Text
EA Sports FC 26'da Türkçe spikerlerin kim olduğu belli oldu
https://pikselog.com FIFA lisansını bıraktığından beri FIFA'ya harcadığı lisans ücretini ülkelere ve takımlara yatıran EA Sports, geçen sene Fenerbahçe ve Galatasaray'la yaptığı kapsamlı anlaşmanın ardından bu sene de Beşiktaş ile anlaştı ve böylece üç büyükler stadyumlarıyla beraber tam lisanslı olarak EA Sports FC 26'da yer alacak. Türkiye’de futbol oyunu tutkunlarının yıllardır dilinde olan “Türkçe spiker ne zaman?” sorusu, bu sene sonunda nihayete kavuşuyor, EA Sports FC 26'da Türkçe spiker desteği olacağı duyuruldu. Oyun sektöründen aldığımız sıcak kulis bilgilerine göre, EA Sports FC 26’nın Türkçe anlatım kadrosunda iki tanıdık isim öne çıkıyor: Yıllarca beIN Sports’ta izlediğimiz, şu an TRT Spor'da görev alan Özkan Öztürk ve Avrupa gecelerinin efsane spikeri Ertem Şener, EA’in yeni oyununda mikrofonun başında olacak. Resmi açıklama henüz gelmese de, bu gelişme oyun çevrelerinde şimdiden heyecan yarattı. Türkçe spiker desteği oyunun çıkışıyla birlikte aktif olacak. EA Sports, Türkiye pazarında EA Sports FC mirasını güçlendirmek için bu sene ilk defa yerli anlatımı devreye alıyor. Şimdi tek soru: Sahanın sesi olarak hangi efsane cümleler unutulmaz olacak?
0 notes
Text
Halsey'in Türkiye konseri ertelendi

https://pikselog.com Dünyaca ünlü pop yıldızı Halsey’in 21 Ağustos’ta İstanbul Yenikapı Festival Park’ta vermesi planlanan konser, lojistikten kaynaklı nedenlerle bir hafta ertelendi. Amerikalı pop müzik ikonu Halsey, Türkiye’deki dinleyicileriyle 28 Ağustos’ta aynı yerde buluşacak. Satın alınan tüm biletler yeni tarih için geçerli olacak. Bu yıl Halsey’in Avrupa kıtasında vereceği tek konser olma özelliği taşıyan İstanbul konseri için görkemli bir sahne hazırlanacak. Stagepass & Concerts East ve Biletinal iş birliğiyle gerçekleşecek konserde Halsey, en sevilen şarkılarını Türkiye’deki hayranları için seslendirecek. Organizasyondan konuyla ilgili yapılan açıklamada şunlara yer verildi: “Lojistik kaynaklı nedenlerle konserimiz 7 gün ertelendi. Halsey, “For My Last Trick” turnesiyle 28 Ağustos 2025’te İstanbul’da sahne alacak. Halsey ve ekibi, turnesinin tüm prodüksiyonunu ABD’den İstanbul’a taşıyor. Bu özel gece, Avrupa’daki tek gösteri olma özelliğini taşıyor. Satın alınan tüm biletler yeni tarih için geçerlidir. Konsere göstermiş olduğunuz ilgi için içtenlikle teşekkür ederiz. Bu unutulmaz geceyi sizinle paylaşmak için sabırsızlanıyoruz.” Halsey konserinin biletleri Türkiye’nin etkinlik biletleme platformu Biletinial üzerinden satın alınabiliyor.
1 note
·
View note
Text
Mortal Kombat II fragmanı yayınlandı

https://pikselog.com New Line Cinema, aksiyonun ve vahşetin dozunu artıran sinema uyarlaması ‘Mortal Kombat II’ ile sinemalara dönüyor. Serinin devam filminde, hayranların favori dövüşçüleri Johnny Cage’in de aralarına katılmasıyla bu kez Dünya Âlemi’nin varlığını tehdit eden Shao Kahn’a karşı, kuralsız ve kanlı bir savaşta karşı karşıya gelecek. ‘Mortal Kombat II’ 24 Ekim 2025’te TME Films dağıtımıyla beyazperdede seyircisiyle buluşacak. https://www.youtube.com/watch?v=00EFQ2Fr0Go ‘MORTAL KOMBAT II’DEN AFİŞ VE FRAGMAN YAYINLANDI… İlk filmle büyük ses getiren Simon McQuoid’in yönetmenliğinde hayata geçirilen serinin devam filmi ‘Mortal Kombat II’den afiş ve fragman yayınlandı. Filmde 'Johnny Cage' rolüne Karl Urban hayat veriyor. 'Bi-Han' rolünde Joe Taslim, 'Lort Raiden' rolünde Tadanobu Asano, 'Hanzo Hasashi' rolüde ise Hiroyuki Sanada yer alıyor. Kadroda ayrıca Adeline Rudolph, Jessica McNamee, Josh Lawson, Ludi Lin, Mehcad Brooks, Tati Gabrielle, Lewis Tan, Damon Herriman, Chin Han bulunuyor. Senaryosu Jeremy Slater imzası taşıyan film, Ed Boon ile John Tobias’ın yarattığı ikonik video oyun serisinden uyarlanıyor. Yapımcılar arasında Todd Garner, James Wan, Toby Emmerich, E. Bennett Walsh ve Simon McQuoid bulunuyor. Baş yapımcılar ise Michael Clear, Judson Scott, Jeremy Slater ve Lawrence Kasanoff. Kamera arkasında güçlü bir ekibin yer aldığı filmde, görüntü yönetmenliğini Stephen F. Windon üstleniyor. Yapım tasarımı Yohei Taneda’ya, kurgusu Stuart Levy’ye, kostüm tasarımı ise Cappi Ireland’a ait. Oyuncu seçimleri Rich Delia tarafından yapılırken, filmin müziklerinde Benjamin Wallfisch’in imzası bulunuyor. Mortal Kombat II, TME Films dağıtımıyla 24 Ekim’de sinemalarda.
0 notes
Text
Turkcell ve Samsung 5G için bir arada

https://pikselog.com Turkcell ve Samsung, Mobil Dünya Kongresi’nde (MWC) duyurdukları Türkiye’de 5G uyumlu akıllı telefon kullanım oranını artırmak ve 5G teknolojisini daha geniş kitlelere ulaştırmak için yürüttükleri iş birliğini güçlendiriyor. Turkcell’e özel üretilecek 5G uyumlu 100 bin akıllı telefonu Turkcell dijital uygulamaları yüklü olarak müşterilere ulaştırmayı hedefleyen taraflar, Ar-Ge ve test çalışmalarında da birlikte hareket edecek. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç ile Samsung Türkiye Ülke Başkanı ve CEO’su Jeff Jo, Samsung’un Tekirdağ Çerkezköy’deki üretim tesisinde bir araya gelerek, stratejik ortaklıklarının yeni fazını duyurdu. Samsung tarafından Turkcell’e özel olarak Türkiye’de üretilecek 100 bin adet 5G destekli Galaxy A26 128GB akıllı telefonu, Turkcell dijital uygulamaları yüklü olarak müşterilere sunmak için güçlerini birleştiren taraflar, 5G teknolojilerine yönelik Ar-Ge ve test çalışmalarını da birlikte yürütecek. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç ve Samsung Türkiye Ülke Başkanı ve CEO’su Jeff Jo, genişleyen iş birliği hakkında şu ifadelerde bulundu: KOÇ: “Samsung ile bir ilke imza attığımız bu stratejik iş birliği, 5G teknolojisini herkes için erişilebilir kılma hedefimizin en kritik adımlarından biri. 100 bin adet 5G uyumlu Samsung Galaxy A26 cihazın ülkemizde üretilmesi ve Turkcell tarafından geliştirilen dijital uygulamalar yüklü olarak müşterilerimize sunulması, yerli üretime desteğimizin de güçlü bir göstergesi. Büyüyen iş birliğimiz sadece cihaz üretimiyle sınırlı kalmayacak. Samsung ile birlikte 5G’nin ülkemizdeki uygulama ve geliştirme alanlarına yönelik de çalışmalar yürüteceğiz. Türkiye’nin Turkcell’i olarak, en yeni teknolojileri ülkemize kazandırmak ve müşterilerimize en uygun koşullarda sunmak için hız kesmeden çalışıyoruz.” JO: “Başta Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç olmak üzere bu iş birliğine katkıda bulunan herkese teşekkür etmek istiyorum. Artık tüm Galaxy cihazlarımız 5G uyumlu ve yapay zekâ teknolojileriyle destekleniyor. Bu stratejik iş birliği ile 5G destekli Galaxy cihazlarımızı Türkiye'de herkes için daha erişilebilir hale getireceğiz. Ayrıca, global liderliğini sürdüğümüz, yerli 5G ekosisteminin şebeke altyapılarında yer almasına imkân veren Açık Radyo Erişim Şebekesi (Open Ran) teknolojileri için Türkiye’de yatırım yapmaya hazırız. Turkcell ile devam eden ortaklığımızı daha da genişletmeyi ve birlikte daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz.” Yerli üretim Galaxy A26’nın Turkcell’e özel avantajları Samsung’un 5G uyumlu yerli üretim Galaxy A26 modeli; Turkcell mağazaları ve Turkcell Pasaj üzerinden 12 aya varan taksit ve alternatif ödeme seçenekleriyle müşterilere sunuluyor. Samsung'un Knox cihaz yönetim platformu sayesinde BiP, TV+, fizy ve lifebox gibi Turkcell dijital uygulamalarının yüklü olarak geldiği Galaxy A26 5G 128GB 3 ay boyunca ücretsiz TV+ üyeliği ve 1 ay geçerli 20 GB hediye internet gibi avantajlarıyla kullanıcılardan yoğun ilgi görüyor. Pikselog BASIN BÜLTENİ Donanım ve teknik özellikleriyle öne çıkıyor Yüksek performanslı donanım özellikleriyle dikkat çeken ürün; 6,7 inç büyüklüğündeki Super AMOLED ekranı, 120 Hz ekran yenileme hızıyla, daha akıcı ve canlı görüntüler sunuyor. Exynos 1380 işlemcisiyle donatılan cihaz, 6 GB RAM kapasitesiyle çoklu görevlerde yüksek verimlilik sağlarken, 128 GB dahili depolama alanıyla kullanıcılarına geniş bir veri saklama alanı sunuyor. Üçlü arka kamera sistemi 50 MP ana kamera, 8 MP ultra geniş açı kamera ve 2 MP makro kameradan oluşuyor. 13 MP ön kamerası ise net özçekimler ve görüntülü görüşmeler için ideal bir donanım sunuyor. 5.000 mAh kapasiteli bataryası ise yoğun kullanımda dahi gün boyu kesintisiz bir deneyim vaat ediyor.
0 notes
Text
F1 Filmi İnceleme

https://pikselog.com Formula 1’in büyüsünü ilk defa beyaz perdede bu denli doğrudan, lisanslı ve yüksek prodüksiyonlu izliyoruz. “F1”, Top Gun: Maverick’in yönetmeni Joseph Kosinski imzası taşıyor ve Warner Bros & Apple Originals ortaklığıyla 2025 yazında vizyona girdi. Yapım süreci epey iddialıydı; film gerçek F1 sezonu devam ederken çekildi, Brad Pitt’in canlandırdığı Sonny Hayes karakteri pit alanında Ferrari’yle yan yana yürüdü, gerçek yarış pilotları ve takımlar bu evrene dahil oldu. Bu haliyle sinema tarihinde nadir görülen bir “içeriden prodüksiyon” örneği olarak dikkat çekiyor. Filmin adı sadece “F1” bu sadelik bir iddia gibi duruyor. Sanki hem sporun ruhunu hem de estetiğini perdeye taşımaya ant içmiş bir yapım var karşımızda. Ama bu iddianın ne kadarını taşıyabiliyor, asıl mesele burada başlıyor. Film, teknik açıdan çok güçlü. IMAX’e özel çekilen sahneler, on-board kameralar, yarış anlarının ham ritmi neredeyse bir belgesel gerçekliği taşıyor. Kosinski’nin daha önce Top Gun’da kurduğu o fiziksel his, burada da benzer şekilde işliyor. Araç içi görüntüler, motor sesi, virajların keskinliği izleyiciye “orada olma” hissini yaşatıyor. F1 meraklıları için bu başlı başına bir keyif. Ancak iş anlatıya, hikâyeye geldiğinde film boşluk hissi yaratıyor. Evet, F1 dünyasındayız, ama bu dünya neden anlatılıyor, film neyin peşinde koşuyor belli değil. Formula 1 bir spor olarak filmde anlatmak isteği konuda araç olmalıydı, burada doğrudan amaca dönüşmüş. Oysa Ford v Ferrari gibi yapımlar, otomobil temasını kullanarak karakter çatışmaları ve duygusal katmanlar yaratmayı başarmıştı. Burada ise daha çok dev bir Formula 1 tanıtım filminin içindeyiz gibi. Bu hissiyatı güçlendiren bir diğer unsur da filmin “fazla steril” dünyası. Gerçek pist görüntüleri, gerçek Formula 1’de sponsor olmasından mütevellit her yerde Heineken’ler, Rolex’ler, paddock estetiği çok iyi yedirilmiş; evet. Ama bu kadar kurumsal bir işbirliğinin doğal sonucu olarak, film biraz fazla reklam panosu gibi kalıyor. Marka görmekten rahatsızlık duymuyorum tam tersi çok daha güzel oluyor ama zaten konu olarak sıkıntılı filmken biraz göze batıyor. F1 markasının prestijli yüzünü parlatma amacı, karakterlerin karanlık yönlerini ya da sporun içindeki çelişkileri işlemekten kaçınıyor. Liberty Media ve FIA gibi kurumların bu projedeki konumları, yaratıcı özgürlük alanını biraz daraltmış olabilir. Hikâye, gerçekçi olmaktan çok “onaylanmış bir senaryo” gibi ilerliyor. Yani sinema, markanın sınırlarına çarpıyor. Brad Pitt’in performansı çok iyi. Yaşlı kurt karakterini, umursamaz ve rahat tavırlarıyla gayet kendine yakışır karizmatiklik taşıyor. Ama bu rahatlık yer yer gerçekçiliği zorluyor. F1 gibi kurumsal ve milimetrik bir dünyada, Sonny Hayes’in bu kadar “boşvermiş” bir halde yarış ortamında var olması biraz absürt kalıyor. Gerçek hayatta Kimi Räikkönen gibi “umursamaz. cool” örnekler elbette var ama filmdeki doz biraz fazla kaçmış. Ona eşlik eden Damson Idris de fena değil, ama karakterin iç yolculuğu zayıf yazılmış. Zaten filmin genelinde duygusal gelişim neredeyse yok. Yan karakterler sembolik; derinlik yok, sadece fon. Görsel dünya ise tatmin edici. Gerçek pistler, gerçek logolar, sponsorlar, grid görüntüleri filme inandırıcılık katıyor. Hele ki bu sezonu takip edenler için paddock’taki her detay ayrı bir heyecan. Filmin aynı zamanda prodüktörlerinden olan Lewis Hamilton, Max Verstappen ve Charles Leclerc gibi tüm pilotları filmin içinde görmek güzel hissettiriyor. Gerçek Formula 1’de bulunup diyalogu olan tek kişinin Mercedes-AMG Petronas patronu Toto Wolff olması biraz hayal kırıklığına uğrattı, açıkçası pilotlarla bir iki cümle diyalog görmek isterdim, özellikle Hamilton’dan. Hans Zimmer’in müziği ve ses miksajı da genel olarak iyi iş çıkarıyor. Yani dış çerçeve ustalıkla çizilmiş. Ama içerik dediğimiz şey, sadece hızlı araba sahneleriyle yetinemiyor. Sonuç? “F1”, sinema perdesinde izlenmesi gereken bir yapım. Teknik olarak akıcı, görsel olarak rafine. Ama hikâye cephesinde boşluklar büyük.
F1’in o sinir uçlarına basan hırsı, politikası, duygusu eksik. Film, izleyiciye atmosferi tattırıyor ama karakterleriyle bağ kurma imkânı tanımıyor. Gerçek pistte çekilmiş ama duygu anlamında simülasyondan çıkamıyor. Kısacası, F1 fanları için bir görsel şölen; ama sinemaseverler için belki de kaçırılmış bir fırsat.
1 note
·
View note
Text
Yandex artık Türkiye'de 3 boyutlu simgesel yapıları gösterecek
https://pikselog.com Yandex Türkiye, Maps uygulamasında görülebilecek simgesel yapıların 3D modellerini sunarak, Türkiye’de bu özelliği hayata geçiren ilk şirket oldu. Şirketin navigasyon ve keşif uygulaması Yandex Maps'te kullanıma sunduğu bu güncelleme, Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir ve Muğla olmak üzere beş büyük şehri kapsıyor. Tarihi yapıların ve anıtların ayrıntılı, tam renkli üç boyutlu gösterimleri harita navigasyonunu geliştiriyor ve hem turistlerin hem yerel halkın önemli yerleri yeni perspektiflerden keşfetmesine olanak tanıyor. Toplamda 20 simgesel yapı modelinin 3 boyutlu olarak haritaya işlendiği bu güncellemede; İstanbul'da kullanıcılar Galata Kulesi'ni, Dolmabahçe Sarayı'nı ve Ayasofya Camii'ni (Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi) üç boyutlu olarak görüntüleyebiliyor. Ankara'da Ankara Kalesi, İzmir'de İzmir Saat Kulesi ve Konak Camii modelleri yer alıyor. Antalya'da Hadrian Kapısı (Üçkapılar) ve Antalya Saat Kulesi sergilenirken, Muğla'da ise Bodrum Kalesi üç boyutlu modeliyle yer alıyor. Her model mimari detayları, yazıları, renkleri, gölgeleri ve yüzey dokularını yansıtacak şekilde titizlikle hazırlandı. Ayrıca, gece modu etkinleştirildiğinde yapılar, gün batımından sonra gerçek hayatta olduğu gibi aydınlatma efektleriyle görselleştiriliyor. Yandex Türkiye Genel Müdürü Alexander Popovskiy, şunları söyledi: "Misyonumuz, soyut sembollerin ötesine geçen ve kullanıcıların deneyimlediği gerçek dünyayı yansıtan modern, sezgisel haritalar oluşturmak. Türkiye'ye güçlü bir şekilde odaklanıyor ve sürekli olarak yerel kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun özellikler geliştiriyoruz. Bu, kültürel uygunluğa ve görsel ayrıntılara derin bağlılığımızı da içeriyor. Yeni 3 boyutlu simge yapılar, sürükleyici ve gerçekçi bir deneyim sağlamak için gerçeğe yakın oranlar, dokular ve ışıklandırmalarla hazırlandı. Bu güncelleme ile kullanıcıların keşfettikleri şehirlerle bağ kurmaları daha da kolaylaşmış olacak." Bu güncelleme sayesinde gezginler, artık önemli noktaları dijital olarak keşfedebiliyor, fotoğraf çekecekleri açıları planlayabiliyor ve yürüyüş rotalarını önceden belirleyebiliyor. Uygulamada 3 boyutlu bir modeli görüntülemek için kullanıcılar arama çubuğuna bir yer işaretinin adını girebiliyor veya doğrudan harita üzerinde bulup yakınlaştırabiliyor. Yukarıdan aşağıya bir görünüm yerine yandan bir açıdan 3D modelleri görmek için kullanıcılar ekranın sağ tarafındaki 3D simgesine dokunabilir, yakınlaştırma yapabilir veya haritayı iki parmakla yukarı doğru kaydırabilir. İster arabayla, ister toplu taşıma araçlarıyla veya yürüyerek olsun, istenilen her noktaya uygulamada doğrudan bir rota da oluşturulabiliyor. Geliştirilmiş görsel deneyime ek olarak, kullanıcılar Yandex Maps'teki kültürel kuruluşların profillerinde bulunan ve doğrudan yapay zeka tarafından oluşturulan özetlere erişebiliyor. Çeşitli internet kaynaklarından bilgi derlemek için tasarlanmış bir yapay zeka aracı olan Yandex Arama’nın yapay zeka özelliği Yazeka tarafından hazırlanan bu özetler, seçilen konum hakkında ilgili ayrıntılar sağlıyor. Bu entegrasyon, kullanıcıların harita arayüzünden ayrılmadan hızlı bir şekilde bilgi edinmelerini kolaylaştırıyor. Daha derinlemesine bilgi arayanlar için, basit bir dokunuş sizi, tümü gelişmiş arama teknolojisi kullanılarak yapılandırılmış kapsamlı genel bakışlar sunan Yandex Arama'nın özel bir arama sayfasına götürür. Bu özellik hem iOS hem de Android'de Yandex Maps ve Navigasyon'nun en son sürümlerinde kullanıma sunuldu.
0 notes
Text
The Fantastic Four: First Steps fragmanı yayınlandı

https://pikselog.com Marvel Studios’un retro-fütüristik 1960’lar estetiğine sahip yeni filmi “Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar” yeni bir fragman ve afişi heyecanla bekleyen hayranlarının beğenisine sundu. Mr Fantastic, Invisible Woman, Human Torch ve The Thing’in yanı sıra H.E.R.B.I.E., Silver Surfer ve gezegenleri yutan kozmik varlık Galactus da bu retro-fütüristik aksiyon dolu macerada yerini alıyor. https://www.youtube.com/watch?v=80BS-knEyfI 25 Temmuz’da sinemalarda izleyiciyle buluşacak olan “Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar”, Reed Richards/Mr Fantastic (Pedro Pascal), Sue Storm/Invisible Woman (Vanessa Kirby), Johnny Storm/Human Torch (Joseph Quinn) ve Ben Grimm/The Thing (Ebon Moss-Bachrach) ile Marvel Sinematik Evreni’ne heyecan dolu bir giriş yapıyor. Kahramanlıkları ile aile bağlarını dengelemeye çalışan ekip, dünyayı açgözlü bir uzay tanrısı olan Galactus’a (Ralph Ineson) ve onun gizemli habercisi Silver Surfer’a (Julia Garner) karşı savunmak zorunda kalıyor. Ancak Galactus’un dünyayı ve içindekileri yok etme planı zaten yeterince korkutucuyken, işler aniden çok daha kişisel bir hâl alıyor. Aksiyon ve macera dolu bu yapımda ayrıca Paul Walter Hauser, Natasha Lyonne ve Sarah Niles da yer alıyor. Fantastik Dörtlü: İlk Adımlar filminin yönetmen koltuğunda Matt Shakman otururken, yapımcılığını Kevin Feige, yürütücü yapımcılığını ise Louis D’Esposito, Grant Curtis ve Tim Lewis üstleniyor.
0 notes
Text
Rainbow Six Siege X güncellemesi yayınlandı
https://pikselog.com Ubisoft®, bugün Tom Clancy’s Rainbow Six Siege’in 10 yıllık tarihindeki en büyük ve en dönüştürücü değişimi getiren Siege® X güncellemesinin yayımlandığını duyurdu. Bu güncelleme, PlayStation®4, PlayStation®5, Xbox One konsol ailesi, Xbox Series X | S ve Windows PC platformlarında (Steam ve Amazon Luna dâhil*) ücretsiz olarak erişilebilir durumda. Oyuna ayrıca Ubisoft’un abonelik servisi Ubisoft+ üzerinden de erişilebilir*. Siege X, yepyeni ve kalıcı bir 6'ya 6 mod olan Dual Front’u getiriyor**. Bu modda, saldıranlarla savunanlar ilk kez aynı takımda yer alacak ve hem düşman bölgelerini ele geçirmeye hem de kendi bölgelerini savunmaya çalışacaklar. Oyuncular maç sırasında yeniden doğabilecek, operatör değiştirebilecek ve zaman sınırlı “Tarafsız Bölge” görevlerine katılabilecekler. Siege X ayrıca grafik, oynanış ve ses alanlarında önemli iyileştirmeler ve yenilikler içeriyor: Beş yenilenmiş 5’e 5 haritada daha iyi aydınlatma, gölgeler ve çözünürlük: Clubhouse, Chalet, Border, Bank ve Kafe. Her yeni sezonda üç harita daha modernize edilecek. Yeni oynanış özellikleri: Artık gaz boruları, metal dedektörleri ve yangın söndürücüler gibi etkileşime girilebilen unsurlar sayesinde rakiplerinizi zekice alt edebilirsiniz. Ayrıca ipli iniş sistemi ve hareket mekaniği geliştirildi; duvar boyunca yatay koşu ve köşe dönüşleri hareketi daha akıcı bir hâle getirdi. Ses sistemi elden geçirildi: Ses yayılımı ve yankılanma daha gerçekçi hâle geldi, böylece oyuncular ses ipuçlarından faydalanarak düşmanların konumunu ve bulundukları oda tipini daha iyi tespit edebilecek. Yeni rehberli başlangıç deneyimi: Temel becerileri öğrenmenizi ve kendinize güven kazanmanızı sağlayacak şekilde tasarlandı. Yaşam kalitesi iyileştirmeleri, yeni “Pick & Ban” sistemi ve oyunun çok katmanlı hile karşıtı sistemi olan R6 ShieldGuard da bu güncellemede yer alıyor. Bugünden itibaren, Ücretsiz Erişim*** kapsamında yeni oyuncular, oyunun temel sürümündeki seçili operatörlerle birlikte Derecesiz, Hızlı Maç ve Dual Front modlarına ücretsiz erişim sağlayabilirler. Rainbow Six Siege ayrıca iki farklı sürümle satışta: Elit Sürüm (€19.99 / $19.99): Tüm oyun modlarına, dereceli oynama listelerine, Siege Cup’a ve 16 ek operatöre erişim sağlar. Nihai Sürüm (€39.99 / $39.99): Tüm oyun modlarına, dereceli oynama listelerine, Siege Cup’a, 52 ek operatöre ve Disruptor Paketi’ne erişim sağlar. Mevcut oyuncular, daha önce açtıkları tüm içerikleri koruyacak ve oyuna katıldıkları yıla göre özel veteran ödülleri alacaklar. Ubisoft ayrıca Rainbow Six Siege’in 10. yıl 2. sezonu Daybreak Operasyonu’nun bugün başladığını duyurdu. Bu sezonda Clash operatörü yeniden çalışıldı: CCE Kalkanı artık sabit şekilde yerleştirilebiliyor ve oyuncular bu kalkanın elektrik şoklarını uzaktan kontrol edebiliyor. Sezon ayrıca çeşitli oynanış ve denge değişiklikleriyle birlikte geliyor: Elektrik artık operatörlere zarar vermeyecek ve ayrıca uzuvlara verilen hasar azaltıldı. Jackal, Sledge, Thunderbird, Jäger ve Blackbeard çeşitli dengeleme güncellemeleri aldı. Daybreak Operasyonu hakkındaki tüm detaylar için Ubisoft News’a göz atabilirsiniz. Rainbow Six Siege ve Siege X hakkındaki ayrıntılı bilgi rainbow6.com, 10. yıl içeriği hakkındaki detaylar rainbow6.com/Roadmap, diğer Ubisoft oyunları için en güncel haberler news.ubisoft.com adreslerinde. * Luna’da Ubisoft+ erişimi için hesap bağlantısı ve Multi-Access planı gereklidir. Bölgesel kısıtlamalar geçerli olabilir. ** Dual Front modu yalnızca PC, PlayStation 5 ve Xbox Series X|S platformlarında oynanabilir. *** Dereceli oynama listeleri, Siege Cup, ek operatörler ve kozmetikler gibi bazı içeriklere erişim için ödeme gerekir.
0 notes
Text
Xbox taşınabilir el konsolları ROG Xbox Ally serisini duyurdu

https://pikselog.com Microsoft, taşınabilir oyun pazarında ciddi bir adım atarak ASUS ile ortaklaşa geliştirilen iki yeni el konsolunu tanıttı: ROG Xbox Ally ve ROG Xbox Ally X. Bu cihazlar, Xbox’un gücünü Windows’un özgürlüğüyle birleştiriyor. Her iki model de 2025 tatil döneminde seçili pazarlarda satışa sunulacak. Ön sipariş, fiyat ve aksesuar bilgileri ise ilerleyen dönemde açıklanacak. https://www.youtube.com/watch?v=FIVmyOIV1MQ Xbox ekibi, son yıllarda “her yerde oyun” vizyonuyla Play Anywhere, Game Pass, Xbox Cloud Gaming (Beta) ve Remote Play gibi hizmetleri öne çıkarmıştı. Şimdi ise, ASUS ile birlikte teknik bilgi ve deneyimlerini bir araya getirerek, ROG Xbox Ally ve ROG Xbox Ally X ile bu vizyonu fiziksel cihaza dönüştürdüler. Oyuncular, Xbox, Battle.net ve diğer popüler PC mağazalarındaki oyunlara artık tek bir cihazdan ulaşabilecek. ROG Xbox Ally, giriş seviyesinde, uygun fiyatlı ve her oyuncuya hitap eden bir model olarak sunulurken; ROG Xbox Ally X, üst düzey performans isteyenlere yönelik olarak tasarlandı. Her iki el konsolu da ister yerel ister bulut üzerinden ya da başka bir odadaki Xbox konsoluyla uzaktan oyun oynamayı destekliyor. Windows 11 ile çalışan cihazlarda, Xbox için özel geliştirilmiş tam ekran arayüz, kolaylaştırılmış Game Bar ve Armoury Crate entegrasyonu gibi özellikler öne çıkıyor. Oyunlar ve uygulamalar arasında geçiş, sohbet, ayar yönetimi ve kütüphane erişimi doğrudan cihaz üzerinden, kontrolcü ile rahatça yapılabiliyor. Ayrıca cihazlar Discord, Twitch ve mod desteğiyle PC oyun özgürlüğünü de koruyor. Teknik açıdan; ROG Xbox Ally: AMD Ryzen Z2 A işlemci, 16GB RAM, 512GB SSD, 7” FHD 120Hz ekran, 60Wh pil, 670g ağırlık. ROG Xbox Ally X: AMD Ryzen AI Z2 Extreme işlemci, 24GB RAM, 1TB SSD, 7” FHD 120Hz ekran, 80Wh pil, 715g ağırlık, Thunderbolt 4 destekli bağlantı noktası. Her iki cihaz da Wi-Fi 6E, Bluetooth 5.4, ergonomik Xbox tarzı tutuş, hızlı geçiş tuşları ve geniş aksesuar desteği sunuyor. Game Pass üyeleri yüzlerce oyuna doğrudan erişebiliyor. Ayrıca, cihazlar Play Anywhere desteği ile satın alınan oyunları Xbox konsolda, PC’de ve el konsolunda ortak ilerlemeyle oynama imkânı tanıyor. ROG Xbox Ally ve Ally X, yıl sonunda Türkiye dahil birçok ülkede piyasaya çıkacak. Ön sipariş ve fiyat detayları yakında paylaşılacak. Xbox ve ASUS, el konsolları pazarında yeni bir dönemi başlatmayı hedefliyor. ROG Xbox Ally ROG Xbox Ally X İşletim SistemiWindows 11 Home Windows 11 Home GamepadXbox Kablosuz Kumandalarından ilham alan ergonomik tutuş, tüm gün boyunca konfor sağlıyor. ABXY tuşları / yön tuşları (D-pad) / L & R Hall Effect analog tetikler / L & R bumper tuşları / Xbox tuşu / Görünüm (View) tuşu / Menü tuşu / Komut Merkezi tuşu / Kütüphane tuşu / 2 adet atanabilir arka tuş / 2 adet tam boy analog çubuk / HD titreşim / 6 eksenli IMU sensörüXbox Kablosuz Kumandalarından ilham alan ergonomik tutuş, tüm gün konfor sunuyor; gelişmiş kontrol için impulse tetikleyicilerle (titreşimli tetik) tamamlanıyor. ABXY tuşları / yön tuşları (D-pad) / L & R impulse tetikler / L & R bumper tuşları / Xbox tuşu / Görünüm (View) tuşu / Menü tuşu / Komut Merkezi tuşu / Kütüphane tuşu / 2 adet atanabilir arka tuş / 2 adet tam boy analog çubuk / HD titreşim / 6 eksenli IMU sensörüİşlemciAMD Ryzen™ Z2 A Processor AMD Ryzen™ AI Z2 Extreme Processor RAM16GB LPDDR5X-6400 24GB LPDDR5X-8000 Hafıza 512GB M.2 2280 SSD for easier upgrade 1TB M.2 2280 SSD for easier upgrade Ekran 7” FHD (1080p) IPS, 500 nits, 16:9 120Hz refresh rate FreeSync Premium Corning Gorilla Glass Victus + DXC Anti-Reflection 7” FHD (1080p) IPS, 500 nits, 16:9 120Hz refresh rate FreeSync Premium Corning Gorilla Glass Victus + DXC Anti-Reflection I/O Portları2x USB 3.2 Gen 2 Type-C with DisplayPort™ 2.1 / Power Delivery 3.0 1x USB4 Type-C with DisplayPort™ 2.1 / Power Delivery 3.0, Thunderbolt™ 4 compatible 1x UHS-II microSD card reader (supports SD, SDXC and SDHC) 1x USB 3.2 Gen 2 Type-C with DisplayPort™ 2.
1 / Power Delivery 3.0 1x 3.5mm Combo Audio Jack 1x UHS-II microSD card reader (supports SD, SDXC and SDHC; UHS-I with DDR200 mode) 1x 3.5mm Combo Audio Jack Ağ ve İletişimWi-Fi 6E (2 x 2) + Bluetooth 5.4 Wi-Fi 6E (2 x 2) + Bluetooth 5.4 Boyut 290.8*121.5*50.7mm 290.8*121.5*50.7mm 670g 715g Batarya60Wh 80Wh İçindekiler ROG Xbox Ally 65W charger Stand ROG Xbox Ally X 65W charger Stand
0 notes
Text
The Accountant 2 Prime Video'da

Wolff ve Brax, ölümcül komployu çözmek için büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalır. İkili, suikastçı ağı tarafından adeta avlanmaktadır. Öte yandan, Marybeth Medina da soruşturmada önemli ilerlemeler kaydetmektedir. Hazine Bakanlığı soruşturması, gizemli olayların perde arkasındaki gerçeği gün yüzüne çıkarmaya başlar. Wolff ve Brax, çözülmesi zor bir labirentin içine sürüklenirken, her adımda daha fazla tehlikeyle karşılaşırlar. Wolff ve Brax, zorluğa karşın tehlikeli komployu çözmeye çalışır. Suikastçılar tarafından izlenen ikili, hayatta kalmak için savaşmak zorunda kalır. Marybeth Medina ise gizemi aydınlatma yolunda ilerler. Hazine Bakanlığı soruşturması, gerçeği açığa çıkarma yolunda ilerlerken yeni ipuçları bulur. Wolff ve Brax, her an karşılarına çıkabilecek tehlikelerle yüzleşmek zorundadır. Yönetmen: Gavin O'Connor Yapımcılar: Ben Affleck, Lynette Howell Taylor p.g.a., Mark Williams Senaryo: Bill Dubuque Oyuncular: Ben Affleck, Jon Bernthal, Cynthia Addai-Robinson, Daniella Pineda, Allison Robertson ve J.K. Simmons Süre: 125 dakika @PrimeVideoTr @AmazonMGMStudios #TheAccountant2
0 notes
Text
HBO'nun yeni filmi Mountainhead'de ilginç Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan detayı

31 Mayıs 2025’te HBO Max’te yayımlanan Mountainhead, Succession’ın yaratıcısı Jesse Armstrong’un yazıp yönettiği, başrollerinde Steve Carell, Jason Schwartzman, Ramy Youssef ve Cory Michael Smith’in yer aldığı kara komedi-satir türünde bir film. Utah’taki bir dağ evinde geçen hikâye, dünyayı şekillendirme gücüne sahip dört teknoloji milyarderinin buluşması etrafında şekilleniyor. Film dört karakter arasında tek bir mekanda geçiyor bunlardan biri, sosyal medya devi Ven adlı şirketin CEO’su olan Venis karakteri yer alıyor. Venis’in geliştirdiği generative AI (yaratıcı yapay zeka) teknolojisi, platform kullanıcılarına açıldığında içerik üretimi hızla kontrolden çıkıyor. Gerçekle kurgu arasındaki sınır bu sistem sayesinde bulanıklaşıyor; sahte haberler, yapay videolar, çarpıtılmış gerçekliklerle dünya çapında panik tetikleniyor. Tüm ülkelerin karıştığına dair haberler, Paris belediye başkanının öldürüldüğüne dair iddialar dolaşıyor ancak ne gerçek ne yalan kimse emin değil. Türkiye sahnesi: yapay zekâ, Ermenistan üzerinden bir savaş senaryosu yarattı Filmdeki kritik sahnelerden birinde Türkiye, sahte bir savaş senaryosunun merkezine oturuyor. Kullanıcılar tarafından yayılan yapay içeriklerde, Azerbaycan’ın Türkiye’nin desteğiyle Ermenistan’a saldıracağı yönünde iddialar sosyal medyayı sarıyor. Sahte videolar ve haberler CBS News gibi uluslararası kanallarda dahi yer bulurken, Ermenistan sokakları alevleniyor. Ermeni hükümeti “böyle bir saldırı yok” diyerek halkı yatıştırmaya çalışsa da ortalık çoktan karışmış durumda. Filmin ilerleyen sahnelerinde, Türk ordusunun sınıra mobilize edildiği yönünde diyaloglar geçiyor; savaş resmen ilan edilmese de dünya, yalnızca birkaç yapay paylaşım yüzünden diken üstünde. Mountainhead, bu sahneyle dezenformasyonun ne kadar kolay uluslararası kriz yaratabileceğini tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
0 notes
Text
Ata Demirer Gazinosu yazın devam ediyor

Gazino konseptini komedi ile birleştirip, bir komedi gazinosu formatı yaratan mizahın yıldız ismi Ata Demirer, kış sezonu boyunca kapalı gişe sahnelenen, “ATA DEMİRER GAZİNOSU 2” ile yaz turnesine çıkıyor! YAZ BOYUNCA EGE’DEN MARMARA’YA ATA DEMİRER RÜZGARI ESECEK Stand-up, film, albüm ve dizi projeleri ile ilklerin öncüsü olan, Komedi Gazinosu formatını günümüzde ilk kez sahnelere taşıyan, mizahın yıldız ismi Ata Demirer, ‘ATA DEMİRER GAZİNOSU 2’ ile; Antalya, Altınoluk, Bodrum, İzmir, Çeşme, Harbiye ve Bursa’da sevenleri ile buluşacak. Usta müzisyen Taşkın Sabah yönetimindeki orkestra ile Ata Demirer, Türk sanat müziğinden operaya, türkülerden pop müziğine, tavernadan arabeske kadar geniş bir repertuvar ve kahkaha dolu stand-up gösterileri ile eğlenceyi yaz boyunca Açıkhava sahnelerine taşıyacak. Yeni şarkılar, yeni şakalar ve unutulmayan klasikleri ile yaz boyunca sahnede olacak olan Ata Demirer, seyirciye hem kahkahalar attıracak hem de müzikal bir şölen sunacak. ‘ATA DEMİRER GAZİNOSU 2’ YAZ TURNESİ TAKVİMİ: 16 Temmuz – Antalya Açıkhava Tiyatrosu 19 Temmuz – Altınoluk Açıkhava Tiyatrosu 21 Temmuz – Bodrum Antik Tiyatro 24 Temmuz – İzmir KültürPark Açıkhava Tiyatrosu 26 Temmuz – Çeşme Açıkhava Tiyatrosu 30 Temmuz – Harbiye Açıkhava Tiyatrosu 1 Ağustos – Bursa KültürPark Açıkhava Tiyatrosu Kahkaha dolu, unutulmaz gazino akşamları için turnenin biletleri satışta!
0 notes
Link
SCS Software bugün yaptığı sürpriz duyuruyla, ETS2’ye şehirler/ülkeler arası otobüs taşımacılığı sistemini resmen ekleyeceğini açıkladı. Blog ve YouTube videosunda yayınlanan fragmanda tır arkasından çıkan otobüsle yeni oyun modu artık resmi olarak duyuruldu. Daha önce modlarla denenen otobüs deneyiminin ilk kez SCS tarafından resmileşmesi anlamına geliyor. https://www.youtube.com/watch?v=Yc-FKYRV9gc Aslında SCS, yaklaşık 12 yıl önce ayrı bir Euro Coach Simulator projesini duyurmuştu, ancak bu projeden yıllardır bir şey duymadık. Şimdi ise bu içerik doğrudan ETS2’ye adapte ediliyor ve oyunculara tamamen resmi bir otobüs şoförlüğü deneyimi sunulacak. Neden Önemli? ETS2’nin çıkışından beri oyuncular arasında resmi otobüs isteği vardı. Modlarla sınırlı olan bu deneyim artık SCS Software kalitesiyle, detaylı animasyon ve görevlerle geliyor. Euro Coach Simulator hayali, artık ETS2’de gerçek oluyor. Çıkış Tarihi ve Detaylar: Henüz net bir çıkış tarihi yok, ancak video ve blogda güncellemenin neredeyse hazır olduğu mesajı veriliyor. Tüm gelişmeler ve çıkış duyurusu için SCS Software’ın resmi blogunu ve YouTube kanalını takipte kalabilirsin.
0 notes
Link
Bazı Filmler Neden Tamamen Kayboluyor? Hollywood’da “Tax Write Off” Gerçeği Birçok insan, dev bütçelerle çekilmiş bazı filmlerin veya dizilerin neden bir anda ortadan kaybolduğunu, dijitalde, televizyonda ya da DVD/Blu-ray raflarında bile bulunamadığını merak ediyor. Bu durum, birçok kişi için kafa karıştırıcı bir mesele haline geliyor. Özellikle bir dizi ya da film hayranı olan bireyler, kaybolan projeler için kampanyalar düzenleyebiliyor. Bu da, izleyicilerin ne kadar tutkulu olduğunu gösteriyor. Antolojilere dönüşen projeler, bazen hayranların tepkisini çekiyor ve bu durum yapımcılar üzerinde baskı oluşturabiliyor. Örneğin, bir dizi iptal edildiğinde, hayranlar hemen sosyal medyada bu durumu protesto etmeye başlıyor, bazen de imza kampanyaları başlatıyorlar. Bu işin perde arkasında, Amerikan eğlence sektörüne özgü “tax write off” sistemi yatıyor. Türkçe olarak "vergiden düşmek" diyebiliriz. Tax write off, sadece film ve dizi sektörüne özgü değil, birçok sektörde benzer uygulamalarla karşılaşmak mümkün. Örneğin, müzik endüstrisinde de bazı projeler kaybolabiliyor. Sanatçılar, belirli bir şarkı ya da albüm için harcamalarını düşürmek amacıyla benzer bir yöntemi kullanabiliyor. Bu durum, yaratıcı sürecin ne kadar karmaşık olabileceğini de gözler önüne seriyor. Tax Write Off Nedir? Tax write off, bir şirketin, zarar ettiğini düşündüğü bir projeye yaptığı harcamaları vergiye zarar olarak yazabilmesidir. Yani, “Ben bu film ya da diziden asla para kazanamayacağım” diyip, projenin maliyetini şirketin yıllık kazancından düşüyorlar. Böylece ödeyecekleri vergi azalıyor. Ama işin şartı ağır: O proje, bir daha asla ticari olarak kullanılamaz. Yayınlamak, satmak, başka bir platforma vermek, lisanslamak veya herhangi bir şekilde para kazanmak tamamen yasaklanıyor. Hukuki Olarak Nasıl İşliyor? Şirket, IRS’ye yani Amerikan Vergi Dairesi’ne resmen “Bu projeyi çöpe attım, hiçbir şekilde gelir elde etmeyeceğim” diye beyan ediyor. IRS de buna karşılık, projenin maliyetini zarar hanesine yazmasına izin veriyor. Ama eğer şirket daha sonra bu projeyi bir şekilde piyasaya sürmeye kalkarsa, hem bütün eski vergi avantajı geri alınıyor, hem de ekstra ceza kesiliyor. Pratikte, bir stüdyo, “tax write off” yaptığı projeyi bir daha kullanmayı asla göze almıyor. Örnekler: Hangi Yapımlar Vergiye Gömüldü? En çok ses getiren örneklerden biri, 2022’de çekilen Batgirl filmi. DC’nin önemli bir karakteri için çekilen, tamamlanmış bir film olmasına rağmen, Warner Bros. o dönem Discovery ile birleşme sürecindeyken yeni yönetim projeyi hiç yayınlamadan tamamen çöpe attı. Zaten seyirci testlerinde çok olumsuz yorumların yanı sıra şirket CEO'su David Zaslav hedeflenen şirket kalitesine uymadığını belirtti ve bu projeyi gerçek anlamda öldürdü. Sebep: “Yayınlarsak marka zarar görecek, para kazanamayacağız, en iyisi zarar olarak yazıp vergiden düşelim.” Özellikle son yıllarda, streaming platformlarının artmasıyla birlikte, birçok dizi ve film, izleyici kitlesi tarafından hızlı bir şekilde tüketiliyor. Ancak bazı projeler, izleyiciler tarafından beklenmedik bir şekilde kayboluyor. Örneğin, bir platformda büyük beklentilerle karşılanan bir dizi, sadece birkaç bölüm sonra yayından kaldırılabiliyor. Bu da izleyicilerin hayal kırıklığına uğramasına sebep oluyor. Çekilip hiç bir zaman yayınlamayan projelerden bahsettik ama yayınlandığı halde devamı gelmeyen projeler de mevcut. Buna örnek olarak Final Space ilk üç sezonu yayınladığı halde yine Warner Bros. Discovery yönetimi tarafından yeterince değerli varlık olarak görülmediği için daha önce onaylanan yeni sezonlar iptal edildi, üstüne üstlük tüm hakları kaybettiği için animasyon dizisi yayınlanmış tüm sezonlar bir daha geri dönmemek ABD’de bütün dijital platformlardan silindi. Infinity Train, Scoob!: Holiday Haunt, Little Ellen, Disney+’ta kaldırılan Crater, Willow gibi yapımlar da aynı akıbete uğradı. Dezavantajlar arasında yaratıcı ekiplerin motivasyon kaybı da yer alıyor. Yıllarca süren emek ve çalışma, bir anda yok olunca, bu durum yaratıcı süreçteki kişilerin moralini bozabiliyor. Ayrıca, bu tür kayıplar, projeye yatırım yapan insanlar için de büyük bir kayıp anlamına geliyor. Şirket açısından bir proje için harcanan milyonlarca dolarlık bütçe, kaybolduğunda büyük bir finansal kayba dönüşüyor. Yaratıcı ekip ise emeklerinin gerçek anlamda çöpe gitmesiyle bir daha projelere yaklaşırken temkinli oluyor. Bu bağlamda, her kaybolan yapım aslında bir hikaye barındırıyor. İzleyiciler, kaybolan projelerin arkasındaki gerçekleri öğrenmek istiyorlar. Bu nedenle, kaybolan her projeye dair dedikodular ve söylentiler hızla yayılıyor. Bir projeye dair duyumlar, hayranlar arasında ciddi bir merak uyandırıyor ve bu durum bazen yapımcılar üzerinde baskı oluşturabiliyor. Bu Sistemin Avantajı ve Dezavantajı Ne? Avantajı, şirketler için çok net: Riskli ya da zarar etme ihtimali yüksek projelerden kurtulmak, aynı zamanda ciddi vergi avantajı elde etmek mümkün oluyor. Dezavantajı ise izleyici ve yaratıcı ekip açısından büyük. Çünkü o iş bir daha asla gün yüzü görmüyor. Yıllarca emek harcanan, milyon dolarlar harcanan bir proje, resmen mezara gömülüyor ve sadece efsane olarak kalıyor. Sonuç olarak, kaybolan yapımlar sadece birer kayıp değil, aynı zamanda birer hatırlatma işlevi görüyor. Geçmişte yaşanan hayal kırıklıkları, gelecekteki yapımların ne denli önemli olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor. İzleyiciler, kaybolan projelere dair duydukları özlemi ifade ederken, yapımcılar da bu projeler üzerinden yeni fikirler geliştirmeye çalışıyorlar. Yani, kaybolan her yapım, aslında gelecekteki projelerin temellerini atıyor. Sistemi Suistimal Etmek Mümkün mü? Herkes bazen “projeyi biraz değiştirip yine piyasaya sürseler ne olur” diye düşünebilir. Ama pratikte bu neredeyse imkânsız. Çünkü IRS ve bağımsız denetçiler, eski çekimler, prodüksiyon kodları, kamera metadata’sı gibi her türlü detayı kontrol ediyor. Ufak bir sahne ya da kurgu bile eski projeden kullanılsa, ağır ceza ve vergi iadesi riski var. Birçok izleyici, “Belki Netflix alır, başka bir platformda görürüz” diye umut edebiliyor. Ancak tax write off yapılan bir dizi ya da film için bu tamamen imkânsız. Proje bir kez “vergiden düşülüp ölü” ilan edildi mi, stüdyo bu içeriği ne Netflix’e, ne Disney+’a, ne de herhangi bir dijital platforma satamaz veya lisanslayamaz. Bunu yapmak isterlerse önce devlete sağladıkları tüm vergi avantajını geri ödeyip, projeyi resmi olarak tekrar ticari hale getirmeleri gerekir. Bu da şirketler için çok büyük bir masraf ve risk anlamına gelir. Sonuçta, tax write off ile “mezara gömülen” bir yapımın Netflix ya da başka bir platformda tekrar karşımıza çıkması neredeyse olanaksızdır. Bu yüzden stüdyolar, “tax write off” yapılmış projeye bir daha asla dokunmuyor. Hatta şirket içi bile çok fazla izletilmiyor. Karakter, Marka ve Oyuncu Durumu Burada önemli bir ayrım var: Mesela Batgirl karakteri veya ismi yasaklanmıyor. DC isterse yeni bir Batgirl filmi çekebilir, ister eski ister yeni oyuncuyla… Ama “o öldürülen film”in görüntüsü, sahnesi, müziği, repliği, hiçbir şekilde tekrar kullanılamaz. İmaj olarak o filme benzeyemez bile, bu biraz gri alana girse de suistimali mümkün fakat genel hatlarıyla yeni proje baştan, sıfırdan yapılmak zorunda. Sonuç: Kaybolan Yapımların Sırrı Kısacası, bir yapım tamamen ortadan kaybolduysa, yayınlanmıyor ve satılmıyorsa, büyük ihtimalle “tax write off” kurbanı olmuştur. Sanat eseri dediğin şey, Amerika’da kimi zaman bir muhasebe tablosunda mezara gömülüyor. Hayranlar, “acaba neye benziyordu” diye sorup duruyor, ama o projeler asla geri gelmiyor.
0 notes
Link
Alman savunma ve teknoloji şirketi Rheinmetall, şehir içi elektrikli araç (EV) şarj altyapısına yenilikçi bir çözüm sunarak, geleneksel şarj istasyonlarının yerini alabilecek “Curb Charger” adlı ürünü geliştirdi. Bu yeni nesil şarj cihazı, kaldırım taşlarının yerine entegre edilerek, şehir estetiğini bozmadan ve yaya yollarını daraltmadan EV şarjı imkânı sağlıyor. Şehir Estetiğiyle Uyumlu Tasarım Rheinmetall’in Curb Charger’ı, 80 kilogram ağırlığında ve paslanmaz çelik ile alüminyumdan üretilmiş modüler bir yapı sunuyor. Kaldırım taşlarının yerine monte edilen bu cihaz, yaya yollarında herhangi bir engel oluşturmadan, şehir manzarasına uyum sağlıyor. Bu tasarım, özellikle yoğun şehir merkezlerinde yer tasarrufu sağlarken, estetik açıdan da avantaj sunuyor. https://www.youtube.com/watch?v=d-7dvy9xK1U Teknik Özellikler ve Kullanım Kolaylığı Şarj Gücü: 22 kW’a kadar üç fazlı AC şarj imkânı sunuyor. Bağlantı Seçenekleri: Entegre 4G modem ve Ethernet portu ile uzaktan yönetim ve veri aktarımı sağlanabiliyor. Kullanıcı Etkileşimi: RFID okuyucu, QR kod ve mobil uygulama üzerinden kullanıcı doğrulaması yapılabiliyor. Dayanıklılık: IP68 sertifikasına sahip olan cihaz, 1 metre derinliğe kadar suya dayanıklı ve -20°C’ye kadar düşük sıcaklıklarda çalışabiliyor. Kablo Yönetimi: Kullanıcılar, kendi Tip 2 şarj kablolarını kullanarak cihazdan faydalanabiliyor. Pilot Uygulama ve Sonuçlar Rheinmetall, Almanya’nın Köln kentinde gerçekleştirdiği bir yıllık pilot uygulamada, dört adet Curb Charger’ı test etti. Bu süreçte cihazlar, %99’un üzerinde çalışma süresiyle 2.800’den fazla şarj oturumu gerçekleştirdi. Kullanıcılar, cihazın kullanım kolaylığı, estetik uyumu ve güvenilirliğinden memnun kaldıklarını belirtti. Geleceğe Yönelik Potansiyel Curb Charger, şehir içi EV şarj altyapısında devrim yaratma potansiyeline sahip. Modüler yapısı sayesinde, ihtiyaç duyulan bölgelerde hızlı ve maliyet etkin bir şekilde kurulabilir. Ayrıca, mevcut altyapıya entegre edilebilmesi, şehir planlamacıları ve belediyeler için cazip bir seçenek sunuyor. Türkiye’de Uygulanabilirlik Türkiye’nin büyük şehirlerinde, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde, park alanlarının sınırlı olması ve EV kullanımının artması, Curb Charger gibi çözümlerin önemini artırıyor. Belediyeler ve özel sektör iş birliğiyle, bu tür yenilikçi şarj altyapılarının hayata geçirilmesi, sürdürülebilir ulaşım hedeflerine katkı sağlayabilir. Rheinmetall’in Curb Charger’ı, şehir içi EV şarj altyapısında estetik, güvenlik ve kullanım kolaylığını bir arada sunarak, geleceğin şehirlerine entegre olabilecek bir çözüm olarak öne çıkıyor. Bu yenilikçi yaklaşım, şehirlerdeki EV kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir adım olabilir.
0 notes
Link
Warner Bros. Discovery'nin premium dijital platformu Max, Haziran programını duyurdu. Geçtiğimiz aylarda içerik seçkisiyle dikkat çeken Max, Haziran ayında da yepyeni filmler, diziler, belgeseller ve çocuklara özel eğlenceli yapımları izleyicilerle buluşturacak. Haziran ayında, Succession dizisinin yaratıcısı Jesse Armstrong'un yazıp yönettiği HBO Original filmi Mountainhead, heyecan verici yeni Max Original filmleri Parenting, Caddo Lake ve Salem's Lot ile HBO Original dizisi Gilded Age merakla beklenen üçüncü sezonuyla yayında olacak. Ayrıca, Harry Potter 20th Anniversary – Return to Hogwarts özel programı ve senkronize dalışta Olimpiyat madalyası kazanan Tom Daley’in kariyerini anlatan Tom Daley: One Point Six Seconds etkileyici spor belgeseli de Max'te yer alacak. HBO Orijinal Filmi Mountainhead Yayın Tarihi: 1 Haziran Yedi Emmy ödüllü, Oscar adaylı Jesse Armstrong’un yazıp yönettiği Mountainhead, küresel bir krizin gölgesinde bir araya gelen milyarder bir arkadaş grubunun hikayesini anlatıyor. HBO Original Dizisi The Gilded Age – 3. Sezon Yayın Tarihi: 23 Haziran Emmy adaylığı bulunan HBO Original dizisi, Büyük ekonomik ve toplumsal dönüşümlerin yaşandığı Amerikan ‘Gilded Çağı’nda zenginlik, entrika ve toplumsal statü savaşlarını anlatan dizi, üçüncü sezonuyla dönüyor. Max’e Yeni Gelecekler Harry Potter 20th Anniversary: Return to Hogwarts Yayın Tarihi: 1 Haziran Daniel Radcliffe, Emma Watson ve Rupert Grint’in de yer aldığı bu özel programda, Harry Potter serisinin 20. yılı kutlanıyor. Röportajlar, set anıları ve nostaljik bir yolculuk yaşayan oyuncular, ilginç anılarını paylaşıyor. Turtles All the Way Down Yayın Tarihi: 2 Haziran Aza, obsesif düşünceleriyle baş etmeye çalışırken çocukluk aşkıyla yeniden karşılaşır. Gençlik, zihinsel sağlık ve umut temaları üzerine özel bir anlatıma sahip bir yapım. Max Original Filmler The Parenting Yayın Tarihi: 1 Haziran Friends dizisinden tanıtıdığımız Lisa Kudrow ve Succession’ın efsanevi yıldızı Brian Cox’un başrollerinde yer aldığı filmde, genç çift Rohan ve Josh, ailelerini tanıştırmak için kırsalda bir hafta sonu planlar. Ancak kiraladıkları evde 400 yıllık bir hayalet vardır. Komedi ve korkunun iç içe geçtiği eğlenceli bir aile buluşması yaşanacak. Sweethearts Yayın Tarihi: 3 Haziran İki üniversiteli arkadaş, eski sevgililerinden ayrılmak için memleketlerine döner. Ancak bu planlı ayrılık, kontrolsüz bir geceye ve bağımlı dostluklarının sınandığı kaotik anlara dönüşecek. Caddo Lake Yayın Tarihi: 5 Haziran 8 yaşındaki bir kızın ortadan kaybolması, geçmişte yaşanmış bir dizi ölüm ve kayıpla ilgili ortak bir bağlantının kapısını aralayacak. Gizemli atmosferiyle sürükleyici bir aile dramı izleyicilerle buluşacak. Salem’s Lot Yayın Tarihi: 4 Haziran Stephen King'in romanından uyarlanan bu gerilim filminde, yazar Ben Mears doğup büyüdüğü kasabaya döner ve vampir tehdidiyle yüzleşir. “The Conjuring” ve “It” filmlerinin yapımcılarının desteğiyle hayata geçirilen ‘Salem’s Lot’da gerilim dolu bir hikâye yaşanacak. ● Belgeseller Tom Daley: One Point Six Seconds Yayın Tarihi: 1 Haziran Ünlü olimpik dalgıç Tom Daley’in kariyerine ve özel hayatına içten bir bakış. 1.6 saniyelik kritik sürenin ötesinde bir yaşam mücadelesi anlatılacak. My Mom Jayne by Mariska Hargitay Yayın Tarihi: 28 Haziran Mariska Hargitay, annesi Jayne Mansfield’in hayatını anlamaya çalışıyor. Kişisel bir yolculuğu, arşiv görüntüleri ve duygusal anlatımlar bir araya getiren etkileyici belgesel. ● Talk Show Yalnızım Mesut Bey Yayın Tarihi: 6 Haziran Mesut Süre’nin sunduğu programda yalnızlık teması mizahi bir dille işleniyor. ● Çocuklara Özel Lego DreamZzz Yayın Tarihi: 2 Haziran Mateo’nun rüyalardan gelen yaratıklarla savaştığı bu animasyon serisi, çocuklara cesaret, hayal gücü ve iş birliği temalarını eğlenceli bir dille aktarıyor. Haziran ayında her tarza uygun dizi, film ve belgeseller izleyicilerle buluşuyor. Yerli ve yabancı birçok yapım, her yaştan izleyiciye hitap eden seçeneklerle izleyicisini Max'te bekliyor.
0 notes
Link
Ghost Series II, Ghost Extended Series II ve Black Badge Ghost Series II olmak üzere üç farklı karakteriyle yeniden tasarlanan Ghost, Türkiye’de ilk kez sahneye çıktı. Rolls-Royce tarihinde en çok tercih edilen model olan Ghost, yenilenen gündüz LED’leri ve farları, iç tasarımda kullanılan özenle işlenmiş deri dokuma veya yeni kumaş seçeneğiyle dikkat çekiyor. Rolls-Royce Motor Cars İstanbul, markanın ikonik modeli Ghost Series II’yi Türkiye’de ilk kez Boğaz’daki Six Senses Kocataş Mansions’da düzenlenen özel bir lansmanla tanıttı. İstanbul’un canlı atmosferinde konumlanan bu mekân, Ghost Series II için eşsiz bir sahne oluşturdu. Rolls-Royce Motor Cars İstanbul Genel Müdürü Hilal Aysal, “Ghost, en yorucu zamanlarda bile yolculukları zahmetsiz ve keyifli bir deneyime dönüştüren eşsiz bir otomobil” diyerek Ghost’un sofistike mühendisliği, zamansız tasarımı ve el işçiliğine vurgu yaptı. Rolls-Royce Orta/Doğu Avrupa ve Orta Asya Kurumsal İletişim Direktörü Frank Tiemann ise “Gelişmiş Ghost Series II modelleri, üç farklı karakteriyle lüks kavramına yeni bir yaklaşım getiriyor. Her bir model, farklı yaşam tarzlarına hitap ederken markanın en ileri teknolojiye sahip V12 motorlu modeli olarak Ghost’un konumunu güçlendiriyor” dedi. Ghost Series II, sürücü odaklı yapısıyla yollardaki en etkileyici Rolls-Royce olarak kabul edilirken, Ghost Extended versiyonu arka koltukta seyahat edenlere üst düzey konfor sunuyor. Cesur ve dinamik bir karaktere sahip Black Badge Series II ise lüksün ve gücün sınırlarını zorlayan sürüş deneyimi sunuyor. Ghost Series II, Rolls-Royce’un sade, heykelsi ve bütünsel tasarım anlayışını yansıtan bir dış görünüşe sahip. Aydınlatmalı Pantheon ızgara ve yeniden tasarlanmış LED farlarla modern bir duruş sergileyen araç, arka bölümde Spectre modelinden ilham alınan yeni stop tasarımıyla tamamlanıyor. İç mekanda geleneksel el işçiliği ile dijital teknolojiler bir araya geliyor. Merkezi Bilgi Ekranı, gelişmiş SPIRIT işletim sistemi ile çalışırken, sistem Rolls-Royce’un özel dijital kulübü Whispers ile entegre şekilde çalışıyor. Ayrıca Spirit of Ecstasy heykelciğinin yer aldığı özel saat bölümü, araç içi ambiyansa katkı sağlıyor. Ghost Extended Series II, arka koltuk konforuna önem verenler için bacak mesafesini 17 cm uzatarak zarif profili korurken maksimum konfor sunuyor. Black Badge Ghost Series II, V12 motorunun daha güçlü versiyonu ile 29 PS daha fazla güç ve 50 Nm daha fazla tork sunuyor. “Low” modu etkinleştirildiğinde vites geçişleri hızlanıyor ve egzoz sesi daha duyulur hale geliyor. İç mekânda bambudan üretilmiş özel “Duality Twill” kumaş ve koltuklara işlenen 2.2 milyon dikişten oluşan tasarım öne çıkıyor. Ayrıca 107.000 mikro delikten oluşan “Placed Perforation” tasarımı, Goodwood’daki bulutlardan esinlenilerek oluşturulmuş. Ghost, 2011’den bu yana Rolls-Royce tarihinin en çok tercih edilen modeli oldu. Türkiye’deki tek yetkili bayi olan Rolls-Royce Motor Cars İstanbul, 2024’te üst üste üçüncü kez satışlarını artırdı. Markanın elektrikli modeli Spectre Türkiye’de en çok tercih edilen model olurken, Phantom ve yeni Cullinan Series II de yüksek ilgi gördü. Teknik Bilgiler: Ghost Series II: CO2: 357-346 g/km – Tüketim: 15.7-15.3 l/100km Ghost Extended Series II: CO2: 358-348 g/km – Tüketim: 15.8-15.3 l/100km Black Badge Ghost Series II: CO2: 359-348 g/km – Tüketim: 15.8-15.4 l/100km
0 notes