Tumgik
#Ankara Uluslararası Film Festivali
aykutiltertr · 3 months
Video
youtube
TEST 7 7.Hafta TÜRK AFİŞ TASARIMINA BAKIŞ (TEMEL TASARIM 2.Dönem Test S...  Türk Grafik Tasarım Tarihi 7. TÜRK AFİŞ TASARIMINA BAKIŞ Soru 1: İ. Hulusi Görey’i dönemin diğer sanatçılarından (çağdaşlarından) ayıran en önemli özellik, aşağıdakilerden hangisidir? (Çoktan Seçmeli) ✔ Sanat ve tasarım eğitimini, içinde bulunduğu toplumun yapısına uygun olarak eserlerine yansıtmış olmasıdır. Afiş tasarımları üretmiş olmasıdır. Akademik bir eğitim almamış olmasıdır. Afişlerinde illüstrasyona yer vermesidir. Kitap kapakları tasarlamış olmasıdır. Cevap : Sanat ve tasarım eğitimini, içinde bulunduğu toplumun yapısına uygun olarak eserlerine yansıtmış olmasıdır. Soru 2: Denizyolları afiş tasarımlarıyla bilinen tasarımcımız aşağıdakilerden hangisidir? (Çoktan Seçmeli) İ. Hulusi Görey Mengü Ertel ✔ Gülümser Aral Üretmen Aydın Erkmen Münif Fehim Özerman Cevap : Gülümser Aral Üretmen Soru 3: Milli piyango Afiş Tasarımcısı denilince akıllara aşağıdaki hangi isim gelmelidir? (Çoktan Seçmeli) ✔ İ. Hulusi Görey Bülent Erkmen Gülümser Aral Üretmen Sadık Karamustafa Münif Fehim Özerman Cevap : İ. Hulusi Görey Soru 4: Eğer bir sergi afişi tasarlamak istersek aşağıdaki hangi afiş türünü yapmış oluruz? (Çoktan Seçmeli) Sosyal içerikli Ticari ✔ Kültürel Propaganda Reklam Cevap : Kültürel Soru 5: Holywood film afişleriyle ünlü Türk Afiş tasarımcısı aşağıdakilerden hangisidir? (Çoktan Seçmeli) Savaş Çekiç İ. Hulusi Görey Bülent Erkmen ✔ Emrah Yücel Sadık Karamustafa Cevap : Emrah Yücel Soru 6: Aşağıdakilerden hangisi Türkiye adına uluslararası düzeyde gerçekleştirilen bir yarışma platformudur? (Çoktan Seçmeli) Ankara Film Festivali Afiş yarışması İzmir Avrupa Caz Festivali Afiş yarışması Genç Sanat; Afiş yarışması ✔ Grafreedesign Grafist Cevap : Grafreedesign Soru 7: 2021 yılına kadar Uluslararası 4. kez afiş yarışması düzenleyen posterland.org, aşağıdaki hangi üniversite tarafından koordine edilmiştir?. (Çoktan Seçmeli) Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Marmara Üniversitesi ✔ Kütahya Dumlupınar Üniversitesi 9. Eylül Üniversitesi Cevap : Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Soru 8: Tekel idaresi için hazırladığı Rize Çayı afişinde, siyah beyaz tekniğiyle yazıyı 1960’lı yıllara göre çok daha iyi çözümleyen tasarımcı aşağıdakilerden hangisidir? (Çoktan Seçmeli) İ. Hulusi Görey Minif Fehim Mengü Ertel Bülent Erkmen ✔ Atıf Tuna Cevap : Atıf Tuna Soru 9: Turgay Betil’in özellikleri aşağıdaki hangi seçenekte toplanmıştır? (Çoktan Seçmeli) ✔ İlüstrasyona özel önem veren afiş sanatçısı, afişleri Polonya'dan İtalya'ya, değişik ülke müzelerinde sergilendi, harika kitap kapakları yaptı; tasarımlarında mizaha yer verdi. Tekel, Sümerbank, milli piyango afişleri tasarladı, Almanya’da eğitim aldı. Tiyayro afişleri tasarladı, tasarımlarında metaforlar kullandı, tasarımları dünya müzelerinde sergilendi. Yerel kültürden çok etkilendi, mizahı, hicvi ele aldı ve konularıyla bütünleştirdi. Logo ve kitap kapakları da tasarladı. Web tasarımları yaptı, Holywood film afişlerini tasarladı, Vintage tarzı Türkiye serisi tasarımlarıyla ünlendi. Cevap : İlüstrasyona özel önem veren afiş sanatçısı, afişleri Polonya'dan İtalya'ya, değişik ülke müzelerinde sergilendi, harika kitap kapakları yaptı; tasarımlarında mizaha yer verdi. Soru 10: THY’nın logo tasarımı, aşağıdaki hangi hayvan figürünün stilize edilmiş halidir? (Çoktan Seçmeli) Yalı Çapkını Kuşu Kartal ✔ Yaban Kazı Hindi Doğan Cevap : Yaban Kazı Afiş Tasarımı Nedir? Afişler, matbaanın icat edilmesinden önce az sayıda üretilebilen ama matbaanın icat edilmesinden bu yana pazarlama, duyuru ve farkındalık amacıyla yoğun olarak kullanılan ve üretilen bir iletişim aracıdır. Başlangıçta genellikle metinlerden oluşan afişler, önceleri gazete sayfalarını süslerken, zaman ile resimlemelerin (Görsel 1) ve daha sonra da fotoğraf ve tipografinin de kullanıldığı, halkın yoğun olduğu yerlerde sergilenmeye başlanan grafik ürünler oldu. Şimdilerde ise birçok matbaa şirketi sadece afiş basımına odaklanmıştır. Elbette dijital çağın getirdiği olanaklar sayesinde etkileşimli afiş tasarımları da kullanılır olmuştur. “Afiş, bir bilginin ya da mesajın hedef kitleye basılı ve çoğaltılmış bir şekilde aktarımını sağlayan bir iletişim aracıdır. Afiş, sergilendiği her alanda toplumsal değerleri, özellikleri, düşünceleri yansıtır. Belli bir amacı gerçekleştirme boyutunda afişin toplumsal rolü oldukça fazladır. Afişler, gündelik yaşamda hem iç hem de dış mekânlara asılabildikleri için toplumla iç içe olma ve toplumun her kesimine taşıdıkları mesajları iletebilme gücüne sahiptirler” Afişler, çoğunlukla müzeler yerine sokaklarda kültürel, sosyal ve politik görüşleri gösteren benzersiz bir sanatsal ifade biçimi ve ürünlerdir. Afişler kısa sürede okunabilir, göze çekici gelebilir, yaratıcı fikirleri içerebilir, algılanabilir, vurgulanması gereken konuya odaklanılabilir, asılacağı yere göre boyutlandırılabilir
0 notes
filmboxvia · 4 months
Text
Usta Oyuncu Ahmet Uğurlu Hayatını Kaybetti
Tumblr media
Türk tiyatrosunun ve sinemasının değerli ismi Ahmet Uğurlu, 70 yaşında hayatını kaybetti. Gökçer’in cenazesinin 31 Mayıs Cuma günü İstanbul'da Şakirin Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından aile kabristanında toprağa verileceği öğrenildi. Sanat dünyası, büyük bir ustayı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyor.
Ahmet Uğurlu Kimdir?
Ahmet Uğurlu, 1952 yılında Karaman'da doğdu. İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olan Uğurlu, kariyerine tiyatro sahnelerinde başladı. İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda uzun yıllar boyunca sayısız oyunda rol aldı ve birçok ödül kazandı. Televizyon ve sinema kariyerinde de önemli yapımlarda yer alan Uğurlu, özellikle "Eşkıya", "Çıplak Gerçek" ve "Yazı Tura" gibi filmlerle geniş bir izleyici kitlesi tarafından tanındı ve sevildi. "Tabutta Rövaşata "  (1996) filmindeki performansıyla 33. Altın Portakal Film Festivali, 9. Ankara Uluslararası Film Festivali, Selanik Film Festivali ve Türk Eleştirmenleri Birliği'nden En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandı.
Yaklaşık 11 sene kanser tedavisi gören oyuncu, 30 Mayıs 2024 tarihinde hayata veda etti. 
0 notes
fisiltihaberleri · 6 months
Text
Tumblr media
ADEM’İN HİKAYESİNE FRANSA’DA BÜYÜK İLGİ
Uluslararası ödüllü yönetmen Merve Gezen’in, son kısa filmi “Peripeteia – Talih Dönüşü”, Uluslararası Amnesty İnsan Hakları Film Festivali kapsamında bir ay boyunca Fransa’da 30’dan fazla şehirde sinemalarda, okullarda ve kütüphanelerde gösterilecek.
30’dan fazla şehirde gösterilecek
Çöpten kağıt ve plastik toplayarak ailesine yardım eden 9 yaşındaki Adem'in, sıradan bir gününü konu alan kısa film, bu sene 11.’si düzenlenen Uluslararası Amnesty İnsan Hakları Film Festivali kapsamında Fransa'da; Güney Provence Alpes Côte d'Azur bölgesinde, Korsika’da, Güney Occitanie’de, Drôme ve Ardèche bölgelerinde 30’dan fazla şehir, kasaba ve köydeki sinemaların yanı sıra ortaokul ve lise gibi eğitim kurumları ile sosyal merkezlerde de gösterilecek. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/ademin-hikayesine-fransada-buyuk-ilgi-10656.html
#film #istanbul #dizi #turkey #sinema #aşk #video #izmir #love #müzik #ankara #şiir #photography #cinema #instagram #türkiye #movie #instagood #çukur #ask #komedi #antalya #replik #söz #sevgi #filmreplikleri #music #bursa #şiirsokakta #siirsokakta
0 notes
pikselog · 2 years
Text
Atlas 1948’de, Başka Sinema’nın her ay merakla beklenen seçkileriyle Aralık ayı dopdolu geçecek.  Beyoğlu’nun kalbinde yer alan ve yenilenen dijital alt yapısı ile film festivalleri, gala, ülke sinemaları ve vizyon filmlerinin yanı sıra sahne sanatları ve konserlere de ev sahipliği yapan Atlas 1948 Sineması’nda merakla beklenen bağımsız filmler Aralık ayında da izlenebilecek.  “Kutsal Örümcek”, “İlgi Manyağı” ve “Kurak Günler” filmleri Aralık ayı boyunca Atlas 1948’de sinemaseverler ile buluşacak. İranlı yönetmenden gerçek bir seri katil hikayesi: Kutsal Örümcek “Border” filmiyle uluslar arası sinema dünyasında büyük ses getiren İranlı yönetmen Ali Abbasi’nin senaryosunu yazdığı ve yönetmen koltuğunda oturduğu Holy Spider (Kutsal Örümcek), konusunu gerçek hayattan, kadın düşmanı bir seri katilden alıyor. 2001'de yakalanmadan önce 16 kadını öldüren seri katil Saeed Hanaei'nin gerçek hikayesine dayanan "Kutsal Örümcek" İran'ın en kötü şöhretli katillerinden birinin arkasındaki büyüleyici ve zorlayıcı hikayeyi perdeye taşıyor. Dünya prömiyerini bu yılki Cannes Film Festivali'nde yapan, Zar Amir-Ebrahimi'ye En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü kazandırırken, cesur yaklaşımıyla bol bol övgü topladı. Danimarka, Almanya, İsveç ve Fransa ortak yapımı olan Kutsal Örümcek, 30 Kasım, 3 Aralık, 7 Aralık tarihlerinde Atlas 1948 Sineması’nda 15.30, 18.30 ve 21.15 seanslarında izlenebilir. Borgli’den şeytani bir ziyafet: İlgi Manyağı Kısa filmleri, video klipleri, reklam filmleri ve ilk uzun metrajlı filmi DRIB (2017) ile tanınan Norveçli yönetmen Kristoffer Borgli’nin modern toplumun imaj kültürü üzerine sert bir eleştirisi olan Sick of Myself (İlgi Manyağı) , Aralık ayında Atlas 1948 Sineması’nda. 2022 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünde dünya prömiyerini yapan İlgi Manyağı, rekabet içinde olduğu sevgilisi başarıyı yakaladığında, dikkatleri üzerine çekmek için farklı bir yola giren bir kadının hikayesini konu ediyor. Sürekli ilgi, acıma ve sempati toplamak için çıkışsız bir yola giren ve yaşamını bir kurban olarak sürdüren Signe’in hikayesinin anlatıldığı İlgi Manyağı’nı The Hollywood Reporter dergisi “feci, komik, utanmazca hepimize hitap eden, keyifli ve şeytani bir ziyafet” olarak tanımlıyor. İlgi Manyağı, 2 Aralık, 6 Aralık ve 8 Aralık tarihlerinde 15.30, 18.30 ve 21.15 seanslarında Atlas 1948 Sineması’nda.  Altın Portakal’dan 9 ödül alan Kurak Günler, Atlas 1948’de Yönetmen ve senarist Emin Alper’in, dünya prömiyerini 75. Cannes Film Festivali’nde yapan, Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde dokuz, Ankara Film Festivali’nde altı, Hırvatistan'da düzenlenen 2022 Pula Film Festivali'nde üç ve Roma’da düzenlenen Med Film Festivali’nde "Jüri Özel Ödülü" kazanan "Kurak Günler", 12. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında Atlas 1948’de düzenlenen galasının ardından Aralık ayında izleyiciyle buluşacak.  Başrollerinini Selahattin Paşalı ve Ekin Koç'un paylaştığı Kurak Günler, bir süredir kuraklık sorunuyla boğuşan Yanıklar kasabasına yeni atanan genç savcı Emre ile belediye başkanı Selim, yerel gazeteci Murat ve kasabanın eşrafı arasında yaşanan çekişmeleri konu ediniyor.   Türkiye-Fransa-Almanya-Hollanda-Yunanistan-Hırvatistan ortak yapımı olan Kurak Günler, 14 Aralık, 17 Aralık ve 28 Aralık tarihlerinde 15.30, 18.30 ve 21.15 seanslarında Atlas 1948 Sineması’nda izlenebilecek.  ATLAS 1948 Sineması Hakkında: 1948’de açılan Atlas Sineması, 2019-2020 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılan detaylı restorasyon ile tarihi Atlas Binası özgün yapısına kavuşturularak sahnesinden koltuklarına, ses sisteminden fuayesine kadar baştan aşağı tamamen yenilendi. Atlas 1948 Sineması, salonu ve localarındaki 481 koltuğu, 13x7 m’lik 3D özellikli perdesi, 7+1 (surround) ses sistemi, 4K çözünürlüklü DCP ve 35mm projeksiyonu, truss sistemi, ses ve ışık odası, yenilenen fuayesi ile Film Festivallerinin, galaların ve
temsillerin Beyoğlu’ndaki merkezi olmaya devam ediyor. 18x7 m’lik sahnesinde, tiyatro ve diğer sahne sanatlarına ev sahipliği yapan Atlas 1948 Sineması üç boyutlu hayalet perdesi ile çağdaş sahne sanatlarının büyülü dijital dünyasını bir adım öteye taşıyor. UV-C özel steril iklimlendirme sistemi ile pandemi koşulları gözetilerek temiz hava ile çalışacak şekilde uygulandı. 
0 notes
habermozaik · 2 years
Text
Stiletto filmi Türkiye’nin ardından Fransa ve Arnavutluk’ta
Tumblr media Tumblr media
Can Merdan Doğan’ın yazıp yönettiği Stiletto filmi Türkiye’deki gösterimlerine devam ederken, Fransa ve Arnavutluk’ta da seyirci karşısına çıkacak.
Stiletto filmi Fransız CANAL+’ın Cinema kanalında ardından Arnavutluk’un ilk uluslararası film festivali de olan Tirana Film Festivali’nde gösterilecek Türkiye’de 17 Eylül’de gösterime giren film, aralık ayında Uşak Kısa Film Festivali’nde de yarışacak. BİRÇOK ÖDÜL KAZANDI Yapımcılığını Erkan Taşkıran’ın üstlendiği Türkiye ve Almanya ortak yapımı Stiletto, Ankara Film Festivali’nde En İyi Kısa Film, Dublin Film Festivali’nde En İyi Uluslararası Kısa Film seçilmiş, İzmir Kısa Film Festivali’nde İkincilik Ödülü ile En İyi Oyuncu Ödülü’nün yanı sıra Akbank Kısa Film Festivali’nden de Mansiyon Ödülü’nü almıştı. Murat Kılıç ve Nihal Yalçın’ın oynadığı film, arzuları ve toplum değerleri arasında seçim yapmaya zorlanan taksi şoförü Hasan’ın yaşadıklarını anlatıyor.
Tumblr media
Sadece Magazin için Stiletto filmi Türkiye’nin ardından Fransa ve Arnavutluk’ta yazısı ilk önce Deşifre Haberler üzerinde ortaya çıktı. Read the full article
1 note · View note
harbizagon-blog · 5 years
Link
0 notes
berat0634 · 5 years
Text
Tumblr media
MEKANI CENNET OLSUN .Ünlü tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden 91 yaşındaki Yıldız Kenter, kaldırıldığı hastanedeki tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Akciğer rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede yoğun bakıma alınan usta sanatçıdan acı haber geldi. Yıldız Kenterin yaşamını kaybettiği öğrenildi. 11 Ekim 1928'de İstanbul'da dünyaya gelen Yıldız Kenter'in asıl ismi Ayşe Yıldız idi.
Yıldız Kenter Hayatını Kaybetti - Yıldız Kenter'in Asıl ismi, Bilinmeyenleri...
Ünlü tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden 91 yaşındaki Yıldız Kenter, kaldırıldığı hastanedeki tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Akciğer rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede yoğun bakıma alınan usta sanatçıdan acı haber geldi. Yıldız Kenterin yaşamını kaybettiği öğrenildi. 11 Ekim 1928'de İstanbul'da dünyaya gelen Yıldız Kenter'in asıl ismi Ayşe Yıldız idi.
 İşte Yıldız Kenter'in Biyografisi
11 Ekim 1928 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Asıl adı Ayşe Yıldız'dır. Annesi İngiliz Olga Cynthia Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını aldıktan sonra adı Nadide Kenter olarak değişmiştir ve babası Türk diplomatı Ahmet Naci Kenter'dir.
Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Bölümünü sınıf atlayarak bitirdi. On bir yıl Ankara Devlet Tiyatrosunda çalıştı. "Rockefeller" bursu kazanarak, American Theatre Wing, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yaptı. Ankara Devlet Konservatuvarı'na hoca olarak atandı.
1959'da Devlet Tiyatrosu’ndan ayrıldı. Muhsin Ertuğrul ile bir yıl çalıştı. Kardeşi Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngör ile Kent Oyuncuları Topluluğunu kurdu. Daha sonraki yıllarda sürekli olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'ta "Değişen Eğitim Metotları" ve "Oyunculuk Metotları" üzerine çalışmalar yaptı.
1962’de tiyatro hizmetlerinden ötürü “Yılın Kadını” seçildi. 1968’de İstanbul’da Kenter Tiyatrosunun binasının inşaatını tamamladı. Sinema oyuncusu olarak üç kez “Altın Portakal” ödülüne layık görüldü. Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiledi.
100’ün üstünde oyun oynadı. 100’e yakın oyun sergiledi. Shakespeare, Çehov, Brecht, Inoesco, Pinter, Albee, Tennessee Williams, Alan Ayckbourn, Arthur Miller, Brian Freil, Neil Simon, Athol Fugard, Sergey Kokovkin gibi pek çok yazarların yanı sıra Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı, Güner Sümer, Adalet Ağaoğlu, Zeki Özturanlı, Güngör Dilmen, Muzaffer İzgü gibi pek çok Türk yazarının oyunlarını da sahneye koydu, oynadı.
1984'te Roma’daki İtalyan Kültür Birliğince “Adalaide Ristori” ödülüne layık görüldü. Profesör Yıldız Kenter, 37 yıldır sahne hocalığı yapmaktadır.
1989 yılında, Korsika - Bastia Film Festivalinde “Hanım” filmindeki rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü aldı.
1991 yılında tiyatro sanatına hizmetlerinden ötürü Uluslararası Lions Kulübünün “The Melvin Jones” ile ödüllendirildi. İki kez Ulvi Uraz “En İyi Kadın Oyuncu”, üç kez de aynı dalda Avni Dilligil ödülüne laik görüldü.
1994'te “Konken Partisi” oyunundaki Fonsla rolü ile “Olağanüstü Yorum” ödülünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuruluşu tarafından yüzyılın en başarılı yüz kadınından biri olarak onurlandırıldı. 1995'te Kültür Bakanlığınca, tiyatro sanatına katkılarından ötürü “Onur” ödülüne layık gördü. Profesör Kenter’e aynı yıl tiyatro sanatına katkılarından dolayı “Mevlana Kardeşlik ve Barış Ödülü” verildi.
1996’da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ramiz ile Jülide’deki Jülide rolü için “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü verildi. 19 Mayıs 1997'de Uluslararası İstanbul Festivali tarafından ömür boyu Tiyatro Sanatına katkısından dolayı verilen onur ödülü Yıldız Kenter’e Dame Diana Rigg tarafından takdim edildi.
1998’de Ankara Sanat Kurumu “Yılın Kadın Sanatçısı” ödülü, 1998 Muhsin Ertuğrul yaşam boyu tiyatro sanatına katkılarından dolayı onur ödülü, 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat Ödülü, “Martı” adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle 1999, Afife Tiyatro Ödülleri - En İyi Kadın Oyuncu ödülü .
14 notes · View notes
yenicagri · 6 years
Text
Ankara Uluslararası Film Festivali 30'uncu yılına hazırlanıyor
Ankara Uluslararası Film Festivali 30’uncu yılına hazırlanıyor
ANKARA
Festival Yönetim Kurulunca yapılan açıklamaya göre, Ankara Uluslararası Film Festivali 2019‘un Nisan ayında düzenlenecek.
Festivali düzenleyen Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı olağan mütevelli heyet toplantısında alınan kararlara göre, İrfan Demirkol başkanlığındaki vakıf yönetim kuruluna, Hacer Yıldız, Prof. Dr. Ruken Öztürk, Prof. Dr. Selçuk Candansayar ve Vedat Yazıcıoğlu seçildi.
View On WordPress
0 notes
yeniyeniseyler · 7 years
Text
28.Ankara Uluslararası Film Festivali, bu yıl 20-30 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek. Onur Ünlü’nün jüri başkanlığında, Nihal Yalçın, Emrah Serbes, Olena Yershova ve Hasan Akbulut’tan oluşan seçiciler kurulu filmleri izleyici ile birlikte izleyecek. Yönetmenlerinin de katılımları ile gerçekleştirilecek gösterimler sonrası söyleşi imkanı da olacak.
Ulusal Uzun Film Yarışma Filmleri (Film adına göre alfabetik olarak sıralanmıştır)
Albüm, Mehmet Can Mertoğlu
Babamın Kanatları, Kıvanç Sezer
Genco, Ali Kemal Çınar
Kaygı, Ceylan Özgün Özçelik
Koca Dünya, Reha Erdem
Martı, Erkan Tunç
Rüzgarda Salınan Nilüfer, Seren Yüce
Rüya, Derviş Zaim
Siyah Karga, Tayfur Aydın
Taş, Orhan Eskiköy
Zer, Kazım Öz
#gallery-0-4 { margin: auto; } #gallery-0-4 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; } #gallery-0-4 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-4 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Festivalin dünya sineması bölümü bu yıl; “Anısına”, “Berlin’den Taze Taze”, “Bir Ülke: İspanya”, “Terence Davies Retrospektifi”, “Körleşme”, “Usta İşi” ve “Dünya Festivallerinden” başlıklarından oluşuyor.
“Anısına” bölümünde 10 sene önce aramızdan ayrılan Michelangelo Antonioni Passenger, Ingmar Bergman Smiles of a Summer Night filmleri ile anılırken; Abbas Kiarostami Close up, Andrzej Wajda Afterimage , Jacques Rivette ise La Bande des Quatre filmleri ile bu seçkide yer alacak.
Festival, bu yıl Berlin Film Festivali’nde gösterilen ve yarışan filmleri “Berlin’den Taze Taze” bölümünde Ankara’ya taşıyacak. Berlin Film Festivali’nin açılışını yapan Etienne Comar’ın ilk filmi Django, ‘Altın Ayı’ ödülünü kazananan Macar yönetmen Ildikó Enyedi’nin filmi On Body and Soul izleyici ile buluşacak. Seçkide gösterilecek diğer filmler; Agnieszka Holland – Spoor, Calin Peter Netzer – Ana , Mon Amour, Thomas Arslan – Bright Nights, Andres Veiel – Beuys.
Dikkat çeken yapımları ile İspanyol sinemasının son 10 yılına “Bir Ülke” bölümünde hak ettiği ilgiyi veren festival, birbirinden renkli İspanyol yapımı film sinemaseverlerin beğenisine sunacak. Başlıca filmler; David Trueba – Living Is Easy with Eyes Closed, Luis García Berlanga – The Executioner,  Cesc Gay – Truman, Raúl Arévalo – The Fury of a Patient Man, Carlos Saura – Beyond Flamenco
“Bir Retrospektif” bölümünde 1945 İngiltere doğumlu senarist, yönetmen, romancı ve oyuncu Terence Davies’in en bilinen filmleri yer alacak. Seyircinin beyazperdede izleme şansı bulacağı filmler; Distant Voices, Still Lives, On of Time and the City, A Quiet Passion, The Long Day Closes , Sunset Song, Terence Davies Trilogy.
Festivalin teması olarak belirlenen “Körleşme” bölümünde ise ders niteliğindeki filmler ile ‘Sinema bizi ne zaman körleştirir, seyircinin bakış açısı ile kameranın bakış açısı örtüşmediğinde ne olur” sorularına yanıt arayacak. Bu bölümün öne çıkan filmleri arasında Kirsten Johnson imzalı Cameraperson, Wim Wenders başyapıtı Paris Texas, Stanley Kubrick’in unutulmaz filmi A Clockwork Orange da yer alıyor.
Dünya sinemasına katkı sağlamış usta yönetmenlerin filmlerinin gösterileceği “Usta İşi” bölümünde Volker Schlöndorff – Return, To Montauk , Werner Herzog – Salt & Fire, Claire Simon – The Graduation, Chris Kraus – Bloom of Yesterday, Julian Rosefeldt – Manifesto, Jim Jarmusch – Gimme Danger  filmleri izleyici ile bulaşmaya hazırlanıyor.
Festival her sene olduğu gibi bu sene de dünya festivallerinde gösterilmiş filmlere Ankara’da ev sahipliği yapmaya devam edecek. “Dünya Festivallerinden” bölümü kapsamında gösterilecek filmlerden bazıları; Russudan Glurjidze – House Of Others, Sang-soo Hong – Yourself and Yours, Otto Bell – The Eagle Huntress, Mehrdad Oskouei – Starless Dreams, Vassilis Mazomenos – Lines, Kristina Grozeva, Petar Valchanov –  Glory, Zhang Lu – A Quiet Dream, Hirokazu Koreeda – After the Storm.
28.Ankara Uluslararası Film Festivali (Tanıtım) 28.Ankara Uluslararası Film Festivali, bu yıl 20-30 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek. Onur Ünlü’nün jüri başkanlığında, Nihal Yalçın, Emrah Serbes, Olena Yershova ve Hasan Akbulut’tan oluşan seçiciler kurulu filmleri izleyici ile birlikte izleyecek.
0 notes
filmloverss · 5 years
Photo
Tumblr media
30. Ankara Uluslararası Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu http://bit.ly/2LhNFbc
1 note · View note
malummedya · 2 years
Text
Hêza belgeseline ödül
ANKARA – Hêza belgeseli, 14’üncüsü düzenlenen SiciliAmbiente Film Festivali’nde Uluslararası Af Örgütü İnsan Hakları Ödülü’ne layık görüldü. Yapımcı Afat Baz, “Ödülün sahibi, DAİŞ zihniyetine karşı mücadele eden ve bu uğurda şehit düşen bütün kadınlardır” dedi.   Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen SiciliAmbiente Film Festivali, 11-16 Temmuz tarihleri arasında Sicilya’nın San Vito Lo Capo…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
fisiltihaberleri · 1 year
Photo
Tumblr media
23.ULUSLARARASI FRANKFURT TÜRK FİLM FESTİVALİ’NİN AÇILIŞI GERÇEKLEŞTİ! Kültürlerarası İletişim Derneği tarafından TÜRSAK Vakfı Türkiye proje ortaklığı iledüzenlenen ve sinemaseverlerle 23. kez bir araya gelen Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, görkemli bir açılış töreniyle başladı. iİŞTE O AYRINTILAR... https://www.fisiltihaberleri.com/haber/23uluslararasi-frankfurt-turk-film-festivalinin-acilisi-gerceklesti-8909.html #FısıltıHABERLERİ #magazin #istanbul #izmir #ankara #tarz #model #tbt #magazine #moda #butik #streetstyle #ayakkabi #stil #turkey #kombin #fashionblogger #bodrum #haber #ootd #pantolon #edirne #çorlu #mont #çerkezköy #eşofman #üniversitesi #sort #yelek #saray #germany
0 notes
mondokozmikova · 4 years
Photo
Tumblr media
Adı Soyadı: Ahmet Uluçay
Doğum Tarihi: 2 Aralık 1954, Tavşanlı, Kütahya
Ölüm Tarihi: 30 Kasım 2009, İstanbul
Ahmet Uluçay, 1954’te Kütahya’da doğdu ve sinemayla 1960’da ilkokul sıralarındayken köye gelen bir seyyar sinemacı sayesinde tanıştı. Daha 12 yaşındayken arkadaşı İsmail Mutlu ile sinema makinesi yapmak için yola koyuldu. Uluçay, tam üç yıl uğraştı ve ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ filminde de anlatıldığı gibi bir ahırda köylü halkına film göstermeye başladı. tavukçulukla uğraşan arkadaşı Mutlu ve maden işçisi arkadaşı Şerif Akarsu ile “Tepecik Köyü Arkadaş Sinema Grubu”nu oluşturan Uluçay, ilk filmi ‘Optik Düşler’i 1992 yılında arkadaşlarıyla Almanya’da yaşayan bir gurbetçiden aldıkları VHS kamerayla çekti. Ahmet Uluçay, 1993’te ilk kısa filmini Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak ismiyle yayınladı. Film, küçük bir köyde bacaklarından rahatsız olan genç bir çocuğun yaşadıklarını anlatıyor. Başarılı yönetmen daha sonra ise İnci Deniz Dibinde isimli kısa filmini çekti. Bu filmde ise eski bir köyde cin çağırmaya çalışan abla kardeşin yaşadıklarını anlatıyor. Uluçay, ilk kez 1994’te 6. Ankara Uluslararası Film Festivali’ne katılarak ‘Optik Düşler’ ve ‘Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak’ isimli bu iki filmiyle tanındı. Sinemaya yaşamını adayan Uluçay, yıllarca geçim derdiyle uğraştı, kamyon şoförlüğü, inşaat işçiliği ve tavukçuluk gibi pek çok işte çalıştı. Çocukluğundan esinlendiği ilk uzun metrajlı filmi ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ı çekerken geçimini sağlamak için yem fabrikasında hamallık da yapan Uluçay, bu filmiyle Türkiye’de ve yurtdışında 40’a yakın ödül aldı. Çok önemli iki beyin ameliyatı geçiren Ahmet Uluçay, eşinin kendisine büyük bir destek verdiğini “Benim gibi bir adamla baş etmek, dünyanın en iyi yönetmeni olmak demektir. Eşim büyük yönetmen, ona çok şey borçluyum.” şeklindeki ifadesi ile belirtti. 2009’da Bozkırda Deniz Kabuğu isimli filmi için kollarını sıvadı. Tüm engellere rağmen filmin yarısını çekmeyi başardı fakat diğer yarısını çekemeden 30 Kasım 2009 tarihinde İstanbul’da vefat etti. Film, trende gördüğü ve aşık olduğu kızdan mendil alan Yakup isimli bir gencin yaşadıklarını anlatıyor. Filmde Emin Gürsoy, Müjde Ar, Serkan Özcan, Ahmet Tepe ve Mehmet Gürleyen gibi isimler yer aldı.Uluçay’ın ‘Bizim Köyün Orta Yeri Sinema’ ve ‘Bizim Köyde Bayram Sabahı’ adlı belgesel filmleri de bulunuyor
Filmografi:
-Bozkırda Deniz Kabuğu (2009)
-Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (2002)
-Exorcise (2000)
Uzun Metrajın Resmi (1999)
-Epileptic (1998)
-İnci Deniz Dibinde (1996)
-Minyatür Kosmos’da (1995)
-Bizim Köyün Orta Yeri (1995)
-Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak (1993)
-Optik Düşler (1992)
Gamze Çakan 
0 notes
sizekitap · 4 years
Text
Asfaltın Altında Dereler Var! (Etkinlik)
Tumblr media
İstanbul Kültür Sanat Vakfı, 39. İstanbul Film Festivali’ni 9-20 Ekim tarihlerinde sanatseverlerle buluşturacak.
2020 Ankara VEKAM Özel Ödülü 2019 Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali En iyi 3. Belgesel Ödülü
Kavaklıdere, Hoşdere, Bentderesi, Cevizlidere, İncesu Caddesi… Ankaralılar farkında değiller ama her gün Ankara’nın sokak ve caddelerinde yürürken aslında yer altında kalmış derelerin üstünden geçiyorlar. Ankara, 1923 yılında genç Cumhuriyetin başkenti ilan edildiğinde, denize kıyısı olmayan bu kentin ilk planlarında kente hayat verecek başka bir unsur göze çarpıyordu: Dereler. 20. Yüzyılın ilk yarısında yeniden inşa edilip Atatürk devrimlerine ev sahipliği yapan bu kent büyüdükçe derelerini yitirdi. Günümüzde “gri kent” olarak zihinlerde yer eden başkentin caddelerinin altından dereler sessizce akmaya devam ediyor ama kent sakinlerinin çoğunluğu bunun farkında olmadan günlük hayatlarına devam ediyor. Bu kaybolan dereleri hatırlayan ve onlara ne olduğunu merak eden bir grup aktivist ise derelerin izini sürmeye devam ediyor. Eski fotoğraflarda, anılarda ve haritalarda bulunan dereler acaba yerin altında halen yaşıyor mu? “Asfaltın Altında Dereler Var!” belgeseli, Ankara’nın kayıp derelerinin izini sürüyor ve bu derelerin tekrar günyüzüne kavuşturulması için verilen mücadeleye ışık tutuyor.
Yönetmen: Yasin Semiz Senarist: Yasin Semiz Görüntü Yönetmeni: Sinan Demirkaya, Cem Akbulut, Yasin Semiz Kurgucu: Yasin Semiz / Özgün Müzik: Teneke Trampet, Golden Horn Oyuncular: Katılanlar With: Hasan Akyar, Ahmet Soyak, Duygu Cihangir, Erman Tamur, Bilge Bektaş, İdil Börtücene, Kumru Arapgirlioğlu, Bülent Batuman, Ahmet Demirtaş, Önder Algedik Yapımcı: Yasin Semiz Yapım Şirketi: Luwi Film Dünya Hakları: Luwi Film / Türkiye / 2019 / DCP / Renkli / 51’ Orijinal Adı: Asfaltın Altında Dereler Var! İngilizce Adı: Under The Road, The River!
Kaynak
devamı burada => https://sizekitap.com/etkinlikler/asfaltin-altinda-dereler-var-etkinlik/
0 notes
kisafilms · 4 years
Photo
Tumblr media
Yuvarlak Masa: 31. Ankara Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışması 31. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Ulusal Kısa Film Yarışması’nda filmleri yer alan sinemacılar ile bir araya gelerek hem kısa metraj film yapımı üzerine hem de eserleri özelinde bir söyleşi gerçekleştirdik Söyleşi: Tayfun Bodur Söyleşideki isimler: Yılmaz Özdil, Yasemin Demirci, Mustafa Gürbüz, Ragıp Türk, Ramazan Kılıç, Ayçil Yeltan, Yavuz Akyıldız, Nursel Doğan, Selman Deniz, Erinç Durlanık. Yılmaz Özdil […] Yuvarlak Masa: 31. Ankara Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışması
0 notes
barkoturktv · 5 years
Text
Yeşilçam'ın 'Dişi Kavuklu'su: Ayşen Gruda
Tumblr media
Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Ayşen Gruda, Erman ailesinin ortanca kızı olarak 1944'te, İstanbul Yeşilköy'de Osmanlı döneminde karargah olarak kullanılan, aynı zamanda Halid Ziya Uşaklıgil'in kitaplarını yazdığı köşkte dünyaya geldi. Sanata düşkün bir aileye sahip olan Gruda, gençlik günlerini kardeşleriyle birlikte tiyatrocu olan annesinin gölge oyunlarını izleyerek geçirdi. Çocuk yaşta Ermeni komşularının taklidini yaparken yeteneği keşfedilen sanatçı, makinist babasının vefatıyla eğitimini yarıda bırakarak çalışma hayatına atıldı. "Oyuncu olmak zorundaydım" İlk kez 1962'de "Kongre Eğleniyor" adlı vodvildeki küçük bir hizmetçi rolüyle Tevfik Bilge'nin turne tiyatrosunda profesyonel oyunculuğa başlayan Gruda'nın ablası Ayten Erman ile kardeşi Ayben Erman da kendisi gibi oyunculuğu seçti. Sanatçı, bu turneler sırasında Ankara Meydan Sahnesi'nde tanıştığı tiyatro oyuncusu Yılmaz Gruda ile 1965'te evlendi. Kızları Elvan doğunca bir süre tiyatroya ara veren Gruda, 1976'da boşandıktan sonra da eşinin soyadını kullanmaya devam etti. İşini inanarak yapan ve yaptığı hiçbir şeyden pişman olmadığını söyleyen Gruda, 1977'de televizyonda yaptığı skeçlerden birinde canlandırdığı "Domates Güzeli Nahide Şerbet" karakterinin ardından "Domates Güzeli" olarak anılmaya başlandı. "Domates Güzeli" karakterini "Dişi bir Şarlo" olarak tanımlayan sanatı, bir söyleşide, bu rolle içindeki "Kavuklu"yu yakaladığını dile getirdi. Ayşen Gruda bir röportajında oyuncu olma hikayesini ise şöyle anlatmıştı: ''Ben çok hevesliydim, 5 yaşından beri oyuncu olmak istiyordum diye bir şey yok. Her şey ihtiyaçtan olur. Ben yeteneğimi bilmiyordum ama oyuncu olmak zorundaydım. Ablam Ayten Erman, tiyatro için öldü dirildi ve tiyatrocu oldu. Benim aklımın ucunda yoktu, hiç öyle bir şey istemiyordum. Fakat babam ölünce çalışmak zorunda kaldım. Daha lise 2 öğrencisiydim. Evde geçim sıkıntısı başladı. Kardeşim küçüktü, ablamla ben anneme yardımcı olmak zorundaydık. Ablam aracı oldu, oyuncu oldum. Yoksa çok güzel okuyan bir çocuktum. Avukat olmak istiyordum.'' Adile Naşit'le birlikte Ertem Eğilmez filmlerinin çekirdek kadrosunda yer aldı Türk sinemasının sayılı komedyen kadın oyuncularından Gruda, daha sonra yakın arkadaşı ve komşusu Adile Naşit'le birlikte "Dahi" dediği Ertem Eğilmez filmlerinin ana kadrosunda yer alarak, sayısız karaktere imza attı. Gruda, 14 yaşında adım attığı, hiç tiyatro eğitimi almadan, kendi deyimiyle "ustalarını izleyerek" öğrendiği oyunculuk hayatında ayrıca Yeşilçam'ın unutulmaz isimleriyle birlikte onlarca filmde oynadı. Bugüne kadar hep yan karakterlerde rol alan Gruda, bu duruma rağmen adından söz ettirmesine ilişkin bir röportajında şunları kaydetmişti: "Arzu Film ekolünden geliyorum. Orada hepimizin senaryoya hakkıyla hizmet etmesi beklenirdi. Biz çok özgür oyunculardık ama başı boş değildik. Arzu Film'de çok sıkı bir disiplin vardı. Bunların dışında da ben bir komedyenim. Komedyen her rolü oynar, yan rol, orta rol, kenar rol yoktur. Bir film seyredersiniz, küçücük bir rol hafızanıza kazınır. Olay budur." "Türk sinemasının klasikleşmiş yapıtlarında rol aldı" Başarılı oyuncu, 1974'te bilgi yarışmasının sunucusunu canlandırdığı "Hababam Sınıfı"nın ardından 1975'te "Bizim Aile", "Delisin", "Bitirimler Sınıfı", "Bir Araya Gelemeyiz" ve "Hanzo", 1976'da "Öyle Olsun", "Aile Şerefi", "Güngörmüşler", "Süt Kardeşler" ve "Tosun Paşa", 1977'de "Çöpçüler Kralı", "Gülen Gözler", "Hababam Sınıfı Tatilde", "İbo ile Gülşah", "Şabanoğlu Şaban" ve "Sarmaşdolaş", 1978'de "Avanak Apti" ile "Neşeli Günler", 1979'da "Doktor", "Şark Bülbülü", 1980'de "Renkli Dünya", 1981'de "Gırgıriyede Şenlik Var", "Davaro", "Gırgıriye" ve "Hababam Sınıfı Güle Güle" gibi Türk sinemasının klasikleşmiş yapıtlarında rol aldı. Gruda, "Ah Evlendim Vah Evlenemedim", "Bizim Sınıf", "Papaz Kaçtı", "Hisseli Harikalar Kumpanyası" ve "Dün Gece Yolda Giderken Çok Tuhaf Bir Şey Oldu" adlı tiyatro oyunlarının yanı sıra "Mum Söndü", "Deve Kuşu Kabare", "Hababam Sınıfı Müzikali" ve "Yedi Kocalı Hürmüz" müzikallerinde de yer aldı. Yarım asrı geçkin sanat hayatında usta oyuncu ayrıca 1982'de "Çiçek Abbas", "Doktor Civanım", "Dolap Beygiri", "Görgüsüzler", 1983'te "Şekerpare", 1984'te "Gırgıriyede Büyük Seçim", 1985'te "Aşık Oldum", "Uyanıklar Dünyası", "Namuslu", "Fakir Milyoner", "Şendul Şaban", 1986'da "Ağa Bacı", 1987'de "Aile Pansiyonu", "Seyyar Kamil", 1988'de "Süper Baba", 1993'te "Rumuz Sev Beni", 1994'te "Şenlik Var", 2003'te "Hababam Sınıfı Merhaba", 2006'da "Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu", "İlk Aşk", "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?", "Keloğlan Karaprens'e Karşı" filmlerinde oynadı. Sağlığı izin verdiği ölçüde sanat hayatından hiç vazgeçmedi Aralarında "Kaygısızlar", "İbret-i Alem", "Peri Masalı", "Cennet Mahallesi", "İki Aile"nin de bulunduğu birçok televizyon dizisinin oyuncu kadrosunda bulunan Ayşen Gruda, 2008-2018'de ise "Gece Gündüz", "Kağıt", "Pazarları Hiç Sevmem", "Seni Seviyorum Adamım", "Kötü Kedi Şerafettin", "Dedemin Fişi", "Babamın Ceketi" ve Cem Yılmaz'ın "Pek Yakında" filmlerinde izleyiciyle buluştu. Sağlığı izin verdiği ölçüde ömrünün sonuna kadar sahnelerden ve setlerden kopmayan sanatçı, 2017'de "Kırkından Sonra" adlı tiyatro oyununda ve son olarak 2018'de "Sevgili Komşum" filminde rol aldı. Bir söyleşisinde "Çalışmaktan vazgeçmek, çürümek olur benim için." ifadelerini kullanan Gruda, 2006'da Sadri Alışık Ödülleri'nde ve 2010'da Uluslararası Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödüllerini, 2012'de İstanbul Film Festivali'nde "Onur Ödülü", 2015'te ise "52. Uluslararası Antalya Film Festivali"nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü"nü aldı. Bir süre pankreas kanseri tedavisi gören ve kanseri karaciğerine sıçrayan sanatçı, son olarak mide kanaması şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda tedavisi devam ettiği sırada solunum yetmezliği de yaşayan sanatçı 23 Ocak 2019'da, 74 yaşındayken hayatını kaybetti. Ayşen Gruda'nın cenazesi İstanbul'da Zincirlikuyu Camisi'nde kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Read the full article
0 notes