#10. ev neptün

[akrepblog]

Neptün 10. Evde

Neptün 10. Evde

Kariyer hayatında ve Toplumsal statüde belirsizlikler, yanılgılar

Neptün 10. Evde Nedir?

Neptün'ün 10. evde bulunması, kişinin

kariyeri,

toplumdaki konumu ve

itibarında

önemli rol oynayan astrolojik bir yerleşimdir. Neptün, mistik, hayal gücü yüksek ve illüzyonla bağdaştırılan bir gezegendir. Onun bu özellikleri, 10. evde yer aldığında kişinin profesyonel yaşamında sanatsal, sezgisel ve bazen de belirsiz bir etki oluşturur.

Doğum haritasında 10. ev,

kariyer hedefleri,

toplumdaki yerimiz, ve

uzun vadeli başarılarımızla

ilişkilidir. Neptün burada enerjisinin bir kısmını sanatsal ifadelere yönlendirir; sanat, müzik ya da diğer sanatsal alanlardaki kariyer seçimleri bu yerleşimle yükselişe geçebilir. Kişi, Neptün'ün idealist ve düşsel doğası sayesinde kariyer yolu boyunca büyük hayaller kurabilir ve yüksek bir vizyon geliştirebilir.

Bu yerleşim, bireyin meslek hayatında bazı zorluklar da getirebilir. Neptün'ün transitleri,

belirsizlik,

yanılgılar ve

hayal kırıklıkları

oluşturarak kişinin kariyer yolundaki netlikten uzaklaşmasına neden olabilir. Planlama ve organize olma konularında birtakım engellerle karşılaşılması da olasıdır. Bununla birlikte, Neptün'ün sembolik doğası, bireyin hem kendisi hem de başkaları için daha büyük bir anlam arayışına girebilmesine de olanak tanır.

Neptün 10. evde, bireyin kariyer seçimlerinde kendine özgü bir yol çizmesini ve toplumsal kalıpların dışına çıkarak özgün bir kariyer yolu izlemesini teşvik eder. Bu yerleşimle birlikte, kişi başkaları için ilham verici bir figür haline gelebilir ve toplumun geneli için ilerici ve yenilikçi fikirler ortaya koyabilir. Bireysel haritada Neptün'ün 10. evde bulunması, kişinin genel olarak kariyer ve toplumsal prestiji konusunda sezgisel ve sanatsal bir yaklaşım benimsediğini ve bu alanlarda derin etkiler oluşturabileceğini gösterir.

[gundembuca]

Fırat Yaşan Park'ı Törenle Açıldı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sözünü verdiği 35 Yaşayan Park projesi kapsamında hayata geçirilen Fırat Yaşayan Parkı Bucalıların yeni buluşma mekanı oldu.  Kentin içine doğayı taşıyan Fırat Yaşayan Parkı'ndaki etkinlikte konuşan Başkan Soyer, “Bu şehirde kişi başı yeşil alanı 16 metrekareden 36 metrekareye çıkaracağımızın sözünü vermiştik. Bunu gerçekleştiriyoruz” dedi. İzmirlilerin doğa ve ormanla bütünleşeceği “Yaşayan Parklar” oluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca’da “Fırat Yaşayan Parkı”nı hayata geçirdi. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe Başkan Soyer’in eşi Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Fırat Mahallesi Muhtarı Feramut Eroğlu, belediye bürokratları ve muhtarlar katıldı. Buca’ya nefes aldıracak 30 bin metrekarelik bir alan olarak tasarlanan Fırat Yaşayan Parkı'nda çocuk oyunları, spor etkinlikleri, köy tiyatrosu gösterimi ve arıcılık faaliyetleri de düzenlendi. Kişi başı yeşil alanı 16 metrekareden 36 metrekareye çıkaracağız 35 yıldır belediyenin fidanlığı olarak kullanılan alanı halkla buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu araziyi insanlarımızın gündelik alanlarda kullanabilmesi için hayal etmiştik. Emek veren bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Adına 'yaşayan park' diyoruz çünkü kentlerde betona öyle sıkıştık ki doğadan koptuk; uzaklaştık. Çocuklarımız sütü fabrikada şişelenen bir şey zannediyor. Çocuklarımız doğadan uzaklaştı. İstiyoruz ki çocuklarımız ekosistemi tanısınlar, doğanın bir parçası olduklarını hatırlasınlar. Hedefimiz kente 35 Yaşayan Park kazandırmak. Bu şehirde kişi başı düşen yeşil alanı 16 metrekareden 36 metrekareye çıkaracağımızın sözünü vermiştik. Bunu gerçekleştiriyoruz” dedi. Buca metrosu zamanında bitecek Buca’nın 30 ilçe içerisinde Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük yatırımı yaptığı ilçe olduğunu hatırlatan Başkan Tunç Soyer, “Buca Metrosu İzmir’in büyük yatırımıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz gücüyle yaptığı bir yatırımdır. Biz hizmete, çalışmaya doymayacağız. Yapacağımız çok iş var. Buca Cezaevi arazisini İzmir’in en güzel yeşil alanı yapacağız. Ben iktidarın belediyesi de muhalefetin belediyesi de ne demek çok iyi biliyorum. Sizlerden bir şey rica ediyorum. Bize bunu yaşatın. Şu ana kadar Buca’ya bir yaptıysak 10’a hazır olun. Tek tek hayata geçireceğiz. Haftaya Buca Metrosu’na dev köstebekle giriş yapacağız. Buca Metrosu zamanında bitecek. Hiç kuşkunuz olmasın. Buca Metrosu'nu 4 sene içerisinde açmış olacağız. Buca Metrosu kendi kendini finanse eden bir yatırım olacak” şeklinde konuştu. Göreceksiniz kazanacağız Bu güzel bahar gününde Türkiye’ye kalıcı baharlar yaşatmak istediklerinin altını önemle çizen Başkan Soyer, “Çocuklarımızın iş derdi olmadan yaşayacağı bir memleket mümkün. Bir hafta kaldı. Tek bir şey rica ediyorum. Sandığa gidin ve oyunuza sahip çıkın. Halkın iktidar olduğu, namusun, dürüstlüğün, hakkın, hukukun, adaletin iktidar olduğu bir memleket bizi bekliyor. Göreceksiniz kazanacağız. Bir şey değişecek, her şey değişecek” ifadelerini kullandı. Sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneğini Buca’da sergiledik Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç da “Bundan dört yıl önce göreve geldiğimizde Tunç Başkan ile beraber Buca’da mahallede dolaşıyorduk. Başkanımızın ilk söylediği şey önceliği dezavantajlı mahallelere vermekti. Bizler sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneğini Buca’da sergiledik. Üç yıldan beri Başkanımızın aldığı çöp araçları sayesinde kat ve kat daha iyi bir noktaya geldik. Dezavantajlı bölgelerdeki en önemli problemlerden biri yağmur sularından kaynaklanan problemlerdi. Biraz zorluk çekildi. Yoğun yağışlarda artık eskiden yaşadığımız problemler kalmadı. Yeşil alan konusunda Buca Belediyesi çok ciddi çalışma yapıyor. Çok güzel günlerde buluşmak üzere” diye konuştu. Kısa bir sürede parka kavuştuk 2019 muhtarlık seçimlerinde mahallesine yaşam alanı kazandırmayı hedeflediğini dile getiren Fırat Mahallesi Muhtarı Feramut Eroğlu, “Bir hayalimiz vardı. 7’den 70’e herkesin keyifle vakit geçirebileceği bir alanı bölgemize kazandırmak istiyorduk. Bucamıza ve mahallemize çok yakışan bu projemizi hayata geçiren Başkanımız Tunç Soyer’e çok teşekkür ediyorum. Kısa bir sürede isteğimiz gerçekleşti. Tunç Başkan defalarca çalışmaları yerinde inceledi. Başkanımız sadece İzmir için değil ülkemiz için de hizmet veriyor. Deprem bölgesindeki çalışmalarla yaptıklarınızı görünce sizlerle bir kez daha gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. Ekosistem, toplumsal etkileşim ve tarımsal üretim 35 yıldır fidan deposu olarak kullanılan, üç futbol sahası büyüklüğündeki Fırat Yaşayan Parkı’nda semt sakinlerinin talepleri üzerine yürüyüş rotaları, çay bahçesi, dinlenme ve çocuklar için oyun alanları, basketbol sahası yer alıyor. Ayrıca parkta sera ve mahalle bostanı da bulunuyor. Altında su kaynağı bulunan parkta, bu kaynaktan faydalanarak çayır alanı ile bağlantılı bir biyolojik gölet de yapıldı. Fırat Yaşayan Parkı, insanı doğayla bütünleştirerek ekosistemi koruma, toplumsal etkileşim ve tarımsal üretim olmak üzere üç amaca hizmet ediyor.

Parktaki ağaçlar 3-4 yıl sulamaya ihtiyaç duymayacak türden seçildi Parkta yapılan bitkilendirme çalışmaları, ömrünün bir kısmını İzmir’de geçiren ve İzmir’in en büyük yeşil alanı Kültürpark’ın ağaçlandırılmasına büyük emek veren Cevat Şakir Kabağaç’a (Halikarnas Balıkçısı) ithaf edildi. Parkın pek çok yerinde Cevat Şakir’in uyguladığı bitkilendirme yöntemlerinden ilham alındı. Fırat Fidanlığı’nın Yaşayan Park’a dönüştürülmesi için yapılan ağaçlandırma çalışmalarında İzmir’in iklim ve doğasına uygun bitkiler kullanıldı. Buca’ya kazandırılan otuz bin metrekarelik parkta palamut meşesi, pırnal meşesi, ıhlamur, çınar, sekoya, servi, Datça hurması, badem, sakız, delice zeytin, erguvan, kekik, karabaş otu, defne, ılgın, dut, süs armutu, nar gibi türlerin yanı sıra hanımeli, manolya, sarı çiçekli yasemin gibi kokulu bitkiler de toprakla buluştu.Parktaki ağaçlar, 3-4 yıl sonra sulamaya ihtiyaç duyulmayacak türlerden seçildi. https://www.youtube.com/watch?v=fD7FfCnmF6U Yaşayan Park, halkın istek ve ihtiyaçlarına göre tasarlandı Fırat Yaşayan Parkı, Buca’da beş mahalleye olan yakınlığıyla büyük önem taşıyor. Fırat Yaşayan Parkı’na yönelik talep, Başkan Soyer’in İzmir’in her bir mahallesindeki ihtiyaçları hızlı ve etkili bir şekilde çözmek için oluşturduğu Acil Çözüm Ekibi tarafından tespit edilmişti. Park alanı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararıyla Haziran 2022’de belediye şirketi İzDoğa’ya çay bahçesi olarak kiralandı ve bir yıldan kısa sürede Yaşayan Park’a dönüştü. Parkın yapımında İzDoğa’nın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Acil Çözüm Ekibi’nin diğer paydaşları olan İZBETON, İZSU, İZENERJİ ile Park ve Bahçeler Dairesi, Fen İşleri Dairesi ve Yapı İşleri Dairesi görev aldı. Read the full article

[planetobserver]

💘İlişkilerde Göstergeler Bölüm 1💖:

İlişkiler üzerine daha önce okuduğum ve incelediğim haritalardan çıkarttığım bazı çıkarımları artık buradan paylaşmak istiyorum. Tüm bilgiler benim tarafımdan çıkarılmış ve değişik kaynaklardan alınmıştır. Umarım yardımcı olurlar 💗💗

🖤Balık ASC / ay / venüs, Venüs 12. evinde ve Neptün 7. evinde olan veya ASC-DSC ekseni ile kavuşan insanları suçlu hissettirmek ÇOK kolay. Başkaları onlara kötü davrandığında bunun kendi suçu olduğunu düşünen türde insanlar bunlar ve bu özelliklerinden dolayı da narsist insanları cezbetmeye veya kendine çekmeye daha yatkın olabiliyorlar.

🖤Ayrıca, Neptün'ün doğum haritasındaki etkilerinin neden onj zor bir gezegen yaptığını anlıyorum, ancak Neptün'ün koşulsuz sevgiyi temsil eden ve bu nedenle gerçek aşk veya gerçek bir ruh bağlantısı anlamına gelen çok ruhani bir gezegen olduğundan bahsetmeye değer olduğunu düşünüyorum. Neptün'e görünüm veren 7. ev, 7. evde Neptün, 12. ve 12. evdeki Juno, evlilikte gerçek aşk ve gerçek bir ruh bağlantısı anlamına gelebiliyor olduğunu gördüm okumalarımda. ANCAK, gerçek aşk ve gerçek bir ruh bağlantısı duygusu çoğu zaman sanrılar ile karıştırıla da biliyor, bu yüzden bu gezegen, ilişkilerde bu kadar kötü etki yaratabiliyor ve 12. evin de çoğu zaman karma olduğunu unutmadan, LÜTFEN ona göre değerlendirme yapın.

🖤Yedinci evdeki Venüs, yedinci evin yöneticisine açı yapan Venüs, aşk ve evlilik için güçlü bir arzu ortaya çıkarıyor. Aşık olmadan bu kişilerin evlenmemesi çok muhtemel. Bu göstergeler aynı zamanda iyi bir evlilik hayatına da işaret ediyor.

🖤Bu açılara sahip değilseniz, elbette aşk için evlenmeyeceğiniz veya hiç evlenmeyeceğiniz anlamına gelmiyor, bu yüzden endişelenmeyin. Buna sahip olmayan insanlarda görünen şey, ilişkiler söz konusu olduğunda oldukça bağımsızlar, evlenmeye aldırmıyorlar ama evlenmemeye veya bekar kalmaya da aldırış etmiyorlar. Bu Venüs etkisine sahip olan insanlar, evlenmek veya bir bağlılık / ilişki kurmak konusunda low-key takıntılı olabilir.

🖤Merkür 7.evde veya 7. evin yöneticisine açılı Merkür, komik biriyle veya her zaman şaka yapabileceğiniz biriyle evleneceğinizi gösterebilir.

🖤Synastry'de Chiron'u da gözden kaçırmayın. Başkasının Chiron'unun kendi haritanıza düştüğü ev, bu kişinin bulunduğu evin konusuyla başınızın belası olduğunu düşündürtebilir veya bu kişinin büyük potansiyele ulaşmanıza yardımcı olacağı yeri gösteriyor olabilir.

🖤Chiron'u kompozit haritada da kontrol edin, bulunduğu ev asla aynı fikirde olamayacağınızı veya genellikle birbirinize katılmadığınız konuların olduğu yerleri temsil edebilir.

🖤Boğa Venüs'ü olan birinin güvenini kazandığınızda göreceksiniz ki onlar şimdiye kadarki en TATLI insanlar.

🖤Terazi Venüs ise, özel birini arayan ve tanışmadan onun için çoktan hazırlanmaya başlamış birini temsil ediyor.

🖤Özellikle güneş / ay / yükselen / venüs ile 4. ev sinastrisinde, evin sahibi olan partner gezegen sahibi partnerini bir ebeveyn veya potansiyel olabilecek bir ebeveyni olarak görecek. Yani, bir şekilde 4.evin sahibi kişi partnerinin ebeveyni gibi davranarak kişiyi "yargılar"layacak. Bu örtüşme ile evin sahibi kişi doğal olarak gezegendeki kişinin ihtiyaçlarını giderecek (söz konusu ihtiyaçlar gezegen sahibi kişi tarafından belirlenecek ve söz konusu olacaktır) ve bu nedenle gezegen sahibi kişi kaçınılmaz olarak ev sahibi kişiyi iyi bir potansiyel ebeveyn olarak görecektir.

🖤Cinsel dönüşünüzü gösteren birçok yerleşim ve asteroit var ama bence en güçlü olanlar Lilith, Eros, 8. eviniz ve 8. evin yöneticisi. Bunların sizin için ve özellikle ilgilendiğiniz vücut kısımları için özellikle erojen bölgeleri temsil ettiğini okudum (fantazi dünyanızın dışındakiler). Örneğin Yengeç: göğüs veya meme başı, İkizler: dudaklar veya eller, Boğa: bel ve boyun, Aslan: saç veya sırt, Yay: kalça veya uyluk vb.

🖤Mars'ınızın daha çok nasıl seks yapmayı sevdiğinizi temsil ettiği ve Çoğunlukla cinsel eyleme fiziksel olarak nasıl yaklaşmayı tercih ettiğinizi temsil eder.

🖤8. ev cinsel tarzınızı, cinsel eylemde istediğiniz genel havayı veya tutumu temsil eder. Örneğin Oğlak burcunda mars seks sırasında baskın olmayı sevdiğinizi gösterirken, cinsel eylemin 8. evde Yengeç ile duygusal ve savunmasız veya 8. evde Koç ile ham ve ateşli hissetmeyi isteyebileceğinizi gösterir.

🖤Ayrıca, konu cinsel açıdan tatmin hissetmek olduğunda, fantezi ve tercihleriniz ne olursa olsun 8. eviniz HER ŞEYDİR. Genelde tüm fantezi ve tercihleriniz dışında 8. ev enerjinizle eşleşmeyen seks yaparsınız, bu da sizi muhtemelen low-key tatminsiz hissettirir.

🖤Ay burçları karşıt yani zıt burçta olan çiftler ya mükemmel bir çifttir ya da lanet bir felakettir.

🖤Benim görüşüme göre, synastry'deki Güneş-Ay, Güneş-Güneş veya Ay-Ay temasları, bir ilişkinin yürümesi veya sürmesi için en önemli gerekliliktir.

🖤Su burcundaki Juno, harita sahibi kişiye yoğun hisler verir, daldan dala kişiden kişiye atlayan tiplerdir ve muhtemelen uzun bir flört ve flört geçmişine sahiptirler. Bu insanlar ÇOK FAZLA flört etmişlerdir ve yalnızca kalbini derinden ele geçirmeyi gerçekten başaran kişiye bağlı kalacaklardır.

🖤Bir ateş burcundaki Juno, aşklarıyla tanıştıktan iki hafta hatta günler sonra evlenmek isteyecek türden insanlardır. Genellikle "ilk görüşte çekicilik" ile "ilk görüşte aşk" ı karıştırırlar. İkincisi, hayatlarının aşkı olduğunu düşündükleri kişiyle gerçekten iyi bir kimyaya sahip olmasalar bile öyle olduklarını düşünürler.

🖤Juno bir Hava burcunda olan insanlar, biriyle gerçekten bağlandıklarını hissetmeye ihtiyaç duyarlar ve yalnızca kişiyi gerçekten tanıdıktan sonra taahhüt etmek isterler. Önce kişinin zihnine aşık olurlar. Kişinin zihnini beğenmezlerse bir saniyede kolayca ilişkiyi bitirebilirler.

🖤Bir Toprak burcundaki Juno insanları, taahhüt söz konusu olduğunda inanılmaz temkinlidir. İlişkilerinde güvenilir bir gelecek elde ettiklerinden EMİN olmak ve bunun mutlak doğru zaman olduğundan EMİN olmak için evlilikleni kasten erteleyebilirler.

🖤Kompozit harita gözlemlerine başlamadan önce, sinastrinin iki kişi arasındaki dinamikler olduğunu, ancak kompozit haritanın ilişkinin gerçekte ne olduğunu temsil ettiğini bilmelisiniz, bu yüzden bu yazıda kompozit harita incelemesine odaklanıyorum.

🖤Kompozit bir haritadaki 2. evin, ilişkinin "yapıştırıcısını" veya temelini, istikrarını gösterdiğini okudum. Bu evdeki Mars, cinselliğe dayalı bir ilişki yaratabilir, örneğin Venüs aşk ve şefkat üzerine kurulu bir ilişki, Satürn istikrar ve uzlaşmaya dayalı bir ilişki vb.

🖤Kompozitteki 4. ev ve ay, ilişkinin derinliklerini temsil eder. Birbiriniz hakkında derinlerde nasıl hissettiğinizi, birbirinizi nasıl hissettirdiğinizi. İlişkinizin bu kısmı, özellikle gerçek duygularınız konusunda doğru ve dürüst olduğunuzda kendini gösterir.

🖤4. evdeki Kova veya Uranüs, Ay kovada ise veya Ay veUranüs ile kavuşur ise , kişilerin birbirleri ile duygusal bir kopukluk yaratır. Birbirlerine karşı duygusal olarak çok soğuk olabilirler ve biri veya her ikisi de diğerini, özellikle birinin doğum haritasındaki ay su veya ateş ise, duyarsız olarak görebilir.

🖤Bununla birlikte, Kovada Güneş veya kompozitte ki Kova yükselen, ilişkinin niteliğine bakılmaksızın “en iyi arkadaş” titreşimlerini verir bize. Ay kavuşumu Uranüs de bu aynı arkadaşlık vibe’ını verecektir.

🖤Başaklar ve Akrepler doğal olarak birbirlerini bulurlar çünkü kompozitte Terazi burcunda Güneşe sahip olma eğilimindedirler :) Böylelikle beraberlik ve arkadaşlık enerjisi onlar için doğaldır.

🖤Kompozit haritada Koç ayı, herhangi bir hakaretin aslında “seni seviyorum” anlamına geldiği türden bir ilişkidir. Birinin "Seni seviyorum, aptal bitch” dediği ve diğerinin ona "🥰🥰" dediği ve sonra ikisinin de güldüğü türden bir dinamiktir bu.

🖤Kompozitte Balık ayı sevimli ama aynı zamanda biraz da zor, eğer birbirinden etkilenmişse çift, sürekli yumurta kabuğu üzerinde yürümek gibi birbirlerini incitmemek için kendilerini zorladıkları ve zorunda kaldıklarını hissettikleri türden bir ilişki olabilir. Söylemeye gerek yok, bu ilişkiler çok sezgiseldir, eğer biri veya her ikisi de yalan söylüyorsa veya bir şeyi gizliyorsa, diğeri zaten bunu çoktan BİLİYORdur.

🖤Kompozit 7.evdeki Satürn, uzun süreli ilişkiler için çok iyi bir yerleşimdir, ancak aynı zamanda çiftin bir nedenle birlikte olmaya veya birbirini görmek için “zorlandığı” anlamına da gelebilir. Koşullar nedeniyle bir araya gelirler ve kendi seçimleriyle değil (Satürn sorumlulukları, yükleri veya yükümlülükleri temsil eder). İlişkide bu kişiler Aşk ve romantizmin göstergelerine aramalılar ve bakmalıdırlar, yoksa bu bir arada kalan ama gerçek aşktan daha fazla görev için birlikte olan bir ilişkiye benzeyecektir.

🖤Kompozit 4. evdeki (özellikle bazı gezegenlerle birleşen) Juno, 1. evdeki Juno'dan bile daha çok evliliğin (veya bağlılığın / uzlaşmanın) göstergesidir.

🖤Vesta, kompozitte tam olarak Güney Düğümü ile birleştiğinde GÜÇLÜ bir ruh eşi hissi ve büyük bağlılık yaratır. Bu ilişkiler o kadar uzun sürer ki hayatınız boyunca birlikte olacağınızı bildiğiniz türden.

🖤Kompozit haritada 1. evdeki Chiron = birbirinizden rahatsızlık duyuyor, uyumsuzmuşsunuz veya hiç bir araya gelmemelisiniz gibi bir his verir. Aynı zamanda bir "birlikte olamaz" hissi yaratabilir, ancak platonik Balık tarzında değil de, daha çok kurtarılamayan ve çiftin buluşmasını / bir araya gelmesini veya ilişkinin en azından gerçekleşmesini "durduran" bazı uyumsuzluklar var gibi. Başta. Temelde, ilişki daha başlamadan kopmuş hissedilir. Chiron'un içinde bulunduğu evin konusu, bu uyumsuzluğun doğasının ne olduğuna dair fikir verir bize.

🖤Kompozit 8.evdeki Satürn = seks yapma isteksizliği, biri diğeri tarafından cinsel olarak reddedilmiş hissini ortaya çıkarabilir.

🖤Kompozit 10. evdeki Chiron = bu kişiyle çalışmaktan hoşlanmadığınızı gösterir bize.

🖤Kompozit 10. evdeki Güneş ve belki Venüs, ilişkinizin dedikodu kaynağı olabileceğine veya en azından herkesin ilişkinizi bileceğini gösterir.

🖤Doğum haritanızdaki 10. evinize bir kompozit gezegen veya nokta düşerse, bu ilişki itibarınızı etkileyebilir.

🖤Okuduğum ve incelediğim en uyumlu ve en sağlıklı ilişkiler, kompozitteki 7. evin boş, 12. evin boş ve 8. evi boş olan çiftlerdir. Kelimenin tam anlamıyla 0 drama, 0 gerilim, 0 bağımlılık ve şaşırtıcı derecede kırılmaz (elbette diğer yönleriyle de desteklenir ise ) bir ilişki göstergesidir.

🖤Bununla birlikte, benim görüşüme göre sinastri veya kompozit için 1 numaralı ev ve gördüklerime dayanarak 9. ev hem dostluk hem de ilişki için en iyi evlerdir. ayrıca 5., 4., 2., 11., 3. evler de yine en iyi evlerdendir.

🖤Sizin DSC burcunuz ile ay burcu aynı olan insanlar size oldukça güçlü bir şekilde çarpacaktır. Ayın 7. eve düşmesi ya da DSC ile kesişmesi gerekmez.

🖤Zor bir boşanma geçiren insanların çoğunlukla doğum haritalarında şunlar görünür: 7. evde Kuzey Düğümü, 7. evde Chiron, 7. evde Satürn rx, Jüpiter kare Uranüs ve Kova derecelerinde gezegenler veya açılar ( 11 °, 23 °), özellikle Venüs veya Ay bu derecelerdeyse veya bu derecelerde olan bir gezegen le kavuşumundaysa. Bu göstergeler, muhtemelen Jüpiter kare Uranüs dışında, uzun vadeli bir ilişkiyi koparmak, bir anlaşmayı bozmak vb. İçin de geçerlidir. Bu, özellikle kadın haritalarında bir boşanma göstergesidir. Ayrıca, dip not olarak eğer Pluto veya Uranüs söz konusuysa, bu insanlar yıkıcı bir boşanma veya ayrılık yaşayabilir.

🖤Kompozitte yükselen balık, çok psişik bir bağ oluşturur. Sevgiliniz hakkında düşündüğünüz sırada ve merak ettiğiniz sırada aniden size bir mesaj gönderien ilişki türü olabilir. Bu insanlar genellikle birbirlerinin yanındadırlar, ve ne zaman olmaları gerektiklerini sezgisel olarak bilirler.

🖤Kompozitte yükselen Aslan, bu ilişkideki insanların yaşadıkları ve birlikte paylaştıkları şeyleri anlatmak için her zaman çok komik hikayeleri olduğunu ve olacağını gösterir. Çok fazla "ne zaman ... hatırla" anları vardır ve ardından yüksek sesli kahkahalar olacaktır.

🖤Kompozit 5. evdeki kuzey düğümü harika bir yerleşimdir ♥️

🖤Kompozit ve sinastride 6. ev yerleşimleri, iki kişinin ve ilişkinin kendisinin son derece öngörülebilir hissettirdiği bir dinamik yaratır. Çift, birlikte yapmayı sevdikleri belirli bir rutin veya aktivite bulabilir veya her birlikte olduklarında kendilerini aynı anda 3 aktiviteyi yaparken bulurlar. Bu, bir ilişkide ne istediğinize bağlı olarak iyi veya kötü olabilir, bazı insanlar bunu son derece sıkıcı veya yetersiz bulur ve ama diğerleri bunu tercih ederbilir çünkü onlara istikrar veya güvenilirlik hissi verir.

🖤Ay ise Chiron ile birleştiğinde, şifa veren bir ilişkinin göstergesidir.

[haberkat]

10 il 10 kooperatiften 100 kadın Olivtech Fuarı'nda

10 il 10 kooperatiften 100 kadın Olivtech Fuarı’nda

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen 10. Olivtech Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri, Şarap ve Teknolojileri Fuarı, Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, Şef Sahrap Soysal ve İzmir Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İlhami Dinç'in katıldığı mutfak şovuna ev sahipliği yaptı. Köy-Koop İzmir Birliği ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) işbirliği…

[mevcutbilgi]

10 il 10 kooperatiften 100 kadın Olivtech Fuarı'nda

10 il 10 kooperatiften 100 kadın Olivtech Fuarı’nda

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen 10. Olivtech Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri, Şarap ve Teknolojileri Fuarı, Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, Şef Sahrap Soysal ve İzmir Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İlhami Dinç'in katıldığı mutfak şovuna ev sahipliği yaptı. Köy-Koop İzmir Birliği ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) işbirliği…

[poorpluton]

YÜKSELEN BURÇ, ALÇALAN BURÇ, VENÜS BURCU... EEE KAÇ TANE BURCUMUZ VAR BİZİM YAHU?

TAMAM TAMAM, ANLATIYORUM.

Özellikle astrolojinin popülerleşmesiyle beraber gazetelerin günlük ''fal köşesi'' olmaktan çıkıp her ayrıntısıyla hayatımıza giren astrolojik kavramlar artık en astrolojiye en uzak, hatta onu inanç sanıp ''ben inanmıyorum, ne yani milyarlarca insan 12 arketipten mi oluşuyor'' diyenlerin bile ilgisini çekiyor. O zaman bu konuyu en basit dille anlatmaya çalışayım…

Bildiğiniz üzere 12 burç var ve her biri bir mevsimi sembolize ediyor. Yani aslında astrologlar için gökyüzü bir tasarım. 12 ev ise dünyanın kendi çevresinde dönmesine göre tasarlanmıştır ve her burcun bir evi vardır. Her ev bir hayatın bir alanını temsil eder. Ve 10 gezegenle çalışırız; Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Satürn, Jüpiter, Neptün, Plüton, Uranüs. ( Aslında astronomik olarak ay ve güneş bir gezegen değillerdir ama kolaylık açısından öyle diyoruz.) 12 ev 12 yaşam alanı, 12 burç psikolojik psikolojik süreçler ve gezegenler ise aslında olayları gerçekleştiren aktörlerdir. Siz doğduğunuzda doğum tarihiniz, saatiniz ve yerinize göre gezegenlerin bu tasarım gökyüzü üzerindeki konumları hesaplanır ve bu anın gökyüzü konumları sizin haritanızı oluşturur. Sonrasında devreye açılar girecek ama o kısmı boşverin…şimdilik.

Buna göre aslında 12 burcun özelliklerini de taşırız. Haritamızda bu burçlarda yerleşen bir gezegen yoksa bile gezegenlerin bu evlere yapacağı transitlerle, gezegenlere yapacağı açılarla o burç konularını hayatımızda tecrübe ederiz. Yani aslında ‘’ay burcum balık’’ diyen biri ay balık burcunda ilerlerken doğmuş demektir. ‘’venüs terazi’’ diyen biri ise Venüs terazi geçişinde dünyaya gelmiştir. Bu diğer gezegenler ve cisimler için de geçerlidir.

Astrolojik olarak bunları bilmek ne işe yarar???

Öncelikle bilmemek hiçbir işe yaramaz, o yüzden bilmenin gözlemlemek açısından faydası olabilir…..

-Birinin GÜNEŞini yani normal burcunu bilmek pek işimize yaramaz ama genel karakteri hakkında bilgi verebilir.

-Birinin AYını bilmek onun duygusal ihtiyaçlarını, dürtüselliğini, aidiyet duygusunu, annesine bakış açısı gibi bilgilerini verebilir. Erkek haritasında duygusal doyuma ulaştıracak kadın semboliğidir aynı zamanda.

-Birinin MERKÜRünü bilmek onun iletişim biçimi, algı seviyesini, yazma yeteneği gibi bilgilerini verebilir.

-Birinin VENÜSünü bilmek onun cazibesini nasıl kullandığıı, sevgi alış veriş tarzını, ilişki kurma biçimini gösterir. Erkek haritasında cinsel çekim duyduğu kadın tipini, kadın haritasında kişinin kendisini nasıl gördüğünü ve cazibesini gösterme biçimini de sembolize edebilir.

-Birinin MARSını bilmek onun mücadele tarzını, cinsel gücünü, mücadele edebilme yeteneğini gösterebilir. Kadın haritasında güneşle beraber kadının ilişki kuracağı erkek tipini sembolize ederken kendi başına Mars daha çok kadının hangi tipte erkeklere cinsel çekim hissettiği ile ilgilidir.

-Birinin JÜPİTERini bilmek onun ahlak yapısını, hayat felsefesini, adaletini, ruhsal anlamda nasıl büyüdüğünü bilmemize yarayabilir. Şanslı olduğu konularla da ilgilidir.

-Birinin SATÜRNünü bilmek onun sorumluluk duygusunu, hangi konularda yetersiz hissettiğini, korkularını, hayatına nasıl şekil verdiğini gösterebilir.

-Bininin URANÜSünü bilmek onun geleneksel olanı aşma, marjinalliği, özgünlüğünü gösterebilir.

-Birinin NEPTÜNünü bilmek onun idealize ettiği konular, hayallerini, fantezileri, vizyonunu, hayal kırıklıklarını, hayatın gerçeklerinden kaçma yollarını gösterebilir.

-Birinin PLÜTOsunu bilmek onun nelerle dönüşüme uğradığını, gücü nasıl kullandığını, acizlik deneyimlerini gösterebilir.

Kısaca anlamlar bunlar ama tabi ki bu kadar basit değil… haritadaki asaletlerine, yöneticilerinin durumuna, ev konumuna, aldığı açılara göre anlamlar pozitif ya da negatif anlamda değişecek. Hatta şu anın gökyüzü durumuna göre bile yeni deneyimler oluşturacak. Ee siz hala astrolojiyi 12 burçtan ibaret mi sanıyorsunuz?

[fenrees]

En İyi Düdüklü Tencere Markaları – 2021 Güncel Öneriler

Düdüklü tencereler, yemek pişirirken mutfaktaki en büyük yardımcılarımızdan birisi ve her evde olmazsa olmaz denilebilecek mutfak ürünlerinden biridir. Düdüklü tencere sahibi olmak, özellikle hem kendisine hem de sevdiklerine yemek yapmaktan büyük keyif alan ev hanımları veya günün yoğunluğunda lezzetli yemekler hazırlayabilmek için zamandan tasarruf etmesi gereken çalışan kadınlar ve erkekler için vazgeçilmezdir.

Özellikle sulu ve uzun sürelerde yüksek ısıda pişirilmesi gereken zor yemekleri, normal tencerelere kıyasla çok daha hızlı bir şekilde pişirebilmesi ile bilinen düdüklüler doğru kullanıldıklarında her ne kadar pratik ve güvenli olsalar da kimi zaman haberlerde bu tip tencerelerden kaynaklı kazaları ve bu kazaların verdiği zararları görebiliyoruz.

Tam da bu nedenle hem en iyi kalitede hem de maksimum güvenlik sağlayan bir düdüklü tercih etmek oldukça önemli. Yazımızın devamında marka önerilerine geçmeden önce düdüklü tencere alırken dikkat edilmesi gereken hususları ve düdüklü tencerelerin nasıl kullanılması gerektiğini sizlerle paylaşacağız.

    Düdüklü Tencereler Ne İşe Yarar?

Düdüklü tencereler yemeklerimizi daha kısa sürede, daha az masraf ve enerji ile pişirmeye yarayan ve hayatımızı pratikleştiren mutfak araçlarındandır.

Özellikle son zamanlarda çıkan düdüklü tencereler sayesinde kuru baklagiller, önceden ıslatmaya bile gerek kalmadan çok daha kısa sürede pişirilebilir. Beklenmedik bir anda misafiriniz geldiğinde veya iş dönüşü hızlıca akşam yemeği hazırlamak istiyorsanız düdüklü tencereniz ile yemeklerin çok daha hızlı pişmesini sağlayabilirsiniz.

Düdüklü tencereler size kazandıracağı zamanın yanında saatlerce tüp veya doğalgaz tüketmenizi de önlerler ve uzun vadede enerjiden de tasarruf etmenizi sağlar. Düdüklü tencereler buhar ve basınç kaybını engelleyerek hızlı pişirim özellikleri ile kısa sürede etkin çözümler sunarak harikalar yaratır.

    Düdüklü Tencere Nasıl Kullanılır?

1- Tencerenin içerisine pişirmek istediğiniz yemeğin malzemelerini koyup tencerenin kapağını sıkıca kapatın. Tencere içerisinde uygun buhar ve basınç oluşabilmesi için tencere ağzına kadar dolu olmamalıdır. Eski model düdüklü tencerelerinde, üzerindeki düdük yatay konumda olacak şekilde bırakılmalıdır.

2- Düdüklü tencerenin içindeki malzemeler kaynamaya başladığında tencerenin düdüğü ötmeye başlayacaktır. Düdükten ses gelmeye başladığında ocağın altını kısmalısınız.

3- Pişirdiğiniz yemeğe göre ayarladığınız süre dolduğunda ocağı kapatın.

4- Vaktiniz varsa biraz bekleyip düdüğü dikkatli bir biçimde, elinizi ve yüzünüzü buhardan yakmamaya özen göstererek, dik konuma getirip tencerenin içindeki basınçlı havanın çıkmasını sağlayın. Tencere içerisindeki basınçlı hava tamamen boşalmadan kesinlikle tencereyi açmaya çalışmayın, aksi halde basınç farkı sebebi ile tencere kapağı fırlayabilir, hatta tencere içerisindeki yemek etrafa saçılabilir.

5- Eğer tencere içerisindeki basınçlı havanın boşalmasını bekleyecek vaktiniz yoksa, tencerenin kapağının üzerine soğuk musluk suyu akıttığınızda tencere içindeki hava daha hızlı boşalacak ve düdüğü dik konuma getirdiğinizde havanın tamamen çıkmış olduğunu göreceksiniz. Sonrasında düdüklü tencerenizi açıp yemeği servis edebilirsiniz.

  Her ne kadar kullanışlı olsalar da özel ve dikkatli kullanım gerektiren düdüklü tencerelerin son çıkan modelleri çok daha güvenli ve pratiktir, hatta üzerinde zaman ayarı olanlar da mevcuttur.

    Düdüklü Tencere Alırken Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir?

Düdüklü tencereler birçok kişinin vazgeçilmezi olduğu gibi birçok kişinin de korkulu rüyası. Patlama riskinden dolayı çoğu kişinin uzak durduğu düdüklü tencerelerin, doğru seçildiği ve kılavuzuna uygun kullanıldığı takdirde herhangi bir riski bulunmadığını ve büyük kolaylıklar sağladığını belirtelim

Düdüklü tencere alırken dikkat etmeniz gereken noktalar şu şekilde;

Güvenlik: Düdüklü tencere alırken dikkat etmeniz gereken ilk nokta emniyet kilidi bulundurmasıdır. Son model düdüklü tencerelerin çoğunda 2 tane güvenlik kilidi bulunuyor, dolayısıyla daha iyi ve güvenli bir kullanım sunuyorlar.

Sertifika: CE sertifikalı düdüklü tencereler Avrupa Güvenlik Standartları’na uygun, insan ve çevre sağlığı için güvenli kullanıma yönelik üretilmiş olduklarından daha güvenilir ve kalitelidir. Alacağınız tencerenin bu standartlara uygun olmasına dikkat etmelisiniz.

Tencerenin Malzemesi: Piyasada malzeme bakımından 3 çeşit düdüklü tencere bulunuyor. Bunlar paslanmaz çelik, alüminyum ve elektronik sistemli düdüklü tencerelerdir. En iyi düdüklü tencere modelleri genelde paslanmaz çeliktendir. Elektronik özellikteki tencereler ise daha teknolojik donanımlı olup kullanıcılara, yemeğin hangi programda pişirileceğini, optimum pişme süresini, kapağın tam kapanıp kapanmadığını ve tencerenin kilitlendiğinden emin olmasını sağlayacak uyarılar verir. Ancak alüminyum tencereleri, özellikle de kanserojen olan işlenmiş alüminyum kullanılarak üretilenleri tercih etmeniz önerilmez. Alüminyum malzemeden yapılan tencereler sağlık açısından sakıncalı olabilecekleri gibi çizilmeye ve kararmaya diğer malzemelere göre daha müsaittir.

Pişirme Programı: Son model düdüklü tencerelerin birkaç farklı pişirme programı bulunuyor. Bu programlar pişireceğiniz yemeğin lezzetini ve pişirme süresini doğrudan etkiliyor. Kullanım amaçlarınıza uygun programlar bulunduran tencereleri seçmenizi öneririz.

Tencere Hacmi: Düdüklü tencerenin iç hacmi de dikkat etmeniz gereken önemli noktalardan birisidir, özellikle de kalabalık bir aileniz varsa. Eğer çekirdek bir aile iseniz de daha küçük hacimli tencereleri tercih edebilirsiniz, örneğin 4 kişilik bir aile için ortalama 4-5 litrelik bir düdüklü tencere yeterli olacaktır. Düdüklü tencere alırken size ve kullanım amacınıza en uygun hacmi belirlemek önemlidir, çünkü çok büyük hacimli tencereleri yıkamak ve saklamak daha zordur, çok küçük tencerelerde pişen yemek ise kalabalık aileler için yeterli olmayabilir.

Marka: Yazımızın devamında önermiş olduğumuz markalar gibi kendini kalitesi ile kanıtlamış, bilindik ve güvenilir düdüklü tencere markalarını tercih etmek sağlığınız ve güvenliğiniz için en iyisi olacaktır.

    En İyi Düdüklü Tencere Modelleri

  10) Taç Bengü Güveç Tekli Düdüklü Tencere

Taç Bengü Güveç düdüklü tencere, bütçesi kısıtlı olanlar için kaliteli, pratik, şık ve kullanışlı bir ürün olarak karşımıza çıkıyor.

Gövde malzemesi paslanmaz çelik olan tencerenin, taban türü ise kapsül taban olarak üretilmiş. Yemekleri hızlı pişirmek için buhardan güç alan ve bir düdüklü tencere için oldukça yeterli özellikleri bulunan ürün, indüksiyon ocaklarda da kullanılabilir.

Ancak Taç Bengü Güveç düdüklü tencerenin saat göstergesi ve tek elle açma kapama özellikleri bulunmuyor. İhtiyaca ve hanedeki kişi sayısına göre 4, 5 veya 7 litre kapasiteli modelleri arasından tercih yapılabilir.

Teknik özellikler;

4, 5 ve 7 litre hacim seçenekleri

Paslanmaz çelik gövde

İndüksiyon ocaklarla uyumlu

Kapsül Taban

Web sitesi: https://www.hepsiburada.com/tac-bengu-guvec-duduklu-tencere-5-lt-p-HBV000003ESH0

    9) Hisar Neptün Düdüklü Tencere Seti

Uzun yıllardır mutfak sektöründe tanınan Hisar markasının en iyi düdüklü tencerelerinden biri olan Neptün modeli, ergonomik ve yenilikçi tasarımı sayesinde zamandan ve ısıdan %50 tasarruf sağlayacak şekilde çalışır ve tüm ocak tiplerinde kullanılabilir.

Yüksek ısı iletkenliği sağlayan Thermal Transtech tabana sahip olan tencere seti bu sayede yemeklerinizi daha hızlı pişirebilmektedir. Ek olarak pratik kullanım sağlamak için ürünün tek elle açılıp kapanabilme özelliği vardır.

Setin düdüklü tencere ve normal tencere kapakları kendi arasında değiştirilebiliyor, bu sayede set hem normal tencere hem de düdüklü tencere olarak kullanım imkanı sunuyor.

İki pişirme ayarı bulunan üründe balık ve diğer hassas gıdalar birinci kademede ortalama 10 dakika içinde pişiyor; kırmızı et, tavuk eti ve bakliyatlar gibi zor gıdalar ise ikinci kademede ortalama 30 dk içinde servise hazır hale geliyor,

Saat göstergesi bulunmayan düdüklü tence setinin gövde ve kapak malzemesi oldukça dayanıklı.

Teknik özellikler;

Üç kilit noktası

İki pişirme ayarı (hassas ve daha uzun süre pişmesi gereken gıdalar için)

Tüm pişirme yüzeylerine uygun

Tek elle açabilme özelliği

Kolay temizlenebilir yapı

Paslanmaz çelik gövde

Thermal Transtech taban

4 ve 7 litre hacimde ikili set

Web sitesi: https://www.hisar.com.tr/urun/hisar-neptun-duduklu-tencere-4-7-lt-gold

    8) Schafer Classic Tekli Düdüklü Tencere

Favori mutfak ürünleri markalarından olan Schafer’ın en kullanışlı ürünlerinden olan Classic düdüklü tencere ile tüm yemeklerinizi kolaylıkla pişirebilirsiniz.

Ergonomik bakalit kulpları sayesinde daha rahat bir şekilde yemek pişirme imkanı sunan tencere, paslanmaz çelik gövdeye sahiptir. Bu sayede uzun kullanım ömrü sunan model, kapsül tabanı sayesinde ısıdan da tasarruf eder ve her türlü ocakta kullanılabilir.

Ürün ismine yakışır bir biçimde oldukça klasik bir model. Sağlam ve kaliteli malzemesinin yanında uygun fiyatı ile bütçesi üst segment ürünlere yetmeyenler için gayet ideal bir model. Ancak ürünün tek elle açma kapama ve saat göstergesi gibi özellikleri bulunmuyor.

Teknik özellikler;

Her türlü pişirme yüzeyine ve ocak tipine uygunluk

Bulaşık makinesinde yıkanabilme

Paslanmaz çelik gövde

7 ve 9 litre hacim seçenekleri

Kapsül taban

Web sitesi: https://www.schafer.com.tr/schafer-classic-duduklu-tencere-5-litre-ino-x

    7) Korkmaz Turbo Tekli Düdüklü Tencere

Hepimizin yakından tanıdığı Korkmaz markası, neredeyse her türlü mutfak eşyasını en kaliteli malzemelerle üretiyor. Korkmaz’ın en sevilen düdüklü tencerelerinden biri ise Turbo modeli. Uygun fiyatından dolayı tercih edilen Korkmaz Turbo düdüklü tencere, aynı zamanda kullanımı da oldukça kolay bir model.

Korkmaz Turbo 5, 7 ve 12 litrelik çeşitlere sahip. 2-3 kişilik küçük aileler için 5 litre hacimde olanı yeterli olacaktır. Kalabalık aileler için ise 7 veya 12 litre tercih edilmelidir.

Emniyet sistemi bulunan ve uzun saatler pişmesi gereken mercimeği 9 dakika, nohut ve fasulye gibi baklagilleri ise 30 dakika  gibi kısa sürede rahatlıkla pişirebilen düdüklü tencerenin gövdesi paslanmaz çelik, tabanı ise ısı iletkenliğini arttıran Solar-Base taban.

Ürünü aldıktan sonra ilk kullanımdan önce sıcak sünger, su ve deterjan ile temizlemeniz gerekiyor. Ürünü temizlerken sert metal fırçalar ve teller kullanmanız ürünün ömrünü olumsuz etkileyebilir. Ayrıca ürün el yakmayan ergonomik bakalit kulplara sahip oluşu sayesinde kolay kullanım imkanı sunmaktadır.

Ürünün diğer üst segment ürünlerde bulunan tek elle açma kapama, pi��irme programı, akıllı zamanlayıcı sistemi veya beş basamaklı kilit gibi özellikleri bulunmasa da fiyatı makul ve her bütçeye uygun.

Teknik özellikler;

Uzun kullanım ömrü

El yakmayan kulplar

Paslanmaz çelik gövde

Solar-Base taban

5, 7 veya 12 litre hacim seçenekleri

Çift kilit emniyet sistemi

Bulaşık makinesinde yıkanabilir

Web sitesi: https://www.korkmazstore.com.tr/duduklu-tencere

    6) Tefal Nutricook Tekli Düdüklü Tencere

Tekli modellerin en iyisi olarak listemizde yer alan Tefal’in en sevilen ve en güvenli düdüklü tencere modellerinden biri olan Nutricook’un en dikkat çeken özelliği, sebzeler için ayrı, et ve balık için farklı, patates gibi nişasta içeren gıdalar için de ayrı olacak şekilde dört farklı pişirme programına sahip olması. Bu özel pişirme programları sayesinde gıdalar besin değerini ve lezzetini kaybetmeden kısa sürede pişiyor. Aynı zamanda paslanmaz çelikten yapılma delikli buhar sepeti ile hassas gıdalar suya temas etmeden buharda tamamen sağlıklı bir şekilde servise hazır hale gelebiliyor.

10 yıl dayanıklı paslanmaz çelik malzemeden yapılan tencerenin kapasitesi 6 litre, yani hem çekirdek gem de geniş aileler için oldukça uygun. Tencere bulaşık makinesinde yıkanabildiği için temizlemesi de oldukça kolay. Tek elle kolayca açma kapama özelliği ve katlanabilir kulpları ile de mutfağınızda yer kazanmanızı sağlayan oldukça pratik bir üründür.

Tencere, kapak kısmında bulunan akıllı kontrol saati sistemi de seçilen pişirme programına göre pişirme süresini ayarlıyor. Sistem ateşi kısmanız gerektiğinde ya da açmanız gerektiğinde ve pişirme sona erdiğinde sizi uyarıyor. Ancak bu elektronik kısım kapakta yer aldığı için düdüklü kapağını makinede değil elde ve dikkatli bir şekilde yıkamalısınız. Dilerseniz kapağı temizlemek için akıllı saat kısmını çıkartabiliyorsunuz.

Güçlü bir düdüklü modeli arayanların ilk tercihlerinden olan Tefal Nutricook 4 pişirme programlı düdüklü tencere, güvenlik, sağlık ve lezzeti önemseyen kişiler için oldukça ideal bir model.

Teknik özellikler;

Akıllı zamanlayıcı sistemi

Düşük basınçta buharlı pişirme özelliği

Tüm pişirme yüzeylerine uygun

Kapak ve lastik kısmı hariç bulaşık makinesinde yıkanabilme

Basınç göstergesi

Beş farklı güvenlik sistemi mevcuttur.

Paslanmaz çelik gövde

Tek elle açma kapama

6 veya 8 litre hacim seçenekleri

Saat göstergesi

İndüksiyon taban

Web sitesi: https://www.tefal.com.tr/nutricook-duduklu-tencere-6-l-1510001275/

    5) Emsan Montana Düdüklü Tencere Seti

İndüksiyon dahil tüm tip ocaklarda kullanabilen özel tabana sahip olan Emsan Montana düdüklü tencere setinin, yanmayan ve ısınmayan kulpları sayesinde yemeklerinizi pişirirken elinizin yanmasından korkmanıza artık gerek yok!

Düdüklü kapak haricinde, diğer tüm parçaları bulaşık makinesinde yıkanabilen tencere seti, özel pişirme programlarına da sahiptir. Böylelikle sebze, et, balık ve baklagiller gibi gıdaları pişirirken vitamin ve besin kaybı yaşamazsınız.

Düdüklü setinde kapasitesi 4 ve 6 litre olmak üzere 2 farklı tencere ve 2 farklı kapak bulunuyor. Cam kapak ve düdüklü kapak 2 tencere için de kullanabiliyor. Yani pişireceğiniz yemeğin miktarına göre sette bulunan iki tencereyi de hem normal hem de düdüklü olarak kullanabilirsiniz. Bunların yanı sıra ürünün 2 sene de garantisi mevcut.

Teknik özellikler;

2 farklı pişirme programı

Yanma ve ısınma olmayan yan saplar

Paslanmaz çelik gövde

Kapsül taban

4 ve 6 litre kapasitede ikili set

Web sitesi: https://www.emsan.com.tr/emsan-montana-4-6-litre-duduklu-tencere-seti-siyah-kirmizi

    4) Karaca Vitola Düdüklü Tencere Seti

Söz konusu mutfak eşyaları olduğunda Karaca en sevilen markalar arasında bulunuyor. Set halinde satılan Vitola düdüklü tencerelerin kapakları birbirine uyumlu ve değiştirilebilir. Bu sayede hem düdüklü hem de normal tencere olarak kullanılabilen set %70 oranında enerji tasarrufu sağlar. Aynı zamanda geliştirilmiş indüksiyon taban sistemi sayesinde ısının tencere içerisinde eşit dağılmasını sağlar.

Özel emniyet sistemi sayesinde güvenliği en üst düzeyde tutan Karaca Vitola düdüklü seti, iç gövdesinde su seviyesini ayarlayabilmeniz için minimum ve maksimum göstergelere sahiptir. Ancak bu model saat göstergesine sahip değildir.

Karaca Vitola düdüklü seti, hem uygun fiyatı hem de yüksek kaliteli malzemesi ile güvenli kullanım sunuyor. Tencere setinin bakliyat, et, sebze gibi farklı gıdalar için farklı pişirme programları da bulunuyor.

Teknik özellikler;

Tek elle ve ergonomik açma kapama özelliği sağlayan özel kapak

Paslanmaz çelik gövde

İndüksiyon taban

4 litre ve 6 litre hacimde ikili set

Web sitesi: https://www.krc.com.tr/urun/karaca-vitola-4-6-duduklu-celik-tencere-seti

    3) Emsan Innocook Düdüklü Tencere Seti

Emsan Innocook düdüklü seti, ihtiyaca göre kullanılabilecek 4 ve 6,5 litre hacminde iki tencereden oluşuyor. Gövde malzemesi paslanmaz çelik olan tencereler tek elle açma kapama kolaylığı da sunuyor. Mutfak aletleri konusunda kaliteli ürünler üreten Emsan’ın bu düdüklü seti özelliklerine göre uygun fiyata sahip.

Emsan Innocook düdüklü tencereler kırmızı ve pembe renkleriyle de göz alıyor. Sette cam kapak ve basınçlı düdüklü tencere kapağı bulunuyor. İster normal ister düdüklü tencere olarak kullanabileceğiniz sette bulunan çift kademeli pişirme basıncı özelliği pişirilecek yemeğin doğru basınçta ve en kısa sürede pişirilmesini sağlıyor.

Teknik özellikler;

Yemeğin pişme süresini görebilmek için tasarlanmış basınç göstergesi

Elde veya bulaşık makinesinde yıkama

Her ocağa uygunluk

Yemeğin eşit ısıda pişmesini sağlayan özel taban

Paslanmaz çelik gövde

Pişirme ayarı

Tek elle açma / kapama

6 litre ve 4.5 litre hacimde ikili set

Web sitesi: https://www.emsan.com.tr/urun/emsan-innocook-4-65-lt-duduklu-tencere-seti-kirmizi

    2) Tefal Clipso Plus Precision Düdüklü Tencere Seti

Akıllı kontrol saati sayesinde lezzetli ve tam kıvamında yemekler pişirmeyi sağlayan Tefal Clipso Plus Precision düdüklü tencere, güvenliği de üst düzeyde tutan modellerden. Sebze ve et olmak üzere 2 farklı pişirme programı bulunan tencerenin dolapta yer kaplamaması ve kolay temizlenebilmesi için kulpları katlanabilir şekilde tasarlanmış.

İndüksiyon dahil tüm ocaklarda kullanıma uygun olan tencere paslanmaz çelik gövdeye sahiptir ve bulaşık makinesinde de yıkanabilir. Ayrıca ürün yanında özel bir tarif kitabıyla birlikte satılıyor.

Akıllı kontrol saati de bulunan bu yeni nesil düdüklü, pişirme sırasında uygun sıcaklığa ulaşınca alarm vererek ocağın altını kısmanız gerektiğini bildiriyor ve ardından yemek hazır olduğunda da tekrar uyarı veriyor. Tencerenin kapağını da tek elle kolayca açıp kapatabiliyorsunuz.

Basınç göstergesi ve tek elle açma sistemiyle de beğeni toplayan Tefal Clipso Precision düdüklü setinde kapasiteleri 6 litre ve 4,5 litre olmak üzere iki adet tencere bulunuyor ve kapakları değiştirilerek normal tencere olarak da kullanılabiliyorlar.

Tam bir fiyat performans ürünü olan Tefal Clipso Plus Precision tencerenin teknik özellikleri şu şekilde;

Patlama ve basınç kaybına karşı 6 güvenlik sistemi

Katlanabilir kulplar

10 yıl garantili paslanmaz çelik gövde

İki farklı pişirme ayarı (hassas gıdalar ve daha zor pişenler)

Gıdaların besin değerini koruyan özel sistem

Tek elle açma kapama

4,5 litre ve 6 litre hacimde iki tencere

Saat göstergesi

İndüksiyon taban

Web sitesi: https://www.tefal.com.tr/clipso-precision-duduklu-tencere-seti-4-5-l-ve-6-l-1510001426/

    1) Fissler Vitaquick Blue Point İkili Düdüklü Tencere Seti

Listemizin ilk sırasında yer alan Alman malı Fissler, düdüklü tencere denildiğinde akla ilk gelen markalardan biri. Fissler Vitaquick Blue Point düdüklü tencere, zamandan %70, enerjiden ise %50 enerjiden tasarruf sağlamanız için paslanmaz çelik gövdeye sahiptir ve aşırı ısınmaya karşı özel bir güvenlik sistemine de sahiptir.

Tencerenin ince sebzeler veya balık gibi çabuk dağılmaya müsait yiyecekler için kullanılan hassas pişirme ve etler veya sulu yemekler için kullanılan hızlı pişirme olmak üzere iki farklı pişirme seviyesi bulunuyor.

Ürünün iç gövdesinde yer alan minimum ve maksimum göstergeleri su seviyesini kolayca ayarlamanıza yardımcı olur. Çıkartılabilir kulpları ile temizliği ve saklanması da kolay olan ürün 2 yıl da garantilidir.

Fissler Vitaquick Blue Point tencerede Cookstar taban kullanılmaktadır. Bu özel taban sayesinde yemekleri daha hızlı pişiren tencere aynı zamanda kolayca temizlenebilmektedir. Ayrıca akıllı özel güvenlik sistemi sayesinde aşırı basınç ve ısı durumlarında tencerenin kapağında bulunan lastik düşüyor ve hava hemen tahliye ediliyor.

Saat göstergesi bulunmayan bu tencere için ömürlüktür diyebiliriz ancak piyasadaki en pahalı düdüklülerden biri olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Teknik Özellikler:

Paslanmaz çelik gövde

İkili pişirme programı

Cookstar taban

6 litre ve 4.5 litre kapasitede iki tencere

Tek elle kullanım

Kilitleme düğmesi

Çıkarılabilir kulplar

Web sitesi: https://www.fissler.com/gb/products/product-list/pressure-cookers/

from WordPress https://www.zovovo.com/duduklu-tencere-markalari/

[almilaa-a]

Güneş Burcu (Burcunuz): Balık 1. ev (16° 49' 1") Ay Burcu: Başak 8. ev (18° 0' 12") Merkür Burcu: Balık 2. ev (19° 33' 14") Venüs Burcu: Boğa 3. ev (1° 26' 42") Mars Burcu: Boğa 3. ev (20° 51' 49") Jüpiter Burcu: Başak 7. ev (13° 35' 28") Satürn Burcu: Yengeç 5. ev (6° 17' 11") Uranüs Burcu: Balık 1. ev (3° 35' 5") Neptün Burcu: Kova 1. ev (14° 5' 34") Plüton Burcu: Yay 11. ev (22° 9' 38") Şiron (Chiron) Burcu: Oğlak 12. ev (24° 9' 46") Kara Ay (Lilith) Burcu: İkizler 4. ev (13° 18' 58") Gerçek Düğüm (True Node) Burcu: Boğa 3. ev (12° 39' 9") Verteks Burcu: Başak 7. ev (2° 33' 24") 1. Ev (Yükselen): Kova (2° 10' 24") 2. Ev: Balık (17° 16' 33") 3. Ev: Koç (25° 29' 7") 4. Ev (IC): Boğa (23° 21' 42") 5. Ev: İkizler (15° 43' 22") 6. Ev: Yengeç (7° 0' 55") 7. Ev (Alçalan): Aslan (2° 10' 24") 8. Ev: Başak (17° 16' 33") 9. Ev: Terazi (25° 29' 7") 10. Ev (MC): Akrep (23° 21' 42") 11. Ev: Yay (15° 43' 22") 12. Ev: Oğlak (7° 0' 55")

[akrepblog]

Neptün Evlerde - Hangi Evde Nasıl Etkiler?

Neptün Evlerde

Doğum haritasında Neptün evlerde nasıl etkiler? Neptün hangi evi nasıl etkiler? Olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir? Neptün hangi evlerde güçlüdür? Neptün hangi evde iyidir? Neptün evlerde neyi temsil eder?

Neptün Künyesi

Keşif Tarihi: 23 Eylül 1846

Keşfeden: Johann Gottfried Galle, Urbain Le Verrier ve John Couch Adams (teorik hesaplamalarla)

Yörünge Süresi: 165 yıl (Dünya yılı)

Günlük Rotasyon Süresi: 16 saat 6 dakika

Çap: 49,244 km

Kütle: 1.024 × 10^26 kg (Dünya'nın kütlesinin yaklaşık 17 katı)

Ortalama Yörünge Mesafesi: 4.5 milyar km (30.07 Astronomik Birim)

Yüzey Sıcaklığı: Yaklaşık -214°C

Uydu Sayısı: 14 (en büyük uydu Triton)

Halkaları: 5 belirgin halka

Gezegen Tipi: Buz Devi

Astrolojik Yönetici: Balık Burcu

Astrolojik Temalar: Hayaller, ilham, sezgi, illüzyonlar, manevi konular, bilinçaltı, merhamet, kaçış.

Neptün'ün Temsil Ettiği Konular

Hayaller ve İlham

Sezgi ve Maneviyat

Rüyalar ve Bilinçaltı

İllüzyonlar ve Yanılsamalar

Kaçış ve Bağımlılıklar

Kolektif Bilinç

Şefkat ve Merhamet

Sanatsal Yetenekler

Mistisizm ve Spiritüel Arayışlar

Kurban olma ve Fedakarlık Temaları

Neptün, Güneş Sistemi'ndeki en dış gezegenlerden biri olarak bilinmektedir. Astrolojide, Neptün genellikle

hayal gücü,

ilham,

sezgi ve

yanılsama

gibi temaları simgeler. Bu gezegenin etkisi altında olan kişiler, içsel dünyaları ve derin duygusal algılarıyla dikkat çekerler.

Neptün'ün astrolojideki sembolizmi, spiritüel ve sezgisel anlamda çok derindir. Bu gezegen, bilinçaltı dünyamıza açılan kapıları ve rüyalarımızın, sanatsal yeteneklerimizin kaynağını temsil eder. Neptün'ün enerjisi bazen belirsizlik ve kaosla ilişkilendirilir; özellikle, net sınırların olmadığı alanlarda bu gezegenin etkisi kuvvetli bir şekilde hissedilir. İlhamın yanı sıra, yanılsama, aldanma, aldatılma ve aldatma da Neptün'ün etkileri arasında yer alır.

Astrolojik haritalarda Neptün'ün bulunduğu ev ve yaptığı açılar, bireyin yaşamındaki en derin ve soyut konuları gözler önüne serer. Bu gezegenin farklı evlerdeki konumu, kişinin

sezgisel yetenekleri,

sanatsal eğilimleri ve

spiritüel deneyimleri

üzerinde belirleyici bir rol oynar. Örneğin, Neptün 5. evde sanatsal becerileri artırabilirken, 12. evde gizli korkuları, sırları veya psişik yetenekleri ortaya çıkarabilir.

Neptün diğer gezegenlerle yaptığı açılar sayesinde de önemli etkiler ortaya çıkartır.

Olumlu açılar, sezgi ve sanatsal becerileri, ilhamı artırabilirken,

olumsuz açılar yanılsama ve aldatma riskini getirebilir.

Neptün'ün Jüpiter ile yaptığı uyumlu açı, spiritüel genişleme ve bilgelik getirebilir; fakat Mars ile zorlayıcı bir açı, enerji ve motivasyon eksikliğine yol açabilir.

Neptün Evlerde Ne Demek?

1. ev (benlik): Gerçek benliğin bulunmasında hayal kırıklıkları. Kişisel sınırları belirsizleştirir, empati ve sezgiyi artırır.

2. ev (parasal): Belirsiz gelir kaynakları, haksızlıklar. Maddi konularda kafa karışıklığı ve belirsizlik.

3. ev (kardeşler): Bağlantılar, hayal kırıklıkları. İletişimde hayal gücü ve sanatsal ifadeler.

4. ev (aile): Aile içi sorunlar, aidiyet hissinin kaybolması. Ailevi köklerde gizemler ve duygusal derinlik.

5. ev (riskler): Belirsizlik, hayal kırıklığı. Sanatsal ifade gücünü artırır.

6. ev (sağlık): Psikolojik rahatsızlıklar, madde bağımlılığı. Çalışma hayatında belirsizlik ve hizmet odaklı bir yaklaşım.

7. ev (ilişkiler): Hayal kırıklığına uğrama, aldatılma, aldatma. İlişkilerde idealizm ve yanılsamalara yatkınlık.

8. ev (ortaklar): Ortaklık sorunları, parasal kayıplar. Gizemli ve ruhsal deneyimlere açıklık, ortak kaynaklarda belirsizlik.

9. ev (uzun yolculuk): Hayal kırıklığı, yanılgılar. Ruhsal arayışlar ve manevi inançlara yönelim.

10. ev (şöhret): İmajın bulanıklaşması, amacın kaybolması. Kariyer yolunda belirsizlik ve idealizm.

11. ev (arkadaşlık): Grubun dağılması, arkadaşlar arası yanılsamalar. Arkadaşlıklarda ve toplumsal ideallerde hayalperestlik ve belirsizlik.

12. ev (gizli düşmanlar): Gizli engeller, içsel sorunları fark etmeme. Bilinçdışında güçlü sezgiler ve ruhsal arınma arayışı.

[ekip]

Tumblr’dan Yüzler: Merve Ünlü

Tumblr’dan Yüzler’de bu ay ülkemizde hayvan hakları ve hayvan kurtarma konularında yaşanan sorunlara dayanamayıp, ipleri kendi eline alan genç kullanıcımız Merve Ünlü ile konuştuk. @piggy-saurus adlı blogun sahibi Merve ile bu maceraya nasıl başladığından, şu an birlikte yaşadığı hayvanlarından ve hepimizin bilmesi gereken gerçeklerden bahsettik. Eğer aramızda yaşayan bu küçük canların haksızlığa uğradığını görüyorsanız ve nasıl yardım edeceğinizi merak ediyorsanız, Merve’yle yaptığımız bu farklı ropörtaja bir göz atın.

Ekip olarak hoşgeldin diyoruz öncelikle, Merve. Dilersen seni biraz daha ayrıntılı tanıyalım. Nerelisin, neler yapıyorsun?

Merhabalar, hoş buldum. Ben Sivas'ta doğdum. Hollanda’da büyüdüm, 7 yıl önce ailemin Türkiye’ye kesin dönüş yapmasıyla da buradaki serüvenim başladı. Güzel sanatlarda resim bölümü okudum ama hayalimde yatan hayvanlarla ilgili projelere kendimi verebilmek için resmi bıraktım. Şu an sessiz dostlarımızın hayatlarını daha kaliteli bir şekilde sürdürmeleri için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Yaptığın hayvansever çalışmalarla bizim gözümüze takıldın. Bu hikayelerin hep ilginç bir başlangıcı vardır. Bize buna nasıl başladığından bahseder misin?

Her zaman hayvanlarla iç içe olmuşumdur ama bir gün Ankara'dan gelen bir telefonun ucunda hiç tanımadığım bir ses ''Benim kardeşim Sivas’ta yaşıyor. Çok kötü durumda bir anne kedi ve 5 yavru bulmuş, fobisi var, evde kuşları var ve eve alamıyor. Sen bakabilir misin?'' diye sordu. Bir an hiç düşünmeden kabul ettim; annemi ikna etmek çok zor oldu. Yolda bana gelirken anne kedi ve 4 yavrusu öldü. 5-10 günlük minicik bir bebek kaldı bana. Sen yaşayacaksın, diye söz verdim ona. Şehirdeki tüm veterinerleri gezdim, her klinikten gayet iyi cevabıyla ayrıldım. Vitaminler, mamalar kullandık, iyiydi ve büyüyordu. Bir gün yurtdışında olan babam gelmiş, evi kirletir gerekçesiyle evden atmış. Eve geldiğimde bana doğru koşan minik bir şeyin yokluğuyla sarsıldım, onu buldum ve onunla birlikte evi terk ettim. Sonrasında ona yuva buldum. Birkaç ay böyle gayet iyi yaşam sürdü ama onu aşıya götürdüğüm bir günün sonunda birden yere düştü bayıldı, tüm çabalara rağmen ertesi gün onu, hem de doğum günümde, kaybettim. Her muayenede gayet iyi cevabını aldığım kızım meğer çok hastaymış. Aşil’in ölümü sonrasında benim için pek çok şey değişti ve şu anki halini aldı. 

Gördüğümüz kadarıyla kedi, kopek, kuş ayrımı yapmadan hayvan dostlarımıza yardım edebilmek için elinden geleni yapıyorsun. Şu anda bakımını üstlendiğin kaç can var?

Şu an evde bakımını üstlendiğim dört kedi, üç köpek, bir tavşan, bir karga ve minik bir balık var. Bunların haricinde bahçemde, mahallemde, besleme alanlarımda da canlar var. Bunlardan iki kedi, iki köpek, tavşan ve balık kalıcı olarak baktıklarım, diğerleri hasta olan çocuklarım. 

En büyük kedimin adı Dingo. Bir market dönüşü dört bebeği taşıdığı kocaman karnıyla atladı önüme, sevmek için eğilince de göbeğini açtı bana. Kucaklayıp eve götürdüm. Evde kum kabı, mama hiçbir şey yoktu. Tuvaleti gelince kum eledim dışarıdan türlü türlü şeyler denedim ama tuvaletini yapmadı. En son alıp bulduğum yere götürdüm. Gitmek için fırsatı vardı ama o tuvaletini yapıp koşarak geri geldi sonra da asla ayrılmadık. (Yavruları gayet sağlıklı: doğdular, büyüdüler ve yuva buldular.) 

Sonrasında köpeğim Hoşaf katıldı aramıza. Hoşaf’ın annesi petshop mağduru, damızlık olarak kullanılmış, yıprana yıprana kanser olmuş. Sonra da hamile olarak sokağa atılmış. Bir gönüllü anneyi alıp bakmış, anne doğum esnasında ölmüş. Onu almaya gittiğimiz evde bir yığın terk edilmiş ufak ırk köpek vardı, hepsini alıp çıkmak istedim. Neye göre seçim yapacağımızı bilmiyorken telefonu alıp fotoğraflarını çekmek için çantama yöneldiğimde çantanın üzerinde yatarken buldum onu, o bizi seçti. Hoşafla Dingo’nun anlaşması 5 ay sürdü.

Tekir kedi Umay bize 5-10 günlük bebek olarak katıldı. Maltepe'de çalışıyorum o sıralar, işten döndüğümde yol arkadaşım getirdi onu, çocukların elinden almış, çocuklar da arabadan çıkarmış. Umay kulakları kırık, her yanı yara bere ölmek üzere olan bir bebekti, her gün işe götürdüm, iş yerinde gizli gizli baktım ona, şimdi kocaman bir canavar oldu canımıza okuyor. 

Venüs, 3 aylıkken bir telefonla haberdar olduğum, defalarca satılmış, dövüştürülmeye çalışılmış, dövüşmeyince de dayak atılıp bonzaicilerin eline verilmiş bir kız. Şu an 8 aylık ve hala yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Gördüğüm en ürkek, en duygusal köpek. Haftalarca dışarıda gölgesinden bile korktuğu için kucağımızda gezdirdik. Evde bir ses yükselse korkup evden kaçmaya kalkar. Stres yaptığında, enerjisini atamadığında eşyalara zarar veriyor. Üç koltuk, dört tasma, bir telefon, sayısız kablo ve eşya yedi.

Neptün, arkadaşın abisinin çalıştığı inşaatta bulduğu tavşan. Köpeği ona zarar verdiği için yuva bulursun diye bana getirdi, hepimiz onu çok sevdik, o da inanılmaz uyum sağladı bize. Kendini köpek sanıyor, ayrılamadık. İlgi göremediğinde önüne gelen her şeyi (biz de dahil) yediği için geceleri kafeste kalıyor sadece. 

Darwin, yol arkadaşımın çalıştığı şirkette birinin çocuğu için aldığı küçücük bir fanusta zaman zaman günlerce beslemeyi unuttuğu, çocuk sıkılınca da bizle yolu kesişen beta balığımız.

Kargamız Edgar kalıcı çocuklardan olmasa da bahsetmek istediğim bir çocuk çünkü onu, @grininkararsizligi bloğunun sahibi, Tumblr üzerinden bana ulaşarak, kedilerden kurtarıp getirdi bana. Yavruydu, güçsüz düşmüştü, artık büyüdü ve çok yakında özgürlüğüne kavuşacak. 

Bugüne kadar baktığın en sıradışı hayvan hangisiydi?

Bir yarasa oldu sanırım. Eevimize yanlışlıkla girmiş çıkmaya çalışırken de kanadını incitmiş bir yavru. İyileşti ve uçmaya devam etti.

Tumblr’ını senin kullandığın gibi hayvanlara yardım işlerini göstermek için kullanan başka bloggerlar biliyor musun? Bundan bağımsız olarak takip ettiğin bloglar neler?

Blogunun içerisinde farkındalık yaratacak işlere yer veren pek çok blogger var; fakat bloğunu bunun için kullanan bildiğim başka bir blogger yok. Muhakkak vardır, ben fark edememişimdir. Onlar beni fark ettiyse ve iletişime geçerlerse çok mutlu olurum. 

Takip ettiklerimin çoğu üreten bloglardan oluşuyor ve genelde hepsi çok yönlü; çizenler, yazanlar, düşünenler, yapanlar, eleştirenler. Hepsinden bahsetmek isterdim ama bende yeri çok büyük olan, en sık takip ettiğim iki blog:

@aspirinovic: - ''Merhaba, en kötü durumdaki bana en çok ihtiyacı olan kediyi sahiplenmek istiyorum.'' mesajıyla tanıştık ve ömrünü bir kafeste geçirmiş çok hasta bir kör kedinin son zamanlarında ona muhteşem bir yaşam hediye etti. Şu an bir köpeği ve yine benden sahiplendiği adını “Piggy” koyduğu kedisiyle bloğunda kendi hikayelerini, düşüncelerini, müziklerini paylaşıyor bizimle. Dergi çıkartmak için çalışmaları sürüyor. @p-a-r-y-a: Kendisi benim en büyük destekçilerimden. Maddi manevi her zaman yardımıma koşmuştur ama hiç tanışamadık. Güzel bir mizah anlayışı vardır. Radyo programları düzenliyor, fikirlerini, eleştirilerini, yazılarını bizimle paylaşıyor ve ilginç bir konseptle onları bloğunda biriktirmemeyi tercih ederek siliyor. Üstelik büyük bir proje hazırlığı içinde. ''Çiçek Çocuklar'' adında çok güzel işlere imza atacak olan bir dernek kuruyorlar. 

Kullanıcılarımıza vermek istediğin bir mesaj var mı?

Bugüne kadar tarantula ve iguana dahi baktım, ikisi de arkadaşlarımın bir hevesle eşya gibi satın aldığı sonra bakamadığı için ellerinden aldığım ve onlar için doğru şartlar oluşturulana kadar bakımını üstlendiğim canlılar. Hayvanlar karnına bastığınızda seni seviyorum diyecek, sıkıldığınızda ise kenara atabileceğiniz oyuncaklar değil, hepsinin duyguları, ihtiyaçları var. Lütfen satın almayalım, hayvanı ticari bir öğe olarak gören ve arz talep ilişkisiyle dönen bu çarka katkı sağlamayalım lütfen. Bir cana paha biçemezsiniz. Bir hayvanı satın aldığımızda onu kurtarmış olmuyor, onun yerine bir başka hayvanın gelmesine yer açmış oluyoruz. Biz satın almadığımızda üretemezler. Satın alınıp bakılamayan, sıkılınca sokağa atılanlar barınaklarda, gönüllü geçici yuvalarda, sokaklarda, pansiyonlarda yuva bekliyor. Sahiplendirmeye çalıştığımız, tedavisi için uğraştığımız her hayvan üretim mağduru. Lütfen kısırlaştıralım, kısırlaştırmak bir doğum kontrol yönteminden çok daha fazlasıdır, lütfen araştıralım. Onlarca hayvan hiç sıcak bir yuva göremeden, rahat bir uyku uyuyamadan, yalnız ve acı bir biçimde ölüyor. Lütfen onların hayatıyla oynamayalım. Lütfen hayvanları ait oldukları yerlerden koparıp ait olmadıkları koşullarda yaşamaya zorlamayalım. Lütfen hayvana değer vermeyen, hayvanları sadece gelir kaynağı olarak gören hayvanat bahçelerine, sirklere ve benzeri yerlere gitmeyelim. Bu zulme ortak olmayalım!

Merve’ye duyarlılığı için teşekkür ediyor, azmi için önünde saygıyla eğiliyoruz. 

Fotoğraflar: Merve Ünlü

[emlakhabercin]

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim vaatlerinden biri olan Portakal Vadisi Rekreasyon Alanı’nın temelini düzenlenen törenle attı. Törende konuşan Başkan Soyer, bu projenin doğayla uyumlu yaşamın en güzel örneklerinden biri olacağını söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in seçim vaatlerinden biri olan ödüllü proje Portakal Vadisi Rekreasyon Alanı’nın temeli, düzenlenen görkemli bir törenle atıldı. Törene CHP PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılarından Ertuğrul Tugay, Barış Karcı, Suphi Şahin, Yıldız Devran, Eser Atak, İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, İzmir Metro Genel Müdürü Sönmez Alev, İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, İZELMAN Genel Müdürü Burak Alp Ersen ve çok sayıda davetli katıldı.

#gallery-0-9 { margin: auto; } #gallery-0-9 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-9 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-9 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */

“Kentlilik bilincini güçlendirmeyi hedefliyoruz” Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim kampanyası sırasında arka sıralara özel önem vereceklerini ve mutlaka arka sıralardakilerin yaşam kalitesini, bu kentin ön sıralarında bulunanlarla eşitlemeye ve aynı noktaya getirmeye çalışacaklarını söyledi. Bu projenin İzmirlilerin yaşam kalitesini artırmak için tasarlandığını belirten Başkan Soyer, “Su yapıları, bitki çeşitliliği ve etkinlik alanlarıyla diğer birçok projeden ayrılan Portakal Vadisi projemiz; koşu, yürüyüş ve bisiklet parkurları, seyir terasları, kafeterya, piknik alanı, şarküteri, meydan, çim amfi, çocuk oyun alanları, eğitim bahçeleri ile adeta yeni bir yaşam alanına dönüşecek” dedi. Soyer, çocuklarla beraber yaş almış büyüklerin, engelli hemşerilerin de gözetildiğini söylediği projenin bölgeye önemli katkılar sunacağını ifade etti. “Eğitim bahçeleriyle kentlilerin toprakla, tarımla ve kadim üretim kültürümüzle tanışmasını mümkün hale getiriyoruz” diyen Başkan Tunç Soyer, şunları söyledi: “3 bin metrekarelik tarım eğitim alanının olacağı Portakal Vadisi’nde ayrıca padok ve atlı terapi alanı gibi alanlar oluşturulacak. Böylece hemşerilerimizin hem sağlıklı bir yaşam sürmesi için doğanın iyileştirici gücünden yararlanmasını, hem de farklı kesimlerin birlikte vakit geçirmesini sağlayarak kentlilik bilincini güçlendirmeyi hedefliyoruz.”

#gallery-0-10 { margin: auto; } #gallery-0-10 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-10 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-10 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */

“Elektriğin yüzde 26’sını yerinde elde edebileceğiz” İzmir’in fuarlar ve etkinlikler şehri olma özelliğini, Portakal Vadisi projesi ile daha da pekiştireceklerini belirten Tunç Soyer, Portakal Vadisi’nin spor, sağlık ve kültür alanlarında, pek çok etkinliğe ev sahipliği yapacağını söyledi. Portakal Vadisi Rekreasyon Alanı projesinin, son yıllarda dünyanın her yerinde benzeri görülmemiş şekilde yaşanan ekolojik yıkıma karşı doğayla uyumlu bir yaşamın en güzel örneklerinden biri olacağını kaydeden Tunç Soyer, şunları söyledi: “Güneş enerjisini de kullanacağımız bu projemiz ile tesisin ihtiyacı olan elektriğin yüzde 26’sını yerinde elde edebileceğiz. Portakal Vadisi’nde kazı ve dolgu alanı yaratmadan, doğaya tam uyumlu bir mimari ve peyzaj mimarisi stratejisi benimsendi. ”

“Buca Cezaevi kaldırılacak” Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç da törende yaptığı konuşmada, kentleri daha yaşanılır hale getirmek için çalıştıklarını belirtti. Kılıç, “Bulunduğumuz kentleri daha yaşanabilir, daha uygar, daha yaşanılabilir hale getirmek için hep birlikte, hiçbir engele takılmadan mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımızın özellikle Buca’ya verdiği önem bizim için çok önemli. Umarım çalışmalar biran önce tamamlanır ve Buca yaşayan vatandaşlar buraya gelir. Çocuklarıyla güzel zaman geçirir” dedi. Kılıç, konuşmasında Buca Cezaevi’nin kaldırılacağını da açıklayarak, “Buca Cezaevi’nin kaldırılması için yıllardır mücadele veriliyordu. Bildiğimiz kadarıyla buranın kaldırılması için talimat verildi ve yakın bir süre sonra cezaevi kalkmış olacak” diye konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Tunç Soyer, şantiye sahasını gezdi. Çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Kentsel ısı adası etkisinin azaltılması hedefleniyor 200 bin metrekarelik vadide, kentlilerin fiziksel ve ruhsal yaşam kalitesini artıracak 23 adet ahşap teras, 2 kilometrelik bisiklet ve koşu yolu, yaklaşık yüz bin metrekarelik çayır alanı, dört tarafı açık üstü örtülü padok alanı, 2,8 kilometre uzunluğunda patika yol, 5 bin metrekarelik çim alan, gölet, 218 araçlık otopark, piknik ve çocuk oyun alanları, restoran yer alıyor. Vadiye 45 türde 57 bin çalı ve 28 türde 3 bin 105 ağaç dikilecek. “Terapi Bahçeleri ve Kent Sağlığı Projesi” kapsamında kent genelinde terapi bahçeleri oluşturarak yurttaşların sağlıklı bir yaşam sürmesi için doğanın iyileştirici gücünden yararlanmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, Portakal Vadisi’nde de terapi bahçeleri oluşturacak.Küresel iklim krizine yönelik önlemlerin göz önünde bulundurularak hazırlanan projede, kentsel ısı adası etkisinin azaltılması da hedefleniyor.

Ödüllü Vadi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Portakal Vadisi Rekreasyon Alanı projesi 2019 yılında “Şehirlerin İmzası Ödülleri” kapsamında, en iyi kentsel tasarım dalında birinciliğe layık görülmüştü. Bunun yanı sıra yine 2019’da Uluslararası Sürdürülebilir Yapılar Sempozyumu kapsamındaki “En İyi Sürdürülebilir Uygulamalar Yarışması”nda Sürdürülebilir Çevre dalında da ödül almıştı. Portakal Vadisi’nin 2022 yılının Mayıs ayında tamamlanması planlanıyor.

Buca’ya Portakal Vadisi Kuruluyor İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim vaatlerinden biri olan Portakal Vadisi Rekreasyon Alanı'nın temelini düzenlenen törenle attı.

[egedensondakika]

Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’ne “Kırmızı bayrak” çekildi

Bornova Belediyesi’nin 8 bin 500 yıllık Yeşilova Höyüğü’nün bulunduğu alanda kent kültürüne kazandırdığı Ziyaretçi Merkezi’ne, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Engelsiz İzmir Projesi kapsamında Kırmızı Bayrak verildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer, Bornova Kaymakamı Fatih Genel, Kırmızı Bayrak Komisyonu üyeleri, Engelsiz İzmir Yürütme Kurulu üyeleri, ilçe belediyeleri başkanlarının eşleri ve engelli derneklerinin temsilcileri ve vatandaşların katıldığı Kırmızı Bayrak Töreni Bornova Belediye Ba��kanı Dr. Mustafa İduğ ve eşi Ufuk İduğ ev sahipliğinde yapıldı.  AMACIMIZ ÜÇÜNCÜ YILDIZ  Törende konuşan Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu engelli bireylerin oluşturduğuna dikkat çekerek, “Engelli vatandaşlarımızın evlerinden çıkmalarına olanak sağlayan çalışmaların yapılması yolunda önemli bir çalışma olan Kırmızı Bayrak uygulamasını hayata geçiren Büyük Şehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum. Keşke tüm Türkiye İzmir gibi olsa. Bu birlikteliğimizi sürdürürsek kentimizdeki tüm engelleri kaldırız. Biz Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi ile 2 yıldızlı bayrak dikmeye hak kazandık. Amacımız bunu üç yıldıza çıkarmak” dedi. SOYER’DEN BORNOVA’YA TEŞEKKÜR Başkan eşleri olarak aldıkları sorumluluğun altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer, Dünyada yaklaşık 150 milyon engelli bireyin her yıl turist olarak hareket ettiğini ifade ederek, “Ancak bu turistler Türkiye’ye uğramıyor. Sebebi ise ören yerleri ile birlikte restoranlar, kamusal alanlar ve otellerin de eksiklerinin çok fazla olması. Bu anlamda yaptığı çalışmalar nedeniyle Bornova Belediyesi’ne kutluyor, örnek olmasını diliyorum” diye konuştu.  Kırmızı Bayrak Komisyonu Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan, engelsiz bir kentin temel insan hakkı olduğunu vurguladı.  Konuşmalardan sonra Yeşilova Höyüğüne kırmızı bayrak çekildi ve Doç. Dr. Zafer Derin eşliğinde Yeşilova Höyüğü gezildi. Gezinin  ardından engelli derneklerinin beklentileri, görüş ve önerileri üzerine toplantı yapıldı. Toplantıda engelli çalışmalarının gelişimi için kooperatifleşmenin öneminin altı çizildi. KIRMIZI BAYRAK NEDİR?  İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Engelsizmir 2013 Kongresi sürecinin önemli çıktılarından biri 'engelli bireylerin erişimine uygun hale getirilen kamuya açık faaliyet gösteren özel veya kamu kurumlarına ait açık ve kapalı mekanlar ile ulaşım araçlarına 'Kırmızı Bayrak' verilmesi çalışmasıdır. Türkiye ölçeğinde ilk kez gerçekleştirilen bu çalışma ile engelli bireylerin erişimine uygun mekânların sayısının arttırılması hedefleniyor. Kırmızı Bayrak, 1, 2 ve 3 yıldızlı olmak üzere üç kategoride veriliyor. Tek yıldız erişilebilirlik kriterlerinin yüzde 60’ını, 2 yıldız yüzde 75’ini, 3 yıldız ise en az yüzde 90’ını sağlayan alanlara veriliyor.  8 BİN 500 YILLIK  MEKAN  Yeşilova Höyüğü, İzmir'deki en eski yerleşim alanı ve Anadolu'nun en eski yerleşimlerinden biri olarak anılıyor. Buradaki yerleşik yaşam 8 bin 500 yıl öncesine kadar uzanıyor. Höyükteki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ege Üniversitesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin desteğiyle sürdürülüyor. 4 bin 200 metrekarelik kapalı alana sahip Yeşilova Höyüğü Ziyaretçi Merkezi’nde sergi alanları, kazı evi, neolitik köy ve park alanı bulunuyor. Read the full article

[hasansonsuzceliktas]

17 Temmuz Oğlak Burcu Ay Tutulması

Ben istersem tüm duvarları yıkar, yeniden yaparım ! 17 Temmuz’da saat 00:38 sularında 24 derece Oğlak burcunda Ay Tutulması olacak. Güneş’in de aynı derecede yer aldığı tutulma 4 ve 10 ev akslarını hareketlendiriyor. Ay Tutulmaları önümüzdeki 6 aylık süreçteki tamamlanmaları ve sonlanmaları anlatır ve çok güçlü bir dolunaydır aslında. Oğlak burcundaki Ay tutulmalarında genelde erkekler arasındaki iş hayatındaki çekişmelerden mücadelelerden bahsedebiliriz.  Oğlak öncü bir burçtur. Ancak geleneksel ve klasik olduğundan bir tek kendi isterse değişir. Ona dışarıdan bir müdahale gelemez. Meslek ve kariyer yaşamımızda, toplumsal duruşumuzda uzun zamandır “böyle gelmiş böyle gider” dediğimiz ne varsa, Oğlak’ın yöneticisi Satürn başta olmak üzere, “ artık ben bile sıkıldım yık beni geç kemikleşmiş eskimiş olanı değiştir “ mesajıyla, yıkılıyor. Tutulmada Peacock sabit yıldızı tetikleniyor. Bu yıldız şanslı bir doğada olup, uzun yaşam ve bazen ün ile ilişkilendirilir.  Önümüzdeki 6 aylık süreçte, meslek ve kariyer yaşamımız toplumsal imajımız, kendimizi görmek ve göstermek istediğimiz yer ile, ev ve aile yaşamımız arasında radikal yenilikçi seçimler yaparak büyük değişim süreçlerine kendimizi taşıyabiliriz. Tutulma yöneticisi Satürn retroda, Plüton ve Güney düğüm ile kavuşumda. Ve karşısına Güneş’i, Venüs’ü ve Kuzey Düğüm’ü almış. 4 köşe evi ise sabit burçlar tutmuş. Anın yükseleni 0 derece ile Boğa burcu ve tam üstünde Uranüs var. Kırılmaz yıkılmaz esnemem dediğimiz konularda eğer esneyemezsek büyük kırılmalar olabilir. Değişim rüzgarları hızla esiyor. Zaten tutulma Güney düğüm yönünde olduğundan, geride bırakılması gerekenlerle bir devir bitiyor diyebilirim. Venüs ve Retro Neptün arasında güzel bir kontakt var ki; bir çokları için gecikmiş hayallerine kavuşma zamanı gelmiş diyebiliriz. Ancak Jüpiter’in bu noktaya bir dokunuşu var. Mesaj net “ hak edenler için, kendine ve çevresine hatta ailesine dürüst adil olanlar için. Kandırma potansiyeli içinde olduğumuz her ne varsa, aslında kendimizi kandırdığımızı da bilmeliyiz. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, seçimlerimiz hedeflerimiz hayallerimiz sadece bizim istediğimiz olmalı. Yanı sıra, Venüs’ün Satürn Plüton ve Güney düğüme yaptığı zorlayıcı açı, zaten zorlamayla dayatmayla gönülsüz giden bir çok ilişki kurum ve ortaklığın artık bitmesi gerektiğinin altını çizmekte. Yanı sıra, iki tutulma arasında retroya giren Merkür Güneş tarafından yönetildiği için, özellikle evlilik aile gibi konularda gerek kendi gerekse ailemizin bu konudaki fikirlerinin üzerinden tekrar geçebiliriz. Merkür’ün özellikle Jüpiter’den alacağı destek, egoyla alınacak kararlara dikkat çekmekte. Ancak Merkür’ümüzü yani kararlarımızı gurur kibir ve egosal enerjilerden uzak tutarak ve kendi kendimizi gaza getirmemeye özen göstererek çalıştırırsak, yüreğimiz için neyin daha iyi olduğunun farkına sadece kalple karar verirsek gecikmiş hatta kaçırdığımızı düşündüğümüz konularda doğru adımlar atmamız da mümkün olabilir.  Tutulma, bir dönemi bitirirken, gerek iş gerek özel hayatımızda geleneksel olan tüm yapı ve düşüncelerin yıkılarak, radikal kararlarla yenilikçi yaklaşımlarla adım atmamız yönünde bize destek veriyor. Hatta artık eski olanı gözümüze sokarcasına. Bu belki babadan oğula geçen bir iş yerinde hala çalışmanız olabilir, bu akrabalarınızla yürüttüğünüz ama bir türlü iyi hissetmediğiniz çalışmalarınız olabilir, bu ailenizin apartmanında altlı üstlü oturmanız olur, bu toplumun size dayattığı evlilik ya da meslek hayatıyla ilgili geleneksel kurallar olur, bu ailenizin evinde oturmanız olur, bu ailenizin istediği kişiyle evlenmeniz olur, bu evlenmek istemediğiniz halde sırf aileniz torun istiyor diye evliliğe adım atmanız olur… Olur da olur ! Ez cümle siz ne istiyorsunuz ? Bu gidişata artık bir dur demeniz ve kendi yaşam yapınızı gerek aile gerek çevre gerek karakter, gerek evlilik yeniden inşa etmeniz gerekiyor. Read the full article

[wesimakyaj]

Merhaba Arkadaşlar Sizlere gökyüzü uyarısı var. 📮🔆🔱🌌🚫⛔️❌⚠️ Cancağzım Bu günden itibaren kandırılmaya , aldatılmaya, kazıklanmaya, suistimal edilmeye çok açığız. Şekerler 16 Haziran ile 22 kasım 2017 tarihlerinde bilhassa BALIK BURCU , Başak burcu, ikizler burcu , yay burcu Arkadaşlarım dikkat edelim. Diğer bu burçta olmayan Arkadaşlarım sizlerde tehlikedesiniz Nasıl mı? Mesela Neptün 2. Evinizde paranız eviniz arabanız maddi kaynaklarınız tehlikede, mesela 3. Evde yakın çevreniz sizi doladıracak, özel bilgileriniz çalınacak yada hesabınız hacklenecek. 4. Evde aileniz sizi kandırıcak, hakkınızı yiyecek, çocuklarınız sizi suistimal edecek yada evinizi kaybedebiliriz. 5 . Evde konforunuz bozulacak çocuklarınız yada eşiniz sizi aldatacak. 6 . Evde hizmetleri sektörü hizmet alırken kandırılma Ve dolandırıcılık yaşaya bilirsiniz. Yada işe girdiniz. İş yeri maaşınızı vermez. Yada ev kiraladınız, evi size ayarlayan emlakçı dolandırır. 7. Evde ikili ilişkilerde eşiniz çocuğunuz arkadaşınız aileniz sizi dolandıra bilir. Hakkınızı yiyebilir. 8. Evde gizli hiç aklınıza hayalinize gelmeyecek şekilde sahtekarlığın içinde kendinizi bulabilirsiniz. 9. Evde eğitim satın alırsınız. Aldığınız eğitim istediğiniz gibi çıkmaz. 10. Evde kariyer yükselmek için şunu yap derler hakkınızda işlem yapıp sizi tungaya düşürüp işten atarlar. 11. Evde iyi niyetiniz suistimal edilir. Arkadaşlarınız sizden bir şey saklar. Arkadaşlarınız sizi kolay kandırır. 12. Evde Bilinç altınızın yalanına hayaline inanırsınız. 1. Evde kendini kandırır. 🔱📮⛔️❌⚠️🔆♻️ 🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗🤗 O YÜZDEN NAPIYORUZ ❓❓❓❓❓❓❓ Akıl + Mantık + Şuur KULLANIYORUZ. İnsanlara bu dönemde itimat etmiyoruz. Allah sizi her türlü şerden esirgesin korusun örtsün MUHAFAZA ETSİN . İnşallah Amin 🙏🏻 Sevgiler Neslihan Aydın #wesiastrology #wesiastroloji #wesiyildiztozu #wesiyıldıztozu #gökyüzüyorumu #gökyüzü #neptuno #neptunia #neptuneplage #neptune #neptün #neptuneretrograde #neptunretro

[trendastro1]

View this post on Instagram

A post shared by trendastro💫 (@trendastrotv)

25 HAZİRAN CUMA YORUMU Ay Oğlak burcunda ilerliyor. Ay Kiron karesi saat, 11:05 - 14:21 arası Duygusal yaralanmalara açık olduğumuz süreç ‘’ Özellikle sağlıkla ilgili konuları önemsememiz gereken süreci işaret ediyor.’’ vücudunuzdan gelen uyarı sinyallerini de dikkate almanız önem taşıyor. Çelişkili duygular. Bazı olaylar çok rahatsız edici görünebilir fakat tersine çok şifa verici de olabilir. Ay Uranüs üçgeni saat, 12:26 - 15:42 arası sürpriz gelişmelere, değişimlere açık süreç Neptün Balık burcunda retroya giriyor saat, 22:22'de 1 Aralık’a kadar Doğum haritanızda Balık burcu hangi evinize düşüyorsa o ev konularında hayallerimizin ve beklentilerimizin gecikmesini ve ertelenmesini anlatıyor. 🟡🟥🟣🟫🟢🟧🔵🟨🔴🟪🟤🟩 ÜCRETSİZ ANALİZ için Astolog Derya bey sizin bilgileriniz alınarak sadece size özel 3 ayrı enerji analizini 10 – 15 dakikalık ses dosyası aralığında hazırlıyor, hemen kayıt yaptırınız. whatsapp 0546 627 47 17 🟡🟥🟣🟫🟢🟧🔵🟨🔴🟪🟤🟩 #gününyorumu #25hazirangününastrolojiyorumu #25hazirangününyorumu #astrolojigününyorumu #astrolojiyorum #astrolojiyorumu #astrolojidebugünnelerolak #gününyorumu #astrolojiveben #astrolojidebugünburçlar https://www.instagram.com/p/CQh2fmwhgNK/?utm_medium=tumblr

[emlakhabercin]

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer ile Anadolu Otizm Vakfı Başkanı Nüvit Uyar, otizmli bireylerin hayatını kolaylaştıracak Otizm Yerleşkesi Projesi’nin protokolünü birlikte imzaladı. Ahbap Platformu’nun kurucusu sanatçı Haluk Levent, yerleşkenin inşaatı için gerekli kaynağın sağlanmasına yönelik kampanyanın yüzü oldu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, engelli bireylere yönelik desteklerini sürdürüyor. Başkan Tunç Soyer, Anadolu Otizm Vakfı Başkanı Nüvit Uyar ile mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Güzelbahçe’deki arsa üzerine inşa edilecek Otizm Yerleşkesi Projesi’nin protokolünü imzaladı. Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen törene AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Engelsiz İzmir Kongresi Yürütme Kurulu Onursal Başkanı Neptün Soyer, Otizm Vakfı Başkanı Nüvit Uyar’ın eşi Yeşim Uyar, Ege-Koop. Genel Başkanı Hüseyin Aslan ile eşi Özgür Aslan, Engelsiz İzmir Kongresi Yürütme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Levent Köstem ile eşi Güler Köstem, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Engelsiz İzmir Komisyonu Başkanı AK Partili Ahmet Uğur Baran, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay ve davetliler katıldı.

#gallery-0-9 { margin: auto; } #gallery-0-9 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-9 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-9 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */

“Engelli yurttaşlar için kapsamlı yerel politikalar yürütüyoruz” Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, imzalanan protokol ile otizmli bireyler, aileleri ve otizm konusunda çalışma yapan profesyonellerin eğitim konularında desteklenmesi ve geliştirilmesine ilişkin çalışmalar yürütülmesini sağlayacaklarını söyledi. Soyer, belediyenin engelli vatandaşların eğitim ve sağlık hakkından eşit ve yeterli düzeyde faydalanması, istihdam edilmesi, kararlara katılım göstermeleri, söz söyleyebilmelerinin sağlanması gibi kapsamlı yerel politikalar yürüttüğünü belirtti. Başkan Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesinde yürütülen çalışmalara da değinerek, şunları söyledi: “Müdürlük bünyesinde engellilerin; eğitim, rehabilitasyon, ulaşım, psikolojik ve sosyal danışmanlık ile kişisel gelişim gereksinimlerinin karşılanması, hakları konusunda bilgilendirme ve gerektiğinde ilgili kurumlara yönlendirme hizmetleri veriliyor.”

“Farkındalık merkezinin ikincisini kuracağız” Türkiye’de ilk ve tek olan Farkındalık Merkezi’nin, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulduğunu da belirten Tunç Soyer, “İkincisini önümüzdeki dönemde Örnekköy yerleşkesinde açacağız. Bu merkezimizde; engelli vatandaşlarımızın sorunlarına dikkat çekiyor, onların karşılaştıkları sıkıntıları, toplumun diğer kesimlerine uygulamalı olarak anlatıp farkındalık yaratıyoruz” dedi. Soyer, engelli yurttaşların sorunlarına dikkat çekmek ve çözümler üretmek amacıyla Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’de ilk defa engellilerle ilgili ulusal ve Uluslar arası katılımlı kongre düzenlediğini ifade ederek, 4’üncü Uluslararası Engelsiz Kongresi’nin de 27-29 Mayıs 2021’de gerçekleştireceğini açıkladı.

#gallery-0-10 { margin: auto; } #gallery-0-10 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 100%; } #gallery-0-10 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-10 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */

Uyar’dan Otizm Eylem Planı çağrısı Otizm Vakfı Başkanı Nüvit Uyar da yaptığı konuşmada, Otizm Eylem Planı’na değindi. Bu planın hayata geçirilmesi için çağrıda bulunan Nüvit Uyar, şunları söyledi: “Ben buradan sayın Cumhurbaşkanımıza ve tüm siyasi partilerimize çağrıda bulunuyorum. Otizm Eylem Planı’nın hayata geçmesi için gerekli olan çalışmaların el ele verilerek yapılmasını bekliyoruz.” Uyar, konuşmasında otizm konusunda en önemli sorunlardan birinin yetişmiş insan kaynağının bulunmaması olduğunu da belirterek, projede bu sorunun önüne geçmeyi amaçlayan formüllerin yer aldığını aktardı. Uyar, “Bu konuda alanda çalışan eğitimciler, otizmli çocukları olan aileler ve onlara bilimsel geçerliliği olan eğitim modellerinin uygulanacağı sürekli eğitim merkezini hayata geçiriyoruz. Projede ayrıca bir El Ele Kafe olacak. Hayal kurarak başlayan bir olay, müthiş bir noktaya geldi. Belki de pandemi meselesi bittikten sonra bütün Türkiye’ye yayılmış hale gelecek” dedi.

“Çalışmalara katkı sağlayacak” Vakfın Mütevelli Heyetinde de yer alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Hamza Dağ ise şunları söyledi: “Engellilerimizle ilgili, otizmli vatandaşlarımız, kardeşlerimizle ilgili her birimiz neler yaparsak bu onlara verilen bir lütuf olmaz. Bu hepimizin vazifesi. Bu şekilde sivil toplum örgütleri olacak. Onlar çalışmalarını yapacak. Biz siyasetçiler de onların önünü açmaya, onlara yardımcı olmaya gayret edeceğiz. Önümüzdeki süreçte Ahbap hareketinin de çalışmanın içerisinde yer alması, bugüne kadar yapılan bu çalışmaya ciddi anlamda katkı sağlayacak. Bir farkındalık ortaya koyacak. Biraz daha büyüyen bu hareketi, çok daha ileri noktaya götürecektir.”

Para toplanması için elimden ne geliyorsa yapacağım” Programın sürprizi ise sanatçı Haluk Levent oldu. Aynı zamanda Anadolu Halk ve Barış Platformu (Ahbap) başkanlığını yapan Haluk Levent, kurulacak tesisin inşaatı için finans sağlayacak kampanyanın yüzü oldu. Programda katılımcılar için mini bir konser de veren Levent, Türkiye’de bir çok kente gittiğini belirterek, “Yoksulları, çaresizleri görüyoruz. Bizlerden destek isteyen insanlara bakıyoruz. Burslu öğrencilerimize bakıyoruz. Ezilmiş, istismar edilmiş hayvanlarımızı görüyoruz. Özellikle şiddete uğramış, bu konuda çok yara almış, hatta öldürülmüş kadınlarımızın çocuklarına bakıyoruz. Türkiye’nin yapısına baktığımızda o kadar çok yoksul kesim var ki. O yoksul kesimin evlerine gittim. Çocuklarını gözlemledim. Şuanda bile ürperiyorum. O insanlar nasıl yaşıyor? Hele hele eğitim alamayanlar. Anneler nasıl yoruluyorlar. Nasıl her gün çaba içerisindeler” dedi.

Kampanyaya destek vereceğini de söyleyen Levent, “Projenin yüzü olmaya çalışacağım. Elimden geldiğince Meclis’i, bakanları rahatsız edeceğim. Para toplanması için de elimden ne geliyorsa yapacağıma söz veriyorum” diye konuştu. Tören, Levent’in konserinin ardından sona erdi.

Otizm Yerleşkesi’nde neler olacak? Güzelbahçe’de kurulacak olan Otizm Yerleşkesi’nde, otizm temel eğitimi esas alınarak 0-6 yaş aralığındaki öğrencilere hizmet verecek Özel Eğitim ve Rehabilitasyon birimi kurulacak. Yine otizmli bireyler ve ailelerine yönelik hukuk danışmanlığı dahil, ihtiyaç duydukları tüm sosyal hizmet alanlarında destek almalarını sağlayacak olan sosyal hizmetler birimi yer alacak. Otizm ile ilgili sivil toplum kuruluşları ve çatı örgütleri için kapasite geliştirmenin yanı sıra işbirliklerinin arttırılmasına yönelik çalışmaların yapılacağı İş Birliği ve Koordinasyon birimi, merkez bünyesinde açılacak. Otizm ile ilgili her türlü verinin depolanacağı kaynak üretmeye ve paylaşmaya yönelik Bilgi Bankası ve Kütüphane de, yerleşke içerisinde olacak. Otizm kampüsünde ayrıca temel otizm eğitimini tamamlamış otizmli gençlere staj ve çalışma imkânı sağlanmak için kafe açılacak.

Haluk Levent Otizm Yerleşkesi Projesi’nin Yüzü Oldu İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer ile Anadolu Otizm Vakfı Başkanı Nüvit Uyar, otizmli bireylerin hayatını kolaylaştıracak Otizm Yerleşkesi Projesi’nin protokolünü birlikte imzaladı.