#14.Bölüm
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ada Yaseminim..
Sevenler asla ayrılmazlar Yasemin, aklından çıkmayan biri nasıl uzaklarda olabilir? Eğer seversen çok seversen bütün kalbinle seversen elini tutmuş, yanağını okşamış, sımsıkı kucaklamışsan birlikte acı ve tatlı anları paylaşmışsan, yüzünün her köşesini ezberlemişsen sevdiklerini hayalinde canlandırabilir, hatta sesini duyabilirsin. Bu sevgi sayesinde ayakta kalmayı becerirsin ayrılanlar ayrı düşenler hayalleriyle yetinmesini öğrenmeliler bir gün kavuşacaklarına dair umutlarını asla kaybetmezler. Bir gün kavuşacağız bir gün aynı masada karşılıklı yemek yiyeceğiz bir gün adanın benzersiz bir köşesinden denize bakacağız birbirimize sarılıp yollarda yürüyeceğiz delidolu güleceğiz bir gün bunlar olacak bir gün bunlar mutlaka olacak..
8 notes
·
View notes
Text
Veda Mektubu 14. Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı!
Veda Mektubu 14. Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı! Ziya: Alanur'u Öptü!
Veda Mektubu 14.Bölüm 2. Fragmanı yayınlanmıştır. Kanal D ekranlarında büyük beğeniyle izlenen Veda Mektubu dizisinin yeni bölümü 5 Haziran Pazartesi akşamı saat 20.00 itibariyle sizlerle. Ziya yıllar önce Alanur ile ayrılmasına sebep olan mektubu Seher'in yazdığını öğreniyor. Diğer tarafta tutuklanarak cezaevine gönderilen Mehmet, kendisine kimin oyun oynadığını bulmadan rahat uyumayacağını söylüyor. Seher ise Ziya'ya ailesi ile Alanur arasında seçim yapması için rest çekiyor. Ziya ise Alanur'u seçiyor. Başrollerinde Nurgül Yeşilçay, Selim Bayraktar ve Rabia Soytürk gibi ülkemizin sevilen oyuncularının yer aldığı Veda Mektubu bu hafta yayınlanacak mı? Veda Mektubu 14. Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı! Ziya: Alanur'u Öptü! Veda Mektubu 13. Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı! Mehmet Tutuklanıyor! Mehmet’in tutuklanmasıyla tüm aile adliyeye gelir. Mehmet’i kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar. Alanur, Aslı’nın aklına bir kurt düşürür; ya evden biriyse tüm bunları yapan? Şimdi Aslı’nın aklı hem Mehmet’te hem de aile içindeki haini bulmaktadır… Yaşananların üzerine Aslı, tüm hıncını Hatice’ye yöneltir ama Aslı, haklıyken haksız duruma düşer. Aslı’nın yapması gereken tek bir şey vardır; kendini göstermek. Şimdi, yeni bir Aslı, Karlı ailesiyle aynı çatı altındadır. Bu durum Aslı ve Mehmet’i daha da yakınlaştırsa da aile içinde kırılmalara sebep olur. Bu çatı yeni Aslı’yı kaldırabilecek midir? Yoksa Karlı ailesinin yıkımına mı sebep olacaktır? Read the full article
0 notes
Text
Bungou Stray Dogs Dead Apple Manga 14. Bölüm
MangaTR Linki
1. Kısım
29 notes
·
View notes
Text
8 Ekim 2022
"Bir Yaz Gecesi Rüyası..." Bu arkadaş grubuna baktığında, Mavi'nin tek düşünebildiği bu tiyatro oyunuydu. Cemre'nin veziri olduğu grupta, Hazal basit bir piyondu. Berk şahtı. Ege'yle Çağrı da kaleler idiler. Grup daha kalabalık olsaydı, fil ve at rolleri de belirlenirdi elbette... Mavi, Cemre'nin Berk'le Ali tarafından paylaşılamamasına tahammül edemiyordu. Aslında, Ali'yle Berk'in böyle bir çatışması yoktu, ama Mavi öyle yorumluyordu. Nasıl olsa, "Bir Yaz Gecesi Rüyası" gibi oyunların yorumu, kişiden kişiye göre değişmez miydi...? Asıl olan şuydu, Lysander da Demetrius da Hermia'ya âşıktılar; ama onlar, Hermia'dan vazgeçip yönlerini Helena'ya çevirmeliydiler. Demetrius'la Helena'nın geçmişteki ilişkisi de, Mavi'nin küpeyle suçlandığı zamana denk geliyordu.
O piyano saatini, Cemre'nin dolabına Mavi koymuştu, bunu, katil olduğunu bilmeden yapmıştı. O vakitler, okulun en popüler kızına savaş açan gizli bir düşmandı ama, şimdi elinde öyle bir koz vardı ki, her an kimliğini belli edebilirdi; Mavi, o saatin içindeki kayıtlara ulaşamamıştı henüz, ama bu gerçekleşmeden bile bilebilirdi, o saatin bir koz olduğunu. Cemre'nin iplerini ele geçirmeye, çok az kalmıştı. Saat işliyordu, tik, tak, tik tak... Cemre Yılmaz'ın aleyhine işliyordu zaman.
Bu hikâye, "Bir Yaz Gecesi Rüyası"na çok benziyor, Mavi'yse onlar gibi olmak istiyor. Eskisi gibi... Aslında istediği Cemre gibi olmak, ama bunu kendine itiraf edemiyor.
Atacağı en ufak bir adımın bile, Cemre'nin herhangi bir eylemi kadar ses getirip getirmeyeceğini bilmiyor, okulda. Evet, Ali'ye gerçekten âşıktı Cemre, bu yüzden Mavi de biraz hayranlık duyuyor adama, ama bu konuda harekete geçse, farzı-misal bütün okulun önünde Ali'ye ilanıaşk etse, kimse kendisinden taraf olmaz. Çünkü sevgilisi olan bir adama yürümüş olur. Mavi'ye, kendisine taraftar çekebileceği bir hedef lazımdı...
Mavi, kendi hikâyesini Cemre'ninkine benzetecekti. Bunun için çoktan harekete geçmişti bile, önce "abur-cuburları" tıkınıp, sonra kusturuyordu kendini. Aslında Mavi için Cemre'nin okuldaki diğer bir sürü kızdan -veya erkekten— daha ilginç olmasının tek bir sebebi yoktu. Mavi ona acıyacak filan değildi. Her şeyini kaybetmesi lazımdı Cemre'nin... Kardeşinden sonra babası gibi, annesini de... Bu Cemre'yi çözmekte başarılı olamıyor Mavi, çetin bir cevize benziyor Cemre Yılmaz, Mavi'nin nedenlerden biri de bu, zor bir hedef olması Cemre'nin. Lise öğrencileri ve onların klikleri, genç bir kızı kraliçe arı ilan etmeye bayılır, sonra da onun düşüşünü görmek isterler, devrik bir kraliçe... tacını düşürmüş bir ana kraliçe, sonra da yeni bir Heather çıkar ortaya, ve Heather Chandler'ın tahtını alır bu güç savaşında...
Mavi'nin hikâyesi, halen Cemre Yılmaz'ınki kadar ilginç değil. O kadar ilginçleşmesi için, gün sayıyor Mavi; o büyük yüzleşme için. Ama tabii buna daha var. Bu, planının en tehlikeli ve zahmetli kısmı olduğu için, bunu bekletecek.
Neticede Mavi bir taklitçi... o 8 Ekim günü, okula vardığında, Kenan'ın yeni icadı olan "abur-cubur" otomatlarının başında, bir bisküvi için bozuk para attı makinenin içine. Kırmızı paketindeki o bisküvi, tam aşağı düşecekken durdu, lanet olsun, arızaya bağlamıştı otomat. Mavi, öfkeyle makineye vurmaya başladı, tam da Cemre Yılmaz'ın yapacağı gibi. Fakat son zamanlarda peyda olan, kendini kusturma alışkanlığı yüzünden zayıf düşmüş, gücünü o makineye yetiştirememişti... Son çare olarak, aynı bisküvi için bir metelik daha attı. Böylelikle, arkadaki bisküvi paketi, sıkışan öndekini itecek ve, ikisi birlikte düşecektiler. Nitekim öyle oldu. Mavi'nin, tıkınacağı iki paket dolusu bisküvisi oldu. Tıkınacağı ve yine kendini kusturacağı...
Cemre'den nefret ediyordu Mavi. O kadar çok nefret ediyordu ki; kızın kaşlarına düşen kumral kâküllerden, yeşil gözlerindeki Ali'ye bakışlarından, utanmadan Berk'in ellerinden tutuşundan, sanki masum bir melekmiş gibi bazen beyaz giyinişinden... tam bir "pick me"ydi Cemre Yılmaz. "En iyi ben koşarım Ali, en iyi ben yüzerim Berk, yok efendim, annem beni sevmiyor Vefa...!" Tabii ya! Vefa yaşarken bir de o çocuğa kendini acındırıyordu. Düşmanını çok iyi tanıyordu Mavi, kardeşinden kalan o oyuncak tavşanı biliyordu, duvarına astığı Yuno Gasai posterini, telefonunun zili olan Pamela'nın o iğrenç "İstanbul" şarkısını biliyordu, her şeyi biliyordu Cemre Yılmaz'a dair ama, elinden bir şey gelmiyordu...
"Çok yakında senle hesabımızı göreceğiz Cemre..." diye kendine fısıldadı. "Hem de çok yakında..."
*****
Çağrı'nın, kliniğe yatmadan önce bir şartı vardı. Son bir güzel gün geçirmek... Ege, onu nereye getireceğini biliyordu. Çocukluklarından beri hep gittikleri lunapark, gündüz vakti nasıl görünürdü acaba... bu lunaparkı farklı bir gözle görmekten ibaret değildi durumları, Çağrı'yı da farklı bir gözle gördüğünü millete göstermek anlamına da geliyordu bu, aynı zamanda...
"Ege," dedi Çağrı, "Çok belli ediyorsun."
"Eee, n'olmuş yani?"
"Herkes benim kadar anlayışlı olmayabilir."
"Olmasınlar," dedi Ege, ve elini cebine attı. "Bu konuşur."
Ege'nin cebinden çıkan, yüz TL'lik bir banknottu. İyi güzeldi de, ya yoksul olanlar? Onlar saklanmamaktan korkmamak nasıl bir histir, neye benzer, biliyorlar mıydı acaba? Ama hayır, Çağrı bugün bunları düşünmese daha iyiydi, zaten felekten bir gün çalma fikri, kendisinden çıkmıştı...
Okulu kırdıkları o gün, hava da açıktı ve buna rağmen parlıyordu lunaparkın oyuncakları. Havaya doğru, nerede olduğu belli olmayan bir alet, baloncuk üflüyordu. "Sana dondurma ısmarlamak isterdim, ama dün çok... hastaydın."
"Evet... biliyorum."
Ege hatırlatmak istemezdi, ama yaşanan şeyleri inkâr da edemezlerdi. "Ben sadece acıktığını düşündüm..." dedi.
"Ve açlığımı bir dondurmayla geçiştiriverecektin, Ege?"
"Aç mısın ki?"
"Sanırım şeker yeter."
"Yok artık..."
"Yanlış anladın... Pamuk şeker, demek istedim."
"Ona da yok artık. Tozluyakalılar gibi ezik miyiz biz?"
"Hayır, çocukken yerdik, diye dedim..."
"Evet..." dedi Ege. "Gökkuşağı renklerine bezeli pamuk şekerleri severdin sen. En tepede mor renk şeker olacak, ortada mavi, en altta da sarı..."
"Gerçekten hatırlıyor musun? Burcundan ileri geliyor herhalde..."
"Yay'ın böyle bir özelliği olduğundan emin değilim."
"Yay için, içi dışı bir, denir."
"Pamuk şekeri hak ettin," diye gülümseyen Ege, o banknotu şekerciye verdi. Çağrı, pamuk şekerinden bir ısırık alıp, şekerciden birkaç adım uzaklaşmıştı ki, Ege'nin sözleri üzerine şeker boğazına kaçtı:
"Oğlak için, ibnelerin burcu, derler."
"Ben ibne olmadığım için sorun yok."
"Bütün ibnelere baktığında Oğlak olduğunu göreceksin: Ricky, Marilyn..."
"Hangi Ricky, hangi Marilyn?"
"Soyadlarını söylemeye cesaretim yok, duyarcı tayfayla uğraşamayacağım şimdi..."
"Uluorta ibnelikten bahsetmeye cesaretin var, ama Ricky ve Marilyn'in soyadlarını zikretmeye cesaretin yok, öyle mi?"
"İşte tam da bu yüzden... her eşcinsel, duyarcı olacak diye bir şey yok. Belki LGBT'ye eklenen her bir yeni harfin, bu 'komüniteye' zarar verdiğini düşünüyorumdur."
"Nereye gideceğiz?" diye sordu Çağrı kayıtsızca.
"Hızlı trenden başlayalım... sonuçta en adrenalinlisi o..."
"Olmaz, G kuvvetine gelemem! Yani normal zamanda olsaydı, okay ama... şu anda ben, ben değilim. Yani ben Çağrı değilim. Açıklaması zor... Çağrı... Benim adım... annem vermiş. Basit bir ad, beş harf, iki hece... Unutması çok kolay... ben... saçmalıyorum galiba. Kokainin en kötü tarafı da bu... seni bol bol konuşturuyor... bol bol saçmalatıyor..."
"Biz de konuşmakla vakit kaybetmeyelim," diyen Ege, bir adım yaklaştı. "Buraya konuşmaya mı geldik? Hızlı tren yoksa... gondola binelim."
İhtimaller zayıf, neden Ege'nin umudu yüksekti? Nasıl Çağrı'nın onu, onun Çağrı'yı gördüğü gözlerle görmesini sağlayabilirdi? Ege, istediği her kızı tavlayabilirdi, çünkü aslında bu kızların hiçbirini istemiyordu. Çağrı'ysa halen pamuk şekerini bitirmemişti. Gondola binene kadar o, kayıtsızca şekerini kemirmeye devam etti. "Sen de biraz al."
"Olmaz, onun hepsi senin için."
"Daha fazla yersem midem bulanacak."
Ege, mecburen Tozluyakalı ezikler gibi o pamuk şekerin kalanını bitirdi. Çağrı'yıysa, gondol yormuştu; ama Ege'ye çaktırmadı. Zaten Ege'nin bir sonraki sürprizi, yorgunluğunu alacaktı. Bir palyaço...
"Bu sesi siz de işitiyor musunuz?" diye sordu gençlere. Çağrı'ya tanıdık gelen bir sesti, ama çıkaramıyordu.
"Hayır?" diye cevap verdi.
"Size bu sesin nereden geldiğini söylerim..." dedi palyaço. "Karşılığında, bu balonu alacaksınız."
"Bu çok saçma," dedi flamingo şeklindeki balona bakan Çağrı. "Anlaşmalar böyle yapılmaz. Bu o kadar saçma ki, bundan daha saçma bir şey varsa, o da cesetlerle ilgili bir tekerleme söyleyen bir papağandır..."
"Çağrı..." dedi Ege. "Bugün felekten bir gün çalacaktık. Vefa, Vedat, Ali, Veli, kırk dokuz, elli... bunların hiçbiri gündemimizde olmayacaktı."
"Tamam. Ama bu çok korkunç... bu palyaçoyu kime benzettiğimi hatırladım, ve bu pembe balonu istemiyorum."
"Bu ses..." dedi palyaço. "Karınlarınızdan geliyor. Siz acıkmışsınız. Sizi güzel bir piknik yerine götüreyim ister misiniz?"
"Valla' olur," diyen Ege, palyaçonun oyununa uydu.
Çağrı'yıysa bekleyen, envaiçeşit yiyeceğin olduğu bir piknik örtüsüydü. Palyaço,
"Lütfen bu balonu kabul et," dedi Çağrı'ya. "Bu elimdeyken, konserime başlayamam..."
"Bu da çok saçma," dedi Çağrı ama, yine de balonu aldı ve palyaçoya, nihayet biraz harçlık verdi. Palyaço, gelen harçlığı beğenmiş olacaktı ki; gerçekten de nereden çıkardığı belirsiz bir "ukuleleyle", tek kişilik bir konser vermeye başladı. Söylediği şarkı, çok eski bir şeydi, belki kendi on yedi yaşlarından bile eski bir şarkı... Rafet El Roman'dan "Yalancı Şahidim"di. Çağrı, palyaçonun kim olduğunu bulmayı kafaya koymuştu ama, kendisi düşüncelere dalmışken, elinde bir dokunuş hissetti. "Çok belli ediyorsun," dedi tekrar Ege'ye. Ege, onu duymazdan gelerek,
"Biz de en kısa sürede müzik yapmaya başlamalıyız..." dedi. Çağrı da onun sözlerini tınlamadı bu kez. Başını, usulca onun omzuna koydu... Gamsız diye nam yapmış Ege'nin, hissettiği bu dokunuşla badem gözlerinden, belki uzun süre sonra ilk kez yaşlar döküldü. Bu yaşları, annesiyle babası ayrılıp gitmeye karar verdiğinde dökmüştü en son.
"Ege..." dedi Çağrı. "Palyaçonun balon ısrarını sonunda hatırladım. Sen de anımsıyor musun, buraya üç kişi gelmiştik, bir gün..."
"Evet... Berceste teyzenin ölümünden sonraydı. Berk'e de böyle bir balon satmıştı zorla, ama beyaz. Sonra Berk ne demişti, hatırlıyor musun?"
"'Allah'ım...' demişti. 'Annemi benden kopardın. Şimdi, onun yerine bana birini vermek zorundasın. Bana bir kardeş gönder, bu balondan beyaz leyleğinle... Bu dileğimi gerçekleştirmen için, sana bu beyaz balonu adadım."
"Biz Berk'in kardeşleriydik, ama bizi hiçbir zaman kardeşi olarak görmedi bence..."
"Sen de beni kardeşin olarak görmedin."
"Ama benim durumum farklı. Ben seni seviyorum."
Ege'nin o kelimeleri kullanarak, aşkını itirafı üzerine, palyaço konseri bitirdi. Onun için, konser verdiği çift bir kız ve bir erkek, veya iki kız, ya da iki erkek... fark etmezdi. O, mangırlara bakardı. Bir yüklü bahşiş de, Ege'den aldıktan sonra, konser yerini terk etti. Çağrı,
"Ben de bu balonu adayacağım..." dedi. "Ben seni sevmiyorum ama, bir gün sevmek istiyorum."
Çağrı ondan sonra, flamingodan balonu bıraktı özgürlüğe kavuşsun.
1 note
·
View note
Text
Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi 14. Bölüm Fragmanı
Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi 14. Bölüm Fragmanı izle neler yasanacak
#fragman#dizi#yenifragmanlari#Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi 14. Bölüm Fragmanı#Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi#Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi Fragman
0 notes
Text
Hayatımın Neşesi 14 Bölüm Fragmanı TRT 1
Kaynak https://www.tvalemi.gen.tr/blog/hayatimin-nesesi-14-bolum-fragmani-trt-1-2.html
Hayatımın Neşesi 14 Bölüm Fragmanı TRT 1
Hayatımın Neşesi 14 Bölüm Fragmanı TRT 1 izle Başlık: Hayatımın Neşesi 14 Bölüm Fragmanı TRT 1 Kanal TRT 1 Etiket: Hayatımın Neşesi 14. Bölüm,Hayatımın Neşesi …
Hayatımın Neşesi 14. Bölüm, Hayatımın Neşesi 14. Bölüm Fragmanı, Hayatımın Neşesi 14. Bölüm Tanıtım izle, Hayatımın Neşesi 14. Yeni Bölüm, Hayatımın Neşesi Son Bölüm, Hayatımın Neşesi Son bölüm Fragmanı, Hayatımın Neşesi Tum Bölümler, Hayatımın Neşesi Yeni Bölüm, Hayatımın Neşesi Yeni bölüm Fragmanı https://www.tvalemi.gen.tr/blog/
#Hayatımın Neşesi 14. Bölüm#Hayatımın Neşesi 14. Bölüm Fragmanı#Hayatımın Neşesi 14. Bölüm Tanıtım izle#Hayatımın Neşesi 14. Yeni Bölüm#Hayatımın Neşesi Son Bölüm#Hayatımın Neşesi Son bölüm Fragmanı#Hayatımın Neşesi Tum Bölümler#Hayatımın Neşesi Yeni Bölüm#Hayatımın Neşesi Yeni bölüm Fragmanı
0 notes
Text
Digimon Adventure 13 & 14
View On WordPress
#anime#anime izle#anime türkçe#anizm#digimon#digimon adventure 13.bölüm#digimon adventure 14.bölüm#digimon adventure türkçe#digimon izle#digimon türkçe izle#fairy tail izle#manga#manga oku#my hero academia izle#türk anime#türkçe anime
0 notes
Text
✨Soru Postu✨
1~Adın ne?
2~Nerede yaşıyorsun?
3~Mesleğin/okuduğun bölüm ne?
4~Kaç yaşındasın?
5~Boş zamanlarında neler yapıyorsun?
6~Ne kadar zamandır tumblr kullanıyorsun?
7~Kullanıcı adını neyi düşünerek koydun?
8~En sevdiğin takım?
9~En sevdiğin renk?
10~En sevdiğin yemek?
11~Film önerebilir misin?
12~Şarkı önerebilir misin?
13~Kitap önerebilir misin?
14~Kesinlikle yapmam dediğin 3 şey?
15~Kesinlikle hayatımdan çıkarmam dediğin 3 alışkanlık?
16~En sevdiğin hayvan?
17~Hayal kurmayı sever misin?
18~Hangi burçsun?
19~Yükselenin ne?
20~Hayatın nasıl gidiyor?
21~Kendini birkaç cümleyle tanımlar mısın?
22~Kendini 5 kelimeyle özetler misin?
23~En sevmediğin insan tipi nedir?
24~En sevdiğin insan tipi nedir?
25~Asla yapmam dediğin bir şeyi yaptın mı?Yaptıysan ne?
26~Komik bir anını anlatır mısın?
27~Üzgün hissettiğin bir anını anlatır mısın?
28~Rezil olduğunu düşündüğün anını anlatır mısın?
29~Sürekli tumblrda aktif misin?
30~En çok kullandığın uygulamalar neler?
31~Sigara/alkol kullanıyor musun?
32~Dışardan insanlar seni nasıl biri olduğunu söylerler?
33~Hayatına geçirdiğin bir söz bir felsefe var mı?
34~Sosyal misin asosyal mi?
35~YouTube da takip ettiğin kanal var mı?Varsa ne?
36~Instagramda takip ettiğin sayfalardan önerebilir misin?
37~FF verir misin?
38~Oynadığın bir bilgisayar oyunu var mı?Varsa ne?
39~İleriye dair bir planın var mı?Varsa ne?
40~Bir ilkokul anından bahseder misin?
41~Bir lise anından bahseder misin?
42~Bir üniversite anından bahseder misin?
43~Hayatında iyi ki yapmışım dediğin neler var?
44~Hobilerin neler?
45~Fobin var mı? Varsa ne?
RENK AT DA MODUMUZ DEĞİŞSİN🦆
Morcivert:Hadi gardaş olalım.
Bok rengi:Muhteşemsin.
Saks mavisi:Arkadaşın olmak isterdim.
Kuş konmaz rengi:Kendine birşey dokundurmuyorsun.
Çikolata rengi:Çok tatlısın.
Ördek başı:Sevimlisin.
Alev kırmızısı:Ateşlisin.
Karolina mavisi:Samimi gelmiyorsun.
Bebe mavisi:Çok çocukça davranıyorsun.
Lavanta moru:Postlarına bayılıyorum.
Nane yeşili:İçimi ferahlatıyorsun.
İslam yeşili:Gözümde dindar birisin.
Orkide rengi:Benim için özelsin.
Yanık turuncu:Sana düştüm.
Kavuniçi:Kalbinin içinde olmak isterdim.
Saman sarısı:Hasta gibisin.
Civciv sarısı:Müslüm baba gibi dertlisin.
Titan beyazı:Güçlüsün.
Cam göbeği:Dostun olmak isterdim.
Eflatun:Sevgilin olmak istiyorum.
Mint yeşili:Tanışmak isterdim.
Soytarı:Çok güldürüyorsun.
Donuk turuncu:Özlettin kendini.
Fildişi:Defresifsin.
Buz mavisi:Tanımıyorum.
Birbirimizi tanımada güzel sorular. Elden ele yayalım.
2K notes
·
View notes
Text
HUDUTSUZ SEVDA 14. BÖLÜM | 22. BÖLÜM
#miray daner#deniz can aktaş#halil ibrahim karasu#zeynep leto#halzey#hudutsuz sevda#turkishedit#turkish dizi#couple inspo#ship inspo#edit*#*#my babies
374 notes
·
View notes
Text
Bahar dizisini epey geç izlemeye başlamıştım, işte geçen şubatta yayınlanmış ilk bölümü, ben de nisan mayıs gibi 1. bölümden girmiştim olaya. O dönemde de ya senaristin ya yönetmenin bi’ röportajını okumuştum, şimdi asla bulamıyorum onu keşke bulup direkt birebir aynı cümleleri şey yapabilseydim. Neyse işte Doctor Cha dizisiyle ilk 14 bölüm için anlaşma yapıldığını, sözleşmenin de çok sıkı olduğunu falan anlatıyordu. Kullanılan renklere, ışıklara, görsel efektlere kadar karışıyorlarmış. Ben diğer diziyi izlemedim, röportajın yalancısıyım ama sanırım orijinalinde daha animasyon animasyon olan bazı hikayeleştirmeler bizdekinde daha sinematografik efektlerle halledilmiş, bunu kabul etmişler falan. O zaman kendi kendime üzülmüştüm harika bi’ dizinin 14 bölüm sonraki sıçışını izleyeceğiz diye, nasıl da yanılmadım ama ya.
Zaten orijinal dizi 16 bölüm, muhtemelen son iki bölümü sözleşmeye dahil etmemelerinin nedeni o bölümlerin final bölümleri olması. Diziyi izleyenler bi’ düşünsün, ilk sezonda cidden dizinin girişinde, kapanışında görsel açıdan da epey süslü monologlar falan olurdu, senaryo kalitesini bir kenara bırakalım ışıklar ve hatta renkler dahi bambaşkaydı. Böyle tam anlatamıyorum ama yerine göre daha pastel, yerine göre daha satürasyonlu (mu diyeyim) sahneler olurdu falan, karakterin üzüntüsünü veya sevincini renklere göre hissediyordun. Özellikle Bahar’ın birtakım sanatsal görüntülerin üzerine eklenmiş şiirsel söylemleri falan olurdu. Artık dümdüz başlıyor dizi ve senaryo her geçen bölüm biraz daha sıradanlaşıp sıçıyor, içinde izlenmeye değer hiçbir şey kalmadı, çok kötü. Bi’ de benim izlediğim Türk dizisi sayısı yok denecek kadar az, o kadar üzülüyorum ki artık Bahar’ı da izlememeye karar verdiğime.
O ilk sezonda senariste yönetmene giden tebriklere, alkışlara da üzülüyorum, onların başarısı değilmiş ki o. Baya baya Kore ayağının ipleri sıkı tutup sürekli bir şeyleri dayatmasının, zorunlu kılmasının başarısıymış. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda, geçen sezonki kadar beğeniyor ve heyecanla bekliyor musunuz mesela?
45 notes
·
View notes
Text
Devin: çabuk bana güzel birşey söyle
Aslan: biz
2 notes
·
View notes
Text
14.BÖLÜM
GÜZEL GÜNLER
S ve T, adanın en yüksek tepesinden aşağıya bakarken, içlerinde yeni bir umut ve kararlılık hissettiler. T, “İlk olarak, halkı bir araya getirmeliyiz,” dedi. S başını sallayarak onayladı ve birlikte adanın merkezine geri döndüler.
Merkeze vardıklarında, Kral Valerius halkı toplamış ve onlara cesaret verici konuşmalar yapıyordu. S ve T, kralın yanına geçerek halkın karşısına çıktılar. T, “Hepinizin desteğine ihtiyacımız var. Birlikte çalışarak adayı yeniden inşa edebiliriz,” dedi. S de ekledi, “Her birinizin yeteneklerine ve gücüne ihtiyacımız var. Birlikte, Solaria’yı eski ihtişamına kavuşturabiliriz.”
Halk, S ve T’nin kararlılığı ve cesareti karşısında etkilenmişti. Birbirlerine bakarak başlarını salladılar ve desteklerini göstermek için ileriye doğru adım attılar. Kral Valerius, “Hep birlikte çalışarak, bu adayı yeniden inşa edeceğiz,” diye seslendi.
İlk olarak, adanın savunmasını güçlendirmek için planlar yapıldı. T, adanın etrafına güçlü bir savunma hattı kurmak için halkla birlikte çalıştı. S ise, adanın içindeki yıkılmış evleri ve binaları yeniden inşa etmek için bir ekip oluşturdu. Herkes, el birliğiyle çalışarak adayı yeniden inşa etmeye başladı.
Günler geçtikçe, ada yavaş yavaş eski ihtişamına kavuşmaya başladı. Halk, birlikte çalışmanın ve dayanışmanın gücünü keşfetti. S ve T, her gün halkla birlikte çalışarak, adanın yeniden doğuşuna tanıklık ettiler.
Bir gün, adanın yeniden inşa süreci tamamlandığında, S ve T, adanın en yüksek tepesine tekrar çıktılar. Aşağıya baktıklarında, adanın yeniden canlandığını ve halkın mutlu olduğunu gördüler. T, “Başardık,” dedi. S, “Evet, birlikte başardık,” diye yanıtladı.
S, T’ye dönerek, “Sana bir şey söylemek istiyorum,” dedi. T, merakla, “Seni dinliyorum,” diye cevap verdi. S, “Gel, oturalım,” dedi ve birlikte tepede bir taşın üzerine oturdular. S, derin bir nefes alarak, “Ben hamileyim,” dedi.
T, büyük bir şok ve şaşkınlık yaşadı. Gözleri büyüdü ve bir an için ne diyeceğini bilemedi. İçinde bir anda birçok duygu birbirine karıştı; mutluluk, şaşkınlık, heyecan ve biraz da endişe. T, S’nin ellerini tutarak, “Nasıl yani, ben şimdi baba mı oluyorum?” dedi. Gülümseyerek, S, “Evet,” diye yanıtladı. T, “Bu… bu harika bir haber!” dedi. Gözleri parlıyordu ve yüzünde büyük bir gülümseme belirdi.
S, T’nin tepkisini görünce rahatladı ve gözleri doldu. “Bunu sana söylemek için doğru zamanı bekliyordum,” dedi. T, S’yi kollarına alarak, “Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz. Hem adayı hem de ailemizi koruyacağız,” diye fısıldadı.
O an, ikisi de geleceğe dair umut ve mutlulukla doluydu. Solaria Adası’na olan bağlılıkları ve birbirlerine olan sevgileri, onları daha da güçlü kılıyordu. Artık sadece adanın değil, aynı zamanda büyüyen ailelerinin de koruyucuları olacaklardı.
#edebiyat#şair sözleri#şairler#şairsokakta#paris#demiş şair#bir şair#şairane#şair#şiir#keşke yanımda olsan#keşfedilmeyen#keşfedilen#keşfedilmemiş#keşfet#keşke hiç büyümeseydik#kitap alintilari#kitap alıntısı#kitaplar#kitap#me post
30 notes
·
View notes
Text
Bungou Stray Dogs Dazai, Chuuya, 15 Yaş Manga 14. Bölüm
43 notes
·
View notes
Text
WHUMPCEMBER day 30:
Prompt: "Delirium"
Kan Çiçekleri 14. - 16. Bölüm
@whumpcember
#whumpcember2023#day 30#delirium#Kan çiçekleri#berkay çınar#turkish#turkish series#whump#male whump#whumpedit#panic#headache#dizzy#pain#weak#fever#emotional#crying#cooling rag on forehead
45 notes
·
View notes
Text
✨Soru Postu✨
1~Adın ne?
2~Nerede yaşıyorsun?
3~Mesleğin/okuduğun bölüm ne?
4-Kaç yaşındasın?
5~Boş zamanlarında neler yapıyorsun?
6~Ne kadar zamandır tumblr kullanıyorsun?
7~Kullanıcı adını neyi düşünerek koydun?
8-En sevdiğin takım?
9~En sevdiğin renk?
10~En sevdiğin yemek?
11~Film önerebilir misin?
12~Şarkı önerebilir misin?
13-Kitap önerebilir misin?
14-Kesinlikle yapmam dediğin 3 şey?
15-Kesinlikle hayatımdan çıkarmam dediğin 3 alışkanlık?
16~En sevdiğin hayvan?
17~Hayal kurmayı sever misin?
18~Hangi burçsun?
19-Yükselenin ne?
20~Hayatın nasıl gidiyor?
21-Kendini birkaç cümleyle tanımlar mısın?
22-Kendini 5 kelimeyle özetler misin?
23~En sevmediğin insan tipi nedir?
24~En sevdiğin insan tipi nedir?
25-Asla yapmam dediğin bir şeyi yaptın mı? Yaptıysan ne?
26-Komik bir anını anlatır mısın?
27~Üzgün hissettiğin bir anını anlatır misin?
28-Rezil olduğunu düşündüğün anını anlatır mısın?
29-Sürekli tumblrda aktif misin?
30~En çok kullandığın uygulamalar neler?
31~Sigara/alkol kullanıyor musun?
32~Dışardan insanlar seni nasıl biri olduğunu söylerler?
33~Hayatına geçirdiğin bir söz bir felsefe var mı?
34~Sosyal misin asosyal mi?
35~YouTube da takip ettiğin kanal var mı? Varsa ne?
36-Instagramda takip ettiğin sayfalardan önerebilir misin?
37~FF verir misin?
38-Oynadığın bir bilgisayar oyunu var mı? Varsa ne?
39-İleriye dair bir planın var mı?Varsa ne?
40~Bir ilkokul anından bahseder misin?
41~Bir lise anından bahseder misin?
42~Bir üniversite anından bahseder misin?
43~Hayatında iyi ki yapmışım dediğin neler var?
44~Hobilerin neler?
45~Fobin var mı? Varsa ne?
30 notes
·
View notes