Tumgik
#Amel/sevap
ilmiyyat1453 · 6 months
Text
Tumblr media
Bazı âlimlere göre; oruç, kişiye özeldir ve ecri Allah'a aittir. Resulullah aleyhisselâtu vesselâm bir kudsi hadîs-i şerîfte, Allah Teâlâ'nın kendisine şöyle vahyettiğini ifade buyurmaktadır: "Oruç bana özel bir ibadettir. Sevabını bizzat ben vereceğim."
Bu alimlere göre; kul hakkı olan kimselerin oruç sevabı, başkalarına verilemez. Bu durumda kul borcu, kulun diğer amellerinden ödenir. Yine bu görüşte olanlara göre; orucun sevabı gizlidir ve kulun amel defterinde yazılmaz. Bu yüzden, alacaklı olan insanlar; kulun oruç sevabına dokunamazlar. Bu durumda; kulun sevabı bitince, alacaklı olanlarn günahları; borçlu kimseye yüklenecektir. Şayet borçlu kimsenin orucu tamsa; bu sevap diğer kullara verilemeyeceğine göre; oruç sevabı gelip kişiye şefaat edecektir. Yani oruç, kişiyi cehennemden kurtaracaktır.
20 notes · View notes
talebetulahla · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Nimet , şükrettiğin zaman baki kalır...
| Hz. Ömer r.a
78 notes · View notes
hecedarussuffah · 2 years
Text
Tumblr media
اِنَّ هٰذَا الْقُرْاٰنَ يَهْد۪ي لِلَّت۪ي هِيَ اَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِن۪ينَ الَّذ۪ينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ اَنَّ لَهُمْ اَجْراً كَب۪يراًۙ
Şüphesiz ki bu Kur'ân, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler.
İsra, 9
https://youtu.be/OXZrWfGtNto
1 note · View note
suyun-rengi · 1 year
Photo
Tumblr media
0 notes
muslumanincenneti · 2 years
Photo
Tumblr media
1494. Hz.İbni Mesud (R.A.) şöyle demiştir: Rasûlullah (S.A.V.)'in dualarından biri de şöyleydi: اللهم إنِّا نسْألُكَ مُوجِبَاتِ رَحْمَتِكَ ، وَ عَزَائِمَ مَغْفِرَتِكَ ، والسَّلَامَةَ مِنْ كُلِّ إثمٍ ، و الغَنِيمَةَ مِنْ كُلِّ بِرٍّ ، والْفَوْزَ بِالجَنَّةِ ، والنْجَاةَ مِنَ النَّارِ Allahümme inni eseluke mucibatı rahmetike ve azaime mağfiratike ve's-selamete min külli ismin, ve'lganimete min külli birrin, vel-fevze bilcenneti, ve'n-necate mine'n-nar Allahım senin rahmetini kazandıracak, bağışlamanı sağlayacak işler yapmayı, her günahtan uzak durmayı, her iyiliği işlemeyi, cenneti kazanıp cehennemden kurtulmayı dilerim. (Hakim, el-Müstedrek, 1/525; Tirmizi, Vitir, 17; İbni Mace, İkame, 189) #Allah #rahmet #sevap #kazanç #kurtuluş #iş #amel #günah #koruma #eüzübesmele #iyiamel #güzeliş #sevap #iyilik #cennet #cehennem #dua #istek #dilek #islam #hadis #hzmuhammed #hzmuhammedsav #buhari #muslim #peygamber #peygamberefendimiz #peygamberimiz https://www.instagram.com/p/ClDChxQIe7k/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
sadrusseria · 3 months
Text
قَالَ مُعَاذُ بْنُ جَبَلٍ: " اعْلَمُوا مَا شِئْتُمْ أَنْ تَعْلَمُوا، فَلَنْ يُؤْجِرَكُمُ اللهُ بِعِلْمٍ حَتَّى تَعْمَلُوا "
Muâz b. Cebel der ki: "Öğrenmek istediğiniz kadar öğrenin, amel etmedikçe Allah size sevap vermez."
29 notes · View notes
1-yolcu · 7 months
Text
ilimden daha menfaatli bir hazine, halimlikten daha karlı bir sermaye yoktur. öfkeden daha alçaltıcı bir mezhep, amelden daha süsleyici bir arkadaş, cehaletten daha çirkinleştirici bir yoldaş, takvadan daha aziz bir şeref, hevayı terk etmekten daha yararlı bir kerem, fikirden daha üstün bir amel, sabırdan daha yüce bir sevap, kibirden daha rezil edici bir günah, rikkatten daha yumuşak bir ilaç, hamakattan daha acıtıcı bir hastalık, haktan daha adil bir elçi, doğruluktan daha nasihatçı bir delil, tamahkarlıktan daha zelil edici bir fakirlik, mal toplamaktan daha zararlı bir zenginlik, sıhhattan daha hoş bir hayat, iffetten daha mutlu bir maişet, huşudan daha güzel bir ibadet, kanaatten daha hayırlı bir zühd, sükuttan daha koruyucu bir nöbetçi, ölümden daha yakın bir gaib yoktur.
imam-ı gazzâlî hz
35 notes · View notes
yalnzardc · 2 months
Text
Aşure günü okunacak dualar :
Aşure günü 70 defa bu duayı okuyanı Allahu Teala mağfiret buyurur.
حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ نِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ
Aşure günü yapılacak ameller :
1) Oruç tutmak.
2) Aşure günü 786 Besmele çekenin muradı hasıl olur.
3) 21 besmele yazıp taşıyan baş ağrısından emin olur.
4) Vakıa sr.'ni okuyan fakirlik çekmez.
5) Alak sr.'ni okuyanın şanı artar.
6) Aşure günü sılai rahim yapmalı akrabayı ziyaret etmelidir.
7) Elinden geldiği kadar sadaka vermelidir. "rivayet edildiki aşure günü verilen bir dirhemlik sadakaya 700 dirhem gibi sevap verilir."
8) Ailesi için harcama yapmalıdır.
9) O gün insanlara selam verilmelidir. Rivayet edildiki : "Kim aşure günü müslümanlardan 10 kişiye selam verirse bütün müminlere selam vermiş gibi olur."
10) İnsanlara iftar ettirmelidir. Rasulullah s.a.s buyurduki : "Kim aşure günü iftar yemeyi verirse Ümmet-i Muhammedin hepsine iftar ettirmiş, Karınlarını doyurmuş gibi olur."
11) gusül abdesti alınmalıdır. Zikr olunduki : "Mevla Teala Hz. Aşure günü zemzemi diğer sulara karıştırır, Herkim aşure günü gusl ederse senenin tümünde hastalıklardan emin olur. (ruhul beyan)
Rivayet edildiki: Kim aşure günü yıkanırsa Allahu Teala katında annesinden doğduğu gün gibi bütün günahlarından temizlenmiş olur.
Rasulullah s.a.s den rivayet olunduki : "Aşure günü gusl eden ölüm hastalığından başka hastalık görmez"
Rivayet olunduki : "kim aşure günü 2 defa yıkanırsa 2 gözü katiyyen hastalık görmez.
12) Hasta ziyareti yapmalıdır. Rasulullah s.a.s buyurduki " Aşure gününde bir hastayı ziyaret eden, bütün insanları ziyaret etmiş gibi olur. Aşure gününde bir kimseye su veren, birandahi isyan etmemiş gibi olur."
13) Aşure günü zikir meclisinde hazır olmalıdır.
14) Aşure günü yetim başı okşanmalıdır. Rasulullah s.a.s : "Aşure günü bir yetimin başını okşayanın yetimin başındaki saçların sayısı kadar cennetde derecesi artar."
15) Tırnak kesmek
16) Sürme çekmek
17) Bir alimi ziyaret etmek
18) 1000 ihlas sr. okumak
19) "Aşure günü bir miktar gül suyuna her birinin başında besmele çekilerek veya suya bakılarak 7 fatiha okuyup sonra o gül suyu baş ve yüze sürülürse o kişi bir dahaki seneye kadar illet ve dert görmez" Buhusus tecrübeyle sabit olmuştur.
Aşure günündeki zikirler :
1) Rasulullah s.a.s buyurduki : "Aşure günü kim 1000 kere ihlas sr.'ni okursa, Cenabı Hak o kimsee rahmet nazarı ile bakar. Cenabı hakkın rahmet nazarı ile baktığı kimse asla azarlandırılmaz"
Rivayet edildiki : Herkim Ayetel kürsi ve İhlas-ı şerifi 100 kere okursa. Sonra anne babasına dua ederse Allahu Teala onlardan azabı kaldırır.
2) Bol bol istiğfar ve salavatı şerife söylenmeli.
3) 313 defa لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
okunmasının çok fazileti vardır.
7 notes · View notes
saliha-biri · 2 years
Text
Tumblr media
Kim İslam’da güzel bir işe öncülük eder,ve kendisinden. Sonra bununla amel edilirse... (Hadis-i Şerif) Kendisinden sonra o işi yapanlar gibi sevap alır......
66 notes · View notes
aynodndr · 13 days
Text
Rıza- yı Hak için çıkmışız yola
Kullların engeli yıldırmaz bizi 😊
Onulmaz dostların açtığı yara
Düşmanın kurşunu öldürmez bizi
Ayrılık olursa öz ile sözde
İçimiz dışımız kavrulur közde
Ülkümüz nişanlı arpacık gezde
Şer güçler hedeften kaldırmaz bizi
Yalınayak geçtik dikenden taştan
Ne çıkar rüzgardan, doludan, kıştan
Yırtılan destanlar yazılır baştan
Tufanlar sahneden sildirmez bizi
Kader bu...teslim ol, kafayı yorma
Aklın kaynağını deliden sorma
Aylara, yıllara üzülüp durma
Sıcaklar soğuklar soldurmaz bizi
Gittiğimiz Hak Yol öyle bir yol ki
Hırs atına binmek günahtır belki
Sabrımız, sevdamız o kadar bol ki
Okyanuslar aksa doldurmaz bizi
Sıcak tut sevgiyi aşk ocağında
Yaşa da olgunlaş gam kucağında
Şu ruhsuz dünyanın şu zül çağında
Olanlar ağlatır güldürmez bizi
Sözünde durandır yiğitin hası
Mezarda bitmez dostun vefası
Üç günlük dünyanın binbir cefası
'Böldü' deseler de, böldürmez bizi
Sağlam atılmışsa temeller eğer
Allah rızasıysa emeller eğer
Niyete uygunsa ameller eğer
Kimseler yem için yeldirmez bizi
çile, bela yağıyorken etrafa
Hak, adalet dedik çıktık ön safa
'Kötü' tanıtsa da üç-beş et kafa
Tarih kötü diye bildirmez bizi
Fitneye en güzel cevap sükuttur
Öfke günah dolu, sevap sükûttur
Tuzağa çok düştük hayli vakittir
Tedbir bataklara daldırmaz bizi
Bir ateş yakılır, sönmez bir daha
Bu bayrak gönderden inmez bir daha
İlkbahar hazana dönmez bir daha
Mevlâ yâd ellere yoldurmaz bizi
Abdürrahim Karakoç
4 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 1 year
Text
ALLAH'IN 99 İSİM VE ANLAMLARI
1- Allah(C.C.):
"Eşi benzeri olmayan, bütün noksan sıfatlardan münezzeh tek ilah, Her biri sonsuz bir hazine olan bütün isimlerini kuşatan özel ismi. İsimlerin sultanı."
2- Er-Rahmân:
"Dünyada bütün mahlükata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden."
3- Er-Rahîm:
"Ahirette, müminlere sonsuz ikram, lütuf ve ihsanda bulunan."
4- El-Melik:
"Mülkün, kainatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan."
5- El-Kuddûs:
"Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdıse layık olan."
6- Es-Selâm:
"Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran."
7- El-Mü'min:
"Güven veren, emin kılan, koruyan."
8- El-Müheymin:
"Her şeyi görüp gözeten."
9- El-Azîz:
"İzzet sahibi, her şeye galip
olan."
10- El-Cebbâr:
"Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran."
11- El-Mütekebbir:
"Büyüklükte eşi, benzeri olmayan."
12- El-Hâlık:
"Yaratan, yoktan var eden."
13- El-Bari:
"Her seyi kusursuz ve uyumlu yaratan."
14- El-Musavvir:
''Varlıklara şekil veren"
15- El-Gaffâr:
"Günahları Örten ve çok mağfiret eden."
16- El-Kahhâr:
"Her şeye, her istedigini yapacak surette, galip ve hakim olan."
17- El-Vehhâb:
"Karşılıksız hibeler veren, çok fazla ihsan eden."
18- Er-Rezzâk:
"Bütün mahlükatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan."
19- El-Fettâh:
"Her türlü müşkülleri açan ve
kolaylaştıran, darlıktan kurtaran.
20- El-Alim:
"Gizli açık, geçmis, gelecek, her seyi en ince detaylarına kadar bilen."
21- El-Kabıd:
"Dilediğine darlık veren, sıkan,
daraltan."
22- El-Bâsıt:
"Dilediğine bolluk veren, açan,
genişleten."
23- El-Hâfıd:
"Dereceleri alçaltan"
24- Er-Râfi:
"Şeref verip yükselten."
25- El-Mu'ız:
"Dilediğini aziz eden, izzet veren."
26- El-Müzil:
"Dilediğini zillete düşüren."
27- Es-Semi:
"Her șeyi en iyi işiten."
28- El-Basir:
"Gizli açık, her șeyi en iyi gören."
29-EL-Hakeem:
"Mut lak hakim, hakk batildan ayiran. Hikmethe hükmeden."
30-EL-AdL:
"Mutlak adil, çok adaletti."
31- El-Latîf:
"Lütuf ve ihsan sahibi olan. Bütün incelikleri bilen."
32- El-Habîr:
"Olmuş olacak her şeyden haberdar."
33- El-Halîm:
"Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan."
34- El-Azîm:
"Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce."
35- El-Gafûr:
"Affı, mağfireti bol."
36- Eş-Şekûr:
"Az amele, çok sevap veren."
37- El-Aliyy:
"Yüceler yücesi, çok yücе."
38- El-Kebîr:
"Büyüklükte benzeri yok, pek büyük."
39- El-Hafiz:
"Her şeyi koruyucu olan."
40- El-Mukıt:
"Her yaratılmışın rızkını, gıdasını veren, tayin eden."
41- El-Hasib:
"Kulların hesabını en iyi gören."
42- El-Celil:
"Celal ve azamet sahibi olan."
43- El-Kerim:
"Keremi, lütuf ve ihsanı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden."
44- Er-Rakíb:
"Her varlığı, her iși her an görüp, gözeten, kontrolü altında tutan."
45- El-Mucib:
"Duaları, istekleri kabul eden"
46-EL-Vasi:
"Rahmet, kudret ve ilmi ile her şeyi ihata eden!"
47- El-Hakîm:
"Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan."
48 - El-Vedud:
"Kullarını en fazla seven, sevilmeye en layık olan."
49- El-Mecîd:
"Her türlü övgüye layık bulunan."
50- El-Bâis:
"Ölüleri dirilten."
51- Eş-Şehîd:
"Her zaman her yerde hazır ve nazır olan."
52- El-Hakk:
"Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran."
53- El-Vekîl:
"Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran."
54- El-Kaviyy:
"Kudreti en üstün ve hiç azalmaz."
55- El-Metin:
"Kuvvet ve kudret kaynağı, pek güçlü."
56- El-Veliyy:
"Înananların dostu, onları sevip yardım eden."
57- El-Hamid:
"Her türlü hamd ve senaya layık olan."
58- El-Muhsi:
"Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen. "
59- El-Mübdi:
"Maddesiz, örneksiz yaratan."
60- El-Muîd:
''Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan."
61- El-Muhyi:
"İhya eden, dirilten, can veren."
62- El-Mümit:
"Her canlıya ölümü tattıran."
63- El-Hayy:
"Ezeli ve ebedi hayat sahibi."
64- El-Kayyûm:
'Varlıkları diri tutan, zatı ile kaim olan."
65- El-Vâcid:
"Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, istediğini, istediği vakit bulan."
66- El-Macîd:
"Kadri ve şanı büyük, keremi, ihsanı bol olan."
67 - El-Vahid:
"Zat , sıfat ve fillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan."
68- Es-Samed:
"Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu."
69 - El-Kadir :
"Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan. "
70- El-Muktedir:
"Dilediği gibi tasarruf eden, her
şeyi kolayca yaratan kudret
Sahibi."
71- El-Mukaddim:
"Dilediğini, öne alan, yükselten."
72- El-Muahhir:
"Dilediğini sona alan, erteleyen,
alçaltan.
73- El-Evvel:
"Ezeli olan, varlığının bașlangıcı olmayan."
74- El-Âhir:
"Ebedi olan, varlığının sonu olmayan."
75- Ez-Zâhir:
"Varlığı açık, aşikar olan, kesin delillerle bilinen."
76- El-Bâtın:
"Akılların idrak edemeyeceği, yüceliği gizli olan."
77- El-Vâli:
"Bütün kainatı idare eden."
78- El-Müteâli:
"Son derece yüce olan."
79- El-Berr:
"iyilik ve ihsanı bol, iyilik ve ihsan kaynağı."
80- Et-Tevvâb:
"Tevbeleri kabul edip, günahları
bağışlayan."
81- El-Müntekim:
"Zalimlerin cezasını veren, intikam alan."
82- El-Afüvv:
"Affı çok olan, günahları affetmeyi seven."
83- Er-Raûf:
"Çok merhametli, pek şefkatli."
84- Mâlik-ül Mülk:
"Mülkün, her varlığın sahibi."
85- Zül-Celâli vel ikrâm:
"Celal, azamet ve pek büyük
ikram sahibi."
86- El-Muksit:
"Her işi birbirine uygun yapan"
87- El-Câmi:
"Mahşerde her mahlükatı bir araya toplayan."
88- El-Ganiyy:
"Her türlü zenginlik sahibi, ihtiyacı olmayan."
89- El-Mugnî:
"Müstağni kılan. ihtiyaç gideren, zengin eden."
90 - El-Mani:
" Dilemediği şeye mani olan, engelleyen."
91 - Ed-Darr:
"Elem, zarar verenleri yaratan"
92 -En-Nafi:
"Fayda veren şeyleri yaratan."
93 - En-Nur:
"Alemleri nurlandıran, dilediğine nur veren"
94-EL-Hadi:
"Hidayet veren. "
95-El-Bedi:
"Eşi ve benzeri olmayan güzellik sahibi, eşsiz varatan."
96- El-Bâkî:
''Varlığının sonu olmayan, ebedi olan."
97- El-Vâris:
"Her şeyin asıl sahibi olan."
98- Er-Reşîd:
"İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren. "
99- Es-Sabûr:
"Ceza vermede acele etmeyen."
Kaynak:@avsar5133
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
18 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kolay ameller, büyük sevaplar..
124 notes · View notes
talebetulahla · 1 year
Text
Her şeyin bir şerefi vardır. İhsan ve iyiliğin şerefi de acele yapılmasıdır!
| Hz.Ömer r.a
68 notes · View notes
ah-val · 8 months
Text
Tumblr media
SELÂM VERMEK SÜNNET, ALMAK FARZDIR !
SELÂM VERMENİN SEVÂBI VE SELAM VERMENİN ÖNEMİ :
Selâm, Müslümanlar arasındaki ‘her kazâ ve belâdan selâmet (esenlik) üzerinize olsun!’ mânâsında duâ ve temennîden ibârettir. Selâmın en kısa şekli ‘Selâmün aleyküm’ demektir.
Verilen bir selâmı işitenlerin alması farzdır. Ancak, bir toplulukta içlerinden bazılarının almaları ile öbürlerinden farz sâkıt olur, yani farz edâ edilmiş olur.
Selâm vermek sünnet, almak farz olduğu hâlde bu sünnetin yani selâm vermenin sevâbı daha çoktur.
Selâm alınırken, selâm verenin selâmın alındığını duyması şarttır. Mırıltı ile işitilmeyecek şekilde cevap vermekle selâm alınmış olmaz.
İçinde çocukların da bulunduğu bir cemâate selâm verildiğinde reşîd; bâliğ olmayanların selâm almaları ile cemâat selâm almış sayılmaz.
Kadının, erkeğin selâmını alması vaciptir. Şu kadar ki kadın selâm alırken sesini yükseltmemelidir.
Kadın erkeğe selâm verdiği surette, selâm veren kadın yaşlı ise erkek selâmını alabilir. Selâm veren kadın genç ise erkek selâmı kalbi ile alır.
Kur’ân-ı Kerîm okuyan kimseye selâm verilmemelidir. Allâh’ın kelâmını okumakla meşgul bulunan bir mü'mini selâm vererek meşgul etmek uygun değildir. Fakat Kur’ân-ı Kerîm okumakta bulunan bir Müslümana selâm verildiğinde selâmı alması vâcib olur.
Yalnız bir kimseye verilen selâma yalnız o karşılık verir.
“Ve aleykümü’s-selâm ve rahmetullâhi ve berakâtüh” diyerek selâm almak, âfetlerden uzak ve Allâh’ın rahmetine ve bereketine yakın olunuz, demektir. Bu, selâm almanın en mükemmel şeklidir.
“Ve aleykümü’s-selâm’ demek de kâfîdir. (Hayat Rehberi)
Müslüman’ın Müslüman’a selam vermesi, Allâhü Teâlâ’nın ona selâmet ihsan etmesi için duâ ve temennidir.
Selam vermek sünnet-i kifâye, selamı almak ise farz-ı kifâyedir. Yani topluluktan birinin vermesi ve alması kâfîdir.
Selam verirken ve alırken işitilecek seviyede sesli söylemek sünnettir. Bir Müslüman verilen selamı aldığını selamı verene duyurması lazımdır. Şayet duyurmazsa selamı almış olmaz. Verilen selam duyulmadığı zaman da selam verilmiş olmaz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
• “Selam verdiğiniz zaman işitilecek şekilde selam veriniz. Aldığınız zaman da işitilecek şekilde alınız.”
• “Es-Selâm” Allâh Azze ve Celle’nin isimlerindendir. Allâhü Teâlâ (Müslümanlar amel etsinler diye) onu yeryüzüne (ikram için) indirmiştir. Öyleyse siz de aranızda onu yayınız.
Birisi bir topluluğa selam verir ve onlar da selamı alırlarsa selam veren derece bakımından onlardan daha faziletli olur. Zîrâ selamı onlara o hatırlatmıştır. Eğer onlar selamı almazlarsa, onlardan daha hayırlı ve daha temiz olan (sağındaki melek) selamı alır.”
Abdullah bin Sâmit (r.a.) anlatıyor:
Ebû Zerr’e (r.a.) ‘Abdurrahmân bin Ümmü’l-Hakem’e uğradım ve selam verdim. Fakat selamımı almadı.’ dedim.
Ebû Zerr (r.a.) “Ey kardeşimin oğlu. Bundan dolayı sana bir günah yoktur. Selamını ondan daha hayırlı olan sağındaki melek alır.” demiştir."
SELÂM VERMENİN SEVÂBI
Bir kişi Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)’in huzuruna geldi ve: “Es-selâmü aleyküm” diye selam verdi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem ) Selâmını alıp ‘on sevap’ buyurdular. Başka birisi geldi: “Es-selâmü aleyküm ve rahmetullah” diye selam verdi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) (Selâmını aldıktan sonra) ‘yirmi sevap’ buyurdular. Bir başkası gelip o da: “Es-selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh” diye selam verdi.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) onun da selâmını aldı ve ‘otuz sevap’ buyurdular. (El-Edebü’l-Müfred)
Hadîs-i Şerîf:
Peyamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
"İnsanlara, güler yüzle selam vermen sadakadır." (Beyhakî, Şuabü'l-Îmân)
"Ey insanlar! selâmı yayınız, yemeği yediriniz, sılâ-i rahim yapınız, insanlar uykuda iken geceleri namaz kılınız ki cennete selâmetle girebilesiniz." (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
SELAM VERMENİN ÖNEMİ
İbn-i Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiştir; dedi ki: Resûlullah (sâllallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
“Selam vermeden söze başlamayın. Biriniz selam vermeden önce söz söylerse, siz ona cevap vermeyiniz.”
Hadis Kaynak: Kenzü’l- Ummâl, c.9, s.126, h.25320
Selam vermenin sevâbı kalpte bir nur, yüzde bir süs, amelde bir kuvvettir. Selam vermemenin günahı da kalpte karanlık, yüzde çirkinlik, amelde de zayıflıktır.
“Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci selam, sonuncudan daha üstün değildir, (her ikisi de aynı ölçüde ehemmiyetlidir.)”
Hadis Kaynak: Tirmizî, c.5, s.63, İsti’zan 15, h.2706; Ebû Dâvûd, Edeb 139, h.5208
“Resûlullâh’a: ‘İslâm’ın hangi ameli daha hayırlıdır?’ diye soruldu. Buyurdular ki:
“Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selam vermendir.”
Hadis Kaynak: Ebû Dâvûd, c.5, Edeb 131, h.5194
“Bir cemâat giderken, yeri gelince içlerinden bir kişinin selam vermesi hepsi için yeterlidir. Oturanlar adına da bir kişinin mukabelesi yeterlidir.”
Hadis Kaynak: Ebû Dâvûd, c.5, Edeb 141, h.5210
Kaynak: Miftahu’t-Tevhid Ve’t-Takva
Âyet-i Kerîme:
"Ve size bir selâm verildiği vakit hemen ondan daha güzeli ile selâmda bulununuz veya onu aynı ile iâde ediniz. Şüphe yok ki Allâhü Teâlâ her şeyi hesâba çekmektedir.” (Nisâ Sûresi, âyet 86)
3 notes · View notes
yarigar · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Ramazan orucundan sonraki Şevval ayından 6 günlük oruç, dînen güzel ve hoş görülen bir sünnettir, fakat farz veya vâcip değildir. Fazîleti ve ecri büyük olduğundan dolayı bu 6 günlük oruç müslümana meşrû kılınmıştır. Zirâ her kim, bu orucu tutarsa, kendisine tam bir yıllık oruç sevabı yazılır.
Nitekim Ebu Eyyub el-Ensârî'nin -Allah ondan râzı olsun- rivâyet ettiği sahih hadiste Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
"Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval'den de altı gün daha eklerse, bütün seneyi oruç tutmuş gibi olur." (Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesâî ve İbn-i Mâce)
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu şu sözüyle açıklamıştır:
"Kim, Ramazan (orucunu tutar ve) bayramdan sonra altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, senenin tamamının orucu olmuş olur. Her kim hayırlı bir iş ile gelirse (bir iyilik işlerse) kendisine onun(yapmış olduğu iyiliğin) on misli sevap verilir."(İbn-i Mâce, Sıyâm, 33)
"Allah Teâlâ bir iyiliğe karşılık on mislini vermiştir. Buna göre Ramazan ayı orucu on aya, Ramazan bayramından sonra tutulan altı gün oruç ise senenin tamamına (iki aya) denktir." (Nesâî ve İbn-i Mâce)
İbn-i Huzeyme'nin rivâyeti ise şöyledir:
"Ramazan ayı orucu on aya, (Ramazan'dan sonra tutulan) altı gün oruç ise, iki aya denktir ki bu, bir senelik oruç demektir."
Ramazan orucundan sonraki altı günlük Şevval orucunun bir senelik farz oruca denk olduğunu belirtmişlerdir. Zirâ genel olarak nâfile oruçta bile kat kat ecir sâbittir. Çünkü yapılan her iyilik, on misliyle karşılık görür.
Ayrıca altı günlük Şevval orucunun faydalarından birisi de, Ramazan ayında tutulan farz oruçta meydana gelen kusur ve noksanlıkları telâfi etmesidir. Öyle ki hiç bir oruçlu, orucuna aksi yönde tesir eden kusur ve günah işlemiş olmaktan uzak değildir. (Bilindiği üzere) kıyâmet günü farz ibâdetlerde meydana gelmiş kusur ve noklanlıklar, nâfile ibâdetlerle telâfi edilecektir.
Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
Şüphesiz ki insanların kıyâmet günü amellerinden hesaba çekileceği ilk şey, namazdır. Rabbimiz azze ve celle -bildiği halde- meleklerine şöyle buyurur:
-Kulumun farz namazına bakın! Tam ve doğru olarak mı, yoksa noksan olarak mı kılmıştır? Eğer tam ve doğru olarak kılmışsa, kendisi için tam kılmış olarak yazılır. Yok eğer namazından bir şeyi noksan olarak kılmışsa, (Allah -azze ve celle-) şöyle buyurur:
-Kulumun nâfile namazları var mı ona bakın! Eğer nâfile namazları varsa, (Allah -azze ve celle-) şöyle buyurur:
-Kulumun noksan olan farz namazını, nâfile olan namazıyla tamamlayın!
Sonra diğer amelleri de noksan olarak yapmışsa, o ameller de nâfile amellerle tamamlanır." (Ebu Davud)
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
5 notes · View notes
elbezr · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
ٱلْمَالُ وَٱلْبَنُونَ زِينَةُ ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا ۖ وَٱلْبَٰقِيَٰتُ ٱلصَّٰلِحَٰتُ خَيْرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ أَمَلً
Mallar ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır..
Kehf Suresi/46
20 notes · View notes