#Akın Dede
Explore tagged Tumblr posts
pazaryerigundem · 8 months ago
Text
Bursa'da festival zamanı
https://pazaryerigundem.com/haber/179811/bursada-festival-zamani/
Bursa'da festival zamanı
Tumblr media
Türkiye’nin en uzun soluklu etkinliği Uluslararası Bursa Festivali’nin 62’ncisi, 5-31 Temmuz tarihleri arasında birbirinden ünlü sanatçı ve grupların katılımıyla gerçekleştirilecek. Festival, Siudy Garrido Flamenko Topluluğu ve Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası konseriyle 5 Temmuz’da başlayacak ve 31 Temmuz’da Büyük Ev Ablukada konseri ile sona erecek.
BURSA (İGFA) – Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen 62’nci Uluslararası Bursa Festivali’nin tanıtım toplantısı, Kültürpark Altınceylan Tesisleri’nde yapıldı. Festivalin tanıtım toplantısına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Şafak Baba Pala, BKSTV Yönetim Kurulu Başkanı Metin Atış, BKSTV Genel Sekreteri Fehim Ferik, BKSTV Yönetim Kurulu, sponsor firmaların temsilcileri ve basın mensupları katıldı.
Tumblr media
BURSA MÜZİĞE DOYACAK Uluslararası Bursa Festivali bu yıl 5 Temmuz’da Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası’nın Siudy Garrido Flamenko Topluluğu ile Merinos Park’ta yapacağı konserle start alacak. Bursalılar, festivalde Duble Salih, Ramazan Sesler, Gülcan Altan’ı dinleme fırsatı bulacak. İbrahim Yazıcı şefliğinde Pera Flarmoni Orkestrası ile Şevval Sam, izleyenlere unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak. Türkiye’nin en güçlü seslerinden Fatih Erkoç ile önde gelen caz piyanistlerinden Kerem Görsev de ‘Jazz Project’ projesiyle müzikseverlerle buluşacak. Festival kapsamında Feride Hilal Akın, Ahmet Özhan, Anna Maria Jopek, Dedublüman Grubu da sahne alacak. Nükhet Duru, Pow Trio ve gitarist Cenk Erdoğan ile birlikte ‘Nünü Caz Söylüyor’  konseriyle sevenleriyle buluşacak. Usta müzisyen Bülent Ortaçgil’in ‘Kadın Sesi Değmiş Şarkılar’ özel projesinde ise kendisine sahnede Jehan Barbur, Dilek Türkan, Zuhal Olcay ve Ceylan Ertem eşlik edecek. Festivalde, İran, Azerbaycan ve Türkiye kültür yelpazesini dünya müziğiyle harmanlayan ‘No Land Topluluğu’, İrlanda’nın dans ve müzik kültürünün özgün lezzetini enstrümanları ve dansçılarıyla sahneleyen ‘Celtic Legends’, İBB Kent Orkestrası da Bursalılar için sahne alacak. Bülent Ünlüataer tarafından Zeki Müren’in eserleri de festival kapsamında seslendirilecek. Bağlama virtüözü Erdal Akkaya ise Berlin Senfoni Oda Orkestrası ile sahne alacak. Dünya müziğinin sevilen sanatçılarından Mercan Dede, Hayko Cepkin ve Ceza, Bursalılar için performans sergileyecek. Köfn, Bedreddin Oratoryosu, Aziza Mustafa Zadeh, Erkan Oğur-Coşkun Karademir-Derya Türkan, Emel Mathlouthi, Burçin Büke-Güvenç Dağüstün-Zuhal Olcay, Şenay Lambaoğlu, Büyük Ev Ablukada konserleri de Bursalılarla buluşacak.
“FESTİVALİMİZİ TÜM BURSA’NIN FESTİVALİ HALİNE GETİRECEĞİZ” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 62. Uluslararası Bursa Festivali’nin heyecanını yaşadıklarını söyledi. Bursa’da sanatın varlığının sürdürülebilmesi için BKSTV’nin önem taşıdığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, emeği geçenlere teşekkür etti. Sanata değer veren kentlerin daha fazla öne çıktığını dile getiren Başkan Bozbey, “Bursa’da bu değerlere sahip çıkmayı önemsiyoruz. Bir kenti sadece binaları, sokakları, yolları ya da meydanları ile tanımlarsak eksik olur. Bir kent kimliğini, o kentin kültüründen ve o kültürden beslenen sanatsal atmosferinden kazanır. Kültür ve sanatla zenginleşen şehirler, yaşanabilir, anlamlı ve ölümsüz hale gelir. Biz istiyoruz ki Bursa’mızın her ilçesi, her mahallesi, her sokağı kültür ve sanat etkinlikleriyle dolup taşsın, canlansın ve şenlensin. Ve her yaştan, her kesimden yurttaşımız sanat faaliyetlerine ulaşsın. İşte tam da bu yüzden festivalimizi, Yıldırım, Kestel, İznik, Nilüfer, Mustafakemalpaşa ve Osmangazi ilçelerimizde de gerçekleştireceğiz. 17 ilçede bu festivalin etkin biçimde kutlanmasını ve festival kenti Bursa’yı insanlarımızın hissetmesini hedefliyoruz. Altın Karagöz Halk Dansları yarışmasına katılan ekiplerimiz de 17 ilçemizde gösteri yapacak. Böylece festivalimizi tüm Bursa’nın festivali haline getirmek için çalışmalarımıza bu yıldan başlamış olduk” dedi.
“FESTİVALİ, BÜYÜK BİR COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ” Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bu bilinçle, dünyanın kültür ve sanat takvimine giren etkinlikler düzenleyerek, kente değer katmaya önem verdiğini söyleyen Başkan Bozbey, kente sanat coşkusunu yaşatan en önemli etkinliğin de Uluslararası Bursa Festivali olduğunu dile getirdi. Bursa’nın, sadece tarihi ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda zengin kültürü ve sanat geleneğiyle de öne çıkması gerektiğini anlatan Başkan Bozbey, “Bu topraklarda yetişen pek çok değerli sanatçımız, eserleriyle yurdumuza hatta dünyaya ilham kaynağı olmuş, sanatseverlerin kalplerine dokunmayı başarmışlardır. Ama Bursalılar bunları maalesef tanımıyor. Yakın zaman içerisinde bununla ilgili çalışmamız da olacak.
Biz Bursa’nın tüm sanatçılarının Bursalılar tarafından bilinmesini ve tanıtılmasını arzuluyoruz. Bu kentin ruhunda, sanatın ve estetiğin her zaman bir yeri olmuştur. Bu yıl 62.’sini düzenleyeceğimiz Uluslararası Bursa Festivali de bu ruhun en önemli temsilcilerinden biridir. 1962 yılından bu yana Bursa’mızın kültür ve sanat hayatına anlamlı bir boyut kazandıran Uluslararası Bursa Festivali’ni, bu yıl büyük bir coşkuyla gerçekleştireceğiz. Yerli ve yabancı pek çok sanatçının sahne alacağı bu yıl ki festivalimizde, müziğin, dansın ve sahne sanatlarının büyülü dünyasına beraber adım atacak ve sanatın evrensel diline hep birlikte tanık olacağız. 5-31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz 62. Uluslararası Bursa Festivali’yle, farklı kültürleri ve sanatçıları bir araya getirerek barışın ve kardeşliğin mesajını dünyaya yayacağız” diye konuştu.
“TÜM SANATSEVERLERİ, FESTİVALE DAVET EDİYORUM” Bursa’nın dünyada en çok bilinen etkinliklerinden birinin de Uluslararası Bursa Festivali kapsamında gerçekleştirilen Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, kentin kültür ve sanat hayatında önemli bir yeri olan organizasyonun bu yıl 36.’sını düzenleyeceklerini söyledi. Altın Karagöz’ün dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan kültürlerin, halk danslarını dünyaya sunmaları, kültürlerini özgürce sergilemeleri için önemli bir fırsat olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, “Kendine özgü formatıyla geleneksel çizgisini koruyarak bugün 36. yılına ulaşan, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’nın kentimizde düzenleniyor olmasını son derece anlamlı buluyoruz.
Festivalin bugünlere ulaşmasını sağlayan belediye başkanlarına, BKSTV yöneticilerine ve çalışanlarına, destek veren sponsor firmalara teşekkür ediyorum. Tüm sanatseverleri, 5-31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz 62. Uluslararası Bursa Festivali’ne davet ediyorum. Gelin hep birlikte bu özel festivale ortak olalım ve sanatın büyülü dünyasına birlikte adım atalım. Uluslararası Bursa Festivali’nin Bursa’mız ve yurdumuz için keyifli ve unutulmaz bir festival olacağını biliyorum. Sanatın iyileştiren ve kaynaştıran gücünün Bursa’mıza bir gülümseyiş daha eklemesini diliyorum” dedi.
BKSTV Yönetim Kurulu Başkanı Metin Atış, 1962 yılından bu yana devam eden Türkiye’nin en uzun soluklu tek etkinliği Uluslararası Bursa Festivali’nin bu yıl 62.’sini gerçekleştireceklerini hatırlattı. Müzeyyen Senar ve Zeki Müren’in eşsiz sesleriyle başlayan, kuşaktan kuşağa 62 yıldır devam eden bu öykünün 5 – 31 Temmuz tarihleri arasında Bursa’yı aydınlatmaya devam edeceğini söyleyen Metin Atış, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışmasının da 36’ncısını gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Kültür, sanat kalitesini arttırmak amacıyla yapılan çalışmalara destek veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e, vakfın onursal başkanı Fatma Durmaz Yılbirlik nezdinde Durmazlar Makine’ye Uludağ Premium’a, Harput Holding’e, Şahinkaya Koleji’ne, Özhan Marketler Zinciri’ne, Türk Hava Yolları’na, Karina Otel’e, Çay Taze’ye, Opel- Nescar’a, Kardelen Kestane Şekerleri’ne ve Hayat Hastanesi, Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’nın ana sponsoru Referans Holding’e, Durmazlar Holding’e ve SÜTAŞ’a teşekkür eden Atış, sanatseverleri ilk günün heyecanıyla yeni anılar biriktirecekleri festival coşkusuna eşlik etmeye davet etti. Atış, hem şehrin bu tür değerlerine sahip çıktıkları için hem de bunun bir parçası oldukları için mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
aykutiltertr · 10 months ago
Video
youtube
Duydum ki Unutmuşsun - Türkan Şoray ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muh...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) ✩ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. ✩ https://youtu.be/_yMUa7vTsS0 Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Duydum ki Unutmuşsun - Türkan Şoray ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muhayyer Kürdi Semai TSM KORO) Eser Adı:Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini Makamı:Muhayyer Kürdi Bestekarı:Selâhattin Altınbaş Söz Yazarı:Turgut Yarkent Formu:Şarkı Usulü:Semai 3/4 Bm                             Em    D         C         Bm   Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini                                 D          C                    Bm Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini                                Em      D                         Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara C                             Bm   Em  D     C        Bm Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara G                              Bm    Em            D Bir zamanlar sevginle, ateşlenen başımı C                  Em  G    D          C      Bm Dizlerinin yerine, dayasaydım taşlara Bm                           Em        D       C         Bm Hani bendim yedi renk hani tende can idim                                  D               C               Bm Hani bendim yedi renk hani tende can idim                          Em      D                             Hani gündüz hayalin geceler rüyan idim C                        Bm  Em    D       C       Bm Hani gündüz hayalin geceler rüyan idim G                         Bm    Em                      D Demek ki senin için, aşk değil yalan imiş C                     Em   G   D       C      Bm Acırım heder olan,  o en güzel yıllara Türkan Şoray 2013'te Türkan Şoray Doğum 28 Haziran 1945 (78 yaşında) Eyüpsultan, İstanbul, Türkiye İkamet Kavacık, Beykoz, İstanbul[1] Milliyet Türk Vatandaşlık  Türkiye Eğitim Fatih Kız Lisesi, İstanbul Meslek Oyuncu · senarist · yönetmen  · yazar Etkin yıllar 1960-2018[2] Evlilik Cihan Ünal (e. 1983; b. 1987) Çocuk(lar) 1[3] Akraba(lar) Nazan Şoray (kardeşi) Ödüller Tüm Liste Resmî site turkansoray.net[ölü/kırık bağlantı] İmza Türkan Şoray (d. 28 Haziran 1945, İstanbul), Türk oyuncu, devlet sanatçısı, senarist, yönetmen ve yazardır.[4] Türk sinemasında "Sultan" lakabıyla anılan[5] Şoray, oynadığı 222 film ile, dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusu unvanına sahiptir.[6][7] Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın ile birlikte Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası olarak tasvir edilir. 1960'larda sinema ile tanışmış, ilk sinema ödülü 1964 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Acı Hayat filmiyle en başarılı kadın oyuncu ödülünü[5] almıştır. Bunun yanı sıra Hülya Koçyiğit'in ardından Altın Portakal Film Festivali'nde "en iyi kadın oyuncu" ödülüne dört kez layık görüldü. 1991 yılında devlet sanatçısı seçildi. Şoray, 12 Mart 2010 tarihinde UNICEF Türkiye iyi niyet elçisi seçilmiş, "Sevgiyle yapılamayacak bir şey yoktur diye düşünüyorum. Gücü sevgiyle birleştirirsek birçok sorunun üstesinden gelebiliriz"[8] demiştir. Ayrıca Şoray'ın kendi adını taşıyan bir ilkokulu da vardır. Sinema oyuncuları Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik'le birlikte, Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş[9] dört önemli kadın oyuncudan biri kabul edilir. Bu dörtlü içerisinde, yönetmenlik yapan tek sinema oyuncusu olan Şoray, başrolünde kendisine eşlik eden Kadir İnanır ile oynadığı 1972 yapımlı Dönüş,[10] 1973 yapımlı Azap, 1976 yapımlı Bodrum Hâkimi, 2015 yapımı Uzaklarda Arama'nın tek başına; 1981 yapımlı Yılanı Öldürseler filminin ise Şerif Gören ile birlikte yönetmenliğini yapmıştır. Türkan Şoray, Haziran 2018'de verdiği bir röportajda "önüne iyi senaryolar gelmediği" gerekçesiyle oyunculuğu bıraktığını açıkladı.[2] Muhayyer Kürdî Makaminda Eserler (612 Eser) Peşrev Akın Özkan Peşrev Hânende Asdik Ağa Saz Semâîsi Ferit Sıdal Saz Semâîsi Kanuni Mehmed Bey Saz Semâîsi Reşat Aysu Saz Semâîsi Sadi Işılay Acılar gözlerde yaş dizi dizi Türkân Öncü Acılar senden vefâlı çıktı geleceğim deyip bekletmediler Kutlu Payaslı Acıyor elleme kalbimde yarandır kanayan Mustafa Uyan Adım adım iz ettim bu şehrin yollarında Erkan Yüksel Adım adım ümit verdiğim yollar Kutlu Payaslı Adındı yazdığım kalbini çaldığım M.Tevfik Bedük Ağlattı hep felek gönül sazımı Nûrettin Demirtaş Ağlıyorum gamlı görüp böyle seni işte ben Muallim İsmail Hakkı Bey Agûşe çekerdim seni pîrâhenin olsam Zekâî Dede Ah gönül perîşân olduğun yeter (GÜL'ÜN YEMİNİ) Ali Ulvi Baradan Ah şu yalnızlık gözümde yaşlar Şekip Ayhan Özışık Akdeniz kumsalına uzanmış Suat Yıldırım Aklını gönlünün emrine ver ki güzeli gönülle bulursun ancak Fahri Dibekoğlu Akşam başka sabah başka Hüsnü Üstün Akşam güneşinin battığı yerde Özcan Korkut Akşam oldu güneş battı gönlüm yine karardı Teoman Önaldı Akşam olunca yârelerim sızlar Nazif Girgin
0 notes
sakaryamilat · 4 years ago
Text
'Okul tanıtımı yetenekleri fark ettirir ve şekillendirir'
‘Okul tanıtımı yetenekleri fark ettirir ve şekillendirir’
Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Büro Akademik Başarıyı Arttırma ve Dijital Yönetim Biriminin birlikte hazırladığı Sakarya Cevat Ayhan Fen Lisesi ile başlayan, Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi ve  Yenikent Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu  ile devam eden çalışmanın dördüncüsü Sakarya/Adapazarı Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
marmarabasin · 4 years ago
Text
Adapazarı İlçe MEM “Canlı Okul Tanıtım Günleri” Devam Ediyor
Adapazarı İlçe MEM “Canlı Okul Tanıtım Günleri” Devam Ediyor
Adapazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Büro Akademik Başarıyı Arttırma ve Dijital Yönetim Biriminin birlikte hazırladığı Sakarya Cevat Ayhan Fen Lisesi ile başlayan, Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi ve  Yenikent Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu  ile devam eden çalışmanın dördüncüsü Sakarya/Adapazarı Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile…
View On WordPress
0 notes
ata-1966 · 5 years ago
Text
40 yaş gençliğin yaşlılığı, 50 yaş yaşlılığın gençliğidir
... 1438 yılında Venedik'te hastalık taşıdığından süphe edilen gemilerin, 40 gün kentteki kanallar bölgesinin girişindeki bir adada tutulması yasa haline getirilmiş ve bu kurala uymayanların ölümle cezalandırılırması kararlaştırılmıştır. Neden 40 gün? Bu sorunun yanıtını Orhan Hançerlioğlu eski Mısır 'da yapılan gözlemlere dayandırır.Doğada pek çok meyvenin 40 günde olgunlaşması,yağmur mevsiminin 40 gün sürmesi gibi gözlemlerin bu sayıyı kutsallaştırdığı düşüncesini ortaya atar Hançerlioğlu...Dinlerin ortaya çıkışıyla 40 sayısı yeni anlamlar bulur kendisine. Musa peygamberin dağda inzivaya çekildiği gün sayısı 40'tır. İsa peygamberin de çölde inzivaya çekildiği gün sayısı aynıdır. Böylelikle insanların günahlarından 40 günde arınacağı inancı doğmuştur. Eski Ahid'e göre Hz. Süleyman ve Hz. Davut 40'ar yıl hüküm sürmüştür. Hristiyanlar Paskalya dönemindeki oruçlarında 40 gün hayvansal gıda yemezler. İslamiyette Hz. Muhammed'in 40 yaşında peygamber olduğuna inanılır. Ölünün arkasından 40. gün Mevlit okuma geleneği hala yaygındır. Alevi kültüründe 40'lar meclisi vardır. Tasavvufta 40 Veli söz konusudur ve onlarla kurulan bağ için '' Kırklara karıştı'' denilir. 
Pek çok konuda bilgi sahibi olan biri 
''Kırkambar''olarak takdim edilir. Bir konuda bilgi sahibi olmak ve ustalaşmak için ''40 fırın ekmek yemek" gerektiği de günümüz Türkçesi'nde kullanılan bir deyimdir. Bir harf öğretenin kaç yıl kölesi olunur? Yanıtı bu bilgilerin ışığı altında düşünelim;40 yıl! 40'ın tıp literatüründeki yeri sadece Venedik'te kenti bulaşıcı hastalıklardan korunmak için gemilere getirilen 40 günlük karantina zorunluluğu değildir. Çocuğun doğumundan sonra anneyi korumak için özen gösterilen lohusalık dönemi de 40 gündür! 40'tan sonra 41... 
Atlatılan bir hastalığın ya da sünnetin ardından 41 kere maşallah denilerek istenilen de sağlıktan başka bir şey değildir. 40 sayısının uygarlık tarihindeki yeri çok farklıdır;Ülker takım yıldızının gökyüzünde 40 gün görünmemesinden, köprüden geçenden de geçmeyenden de 40 akçe alan Deli Dumrul'a kadar daha pek çok yerde bu sayı çıkar karşımıza...
''40 gün 40 gece düğün'' deyişi, Dede Korkut Masalların'dan armağandır! Masal Dünyası denilince Ali Baba ve Kırk Haramiler' e selam vermemek olmaz. '' Kırk küp kırkının da kulpu kırık küp'' tekerlemesi ile bir dil oyunu kahramanı olarak çıkar karşımıza.
✏Sunay Akın
14 notes · View notes
nesrin-c · 6 years ago
Text
İŞTE BİZİM HİKÂYEMİZ. 50'li yıllarda Demokrat Parti'yle Hayata gözlerini açanlar. Tahta beşiklerde ninnilerle uyuyup, 60 ihtilâlinin ayak sesleriyle uyananlar. Çocukluğunu bu kargaşayla geçirip, 68 'de 18 yaşın heyecanıyla 68 kuşağının çilesini çekenler. Bu hikâye sizin. Bizim o yıllarda çocukluğumuz Hep sıkıntılarla geçmedi. Biz nedense ergenliğe geç girdik. Çocukluğumuzu uzun yaşadık. Bizim oyun alanlarımız çoktu. Yemyeşil çayırlarda,bahçelerde Evimiz kadar güvenli sokağımızda Çeşit çeşit oyunlar oynardık. Biz küçük şeylerden mutlu olmasını iyi bilirdik. Uzun kış gecelerinde içilen semaver çaylarıyla, Aile toplantılarının sıcaklığını hep hissettik. O yıllarda komşuluk bağlarımızda güçlüydü. "Bir maniniz yoksa akşam ANNEMLER size gelecek". Sözü bizi çok mutlu ederdi. Karanlık günlerde önlüklerimiz karaydı ama, Karanlıkları aydınlatan beyaz yakalarımız gibi Umutlarımız,mutlu günlerimiz de vardı. Kitaplarımızı,defterlerimizi itinayla kaplardık. Tahtadan, telden, ağaçtan oyuncaklar yapardık. Yaratıcı, yetenekli , paylaşımcı ÇOCUKLARDIK. Biz, yuvarlak, köşeli kurşun kalemlerimizle Düz, eğik, süslü italik okunaklı yazılar yazardık. Biz halk kütüphanelerine , Halk Evlerine giderdik. Ne omuza asmalı deri,renkli çantalarımız Ne 0,5 uçlarımız, ne kokulu silgilerimiz vardı. Tahta sıralı,varil sobalı sınıflarımızda Kara tahta başı heyecanlar yaşardık. Nohutlu,fasulyeli matematik derslerimiz. Cin Ali serisi okuma saatlerimiz Andımız, Gençlik Marşımız, Cumhuriyet şiirlerimiz Sapanla kuş avımız, derede yüzme yarışlarımız Ömer Seyfettin ,Dede Korkut hikayeleri Kafdağı arkasına uzanan masallarımız. Battalgazi,Köroğlu Destanları Uzun kış gecelerinde uyuklayarak dinlediğimiz Babaların,Dedelerin askerlik anıları. Amerikan yardımı süt tozundan hazırlanmış Beslenme saatlerimizi unutmak mümkün mü? Ya sabahları üzerine ''tereyağı'' sürülmüş Taze yumurtalı,pekmezli sabah kahvaltılarımız. Tarhana Çorbası'nın lezzetini nasıl unuturuz? Pazar sabahları sıcak ekmek kuyruğunda Buharı kokusuna karışmış pidelerden,somunlardan Elimiz yana yana yediğimiz lokmalar... Bizim Amerika'dan ithâl herkesin okuduğu: Teksas Tommiks'imiz Zagor'umuz da vardı. Hayat, Ses Mecmuaları, Hürriyet'in ilâveleri Radyoda Enosis-Makarios, Vietnam haberleri Arkası Yarınlarımız, Liselerarası bilgi yarışmaları, Bizimkiler, Kaynanalar, Radyo Tiyatrolarımız Erkan Yolaç'la Evet-Hayır yarışmalarımız Orhan Boran'ımızla Yuki'miz. Hayatımızın bir parçasıydı. Soğuk kış günlerinde, buzlu yollarda Tahta okul çantalarımızı kızak yapar kayardık. Bizim mahalle bakkalımız Haydar Amca'mız Yolunu hasretle beklediğimiz postacımız Bekci Hasan'ımız, kasabımız, manavımız Aile fertlerinden biri sayılırdı. Lâstik ayakkabıdan naylon ayakkabıya Bez toplardan naylon toplara Batarya pilli radyodan ağır, iri, sandukalı Dântel örtülü Siyah-beyaz televizyona biz kavuştuk. Gazocağından ''Aygaz''lı ocaklara biz geçtik. ''Vita'' yağı tenekelerinden su kapları yapardık. 60'lı sıkıntılı yılların sonunda Amerika Apollo 11'i Ay'a gönderirken Bizim ilk yerli otomobilimiz Anadol'umuz Arkasından 124 Hacı Murat'ımız O yıllarda bizim ne emniyet kemerimiz Ne otomatik klimamız, Cd çalarımız Ne uzaktan kumandamız , ne oto alârmımız Ne hava yastığımız , ne otoyollarımız vardı Çatılarda daha iyi görüntü için!. ölüm tehlikesiyle Antenleri biz çevirirdik. Gurundik, Şaplorenz Philips Marka asker bavulu televizyonlarda Karlı , silik, bulanık görüntülerden oluşan Yerli diziler bizi mutlu ederdi. Arnavut kaldırımlarındaki oyunlarımız Gece muhabbetlerimiz, cambazlı panayırlar Topacımız, ( tendürük ) misketimiz, uçurtmamız, Gizlice içtiğimiz, birinci, bafra, gelincik Yaka sigaraları. Pamuk Şeker, Horoz şeker, Şeker Elma, Kâğıt helvalarımız Uzuneşek, Birdirbir, Saklanbaç, Komen, Elim sende oyunlarımız. Hayatımıza renk katan, bayramlarımız. Biriktirdiğimiz bayram harçlıklarıyla gittiğimiz Dönme dolap, atlı karınca, Langırt Beş atış yirmibeş çadır tiyatrosu. İstop, dokuztaş, mendil kapmaca Gazoz kapağı, sigara kutusu, bilye, düğmelerle ( kopça ) Yaratılmış bir oyun dünyamız vardı Yakan Top, seksek, çelik-çomak oyunları. Okulda Yerli Malı Haftalarımız Evde tasarrufa teşvik edici kumbaralarımız Ada'ya barışı götüren Kıbrıs Harekâtı'mız Sokakta şeker, yağ, benzin kuyrukları. Postahaneden yazdırmalı telefonlarımız Pötükareli, muşamba kaplı odalarımız Kestane pişirdiğimiz Kuzine sobalarımız Mutfaklarımızda Tel Dolaplarımız Duvarında günlük ''Saatli Marif'' takvimimiz Samimi,sıcak aile toplantılarımız At arabası, Hamal arabası, süslü faytonlarımız Austin, Magirüs, Ford Opel Chevrolet marka Bagajı üstünde şehirler arası otobüslerimiz. Futbol sahalarında Lefter'li, Metin Oktay'lı Şenol, Birol'lu Kadri'li Sanlı'lı Kedi kaleci Varol Ürkmez'li Can Bartu'lu Sabri Dino'lu Cemil Turan'lı Metin Kurt, Metin, Ali Feyyaz'lı Unutulmaz derbi maçları. Sinemalarda John Wayne'lı Clint Eastwood'lu Unutulmaz kovboy filmlerimiz Beyaz Perdede Ayhan Işık, Belgin Doruk, Kötü Adam Ahmet Tarık Tekçe Gösel Arsoy, Filiz Akın, Fatma Girik Ediz HUN, Yılmaz Güney. Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy, Emel Sayın, Zeki Müren, Erkin Koray, Berkant, Erol Büyükburç, Barış Manco ile dünya turu AŞK dolu, duygu dolu, hüzünlü şarkılar. 70'li yıllarda muhtıralar, sağ-sol çatışmaları. Üniversitelerde Kominist Faşist suçlamaları. Fabrikalarda DİSK-MİSK mücâdeleleri. Grevler, emeğin patronları, sendika ağaları. İdeolojilere kurban edilen zavallı işciler. Okullarda Devrimci Ülkücü kavgaları. Bölünmüş Öğretmenler, taraflı polisler. Ülkesine sahip çıkanlar Bu arada yok olan gencecik fidanlar Denizler, Mahirler, Hüseyinler, Ulaşlar... Taylan'lar Bu öykü sizin. Birbiri ardına devam eden cenaze törenleri . Romantizm ile terör arasına sıkışmış Kayıp bir kuşağın çocuklarının savaşı . Kardeş kavgaları, siyasi cinayetler. Kurtarılmış bölgeler, okullar, mahalleler Yakılan, yıkılan, boşaltılan köyler Deniz Mahir Hüseyin'in idamları Akıl almaz işkencelere göğüs gerenler 68 kuşağının özgürlük savaşcıları. Bu hikâye sizin. Sonra Dallas Köle Izaura Yalan Rüzgarı Cosby Ailesi Uzay Yolu Tatlı Cadı Küçük Ev Amerika Avrupa Berazilya dizileri Beatles Rolling Stones Boney-m Adamo Amerika,Avrupa hayranlığı derken, Hippiler, bitli turistler,ansızın girdi hayatımıza. Benliğimizi yavaş yavaş kaybetmeye başladık. Cola adidas bulujin, Rak-Rok-Pop merakıyla Unutuverdik kendi müziğimizi, öz değerlerimizi Türküleri Bozlakları Halk Oyunlarını, Destanları, Hikâyelerimizi. Sonra 80 de 12 eylül sabahı Hasan Mutlucan'la uyananlar Tutuklananlar, göz altına alınanlar Akıl almaz işkencelere uğrayanlar Bedenlerini, ruhlarını kaybedenler Yeni idamlara, haksızlıklara şahit olanlar. Gönülden yaralanıp gençliğini sürdürenler. Bu öykü sizin. Ulusal değerlere biz sahip çıktık. İstanbul'da Amerikalıları Dolmabahçe'den Biz denize döktük. Bağımsızlık sevdâlısı vatansever gençlerdik. ÖSS 'yi bilmezdik ama, gece en son 23.00 de Radyodan puanları dinler erken davranmak için otobüslerle Geceden yola çıkardık. Eğitimin çilesini de biz çektik. Ülkesini ölesiye seven de bizdik. Erkeklerde İspanyol paça pantolonlar Geniş gösterişli kravatlar, uzun saç ve favoriler Siyasi görüşe uygun, yukarı-aşağı, kalın bıyıklar Deri çizmeler, asker postalları, Parkalar, kalın kemerler, palaskalar, kalpaklar Arka çepte ince dişli taraklar, yuvarlak aynalar Gömlek çeplerinde gelincik, bafra sigaraları Kızlarımızda lüle lüle saçlar, allıklar, küpeler Her genç kızın rüyası!.. Zetina dikiş makinası reklâmları İnce belli mantolar, yüksek topuklu rugan ayakkabılar Döpiyesler, jarseler, koyu kırmızı rujlar, kalın kemerler Doğal güzellikler, tabii kokular, masumâne bakışlar. Kınalı eller, ahh...ah o ince beller... Biz anne-baba sözü de dinlerdik. Çoğumuz görücü usulü ile evlendik. Kim ne derse desin, Hâlâ devam eden çok mutlu evlilikler kurduk. Sevmesini de sevilmesini de iyi bilirdik. Leylâ'yı bilir,Mecnun'u anlardık. Bizim ne unutulmaz AŞKLARIMIZ vardı. Mevsim mevsim yaşadık duygularımızı Şarkılarda sever şarkılarda ayrılırdık. Bizim mektuplarımız renkli kâğıtlara yazılmış Kendi el yazımızla, göz yaşı dökülmüş, Aşk mektupları, asker mektupları Gül kokulu, duygu dolu, gözyaşlarıyla ıslanmış İçinde bir tutam saç, bir küçük el izi, dudak izi taşıyan mektuplar... Ahh... Biz neydik ne değildik. Romanlara konu hayatların sahibiydik. Biz o yıllarda iyi ki vardık. Bütün olumsuzluklara rağmen Mutlu bir çocuk,sevdalı birer gençtik. Biz 2000'li yıllarda yine varız. Biz 60 'larda çocuk, biz 70'lerde gençtik Biz 80 'lerde ihtilâli, biz 90'larda ekonomik krizleri Bir kez daha yaşayanlarız. Şimdi teknolojik gelişmelerle dolu 21.Asrı yaşıyoruz. Kredi kartı, bilgisayar, internet, cep telefonu Süper market, mp 3 çalar, dizüstüler, plâzmalar Artık o kokulu,duygu dolu uzun mektuplar yok AŞKLAR yok oldu, duygular kısaldı, sembôl oldu Gençlerin iletilerinde ''nbr'', ''by'', "slm'' kısaltmaları. Cep telefonlarında kısa mesaj çılgınlıkları. Nerede meyvasını elimizle topladığımız ağaçlar? Korkusuzca oyunlar oynadığımız sokaklar... Nerede o sözünün eri yağız delikanlılar..? Vefalı dostluklar,ölesiye arkadaşlıklar Nerede utangaç al yanaklı kızlar..? Saflık, doğallık, bağlılık nerde...? Bu nedenle ÇOCUKLUĞUMU özlüyorum. El yapması oyuncaklarımı, Uçurtmamı, yaralı dizimi, ANNEMİN ninnisini Kâğıt helvayı, bakkalın sakızını Bahçedeki kiraz ağacını özlüyorum. Ya şimdiki çocuklar!.. çoğu internet başındalar Fesfutlarda süper menülerle beslenerek Bilmem hangi yabancı müziği indirip dinliyorlar Cep telefonlarına,bilgisayarlarına sarılmış Çoğu kilolu, renkleri uçuk, dişleri bozuk Teknoloji çağını yaşıyorlar. Artık 20.asır gerilerde kaldı. Çocuktuk genç olduk, baba olduk, dede olduk. Ne bâdireler atlattık, yıkılmadık ayakta kaldık. Artık yaşadığımız kadar yaşayamayacağımızı, Bir bu kadar daha ömrümüzün olmadığını biliyoruz. Olsun iyiki o yılları gördük, o hayatları yaşadık. Pişmanlık mı asla!.. Sadece o doludizgin unutulmaz yılları Özlüyoruz... Verseler aynı hayatları yeni baştan Büyük bir keyifle yaşamak isteriz. İşte!.. bu bizim hikâyemiz.....!
43 notes · View notes
kevkebus-subh · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Tarîk-i Uşşâkiyye ricâlinden Behçet Efendi'nin kahve hakkındaki manzûmesi ile noktalayalım. (Abdullah Akın Beyefendi'nin arşivinden) Nûş edenler kahvemiz bulsun şifâ Dest-i gamdan içmesin zehr-i cefâ Gelmesin hiç keyfine bir dem halel Kalbi bulsun zevk-i vahdetle safâ Dâimâ tutsun erenler destini Her iki âlemde de görsün vefâ Hâsılı her lutfa mazhar kılsın Hakk Şâfi'i olsun Muhammed Mustafâ Dâimâ ede duâ Behçet Dede Şimdilik bu nutukla kıl iktifâ Kaynak : https://defter-i-ussak.blogspot.com/2016/11/dervislerin-kahvesi.html?m=1
7 notes · View notes
mltmdgci · 3 years ago
Text
Edebiyat Nöbeti Dergisi - 40.sayı
Edebiyat Nöbeti Dergisi – 40.sayı
Aylık edebiyat dergisi Edebiyat Nöbeti’nin Vüs’at O. Bener dosya temalı 40. sayısı yayımlandı. Tanıtım bülteninden: Dosyaya Semrin Şahin, Sevil Kesimal, Meltem Kofoğlu, Kader M.Bolat, Nurdane Ö. Sağkan, Nilgün Çelik, Kadir Işık ve Fatih Öğüt yazılarıyla katkı sağladı. Aziz Avcı, Akın Ersöz,  Leylâ Serpil, Dilek Bilge, Hüsnü Atmaca, Hayati Dede, Salih Bircan, Afi Can, Kezban Güçlü ve  Fahrettin…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bulancakajans-blog · 3 years ago
Text
İSGEDER’den Giresun Tanıtım Günlerinde Anlamlı Faaliyet
İSGEDER’den Giresun Tanıtım Günlerinde Anlamlı Faaliyet
İstanbul Giresunlu Eğitimciler Derneği’nin Eğitimci Yazarları Arif Dede ve İhsan Koç, Giresunlu Şair ve Yazarlar Zeynep Demirbaş, Recep Akın, İbrahim İlyasoğlu ve Hüseyin Koca ziyaretçilerle buluşarak eserlerini imzalayıp, okurlara takdim ettiler. Yazarlar ile okurlar arasında çok anlamlı olumlu etkileşim oldu. Yöre ve Türk kültürüne önemli hizmet ve katkıda bulunan yazar ve şairlerin bulunduğu…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hilvanhaberleri · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Şanlıurfa’nın en köklü ilçelerinden biri olan Hilvan ilçesinde yaşayan aileler ilçe ve kent adına ayrı ayrı birer değer olarak günümüze kadar gelmiştir.
Günümüzde Hoşin (Uluyazı) olarak bilinen köyden yıllar önce koparak ayrı bir köye ve zamanla da ilçeye dönüşen Hilvan (Curnéreş) ilçesinde köklü aileler yaşıyor.
Bu ailelerin her biri ilçe ile özdeşleşen isimleri ile tanınır. Bu aileler günümüze kadar gelenekleri ile birlikte gelebilmeyi başarmıştır.
İşte Hilvan’da yaşayan o aileler:
Mala Abûzerê Kirelanê
Mala Abuzerê Pirçikli (Cidal)
Mala Ademê Noto
Mala Alîyê Remê Zînê (Tekyol)
Mala Ana fato (Karakuş)
Mala Ana Rihê (Can)
Mala Asoyê Dêwid (Abay)
Mala Awê Hemê (Çavaş)
Mala Awika (Bucak, Avıkanoğlu)
Mala Awoyê Îmxanê (Beyaztaş)
Mala Awoyê Xecê (Payır)
Mala Awzerê Av Cina
Mala Azmiço (Şengül)
Mala Bedîhê Kawa/Kawî (Çiftkuş)
Mala Bedirê Elê Dewrêş
Mala Bedirê Encozî
Mala Bedirê Şivan (Onat)
Mala Bedoyê Ezam (Şanda)
Mala Bego (Şimgar)
Mala Behrîyê Emo (Kılınç)
Mala Behrîyê Xel Hamikê (Bürme)
Mala Bekê (Bingöl)
Mala Bekê Osê Xefê (Naserdin Köyü)
Mala Bekirê El Gurî (Eryılmaz).
Mala Bekirê Em Lewendê (Üçlü)
Mala Bekirê Ferso (Akçan)
Mala Bekirê Hem Gulî (Dilak)
Mala Bekirê Sînoyê Zelê (Kadak)
Mala Bîloyé Xezalé (Mala Sînoyê Hemê Kinik)
Mala Bûboyê Bastiqê Qondereçî (Salık)
Mala Cehmûsa (Camızcı)
Mala Celloyê Zilfê (Çalışkan)
Mala Celloyê Firneçî (Yem Sanayinde çalışıyordu)
Mala Cemala (Pertav).
Mala Cemalê Sihhîye (Karakılçık)
Mala Cemê (Kuşuçar)
Mala Cemîlê Kosan (Tüysüz)
Mala Cemîlê Muxtar (Koyunoğlu, Koyun)
Mala Cemîlê Nûrikê (Abak)
Mala Cemoya Hemamçî (İrfan Taşkın’ın annesi)
Mala Cewerê Telûcê (Çetin)
Mala Cewerê Xanê (Tav)
Mala Cilika (Çiftyürek)
Mala Cim Keleşê (Olgun)
Mala Cimê Kulo ( )
Mala Cimoyê Berber (Göçüncü)
Mala Cimoyê Husên (Şiltakçı)
Mala Cimoyê Kal Emîn
Mala Cimoyê Keleş (Olgun)
Mala Cimoyê Zelo
Mala Cînco (Irmak, Kaya, Cinco)
Mala Darê (Tacar)
Mala Dedê Kezê
Mala Delê Gormen (Nasrettin köyü)
Mala Deli Îbo (Laba)
Mala Deli Mihemed
Mala Dewrêş (Aydoğdu)
Mala Ehmedê Bendik
Mala Ehmedê Cemala (Evsan)
Mala Ehmedê Darê (Tacar, Cambaz)
Mala Ehmedê Edo
Mala Ehmedê Hecî (Ji Hec Musan)
Mala Ehmedê Manga
Mala Ehmedê Rizgo (Honca)
Mala Ehmedê Xeloyê Elî
Mala Ehmedê Zilo (Güzel)
Mala Ehmo Çillek ()
Mala Ehmoyê Ewo (Seymen)
Mala El Horik
Mala El Potî (Sancılı)
Mala El Zeynika (Yüksekyayla)
Mala Elê Elita (Akın)
Mala Elê Nistê (Bağış)
Mala Elfa Xema (Aşa)
Mala Elî û Hecîyê Hewê (Karakeçili)
Mala Elî Xelê (Deme)
Mala Elîkoyê Lastikçi (Gürsel, Gümüşlü)
Mala Elîyê Bedo (Şanda)
Mala Elîyê Bekçî / Macir (Aşit)
Mala Elîyê Bişo (Yalçınkaya)
Mala Elîyê Evdî/Avdê (Çavgun ve Yılmaz)
Mala Elîyê Evdikan (Demirkoç)
Mala Elîyê Ewra (Aktan)
Mala Elîyê Hewê (Karakeçili)
Mala Elîyê Honîya (Asar)
Mala Elîyê Horê (Barlik)
Mala Elîyê Kezek (Budak)
Mala Elîyê Kurdê (Çetin)
Mala Elîyê Macir (Çiftçi)
Mala Elîyê Mille (Yelekçi)
Mala Elîyê Mistê (Bağış)
Mala Elîyê Mûdê (Kem / Muratoğlu)
Mala Elîyê Pîrhewikê (Ufak)
Mala Elîyê Qondereçî (Ciba)
Mala Elîyê Rehmê (Bıdık)
Mala Elîyê Remo (Yakışma)
Mala Elîyê Silo (Yakıcı)
Mala Elîyê Sinca (Faik Köyünde)
Mala Elîyê Tama
Mala Elîyê Welî (Bakan)
Mala Elîyê Xezalê (Sarıkuş)
Mala Elîyê/Eloyê Mînê (Özbek)
Mala Elokê (Adak)
Mala Eloyê Zînikê (Çobanyıldız)
Mala Em Altûn (Uzun)
Mala Emdlevend
Mala Eme Reşa (Maça)
Mala Emela (Evin)
Mala Emînê Berber (Zaman)
Mala Emînê Uco (Ayiş)
Mala Emmarê (Dadaş)
Mala Erewa (Doğan)
Mala Eş Macirê (Eleşgirt, Mihaciroğlu)
Mala Eşa Mehmê (Tekin)
Mala Evdika (Demirkoç)
Mala Evdilqadirê Şê Mihemed (Toprak)
Mala Ebdillayê Bubo (Karayılan)
Mala Evdillahê Hoste Îsa (Paytal)
Mala Evdillahê Keklîk (Kıdık)
Mala Evdirehmanê Macir (Demir)
Mala Evdoyê Husên (Güzel)
Mala Eylas (Demir)
Mala Ezoyê Qehweçî (Ulak)
Mala Fat Mange
Mala Fat Xirbikê
Mala Ferso (Beşkat)
Mala Fethîyê Mistawa (Açıkada)
Mala Fûêd (Aban)
Mala Gebendirisan (Solçetutan, Solucatutan, Çevik)
Mala Gero
Mala Giharîya (Karakaya)
Mala Guja (Demirkol)
Mala Gulî Sofî Welo (Oflaz)
Mala Gulika (Dede)
Mala Gulîyê Kawî (Tetik)
Mala Gulîyê Kuto/Bekçî (Duymaz)
Mala Hec Beko
Mala Hec Cehfer (Adak)
Mala Hec Cemîlê (Çakmak)
Mala Hec Dedo (Karaca)
Mala Hec Elo (Hızır Sankur)
Mala Hec Ewdillah (Keklik, Kıdık)
Mala Hec Hemdê (Genç)
Mala Hec îdê (Ayran)
Mala Hec Mihemedan (Paydaş, Avcı, Arhan, Koreli)
Mala Hec Mistefayê Kamo
Mala Hec Mûsan (Seymen, Çakmak, Kılıç, Özkaya, Eroğlu, Uruz)
Mala Hec Osmanê Tîpçî (Şeyhanlıoğlu)
Mala Hec Ûsib (Hacıyusufoğlu)
Mala Hec Xelefê Erew (Ayan)
Mala Hecîyê Kûbo (Gülpınar)
Mala Hecîyê Pîrê (Tümek)
Mala Hecîyê Xûnê
Mala Hem Çîya (Şîray)
Mala Hem Deve
Mala Hem Kinik
Mala Hem Reşê
Mala Hem Umerê (Harmanşah)
Mala Hemaça (Dilber)
Mala Hemê Bekiro (Gelez)
Mala Hemê Ceyar (Şiltakçı)
Mala Heme Elîyê Hemra (Aytiş)
Mala Hemê Eyo (Yıldız)
Mala Hemê Gulo
Mala Hemê Huso
Mala Hemê Îsê
Mala Hemê Sîmsar (Milli)
Mala Hemê û Hesê Welî (Babacan)
Mala Hemê Us Mila (Aydın)
Mala Hemedê Hemdê (Kevci)
Mala Hemîdê Kulo / Mala Îs Hemac (Çalışır)
Mala Hemîdê Macir (Yumuşak, Sezer)
Mala Hemika (Oğur)
Mala Hemiylîyî
Mala Hemkê Eyno (Göktepeli)
Mala Hemoyê Bêdir
Mala Hemoyê Cenan (Cenan)
Mala Hemoyê Eyşê (Bakmaz)
Mala Hemoyê Fatê
Mala Hemoyê Hedê (Yalta)
Mala Hemoyê Îmê
Mala Hemoyê Îwoyê Omerêm Kawî (Budur)
Mala Hemoyê Temo
Mala Hemoyê Tûto (Şımarık)
Mala Hemtrake (Yakıcı)
Mala Hemzeyê Umerê Dodî (Karakeçili, Altun)
Mala Hepo (Atmak)
Mala Hes Quling (Şipar)
Mala Hesaga (Doyanç)
Mala Hesboxe ()
Mala Hesenê Gergerî (Yıldız)
Mala Hesenê Koçer (Ersoy)
Mala Hesenê Xeîlkê (Aşağı Ekece-Ray)
Mala Hesenê Zeko (Savaş)
Mala Hesoyê Çerçî
Mala Hesoyê Çilag (Köremen)
Mala Hus Mangê (Vural)
Mala Husê Dewrê (Durmaz)
Mala Husênê Bûbê (Akiz)
Mala Husênê Firneçî (Sanar)
Mala Husênê Manga
Mala Husênê Qereçî
Mala Husênê Şehrîçî (Çoban)
Mala Husna Erew (Şişme)
Mala Huso Gurî (Çoban)
Mala Hussoyê Etikî
Mala Hûta (Karataş)
Mala Îboyê Seydo (Eryılmaz)
Mala Îbram Xelîlê Îmêm (Ağız)
Mala Îbramê Eyşanê (Perse)
Mala Îbramé Macir (Sarman)
Mala Îbramê Qerdîyan (Şindak)
Mala Îbramê Xeraş (Övet)
Mala Îmamê Qereyollari (Küçükkaya)
Mala Îsê Ereb (Şen)
Mala Îsê Nesî (Solmaz)
Mala Îsmeîlê Îsê
Mala Îsmeîlê Kora (Çavgun)
Mala Îsmeîlê Kumik (Dal)
Mala Îsmeîlê Semê Pîrê (Şima)
Mala Îsoyê Rem Elik (Îsê Kerra) (Bozkurt)
Mala Îwiş (Şımık)
Mala Kalê Dêw (Adak)
Mala Kalê Hêjîran (Polat)
Mala Kalê Misto
Mala Kalê Nihîtan (Bâğı)
Mala Kalikan (Cıdır)
Mala Kawan (Tetik, Bodur, Çiftkuş, Benzin, Kem, Salihoğlu, Narin, Gelez)
Mala Kekoyê Macir (Çekiş)
Mala Ker Xello
Mala Kerîmê Fatê (Doğru)
Mala Kerkaxa (Polat)
Mala Keyê (Naserdînê) (Özdemir)
Mala Kezê (Polat). Kütüphane memuru Mehmet Polat)
Mala Komika (Olukçu)
Mala Koşkêr (Kaya)
Mala Kozika (Alıcı)
Mala Kudê (Fırıncı Şevket Yaba)
Mala Kutika (Çatlak)
Mala Mamo (Atalay)
Mala Mehmê Sêlih (Çalışır).
Mala Mehmûdê El Nas (Akyıldız)
Mala Mehmûdê Kemma (Kama)
Mala Mehmûdê Masîya / Helîsê (Bebe)
Mala Mehmûdê Qehweçî (Genç)
Mala Mehmûdê Resimçî (Yelkenkumral)
Mala Mekko
Mala Mel Emîn (Sakınış)
Mala Melekê (Bendaş)
Mala Melle Îsa (Ökten)
Mala Melle Osman (Naserdin köyü)
Mala Memê Gran
Mala Meqsûdê Kinê (Acin)
Mala Meqsût Çawûş
Mala Miçê Kinik (Çiçek)
Mala Miçoyê Rihê (Coşkun)
Mala Miçoyê Seydo (Özbek)
Mala Miftîyê Kevn (Müftüoğlu)
Mala Mihêdînê Cindar (Yalgın)
Mala Mihemedê Kaviran (Koç)
Mala Mihemed Şahê Qoço (Avcı)
Mala Mihemed û Cewerê Şêxî (Kandal)
Mala Mihemedê
Mala Mihemedê (Duru)
Mala Mihemedê Awo (Beyaztaş)
Mala Mihemedê Besê (Olukçu)
Mala Mihemedê Beyazê Macir (Düşmez)
Mala Mihemedê Bozo (Saçıntı)
Mala Mihemedê Çilag (Büyük)
Mala Mihemedê Efikê ()
Mala Mihemedê Êyşê (Varan)
Mala Mihemedê Gulikê (Dede)
Mala Mihemedê Hemê Şilê (Çiçek)
Mala Mihemedê Îsmeîlê Xelo (Gümüş)
Mala Mihemedê Kalê (Dev)
Mala Mîhemedê Mangê (Oğur)
Mala Mihemedê Memê (Mersin’e yerleştiler)
Mala Mihemedê Mihemed (Tekin)
Mala Mihemedê Pisika (Ten)
Mala Mihemedê Sorgulo
Mala Mihemedê Şaybê (Birinci)
Mala Mihemedê Şehpelîyê (Yetkin)
Mala Mihemedê Şîşman – Almanci (Karakılçık)
Mala Mihemedê Tacdîn Macir (Seyman)
Mala Mihemedê Xan Erewê (Urluk)
Mala Mihemedê Xatûnê (Bağıran)
Mala Mîqdatê Dînkçî (Bülbül)
Mala Mîralîya Cumoyê Kalê (Şahin)
Mala Mircê (Nitelik)
Mala Mîrza
Mala Misoyê Cemîlê yê Macir (Hançer)
Mala Mistawa (Çanga)
Mala Mistefa Emî (Ekinci)
Mala Mistefayê Çilag
Mala Mistefayê Gulî (Bürtürk)
Mala Mistefayê Mehmûd (Dehşet)
Mala Mistefayê Osê (Kılıç)
Mala Mistefayê Qelenderan (Kalender)
Mala Mistefayê Serê (Gürmen)
Mala Mistefayê Zelxê (Çeçe ve Ersoy)
Mala Mistoyê Dînik (İmren)
Mala Mistoyê Fatişê
Mala Mistoyê Melekê (Yağır)
Mala Mistoyê Sêdiq (Aybar)
Mala Mişraqan (Aksakallı)
Mala Mizûran (Yüksekyayla)
Mala Mûdê (kem, Muratoğlu)
Mala Muslumê Qesab (Antalya’daki Heqîyê Qesab’ın babası)
Mala Muslumê Şeyîna (Evik)
Mala Musoyê Cano (Bulut)
Mala Naylon (Söyler)
Mala Nedîmê Hesko (Oymakçı)
Mala Nezîf û Umerê Telaqa (Polat)
Mala Os Xalitan (Şiltak, Halitoğulları, Şık)
Mala Osê Çep (Davulcu)
Mala Osê Helîmê (Beyazdaş)
Mala Osê Kawa (Benzin)
Mala Osikê Demircî / Hemoyê Sakînê (Karataş. Ermeni ailesiydi İskendurun’a yerleşti)
Mala Osman û Cewherê Xefê
Mala Osmanê Bekçî (Tekadam)
Mala Osmanê Çerpekê (Kavak)
Mala Osmanê Elî (Çat. Mersin’e yerleştiler)
Mala Osmanê Evdika (Demirkoç)
Mala Osmanê Îsê
Mala Osmanê Îsmeîl (Karakılçık)
Mala Osmanê Îsmeîlê Helîsê
Mala Osmanê Kalê
Mala Osmanê Kirtleme
Mala Osmanê Silt Bûkê
Mala Osmanê Şîşko
Mala Osmanê Tîpçî (Şeyhanlıoğlu)
Mala Osmanê Xerzo
Mala Osniya (Can)
Mala Pûko (Eryılmaz)
Mala Qadirê Bezik (Dere)
Mala Qadirê Eledînî / Bêzkî
Mala Qadirê Evdika / Erebeçî (Karameşe)
Mala Qadirê Gulikê (Mersin’e yerleştiler)
Mala Qadirê Xalîyî (Paytal)
Mala Qadirê Xuşxuşkê (Maç, Manap)
Mala Qadoyê Kalê (Cenan)
Mala Qadoyê Şık
Mala Qazana (Durmaz)
Mala Qefera (Perk)
Mala Qenco (Salıcı)
Mala Qeremanî (Ocak)
Mala Qoçoyê Cemîlê
Mala Qoçoyê Çawûşa
Mala Qotika (Çatlak)
Mala Rem Dîk
Mala Rem Umukê (Barlas)
Mala Remê Axca (Çaltı)
Mala Remê Dizê (Çevirici)
Mala Remê Elîşêr (Yaba)
Mala Remê Emînê (Ünel)
Mala Remê Gulo (Yavuz)
Mala Remê Kinê (Savan).
Mala Remê Osê (Yüksekyayla)
Mala Remê Sêdiq (Aybar)
Mala Remê Şêro
Mala Remê Xidê (Üçkan)
Mala Remê Zînê (Tekyol)
Mala Remezanê Seferî (Tofan)
Mala Remo Şeytan (Ökten)
Mala Remoyê / Fata Suwreglî (Demir)
Mala Remoyê Bergîra ( )
Mala Remoyê Hazirdîn ( ).
Mala Remoyê Kawî (Barın)
Mala Remoyê Nûrikê (Abak)
Mala Remoyê Tejîya
Mala Remreq (Balkan)
Mala Remzanê / Remoyê Koko (Bencik)
Mala Remzanê Çilag (Dağ)
Mala Remzanê Çîpreş
Mala Remzane Mele Umer (Kolbüken)
Mala Remzanê Qilêçî, Sobeçî (Akçakaya)
Mala Resûl (Narin)
Mala Sadiqê Mihacir (Dilmen)
Mala Sakîna Xedeme (Karataş)
Mala Salihan (Delebe, Dirlik, Ciba, Delik, Delen, Çenek, Salihoğlu)
Mala Salihê Aliş (Akyıldız)
Mala Sawûna (Kılıçoğlu, Ulusoy, Atasoy)
Mala Seîdê Arzûhalcî (Görüş)
Mala Selîm �� Osmanê Macir (Çelik)
Mala Selo Gurî
Mala Seyîdê Gulikê (Dokuz)
Mala Silêmanan (Bayık, Baysal, Bayat, Bebe, Düzme, Baytak, Bayrak, Baydar, Baylan, Benzer)
Mala Sileymanê Fîrketcî (Çetintaş)
Mala Siloyê Eliko
Mala Siloyê Horê Şemê
Mala Siloyê Elê Xerzî (Felek)
Mala Siloyê Kerîm (Doğru)
Mala Sînikan (Kardaş, Hamak, Cılkez, Cizak, Cikay, Bakay)
Mala Sîno Şık
Mala Sînoyê Hec Osmên (Demir)
Mala Sînoyê Hesê Îsê (Tetik)
Mala Sînoyê Perelî (Kaya)
Mala Sînoyê Reco (Karahan, Karahanlı, Ulusoy, Acar)
Mala Sînoyê Topêl
Mala Sînoyê Umer
Mala Sînoyê Xanê (Aşan)
Mala Sînoyê Zelê Yê Kawî (Sansak)
Mala Sînoyê Zeynewê (Çobanyıldız, Boz)
Mala Sofî Dedo (İpar)
Mala Sorikê (Elmas)
Mala Suloyê Hore Şemê (Cambaz)
Mala Şamikan
Mala Şelpatîya (Şefkatlı)
Mala Şerîf Şêx Qadir (Gürmen)
Mala Şerqîya (Bardak)
Mala Şêx Durî (Süzen)
Mala Şêx Fatmê (Salgın, Salgut, Saltuk Şeyhanlıoğlu)
Mala Şêx Îs (Tektaş)
Mala Şêx Omerê Horik (Kente)
Mala Şexê Sofî (Acar)
Mala Şêxmûsê Hemê Dedê (Akbay, Çavuş, Sağır)
Mala Şêxmûsê Kirtleme
Mala Şêxoyê Dodkî
Mala Şêxoyê Evdî
Mala Şêxoyê Kalê (Canan)
Mala Şêxoyê Kera
Mala Şêxoyê kurêsî
Mala Şêxoyê Mihemed (Sert)
Mala Şêxoyê Necar (Çiçek)
Mala Şêxoyê Suwreglî (Yenmez)
Mala Şopçî (Kat)
Mala Şukrîyê Cindar (Yazgılı)
Mala Taco Macir (Durmaz)
Mala Tahîrê Macir
Mala Tajdîn (Seyman)
Mala Tewfîqê Loqenteçî (Aslan).
Mala Tirpa (Toprak)
Mala Topalan
Mala Tûto (Şımarık)
Mala Ume / Eme Reş
Mala Umerê Bega (Özmen)
Mala Umerê Besê
Mala Umerê Cimê (Cadur)
Mala Umerê Kawî (Benzin
Mala Umerê Kinik (Ödemiş)
Mala Umerê Xidir (Beyazçiçek)
Mala Umo Rovî
Mala Ûsê Begê
Mala Ûsê Beyazê (Avcı)
Mala Uzêrê Zewekê (Sevgi)
Mala Wehbî (Sakınış)
Mala Welle Osman (Can)
Mala Weysîyê Mele Elî (Yiğit)
Mala Xelîl û Elîyê Macir (Çiftçi).
Mala Xalitê Kera
Mala Xan Erewê (Urluk)
Mala Xelefê Erew (Ayan)
Mala Xelîlê Xocê (Erew?) (Çardak)
Mala Xelo Gurî
Mala Xeloyê Awo (Beyaztaş, Akgün)
Mala Xeloyê Emê (Yavuz)
Mala Xeloyê Fat Hecerê / Xeloyê Pîqop (Butik)
Mala Xeloyê Hewê (Karakeçili)
Mala Xeloyê Hino (Erkaymaz)
Mala Xeloyê Tîpçî
Mala Xeloyê Xêlit (Arka)
Mala Xerza (Çetindağ, Felek)
Mala Xoce Salih (Cengiz)
Mala Xoce Semho (Aytiş)
Mala Xocê Şûtik (oyuncu Bülent İnal’ın ailesi)
Mala Xuzorîya (Wehab û Elî) (Eryıldırım)
Mala Yaza Parlix (Çat)
Mala Zeyn Kullek
Mala Zîmirkan (Gardiyan Mehmet Bıçak ailesi)
Mala Zînikê (Çobanyıldız)
0 notes
pazaryerigundem · 8 months ago
Text
2024 Grand Model Of Türkiye yarı finaline muhteşem tören
https://pazaryerigundem.com/haber/178731/2024-grand-model-of-turkiye-yari-finaline-muhtesem-toren/
2024 Grand Model Of Türkiye yarı finaline muhteşem tören
Tumblr media
2024 Grand Model of Türkiye yarı finali Duygu Yazıcı önderliğinde Hilton Kozyatağı İstanbul’da muhteşem bir törenle gerçekleşti.
İSTANBUL (İGFA) – Yarı final elemelerinde yarışmacılarfinalist olmak için podyuma çıkarken jüri üyeleri 20 kadın 20 erkek yarışmacıyı seçmek için zorlu bir oylama yaptı.2024 Grand Model of Turkiye yarı finalinde sanat moda ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri yer aldı.
Zeynel Gür, Hazar Gür, Taner Uğan, Emir Şenkül, Asil Çağıl, G��ktuğ Akın, Evrim Yaşlak, Evren Yaşlak Turgay Kıran, Muzaffer Çaha, Muammer Kapucuoğlu, Hamza Efe Kapucuoğlu, Suat Ünal, Sabiha Sefer Ünal,  Mustafa Bozkurt, Mevlüt Dede, Hakan Solaker, Serkan Çılgın, Ekaterina Cebeci, Halil Cebeci, Mesut Büyüksofuoğlu, Emre Gözükan, Esin Yum, Zeliha Çal, Oktay Seven, Cengizhan Ekizceli, Başak Ekizceli, Oğuzhan Akgül, Meral Tunca, Zeliha Sunal, Tamer Köseoğlu, Mert Güler, İlhan Arık ana sponsorlardan Bht Clinic Tema Hastanesi yöneticileri Sinan Acet, Erkan Yeter oylarını kullanarak finalistleri belirlediler.
Tumblr media
Bu yıl jüri koltuğuna oturmaya hak kazanan yarışmacı 2023 Grand Model Of Türkiye First Runner Up Göktuğ Akın ve 2023 Grand Model Of Türkiye kraliçesi Deniz Eser oldu.
Yarışmanın finali 20 Ekim’de Duayen Modacı Yıldırım Mayruk onursal başkanlığında Hilton Kozyatağı İstanbul’da gerçekleşecek.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
sizekitap · 4 years ago
Text
Münip Utandı ve Türk Sazları Topluluğu 3. Selim’den Münir Nurettin’e (Etkinlik)
Tumblr media
Münip Utandı ve Türk Sazları Topluluğu, 2 Eylül’de bir Osmanlı-Türk musikisi konseri ile müzik tutkunlarına gerçek bir şölen sunacak.
3. Selim’den Münir Nurettin’e, şarkılardan saz eserlerine uzanan, çok seveceğiniz bir repertuar ile karşınızda olacaklar. Bu konserin repertuarı Münip Utandı tarafından müzikseverlerin beğenisi ön planda tutularak hazırlandı.
Münip Utandı 24 Ağustos 1952’de Antakya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Antakya’da tamamladı. İÜ Hukuk Fakültesi’ndeki yükseköğrenimi sırasında, Ruhi Ayangil yönetimindeki Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Korosu’na, Ali Rıza Kural yönetimindeki İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Korosu’na, Melahat Pars yönetimindeki Kadıköy Musiki Cemiyeti’ne ve Süheyla Altmışdört ile Ender Ergün yönetimindeki Üniversite Korosu’na devam etti. 1975’te kurulan İstanbul Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nun ilk kadrosunda yer alarak, çalışmalarını büyük destek ve teşvik gördüğü Nevzad Atlığ ile sürdürdü. Koronun yurtiçinde ve yurt dışında verdiği konserlerde TV ve radyo programlarında solist olarak görev aldı.Çok sayıda özel konser veren Utandı, TV dizilerine, tiyatro oyunlarına ve radyofonik piyeslere sesi ile katkıda bulundu. Uluslararası İstanbul Festivali, Bach Günleri, Gaetano Donizetti Bergamo Musica Festival, Akl-ı Selim’in Müziği, Ülker Türk Müziği Günleri, Gülnihal, Uluslararası Adalar Festivali, Nardis Jazz Club, I. Edebiyat Mevsimi Festivali gibi birçok festivale ve etkinliğe solist olarak katıldı. Aynalıkavak’tan Kalamış’a, Münip Utandı, Bitmese Sevgi, Seslenişler Bekleyişler, Mevlana Yolu, Gidem Dedim, Çeşm-i Dil, Boğaziçi, Fikrimin İnce Gülü, Yeşil Bursa, Türk Hava Yolları 75. Yıl CD’si, Eski Şarkılar, Kûy-i Hicaz, Titrer Yüreğim ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin araştırma projesi olarak; klasik Türk musikisinde az kullanılmış makamlardan oluşan Danyal Mantı’nın besteleri albümü Nadide İnciler I ve II  ile birlikte 16 albümü yayımlandı. Bir dönem Açık Radyo’da Unutulmuş Ne Varsa adlı canlı solo programı sundu. Yansımalar, İncesaz, Nevasaz, Ruhi Ayangil Meşk Birimi, OMAR (İstanbul Üniversitesi Osmanlı Müziğini Araştırma ve Uygulama Merkezi) gibi birçok toplulukla konserler verdi. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Bilimsel ve Sanatsal Etkinlikler Düzenleme Kurulu (BİSED) tarafından düzenlenen “Ustalarla Atölye Çalışmaları” adı altında Master Class programında dersler verdi. Ayrıca İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda üslup ve repertuvar dersleri verdi. Münip Utandı ilk kez 2013 yılında Beyoğlu Belediyesi ve Türk Musikisi Vakfı tarafından düzenlenen Itrî Müzik Ödülleri töreninde klasik Türk müziği dalında yılın ses sanatçısı olarak ödül aldı. 2015 yılında ESKADER tarafından düzenlenen törende de Türk müziği dalında ödüle layık görüldü. “Eski Şarkılar” adlı albümü, Mavi Nota müzik ödülleri kapsamında yılın Türk müziği albümü seçildi.2017 yılında, TÜBİTAK’ın kabul ettiği ilk Türk müziği projesi kapsamında eserler seslendirdi. Müzik dışında stilize çalışmaları yapan sanatçı, eserlerini 1994’te Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde sergiledi.
Halen görev yaptığı Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda uzun yıllar sanat kurulu üyeliği de yapan Münip Utandı ses sanatçısı Ceyda Utandı ile evli olup zaman zaman birlikte konserler verdiği İTÜ Türk Musikisi Konservatuvarı mezunu ses sanatçısı Merve Utandı Kalkan’ın babasıdır. Sesinin genişliği ve orijinal rengi ile son dönemin önde gelen yorumcularından biri olarak kabul edilen Münip Utandı, korodaki görevinin yanı sıra Haliç Üniversitesi Konservatuvarı’nda ve Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’nda üslup ve repertuvar dersleri vermektedir. Anne ve Bebek Sağlığı Vakfı mütevelli heyetinde yer alan ve bu vakıf yararına çeşitli konserler de veren sanatçının hatıralarını içeren “Bir Meşaledir” isimli kitabı 2016 yılı sonunda Kubbealtı Neşriyat tarafından yayımlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’ndan 2017 yılında emekli olmuştur. 
PROGRAM Muhayyer Sünbüle Şarkı  3. Selim – “Ey Gonca-i Nazik Tenim”  Muhayyer Şarkı Dede Efendi – “Sevdiceğim Aşıkını Ağlatır”  Muhayyer Divan – (sahibi meçhul) – “Ok Gibi Hublar”  Güfte: Aşık Dertli   M. Nurettin Selçuk – Hicaz Şarkı “Aziz istanbul “ Lem’i Bey, Güfte: Rıza Tefik Bölükbaşı – Hicaz Şarkı “Hastayım Yalnızım” Refik Talat Alpman – “Hicaz Saz Semaisi” Kaptanzade Ali Rıza Bey, Güfte: Ömer Bedrettin Uşaklı Hicaz Şarkı “Kapıldım gidiyorum” Dede Efendi – Birbirine bağlı iki Hicaz Şarkı “Ey Büt-i Nev Eda” “Şu Karşiki Dağda Bir Yeşil Çadır”.      
-ARA-
Münir Nurettin Selçuk – Nihavend Şarkı “Hatırla Maziyi Mesudu”  Yesari Asım Arsoy – Nihavend Şarkı “Hisarlı Kız” Osman Nihat Akın – Nihavend Şarkı “Güzel Bir Göz Beni Attı Bu Derin Sevdaya” Mısırlı İbrahim, Güfte: Ahmet Refik Altınay  Nihavend şarkı “Semalardan Güneş Hala İnmedi”   Münir Nurettin Selçuk, Güfte: Behçet Kemal Çağlar  Nihavend şarkı “Kalamış “ Refik Fersan – “Nihavend Saz Semaisi”  Münir Nurettin Selçuk, Güfte: Cahit Sıtlı Tarancı  Mahur Şarkı “Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer”  Münir Nurettin Selçuk, Güfte:Vecdi Bingöl   Mahur Şarkı “Aşıka Bağdat Sorulmaz” 
Hakan Erdoğan Prodüksiyon tarafından düzenlenen festival; TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sabancı Üniversitesi, Le Meridien İstanbul Etiler, ve Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi’nin tarafından desteklenmektedir.  Kapılar 19.00’da açılır, konserler 20.30’da başlar.
Vale hizmeti ücretlidir. İletişim: [email protected] 
Kaynak
devamı burada => https://sizekitap.com/etkinlikler/munip-utandi-ve-turk-sazlari-toplulugu-3-selimden-munir-nurettine-etkinlik/
0 notes
muhendisdenizkizi · 8 years ago
Text
Kilit noktalarımız vardı
                Kilit noktalarımız vardı. Her birimiz ayrı dünyalardık ve birleşince bir hengame yaratırdık. Beraber oturur, beraber kalkardık. Dağılır, tekrar birleşirdik. Birlikte ağlamaz, birimiz ağlarken onu güldürür; birimiz düşse yine onu kaldırırken gülerdik. Biz hep gülerdik. En duygusal anlarımızda bile bir trollük çıkar, bir dengesizlik olur biz hep gülerdik. Kütüphanenin çalışma odalarında sabahlardık. Ders çalışmaktı maksadımız ama hiç beceremeden eğlenirdik. Koridorlarda nerde priz görürsek oraya yapışırdık. Çokça fotoğraf çekinir, gülme krizlerine girerdik. Yer kapardık. Mescidde kopardık. Voleybol oynama çabalarımız vardı. Topu tavana bile kaçırmıştık. Bir Umut'tu bizim adımız, kaybederken gülerdik. Ne kadar odaklanamasak da sınıfın en iyileri bizdendi. Kod yazardık sabahlara kadar. Masaları atar salona, kurulurduk yeşil koltuklara. Snaplerimizde saatleri sayardık. Tuba, Büşra'nın belini kütletirdi. Sürekli hayatımızda değişik bir şeyler olsun der, çiğ köfte yerdik. Gül dağıtmıştık herkese. Mescidde üst üste yatardık. Sabah, tan ağarırken bahçede futbol oynardık. Gece yarısı karanlıkta basketbol oynayıp bağırarak kaçardık. Yangın merdivenlerinde çikolata yerdik. Quizlerden quizlere koşar, yine mi Ferdi diye isyanlara girerdik. Kulüp etkinlikleriyle uğraşırdık, düğün fotoğrafçımız bile vardı. Hepimiz beraber çalışıp her işi yapardık. Şiir dinlerdik, müzikli. Asansörlerde karşılaşırdık çoğu kişiyle yada biz kapatırdık asansörü ve saçımızı başımızı düzeltirdik. Ben ne dersem onu yapmazdık; onu yemeyelim derdim, yerdik; onu almayalım derdim; alırdık. Böyle de güzel anlaşırdık. Aramızda en mantıklısı Büşra diyebilirim sanırım ve de Tuba olabilir. Ya da Gülsen. Tamam, aslında bazen gelişi güzel davrananlar sadece Nurevşan'la ben olabilirim. Tuba ve Büşra'nın kendilerine göre burun sorunları olup bunu dile getirirken beni hep güldürürlerdi. Programlama lablarında uyuklar, snap yarışlarına girer; herkes birbirini çekerdi. Masa tenisi oynayamaz, ordan oraya top fırlatırdık. Büşra'yla dede terlikleri giyerdik. Ders aralarında kakaolu sütlerimiz hazırdı. Konferanslara, seminerlere akın ederdik. Canlı langırt oynar, dilek fenerleri uçururduk. Bahçede isyaan şarkısına eşlik ederdik. İvedik yollarında yeri gelir yürürdük. Derslerde birbirimizi trollemeye çalışır, köşeye çekilir telefonla konuşurduk. Hadi hadi bowling diye diye oynardık hep. Tuba'nın arabası vardı. Erkeklerin soyunma odasında dişlerimizi fırçalardık. Deneme kabinlerindeki çabalarımız, danslarımız vardı. Merdivenlere, duvarlara yazdığımız şiirler. Kulüp toplantılarımız vardı bitmek bilmeyen. Gazete ve dergi odasındaki koltukları birleştirerek çalışma ortamı ayarlardık, sonra bir şeyler yer, yatardık. Şiir kafemiz vardı bir zamanlar, şiir okumak hariç her işte kullanılan. Sınav haftaları orada toplanıp gitar çalanlar ve şarkı söyleyenler olurdu. Biz de dinleyici. Bir ara gözüm şişmişti ve koridorda gözüme çay banyosu yapardım. Kütüphanede gerçek yüzümüz çıkar, trollenirdik bol bol. Bahar şenliklerinde deli gibi ağlar, çimlere yatardık. Konserlere gider, sahnelere çıkardık. Doğum günlerinde hep bir grup açar, tam anlamıyla başarılı olamadan onu kutlardık. Sarılmalarda fake atar birbirimize dolanırdık. Edebiyat sokağındaki panoya asılırdık çoğu zaman. Kimi notları beğenmez kaldırır, yenisini yazardık doyasıya. Mantık devreleri lablarında boardları görür görmez snaplere başlardık. Bir şeyler yapıyoruz şurada, görün. Pizzaya mum dikerdik. Gezilere gider, otobüs maceralarına atılırdık. Tabut bile görmüştük fare ölüsüyle. Birçok şehirlere kazıdık anılarımızı. Hangisi fark etmez hep köpeklerden kaçardı Tuba, Gülsen ve Büşra. Ezan okunmadan namaz kılardık, öyle de ehliydik. Aynı desenli çoraplar giyerdik. Saçma sapan hareketlerde bulunup, misal dil çıkarmak yada el kol hareketi yaparken what can i do something capsine yol açarak fotoğrafları batırırdık. Gülsenle böcek anımız da vardı. Asansörde en iyi nasıl ölünür tartışmaları yapardık. Otomatların önüne oturur, bir şeyler alırdık. Hepimizin içinde bir çürük elma vardı. Çap yapan kızlarımız, çap yaptığı bölümdekileri de ezip geçerdi. Onlarla eğlenirdik.
             Kilit noktalarımız vardı. Gülsen, fildi. Egzotik bir ruhu vardı. Onun değişik yorumları ve tatlı tepkileri beni her zaman güldürürdü. Sessiz sinirlenirdi, kimseye dokunmadan aramızda ilerlerdi. Tuba ile ilişkileri hala tam çözülememiş ama mükemmel bir bağ olduğunu düşünürüm. Onların komik kavgaları.. Gülsen aynı zamanda kahveydi. Sütlü kahveyi bana sevdiren kız. Miki fare gibi şirin. Bol bol kitap okur, onun okudukları da çok değişiktir. D&R en sevdiği mekanlarından diyebilirim. Betül'ü çok sever. Çok hassas ve kırılgan bir yapısı olduğu gibi insanları umursamamayı da seçerdi. Kimseyle muhatap olmaz, ona sorulan sorulara bile cevap vermezdi bazen.
              Kilit noktalarımız vardı. Nurevşan, Mevlana'ydı. O, herkese, her şeye karşı kibar ve yumuşaktı. Uysal, eğlenceli ve komik bir kızdı. Hayır demeyi bilmez, her şeye koşardı. Şiir okurken sesi birden değişir, evrende boyut atlardık. Onun duygusal ezgileri vardı. Pilavla ketçap yediği o ilk günü asla unutamam. Makarna, makarnalı börek menüsü de favorimdir; kız utanmasa makarna tatlısı da yapacaktı. Gece yarısı bile yemek yapabilir. Herkesi tanır, fazlasıyla sosyaldi. Afrikalılara karşı ayrı bir empatisi doğup onlarla dost olmayı çok severdi. Ayrıca çizer, boyama yapardı. Onunla kendimi her zaman huzurlu hissederdim. Nurevşan, anne kucağı gibi bana her zaman sıcacık bir yürektir. Vosvosları sever; hippie, vintage gibi akımlarda aklıma artık hep o gelir.
              Kilit noktalarımız vardı. Tuba, havalıydı. Soğuk durur, herkese ısınamazdı ama onun dostluğu da bambaşkaydı. Yavuz Sultan Selim'i sever, aslen Selim isimlerine hastadır. Tuba çok sık hastalanırdı. Minikleri vardı, dünya tatlıları. Bize de kardeşlerine bakar gibi bakar, beslerdi. Dimdik durur, konuşmasını da, kendini ifade etmesini de çok iyi bilirdi. Bebek fotoğrafçılığı istiyordu, biz de onun bizi çekmesini. Bir tarzı vardı ve bizi giydirmeyi hep isterdi. Alışverişi severdi. Kırmızı şalı çok meşhurdur. Bazıları ona bencil dese de öyle değildi. Komikti, seçiciydi. Arabalı sefgilimdi.
              Kilit noktalarımız vardı. Büşra, kıvırcıktı. Asabi saçları onu farklı kılıyordu. Çok kez dalga konusu olmuş, Mustafa'nın elinden çok çekmişti. Bizim bombacımızdı Büşra, ara sıra canı sıkılır balkondan atlardı. En zekimiz ve de en komiğimizdi bence. Onunla bir an bile ciddi olamazdık. O hep mi komik, hep mi şirin? Evet. Fotoğraflarda hemen onu yakınlaştırırdık. Doblo şoförü gülüşü vardı birinde. Siniri de çok pisti. Birden parlayıp birden sönebilirdi. Şiir dinlemeyi severdi. Rock'n roll takılır, müzik tarzı en beğendiklerimdendi. Onun deri ceketleri ve botları efsaneydi. Katıydı bazı konularda ve ben en çok ondan çekinir, korkardım. Çünkü o doğruydu. Onunla adımlarıma güvenirdim. Birbirimizi tamamlardık.
              Kilit noktalarımız vardı. Ben, zımba gibi bir kızdım. Acil durumlarda ya da tembellik anlarımızda diyeyim devreye ben girerdim. Hadi söyleyin bana bir daha ömrünüzde hiç kalemliğinde zımba teli taşıyan bir kız görebilir misiniz? İyi düşünün. Hamburger her ne kadar sivilce yapsa da hayır diyemiyordum. Şato, en büyük hayalimdi. Fotoğraflardan videolar hazırlardım. En çok ben instagramdan fotoğraf paylaşmaya bayılır, kızları sinir ederdim. Deli cesareti de bende vardı sanırım. Sırf şiir yazmak için hiç tanımadığım birinin peşinden koştuğum günleri hatırladım birden. En duygusalları bendim, sürekli ağlardım. Ama yine fazla gülerdim. Çünkü onlarlaydım.
             Onlar mutluysa ben de mutluyumdur. Kızlarım. Bizim kızlar. Sevgi bağımız sarsın bizi, dört bir yanımızı kuşatsın. Araya mesafeler girse de zaman ve mekan değişse de biz hep bir olalım. Üniversiteye başlangıcımı güzelleştiren insanlar. Hayatıma giren en doğru seçimler, sevdiceklerim. İki yılımızı fark etmeden aslında dolu dizgin yaşayıp geçirmişiz. Anlamadan tatmışız bazı şeyleri. En çok onlara güvendim, en çok onlara sığındım. Bazen bazı günlere başlama sebeplerim, güç kaynaklarım. İyikilerim, gülümseme nedenlerim.
           Unuttuğum noktalar, göremediğim ayrıntılar olabilir. Hafızalarımız devreye girer burada da, tamamlar.
Kilit noktalarımız vardı ve hep bir şeylerde artık hep onlarla…
20 notes · View notes
emlakhabercin · 5 years ago
Text
İzmir Büyükşehir Belediyesi koronavirüs salgını nedeniyle ziyarete kapatılan Leonardo da Vinci sergisini 1 Temmuz Çarşamba gününden itibaren yeniden ziyarete açıyor.
#gallery-0-9 { margin: auto; } #gallery-0-9 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-9 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-9 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Koronavirüs salgınına karşı tüm önlemlerin alındığı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) Leonardo Da Vinci sergisiyle birlikte kapılarını ziyaretçilere yeniden açıyor. Salgına karşı alınan önlemler kapsamında ziyarete kapatılan sergi 1 Temmuz’dan itibaren sanatseverlerle tekrar buluşacak. Sanatçının ölümünün 500’üncü yıldönümü nedeniyle düzenlenen “Leonardo da Vinci’ye Saygı” sergisi ziyaretçilerini salgına karşı alınan sıkı önlemler altında ağırlayacak. Girişte ateş ölçümü yapılacak ve maskesiz ziyaretçi alınmayacak.
#gallery-0-10 { margin: auto; } #gallery-0-10 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-10 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-10 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Sergi sanatçıdan ilham alan Tülin Onat, Bedri Baykam, Devrim Erbil, Ergin İnan, Yalçın Gökçebağ, Fevzi Karakoç, Onay Akbaş, Cem Sağbil, Mercan Dede, Barış Sarıbaş, Bahar Oganer, Burçin Erdi’nin heykelleri, yağlı boya eserleri ve video gösterilerinden oluşuyor. Sergiye tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Şair Ahmet Telli, Tiyatrocu Mehmet Erbil ve yazarlar Nedim Gürsel, Sunay Akın, İbrahim Karaoğlu, Metin Celal, Dr. Mustafa Tolay, Durmuş Akbulut ve Yalın Alpay gibi isimler destek verdi. Ressam Onay Akbaş’ın geliştirdiği projenin küratörlüğünü İbrahim Karaoğlu üstleniyor.
Sergi 30 Temmuz’a kadar pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma ve cumartesi günleri 09.00-18.00, pazar ise 12.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Leonardo Da Vinci İzmirlilerle Buluşuyor İzmir Büyükşehir Belediyesi koronavirüs salgını nedeniyle ziyarete kapatılan Leonardo da Vinci sergisini 1 Temmuz Çarşamba gününden itibaren yeniden ziyarete açıyor.
0 notes
ergumuaz · 6 years ago
Text
Açılın Kapılar Şaha Gidelim
Açılın Kapılar Şaha Gidelim
Orhan Aras yazdı…
16. yüzyıl Anadolu’su o güne kadar görülmedik bir göçe maruz kalmıştı. Sivas’tan, Erzincan’dan, Erzurum’dan kalkan Ahmedlu, Avşar, Baharlu, Bayat, Bayramlu, Beğdili aşiretleri Şah’ın şiirlerini okuya okuya dede baba yurdu Anadolu’yu, sisli yüce dağları, uçsuz bucaksız yeşil ovaları bırakıp Tebriz’e, Erdebil’e doğru akın akın gidiyorlardı.
(more…)
View On WordPress
0 notes
bulancakajans-blog · 4 years ago
Text
Alucra Ozan Arif Adını Yaşatacak mı?
Alucra Ozan Arif Adını Yaşatacak mı?
13 Şubat 2019 günü Hakkın rahmetine kavuşan günümüzün Dede Korkut’u Ozan Arif Şirin adı Samsun Atakum ve Ankara Yenimahalle ilçelerinde bulunan parklara verilirken Ozan Arifin Ata toprağı ve doğduğu Alucra İlçesinsindeki duyarsızlığına dur diyen Araştırmacı Tarih yazarı Recep Akın Ozan Arif adını mevcut olan park yada yeni kurulacak olan ilk mahalleye verilmesi hakkında teklifini belirten…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes