#Antika Titanik
Explore tagged Tumblr posts
Text
Flört niteliğinde bir konuşmanın o/o 60'ı laga lugadır. % 20'si zırva, % 12'si yalan. Yalnızca % 8'i doğru dur. Gene de bana inanmalısın. . . Bu dünya 5 oktilyon 974 septilyon 420 seksilyon gramdır. Benim kalbim ise sadece 350 gram. Fakat aşk metreyle, kiloyla ölçülmez, haksız mıyım?..
15 notes
·
View notes
Text
Dişlerin çok güzel Şifa... Köle pazarı kurulsa, ilk sen satılırsın.
12 notes
·
View notes
Text
Tek bir kural var aslında:Ne kadar kazanırsan kazan,sonunda herkes gibi kaybedeceksin.
0 notes
Text
“Kimse kimseyi hakkıyla tanımaz. Sadece, kendi gibi sanır ve de yargılar.” - Antika Titanik, Murat Menteş
116 notes
·
View notes
Text
Kaybediyorum, demek ki yok olmadım. Kendimin civarındayım.
2 notes
·
View notes
Text
parmak iziniz gibi, yalnızca size ait acılar vardır. bunları kafaya hiç takmazsanız büyük başarılar elde edebilirsiniz. fakat şahsiyet kazanamazsınız
7 notes
·
View notes
Text
"Bir adamı erkek olduğuna şükrettirecek türden bir kadındı... Böylesine güzel olabilmek için tabiat kanunlarındaki boşluklardan faydalanmış besbelli"
24 notes
·
View notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/1b675678fe6aec410211524f0531dd2a/tumblr_pphg5pN6p21t2rpld_540.jpg)
Ben yolu böyle bekleyerek yarılamak.
15 notes
·
View notes
Text
Bir Miktar Kitap Daha
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/97fe1b056ec3727fd62c85c4fc0326b3/tumblr_inline_prjqoiTJhB1rbqory_250sq.jpg)
Yeraltı edebiyatı deniyormuş bu türe, kardeşim sıkı takipçisi, bu kitabı da o gönderdi zaten. Daha önce bu türden Dövüş Kulübü’nü okumuştum, bu kitabı da okuduktan sonra, bu türü şöyle özetleyebilirim; argo bir üslubun varlığı, ben böyle şeyleri aştım abi kafasındaki karakterler, bir miktar absürtlük ve değişen dozlarda suç (ben deyim cinayet, siz deyin uyuşturucu), sonuç olarak bunlar ilginizi çekiyorsa tavsiye ederim.
Kitabımıza gelecek olursak, genel itibariyle beğendim. Bilhassa yazarın üslubuna bayıldım. Ancak hikaye için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, değişik ve güzeldi aslında ama beni çok içine çekip sürüklemedi. Ha üslup demişken bir şey eklemek istiyorum. Elif Şafak’ın her kitabında bolca kullandığı tamamen uydurmasyon olan ‘dehşetengiz’ kelimesinden nefret ediyorum, Murat Menteş de maalesef bu kelimeyi sıkça kullanmış. Sevdiğim bir şey daha, kitabın ilk kısmındaki bölümlerin başında ansiklopedik, bunları biliyor muydunuz tarzında rakamsal bilgiler veriliyor. Yazar bunları öylesine, gelişigüzel yazmamış, bir özen var ve konuyla bir bütünlük elde etmiş. Yazdıkları da, ee bunu öğrenmek hayatıma ne katacak, iyi de bana ne, diyeceğiniz şeylerden ziyade, okuduktan sonra üzerinde birkaç dakika düşünmenizi sağlayacak şeyler oluşu da hoş bir ayrıntıydı.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/f869ae80616be9a4658194c596c6a568/tumblr_inline_ps3uejyNrE1rbqory_250sq.jpg)
Cumhuriyet Tarihimizdeki uçak üretme çabalarımızın anlatıldığı güzel bir kitap. Mustafa Kemal’in tam bağımsızlık hedefi ile havacılık alanındaki vizyonuna dayandırılarak ilk özgün örneklerinin ortaya çıkması, ancak vefatından sonra çalışmaların sekteye uğraması nedeniyle kitabın adı Mustafa Kemal’in Uçakları olmuş; bence de güzel olmuş. Aslına bakarsanız kitapta gördüğümüz şeyler daha çok bireysel girişim ve çabalardan ibaret, devlet olarak çok da destek olmamışız bu işlere. Devletin kendi girişimleri de olmuş pek tabi ama kendi girişimini de yine kendi baltalamış. Tabi böyle önemli bir konuya devletin yeterince teşvikinin olmamış olması üzücü; ancak tam tersi olsaydı da kitapta anlatıldığı gibi ülkecek uçup kaçıp, bu alanda söz sahibi olabilir miydik, bilemiyorum, bu bakış bana biraz fazla romantik bir bakışmış gibi geliyor. Elbette dünyanın en büyük uçak fabrikasının, bir anlamda, çürümeye terk edilmesi acınası bir durum; ancak bunun tek sebebi 1950 sonrası devlet politikaları mı? Demek istediğim bu noktada farklı bakış açılarına ve argümanlara ihtiyacımız var. Kitap hep aynı çerçevede dönmüş gibi geldi bana. Evet kitap için çok fazla araştırmalardan ve röportajlardan faydalanmış yazar; ancak bu röportajları ve araştırmaları yankı odası türünde, sözünü ettiği girişimcilerin etrafında dönmüş durmuş. Bu girişimcilerin kaleme aldıkları kitaplarından bolca alıntı yapması bunun bir kanıtı olsa gerek.
Sonuç olarak Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Selahattin Alan gibi kahramanlarla bizi tanıştırması için bile okunur. Hele hele havacılığa ilginiz varsa mutlaka okuyun.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/87ea4232392dd59d777389ff34de247b/tumblr_inline_ps49bvYaBm1rbqory_250sq.jpg)
Teknolojinin geldiği noktada üzüldüğüm bir şey varsa, o da, eskiden edebi bir tür olan mektubun ortadan kalkmasıdır. Mektup yazmayı ya da almayı istiyorum, özlüyorum anlamında değil; muhteşem yazarların birbirlerine yazmış oldukları mektuplar olmayacak artık, bu bağlamdan söz ediyorum. Örneğin bir Milena’ya Mektuplar vardır ki, beni benden alan, Kafka’ya hayran eden ve hatta kızım olsa da adını Milena koysam dedirten :) Anlayacağınız edebiyatta mektupları seviyorum, tam da bu sebepten bu kitabı da sevdim. İncecik bir kitap ve kendisi bir tane mektuptan ibaret. Okurken aşk mı, takıntı mı veyahut ikisi arasındaki fark ne sorularıyla sıkça kafanız meşgul olacak. Benim ise kafamı asıl kurcalayan; “çocuğum dün öldü” diyen bir annenin, çocuğunun cesedinin yanı başında, böyle aşk dolu bir mektubu yazabiliyor oluşu idi. Aslına bakarsanız bu eyleminde bir parça intikam arzusu sezdim. Stefan Zweig dili zaten oldukça yalın ve akıcı, bu da demek oluyor ki bu yazarı okumaya devam edeceğim. Ülkemizde sanırım en çok okunan, en popüler yabancı yazar kendisi, boşuna da değil tabi ki.
#antika titanik#murat menteş#mustafa kemal'in uçakları#ismail yavuz#bilinmeyen bir kadının mektubu#stefan zweig#okunasi
5 notes
·
View notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/87acdcb36d8703a70c7abe49158c4a6e/tumblr_phn4s9d1hf1tf9amg_540.jpg)
İnsanlar ikiye ayrılır: Zevki arayanlar,acıdan kaçanlar.Mesele şu ki,aradığını bulana, kaçtığına yakalanana dek neyin ne olduğunu tam bilemezsin
Antika Titanik-Murat Menteş
45 notes
·
View notes
Text
Uçak fobim yok, çünkü derinlerde yatan bir kontrol tutkusuyla yanıp tutuşmuyorum.
4 notes
·
View notes
Text
"Parmağını tetikten çek.Namluyu ağzından çıkar.Azrail'in işini Azrail'e bırak.Derin bir nefes al.Gözlerime bak.Kulaklarını dört aç.Ve beni iyi dinle..."
-Antika Titanik
0 notes
Text
-Borges’in bir hikayesinde ‘Sonsuza dek birbirinden kaçacak kadar çok sevenler...’ diye bir söz geçer.
~Biz de öyle yaptık. Hatıralarla avunduk.
-Benim bir kızım oldu...
~Benim de iki oğlum...
-1999 senesinin 24 Nisan günü rastlaştık...
~Ayaküstü, sevinç gözyaşları dökerek söyleştik...
-Sonra yine kendi yolumuza gittik...
~İkimiz de biliyorduk, bu, bizim hayatımız değildi...
Murat Menteş, Antika Titanik
51 notes
·
View notes
Text
"Sensizken, depresyon kamyonları, dert konteynırları, delilik tankerleri tüm yükünü yüreğime boşaltıyor... Bilinçli bir davranış olmaktan çıkıp, tabiat olayı haline gelene dek öpüyorum seni..."
17.2
6 notes
·
View notes
Text
Zaman akıp geçecektir. Kanun böyle. Her şey unutulacak. Mecburen. Devran dönecek elbet. İşi bu.
Murat Menteş - Antika Titanik
7 notes
·
View notes
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/fb3f4bf828309d645152e24419c05210/tumblr_pl5jqh7CQS1ru5uob_540.jpg)
“Peki... siz neden buradasınız leydim?
Cennetin kapılarını açık mı unuttular?"
1 note
·
View note