvurulan bir başka kavram ise, sınırlı mal imgesidir. Buna göre, servet, sağlık, mutluluk gibi kaynakların miktarının sınırlı olduğu nosyonuna (ki antropolog G. Foster bunun köylü toplumların bir özelliği olduğunu belirtmişti) sahip toplumlarda kişilerin bu kaynaklardan bir ya da birkaçı açısından apansız ve göze görülür bir neden olmaksızın zenginleşmesini büyü/sihir ile açıklamaktadır. Büyücülük/sihirbazlık suçlamaları bu durumda toplumsal gerilimlerin akıtılabileceği bir kanal oluşturduğu gibi, bir çeşit tesviye mekanizması (aşırı servet farklılaşmalarını engellemek) işlevini görmektedir.
Bu yaklaşımın bir başka varyantı ise, büyü ve sihre ilişkin fikirlerin toplumlardaki iktidar çatışmaları ve iktidarın meşrulaştırılmasındaki kullanılış tarzına bakmaktır. Bunun en çarpıcı örneği, hiç kuşkusuz ki, geç Ortaçağ boyunca neredeyse tüm Avrupa'yı kasıp kavuran "cadı avları"dır. Çoğu kadın on binlerce kişinin "cadılık" suçlamalarıyla engizisyon tarafından idama mahkûm edilip yakıldığı 200 yılın (1500-1700) ardından, halk inanışları tümüyle bastırılmış, halk hekimliği pratikleri yok edilmişti.
Gülfem Uysal-Sibel Özbudun, 50 Soruda Antropoloji. (ss.184-5).
###
Azande Witchcraft
18 notes
·
View notes