#Akın Bağcıoğlu
Explore tagged Tumblr posts
Text
11 yıllık blog hayatımın en geç yıl özeti yazısı oldu, farkındayım. Ancak 7-8 Ocak tarihlerindeki Doktora Yeterlilik Sınavı ve hemen peşinden gelen 12-13 Ocak Açık Öğretim Fakültesi sınavları nedeniyle geciktim. Elbette bu sırada yazıyı ufak ufak yazmaya başlamıştım. Az önce son sınavdan çıkıp geldim ve yazıyı bugün yayınlıyorum.
Çok uzun yıllardır hayalini kurduğum Eskişehir’de yaşamak ve çalışmak hayalimin ilk yılıydı 2018. O kadar çabuk geçti ki geriye dönüp bakınca acaba neler oldu diyorum, unutmuşum neredeyse. Bu yoğunluğun elbete ki büyük kısmı işle alakalı. Ancak kendi özel hayatımızda da bu yıl üzücü birkaç olay yaşadık. Umarım tekrarları olmaz.
Geleneksel “Yılımın Özeti” yazısına hoş geldin sevgili okur. Biliyorsun, biraz uzun bir yazı oluyor bu. 2018 yılında, her ay neler yaptığımı şöyle bir özetliyor, sonrasında ise bir önceki yıl koyduğum hedefler ile bir sonraki yılın hedeflerine yer veriyorum. Blogla ilgili istatistikleri de paylaşıyorum.
Her sene yazdığım üzere, 31 Aralık tarihi meslek hayatımın da işe başlama yıl dönümleridir. Kadere bak ki nasıl altı sene önce Bilecik‘te 31 Aralık günü işe başladıysam, Eskişehir’de de geçen yılın son günü, işe başlamıştım. Son günler yarım gün olduğu için Ocak ayının 2. günleri genelde yıl dönümleri oluyor. Bu yıl Eskişehir’de iş yerindeki mesaimin büyük bir kısmı “Sıfır Atık Projesi” çevresinde döndü. Pek çok sunum ve eğitim programı düzenledik bu konuda. Bir de grafik tasarım işlerimiz epey yoğundu. O açıdan sevgili iş arkadaşlarıma yazının en başında teşekkür edeyim. Bilecik’te kalan eski dostları da unutmuyorum elbette. Onlara da selamlar olsun.
Ocak 2018:
Bu ay bloga 5 yazı yazmışım. Eskişehir’deki iş yerine alışmakla geçti bu ay. Bir de ay sonuna doğru “Süper Kanlı Mavi Ay” isimli bir dolunay yaşandı. Aynı ay içerisinde iki dolunay olması bu yılın en müthiş gök olaylarından bir tanesiydi. Yıl boyu aksamayan tek şey dolunaylarım ve onların yazıları oldu.
Sabhankra, son albümü From The Frozen Mountains‘i yayımlamış. Bununla ilgili Türkçe yazılmış en kapsamlı yazıyı yazdım. Pek ilgi görmedi.
Geçen yılın en başarılı yayım işleri olan Headbang ve Plak Mecmuası dergileri hayatımıza girdi.
IF’te Efendi konserine, akabinde ise ilk defa Anıtkabir‘e gittim.
Şubat 2018:
Bloga 6 adet yazı yazmışım. Bu ay Volkan Türkiye’ye gelmişti. Çok özledim yahu Volkan’ı da. Uzun süre oldu görüşmeyeli.
Çok sevgili balığımız İmpuru öldü. Uzun süredir bizimle olması, bu ölümü daha da üzücü hale getirdi.
Bloodbath‘in bana göre gelmiş geçmiş en başarılı albümü, EP’si olan Unblessing The Purity‘i taa Amerika’dan getirttim.
Efendi’yle İstanbul’a gittik, grup Arpej Yapım firmasıyla anlaştı.
Türker‘le ilk model uçağımı yaptık.
Mart 2018:
Rakam giderek artıyor. 2018 yılında Mart ayında bloga 7 yazı yazmışım. Bu ay çok kıymetli eniştemizi, abimizi, Yaşar Ustamızı kaybettik. Ankara’ya gitmek hiç bu kadar acı olmamıştı. Üstüne bir de hastalandım bu ay. İki üç gün kendimi kaybettim desem yeridir.
Şubat’ta aldığım Deftones White Pony plağının yazısını Mart’ta yazmışım.
Yılın ilk restorasyon işini yaptım. Eski bir döküm dambılı restore edip yeniden kullanılabilir hale getirdim.
Yıllardır çok beğenilen münazara yazımın ikincisini yazmışım.
Nisan 2018:
Hoş geldim
İşler bu ay çok yoğundu iş yerinde. Sadece 3 yazı yazmışım. Üç ay olmuştu, halen yeni geldiğimin farkına bile varamadan koşuşturuyorduk. Böyle olması daha iyi oldu ama. Ben zaten hiç bir zaman bir oryantasyon adamı olmadım zaten. Bu ay iş yerinde bana bir hoş geldin etkinliği düzenlediler. Tayini çıkıp giden bir arkadaşa veda ederken bize hoş geldin dediler. Bu ayın başında, aslında Mart’ın son günündeki dolunayda nasıl duygulanmışım anlatamam. O duyguyla da tüm yıl kullandığım profil fotoğrafımı yapmışım 🙂
Mor ve Ötesi’nin Sultan-i Yegah EP’sini plak formatında aldım.
Mayıs 2018:
Türkiye’nin tek Gilette Blue 3 koleksiyonu
Bu ay 4 tane yazı yazmışım. Ayın ilk gününe Bozcaarmut‘ta piknik yaparak başladık. Herkese tavsiye ederim bu doğal parkı. Yine bu ay içerisinde Ömür Abi‘yle birlikte Büyük Millet Meclisi ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne gittik. Bu iki yeri de ilk defa görme, içerisine girip gezme şansım oldu. Ayın sonuna doğru ise Alper‘le birlikte Gaziantep‘e gittik, neredeyse günübirlik denilebilecek bir kaçamakla.
Gillette Blue 3 koleksiyonum kesin olarak tamamlandı.
Ayın sonunda Alper’le birlikte Gaziantep’e gittik. O tarafa yaptığımız ilk yolculuktu. Yemek içmek bir yana, aylar sonra kardeşleri de getirilecek Çingene Kızı Mozaiği‘ni ilk defa gördük.
İş yerinin yakınında bir panayır yapıldı
Haziran 2018:
Bu ay da 4 yazı yazmışım sevgili okur. Vega‘yla dolu, müzikle dopdolu bir ay geçirmişim. Süper.
Vega, Delinin Yıldızı parçasına klip çekti. Geç oldu ama nihayet oldu.
Toplu tişört bastırdık. Süper bir yazım hatası yaptık.
Vega, Delinin Yıldızı albümünün plağını çıkardı.
Yılın en büyük projesi olarak eski bir notebook panelinden televizyon yaptım.
Temmuz 2018:
Yılın en çok sevdiğim ayı. Bu ay bloga 5 tane yazı yazmışım. Bir önceki ay yaptığım anketin sonuçları doğrultusunda OT Dergisi‘ni almayı bıraktım.
Hafize ve Mustafa evlendiler ! Taa Burak‘ın düğününden beri bir araya gelemiyorduk. Süper oldu. Bu düğünde Alper, Ender, Murat‘la birlikte biz de sahneye çıktık.
Hayatımın gerçek anlamda, ilk ve tek doğum günü sürprizini yaşadım. Otuz yaşıma girebileceğim en müthiş sürprizle girdim.
Muazzam bir ay tutulmasını, aşık olduğum Dolunay’ı gözlemledim.
Ağustos 2018:
Toplam 4 yazı yazmışım. Bu ay yaklaşık 8 günlük bir yurt dışı seyahatine çıktık. Balkan ülkelerinin büyük kısmını dolaştık. Epey bir yol yaptık. Sonuçta yazdığım yazılar ise olabildiğince ayrıntılı, gerçekten gitmek isteyen biri için çok faydalı detaylarla dolup taştı.
Proofhead Balkanlar’da: Kosova, Makedonya
Proofhead Balkanlar’da: Belgrad
Proofhead Balkanlar’da: Novi Sad, Saraybosna, Mostar
Proofhead Balkanlar’da: Karadağ, Arnavutluk, Kosova
Eylül 2018:
2018’in en çok yazısını bu ayda yazmışım: Toplam 8 yazı! Bravo. Bu ay sosyal etkinlikler bakımından epey hareketli geçmişti. Alper’in doğum gününü kutladık süper bir akşamda. Bir de hayatımın yeni bir dönemi başlıyordu artık: Doktora Yeterlilik Sınavı Öncesi…
Eskişehir’in ilk TEDx etkinliği, TEDx Odunpazarı’na katıldım.
Yeşim ve Ahmet evlendiler!
Eskişehir’deki ilk toplu bisiklet turuna katıldım.
İş yerindeki abilerimle yeni bir müzik grubu kurduk.
Dünya’daki en başarılı fan kitaplarından bir tanesi olan, Harry Potter ve Kızıl Pelerin‘i okudum. Muazzam.
Biricik yeğenimiz, gözümüzün nuru Aruz pardon, Ruza pardon, Zura da değil, Uraz evet Uraz dünyaya geldi, KeyB baba oldu 🙂
Uraz’a merhaba deyin!
TEDx’te Şevkiye ve Betül’le birlikte
Serkan ve Eren Abi’yle birlikte çalışmalar
Ekim 2018:
Yılın yavaş yavaş sonu gelirken, bu ay 5 yazıyla karşına çıkmışım sevgili okur. Murat bu ay askere gitti geldi. Bedelli askerlikten yararlandı. Erzincan’da 19 günlük askerlikten sonra da ay bitmeden geldi çıktı. Bu ayın son günlerinde İstanbul’daydık. Mustafa ve Alper’le gittik bu geziye. Hem KeyB’yi, hem Sercan‘ı hem de Cihan‘ı gördük. Özlemişiz hepsini de canlarım benim. Bu sayede ilk defa Ülkü‘yle de tanışmış olduk. İstanbul’un bu samimi yönlerini seviyorum bir tek.
Üstadımız Aydın Yavaş‘ın mini bir konserine katıldık.
Eskişehir Kitap Fuarı’na katıldım. Müthiş kitaplar aldım.
Efendi yeni klibini, Youtube’da Netd kanalında yayımladı.
Reflü oldum, bununla ilgili epey sıkıntı çektim.
youtube
Kasım 2018:
4 yazılık, mütevazi bir Kasım ayı olmuş. Bu ay “Sıfır Atık” projesi kapsamında, şehirdeki en büyük otelde, büyük bir etkinlik yaptık. Şimdiye kadar organizasyon ekibinde yer aldığım, en çok katılımcıya sahip etkinlikti. Öncesi ve sonrasıyla tüm ayımızı bu işe harcadık. Kendi adıma bir güzel yanı da yıllardır telefonda görüşüp de bir türlü yüz yüze görüşemediğimiz Eda‘yla nihayet görüşme fırsatımız oldu.
Prof. Dr. Levend KILIÇ‘ın “Fotoğraf ve Kent Belleği” söyleşisine katıldım.
Tolkien Mirası serisini bizzat kendim yaptım.
Doktora için laboratuvar çalışmaları başladı.
Teleskop aldım!
Nihayet uzun süre kendime bir Bluray oynatıcı aldım. LG markalı, ikinci el ama satan kişi hiç kullanmamış. Çok uygun bir fiyata denk gelince kaçırmadım.
Aralık 2018:
Yılın son ayını 6 yazı yazarak kapatmışım. Güzel bir rakam olmuş bence. Bu ay, ilginçtir Eskişehir’de çok çok uzun süre sonra ilk defa davul workshop’u yapıldı. Hem de ardı ardına iki ünlü davulcu tarafından. İkisine de katıldım tabii ki. Özellikle Cengiz Tural‘la tanışmak büyük keyifti. Bu ay Efendi ve Emre Bulut gruplarının yakın tarihlerinde birer konseri oldu. Onu da yazmadan geçmeyeyim. Ha bir de yılın son günlerine doğru biricik abim, İlkan Abim Eskişehir’e uğradı. Sağ olsun buluştuk, süper komik bir akşam geçirdik.
Uzunca bir süre sonra, Antalya’ya gittim.
PTT Kargo, kitaplarımı kaybetti.
Bülent Abi‘nin doğum gününü kutladık.
Cengiz Tural’ın davul workshop’ına katıldım.
Akın Bağcıoğlu ve Doğaç Titiz‘in davul workshop’ına katıldım.
Bülent Kral, doğum günü kutluyor.
Evet, ay ay önemli olayları özetlemeye çalıştım. Şimdi biraz istatistiki bilgi paylaşayım. Bu yıl, blogun altın yılı olan 2013’ten sonraki en muhteşem yılı oldu sevgili okur. Tek eksik toplam 61 olan yazı sayısının biraz daha artabilir olmasıydı. Toplam ziyaretçi ve toplam görüntülenme sayısını geçen yıla göre tam 3 kat arttırdık bu yıl. Buna en yakın sonucu 2014’te almıştım. Okunma sayılarının artması, içerik sayısının düşük olmasına rağmen kalitesinin artmasıyla da alakalı. Halen daha yıllar önce yazdığım pek çok yazı konularında internetin bir numarası.
Bu yılın en çok okunan yazısı “İyi Bir Münazara İçin İpuçları” yazısı oldu. Yazı çok sevilince bir ekleme yaparak bu konuda ikinci bir yazı daha yazdım. Hatta bu yazı, bu yıl içerisinde en çok okunan yazı oldu. Gillette Blue 3 koleksiyonum ilginç bir şekilde çok ilgi gördü ve “Gillette Tıraş Bıçakları Kullanıcı Deneyimleri” yazım, bu yılın en çok okunan ikinci yazısı oldu. Çok ilginç bir şekilde blogu en çok ziyaret eden ülkeler listesinde, ülkemizden sonra ikinci sırayı alan ABD’den giren ziyaretçi sayısı, ülkemizin yarısı kadar. Waov! Üçüncü sırada Çin, dördüncü olarak da Almanya var. Önceki yıllara göre Facebook’tan gelen ziyaretçi sayısı düşmüş. Ancak Twitter inanılmaz yükselmiş. Bir de WordPress’in android uygulaması üzerinde bulunan “keşfet” kısmından epey bir yeni ziyaretçi gelmiş.
Blogda en çok tıklanan görsel bu olmuş. Ancak bundan sonraki en çok tıklamaların büyük kısmı Hafize ve Mustafa’nın düğününde çekilen fotoğraflar için olmuş. O düğün yazısı da, bu yılın en çok okunan ikinci yazısı oldu. “Bir Barışma Hikayesi” yazım ise yılın en çok okunan üçüncü yazısı olmuş. Yıllardır blogun en büyük eksikliği yorum sayılarıydı. Bu yıl da sadece 15 tane yorum almışım.
Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü‘nde bu yıl üçüncü dönemi de geride bıraktım. Çok büyük ihtimalle tüm dersleri geçtim. Bu bölüme çalışmak, bana yepyeni bir çalışma metodu kazandırdı. Tabletimi kullanıyorum artık. USB üzerinden klavye ve mouse bağladım. Ders kitaplarındaki önemli noktaları, burada Office 365 üzerinde buluta depolanan bir Word dosyasına not alıyorum. Hızlı bir şekilde, hem de düzenlenebilir notlarım oluyor. Daha sonra aynı dosyaya istediğim yerden erişebiliyorum. Çıktı alıp sürekli yanımda bulundurabiliyorum. Teknolojinin bu şekilde kullanımı, şaka değil, bu ders çalışma sistemi bana başarı sağladı.
Bu kadar yazıp çiziyoruz, eh buna karşılık aldığımız reaksiyonlar da oluyor elbette. Bazen can sıkıcı, bazen ise gerçekten teşvik edici, keyif verici oluyor bu reaksiyonlar yorumlar. O yorumlardan birkaç tanesini paylaşayım izninle.
İş yerindeki birinci yılım doldu. Bilecik’te beş yıl çalıştıktan sonra Eskişehir’e gelince neredeyse hiç yabancılık çekmedim. Dairedeki hemen hemen herkesi tanıyordum çünkü. Burada yıllar önce, öğrenciyken yaptığım stajdan sonra bile bağlarım hiç kopmamış, aksine arkadaşlıktan dostluğa uzanan bir ivmeyle devam etmişti. Sanki yıllardır çalışıyormuş gibi ilk günlerden itibaren projelere dahil olmaya başladım. Burada önceden de samimi olduğumuz Halil Abi ve Şevkiyet‘in yanı sıra, hemen herkesle müthiş samimi bir ortam kuruldu. Caner‘le uzun süre yol arkadaşı olduk, sağ olsun her sabah beni de aldı götürdü işe. Yazın bisikletle işe gidip gelme hayalim gerçek oldu. Tek tek yazmaya gerek yok ama inan muazzam bir ekip olduk sevgili okur. Bu ekiple de, yıl içinde bir sürü etkinlikte çalıştık. Umarım bu yıl da en az geride kalan yıl gibi hareketli olur.
Bu yıl müzikal olarak güzel geçti, kulaklarımız bayram etti. Sabhankra, yine yılın ilk günlerinde yeni albümünü (From the Frozen Mountains) yayımladı. Yıl boyunca “It Burns” dinleyip durdum. Yılın ikinci yarısında ise At The Gates müthiş bir albüm patlattı: To Drink From The Night Itself. Off, ne albümdü. Hele ki albümle aynı adı taşıyan parça ile Palace Of Lepers. Hele bu ikincisi sabahları işe gidiş marşı oldu benim için. Tabi bir de metal müzik dışında Mabel Matiz ve Maya durumu var. İtiraf etmek lazım, bu yıl Öyle Kolaysa ve Sarmaşık parçalarını defalarca dinledim. Bunun dışında Gojira’nın Silveria, Bloodbath’in Mouth Of The Empty Praise, Jedi Mind Tricks’in Seven, Selda Bağcan’ın Öyle Bir Yerdeyim Ki (ki benim için inanılmaz bir keşif oldu), Hey Douglas’ın Ölem Ben remiksi, Ozan Ünlü’nün Bu Yüzden ve yılın son günlerinde Pal Nostalji sayesinde keşfettiğim Kayahan’ın Elmanın Yarısı parçaları yılın en çok dinlenen parçaları ve unutulmaz keşifleri oldular.
youtube
Bu yıl Mustafa, “Memleket Günleri” isimli bir etkinlik başlattı. Kendisi ilk olarak Adana Günü’nde bizleri ağırladı sağ olsun. Hemen ardından da Alper, Bursa Günü’nde ağırladı bizi. Bu günlerde, herkes kendi memleketinin yemeklerini hazırladı. Masadaki hemen her şey o ile aitti. Hatta su bile 🙂 Bu yıl bakalım Utku‘yla ben nasıl bir gün yapacağız. Ha bir de Koray var tabi ki.
Akvaryumdan haberler: Şubat ayında İmpuru öldü. Mart ayında dış filtre kullanmaya başladım. Müthiş bir kolaylık oldu. Ciddi anlamda suyu temizliyor. Bir de balıklara yapılacak en büyük iyilik ısıtıcı kullanmakmış sevgili okur. Bu sene ısıtıcı kullanmaya da başladım. Su sıcaklığıyla ilgili bir sıkıntım kalmadı. Mayıs’ta, geçen sene Utku ve Hazal‘la birlikte aldığımız köpek balıklarından bir tanesi öldü. Bu yıl yeni aldığım bir sürü balık öldü. Sanırım o sıra balıkları strese sokan bir şey oldu anlayamadım. Yıl sonu itibariyle nüfus yine kalabalıklaştı. Bir köpek balığı (en eski şu anda), ikisi büyük ikisi küçük dört Japon (ikisi teleskop, ikisi normal), biri büyük üçü küçük dört çöpçü (iki küçük çöpçü albino) ve bir de vatoz var. Hepsine uzun ömürler diliyorum.
Eveet, şimdi geldi bu yazının en can alıcı kısmına ve bir anlamda yazının var olma sebebine. Geride kalan yıl içinde hedeflerimin ne kadarı gerçek oldu? Bu yıl için hedeflerim neler olacak? Şimdi bunlardan bahsedeyim biraz da. Geçen yıl ki hedefler ve ne durumda oldukları:
Açık Öğretim ve Doktora derslerini kayıpsız olarak tamamlamak. (Şu an itibariyle, aldığım tüm dersleri verdim, Doktora yeterlilik sınavını da geçtim. Dolayısıyla bu hedef tamamlandı.)
En yakın dostum Alper’le uzak bir yere seyahat etmek. (Uzak derken? Gaziantep’e gittik en uzak. Dolayısıyla bu da gerçekleşti.)
Bir müzik grubunda tam zamanlı olarak çalmaya başlamak. (Bu olmadı işte. Bir grup kurdum ama henüz işler rayına girmedi. O yüzden kısmen diyelim)
Teleskop almak (Aldım! Hatta fazlasını yapıp bir de mikroskop aldım.)
Kendime bir yeni bir bilgisayar toparlamak ve bunu olabildiğince ucuza yapmak. (Yok olmadı.)
İthaki Yayınları’nın Jules Verne Kitaplığı serisi ile Harry Potter’ın serisini eksiksiz olarak tamamlamak. (Olmadı bu da. Çok az eksik kaldı ama olmadı.)
Peki bu yıl neler olmasını planlıyorum? 2019’daki hedeflerim neler? Haydi bir göz atalım:
Doktorayla ilgili olarak en az iki Tez İzleme Komitesi’ne girmiş ve tezi yazmaya başlamış olmak.
Elektronik davuluma bir ilave crash zili almak.
2008’den beri bitmeyen 2000 parçalı yapbozu bitirebilmek.
Odamda artık yerlerde sürünen kitaplarla ilgili bir fikir bulup ortalığı toparlayacak bir sistem kurmak.
Kendime yeni bir bilgisayar toparlamak ve bunu olabildiğince ucuza yapmak.
Çok bir beklentim de yok açıkçası 🙂 Umarım 2019 sağlık, huzur ve müzikle dolu bir yıl olur. Herkes var aklımda ve bazıları kalbimde. Kimseyi unutmadım. Dolunaylarda görüşürüz 🙂
2018 Yılımın Özeti 11 yıllık blog hayatımın en geç yıl özeti yazısı oldu, farkındayım. Ancak 7-8 Ocak tarihlerindeki Doktora Yeterlilik Sınavı ve hemen peşinden gelen 12-13 Ocak Açık Öğretim Fakültesi sınavları nedeniyle geciktim.
#ahmet#Akın Bağcıoğlu#alper#Anıtkabir#Arpej Yapım#At The Gates#Aydın Yavaş#Çingene Kızı Mozaiği#Ömür Abi#Ülkü#Balkan#Bülent Abi#Bilecik#Bloodbath#Bluray oynatıcı#Bozcaarmut#burak#Caner#Cengiz TURAL#cihan#Deftones#delinin yıldızı#Doktora Yeterlilik Sınavı#dolunay#Doğaç Titiz#Eda#Efendi#Emre Bulut#Ender#Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü
0 notes
Text
YAŞ kararları açıklandı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Yüksek Askeri Şura(YAŞ) Toplantısı'nda alınan kararları açıkladı. Yüksek Askeri Şura toplantısı yapıldı Toplantıda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) görevli general, amiral ve albaylardan bir üst rütbeye yükseltilecekler, görev süresi uzatılacaklar, kadrosuzluk ve yaş haddinden emekliye sevk edileceklerin durumlarının görüşüldüğünü belirten Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayıyla da bunun karara bağlandığını bildirdi. İbrahim Kalın, şunları kaydetti: "30 Ağustos 2019 tarihinden geçerli olmak üzere 14 general ve amiral bir üst rütbeye, 40 albay ise general ve amiralliğe yükseltilmiş, 12 general ve amiralin görev süreleri 1 yıl, 313 albayın görev süreleri ise 2 yıl süreyle uzatılmıştır. Bir general yaş haddi nedeniyle 1 Eylül 2019 tarihinden itibaren, 47 general ve amiral kadrosuzluk nedeniyle 30 Ağustos 2019 tarihi itibarıyla emekliye sevk edilmiş, halen 241 olan general ve amiral sayısı 30 Ağustos 2019 tarihi itibarıyla da 233 olacaktır. 30 Ağustos 2019 tarihinden geçerli olmak üzere Kara Kuvvetleri Komutanlığından Tümgeneral İrfan Özsert korgeneralliğe terfi ettirilmiştir. Kara Kuvvetleri Komutanlığından tuğgeneraller Bahtiyar Ersay, Sezai Öztürk, Ömer Ertuğrul Erbakan, Ahmet Kurumahmut ve Selami Arslan tümgeneralliğe, Deniz Kuvvetleri Komutanlığından Tuğamiral Yankı Bağcıoğlu tümamiralliğe, Hava Kuvvetleri Komutanlığından tuğgeneraller Erdoğan Gür, İsmail Günaydın, İsmail Üner, Kutlay Demir, Ali Serin, Olcay Yılmaz ve Selçuk Aygün tümgeneralliğe terfi ettirilmişlerdir." Bir üst rütbeye yükselen, görev süreleri uzatılan general, amiral ve albayların yeni rütbe ve görevlerinin hayırlı olmasını dileyen Kalın, "Büyük bir özveri ve onurla görev sürelerini tamamlayarak emekliye ayrılacak olan general, amiral ve albaylara hizmetlerinden dolayı teşekkür eder, hayatlarının yeni dönemlerinde aileleri ile birlikte sağlık ve mutluluklar dileriz." ifadesini kullandı. Özbal ile Küçükakyüz'ün görev süreleri uzatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanan YAŞ kararları yayımlandı. YAŞ kararları kapsamında, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün görev süreleri bir yıl uzatıldı. Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ile 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş emekli oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığından Tuğgeneral Necdet Tuna ise yaş haddinden emekli oldu. Genelkurmay 2. Başkanı Korgeneral Metin Gürak ile Kara Kuvvetleri EDOK Komutanı Korgeneral Şeref Öngay'ın görev süreleri bir sene uzatıldı. Görev süresi 1 yıl uzatılan general ve amiraller 30 Ağustos 2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, görev süresi bir yıl uzatılan general ve amiraller şöyle : Kara Kuvvetleri Komutanlığı Korgeneraller: 1- Şeref Öngay 2- Metin Gürak Tümgeneraller: 1- Veli Tarakcı 2- Erhan Uzun Tuğgeneraller: 1- Tevfik Algan 2- Halil Soysal 3- Sıtkı Varlı 4- Göksel Sevindik Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Tümamiral: 1- Aydın Şirin Tuğamiraller: 1- Yalçın Payal 2- Aydın Eken Hava Kuvvetleri Komutanlığı Korgeneral 1- Ziya Cemal Kadıoğlu Terfi ettirilen subaylar YAŞ kararları kapsamında, 14 general ve amiral bir üst rütbeye, 40 albay ise general ve amiralliğe yükseltildi. Terfi ettirilen subayların isimleri şöyle sıralandı: Kara Kuvvetleri Komutanlığında korgeneralliğe terfi edenler: 1- Tümgeneral İrfan Özsert Tümgeneralliğe terfi edenler: 1- Tuğgeneral Bahtiyar Ersay 2- Tuğgeneral Sezai Öztürk 3- Tuğgeneral Ömer Ertuğrul Erbakan 4- Tuğgeneral Ahmet Kurumahmut 5- Tuğgeneral Selami Arslan Tuğgeneralliğe terfi edenler: 1- Albay Mehmet Cafer Aksoytürk 2- Albay Hikmet Yokarıbaş 3- Albay Ferat Vural 4- Albay Mustafa Cüneyt Arıkan 5- Albay Sezgin Erdoğan 6- Albay Ahmet Gülmüş 7- Albay Mustafa Koşan 8- Albay Berat Acar 9- Albay Fethi Oltulu 10- Albay Hakan Tunç 11- Albay Salih Büyük 12- Albay Metin Eştürk 13- Albay Osman Akyıldız 14- Albay Hacı Halil Osma 15- Albay Ali Fuat Arıkan 16- Albay Halil Ünver 17- Albay Zekeriya Yalçın 18- Albay Oğuz Baykal 19- Albay Mehmet Zeki Eren 20- Albay Halil İbrahim Büyükbaş 21- Albay Adem Çakır 22- Albay Mustafa Üstün 23- Albay Mehmet Avcıoğlu Deniz Kuvvetleri Komutanlığında tümamiralliğe terfi edenler: 1- Tuğamiral Yankı Bağcıoğlu Tuğamiralliğe terfi edenler: 1- Albay Özgür Özcan Altunbulak 2- Albay Mehmet Emre Sezenler 3- Albay Erhan Aydın 4- Albay İmran Alparslan Demirbilek 5- Albay Nihat Baran 6- Albay Rafet Oktar 7- Albay Refik Levent Tezcan 8- Albay Ahmet Cevdet Kaplan 9- Albay Fuat Gedik 10- Albay Hüseyin Sami Uyar 11- Albay Ramis Akın Hava Kuvvetleri Komutanlığında tümgeneralliğe terfi edenler: 1- Tuğgeneral Erdoğan Gür 2- Tuğgeneral İsmail Günaydın 3- Tuğgeneral İsmail Üner 4- Tuğgeneral Kutlay Demir 5- Tuğgeneral Ali Serin 6- Tuğgeneral Olcay Yılmaz 7- Tuğgeneral Selçuk Aygün Tuğgeneralliğe terfi edenler: 1- Albay Ender Kartal 2- Albay Gürel Özusta 3- Albay Gökhan Ergün 4- Albay Aziz Adalı 5- Albay Ertunç Ertufanlı 6- Albay Durmuş Aydemir Emekliye sevk edilen general ve amiraller Normal bekleme süresini tamamlayarak kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen general ve amiraller şöyle: Kara Kuvvetleri Komutanlığı Orgeneral: 1- Abdullah Recep 2- İsmail Serdar Savaş Tümgeneral: 1- Hakan Atınç Tuğgeneral: 1- Ufuk Demirkılıç 2- Celalettin Bacanlı 3- Engin Durak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı: Tümamiral: 1- Hasan Nihat Doğan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Korgeneral: 1- Nihat Kökmen 2- Yılmaz Özkaya Tümgeneral: 1- Ali Çetinkaya Tuğgeneral: 1- Ahmet Biçer 2- İmdat Bahri Biber 3- Ersin Eser Normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen general ve amiller şöyle: Kara Kuvvetleri Komutanlığı Tümgeneral: 1- Gürsel Yüz Tuğgeneral: 1- Erdoğan Baykal 2- Ali Ucarı 3- Orhan Aksoy 4- Hançeri Sayat 5- Erdal Şener 6- Süleyman Ertızman 7- Özgür Tör 8- Tevfik Erkan Olgay 9- Sırrı Yılmaz 10- Nerim Bitlislioğlu 11- Erdem Murat Tatlı 12- Coşkun Kaya 13- İsmail Güzeller 14- Bülent Temizer 15- Turan İnan 16- Mustafa Yaşar Arslanhan 17- Hasan Kaymaz 18- Kemal Kırış 19- Mustafa Barut 20- Osman Dirmencioğlu 21- Nadir Gündüz Deniz Kuvvetleri Komutanlığı: Tuğamiral: 1- Bülent Olcay 2- Berker Emre Tok 3- Önder Çelebi 4- Ahmet Tunç Veyisoğlu 5- Cemal Özden Yazıcıoğlu 6- Cemalettin Bozdağ 7- Şafak Duruer Hava Kuvvetleri Komutanlığı: Korgeneral: 1- Muhittin Fatih Sert Tuğgeneral: 1- Turan Toker 2- Alpay Aydoğan 3- Murat Islıoğlu 4- Cemal Balıkçı Read the full article
0 notes
Text
Headbang - Maya - Doğaç Titiz ve Akın Bağcıoğlu
Headbang – Maya – Doğaç Titiz ve Akın Bağcıoğlu
Aslında geç kaldım yazmak için. Ama bu gecikme Plak Mecmuası‘nın da yeni sayısının yayımlanması yüzünden oldu. Headbang‘in 3. sayısının yayımlandığını görünce heyecana kapılıp siparişi verdim. Daha sonra bir de ne göreyim! Meğer Plak Mecmuası’nın da 4. sayısı yeni yayımlanmış. Mecmuayı da sipariş edeyim, ikisini birlikte yazarım diye düşündüm. Ancak erteleye erteleye yalan oldum. Bir de üzerine…
View On WordPress
#Akın Bağcıoğlu#Çağlan Tekil#Öyle Kolaysa#Büyülü Sözlük#Bookazine#Cengiz TURAL#Doğaç Titiz#ghost#headbang#Immortal#Levent Yüksel#Mabel Matiz#Maya#pasifagresif#Plak Mecmuası#Tarkan#workshop#Zübeyde Hanım Kültür Merkezi#Zeynep Çolakoğlu
0 notes