#Altın Çağ
Explore tagged Tumblr posts
ismetgurbuz1994 · 1 year ago
Text
Tumblr media
O zaman ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir. Allah onlara, bol yağmur gönderir. Arz nebattan birşey saklamaz. Mal hakir olur.
0 notes
oakinci70tr · 13 days ago
Text
Tumblr media
Osmanlı Akıncı Bülent Ergincanlı
-(OAKINCI70TR)-
-GÖNÜLDOSTLARI)-
💟⭐🌙💟⭐🌙💟🌙🌙🌙💟⭐🌙💟⭐🌙💟
💟💡💟"Akparti Bizim Sevdamızdır"💟💡💟🇵🇸
🌹⭐🌙🌹🌍İstanbul'un Fêthi🌎🌹⭐🌙🌹🇹🇷
🕋🎪🎠🎡🎠🎡🎠🎡🎠🎡🎠🎡🎠🎪🌹💗🕌
💟⭐🌙💟⭐🌙💟🌙🌙🌙💟⭐🌙💟⭐🌙💟
🌟-«[{İthaf: Beş yüzüncü yıldönümü için:}]»-🌟
I
Gün batmada İstanbulun üstünde Haliçten,
Bir renge bürünmüş yanıyor Marmara içten.
Durgunlaşıp engin, silinirken kırışıklar,
Oklar gibi fı��kırmada her yandan ışıklar...
Bir penbe bulut bağrı delinmiş kanamakta,
Yorgun uyuyan tekneler altında uzakta.
Altındır ufuk çizgisi, altındır akisler,
Altın tozlu hainde iner her yana sisler...
Durgun sular üstünde kesik vakvakalarla,
Uçmakta gümüş martılar, altın gagalarla.
Gök şimdi yeşil, şimdi kızıl, şimdi turuncu,
Camilerin andırmada mermerleri tuncu
Kandır dağılan şimdi günün battığı terden,
Kandır sızan etrafa alev pencerelerden.
Kandır görünen Fatihin altın aleminde,
Fethin yine İstanbul o en kanlı deminde:
II
Mevsim mayısın sonları, yaz başlamış artık,
Gittikçe açılmakta, dağılmakta karanlık.
Her şey hareketsiz, ağaran tan yeri sessiz,
Kalmış gibi şehrin sarılan bağrı nefessiz...
Bir korkulu rüyayı yataklarda sayıklar,
Dalgın uyuyanlar beraber uyanıklar...
Bir saltanatın son gününün korkusudur bu!
" - Türkler hareketsiz duruyor, bir pusudur bu!"
Kostantin ümitsiz, saray erkanı telaşta
Surlarda Bizans askeri, Jüstinyani başta!
Çarpmakta bugün bir yeni korkuyla yürekler,
Zağnos Paşa bir yanda hücum emrini bekler.
TURHAN Bey uzaklarda yakıp yıkmada hâlâ!
Bir yandan o Beylerbeyi korkunç Karaca'yla,
Türk ordusu İstanbulu sarmış çepeçevre,
Dünya girecektir bu sabah bir yeni devre!
III
Birdenbire gökkubbe dolar velvelelerle,
Atlar koşar ön safta kabarmış yelelerle!
Tozlarla, dumanlarla karışmakta ateş, kan...,
Yer yer tutuşur toprağın altındaki volkan!
Mızraklar uçar, oklar uçar, taşlar uçarken,
Burçlar yıkılırken, kesilen başlar uçarken,
Etrafa saçılmakta cehennemden alevler,
Tunç topların ağzıyla homurdanmada devler...
Her hamleyi bir hamle kucaklar yeni baştan,
Jüstinyani bir sedyede kaçmakta savaştan!
Bir burca zafer sancağı dikmiş Ulubatlı...
İlk hızla girer Topkapıdan yirmi bin atlı!
"Türkler geliyor!" çığlığı aksetmede dağ dağ,
Bir çağ kapanır böylece, başlar yeni bir çağ
Rum Kayseri'nin kellesi bir mızrak ucunda,
Şarkın eşi yok incisi Türkün avucunda!
IV
Ey Kayser, öğünsen yeridir kanlı başınla,
Tarihe adın geçti o erkek savaşınla!
Ey Fatih, iraden gibi kuvvetli bir elde,
Dünyanın asırlar boyu göz koyduğu belde!
Ey ünlü kumandan paşalar, tuğlu vezirler,
Ey tulgalı erler, ağalar, beyler, emirler...
Haşmetli zafer menkibeniz geçti şafaktan,
G��rdüm, düşünürken sizi beş yüz yıl uzaktan!
Ey mutlu ışık beldesi, nurunla yıkansın,
Her türlü hiyanet dolu tarihi Bizansın!
Artık savaşın hüsnüne hayranlık içindir,
Artık zaferin şi'r için, insanlık içindir.
Sihrinle, füsununla, gururunla, nazınla,
Altın Halicin, Marmaran, aşık Boğazınla,
Endamını sarmakta ipek tüllü karanlık,
Türkün güzel İstanbulu mesut uyu artık!
-«(Orhan Seyfi Orhon)»-
Osmanlı Akıncı Bülent
-(OAKINCI70TR)-
-(GÖNÜLDOSTLARI)-
4 notes · View notes
halimecan · 21 days ago
Text
Tumblr media
Değerin Gölgede Kaldığı Çağ
Günümüz dünyasında, değer ve takdirin ne kadar göreceli olduğu sıkça vurgulanan bir gerçek. İnsanların, toplumların ve kültürlerin değer yargıları hızla değişiyor, bazen de ters yüz oluyor. Bu değişim, bazen belirgin, bazen ise ince ama derin izler bırakıyor. Birinin altın olduğu halde kaldırım taşı muamelesi gördüğü, diğerininse parlak bir teneke olmasına rağmen gümüş muamelesi gördüğü bir zaman dilimindeyiz.
Bu çağın en çarpıcı ikiliklerinden biri, insanın içsel değerleri ile dışsal algılarının ne denli çelişebileceğini gözler önüne seriyor. İnsanlar, hak ettikleri değeri bulmakta zorlanırken, genellikle dışarıdan görünen yüzeysel parıltılar, gerçekte ne kadar değerli olduklarını gözden kaçırmamıza yol açabiliyor. Bu da, bizlere insanın kendine bakışının, sadece kendi gözleriyle değil, başkalarının bakış açısıyla da şekillendiğini hatırlatıyor.
Birçok başarılı birey, müthiş potansiyellerine rağmen genellikle kenarda duruyor. Toplumun dayattığı normlar, maddi başarıları, ünlülüğü ya da hızlıca parlayan popülerlikleri öne çıkarıyor. Ancak bu, insanların gerçek değerlerini görmek yerine, görsellik ve kısa vadeli cazibenin ön plana çıkması anlamına geliyor. İyi bir eğitim almış, insanlara katkı sağlayan, etkili işler ortaya koyan, hatta sadece insan olmanın erdemlerini yansıtan birinin, sıklıkla bu potansiyelinin fark edilmemesi, altın gibi bir değerinin, bir kaldırım taşı kadar görmezden gelinmesi, bu çağın adaletsizliğidir.
Diğer tarafta ise, sadece dışarıdan bakıldığında "parlak" görünen ama içsel boşluğu, yüzeysel ve geçici bir değeri barındıran bireyler, yine toplumun gözünde çok daha değerli bir konumda yer alabiliyor. Parlak tenekeler, kendilerini parlatan, gösterişli ama aslında sağlam bir temele dayanmayan ideolojilerle, yavaşça yükseliyor. Bu, bir tür yanılsama yaratıyor: "Yıldızlar" görünüşte ışıldıyor ama içlerinde kaybolan bir anlam var. Görünüşe, trendlere, geçici popülerliğe değer veren bu çağda, gerçek değerin uzun vadede nasıl bir etki yaratacağı çoğu zaman göz ardı ediliyor.
Peki, bu durumu nasıl düzeltebiliriz? Gerçek değerleri anlamanın, yüzeysel yargılardan öteye gitmenin yolu nedir? Belki de ilk adım, dış dünyadan gelen baskılara kulak asmadan, insanı tanımaya çalışmak olmalıdır. İçsel dünyalarını keşfetmek, doğru ve sağlam temelleri olan ilişkiler kurmak ve sadece görsel cazibe yerine, karakteri, emeği ve gerçek katkıları öne çıkarmak…
Bu çağda, altın ve kaldırım taşı arasındaki fark, dışarıdan bakıldığında net bir şekilde gözlemlenebilir. Ancak kimse unutmasın ki, asıl değer, gözlemlerle değil, derinlemesine bir bakışla anlaşılır. Her şeyin parıltısı yaldızlı bir gerçeğe dönüşmeden önce, insanın içindeki gerçek özü bulabilmek, bu zamanın belki de en değerli yolculuğudur.
3 notes · View notes
doesthela · 26 days ago
Text
Yanlışlar yaptın çokça,doğrular yanlış olunca Bilinmezlikte altın çağ bu çağ
4 notes · View notes
aresaturnsblog · 3 months ago
Note
👤 Kullanıcı Adının anlamı ne ne ne ne e e e
#suheylalala
Ares Yunan mitolojisinde savaş tanrısını temsil eder. Satürn ise Roma mitolojisinde Altın çağ olarak bilinir. Diğer tanrılar farklı olarak o yeryüzünde yaşar. Zamanı kontrol eder, disiplin ve ahlak kurallarını belirler. Aynı zaman da güçlülüğü temsil eder.
AreSatürn ise benim nezdim de ahlaklı, disiplinli ve güçlü savaşçı anlamını temsil etmektedir.
5 notes · View notes
okurlardanbirokur · 7 months ago
Text
ah günüm yetse görmeye seni
seni övmeye gücüm yetse
barış çağı altın çağ
son ozanı ben olayım bu özlemin
bu özlem bitse..
4 notes · View notes
onderkaracay · 2 years ago
Text
Tumblr media
🗣️ Kula Kulluk Dinleri
Kula kulluğun hakim olduğu dinlere inanan insanların yaşadığı toplumlar hastalıklı ve problemli toplumlardır.
Din bu tür toplumlarda menfaat temin etme aracıdır.
Bu tür toplumlarda bu cehaletin bedelini kula kul olmak istemeyenler de öder.
Bu zihniyete sahip toplumlar kime taparsa sonlarını o taptıkları getirir.
Bu zihniyet çağ dışı ve gericidir.
Bu zihniyet şizofrenik bir zihniyettir.
Binlerce yıl öncesine ait bir zihniyeti bugün canlandırmaya çalışan bilinci bilinçli boşaltılmış insanlardan oluşan bir zihniyettir.
Bugün günü yakalayamayan gereksiz insan durumuna düşmektedir.
Tüketmeyeni insandan saymayan kiralık kapital kendi lehine üretmeyen ve hizmet etmeyeni de insandan saymıyor.
Önümüzde ki sorun para gücü feodalite gerçeği iken üstüne üstlük birde kula kulluk din tehdidini ekledik. Feodal para gücünü de bir tehdide özelleştirmeler ile bu anlayış bilerek ve isteyerek başınıza bela ettiler.
Ülkemizde ki mezhep ve tarikatlar teolojik değil, siyasal yapılardır.
Sömürgecilerin ürettiklerini satın alıp kullanmayı gelişme sayacak kadar düşünce, sorgulama ve üretim anlayışından uzaktır.
Yeraltı kaynaklarını satıyorlar, yerüstü kaynaklarını sattılar, satacak bir şey kalmayınca toprak ve yurttaşlık satmaya başladılar.
Böyle bir zihniyetin milli olduğu düşünülebilir mi?
Topraklarımıza habire beton dökerek tefeci bankalara kaynak aktararak gecinmeye çalışıyoruz.
Bir gün beton kemirmek zorunda kalacak bu toplum altın yumurtlayan toprağın üzerine beton dökmeyi marifet saydığı için.
Bunu neden bu ülkede kimse dert edinmiyor?
Yetiştirdiğimiz filozofumuz yok sayısızca şeyhi, şıhı olan mürit olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan milyonlarca insan var.
Toplumun en az yarısını bu zihniyete kaptırdık?
Sonuç? Sömürge bitti mi? Yaşam pahalılığı bitti mi? Üretim sorunları bitti mi? Ahlaklı insan yetiştirme sorununu nasıl çözeceğiz?
İhracatın iki katı ithalat yaparak ayakta kalmak mümkün mü?
Kendi ülke ve toplumunu küresel ve yerli işbirlikçi sermayenin şirketlerine sömürten bir zihniyetten daha ne bekliyorsunuz?
Sürdürülebilir sömürge düzenini devam ettirmek için canla başla mücadele ediyorlar. Bizim için çalıştıklarını düşünen tek bir kişinin olması bile büyük bir ayıp iken toplumun yarısı buna inanıyor.
Geri kalmış toplumlar dışında kendi insanını sömürten tek bir devlet ve buna izin veren toplum kimse gösteremez.
Her dayatmaya neden evet diyoruz?
Biat ve itaat bize ait olmayan bir kültür olup neden aleyhimize olan bu kültürleri yaşatıyoruz?
Us çapımızı genişletmeden mevcudun dışına çıkmamız mümkün değildir.
Usun nasıl çalıştığını öğrenmeden bu mümkün değildir.
Bu çağda dinsel düşünce diye bir zihniyet olamaz.
Çağımız akılcı düşünme ve bilimsel ahlaklı üretim çağıdır.
Dindar olmakta bunu gerektiriyor.
Kula kulluk dinlerinde akıl ve bilimsel düşünce ve ahlaklı üretim anlayışı yoktur.
Devletin dini, dinin devleti olmaz.
Devlet din ve yaratan adına yönetilemez.
Hiçbir toplum kimseye bu manada bu tür bir yetki vermez/veremez. Verirse kendi sonunu kendi getirir.
Din ile yönetilen dünyanın en güçlü devleti Osmanlı imparatorluğu neden yok oldu?
Din ve borç yüzünden çağı yakalayamadı ve ağına düşüren emperyalizm tarafından yok edildi.
Bugün bu tespitleri bile Mustafa Kemal Atatürk'ün sayesinde yapabiliyoruz.
Sorunların sebebi devletin dinsiz olması değil adaletten, eşit paylaşımdan uzak, üretim ve hizmet araçlarının tamamının sahibi yapılan ve devleti tehdit eden toplumu sömüren sermaye ve feodal para gücüdür.
Çaresi üretim ve hizmet araçlarının tamamının kamulaştırmalar yoluyor topluma geri verilmesidir.
] Önder KARAÇAY [
9 notes · View notes
susmakyok · 2 years ago
Text
Her şeyin farkındayım bana iyi gelecek her şeyin lütfen artık bunları yapmayı da başarayım. şu sorunlu kısmı atlatalım altın çağ yaşıycaz ya
4 notes · View notes
huseyinozdemirerk · 2 years ago
Photo
"14. yüzyıla tarihlenen Orta Çağ Batı Avrupa altın yüzüğü. Yüzüğün dış tarafında "iyi aşk için" anlamına gelen "eu bon amour" ibaresi ve iç tarafında "eu bon au" ifadesi yazılıdır ve geri kalanı belki solmuştur. Kaynak: Zaman Çizelgesi Müzayedeleri."
Tumblr media
Medieval western European gold ring dated to the 14th century. The ring is inscribed on the outside with the phrase “eu bon amour,” meaning “for good love,” and on the inside with “eu bon au,” with the rest perhaps faded. Source: Timeline Auctions.
8K notes · View notes
emel0 · 2 days ago
Text
Galatasaray
Türk futbolunun zirvesindeki efsane
Galatasaray, sadece Türk futbolunun değil, dünya futbolunun da saygı duyduğu kulüplerden biridir. Renkleri sarı ve kırmızı, simgeleri ise "Aslan" olan bu kulüp, uzun bir tarihe, büyük başarılara ve tutkulu bir taraftar grubuna sahip. İstanbul'un Asya ve Avrupa yakalarının birleşim noktasında bulunan Galatasaray, futbolun ötesinde bir kültür haline gelmiş ve Türkiye'de pek çok insanın kalbinde taht kurmuştur.
Tarihçe: Köklü Bir Geçmiş Galatasaray Spor Kulübü, 1905 yılında Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından İstanbul'da kuruldu. Kulübün adı, kurucularının eğitim aldığı Galatasaray Lisesi'nden alınmıştır ve o günden bugüne kadar kulübün bağları, İstanbul'un en prestijli okullarından biriyle sıkı sıkıya devam etmiştir.
Kulübün ilk yıllarında futbol, daha çok bir eğlence ve hobi olarak görülse de kısa süre içerisinde ciddi bir yapılanmaya gidildi ve Türk futbolunun en büyük temsilcilerinden biri haline geldi. Özellikle 1960'lar ve 1970'ler Galatasaray için altın yıllar oldu. Süper Lig'deki ilk şampiyonluklarını kazandılar, ancak gerçek anlamda uluslararası başarıları 2000'li yıllarda başladı.
2000: Altın Çağ ve UEFA Kupası Galatasaray'ın tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri 2000 yılıdır. 1999-2000 sezonunda Fatih Terim'in teknik direktörlüğünde büyük bir çıkış yakalayan takım, Süper Lig şampiyonluğunun yanı sıra UEFA Kupası ve Süper Kupa zaferleriyle Türk futboluna adını altın harflerle yazdırmıştır. UEFA Kupası'nı kazanarak Türk futbolunun Avrupa'daki en büyük başarısına imza atan Galatasaray, bu zaferle dünyada dikkatleri üzerine çekmiştir. Takımın o dönemdeki yıldızları, Hagi, Gheorghe Popescu, Arif Erdem gibi isimler, Galatasaray'ı uluslararası arenada öne çıkaran oyuncular arasında yer almıştır.
Süper Lig'deki Yükseliş Galatasaray, Süper Lig tarihinde en fazla şampiyon olan takımlardan biridir. Türk futbolunun en prestijli ligi olan Süper Lig'deki 22 şampiyonluğu (2023 itibariyle) ile kulüp, bu alanda da zirvede yer alıyor. Kulübün başarıları, yalnızca şampiyonluklarla sınırlı kalmamış; Türkiye Kupası ve Süper Kupa gibi ulusal turnuvalarda da pek çok kez zafer yaşamıştır.
Son yıllarda, Galatasaray sürekli olarak Süper Lig'in en güçlü adaylarından biri olmuştur. Kulübün güçlü altyapısı, taraftar desteği ve yönetimsel yapısı, bu başarılarda büyük rol oynamaktadır. Her sezon hedeflerinin zirveye oynamak olduğunu belirten yönetim, her yıl takımı güçlendirmek için önemli transferler yapmaktadır.
Taraftar Kültürü: Cim Bom'un Aslanları Galatasaray taraftar grubu, "Aslanlar" olarak bilinir. Türkiye'nin en tutkulu ve en büyük taraftar gruplarından birine sahip olan Galatasaray, maçlarını oynadığı Türk Telekom Stadyumu'nda coşkulu bir atmosfer yaratır. Taraftarlar, takımlarını yalnızca futbol maçlarında değil, diğer branşlarda da destekler ve kulüp için her zaman en iyisini ister. "Cim Bom" adıyla anılan bu grup, kulübün tarihine adını yazdırmış pek çok efsanevi ismin de taraftarıdır.
Galatasaray ve Türk Futbolu Galatasaray, sadece bir futbol kulübü olmanın ötesinde, Türk sporunun ve kültürünün simgelerinden biridir. Kulüp, basketbol, voleybol gibi diğer branşlarda da büyük başarılar elde etmiştir. Galatasaray'ın futbol dışındaki branşlardaki başarıları, kulübün sporun farklı alanlarında da ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Sonuç: Galatasaray’ın Geleceği Galatasaray, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden biri olarak, geçmişinden aldığı güçle geleceğe doğru sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Kulüp, her yıl daha büyük hedeflerle yola çıkarak Türk futboluna katkı sağlamaya devam edecektir. Galatasaray'ın başarıları yalnızca futbolcularına değil, kulübü seven milyonlarca taraftarına da bağlıdır.
Galatasaray, tarihinin her döneminde büyük oyuncular yetiştirmiş ve büyük başarılar elde etmiştir. Ancak onun en büyük gücü, her zaman "Aslan" olan taraftarları ve bu taraftarların takımlarına olan bitmeyen sevgisidir. Her ne kadar zaman zaman zorluklarla karşılaşsalar da, Galatasaraylılar asla pes etmezler ve kulüplerini her zaman zirveye taşımak için ellerinden geleni yaparlar.
Galatasaray, Türk futbolunun zirvesindeki efsane olmaya devam edecektir.
1 note · View note
trwngrs · 16 days ago
Text
Tumblr media
🎰 Altın Çağ Başlıyor! Kazançta Limit Yok, Eğlence Zirvede! 🎰
💰Yüksek RTP oranlarıyla her spin bir efsane! TRWIN dünyasında büyük kazançlara adım at. 💰
🥇Efsanelerin Arenasında Yerini Al! Şansınla yıldırım gibi hızla yüksel ve destansı ödülleri yakala! 🥇
❤️ Sosyal medya hesaplarımızda sürpriz avantajlar sizi bekliyor! İlk Siz Haberdar Olun!⤵️
✔ Güncel Giriş Adresi : http://vipsite.link/TRWin
0 notes
ismetgurbuz1994 · 1 year ago
Text
Tumblr media
O zaman ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir. Allah onlara, bol yağmur gönderir. Arz nebattan birşey saklamaz. Mal hakir olur. - Altın Çağ
0 notes
sansadavetcom · 23 days ago
Text
Tarihsel Bağlamda Altın: İnsanlık Tarihindeki Yeri ve Önemi
Altın, insanlık tarihi boyunca zenginlik, güç ve ihtişamın bir sembolü olmuştur. İlk olarak yaklaşık 6.000 yıl önce Mezopotamya'da işlenmeye başlanan altın, Antik Mısır, Yunan ve Roma gibi medeniyetlerde kutsal kabul edilmiştir. Firavunların mezarlarını süsleyen altın, sadece lüks bir materyal değil, aynı zamanda ölümsüzlüğün simgesi olarak görülmüştür.
Orta Çağ boyunca altın, Avrupa'da para birimi ve ticaretin temel taşlarından biri haline geldi. "Altına Hücum" dönemlerinde, özellikle 19. yüzyılda Kaliforniya ve Avustralya gibi bölgelerde büyük göçlere neden oldu. Günümüzde, altın hala tarihsel mirasıyla birlikte modern dünyada ekonomik ve kültürel anlamda güçlü bir sembol olarak varlığını sürdürüyor.
0 notes
bursahabermedya · 29 days ago
Photo
Tumblr media
Anayasa Mahkemesi 5 Parti Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu Anayasa Mahkemesi, Türkiye Altın Çağ Partisi, Ülkem Partisi, Kuvayi Milliye Partisi ve Sevgi ve Saygı Partisi için 2021 ve 2022 yıllarına ait kesin hesaplarına yönelik mali denetim kararı https://bursahabermedya.com/anayasa-mahkemesi-5-parti-hakkinda-suc-duyurusunda-bulundu/ #BursaSiyasetHaberleri #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
rakisisesindekibalik · 1 month ago
Text
Kaldı mı ulan Tumblra dolar ödeyip üye oluyosun denilen dönemden insanlar ? Hayran postası atıldığı dönem, blogları özenle tasarlayan şarkı ekleyen kişiler ? Minimum 10 yıl öncesi ve dahası insanlar gitti hep bi ben kaldım.Whatsapp grupları kurulup sohbetler edilirdi altın çağ denilen sofistike bir yapı toplumdu o dönemden kalan antika insanları arıyorum evlenmeden bu döneme sarkan kaldıysa size özel whatsapp grubu açıcam ilgilenenler yazsın eski günler yad edilsin.
Gelmek isteyen mesaj atabilir ya da grup yerine o günler hakkında konuşmak isteyenler yoksa bende kapatıp gidiyorum dükkanı yeter.
0 notes
dipnotski · 4 months ago
Text
Uğur Öztürk – Osmanlı Dünyasında Himaye İlişkileri ve Yazılı Kültür (2024)
III. Murâd devri, on altıncı yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı İmparatorluğu’nun en geniş sınırlara ulaştığı “Altın Çağ”ın etkilerinin hissedildiği bir dönem olarak hem siyasi olaylar hem de bunların etrafında gelişen yazılı kültür öğeleri ile yüzyıl içinde ayrı bir yere sahip. Sultan III. Murâd dönemi himaye/patronaj ilişkilerini inceleyen bu kitap dört bölümden oluşuyor: Dönemin siyasi hayatına…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes