#şok açıklama
Explore tagged Tumblr posts
Text
Evet değerli dostlar geldik zurnanın zırt dediği yere.. Dün dediğim gibi inancımla ilgili açıklama yapmam gerek çünkü hergün yeni takipçiler geliyor, çok güzel dostlar ediniyorum öyle ki çoğu güvenip numarasını veriyor ve beni çok seviyor, bağlanıyor ama bu bağ hakkımda duyacağınız şeyden sonra kopacak o yüzden yalan söylemek, saklamak yerine bilmeniz daha doğru. Tabi bazılarınız duyunca şok geçiriyo ağlayarak veda ediyor, bazıları ise neden inanmadığımı soruyo ama cevabı dinlemeye bile cesaret edemiyor bi kısmı da benim ona saygı duyduğum gibi saygı duyup anlayış gösteriyor. Başka bi tayfa daha var ki yukarda görsel de olduğu gibi ana avrat düz gidiyo, ben onlara müslüman değil müslüMal diyorum.. Biliyorum yaptığım açıklamadan sonra birçok arkadaş takipten çıkacak belki engelleyecek ama hepsinin canı sağolsun darılmam, gücenmem. Şimdi neden inanmadığım, daha doğrusu inanamadığımı yorum da kuran dan bazı ayetlerle dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım. Aslında beni kolay anlayabilmeniz için keşke inandığınız şu kitabı en az bi kez okusaydınız! Neyse yorum da görüşmek üzere esen kalın.
244 notes
·
View notes
Text
Heaven Official's Blessing▪︎
205. BÖLÜM - 500 kişi bulmaya çalışmak - eski bir dostla karşılaşmak - 2
Xie Lian o kadar şok olmuştu ki ağzını açamadı.
Shi Qing Xuan kafasını kaşıdı, “Hahahhaha, İlk başta başka biri gibi görünmek ve sizi gizliden gözlemlemek istemiştim, ama ekselanslarının gözleri çok keskin. Ne yapalım elden bir şey gelmez, yeteneğim ve zarafetim unutulamaz hahahahaha…”
“…” Xie Lian ellerini onun omzunda koydu ve boğazını temizledi, “…Lordum Rüzgar Ustası.”
Shi Qing Xuan gülmeyi bıraktı ama hala kafasını kaşıyordu, sanki saçları pire doluydu ve ölesiye acıtıyordu, “Ekselansları, ben artık Rüzgar Ustası değilim.”
“Pekala, Qing Xuan.” Dedi Xie Lian. Sormadan önce biraz duraksadı, “Nasıl… bu hale geldin?”
“Ah şey… uzun hikaye” dedi Shi Qing Xuan. “Her neyse öyle veya böyle, şu an buradayım, son halim bu.”
Tam o sırada tapınağın içindeki kalabalık dışarı seslendi, “Ne? Ol’ Feng! Bu ikisini tanıyor musun?”
Shi Qing Xuan arkasını döndü, kolunu Xie Lian'ın omzuna doladı ve sertçe vurarak, “EVET! Geçmişimden arkadaşlarım!”
“NE? ARKADAŞLARIN MI? OL’ FENG NEDEN BAŞTAN DEMEDİN?”
“Ol’ Feng senin gibiler bir bakışta kimin bir eli yağda bir eli balda büyüdüğünü anlayabilir. Eminim yine uyduruyorsun!”
Kalabalık şaşırdı ve hayrete düştü, olayları büyük bir anlaşmaya dönüştürdü, komik olabilirdi ama Xie Lian üzgün hissetti. Üçü arasında yalnızca geçmişin rüzgar ustasının gerçek olduğu bilinmesi gerekliydi. “Bir eli yağda bir eli balda büyümüş mü?” Shi Qing Xuan çok sinirlenmişti, “NE DİYORSUN SEN? HİÇBİR ŞEY UYDURMUYORUM!!”
“Lütfen. Eskiden hâlâ deli olduğun ve bütün gün saçma sapan konuştuğun zamanları hatırla, bunları unuttuğumuzu mu düşündün?”
Shi Qing Xuan HA! NE! DUR NEE!! Diyerek anlaşılamaz seslerle haykırıyordu. “BEN GİDİP ARKADAŞLARIMA YARDIM EDECEĞİM! GİDİYORUM! BAKIN GİDİYORUM! BAŞKA GELEN VAR MI?”
Bu kez kalabalık birbirine baktı ve bir an sonra şöyle dediler: “Pekala, tamam. Onlar Ol’ Feng’in arkadaşlarıyla o zaman farklı.”
“Ol’ Feng ile gidelim, Birisi tarafından ölesiye dövülmesin diye, bir kolu ve bir bacağı da eksik.”
“HEY!” Shi Qing Xuan bağırdı.
Hala pes etmeyen ve baskı altında kalanlar vardı. “Cidden bir ödeme yok mu? Ödeme olmasa bile tıka basa tavuk bacağı da olabilir?”
Xie, Lian, Shi Qing, Xuan'a kısa bir açıklama yaptı ve her iki taraf da durumu anlamıştı. Shi Qing Xuan bir düşündü ve şöyle dedi; “Neden bu iş için kandırma ve zorlama kullanamayacağımızı anladım ama bu insanlar uzun zamandır yemek yemedi, biraz olsun bir şeyler vermek iyi olmaz mı?”
Açgözlü bir kalbe sahip olmadıkları sürece sorun olmazdı, Xie Lian cevapladı, “Sorun değil. ama şöyle söyle.” Shi Qing Xuan’ın kulağına fısıldadı, “Ben de aynı şeyi düşünüyordum.” Sonra arkasını döndü ve bağırdı, “BU İŞ TAMAMLANDIKTAN SONRA HERKES BÜYÜK BİR KASE TAVUK BACAĞI ÇORBASI ALACAK, HEY! AMA GELSENİZ DE GELMESENİZ DE VERİLECEK! DUYDUNUZ MU? GELMESENİZ DE HERKESE BİR KASE VERİLECEK! BİZ SADECE İSTEKLİ OLANLARI ARIYORUZ!”
İfade şekli kurnazcaydı, “Herkese bir kase!” gitseler de gitmeseler de yemek yiyebileceklerdi, bu da gelmeye karar verenleri son derece değerli kılıyordu. Shi Qing Xuan bağırdı, “GELEN VAR MI? NE KADAR ÇOKSA O KADAR İYİ! GELİN GELİN GELİN! HERKESE SÖYLE ÖDEME OLMAYACAK, HEY! SADECE BİRAZ YARDIM EDİN, DÜNYAYI KURTARMAK, KRALİYET ŞEHRİNİ KURTARMAK FALAN FİLAN, SADECE GÖNÜLLÜLER GELSİN! BU İŞ BİTTİKTEN SONRA HERKESE YEMEK DÜŞECEK”
Belki de yolu gösteren biri olduğu için, göz açıp kapayıncaya kadar soğuk ve kayıtsız tapınak aniden ateş gibi ısındı ve dilenciler de tanıdıkları diğer evsizlere bilgi vermek için ayrıldılar.
Xie Lian, Hua Cheng, ve Shi Qing Xuan yıkık tapınağın girişinin önünde durdular.
Xie Lian tapınağın adına bakmak için kafasını kaldırdı ama tabela yoktu, Fu Gu şehrindeki rüzgar ve su tapınağını, su ustasının kafası kesilmiş ilahi heykelini, rüzgar ustasının da bir kolu ve bacağı kesilmiş ilahi heykelini hatırlamaktan kendini alamadı. En sonunda kendini tutamadı ve Shi Qing Xuan’a dönerek tereddütle sordu, “… Qing Xuan?”
Shi Qing Xuan kolunu Xie Lian’dan çekti, “Efendim? Ah, kusura bakma ekselansları, ellerim kirliydi ve… kıyafetlerin. Haha”
Tabii ki, pislenmiş sol kolu Xie Lian'ın beyaz cübbesinin omzunda kirli izler bıraktı, Xie Lian’a temizlemek için yardım etmek istercesine baktı ama fark etti ki eğer dokunursa daha da kirlenir, elini geri çekti ve belli belirsiz garip şekilde güldü, Xie Lian sanki o bu şeyleri önemsiyormuş gibi. O yalnızca tek bir şeyle çok ilgileniyordu, “Lordu… Qing Xuan, kaderin…”
Shi Qing Xuan şaşırmıştı, “ne olmuş kaderime?”
“Kara Su, değiştirdi mi yani?” Xie Lian sordu.
Nihayet Shi Qing Xuan anladı ve hızla şöyle dedi, “Ah hayır hayır hayır, yapmadı, hiçbir şey yapmadı. Yanlış anladın, o hiçbir şey yapmadı.”
Xie Lian da Kara Su’yun Shi Qing Xuan'ın kaderini değiştireceğini düşünmemişti, “O zaman bacağın ve kolun?”
Shi Qing Xuan kafasını kaşıdı ve utangaç bir şekilde konuştu, “Bunu da o yapmadı. Nasıl söylesem ki… orada biraz şansım kötüydü, burada da biraz dikkatsizlik, yani hepsi benden kaynaklı.”
Ayrıntıları söyleyemediğinden, Xie Lian onlar adına baskı yapmadı. Sadece, bir şekilde Shi Qing Xuan'ın şu anki durumu, Kara Su’nun Rüzgar ve Su Tapınağı'nda öfkesini dışarı atmaya yönelik kehanet benzeri hareketleriyle benzerdi, kim bilir bu gizemli gücün ne olduğunu?
“O gün, ruhsal güçlerim birdenbire çekildi ve sana yardım edemedim. Gerçekten çok üzgünüm.” Dedi Xie Lian.
Shi Qing Xuan kafasını salladı, “Bunların hiçbirinin seninle alakası yoktu zaten. Eğer ekselansları bana önceden bana neler olduğunu söylemeseydi baştan sona kadar kafam hala bulutların arasında olurdu.”
“O günün ardından tam olarak ne oldu?” Xie Lian sordu.
Görünüşe göre He Xuan, Shi Du Wu’nun kafasını kestikten sonra eli ayağı boşaldı ve öylece kalakaldı, He Xuan’ın ona dediği hiçbir şeyi anlayamadı, sadece belli belirsiz Xuan'ın onu Kara Su Adası'ndan çıkardığını hatırlıyordu. Daha sonra kraliyet başkentine atılıp terk edildi. Neden kraliyet başkenti olduğunu anlamasa da sonradan aklına geldi ki geçmişte Shi Qing Xuan’ın her zaman buradaki ziyafet ve eğlenceler hakkında çırpınırdı, bu yüzden burası tanıdıktı. Her şey bulanıktı ve sonunda bu durumdan kurtulduğunda, adını her şeyini çöpe atıp buraya yerleşmişti.
Ruhsal güçlerinin tamamını tamamen kaybettiği için kimliğini belirleyecek hiçbir şeyi yoktu ve günlerini pislik içinde geçirmek zorunda olduğundan doğal olarak Üst Mahkeme onun bulunduğu yerin izlerini bulamayacaktı.
“Her halükarda onunla hiçbir ilgisi yok.” Dedi Shi Qing Xuan. “O zamandan sonra onu bir daha görmedim zaten.”
Muhtemelen en iyisi birbirlerini bir daha hiç görmemeleriydi. Çözmesi gerçekten zor bir meseleydi; Böyle biri öldürür mü, öldürmez mi? Ayrıca, Su Ustası da ölümünün eşiğindeyken He Xuan'dan vahşice tiksinti duyuyordu. Xie Lian Shi Qing Xuan’ın kaderi için cidden üzülmüştü. Tam o sırada dilenciler çetesi daha fazla insanla birlikte geri döndü ve kalabalık yüksek sesle gevezelik ederek birbirlerini ittirdi, “OL’ FENG, OL’ FENG! BU İNSANLARI SENİN İÇÇİN TOPLADIK, NE DÜŞÜNÜYORSUN?”
Shi Qing Xuan başparmağıyla onları onayladı, “HARİKA İŞ MİLLET! HERKESE BİR TAVUK BACAĞI!”
“O kadar çok insan var ki, hepimizi beslemeye gücü yetecek mi acaba?”
Elini bir anda savurdu, Xie Lian bir anlık yüzbinlerce merit saçacağını düşünmüştü, ancak sadece şunları söyledi; “BU DAHA HİÇBİR ŞEY! NE KADAR OLDUĞUNU BOŞVER, BUNDAN ON KAT DAHA ÇOK KİŞİYİ BESLEYEBİLİRLER!”
Kabaca sayılacak olursa neredeyse iki yüz kişi vardı, Xie Lian’ın beklentisinden çok daha fazlaydı! Xie Lian mutlu olmuştu, “Lordum Rüzgar Ust… Qing Xuan cidden harika yardım ettin!”
Shi Qing Xuan gururluydu; Llütfen, ama tabii ki! Gittiğim her yerde yüzlerce kişiyi çağırabilirim ve belki de ileride çete falan da kurabilirim, çete lideri olurum hahahahahaha…”
“Ol’ Feng yine kafayı yedi.” Arkalarındaki dilenci grubu yorum yaptı.
“Evet, doğru! Yine gösteriş yapıyor!”
“Ne! Gösteriş yapmıyorum!” Shi Qing Xuan haykırdı.
Ama o birkaç dilenci sadece bacağını çekmek zorunda kaldı ve Xie Lian'a şöyle dedi: “Dostum, bilmiyorsun değil mi? Ol’ Feng ilk geldiğinde tamamen mahvolmuş haldeydi, tüm gün dırdır ediyor, herkesin peşinden koşup tanrı olduğunu söyleyerek övünüyordu.”
Shi Qing Xuan biraz hasta görünüyordu ve hemen üzüldü, “Senin saçmalıklarını dinleyecek zamanım yok, tavuk bacağı yemek isteyen ayaklarını hareket ettirsin!”
Xie Lian sessizce onları dinledi, gülümsemesi giderek soldu. Kalbi hem üzüntüyle kıvranmış hem de aydınlanmıştı.
Lord Rüzgar Ustası değişmişti, hem de değişmemişti.
Tanrıya şükürler olsun.
Shi Qing Xuan konuştu, “Ekselansları şimdi ne yapacağız? İşte senin için topladığım kişiler, şimdi senin ellerine bırakıyorum.”
İnsan sayısı yeterli değildi ve sadece geçici olarak dayanabilirdi, rün kurulduktan sonra bunun üzerinde daha fazla düşüneceklerdi. Xie Lian cevapladı, “Çok iyi, şimdi bu kadar insanı tutabilecek boş bir alana ihtiyacımız var.”
Onlar konuştukları sırada Hua Cheng hiç konuşmaya dahil olmamıştı, Xie Lian onun şu anda ne düşündüğünü söyleyemezdi. Ancak şimdi konuştu, “Kolay iş. Gege, sadece benimle gel.”
Xie Lian başını salladı ve Shi Qing Xuan neşeyle selamlarken topallayarak oraya gitti, “MİLLET TAKİP EDİN! KAYBOLMAYIN! HEY!”
Xie Lian ona yardım etmek istemişti ama kimsenin yardımı olmadan da yavaşlamadan yürüdüğünü görünce durumu anladı. Böylece büyük bir dilenci grubu gecekondu mahallesinden dışarı itilip bir telaş içinde sokaklara döküldü, çok uzağa gidemeden sinirli bir ses duyuldu, “DURUN BAKALIM ORADA! NE KADAR ÇOKSUNUZ. GECE YARISI BİR ŞEYLER Mİ YAPMAYI PLANLIYORSUNUZ?”
Dilencilerin hepsi büyük ölçüde paniğe kapılmıştı, “AH HAYIR! SADECE GECE DEVRİYESİ!”
Xie Lian, Hua Cheng geriye bakmayınca o da bakma zahmetine girmedi. “Onları umursama.” Sonrasında asker yere yığıldı.
Dilenciler hayrete düştüler ve gevezelik etmeye başladılar, Shi Qing Xuan haykırdı, “SESSİZLİK! DAHA ÇOK ASKERİN DİKKATİNİ ÇEKECEKSİNİZ!”
Böylece grup, fısıltıları susturacak şekilde ses tonunu düşürdü. Hua Cheng yürümeyi kesti ve konuştu, “Gege, bu cadde iş görür.”
“Bu mu?” Xie Lian sordu, “Konuma göre kesinlikle en uygunu bu ama fazla göze çarpmaz mı?”
Bu büyük cadde çok geniş ve ferahtı, düzdü ve asfalttı, ileri doğru gidiyordu. Kraliyet başkentinin ana caddesiydi, tabii ki göze çarpıyordu. Herkes seslendi, “Evet, ya fark edilip yakalanırsak?”
Ancak Hua Cheng şöyle dedi: "Sorun yok. Bizi fark etseler bile yakalayamazlar.”
Xie Lian başını salladı, "Millet, şimdi sizin için şunu açıklığa kavuşturmalıyım. Daha sonra karşılaşabileceğimiz şey çok kötü bir yaratık ve tehlike olabilir. Ancak içeri girerlerse tüm kraliyet başkenti tehlikeye sürüklenir. Bu yüzden tekrar hatırlatmak isterim ki cidden bunu istemeniz ve aklınızda tereddüt olmaması gerekiyor. Korkan veya gitmek isteyen var mı?"
Hiç kimse. Xie Lian devam etti, “Çok güzel, şimdi el ele tutuşun ve geniş bir çember oluşturun.”
Birisi şaşkına dönmüştü, "Bu nasıl bir rün. Sanki bebeklerin el ele tutuşması gibi!”
Shi Qing Xuan bağırdı: "Cidden saçma! sadece talimatları takip edin!"
“Heh! Ol’ Feng sen yanlış anladın, kimse senden fazla saçmalayamaz. Tanrım!”
Kalabalık gevezelik ve telaşla emirleri takip etti ve iki yüz kadar insan el ele tutuştu, Kraliyet başkentinin geniş ve ferah ana caddesinde çok büyük bir insan çemberi oluşturuyorlardı. Shi Qing Xuan sordu, “Biz böyle el ele tutuştukça şu canavarlar kraliyet başkentine giremeyecek değil mi?”
“Hayır.” dedi Xie Lian. “Er ya da geç aşağı doğru hücum edecekler.”
Shi Qing Xuan'ın kafası karışmıştı, "O halde yaptığın bu rün ne işe yarıyor."
“Tuzak!” Xie Lian açıkladı. “Bu düzen bir kez kurulduktan sonra eğer yaratıklar kraliyet başkentinin koruma kalkanını kırıp aşağı inerse etrafa dağılmaktansa bu çembere çekilip tuzağa düşecekler.”
18 notes
·
View notes
Text
Canıma değen güzele
Bu belki son mektubumdur ya da belki son kez okuyorsundur. 17 Mayıs 2010'da başlayan hikayenin sonudur belki. Bir çocuğun, gönlünün uçurumundan atlayışıdır belki.
Hiçbir şey olmamış gibi ya da bir ömür gibi. Ömrümün yarısı seni içimde taşıyarak geçti, bugün sana veda vakti. Her zaman kapında bekleyen çocuğun gitme vakti. Geçen 13 senenin kapısı kapanıyor, bu dünyadan bir çocuk daha eksiliyor.
Bana kattıkların için teşekkür ediyorum. Her ne kadar bilmesen de manevi anlamda bana çok şey kattın. Bazı zamanlar cehennemin içinden çıkardın. Bana çok fazla kişi "bu kız sana hiçbir zaman bakmaz" demişti, inanmamıştım. Haklı çıktılar. Umudumu da inadımı da bırakıyorum, gönlümün uçurumundan atlıyorum.
Hep güzel anılar yok, büyük yaralar da var. Mesela bir keresinde 14 yaş doğum gününe davet etmiştin ve orda eski sevgilinle dans etmiştin. Daha çocuktuk ama bende çok büyük yara olmuştu. Hediyemi kendim veremeyip çıkmıştım, bir başkasıyla göndermiştim. Neyse, ben güzel anmaya devam edeceğim. Geçmişin yaralarına gülümseyeceğim.
Seninle son konuştuğumuzda sene 2020'ydi. Kısa bir süre konuşmuştuk. Bana kurabiye fotoğrafı yollamıştın çikolata parçacıklı, ocağın başından kaşarlı köfte fotoğrafı da yollamıştın hala galerimde duruyor o fotoğraflar. Oturduğum evin fotoğrafını çekmiştin o da duruyor. Ses kaydı yollamıştın ara sıra dinlerdim. Eski konuşmalarımız hala duruyor silememiştim. Yeni farkettim, sen veda mesajını 17 Mayıs günü yollamışsın. Tesadüf mü? Gerçi ne önemi var ki?
Benim 13 yılıma kimse takıntı diyemez. Kimse gönlümü bilemez. Sevmek nedir bilmez. Kimin ne dediği umrumda da değil gerçi. 2020'den bugüne 3 yıl geçti. Bir sürü şiir yazdım, mektup yazdım, besteler yaptım. Bunu nasıl yaptım biliyor musun? Sen buraya her girdiğinde görüyordum.. Mecazi anlamda değil gerçekten görüyordum. Hala daha görüyorum. Burada google analytics var ve buraya kimin uğradığını görüyorum. İlk zamanlar her gün çokça giriyordun. Uzun bir süre günde bir uğruyordun. Ben de bunu gördükçe daha fazla yazıyordum. Daha sonra zamanla haftada bire falan düşmüştü, telefonunu değiştirmiştin ve hatta bir ara uzun süre girmemiştin, korkmuştum. Yakın zamanda çokça uğradığını gördüğümde bir şeyler olduğunu anlamıştım. Ama bunu beklemiyordum. İnan beklemiyordum, şok oldum. Buraya girip ne yapıyordun? Madem birisiyle görüşüyordun ne diye sana yazdığım şiirleri okuyordun? Kimi zaman gece yarısında girip okuyordun, ne diye okuyordun? Benim yazdığım şiirleri o yazmış gibi bir şey ya da daha farklı kafada okuyorduysan eğer sana hakkımı helal etmem. Şiirlerimi kimseye yedirtmem. Kalbinde bir yere sahip olduğumu düşünüyordum, sense çok farklı bir yerdeymişsin. Utandım. Yaşadığımdan utandım. Gönlüne girdim sanmıştım. Bir zamanlar bir hayal kurmuştum ve sen hayalimde, sevdiğin şiirleri seçip el yazınla deftere ya da günlüğüne yazıyordun. Ben sanırım epey safmışım.. Sen bu mektubu eğer okursan bundan da haberim olacak. Zaten daha da bir şey yazmam gibime geliyor, sen de gelmezsin muhtemelen. Doğru bilgi verdiğinden emin olamadığım bir metrik var o da giriş yaptığın şehirler. Geçenlerde üç farklı şehirden girmiştin, garip gelmişti. Ama muhtemelen Ankara doğruydu. Bilmiyorum oraya mı taşınıyorsun? Kim bu? Keşke anlatsan ben de bilsem. Hani ne vardı da, ne kadar sevdin de henüz yirmi altında evlenme kararı aldın? Hayretler içinde boğuluyorum. Acımdan mı zevk alıyorsun ki benim feryatlarımı bu kadar merak ediyorsun? Evlenecek seviyeye gelmişken, seni çocukluğundan beri seven adamın sana yazdıklarını okuyorsun? Beni madem hiç sevmedin, neden yıllardır sana yazdıklarımı okuyorsun? Aklıma saçma sapan şeyler geliyor, keşke bir açıklama yapsan. Ben seni yine de güzel hatırlayıp, güzel anacağım. Sen hep bir yerlerde kalacaksın, güzel kalacaksın.
Hoşçakal, yarın sabah güneşim karanlık doğacak. Zamanla aydınlanacak ama bir önemi yok.
Hoşçakal, güzel duygularımın müsebbibi.
Bir sen vardın dünyada güzel bildiğim, yarından artık ne beklerim?...
...
-seni her koşulda, her anda daima seven Mehmet
13 notes
·
View notes
Text
Fatih Terim'den Şok Açıklama! Gece 04:00'te Yapılan Türkçe Paylaşım
Fatih Terim’in Yeni Macerası: Al Shabab Türk futbolunun efsane isimlerinden biri olan Fatih Terim, kariyerindeki bir başka önemli adımı atarak Suudi Arabistan’ın Al Shabab takımının başına geçti. Bu transfer, hem Türk futbolu hem de Suudi Arabistan futbolu açısından büyük bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Terim’in deneyimi ve başarıları, Al Shabab için önemli bir avantaj sağlayacak. Bu…
0 notes
Link
Trump, Panama Kanalı'nın Çinli askerler tarafından kontrol altında olduğunu iddia ediyor! Bu şok edici açıklama, uluslararası ilişkilerde yeni bir tartışma başlatabilir. Detaylar için hemen tıklayın!
0 notes
Text
Balıkesir'deki mühimmat fabrikasında patlama: 12 işçi hayatını kaybetti
Balıkesir'in Karesi ilçesindeki ZSR Patlayıcı Sanayi AŞ'ye ait mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada 12 işçi hayatını kaybetti, 7 işçi yaralandı. Balıkesir'in Karesi ilçesine bağlı kırsal Kavaklı Mahallesi'nde yer alan mühimmat fabrikasında saat 08.30 sıralarında fabrikanın kapsül üretimi yapılan bölümünde patlama meydana geldi.
Mühimmat fabrikasında patlama
Balıkesir'e 20-25 kilometre mesafede Karesi ilçesi Kavaklı kırsal mahallesindeki fabrikada saat 08.25 sularında patlama yaşandı. Kapsül üretilen bölümde 08.00 vardiyasına gelen işçiler patlama sonrası büyük şok yaşadı. Patlamanın ardından yangının çıktığı olayda 12 işçi hayatını kaybetti, 7 kişi ise yaralandı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu açıklanırken, fabrikada çalışanların aileleri bir bir gelmeye başladı. Hayatını kaybeden köylüsü ile ilgili bilgi almak için gelen Ali İhsan Elmacı ise "Patlama olmuş. Henüz ne sebepten dolayı olduğuyla ilgili bir açıklama yapmadılar. Ben de 5 önce bu fabrikada üretim sorumlusuydum. Emekli oldum. Köylümüz Muhammet Ergin vardiya sorumlusuydu. Hassas bir patlayıcı, nasıl olduğunu araştırıyorlar. Yıldırım düştü deniyor. Ama yıldırım düşmesine karşı bütün tedbirleri var. Faraday kafesi ile fabrika kaplı. Güvenlik önlemleri sıkı olan bir fabrikadır" dedi. Patlama yaşamlarını kaybedenlerin kimlikleri belli oldu Balıkesir'in Karesi ilçesi Kavaklı Mahallesi'nde faaliyet gösteren mühimmat fabrikasında meydana gelen patlama sonucu hayatını kaybeden 12 kişinin kimlikleri belli oldu.
Balıkesir'deki mühimmat fabrikasında patlama: 12 işçi hayatını kaybetti Sabah saat 08.25 sularında henüz bilinmeyen nedenle mühimmat fabrikasında patlama meydana geldi. Patlamada ilk çalışmalar yapıldıktan sonra 11 vatandaşın hayatını kaybettiği ve 7 kişinin de yaralandığı açıklandı. Edinilen bilgiye göre, yaşanan facia gibi kazada hayatını kaybedenlerin isimleri ise şu şekilde: "Tuğba Demir (21), Çetin Karamüftüoğlu (38), Muhammet Ergin (34), Özlem Özçakır (33), Tuba Sert (41), Enes Kırmızı (28), Seda Akın (35), Seçil Çapa (24), Müberra Köse (45), Selin Karanlıkoğlu (27), Elif Özgür (19). Patlamanın yarattığı hasarın görüntüleri Balıkesir'in Karesi ilçesine bağlı Kavaklı Mahallesi'nde faaliyet gösteren ZSR A.Ş. adlı mühimmat fabrikasında kapsül üretim bölümünde, saat 08.30 sıralarında meydana gelen patlamada binanın tavanı çöktü, yangın çıktı. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından patlamaya ilişkin soruşturma başlatıldı. Bir başsavcı vekili koordinesinde 4 cumhuriyet savcısı ile soruşturma kapsamında patlamanın nedenini belirlemek amacıyla kimya, makine, iş güvenliği, jeofizik mühendisi olmak üzere alanında uzman 5 kişilik bilirkişi heyeti görevlendirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da patlamayı araştırmak üzere 2 başmüfettiş ile 1 müfettiş görevlendirildi.
Karesi ilçesindeki mühimmat fabrikasında 3 Haziran 2014'te de fişek sıkıştırma işlemi sırasında patlama meydana geldiği, 5'i kadın, 6 işçinin hafif yaralandığı patlamanın, güvenlik kamerasına yansıdığı ortaya çıktı.
Söz konusu fabrikanın eski üretim sorumlusu Ali İhsan Elmacı, "Patlayıcı maddelerin bulunduğu hassas bir bölüm. O nedenle olayın henüz neden meydana geldiğini bilemeyiz. Yıldırım düştüğü söyleniyor ama güvenlik önlemleri de sıkı olan bir bölümdür. Fabrika, Faraday kafesi ile kaplı. Üretim bandında 7-8 makine var. Birbirine bağımlı çalışır. Çalışma başladığında herkes aynı anda çalışmaya başlar" dedi. Öte yandan patlamanın yaşandığı binadan geriye moloz ve demir yığını kaldı. İtfaiye ekiplerinin bina çevresindeki soğutma çalışmaları ise sürüyor.
Balıkesir'deki Patlayıcı Fabrikasının İhalesiz Satışı Şaibe Doğurdu Bir dönem Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda (TMSF) görev yapan Abdullah Güzeldülger, Balıkesir'de patlamanın meydana geldiği fabrikaya 15 Temmuz darbe girişiminin ardından TMSF tarafından el konulduğunu, fabrikanın 2017 yılında TMSF tarafından ihalesiz olarak satıldığını bildirdi. Güzeldülger, bu yöntemin TMSF tarihinde yaşanmadığını belirterek, rekabet ortamı oluşmadan kamuya ait bir fabrikanın satışının şaibeli olduğunu ifade etti. Balıkesir'in merkez Karesi ilçesi Kavaklı köyünde ZSR Patlayıcı Sanayi Anonim Şirketi'ne ait patlayıcı fabrikasında meydana gelen patlama ve çökme nedeniyle 11 kişi yaşamını yitirdi, 7 kişi yaralandı. ZSR'nin internet sitesine göre bu fabrikada mühimmat, av ve spor fişeği, ses fişeği, plastik mühimmat ve sivil patlayıcı üretiliyor. ZSR Patlayıcı Sanayi, 15 Temmuz 2016 tarihine kadar Yavaşçalar Av Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi adı altında faaliyet y��rütüyordu. Bu fabrika 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilerek el konuldu. Daha önce Yavaşçalar A.Ş.'ye ait fabrikayı 2017 yılında Sarsılmaz Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi, TMSF'den ihalesiz satın aldı. 2018 yılında fabrika Zirve Holding Anonim Şirketi ve Senta Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne devredildi. Zirve Holding Kalyon Grubu'na, Senta Madencilik Sanayi ise Zafer Topaloğlu'na ait. Rekabet Kurulu'nun kararına göre Nisan 2024'te ZSR'nin belli orandaki hissesi Topalipo A.Ş.'ye devredildi. Bir dönem TMSF'de görev yapan ve Gelecek Partisi Kurucusu Abdullah Güzeldülger, konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Güzeldülger, şunları kaydetti: "Yavaşçalar Av Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'nin Sarsılmaz Fişek Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi'ne devir işlemleri ihalesiz bir şekilde yapılmıştır. Bu devir işlemi Sarsılmaz A.Ş. ile TMSF yönetimi arasında yapılan görüşme sonucu yapılmıştır. Bu devrin bedel işlemi 100 milyon lira olarak belirlendi. Öte yandan Sarsılmaz A.Ş., 'üçüncü kişi ve şirketlere hisse devri yapabilir' diye şart koştu. Dolayısıyla bu devir işlemi şaibeli bir satışa dönüştü. Sarsılmaz A.Ş. silah sanayinde çalışan bir firmaydı. Sarsılmaz A.Ş., ihale usulüyle değil teklif usulüyle satın almasının hatalı olduğunu biliyor olmasına rağmen o gün bunu fırsat olarak görmüş olabilir. Bu devir normal şartlarda hukuksuz bir işlemdir. Çünkü rekabet ortamı oluşmamıştır. Kamuya ait bir fabrikanın rekabet ortamı oluşturulmadan doğrudan satılması şaibelidir. Bu TMSF'nin bugüne kadar yaptığı bir yöntem değildir. İlk defa o tarihte yaşanmıştı. Kamuya ait bir şeyin ihalesiz satılması TMSF tarihinde yaşanmamıştır." Balıkesir'deki patlama akıllara 10 yıl öncesini getirdi Balıkesir'deki mühimmat fabrikasında meydana gelen patlamada 12 kişi hayatını kaybederken, benzer patlamanın 10 yıl önce de yaşandığı 6 kişinin yaralandığı akıllara geldi. Balıkesir'in Karesi ilçesi Kavaklı kırsal mahallesindeki mühimmat fabrikasında sabah 08.25 sıralarında patlama meydana geldi. Kapsül üretimi yapılan binadaki patlama sonrası bin dönüm alana kurulu fabrikada 11 çalışan hayatını kaybederken, 7 kişi ise yaralandı. Bölgeye çok sayıda ambulans, itfaiye ve AFAD ekibi sevk edildi. Patlamanın etkisiyle fabrikanın kompozit parçaları bahçeye yayıldı. Benzer patlamanın 3 Haziran 2014 tarihinde de yaşandığı akıllara geldi. O tarihte meydana gelen patlamada 6 kişi yaralanırken, 3 gram av barutunun patlaması sonucu yaşandığı ortaya çıktı. O tarihteki patlamanın güvenlik kameralarına yansıdığı anlarda ise çalışanların patlamaya anında müdahale ettiği görüldü. Balıkesir iş güvenliği raporu Balıkesir'de yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları Balıkesir iş sağlığı ve güvenliği verilerine göre; 2013’den bu yana 43.510 iş kazası, 237 iş cinayeti yaşanmış, 35 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2023 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 6.579 olmuş, kayıp gün sayısı ise 57.889 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2023 yılında 2’si kadın, 35 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2023 yılında 3 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. Balıkesir, 2023 yılında 35 iş cinayeti ile kendi bölgesinde, tüm zamanların rekorunu kırarken, 6.579 kişi iş kazası ile, yine tüm zamanların, iş kazası rekorunu kırmıştır. Read the full article
0 notes
Text
MHP'den Şok Açıklama! Asgari Ücret ve Emekli Maaşları İçin Kritik Değişim Çağrısı https://www.sondakikam.com.tr/foto-galeri/gundemden-haberler/mhpden-sok-aciklama-asgari-ucret-ve-emekli-maaslari-icin-kritik-degisim-cagrisi/4553
0 notes
Text
Beşiktaş'ta Şok Eden Rashica Sakatlığı! Ne Olacak?
Beşiktaş, Sakatta Tüm Sahneleri Sarstı! Beşiktaş, spor camiasında büyük bir heyecanla beklenilen Milot Rashica’nın sağı alt baldır arka adalesindeki sakatlığını duyurdu. Ohhh, bu gerçekten sıkıntılı bir durum! Büyüklere Yakışan Açıklama Takım, Rashica’nın antrenmanda yaşadığı sakatlığın ardından yaptığı açıklamada gözlerimizi yaşartacak bilgi verdi. Açıklama şöyleydi: “Futbol A Takımımızın bugün…
0 notes
Text
Jose Mourinho'dan Beşiktaş yenilgisine dair açıklama: Hak eden bizdik
Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jose Mourinho, İstanbul derbilerinden üzgün ayrıldı. Sezonun birinci derbisinde Galatasaray’a şok bir skorla meskeninde 3-1 yenilen Fenerbahçe, bu defa de 5 maçtır kazanamayan Beşiktaş’a 1-0’lık skorla kaybetti. İSTANBUL DERBİLERİNDEN PUANSIZ AYRILDI Fenerbahçe, dönemin birinci yarısındaki İstanbul derbilerini puansız kapatmış oldu. “HAKEMİN PERFORMANSI HOŞUMA…
0 notes
Link
Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç'tan ilk açıklama! Sözleri kızını şok etti
0 notes
Text
Altay’a Şok Gelişme Yaşandı
Vahdettin Heyal X Hesabı Yeni Açıklama Yaptı. Vahdettin Heyal:Ve camia derneğin yüksek menfeaatini gözetleme kararı alır, top bir kez daha taca çıkar. Umutlar şimdilik başka bahara. Hayaller renkli gerçekler siyah-beyaz. Dedi. Kerim Küçük.
0 notes
Text
0 notes
Text
Lamborghini’den elektrikli modellerle ilgili şok açıklama!
Elektrikli otomobil trendi her geçen gün daha da artıyor. Ancak bununla birlikte Avrupa Birliği kurallarındaki hafifleme ve diğer markaların strateji değişimi elektrikli otomobiller konusundaki trendlerin de değişmesine yol açtı. Bu konuda stratejisi en çok merak edilen markalardan biriyse Lamborghini oldu. Spor otomotiv devinden en yakın zamanda bir elektrikli Lamborghini modeli bekleniyordu.…
View On WordPress
0 notes
Photo
Adalet Bakanı Tunç'tan Şok Açıklama: Ayşenur Ezgi Eygi, Karanlık Oyunların Kurbanı Oldu!
0 notes
Text
Süper Lig Takımında Şok Ayrılık: Resmi Açıklama Geldi!
Hatayspor’un Teknik Direktör Değişikliği: Rıza Çalımbay ile Yollar Ayrıldı Türkiye’nin önde gelen futbol kulüplerinden biri olan Hatayspor, Süper Lig’deki mücadelelerine yön verecek önemli bir karara imza atmıştır. Kulüp, deneyimli teknik direktör Rıza Çalımbay ile yollarını ayırdığını duyurmuştur. Bu gelişme, futbol camiasında geniş yankı uyandırmış, taraftarlar arasında çeşitli yorumlara neden…
0 notes