#Akıl Gözü
Explore tagged Tumblr posts
deniz-mehtap · 5 months ago
Text
Tumblr media
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, Sana hep,
hep yeniden başlamak isterim.
133 notes · View notes
tomrisbe · 10 months ago
Text
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim.
48 notes · View notes
fthlc · 10 months ago
Text
12:34
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
-- Özdemir Asaf - Akıl Gözü
48 notes · View notes
papatyademetii · 3 months ago
Text
En zor savaş kafanda bildiklerinle,
Kalbinde hissettiklerin arasındadır..
Cemal Süreya
Tumblr media
10 notes · View notes
hurdahas-blog · 1 month ago
Text
Sessizdim ama kör değildim.
4 notes · View notes
kayipprenses · 2 months ago
Text
hep yeniden başlamak isterim
Tumblr media
2 notes · View notes
benoylesinebirii · 10 months ago
Text
Seni bulmaktan önce aramak isterim,
Seni sevmekten önce anlamak isterim,
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep hep yeniden başlamak isterim...
5 notes · View notes
betulbsg · 10 months ago
Text
Seni bulmaktan önce aramak isterdim.
Seni sevmekten önce anlamak isterdim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de.
Sana hep yeniden başlamak isterdim.
1 note · View note
dolunay66 · 7 months ago
Text
NİETZSCHE VE İNSANLIĞIN TEMEL SINAVI
Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler, bilincini yitirir ve bayılır. Bayılmadan önce ata ‘Anne, senden özür dilerim’ veya ‘Anne, ben bir aptalım’ dediği rivayet edilir. Bu olaydan sonra tam on yıl kimseyle konuşmaz, dengesiz davranışları artar, akıl hastanesine yatırılır ama asla eskisi gibi olamaz. ️
Dostoyevski benzer bir olayı Suç ve Ceza'da Raskolnikov'un uykularını kaçıran en büyük kabusu olarak bir çocuğun çaresizliğiyle anlatır. Raskolnikov küçük bir çocuktur. Bir arabacı yorgun yürüyemeyecek halde ki atını; hiç acımadan, çekemeyeceği kadar insanla dolu arabayı çekmesi için kırbaçlar ve yanındakiler de onunla birlikte ellerine geçen her şeyle ata vururlar. Küçük bir çocuk olan Raskolnikov ata sarılır, ağlar yardım ister ama kimse ona yardım etmez. En sonunda arabacı herkesin gözü önünde atı vahşice öldürür. Yaptığından kendisi ve onunla birlikte olanlar büyük keyif alırlar.
Milan Kundera Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabında Nietzsche'nin olayını şöyle değerlendirir.
‘Gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığıyla özgürce ortaya çıkabilir. İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı onun merhametine bırakılmış olanlara davranışlarında gizlidir: Hayvanlara...Ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır. O kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır.’
Nietzsche ve Dostoyevski, insanların anlam veremedikleri merhametsizliği karşısında çaresiz kalıp, insanlardan uzak durmayı tercih etmişler..
Goethe bu çaresizliği şöyle tanımlar:
Dünya Hassas Kalpler İçin Bir Cehennemdir!
La-edri
Tumblr media
28 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 6 months ago
Text
Tumblr media
Narin Güran katliamının özeti‼️
Kim o gizli siyasi eller‼️
#Narinİçin
Çakarlı lüks araçların eksik olmadığı köyde, çocuk masumiyetini el birliğiyle KATLETTİR❗️
Narin cinayetinde inanılmaz bilgilerle karşı karşıyayız❗️
İlk günden yanlış yürütülen bir soruşturma, ihmal zincirleri nedeniyle bir çocuğun ölümündeki sır perdesinin aralanmasını geciktirdi.
Binlerce kolluk kuvveti, teknik ve güvenlik tedbirlerini tam olarak almadı. Bu durum, dosyanın bambaşka bir boyuta evrilmesine neden oldu. Bizler şirketlerin bir araya gelerek kurulduğunu sanırken, Narin potansiyel katillerin bir araya geldiği bir köyde, kollektif cinayet ortaklığıyla, EN YAKINLARI tarafından katledildi.
Bu arada, aile içindeki yoğun gayri ahlaki ilişkilerden bahsedilmesi, çocuğun farklı şeylere tanıklık ettiğini ve ölüm yeri ile şeklinin farklı cinayet şekillendirme senaryolarıyla karşı karşıya kaldığımızı/kalacağımızı gösteriyor.
Bir de ifadelerde gözü çarpan bir detay; köylere yapılan baskınların YOĞUNLAŞMIŞ olduğu ki, burada amcanın ÖZEL bir programla yazışmalarını apar topar silmesi tam bir ÇELİŞKİ. (O programların ismini bilmesi mümkün değil, bunu akıl etse bile telefon geçmişin geri getirileceğini de bilir, korunduğu bir yer yoksa) Keza, köylülerin birçoğu ya sim kartını ya hattını ya da telefonunu değiştirmiş.
Burada şu soru sorulmalı; tüm Türkiye, hiç tanımadığı bir ÇOCUK için kahroluyorken, o köyde ne oluyordu da küçük bir çocuğun katledilmesinden daha ÖNEMLİYDİ❓
Ezberletilmiş senaryolarla bizlerin önüne farklı argümanlar servis ediliyorken, arama kurtarma çalışmalarına bizzat olayın FAİLLERİNİN katılıyor olması, bizlere yine SİYASİ/SİYASETÇİLERİN boyutlarını düşündürüyor.
Herkesin herşeyi bilip SUSTUĞU, bir avuç insanın götünün rahatının, bir toplumun vicdanına tercih edilmediği, adaletin ŞAİBELİ olmadığı günleri görür ve 8 yaşındaki evladımız #naringüranicinadalet demek zorunda kalmayız…
Son söz, elbette yüce Türk yargısınındır.
Huzur içinde uyu kara gözlü Narin'imiz....
#Diyarbakır #NarinGüran
9 notes · View notes
yasamsallik · 1 year ago
Text
Tumblr media
Şöyle bir kenara bırakayım, elbet lazım olur..
🌟Beyin bir donanımdır, her insanda vardır! Akıl bir yazılımdır, her insanda yoktur.
🌟Evrendeki en mükemmel laboratuvar insan beynidir! İstediğini düşünerek sentezler.
🌟Bilim insanı olmanın birinci şartı, bilmediğini yüreklice söyleyebilmektir.
🌟Bir toplumun okuyup geçenlere değil, okuyup düşünenlere ihtiyacı var!
🌟Aptallaşmanın en kolay yolu merak etmeyi bırakmaktır.
🌟Karın tokluğuna yaşanan bir yerde ilkeli düşünce üretmek mümkün değildir.
🌟Çocuklar yetişkinlere göre daha iyi akıl yürütürler! Çünkü önyargıları yoktur.
🌟İki yüz kelimeyle düşünen biri, iki bin kelimeyle düşünen birini asla anlayamaz.
🌟Büyük bir güç mü istiyorsunuz? İşte o gücü size gösteriyorum! Hayal gücü.
🌟İçinizdeki çocuk yaşıyorsa, yaşlanmıyorsunuz demektir.
🌟Düşüncen fakir ise diğer zenginliklerin seni kurtarmaz.
🌟Size bütün kapıları açan bir anahtar vereceğim! Bu anahtarın üzerinde iki şey yazılıdır! Biri sabır, ötekisi nezaket.
🌟Sessiz çığlıklar sesli haykırışlardan daha etkilidir.
🌟Dilinizi sökün, tamir edin ve yeniden yerine takın! Çünkü bütün sorunların temelinde o var!
🌟İnsan, duymak istediklerinden vazgeçmedikçe uyanamaz.
🌟Doğru sözler karşısında yapılacak en iyi hareket, bir kenara çekilip sessizce dinlemektir.
🌟Uzmanı olmadığınız konularda kendinize yakışanı yapın ve bir kenara çekilip sessizce oturun!
🌟Bir insanı ancak kendisi engelleyip, kendisi durdurabilir.
🌟Önündeki seçeneklerden en zorunu seçen başarılı olur.
🌟Vazgeçmezsen, doğru seni önünde, sonunda bulur.
🌟İnsan, sorun yaşadığı oranda değil, sorun çözdüğü oranda gelişir ve olgunlaşır.
🌟Kendi üzerinizde çalışmaktan vazgeçmeyin! Aksi halde gelişip olgunlaşamazsınız.
🌟Kitaptan ve kütüphaneden uzaklaşıldıkça cehalet artar! Cehalet arttıkça da sefalet ve felaket artar. Sefaletin ve felaketin getirdiği ise acı ve göz yaşıdır.
🌟Ahlaksızları ahlaklı gibi göstermek bir toplumun ahlakını bozar.
🌟Bir toplumun çoğunluğu, olduğundan daha ahlaklı görünmek çaba ve gayreti içindeyse, bilin ki o toplumda ahlak sorunu vardır.
🌟Herkesten ve her şeyden umudunuzu kestiğiniz anda belki de kurtarıcı sizsinizdir! Küsmekten ve kabullenip bir köşeye çekilmekten daha başka bir yol var! Mücadele etmek.
🌟Ekonomik gelişmeyi kişisel ve zihinsel gelişmenin önünde tutan toplumlar, kesinlikle uygarlaşamazlar.
🌟Gönlü güzel olanın niyeti de, söylemi de, eylemi de güzeldir.
⭐Karnı doymayan değil, gözü doymayan insan fakirdir.
Dr. Anooshirvan Miandji'den
30 notes · View notes
gulsevdasi · 7 months ago
Text
Bilindiği üzere, aşk denilen aşırı sevgi duygusu, duygusal şehvetî arzulardan çok farklı bir gerçektir.
Genellikle aşk, kişinin iradesi dışında, insanın kalbine-davetsiz misafir olarak- gelip yerleşen bir olgudur.
Bu işte, muhatabın gerçek güzelliğinden ziyade, gönlün kabulüne göre izafî bir güzellik söz konusudur.
Gözü kör olan aşkın cazibesine kapılan kişinin gözünde, sırf sevgilisinin güzelliği vardır.
Bazen cinnete varan bir durum söz konusu olabilir ve akıl tamamen bloke edilebilir.
9 notes · View notes
ziyapasa-01 · 1 year ago
Text
[{( Dünya Hassas Kalpler İçin Bir Cehennemdir!..”)}]
Tumblr media
____//Nietzsche ağladığında ...
Torino'da 1889'da hayatının dönüm noktasına yürüdüğünü bilmeyen
■ Nietzsche, şehri dolaşırken bir faytoncunun atını kırbaçladığını görür. At o kadar yorgundur ki kırbaç darbelerine tepki veremez halde yere çökmüştür. Nietzsche, koşarak atın yanına gider, boynuna sarılır, ağlayarak ata bir şeyler söyler, bilincini yitirir ve bayılır. Bayılmadan önce ata ‘Anne, senden özür dilerim’ veya ‘Anne, ben bir aptalım’ dediği rivayet edilir.
Bu olaydan sonra tam on yıl kimseyle konuşmaz, dengesiz davranışları artar, akıl hastanesine yatırılır ama asla eskisi gibi olamaz. ️
■ Dostoyevski benzer bir olayı Suç ve Ceza'da Raskolnikov'un uykularını kaçıran en büyük kabusu olarak bir çocuğun çaresizliğiyle anlatır. Raskolnikov küçük bir çocuktur. Bir arabacı yorgun yürüyemeyecek halde ki atını; hiç acımadan, çekemeyeceği kadar insanla dolu arabayı çekmesi için kırbaçlar ve yanındakiler de onunla birlikte ellerine geçen her şeyle ata vururlar. Küçük bir çocuk olan Raskolnikov ata sarılır, ağlar yardım ister ama kimse ona yardım etmez.
En sonunda arabacı herkesin gözü önünde atı vahşice öldürür. Yaptığından kendisi ve onunla birlikte olanlar büyük keyif alırlar.
■ MilanKundera Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabında Nietzsche'nin olayını şöyle değerlendirir.
📌📌‘Gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığıyla özgürce ortaya çıkabilir.
____//İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı onun merhametine bırakılmış olanlara davranışlarında gizlidir: Hayvanlara...
Ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır.
O kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır.’
#Nietzsche ve #Dostoyevski, insanların anlam veremedikleri merhametsizliği karşısında çaresiz kalıp, insanlardan uzak durmayı tercih etmişler..
__//Goethe bu çaresizliği şöyle tanımlar:
⛈️
[{( Dünya Hassas Kalpler İçin Bir Cehennemdir!..”)}]
⛈️
24 notes · View notes
uyumsuzunnotlari · 11 months ago
Text
"Ne zaman canın yansa bu kadar derinden Sanırsın mümkün değil bir daha üzülmen Ne inat, ne gözü kara, ne dayanıklı yürek Acıyor aynı yerden her şeye rağmen Ne akıl kar ediyor, ne fikir o sırada Biliyorsun geçiyor zamanla ama ne fayda"
10 notes · View notes
baybaykus · 4 months ago
Text
*BİR ÜLKE İŞGALE NASIL HAZIRLANIR?*
Ordusunu zayıflatırsın.
Ordunun içine fitne salar, birbirine olan güveni yaralarsın. Birbirine sırtını dönemeyen asker zaten savaşamaz. İnisiyatif de alamaz.
Yargısını bitirirsin.
Hakkını arayamayan halk, hakkını aramaktan vazgeçer. Kötülerin boyunduruğu altına girer, ezilir.
Eğitimini bitirirsin.
Üniversitelerini kalitesizleştirirsin. Diplomalı cahilleri ortalığa salarsın. Bunlara hak etmediği yerlerde makamlar verirsin. Diploma aldığı meslekte yetersiz olan kişi o makama yapışır. Yukarıdan gelen her türlü ahlaksız teklifi kabul ederek diyet öder. Kurumlar çöker. Sistem çöker. Sistem çökünce devlet çöker.
Tarım ve hayvancılığı bitirirsin.
Bir savaş durumunda aç kalan halk zaten savaşamaz. Teslim olur.
Fakirleştirirsin, borçlandırırsın.
Fakir ve borçlu halk düşünemez. Araştıramaz. Kendi ve ailesinin derdine düşer.
Ahlakı çökertirsin.
Yaygın medyada halkın bütün değerlerini bombalayan ahlaksız programlarla aileleri parçalarsın. Aile mahremiyetini yok edersin.
Adeta Ortaçağ karanlığından fırlamış sözde din adamlarına, insanların akıl ve vicdanını yaralayan sapkın fetvalar verdirirsin.
Kısacası;
Bir milleti millet yapan bütün ortak değerlere saldırır, insanları kaynaştıran, ortak bir ülküde birleştiren değerleri parçalarsın. Tasada, sevinçte,ülkü birliği içinde vatandaş olma bilincini yok edersin. Savunma refleksini, milli değerlerine sahip çıkma bilincini, vatan sevdasını, bağımsızlık gibi kutsal addedilen değerleri eritirsin. O halk artık pelteye döner. İstediğin gibi şekillendirir, parçalara böler, birbirine düşman edersin.
Kapanmış ya da kapanmaya yüz tutmuş bütün yaraları kaşır, kanatır, üzerine de tuz basarsın. Kan ve kin davalarına yol açıp karanlığı beslersin.Tek tek insanları travmalı hale getirirsin.
Etnik kimliğine, tarihine, milli değerlerine, kahramanlarına saldırıp aşağılarsın. Sürekli aşağılanan, milli kahramanlarına hakaret edilen, milli değerleri küçümsenen halk giderek eziklik duymaya, kabuğuna çekilmeye başlar. Özgüvenini kaybeder. Özgüveni olmayan, ezik bir halk, millet olma erkini yitirir. Savaş ve mücadele ruhunu kaybeder. Böyle bir halkla devleti koruyabilmek çok zordur.
Ülke varlıkları yağmalanır. Hazine iflas ettirilir. Milletin bütün varlıkları yok edilir. Ülke topraklarının bir kısmına başka işgal güçleri yerleştirilir, (Ege’de işgal ettirilen 18 ada, bir kayalık,kıta sahanlığı ve Süleyman Şah’ın türbesinin olduğu vatan toprağı gibi...) vatan toprağının işgal edilmesi sıradanlaştırılır.
Son aşamada sınırlarını sonuna kadar açarsın. Bir ilden bir ile giderken o ülkenin vatandaşına polis 3-4 defa kimlik yoklaması yaparken, açılan sınırlardan her isteyenin girdiği bir ülkeye dönüşürsünüz. Gelenlere 1. Sınıf, ülkenin gerçek sahiplerine 2. Sınıf vatandaş muamelesi yapar, ÜLKE İNSANINI RUHEN İŞGALE HAZIRLARSINIZ. Ülke insanı işgal altında olan bir ülkedeki gibi akşamları sokağa çıkamaz olur. Kızlarını, eşlerini ve çocuklarını düşman işgal kuvvetlerinden sakınır gibi sakınmaya başlar.
O ülkede iktidar milletin gözü önünde ülkeyi işgale hazırlarken, karşısına zayıf, korkak bir muhalefet konarak O ÜLKENİN VATANDAŞLARI ÇARESİLİK DUYGUSUNA SÜRÜKLENİR.
Bütün bu yazdıklarım hangi ülkede uygulandı?
TÜRKİYE Cumhuriyeti Devleti’nde!
Son aşamadayız!
HATIRLAYIN! Irak, Suriye, Libya ve Arap Kışı yaşanan bütün ülkelere de yüzer gezer teröristler sokulmuştu.
Dün AKP’nin Esat ile görüşme sinyalini alan azgın ÖSO elemanları, İdlip’te TSK’nın karargah olarak kullandığı binaya saldırdı. Türk bayraklarını yaktı. Bu azgın sürüye Türkiye maaş ödüyor. Hem de dolar bazında. Bedava sağlık hizmeti veriyor.
Bunların Türkiye’de olan baroya kayıtlı avukatları, gazetecileri, Suriyelileri meydanlara toplayıp aleni Türkiye’yi kötülüyorlar. Dayak yiyen, şiddete maruz kalan doktorlara, öldürülmeye hayır diyen kadınlara meydanları dar eden, şiddet uygulayan polis ve İçişleri Bakanı bunlara hiç müdahale etmiyor.
Tarih tekerrürden ibarettir. 100 yıl öncesine geri sardık. Osmanlıyı yıkan dönme devşirmeler, DIŞ DÜŞMANLA BİRLİKTE şimdi T.C. Devletini yıkıma hazırlıyor.
UYARIYORUM!
Ülkeye doldurulan katı Arap Milliyetçileri, tehcirde giden Ermenilerin torunları, İŞİD, El Kaide, Müslüman Kardeşler, Selefi örgütler, silahlandığı söylenen tarikatlar… Ve silahlandırılan sözde sivil örgütler… Ve bütün bu yapıları ayaklandırmak için zamanını bekleyen yabancı istihbarat ajanları…
Türk milleti için zaman daralıyor.
Bir iç kaos çıktığı, çıkartıldığı zaman Yunanistan ve Amerika Türkiye’ye saldıracak.
AKP Atatürk Havalimanı ile birlikte 13 askeri kurganı yok ederek Yunanistan’ı rahatlattı. Yunanistan’ın bu askeri kurganları yok etmek için iki savaş uçağı bulundurduğunu biliyor musunuz? Artık gereği kalmadı. Asker boğazdan, bütün stratejik yerlerden gönderildi. Şimdi o alanlar doları basana satılabilir. Bu durumda Trakya ve İstanbul’u nasıl koruyacaksınız? Yunanistan askerlik süresini uzatırken, AKP 6 aya indirdi.
Trakya ve İstanbul işgale hazır lokma yapıldı, haberiniz var mı?
Amerika bu planı saklamadı. Tam tersi, Nevada çölünde 1000 yılın hesaplaşması adıyla Türkiye’yi işgal tatbikatı yaptı. Amerika’ya stratejik ortak demek, Amerika ile T.C. Devleti’ni yıkıp, Anadolu’da Türk varlığına son vereceğiz demektir.
Uyarıyorum! Anadolu’yu cehenneme çevirmeyi planlayanlar kendi cehennemine hazır olsun.
Anadolu’da Türk varlığını bitirmeyi planlayanlara uyarımdır! Kendi sonunuzu hazırlıyorsunuz!
Seyit Rıza, Şeyh Sait, İskilipli, Vahdettin gibi hainleri kutsayanlara dikkat edin! O hainler nezdinde kendi ihanetlerini aklamaya çalıştıklarını da görün artık.
Cumhuriyet saray beslemesi devşirmelerin, bedavacı asalak tarikatların ayrıcalıklarını kaldırdı. T.C. Vatandaşları eşitlendi. Türk Milleti kula kul olmaktan kurtuldu. Bunu hazmedemeyen dönme devşirmeler, etnik komplekslerini din kılıfıyla perdeledi.
100 yıllık kin davasıdır bu dava! Sizler ne sanmıştınız? Dava, dava dedikleri şeyin ne olduğunu niye açıklayamıyorlar sizce? İşte bu yüzden…
Belki de 2. Arınma dönemini yaşayacağız…. Tabii, aklımızı başımıza alırsak! Yani;
HAK EDERSEK!
Herkes seçimlerinin sonucuna katlanmaya hazır olsun!
Zahide UÇAR(13.08.2022)
5 notes · View notes
formidablemmm · 4 months ago
Text
"Kim bu?" dedi Murathan.
Yutkundu. Ahuzar demedi. "Ahu." dedi. Sadece Timur'a Ahu...
Minik bir sessizlik belirdi. "Ahu..."
Onayladı. "Ahu..."
"Durum ne?"
Bir sigara daha yakma isteğine zorla engel oldu. "Bilmiyorum."
"Merhamet etmeni gerektirecek bir durumda mı?"
Düşündü. Başta öyleydi belki, artık değil. Belki de hiç değildi. O hep dikti. Merhamet değildi bu, başka bir şeydi. Derin bir nefes verirken sessiz kaldı.
"Anlat bana."
"Neyi?"
"Onu. Ahu'yu."
Kaşları çatıldı. "Anlatsam ne yapacaksın lan?
Gülmüştü Murathan.
Sakince sinirlendi Timur. "Ne gülüyorsun oğlum? Ben sana böyle mi akıl verdim?"
"Anlat ki akıl verebileyim Tönge."
"Neyini anlatayım?" diye sakince yükseldi bu defa. "Normal bir kadın işte. Düşmüş bir cehenneme, çıkmak için debelenip duruyor. Dik ama. Kimseye minneti yok." Sakinleşti sesi. "Sinirlenince gözü dönüyor. Yapacaklarının sınırı olmuyor. Yakıp yıkıyor. Ama bir o kadar da kırılgan. Değer verdiği şeylerle öyle bir bağ kuruyor ki; inancını kırmak imkânsız. Seni de inandırıyor bir süre sonra. Engel olamıyorsun..."
Dinliyordu Murathan. "Başka?"
Derin bir nefes daha verdi Timur. "Uzun kahverengi saçları var. Hafif dalgalı. Gözleri adı gibi; Ahu. Yeşille karışık ela. Kulak altından başlayıp boğazına inen derin bir yarası var. Ama ona rağmen..."
"Güzel mi?" dedi Murathan.
"Güzel..." dedi Timur sessizce. "Hafif çilleri var..." Ekledi. "Sağ yanağında daha fazlalar..."
Aradaki sessizlik kısa sürmüştü. "Cevaba hazır mısın Tönge?"
Değildi ama biliyordu. "Biliyorum Karakurt." dedi sakince. "Senin kadar mal değilim."
"Siktir git lan oradan! Beni niye aradın o zaman? Bu ne sevgi ne de merhamet."
"Geçer belki..." dedi Timur bir umut.
"Kendi yüzünü yıkamaya üşenen adamsın Tönge. Kadının yüzündeki çilleri saymışsın. Sence geçer mi?"
3 notes · View notes